YAĞMUR- NURULLAH GENÇ (YORUM: MUSTAFA AKTAŞ)

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 21 พ.ย. 2024

ความคิดเห็น • 29

  • @incitanem3203
    @incitanem3203 ปีที่แล้ว +1

    Hasretine binlerce gözümden yaşlar düştü 😢😢😢

  • @islamakyol
    @islamakyol 2 ปีที่แล้ว +3

    11 senedir sadece sizin sesinizden dinliyorum. Selam ve dua ile Allaha emanet olun.

    • @maktas40
      @maktas40  2 ปีที่แล้ว +1

      Teşekkür ediyorum. Bilmukabele. Siz de Allah'a emanet olun.

  • @maktas40
    @maktas40  2 ปีที่แล้ว +6

    Hepinize teşekkür ediyorum güzel yorumlarınız için. Yağmur, buraya yüklediğim ve belki de en amatörce kaydettiğim ilk şiirdi. Tam 11 yıl olmuş. Yayınladığım gün Mevlid Kandili'nin 14 Şubat'a rastladığı bir zamandı. Seslendirdiklerim içinde en samimisi de oydu belki de. Çünkü O'nu anlatıyordu. Seslendirme güzel olabilir belki ama öncelikle böyle muhteşem bir eseri bizlere kazandıran Nurullah Genç hocamıza hayırlı bir ömür diliyorum. Hayırla ve şiirle kalın.

  • @mustafatanrkulu860
    @mustafatanrkulu860 2 ปีที่แล้ว +2

    Bu şiiri yazan adam hayatında başka hiçbir şiir yazmasa bile büyük şairdir.Bu şiiri böyle muhteşem okuyan insan, sanatın uzak yakın hiçbir yerinde olmasa bile büyük sanatkardır.

  • @meryembln4513
    @meryembln4513 4 ปีที่แล้ว +4

    Bu şiiri bu sesten sevdim ilk dinleyimde içimde manevi bir coşku....

  • @bireyselhz1821
    @bireyselhz1821 6 ปีที่แล้ว +12

    ilk sizin sesinizden dinledim yağmur'u. sizden sonrada başkasından dinlemek, hatta kızmasın ama hocanın kendisinden dahi dinlemek haz vermiyor... hiç bir yerde bu kadar güzel bütünlük sağlananamış.. fonuyla vurgularıyla ve duygularıyla... anlatılmayacak bir ahenk ...

  • @ahmetkrsgil1820
    @ahmetkrsgil1820 2 ปีที่แล้ว +5

    Türk Dili ve Edebiyatı dersinde sene 2012-13 sıraları o gün Cumhuriyet Dönemi sanatçıları Nurullah Genç'i hoca uzun uzun anlatmış ve Yağmur şiirini dinlememizi ödev vermişti. Ve sizin yorumunuzu arkadaki fon müziği, tonunuzu o kadar fevkalade bulmuştum ki yaklaşık 10 kere falan dinlemişimdir gece yarısı aklıma düştü tam 10 yıl sonra.. hâlâ aynı duygular içindeyim...
    bir şiir ancak bu kadar güzel yazılıp güzel yorumlanabilir..

  • @mavera4239
    @mavera4239 3 ปีที่แล้ว +2

    Çok güzel taaa nerelere aldı götürdü beni. Ya nebi sana hasret bu yürekler😔Allahumme salli ala seyyidine muhammedin ve âla ali seyyidina Muhammed ❤️💔

  • @kantural2269
    @kantural2269 5 ปีที่แล้ว +4

    Dinlediklerim arasında en güzeli, en iyisiydi. Selâmet olsun...

  • @aydazeynepyavuz
    @aydazeynepyavuz ปีที่แล้ว +1

    Düştü enginlere bir ince hüzün..😢

  • @atikenurgurel1865
    @atikenurgurel1865 6 ปีที่แล้ว +3

    En sevdiğim şiirlerden yağmur ☔️

  • @AlpEren-gf1ug
    @AlpEren-gf1ug 6 ปีที่แล้ว +3

    Dinledikçe her mısraında ayrı bir anlam buluyorum..
    İçinde bulunulan maddi ve manevi bitmişlik
    Ve
    YAĞMUR'a duyulan özlem ancak bu kadar güzel anlatılabilir
    Ve
    Tam bir şiir tadında
    Bu kadar güzel seslendirilebilir..
    Allah razı olsun..

  • @abdurrahmanay4896
    @abdurrahmanay4896 6 ปีที่แล้ว +4

    Şiiri sevdiren adam ❤️Bu dünyada tanıdığım en kaliteli insan 😊

  • @aliddmuhendislik6715
    @aliddmuhendislik6715 7 ปีที่แล้ว +4

    yazanda Aşık Okuyanda,Allah razı olsun ...

  • @emineyzk
    @emineyzk 11 ปีที่แล้ว +4

    Müthiş bir şiir ve müthiş bir yorum

  • @feyzacan2355
    @feyzacan2355 7 ปีที่แล้ว +11

    Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur
    Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
    Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
    Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
    Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat
    En müstesna doğuşa hamiledir kainat.
    Yıllardır bozbulanık suları yudumladım,
    Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları,
    Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım.
    Hasretin alev alev içime bir an düştü,
    Değişti hayal köşküm, gözümde viran düştü,
    Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimde,
    Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü.
    İhtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi'nin,
    Gökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarla,
    Mehtabını düşlerken o mühür sahibinin,
    Sarsılır Ebu Kubeys kovulmuş feryatlarla,
    Evlerin arasına dikilir yeşil bayrak,
    Yeryüzü avaredir, yapayalnız ve kurak.
    Zaman, ayaklarımda tükendi adım adım,
    Heyûla, bir ağ gibi ördü rüyalarımı,
    Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım.
    Yağmur, gülşenimize sensiz, baldıran düştü,
    Düşmanlık içimizde; dostluklar yaban düştü,
    Yenilgi, ilmek ilmek düğümlendi tarihe,
    Her sayfaya talihsiz binlerce kurban düştü.
    Bir güzide mektuptur, çağların ötesinden,
    Ulaşır intizarın yaldızlı sabahına,
    Yayılır o en büyük muştu, pazartesinden,
    Beyazlık dokunmuştur gecenin siyahına,
    Susuzluktan dudağı çatlayan gönüllerin,
    Sükutu yar, sevinci dualar kadar derin.
    Çaresiz bir takvimden yalnızlığa gün saydım,
    Bir cezir yaşadım ki, yaşanmamış mazide,
    Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım.
    Sensiz, kaldırımlara nice güzel can düştü,
    Göğsümüzden umutlar bican düştü,
    Yağmur, kaybettik bütün hazinesini ceddin,
    En son, avucumuzdan inci ve mercan düştü.
    Melekler sağnak sağnak gülümser maveradan,
    Gümüş ibrik taşıyan zümrüt gagalı kuşlar,
    Mutluluk nağmeleri işitirler Hıradan,
    Bir devrim korkusuyla halkalanır yokuşlar,
    Bir bebeğin secdeye uzanırken elleri,
    Paramparça, ateşler şahının hayalleri.
    Keşke bir gölge kadar yakınında dursaydım,
    O mücella çehreni izleseydim ebedi,
    Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım.
    Sarardı yeşil yaprak; dal koptu; fidan düştü,
    Baykuşa çifte yalı; bülbüle zindan düştü,
    Katil sinekler deldi hicabın perdesini,
    İstiklal boşluğunda arılar nadan düştü.
    Dolaşan ben olsaydım Save'nin damarında,
    Tablosunu yapardım yıkılan her kulenin,
    Ebedi aşka giden esrarlı yollarında,
    Senden bir kıvılcımın, süreyya bir şulenin,
    Tarasaydım bengisu fışkıran kakülünü,
    On asırlık ocağın savururdum külünü.
    Bazen kendine aşık deli bir fırtınaydım,
    Fırtınalar önünde bazen bir kuru yaprak,
    Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım.
    Sensizlik depremiyle hancı düştü; han düştü,
    Mazluma sürgün evi; zalime cihan düştü,
    Sana meftun ve hayran, sana ram olanlara,
    Bir bela tünelinde ağır imtihan düştü.
    Badiye yaylasında koklasaydım izini,
    Kefenimi biçseydi Ebva'da esen rüzgar,
    Seninle yıkasaydım acılar dehlizini,
    Ne kaderi suçlamak kalırdı, ne intihar.
    Üstüne pırıl pırıl damladığın bir kaya,
    Bir hurma çekirdeği tercihimdir dünyaya.
    Suskunluğa dönüştü sokaklarda feryadım,
    Tereddüt oymak oymak kemirdi gururumu,
    Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım.
    Haritanın en beyaz noktasına kan düştü,
    Kırıldı adaletin kılıcı; kalkan düştü,
    Mahkumlar yargılıyor; hakimler mahkum şimdi,
    Hakların temeline sanki bir volkan düştü.
    Firakınla kavrulur çölde kum taneleri,
    Ahuların içinde sevdan akkor gibidir,
    Erdemin, bereketin doldurur haneleri,
    Sensiz hayat toprağın sırtında ur gibidir,
    Şemsiyesi altında yürürsün bulutların,
    Sensiz, yükü zehirdir en güzel imbatların.
    Devlerin esrarını aynalara sorsaydım,
    Çözülürdü zihnimde buzlanmış düşünceler,
    Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım.
    Sensiz, tutunduğumuz dallardan yılan düştü,
    İlkin karardı yollar, sonra heyelan düştü,
    Güvenilen dağlara kar yağdı birer birer,
    Sensizlik diyarından püsküllü yalan düştü.
    Yağmur, duysam içimin göklerinden sesini,
    Yağarsın; taşlar bile yemyeşil filizlenir,
    Yıldırımlar parçalar çirkefin gövdesini,
    Sel gider ve zulmetin çöplüğü temizlenir,
    Yağmur, bir gün kurtulup çağın kundaklarından,
    Alsam, ölümsüzlüğü billur dudaklarından.
    Madeni arzuların ardında seyre daldım,
    Küflü bir manzaranın çürüyen güllerini,
    Senin için görülen bir düş de ben olsaydım.
    Şehirler kabus dolu; köylere duman düştü,
    Tersine döndü her şey sanki; asuman düştü,
    Kırık bir kayık kaldı elimizde, hayali,
    Hazindir ki; dertleri aşmaya umman düştü.
    Ay gibisin, güneşler parlıyor gözlerinde
    Senin tutkunla mecnun geziyor güneş ve ay
    Her damla bir yıldızı süslüyor göklerinde
    Sümeyra'yı arıyor her damlada bir saray
    Tohumlar ve iklimler senindir, mevsim senin
    Mekanın fırçasında solmayan resim senin.
    Yağmur, bir gün elini ellerimde bulsaydım,
    Güzellik şahikası gülümserdi yüzüme
    Senin visalinle bir gülmüş te ben olsaydım.
    Tavanı çöktü aşkın; duvarlar üryan düştü,
    Toplumun gündemine koyu bir isyan düştü,
    İniltiler geliyor doğudan ve batıdan,
    Sensizlikten bozulan dengeye ziyan düştü.
    Islaklığı sanadır ahımın, efganımın,
    İçimde hicranınla tutuşuyor nağmeler,
    Sendendir eskimeyen cevheri efkarımın,
    Nazarın ok misali karanlıkları deler.
    Bu değirmen seninle dönüyor; ahenk senin,
    Renkleri birbirinden ayıran mihenk senin.
    Bir hüzün ülkesine gömülüp kaldı adım,
    Kapanıyor yüzüme aralanan kapılar,
    Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım.
    Yağmur, ayrılığıma seninle derman düştü,
    Beynimin merkezine ölümsüz ferman düştü,
    Silindi hayalimden bütün efsunu ömrün,
    Bir dönüm noktasında aklıma Rahman düştü.
    Nefesinle yeniden çizilecek desenler,
    Çehreler yepyeni bir değişim geçirecek,
    Aydınlığa nurunla kavuşacak mahzenler,
    Anneler çocuklara hep seni içirecek,
    Yağmur, seninle biter susuzluğu evrenin,
    Sana mü'mindir sema; sana muhtaçtır zemin.
    Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım,
    Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın,
    Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım.
    Kardeşler arasına heyhat, su-i zan düştü,
    Zedelendi sağduyu; körleşen iz'an düştü,
    Şarkısıyla yaşadık yıllar yılı baharın,
    İnsanlık bahçemize sensizlik hazan düştü.
    Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım,
    Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım,
    Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım,
    Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım,
    Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım,
    Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım,
    Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım,
    Senin için görülen bir düş de ben olsaydım,
    Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım,
    Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım,
    Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım,
    Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın,
    Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım.

  • @maktas40
    @maktas40  10 ปีที่แล้ว +9

    Şiirin fon müziğini isteyen arkadaşlar, fon müziği yüklenmiştir. Mustafa Aktaş videoları içinde bulabilirsiniz. Ticari amaç olmadığı sürece kullanabilirsiniz. Dualarınızda olmak dileğiyle...

  • @SY-sn8ng
    @SY-sn8ng 11 ปีที่แล้ว +4

    MAŞALLAH MAŞALLAH.

  • @feyzacan2355
    @feyzacan2355 7 ปีที่แล้ว +6

    şiirin kendisinden daha güzel bir yorum atamazdım

  • @sumeyyeknal2335
    @sumeyyeknal2335 11 ปีที่แล้ว +3

    çoook iyi gerçekten

  • @emreozdemir9220
    @emreozdemir9220 11 ปีที่แล้ว +4

    Çok iyi bee

  • @ilker25251
    @ilker25251 10 ปีที่แล้ว +3

    yüregine sağlık abimm çok güzel olmuş müzik de sana ait yanlış bilmiyosamm süpersinn

  • @ahmetyerlikaya3466
    @ahmetyerlikaya3466 11 ปีที่แล้ว +2

    nurullah genç..

  • @1spatul
    @1spatul 10 ปีที่แล้ว +5

    Bu naatin yorumlayanlardan en cok bu yorumu begendim

  • @ibrahimavc6011
    @ibrahimavc6011 9 ปีที่แล้ว +3

    daha iyi okunmazdı syn Mustafa Aktaş ağzınıza yüreğinize sağlık!

  • @aliveli-jz2gz
    @aliveli-jz2gz 11 ปีที่แล้ว +5

    Senden iyi okuyanuni gormedim

  • @AqilZeki
    @AqilZeki 15 วันที่ผ่านมา

    🌧🙋‍♀️🙋‍♂️🙋‍♂️🙋‍♂️😥