1 video ortalama 15 dk olsa, haftada ortalama 2 video atmamız gerekse, bu videoda 150 dk= 15*10 yani 10 video uzunluğunda. E 10 video haftada 2 videodan 5 hafta demek. O zaman Mayıs ortasına kadar başka video atmamıza gerek yok heralde di mi arkadaşlar? :)) Neyse birkaç gün içinde bir canlı yayın yapabiliriz bazı konularla ilgili. Bildirimleri açarsanız kaçırmazsınız haberiniz ola ;)
Böyle bi hesap yaparsak başlangıçtan günümüze kadar siz zararlı çıkarsınız. Her gun 2şer saat video yükleseniz video yuklemediginiz zamanları ancak telafi edersiniz... Kanalın şifresini unutmuşcasına aralıklar vermeyin kafi sevgili Kafile... Esselamu aleyküm.
Tartışmada en dikkat çeken şey Enis hocanın çok iyi bir dinleyici olduğu ve karşısındakini önyargılı yaklaşmadan anlamaya çalışmasiydi. Atışma olmadan harika bir tartışma oldu. Ülkemizde nadir görülen bir durum. Tebrikler..
Beklediğimiz şeyler bunlar. Tebrik ederiz iki tarafı da. İşte bunları ne kadar çok artırsak o kadar çok gelişiriz. Tam bir er meydanı. Kaybedeni yok, kazananı millet, kazananı ümmet.👏👏
3-4 hafta oldu heralde konustugumuz. Ben de bi izleyip notlar alayım o zaman :) güncelleme aldığım bazı temel notlar: - Bir çok şey not alıp öğrendim. En önemlisi "epifenomen" kavramı. Bundan sonra sürekli bu kavramı kullanacağım sanırım. :) - Hocamın temel itirazı "Allah'ın korelasyon olmadığını nerden bileceğiz" diye anladım. Videoda belirtmemişim ama bence bu "Allah'ı kim yarattı" sorusuyla eşdeğer. Nasıl ki, Allah'ı zaten yaratılmayan olarak tanımlamamız, 2.soruyu mantıksız kılıyosa, Allah'ı "sebep" olarak tanımlamamız da ilkini mantıksız kılmalı diye düşünüyorum. -İnsanın yani kendimizin aldığımız tek referans olması konusu üzerine düşünülmesi gereken önemli bir konu bence. Geçen hafta yayınladığımız "Allah Nedir" videosu özellikle. - Özellikle son yarım saatten terminolojinin çok da önemli olmadığıyla ilgili bir fikir oluştu bende. Diğerleri konular videoda açık zaten. :) Hocama çok teşekkür ediyorum. Bence iyi bir arşiv video oldu. Umarım başka video ve yayınlarda da yine görüşürüz.
Hoca hala ispatlanamaz derken bilimsellikten bahsediyor akıl çıkarımını es geçiyor duyu organlarimla algilicam diyor dakka 56 filanım çıldırdım adam konuyu bambaşka yerlere çekip duruyo abi
Asıl sebebi bulurken teoriden bahsediyor kendi aklıyla yaptigi cıkarım. Bizde diyoruz ki bizim aklımızla yaptığımız çıkarım(insanı referans alarak)-üzerine fen bilimlerini inşa ettiğimiz fizik kimya biyoloji kanunlarının her an uygulandığı komplike kural uyumunun bunu yapmayı bilen ve irade eden ve buna gücü yeten -zâtını bilmesem bile- birinin yaptığıdır. Bu kadar açık degil mi olay
Enis hocanın tavrı ve anlamaya çalışması çok hoşuma gitti. Su şişesi örneği beynimi yaktı 5 sefer izledim😊Bu konuşma sakin bir şekilde, sessiz bir yerde izlenmeli, çünkü çok önemli ve değerli
bence de osman abi çok söz kesmiş ama bence bunun nedeni ve enis hocanın daha sessiz ve sözünün kesilmesine izin veren tavrı bilinçli. özellikle 1:17:33 'e kadar kırmızı asa hakkındaki kendi iddialarını ispatlayamıyor ve osman abinin verdiği örneklere o da şaşkın ve cevapsız görünüyor. 1:17:33 den sonra da konuyu dindar bağlamına çekip alakası kader/irade meselelerine sokuyor ki ne kendi iddialarıyla ne kırmızı asa iddialarıyla bi alakası yok.
Enis beyin analiz zekasına hayran kaldım. Bizim kabaca bir tane olarak gördüğümüz şeyi neşteri eline alıp kırk dilime bölüyor ustaca. Sonra o dilimleri de kırka... Maşallah barekallah
@@ismailabbasoglu9683 Şimdi söyle bir sıkıntı var senin yorumunda müslümanların büyük kısmı yobaz diyorsun ama kaç tane müslüman tanıyorsun ? 1,6 milyar Müslüman (yüzde 23) müslüman insan var tanıdığın 100 kişi bilgisiz diye büyük bir kısmı yobaz mı olmuş oluyor ? ve bir konu daha var kim neye göre yobaz herkes bilime merak duyacak veya bilim konusunda biligili olucak diye bir kural mı var ? herkesin bilgisiz kaldığı bir konu mutlaka vardır bence insanlara yobaz diyerek aşağılamak bilgi kıtlığının göstergesidir.
@@ismailabbasoglu9683 hocam ifadeniz çok havada yanlış anlamayın beni. Yobazlıktan kastınız at görüşlü olmak başka düşüncelere kulak asmamak ise en büyük yobaz bilimciler oluyor. Kendi hipotezini kurup başka inançların ve bilgi kaynakların varlığını hiçe sayıp burnunun dikine gidiyor. Bir şeyleri sürekli eleştirmek, sorgulamakta bir insanı yobaz yapabilir. Dikkatli olmak lazım.
78.dakika, konuşmanın en can alıcı yerinde, Enis doko; Allah, dilese nedensel ilişkiler kuramaz mı? sorusunu yöneltiyor, Ezan-ı Muhammed birden araya giriyor Allahu Ekber, Allahu Ekber, diyerek, Allah sonsuz kudret ve güç sahibidir, Her an her şeyi yaratma kabiliyeti, gücü onda vardır, diye cevap veriyor, Enes doko bu kağıt yanıcı mıdır? sorusunu yöneltiyor, Ezanı Muhammed , Eşhedü en la İlahe illallah diyerek, onu yakan biziz, bizden başka ilah yoktur, onu bizden başkası yakamaz, yarattıklarımızla maddi alemde buna şahid olun diye cevap veriyor, Enis doko; Hz. Muhammed merhametlimiydi ?, sorusunu soruyor, Yine ezanı-Muhammed Eşhedü en ne Muhammeden resulullah diyerek, evet o merhametlidir, manen bir delil arıyorsanız, onun merhametine şahit olun, o Allahın resulüdür diye cevap veriyor, Enis doko; Seçmek bir nedensel ilişikiye girmek değil midir? diyor, Ezan-ı Muhammed hayyel Essalah diyerek araya giriyor, Osman bulutunda ifade ettiği gibi, insanın ilk sual olunacağı, ilk sorumluluğu olan namaza, namaz kılma seçimini, insanları davet ediyor, Enis doko; esasında burda en azından psikolojik boyutta bir nedenselliği kabul etmeyi gerektiriyor, Ezan-ı Muhammed, Hayyel elfelah diyerek kurtuluşa davet ediyor, Osman Bulutta kurtuluşun tam tersi olan, kurtuluş davetine icabet etmeyi seçmezsen, cehenneme gitmek ancak böyle mümkün olur, haydi cehennemden kurtulalım diyor, devamında Allahu ekber ler kainatı Ezan-ı Muhammedle inletirken, Osman Bulut, büyük olan Allah ın tanımını yapıyor, heryerinde senkronize hareket olan kainatta, öyle bir bilinci, öyle bir ilmi, öyle bir kudreti olması gerekiyor ki bütün varlığa yetecek kadar , bütün varlığı hareket ettirecek kadar, ilmi, iradesi ve kudreti olmalı diyor, Allah u Ekberin , "Ekber" ini tanımlıyor, ve Ezan-ı Muhammed, La ilahe illallah diyerek umum daveti sonlandırırken, Osman Bulut; ilahlık tanımı nedir? diye soruyor, o sıfatlara sahip olmayan herşeye "La" diyerek, elektronda, insanda ve koca kainatta, sebep olanın o olmadığını kabul ederek, ona etki eden ilim, irade, kudret sahibinin, Allah tan başkası olamayacağını La ilahe İllallahlar ile ifade ediyor, itikadımız doğrultusunda Kuran-ı Kerimden ve Hadislerden deliller getirerek, failin kim olduğunu seçecek olursak, Osman Kardeşimizin görüşü bana daha yatkın geliyor, çünkü zerrattan, seyyarata kadar her ne varsa, An be an Allah tarafından yaratılması, onun sonsuz güç ve kudretine daha içten, daha fazla bir secde etme isteğimizi uyandırıyor, ayrıca diğer türlü, sanki İsm-i Hayy, İsm-i Kayyum, İsm-i Samed, İsm-i Kadir, İsm-i Metin öncelikli olmak üzere bütün esmaül hüsna etkisini yitiriyor, an be an yaratılma faaliyeti hayretimi artırarak, sonsuz güç ve kudret sahibi zatın, Ezan-ı Muhammedle yaptığı çağrıya, iştiyakla icabet edip canı gönülden, subhanerabbiyelala, subhanerabbiyelazim, elhamdülillah ve Allahu Ekberler ile kulluk etmeme neden oluyor.
@@mesut4860 Her şeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir. Göz ise mâneviyatta kördür. Senin biseyleri anlayabilmen ve görebilmen şuan için zor dostum
Şu zamana kadar bir tartisma icinde bu kadar anlayisli bir konugu ilk defa goruyorum.Genc kardesimiz cok hareretli ve tabiki muthis zeki. Karsisindaki Enis bey ise; harikulade anlayisli ve ilim irfan sahibi.
Kadir gecesinin içinde bulunduğu Ramazanın son 10 gününde gece 12'de oturup, 2,5 saat sıkılmadan sizleri izledim. Gerçekten yaptıklarınızın ve anlattıklarınızın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Enis Doko'nun önyargısız dinlemesi beni çok sevindirdi,kendisine böyle bir video için teşekkür etmemiz gerekir. Emeği geçenlerden Allah razı olsun.
Enis Doko gerçekten ahlaklı şekilde sakince cevaplar verdi, gerçekten bir tartışmadan beklenebilecek en yüksek seviyeydi. Çok da değerli bilgiler öğretti bize. Tamamını izledikten sonra bununla ilgili benim yorumum: Enis hocayla Osman abinin görüşleri en sonunda aynı teolojik inanca çıkıyor olabilir ve aynı şekilde Müslümanlıklarına devam edebilirler. Ancak Enis hocanın görüşleri toplumda geçerli olursa ve bu sistemsel şekilde öğretilse, ortalama bir insan bilim öğrendiğinde felsefeye girmeden, bu olaylar ile ilgili derince düşünmeden bilimin aslında "nihai" açıklamaya giremediğini göremeyecek. Bu yüzden o ortalama insan Allah'a inandığını söylese de yaprağı düşüren Allah, bulutlardan rahmetle yağmuru indiren Allah gibi ifadeleri anlayamayacak ve bunların saçma inançlar olduğunu söyleyecek. Ancak Osman abinin görüşü daha yaygın olsaydı, ortalama bir insan da rahat şekilde bilimin neden sorusuna cevap vermediğini bilerek yalnızca olayların hangi yollardan geçerek açıkladığını anlayabilecekti. Bu fark çok önemli bir fark. Ayrıca Allah'ın varlığını arkasındaki sistemin kurucusu ve devam ettiricisinden daha da gerçek şekilde, fiillerin faili olarak da anlayabilmiş olacaktı. Kendi görüşüm olarak da: Ben Osman abinin bilimin sadece korelasyonları incelediğini söylemesinin insanların bilimi yanlış anlamalarına sebep olacağını düşünüyorum. Onun yerine gerçekten zahiri veya görünen sebep ifadesi orada insanların kafalarının karışmaması için gerekli olduğunu düşünüyorum. Güçlü korelasyon ifadesi gibi ama daha kolay anlaşılır. Çünkü naturalistler için de korelasyonlar sebep demek değil. Ancak korelasyonlardan biri kaldırılınca sonuç da oluşmuyorsa buna naturalistler "cause" veya sebep diyorlar. Her korelasyon eşit değildir yani. Kola olmamak ile nehir korelasyonu ve ısı ile genişleyen madde arasındaki fark da bu. Biri zahiri neden statüsüne ulaşıyor. Yani Allah'ın schedule'sinde (adetullah dedi Enis hoca buna) biri yer alıyor. Diğeri ise yalnızca henüz gözlemleyemediğimizden korelasyon olarak duruyor. Enis hocanın teoriler nedensel bir anlayış kurar dediği şey, görünen sebepler için doğrudur. Teorilerle bazı olaylar sonrası hangi yollarla gözlemlenen sonuçların var olabildiğini açıklamaya çalışılıyor. Ve başka fenomenlerle ilgili öngörüler yapılarak da "Acaba iddia edilen yollar ve/veya mekanikler doğru mu?" sorusunu cevaplayabilmemiz sağlanıyor. Enis hocanın dediği gibi bu mekanikler de doğru olmayabilir ancak yüksek ihtimalle doğrudur ve bunu kabul etmemiz rasyoneldir denilebilir. Ancak benim bu tartışmada görmediğim nokta, bu mekaniklerin doğru olması (örn. kinetik teorideki olaylar) herhangi bir şekilde bu olayların failinin teoride açıklanabildiği söylemiyor ki. Yalnızca görünen sebepler açıklanabiliyor.
Eskiden bende agnostik-atesit gibi birşeydim islama küfür etmeye kadar gittim ama hep bilimi öne alırdım naturalist kafayla gezdirdim benimle aynı düşüncenden müslümanlara cahill gözüyle bakardım ama asıl cahill benmişim aslında bilim din birbirinden farklı şeylermiş bilim ağaç nasıl oldu diye incelerken din ağaç neden var diye bakar allah beni affetsin bende bu yeni nesil artistlik olsun diye dini laf edince havalı oldugunu sanan insanlar arasına girdim ama ALLAH beni doğru buldurdu
Enis bey senli benli konuşmayı taleb etti ama Osman Bulut sanırım o noktayı kaçırdı ya da unuttu. Enis bey de tekrar siz olarak hitap etmeye başladı. Güzel incelik :)
1:17:46 Allah istese sebeplere tesir veremez mi? Veremez değil Enis Hoca, vermez. Çünkü sonuçların yaratılmasının sebebi “kendisini tanıttırmak ve sevdirmek istemesidir”. Nerden belli? Çünkü daima sonuç, sebepten daha sanatlı ve sevimlidir. Nazarların dikkatini, kalplerin muhabbetini celb eden bu hal ve bu keyfiyet yani sebep sonuç arasındaki nisbetsizlik ve sanatın harikuladeliği, kendini tanıttırmak ve sevdirmek istemesindeki en birinci ilahi maksadı, başka ellere yani sebeplere vermekle maksadını iptal etmez. Kalpteki muhabbetin sebeplere gitmesine razı olmaz. Hamd duygusunda şirke yer bırakmaz. Not: Tanıttırmaktan kasıt mahiyet-i kudsiyesini bilmek değil, varlığından haberdar olmaktır.? 2) Her bir cüz’i fiilin bütün kainatı ihata eden külli fiillerle irtibatı vardır. Bütün kainattaki bütün fiilleri elinde tutamayan, cüz’i bir fiile hakiki anlamda sahip olamaz. Sebepler 1) külli fiilleri anlamak için bir ölçüdür 2) fiiller kendi içinde varlığı ve yokluğu şeklinde bir nisbetle meydana gelir. Varlık tarafı alemlerin rabbine, yokluk tarafı sebebe aittir. Bizim şu sebeple bu sonuç oldu dediğimiz şey hem cüz’i, parçacık fiilin hem sonucun, eserin noksaniyet tarafını ifadedir ve sübhanallah tesbihi bunun ilanıdır. Sanatlı tarafı ise alemlerin rabbine ait bir tasarrufdur. Bunu ise Elhamdulillah ile ilan ederiz. Parça ve bütündeki tasarrufun tekliğini ve alemlerin rabbine ait oluşunu Allahuekber ile ilan ederiz. Dikkat, parça sözkonusu olduğunda eserin kabiliyeti yani sınırlılık ve hikmetin yani tezahür etmek isteyen bütün ef’al-i ilahiyenin devreye girmesini unutmayalım. Fiil, isim, sıfat ve keyfiyet noktasındaki tekliği ise lailahe illallah ile ilan ederiz. Enis Hoca kainattan kopuk tek tek fiiller olduğu yanılgısına düşüyor
Sâffât, 96. Ayet: "Oysa Allah sizi de, yaptığınız şeyleri de yaratmıştır." İlim,irade ve kudretiyle her zaman faal olan bir Allah a inanıyoruz. Bazen yaratır bazen sebeplere bırakır demek şirke kapı aralamaktır.Tabiatperestlere fırsat vermektir. Asıl tehlikeli ve zarar veren budur. Bediüzzamanın verdiği saat örneği bu konuda çok manidardır.
bilimle pek fazla meşgul olmamama rağmen dinlemeye çalıştım.bi kaç bişey kapmaya çalıştık anca..gerçekten hafıza,zeka,mantık, muhakeme, iyi analiz gerektiren meseleler..
İnanılmaz bir video olmuş.. Çok keyif alarak seyrettim kırmızı asaya vakıf olarak seyredince bir başka lezzetli arkadaş.. RABBİM HAKKI BATILDAN AYIRMA İLMİNİ ŞUURUNU BÜTÜN MÜSLÜMANLARA NAKŞETSİN (AMİN)
1. Tartışma dedigin böyle saygı ve edep çerçevesinde olur 2. Uzlaşmaya mecbur hissetmeden herkes fikrini söyledi, bu çok güzel 3. Kırmızı asa argümanlarını çürütecek herhangi bir delil görmek şöyle dursun, gözümde daha da değeri arttı. 4. Ihtilafın yarısı kavramlara yüklenen farklı anlamlardan gibi gördüm 5. Neden veya sebep olarak asıl sebep değil ama sebep iste bu da demek cok anlamsız göründu bana. Asıl sebep değilse neden sebep diyoruz..neden korelasyon demek yetmiyor madem ki asıl sebep değilse madde..
Mutezile görüşü fiilleri insanın kendi yarattığı iddiasında. Ancak bir fiili yaratmak için bununla ilgili ilim sahibi ve bu fiilerin üstünde kudret sahibi olmak gerekir. Örnek adım atmak fiilinin oluşması için hücre kas atom molekül yerçekimi koordinasyonu bu hücrelerin hareketi için besin kimyasal olaylar bir çok nedenler olması gerekir. Bunları biz kudretimizle olusturamadigimiz için netice olarak fiilleri de biz yaratmış olmayız. Bunların üzerinde ilim ve kudret sahibi bir zat bizim için bu fiileri yaratıyor ve bizim irademiz olmadan. Biz sadece adım atmayı tercih ediyoruz. Bunada cuzi irade deniyor. Bu bakımdan kesinlikle ehli sunnet akidesi hakikati ifade ediyor. Osman kardeşim Allah razı olsun
2:18:45 'ten sonrası özet. Ancak teori kısmında teoriler de belli kanun ve nedensellikler üzerine kuruludur. Yani "nedeni ne" sorusunun cevabı olarak verilen teorinin de içinde "nedeni ne" sorusu hala açıktadır ama sadece korelasyona yeni adımlar eklenmiştir. Örneğin yaprak düşmesine Einstein yerçekimi dalgaları ve uzay-zaman bükülmesini teori olarak getirdiğinde bunlar sadece korelasyonun adım sayısının artmasıdır. Yani "neden yaprak düşüyor" sorusu "neden kütle olan yerde uzay-zaman bükülüyor" ve "uzay-zaman bükülünce neden yaprak düşüyor" olarak ikiye ayrılmış oluyor. Bu yüzden teoriler de (serideki terminolojiye göre) bir "açıklama" olmuyor. Videodaki örnekte de "neden sıcaklığı artan metal genleşir" sorusu kinetik teoriyle araya atomların titreşiminin artmasını almıştır ve "neden sıcaklık arttıkça atomlar daha çok titreşir" ve "atomlar neden daha çok titreştikçe metal genleşir" olarak ikiye(belki daha fazla adıma) ayrılmıştır. Ama videoda tabi ki aradaki temel mesele sonda söylendiği gibi kavramlar üzerinde uzlaşılamamış olunması.
Çok güzel bir tartışma olmuş ama nacizane şu eleştiriyi yapmak istiyorum eğer ki tartıştığınız veya konuştuğunuz kişi kelimelere( kavramlara )sizden farklı mana yüklüyorsa tartışma çok uzun olabiliyor bunu azaltmak için en başta şu kavram size neyi ifade ediyor gibisinden sorulursa çok daha iyi olur. Gerçi siz sormuşsunuz ama bütün mesele bunun üzerinden döndü gibi oldu.
Bahadır dostum, senin yorumunu kendi yorumumu yazıp gönder dedikten sonra okudum. Birebir aynı etkiyi uyandırmış bizde video. Güzel özetlemişsin eline sağlık. yalnız değilim en azından. videonun uzun olmasının tek sebebi bu bence.
Oturup saatlerce izleyeceğim ama ev işleri sorumluluklar buna izin vermiyor. Sadece tefekkür edip sakin bir hayat sürebileceğimiz bir hayat temenni ediyorum...
Çok seviyeli bir konuşma idi, Sevgili Osman kardeşim risalelere tam hakimiyetiyle, Güneş gibi hakikatleri nazara verdi, tartışma lüzumsuz uzamış, o kadar zahir ve bahir ki hakikatler... Tarzını seviyorum Osman kardeşim helal olsun.. Bu arada Enis Dokoyu da çok severim, hepsine sevgiler
@@hedef1kyks922 Solcu müslüman ? .D solcularda müslüman olabilir solcu değilim sadece öylesine yani buna roleplay denir o olmadığın halde oymuş gibi davranma yani fikir benimsediğimden değil Elhamdülillah müslümanım sen beni güldürdün ya Allah ta seni güldürsün :D
Bu zeki gençlere tavsiyem..1- 17. Lemanın 13, notasının 4. meselesindeki ''iktiran'' konusunu..2- 22. sözün 2. makamını..3- 30. sözün ene ve zerre bahsini mütalaa etmeleri..Allah ilim ve hidayetlerini artırsın..
anca ezber zaten. eminim ki buraları defalarca okumuştur osman abi. ama burası öyle nurcu evlerinde vaaz vermeye benzemez. burası saha. önemli olan onları sahaya uygulayabilmek ki bence kırmızı asa bunda en başarılısı.
Şaşırma sevinme ve hayret etme üçlüsü yaşadım videoyu görünce, çok güzel bi duygu. Çünkü daha dün tanıdım Enis Doko'yu Sinan Canan ile videoları vardı ordan... Videonun içeriğinin merakı ise apayrı bi şey tabii.
Ağziniza sağlık abi çok güzel bir röportajdı. Abi konuşmanın hararetinden olsa gerek hocanın sözünü bayağı kestiğin oldu . Karsidakinin sozunu kesmemeye dikkat etmelisin.
Güzel bir tartışma ortamı ancak Enis hoca'nın sözü çok sık kesilip araya giriliyor.. soldaki arkadaşı tanımıyorum ancak tartışma tavrı doğruyu aramaktan ziyade ne olursa olsun karşı tarafı ikna etme üzerine kuruluymuş gibi izlenim veriyor. Belli kavramları her iki taraf aynı anlamda kullanmıyor. Tartışmanın güzelliği açısından 1 saat kadar kesintisiz dinleyebildim.. Haa imani itikadi açıdan bu tarz bir tartışmanın şahsen bana faydası oldu mu emin değilim.. Belki 1 saatimi daha faydalı birşeyle geçirebilirdim.. yine de böyle seviyeli bir tartışma ortamı kurdukları için teşekkürler.. Umarım daha da geliştirirler..
4 ปีที่แล้ว +4
Çok güzel dolu dolu bir sohbet oldu. Teşekkür ediyorum. Temelde aynı şeyin söylendiğini düşünüyorum. Burada üzerinde düşünülmesi gereken El Kayyum ismi şerifidir. Yani Allahın kainatı her an kıyam ettirdiği sistemin ayakta durmasına irade etmesi sebebiyle diğer tüm gelişmelerin ortaya çıkıp korele olduklarını söylemek gerekiyor. Yani Enis Hocamın dile getirdiği sistemin de bir anlamda kıyam ettirilmesi suretiyle işin sebeplendirilmesi durumunu düşünmek gerekir kanaatindeyim.
@@robotikbilimi6956 kardeşim kesinlikle tüm seriyi izledim ama enis hocanın vurgulamak istediği bence Allah bu işleri yapıyordan çok Allah nasıl müdahale ediyor kısmi
@O hakikat bende diyorum ki ateşe Allah yakma özelliğini en başta vermişti zaten sadece ibrahim a.s atılınca serin ol emrini verdi ve yakmadı ama emir verilmeseydi ateş yakardı
Enis Doko'nun donanımını ve görüşünü bilirim, Osman Bulut'u da biliyorum malum üzere, bütün konuşmayı dinledim, ağzınıza sağlık. Tek belirtmek istediğim nokta şu; Keşke konuşmaya başlamadan önce "nedensellik"'in tanımını yapsaydınız birbirinize, ikinizinde tanımının farklı olduğunu görecektiniz. Kavramların iki kişinin beyninde de aynı anlamı veriyor olan münazaraların sonucunda bir taraf haklı veya haksız olabilir.Sizde kavram aynı anlamda değil. Benim anladığım bu. Ama 2 buçuk saat bu konuşmayı izleme dışında daha faydalı ne yapabilirim diye düşündüğümde aklıma birşey gelmiyor. Ağnıza sağlık.teşekkürler.
Herkes özgür olmalı ve kendi tercih ettiği hayatı yaşamalıdır. Zanlardan olabildiğince kurtulup sadece kendi aklına, mantığına ve kendi vicdanına yani fıtratına uygun bir doğru yol bulmuş olabilenler mutlu olurlar. Her şey bir denge üzerine yaratılmıştır bu yüzdendir ki hem özgüvenli hem de mütevazi olmak gerekir. Az ya da çok herkes düşünür, zekanın ve ne kadar düşündüğün pek de önemi yoktur önemli olan önyargılardan ne kadar uzaklaştığın, hayata nereden baktığındır.
32:58 , aslında bu süreye kadar konuşulan konunun sonuca bağlandığı yer . Allah' sürekli bir yaratma halindedir, bir olgu sürekli iken de onun emriyle oluyor süreksiz iken de emriyle oluyor. Devinimini ya da formu ne olursa olsun, oluş hali ona bağlı, maddelere ve formlara değil(eğer bir sebep gerektirmez dersek forma/maddeye irade vermiş oluruz ya da çevresel etkenlere tanrı rolünü biçmis oluruz, ki bu akla, mantıksallığa aykırıdır) , esas nokta maddeye oluş halini vermesi yani yaratması ve sürekli bir izleme ve denetleme halinde olması,nedenler ya da ara bağlantı ne olursa olsun bir iradenin bir ilahın izniyle ve yaratmasiyla gerçekleşiyor olmasıdır.
bu video diğer konuk ve tartışma videolarından daha verimli olmuş. bazı yerlerde terimlerin aynı manalarda kullanılmamasından kaynaklı demogoji vari görüntüler oluşmuş.özellikle irade ve madde ilişkisinde.kafile ve enis doko'ya tşk.
Sohbet bir noktada 14. Sözde geçen konulara geliyor. 14. Sözü mutlaka okumalısınız. Özellikle zerreden güneşe kadar her mahlukun çok kolay bir şekilde, hatta sırf bir emir ile yaratıldığı, her birine nihayetsiz yakın olduğu halde, nihayetsiz uzak olduğu, gayet cüz'i işleri dahi tanzim ve hüsn-ü sanattan hariç bırakmadığı mükemmel bir şekilde izah ediliyor. Sohbetin bir yerinde geçen cansız eşyanın nasıl hitaba mazhar ve mukabele edebildiği de kısmen izah ediliyor. Ancak bu konu tüm detayıyla Risale-i Nur'un müteaddid yerlerinde izah edilmiştir. Hiç bir şey Cenab-ı Hakk'ın ilim, irade ve kudretinden hari bir surette hareket edemez. Kıpırdayamaz. Bu konuda özellikle 30.Lem'a Kayyumiyet bahsinde izah edilmiştir. Allah'a emanet...
Aslında anlaşama sebebleri 1-)Türkçede kelimelere(neden,koralasyon) gibi kavramlara 2 sininde birbirinden farklı manalar veriyorlar.Kötüsü buna çok geç farkında olmaları ve de birbirlerine mutlak manayı sormamaları. 2-)Türkçede kelime hazinesinin yetersizliği çünkü kelime sayısı yetersiz olunca 1.si kelimenin anlamı +kişinin zihni dünysında yeni anlamlar yüklemesi
AN VE AN YARADAN , YAŞATAN ,HALDEN HALE HİKMET İLE KOYAN ... TEK VE BİR OLAN ... EŞİ , BENZERİ, DENGİ OLMAYAN ALLAH (CC)'A , EZELDEN EBEDE KADAR HAMD Ü SENALAR OLSUN...
Enis Doko, akılcı bir Müslümandır. ODTÜ'DE hem fizik hem felsefe bitirmiştir. Evrimi de kabul eder, namazını da kılar. Benim de üni.de hocamdır, birini eleştirmeden önce kendinizi karşılaştırın.
@@AKINCIGO ben okuldaki konferansına gittim, evrimin dinle celişmediği ispatladı. yazmasi uzun ama adem hem ilk insan hem peygamber hem de ortak atadan ayrılan ilk tür olabilir demişti
Biri felsefe tarihine hakim olmadığını açıkça söylüyor. Diğeri Odtü Felsefe mezunu ve halihazırda öğretim görevlisi. Ama günün sonunda bana her adımda ilki daha mantıklı geldi ve kırmızı asa gözümde büyüdü açıkçası. Enis hoca yapılabilecek en sert itirazları yapmış. kırmızı asa en sert güç testini de gayet başarıyla geçmiş bence.
Sen böyle hissetmek istediğin için öyle hissediyorsun. Doğru olduğu için değil. Bu senin kötü bir insan olduğun anlamına gelmez. Insanın doğasında var zaten bu. Ama düşünmeyen, sorgulamayan, okumayan bir insan olduğunu kanıtlar.
Beynim yandı şu an :) Bence TH-cam daki boş beleş ateist ve dindarlar işi gücü bırakıp bu videoyu izlemeli. Olabilecek en uç noktalar tartışılmış gördüğüm kadarıyla. Şampiyonlar Ligi finali gibi. :) Her ikinize de teşekkürler. Şunu da söylemeden edemeyeceğim. Kırmızı Asa'ya önce salvo yapanların sonradan çok daha uzlaşıcı ve sadece ayrıntılarda farklı düşündüklerini söylemek durumunda kalmaları önemli bir ayrıntı. :)
Enis bey tartışmayı kayb edeceğini daha corolasyon Allah içinde olabilir deyip de önemli değil cevabını alınca anladı aslında ancak boşa aynı lafları tekrar ede ede uzattı işi...
konuşmaları geri sara sara bir daha dinleye dinleye düşüne düşüne beynim yana yana izledim bu neymiş yaa , ama şuana kadar ki benim içimde oluşan soru işaretlerine en iyi tercüman olan ki ,bunlara en ufak tereddütsüz bir şekilde inanmam için akli mantiki delillerle risalei nurun tarzı ile nasıl anlamamız gerektiğini anlama noktasında çok güzel bir video olmuş hala tam sindirmiş değilim sindirmeye çalışıyorum Allah razı olsun
Benim anladığım kadarıyla Bilim "aracı nedenleri" açıklıyor ama "nihayi nedeni" açıklamıyor. Örneğin; Ben kibriti yere attım halı yandı.Halının yanmasının nedeni ateşin onu yakmasıdır; maddesel ateş = aracı nedendir. Halının yanmasının nihayi nedeni benim kibriti atmayı seçmemdir. Yani benim iradem= nihayi nedendir. Örneğin; Ben bardağı kaldırıyorum. Bardağın yukarı kalkmasının "aracı nedeni" benim kolumdur; "nihayi nedeni" ise benim iradem ve bardağı kaldırmayı seçmemdir. Enis Hoca maddelerin "aracı nedene" sahip olduğunu söylüyor doğru söylüyor; Osman Bulut ise maddelerin hareketinin bir "niyahi nedene" bağlı olmasını söylüyor doğru söylüyor. İkisini birleştirdiğimizde şu sonuç ortaya çıkıyor. Allah'ın iradesi "niyahi nedendir" ve Allah atomları "bir aracı neden" olarak kullanarak herşeyi kontrol etmektedir. Anne karnında yaratılıp şekillenmemiz ve insan suretine bürünmemiz "nihayi nedeni" Allah'ın iradesidir; "aracı nedeni" ise DNA'dır. DNA bu yaratılış olayına sadece vesile olmaktadır asıl olay Allah'ın iradesidir. "Nihayi neden olmadan aracı nedenler iş yapmaz." NOKTA:) Atomların/maddelerin bilinci varsa da yada melekler tarafından yönlendiriliyorsa da tamamen Allah'ın dediklerini yapmaya yönelik olduğundan yine sonuç değişmiyor yani yine maddesel "herşey Allah'ın kontrolünde" olmuş oluyor. Secde(32/9): "(Allah) Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona (insana, Kendi) Ruhundan üfledi. Sizin için de kulaklar, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz? " Sad (38/75): "(Allah) Dedi ki: "Ey İblis, iki elimle (yapıp) yarattığıma (insan denen bu sanat harikama) seni secde etmekten alıkoyan neydi?....." Nur (24/43): "Görmez misin ki, Allah bulutları sürmekte, sonra aralarını (telif edip) birleştirmekte, sonra da onları üst üste getirip yığıvermektedir; böylece, yağmurun bunların arasından akıp-çıktığını görürsün. (Ayrıca) Gökten içinde buz taneleri bulunan dağlar (gibi bulutlardan dolu yağdırıp) indiriverir, onu dilediğine isabet ettirip (felakete çevirir) de, dilediğinden onu (dolu ve sel musibetini) giderir; şimşeğinin şiddetli parıltısı ise neredeyse gözleri kamaştırıp götürüverecektir." Fussilet (41/11): "Sonra, duman (gaz bulutları) halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek (meydana) gelin." İkisi de: "İsteyerek (itaat ederek) geldik" dediler." Enbiya (21/69):Biz de, "Ey ateş" dedik, "İbrâhim için serin ve zararsız ol!" Hadid (57/1): "Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah'ı tesbih etmiştir. O, Aziz'dir, Hakîm'dir." Haşr (59/1): "Göklerde ve yerkürede olanların tümü Allah'ı tesbih etmektedir (yaratılış gayesini ve görevini yerine getirmektedir) ; O, Üstün ve Güçlü olan (Azîz’dir), Hüküm ve Hikmet sahibidir." İsrâ, (17/44).Yedi gök, arz ve bunların içinde bulunanlar, O'nu tesbih ederler. O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur, ama siz onların tesbihlerini anlamazsınız. O, Halîm'dir, çok bağışlayandır." Allah; yeri sıra "kritik durumlarda" hayvanları da kontrol edebiliyor. Allah'ın çekirge sürülerini, haşarat sürülerini, kurbağa sürülerini Firavunun kavmine sarması gibi.Ya da Ebabil kuşlarıyla fil ordusuna taş attırması. Yada Hz. Yunusu balığın yutturması ve ölmeden kıyıya ulaştırması gibi vs. vs. Saffat(37/142-145): " Kendisini balık ağzına aldı. Doğrusu o (bundan önce) kınanacak bir iş yapmıştı. Eğer o, Allah’ın şanını yüceltenlerden olmasaydı kıyamete kadar balığın karnında kalacaktı.Sağlığı bozulmuş olarak onun ıssız bir kıyıya bırakılmasını sağladık." Not: Bu balık "muhtemelen" dünyanın en büyük balığı olan "balina köpek balığıdır"; çünkü bu devasa balık türü insanı ağzına alsa bile öyle ciddi zarar veremez çünkü dişleri oldukça küçüktür, ufak balıklar ve plankton ile beslenir.
kırmızı asaya itiraz videoları özet: Görüşmeden önce Sinan Canan: Gazaliden farkları yok. Bir adım ilerleme yok. Görüşme sonunda Sinan Canan: %98 aynı düşünüyoruz. Görüşmeden önce Enis Doko: Bu bakış İslamı çürütür. Felsefe bilmeyenler inanır ancak. Görüşme sonunda Enis Doko: %90 aynı düşünüyoruz.
Tüm tartışmadan anladığınız buysa vay halinize :D zaten problem kalan %10-20 lik kısmın geride %80-90'i da ya doğrular ya da çürütür burda kendi düşüncenizle çelişmemeniz adına benim %10-20lik yöntemim doğru olandır diyor. Çok çok basit bir örnekle izah edecek olursam. Allahin sonsuz kudretine inaniyoruz diyelim ve bu meselenin %90ini kapsiyor diyelim eğer ki sen Allah sonsuz kudrettedir ancak zaman denen olguya Allah hapistir zaman olgusu içerisinde ancak sonsuz güçtedir dersen burda ortaklaşa olduğumuz %90lik meselede kendinle çelişmiş olursun.
Osman abi sen bize bir videonda kavram analizinden bahsediyorsun ama bu videoda tartışmadan önce kavram analizini yapmamışsınız belli ki. Nedensellik ve sebep sonuç kavramlarını ortak kullanmıyorsunuz. Hocamız nedensel ilişkiyi farklı anlamda kullanıyor ve videonun sonuna doğru da anlaşıp kavram analizini en son tartışıyorsunuz. Eğer böyle olmasaydı video en fazla 15-20 dakika sürecekti ve sanırım hocamızı rahatlıkla ikna edebilecektin. Videoyu sonuna kadar izleyip irdeledim çok faydalı bir iş yapıyorsunuz Allah yardımcınız olsun. Saygılarımı sunuyorum. Allah senden ve ekibinden razı olsun.
Öncelikle iki buçuk saat boyunca tutarlı bir tartışma sürdüren konuşmacıları tebrik etmek lazım cidden. Bu kolay bir iş değil. Tartışmanın sonu güzel bağlandı ki asıl önemli olan vurgu burada: kesinlikle fen dersleri bilim felsefesi ile birlikte verilmeli. Ayrıca her iki konuşmacının dile getirdiği, okullarda fen dersleri ateist yorumla veriliyor ki bu bilimin tarafsızlığına ve güvenilirliğine gölge düşürüyor. Bunun acilen düzeltilmesi lazım. Son bir saat kavram kargaşası çok yaşandı. Osman Bulut "sebep" üzerinde çok durdu, meramını anlatamadı, çokca söz kesti. Sebep, müsebbeb (sonuç), Müsebbib (sebebe ve müsebbebe tesir eden) şeklindeki izahı anlatsaydı daha tatmin edici olurdu bence. Enis Doko'yu tartışma ahlakını korumasından dolayı tebrik ederim. Fakat özelde kendisinin, genelde Mutezile itikadına ait o kadar çok hatalı görüş beyan ettiki, onlarcaydı. Kendi adıma Risale-i Nur okumalarıma dışardan bakma fırsatı buldum ve üstadımın neyi neden izah ettiğini daha iyi anladım. Ayrıca konuşmacılar verdikleri bazı örneklerde sıfat-fiil ve cüz'i (parçada görünen) ve külli (bütünde görünen, akledilen) ayrımını kaçırdıkları için izahlar çok uzadı. Böyle kaliteli tartışmaların devamını bekliyoruz.
Kırmızı Asa'nın amacı şuan ki bilimin naturalizmle insanlara bunu dayattırması ama burda konuşulan konular çok çok farklı yerlere kaymış. Videoda naturalizmden 15-20 dakika bahsediliyor. Bence bilimi tartışmak yerine dayattırdıklarını tartışmamız lazım.
Vaov çok iyi bir tartışmaydı👌 5 dk bakayım gerisini sonra dinlerim diye başladım hepsini izledim😅 Ve gerçekten beyin yaktı kfkf. Farklı bakış açılarını böylesine güzel üsluplarla görebilmek güzel 👏
2:03:00 Bu noktada Kırmızı Asa 7. bölümü hatırlamakta fayda var. Maddeden oluşan bedenimize hükmedemediğimizi biliyoruz. hükmettimizi varsayabileceğimiz çok cüz-i vücut parçalarımız var. El, ayak konuşmak için dil, bakmak için göz gibi. Bunun dışında bir çoğumuzun işlevlerini dahi bilmediğimiz iç organlar, dolaşım ve boşaltım sistemleri var ÜSTELİK an be an işlemeye devam ediyor. Madem ben, bu vücut (bu madde beden) olduğumu varsayıyorum. Benim olan bir şeyde söz hakkına sahip olmam gerekir. Mesela emir verip dalağımın çalışmasını durdurabilmem gerekir. MADEM BU SÖZ HAKKI BENDE YOK O ZAMAN BU BEDEN BENİM DEĞİL, HER NE KADAR DUYULARIM İLE İŞİTİP, GÖRÜP, DOKUNUYOR OLSAM BİLE.
Emeğinize sağlık.Zaten hidayet dediğimiz şeyde bu tarz ince ayrıntılarda devreye giriyor.Artık kim nasıl anlarsa ama inşaallah hep birlikte Hak yoluna ulaşabiliriz🤲
Eşarilerin ve İbn Teymiyyenin tartısmalarını büyük bir zevk ve hayranlıkla incelemis birisi olarak bu münazarayı dinlerken aynı tadı aldıgımı söyeleyebiirim. Ben risalei nurun bir kardeşiyim. Enes hocam akademik gecmisinize RAĞMEN üzerinizde hic bi kibir alameti göremedim ve cok begendim. Duam odur ki Mevla sizi dini en güzel inceleyip süzmüş yaşamıs Ehli sünnet yoluna girmenizi asip eylesin.
6:35 1. nokta: Webcamle nedensel bağ olduğuna güvenmemize gerek yok zaten bizim dediğimiz şey herşeyi Allah yapıyor. Zaten nedensellik yok Allah gördürüyor Allah webcami bize gördürdüğü için haberdar oluyoruz çelişen bir durum yok. 5 duyuya güvenmek demek bizim dediğimize göre nedensel ilişkiye güvenmek değil Allah'a güvenmek. Çünkü nedensellik yok Allah'ın fiilleri var. 8:46 2. nokta: Ardışık olaylar nedenselliği gerektirmez demek ardışık olaylarda kesin olarak nedensellik yoktur demek değil. Nedensellik olabilir de olmayabilir de demek. İkisi de bir inançtır. Eşarilerin yaptığı doğada nedensellik olduğuna değil fiiliyatı Allah'ın yaptığına inanmak. Allahın yaptığı işlerde de zamansal ardışıklık var ve bu Allahın yaptıklarında nedensellik olduğunu çürütmez çünkü olayların ardışık olması nedenselliği çürütmüyor. Bizim dediğimiz şey nedensel olma zorunluluğu yoktur ve nedensel olmama zorunluluğu da yoktur. Yine çelişen, islamı çürüten bir durum yok.
ikinizinde agzina saglik, hoca cok saygili ve efendi bir insan, uslüp ve akis cok keyifli, osman kardesim her zamanki gibi fisek gibi... yolunuz acik olsun, allah yardim etsin
Enis hocanın çoklu bilgisi kırmızı asanın tek bir Bilgi üzerine inşa ettiği bakış açısını çoğu noktada güzel anlaşılır ve efendilikten ödün vermeden çok güzel bir şekilde alt etti bence. Sorun olarak şu göründü bence bu video da kırmızı asa kanunlar bir şey yapamaz sebep başka bir şey derken kendi iddaaları sanki kanunmuş gibi sürekli aynı örneklemler üzerinde anlatmaya ya da kanıtlamaya çalışıyor. Sadece enis hoca konuşursa bence daha faydalı olurdu.
yapa bilmek için BİLMEK değil KUDRET gerekir. KUDRET olması zorunludur. o bardağı kaldıran ben değilim çünki, benim bardağı kaldırmam için olması gereken hemen-hemen hiç bir şeye benim kudretim yetmiyor. O yüzden kaldıran değil isteğen benim ve geri kalan her şeyi yapma gücünü ve ortamı sağlayan Allah(e.c) dir.
Konunun tam odak noktasını felsefeci hocam 1:46 da söylemiş gayet mantıklıydı
4 ปีที่แล้ว +2
Kimsenin bir daha kimseye geri vermeyeceği zamanı insanlığın yanlış algısını düzeltmek için kullandığınızdan dolayı ikinizede teşekkür ederim. Videoyu soluksuz izledim ve dinledim temel de aynı şeyi farklı açılardan konuştuğuz görüşündeyim aradaki tek fark nedensellik kavramının fikrinizle oluşmuş karşılığı şöyle izah edecek olursam, Enis Doko nedenselliğin nihai bir sonuç olma gereksinimi üzerinde durmuyor alt grupta ufak nedenselliklerinde yani irade içerisinde bulunan kudret gibi başka varlıklara da verilmiş olabileceğini nedenselliğin illa da irade gerektirmeden bir mutlak güç olmadığını savunurken, Osman Bulut nedenselliğin tekil ve mutlak güç olduğunu savunuyor. Şuna varıyoruz elbette şuursuz bir atom evreni bina edecek değildir. Ancak O zat atoma evreni bina etme özelliğini bahşedibilir bu bilim açısından bir nedensellik olur çünkü ulaştığı en küçük yapı taşıdır (kuarklara inmeden) Enis DOKO nun savunduğu nedensellik budur bilim içinde yeterlidir. Bir atomun evreni bina etmeyi tercih etmesi, bunu belirli bir zaman da tercih etmesi evreni boş bir kağıt düşünürsek şiir yazmayı ya da resim çizmeyi tercih etmesi tercih edebilen bir yapıya yani iradeye işaret eder yoksa atom orada öylece durur bu yüzden nihai nedensellik atomun maddeci zihniyetine ters düşer. Ama tüm gördüklerimizi ve görmediklerimizi yaratan Allah atoma belirli kurallar koymuş ve onu bu kuralları icra etmekle memur kılmışta olabilir pek tabii bu da nihai olmayan bir nedensellik barındırır. İki fikirde burada ihtimaldir ve Kırmızı Asa nın argümanlarıyla ilintisi yoktur, çünkü Allah ın nasıl yarattığı ve neyi tercih ederek yaratmaya devam ettiği bir argüman değil bir görüş olabilir. Natüralistlere ve insan algısını manipüle edenlere karşı insanın gerçeği araması karşısında duranlara tokat gibi cevaplar veren Kırmızı Asa için zorunlu olmayan bir konuşma olduğu düşüncesindeyim. Konunun dışına çıkılmışta olsa insanı düşünceye sevk eden konuşmalarınızdan dolayı tekrar teşekkür eder çalışmalarımızın devamını dilerim.
Halka bu şekilde anlatılabilmesi bakımından Osman Bulut'un görüşünün daha etkin olabileceğini düşünüyorum fakat Enis Doko bu konuda daha derin açıklamalar sunması ve Osman Bulut'un sunduğu nedenler görüşünü dallandırması bakımından daha önemlidir.
Enis hocayı tebrik ediyorum. Hiç bir hoca kendisinin bu kadar sözünün kesilmesine müsade etmez. Osman arkadaşım bir dinlemeyi öğren yoksa hayatta zerre yol alamazsın.
1 video ortalama 15 dk olsa,
haftada ortalama 2 video atmamız gerekse,
bu videoda 150 dk= 15*10 yani 10 video uzunluğunda.
E 10 video haftada 2 videodan 5 hafta demek.
O zaman Mayıs ortasına kadar başka video atmamıza gerek yok heralde di mi arkadaşlar? :))
Neyse birkaç gün içinde bir canlı yayın yapabiliriz bazı konularla ilgili. Bildirimleri açarsanız kaçırmazsınız haberiniz ola ;)
Bizden olsa her gün video gelsinde ama sizide fazla yormak istemeyiz açıkcası 😁
sen onu video atmadığın aylara say :D
@@mertali4805 aynen mantıklı bir açıklama
Sen onu video paylaşmadığın aylara say(work and travel😊)
Böyle bi hesap yaparsak başlangıçtan günümüze kadar siz zararlı çıkarsınız. Her gun 2şer saat video yükleseniz video yuklemediginiz zamanları ancak telafi edersiniz... Kanalın şifresini unutmuşcasına aralıklar vermeyin kafi sevgili Kafile... Esselamu aleyküm.
Tartışmada en dikkat çeken şey Enis hocanın çok iyi bir dinleyici olduğu ve karşısındakini önyargılı yaklaşmadan anlamaya çalışmasiydi.
Atışma olmadan harika bir tartışma oldu.
Ülkemizde nadir görülen bir durum.
Tebrikler..
Enis hocaya da helal olsun konuştuğu sırada Osman hoca araya girerse hemen susup dinliyor çok güzel bir ahlak
Evet çok kibar biri ama Osman abi de hiç değilse hocanın cümlesini tamamlamasını bekleseydi keşke, devamlı böldü çoğu cümle yarım kaldı.
Enis hoca tam olarak hangi inanca sahip? Müslümansa neden o şeylerde Allah diyemiyor
@@r.r8272 Müslüman ama müslüman olmadan da bulunabilecek bir yol üzerine konuştukları için.
@@r.r8272 müslüman. çünkü tartışma islam'la alakalı değil.
Beklediğimiz şeyler bunlar. Tebrik ederiz iki tarafı da. İşte bunları ne kadar çok artırsak o kadar çok gelişiriz. Tam bir er meydanı. Kaybedeni yok, kazananı millet, kazananı ümmet.👏👏
Göklerde ve yerde bulunan herkes, O'ndan ister. O, her an yaratma halindedir. Rahman 29
...La kuvvete illa billah = Kehf 39.
(Allahtan başka güç ve kuvvet yoktur.)
Enis hoca tam bir örnek Müslüman
Konuşulan konuların derinliğine ve gösterilen ilgiye bakarsak,ki ilgi gösterenlerin çoğu genç,müslümanların yeniden yükselişi mümkün gözüküyor.
3-4 hafta oldu heralde konustugumuz. Ben de bi izleyip notlar alayım o zaman :)
güncelleme
aldığım bazı temel notlar:
- Bir çok şey not alıp öğrendim. En önemlisi "epifenomen" kavramı. Bundan sonra sürekli bu kavramı kullanacağım sanırım. :)
- Hocamın temel itirazı "Allah'ın korelasyon olmadığını nerden bileceğiz" diye anladım. Videoda belirtmemişim ama bence bu "Allah'ı kim yarattı" sorusuyla eşdeğer. Nasıl ki, Allah'ı zaten yaratılmayan olarak tanımlamamız, 2.soruyu mantıksız kılıyosa, Allah'ı "sebep" olarak tanımlamamız da ilkini mantıksız kılmalı diye düşünüyorum.
-İnsanın yani kendimizin aldığımız tek referans olması konusu üzerine düşünülmesi gereken önemli bir konu bence. Geçen hafta yayınladığımız "Allah Nedir" videosu özellikle.
- Özellikle son yarım saatten terminolojinin çok da önemli olmadığıyla ilgili bir fikir oluştu bende.
Diğerleri konular videoda açık zaten. :) Hocama çok teşekkür ediyorum. Bence iyi bir arşiv video oldu. Umarım başka video ve yayınlarda da yine görüşürüz.
Şubatın 29 da konuşmuşsunuz abi saat 14.40 ta 😃
Çay pişiriliyor nedir ya 🤪🤪 çay kaynar sıvılar pişmez 😂😂yaprak kendi düşüyor ise tanrıya bencede gerek yok 😂😂
Hoca hala ispatlanamaz derken bilimsellikten bahsediyor akıl çıkarımını es geçiyor duyu organlarimla algilicam diyor dakka 56 filanım çıldırdım adam konuyu bambaşka yerlere çekip duruyo abi
Asıl sebebi bulurken teoriden bahsediyor kendi aklıyla yaptigi cıkarım.
Bizde diyoruz ki bizim aklımızla yaptığımız çıkarım(insanı referans alarak)-üzerine fen bilimlerini inşa ettiğimiz fizik kimya biyoloji kanunlarının her an uygulandığı komplike kural uyumunun bunu yapmayı bilen ve irade eden ve buna gücü yeten -zâtını bilmesem bile- birinin yaptığıdır. Bu kadar açık degil mi olay
@Entropi Yasası Videonun başlarında üçgene enis hocaya gösterirken sağ altta yazıyor :)
"La havle vela kuvvete illa billah"
"Allah'u Tealadan başka güç ve kudret sahibi yoktur." imanımıza delil oldu yine. hamdolsun.
Bilimden naturalizmi dinden dogmatizmi çıkarırsanız din bilim çelişkisinden söz edemezsiniz
-Enis Doko
Enis hocanın tavrı ve anlamaya çalışması çok hoşuma gitti. Su şişesi örneği beynimi yaktı 5 sefer izledim😊Bu konuşma sakin bir şekilde, sessiz bir yerde izlenmeli, çünkü çok önemli ve değerli
kaçıncı dk'da ?
@@the-fmk 1:03:45
bence de osman abi çok söz kesmiş ama bence bunun nedeni ve enis hocanın daha sessiz ve sözünün kesilmesine izin veren tavrı bilinçli. özellikle 1:17:33 'e kadar kırmızı asa hakkındaki kendi iddialarını ispatlayamıyor ve osman abinin verdiği örneklere o da şaşkın ve cevapsız görünüyor. 1:17:33 den sonra da konuyu dindar bağlamına çekip alakası kader/irade meselelerine sokuyor ki ne kendi iddialarıyla ne kırmızı asa iddialarıyla bi alakası yok.
Enis beyin analiz zekasına hayran kaldım. Bizim kabaca bir tane olarak gördüğümüz şeyi neşteri eline alıp kırk dilime bölüyor ustaca. Sonra o dilimleri de kırka... Maşallah barekallah
Vay be ülkemin gençlerine bakın maşallah umudum yeniden filizlendi.
Vay be! ODTÜ FİZİK -- FELSEFE çift dal oku, bi de master yap! Çok iyi Enis Doko.....
Çok enteresan Müslüman bir kanalın argümanına Müslüman bir bilim adamı eleştiri getiriyor. Sonra Müslümanlar yobaz..
@@ismailabbasoglu9683 Şimdi söyle bir sıkıntı var senin yorumunda müslümanların büyük kısmı yobaz diyorsun ama kaç tane müslüman tanıyorsun ? 1,6 milyar Müslüman (yüzde 23) müslüman insan var tanıdığın 100 kişi bilgisiz diye büyük bir kısmı yobaz mı olmuş oluyor ? ve bir konu daha var kim neye göre yobaz herkes bilime merak duyacak veya bilim konusunda biligili olucak diye bir kural mı var ? herkesin bilgisiz kaldığı bir konu mutlaka vardır bence insanlara yobaz diyerek aşağılamak bilgi kıtlığının göstergesidir.
@@ismailabbasoglu9683 hocam ifadeniz çok havada yanlış anlamayın beni. Yobazlıktan kastınız at görüşlü olmak başka düşüncelere kulak asmamak ise en büyük yobaz bilimciler oluyor. Kendi hipotezini kurup başka inançların ve bilgi kaynakların varlığını hiçe sayıp burnunun dikine gidiyor. Bir şeyleri sürekli eleştirmek, sorgulamakta bir insanı yobaz yapabilir. Dikkatli olmak lazım.
@@oguzhantas6687 en kötüsü de yobazlık yapanlar kendilerini aydın ileri görüşçü olarak tarif edip kendi dışındakileri yobaz kabul etmeleri!!
78.dakika, konuşmanın en can alıcı yerinde,
Enis doko; Allah, dilese nedensel ilişkiler kuramaz mı? sorusunu yöneltiyor, Ezan-ı Muhammed birden araya giriyor Allahu Ekber, Allahu Ekber, diyerek, Allah sonsuz kudret ve güç sahibidir, Her an her şeyi yaratma kabiliyeti, gücü onda vardır, diye cevap veriyor,
Enes doko bu kağıt yanıcı mıdır? sorusunu yöneltiyor, Ezanı Muhammed , Eşhedü en la İlahe illallah diyerek, onu yakan biziz, bizden başka ilah yoktur, onu bizden başkası yakamaz, yarattıklarımızla maddi alemde buna şahid olun diye cevap veriyor,
Enis doko; Hz. Muhammed merhametlimiydi ?, sorusunu soruyor, Yine ezanı-Muhammed Eşhedü en ne Muhammeden resulullah diyerek, evet o merhametlidir, manen bir delil arıyorsanız, onun merhametine şahit olun, o Allahın resulüdür diye cevap veriyor,
Enis doko; Seçmek bir nedensel ilişikiye girmek değil midir? diyor, Ezan-ı Muhammed hayyel Essalah diyerek araya giriyor, Osman bulutunda ifade ettiği gibi, insanın ilk sual olunacağı, ilk sorumluluğu olan namaza, namaz kılma seçimini, insanları davet ediyor,
Enis doko; esasında burda en azından psikolojik boyutta bir nedenselliği kabul etmeyi gerektiriyor, Ezan-ı Muhammed, Hayyel elfelah diyerek kurtuluşa davet ediyor, Osman Bulutta kurtuluşun tam tersi olan, kurtuluş davetine icabet etmeyi seçmezsen, cehenneme gitmek ancak böyle mümkün olur, haydi cehennemden kurtulalım diyor,
devamında Allahu ekber ler kainatı Ezan-ı Muhammedle inletirken, Osman Bulut, büyük olan Allah ın tanımını yapıyor, heryerinde senkronize hareket olan kainatta, öyle bir bilinci, öyle bir ilmi, öyle bir kudreti olması gerekiyor ki bütün varlığa yetecek kadar , bütün varlığı hareket ettirecek kadar, ilmi, iradesi ve kudreti olmalı diyor, Allah u Ekberin , "Ekber" ini tanımlıyor,
ve Ezan-ı Muhammed, La ilahe illallah diyerek umum daveti sonlandırırken, Osman Bulut; ilahlık tanımı nedir? diye soruyor, o sıfatlara sahip olmayan herşeye "La" diyerek, elektronda, insanda ve koca kainatta, sebep olanın o olmadığını kabul ederek, ona etki eden ilim, irade, kudret sahibinin, Allah tan başkası olamayacağını La ilahe İllallahlar ile ifade ediyor,
itikadımız doğrultusunda Kuran-ı Kerimden ve Hadislerden deliller getirerek, failin kim olduğunu seçecek olursak, Osman Kardeşimizin görüşü bana daha yatkın geliyor, çünkü zerrattan, seyyarata kadar her ne varsa, An be an Allah tarafından yaratılması, onun sonsuz güç ve kudretine daha içten, daha fazla bir secde etme isteğimizi uyandırıyor, ayrıca diğer türlü, sanki İsm-i Hayy, İsm-i Kayyum, İsm-i Samed, İsm-i Kadir, İsm-i Metin öncelikli olmak üzere bütün esmaül hüsna etkisini yitiriyor, an be an yaratılma faaliyeti hayretimi artırarak, sonsuz güç ve kudret sahibi zatın, Ezan-ı Muhammedle yaptığı çağrıya, iştiyakla icabet edip canı gönülden, subhanerabbiyelala, subhanerabbiyelazim, elhamdülillah ve Allahu Ekberler ile kulluk etmeme neden oluyor.
Acayip bi tevafuk bunu herkesin görmesi okuması lazım Allah razı olsun sizden müthiş bi analiz
özür dilerim bu tevafuklar bende domatesin içinde Allah yazmasını delil getirmekten öte bir şey uyandırmadı.
@@mesut4860 Her şeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir. Göz ise mâneviyatta kördür. Senin biseyleri anlayabilmen ve görebilmen şuan için zor dostum
@@celalortayl1728 Merhaba, bende bir insanın yaptığı hatayı, onun bağlı olduğu bütün zümreye maal eden bir fırsatçıyım,
Bu ne saçma bir bağ kurmaktır arkadaşım?
Vay be ülkede bunları konuşan insanlar var.daha şaşırtıcısı bunu izleyen ve (umarım) anlayan insanlar var. Çok sevindirici
Şu zamana kadar bir tartisma icinde bu kadar anlayisli bir konugu ilk defa goruyorum.Genc kardesimiz cok hareretli ve tabiki muthis zeki. Karsisindaki Enis bey ise; harikulade anlayisli ve ilim irfan sahibi.
10 saat de olsaydı hiç sıkılmadan dinlerdim çok seviyeli ve hoş bir sohbet olmuş ağzınıza sağlık
Kadir gecesinin içinde bulunduğu Ramazanın son 10 gününde gece 12'de oturup, 2,5 saat sıkılmadan sizleri izledim. Gerçekten yaptıklarınızın ve anlattıklarınızın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Enis Doko'nun önyargısız dinlemesi beni çok sevindirdi,kendisine böyle bir video için teşekkür etmemiz gerekir. Emeği geçenlerden Allah razı olsun.
Hasret kalmışız genç, müslüman, kaliteli insanların fikrî tartışmasına.
Şampiyonluğa koşan Trabzonspor’un maçını izlerkenki lezzeti aldım.
Var olun uşaklar👏
Enis Doko gerçekten ahlaklı şekilde sakince cevaplar verdi, gerçekten bir tartışmadan beklenebilecek en yüksek seviyeydi. Çok da değerli bilgiler öğretti bize.
Tamamını izledikten sonra bununla ilgili benim yorumum:
Enis hocayla Osman abinin görüşleri en sonunda aynı teolojik inanca çıkıyor olabilir ve aynı şekilde Müslümanlıklarına devam edebilirler. Ancak Enis hocanın görüşleri toplumda geçerli olursa ve bu sistemsel şekilde öğretilse, ortalama bir insan bilim öğrendiğinde felsefeye girmeden, bu olaylar ile ilgili derince düşünmeden bilimin aslında "nihai" açıklamaya giremediğini göremeyecek. Bu yüzden o ortalama insan Allah'a inandığını söylese de yaprağı düşüren Allah, bulutlardan rahmetle yağmuru indiren Allah gibi ifadeleri anlayamayacak ve bunların saçma inançlar olduğunu söyleyecek.
Ancak Osman abinin görüşü daha yaygın olsaydı, ortalama bir insan da rahat şekilde bilimin neden sorusuna cevap vermediğini bilerek yalnızca olayların hangi yollardan geçerek açıkladığını anlayabilecekti. Bu fark çok önemli bir fark. Ayrıca Allah'ın varlığını arkasındaki sistemin kurucusu ve devam ettiricisinden daha da gerçek şekilde, fiillerin faili olarak da anlayabilmiş olacaktı.
Kendi görüşüm olarak da:
Ben Osman abinin bilimin sadece korelasyonları incelediğini söylemesinin insanların bilimi yanlış anlamalarına sebep olacağını düşünüyorum. Onun yerine gerçekten zahiri veya görünen sebep ifadesi orada insanların kafalarının karışmaması için gerekli olduğunu düşünüyorum. Güçlü korelasyon ifadesi gibi ama daha kolay anlaşılır. Çünkü naturalistler için de korelasyonlar sebep demek değil. Ancak korelasyonlardan biri kaldırılınca sonuç da oluşmuyorsa buna naturalistler "cause" veya sebep diyorlar. Her korelasyon eşit değildir yani. Kola olmamak ile nehir korelasyonu ve ısı ile genişleyen madde arasındaki fark da bu. Biri zahiri neden statüsüne ulaşıyor. Yani Allah'ın schedule'sinde (adetullah dedi Enis hoca buna) biri yer alıyor. Diğeri ise yalnızca henüz gözlemleyemediğimizden korelasyon olarak duruyor.
Enis hocanın teoriler nedensel bir anlayış kurar dediği şey, görünen sebepler için doğrudur. Teorilerle bazı olaylar sonrası hangi yollarla gözlemlenen sonuçların var olabildiğini açıklamaya çalışılıyor. Ve başka fenomenlerle ilgili öngörüler yapılarak da "Acaba iddia edilen yollar ve/veya mekanikler doğru mu?" sorusunu cevaplayabilmemiz sağlanıyor. Enis hocanın dediği gibi bu mekanikler de doğru olmayabilir ancak yüksek ihtimalle doğrudur ve bunu kabul etmemiz rasyoneldir denilebilir. Ancak benim bu tartışmada görmediğim nokta, bu mekaniklerin doğru olması (örn. kinetik teorideki olaylar) herhangi bir şekilde bu olayların failinin teoride açıklanabildiği söylemiyor ki. Yalnızca görünen sebepler açıklanabiliyor.
Eskiden bende agnostik-atesit gibi birşeydim islama küfür etmeye kadar gittim ama hep bilimi öne alırdım naturalist kafayla gezdirdim benimle aynı düşüncenden müslümanlara cahill gözüyle bakardım ama asıl cahill benmişim aslında bilim din birbirinden farklı şeylermiş bilim ağaç nasıl oldu diye incelerken din ağaç neden var diye bakar allah beni affetsin bende bu yeni nesil artistlik olsun diye dini laf edince havalı oldugunu sanan insanlar arasına girdim ama ALLAH beni doğru buldurdu
hedef 1k yks kardeşim Allah seni şereflendirdiği gibi 1k yı da nasip etsin. Bana da dua et yks de😀
@@gunesli1011 inşallah herkes istediği yere gider
iki görüştende çıkan meyveye baktığımızda enis hocanın görüşü benim imanımı hayretimi arttırmıyor. Osman hocanın dediği gençleri naturalist pozitivist akımdan kurtarıyor. Burdan yürü hocam arkandayız....:)
Enis bey senli benli konuşmayı taleb etti ama Osman Bulut sanırım o noktayı kaçırdı ya da unuttu. Enis bey de tekrar siz olarak hitap etmeye başladı. Güzel incelik :)
1:17:46 Allah istese sebeplere tesir veremez mi?
Veremez değil Enis Hoca, vermez. Çünkü sonuçların yaratılmasının sebebi “kendisini tanıttırmak ve sevdirmek istemesidir”. Nerden belli? Çünkü daima sonuç, sebepten daha sanatlı ve sevimlidir. Nazarların dikkatini, kalplerin muhabbetini celb eden bu hal ve bu keyfiyet yani sebep sonuç arasındaki nisbetsizlik ve sanatın harikuladeliği, kendini tanıttırmak ve sevdirmek istemesindeki en birinci ilahi maksadı, başka ellere yani sebeplere vermekle maksadını iptal etmez. Kalpteki muhabbetin sebeplere gitmesine razı olmaz. Hamd duygusunda şirke yer bırakmaz.
Not: Tanıttırmaktan kasıt mahiyet-i kudsiyesini bilmek değil, varlığından haberdar olmaktır.?
2) Her bir cüz’i fiilin bütün kainatı ihata eden külli fiillerle irtibatı vardır. Bütün kainattaki bütün fiilleri elinde tutamayan, cüz’i bir fiile hakiki anlamda sahip olamaz. Sebepler 1) külli fiilleri anlamak için bir ölçüdür 2) fiiller kendi içinde varlığı ve yokluğu şeklinde bir nisbetle meydana gelir. Varlık tarafı alemlerin rabbine, yokluk tarafı sebebe aittir. Bizim şu sebeple bu sonuç oldu dediğimiz şey hem cüz’i, parçacık fiilin hem sonucun, eserin noksaniyet tarafını ifadedir ve sübhanallah tesbihi bunun ilanıdır. Sanatlı tarafı ise alemlerin rabbine ait bir tasarrufdur. Bunu ise Elhamdulillah ile ilan ederiz. Parça ve bütündeki tasarrufun tekliğini ve alemlerin rabbine ait oluşunu Allahuekber ile ilan ederiz. Dikkat, parça sözkonusu olduğunda eserin kabiliyeti yani sınırlılık ve hikmetin yani tezahür etmek isteyen bütün ef’al-i ilahiyenin devreye girmesini unutmayalım. Fiil, isim, sıfat ve keyfiyet noktasındaki tekliği ise lailahe illallah ile ilan ederiz. Enis Hoca kainattan kopuk tek tek fiiller olduğu yanılgısına düşüyor
Kafile öyle bir iş yapıyor ki Müslümanın asıl vazifesini tekrar hatırlattı.
Sâffât, 96. Ayet: "Oysa Allah sizi de, yaptığınız şeyleri de yaratmıştır."
İlim,irade ve kudretiyle her zaman faal olan bir Allah a inanıyoruz. Bazen yaratır bazen sebeplere bırakır demek şirke kapı aralamaktır.Tabiatperestlere fırsat vermektir. Asıl tehlikeli ve zarar veren budur. Bediüzzamanın verdiği saat örneği bu konuda çok manidardır.
bilimle pek fazla meşgul olmamama rağmen dinlemeye çalıştım.bi kaç bişey kapmaya çalıştık anca..gerçekten hafıza,zeka,mantık, muhakeme, iyi analiz gerektiren meseleler..
İnanılmaz bir video olmuş.. Çok keyif alarak seyrettim kırmızı asaya vakıf olarak seyredince bir başka lezzetli arkadaş.. RABBİM HAKKI BATILDAN AYIRMA İLMİNİ ŞUURUNU BÜTÜN MÜSLÜMANLARA NAKŞETSİN (AMİN)
Enis hocayı ilk defa dinledim, çokta hoşuma gitti maşallah
1. Tartışma dedigin böyle saygı ve edep çerçevesinde olur
2. Uzlaşmaya mecbur hissetmeden herkes fikrini söyledi, bu çok güzel
3. Kırmızı asa argümanlarını çürütecek herhangi bir delil görmek şöyle dursun, gözümde daha da değeri arttı.
4. Ihtilafın yarısı kavramlara yüklenen farklı anlamlardan gibi gördüm
5. Neden veya sebep olarak asıl sebep değil ama sebep iste bu da demek cok anlamsız göründu bana. Asıl sebep değilse neden sebep diyoruz..neden korelasyon demek yetmiyor madem ki asıl sebep değilse madde..
İmanım her gün artıyor Rabbime hamd olsun sizlere teşekkür ederim
Mutezile görüşü fiilleri insanın kendi yarattığı iddiasında. Ancak bir fiili yaratmak için bununla ilgili ilim sahibi ve bu fiilerin üstünde kudret sahibi olmak gerekir. Örnek adım atmak fiilinin oluşması için hücre kas atom molekül yerçekimi koordinasyonu bu hücrelerin hareketi için besin kimyasal olaylar bir çok nedenler olması gerekir. Bunları biz kudretimizle olusturamadigimiz için netice olarak fiilleri de biz yaratmış olmayız. Bunların üzerinde ilim ve kudret sahibi bir zat bizim için bu fiileri yaratıyor ve bizim irademiz olmadan. Biz sadece adım atmayı tercih ediyoruz. Bunada cuzi irade deniyor. Bu bakımdan kesinlikle ehli sunnet akidesi hakikati ifade ediyor. Osman kardeşim Allah razı olsun
2:18:45 'ten sonrası özet.
Ancak teori kısmında teoriler de belli kanun ve nedensellikler üzerine kuruludur. Yani "nedeni ne" sorusunun cevabı olarak verilen teorinin de içinde "nedeni ne" sorusu hala açıktadır ama sadece korelasyona yeni adımlar eklenmiştir.
Örneğin yaprak düşmesine Einstein yerçekimi dalgaları ve uzay-zaman bükülmesini teori olarak getirdiğinde bunlar sadece korelasyonun adım sayısının artmasıdır. Yani "neden yaprak düşüyor" sorusu "neden kütle olan yerde uzay-zaman bükülüyor" ve "uzay-zaman bükülünce neden yaprak düşüyor" olarak ikiye ayrılmış oluyor. Bu yüzden teoriler de (serideki terminolojiye göre) bir "açıklama" olmuyor.
Videodaki örnekte de "neden sıcaklığı artan metal genleşir" sorusu kinetik teoriyle araya atomların titreşiminin artmasını almıştır ve "neden sıcaklık arttıkça atomlar daha çok titreşir" ve "atomlar neden daha çok titreştikçe metal genleşir" olarak ikiye(belki daha fazla adıma) ayrılmıştır.
Ama videoda tabi ki aradaki temel mesele sonda söylendiği gibi kavramlar üzerinde uzlaşılamamış olunması.
Enis doko ise hayır bu teoriler nedensel ilişkiyi açıklar diyor
Çok güzel bir tartışma olmuş ama nacizane şu eleştiriyi yapmak istiyorum eğer ki tartıştığınız veya konuştuğunuz kişi kelimelere( kavramlara )sizden farklı mana yüklüyorsa tartışma çok uzun olabiliyor bunu azaltmak için en başta şu kavram size neyi ifade ediyor gibisinden sorulursa çok daha iyi olur. Gerçi siz sormuşsunuz ama bütün mesele bunun üzerinden döndü gibi oldu.
Bahadır dostum, senin yorumunu kendi yorumumu yazıp gönder dedikten sonra okudum. Birebir aynı etkiyi uyandırmış bizde video. Güzel özetlemişsin eline sağlık. yalnız değilim en azından. videonun uzun olmasının tek sebebi bu bence.
Kafile'den önce : Bilimsel mi?
Kafile'den sonra : İlimsel mi?
Oturup saatlerce izleyeceğim ama ev işleri sorumluluklar buna izin vermiyor. Sadece tefekkür edip sakin bir hayat sürebileceğimiz bir hayat temenni ediyorum...
Kulaklık takıp iş yaparken dinleyerek de izleyebilirsiniz, sesli kitaplar da o işlev için güzel oluyor
Şuan yks ye hazılanıyorum bunları izleyemiyorum ama yazın kesin kafiledeyim içerikler çok güzel
Çok seviyeli bir konuşma idi, Sevgili Osman kardeşim risalelere tam hakimiyetiyle, Güneş gibi hakikatleri nazara verdi, tartışma lüzumsuz uzamış, o kadar zahir ve bahir ki hakikatler... Tarzını seviyorum Osman kardeşim helal olsun.. Bu arada Enis Dokoyu da çok severim, hepsine sevgiler
İyi bir şeye vesile olduğunuzu düşünüyorsunuz kırmızı asa ama hayır siz yüzlerce müslümanın tekrar müslüman olmasını sağladınız Allah izden razı olsun
İlk defa hayatımda solcu müslüman gördüm kardeşim biraz şaşırdım
@@hedef1kyks922 😂
@@hedef1kyks922 Solcu müslüman ? .D solcularda müslüman olabilir
solcu değilim sadece öylesine yani buna roleplay denir o olmadığın halde oymuş gibi davranma yani fikir benimsediğimden değil Elhamdülillah müslümanım sen beni güldürdün ya Allah ta seni güldürsün :D
Osman bey hakiki sebep, zahiri sebep dese ortada buluşacaklar da, sebebi tek bir kavram olarak kullanmakta ısrar ediyor.
Farklı bir konu üzerinde bence mutlaka Enis hocayla yeniden bir yayın yapmalısınız 😊👍👍
Eminim güzel şeyler anlatıyorsunuz ben bişey anlamadım ama oda benim eksikligim🙄
Bu zeki gençlere tavsiyem..1- 17. Lemanın 13, notasının 4. meselesindeki ''iktiran'' konusunu..2- 22. sözün 2. makamını..3- 30. sözün ene ve zerre bahsini mütalaa etmeleri..Allah ilim ve hidayetlerini artırsın..
Kesinlikle mütalaa ederek okunması lazım
anca ezber zaten. eminim ki buraları defalarca okumuştur osman abi. ama burası öyle nurcu evlerinde vaaz vermeye benzemez. burası saha. önemli olan onları sahaya uygulayabilmek ki bence kırmızı asa bunda en başarılısı.
@@melihustundiken6441 okumadan sahaya inilmez
Şaşırma sevinme ve hayret etme üçlüsü yaşadım videoyu görünce, çok güzel bi duygu. Çünkü daha dün tanıdım Enis Doko'yu Sinan Canan ile videoları vardı ordan... Videonun içeriğinin merakı ise apayrı bi şey tabii.
Ağziniza sağlık abi çok güzel bir röportajdı. Abi konuşmanın hararetinden olsa gerek hocanın sözünü bayağı kestiğin oldu . Karsidakinin sozunu kesmemeye dikkat etmelisin.
Eveet bitti elhamdülillah güzeldi teşekkürler kırmızı asa
Enis Doko'nun 48 defa sözünü kesti.
Sagopa’nın bir sözü var, “Ustura misali keskin zekaların dansını izle” diye hakikaten videonun ilk dakikalarındayım, efsane.
👌👌
Acaba kaç cambaz durur aynı ipte emeklermisin koşmadan önce diye de devam eder sagopa üstad :)
@Entropi Yasası yok alt kat
Güzel bir tartışma ortamı ancak Enis hoca'nın sözü çok sık kesilip araya giriliyor.. soldaki arkadaşı tanımıyorum ancak tartışma tavrı doğruyu aramaktan ziyade ne olursa olsun karşı tarafı ikna etme üzerine kuruluymuş gibi izlenim veriyor.
Belli kavramları her iki taraf aynı anlamda kullanmıyor.
Tartışmanın güzelliği açısından 1 saat kadar kesintisiz dinleyebildim..
Haa imani itikadi açıdan bu tarz bir tartışmanın şahsen bana faydası oldu mu emin değilim..
Belki 1 saatimi daha faydalı birşeyle geçirebilirdim..
yine de böyle seviyeli bir tartışma ortamı kurdukları için teşekkürler..
Umarım daha da geliştirirler..
Çok güzel dolu dolu bir sohbet oldu. Teşekkür ediyorum. Temelde aynı şeyin söylendiğini düşünüyorum. Burada üzerinde düşünülmesi gereken El Kayyum ismi şerifidir. Yani Allahın kainatı her an kıyam ettirdiği sistemin ayakta durmasına irade etmesi sebebiyle diğer tüm gelişmelerin ortaya çıkıp korele olduklarını söylemek gerekiyor. Yani Enis Hocamın dile getirdiği sistemin de bir anlamda kıyam ettirilmesi suretiyle işin sebeplendirilmesi durumunu düşünmek gerekir kanaatindeyim.
Enis doko hocamızın görüşüne sonuna kadar katılıyorum
Kırmızı Asa serisini izlemeni şiddetle tavsiye ederim dostum.
@@robotikbilimi6956 kardeşim kesinlikle tüm seriyi izledim ama enis hocanın vurgulamak istediği bence Allah bu işleri yapıyordan çok Allah nasıl müdahale ediyor kısmi
@O hakikat bende diyorum ki ateşe Allah yakma özelliğini en başta vermişti zaten sadece ibrahim a.s atılınca serin ol emrini verdi ve yakmadı ama emir verilmeseydi ateş yakardı
Emeklerinizin karşılığını Allahımız cemaliyle versin inş “çocuklarımızın bu sistemle eğitilmesi endişe verici”bize ne yapmak düşer bilemiyorum
Keloğlandaki devler gibi ikiside aynı şeyi söylüyor fakat kelimelere verdiği anlamlar farklı
Enis Doko'nun donanımını ve görüşünü bilirim, Osman Bulut'u da biliyorum malum üzere, bütün konuşmayı dinledim, ağzınıza sağlık. Tek belirtmek istediğim nokta şu;
Keşke konuşmaya başlamadan önce "nedensellik"'in tanımını yapsaydınız birbirinize, ikinizinde tanımının farklı olduğunu görecektiniz. Kavramların iki kişinin beyninde de aynı anlamı veriyor olan münazaraların sonucunda bir taraf haklı veya haksız olabilir.Sizde kavram aynı anlamda değil. Benim anladığım bu. Ama 2 buçuk saat bu konuşmayı izleme dışında daha faydalı ne yapabilirim diye düşündüğümde aklıma birşey gelmiyor. Ağnıza sağlık.teşekkürler.
Herkes özgür olmalı ve kendi tercih ettiği hayatı yaşamalıdır. Zanlardan olabildiğince kurtulup sadece kendi aklına, mantığına ve kendi vicdanına yani fıtratına uygun bir doğru yol bulmuş olabilenler mutlu olurlar. Her şey bir denge üzerine yaratılmıştır bu yüzdendir ki hem özgüvenli hem de mütevazi olmak gerekir. Az ya da çok herkes düşünür, zekanın ve ne kadar düşündüğün pek de önemi yoktur önemli olan önyargılardan ne kadar uzaklaştığın, hayata nereden baktığındır.
2 Kaliteli insanı bir arada görmek:)
32:58 , aslında bu süreye kadar konuşulan konunun sonuca bağlandığı yer . Allah' sürekli bir yaratma halindedir, bir olgu sürekli iken de onun emriyle oluyor süreksiz iken de emriyle oluyor. Devinimini ya da formu ne olursa olsun, oluş hali ona bağlı, maddelere ve formlara değil(eğer bir sebep gerektirmez dersek forma/maddeye irade vermiş oluruz ya da çevresel etkenlere tanrı rolünü biçmis oluruz, ki bu akla, mantıksallığa aykırıdır) , esas nokta maddeye oluş halini vermesi yani yaratması ve sürekli bir izleme ve denetleme halinde olması,nedenler ya da ara bağlantı ne olursa olsun bir iradenin bir ilahın izniyle ve yaratmasiyla gerçekleşiyor olmasıdır.
bu video diğer konuk ve tartışma videolarından daha verimli olmuş. bazı yerlerde terimlerin aynı manalarda kullanılmamasından kaynaklı demogoji vari görüntüler oluşmuş.özellikle irade ve madde ilişkisinde.kafile ve enis doko'ya tşk.
Sohbet bir noktada 14. Sözde geçen konulara geliyor. 14. Sözü mutlaka okumalısınız. Özellikle zerreden güneşe kadar her mahlukun çok kolay bir şekilde, hatta sırf bir emir ile yaratıldığı, her birine nihayetsiz yakın olduğu halde, nihayetsiz uzak olduğu, gayet cüz'i işleri dahi tanzim ve hüsn-ü sanattan hariç bırakmadığı mükemmel bir şekilde izah ediliyor. Sohbetin bir yerinde geçen cansız eşyanın nasıl hitaba mazhar ve mukabele edebildiği de kısmen izah ediliyor. Ancak bu konu tüm detayıyla Risale-i Nur'un müteaddid yerlerinde izah edilmiştir. Hiç bir şey Cenab-ı Hakk'ın ilim, irade ve kudretinden hari bir surette hareket edemez. Kıpırdayamaz. Bu konuda özellikle 30.Lem'a Kayyumiyet bahsinde izah edilmiştir. Allah'a emanet...
Enis hocanın bir şeyleri anlatışı gerçekten çok iyi. Ben bu işlerden anlamam diyene bile öğretir.
Aslında anlaşama sebebleri 1-)Türkçede kelimelere(neden,koralasyon) gibi kavramlara 2 sininde birbirinden farklı manalar veriyorlar.Kötüsü buna çok geç farkında olmaları ve de birbirlerine mutlak manayı sormamaları. 2-)Türkçede kelime hazinesinin yetersizliği çünkü kelime sayısı yetersiz olunca 1.si kelimenin anlamı +kişinin zihni dünysında yeni anlamlar yüklemesi
Eşyanın tek zorunlu ilişkisi var, o da Allah'ın emirlerine uymaktadır
AN VE AN YARADAN , YAŞATAN ,HALDEN HALE HİKMET İLE KOYAN ... TEK VE BİR OLAN ... EŞİ , BENZERİ, DENGİ OLMAYAN ALLAH (CC)'A , EZELDEN EBEDE KADAR HAMD Ü SENALAR OLSUN...
Enis Doko, akılcı bir Müslümandır.
ODTÜ'DE hem fizik hem felsefe bitirmiştir. Evrimi de kabul eder, namazını da kılar.
Benim de üni.de hocamdır, birini eleştirmeden önce kendinizi karşılaştırın.
ne alakası var akademik olarak bizden üstün olan herkese biat etmemiz mi gerek o zaman? bu nası bi mantıktır yav yormayın insanları lütfen
@@AKINCIGO ben okuldaki konferansına gittim, evrimin dinle celişmediği ispatladı. yazmasi uzun ama adem hem ilk insan hem peygamber hem de ortak atadan ayrılan ilk tür olabilir demişti
@@raif4851 onun kadar bilmedikce yorum yapamazsın sadece ezbere konuşursun. okumadan eleştiri yapılamaz
Benim dayım da hem hristyan hem Müslüman çok iyi adamdır. ya ne güzel, harikasın (!)
@@ze6919 olabilir demiş işte (:d
Biri felsefe tarihine hakim olmadığını açıkça söylüyor. Diğeri Odtü Felsefe mezunu ve halihazırda öğretim görevlisi. Ama günün sonunda bana her adımda ilki daha mantıklı geldi ve kırmızı asa gözümde büyüdü açıkçası. Enis hoca yapılabilecek en sert itirazları yapmış. kırmızı asa en sert güç testini de gayet başarıyla geçmiş bence.
Sen böyle hissetmek istediğin için öyle hissediyorsun. Doğru olduğu için değil. Bu senin kötü bir insan olduğun anlamına gelmez. Insanın doğasında var zaten bu. Ama düşünmeyen, sorgulamayan, okumayan bir insan olduğunu kanıtlar.
bence siz de felsefeye hakim değilsiniz. kuhn popper feyerabend vs. okusanız böyle düşünmezsiniz
Bnde dinledim ama pek anlayamadım.
katılıyorum kesinlikle kırmızı asanın argümanları bana daha mantıklı geldi
Beynim yandı şu an :) Bence TH-cam daki boş beleş ateist ve dindarlar işi gücü bırakıp bu videoyu izlemeli. Olabilecek en uç noktalar tartışılmış gördüğüm kadarıyla. Şampiyonlar Ligi finali gibi. :) Her ikinize de teşekkürler. Şunu da söylemeden edemeyeceğim. Kırmızı Asa'ya önce salvo yapanların sonradan çok daha uzlaşıcı ve sadece ayrıntılarda farklı düşündüklerini söylemek durumunda kalmaları önemli bir ayrıntı. :)
Enis bey tartışmayı kayb edeceğini daha corolasyon Allah içinde olabilir deyip de önemli değil cevabını alınca anladı aslında ancak boşa aynı lafları tekrar ede ede uzattı işi...
Beklenen video geldi teşekkür ederiz...
konuşmaları geri sara sara bir daha dinleye dinleye düşüne düşüne beynim yana yana izledim bu neymiş yaa , ama şuana kadar ki benim içimde oluşan soru işaretlerine en iyi tercüman olan ki ,bunlara en ufak tereddütsüz bir şekilde inanmam için akli mantiki delillerle risalei nurun tarzı ile nasıl anlamamız gerektiğini anlama noktasında çok güzel bir video olmuş hala tam sindirmiş değilim sindirmeye çalışıyorum Allah razı olsun
Bastan sona çok verimli bi video olmuş Allah ilminizi artırsın.
Ne ara baştan sona izledin
20 dakikada 2,5 saatilk videoyu nasıl izledin de karar verebildin verimli olduğuna :))
Süresini verimli buluyo galiba :)
Espri bu ya, hoca yapıştırmış cevabı: ya hizlandirmissam 😀
kanal sahibi olan kisi dinlemeyi öğrenmedikçe asla kendini geliştiremez
Enis doko hoca çağırmaniz iyi olmuş hocanın ilmi üst düzey. Kırmızı asanin argümanıda her zaman sağlam.
Benim anladığım kadarıyla Bilim "aracı nedenleri" açıklıyor ama "nihayi nedeni" açıklamıyor.
Örneğin; Ben kibriti yere attım halı yandı.Halının yanmasının nedeni ateşin onu yakmasıdır; maddesel ateş = aracı nedendir. Halının yanmasının nihayi nedeni benim kibriti atmayı seçmemdir. Yani benim iradem= nihayi nedendir.
Örneğin; Ben bardağı kaldırıyorum. Bardağın yukarı kalkmasının "aracı nedeni" benim kolumdur; "nihayi nedeni" ise benim iradem ve bardağı kaldırmayı seçmemdir.
Enis Hoca maddelerin "aracı nedene" sahip olduğunu söylüyor doğru söylüyor; Osman Bulut ise maddelerin hareketinin bir "niyahi nedene" bağlı olmasını söylüyor doğru söylüyor. İkisini birleştirdiğimizde şu sonuç ortaya çıkıyor. Allah'ın iradesi "niyahi nedendir" ve Allah atomları "bir aracı neden" olarak kullanarak herşeyi kontrol etmektedir. Anne karnında yaratılıp şekillenmemiz ve insan suretine bürünmemiz "nihayi nedeni" Allah'ın iradesidir; "aracı nedeni" ise DNA'dır. DNA bu yaratılış olayına sadece vesile olmaktadır asıl olay Allah'ın iradesidir. "Nihayi neden olmadan aracı nedenler iş yapmaz." NOKTA:)
Atomların/maddelerin bilinci varsa da yada melekler tarafından yönlendiriliyorsa da tamamen Allah'ın dediklerini yapmaya yönelik olduğundan yine sonuç değişmiyor yani yine maddesel "herşey Allah'ın kontrolünde" olmuş oluyor.
Secde(32/9): "(Allah) Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona (insana, Kendi) Ruhundan üfledi. Sizin için de kulaklar, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz? "
Sad (38/75): "(Allah) Dedi ki: "Ey İblis, iki elimle (yapıp) yarattığıma (insan denen bu sanat harikama) seni secde etmekten alıkoyan neydi?....."
Nur (24/43): "Görmez misin ki, Allah bulutları sürmekte, sonra aralarını (telif edip) birleştirmekte, sonra da onları üst üste getirip yığıvermektedir; böylece, yağmurun bunların arasından akıp-çıktığını görürsün. (Ayrıca) Gökten içinde buz taneleri bulunan dağlar (gibi bulutlardan dolu yağdırıp) indiriverir, onu dilediğine isabet ettirip (felakete çevirir) de, dilediğinden onu (dolu ve sel musibetini) giderir; şimşeğinin şiddetli parıltısı ise neredeyse gözleri kamaştırıp götürüverecektir."
Fussilet (41/11): "Sonra, duman (gaz bulutları) halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek (meydana) gelin." İkisi de: "İsteyerek (itaat ederek) geldik" dediler."
Enbiya (21/69):Biz de, "Ey ateş" dedik, "İbrâhim için serin ve zararsız ol!"
Hadid (57/1): "Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah'ı tesbih etmiştir. O, Aziz'dir, Hakîm'dir."
Haşr (59/1): "Göklerde ve yerkürede olanların tümü Allah'ı tesbih etmektedir (yaratılış gayesini ve görevini yerine getirmektedir) ; O, Üstün ve Güçlü olan (Azîz’dir), Hüküm ve Hikmet sahibidir."
İsrâ, (17/44).Yedi gök, arz ve bunların içinde bulunanlar, O'nu tesbih ederler. O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur, ama siz onların tesbihlerini anlamazsınız. O, Halîm'dir, çok bağışlayandır."
Allah; yeri sıra "kritik durumlarda" hayvanları da kontrol edebiliyor.
Allah'ın çekirge sürülerini, haşarat sürülerini, kurbağa sürülerini Firavunun kavmine sarması gibi.Ya da Ebabil kuşlarıyla fil ordusuna taş attırması. Yada Hz. Yunusu balığın yutturması ve ölmeden kıyıya ulaştırması gibi vs. vs.
Saffat(37/142-145): " Kendisini balık ağzına aldı. Doğrusu o (bundan önce) kınanacak bir iş yapmıştı.
Eğer o, Allah’ın şanını yüceltenlerden olmasaydı kıyamete kadar balığın karnında kalacaktı.Sağlığı bozulmuş olarak onun ıssız bir kıyıya bırakılmasını sağladık."
Not: Bu balık "muhtemelen" dünyanın en büyük balığı olan "balina köpek balığıdır"; çünkü bu devasa balık türü insanı ağzına alsa bile öyle ciddi zarar veremez çünkü dişleri oldukça küçüktür, ufak balıklar ve plankton ile beslenir.
kırmızı asaya itiraz videoları özet:
Görüşmeden önce Sinan Canan: Gazaliden farkları yok. Bir adım ilerleme yok.
Görüşme sonunda Sinan Canan: %98 aynı düşünüyoruz.
Görüşmeden önce Enis Doko: Bu bakış İslamı çürütür. Felsefe bilmeyenler inanır ancak.
Görüşme sonunda Enis Doko: %90 aynı düşünüyoruz.
İyi tespit🤔😂
Bir tanesi Gazalinin ne dediğini anlamamış bu kadar sene...
Tüm tartışmadan anladığınız buysa vay halinize :D zaten problem kalan %10-20 lik kısmın geride %80-90'i da ya doğrular ya da çürütür burda kendi düşüncenizle çelişmemeniz adına benim %10-20lik yöntemim doğru olandır diyor. Çok çok basit bir örnekle izah edecek olursam. Allahin sonsuz kudretine inaniyoruz diyelim ve bu meselenin %90ini kapsiyor diyelim eğer ki sen Allah sonsuz kudrettedir ancak zaman denen olguya Allah hapistir zaman olgusu içerisinde ancak sonsuz güçtedir dersen burda ortaklaşa olduğumuz %90lik meselede kendinle çelişmiş olursun.
Osman abi sen bize bir videonda kavram analizinden bahsediyorsun ama bu videoda tartışmadan önce kavram analizini yapmamışsınız belli ki. Nedensellik ve sebep sonuç kavramlarını ortak kullanmıyorsunuz. Hocamız nedensel ilişkiyi farklı anlamda kullanıyor ve videonun sonuna doğru da anlaşıp kavram analizini en son tartışıyorsunuz. Eğer böyle olmasaydı video en fazla 15-20 dakika sürecekti ve sanırım hocamızı rahatlıkla ikna edebilecektin. Videoyu sonuna kadar izleyip irdeledim çok faydalı bir iş yapıyorsunuz Allah yardımcınız olsun. Saygılarımı sunuyorum. Allah senden ve ekibinden razı olsun.
Bana göre İSLAM bir DİN değil MUTLAK DİN yada KAİNAT YASASI!!😊❤️❤️❤️❤️☝️🕋🕌
Öncelikle iki buçuk saat boyunca tutarlı bir tartışma sürdüren konuşmacıları tebrik etmek lazım cidden. Bu kolay bir iş değil. Tartışmanın sonu güzel bağlandı ki asıl önemli olan vurgu burada: kesinlikle fen dersleri bilim felsefesi ile birlikte verilmeli. Ayrıca her iki konuşmacının dile getirdiği, okullarda fen dersleri ateist yorumla veriliyor ki bu bilimin tarafsızlığına ve güvenilirliğine gölge düşürüyor. Bunun acilen düzeltilmesi lazım.
Son bir saat kavram kargaşası çok yaşandı. Osman Bulut "sebep" üzerinde çok durdu, meramını anlatamadı, çokca söz kesti. Sebep, müsebbeb (sonuç), Müsebbib (sebebe ve müsebbebe tesir eden) şeklindeki izahı anlatsaydı daha tatmin edici olurdu bence.
Enis Doko'yu tartışma ahlakını korumasından dolayı tebrik ederim. Fakat özelde kendisinin, genelde Mutezile itikadına ait o kadar çok hatalı görüş beyan ettiki, onlarcaydı. Kendi adıma Risale-i Nur okumalarıma dışardan bakma fırsatı buldum ve üstadımın neyi neden izah ettiğini daha iyi anladım.
Ayrıca konuşmacılar verdikleri bazı örneklerde sıfat-fiil ve cüz'i (parçada görünen) ve külli (bütünde görünen, akledilen) ayrımını kaçırdıkları için izahlar çok uzadı.
Böyle kaliteli tartışmaların devamını bekliyoruz.
Kırmızı Asa'nın amacı şuan ki bilimin naturalizmle insanlara bunu dayattırması ama burda konuşulan konular çok çok farklı yerlere kaymış. Videoda naturalizmden 15-20 dakika bahsediliyor. Bence bilimi tartışmak yerine dayattırdıklarını tartışmamız lazım.
Vaov çok iyi bir tartışmaydı👌 5 dk bakayım gerisini sonra dinlerim diye başladım hepsini izledim😅 Ve gerçekten beyin yaktı kfkf. Farklı bakış açılarını böylesine güzel üsluplarla görebilmek güzel 👏
2:03:00 Bu noktada Kırmızı Asa 7. bölümü hatırlamakta fayda var. Maddeden oluşan bedenimize hükmedemediğimizi biliyoruz. hükmettimizi varsayabileceğimiz çok cüz-i vücut parçalarımız var. El, ayak konuşmak için dil, bakmak için göz gibi. Bunun dışında bir çoğumuzun işlevlerini dahi bilmediğimiz iç organlar, dolaşım ve boşaltım sistemleri var ÜSTELİK an be an işlemeye devam ediyor.
Madem ben, bu vücut (bu madde beden) olduğumu varsayıyorum. Benim olan bir şeyde söz hakkına sahip olmam gerekir. Mesela emir verip dalağımın çalışmasını durdurabilmem gerekir. MADEM BU SÖZ HAKKI BENDE YOK O ZAMAN BU BEDEN BENİM DEĞİL, HER NE KADAR DUYULARIM İLE İŞİTİP, GÖRÜP, DOKUNUYOR OLSAM BİLE.
Emeğinize sağlık.Zaten hidayet dediğimiz şeyde bu tarz ince ayrıntılarda devreye giriyor.Artık kim nasıl anlarsa ama inşaallah hep birlikte Hak yoluna ulaşabiliriz🤲
Eşarilerin ve İbn Teymiyyenin tartısmalarını büyük bir zevk ve hayranlıkla incelemis birisi olarak bu münazarayı dinlerken aynı tadı aldıgımı söyeleyebiirim. Ben risalei nurun bir kardeşiyim. Enes hocam akademik gecmisinize RAĞMEN üzerinizde hic bi kibir alameti göremedim ve cok begendim. Duam odur ki Mevla sizi dini en güzel inceleyip süzmüş yaşamıs Ehli sünnet yoluna girmenizi asip eylesin.
6:35
1. nokta: Webcamle nedensel bağ olduğuna güvenmemize gerek yok zaten bizim dediğimiz şey herşeyi Allah yapıyor.
Zaten nedensellik yok Allah gördürüyor Allah webcami bize gördürdüğü için haberdar oluyoruz çelişen bir durum yok. 5 duyuya güvenmek demek bizim dediğimize göre nedensel ilişkiye güvenmek değil Allah'a güvenmek. Çünkü nedensellik yok Allah'ın fiilleri var.
8:46
2. nokta: Ardışık olaylar nedenselliği gerektirmez demek ardışık olaylarda kesin olarak nedensellik yoktur
demek değil. Nedensellik olabilir de olmayabilir de demek. İkisi de bir inançtır. Eşarilerin
yaptığı doğada nedensellik olduğuna değil fiiliyatı Allah'ın yaptığına inanmak. Allahın yaptığı işlerde de zamansal ardışıklık var
ve bu Allahın yaptıklarında nedensellik olduğunu çürütmez çünkü olayların ardışık olması nedenselliği çürütmüyor. Bizim dediğimiz şey nedensel olma zorunluluğu yoktur
ve nedensel olmama zorunluluğu da yoktur. Yine çelişen, islamı çürüten bir durum yok.
Kırmızı Asa değil bu itikat imamlarının görüşleri tartışması olmuş👏🏼
Osman hoca Risale-i nuru iyi anlamış tebrik ediyorum Enis hoca da baya bir zorlandı galiba ama yinede ikiside iyiydi
ikinizinde agzina saglik, hoca cok saygili ve efendi bir insan, uslüp ve akis cok keyifli, osman kardesim her zamanki gibi fisek gibi... yolunuz acik olsun, allah yardim etsin
Osman’ın söyledikleri Allah’ın varlığını ve Enisin söyledikleri Allah’ın birliğini isbat ediyor...
Allah razı olsun, faydalıydı :)
Enis hocanın çoklu bilgisi kırmızı asanın tek bir Bilgi üzerine inşa ettiği bakış açısını çoğu noktada güzel anlaşılır ve efendilikten ödün vermeden çok güzel bir şekilde alt etti bence. Sorun olarak şu göründü bence bu video da kırmızı asa kanunlar bir şey yapamaz sebep başka bir şey derken kendi iddaaları sanki kanunmuş gibi sürekli aynı örneklemler üzerinde anlatmaya ya da kanıtlamaya çalışıyor. Sadece enis hoca konuşursa bence daha faydalı olurdu.
yapa bilmek için BİLMEK değil KUDRET gerekir. KUDRET olması zorunludur. o bardağı kaldıran ben değilim çünki, benim bardağı kaldırmam için olması gereken hemen-hemen hiç bir şeye benim kudretim yetmiyor. O yüzden kaldıran değil isteğen benim ve geri kalan her şeyi yapma gücünü ve ortamı sağlayan Allah(e.c) dir.
Enis hocanın sözünü kesiyorsun. Bu hoş değil hatta sinir bozucu.
17 dakika dinledim. Çok güzel anlamışsınız. Tebrik ederim
Konunun tam odak noktasını felsefeci hocam 1:46 da söylemiş gayet mantıklıydı
Kimsenin bir daha kimseye geri vermeyeceği zamanı insanlığın yanlış algısını düzeltmek için kullandığınızdan dolayı ikinizede teşekkür ederim. Videoyu soluksuz izledim ve dinledim temel de aynı şeyi farklı açılardan konuştuğuz görüşündeyim aradaki tek fark nedensellik kavramının fikrinizle oluşmuş karşılığı şöyle izah edecek olursam, Enis Doko nedenselliğin nihai bir sonuç olma gereksinimi üzerinde durmuyor alt grupta ufak nedenselliklerinde yani irade içerisinde bulunan kudret gibi başka varlıklara da verilmiş olabileceğini nedenselliğin illa da irade gerektirmeden bir mutlak güç olmadığını savunurken, Osman Bulut nedenselliğin tekil ve mutlak güç olduğunu savunuyor. Şuna varıyoruz elbette şuursuz bir atom evreni bina edecek değildir. Ancak O zat atoma evreni bina etme özelliğini bahşedibilir bu bilim açısından bir nedensellik olur çünkü ulaştığı en küçük yapı taşıdır (kuarklara inmeden) Enis DOKO nun savunduğu nedensellik budur bilim içinde yeterlidir. Bir atomun evreni bina etmeyi tercih etmesi, bunu belirli bir zaman da tercih etmesi evreni boş bir kağıt düşünürsek şiir yazmayı ya da resim çizmeyi tercih etmesi tercih edebilen bir yapıya yani iradeye işaret eder yoksa atom orada öylece durur bu yüzden nihai nedensellik atomun maddeci zihniyetine ters düşer. Ama tüm gördüklerimizi ve görmediklerimizi yaratan Allah atoma belirli kurallar koymuş ve onu bu kuralları icra etmekle memur kılmışta olabilir pek tabii bu da nihai olmayan bir nedensellik barındırır. İki fikirde burada ihtimaldir ve Kırmızı Asa nın argümanlarıyla ilintisi yoktur, çünkü Allah ın nasıl yarattığı ve neyi tercih ederek yaratmaya devam ettiği bir argüman değil bir görüş olabilir. Natüralistlere ve insan algısını manipüle edenlere karşı insanın gerçeği araması karşısında duranlara tokat gibi cevaplar veren Kırmızı Asa için zorunlu olmayan bir konuşma olduğu düşüncesindeyim. Konunun dışına çıkılmışta olsa insanı düşünceye sevk eden konuşmalarınızdan dolayı tekrar teşekkür eder çalışmalarımızın devamını dilerim.
Hiç sıkılmadan izlediğim mükemmel bir tartışma.👍👉 Devamını mutlaka bekliyoruz.
Çok güzel ve faydalı program olmuş üstad yaşasaydı tebrikler Osman kardeşim böyle devam et derdi diye düşünüyorum
Osman abi Sinan canana anlattığımız kadar açık anlatamadiniz kırmızı asayi bu yüzden de Enis hoca anlamadı konu çok başka yerlere gitti
Halka bu şekilde anlatılabilmesi bakımından Osman Bulut'un görüşünün daha etkin olabileceğini düşünüyorum fakat Enis Doko bu konuda daha derin açıklamalar sunması ve Osman Bulut'un sunduğu nedenler görüşünü dallandırması bakımından daha önemlidir.
Enis hocayı tebrik ediyorum. Hiç bir hoca kendisinin bu kadar sözünün kesilmesine müsade etmez. Osman arkadaşım bir dinlemeyi öğren yoksa hayatta zerre yol alamazsın.