Önümüzdeki hafta içerisinde iki video yayımlamayı düşünüyorum. Bunlardan biri Victor Hugo'nun "Bir İdam Mahkumunun Son Günü", diğer ise kapsamlı bir şekilde "Gençler İçin Kitap Önerileri" olacak.
Kısa süre içerisinde gelecek. Dorian Gray'in Portresi videosunda misafir alma, film uyarlamasından kesitler gibi bir olanak doğunca yoğunluğu ona vermiştim. Okuma önerileri videosu biraz uğraştırıcı ve emek gerektiren bir video olacak, verimli olacağını düşünüyorum. Yakın zaman içinde yayında olur :)
Kitabı dün bitirdim, karekterin yalnızca annesinin ölümü değil, diğer her şeye yaklaşımı, bakış açısını hiç yadırgamadım, hatta zaman zaman kendimden benzer bir şeyler bulduğum da oldu, kızdım da okurken, öfkelendim hatta, herkes gibi hissetmek zorunda mıyız? Hissetmediğimizde bedeli böylesine ağır mı olmalı? Karekterin işlediği cinayetten ziyade annesin ölümüne gösterdiği kayıtsızlık yüzünden yargılanması, suçlanması nasıl da herkes gibi olmak, herkes gibi acıyı da mutluluğu da yaşamak zorunda olduğumuzu çok net gösteriyor. Aile bireylerimizden biri öldüğünde muhakkak çok üzülmeli ve acı çektiğimizi sergilemeli miyiz? Katıldığımız cenazelerde gördüğümüz, bize gösterilen acıların ne kadarı gerçek? Yada cenazeden ayrılırken az ağlandığına dair dedikoduların yapılması? Ağlamak zorunda değildir kimse, hissetmediği gibi, olmadığı gibi görünmek zorunda da değildir! Kendi gibi olmak nasıl cesur bir davranıştır, Meursault çok sevdim seni.
Bir insanın yas derecesi karşısındakini sevme derecesiyle orantılıdır. Meursault belki geçmişte olumsuz durumlar yaşamıştır ayrıntısı ile bilemeyiz fakat tabi ki burada verilmek istenen mesaj farklı. Ve ben de duyguların ifade edilmesinde zorluk yaşayanlardan biriyim okurken fazla "yabancı"lık çekmedim :)
Her insanın aklında yarattığı amaç tabiki farklı olabilir. Benim düşünceme göre Marcelout yani kahramanımız toplum ve toplumun getirdiği değerlere yabancı birisidir. Kitabımızın adı buradan geliyor. Karakterimizin duyguları yoktur bunu kitabı okuduğumuz zaman zaten anlayabiliriz. Her şeyi ince ayrıntısına kadar analiz eden karakterimiz analiz ettiği durumlara hiç bir şekilde duygularını katmaz. Toplum içerisinde gayet silik bir tiptir. Bunun sebebi hiçbir zaman bir konuda söyleceği fazladan bir cümlesi olmaması ve onu o yapan kişiliğini ortaya çıkartmamasıdır. Karakterimizin kişiliği yok diyemeyiz fakat davranışlarında kendi kişiliğini yok saydığından bahsedebiliriz. Karakterimiz bir Arap’ı öldürür ve bu yüzden tutuklanır daha sonra mahkemeye çıkar. Kahramanımızın infazına karar verilir. İnfazın asıl sebebi ise adam öldürmesi değildir. Toplum değerlerini hiçe saymasıdır. Verilen karara göre toplum değerini hiçe saymak bir insan öldürmekten daha kötüdür çünkü toplumu toplum yapan değerleridir ve bu değerleri hiçe sayan birinin toplumda bulunması toplumda bulunan insanlara verilecek en büyük zarardır
Ben okudum hemen bı TH-cam bakayım diğer okurlar ne düşünüyor dedim . Ya beni çok derinden etkiledi . Zaten bir roman bittikten sonra bı 5 dk boş boş etrafa bakıp sonra bittiği için üzülüyosan, bence o kitap harika bir kitaptır . Ayrıca sizin gibi insanlara ihtiyacımız var . Çok güzel bir video 'du
Yabancı kitabının en güzel tarafı albert camus'nün sade anlatımı ve bu anlatımın tatlı temposu. Bu sade anlatım ona nobel edebiyat ödülünü getirdi. Kitap bir olguya kafa yormayı gerektirmeyen, yazarın mesaj vermeye çalıştığı bir roman asla değildir. Bir çok insan bunun derin bir eser olduğunu düşünür. Eserin derinliği sadeliğidir..
Güzel düşünceleriniz için teşekkür ederim. Camus'nün felsefesi hakkında pek konuşmadım. Sonraki kitaplarında bunu telafi edebilirim diye düşünüyorum :)
@@karavandakiadamSayfanızı çok yararlı buldum tebrikler 👏 Camus 'un veba adli kitabı da incelemenizi isterim ya da baskaldiran insan🤗 Camus 'un felsefesi saçma felsefesi üzerine
Evet belki biraz duyarsız ama yinede normal sayılabilir bir tip olan kahramanın hayatı aniden gelişen bir olayla nasıl tepetakla oluyor çok güzel anlatmış gerçekten. Adamı yargılayanların işlediği suçtan çok duyarsız kişiliğinden ötürü onu yargılamaları, ahlaki normların ne derece katı sonuçlar doğurabileceğini mükemmel şekilde ortaya koymuş. Çok başarılı buldum.
Yabancı, ikinci dünya savaşı dönemi ve çevresinde gelişip yazılmış olması ve aynı zamanda Fransız yazarın Fransa işgali sonrası yazmış olduğu cesurca bildirgeler onun karakteristik olarak romandaki karşılığını bizlere sunuyor diyebilirim. Ölüme karşı ve diğer bütün değerlere karşı duruşu yazarın kendi izdüşümünden başka birşey olamayacağı izlenimini bana okurken bıraktı diyebilirim.
Ben,idama;bir insanı öldürdüğü için değil annesinin ölümüne üzülmemesi ve toplumdan uzak bir insan olduğu için farklı bir insan olduğu için mahkum edildiğini düşünüyorum.En çok ilgimi çeken bu olmuştu kendi açımdan.
Bende bu şekilde düşünüyorum,babasını öldüren bir katilin daha büyük bir dava olduğunu düşünülürken karakterin alışılmadık ve umursamaz tavırları bu davayı daha büyük bir hale getirmiş ve çoğu zaman olduğu gibi toplum farklı olanı afaroz etmiştir.
Meursault’a benzerliğimden dolayı okuduğum her an onun neden böyle olduğunu anlamaya çalıştım.Bulamamak en az onun karakteri kadar rahatsız ediciydi.Sonrasında öyle olmadığıma inanmaya çalıştım.Çok etkileyici ve yoruma açık yapısı okurken düşünmeye ve sorgulamaya zorunlu kılıyor
Kitabı okudum ve gerçekten ilginç bir kitaptı. Annesinin ölümüne üzülmeyişiyle birlikte yargılanması ve kendisini hiç savunmamasi çok sinirlendirmisti beni. 😅
İnsana dair oluşturulmuş değer yargılarına karşı uyumsuz olan ,topluma yabancılaşmasını, bireylerce ötekileştirilmesini konu alan varoluş felsefesine ve insan algısına değinen müthiş bir eser.Kitabın ilk başlarında bir insan nasıl bu kadar duygulardan uzak kalmış olabilir diye düşünüp durdum.Sonuç olarak bir yere varamadım tabi, empati kuramadığım bir karakterin iç dünyasına ve yaşantısına tanıklık etmek doğrusu garip bir histi. Video için kendi adıma teşekkür ederim
Modern romanın ilahı.. 20 yüzyılın en güzel romanlarından. En sevdiğim yazar Alber Camus. Bütün romanları belalarıyla,herşeyiyle mükemmel bir karekter Mersu. Aforoz onun değil toplumun sorunu..
Kitapta daha çok hayatın anlamsızlığı beni sarstı aylar önce okudum etkisini hala hissediyorum çok derin bir kitap değerli yorumunuz için teşekkür ederim 🤗
Kitabın ismi her ne kadar "yabancı" olsa da, bu umursamaz ve sıradan tavırlara yabancı değiliz. En azından ben değilim. Meursault'ı da sanırım anlayabiliyorum. Biz insanlar değil miyiz bunca hikayeye kendi kendimizi inandırdığımız? Anlam arama çabamız ve bu konudaki başarısızlıklarımız... İçimizde bir yerlerde düğüm olmuş bu varoluşsal sıkıntının cevabının, onu çözemeyeceğimiz kozmik bir uzaklıkta olduğunu sanıyorum. Bazen de bir cevabının olmadığını... İnsanlık çok çaresiz (en azından ben çaresizim) ve çoğu zaman da bu düğümlerle uğraşmak fazlasıyla yıpratıcı. İşte bu sebepten, sinemaya gitmek için sözleşmek, ya da diğer bir alternatif olarak denize gitmek daha düşünülesi konular olabilir.
Siz anlatınca her şeyi okuma arzusu geliyor yemin ederim. Biz de aynı kitabı okuyoruz ve aynı şeyleri hissediyoruz belki ama sizin gibi başka insanlara aktaramıyoruz. çok isterdim bu şekilde kendimi dinletebilmeyi, duyguyu karşı tarafa geçirebilmeyi.
yaşadığın yerde herkesin sana ne kadar yabancı geldiğini ama hayattan kopmak üzereyken aslında onların güzel şeyler olduğunu ve bu adamın hayatını temelinde bir nevi annesini oluşturduğunu anladım yani anneler bir bireyi oluştururken önemli bir etken.
Mükemmel bir kitap. Daha önce Camus okumadıysanız başlamak için iyi bir seçenek çünkü dili kolay ve anlaşılır. Yine veba kitabı da anlaşılır bi dile sahip. Sisifos söyleni ve Düşüş ü okumak ise biraz daha emek istiyor. Albert Camus'u kensinlikle okumalısınız. Yabancı kitabının karakteri beni o kadar etkilemişti ki sonradan tüm kitaplarını okumaya başladım Camusun.
Sesiniz olağanüstü derecede harika,umarim sesli kitabinizi dinlemek nasip eder.Bu arada Albert Camusun yabanci'ni sesli kitab halinde sizden dinleyebilirmiyiz!
Gerçekten harika ve göründüğünden daha derin bir kitaptı bence bir piskoloji kitabı olarakta değerlendirilebilir .zaten günümüzde artık okadar insanlar birbirlerinin düşüncelerini yaşayış tarzlarına karışır olmuslarki artık farklıysa, toplumun değer yargılarından farklıysa diğer insanlar gibi değilsen bir kere insanlar içinde bir YABANCI , bir DELİymis gibi yaşarsınız öyle hissedersiniz sizi o psikoljiye iter gözler,hareketler,şekiller.. Kahramanımız aslında biraz hissiz ,olaylara nesnel yaklaşan,duyarsız,bıkmış ,derinlerinde acı çeken biri insanların onu suçtan değilde duygu ve düşüncelerinden dolayı yargiladilar sanki. insanlar zaten insanları tam olarak anlayamaz kişi bile bunu tam anlamıyla beceremez.insanlar insanları genellikle anlamaya çalışmaz yargilarlar aslında derinlerdede vermek istediği soyut, alegori bir biçimde verilmiş mesajlardan biride bu olabilir . İnsanlar kendi gibi olmayana farklı olana yabancı derler genellikle. bu romanda insanlar yargilayanlarda onu tam anlamıyla anlayamadılar. ruhunun derinliklerine bile kahraman inememisken tam olarak ,hiç olmassa insanlar birazcık onun açısından düşünmelilerdi dusunemedikleri için adam onlara yabancı oldu. Kahramanda kendine yabancıydı birnevi.Onu dış görüşüne(yaptığı hareketlerine)göre degerlendirdiler. Bence kahramanımız kendini savunmaliydi. Kendi icinden gelen dünyadan bıkmış lık yaşanmışlıklara karşı birazda üzüntüden artık olsunda kurtulayım der gibi birazda umursamazlık, bıkkınlık çünkü kaybedeceği hiçbirşey yoktu.insan böyle kolay hissizlesemez ya yaşadığı olaylar yada acılar gibi birçok neden sayılabilir ama kitabın arkasında "derin ve suskun acıdan alır " cümlesi çoğu şeyide açıklar biçimde . Bazı konularda sanki mearseultla birlikte tek bir beyine sahipizde aynı düşünüyoruz gibi hissettim .Değerli bir yazarımızın güzel bir sözüdür "insanlar anlamaya çalışmazlar yargilarlar yargılamak anlamaktan daha kolaydır çünkü." Keşke hocam sizin gibi böyle saatlerce oturup bir kitap hakkında yorumda bulabileceğim biri olsaydı çevremde hiç öyleleri yok maalesef. Bende en yakın arkadaşıma anlatiyorum genellikle İÇİMDEKİ KENDİM OLUSTURDUGUM İKİNCİ KİŞİYE. Bazen kendi kendime konuştuğumu duyanlardan deli damgası yesemde mutluyum😊 Okadar çok bakış açısı varlı kitapla ilgili hepsindeki tek ortak yargı kitabın on kapağına asılmış zaten.
Camus'nün Yabancı'sıyla Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam'ını peş peşe okumuştum ikisi de beni derinden etkilemişti.İç sesi hiç susmayan bir insan olarak kendime muadil yalnız ruhlar görmek beni rahatlatmıştı.Kolay kolay ikinci defa aynı kitabı okumam ama bu iki kitabı da ikinci kez büyük hayranlıkla okudum. Nikos Kazancakis'in ZORBA'sını üç kez okudum onun yeri ayrı tabi:)
Şu an yargılanış süresini okuyorum ve muhtemelen birazdan biter kitap fakat davanın konusunun katil olması değil de annesinin ölümüne verdiği tepki olarak görülmesi canımı sıktı. Başımıza gelen olaylara verdiğimiz tepkileri sorgulamak ve bununla birlikte yargılamak ne kadar da umurunda herkesin. Yorumunuzu dinledikten sonra kitaba dönüyorum şimdi. Ses tonunuz ve diksiyonunuz muazzam. Teşekkürler Karavandaki Adam.
Galiba kitaptaki asıl olay da bu. Çoğu önemli şey aslında gözardı edilirken toplumun buna önem vermemesi. Bana göre, burada da abartılmış bir gerçeği bizi rahatsız etmek ve örneklerinin aslında normal hayatın içinde olduğunu göstermek istemiş. Ama galiba bunu yine bir -yabancı- düşünür ve anlar. Ve sadece yine onun için önemsizdir :)
Çok değerli verdiğiniz emek ve yaptığınız katkı çok anlamlı. Devamının gelmesini dilerim. Sesinizin de oldukça edebi ve etkileyici olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Daha fazla duymak isterim.
Kitaptan bir pasaj okurken "geçireceğim" şeklinde telaffuz ettiniz. Sonrasında kendiniz konuşurken ise "inceliycez" şeklinde bir telaffuzda bulundunuz. Bir şey okurken de ikincisi gibi telaffuz etmelisiniz. Bu küçük ayrıntı dışında her şey muazzam. Sizi bugün keşfettim ve hemen abone oldum. Takipte kalacağım.
Yabancı bir olayı anlatmak yerine karakterin nasıl bir birey olduğunu öne çıkarmış.Kişilik özellikleri,davranışları,sevdiği şeyler vb. Herhangi bir merak duygusuna kapılmadım.Kitapta daha çok anlatılan karakterin nasıl bir insan olduğu.Nuri Bilge Ceylan filmerine çok benzettim.Ama genel anlamda çok güzel bir kitap.
Kitabı alıp okudum cok tepkisiz adam yani insan okurken sinirleniyor. Ama vermek istediği mesaj çok güzel♡ böyle bir kitapla karşılaştırdığınız için tesekkurler.
Yıllar önce okuma fırsatım oldu, fransızca hâliyle... İlk cümlesinden çok etkilenmiştim, olayların akışıyla, Mersault'nun olaylara tepkisiz kalışından ve daha bir sürü şeyden... Bu videoyu izleyince tekrar hatırladım, yarın kütüphaneye gidip tekrar okuyacağım...
Kitapta altını çizdiğim ve kitabı anlamak noktası önemli bulduğum cümleler şunlar; -Ben olacak her şeyinin bugünün ve yarının etkisinde olan bir insanım. -“O zamanlar sık sık şöyle düşündüm; beni kuru bir ağacın gövdesine hapsetseler de başımın üstündeki gök parçasına bakmaktan başka yapacak işim olmasa da yavaş yavaş ona da alışacaktım.” -Fakat herkes bilir ki hayat,yaşanmak zahmetine değmeyen bir şeydir.
Okudum bir sene evvel kitaptaki karakterlerede yabancı kaldım. Coğunlukla karakterlerle empati kurabiliyorken bu kitap beni cizginin dışında tuttu bir yabancı gibi.
Güzel düşünceleriniz için teşekkür ederim. Kısa dönem içerisinde video içeriklerdeki zenginleşme ve videoları yayımlamadaki düzenlilik ile daha fazla insana ulaşılabilir olacağını düşünüyorum :)
Zeki Demirkupuzun, Yazgı filmini izledikten sonra kitabı okumuştum kitabın sayfalarında hep o oyuncular gezip durdu. Neredeyse birebir aynı olay örgüsü hakimdi.
6. Sınıftayken okumuştum bu kitabı abimin kitabıydı ilk başta anlamamıştım neden bu kişi hiçbir şeyi hissetmiyordu idamı haketmişti ilk düşündüğüm buydu çünkü bana o zamanlar normal olanın bu olduğu söylenmişti sonra abime yanlışlıkla aldın kitabı herhalde dedim aramızda minik bir konuşma geçti ve kitabı daha anlayamadığımı birini öldürdüğü için değil annesinin mezarında ağlamadığı için yargılandığını ve o zamanlar farklı insanların bu şekilde idam edilmesinin yaygın olduğunu söyledi kafam allak bullak olmuştu biri ilk defa “normal olmayan” diğer insanların savunduğu şeyden farklı bir şeyi savunmuştu o yıl full bu konu hakkında düşünmüştüm ve sonunda bir şeyleri anladım gerçekten kitabın ne anlatmak istediğini okumak için biraz erken davranmıştım ama pişman değilim o zaman eğer o kitabı okumasaydım şu an belki hala ilk okuduğumda düşündüğüm gibi düşenecektim
Teşekkür ederiz, bilmukabelle. :) O dönemde ışık ekipmanlarımız olmadığı için gün ışığında çekim yapıyorduk. Güneşin önüne bulutlar geçince dakikalarca mecburi bekliyorduk. Saçlarla çekim öncesinden ilgileniyoruz. Arada zaman geçince kabarmışlar. :)
Kitabı okuyalı 2 sene oldu olmadı.Hatırladığım kadarıyla ana karakterin afrika kıtasına ve toplumuna yabancılığı anlatılıyordu.Mesela gunesten rahatsız oluyordu.Sokağını seviyordu ama sürekli içiyordu.Mezarlık bile onda mezarlık hissi bırakmıyordu.Bana verdiği his kendini ait hissettiği fransız topraklarına bile aslında küsmüş olduğu ve hiç bir yere bağlılığının kalmadığıydı.Çünkü rahatı yerinde olmasına rağmen ülkesinin sömürge mantığına kendi mantığını uydurmaya calışırken duyguları körelmişti.Bugün de kötülükler bizi böyle çürütüyor aslında.Bu yuzden ben sevmiştim.Bir de kısacık bir romanın bu kadar vurucu olması mükemmel bence.Burdan hayatımın çiçeği Demet e selamlar
Albert Camus aslında bu romanı ile kendi karakterini yansıttığını düşünüyorum. Kitap gerçekten bir klasik ancak ana karakterin vurdumduymaz tavırları beni çok rahatsız etmişti. Açıkçası psikolojik olarak iyi durumda olmayan bireylerin bu kitabı okumasını önermiyorum çünkü ciddi manada ağır etkilenim yaratabilecek bir kurguya sahip YABANCI.
hayran kaldım gerçekten çok başarılısınız bu güzel diksiyonu neye borçlusunuz bölünüz nedir çok merak ettim umarım en kısa zamanda hak ettiğiniz yere gelirsiniz
Yabancı, karakterin yaşadığı olaylar verdiği tepkilerin aşırı nesnel ve duygusuz olmasıyla ikonlaşmış bir klasik. Fakat benim gördüğüm daha başka bir şey var. Karakterin duygusuz olduğunu düşünmüyorum aksine duygularının farkında olan ancak pek de önemsemeyen bunların biyolojisinin bir parçası olmaktan öteye gitmeyen hisler olduğunu anlamış. Onun kayıtsızlığı bu döngüye ve bu döngünün anlamsızlığına karşı bir kayıtsızlık. Zevk alıyor, üzülüyor, korkuyor ama bunların hiçbir anlamı olmadığını da daha sonrasında söylüyor kendisine. İşlediği suçtan değil de annesinin cenazesinde ağlamadığı için yargılanıyor mahkemede buna çok içerleniyor. Biyolojimizden ötürü yaşamak istiyoruz. Meursault'da farklı olan bu yaşam ilüzyonundan kurtulmuş biri olması. Bu yönüyle Albert Camus'nün yarattığı ideal insan olduğunu düşünüyorum. Sonlara doğru bir paragrafta aslında yaptığı her şeyin doğru olduğundan bahsediyor. Onun suç işlemesinin nedeni olarak toplumun ahlak anlayışına dayandırdığını söyleyebilirim Camus'nün. Karakterin arkadaşı sevgilisini ona yaptığı bir "ahlaksızlıktan" dolayı cezalandırıyor. Sevgilisinin kardeşi olan Arap da arkadaşını yine ahlaki nedenlerle cezalandırıyor. Devlet karakteri ahlaki yönden cezalandırıyor. Camus döneminin toplumdaki ve devletteki hukuki yapılanmanın evrensel olmaktan uzak ahlaki yargılarla şekillenmesine bir eleştiri getirmiş.
Merhaba. Saramago’nun Körlük kitabını okudunuz mu? Eğer öyleyse onun hakkında bir video yapmanızı çok isterim. Okumadıysanız da naçizane önerim olsun. İnsan soyunun hızla yayılmakta olan bir körlük salgınından dolayı içindeki hayvani dürtüleri kısa bir zaman içerisinde nasıl ortaya çıkardığını anlatan bir roman.
Merhaba, bu güzel öneriniz için teşekkür ederim. Bahsettiğiniz kitabı henüz okumadım lakin okuma listem arasında yer alıyor. Tanıtımını yapmayı isterim. Açıkçası konusu ilgi çekici gözüküyor :)
Sanki Yabancı romanındaki karakterle şu romanlardaki karakterler (Kör Baykuş, Kinyas ile Kayra, Dorian Gray'in Portresi, Aylak Adam.) bana aynı karakterlermiş gibi geldi okurken. Bu tarz kitaplardaki kahramanlar beni çok korkutuyor. Böyle, hayata karşı vurdumduymaz, arzularına göre yaşayan, vicdanı ve ahlakı yok sayan karakterleri okurken çok rahatsız oluyorum. Kitabın son sayfaları bana Bir İdam Mahkumunun Son Gününü anımsattı.
Böyle düşünmeyin bana kalırsa. Biraz daha dikkatli bakıldığında örneğin benim birçok ciddi eksikliklerim olduğu söylenebilir. Kendimizi geliştirmek, eksiklerimizi kapatmak oldukça önemli bu yüzden :)
Roman okurken çoğu zaman taraf tutarım istemsizce de olsa ama bu sefer tutamadim adam idam edilsin istedim ama aslında ilk başta hiç istemedim tuhaf. sadece karakter her şeyden emin ama ben bile emin değilim felsefesi tuhaf bir kitap.☠️
Merhaba, Karavandaki Adam. Daha önce sizinle kanalınızdaki bütün videoları baştan sona tekrar izlemeye karar verdiğimi paylaşmıştım. Bu videoyu daha önce de izlemiştim. Şimdi tekrar izliyorum. Albert Camus'un Yabancı'sını çok severek okumuştum. Size Albert Camus ile ilgili bir soru sormak istiyorum. Ben Türkçe Öğretmenliği Bölümünden mezunum. Fakültedeki Edebiyat Kuramları dersimizde tartışma yaparken hocalarımızdan birinin Albert Camus'u ve Yabancı'yi Nihilist, birinin de asla Nihilist olamaz, Camus ve Yabancı Varoluşçudur dediğini duyduk. Biz de bu konuda epey şaşırdık. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz. En azından Yabancı romanı için.
Albert camus absürtizmin öne gelen yazarlarından.Hayatin , yaşamın boş olduğunu düşünür ve bunu kitaplarında da sık sık belirtir yabancı da olduğu gibi lakin Albert Camus'u diğer filozof ve yazarlardan farklı kılan bir şey var.Camus hayatın boş olduğunu lakin düşünür fakat intihara da karşıdir yani tüm bu absürtlüge rağmen hayatın yaşanmasini gerektiğini dile getirir ,bir nevi absürtizme başkaldırır.
2011 yılında topluluğumuz tarafından yabancı romanı tiyatro oyununa çevrilmiştir ve sahnelenmiştir. Dokuz eylül üniversitesi İktisat Oyuncuları Tiyatro Topluluğu
ben şahsen Albert Camus'un öldürdüğü karketer hakkında sürekli Arap diye hitap etmesinin ana karakterimiz Meursault'un Arap kişisi ile bir muhabbetinin olmamasından kaynaklanan ismini bilmediği için Meursault'un dilinden Arap diye bahsettiğini düşünüyorum.
Doğru tahmin ettiniz. O serinin haricinde, Joseph Campbell'in Tanrının Maskeleri adlı serisi var onu da öneririm. Henüz okumak için fırsatım olmadı. Ciddi bir okuma etüdü gerektiriyorlar. Yine de araştırmalarım sonucunda size önerebilirim diye düşünüyorum.
Karavandaki Adam İlk kitabını aldım o serinin iki üç hafta önce ancak daha okumaya vaktim olmadı, bakalım nasılmış. Yanıtınız için teşekkürler. Bir eksikliği dolduruyorsunuz bu mecrada, devam edin.
Yabancıyı 5 dakika önce bitirdim sizin kitap önerilerinize güvendiğimi ve sevdiğimi tekrardan belirtmek istiyorum ve üstadım okuduğumuz kitaplara göre yada şöyle demek istiyorum okuduğumuz ve beğendiğimiz kitaplara göre karakteristik özelliklerimizi de görmüş oluyormuyuz acaba suç ve ceza, suikast bürosu,yabancı,uyuyan adam gibi kitaplarda kendimi görüyor gibiyim ne bileyim bu tarz kitaplar bana daha yakın geliyor bundan dolayı acaba modern bir psikopat felanmıyız acaba hahah neyse kitap güzeldi tavsiyeniz için teşekkür ederim :)
Bencil ve korkak imkanı olsa dahada nalet biri olabilir.Bir kadına şiddet uygulamayı ve uygulanmasına ses çıkarmayan yaşam artığı biri ve böyle insanlar var biride ANNE ! Romanı okumadım sanki her saniyesini izledim bu Adam bir harika Camus Albert Einstein
Güzel düşünceleriniz için çok teşekkür ederim. Sıkı ve düzenli bir çalışma yürütmedim. Bu yüzden aslında birçok eksiğim var diksiyon adına. Sizin için önerebileceğim: okumak (hem sesli hem sessiz) ve yazmak. Zira bu ikisini en azından kendim için az veya hiç yapmadığım dönemlerde; konuşmam, düşünmem bilhassa iletişimim zayıfladı ve çirkinleşti diyebilirim. O yüzden bu ikisini önemli görüyorum ve öneriyorum :)
Teşekkür ederim cevabiniz için. Son zamanlarda okuma kısmını arttırdım ve kitaplardan aldığım notları da ayrı bir deftere yazıyorum. Üniversite sinavi her şeyi mahvediyo... Neyse kafa şişirmeyeyim :) tekrar teşekkur ederim.. Iyi yayinlar :)
Önümüzdeki hafta içerisinde iki video yayımlamayı düşünüyorum. Bunlardan biri Victor Hugo'nun "Bir İdam Mahkumunun Son Günü", diğer ise kapsamlı bir şekilde "Gençler İçin Kitap Önerileri" olacak.
Karavandaki Adam Kitap önerileri çalışmasını yayımlamadınız. Gelmeyecek mi yoksa fırsat mı bulamadınız. Teşekkürler
Kısa süre içerisinde gelecek. Dorian Gray'in Portresi videosunda misafir alma, film uyarlamasından kesitler gibi bir olanak doğunca yoğunluğu ona vermiştim. Okuma önerileri videosu biraz uğraştırıcı ve emek gerektiren bir video olacak, verimli olacağını düşünüyorum. Yakın zaman içinde yayında olur :)
Kitabı dün bitirdim, karekterin yalnızca annesinin ölümü değil, diğer her şeye yaklaşımı, bakış açısını hiç yadırgamadım, hatta zaman zaman kendimden benzer bir şeyler bulduğum da oldu, kızdım da okurken, öfkelendim hatta, herkes gibi hissetmek zorunda mıyız? Hissetmediğimizde bedeli böylesine ağır mı olmalı? Karekterin işlediği cinayetten ziyade annesin ölümüne gösterdiği kayıtsızlık yüzünden yargılanması, suçlanması nasıl da herkes gibi olmak, herkes gibi acıyı da mutluluğu da yaşamak zorunda olduğumuzu çok net gösteriyor. Aile bireylerimizden biri öldüğünde muhakkak çok üzülmeli ve acı çektiğimizi sergilemeli miyiz? Katıldığımız cenazelerde gördüğümüz, bize gösterilen acıların ne kadarı gerçek? Yada cenazeden ayrılırken az ağlandığına dair dedikoduların yapılması? Ağlamak zorunda değildir kimse, hissetmediği gibi, olmadığı gibi görünmek zorunda da değildir! Kendi gibi olmak nasıl cesur bir davranıştır, Meursault çok sevdim seni.
Cinayeti neden işliyor ki?
Bir insanın yas derecesi karşısındakini sevme derecesiyle orantılıdır. Meursault belki geçmişte olumsuz durumlar yaşamıştır ayrıntısı ile bilemeyiz fakat tabi ki burada verilmek istenen mesaj farklı. Ve ben de duyguların ifade edilmesinde zorluk yaşayanlardan biriyim okurken fazla "yabancı"lık çekmedim :)
@@Soccer.Wolf0 haksız tabi ki
@@abdurrahmanuzen3736 ben de :)
Yr y
Karakter sadece topluma değil, kendine de yabancıydı.
20.ci yüzyılın "Cehennem diğer insanlardır"dan sonra en büyük varoluşçu cümlesi.....
ses tonunun güzelliğine ne demeli peki.. 🌹
Her insanın aklında yarattığı amaç tabiki farklı olabilir. Benim düşünceme göre Marcelout yani kahramanımız toplum ve toplumun getirdiği değerlere yabancı birisidir. Kitabımızın adı buradan geliyor. Karakterimizin duyguları yoktur bunu kitabı okuduğumuz zaman zaten anlayabiliriz. Her şeyi ince ayrıntısına kadar analiz eden karakterimiz analiz ettiği durumlara hiç bir şekilde duygularını katmaz.
Toplum içerisinde gayet silik bir tiptir. Bunun sebebi hiçbir zaman bir konuda söyleceği fazladan bir cümlesi olmaması ve onu o yapan kişiliğini ortaya çıkartmamasıdır. Karakterimizin kişiliği yok diyemeyiz fakat davranışlarında kendi kişiliğini yok saydığından bahsedebiliriz. Karakterimiz bir Arap’ı öldürür ve bu yüzden tutuklanır daha sonra mahkemeye çıkar. Kahramanımızın infazına karar verilir. İnfazın asıl sebebi ise adam öldürmesi değildir. Toplum değerlerini hiçe saymasıdır. Verilen karara göre toplum değerini hiçe saymak bir insan öldürmekten daha kötüdür çünkü toplumu toplum yapan değerleridir ve bu değerleri hiçe sayan birinin toplumda bulunması toplumda bulunan insanlara verilecek en büyük zarardır
Mükemmel aciklamissiniz çok çok güzel emeğinize sağlık 👏👏👏👏👏
Peki bu gerçekten öyle mi? Toplumun değerlerine önem vermeyen biri ölmeli mi?
Ben okudum hemen bı TH-cam bakayım diğer okurlar ne düşünüyor dedim . Ya beni çok derinden etkiledi . Zaten bir roman bittikten sonra bı 5 dk boş boş etrafa bakıp sonra bittiği için üzülüyosan, bence o kitap harika bir kitaptır . Ayrıca sizin gibi insanlara ihtiyacımız var . Çok güzel bir video 'du
Yabancı kitabının en güzel tarafı albert camus'nün sade anlatımı ve bu anlatımın tatlı temposu. Bu sade anlatım ona nobel edebiyat ödülünü getirdi. Kitap bir olguya kafa yormayı gerektirmeyen, yazarın mesaj vermeye çalıştığı bir roman asla değildir. Bir çok insan bunun derin bir eser olduğunu düşünür. Eserin derinliği sadeliğidir..
Camusnun felsefesi hakkinda biraz daha fazla konussaymissiniz keske bu arada diksiyonunuz ve ses tonunuz harika
Güzel düşünceleriniz için teşekkür ederim. Camus'nün felsefesi hakkında pek konuşmadım. Sonraki kitaplarında bunu telafi edebilirim diye düşünüyorum :)
@@karavandakiadamSayfanızı çok yararlı buldum tebrikler 👏 Camus 'un veba adli kitabı da incelemenizi isterim ya da baskaldiran insan🤗 Camus 'un felsefesi saçma felsefesi üzerine
Nihilizm felsefesi var gibi
@@ata5525 absurdizm
@@karavandakiadam bu telafi çok yararlı olacaktır, saygılarımla
Evet belki biraz duyarsız ama yinede normal sayılabilir bir tip olan kahramanın hayatı aniden gelişen bir olayla nasıl tepetakla oluyor çok güzel anlatmış gerçekten. Adamı yargılayanların işlediği suçtan çok duyarsız kişiliğinden ötürü onu yargılamaları, ahlaki normların ne derece katı sonuçlar doğurabileceğini mükemmel şekilde ortaya koymuş. Çok başarılı buldum.
Yabancı, ikinci dünya savaşı dönemi ve çevresinde gelişip yazılmış olması ve aynı zamanda Fransız yazarın Fransa işgali sonrası yazmış olduğu cesurca bildirgeler onun karakteristik olarak romandaki karşılığını bizlere sunuyor diyebilirim. Ölüme karşı ve diğer bütün değerlere karşı duruşu yazarın kendi izdüşümünden başka birşey olamayacağı izlenimini bana okurken bıraktı diyebilirim.
Albert camus- yabancı kitabını okuyup bitirenler
Zeki demirkubuz'un -Yazgı filmi'ni öneririm kitaptan esinlenmiştir.
Teşekkürler izlicem İnşallah :)
Ben,idama;bir insanı öldürdüğü için değil annesinin ölümüne üzülmemesi ve toplumdan uzak bir insan olduğu için farklı bir insan olduğu için mahkum edildiğini düşünüyorum.En çok ilgimi çeken bu olmuştu kendi açımdan.
Bende bu şekilde düşünüyorum,babasını öldüren bir katilin daha büyük bir dava olduğunu düşünülürken karakterin alışılmadık ve umursamaz tavırları bu davayı daha büyük bir hale getirmiş ve çoğu zaman olduğu gibi toplum farklı olanı afaroz etmiştir.
Kitabı oxuduqca Kafkanı xatırlamamaq qeyri-mümkündür
Meursault’a benzerliğimden dolayı okuduğum her an onun neden böyle olduğunu anlamaya çalıştım.Bulamamak en az onun karakteri kadar rahatsız ediciydi.Sonrasında öyle olmadığıma inanmaya çalıştım.Çok etkileyici ve yoruma açık yapısı okurken düşünmeye ve sorgulamaya zorunlu kılıyor
Kitabı okudum ve gerçekten ilginç bir kitaptı. Annesinin ölümüne üzülmeyişiyle birlikte yargılanması ve kendisini hiç savunmamasi çok sinirlendirmisti beni. 😅
İnsana dair oluşturulmuş değer yargılarına karşı uyumsuz olan ,topluma yabancılaşmasını, bireylerce ötekileştirilmesini konu alan varoluş felsefesine ve insan algısına değinen müthiş bir eser.Kitabın ilk başlarında bir insan nasıl bu kadar duygulardan uzak kalmış olabilir diye düşünüp durdum.Sonuç olarak bir yere varamadım tabi, empati kuramadığım bir karakterin iç dünyasına ve yaşantısına tanıklık etmek doğrusu garip bir histi. Video için kendi adıma teşekkür ederim
Yorumunuz harika ! Kitabı tekrar okumaya karar verdim sizin sayenizde
Çok etkileyici bir sesiniz var. Albert Camus’la ilgili videolarınızın devamını bekliyorum... :)
Modern romanın ilahı..
20 yüzyılın en güzel romanlarından.
En sevdiğim yazar Alber Camus.
Bütün romanları belalarıyla,herşeyiyle mükemmel bir karekter Mersu.
Aforoz onun değil toplumun sorunu..
Bu nasıl bir ses tonu. Dinlerken bu dünyayla olan tüm bağımı koparıyor.
Bence o cinayeti içimizdeki yabancı işler.Haytına anlam katmak için...
Ben sizi çok beğeniyorum. Sakın bu işi bırakmayın . Sizi daha çok izlemek istiyorum
Kitapta daha çok hayatın anlamsızlığı beni sarstı aylar önce okudum etkisini hala hissediyorum çok derin bir kitap değerli yorumunuz için teşekkür ederim 🤗
Kitabın ismi her ne kadar "yabancı" olsa da, bu umursamaz ve sıradan tavırlara yabancı değiliz. En azından ben değilim. Meursault'ı da sanırım anlayabiliyorum. Biz insanlar değil miyiz bunca hikayeye kendi kendimizi inandırdığımız? Anlam arama çabamız ve bu konudaki başarısızlıklarımız... İçimizde bir yerlerde düğüm olmuş bu varoluşsal sıkıntının cevabının, onu çözemeyeceğimiz kozmik bir uzaklıkta olduğunu sanıyorum. Bazen de bir cevabının olmadığını... İnsanlık çok çaresiz (en azından ben çaresizim) ve çoğu zaman da bu düğümlerle uğraşmak fazlasıyla yıpratıcı. İşte bu sebepten, sinemaya gitmek için sözleşmek, ya da diğer bir alternatif olarak denize gitmek daha düşünülesi konular olabilir.
Siz anlatınca her şeyi okuma arzusu geliyor yemin ederim. Biz de aynı kitabı okuyoruz ve aynı şeyleri hissediyoruz belki ama sizin gibi başka insanlara aktaramıyoruz. çok isterdim bu şekilde kendimi dinletebilmeyi, duyguyu karşı tarafa geçirebilmeyi.
Kitabi okuduysan bence bana en hitap eden nokta son 5 sayfasiydi adamin yabanciliğini ve çoküsünu içten içe anlatiyor...
Kendine has, kalıplaşmış düşüncelerin çok ötesinde bir klasik. Uzun zaman geçsede bu kitap aklımın hep bir ucunda kalacak.
yaşadığın yerde herkesin sana ne kadar yabancı geldiğini ama hayattan kopmak üzereyken aslında onların güzel şeyler olduğunu ve bu adamın hayatını temelinde bir nevi annesini oluşturduğunu anladım yani anneler bir bireyi oluştururken önemli bir etken.
Mükemmel bir kitap. Daha önce Camus okumadıysanız başlamak için iyi bir seçenek çünkü dili kolay ve anlaşılır. Yine veba kitabı da anlaşılır bi dile sahip. Sisifos söyleni ve Düşüş ü okumak ise biraz daha emek istiyor. Albert Camus'u kensinlikle okumalısınız. Yabancı kitabının karakteri beni o kadar etkilemişti ki sonradan tüm kitaplarını okumaya başladım Camusun.
Sesiniz olağanüstü derecede harika,umarim sesli kitabinizi dinlemek nasip eder.Bu arada Albert Camusun yabanci'ni sesli kitab halinde sizden dinleyebilirmiyiz!
Gerçekten harika ve göründüğünden daha derin bir kitaptı bence bir piskoloji kitabı olarakta değerlendirilebilir .zaten günümüzde artık okadar insanlar birbirlerinin düşüncelerini yaşayış tarzlarına karışır olmuslarki artık farklıysa, toplumun değer yargılarından farklıysa diğer insanlar gibi değilsen bir kere insanlar içinde bir YABANCI , bir DELİymis gibi yaşarsınız öyle hissedersiniz sizi o psikoljiye iter gözler,hareketler,şekiller.. Kahramanımız aslında biraz hissiz ,olaylara nesnel yaklaşan,duyarsız,bıkmış ,derinlerinde acı çeken biri insanların onu suçtan değilde duygu ve düşüncelerinden dolayı yargiladilar sanki. insanlar zaten insanları tam olarak anlayamaz kişi bile bunu tam anlamıyla beceremez.insanlar insanları genellikle anlamaya çalışmaz yargilarlar aslında derinlerdede vermek istediği soyut, alegori bir biçimde verilmiş mesajlardan biride bu olabilir . İnsanlar kendi gibi olmayana farklı olana yabancı derler genellikle. bu romanda insanlar yargilayanlarda onu tam anlamıyla anlayamadılar. ruhunun derinliklerine bile kahraman inememisken tam olarak ,hiç olmassa insanlar birazcık onun açısından düşünmelilerdi dusunemedikleri için adam onlara yabancı oldu. Kahramanda kendine yabancıydı birnevi.Onu dış görüşüne(yaptığı hareketlerine)göre degerlendirdiler. Bence kahramanımız kendini savunmaliydi. Kendi icinden gelen dünyadan bıkmış lık yaşanmışlıklara karşı birazda üzüntüden artık olsunda kurtulayım der gibi birazda umursamazlık, bıkkınlık çünkü kaybedeceği hiçbirşey yoktu.insan böyle kolay hissizlesemez ya yaşadığı olaylar yada acılar gibi birçok neden sayılabilir ama kitabın arkasında "derin ve suskun acıdan alır " cümlesi çoğu şeyide açıklar biçimde . Bazı konularda sanki mearseultla birlikte tek bir beyine sahipizde aynı düşünüyoruz gibi hissettim .Değerli bir yazarımızın güzel bir sözüdür "insanlar anlamaya çalışmazlar yargilarlar yargılamak anlamaktan daha kolaydır çünkü."
Keşke hocam sizin gibi böyle saatlerce oturup bir kitap hakkında yorumda bulabileceğim biri olsaydı çevremde hiç öyleleri yok maalesef. Bende en yakın arkadaşıma anlatiyorum genellikle İÇİMDEKİ KENDİM OLUSTURDUGUM İKİNCİ KİŞİYE. Bazen kendi kendime konuştuğumu duyanlardan deli damgası yesemde mutluyum😊
Okadar çok bakış açısı varlı kitapla ilgili hepsindeki tek ortak yargı kitabın on kapağına asılmış zaten.
Camus'nün Yabancı'sıyla Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam'ını peş peşe okumuştum ikisi de beni derinden etkilemişti.İç sesi hiç susmayan bir insan olarak kendime muadil yalnız ruhlar görmek beni rahatlatmıştı.Kolay kolay ikinci defa aynı kitabı okumam ama bu iki kitabı da ikinci kez büyük hayranlıkla okudum. Nikos Kazancakis'in ZORBA'sını üç kez okudum onun yeri ayrı tabi:)
O halde biz de kısa bir süre sonra Zorba'yı Karavandaki Kütüphane'ye konuk alalım, güzelce pekişsin. 😊
@@karavandakiadam çok sevinirim👏
@@karavandakiadam ne kadar zarifsiniz❤
Kitabı ilk okuduğum zamanlar Aylak Adama çok benzediğini düşünmüştüm ama şimdi bakıyorum da eskisi kadar yakın görmüyorum birbirlerine
nasıl entellektüel ve etkili bir video olmuş.. diksiyon, vurgular, görüntü ve elbette ki aktarılan biligiler.. şaştım kaldım walla.. tebrikler..
Bağımlılık yaptı. Hergün bu videoyu izlediğim için ezberlediğimi farkettim.
Kaç yıl olmuş. Sanki dün paylaşmışsınız gibi.
Şu an yargılanış süresini okuyorum ve muhtemelen birazdan biter kitap fakat davanın konusunun katil olması değil de annesinin ölümüne verdiği tepki olarak görülmesi canımı sıktı. Başımıza gelen olaylara verdiğimiz tepkileri sorgulamak ve bununla birlikte yargılamak ne kadar da umurunda herkesin. Yorumunuzu dinledikten sonra kitaba dönüyorum şimdi. Ses tonunuz ve diksiyonunuz muazzam. Teşekkürler Karavandaki Adam.
Galiba kitaptaki asıl olay da bu. Çoğu önemli şey aslında gözardı edilirken toplumun buna önem vermemesi. Bana göre, burada da abartılmış bir gerçeği bizi rahatsız etmek ve örneklerinin aslında normal hayatın içinde olduğunu göstermek istemiş. Ama galiba bunu yine bir -yabancı- düşünür ve anlar. Ve sadece yine onun için önemsizdir :)
Sürekli açıp açıp dinliyorum en sevdiğim kitabı bu kadar mükemmel yorumladığın için teşekkürler 💎🌻
Yazılmış en etkileyici kitap olabilir. Böyle kaliteli videolar yaptığınız için teşekkürler!
Çok değerli verdiğiniz emek ve yaptığınız katkı çok anlamlı. Devamının gelmesini dilerim. Sesinizin de oldukça edebi ve etkileyici olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Daha fazla duymak isterim.
Video çok güzel. Videolarınızın devamını bekliyoruz.
Ses tonunuz gerçekten çok güzel ve sizi dinlerken hiç sıkılmadım. En kısa zamanda Yabancı’yı okumayı planlıyorum
Kitaptan bir pasaj okurken "geçireceğim" şeklinde telaffuz ettiniz. Sonrasında kendiniz konuşurken ise "inceliycez" şeklinde bir telaffuzda bulundunuz. Bir şey okurken de ikincisi gibi telaffuz etmelisiniz. Bu küçük ayrıntı dışında her şey muazzam. Sizi bugün keşfettim ve hemen abone oldum. Takipte kalacağım.
Yabancı bir olayı anlatmak yerine karakterin nasıl bir birey olduğunu öne çıkarmış.Kişilik özellikleri,davranışları,sevdiği şeyler vb. Herhangi bir merak duygusuna kapılmadım.Kitapta daha çok anlatılan karakterin nasıl bir insan olduğu.Nuri Bilge Ceylan filmerine çok benzettim.Ama genel anlamda çok güzel bir kitap.
Kitabı alıp okudum cok tepkisiz adam yani insan okurken sinirleniyor. Ama vermek istediği mesaj çok güzel♡ böyle bir kitapla karşılaştırdığınız için tesekkurler.
Yıllar önce okuma fırsatım oldu, fransızca hâliyle... İlk cümlesinden çok etkilenmiştim, olayların akışıyla, Mersault'nun olaylara tepkisiz kalışından ve daha bir sürü şeyden... Bu videoyu izleyince tekrar hatırladım, yarın kütüphaneye gidip tekrar okuyacağım...
Okuduğum kitaplardan farklıydı özgündü
Kitapta altını çizdiğim ve kitabı anlamak noktası önemli bulduğum cümleler şunlar;
-Ben olacak her şeyinin bugünün ve yarının etkisinde olan bir insanım.
-“O zamanlar sık sık şöyle düşündüm; beni kuru bir ağacın gövdesine hapsetseler de başımın üstündeki gök parçasına bakmaktan başka yapacak işim olmasa da yavaş yavaş ona da alışacaktım.”
-Fakat herkes bilir ki hayat,yaşanmak zahmetine değmeyen bir şeydir.
Okudum bir sene evvel kitaptaki karakterlerede yabancı kaldım. Coğunlukla karakterlerle empati kurabiliyorken bu kitap beni cizginin dışında tuttu bir yabancı gibi.
Yabancı'yı okuduktan sonra kafamdaki sorulara cevap bulabilmek için Sisifos Söyleni' ni okudum. Sonrasında sorularıma eklenen yeni sorularım oldu 😀
Kanalı bugün keşfettim ve bu kadar az abonesi olmasına çok şaşırdım. #Rez alın bu kanal baya büyüyecek.
Güzel düşünceleriniz için teşekkür ederim. Kısa dönem içerisinde video içeriklerdeki zenginleşme ve videoları yayımlamadaki düzenlilik ile daha fazla insana ulaşılabilir olacağını düşünüyorum :)
Zeki demirkubuzun filminden geldim. Ama roman daha heyecan verici
Okurken çok zorlandığım bir kitap sürekli başa döndüm☹️☹️ "düşüş"
Çok başarılı olmuş ,emeklerin için teşekkürler
Bu kanali kesfettigim icin mutluyum👍🏻
Ben bu kanalı nasılda daha önce keşfedememişim 🤦🏻♂️
Zeki Demirkupuzun, Yazgı filmini izledikten sonra kitabı okumuştum kitabın sayfalarında hep o oyuncular gezip durdu. Neredeyse birebir aynı olay örgüsü hakimdi.
6. Sınıftayken okumuştum bu kitabı abimin kitabıydı ilk başta anlamamıştım neden bu kişi hiçbir şeyi hissetmiyordu idamı haketmişti ilk düşündüğüm buydu çünkü bana o zamanlar normal olanın bu olduğu söylenmişti sonra abime yanlışlıkla aldın kitabı herhalde dedim aramızda minik bir konuşma geçti ve kitabı daha anlayamadığımı birini öldürdüğü için değil annesinin mezarında ağlamadığı için yargılandığını ve o zamanlar farklı insanların bu şekilde idam edilmesinin yaygın olduğunu söyledi kafam allak bullak olmuştu biri ilk defa “normal olmayan” diğer insanların savunduğu şeyden farklı bir şeyi savunmuştu o yıl full bu konu hakkında düşünmüştüm ve sonunda bir şeyleri anladım gerçekten kitabın ne anlatmak istediğini okumak için biraz erken davranmıştım ama pişman değilim o zaman eğer o kitabı okumasaydım şu an belki hala ilk okuduğumda düşündüğüm gibi düşenecektim
Mükemmel bir video
okudum, birkaç gün önce ayrıldığım kız arkadaşıma da tavsiye ettim. kitaptaki karakter bazı yönlerinden kendisiyle uyuşuyordu umarım kitabı okur
sabaha kadar oynatma listesini bitirmeyi düşünüyorum çok geç keşfetmişim:(
Yazarın en sevdiğim kitabı oldu.
Yaptığınız işi taktirle takip ediyorum. Hak ettiğiniz karşılığı bulamadığınız için de ayrıca üzülüyorum.
3:30'da bir duş arası verilmiş. :) Seviliyor ve takip ediliyorsunuz!
Teşekkür ederiz, bilmukabelle. :) O dönemde ışık ekipmanlarımız olmadığı için gün ışığında çekim yapıyorduk. Güneşin önüne bulutlar geçince dakikalarca mecburi bekliyorduk. Saçlarla çekim öncesinden ilgileniyoruz. Arada zaman geçince kabarmışlar. :)
@@karavandakiadam Benimki işin latifesi canım. 😄
Kitabı yeni bitirdim ama bana pek bir şey hissettirmedi neden bu kadar abartıldığını anlamadım. Yine de hemen okuyup bitirebileceğiniz bir kitap.
Aynen, ben de bir tek ben mi böyle düşünüyorum diyodum.
ses tonun harika
Kitabı okuyalı 2 sene oldu olmadı.Hatırladığım kadarıyla ana karakterin afrika kıtasına ve toplumuna yabancılığı anlatılıyordu.Mesela gunesten rahatsız oluyordu.Sokağını seviyordu ama sürekli içiyordu.Mezarlık bile onda mezarlık hissi bırakmıyordu.Bana verdiği his kendini ait hissettiği fransız topraklarına bile aslında küsmüş olduğu ve hiç bir yere bağlılığının kalmadığıydı.Çünkü rahatı yerinde olmasına rağmen ülkesinin sömürge mantığına kendi mantığını uydurmaya calışırken duyguları körelmişti.Bugün de kötülükler bizi böyle çürütüyor aslında.Bu yuzden ben sevmiştim.Bir de kısacık bir romanın bu kadar vurucu olması mükemmel bence.Burdan hayatımın çiçeği Demet e selamlar
Bilmükabele cancağzım😀
Albert Camus aslında bu romanı ile kendi karakterini yansıttığını düşünüyorum. Kitap gerçekten bir klasik ancak ana karakterin vurdumduymaz tavırları beni çok rahatsız etmişti. Açıkçası psikolojik olarak iyi durumda olmayan bireylerin bu kitabı okumasını önermiyorum çünkü ciddi manada ağır etkilenim yaratabilecek bir kurguya sahip YABANCI.
bu diksiyon muazzam
Teşekkürler
hayran kaldım gerçekten çok başarılısınız bu güzel diksiyonu neye borçlusunuz bölünüz nedir çok merak ettim umarım en kısa zamanda hak ettiğiniz yere gelirsiniz
Ses tonu mükemmel
Yabancı, karakterin yaşadığı olaylar verdiği tepkilerin aşırı nesnel ve duygusuz olmasıyla ikonlaşmış bir klasik. Fakat benim gördüğüm daha başka bir şey var. Karakterin duygusuz olduğunu düşünmüyorum aksine duygularının farkında olan ancak pek de önemsemeyen bunların biyolojisinin bir parçası olmaktan öteye gitmeyen hisler olduğunu anlamış. Onun kayıtsızlığı bu döngüye ve bu döngünün anlamsızlığına karşı bir kayıtsızlık. Zevk alıyor, üzülüyor, korkuyor ama bunların hiçbir anlamı olmadığını da daha sonrasında söylüyor kendisine. İşlediği suçtan değil de annesinin cenazesinde ağlamadığı için yargılanıyor mahkemede buna çok içerleniyor. Biyolojimizden ötürü yaşamak istiyoruz. Meursault'da farklı olan bu yaşam ilüzyonundan kurtulmuş biri olması. Bu yönüyle Albert Camus'nün yarattığı ideal insan olduğunu düşünüyorum. Sonlara doğru bir paragrafta aslında yaptığı her şeyin doğru olduğundan bahsediyor. Onun suç işlemesinin nedeni olarak toplumun ahlak anlayışına dayandırdığını söyleyebilirim Camus'nün. Karakterin arkadaşı sevgilisini ona yaptığı bir "ahlaksızlıktan" dolayı cezalandırıyor. Sevgilisinin kardeşi olan Arap da arkadaşını yine ahlaki nedenlerle cezalandırıyor. Devlet karakteri ahlaki yönden cezalandırıyor. Camus döneminin toplumdaki ve devletteki hukuki yapılanmanın evrensel olmaktan uzak ahlaki yargılarla şekillenmesine bir eleştiri getirmiş.
Anlamadığımnan soruşuram.yəni bizde belə olağ.belə heç bir duyğunu yaşamayıb tepki vermiyek?o zaman necə insan olacayayığ
Zeki Demirkubuz'un Yazgı filmi
Evet ben de şimdi bitirdim hemen yorumlara bakayım dedim 🤗
Herşeye rağmen Arabı öldürmesi bana saçma geldi.
Ben 2 kere okudum çok güzledi nasıl özetledin güzledi
Kral yeni kitap videoları at
Sesiniz çok güzel. Merak ediyorum da seslendirme yapıyor musunuz?
Merhaba. Saramago’nun Körlük kitabını okudunuz mu? Eğer öyleyse onun hakkında bir video yapmanızı çok isterim. Okumadıysanız da naçizane önerim olsun. İnsan soyunun hızla yayılmakta olan bir körlük salgınından dolayı içindeki hayvani dürtüleri kısa bir zaman içerisinde nasıl ortaya çıkardığını anlatan bir roman.
Merhaba, bu güzel öneriniz için teşekkür ederim. Bahsettiğiniz kitabı henüz okumadım lakin okuma listem arasında yer alıyor. Tanıtımını yapmayı isterim. Açıkçası konusu ilgi çekici gözüküyor :)
Sanki Yabancı romanındaki karakterle şu romanlardaki karakterler (Kör Baykuş,
Kinyas ile Kayra,
Dorian Gray'in Portresi,
Aylak Adam.) bana aynı karakterlermiş gibi geldi okurken.
Bu tarz kitaplardaki kahramanlar beni çok korkutuyor. Böyle, hayata karşı vurdumduymaz, arzularına göre yaşayan, vicdanı ve ahlakı yok sayan karakterleri okurken çok rahatsız oluyorum.
Kitabın son sayfaları bana Bir İdam Mahkumunun Son Gününü anımsattı.
Kinyas ve Kayra kitabı benim de aklıma gelmişti okurken. Ve kitaptaki karakter kesinlikle Kinyas'la örtüşüyor.
Sizi görünce yaptığım işin küçüklğünden utanır gibi oldum ne büyük bir kalite.
Kanalımda Seslendirmeler yapıyorum ne demeli?
Böyle düşünmeyin bana kalırsa. Biraz daha dikkatli bakıldığında örneğin benim birçok ciddi eksikliklerim olduğu söylenebilir. Kendimizi geliştirmek, eksiklerimizi kapatmak oldukça önemli bu yüzden :)
Hocam çok geç farkettim.Affedin.
Estağfurullah, siz bizi affedin. Biz çok geç gelebildik. 😊
Güzel bir video olmuş tebrikler.
Ayrıca diksiyonunuzu çok beğeniyorum.
Ayrıca içerik için Nietzsche Ağladığında'yı inceleyebilirseniz şahsım için çok yararlı olur.
Felsefe ve edebiyatın bir birleşmesi olarak incelenebilecek bir kitap. Yakın zamanda değil ama ilerleyen dönemde inceleyebileceğimi söylebilirim :)
Karavandaki Adam Teşekkürler şimdiden.
çalışmanız güzel . girişte gözü bozucu görüntülere tahammül etmek çok zor
Roman okurken çoğu zaman taraf tutarım istemsizce de olsa ama bu sefer tutamadim adam idam edilsin istedim ama aslında ilk başta hiç istemedim tuhaf. sadece karakter her şeyden emin ama ben bile emin değilim felsefesi tuhaf bir kitap.☠️
Az önce bitirdim meursaultin bu kadar rahat ve umursamaz olması beni çok şaşırdı
Merhaba, Karavandaki Adam. Daha önce sizinle kanalınızdaki bütün videoları baştan sona tekrar izlemeye karar verdiğimi paylaşmıştım. Bu videoyu daha önce de izlemiştim. Şimdi tekrar izliyorum. Albert Camus'un Yabancı'sını çok severek okumuştum. Size Albert Camus ile ilgili bir soru sormak istiyorum. Ben Türkçe Öğretmenliği Bölümünden mezunum. Fakültedeki Edebiyat Kuramları dersimizde tartışma yaparken hocalarımızdan birinin Albert Camus'u ve Yabancı'yi Nihilist, birinin de asla Nihilist olamaz, Camus ve Yabancı Varoluşçudur dediğini duyduk. Biz de bu konuda epey şaşırdık. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz. En azından Yabancı romanı için.
Hocam okudum. Kahramanın sıkılmışlığını hissediyordunuz kitabı okudukça.
Albert camus absürtizmin öne gelen yazarlarından.Hayatin , yaşamın boş olduğunu düşünür ve bunu kitaplarında da sık sık belirtir yabancı da olduğu gibi lakin Albert Camus'u diğer filozof ve yazarlardan farklı kılan bir şey var.Camus hayatın boş olduğunu lakin düşünür fakat intihara da karşıdir yani tüm bu absürtlüge rağmen hayatın yaşanmasini gerektiğini dile getirir ,bir nevi absürtizme başkaldırır.
Camus u baştan sona okusan aynı bu şekilde en az 300bin kişi dinler seni bir dene 🙏
Köpek bulunsaydı keşke ihtiyara üzülmüştüm.
Cok cok cok basarili 🖤
2011 yılında topluluğumuz tarafından yabancı romanı tiyatro oyununa çevrilmiştir ve sahnelenmiştir. Dokuz eylül üniversitesi İktisat Oyuncuları Tiyatro Topluluğu
ben şahsen Albert Camus'un öldürdüğü karketer hakkında sürekli Arap diye hitap etmesinin ana karakterimiz Meursault'un Arap kişisi ile bir muhabbetinin olmamasından kaynaklanan ismini bilmediği için Meursault'un dilinden Arap diye bahsettiğini düşünüyorum.
Alt tarafta solda Mircea Eliadenin dinsel inançlar ve düşünceler tarihi ciltleri mi var? Okuduysanız tavsiye eder misiniz?
Doğru tahmin ettiniz. O serinin haricinde, Joseph Campbell'in Tanrının Maskeleri adlı serisi var onu da öneririm. Henüz okumak için fırsatım olmadı. Ciddi bir okuma etüdü gerektiriyorlar. Yine de araştırmalarım sonucunda size önerebilirim diye düşünüyorum.
Karavandaki Adam İlk kitabını aldım o serinin iki üç hafta önce ancak daha okumaya vaktim olmadı, bakalım nasılmış. Yanıtınız için teşekkürler. Bir eksikliği dolduruyorsunuz bu mecrada, devam edin.
Sanki bedenine başka bir ruh üflese Tanrı onun için bir anlamı olmazdı. Şu an onu anlayabiliyorum.
Yabancıyı 5 dakika önce bitirdim sizin kitap önerilerinize güvendiğimi ve sevdiğimi tekrardan belirtmek istiyorum ve üstadım okuduğumuz kitaplara göre yada şöyle demek istiyorum okuduğumuz ve beğendiğimiz kitaplara göre karakteristik özelliklerimizi de görmüş oluyormuyuz acaba suç ve ceza, suikast bürosu,yabancı,uyuyan adam gibi kitaplarda kendimi görüyor gibiyim ne bileyim bu tarz kitaplar bana daha yakın geliyor bundan dolayı acaba modern bir psikopat felanmıyız acaba hahah neyse kitap güzeldi tavsiyeniz için teşekkür ederim :)
Bencil ve korkak imkanı olsa dahada nalet biri olabilir.Bir kadına şiddet uygulamayı ve uygulanmasına ses çıkarmayan yaşam artığı biri ve böyle insanlar var biride ANNE ! Romanı okumadım sanki her saniyesini izledim bu Adam bir harika Camus Albert Einstein
Hocam konuşmaniz çok etkileyici. Bu yeteneğinizi nasil geliştirdiniz? Bir eğitim aldiniz mi ? Teşekkür ederim.
Güzel düşünceleriniz için çok teşekkür ederim. Sıkı ve düzenli bir çalışma yürütmedim. Bu yüzden aslında birçok eksiğim var diksiyon adına. Sizin için önerebileceğim: okumak (hem sesli hem sessiz) ve yazmak. Zira bu ikisini en azından kendim için az veya hiç yapmadığım dönemlerde; konuşmam, düşünmem bilhassa iletişimim zayıfladı ve çirkinleşti diyebilirim. O yüzden bu ikisini önemli görüyorum ve öneriyorum :)
Teşekkür ederim cevabiniz için. Son zamanlarda okuma kısmını arttırdım ve kitaplardan aldığım notları da ayrı bir deftere yazıyorum. Üniversite sinavi her şeyi mahvediyo... Neyse kafa şişirmeyeyim :) tekrar teşekkur ederim.. Iyi yayinlar :)
Sesi doğru kullanma ve diksiyonu düzeltmeyle alakalalı video gelir mi acaba?
Allahim sesdeki hüzura bak. Saatlerce konushsa ben de uzanib dinlesem. Bana bir masal anlatsa,ben de uykuya dalsam...