Merhaba acemi filozof.. oldukça verimli ve doyurucu bir konu başlığı ile sabah dinletisine katmış olduğunuz lezzet ve elbette fevkalade pozitif enerji dolayısıyla teşekkürlerimi lütfen kabul buyurun.. Günümüz orta asya düzlüklerinde halen daha sözlü aktarımla devam eden Emir Timur efsanesine duyulan ilginin birazda kalıtsal olduğunu düşünüyorum.. zira 1402 yılında yapılan Ankara savaşında alınan büyük yenilgi ve sisler arasından hannibalin, hera tarafından kutsanmış büyülü ordusunu aramayacak şekilde çıkarak, fillerle ordudan geri kalanları adeta bir silindir gibi ezerek geçen isen boğanın toparlanmaya imkan vermeyen son dokunuşu ve 11 yıllık acılarla dolu fetret yılları göz ardı edilemez! Zorlayıcı coğrafyaların, acı limiti yüksek ve yılmak bilmeyen insanlar türettiği aşikardır.. küçük bir çocukken ve hatta arkadaşları ile koyun çalarken sağ bacak kemiğine giren bir ok dolayısıyla topal kaldığı iddia edilen emirin; adeta tanrısal bir boyuta varmış olan kibri ve inadını yine o coğrafyanın yaşayış biçimlerindeki zorluklarla kavrayabilmek mümkündür.. Tarihçilerimizin bir yanılgı halinde sürdürdüğü ve bütün günahı yıldırım beyazıd hanın üstüne atarak, emir timur'u yücelttiği tezleri bana göre yanlıştır.. 1375 yılında müslümanlık ilkesi ile yaşayıp yaşamadıkları gereksiz şekilde tartışılan kıpçak hanlığı (cucinin insanları) altın ordu devletine son vermesi ve ne felakettir ki, günümüz rusya federasyonunun ateşleyicisi olacak rus knezliklerinin yücelmesine sebep olan kişinin emir timur olduğunu hatırlatmakta fayda görüyorum.. Yıldırım beyazıt hanın dehşetli öfkesini kendi lehinde kullanan, siyasi dehasını sözüm ona alttan alarak! gelecek nesilleri de etkisi altında bırakmak için çırpınan bu lider; Tıpkı cengiz hanın büyük generali subutayın gürcistan seferlerinde kıpçakları adeta bir koyun gibi doğradığı seferinde olduğu gibi osmanlı ordusunu deli dana gibi anadolu içlerinde dolaştırıp yorduktan sonra ölümcül vuruşunu yapmıştır.. bu nedenle, aklında sadece çin seferi olduğu düşüncesi yanlıştır.. kibri ve inadı arkasında hiç bir güç ya da örgütlenme olmayacak şekilde yıkıcı olan timur bana göre şeytanın ete kemiğe bütünmüş halinden başka bir şey değildir.. kitabı ve timur hakkında yapmış olduğunuz diğer söyleşilerinizi en kısa sürede gözden geçireceğim.. gönül dolusu sevgiler, selamlar..
videolarını ilgiyle izlerken bir şey farkettim yarısı tanıtım v.s yani geyik muhabbeti ,bende işin kolayını buldum direk yarısnı es geçiyorum ordan başlıyorum ..
Önerdiğiniz Hayatın Gizili Hazları kitabını okudum ve çok beğendim. Hayatımda tamamını sıkılmadan bitirdiğim ilk kitap diyebilirim. Benzer tatta felsefe kitapları arıyorum. (İnsanlığın mahrem tarihini de aldım) CS beye selamlar onu da çok seviyoruz.
bir çok yayınınızı izledim, takip ettim ve etmeye devam ediyorum. insanlar neden timuru merak ediyor anlamıyorum diyorsunuz konuşmanızın sonunda. sanırım bunun nedeni dünyanın en büyük iki savaşçısından biri olması. cengiz han dan sonra gelmiş geçmiş en büyük ikinci kumandan ve doğal olarak insanlar merak ediyor ve saygı gösteriyor. ben de o insanlar gibi timur hakkında bulabildiğim her şeyi okuyup takip etmeye çalışıyorum ve timura karşı çok yüksek bir sevgi besliyorum. peygamberler bile savaş kaybederken bu adam hayatı boyunca tek bir savaşı kaybetmemiş, sibiryada -40 derecede, hindistan da 55 derecede savaşmış. kimsenin önünde boyun eğmemiş, kimse bileğini bükememiş. güneş balçıkla sıvanmaz tarihin en büyük savaşçısı emir timur dünya döndükçe saygı ile anılmaya devam edecektir.
Büyük bir savaşçı evet ama böyle idealize ettiğiniz gibi biri de değil. Kimsenin önünde eğilmemiş hiç değil. Sevmek sevmemek kişinin kendisini ilgilendirir ama seveceksek de sevmeyeceksek de tarihsel kişiliklerin iyisini kötüsünü görmek, bilmek daha önemlisi kabul etmek gerek. Gözümüzde çok büyütüyoruz yoksa. Benim merak ettiğim son dönemde Timur'a yönelik ilginin neden arttığı idi. Yoksa dün neyse bugün de aynı adam.
Sanatşünaslık ve özellilikle Türk edebiyatşünaslığı açısından Emir Timurun tarihte ayrıca yeri vardır. Timura denli edebiyatta türk sözü ve Türk milleti aşağılık kimlik olarak nitelenmiştir. Emir Timur döneminde durum bütünüyle değişir. Türk sözü edebiyatta değer ve güzellik ifade eden kimlik olarak anılmaya başlar. Timura denli Fars edebiyatında Türk hep aşağılanmıştır. İster Osmanlıda, ister başka bölgelerde yazılan Farsça şiirlerde Türk, kaba, uygarlık düşmanı olarak betimlenmiştir. Ama Timur, anılarını Türkçe yazmakla Türk diline değer verir. Ayrıca, sanat adamlarına çok değer verir. Makam musikisi Timur döneminde büyük ilerleme sağlar. Rast makamındaki "hüseyni" şubesi Timur zamanında Abdulkadir Marağalı tarafından bestelenmiş ve Timurun torunu Hüseyine ithaf edilmiştir. Bu gibi başka makamlar da vardır. Ama en dikkat çekici konu Doğu şiirinin peygamberi sayılan Hafız Şirazinin Timura olan münasebetidir. Hafız, şiirlerinde türkleri çok övmüş. Timur zamanında yaşayan Hafız Şirazi hem Timuru, hem de Türkleri övmüştür. Ve de inanılmaz icaz ve ustalıklarla övmüştür. O düzeyde estetik boyutta yazılan şiirlerin tercümesini vermek olanaksız. Yalnız Farsçadaki güzelliği ile Hafızı-Timur arasındaki ilişkiyi anlamak mümkün. Timurun meydana çıkışıyla Türkçe de edebi örütlere (metinlere) girme açısından bir sıçrama yaşadı. Timurun Orta Doğuya girişi ve yeni türk akınlarıyla Türkçe yeni evreye girmiş oldu. Bayındırlı devleti Timur sonrası hızla yükseldi ve türk edebiyat tarihinden Bayındırlı dönemi çıkarılırsa, ortada bir şey kalmaz. Çünkü Korkut, Kişveri, Habibi, Fuzuli, ... gibi tüm bütük türk şairler bu döneme ait ve Bayındırlı devletini berkiştiren de Timur olmuştur. Timurun tesis ettiği Türkçecilik Orta Asyada da çok ilerledi. Alişir Nevai, Timuri kimlik ve kültürün yetiştirmesi. Nevai, Türk olup da türkçe değil, farsça yazanlara karşı "İki dilin karşılaştırılması" yapıtını yazdı. Bu eserinde türkçenin edebi yaratıcılık için nasıl da daha elverişli olduğunu muhkem delillerle göstermektedir. Timur kultuna sahip çıkan daha sonra Nadir Şah Avşar olmuştur. Avşar devletinin kurucusu olan Nadir kendisini Timur soyu8na bağlamaktaydı. Bu savında ne denli haklı olduğu tartışılabilir, ama vizyon olarak kendisini Timura bağladığında Timuriler dönemi estetik örütlerin değerlendirlmesine dair emir vermiş ve bunun üzerine başbakanına Sengülak türkçe sözlüğü yazdırtmıştır. Sengulak Cığatay Türkçesinin, özellikle Nevai yapıtlarının sözlerinin izahı üzerine hazırlanmış bir sözlüktür. Aydınlatıcı ve değerler bilgileriniz için teşekkürler.
Yanlışım varsa affola fakat benim bildiğim kadarı ile "güzel" anlamında kullan "Türk/Türkân" gibi sözler Timur öncesinde de kullanılmaktaydı örnek verecek olursak mesneviyi gösterebiliriz.
Mesnevide Türk daha çok kötü anlamda kullanılmıştır. Hatta bir gazelinde Celalettin Rumi, Türk sözü içindeki kötülüklerin toplam adı olarak niteleyerek, o türklük özelliklerinden arındıkça insanileştiğini beyan eder: خیال ترک من هر شب صفات ذات من گردد که نفی ذات من در او همه اثبات من گردد Tam olarak anlamı şöyle: Türklük hayali her gece benim cevherimin sıfatı, özelliği oluyor. Ben kendimi orada (türklükte) inkar ettikçe doğruluğumu ispat etmiş olurum. ya da Mesnevide şöyle der: آن غزان ترک خونریز آمدند بهر یغما در یکی ده در شدند Yani o kan içen Oğuz türkleri geldiler ve yağmalamak için bir köye girdiler. Mevlanada Türk genelde kötü anlamda, ama savaşçılık şiirlerinde söz konusu olduğunda Türkü savaşçı gibi över yalnız. ************** 9. yy Farsların ve Türklerin Arap ırkçılığına karşı büyük ulusal uyanış devirleridir. Bu büyük ulusal uyanış Türklerde söner, farslarda büyük sıçramalarla ilerler. Öyle bir durum gelir ki, bir tek Fars olmayan Osmanlı 2200 cilt sadece Farsça divan yazılır. Yani kendi dillerini sevmez olan türkler Farsça yazmayı yeylerler, yani Türklerin kurduklar devletin temayülü böyle. Bu ulusal uyanışlarında Farslar önce Araplara, sonra vatanlarını işgal ettiklerini sandıkları Türklere karşı düşünsel ve duygusal mücadele yaparlar. Tüm bu görüşlerini de estetik örütlerde (metinlerde) beyan ederler. Nitekim Firdevsinin Şahname yapıtı tümüyle Arap-Türk düşmanlığı zemininde oluşa gelmiştir. Türkler Farslar karşısında dinsel ve kültürel açıdan yenilmişlerdi. Yenildikleri için Farsların Türkleri aşağılama edebiyatına katkıda bulunmuşlardı. Fars dili Türk seçkinlerinin düşüncesini öylesine esir almıştı ki, Karamanoğlu Mehmet Türkçeye geçelim derken geçemez oluyorlar. Çünkü Türkçenin devlet ve vergi sisteminde hiçbir deneyimi yoktu. Atatürk olmasaydı ve onun türkçe üzerine bu uygulamaları olmsaydı, zaten tarihte türk dili diye bir şey kalmayacaktı. Çünkü Tenzimat sonrası bile Türkçe asla Farsçanın etkisinden kurtarmadı. Etki bence yumşak söz. Farsçanın esaretinden. Çünkü Osmanlıca adlanan saçma dilin gramer yapısı Farsçadır. Osmanlıca Arapçadan bile söz almamıştır. Çünkü Türk ulusu Araplarla asla toplum ve kültür düzeyinde iletişimde olmamıştır. Osmanlıcadaki Arapça sözler Farsçadan alınmıştır. Bu yüzden de bir sürü Arapça sözler Arapçadaki anlamını değil, Farsçada dönüştürüldükleri anlamı ifade ederler. Bir dil başka dillerden söz alış-verişinde bulunabilir, bundan daha doğal bir süreç olamaz. Ama bir dil başka dilin gramer yapısını alamaz, almamalıdır. Alırsa, Osmanlıca olarak nitelenen köksüz dil gibi olur. Osmanlıcanın grameri farsça. Kimi yerlerde Türkçeden fiiller ve ekler de kullanılmıştır, ama Türkçeyle alakası yok. Peki, bu, neden böyle oldu? Çünkü Türk ve Türkçe üzerine sevimsiz görüş egemendi de o yüzden. Günümüz Atatürk sonrası türkçe kendi grameri üzerine gelişen dildir.
Timur öncesi köşede-bucakta her hangi bir Türk kendi kimliğini övmüş olabilir. Ama Timur döneminde Türk kimliği devletin saygı duyduğu bir kimliktir. Nitekim Timur kendi anılarını ana dilinde, yani türkçede yazmıştır. Avşarlar devleti zamanında da Türk kimliği ve Türkçe övülmüştür.
Türk kimliği ve Türk dilinin gelişimi hakkında belli ki bilgisiniz. Benim burada tam olarak anlayamadığım bir iki husus var fikrinizi almak isterim. Kafamı karıştıran şudur. Osmanlı resmi tarih yazarları böbürlene böbürlene osmanlıların "Türk" soyundan bahsederler ve bununla övünürer. Gün alp soyu, Türk ordularının kafir üstüne akınları vs.. Fakat bazı şairler fazlasıyla Türk kimliğini yermektedirler hatta bu bazı halk şairi dediğimiz aşıklarda bile göze çarpıyor sizce bunun sosyolojik yapısı nasıl oluşmuş. Yani sarayda bu konuşmalar dönerken kendini resmi tarihçilerine Türk olarak adlandıran bir hükümdar nasıl bunlara izin verebiliyor. Doğru yada yanlış fakat geçen okuduğum bir kitapta kanuni esaside yer alan devletin resmi dili Türkçe ibaresinin abdülhamit tarafından istenmediği ve kendisinin" Ben aslında resmi dilin Arapça olmasını istemiştim ......(Devamı tam olarak aklımda değil fakat arapçaya iltifat ediyordu)" gibi şeyler demesinin sebebi ne olabilir ?
Türklükten çok Oğuz-Kayı bağlantısı vurgusu var erken ve klasik dönem metinlerinde. Hepsi de Ankara Savaşı sonrası kaleme alınmış eserler. Arada ciddi bir bağlantı var.
timurun askeri açıdan her manevrasını anlatan kitapları önerbilirmisin lütfen örenk celal şengörün anlattığı hint seferindeki ayrıntılar gibi bir türlü ayrıntı bulamyorum teşeküreler :D
Ben onu okudum.Valla Beatrice Forbes Manzın Timurlenk kitabı ile nisbette iyi değil.Temel olarak inceliyor ve pek derinlere iyicie gitmiyor Forbes Manz gibi.Ayrıca bilirsiniz Forbes Manz ciddi bir Timurlu tarihçisi
Abla merhaba, evimde eskiden kalma J.Von Hammer tarafından Osmanlı'nın son zamanlarında yazılmış bir Osmanlı tarihi kitabı var 2 cilt olarak. Biraz araştırma yaptığımda eğer kaynaklar doğru ise Halil İnalcığıda çalışmalarında etkilemiş bir Yazar. Kitabın anlatımını çok yalın buldum. Öğrenciyim o yüzden kitap alırken zorlanıyorum özellikle Osmanlı tarihi kitapları çok pahalı geliyor. Sana sorum bu kitabı okumalımıyım yoksa biriktirip başka bir kaynakmı edinmeliyim?
Bir azerbaycanli bir şii alimin doğduğu koyunu fathettiğinde koyun ahalisine altın dağitmiş. Alimin adi aklimda değil ama o alim hakinda o alim şii olsada bir kitabini beğendim diye yazmişdi tuzuklerinde
@@Tarih_Obası japonca abla yani çok sevimli olmuşsun çok güzel olmuşsun anlamında CS bey japoncayla ilgileniyordu bir aralar, anlamını biliyorsundur diye düşündüm :)
Merak ettiğim Timur ve dönemine ait güzel ve isabetli bir giriş oldu benim için. O kadar güzel anlatıminız var ki... Tesekkürler
Saçların çok güzel olmuş ya bayıldım 💕
ALLAH RAZI OLSUN JANIM ÇOH TASSAKURLER
çok sağlıklı güçlü görünuyo saçlarınız. hem de minnoş olmuş
Kitap efsane ben de Murat Bardakçı'nın tavsiyesiyle almıştım
kanalını daha yeni gördüm. Muhteşemsin.(saçlar 👍)
Merhaba acemi filozof.. oldukça verimli ve doyurucu bir konu başlığı ile sabah dinletisine katmış olduğunuz lezzet ve elbette fevkalade pozitif enerji dolayısıyla teşekkürlerimi lütfen kabul buyurun..
Günümüz orta asya düzlüklerinde halen daha sözlü aktarımla devam eden Emir Timur efsanesine duyulan ilginin birazda kalıtsal olduğunu düşünüyorum.. zira 1402 yılında yapılan Ankara savaşında alınan büyük yenilgi ve sisler arasından hannibalin, hera tarafından kutsanmış büyülü ordusunu aramayacak şekilde çıkarak, fillerle ordudan geri kalanları adeta bir silindir gibi ezerek geçen isen boğanın toparlanmaya imkan vermeyen son dokunuşu ve 11 yıllık acılarla dolu fetret yılları göz ardı edilemez!
Zorlayıcı coğrafyaların, acı limiti yüksek ve yılmak bilmeyen insanlar türettiği aşikardır.. küçük bir çocukken ve hatta arkadaşları ile koyun çalarken sağ bacak kemiğine giren bir ok dolayısıyla topal kaldığı iddia edilen emirin; adeta tanrısal bir boyuta varmış olan kibri ve inadını yine o coğrafyanın yaşayış biçimlerindeki zorluklarla kavrayabilmek mümkündür..
Tarihçilerimizin bir yanılgı halinde sürdürdüğü ve bütün günahı yıldırım beyazıd hanın üstüne atarak, emir timur'u yücelttiği tezleri bana göre yanlıştır.. 1375 yılında müslümanlık ilkesi ile yaşayıp yaşamadıkları gereksiz şekilde tartışılan kıpçak hanlığı (cucinin insanları) altın ordu devletine son vermesi ve ne felakettir ki, günümüz rusya federasyonunun ateşleyicisi olacak rus knezliklerinin yücelmesine sebep olan kişinin emir timur olduğunu hatırlatmakta fayda görüyorum..
Yıldırım beyazıt hanın dehşetli öfkesini kendi lehinde kullanan, siyasi dehasını sözüm ona alttan alarak! gelecek nesilleri de etkisi altında bırakmak için çırpınan bu lider; Tıpkı cengiz hanın büyük generali subutayın gürcistan seferlerinde kıpçakları adeta bir koyun gibi doğradığı seferinde olduğu gibi osmanlı ordusunu deli dana gibi anadolu içlerinde dolaştırıp yorduktan sonra ölümcül vuruşunu yapmıştır.. bu nedenle, aklında sadece çin seferi olduğu düşüncesi yanlıştır.. kibri ve inadı arkasında hiç bir güç ya da örgütlenme olmayacak şekilde yıkıcı olan timur bana göre şeytanın ete kemiğe bütünmüş halinden başka bir şey değildir..
kitabı ve timur hakkında yapmış olduğunuz diğer söyleşilerinizi en kısa sürede gözden geçireceğim.. gönül dolusu sevgiler, selamlar..
Bu saate izmeyeceğimizi mi sandınız.(saçlar güzel olmuş abla can sungurun saçı daha uzun heralde)
Tarihçiyim ve sizi çok beğeniyorum. Bravo 🙏
videolarını ilgiyle izlerken bir şey farkettim yarısı tanıtım v.s yani geyik muhabbeti ,bende işin kolayını buldum direk yarısnı es geçiyorum ordan başlıyorum ..
11:43 'Kabız eser ' terimiyle beni tanıştırdığı için çok teşekkür ederim 😀 Hiç duymamıştım .
normalde daha sonra izleyecektim. saçları görünce dayanamadım. yakışmış cs reis :))
reis yok reis yoooook
Acemi Filozof ahaha pardon pardon :))
"Hoca camide, reis akp gençlik kollarında! Burada reis yok!"
-Ceren Sungur
Çok güzel bir yayındı ama çok kısa sürdü.
Önerdiğiniz Hayatın Gizili Hazları kitabını okudum ve çok beğendim. Hayatımda tamamını sıkılmadan bitirdiğim ilk kitap diyebilirim. Benzer tatta felsefe kitapları arıyorum. (İnsanlığın mahrem tarihini de aldım) CS beye selamlar onu da çok seviyoruz.
Ayrıca daha çok tarih dışı yayın yapsanız daha da ilgi çekici olabilir. İngilizce, kariyer, kişisel gelişim, hakikatler vs.
14.22 de kaldım, kitabı alayım akşam devam edeyim. Direk planlamamı yaptım ;)
Gayet başarılı tebrik ederim lakin videoları biraz kısa tutarsan daha izlenilir olabilir
Arkadaki kitapların net olmayışı yüzünden aklım onlara takıldı iyi mi ... Güzel bir tanıtma olmuş, tam bir editör kafası
Saclar bomba 🧡
bir çok yayınınızı izledim, takip ettim ve etmeye devam ediyorum. insanlar neden timuru merak ediyor anlamıyorum diyorsunuz konuşmanızın sonunda. sanırım bunun nedeni dünyanın en büyük iki savaşçısından biri olması. cengiz han dan sonra gelmiş geçmiş en büyük ikinci kumandan ve doğal olarak insanlar merak ediyor ve saygı gösteriyor. ben de o insanlar gibi timur hakkında bulabildiğim her şeyi okuyup takip etmeye çalışıyorum ve timura karşı çok yüksek bir sevgi besliyorum. peygamberler bile savaş kaybederken bu adam hayatı boyunca tek bir savaşı kaybetmemiş, sibiryada -40 derecede, hindistan da 55 derecede savaşmış. kimsenin önünde boyun eğmemiş, kimse bileğini bükememiş. güneş balçıkla sıvanmaz tarihin en büyük savaşçısı emir timur dünya döndükçe saygı ile anılmaya devam edecektir.
Büyük bir savaşçı evet ama böyle idealize ettiğiniz gibi biri de değil. Kimsenin önünde eğilmemiş hiç değil. Sevmek sevmemek kişinin kendisini ilgilendirir ama seveceksek de sevmeyeceksek de tarihsel kişiliklerin iyisini kötüsünü görmek, bilmek daha önemlisi kabul etmek gerek. Gözümüzde çok büyütüyoruz yoksa. Benim merak ettiğim son dönemde Timur'a yönelik ilginin neden arttığı idi. Yoksa dün neyse bugün de aynı adam.
Ayy saçların çok güzel olmuşş
Bu kitabı, 2009 yılında alıp, okumuştum. Adam yazarken, olayların geçtiği coğrafyayı dolaşmış.
Saçların çok güzel olmuş abla
Sanatşünaslık ve özellilikle Türk edebiyatşünaslığı açısından Emir Timurun tarihte ayrıca yeri vardır. Timura denli edebiyatta türk sözü ve Türk milleti aşağılık kimlik olarak nitelenmiştir. Emir Timur döneminde durum bütünüyle değişir. Türk sözü edebiyatta değer ve güzellik ifade eden kimlik olarak anılmaya başlar. Timura denli Fars edebiyatında Türk hep aşağılanmıştır. İster Osmanlıda, ister başka bölgelerde yazılan Farsça şiirlerde Türk, kaba, uygarlık düşmanı olarak betimlenmiştir. Ama Timur, anılarını Türkçe yazmakla Türk diline değer verir. Ayrıca, sanat adamlarına çok değer verir. Makam musikisi Timur döneminde büyük ilerleme sağlar. Rast makamındaki "hüseyni" şubesi Timur zamanında Abdulkadir Marağalı tarafından bestelenmiş ve Timurun torunu Hüseyine ithaf edilmiştir. Bu gibi başka makamlar da vardır. Ama en dikkat çekici konu Doğu şiirinin peygamberi sayılan Hafız Şirazinin Timura olan münasebetidir. Hafız, şiirlerinde türkleri çok övmüş. Timur zamanında yaşayan Hafız Şirazi hem Timuru, hem de Türkleri övmüştür. Ve de inanılmaz icaz ve ustalıklarla övmüştür. O düzeyde estetik boyutta yazılan şiirlerin tercümesini vermek olanaksız. Yalnız Farsçadaki güzelliği ile Hafızı-Timur arasındaki ilişkiyi anlamak mümkün.
Timurun meydana çıkışıyla Türkçe de edebi örütlere (metinlere) girme açısından bir sıçrama yaşadı. Timurun Orta Doğuya girişi ve yeni türk akınlarıyla Türkçe yeni evreye girmiş oldu. Bayındırlı devleti Timur sonrası hızla yükseldi ve türk edebiyat tarihinden Bayındırlı dönemi çıkarılırsa, ortada bir şey kalmaz. Çünkü Korkut, Kişveri, Habibi, Fuzuli, ... gibi tüm bütük türk şairler bu döneme ait ve Bayındırlı devletini berkiştiren de Timur olmuştur.
Timurun tesis ettiği Türkçecilik Orta Asyada da çok ilerledi. Alişir Nevai, Timuri kimlik ve kültürün yetiştirmesi. Nevai, Türk olup da türkçe değil, farsça yazanlara karşı "İki dilin karşılaştırılması" yapıtını yazdı. Bu eserinde türkçenin edebi yaratıcılık için nasıl da daha elverişli olduğunu muhkem delillerle göstermektedir.
Timur kultuna sahip çıkan daha sonra Nadir Şah Avşar olmuştur. Avşar devletinin kurucusu olan Nadir kendisini Timur soyu8na bağlamaktaydı. Bu savında ne denli haklı olduğu tartışılabilir, ama vizyon olarak kendisini Timura bağladığında Timuriler dönemi estetik örütlerin değerlendirlmesine dair emir vermiş ve bunun üzerine başbakanına Sengülak türkçe sözlüğü yazdırtmıştır. Sengulak Cığatay Türkçesinin, özellikle Nevai yapıtlarının sözlerinin izahı üzerine hazırlanmış bir sözlüktür.
Aydınlatıcı ve değerler bilgileriniz için teşekkürler.
Yanlışım varsa affola fakat benim bildiğim kadarı ile "güzel" anlamında kullan "Türk/Türkân" gibi sözler Timur öncesinde de kullanılmaktaydı örnek verecek olursak mesneviyi gösterebiliriz.
Mesnevide Türk daha çok kötü anlamda kullanılmıştır. Hatta bir gazelinde Celalettin Rumi, Türk sözü içindeki kötülüklerin toplam adı olarak niteleyerek, o türklük özelliklerinden arındıkça insanileştiğini beyan eder:
خیال ترک من هر شب صفات ذات من گردد
که نفی ذات من در او همه اثبات من گردد
Tam olarak anlamı şöyle: Türklük hayali her gece benim cevherimin sıfatı, özelliği oluyor. Ben kendimi orada (türklükte) inkar ettikçe doğruluğumu ispat etmiş olurum.
ya da Mesnevide şöyle der:
آن غزان ترک خونریز آمدند
بهر یغما در یکی ده در شدند
Yani o kan içen Oğuz türkleri geldiler ve yağmalamak için bir köye girdiler.
Mevlanada Türk genelde kötü anlamda, ama savaşçılık şiirlerinde söz konusu olduğunda Türkü savaşçı gibi över yalnız.
**************
9. yy Farsların ve Türklerin Arap ırkçılığına karşı büyük ulusal uyanış devirleridir. Bu büyük ulusal uyanış Türklerde söner, farslarda büyük sıçramalarla ilerler. Öyle bir durum gelir ki, bir tek Fars olmayan Osmanlı 2200 cilt sadece Farsça divan yazılır. Yani kendi dillerini sevmez olan türkler Farsça yazmayı yeylerler, yani Türklerin kurduklar devletin temayülü böyle. Bu ulusal uyanışlarında Farslar önce Araplara, sonra vatanlarını işgal ettiklerini sandıkları Türklere karşı düşünsel ve duygusal mücadele yaparlar. Tüm bu görüşlerini de estetik örütlerde (metinlerde) beyan ederler. Nitekim Firdevsinin Şahname yapıtı tümüyle Arap-Türk düşmanlığı zemininde oluşa gelmiştir. Türkler Farslar karşısında dinsel ve kültürel açıdan yenilmişlerdi. Yenildikleri için Farsların Türkleri aşağılama edebiyatına katkıda bulunmuşlardı. Fars dili Türk seçkinlerinin düşüncesini öylesine esir almıştı ki, Karamanoğlu Mehmet Türkçeye geçelim derken geçemez oluyorlar. Çünkü Türkçenin devlet ve vergi sisteminde hiçbir deneyimi yoktu.
Atatürk olmasaydı ve onun türkçe üzerine bu uygulamaları olmsaydı, zaten tarihte türk dili diye bir şey kalmayacaktı. Çünkü Tenzimat sonrası bile Türkçe asla Farsçanın etkisinden kurtarmadı. Etki bence yumşak söz. Farsçanın esaretinden. Çünkü Osmanlıca adlanan saçma dilin gramer yapısı Farsçadır. Osmanlıca Arapçadan bile söz almamıştır. Çünkü Türk ulusu Araplarla asla toplum ve kültür düzeyinde iletişimde olmamıştır. Osmanlıcadaki Arapça sözler Farsçadan alınmıştır. Bu yüzden de bir sürü Arapça sözler Arapçadaki anlamını değil, Farsçada dönüştürüldükleri anlamı ifade ederler. Bir dil başka dillerden söz alış-verişinde bulunabilir, bundan daha doğal bir süreç olamaz. Ama bir dil başka dilin gramer yapısını alamaz, almamalıdır. Alırsa, Osmanlıca olarak nitelenen köksüz dil gibi olur. Osmanlıcanın grameri farsça. Kimi yerlerde Türkçeden fiiller ve ekler de kullanılmıştır, ama Türkçeyle alakası yok. Peki, bu, neden böyle oldu? Çünkü Türk ve Türkçe üzerine sevimsiz görüş egemendi de o yüzden. Günümüz Atatürk sonrası türkçe kendi grameri üzerine gelişen dildir.
Timur öncesi köşede-bucakta her hangi bir Türk kendi kimliğini övmüş olabilir. Ama Timur döneminde Türk kimliği devletin saygı duyduğu bir kimliktir. Nitekim Timur kendi anılarını ana dilinde, yani türkçede yazmıştır. Avşarlar devleti zamanında da Türk kimliği ve Türkçe övülmüştür.
Türk kimliği ve Türk dilinin gelişimi hakkında belli ki bilgisiniz. Benim burada tam olarak anlayamadığım bir iki husus var fikrinizi almak isterim. Kafamı karıştıran şudur. Osmanlı resmi tarih yazarları böbürlene böbürlene osmanlıların "Türk" soyundan bahsederler ve bununla övünürer. Gün alp soyu, Türk ordularının kafir üstüne akınları vs.. Fakat bazı şairler fazlasıyla Türk kimliğini yermektedirler hatta bu bazı halk şairi dediğimiz aşıklarda bile göze çarpıyor sizce bunun sosyolojik yapısı nasıl oluşmuş. Yani sarayda bu konuşmalar dönerken kendini resmi tarihçilerine Türk olarak adlandıran bir hükümdar nasıl bunlara izin verebiliyor. Doğru yada yanlış fakat geçen okuduğum bir kitapta kanuni esaside yer alan devletin resmi dili Türkçe ibaresinin abdülhamit tarafından istenmediği ve kendisinin" Ben aslında resmi dilin Arapça olmasını istemiştim ......(Devamı tam olarak aklımda değil fakat arapçaya iltifat ediyordu)" gibi şeyler demesinin sebebi ne olabilir ?
Türklükten çok Oğuz-Kayı bağlantısı vurgusu var erken ve klasik dönem metinlerinde. Hepsi de Ankara Savaşı sonrası kaleme alınmış eserler. Arada ciddi bir bağlantı var.
Saçlar çok tatlış
15:28 'de anca kitaba başlıyor haberiniz olsun
timurun askeri açıdan her manevrasını anlatan kitapları önerbilirmisin lütfen örenk celal şengörün anlattığı hint seferindeki ayrıntılar gibi bir türlü ayrıntı bulamyorum teşeküreler :D
3 yıl sonrası...
Şu an çok arıyorum ve hiçbir yerde yok. Olan yerlerde de 300 TL den aşağı yok
Ya lütfen bu kitabı bana ulaştırın aylardır arıyorum hocam sizde var mı yada başkasında ben bulamıyorum
2.0 hızında normal gibi izleniyor
Bu kim yaaa:) tamam tamam başlıyorum izlemeye.
Kıtabı okunacaklar listeme aldım. tşkrlr
Buradan kabalcı-yky ve iş bankası yayınları sizden sponsorluk bekliyoruz :D
hayırlısu.
Ben onu okudum.Valla Beatrice Forbes Manzın Timurlenk kitabı ile nisbette iyi değil.Temel olarak inceliyor ve pek derinlere iyicie gitmiyor Forbes Manz gibi.Ayrıca bilirsiniz Forbes Manz ciddi bir Timurlu tarihçisi
Kardeşim hangi kitapları önerirsin Timur ile ilgili?
Merhaba arka fondaki tüm kitapları okudunuz mu
Abla merhaba, evimde eskiden kalma J.Von Hammer tarafından Osmanlı'nın son zamanlarında yazılmış bir Osmanlı tarihi kitabı var 2 cilt olarak. Biraz araştırma yaptığımda eğer kaynaklar doğru ise Halil İnalcığıda çalışmalarında etkilemiş bir Yazar. Kitabın anlatımını çok yalın buldum. Öğrenciyim o yüzden kitap alırken zorlanıyorum özellikle Osmanlı tarihi kitapları çok pahalı geliyor. Sana sorum bu kitabı okumalımıyım yoksa biriktirip başka bir kaynakmı edinmeliyim?
Okunabilir gayet. Eski ama önemli bir eserdir.
@@Tarih_Obası Teşekkür ederim :)
kitabı ben yazıp çevirmedim ama 12 agustos timur sohbetinizde ben yorumlara yazmıştım. Hiç adım geçmiyor ;)
Niye adınız geçsin ki yoruma yazdınız diye anlamadım. Ha oradan öğrendim sandıysanız öyle değil.
saka yapmıstım timur ilgimi cektiği için yakın zamanda okuduğum kitabı anlattığınız için hoşuma gitti, selametler
Timur, insan olduğuna hayıflanan bir tanrı kraldı.
Edgar Allan Poe
Keşke benim saçlarım da böyle olsa
Mısır ı ne zaman fethetti?
Timurun şii olma ihtimali hakkında ne düşünüyorsun
Sünni ile Sünni, Şii ile Şii olmuş diyor hocalar, bana da öyle geliyor. Temel derdi din değil zaten belli ki, toprak ve iktidar.
@@Tarih_Obası Teşekkürler
Bir azerbaycanli bir şii alimin doğduğu koyunu fathettiğinde koyun ahalisine altın dağitmiş. Alimin adi aklimda değil ama o alim hakinda o alim şii olsada bir kitabini beğendim diye yazmişdi tuzuklerinde
Selamlar iyi geceler csye selam
Saçlar fena abla
kitapta timur hiç yenilmedi yazıyomu
Abla haterın nasıl var senin yaa o 5 dislike kim Allah aşkına
Timurlenk var dediler geldik bambu.
Kalben saçlar şarkısı
Abla senin sosial media hesabın varsa yani diğerlerinden vatsap felan onun kaynakçasını bana yollarmısın.Bende kin de kaynakça yok
0 dislike
abla saçlar olmamış yaaa
oldu oldu :)
sensin olmamış yanakları çıkmış tombiş tombiş tatlış işte
Ablağ saçlara ne ettinnnn
kestirdim asdfg
@@Tarih_Obası ablacığım ne yalan söyliyim çok tatlu olmuşsun
kawaii :D
o ney?
@@Tarih_Obası japonca abla yani çok sevimli olmuşsun çok güzel olmuşsun anlamında CS bey japoncayla ilgileniyordu bir aralar, anlamını biliyorsundur diye düşündüm :)