Sesinizi çok beğeniyorum sizin kadar hisli okuyan biri yok.Rica etsem Didem Mamak’ın “Annemle ilgili şeyler” ve “Kurabiye” şiirlerini de seslendirebilir misiniz? Lütfennnn🌸💜
Çocukken gölgemle oynamayı severdim, Büyüdüm yarama tapmayı sevdim. Yıldızlar bile farklıydı gökyüzünde o dönemler.. Savrulan bedenlerimiz yoktu. Kalbim bir heykel değildi pamuk şekeri kokan günlerde. Şimdi ki,gönüller birer taş bahçesi. Geçilmiyor kalbi taş heykellerden.. Benim kırmızı,vişne tadında, ekşimi ekşi kaygılarım vardı. Büyüdüm kömür tadı verdi tüm acılar.. Kara bir gecede yalnız olduğumun varkına vardım. Şarkılar mırıldandım, Tanrıyla tavla oynadım bir el. Kazanın gerçekliyi kabul etmesi adına.. Kötücül bir düşün enkazı eziyordu beni, Zelzeleler boyuna enkaz yaratıyordu aklımda. Yüreğimi bas tutmuş bir kavanoza koydum. Tüm kış tadını çeksin diye zehrin. Önümüzdeki yaz da alıp,koyarım tekrar kabına.. Buğulu bir camdan dünyayı izlemeyin zevkini anlatamam sizlere asla. Tırnaklarımın kiriyle büyüdüm ben. Dünyanı kendim kirletmedim ki,kendimde temizlemeyi düşüneyim. Parlak giysilerim insanların yüzünden daha az parlaktı. Görüyordum,herkesin yüzünde kara bir nur saklıydı. Beni izliyorlarmış gibi hissediyordum her vakit. Namlunun ucunda büyüyen bir çocuktum ben. Büyüdüm,silahı almaya çalışdım elinden. Sıktı,defalarca kanadım tüm organlarımdan. Kalbime küller bastım kanamayı durdursun diye.. Annemin duası geldi aklıma. Dudaklarından dökülen her dua bir melhem etkisiydi yaralarıma. Kanadı kırık kuş gibiydim annemin yüreğinde. Bir dal gibi kullanıyordum yüreğini annemin,belli. O,üzülüyordu bana, Ben ölüyordum.. Kader mahsus annemin gözünden vuruyordu beni yere. Artık büyümek bile ağır geliyor bana. Taksit taksit yaşamak gibi bu yaşam. Faizi ölümle hesablanıyormuş gibi hissediyorum.. Ağır geliyor nefesin tütün ve kül kokması. Boğumu bin halat bulmuştum kendime o,akşam. Altımdakı tabureyi azrayil kaldırdı yerden,gördüm. Oturdum bir çay içtim demli. Düşündüm,daha vakit var sanırsam yaşamak için.. Daha kanamak için saatler erkene alınmalı. Beni saklamalı bu acı hayatın tam bağrında. Sancı çekmemeliyim yaşamın kemikleri arasında. Yağmurda unutulmamalıyım yaprakları kimsesizlikten dökülmüş bir çiçek gibi.. Camii avlusuna bırakılan körpecik bir can olmamalıyım bu yaşamdı. Küçüklüyüm acı, Büyüklüyüm sancı, Ölümüm vakitsiz olmamalı. Sıralnmamalı kaygılarım sabah ezanlarında..
Sesinizi çok beğeniyorum sizin kadar hisli okuyan biri yok.Rica etsem Didem Mamak’ın “Annemle ilgili şeyler” ve “Kurabiye” şiirlerini de seslendirebilir misiniz? Lütfennnn🌸💜
Çok teşekkürler🌸💜 Not alıyorum 🙂
@@semraltunteşekkür ederimmm mutlu oldum
Çocukken gölgemle oynamayı severdim,
Büyüdüm yarama tapmayı sevdim.
Yıldızlar bile farklıydı gökyüzünde o dönemler..
Savrulan bedenlerimiz yoktu.
Kalbim bir heykel değildi pamuk şekeri kokan günlerde.
Şimdi ki,gönüller birer taş bahçesi.
Geçilmiyor kalbi taş heykellerden..
Benim kırmızı,vişne tadında, ekşimi ekşi kaygılarım vardı.
Büyüdüm kömür tadı verdi tüm acılar..
Kara bir gecede yalnız olduğumun varkına vardım.
Şarkılar mırıldandım,
Tanrıyla tavla oynadım bir el.
Kazanın gerçekliyi kabul etmesi adına..
Kötücül bir düşün enkazı eziyordu beni,
Zelzeleler boyuna enkaz yaratıyordu aklımda.
Yüreğimi bas tutmuş bir kavanoza koydum.
Tüm kış tadını çeksin diye zehrin.
Önümüzdeki yaz da alıp,koyarım tekrar kabına..
Buğulu bir camdan dünyayı izlemeyin zevkini anlatamam sizlere asla.
Tırnaklarımın kiriyle büyüdüm ben.
Dünyanı kendim kirletmedim ki,kendimde temizlemeyi düşüneyim.
Parlak giysilerim insanların yüzünden daha az parlaktı.
Görüyordum,herkesin yüzünde kara bir nur saklıydı.
Beni izliyorlarmış gibi hissediyordum her vakit.
Namlunun ucunda büyüyen bir çocuktum ben.
Büyüdüm,silahı almaya çalışdım elinden.
Sıktı,defalarca kanadım tüm organlarımdan.
Kalbime küller bastım kanamayı durdursun diye..
Annemin duası geldi aklıma.
Dudaklarından dökülen her dua bir melhem etkisiydi yaralarıma.
Kanadı kırık kuş gibiydim annemin yüreğinde.
Bir dal gibi kullanıyordum yüreğini annemin,belli.
O,üzülüyordu bana,
Ben ölüyordum..
Kader mahsus annemin gözünden vuruyordu beni yere.
Artık büyümek bile ağır geliyor bana.
Taksit taksit yaşamak gibi bu yaşam.
Faizi ölümle hesablanıyormuş gibi hissediyorum..
Ağır geliyor nefesin tütün ve kül kokması.
Boğumu bin halat bulmuştum kendime o,akşam.
Altımdakı tabureyi azrayil kaldırdı yerden,gördüm.
Oturdum bir çay içtim demli.
Düşündüm,daha vakit var sanırsam yaşamak için..
Daha kanamak için saatler erkene alınmalı.
Beni saklamalı bu acı hayatın tam bağrında.
Sancı çekmemeliyim yaşamın kemikleri arasında.
Yağmurda unutulmamalıyım yaprakları kimsesizlikten dökülmüş bir çiçek gibi..
Camii avlusuna bırakılan körpecik bir can olmamalıyım bu yaşamdı.
Küçüklüyüm acı,
Büyüklüyüm sancı,
Ölümüm vakitsiz olmamalı.
Sıralnmamalı kaygılarım sabah ezanlarında..
Huzur. Yüreğine sağlık ✨🩵💐
Uzun bir aradan sonra ilaç gibi geldi
Didem Madak ın şiirleri muhteşem,
Sizin de sesinizden hissederek dinlemek
Bir harika çok teşekkür ederim. 🧿🌹🌹
Teşekkürler,sevgiler❤️
ilk ben beğendim bayadir yeni bir şiir okumanızı bekliyordum sevgiler umarım bir gün tanışırız
Sevgili madak şiirlerine aşık olmaya sebep yine . Bu ses tonu
Bir mutluluk şiiri yazamam bu saatten sonra... Ağzınıza sağlık, çok güzel.
Yağmurda unutulmuş bir Tanrı’yla ahbabım.
Seni çoook seviyorum Sem❤
Sen ne güzelsin ❤️🌸
Harika
Didem’in şiirlerine, senin sesine aşığım Sem ❤❤
sesine hüzün değmesin...
O kadar güzel parçalar seçiyorsunuz ve o kadar güzel yaşıyorsunuz ki iyi ki varsınız 🤍
Teşekkür ederim🙏
Ne çok özlemişiz... ❤
😊💜
Şiir seninle çok daha güzel canım Sem 🫠💖✨
Senden duymak ne kıymetli cok teşekkür ederim can Nebiha❤️❤️
❤️
❤❤❤
❤️🌸