Arkadaşlar cevaplarınız için teşekkür ederim ELL'nin açılımı English Literature and Language'miş (artık hangisi önce geliyorsa). Benim zamanımda İDE diyorduk İngiliz Dili ve Edebiyatı. Videoda beyin tutulması geçirip bunu tahmin edemediğim için herkesten özür diliyorum. Mütercim tercümanlık mı edebiyat mı sorusuna cevap verecek olursam, yine hayatta ne istediğinize göre değişir. Benim en yakın 3 arkadaşımdan 2'si Hacettepe İDE (yani ELL :)) okudu ve şu anda birinin dijital içerik şirketi var, diğeri İngiltere'de bir şirkette pazarlama yöneticisi olarak çalışıyor. Edebiyat bence okuması biraz daha zor bir bölüm ve ilginiz yoksa çekilmez olma katsayısı daha yüksek çeviriye göre. Videoda dediğim gibi çevirmenliği edebiyat okusanız da yaparsınız. Edebiyat, akademisyen olmak isterseniz yurtdışı üniversitelerinde daha fazla geçerliliği olan bir bölüm. Çevirinin yurtdışında çok fazla geçerliliği yok eğer sadece İngilizce-Türkçe dilleri arasında yapacaksanız çünkü Türkçe onlar için geçersiz bir dil oluyor bu durumda. Çeviri okursanız yüksek lisansınızı edebiyat alanında yapmanız zorlaşır çünkü dersleri çok farklı. Almanya üniversiteleri mesela mutlaka aldığınız lisans dersleri ve yapmak istediğiniz yüksek lisans bölümü arasında alaka arar. Bu yüzden işletme bile okumayamazsınız Almanya'da mesela çünkü işletme ve çeviri ne alaka, di mi? Edebiyat okursanız hâlâ çeviri yapabilirsiniz ama sadece edebiyat alanına odaklanmış olursunuz. Tercih sizin ne istediğinize bağlı yine en nihayetinde. Hepinizi öptüm, iyi tercihler!
Ayrıca şunu da ekleyeyim, en fazla iş yoğunluğu İngilizcede var ama İngilizceyi herkes bildiği ve herkesin iyi kötü çeviri yapabileceği bir dil olduğu için için ücret katsayısı en düşük dil de İngilizcedir. İngilizcedeki diğer çoğu dil Almancadan başlayarak neredeyse iki katı ücretle çalışılınır. İngilizceyi zaten biliyorsanız mutlaka 2. ya da 3. bir dil ekleyin. Benim profesyonel hayatım Almancayla başladı. Yurtdışında da Almanca, Fransızca ya da İspanyolca gibi diller sizi her zaman bir adım öne çıkarır. Türkçenin geçerliliği olmadığı ve herkes İngilizce bildiği için sizi farklı kılan bir dile ihtiyaç duyarsınız yurtdışında kariyer düşünüyorsanız.
Lisede dil okuyan bir dilci olarak durumu anlamaya çalışan ve şimdi dil okuyanlara anlatmış olayım. Demet ilk sınavında 80 üstünden 70 küsür net yaptığını söylüyor. 2011 senesinde dil sınavı aşırı zordu ve dilciler bile o sınavda yapamadılar öyle netleri. O yüzden o yıl tercih yapsaydı katsayıdan ötürü (evet bizim zamanımızda öyle bir şey vardı) puan kesintisine uğrasaydı bile o yılki puan ağırlığında türkçe ve mat-1 çok ağırlıklı olduğu için iyi bir yer getirecekti (ki dilciler say-1e o senelerde bakmazlardı.). Gelgelelim 2012'de çok kötü bir şey oldu, dil sınavı çok çok çok çok kolaydı. 200 kişi falan full çekti. Bunun üzerine bir de tam tercih öncesi (temmuzda) katsayı kalktı, lisede hangi bölüm okuduğunuzun bir önemi kalmadı (ki bu bizim zamanımızda çok önemliydi çünkü bizler bölümlerimize 10. sınıfın başında başlayıp 3 sene okuduk, sizler gibi 2 sene değil). Velhasıl kelam, herkes birbirinin bölümüne saldırdı ve tercih listeleri allak bullak oldu. İşin daha kötüsü bizim için puanımızın tuttuğu yere yatayla gitmek olayı da yoktu (çok sonra geldi o işler). Böyle bir karmaşa oldu işte.
ben de şu an tam senin gibiyim . Hacettepe istiyorum ama ingilizceye sıralamam yetmiyor o yüzden fransızca ve almanca yazdım . bu videoyu çekmen çok işime yaradı gerçekten teşekkür ederimm
Ağzına sağlık Demet, daha fazla bu tarz içerik bekleriz🌸 Özellikle çeviri koordinatörlüğü yaptım demiştin, çevirmenliğin pek de anlatılmayan işlerinden biri bu tarz koordinatörlük ve proje yöneticiliği işleri. Bunlarla alakalı da bir video gelir miii🎉
30+ yıl teknik çeviri yapmış biri olarak, çeviri bürolarının bir öğrenciye cep harçlığı kazandırmaktan daha öte parasal getirisi yok. Ayrıca, zaten bahsetmişsiniz (14:00 dakika galiba) uzmanlık önemli. Ne yazık ki piyasada çok sayıda konunun uzmanı olmayan üni. mezunu çevirmen var. Örneğin National Geographic içeriklerinin büyük çoğunluğu kulak kanatacak kadar kötü çeviri ile Türkçeleştirilmiş. Bu işi yapmayı düşünen arkadaşlara naçizane tavsiyem lütfen her çeviriye atlamayın. Her çeviriyi yapacağım diyorsanız da lütfen ama lüifen konu hakkında bilgi edinin. Havacılık konusunda çeviri yaparken kaç tane subay, astsubay ağabeyimin, kardeşimin başını ağrıttığımı onlar bilir. "Şu kelimeyi çevirirken karşılığında bu kelimeyi kullanıyorum, doğru mu?" diye.
Mühendisim sizin gibi dizilerden filmlerden dolayı küçüklükten beri İngilizceyle haşır neşirdim. Çevirmenlik fikri de her zaman kafamın bir köşesinde kaldı. Sayenizde bilgilendim. Çok teşekkürler.
Teşekkürler video için. Part 2yi çekerseniz onu da izlemek eğlenceli olur. Sizce yeni bir dil öğrenmek için almanca tercümanlık veya Fransızca tercümanlık okumak mantıklı mı? Siz okurken almancayı almanca hazırlık okuyarak mı öğrendiniz?
Bence mantıklı, ben Almanca'yı üniversitede öğrendim ama tabii dil okulları gibi bi seçenek varken 5 yılınızı bi üniversiteye hibe etmek çok mantıklı olmayabilir eğer bölümle ilgili bi şey yapmayacaksanız ama vaktiniz ve ekonomik durumunuz varsa neden olmasın çünkü sizi sınavlara çalışmaya zorlayan bir sistemin içinde olacaksınız. Kendini disiplin edemeyen insanlar için güzel bir yöntem bence. Hem okuluna göre Fransa'ya ya da Almanya'ya gitme şansınız da var
sözlü çeviriyi daha hızlı düşünmen gereken ve kaynak kullanımı çok daha kısıtlı bir çeviri ancak yazılı çeviride sana verilmiş bir süre ve elinde çevireceğin metin var. sözlü çeviride konuşulanları çeviriyorsun daha zor tabi ki
@@milera7157 aslında sözlü çeviri alanında şş bulmak daha kolay ve çok daha fazla gelir sağlayabilirsin. ancak istenilen donanım çok çok fazla, iş yükü de aynı şekilde
Merhaba 😊 bende şuan Arapca mütercim tercümanlık okuyorum hazırlığı bu sene bitirdim ve hocalarımız iş konusunda rwhat olun dedi. Senin arapca konusunda bilgin var mı bilgilendirirsen sevinirim
Arkadaşlar cevaplarınız için teşekkür ederim ELL'nin açılımı English Literature and Language'miş (artık hangisi önce geliyorsa). Benim zamanımda İDE diyorduk İngiliz Dili ve Edebiyatı. Videoda beyin tutulması geçirip bunu tahmin edemediğim için herkesten özür diliyorum. Mütercim tercümanlık mı edebiyat mı sorusuna cevap verecek olursam, yine hayatta ne istediğinize göre değişir. Benim en yakın 3 arkadaşımdan 2'si Hacettepe İDE (yani ELL :)) okudu ve şu anda birinin dijital içerik şirketi var, diğeri İngiltere'de bir şirkette pazarlama yöneticisi olarak çalışıyor. Edebiyat bence okuması biraz daha zor bir bölüm ve ilginiz yoksa çekilmez olma katsayısı daha yüksek çeviriye göre. Videoda dediğim gibi çevirmenliği edebiyat okusanız da yaparsınız. Edebiyat, akademisyen olmak isterseniz yurtdışı üniversitelerinde daha fazla geçerliliği olan bir bölüm. Çevirinin yurtdışında çok fazla geçerliliği yok eğer sadece İngilizce-Türkçe dilleri arasında yapacaksanız çünkü Türkçe onlar için geçersiz bir dil oluyor bu durumda. Çeviri okursanız yüksek lisansınızı edebiyat alanında yapmanız zorlaşır çünkü dersleri çok farklı. Almanya üniversiteleri mesela mutlaka aldığınız lisans dersleri ve yapmak istediğiniz yüksek lisans bölümü arasında alaka arar. Bu yüzden işletme bile okumayamazsınız Almanya'da mesela çünkü işletme ve çeviri ne alaka, di mi? Edebiyat okursanız hâlâ çeviri yapabilirsiniz ama sadece edebiyat alanına odaklanmış olursunuz. Tercih sizin ne istediğinize bağlı yine en nihayetinde. Hepinizi öptüm, iyi tercihler!
Ayrıca şunu da ekleyeyim, en fazla iş yoğunluğu İngilizcede var ama İngilizceyi herkes bildiği ve herkesin iyi kötü çeviri yapabileceği bir dil olduğu için için ücret katsayısı en düşük dil de İngilizcedir. İngilizcedeki diğer çoğu dil Almancadan başlayarak neredeyse iki katı ücretle çalışılınır. İngilizceyi zaten biliyorsanız mutlaka 2. ya da 3. bir dil ekleyin. Benim profesyonel hayatım Almancayla başladı. Yurtdışında da Almanca, Fransızca ya da İspanyolca gibi diller sizi her zaman bir adım öne çıkarır. Türkçenin geçerliliği olmadığı ve herkes İngilizce bildiği için sizi farklı kılan bir dile ihtiyaç duyarsınız yurtdışında kariyer düşünüyorsanız.
Lisede dil okuyan bir dilci olarak durumu anlamaya çalışan ve şimdi dil okuyanlara anlatmış olayım. Demet ilk sınavında 80 üstünden 70 küsür net yaptığını söylüyor. 2011 senesinde dil sınavı aşırı zordu ve dilciler bile o sınavda yapamadılar öyle netleri. O yüzden o yıl tercih yapsaydı katsayıdan ötürü (evet bizim zamanımızda öyle bir şey vardı) puan kesintisine uğrasaydı bile o yılki puan ağırlığında türkçe ve mat-1 çok ağırlıklı olduğu için iyi bir yer getirecekti (ki dilciler say-1e o senelerde bakmazlardı.). Gelgelelim 2012'de çok kötü bir şey oldu, dil sınavı çok çok çok çok kolaydı. 200 kişi falan full çekti. Bunun üzerine bir de tam tercih öncesi (temmuzda) katsayı kalktı, lisede hangi bölüm okuduğunuzun bir önemi kalmadı (ki bu bizim zamanımızda çok önemliydi çünkü bizler bölümlerimize 10. sınıfın başında başlayıp 3 sene okuduk, sizler gibi 2 sene değil). Velhasıl kelam, herkes birbirinin bölümüne saldırdı ve tercih listeleri allak bullak oldu. İşin daha kötüsü bizim için puanımızın tuttuğu yere yatayla gitmek olayı da yoktu (çok sonra geldi o işler). Böyle bir karmaşa oldu işte.
Aaaaaa evet aynen böyle oldu! Valla teşekkür ederim açıklama için, şimdi ilk sene gitseydim nasıl olurdu diye düşünmeye başladım 🙄😄
ben de şu an tam senin gibiyim . Hacettepe istiyorum ama ingilizceye sıralamam yetmiyor o yüzden fransızca ve almanca yazdım . bu videoyu çekmen çok işime yaradı gerçekten teşekkür ederimm
@@yasarkaya3742 ay ne güzel, başarılar ✍🏻☝🏼
ell yani english language and literature
Ağzına sağlık Demet, daha fazla bu tarz içerik bekleriz🌸 Özellikle çeviri koordinatörlüğü yaptım demiştin, çevirmenliğin pek de anlatılmayan işlerinden biri bu tarz koordinatörlük ve proje yöneticiliği işleri. Bunlarla alakalı da bir video gelir miii🎉
gelebilir tabii, neden olmasın 🤗
30+ yıl teknik çeviri yapmış biri olarak, çeviri bürolarının bir öğrenciye cep harçlığı kazandırmaktan daha öte parasal getirisi yok. Ayrıca, zaten bahsetmişsiniz (14:00 dakika galiba) uzmanlık önemli. Ne yazık ki piyasada çok sayıda konunun uzmanı olmayan üni. mezunu çevirmen var. Örneğin National Geographic içeriklerinin büyük çoğunluğu kulak kanatacak kadar kötü çeviri ile Türkçeleştirilmiş. Bu işi yapmayı düşünen arkadaşlara naçizane tavsiyem lütfen her çeviriye atlamayın. Her çeviriyi yapacağım diyorsanız da lütfen ama lüifen konu hakkında bilgi edinin. Havacılık konusunda çeviri yaparken kaç tane subay, astsubay ağabeyimin, kardeşimin başını ağrıttığımı onlar bilir. "Şu kelimeyi çevirirken karşılığında bu kelimeyi kullanıyorum, doğru mu?" diye.
Dil ile hiç bir bağım olmamasına rağmen videonu sonuna kadar izledim. Diksiyonun,kısa öz anlatımin çok iyi 💘😽
@@-tj4jq çok sevindim beğenmenize ❤️
@@okudemedim 💘
hacettepe ide yeni mezunu biri olarak içerikleri çok sevdim
Ay ne tatlı kızsın ya
ay o sizin tatlılığınız
Mühendisim sizin gibi dizilerden filmlerden dolayı küçüklükten beri İngilizceyle haşır neşirdim. Çevirmenlik fikri de her zaman kafamın bir köşesinde kaldı. Sayenizde bilgilendim. Çok teşekkürler.
İkinci part gelir umarımm
Video izlenirse çekerim tabii ki
İngilizceyi öğrenme şeklimiz tıpatıp aynı 😮
go girlll🎉🎉🎉
Demet ablam gelmişş 💗
ikinci bölümü de çeker misiniz?
Teşekkürler video için. Part 2yi çekerseniz onu da izlemek eğlenceli olur.
Sizce yeni bir dil öğrenmek için almanca tercümanlık veya Fransızca tercümanlık okumak mantıklı mı? Siz okurken almancayı almanca hazırlık okuyarak mı öğrendiniz?
Bence mantıklı, ben Almanca'yı üniversitede öğrendim ama tabii dil okulları gibi bi seçenek varken 5 yılınızı bi üniversiteye hibe etmek çok mantıklı olmayabilir eğer bölümle ilgili bi şey yapmayacaksanız ama vaktiniz ve ekonomik durumunuz varsa neden olmasın çünkü sizi sınavlara çalışmaya zorlayan bir sistemin içinde olacaksınız. Kendini disiplin edemeyen insanlar için güzel bir yöntem bence. Hem okuluna göre Fransa'ya ya da Almanya'ya gitme şansınız da var
Ben söyleyeyim, hayır para yok, diplomasız da yaparsınız. Ama para yok yani onu bilin.
sakaryada almanca mütercim tercümanlık okuyorum çöp üni diye bahsettiğini duyunca çok üzüldüm….
🚭🚭
ben de tercih donemindeyim su an cok yararli bi video olmusss sikilmadan izledim
Bu gereksiz bi bilgi bunu geç ahahahahaha çok güldüm 😂😂😂😂😂
English language literature abla
İngilterede yüksek lisans ile ilgili video çekebilir misin? 🙏🏻 ❤
Çekebilirim tabii, neden olmasın 💗
abla kac gundur almanca tercumanlik mi yazsam yoksa mezuna kalip ingilizce tercumanlik icin sansimimi denesem diyodum. saol mezuna kaldim
bende ya marmara ya da hacettepe arasındayım almnca Öğrt yazicam
bir yıl kaybetmek bütün bir hayatını düşündüğünde hiçbir şey. Kayıp gibi düşünme kesinlikle, hayatını iyileştirmek için attığın bir adım gibi düşün 💓
🙏🙏
Abla dana bi dorum olacak tercümanlık 5 yıl mı yoksa 4 yılmı beni bi aydınlatırsan
Senin çevirilerini çok seviyorummmm❤❤❤ ve ayrıca İlkkkkkk!!!
abla sac cok guzel olmuss (ilkk) seviliyosunn❤
Teşekkür ederimm, ıslak ıslak çektim gerçi ama 😅
Sözlü çeviri ve yazılı çeviri arasındaki fark nedir neden sözlü olan daha zor
sözlü çeviriyi daha hızlı düşünmen gereken ve kaynak kullanımı çok daha kısıtlı bir çeviri ancak yazılı çeviride sana verilmiş bir süre ve elinde çevireceğin metin var. sözlü çeviride konuşulanları çeviriyorsun daha zor tabi ki
@@honeykira6344 teşekkürler
Bide orda iş bulak daha zor oluyor , baya torpil dönüyormuş
@@milera7157 aslında sözlü çeviri alanında şş bulmak daha kolay ve çok daha fazla gelir sağlayabilirsin. ancak istenilen donanım çok çok fazla, iş yükü de aynı şekilde
Almanca film dizi önerisi verir misin
Merhaba 😊 bende şuan Arapca mütercim tercümanlık okuyorum hazırlığı bu sene bitirdim ve hocalarımız iş konusunda rwhat olun dedi. Senin arapca konusunda bilgin var mı bilgilendirirsen sevinirim
merhaba hangi universitede okudugunuzu ogrenebilir miyim? ben de arapca okumayi dusunuyorum da😊
@@ekin5342 Selçuk üniversitesi
@ekin5342 Selçuk üniversitesi
İngilizce okusaydın muhtemelen oturup Almanca çalışmayacaktın. O yüzden Alm. kazanman daha iyi olmuş. Şimdi 2 dil 2 insan
5:15 niye yaaaa burda erzurum fransizca ogretmenligi kazanmis birisi var nsnsnss