F.mehmet maçoglu ilçe belediye başkanı olduğunda toplu taşımayı ücretsiz yapıyor, haberciler de halka bu durumu soran cekimler yapıyor. Amca nin biri şöyle demişti kameralara " yaw böyle de bedava biniyoruz, gidiyoruz-geliyoruz ayıp oluyor " kendimi bu içerikleri tüketirken aynı o amca gibi hissediyorum. 😊
@@mehmetfatihsari2835 Söylediğin çekimi hatırlıyorum. O yaşta bir amcanın bu düşüncede olması beni de çok mutlu etmişti. Az da olsalar var olmaları umut verici
Sohbet sonunda iyi bir kitap bitirmiş kadar mutlu oldum. Teşekkürler. Bu konuyu tv programlarında da tartışmaya başlamak lazım ki halk uykudan uyansın. 20 yıldır ağır ve aşağılık bir toplumsal mühendislik uygulanıyor. Siz bunu tersine çevirebilirsiniz buna inanıyorum.
Murat Menteş'in bu konuyu gerçekten bütünüyle hissettiği, bütünüyle bu konunun yasını tuttuğu, büyük bir samimiyet ile gören gözlere geçti... O anlarda, aynı yası tuttuğum için, ona kocaman sarılmak istedim. :') Ruhunuzu kucaklıyorum Sevgili Murat Menteş! 💖 Ve dahi tüm sohbetleriniz için, böyle güzel bir içeriği ücretsiz bir şekilde herkese ulaştırdığınız, buna emek verip, mesai harcadığınız için sizlere tüm sevenleriniz adına, çok çok teşekkür etmek istiyorum. 🙏🏻 İyi ki varsınız baylar! ✨️
Yalın Alpay Hoca yı felsefe sohbetlerinde beğenerek dinleyen bir insanım. İlk kez felsefe dışı dinledim ve şok oldum. Kendisine olan Saygım bir kat daha arttı. Resmen ufkum genişledi. Muazzam bir gözlem ve okumaları öyle güzel izah etmiş ki ara ara tekrar dinlemek için not aldım. Bravo Yalın Hocam yersiz bir övgü yaptığıma inanmıyorum, baştan sona hem siz, hem konuğunuz konuyu spontane secmiş olmanıza rağmen harika genisletmissiniz, sonlara doğru çok daha harikaydı 👏👏
Çok şey öğrendim sizleri dinlerken, çok teşekkür ederim. Bi de Yalın Alpay anlatsa sanki kuantum fiziğini bile anlayacakmışım gibi hissediyorum. Anlatım kabiliyetinize şapka çıkarıyorum👏
Çok rafine bir sohbet olmuş, sunum kısmı sade bir vatandaş olarak düşünüldüğünde, kaygı, üzüntü ve vicdanı dürtüler ile kapılar açarken, cevap kısımları, gerçekçi bir üretim, kazanç ve paylaşım sorunlarına açıklama getirmeye çalışmış. İzleyip faydalandığım için çok mutlu oldum. Emeklerinize sağlık diyerek teşekkürü bir borç biliyorum.
Yalın Alpay dedi ya umutlu olmanında bir görülebilir doneleri olması lazım diye biz çıtayı okadar aşağıya düşürdükki bu konuşma bile azımsanmayacak bir umut oluşturdu buda türk insanının saflığı işte :) muhteşem konuşma için çooook teşekkür ederim ruhum doydu.
Murat Bey gercek oldugunu dusundugu konseptlere cok romantik yaklasiyor fakat Yalin Bey bu konseptleri derinlemesine ve net anlatiyor. Yalin Alpay müthiş bir zeka.
Değilmeyen tek şey, zenginlerşn (zengşnliğin depil) varlığıpını koruyabiomesi için yoksulluğun ortadan kaldırılmaması. Güzel bir sohbete eşilk ettim yine 🙏
Son dakikalarda "bana soruyorlar ne yapalim" diye derken Yalin bey, Ilker beye selam cakmis. Ilker beyin bu sorulari, olaylari civitmak suretiyle ortama nese katmasi da ayri güzel oluyordu. Iyi ki TH-cam var da böyle seyler dinleyebiliyoruz. Müthissiniz beyler. Romantizm ve realite bir arada.
Murat Menteş'in üzüntüsünü ve iç sıkıntısını çok iyi anladığımı ve paylaştığımı sanıyorum, özellikle de sonlara doğru "bir dakika! ne yapılması gerektiğini o kadar da bilmiyor olabilirim" kavrayışı... komünistlere çabalarının hakkı verilse de... belirsizliklere ve bilmiyorumlara daha barışık olup devam etmeli belki de şu hayatta.
Programı görünce çok sevindim aydınlanma imkanı bulabileceğim için ama daha başta protein alımının sadece hayvansal ürünlerle olabileceği sanrısına sizin de sahip olduğunuz görmek şaşkınlık ve hayal kırıklığı yarattı. Aydınlatıcı bilgileriniz için teşekkürler, felsefesiz toplumların dünyada ne kadar zorluklar içinde yaşadıklarını üzüntüyle gözlemliyorum.
Atatürk’ün işaret ettiği konular yok varsayılınca... Cumhuriyetin kavram ve kurumları yok edilince.... Bugünkü duruma şaşıramayız! Her şey bir “proje” dahilinde yapılmıştır..... Damarlarında Asil Kan Akan Gençlere İhtiyacımız Var! Siz ve Sizin gibilere Teşekkürler🌹💖🇹🇷🙏
Sosyalist temelli refah devletlerinde yoksulluğun yok olduğunu görüyoruz. Bunun için gerekli toplumsal mutabakat ve birikmiş sermaye, maalesef geç sanayileşmiş Türkiye toplumunda mevcut değildir. Er ya da geç bu talepler toplumda oluşacaktır, fakat ne kadar zaman alacağı ciddi bir muammadır. Çok öğretici bir içerik olmuş, emeklerinize sağlık.
Güzel bir ikili olmuş, biri gaza basıyor biri frene basıyor. Kaliteli müzik parçalarındaki gibi tempo çıkıp inindikçe ritim etkisi altına alıyor. Murat Bey Türkiye'de orman var, genç var kimse fakir olmaması lazım diyerek olaya yerden başlıyor, Yalın Bey yerden havalanıp uzaydan olayın resmini çekiyor. Niye Türkiyede yoksul olmasının normal olduğunu ortaya koyuyor. Diğer ülkeler; bilgisayar yapıyor, araba yapıyor, uçak yapıyor buna rağmen yoksulları var ama biz diş macunu bile üretmeden nasıl yoksulluğu bitireceğiz anlayamıyorum. Sistem basit aslında; üretip dış ülkelere satan zengin olur, dışardan ürün alan ülkeler de yoksullaşır. Çok da karmaşık bir durum değil. İleride araba, uçak, bilgisayar üretip, yazılım yaparsak yoksulluk biter. Yapamazsak yoksul kalmaya devam ederiz. Orman ve genç her ülkede var. Senin sistemin iyi olsa dünyanın genci sana gelip "bizi de çalıştır" diye kapında kuyruk olur. Bizim gençleri gidip okullarda izlesek çok da iyi değerlendirilmediğini görürüz. Üretimi hedefleyen bir eğitimimiz yok. Test kitabı çözme konusunda uzman yetiştiriyoruz. Zorlu ülke şartlarımız zorlu elemeler yaratmamızı gerektiriyor. Test kitapları da bizim için ideal eleme araçlarımız. İlerde elemek zorunda kalmazsak test kitaplarından kurtulabiliriz. Bizde genç çok, iş yok. Bu durumda gençleri test kitapları ile oyalıyoruz. Bence test kitabı yerine meslek liseleri üzerine ağırlık verilmeli. Her fabrikanın bir meslek lisesi olmalı ve gençler sonuçta bu bilgilerle bir şeyler üreteceğini bilerek dersleri dinlemeli. Şu an havaya bilgi bombardımanı var. Hangi tarihte ne olmuş yılına, ayına, hatta gününe kadar ezberletiyorlar. Bir olay 8 Ocakta olsa ne olacak 9 Ocakta olsa ne olacak. Bu derece hassas bir bilgi gerekse açar veri tabanından gününü, saatini, saniyesini de öğreniriz. Bu derece üretimden uzak ezber bilgilerle öğrencilerin beynini eritiyoruz. Tabi çok farklı faktörler var. Zengin ülkeler sadece üreterek zengin olmadılar. Dünyayı döve döve ürettiler, döve döve ürettiklerini sattılar, döve döve ürünlerini almaya zorladılar. Yeri geldi başka üretenin kafasını kırdılar; üretmeye çalışanın önünü kestiler. Binlerce faktör sonucu ortaya zenginlik ve yoksulluk çıkıyor. Yalın Bey'in koyduğu son nokta çok yerinde. Biz oturup şu yapılmalı dersek komik olur. Biz ancak sorunu görüp hissediyoruz. Sistem kurucular çok daha organize, çok daha farklı yönlerini düşünmeli ve ortaya çıkabilecek tüm sorunları önceden bilip sistemi ona göre kurmalı. Çin de üretiyor ve zenginleşiyor ama adamlar çelme yememek için çok derinden ve göze batmadan ilerlemeye çalışıyor. Buna rağmen çok noktada önleri kesilmeye çalışılıyor. Ülkeyi çok düşünen, kendini buna adayan, tek motivasyonu ülkenin geleceğini inşaa etmek olan takıntılı bir insan sistemi kökten değiştirebilir belki. Ben kaderci bir insanım. Kader öyle ilerler ki taştan cennet doğar, ya da kader öyle şeyler karşımıza getirir ki verimli topraklarda ot bitmez. Yalın Bey'in değerlendirmelerini dinlemek büyük zevk. Teşekkürler.
Yalın bey merhaba, TRT de ne diyoruz ne anlıyoruz diye bir program vardı. Kavramlar üzerine bir program. Benzer konuları Sizin anlatımınızla dinlemek çok güzel olur.
Esas meselemizi konuştuğunuz ve yerinde tespitlerinizle bizleri aydınlattığınız için minnettarım. Bir de günün modasına uyup da Dostoyevski'yi kötülemek için değil, referans vermek için andığınız için de. 'Tüm dünyanın beyaz yakalıları, ya da bilmemkimleri birleşiniz' diye biten yeni bir manifestoyu bırakın, 'sınıf' sözcüğünü kullanan entelektüel bulmak bile zor artık. Maddi olarak bizden daha iyi olan ülkeleri de kapsayan topyekun bir fikir yoksulluğu içinde bulunuşun olası sebeplerini de incelemek lazım belki. Her neyse, sağ olunuz, bence en iyi bölümünüzdü.
Bu coğrafyanın handikapı kurtarıcı gücün hiç büyümüyor oluşu.Büyüyemiyor.Kurtuluş ideası yok kader ve kabul var.Zorlama olmadan hiç bir gelişme olmayan coğrafya.
Harika videolar çekiyorsunuz. Küçük bir ekleme. Yoksulluğun ne olduğu konusunda elbette temel ihtiyaçların karşılanması anlamda bir standart koymak mümkün. Ancak Simmel’in de belirttiği gibi bir kişi yardım almayı kabul ettiği an yoksul olduğunu kabul etmiştir. Yardım almayı kabul eden aylık 20.000 TL gelirli biri yoksul iken yardımı kabul etmeyen 15.000 TL gelirli biri yoksul değildir. Yardım etme veya onu kabul etme(me) eyleminin kendisi yoksulluk kavramını biçimlendirmektedir. Daireleri ve bir sürü varlıkları olan dilenciler varlıklıdırlar ama yardım almaya devam ettikleri için yoksuldurlar. Yani bu kavram da diğeriyle kurulan ilişki içinde ortaya çıkıyor gibi.
Orta büyüklükteki bir ülkede nüfusun beslenme-eğitim-sağlık hizmetleri' ne ulaşımı eşit olmalı(özellikle çocukların)Üstelik yeni teknolojilerin yardımıyla bu zor bir şey değil.Ülkemizin gittikçe fakirleşmesi(fakirleştirilmesi)ise tamamen politik siyasi bir plan.Demografik değişimle alakalı bir plan.
Tam olarak yalın alpayın anlattığı sebeplerden dolayı yoksullukta bile birleşemiyoruz. Çünkü bizden önceki nesille bizim neslimizin yoksulluk anlayışı aynı değil. Biz yoksul hissediyoruz fakat onlar yoksul olmamız için içecek su bile bulamamamız gerektiğini düşünüyor.
Ekonomik yoksulluk, fikrî yoksulluğa da yol açıyor mu acaba? Aleyhine kanunlar çıkaran yönetimlere oy veren emekçileri başka türlü izah edemiyorum. Herkes sizi dinlemeli bence. Kendi adıma ben çok faydalanıyorum söyleşilerinizden, sonsuz teşekkürler...
Gerçekleri konuşmanın zamanı gelmedi mi artık ? Bu ülke insanı, büyük oranda şehirlerde yaşıyor buna rağmen insanlar gene büyük oranda "KÖYLÜYÜZ" diyor. KÖYLÜLÜK, Türkiye'nin en büyük sorunudur
Yalın Bey konusma sekliniz icerikten bagimsiz olarak matematikte ifadeleri çarpanlarına ayırmak gibi ifadeyi düzenlemek gibi ayni sayida ve biçimde olan lego parçalarından farklı tasarımlar ortaya cikarmak gibi bir şeyde kimsenin gormedigi bicimi görmek gibi kendi zekanızın niteliğini başkalarınınkinden farkını ortaya koyuyor sizi dinlerken bunu düşündüm ve belirtmek istedim.
yoksulluk ve zenginlik bir bütündür, madalyonun iki yüzüdür, yoksulluğu ortadan kaldırmanın tek yolu, zenginliği ortadan kaldırmaktır. zenginlik var oldukça yoksulluk ta olacaktır, zenginliğin olmadığı yerde yoksulluk ta yoktur.
ikinizin de ağzına zihnine sağlık 👏👏👏 💐💐 üzücü bir konu ama çok da lazım olan bir ekonomi sohbeti nihayet. kendine ekonomist diyenlerin ekonomi bi sosyal bilim olmasina rağmen 4 işlemi, borsayı gecmeyen çapsız yanli kanallarınin yaninda tunelin sonunda ışık varsa burda var. bi sey daha var. teknoloji neden eşitsizlik uretsin? kapitalizm üretir. teknoloji insanlığın ortak birikimi değil miydi (bilim teknoloji nin cogunun üniversitelerde üretildiği gorulurse... bknz Nobel ödülleri.)? SSCB de bilim teknoloji geri miydi? ilk uzay yolculuğu ve uzaya çıkan ilk kadin SSCB dendi. burda Marksist bi ekonomist olsa iyi olurdu bence.
Konu yoksullaksa 1929 krizinden günümüze incelemk şart. Konuyla alakalı önereceğim kitap BirEkonomik Tteikçinin İtirafları 1-2-3-4-5 toplam kitaptan oluşuyor. Fakirliği dünyanın her ülkesinde neden buluyoruz bu fark nerden geliyor anlamak için mutlaka okunmalı. Yalın hocam iktisatçı olduğu için muhtemelen okumuştur
Her sektörde müfettiş olması hiç bir işe yaramıyor ne yazık ki, otokontrol olmalı insanların zihninde, çünkü denetçi de bu toplumda yetişiyor, üç kuruş rüşvet alıp işi kitabına uyduruyor. Japonya da inşaat firmalarını denetleyen bir kurum yokmuş mesela Japon mühendis diyor ki denetlemeye gerek yok çünkü kimse bina yaparken usulsüzlük yapamaz, toplum bi kere in...hara götürecek kadar dışlar yolsuzluk yapanı. Bizde akıllı adam akıllı kadın işini biliyor diye öve öve bi hal olurlar, kaidesiz yapılar çökmeye mahkumdur, bu yapı toplum da olsa böyle.
15:12 Hocam paranın sahibi eğer vizyon sahibiyse söylediğiniz gibi olur. Eğer vizyon sahibi değilse ülkesine ve şartlarına göre ya pavyonda yer, ya çocuğuna altın emzik bilmem ne alır, ya da yemeğine altın katar vs vs. Böylelerinin azalarak bitmesi dileğiyle.
özetle eşitlik demek, gelişmemek demek. varsıllık demek öne geçmek demek. gelişmeyen bir yapıda herkes eşittir ve kimse ne zengin ne fakirdir. fakat gelişim aynı anda herkesin attığo bir adım olmadığı için bir yerden başlar ve başlatanlar öne geçer.
Yalın bey, sizi ilk kez bu video ile izlemiş oluyorum. Anlatımınız bizim gibi iktisat eğitimi almamış insanlar için bir saatlik bir ders niteliğinde. Kendi adıma çok eğitici buldum ve beğendim. Emeğinize sağlık.
Yalın hocam, yorumlarımızı okur mu okumaz mı bilmiyorum ama şuan 2.kısım yani 40.dakikalardaki konuşmanızı iziliyorum. ve şu geldi aklıma: Harari'nin kitaplarını okumak, aslında dünyayı anlamak yolunda daha az bilgili olan insanlar için daha kolay bir okuma olabilir... bir zamanlar ilkel atalarımız, besin zicirindeki alt sınıf konumundan üst sınıfa yükseldi ve bunu yaparken diğer canlılarla eşit olmayı gözetmedi. şimdi bizler, gelişen dünya milletleri de aynı mekanizmayı izliyor ve izledi de hep. dolayısyla bu sohbette sorun olarak görülen ya da saptanmaya çalışılan konu, her ne kadar üzerine konuşulması ve dinlenilmesi keyifli bir konu da olsa belki de çözümü imkansızdır. çünkü, konuşurken bir yerde siz de değindiniz, Darwin'in evrim teorisindeki mekanizma her şeyde geçerli gibi geliyor bana şahsen; hepimiz, bu hayatta kalma maratonu mekanizmasının içindeyiz ve durmamız imkansızken ki durmak bir anlamda gelişmemek ve diğer anlamda yaşamın anlamını yitirmek de olabilir, duyarlı bir yaklaşımla o maratona çok çok geride katılanlar, hatta katılmaya becerisi olmayanlar - ki evrimsel mekanizmada hayatta kalmaya uygun olmayanların elenmesi konusu da insanın aklına geliyor bu kısımda - için o maratonda ön sıralara getirme çabası gibi, herkesi aynı sıraya toplamak sanki aşırı itopik bir yaklaşım gibi bir şey... o zaman hiç maraton olmaz ve bizi hayatta tutan var olma savaşı tamamen terk edilmiş olur gibi gibi... bunları bir anlamda kendim için de yazdım. birilerine saçma gelebilir, bilemem.
Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler yaklaşımını önemsiyor ve destekliyorum zayi edilmiş kaynaktan ziyade sonuç en ideal olana evrilir.İyi olan kazansın değil iyi olan kazanır
açlık sınırı var ama tokluk sınırı yok, yoksulluk sınırı var ama zenginlik sınırı yok. asıl olması gereken tokluk sınırıdır, zenginlik sınırıdır. mülkiyet sınırıdır, servet sınırıdır.
"o zaman ne yapalım?" sorusu saçma bir soru değil. teşhisin en doğrusunu da yapsanız tedavi için ne yapılmalı sorusu gelir ardından. bu soruya genel olarak verilen cevapların da muhattabı bireyler olmuyor malesef; gelir eşitsizliğinin azaltılması, eğitim kalitesi v.s bireysel olarak da, bu boşlukta elbet sizin yolunuz başkalarına uymayabilir, o anlamda pabuç alegorisini anlayabilirim ama yollardan bir yol olarak da takipçilerinize faydalı olabilir.
Ama yapay zekanın en büyük sıkıntısı yapan kişinin ona koyduğu amaçlar ve yapılandığı zihin,yapay zekanın adeletide yapan kişininki kadar beşeri olabilir...
29:02 murat bey, o genç kişi 20 liram var derken 20bin liram var anlamında söylemiştir yüksek ihtimalle, yani günlük konuşmada öyle kullanılıyor, 20 lira herhangi bir "var" olmaya tekabül etmiyor çünkü. sevgiyle.
Boyle nitelikli bir icerige ucretsiz ulastigim icin yoksullugumu bir nebze unuttum.
F.mehmet maçoglu ilçe belediye başkanı olduğunda toplu taşımayı ücretsiz yapıyor, haberciler de halka bu durumu soran cekimler yapıyor. Amca nin biri şöyle demişti kameralara " yaw böyle de bedava biniyoruz, gidiyoruz-geliyoruz ayıp oluyor " kendimi bu içerikleri tüketirken aynı o amca gibi hissediyorum. 😊
Ücretsiz mi? Elektrik, internet, telefon, zaman bunlar ücretsiz mi?
😊evet güzel tespit 😅
@@mehmetfatihsari2835
Söylediğin çekimi hatırlıyorum. O yaşta bir amcanın bu düşüncede olması beni de çok mutlu etmişti. Az da olsalar var olmaları umut verici
Sohbet sonunda iyi bir kitap bitirmiş kadar mutlu oldum. Teşekkürler. Bu konuyu tv programlarında da tartışmaya başlamak lazım ki halk uykudan uyansın. 20 yıldır ağır ve aşağılık bir toplumsal mühendislik uygulanıyor. Siz bunu tersine çevirebilirsiniz buna inanıyorum.
Murat Menteş'in bu konuyu gerçekten bütünüyle hissettiği, bütünüyle bu konunun yasını tuttuğu, büyük bir samimiyet ile gören gözlere geçti... O anlarda, aynı yası tuttuğum için, ona kocaman sarılmak istedim. :') Ruhunuzu kucaklıyorum Sevgili Murat Menteş! 💖 Ve dahi tüm sohbetleriniz için, böyle güzel bir içeriği ücretsiz bir şekilde herkese ulaştırdığınız, buna emek verip, mesai harcadığınız için sizlere tüm sevenleriniz adına, çok çok teşekkür etmek istiyorum. 🙏🏻 İyi ki varsınız baylar! ✨️
🥲
Yalın Alpay Hoca yı felsefe sohbetlerinde beğenerek dinleyen bir insanım. İlk kez felsefe dışı dinledim ve şok oldum. Kendisine olan Saygım bir kat daha arttı. Resmen ufkum genişledi. Muazzam bir gözlem ve okumaları öyle güzel izah etmiş ki ara ara tekrar dinlemek için not aldım. Bravo Yalın Hocam yersiz bir övgü yaptığıma inanmıyorum, baştan sona hem siz, hem konuğunuz konuyu spontane secmiş olmanıza rağmen harika genisletmissiniz, sonlara doğru çok daha harikaydı 👏👏
Flu tv yayınlarını da izlerseniz hem bilgi hem hayranlığınız artar.
Çok şey öğrendim sizleri dinlerken, çok teşekkür ederim. Bi de Yalın Alpay anlatsa sanki kuantum fiziğini bile anlayacakmışım gibi hissediyorum. Anlatım kabiliyetinize şapka çıkarıyorum👏
Türkiye için gerçek bir değersiniz ❤
Çok güzel, zihin açıcı bir sohbet 👏👏👏👏❤️❤️❤️
Sayın Yalın Alpay'ı tarif edecek ve övecek kelimeleri bulamıyorum. Muhteşem muhteşem muhteşem👏👏👏
Yaşadığım dakikaların kalitesini arttırdığınız için teşekkür ederim. İyi ki varsınız.😊
Muhteşem tespitler 👌♥️
Ufkum açıldı çok teşekkür ederim, ikinizin de tespit ve yorumlarınız müthiş.
hayat anlamlandırılamaz deyip hayatı bu kadar iyi anlamlandırabilen birisi olamaz
BU KADFAR MUHTEŞEM BİR YORUM GÖRMEDİM SON 10 DK HARİKA ...
Çok rafine bir sohbet olmuş, sunum kısmı sade bir vatandaş olarak düşünüldüğünde, kaygı, üzüntü ve vicdanı dürtüler ile kapılar açarken, cevap kısımları, gerçekçi bir üretim, kazanç ve paylaşım sorunlarına açıklama getirmeye çalışmış. İzleyip faydalandığım için çok mutlu oldum. Emeklerinize sağlık diyerek teşekkürü bir borç biliyorum.
Çok değerli bir içerik.
Gözümüzün önünde duran olayları, yeniden ve çok başka yerden yorumlamamızı sağladınız. İkiniz de harikasınız. Sevgiler. 🤗
Yalın Alpay dedi ya umutlu olmanında bir görülebilir doneleri olması lazım diye biz çıtayı okadar aşağıya düşürdükki bu konuşma bile azımsanmayacak bir umut oluşturdu buda türk insanının saflığı işte :) muhteşem konuşma için çooook teşekkür ederim ruhum doydu.
Teşekkürler ,böyle güzel bir anlatım için👍
Çocuklar çok güzel bir söyleşiydi .Çok teşekkür ederim...
Ufuk açıcı bu sohbetler çok hoşuma gidiyor.
Çok doğru bir bakış acısı … Bir kralın , sultanın ; kendi ve ülkeyle kader birliği oluşturması .. Nefis bir açıklama .. hayran kaldım..
Murat Bey gercek oldugunu dusundugu konseptlere cok romantik yaklasiyor fakat Yalin Bey bu konseptleri derinlemesine ve net anlatiyor. Yalin Alpay müthiş bir zeka.
Nasıl ufuk açıcı muhteşem bir konu göz kırpmadan izleyip dinledim
Gayet sarih bir sohbet oldu teşekkürler
Nasıl başucu kitaplarımız varsa bu video da tam bir başucu eser olmuş. Teşekkürler.
Yalın bey ..ve Murat bey ikinizede teşekkürler
Siz harikasınız, iyi ki size rastladım ağzınıza sağlık
Beynim matrix e bağlanmış gibi anladım konuları..🎉🎉
Sayın Murat Menteş beyefendiye düşüncelerinden, duyarlılığından dolayı sempatim kat be kat arttı. Ne güzel insanlarsınız 🙂👏👏
Güzel bir konuya deginmissiniz Yalin hocam cok tesekkürler ❤
Yalın Alpayın zekasına hayranım❤
çok güzel bir yayın çok teşekkür ederim
Yalın Alpay’ın her şeyi Bilal’e anlatır gibi anlatması çok iyi cidden. Çok seviyorum bu adamı.
Değilmeyen tek şey, zenginlerşn (zengşnliğin depil) varlığıpını koruyabiomesi için yoksulluğun ortadan kaldırılmaması.
Güzel bir sohbete eşilk ettim yine 🙏
Emeginize teşekkürler
Emeğinize, yüreğinize sağlık.
Son dakikalarda "bana soruyorlar ne yapalim" diye derken Yalin bey, Ilker beye selam cakmis. Ilker beyin bu sorulari, olaylari civitmak suretiyle ortama nese katmasi da ayri güzel oluyordu. Iyi ki TH-cam var da böyle seyler dinleyebiliyoruz. Müthissiniz beyler. Romantizm ve realite bir arada.
Murat Menteş'in üzüntüsünü ve iç sıkıntısını çok iyi anladığımı ve paylaştığımı sanıyorum, özellikle de sonlara doğru "bir dakika! ne yapılması gerektiğini o kadar da bilmiyor olabilirim" kavrayışı... komünistlere çabalarının hakkı verilse de... belirsizliklere ve bilmiyorumlara daha barışık olup devam etmeli belki de şu hayatta.
"umut her zaman vardır çünkü yapısal bir değişim kartları yeniden dağıtır." 🎉🎉
Hayatım da Yalın Alpay kadar kaliteli bir insan görmedim.. yolu hep açık olsun ..
Programı görünce çok sevindim aydınlanma imkanı bulabileceğim için ama daha başta protein alımının sadece hayvansal ürünlerle olabileceği sanrısına sizin de sahip olduğunuz görmek şaşkınlık ve hayal kırıklığı yarattı. Aydınlatıcı bilgileriniz için teşekkürler, felsefesiz toplumların dünyada ne kadar zorluklar içinde yaşadıklarını üzüntüyle gözlemliyorum.
Atatürk’ün işaret ettiği konular yok varsayılınca...
Cumhuriyetin kavram ve kurumları yok edilince....
Bugünkü duruma şaşıramayız!
Her şey bir “proje” dahilinde yapılmıştır.....
Damarlarında Asil Kan Akan Gençlere İhtiyacımız Var!
Siz ve Sizin gibilere Teşekkürler🌹💖🇹🇷🙏
çok iyi bir video olmuş teşekkürler ❤️
Teşekkür ederim
Açık ara en iyi bölümdü.
Yalın Alpay hocam konuğuna sözü bırakmış hep. Birbirlerinin lafını kesmemişler. Çok kaliteli bir program olmuş.
iyi ki varsınız.. sizin gibi kişiler ve youtube kanalları çogalması dileğiyle..ama şu an teksiniz ve mücevher kadar degerlisiniz..
Sosyalist temelli refah devletlerinde yoksulluğun yok olduğunu görüyoruz. Bunun için gerekli toplumsal mutabakat ve birikmiş sermaye, maalesef geç sanayileşmiş Türkiye toplumunda mevcut değildir. Er ya da geç bu talepler toplumda oluşacaktır, fakat ne kadar zaman alacağı ciddi bir muammadır. Çok öğretici bir içerik olmuş, emeklerinize sağlık.
Teşekkürler.
Samimi olarak söylüyorum harikaydı
Bugünlük iki kere izledim :)
Müthiş program
Güzel bir ikili olmuş, biri gaza basıyor biri frene basıyor. Kaliteli müzik parçalarındaki gibi tempo çıkıp inindikçe ritim etkisi altına alıyor. Murat Bey Türkiye'de orman var, genç var kimse fakir olmaması lazım diyerek olaya yerden başlıyor, Yalın Bey yerden havalanıp uzaydan olayın resmini çekiyor. Niye Türkiyede yoksul olmasının normal olduğunu ortaya koyuyor.
Diğer ülkeler; bilgisayar yapıyor, araba yapıyor, uçak yapıyor buna rağmen yoksulları var ama biz diş macunu bile üretmeden nasıl yoksulluğu bitireceğiz anlayamıyorum.
Sistem basit aslında; üretip dış ülkelere satan zengin olur, dışardan ürün alan ülkeler de yoksullaşır. Çok da karmaşık bir durum değil.
İleride araba, uçak, bilgisayar üretip, yazılım yaparsak yoksulluk biter. Yapamazsak yoksul kalmaya devam ederiz. Orman ve genç her ülkede var. Senin sistemin iyi olsa dünyanın genci sana gelip "bizi de çalıştır" diye kapında kuyruk olur.
Bizim gençleri gidip okullarda izlesek çok da iyi değerlendirilmediğini görürüz. Üretimi hedefleyen bir eğitimimiz yok. Test kitabı çözme konusunda uzman yetiştiriyoruz. Zorlu ülke şartlarımız zorlu elemeler yaratmamızı gerektiriyor. Test kitapları da bizim için ideal eleme araçlarımız. İlerde elemek zorunda kalmazsak test kitaplarından kurtulabiliriz. Bizde genç çok, iş yok. Bu durumda gençleri test kitapları ile oyalıyoruz.
Bence test kitabı yerine meslek liseleri üzerine ağırlık verilmeli. Her fabrikanın bir meslek lisesi olmalı ve gençler sonuçta bu bilgilerle bir şeyler üreteceğini bilerek dersleri dinlemeli. Şu an havaya bilgi bombardımanı var. Hangi tarihte ne olmuş yılına, ayına, hatta gününe kadar ezberletiyorlar. Bir olay 8 Ocakta olsa ne olacak 9 Ocakta olsa ne olacak. Bu derece hassas bir bilgi gerekse açar veri tabanından gününü, saatini, saniyesini de öğreniriz. Bu derece üretimden uzak ezber bilgilerle öğrencilerin beynini eritiyoruz.
Tabi çok farklı faktörler var. Zengin ülkeler sadece üreterek zengin olmadılar. Dünyayı döve döve ürettiler, döve döve ürettiklerini sattılar, döve döve ürünlerini almaya zorladılar. Yeri geldi başka üretenin kafasını kırdılar; üretmeye çalışanın önünü kestiler. Binlerce faktör sonucu ortaya zenginlik ve yoksulluk çıkıyor.
Yalın Bey'in koyduğu son nokta çok yerinde. Biz oturup şu yapılmalı dersek komik olur. Biz ancak sorunu görüp hissediyoruz. Sistem kurucular çok daha organize, çok daha farklı yönlerini düşünmeli ve ortaya çıkabilecek tüm sorunları önceden bilip sistemi ona göre kurmalı.
Çin de üretiyor ve zenginleşiyor ama adamlar çelme yememek için çok derinden ve göze batmadan ilerlemeye çalışıyor. Buna rağmen çok noktada önleri kesilmeye çalışılıyor. Ülkeyi çok düşünen, kendini buna adayan, tek motivasyonu ülkenin geleceğini inşaa etmek olan takıntılı bir insan sistemi kökten değiştirebilir belki. Ben kaderci bir insanım. Kader öyle ilerler ki taştan cennet doğar, ya da kader öyle şeyler karşımıza getirir ki verimli topraklarda ot bitmez. Yalın Bey'in değerlendirmelerini dinlemek büyük zevk. Teşekkürler.
Yalın bey merhaba, TRT de ne diyoruz ne anlıyoruz diye bir program vardı. Kavramlar üzerine bir program. Benzer konuları Sizin anlatımınızla dinlemek çok güzel olur.
Ben de hatırladım.. TRT 2 de, akşam programıydı..
Esas meselemizi konuştuğunuz ve yerinde tespitlerinizle bizleri aydınlattığınız için minnettarım.
Bir de günün modasına uyup da Dostoyevski'yi kötülemek için değil, referans vermek için andığınız için de. 'Tüm dünyanın beyaz yakalıları, ya da bilmemkimleri birleşiniz' diye biten yeni bir manifestoyu bırakın, 'sınıf' sözcüğünü kullanan entelektüel bulmak bile zor artık. Maddi olarak bizden daha iyi olan ülkeleri de kapsayan topyekun bir fikir yoksulluğu içinde bulunuşun olası sebeplerini de incelemek lazım belki. Her neyse, sağ olunuz, bence en iyi bölümünüzdü.
İzleyenler neden beğenmiyor videoyu? Yaralarınız deşildi diye mi:) ? Sohbet için teşekkürler..
Yalın Alpay adama sıfırdan iktisat ögretti.
Yok öyle ben yoksulluk bitsin istiyorum demek 8)
Ancak tehlikenin olduğu yerde kurtarıcı güç de büyür." Holderlin
Bu coğrafyanın handikapı kurtarıcı gücün hiç büyümüyor oluşu.Büyüyemiyor.Kurtuluş ideası yok kader ve kabul var.Zorlama olmadan hiç bir gelişme olmayan coğrafya.
Harika videolar çekiyorsunuz. Küçük bir ekleme. Yoksulluğun ne olduğu konusunda elbette temel ihtiyaçların karşılanması anlamda bir standart koymak mümkün. Ancak Simmel’in de belirttiği gibi bir kişi yardım almayı kabul ettiği an yoksul olduğunu kabul etmiştir. Yardım almayı kabul eden aylık 20.000 TL gelirli biri yoksul iken yardımı kabul etmeyen 15.000 TL gelirli biri yoksul değildir. Yardım etme veya onu kabul etme(me) eyleminin kendisi yoksulluk kavramını biçimlendirmektedir. Daireleri ve bir sürü varlıkları olan dilenciler varlıklıdırlar ama yardım almaya devam ettikleri için yoksuldurlar. Yani bu kavram da diğeriyle kurulan ilişki içinde ortaya çıkıyor gibi.
Thank you bro❤
Bravo yalın bey
Orta büyüklükteki bir ülkede nüfusun beslenme-eğitim-sağlık hizmetleri' ne ulaşımı eşit olmalı(özellikle çocukların)Üstelik yeni teknolojilerin yardımıyla bu zor bir şey değil.Ülkemizin gittikçe fakirleşmesi(fakirleştirilmesi)ise tamamen politik siyasi bir plan.Demografik değişimle alakalı bir plan.
Tam olarak yalın alpayın anlattığı sebeplerden dolayı yoksullukta bile birleşemiyoruz. Çünkü bizden önceki nesille bizim neslimizin yoksulluk anlayışı aynı değil. Biz yoksul hissediyoruz fakat onlar yoksul olmamız için içecek su bile bulamamamız gerektiğini düşünüyor.
Ses ve görüntü senkronizasyonunda bir sorun mu var ?
Benim telefonumda mi bir sorun var acaba ?
Ekonomik yoksulluk, fikrî yoksulluğa da yol açıyor mu acaba? Aleyhine kanunlar çıkaran yönetimlere oy veren emekçileri başka türlü izah edemiyorum. Herkes sizi dinlemeli bence. Kendi adıma ben çok faydalanıyorum söyleşilerinizden, sonsuz teşekkürler...
Yalın hocam fakir değiliz demek için kırk takla atmış canım Hocam. Paramız yoksa fakiriz hocam sevgiler 🎉
Gerçekleri konuşmanın zamanı gelmedi mi artık ?
Bu ülke insanı, büyük oranda şehirlerde yaşıyor buna rağmen insanlar gene büyük oranda "KÖYLÜYÜZ" diyor.
KÖYLÜLÜK, Türkiye'nin en büyük sorunudur
biraz uzun ama çok guzel
Yalın Bey konusma sekliniz icerikten bagimsiz olarak matematikte ifadeleri çarpanlarına ayırmak gibi ifadeyi düzenlemek gibi ayni sayida ve biçimde olan lego parçalarından farklı tasarımlar ortaya cikarmak gibi bir şeyde kimsenin gormedigi bicimi görmek gibi kendi zekanızın niteliğini başkalarınınkinden farkını ortaya koyuyor sizi dinlerken bunu düşündüm ve belirtmek istedim.
yoksulluk ve zenginlik bir bütündür, madalyonun iki yüzüdür, yoksulluğu ortadan kaldırmanın tek yolu, zenginliği ortadan kaldırmaktır. zenginlik var oldukça yoksulluk ta olacaktır, zenginliğin olmadığı yerde yoksulluk ta yoktur.
Benim yaşımda umutlu olmak çok zor..
ikinizin de ağzına zihnine sağlık 👏👏👏 💐💐
üzücü bir konu ama çok da lazım olan bir ekonomi sohbeti nihayet. kendine ekonomist diyenlerin ekonomi bi sosyal bilim olmasina rağmen 4 işlemi, borsayı gecmeyen çapsız yanli kanallarınin yaninda tunelin sonunda ışık varsa burda var.
bi sey daha var. teknoloji neden eşitsizlik uretsin? kapitalizm üretir. teknoloji insanlığın ortak birikimi değil miydi (bilim teknoloji nin cogunun üniversitelerde üretildiği gorulurse... bknz Nobel ödülleri.)? SSCB de bilim teknoloji geri miydi? ilk uzay yolculuğu ve uzaya çıkan ilk kadin SSCB dendi. burda Marksist bi ekonomist olsa iyi olurdu bence.
🌟🌟
Çok naif insanlar ya iyi bakın bunlara üzmeyin
Konu yoksullaksa 1929 krizinden günümüze incelemk şart. Konuyla alakalı önereceğim kitap BirEkonomik Tteikçinin İtirafları 1-2-3-4-5 toplam kitaptan oluşuyor. Fakirliği dünyanın her ülkesinde neden buluyoruz bu fark nerden geliyor anlamak için mutlaka okunmalı. Yalın hocam iktisatçı olduğu için muhtemelen okumuştur
Yalın👏👏
yalın bey yalnızlık konusununu değinmişti ama murat beyle bu konu daha anlamlı olabilir
Yalın Alpay'ın konuya ilişkin çözümlemeleri olmasa Murat Menteş yanlış bir noktaya götürecek.
👍
Denetleyici yok ülkede. Denetleme mekanizması lazım. Müfettiş olmalı her sektörde. Kalite ve fiyat standartı olmalı.
Her sektörde müfettiş olması hiç bir işe yaramıyor ne yazık ki, otokontrol olmalı insanların zihninde, çünkü denetçi de bu toplumda yetişiyor, üç kuruş rüşvet alıp işi kitabına uyduruyor. Japonya da inşaat firmalarını denetleyen bir kurum yokmuş mesela Japon mühendis diyor ki denetlemeye gerek yok çünkü kimse bina yaparken usulsüzlük yapamaz, toplum bi kere in...hara götürecek kadar dışlar yolsuzluk yapanı. Bizde akıllı adam akıllı kadın işini biliyor diye öve öve bi hal olurlar, kaidesiz yapılar çökmeye mahkumdur, bu yapı toplum da olsa böyle.
Yoksulluk Göreceli bir şeydir. Dolayısıyla normaldir.
Oha 😂 murat Bey'in boş konuşmasına cevaben yazmıştım. Neyseki yalın bey konuyu doğru ele aldı
15:12 Hocam paranın sahibi eğer vizyon sahibiyse söylediğiniz gibi olur. Eğer vizyon sahibi değilse ülkesine ve şartlarına göre ya pavyonda yer, ya çocuğuna altın emzik bilmem ne alır, ya da yemeğine altın katar vs vs.
Böylelerinin azalarak bitmesi dileğiyle.
özetle eşitlik demek, gelişmemek demek. varsıllık demek öne geçmek demek. gelişmeyen bir yapıda herkes eşittir ve kimse ne zengin ne fakirdir. fakat gelişim aynı anda herkesin attığo bir adım olmadığı için bir yerden başlar ve başlatanlar öne geçer.
Yalın bey, sizi ilk kez bu video ile izlemiş oluyorum. Anlatımınız bizim gibi iktisat eğitimi almamış insanlar için bir saatlik bir ders niteliğinde. Kendi adıma çok eğitici buldum ve beğendim. Emeğinize sağlık.
Yalın hocam, yorumlarımızı okur mu okumaz mı bilmiyorum ama şuan 2.kısım yani 40.dakikalardaki konuşmanızı iziliyorum. ve şu geldi aklıma: Harari'nin kitaplarını okumak, aslında dünyayı anlamak yolunda daha az bilgili olan insanlar için daha kolay bir okuma olabilir... bir zamanlar ilkel atalarımız, besin zicirindeki alt sınıf konumundan üst sınıfa yükseldi ve bunu yaparken diğer canlılarla eşit olmayı gözetmedi. şimdi bizler, gelişen dünya milletleri de aynı mekanizmayı izliyor ve izledi de hep. dolayısyla bu sohbette sorun olarak görülen ya da saptanmaya çalışılan konu, her ne kadar üzerine konuşulması ve dinlenilmesi keyifli bir konu da olsa belki de çözümü imkansızdır. çünkü, konuşurken bir yerde siz de değindiniz, Darwin'in evrim teorisindeki mekanizma her şeyde geçerli gibi geliyor bana şahsen; hepimiz, bu hayatta kalma maratonu mekanizmasının içindeyiz ve durmamız imkansızken ki durmak bir anlamda gelişmemek ve diğer anlamda yaşamın anlamını yitirmek de olabilir, duyarlı bir yaklaşımla o maratona çok çok geride katılanlar, hatta katılmaya becerisi olmayanlar - ki evrimsel mekanizmada hayatta kalmaya uygun olmayanların elenmesi konusu da insanın aklına geliyor bu kısımda - için o maratonda ön sıralara getirme çabası gibi, herkesi aynı sıraya toplamak sanki aşırı itopik bir yaklaşım gibi bir şey... o zaman hiç maraton olmaz ve bizi hayatta tutan var olma savaşı tamamen terk edilmiş olur gibi gibi... bunları bir anlamda kendim için de yazdım. birilerine saçma gelebilir, bilemem.
58:26 *****
Arada bir gökyüzünden görünce bu ülkeyi
Gerçekten aklım almıyor yaşadığı fakirliği
Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler yaklaşımını önemsiyor ve destekliyorum zayi edilmiş kaynaktan ziyade sonuç en ideal olana evrilir.İyi olan kazansın değil iyi olan kazanır
Tam da bugün Necmi Erdoğan’ın “Yoksulluk Halleri” isimli kitabını okurken…
Konuk gerçeklikten kopmuş
açlık sınırı var ama tokluk sınırı yok, yoksulluk sınırı var ama zenginlik sınırı yok. asıl olması gereken tokluk sınırıdır, zenginlik sınırıdır. mülkiyet sınırıdır, servet sınırıdır.
Yalın hocam ‘hümanist’ kavramını insancıl olarak mı kullandı bana mı öyle geldi 🤔🤔🤔
Biyikli cocuk guzel insan🫂
"o zaman ne yapalım?" sorusu saçma bir soru değil. teşhisin en doğrusunu da yapsanız tedavi için ne yapılmalı sorusu gelir ardından. bu soruya genel olarak verilen cevapların da muhattabı bireyler olmuyor malesef; gelir eşitsizliğinin azaltılması, eğitim kalitesi v.s
bireysel olarak da, bu boşlukta elbet sizin yolunuz başkalarına uymayabilir, o anlamda pabuç alegorisini anlayabilirim ama yollardan bir yol olarak da takipçilerinize faydalı olabilir.
Selamlar
Sayın Yalın Alpay, Kerem Tibuk vasıtasıyla mı aklınıza bu monarşi fikri geldi?
Murat bey, önerileriniz çok güzel ama olmalı dediğiniz şeylerin asla olmayacağını siz de biliyorsunuz. En azından bu yüzyılda
Ama yapay zekanın en büyük sıkıntısı yapan kişinin ona koyduğu amaçlar ve yapılandığı zihin,yapay zekanın adeletide yapan kişininki kadar beşeri olabilir...
29:02 murat bey, o genç kişi 20 liram var derken 20bin liram var anlamında söylemiştir yüksek ihtimalle, yani günlük konuşmada öyle kullanılıyor, 20 lira herhangi bir "var" olmaya tekabül etmiyor çünkü. sevgiyle.
Murat bey kaç yaşında bilmiyorum ama biz " yaşlılar " bu gençlerin jargonlarından bi-haber olabiliyoruz , açıklamanız çok mantıklı.
Dedi fildisi kulesindeki adam
Sulu yemek bu denklemin neresinde?
Ülkeler hakkettiği gibi yönetiliyor. Ne ekersen onu biçersin
Murat menteş i dinlerken gözlerim doldu, müthişti.
Yalın alpay biraz daha anlaşılır olmayı deneyebilirsin
🎉😮🤔😇💐💐💐💐