El Fakr-u Fahri
El Fakr-u Fahri
  • 34
  • 41 830
Sûzinak Mevlevi Âyin-i Şerîf'i - Zekâi Dede Efendi
Dinî mûsiki tarihinin önde gelen birkaç simasından biri olan Mehmed Zekâi Dede 1240 (1824-25) yılında İstanbul Eyüp’te Cedîd Ali Paşa mahallesinde doğdu. Babası Cedîd Ali Paşa Camii imamı hâfız Süleyman Hikmetî Efendi, annesi Zînetî Hanım’dır. İlk eğitimini Lâlîzâde Seyyid Abdülbâki Efendi İbtidâî Mektebi’nde yaptıktan sonra amcası hâfız İbrahim Zühdî Efendi’nin yanında hıfza başladı, bir taraftan da babasının hat derslerine devam etti. On dokuz yaşında hâfızlığını bitirdiğinde babasından da hat icâzeti aldı. Ayrıca Balçıklı Hoca Ali Efendi’den Arapça ve mantık okuduğu sırada Hamâmîzâde İsmâil Dede Efendi’nin talebelerinden Eyyûbî Şâhinbeyzâde Mehmed Bey’den ilk mûsiki derslerini alarak meşke başladı. Bu arada Mısırlı Mustafa Fâzıl Bey’in (Paşa) Eyüp Bahariye’deki konağına mûsiki muallimi oldu ve 7 Haziran 1845’te onunla birlikte Mısır’a gitti. Bir ara İstanbul’a geldiyse de (1851) tekrar Mısır’a döndü. Mustafa Fâzıl Bey’in Mart 1858’de İstanbul’a gelmesinin ardından ölümüne kadar (1875) maiyetinden hiç ayrılmadı.
1864’te babasının hacda vefatı üzerine onun imâmet görevi kendisine intikal etti. Bunun yanında, Eyüp’teki Mihrişah Vâlide Sultan ve Şah Sultan ibtidâî mekteplerinin sülüs ve nesih hattı muallimliğiyle görevlendirildi ve hayatının sonuna kadar bu göreve devam etti. Aynı yıl Yenikapı Mevlevîhânesi postnişini Osman Selâhaddin Dede tarafından sikkesi “tekbirlendi”; 4 Mayıs 1868’de seyrüsülûkünü tamamlayıp Mevlevî oldu. Mustafa Fâzıl Paşa’nın ölümüyle büyük bir sarsıntı geçiren Zekâi Dede, 1876’da Dârüşşafaka Mektebi’nde fahrî olarak başlayıp 1883’te asalete geçtiği mûsiki muallimliğiyle, 18 Haziran 1885’te Bahariye Mevlevîhânesi kudümzenbaşısı Ârif Dede’nin ölümünün ardından getirildiği kudümzenbaşılık görevini de vefatına kadar sürdürdü. Zekâi Dede’ye “dedelik” unvanının tarikat çilesini doldurmadan kudümzenbaşılık dolayısıyla verildiği de burada özellikle belirtilmelidir. Zekâi Dede 24 Kasım 1897 tarihinde vefat etti, ertesi gün Eyüp Sultan Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra Eyüp Gümüşsuyu’ndaki Kâşgarî Dergâhı civarında bulunan aile mezarlığına defnedildi. Talebelerinden Ahmet Avni Konuk onun vefatı üzerine yazdığı, “Ey bülbül-i hoş-nevâ hâmûş ol” mısraıyla başlayan manzumesini sûzidil makamında ve kâr formunda bestelemiştir. Zekâi Dede’nin oğlu Ahmet Irsoy (ö. 1943) son dönemin önemli mûsikişinaslarındandır.
Dinî ve din dışı mûsiki sahalarında bestelediği pek çok eserle Türk mûsikisi bestekârları arasında önemli bir yer edinen Zekâi Dede, yetiştirdiği talebeler vasıtasıyla zengin bir repertuvarın günümüze ulaşmasında köprü vazifesi görmüştür. Mûsikiye dair ilk derslerinin ardından bir yıl içerisinde on civarında fasıl geçmesinin yanı sıra bazı şarkı ve ilâhiler bestelemeye başlamıştır. Bu arada hat derslerini de ihmal etmemiş, bir yıl kadar Kazasker Mustafa İzzet Efendi’den sülüs ve nesih meşketmiş, bu hocasının delâletiyle Hamâmîzâde İsmâil Dede’den mûsiki dersleri almıştır. Onun İsmâil Dede’den meşkettiği ilk eser Rauf Yektâ Bey’in ifadesine göre (Esâtîz-i Elhân, s. 14) Zaharya’nın segâh makamındaki, “Çeşm-i meygûnun ki bezm-i meyde cânan döndürür” mısraıyla başlayan murabbaı, Ahmet Irsoy’a göre ise (Türk Musikisi Klasiklerinden Mevlevî Âyinleri, XVI, 815) İsmâil Dede’nin hicaz makamındaki, “Ey çeşm-i âhû hicr ile tenhâlara saldın beni” mısraı ile başlayan nakış bestesidir. İsmâil Dede Efendi’den bazı fasıllar geçen Zekâi Dede onun evinde tanıştığı Dellâlzâde İsmâil Efendi ve Sermüezzin Rifat Bey’den de faydalanmış, Kahire’de bulunduğu sırada ünlü müzisyen Şeyh Muhammed Şehâbeddin ile görüşerek ondan Arap mûsikisinin özelliklerini öğrenme imkânı bulmuştur. Dinî mûsikinin şuğul formunda başarılı eserler vermesinin sebebi de bu ilgi olmalıdır. Eserlerinde klasik üslûbun ifade özelliklerinin kuvvetle hissedildiği Zekâi Dede Hamâmîzâde İsmâil Dede Efendi’den sonra XIX. yüzyılın en büyük bestekârı kabul edilir.
Mâye Ayîn-i Şerîfi, Hoca Hafız Mehmed Zekâi Dede’nin bestelediği ikinci ayînidir. Bu ayîn ilk olarak 30 Ocak 1884’te önce Yenikapı Mevlevîhânesi’nde, sonrasında da Bahariye Mevlevîhânesi’nde icra edilmiştir.
มุมมอง: 2 413

วีดีโอ

Sûzidil Mevlevi Âyin-i Şerîf'i - Zekâi Dede Efendi
มุมมอง 7Kปีที่แล้ว
Dinî mûsiki tarihinin önde gelen birkaç simasından biri olan Mehmed Zekâi Dede 1240 (1824-25) yılında İstanbul Eyüp’te Cedîd Ali Paşa mahallesinde doğdu. Babası Cedîd Ali Paşa Camii imamı hâfız Süleyman Hikmetî Efendi, annesi Zînetî Hanım’dır. İlk eğitimini Lâlîzâde Seyyid Abdülbâki Efendi İbtidâî Mektebi’nde yaptıktan sonra amcası hâfız İbrahim Zühdî Efendi’nin yanında hıfza başladı, bir taraf...
Sûz-i Dilârâ Mevlevi Âyin-i Şerîf'i - Sultan III Selîm Han
มุมมอง 2.1Kปีที่แล้ว
Sultan III. Selîm Han 24 Aralık 1761 tarihinde Topkası Sarayında. Babası III. Mustafa, annesi Mihrişah Sultan’dır. III. Ahmed’den (1730) sonra tahta geçen I. Mahmud ve III. Osman’ın çocukları olmamış, aradan geçen kırk yıl zarfında hânedanda erkek şehzade doğmamış olduğundan Selim’in dünyaya gelişi bir hafta süren şenliklerle kutlanmıştır. Eğitimine beş yaşını doldurduğunda törenle başlandı (24...
Segâh Mevlevî Âyin-i Şerîf’i - Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi
มุมมอง 9Kปีที่แล้ว
Buhûrîzâde Mustafa Itrî Dede Efendi İstanbul’da Mevlânâkapı civarındaki Yayla (eski adıyla Yaylak) semtinde doğdu. Asıl adı Mustafa olup kaynaklarda doğum tarihi hakkında bilgi yoktur. Ancak Rauf Yektâ Bey’in 1640 yılında, Suphi Ezgi’nin ise 1630’da doğduğuna dair tahminleri müellifler tarafından dikkate alınmış ve daha sonraki yayınlarda bu tarihler arasında doğmuş olabileceği kaydedilmiştir. ...
Şedaraban Mevlevi Âyin-i Şerîf'i - Mustafa Nakşî Dede
มุมมอง 1.1Kปีที่แล้ว
Kaynaklarda Şeyh Nakşî, Şeyh Nakşî Efendi, Nakşî Efendi, Nakşî Dede, Mustafa Dede, Nakşî Mustafa Dede gibi isimlerle zikredilen Şeyh Nakşî Mustafa Dede Efendi, Edirne’de dünyaya geldi. Genç yaşta Arapça ve Farsçanın yanı sıra tasavvuf, edebiyat, yazı ve musiki gibi alanlarda muvaffakiyet göstererek eğitimini burada tamamladı. Mevleviliğe Konya’da intisap edip Konya Mevlevîhanesinde çilesini tam...
Sabâ Mevlevi Âyin-i Şerîf'i - Hamâmîzâde İsmâîl Dede Efendi
มุมมอง 707ปีที่แล้ว
Hamâmîzâde İsmail Dede Efendi 10 Zilhicce 1191’de (9 Ocak 1778) İstanbul Şehzadebaşı’nda doğdu. 10 Zilhicce 1262 (29 Kasım 1846) tarihinde Mina’da koleradan dolayı vefat etti. Mekke’deki Cennetü’l-muallâ’da Hz. Hatice’nin ayak ucuna defnedilmiştir. Türk mûsikisi tarihinin önde gelen birkaç siması arasında yer alan İsmâil Dede hânendeliği, hocalığı ve özellikle bestekârlığı ile tanınmıştır. İsmâ...
Rûy-i Irak Mevlevi Âyin-i Şerîf'i - Ahmed Avni Konuk
มุมมอง 530ปีที่แล้ว
Ahmed Avni Bey 1868 yılında İstanbul’da doğdu. Balmumcu tüccarlarından Musa Kâzım Bey’in oğludur. İlk öğrenimini bulunduğu mahalle okulunda tamamladı ve bu yıllarda hıfzını bitirerek “hâfız” oldu. Bundan sonra Galata Rüştiyesi’ne devam etti. Bu yıllarda kısa süreler içinde anne ve babasını yitirdi. Bu sebeple 1884 yılında sınavla Darüşşafaka Lisesi’nin üçüncü sınıfına alındı. Öğrenimini sürdürü...
Rast Mevlevi Âyin-i Şerîf'i - Kutbü’n Nâyî Osman Dede
มุมมอง 2.3Kปีที่แล้ว
Kutbü’n Nâyî Osman Dede İstanbul’un Vefa semtinde dünyaya geldi. Süleymaniye Dârüşşifâsı başhademelerinden Hacı İbrâhim Efendi’nin oğludur. Hüseyin Ayvansarâyî ve Hüseyin Vassâf onun Gelibolulu olduğunu, küçük yaşlarda öğrenim için İstanbul’a geldiğini söylüyorsa da (Vefeyât, vr. 27b; Sefîne, V, 175) bütün tezkirelerde ve diğer kaynaklarda İstanbul’da doğduğu kaydedilmektedir. Çocukluğundan iti...
Pençgâh Mevlevi Âyin-i Şerîf'i - Beste-i Kadim
มุมมอง 359ปีที่แล้ว
İlk bestelenen üç ayin sırası ile Pençgâh, Dügâh ve Hüseyni makamlarından olup bunların bestekarları bilinmemektedir. Bu üç ayine “Beste-i kadîm” denilir. Bestekârı bilinen ilk ayin Derviş Mustafa’nın Beyati makamındaki, ikinci ayin ise Buhûrizâde Mustafa Itrî’nin Segâh makamındaki ayinleridir.
Nühüft Mevlevi Âyin-i Şerif'i - Eyyûbî Mehmed Bey
มุมมอง 280ปีที่แล้ว
Eyyûbî Mehmed Bey 1219 (1804)’de Eyüpsultan’da doğduğundan dolayı ‘Eyyûbî’ lâkabıyla anılmıştır. Şâhinbeyzâde ailesindendir. 1240 (1824) yılında Harbiye Nezâreti Mektubî Kalemi’ndeki memuriyetinde 15 seneden fazla hizmet ettikten sonra istifa etti ve kendini tamamen musikiye verdi. 12 yaşında iken, Hammâmîzâde İsmail Dede’den meşke başladı. Musikide üstad seviyesine erişti. Hacı Ârif Bey ve Zek...
Nihâvend Mevlevi Âyin-i Şerîf'i - Musâhib Seyyid Ahmed Ağa
มุมมอง 1.8Kปีที่แล้ว
Türk mûsiki kaynaklarında, Enderun ağalarından ve ayrıca padişahın yanında bulunarak sohbetlerine katılmakla görevlendirilmiş kişilerden olduğu için, Musâhib Ahmed Ağa ve boylu boslu olduğu için de Vardakosta Ahmed Ağa lakaplarıyla anılmaktadır. Vardakosta kelimesi İtalyanca guardacostadan bozulmadır. Osmanlıca metinlerde bir denizcilik terimi olarak “korsan gemisi, sahil muhafaza gemisi ve sah...
Nevâ Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Hamâmîzâde İsmâîl Dede Efendi
มุมมอง 2.2Kปีที่แล้ว
Hamâmîzâde İsmail Dede Efendi 10 Zilhicce 1191’de (9 Ocak 1778) İstanbul Şehzadebaşı’nda doğdu. 10 Zilhicce 1262 (29 Kasım 1846) tarihinde Mina’da koleradan dolayı vefat etti. Mekke’deki Cennetü’l-muallâ’da Hz. Hatice’nin ayak ucuna defnedilmiştir. Türk mûsikisi tarihinin önde gelen birkaç siması arasında yer alan İsmâil Dede hânendeliği, hocalığı ve özellikle bestekârlığı ile tanınmıştır. İsmâ...
Müsteâr Mevlevi Âyin-i Şerîfi - Zekâizâde Hâfız Ahmed Irsoy
มุมมอง 264ปีที่แล้ว
Zekâizâde Hâfız Ahmet Efendi 1869 yılında İstanbul Eyüp’te Cedîdalipaşa mahallesinde doğdu. Uzun süre devam eden kalp rahatsızlığı sonucunda 13 Ağustos 1943 tarihinde vefat etti ve ertesi gün Eyüp Sultan Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra Gümüşsuyu’nda Kâşgarî Dergâhı civarında babasının kabri yanına defnedildi. Babası XIX. yüzyılın meşhur mûsikişinaslarından Mehmed Zekâi Dede, annesi Fa...
Maye Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Zekâi Dede Efendi (Eski Kayıt-D.Ergin&Halil Can)
มุมมอง 267ปีที่แล้ว
Dinî mûsiki tarihinin önde gelen birkaç simasından biri olan Mehmed Zekâi Dede 1240 (1824-25) yılında İstanbul Eyüp’te Cedîd Ali Paşa mahallesinde doğdu. Babası Cedîd Ali Paşa Camii imamı hâfız Süleyman Hikmetî Efendi, annesi Zînetî Hanım’dır. İlk eğitimini Lâlîzâde Seyyid Abdülbâki Efendi İbtidâî Mektebi’nde yaptıktan sonra amcası hâfız İbrahim Zühdî Efendi’nin yanında hıfza başladı, bir taraf...
İsfahan Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Zekâi Dede Efendi
มุมมอง 915ปีที่แล้ว
Dinî mûsiki tarihinin önde gelen birkaç simasından biri olan Mehmed Zekâi Dede 1240 (1824-25) yılında İstanbul Eyüp’te Cedîd Ali Paşa mahallesinde doğdu. Babası Cedîd Ali Paşa Camii imamı hâfız Süleyman Hikmetî Efendi, annesi Zînetî Hanım’dır. İlk eğitimini Lâlîzâde Seyyid Abdülbâki Efendi İbtidâî Mektebi’nde yaptıktan sonra amcası hâfız İbrahim Zühdî Efendi’nin yanında hıfza başladı, bir taraf...
Hüseynî Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Beste i Kadim
มุมมอง 991ปีที่แล้ว
Hüseynî Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Beste i Kadim
Hisarbûselik Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Saadeddin Heper
มุมมอง 637ปีที่แล้ว
Hisarbûselik Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Saadeddin Heper
Hicâzkâr Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Hafız Ahmet Çalışır
มุมมอง 523ปีที่แล้ว
Hicâzkâr Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Hafız Ahmet Çalışır
Hicaz Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Abdürrahim Künhî Dede
มุมมอง 1.7Kปีที่แล้ว
Hicaz Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Abdürrahim Künhî Dede
Ferah-nâk Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Sermüezzin Rıfat Bey
มุมมอง 551ปีที่แล้ว
Ferah-nâk Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Sermüezzin Rıfat Bey
Ferah-fezâ Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i & Enstrümental - Hamâmizâde İsmail Dede Efendi
มุมมอง 179ปีที่แล้ว
Ferah-fezâ Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i & Enstrümental - Hamâmizâde İsmail Dede Efendi
Ferah-fezâ Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Hamâmizâde İsmail Dede Efendi
มุมมอง 584ปีที่แล้ว
Ferah-fezâ Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Hamâmizâde İsmail Dede Efendi
Dügâh Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Beste-i Kadim
มุมมอง 200ปีที่แล้ว
Dügâh Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Beste-i Kadim
Dilkeşide Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Ahmet Avni Konuk
มุมมอง 1.2Kปีที่แล้ว
Dilkeşide Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Ahmet Avni Konuk
Çargâh Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Kutbü’n Nâyî Osman Dede
มุมมอง 581ปีที่แล้ว
Çargâh Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Kutbü’n Nâyî Osman Dede
Bestenigâr Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Bursalı Âmâ Sâdık Efendi
มุมมอง 249ปีที่แล้ว
Bestenigâr Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Bursalı Âmâ Sâdık Efendi
Bayati Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Kûçek Mustafa Dede Efendi
มุมมอง 1.2Kปีที่แล้ว
Bayati Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Kûçek Mustafa Dede Efendi
Acembûselik Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Abdülbâki Nâsır Dede Efendi
มุมมอง 646ปีที่แล้ว
Acembûselik Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Abdülbâki Nâsır Dede Efendi
Bayatiaraban Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Cinuçen Tanrıkorur
มุมมอง 188ปีที่แล้ว
Bayatiaraban Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Cinuçen Tanrıkorur
Acemaşîran Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Hüseyin Fahreddin Dede Efendi
มุมมอง 361ปีที่แล้ว
Acemaşîran Mevlevi Âyîn-i Şerîf'i - Hüseyin Fahreddin Dede Efendi

ความคิดเห็น

  • @nacibayraktar9899
    @nacibayraktar9899 23 วันที่ผ่านมา

    MUHABBETLE

  • @Gardenpixiepdx
    @Gardenpixiepdx 26 วันที่ผ่านมา

    Hi all, the music here is corrupted. We could love to hear it if you could perhaps re-upload the track? Thank you!!

  • @kulaksofrasi
    @kulaksofrasi หลายเดือนก่อน

    20:20

  • @kulaksofrasi
    @kulaksofrasi หลายเดือนก่อน

    20:06

  • @kulaksofrasi
    @kulaksofrasi หลายเดือนก่อน

    Kayıt bozulmuş ve eksik efendim

  • @zubde-ialem2544
    @zubde-ialem2544 หลายเดือนก่อน

    Nasıl büyük bir hizmet tüm ayini şerifler yüklenir inşaAllah . Allah razı olsun.

  • @semadulgar1330
    @semadulgar1330 2 หลายเดือนก่อน

    🌹🌹🌹

  • @salihaatak3605
    @salihaatak3605 2 หลายเดือนก่อน

    Teşekkür ederiz paylaşımlarınız için. Çalanlar söyleyenler kim keşke onu da yazsanız.

  • @ahmetinmahzeni
    @ahmetinmahzeni 2 หลายเดือนก่อน

    10:21 Peşrev

  • @toprakcatkn9249
    @toprakcatkn9249 4 หลายเดือนก่อน

    💜🧿

  • @hamzauner4437
    @hamzauner4437 5 หลายเดือนก่อน

    Bu ayini şerifin okunduğu şekliyle notası mevcut mu acaba ?

  • @spyrosmelas4130
    @spyrosmelas4130 5 หลายเดือนก่อน

    Merhabalar, dostlar! Ne zaman Âyin-i okundu?

  • @hfzahmtdmrofficial
    @hfzahmtdmrofficial 6 หลายเดือนก่อน

    41:27 4. Selam

  • @hfzahmtdmrofficial
    @hfzahmtdmrofficial 6 หลายเดือนก่อน

    31:14 3. Selam

  • @hfzahmtdmrofficial
    @hfzahmtdmrofficial 6 หลายเดือนก่อน

    27:11 2. Selam

  • @hfzahmtdmrofficial
    @hfzahmtdmrofficial 6 หลายเดือนก่อน

    18:48 1. Selam

  • @marasw
    @marasw 6 หลายเดือนก่อน

    Ey Resûl-i Hazret-i Hak vey habîb-i Kibriyâ Vey ziyâ-yi ayn-i âlem vey imâm-i enbiyâ Yek piyâle mey bi-dih ey sâki-yi bezm-i elest Ber men-i miskin nazar kün ey sirâc-ı pür-ziyâ *Ey Hak teâlâ’nın elçisi! Yüce Allah’ın sevgilisi! Ey âlemin gözünün ışığı! Ey peygamberlerin önderi! Ey elest meclisinin sâkisi! Ben zavallıya nazar eyle de bir kadeh bâde ver. Ey ışık dolu kandil!* Bâz ser-mestem zi bâlâ mî resem V’ez cemâl-i Hak teâlâ mî resem Der gülistânî ki cây-i Mustafâ İn çünin gûyâ vü bûyâ mî resem *Yine sarhoşum; yukarıdan, yüce Mevlâ’nın cemal sıfatından geliyorum. Mustafa (a.s.)’ın mekânı olan gül bahçesinde, böylece söyleyerek ve koklayarak dolaşıyorum.* Eyyühe’l-uşşâk âteş geşte çün istâreîm Lâ-cerem raksan heme şeb gird-i an meh-pâreîm Her seher peygâm-i in peygamber-i hûban resed K’es-salâ ey âşıkan mâ âşıkan râ çâreîm *Ey âşıklar! Yıldız gibi ateş olmuş, çaresiz o ay parçasının etrafında, bütün gece dolaşmaktayız. Her sabah güzeller önderinin, “Gelin ey âşıklar! Biz âşıklar için çareyiz” mesajı ulaşmakta.* Mutribâ esrâr-i mâ râ bâz gû Kıssahâ-yi can-fezâ râ bâz gû Mahzen-i innâ fetahnâ ber güşâ Sırr-ı cân-ı Mustafâ râ bâz gû Çün Salâhaddin salâh-i cân hâst Tâ salâh-i cânha râ bâz gû *Ey çalgıcı! Bizim sırlarımızı söyle; cana can katan hikâyeleri anlat. Fetih Sûresi’ndeki hazinenin (kapısını) aç; rûh-ı Muhammedî’nin sırrını anlat. Çünkü Salâhaddin, canın huzur bulmasını istiyor; canların huzuru için anlat.* İKİNCİ SELÂM Ey tâirân-ı kuds râ aşkat füzûde bâlhâ Der halka-i sevdâ-yi tü rûhâniyan râ hâlhâ Âb-ı hayât âmed suhen k’âyed zi ilm-i min ledün Can râ ez ô hâlî me-kün tâ ber dihed a‘mâlhâ *Ey (sevgili)! Senin aşkın ilâhi kuşlara kanat açtırmış; senin sevdanla halkalanmış olan melekler, (türlü) hallere (girmişler). İlâhi ilimden gelen söz, âb-ı hayattır. Ruhu ondan mahrum bırakma ki ameller meyve versin.* ÜÇÜNCÜ SELÂM Âşıkan der kûy-i cânân es-salâ Sûy-i an hurşîd-i tâbân es-salâ Ez nigârem âteşî der men fütâd Es-salâ der âteş-i cân es-salâ Şems-i Tebrîzî zi bâlâ-yi felek Her zamânî mî keşed hân es-salâ *Sevgilinin mahallesinde olan âşıklar, haydi (gelin)! O parlak güneşin semtine selâm olsun! Sevgiliden bana bir ateş düştü; can ateşinde olanlar haydi! Tebrizli Şems, gökyüzünün zirvesinden her zaman (sizi) davet ediyor.* Ey ki hezâr âferin bu nice sultân olur Kulu olan kişiler hüsrev ü hâkân olur Her ki bugün Veled’e inanuben yüz süre Yoksul ise bay olur bay ise sultân olur *Binlerce tebrikler! Bu nasıl bir sultandır ki hizmetçisi olanlar, padişah olur. Bugün her kim (Sultan) Veled’e inanıp (dergâhına) yüz sürerse, fakir ise bey olur, bey ise sultan olur.* Ey mîr âb bügşâ an çeşme-i revan râ Tâ çeşmehâ güşâyed ziş’kûfe bûstan râ Mâ sûfiyân-ı râhîm mâ tabla-hâr-ı şâhîm Pâyende dâr yâ Rab in kâse râ vü han râ *Ey su emîri! O akan pınarın (suyunu) aç ki akan sular bahçede tomurcukları açtırsın. Biz (vahdet) yolunun sûfileriyiz; (hakikat) padişahının sofrasından yiyenleriz. Yâ Rabbi! Bu sofrayı ve kâseyi ebedî kıl.* Mevc-i aceb bin ki hâst ez dil-i deryâ-yi aşk Reft be bâlâ ki bin bin’geri bâlâ-yi aşk Bûd Veled bâ kadîm pîş zi âlem nedîm Horde zi câm-ı bekâ bî-leb-i deryâ-yi aşk *Aşk denizinin ortasından kopan acaip dalgaya bak! Öyle bir yükseldi ki bak da aşkın boyunu gör. Veled, âlem (yaratılmadan) önce ezelî (sevgiliye) nedim idi. Kıyısı (görünmeyen) aşk denizinde, ebedîlik kadehinden içti.* Mâ mest ü harâb ez pey-i ma‘şûk-ı elestîm Mâ mest-i elestîm çü ma‘şûk-perestîm Mestân-ı harâbîm bi-gû pîr-i harâbât Tâ bâde bi-yârend ki mâ âşık-ı mestîm *Biz elest meclisindeki sevgili uğrunda sarhoş ve perişan haldeyiz. Biz, sevgiliye taptığımız için elest bezminin sarhoşuyuz. Biz, harap olmuş sarhoşlarız. Ey harâbât pîri! Söyle de şarap versinler; çünkü biz, sarhoş âşıklarız.* Güftem dûş aşk râ ey tü karîn ü yâr-i men Hîç me-bâş yek zeman gâib ez in kenâr-i men İn ten-i men harâb-i tü dîde-i men sehâb-i tü Zerre-i âfitâb-i tü in ten-i bî-karâr-i men Mürde büdem zi bûy-i tü zinde şüd in Şems-i din Ey tü hayât-i cânhâ ey şeh-i kâmgâr-i men *Dün gece aşka dedim ki: Ey benim dostum, sevgilim! Bir an olsun benim yanımdan ayrılma. Benim vücûdum, senin için harap oldu; gözlerim senin için buluta döndü. Bir yerde duramayan bu bedenim, senin güneş (gibi yüzünün karşısında bir) zerredir. Senin (güzel) kokundan dolayı ben öldüm de bu Şemseddin dirildi. Ey canların canı, ey benim talihli padişahım!* DÖRDÜNCÜ SELÂM Sultân-ı menî sultân-ı menî Ender dil ü can îmân-ı menî Der men bi-demî men zinde şevem Yek cân çi şeved sad cân-ı menî *Sultânımsın, sultânımsın; cânımda, gönlümde imânımsın. Bana üflersen ben dirilirim. Bir cân da nedir? Yüz cânımsın.*

  • @Turk_er06bjk
    @Turk_er06bjk 7 หลายเดือนก่อน

    Mevlevi tarikatinda olan kardeş varmi bilgi almak istiyorum

  • @nacibayraktar9899
    @nacibayraktar9899 7 หลายเดือนก่อน

    MUHABBETLE ALLAH RAZI OLSUN

  • @kaganoksuz
    @kaganoksuz 8 หลายเดือนก่อน

    Çok az bilinen çok nadide ayinler paylaşıyorsunuz, çok teşekkürler. Kayıt yerini, yılını ve kimlerin icra ettiğini de yazsanız harika olur.

  • @justinleclairabdullahqasim117
    @justinleclairabdullahqasim117 8 หลายเดือนก่อน

    Alhamdalillah La Illaha Ilallah Muhammadur Rasululah Salalahu Alahi Wa Salaam InshAllah

  • @besirfuad2380
    @besirfuad2380 8 หลายเดือนก่อน

    okuyan Hafız Yusuf Gebzeli sanırım

  • @talkative2002tr
    @talkative2002tr 8 หลายเดือนก่อน

    BİRİNCİ SELÂM 1.Yâ sâkıye’l-müdâmeti hayye ale’s-salâ İmlâ zücâcenâ bi-humeyyâ fe-kad halâ Eskayteni’l-müdâmete min tarfike’l-behî Hattâ celâ fuâdiye min ahseni’l-cilâ Vezni: Mef‘ûlü fâilâtü mefâîlü fâilât [Muzâri] [Ey şarap sunan saki, haydi, sun şarabı; kadehimiz boşaldı, doldur o aşk şarabıyla. Lûtfettin de o güzelim şarabı sundun bana, sundun da o sayede gönlüm öylesine güzel arındı, öylesine hoş cilalandı ki!]

  • @talkative2002tr
    @talkative2002tr 8 หลายเดือนก่อน

    Ah güzelin aşkına hâlâtına Yandı yürek aşk harârâtına

    • @muhammedali_gny
      @muhammedali_gny หลายเดือนก่อน

      En sevdiğim efsane yerlerden biri

  • @talkative2002tr
    @talkative2002tr 8 หลายเดือนก่อน

    Men aşık-ı an husnem aşkesti münacatem Ez savmaa birunem der küy-i harabatem Men bende-i sultanem sııltan-i cihan banem Zan dem ki ruhaş dîdem şuride vü hayranem

  • @talkative2002tr
    @talkative2002tr 8 หลายเดือนก่อน

    1. Selam Âteş ne-zened der dil-i mâ illâ hû Kûteh ne-küned menzil-i mâ illâ hû Ger âlemiyan cümle tabîban bâşend Hallî ne-küned müşkil-i mâ illâ hû [Bizim gönlümüzü tutuşturan odur (hû’dur) ancak. Yolumuzu kısaltan odur ancak. Bütün insanlar hekim olsa, (yine de) derdimize deva olan odur ancak.] Bâ an ki ez peyvestegî men aşk geştem aşk men Bîgâne mî bâşem çünin bâ aşk ez dest-i fiten [(Aşkla) o kadar birleştim ki ben aşk oldum, aşk da ben… Böylece aşkla fitneler elinden kurtuluyorum] İmrûz semâast ü müdâmest ü sakâyî Gerdan şüde ber cem‘ kadehhâ-yı atâyî Fermân-i sakallâh resîdest bi-nûşîd İn ten heme can şevk zi ihvân-ı safâyî [Bugün semâ var, şarap var, sâki var; sunulan kadehler, mecliste döndürülüyor. Hakk’ın “İçiniz” buyruğu erişti; âfiyet olsun. Safâ ehli olan kardeşlerin şevkiyle bu beden tamamiyle can (kesildi).] Bi-yâyîd bi-yâyîd ki dil-dâr resîdest Bi-yâyîd bi-yâyîd ki gülzâr demîdest [Gelin, gelin sevgili geldi; gelin gelin gül bahçesi şenlendi.] Sûre-i Ve’l-leyli dîdem vasf-ı gîsû-yi şümâst Ve’d-duhâ handem serâser nüsha-i rûy-i şümâst Âyet âyet tâ be sûy-i kâbe kavseyn âmedem Çün nazar kerdem bi-dîdem tâ ki ebrû-yi şümâst [Senin zülfünün vasfını, Ve’l-leyli Sûresi’nde gördüm. Yüzündeki nüshada baştan başa Ve’d-duhâ (Sûresi’ni) okudum. Âyet âyet “Kâbe kavseyn”e kadar geldim; bakınca gördüm ki (o) sizin kaşınız imiş.] Bi-yâyîd bi-yâyîd ki dil-dâr resîdest Bi-yâyîd bi-yâyîd ki gülzâr demîdest [Gelin, gelin sevgili geldi; gelin gelin gül bahçesi şenlendi.] Bâ an ki ez peyvestegî men aşk geştem aşk men Bîgâne mî bâşem çünin bâ aşk ez dest-i fiten [(Aşkla) o kadar birleştim ki ben aşk oldum, aşk da ben… Böylece aşkla fitneler elinden kurtuluyorum.] 2. Selam Sultân-ı menî sultân-ı menî Ender dil ü can îmân-ı menî Der men bi-demî men zinde şevem Yek cân çi şeved sad cân-ı menî [Sultânımsın, sultânımsın; cânımda, gönlümde imânımsın. Bana üflersen ben dirilirim. Bir cân da nedir? Yüz cânımsın.] Ey âşıkan ey âşıkan men hâk râ gevher künem Ey mutriban ey mutriban deff-i şümâ pür-zer künem [Ey âşıklar, ey âşıklar, ben toprağı mücevher yaparım; ey mutripler ey mutripler, definizi altınla doldururum.] 3. Selam Ey şehd-nûşîn-i lebet pâk ez heme âlûdegî Bin’şin ki tâ bâz îsted çeşmem zi hun-pâlûdegî [Ey (sevgili)! Dudağının tatlı balı, bulanıklıktan tamamen arınmıştır. (Karşımda) otur ki gözüm kana boyanmaktan kurtulsun.] Ey ki hezâr âferin bu nice sultân olur Kulu olan kişiler hüsrev ü hâkân olur Her ki bugün Veled’e inanuben yüz süre Yoksul ise bay olur bay ise sultân olur [Binlerce tebrikler! Bu nasıl bir sultandır ki hizmetçisi olanlar, padişah olur. Bugün her kim (Sultan) Veled’e inanıp yüz sürerse, fakir ise bey olur, bey ise sultan olur.] İn hâne ki peyveste der ô çeng u çeğânest Ez hâce bi-pürsîd ki in hâne çi hânest Çün rûz-i kıyâmet ki kesî râ ser-i kes nîst Ez zevk ne-dânist ü fülânest ü fülânest [Bu ev bir ev ki içinde devamlı cenk çalınıyor, müzik dinleniyor; ev sahibine sorun: Nasıl ev, bu ev? Mahşer günü gibi kimsenin kimseye baktığı yok; zevkten kimse bilmiyor ki falan kimdir, filan kimdir?] Biş’nev tü zi ney çihâ çihâ mî gûyed Esrâr-ı nühüfte kibriyâ mî gûyed Ruh zerd derun tehî vü ser dâde be bâd Bî-nutk-ı zeban Hudâ Hudâ mî gûyed [Dinle neyden; neler neler söylüyor; gizli sırları, (ilâhî) yüceliği anlatıyor. Yüzü sararmış, içi boşalmış, başını (neyzenin) nefesine vermiş; dili konuşmaksızın Hüdâ Hüdâ diyor.] Mevlâye ene’t-tâibü mimmâ selefâ Hel yukbelü özrü âşıkın kad telefâ İn kâne nedâmetî sudûran ve cefâ Mevlâye afallâhu afallâhu afâ [Ey Allah! Geçmiş günahlarıma tevbe ediyorum. Kendinden geçmiş bir âşığın özrünü kabul eder misin? Benim pişmanlığım bile bir (varlık) ifadesi ve eziyet ise de ey Mevlâm sen affet, sen affet, sen affet!] Bâz resîdîm zi mey-hâne mest Bâz rehîdîm zi bâlâ vü pest [Yine meyhaneden sarhoş geldik; yine yukarıdan, aşağıdan kurtulduk.] Bâz ez an kûh-i kâf âmed ankâ-yı aşk Bâz ber âmed zi can na‘ra-i heyhây-i aşk Aşk nidâ-yi bülend kerd be âvâz-i pest K’ey dil-i bâlâ niger der kad-i bâlâ-yı aşk [Yine aşk ankası, o kaf dağından çıkageldi; yine candan, aşk hayhuyunun narası çıkmaya başladı. Aşk, hafif bir sesle yüce bir seslenişte bulundu; (dedi ki) ey yüce gönül! Aşkın yüce boyuna bak.] Kücâst mutrib-i dil tâ zi na‘rehâ-yi salâ Der efkened dem-i ô der hezâr ser sevdâ Çü âfitâb-ı cemâlet ber âmed ez meşrik Zi zerre zerre şinîdem ki ni‘me mevlânâ [Gönül çalgıcısı nerede ki haydi seslerinden binlerce baş, sevdalarla dolsun. Güneş (gibi) yüzün doğudan doğunca zerre-zerre (her şeyden), “ne de güzel efendimiz!” (sesini) duydum.] 4. Selam Sultân-ı menî sultân-ı menî Ender dil ü can îmân-ı menî Der men bi-demî men zinde şevem Yek cân çi şeved sad cân-ı menî [Sultânımsın, sultânımsın; cânımda, gönlümde imânımsın. Bana üflersen ben dirilirim. Bir cân da nedir? Yüz cânımsın.]

  • @talkative2002tr
    @talkative2002tr 8 หลายเดือนก่อน

    Ey tecellîgâh-i cânem rûy-i tü Vey dilem râ meyl-i külli sûy-i tü Sad hezarân cân ü dil âvihte Dîdem ey dil-ber zi yektâ mûy-i tü Vezni: Fâilâtün fâilâtün fâilün [Remel] Ey (sevgili)! Benim ruhumun tecellî yeri, senin yüzündür. Gönlümün meyli, tamamen sana doğrudur. Ey gönlü alıp götüren (güzel)! Gördüm ki senin saçının bir tek teline, yüz binlerce can ve gönül asılmış! Hurşîd-i sipihr-i lâ-mekânî dil-i mâst Keyhusrev-i milk-i dil ü cânî dil-i mâst Ta der dil-i mâ aşk-ı tü menzil kerdest Ser-çeşme-i âb-ı zindegânî dil-i mâst Vezni: Mef‘ûlü mefâilün (mefâîlü) mefâîlü feûl (mefâîlün fâ‘) [Hezec/Rub.] Mekânsızlık göğünün güneşi, bizim gönlümüzdür. Gönül ve can ülkesinin padişahı bizim gönlümüzdür. Senin aşkın, bizim gönlümüzü konak edindiğinden beri, âb-ı hayat kaynağı bizim gönlümüzdür. Âferîn ey mâh-rû ber can-i tü Ber cemâl-i bî had ü pâyân-i tü Tûti-yi cânem bi-şüd hayrân ü zâr Z’an şeker-hand ü leb-i handân-i tü Vezni: Fâilâtün fâilâtün fâilün [Remel] Ey ay yüzlü! Senin canına; sınırsız, sonsuz güzelliğine maşallah! Can papağanım, tatlı gülüşüne ve gülümseyen dudaklarına hayran olmuş, inlemektedir. Ey rûy-i tü nev-behâr-i handân Ahsente zehî nigâr-i handân Ey şehr-i cihan harâb bî-tü Ey husrev ü şehriyâr-i handân Vezni: Mef‘ûlü mefâilün mefâîl [Hezec] Ey yüzü, gülen bahar (gibi olan) güzel! Maşallah, ne güzel gülen bir sevgilisin! Senin yokluğunda dünya şehirleri haraptır; ey ülkenin padişahı, gülen sultanı! İKİNCİ SELÂM Ey şâh-ı şehr-i akl ü can ber taht-ı dil hâkan tüyî Ender zemîn ü âsuman sultân-ı sultânan tüyî Der cân-i mâ cânan tüyî der kân-i mâ nî kan tüyî Cennet tüyî şerbet tüyî sâkî tüyî rıdvan tüyî Bâ âşık ez dünyâ me-gû v’ez milket-i ukbâ me-gû Cüz hasret-i Mevlâ me-gû mî gû ki în ü an tüyî Vezni: Müstef‘ilün müstef‘ilün müstef‘ilün müstef‘ilün [Recez] Ey akıl ve can ülkesinin padişahı! Gönül tahtında hakan sensin. Yerde ve gökte sultanların sultanı sensin. Canımızdaki sevgili sensin. Ocağımızdaki maden sen değil misin? Cennet sensin, şerbet sensin, sâki sensin, rıdvan sensin. Aşığa dünyadan, ahiret mülkünden bahsetme; (ona) sevgilinin hasretinden başka (bir şey) söyleme; de ki: Bu da, o da sensin. ÜÇÜNCÜ SELÂM Âşıkan der kûy-i cânân es-salâ Sûy-i an hurşîd-i tâbân es-salâ Şems-i Tebrîzî zi bâlâ-yi felek Her zamânî mî keşed hân es-salâ Vezni: Fâilâtün fâilâtün fâilün [Remel] Sevgilinin mahallesinde olan âşıklar, haydi (gelin)! O parlak güneşin semtine selâm olsun! Tebrizli Şems, gökyüzünün zirvesinden her zaman (sizi) davet ediyor. Ey ki hezâr âferin bu nice sultân olur Kulu olan kişiler hüsrev ü hâkân olur Her ki bugün Veled’e inanuben yüz süre Yoksul ise bay olur bay ise sultân olur Vezni: Müfteilün fâilün müfteilün fâilün [Münserih] Binlerce tebrikler! Bu nasıl bir sultandır ki hizmetçisi olanlar, padişah olur. Bugün her kim (Sultan) Veled’e inanıp (dergâhına) yüz sürerse, fakir ise bey olur, bey ise sultan olur. Der bâğ-ı cemâlî sanemâ çün gül-i ra‘nâ Der çeşm çü nûrî vü çü cân der heme a‘zâ Men bülbül-i gülzârem ü der dâm-i tü zârem Ez çîst aceb bâ tü me-râ in heme sevdâ Vezni: Mef‘ûlü mefâîlü mefâîlü feûlün [Hezec] Ey sevgili! Sen güzellik bahçesinde hoş bir gül gibisin. Gözdeki ışık gibisin, bütün uzuvlardaki can gibisin. Ben gül bahçesinin bülbülüyüm, senin tuzağında inliyorum. Sana karşı olan bütün bu sevdam, neden acaba? Ey rûy-i tü kıble-i cihân u dil-i men V’an der dü cihân emn ü emân-i dil-i men Hem cân-ı tenî vü hem tü cân-i dil-i men Ey gevher-i deryâ-yi nihân-i dil-i men Vezni: Mef‘ûlü mefâilün (mefâîlü) mefâîlü feil [Hezec/Rub.] Ey (sevgili)! Senin yüzün, dünyanın ve benim gönlümün kıblesidir; iki cihanda kalbimin emniyeti ve sığınağıdır. Hem bedenimin canısın, hem gönlümün canı; ey gönlümde saklı olan denizin incisi! Tü mâh-i acîbî ki mislî ne-dârî Be her cilve cânâ der âteş sipârî Be zülfeyn ü ebrû be çeşmân-i âhû Pey-i dil-rübâyî çü şîr-i şikârî Meh ü hur gulâmet zi can geşt râmet Dü âlem be dâmet çi zîbâ nigârî Nazîret ne-dîdem ne ez kes şinîdem Dil ü din bi-bürdî çi ayyâr yârî Veled râ çi bâşed şehâ ger zi rahmet Zi silk-i gulâmân-i hîşet şümârî Vezni: Feûlün feûlün feûlün feûlün [Mütekârib] Sen (öyle) güzel, şaşırtıcı bir aysın ki benzerin yok. Her cilvede (aşığın) canını ateşe atarsın. Kâküllerinle, kaşlarınla, ceylan gibi gözlerinle ava giden arslan gibi gönül avlamaya çıkmışsın. Ay ve güneş, sana râm olmuş kölelerindir. İki dünya da senin tuzağındadır; ne hoş sevgilisin! Benzerini ne gördüm, ne kimseden işittim. Gönlü ve dini alıp götürdün; ne hilekâr bir dostsun! Ey sultan! Lûtfunla Veled’i de kölelerinin sırasına koysan ne olur? DÖRDÜNCÜ SELÂM Sultân-ı menî sultân-ı menî Ender dil ü can îmân-ı menî Der men bi-demî men zinde şevem Yek cân çi şeved sad cân-ı menî Vezni: Fa‘lün feilün fa‘lün feilün [Mütedârik] Sultânımsın, sultânımsın; cânımda, gönlümde imânımsın. Bana üflersen ben dirilirim. Bir cân da nedir? Yüz cânımsın.

  • @cakmaksadan7781
    @cakmaksadan7781 9 หลายเดือนก่อน

    ‘Sus! Söz, bu alemdendir. Şu zalim dünyayı bırak!’ -üçüncü selam-

  • @cakmaksadan7781
    @cakmaksadan7781 9 หลายเดือนก่อน

    ‘Ezelde olduğun gibi, renksizlik alemine ulaşınca;,orada Musa ile Firavunu barışmış olarak bulursun’ Mesnevi c-1 B-2467

  • @splendida70
    @splendida70 9 หลายเดือนก่อน

    Muhteşem baş taksim sanırım Niyazi hocanın.

  • @ahmetak835
    @ahmetak835 9 หลายเดือนก่อน

    12:42 Devr-i Kebîr

  • @kadirozcan8376
    @kadirozcan8376 9 หลายเดือนก่อน

    Ayrıntılı bilgi için teşekkürler

  • @kaganoksuz
    @kaganoksuz 9 หลายเดือนก่อน

    resimdeki yazının hattatı kimdir acaba? ketebesi yok

  • @sevilavsar9767
    @sevilavsar9767 10 หลายเดือนก่อน

    İtri' nin azâmeti karşısinda & ışâreti çok küçük kalmıs. HÜRMETLE

  • @sevilavsar9767
    @sevilavsar9767 10 หลายเดือนก่อน

    Hiç kimse ve hic bir şey ITRİ' ye ayiracağim zamanı engelleyemez. Sayın El Fakr- u Fahri' ye muteşekkirim Segâh Mevlevi Âyin- i Şerif ' ini dinlememi sağladiğı için. Ruhumuza daha cok zaman ayırmamız gerekiyor. Bu cumleyi kurmamı sağlayanların herbirine çok teşekkürler. MINNETLE HÜRMETLE

  • @Uskumrucuki
    @Uskumrucuki 10 หลายเดือนก่อน

    Kalbimi veririm ❤

  • @bayup4130
    @bayup4130 10 หลายเดือนก่อน

    Sûznâk*

  • @hosamalsoufi6294
    @hosamalsoufi6294 10 หลายเดือนก่อน

    Allah razı olsun

  • @slmn4148
    @slmn4148 10 หลายเดือนก่อน

    Muhteşem bir ayin harikulade bir icra. Teşekkürler

  • @gulcinkuley9040
    @gulcinkuley9040 11 หลายเดือนก่อน

    Cenabı Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.🌺🌹

  • @salihzekigurpinar7404
    @salihzekigurpinar7404 ปีที่แล้ว

    Hüseyni makamı bir yana, diğer makamlar bir yana.

  • @haticeylmaz3026
    @haticeylmaz3026 ปีที่แล้ว

    Kaç kere dinledim bilmiyorum nasıl huzur veriyor sineye 🌹Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim

  • @fatihbctv
    @fatihbctv ปีที่แล้ว

    keşke Kani Karaca'dan dinleyebilseydim ama bu da güzel

  • @muhanadmohasin7426
    @muhanadmohasin7426 ปีที่แล้ว

  • @HalilİbrahimYÜKSEL-h9e
    @HalilİbrahimYÜKSEL-h9e ปีที่แล้ว

    Merhabalar, Künhi Dede'nin Hicaz Mevlevî Âyîn-i Şerîf'inin nitelikli icrâsını paylaştığınız için teşekkür ederim... Mümkünse hangi topluluğun icrâsı olduğunu da öğrenmek isterim... Muhabbetlerimle

  • @ebumensurkarakas2579
    @ebumensurkarakas2579 ปีที่แล้ว

    Rica etsem sondaki Kur'an okuyan hocanın ismini yazar mısınız?

  • @sitabancakirkaya3591
    @sitabancakirkaya3591 ปีที่แล้ว

    Çok güzel. Zaman zaman tasavvuf müziğini dinliyorum. Keyifle. Teşekkürler

  • @salihvural9650
    @salihvural9650 ปีที่แล้ว

    kayıt hangi tarihe aittir acaba

  • @sahibulelhan
    @sahibulelhan ปีที่แล้ว

    Bu kayıt Konya'da mı alınmış?

  • @mehmetzahittez-m3v
    @mehmetzahittez-m3v ปีที่แล้ว

    eski mevlevi ayinlerinin kayıtlarının hepsini görüntülü bir şekilde yüklerseniz mutlu olurum