Sizi dinlemek kitaplar dolusu bilgiye ulaşmak gibi... Her sözünüz yeni bir pencere açıyor düşünsel dünyamda. Siz yorulmadıkça sizi dinlemeye devam edeceğim... Nefesinize, emeklerinize sağlık, ömrünüze bereket hocam. Tanrı ilminizi taçlandırsın ve müstesna varlığınızı korusun. Sonsuz şükranlarımla...
Söz dolu olunca dinlem doyumsuz oluyor. Her söze beyinde 10 tane nota eşlık ediyor, senfoniler çağlıyor. Hayırlı uzun ömürler diliyorum hocama ve kendime.
A. Einstein: 'Bedeni öldükten sonra yaşayacak bir insanı kavrayamıyorum ve kavramak da istemem. Bırakın gerek korkuyla gerekse saçma bir bencillikle zayıf insanlar bu tür düşünceleri beslesinler. Bana hayatın sonsuzluğunun gizemiyle dünyanın büyüleyici yapısının farkındalığı ve doğada kendini sergileyen Aklın çok küçük de olsa bir parçasını anlamaya adamak yetiyor.'
Einstein in dahil olduğu inanç sistemi gereği bir öte dünya inancı yok. Sadece dininin ve mezhebinin dogmalarini tekrar ediyor.. düşünerek bir yere ulaşmış da değil..
Konuşmanın ruhuma verdiği haz dakikalar ilerledikçe zirveye çıktı. Geride bırakılan eserlerin bir amaç olmadığı düşüncesi hakikati yansıtan muhteşem bir tespit... İyi ki varsınız...
Sevgili Dücane Bey, kıymetli vaktinizi ve enerjinizi bu videoyu çekmeye ayırdığınız için, güzel sohbet havasında bizi bilgilendirdiginiz için çok teşekkürler. Sizin görüşlerinizin Erich Fromm'un görüsleriyle paralel olduğunu anlamış bulunmaktayım. Ölümsüz olmakla, arkamızda bıraktığımız şeylerin kastedildigini anlamış bulunmaktayım. Öteki dünya diye bir yer olmadığı fikri.... Hem sarsıcı hem de özgürleştirici. Fikirlerinizi görüşlerinizi bu kadar içten bir şekilde paylastiginiz için çok çok çok teşekkür ederim, karanlık bir dünyada bir mum ışığı tutuyorsunuz bize ve sonrakilere, bu çok kıymetli, sevgili Ahmet Arslan Bey de görüşlerinize paralel onu da izlemeye çalışıyorum iyi ki varsınız❤
Siz entellektüel bir mütevazılık içindesiniz başımız üstüne ama biz size katlanamayız. Vaktinizi ayırıp bizi aydınlattığınız için biz size ancak minnettar olabiliriz. Saygılar, sevgiler değerli hocam.
Kıymetli vaktinizi bize ayırdığınız için teşekkür ederim . Bize ihtiyacınız olmadığınızı düşünüyorum. Bazen de sanki buralarda bir arkadaş aradığınızı düşünüyorum. Aynı videoları kaç kere dinledim saymadım ama çoook keyif aldığımı ve beni farklı biri yaptığını biliyorum. Farkımdayım ! Cemil Meriç’in jurnallerini okumayanı dikkate almam demiştiniz. Siparişi verdim. Siz böyle diyorsanız illa ki okunmalı . Aldığımda sizin cemil meriç videolarınız ve kitaplarınızıda eklerek jurnallere geçiş yapacağım inşallah. İşiniz gücünüz rast gitsin . Benim için ölümsüzsünüz. Sağlıcakla kalın .
Hakikatin kapısı açılmadığı sürece, insan olma yolculunda ilerleyemeyiz SOKRATES' in bu kapıyı açmak için en temel iki söylemi var.1) Sorgulamayan hayat yaşamaya değmez. 2) Kendini tanı. Evrensel yasayı anlayıp kavramadan hakikati anlayamayız. Evrensel yasa veya doğa yasalarını izleyip,anlayarak; doğa yasalarına uyumlu yaşayarak aydinlanabiliriz.
Emeğiniz için dimağınıza ve yüreğinize sağlık diliyorum, felsefenin temel konlarından biri olan; beden/ruh ayrımında ki katkılarınızdan dolayı size minnettarım
Genel olarak Dinler yol gösterici olarak kabul edilir! Ne yazıktır dinler arası mesafe İnsanlığı bir birbirine Düşman etti bu zaman da Ben dinlerden vazgeçtim hangisi olursa olsun Din EGEMENLERİN sömürü aracı olmuş durumda ❤
Dinler insanlığı birbirine düşman etmiş değildir. Büyük dinler birliği ve kardeşliği saglamistir. Büyük dinler olmasa insanlar şehir devletleri halinde birbirini kesiyordu..bugün ilerlemedir.
Değerli hocam o onu demiş bu demiş eyvallah çok güzel değerli hocam siz ne diyorsunuz benim için sizin fikriniz önemli bu konuda net fikrinizi çok merak ediyorum bilgi birikiminiz buna yeter de artar
Hocam harikasiniz ben bu kadar herkese ogretebilecek kadar güzel bir anlatım duymadım bu sizin bilgiye doymuş ve artık dibinize ışık verebiliyor olmanızdan kaynaklı
2:07:25 Rivayete göre, Thoreau ölüm döşeğindeyken, onu öteki dünyaya hazırlayıp dualar edecek bir rahip gelmiş ziyaretine. Thoreau hafifçe gülümseyerek şöyle demiş: "Dostum, bir kere de bir dünya yeter. saygılar,hürmetler hocam🙏🏻💙
Sevgili hocam Ruhumuz ölümsüz değilse neden vicdanımızla,eğer ruhumuz enkarne yoluyla tekamül etmeyecekse,yaptığımız iyilik ve kötülükler karşılık bulmayacaksa çektiğimiz acılara rağmen neden adil davranmayı seçelim.Neden hayatın tadını çıkarmak için düşünmeden arzularımızı kullanmayalım.Neden insan düşünen bir varlık olarak bütün varlıklardan üstün tutuluyor.Aklını kullanarak hayatının büyük bir bölümünü öğrenmeye adamak ne işe yarayacak.Bizden sonra gelecek nesilleri düşünerek yaşamak bu durumda bana anlamsız geliyor.Bilmekten hazla hayvani duygularla aldığımız hazzın farkını neye göre değerlendirecez. Böyle düşününce korkunç bir anlamsızlığın içine düşüyorum.Herşey anlamını kaybediyor ve yaşama isteğimi kaybediyorum.İnsanı kötü olmaktan intihar etmekten alıkoyan bir şey olmalı,bu kadar varlığın ,sonsuz evrenin ,insanın varoluşunun bir sebebi olmalı diye düşünüyorum. SEVGİ VE SAYGILARIMLA
kardeşim işte felsefe böyledir biz dini inancımızdan dolayı Rabbimizin emirlerinden dolayı güzel ahlaklı oluruz feksefeyle aranızda mesafe olsun yoksa herşeye sokarsanız çıkmaza girersiniz
Evet,insanda bitmek bilmeyen arzu ve duygu hissi ebedi ve daimi bir(tebdili mekan) yere giden varlık tır.Günümüzün felsefesinde,uyduruk kelimelere mana yükleyip insanları yaratılmış lıktan uzaklaştırmaya çalışıyorlar.
@@alaturka7450aklını askıya al kardeşim çok kurcalama mealinde bir cümle. Rabb körü körüne bir bağlanmayı mı yoksa hür bir zihni mi cezalandıracak göreceğiz ölümden sonra. Şuna eminim ki ölümden sonra bir devam var. Ancak bunun esasları nasıl olur bilinmez. Umarım hepimiz doğrular üzerine ölürüz. Ve şuna eminim ki tanrı gibi mükkemmel bir varlık kimseye zulmetmeyecektir.
Bildiğimiz, öğrendiğimiz, tespit ettiğimiz her şeyde kendine göre tutarsızlıklar varken, samimi ve sorgulayan insanın doğruyu bulması nasıl mümkün olur? İnsanın bukadar karmaşık bir yapısı varken samimiyetini nasıl sorgularız? Makbul insan neye göre, kime göre?
Ahiret yoksa insan için yaşamanın anlamı kalmıyor. O yuzden yok olup gitmek istemeyen insana ahireti inkar etmek zor gelir. Çünkü yaşamak ister. O yüzden eserleri yaşasın, çocukları ile nesli yaşasın falan ister.
Madem insan ölünce yok olup gidecek,O zaman bu dünyada yapılan iyilikler ve kötülükler ne anlamı var.insanın yaratılmasında mutlaka bir neden vardıŕ.Bu iyiliklerin ve kötülüklerin mutlaka bir karşılığı olmalıdir.
İnsan da sıradan bir canlı. Kendini üstün görmesi kibir ve ego sonucu. Hayvanların toprak olmasında problem yok da sıra insana gelince mi sorun oluyor? Gerçeğe yaklaşıyor, sonra korkup uzaklaşıyorsun. Hayatın anlamı kendi yüklediğin değerden ibaret.
İki kez dinledim, uzunca seneler birikmiş araştırmaların bilgisinin vana kadar ulaşmasına şaşırdım kaldım. Merak ediyordum çok açıkcası ancak araştıracak zaman ve dil bilgim olmamıştı...çok teşekkurler. Bu arada, peygamberler, filozoflar, bilim adamları, din adamları vesair insanlar, insanların bilerek ya da bilmeyerek maruz kaldıkları acılar ve bu acıların nedenini sorgulamalarına ilişkin bir literatür oluşturmamışlar mı. Bu acıların sönümleyicisi olarak neler varetmiş insancıklar. Bu konuda bir söyleşi yaparsanız memnun olurum. İnsanların acıları üzerine. Savaşlarda, depremlerde, konulmaz hastalıklar üzerine
Mikrofonda değil kabloda arıza olabilir , sanırım Rode-Condenser Usb uzantılı mikrofon kullanıyorsunuz , kolay arıza yapmaz kabloyu kontrol edebilirsiniz hocam . Çıtırtı devam ederse İnput-soket arızası olabilir , umarım kolay halledersiniz bu işleri sevmediğinizi biliyorum
rüya görürken rüyada gördüklerimizin bir yaşam olduğundan şüphe duymadan rüyayı görürüz, mantıklı mantıksız diye sorgulamadan rüyanın içinde bulunuruz, bedenimizin olduğundan şüphe etmeyiz o kada inanmışız ve eminizdir ki rüyada duygudan duyguya düşüncesen düşünceye geçeriz,aslında bu bir imajinasyondur,uyanınca ancak sorgularız her uyandığımızda sanki doğar her uyuduğumuzda ölürüz, acaba yaşlanıp öldüğümüzde de uyanmış mı olacağız. Yani bu bir konsantrasyon veya odak değişimi mi. acaba rüya içinde rüyalardan oluşan sonsuz bir düzen var ve ilk rüyayı gören mutlak yaradan mı ? Rüyanın içindeki kişi için bütün olaylar gerçektir. Hakikatte rüyayı görenin varlığı haricinde birşey yok mu acaba? Rüya da olsak uyanık ta olsak değişmeyen tek şey ben hissi gibi geliyor kişi sürekli değişiyor ama çocukluğumdan beri tek değişmeyen şey ben hissi aynaya baktığımda sürekli değişim görüyorum ama zihni susturup bakınca ben hissiyatı hep sabit. İlahi Nizam ve Kainat Kitabının ve diğerlerinin bana kattığı farklı bir bakış açısı
Hocam şu us yerine akıl kelimesini kullansanız olmaz mı? İmge, imgelem yerine de hayal vs bu sonradan uydurulan kelimeler zihnimizde bir anlam uyandırmıyor farklı bir şeymiş gibi geliyor. Kavramsal kargaşa ve günlük yaşamda kullanılmayan ve uydurulan kelimelerin kullanılması felsefe ve bilimin anlaşılmamasının temel nedenlerinden biridir Türkiye’de.
İnsanda varlığını sürdürme arzusu olmasaydı, tarihsel olarak izini sürebileceğimiz bir 'ben' imiz olmazdı. Zaman, bu arzuyla da bir anlamda temellenebilir belki. Anlamak, açıklamak, öğrenmek, düşünmek için deneyime muhtaçsam bir şekilde önceme ait bilgiler süreçler, yazınlar, eserler, her ne varsa her şey benim için elzem. İnsan da bir şekilde bu sürekliliği sürdürmek adına, eserlerde yaşamak, yazınlarda, düşüncelerde yaşamak için güdüsel bir duyguya muhtaç gibi. Bu zorunlu olarak var, bilinçdışı bir şekilde. Bir öte dünya yaşamı bile olamazdı bizde bu içgüdü olmasaydı. Kütüphanelerde kitaplarda kendimizi nasıl okuyacaktık, eserlerde nasıl seyredecektik! Böyle olmasaydı mevlana yazar mıydı yunus şiir söyler miydi mesela. Olmaz ki yapamazlar ki aşk taşar, bilgi taşar, akıl taşar duramaz ki taşması ve taşınması lazım. Bir şekilde anlatmam lazım. Bunun için benim bu içgüdüye ihtiyacım var. Onu reddetmek ötelemek yerine bu güdünün varlık nedenini bilmektir işte bilmek. En çiğ olarak düşündüğümüz herşey yüksek soyutlamalarda anlam buluyor. 'Neden' kavrandığında sonucun ne olduğu önemli değildir. İstediğimi neden istediğimi bildiğimde bireysel benliğimdeki baskı ortadan kalkar. Tıpkı Freudun incelediği Shereber'in üzerindeki eşcinsel baskısının, 'insan ırkının geleceği adına kadına dönüşmesi gerektiği' şeklindeki yüksek soyutlamayla üzerinden kalkması gibi. Tüm eylemlerimizin ardında kabullenmekten kaçındığımız farkında bile olmadığımız güdülerimiz vardır. Ve bu güdüler 'sayesinde' yaşam devinimi bir bütün olarak sürmektedir. Bir karakter yapısının ham haliyle gerçekleştirmiş olduğu eylemlerde bir erdem yoktur çünkü o kendiliğindendir. Erdem; bana, kendimize rağmen gerçekleştirdiklerimizdir. Narsistik çekirdekteki benlik, 'biz' dolayımından geçtiğinde ve 'Ben'e bu dolayımdan geldiğinde erdem ortaya çıkar. Bu erdemin içinde hüzün vardır çünkü bireysel benliğim de içindedir onun. Benim insan halim. Haddini bilmek tanrı da olsan insan olduğunu bilmek, bütünde olsan parça olduğunu bilmek herşey de olsan hiçbirşey olduğunu bilmektir. İnsanın hakikat olması bizatihi çelişkinin kendisi olmaktır. İçimden geldiği gibi...
Bu konuda farklı bir ilim edinmek isteyenlere Şeyh Bedreddin Simavi'ye ait ( Nazım Hikmet = Séyh Bedreddin destanında ki zat) VARİDAT isimli eseri okumalarını öneririm...
paylaşmanın kıymeti ile susmanın erdemini tek dem de birleştiren fakat dinledikçe de susamadığını anladığım yegane insan.Konustukça susturan bir yapıya sahip olmak,düşündükçe konuşmaktan yeğdir.
Çay bahaneyse bir dostumla sizin fikir konuşmasına şahit olmayı çok isterim.Kendisi griatif directör,yönetmen,etimoloji,güneş dil teorisi üzerine çalışmaları var.Selamlar.
A’râf Suresi 179. Ayet: Andolsun ki biz, cinlerin ve insanların çoğunu cehennem için yarattık; onların kalpleri vardır; düşünmezler onunla; gözleri vardır, görmezler o gözlerle; kulakları vardır, duymazlar o kulaklarla. Onlar dört ayaklı hayvanlara benzerler, hatta daha da sapıktır onlar. Onlardır gaflette kalanların ta kendileri. Abdulbaki Gölpınarlı Meali * Secde suresi 13: Biz dileseydik, her benliğe hidayetini elbette verirdik. Fakat benden şu yolda söz hak olmuştur: "Yemin olsun, cehennemi tamamıyla cinlerden ve insanlardan dolduracağım. Yaşar Nuri Öztürk * Yunus suresi 99: Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi elbette topyekûn iman ederlerdi. Böyle iken sen mi mü’min olsunlar diye, insanları zorlayacaksın? Diyanet İşleri eski meali * Değerli hocam, sizlerin de çok iyi bildiğiniz bunun gibi ayetlerle Allah zaten kimlerin cennet veya cehenneme gideceğini önceden planlanmış..! Cehennemle önceden oturup konuşmuş ve söz vermiş(?) "Seni boş bırakmayacağım, yanacak birilerini hiç eksik etmeyeceğim" diyor..! Yani kendi yarattığı cezaevi mi, iṣkencehane mi, cehenneme, Allah söz veriyor inanılır gibi değil! Bu muallak ifadeler insanı tereddüte sürüklüyor. * Bu düşündürücü ve ders niteliğindeki sözleriniz için çok teşekkür ediyorum..
Yüce Tanrı elbet ne yapacağını bizden iyi bilir. Eğer bir kısım insanları cehenneme atacaksa bu insanlar kesinlikle hak etmiştir. TV haberlerinde gördüğümüz öyle kötülükler vahşet vb var ki.. cehennemin gereksiz olmadığına kanıttır.
O ifadeler pedagojik tır hem doğrudur hem de cehennemin gerçek olduğu ve içinin doldurulacak olduğunu ifade eder. Akıllı insan bu ifadeleri görünce şunu düşünür bazıları bu kötü kadere uğrayacak demek ki kötü işlerden uzak durmalıyim ve evet hakkaten de çoğu insan cehennem korkusundan kötülükten uzak duruyor ve toplum düzeni sağlanıyor. Tanrıdan cehenneminden korkulmasa medeniyet olmaz. Burada ilim hikmet eğitim doğru yola sevketme var ve kötülük yok.. insan robot değil iyilik ve kötülük yapma imkanı var. Ama sonuçları da var.
Çevrene bir bak,bitkiden,hayevan dan ne farkımız var. Şu şu farkımız var dediğinde bu saydığın herşey insanın yani kültürün ürettiği şeyler olduğunu göreceksiniz.
Konuyu aydınlığa kavuşturmak icin sözcüklere doğru olmayan anlamlar yüklenerek yanlış inançlara yol açan, yanlış anlaşılmalardan arındırmak lazım. Ruh denildiğinde, insanların ilk aklına gelen; İnsanın içinde bir başka varlığın olduğu dur. Bu yüzden ; - Rûaḥ , Pneuma - Nep̄eš, psychē Sözcüklerinin erçek anlamlarını öğrenmeliyiz.
Hocam, bu pazarımı bu videoya ayırdım, nefisti. Notlar ala ala keyifle beslendim.Hocam, bedenler ölünce ruhlar reenkarnasyonu kabul etmeyenlere göre nasıl bir varoluş gösteriyor? Nerede varlığını sürdürüyor?
Doğaya zarar verenler hangi canlı grubuna giriyor Sayın Cündioğlu,bunlardan özellikle de kansere neden olanlar ve bunlara engel olması gerektiği halde engel olmayıp tedbir almayanlar için soruyorum
Doğaya zarar vermeyen insan yoktur. Sadece derece farkı var. Dolayısıyla bir kısım insanları seytanlastirip bütün kötülüğü onlara yuklemek yanlış olur.
A) Evet: Bu durumda gücümüz yettiğince kendimize ve çevremize haksızlık ettirmemeliyiz. B)Teleolojik, aşama aşama iyiye evriliş yani: kısa erimde öyle olacaktır ancak uzun erimde su akıp yolunu bulacaktır da denebilir. Peki aşkın bir varlık mı sağlayacak bunu? Olabilir! Ancak diğer bir ihtimalse etkileşim yasası uyarınca etkileşimin evrim benzeri daha iyinin, daha doğrunun sonunda galip gelmesiyle, tekil tümel bütün etkileşenler için daha kazançlıya doğru dolayısıyla kendiliğinden ilerleyen iyinin evrilenimi de sözkonusu olabilir!
45:00 civari anlatılan beş farklı ölüm sonrası hayat hakkında ki 1. görüş ile 3. görüş birbirinden farklı mı? Çünkü 1. görüşte sadece bedenin yeniden dirileceğini söyleyenlerin zaten beden ve ruh ayrımına sahip olmadıklarını söyledik. (yanılmıyorsam elbette) Eğer böyle bir ayrımları yok ise birinci grup için, üçüncü grup içinse beden ve ruh'a üçüncü bir seçenek yok ise, her ikisi de aynı bütünün tekrar dirileceğini idda etmiş olmuyorlar mı? Pek tabii sonuç olarak aynı duruma çıksa bile düşünce temellerinde ki bu önemli farkı irdelemek yönünden ve felsefi olarak farklı bir bakış açısının taraftarı olduğunu belirtmek için yararlı olabilir. Veyahut daha da öteye gidilip bu ayrımı yapmaya içkin bir bütün oluştuğunu ve bundan dolayı da ayrımı yapmayan 1. görüştekiler ile ayrımı yapan 3. görüştekilerin ölümden sonra dirileceğini iddia ettikleri şeyin farklı olduğu da söylenilebilir. Unutmadan not almak istedim. İleride bu konuya cevap veriliyor ise affola.
Oynatma hızını X2 yaparak süreyi 1 saate düşürebilirsiniz. Böylece hayatınıza 1 saat kazandırdığım için de bana dua edebilirsiniz. Bu arada ruh diye bir dublemiz, spirit bir bedenimiz veya benzer bir yaratığın olmadığı; Kur'an'ı Kerim 'de bildirilen ruhun vahiy anlamını içerdiği kesinlikle doğrudur. Kıyamette dirilişin yeni bir yaratılışla madde bedenle olacağı bilgisi Kur'an'da gayet açıktır.
Meşhur Şeyh Bedreddin ( Nazım Hikmet'in Şeyh Bedreddin destanın'daki ) VARİDAT eserinde ölümden sonra ki dirilişin bedensel değil EMİR ALEMİ'nin ( boyutunun şartlarına göre) şartlarına göre olacağını beyan ediyor kendi KEŞFince. BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR kitabını okuyunuz ve net olarak Rabbinizin varlığını ve yaratmasını AKIL BİLİM VE MANTIK dahilinde öğreniniz. Eser sitesinde pdf olarak yüklü. Açılır okunur...
@@S.O.Z. Yanıtladım fakat sanırım yorumum dış bağlantı içerdiği için youtube yanıtı göstermiyor. Kur'an'da kıyamet, ilk yaratılış ve yeniden yaratılış, hesap günü, ayrım günü gibi konuyla ilgili ayetleri tespit ediniz, bunları alt alta okuduğunuzda aktardığım bilginin açık seçik karşınızda olduğunu göreceksiniz. Kur'an dışı kaynaklardan değil bizzat Kur'an'ın kendisinden faydalanırsanız yeterli olur. Meal okuyacaksanız ayeti doğru anlamak için "ruh" olarak çevrilmiş her sözcüğün Arapça orijinaline bakmalısınız. Çünkü güncelleştirilmiş meallerin neredeyse tamamında, orijinalinde nefs, can vb ifadeler yer aldığı halde meallerde büyük bir hata yapılarak bunlar yerine "ruh" sözcüğü kullanılmış, bu sizi yanıltmasın.
@@KenanKablan TH-cam iyice can sıkmaya başladı. Kuranı defalarca okudum. Tavsiye ettiğim eserleri okursanız iyi olur. Allahın varlık hakikati ve yaratması anlaşılmadan ölüm ötesi anlaşılamaz. İyi günler...
@@S.O.Z. Kur'an'ı defalarca okumuşunuz fakat zannımca roman gibi okumuşsunuz. Kur'an'dan herhangi bir konuda bilgi almak isterseniz bir ayete bakarak sonuca varamazsınız. Aynı konuya ait bilgi, farklı kontekste birden çok ayette yer alır. Yani Kur'an'dan bir şey öğrenme konusunda ciddiyseniz sıkılsanız da sıkılmasanız da konunun geçtiği tüm ayetleri alt alta getirip bu şekilde okumalısınız. Şimdi bu işi sizin için benim mi yapmam gerekiyor, anlamadım...
Ussal bir yaşam tanrısal bir yaşam olup insanın ancak tanrısal yaşamla ebedimsi yaşam yaşayacağı gibi mi düşünmek lazım? Burdaki ebediyeti rasyonel olarak görmekten daha ziyade bir hissiyat gibi mi ele almalıyız? Dücane Hocam doğru, kısmen doğru veya yanlış derseniz sevinirim.
Elhamdülillah, bedende zerrelerin değişmesiyle öz’ün değişmemesi hakikati muazzam bir ispat ayrıca Bediüzzaman’ın da buyurduğu gibi İbn-i Sina’nın “Akıl haşr-i cismanî meselesine yol bulamaz” sözünü Risale-i Nur binler hüccetlerle çürütmüş, özellikle 10. Söz ve 29. Söz “bekâ-i ruhaniyat ve haşr-i cismaniyet” meselesini avamdan ehassül havassa kadar apaçık bürhanlarla İSPAT etmiştir. Kuantum fiziği anlaşıldıkça bugun kuramları konuşulan kuantum bedenler anlaşılacaktır. Bu eskilerin masalları artık sadece muktesebat ve malumat nevinden kıymetlidir yoksa ne felsefi ne bilimsel geçerliliği artık yok, başka bir devre girdik, gören bildi.
Öncelikle sağolun, VAR olun.. Dikkatimden kaçtı-bilincimin yerinden oynaması neden ola(oynatmayın diyebilirsiniz), Sorumu yanıtlayacak cevap vardı da ben duymadım.. 2 sorumdan 1.) Günüm geçip giderken, dünyamda DIŞTAN gelen tüm gürültüler işgaldeyse bedenimi (açlık-susuzluk-elektrik parası vs.vs.) ve ruhumu, iç sesimi duymak için reçeteniz var mı? Bilen sizsiniz. Samimiyetle soruyorum. 2) Aristo'dan bu güne sadece bir avuç insanın konuya vakıf olduğu konusunda net misiniz? Tekrarla altını çizdiniz. Niçin?Düşünebiliyor 8 milyar. (Bedenimizin ruhumuza mezar edildiği bir dünyada yaşadığımızın bilincindeyim).. Fakat, her bireyin felsefe yapma yeti ve zamanı yok mu? Saygı&selamlar..
Sayın Yazar, kâinattaki bir an bile şaşmayan bu ilahi düzeni neden görmezden geliyorsunuz. Ziya Paşa "idraki meali bu küçük akla gerekmez" diyor. Siz sınırlı aklınızla neden böyle tereddütdesiniz. Bunları söyleyeceğinize, ilahi kudreti kabul edip ona boyun eğmelisiniz. Yarın ahirette, herkes bu dünyadaki yaptıklarının karşılığını elbette görecektir. Zararın neresinden dönülürse kârdadir.selamlar. hoşça kalınız.
Sizi dinlemek kitaplar dolusu bilgiye ulaşmak gibi...
Her sözünüz yeni bir pencere açıyor düşünsel dünyamda.
Siz yorulmadıkça sizi dinlemeye devam edeceğim...
Nefesinize, emeklerinize sağlık, ömrünüze bereket hocam.
Tanrı ilminizi taçlandırsın ve müstesna varlığınızı korusun.
Sonsuz şükranlarımla...
Hem farkında hem de Gülhane Parkında olmaya çalışan genç bir takipçiniz olarak size şükranlarımı sunuyorum. İyi ki varsınız Dücane Cündioğlu.
Söz dolu olunca dinlem doyumsuz oluyor. Her söze beyinde 10 tane nota eşlık ediyor, senfoniler çağlıyor. Hayırlı uzun ömürler diliyorum hocama ve kendime.
Ömrünüzü sarf ettiğiniz bilgileri, Halil Cibran'ın dediği gibi öylesine vermeniz ❤❤❤ hakkınızı helal edin lütfen. Sevgiler.
A. Einstein: 'Bedeni öldükten sonra yaşayacak bir insanı kavrayamıyorum ve kavramak da istemem. Bırakın gerek korkuyla gerekse saçma bir bencillikle zayıf insanlar bu tür düşünceleri beslesinler. Bana hayatın sonsuzluğunun gizemiyle dünyanın büyüleyici yapısının farkındalığı ve doğada kendini sergileyen Aklın çok küçük de olsa bir parçasını anlamaya adamak yetiyor.'
Einstein in dahil olduğu inanç sistemi gereği bir öte dünya inancı yok. Sadece dininin ve mezhebinin dogmalarini tekrar ediyor.. düşünerek bir yere ulaşmış da değil..
Soru ölüm sonsuzluğa açılan kapımı?yoksa yok oluşmu?
Konuşmanın ruhuma verdiği haz dakikalar ilerledikçe zirveye çıktı.
Geride bırakılan eserlerin bir amaç olmadığı düşüncesi hakikati yansıtan muhteşem bir tespit...
İyi ki varsınız...
1:49:53 {❤} 1:50:20. Muhteşem saniyeler. Çok teşekkür ederim güzel insan ⚘
Sevgili Dücane Bey, kıymetli vaktinizi ve enerjinizi bu videoyu çekmeye ayırdığınız için, güzel sohbet havasında bizi bilgilendirdiginiz için çok teşekkürler. Sizin görüşlerinizin Erich Fromm'un görüsleriyle paralel olduğunu anlamış bulunmaktayım. Ölümsüz olmakla, arkamızda bıraktığımız şeylerin kastedildigini anlamış bulunmaktayım. Öteki dünya diye bir yer olmadığı fikri.... Hem sarsıcı hem de özgürleştirici. Fikirlerinizi görüşlerinizi bu kadar içten bir şekilde paylastiginiz için çok çok çok teşekkür ederim, karanlık bir dünyada bir mum ışığı tutuyorsunuz bize ve sonrakilere, bu çok kıymetli, sevgili Ahmet Arslan Bey de görüşlerinize paralel onu da izlemeye çalışıyorum iyi ki varsınız❤
Akıl bütünü/hakikati görür ve talep eder
Bütünü kavrayamayan akıl sağlığını kaybeder.
Minnetle şükranla hocam 💐🌿🤲
Bugün 3.kez izlemiş oldum. Su gibi akıyor. 2 kere daha teşekkür ederim hocam .Bize katlandığınız için şahsen teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın.
Siz entellektüel bir mütevazılık içindesiniz başımız üstüne ama biz size katlanamayız. Vaktinizi ayırıp bizi aydınlattığınız için biz size ancak minnettar olabiliriz. Saygılar, sevgiler değerli hocam.
Size katlandıkça kendime katlanmayı, kendime vakit ayırmayı, kendimi sevmeyi öğrendim.
🤗
Kucak dolusu sevgiler, saygılar koca gönüllü hocam. iyi ki varsınız...
Kıymetli vaktinizi bize ayırdığınız için teşekkür ederim . Bize ihtiyacınız olmadığınızı düşünüyorum. Bazen de sanki buralarda bir arkadaş aradığınızı düşünüyorum. Aynı videoları kaç kere dinledim saymadım ama çoook keyif aldığımı ve beni farklı biri yaptığını biliyorum. Farkımdayım ! Cemil Meriç’in jurnallerini okumayanı dikkate almam demiştiniz. Siparişi verdim. Siz böyle diyorsanız illa ki okunmalı . Aldığımda sizin cemil meriç videolarınız ve kitaplarınızıda eklerek jurnallere geçiş yapacağım inşallah. İşiniz gücünüz rast gitsin . Benim için ölümsüzsünüz. Sağlıcakla kalın .
İyi ki varsınız Hocam. Sağ olun. Keyifle sohbetinizi izliyor ve bilgi sahihibi oluyorum. Saygılarımla...
Hakikatin kapısı açılmadığı sürece, insan olma yolculunda ilerleyemeyiz SOKRATES' in bu kapıyı açmak için en temel iki söylemi var.1) Sorgulamayan hayat yaşamaya değmez. 2) Kendini tanı. Evrensel yasayı anlayıp kavramadan hakikati anlayamayız. Evrensel yasa veya doğa yasalarını izleyip,anlayarak; doğa yasalarına uyumlu yaşayarak aydinlanabiliriz.
Emeğiniz için dimağınıza ve yüreğinize sağlık diliyorum, felsefenin temel konlarından biri olan; beden/ruh ayrımında ki katkılarınızdan dolayı size minnettarım
Samimi sohbetiniz için çok teşekkür ediyorum hocam
Genel olarak Dinler yol gösterici olarak kabul edilir! Ne yazıktır dinler arası mesafe İnsanlığı bir birbirine Düşman etti bu zaman da Ben dinlerden vazgeçtim hangisi olursa olsun Din EGEMENLERİN sömürü aracı olmuş durumda ❤
Dinler insanlığı birbirine düşman etmiş değildir. Büyük dinler birliği ve kardeşliği saglamistir. Büyük dinler olmasa insanlar şehir devletleri halinde birbirini kesiyordu..bugün ilerlemedir.
Büyük dinler??
En karanlık zamanlarıma ışık oluyorsunuz. Varolun hocam.
Heyecanla dinledim. çok tşk ediyorum…
Ne güzel bir sohbetti🙏🍀
Emeğinize sağlık hocam, esenlik dilerim
Değerli hocam o onu demiş bu demiş eyvallah çok güzel değerli hocam siz ne diyorsunuz benim için sizin fikriniz önemli bu konuda net fikrinizi çok merak ediyorum bilgi birikiminiz buna yeter de artar
insan olmak, Tanrı olmaya yönelmektir, ya da dilerseniz , insan temelde Tanrı olmak arzusudur. J. P. Sartre, varlık ve hiçlik s.667
Teşekkür ediyorum.
Bu değerli paylaşımınız için teşekkür ediyorum .
Dücane bey Hristiyanlar neden zaten suçludur ve neden ebedi ve ezeli suçluluk duyarlar?
Çok keyifli ve tatminkar bir sohbetti, ağzınıza sağlık🙏
İk Günah'tan dolayı.
@@DucaneCundiogluResmiKanal Teşekkür ederim
Hocam katlanmak ne kelime ❤ her yayını en az 2 kez izliyorum 😊😊😊 ortalamam 4 😊 sevgiler.
Hocam harikasiniz ben bu kadar herkese ogretebilecek kadar güzel bir anlatım duymadım bu sizin bilgiye doymuş ve artık dibinize ışık verebiliyor olmanızdan kaynaklı
O kadar dalarak izliyodum ki telefon sesine zıpladım kendime geldim bi..😅
Sağ olunuz nefesinize sağlık..
Çok teşekkür ediyorum
Teşekkürler. Emeğinize sağlık.
2:07:25 Rivayete göre, Thoreau ölüm döşeğindeyken, onu öteki dünyaya hazırlayıp dualar edecek bir rahip gelmiş ziyaretine. Thoreau hafifçe gülümseyerek şöyle demiş: "Dostum, bir kere de bir dünya yeter.
saygılar,hürmetler hocam🙏🏻💙
Sevgili hocam Ruhumuz ölümsüz değilse neden vicdanımızla,eğer ruhumuz enkarne yoluyla tekamül etmeyecekse,yaptığımız iyilik ve kötülükler karşılık bulmayacaksa çektiğimiz acılara rağmen neden adil davranmayı seçelim.Neden hayatın tadını çıkarmak için düşünmeden arzularımızı kullanmayalım.Neden insan düşünen bir varlık olarak bütün varlıklardan üstün tutuluyor.Aklını kullanarak hayatının büyük bir bölümünü öğrenmeye adamak ne işe yarayacak.Bizden sonra gelecek nesilleri düşünerek yaşamak bu durumda bana anlamsız geliyor.Bilmekten hazla hayvani duygularla aldığımız hazzın farkını neye göre değerlendirecez.
Böyle düşününce korkunç bir anlamsızlığın içine düşüyorum.Herşey anlamını kaybediyor ve yaşama isteğimi kaybediyorum.İnsanı kötü olmaktan intihar etmekten alıkoyan bir şey olmalı,bu kadar varlığın ,sonsuz evrenin ,insanın varoluşunun bir sebebi olmalı diye düşünüyorum.
SEVGİ VE SAYGILARIMLA
kardeşim işte felsefe böyledir biz dini inancımızdan dolayı Rabbimizin emirlerinden dolayı güzel ahlaklı oluruz feksefeyle aranızda mesafe olsun yoksa herşeye sokarsanız çıkmaza girersiniz
Evet,insanda bitmek bilmeyen arzu ve duygu hissi ebedi ve daimi bir(tebdili mekan) yere giden varlık tır.Günümüzün felsefesinde,uyduruk kelimelere mana yükleyip insanları yaratılmış lıktan uzaklaştırmaya çalışıyorlar.
Hayatın anlamsızlığındaki anlamı bulup anladığınız da yaşanan her anın bir anlamı olur...
@@alaturka7450aklını askıya al kardeşim çok kurcalama mealinde bir cümle. Rabb körü körüne bir bağlanmayı mı yoksa hür bir zihni mi cezalandıracak göreceğiz ölümden sonra. Şuna eminim ki ölümden sonra bir devam var. Ancak bunun esasları nasıl olur bilinmez. Umarım hepimiz doğrular üzerine ölürüz. Ve şuna eminim ki tanrı gibi mükkemmel bir varlık kimseye zulmetmeyecektir.
Hocam evrende rast gele cizirti olma ihtimali nedir.
Değerli hocam,bitmemeliydi..🙏🏻
🌸💮🌺🌼Teşekkür ederim.🌸💮🌺🌼
Şu içi geçmiş dünyada iyi ki varsın güzel hocam😊
ağzına sağlık hoca çok güzel yerler değindin
Bildiğimiz, öğrendiğimiz, tespit ettiğimiz her şeyde kendine göre tutarsızlıklar varken, samimi ve sorgulayan insanın doğruyu bulması nasıl mümkün olur? İnsanın bukadar karmaşık bir yapısı varken samimiyetini nasıl sorgularız? Makbul insan neye göre, kime göre?
Değerli hocam Bizi okyanusa daldirdiniz yüzmeye çalışıyoruz ❤
Hocam yayını takip edemedim, hangi konu başlıklarından bahsediyor
Teşekkürler. 🌸
Emeğinize sağlık.
Şu an 30 lu dakikalardayım çok güzel bir analiz olduğunu yazmak istedim. Bende aynen böyle düşünüyorum.
Çok güzeldi ,duygu dan duyguya geçtik
Çok teşekkürler
Eğer tanrıya inanmak akıl ile değil kalple bulunacak bir şeyse inanmayan insanlara hiç bir yaptırım uygulanamaz yani sorumlu tutulamaz
Teşekkürler reiz
Ahiret yoksa insan için yaşamanın anlamı kalmıyor. O yuzden yok olup gitmek istemeyen insana ahireti inkar etmek zor gelir. Çünkü yaşamak ister. O yüzden eserleri yaşasın, çocukları ile nesli yaşasın falan ister.
Teşekkür ederiz hocam
Teşekkürler
Kimse bizi cennetine kabul etmiyor.
Kendi (gönül) cennetini var-edip orada bizlere sofra kuracak olan SEN'sin...
Zaten yokki o yüzden bizi kabul edecek veya etmiyecek kimsede yok.
Madem insan ölünce yok olup gidecek,O zaman bu dünyada yapılan iyilikler ve kötülükler ne anlamı var.insanın yaratılmasında mutlaka bir neden vardıŕ.Bu iyiliklerin ve kötülüklerin mutlaka bir karşılığı olmalıdir.
İnsan da sıradan bir canlı.
Kendini üstün görmesi kibir ve ego sonucu.
Hayvanların toprak olmasında problem yok da sıra insana gelince mi sorun oluyor?
Gerçeğe yaklaşıyor, sonra korkup uzaklaşıyorsun.
Hayatın anlamı kendi yüklediğin değerden ibaret.
@faruk4385 İyiliklerin ve kötülüklerin mutlaka bir karşılığı vardır. insanın yaratılmasının da bir nedeni var.
İki kez dinledim, uzunca seneler birikmiş araştırmaların bilgisinin vana kadar ulaşmasına şaşırdım kaldım. Merak ediyordum çok açıkcası ancak araştıracak zaman ve dil bilgim olmamıştı...çok teşekkurler.
Bu arada, peygamberler, filozoflar, bilim adamları, din adamları vesair insanlar, insanların bilerek ya da bilmeyerek maruz kaldıkları acılar ve bu acıların nedenini sorgulamalarına ilişkin bir literatür oluşturmamışlar mı. Bu acıların sönümleyicisi olarak neler varetmiş insancıklar. Bu konuda bir söyleşi yaparsanız memnun olurum. İnsanların acıları üzerine.
Savaşlarda, depremlerde, konulmaz hastalıklar üzerine
Mikrofonda değil kabloda arıza olabilir , sanırım Rode-Condenser Usb uzantılı mikrofon kullanıyorsunuz , kolay arıza yapmaz kabloyu kontrol edebilirsiniz hocam . Çıtırtı devam ederse İnput-soket arızası olabilir , umarım kolay halledersiniz bu işleri sevmediğinizi biliyorum
Teşekkürler hocam
rüya görürken rüyada gördüklerimizin bir yaşam olduğundan şüphe duymadan rüyayı görürüz, mantıklı mantıksız diye sorgulamadan rüyanın içinde bulunuruz, bedenimizin olduğundan şüphe etmeyiz o kada inanmışız ve eminizdir ki rüyada duygudan duyguya düşüncesen düşünceye geçeriz,aslında bu bir imajinasyondur,uyanınca ancak sorgularız her uyandığımızda sanki doğar her uyuduğumuzda ölürüz, acaba yaşlanıp öldüğümüzde de uyanmış mı olacağız. Yani bu bir konsantrasyon veya odak değişimi mi. acaba rüya içinde rüyalardan oluşan sonsuz bir düzen var ve ilk rüyayı gören mutlak yaradan mı ? Rüyanın içindeki kişi için bütün olaylar gerçektir. Hakikatte rüyayı görenin varlığı haricinde birşey yok mu acaba? Rüya da olsak uyanık ta olsak değişmeyen tek şey ben hissi gibi geliyor kişi sürekli değişiyor ama çocukluğumdan beri tek değişmeyen şey ben hissi aynaya baktığımda sürekli değişim görüyorum ama zihni susturup bakınca ben hissiyatı hep sabit.
İlahi Nizam ve Kainat Kitabının ve diğerlerinin bana kattığı farklı bir bakış açısı
❤
Hocam teşekkür ederim.
Çok güzel.
Anna nın ölümü beni de çok üzdü şimdi😢
Hocam, çok tesekkur ederiz
Ben O'yum, Sen O'sun, her şey O'dur.
Hem rehbere hem rehberi arıyorum ...
Hocam şu us yerine akıl kelimesini kullansanız olmaz mı? İmge, imgelem yerine de hayal vs bu sonradan uydurulan kelimeler zihnimizde bir anlam uyandırmıyor farklı bir şeymiş gibi geliyor. Kavramsal kargaşa ve günlük yaşamda kullanılmayan ve uydurulan kelimelerin kullanılması felsefe ve bilimin anlaşılmamasının temel nedenlerinden biridir Türkiye’de.
İnsanda varlığını sürdürme arzusu olmasaydı, tarihsel olarak izini sürebileceğimiz bir 'ben' imiz olmazdı. Zaman, bu arzuyla da bir anlamda temellenebilir belki. Anlamak, açıklamak, öğrenmek, düşünmek için deneyime muhtaçsam bir şekilde önceme ait bilgiler süreçler, yazınlar, eserler, her ne varsa her şey benim için elzem. İnsan da bir şekilde bu sürekliliği sürdürmek adına, eserlerde yaşamak, yazınlarda, düşüncelerde yaşamak için güdüsel bir duyguya muhtaç gibi. Bu zorunlu olarak var, bilinçdışı bir şekilde. Bir öte dünya yaşamı bile olamazdı bizde bu içgüdü olmasaydı. Kütüphanelerde kitaplarda kendimizi nasıl okuyacaktık, eserlerde nasıl seyredecektik! Böyle olmasaydı mevlana yazar mıydı yunus şiir söyler miydi mesela. Olmaz ki yapamazlar ki aşk taşar, bilgi taşar, akıl taşar duramaz ki taşması ve taşınması lazım. Bir şekilde anlatmam lazım. Bunun için benim bu içgüdüye ihtiyacım var. Onu reddetmek ötelemek yerine bu güdünün varlık nedenini bilmektir işte bilmek. En çiğ olarak düşündüğümüz herşey yüksek soyutlamalarda anlam buluyor. 'Neden' kavrandığında sonucun ne olduğu önemli değildir. İstediğimi neden istediğimi bildiğimde bireysel benliğimdeki baskı ortadan kalkar. Tıpkı Freudun incelediği Shereber'in üzerindeki eşcinsel baskısının, 'insan ırkının geleceği adına kadına dönüşmesi gerektiği' şeklindeki yüksek soyutlamayla üzerinden kalkması gibi. Tüm eylemlerimizin ardında kabullenmekten kaçındığımız farkında bile olmadığımız güdülerimiz vardır. Ve bu güdüler 'sayesinde' yaşam devinimi bir bütün olarak sürmektedir. Bir karakter yapısının ham haliyle gerçekleştirmiş olduğu eylemlerde bir erdem yoktur çünkü o kendiliğindendir. Erdem; bana, kendimize rağmen gerçekleştirdiklerimizdir. Narsistik çekirdekteki benlik, 'biz' dolayımından geçtiğinde ve 'Ben'e bu dolayımdan geldiğinde erdem ortaya çıkar. Bu erdemin içinde hüzün vardır çünkü bireysel benliğim de içindedir onun. Benim insan halim. Haddini bilmek tanrı da olsan insan olduğunu bilmek, bütünde olsan parça olduğunu bilmek herşey de olsan hiçbirşey olduğunu bilmektir. İnsanın hakikat olması bizatihi çelişkinin kendisi olmaktır. İçimden geldiği gibi...
Bu konuda farklı bir ilim edinmek isteyenlere Şeyh Bedreddin Simavi'ye ait ( Nazım Hikmet = Séyh Bedreddin destanında ki zat) VARİDAT isimli eseri okumalarını öneririm...
m.th-cam.com/video/f70NnD34KhQ/w-d-xo.html&pp=ygUHdmFyaWRhdA%3D%3D
paylaşmanın kıymeti ile susmanın erdemini tek dem de birleştiren fakat dinledikçe de susamadığını anladığım yegane insan.Konustukça susturan bir yapıya sahip olmak,düşündükçe konuşmaktan yeğdir.
Çay bahaneyse bir dostumla sizin fikir konuşmasına şahit olmayı çok isterim.Kendisi griatif directör,yönetmen,etimoloji,güneş dil teorisi üzerine çalışmaları var.Selamlar.
Çok önemli bir eksikliği tamamladın bu millet ve bu dil için, sende unutulmazlar arasına gireceksin bana öyle geliyor. Sağlıcakla kal.
A’râf Suresi 179. Ayet:
Andolsun ki biz, cinlerin ve insanların çoğunu cehennem için yarattık; onların kalpleri vardır; düşünmezler onunla; gözleri vardır, görmezler o gözlerle; kulakları vardır, duymazlar o kulaklarla.
Onlar dört ayaklı hayvanlara benzerler, hatta daha da sapıktır onlar.
Onlardır gaflette kalanların ta kendileri.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
*
Secde suresi 13:
Biz dileseydik, her benliğe hidayetini elbette verirdik. Fakat benden şu yolda söz hak olmuştur: "Yemin olsun, cehennemi tamamıyla cinlerden ve insanlardan dolduracağım.
Yaşar Nuri Öztürk
*
Yunus suresi 99:
Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi elbette topyekûn iman ederlerdi. Böyle iken sen mi mü’min olsunlar diye, insanları zorlayacaksın?
Diyanet İşleri eski meali
*
Değerli hocam, sizlerin de çok iyi bildiğiniz bunun gibi ayetlerle Allah zaten kimlerin cennet veya cehenneme gideceğini önceden planlanmış..!
Cehennemle önceden oturup konuşmuş ve söz vermiş(?) "Seni boş bırakmayacağım, yanacak birilerini hiç eksik etmeyeceğim" diyor..!
Yani kendi yarattığı cezaevi mi, iṣkencehane mi, cehenneme, Allah söz veriyor inanılır gibi değil!
Bu muallak ifadeler insanı tereddüte sürüklüyor.
*
Bu düşündürücü ve ders niteliğindeki sözleriniz için çok teşekkür ediyorum..
Yüce Tanrı elbet ne yapacağını bizden iyi bilir. Eğer bir kısım insanları cehenneme atacaksa bu insanlar kesinlikle hak etmiştir. TV haberlerinde gördüğümüz öyle kötülükler vahşet vb var ki.. cehennemin gereksiz olmadığına kanıttır.
O ifadeler pedagojik tır hem doğrudur hem de cehennemin gerçek olduğu ve içinin doldurulacak olduğunu ifade eder. Akıllı insan bu ifadeleri görünce şunu düşünür bazıları bu kötü kadere uğrayacak demek ki kötü işlerden uzak durmalıyim ve evet hakkaten de çoğu insan cehennem korkusundan kötülükten uzak duruyor ve toplum düzeni sağlanıyor. Tanrıdan cehenneminden korkulmasa medeniyet olmaz. Burada ilim hikmet eğitim doğru yola sevketme var ve kötülük yok.. insan robot değil iyilik ve kötülük yapma imkanı var. Ama sonuçları da var.
Çevrene bir bak,bitkiden,hayevan dan ne farkımız var. Şu şu farkımız var dediğinde bu saydığın herşey insanın yani kültürün ürettiği şeyler olduğunu göreceksiniz.
Şukran 🙏
Konuyu aydınlığa kavuşturmak icin sözcüklere doğru olmayan anlamlar yüklenerek yanlış inançlara yol açan, yanlış anlaşılmalardan arındırmak lazım. Ruh denildiğinde, insanların ilk aklına gelen; İnsanın içinde bir başka varlığın olduğu dur. Bu yüzden ;
- Rûaḥ , Pneuma
- Nep̄eš, psychē
Sözcüklerinin erçek anlamlarını öğrenmeliyiz.
Hocam çok teşekkür ancak güzel bir mikrofon alırsanız sizi daha iyi duyabiliriz
Hocam, bu pazarımı bu videoya ayırdım, nefisti. Notlar ala ala keyifle beslendim.Hocam, bedenler ölünce ruhlar reenkarnasyonu kabul etmeyenlere göre nasıl bir varoluş gösteriyor? Nerede varlığını sürdürüyor?
Çok iyiydi çok iyi. Büyük bir saygıyla eğildim.
Doğaya zarar verenler hangi canlı grubuna giriyor Sayın Cündioğlu,bunlardan özellikle de kansere neden olanlar ve bunlara engel olması gerektiği halde engel olmayıp tedbir almayanlar için soruyorum
Doğaya zarar vermeyen insan yoktur. Sadece derece farkı var. Dolayısıyla bir kısım insanları seytanlastirip bütün kötülüğü onlara yuklemek yanlış olur.
Çok rahat çok profosyonel🎉
Hocam hem beden hem ruh yok olacaksa
Bu kadar adeletsizliğin ve herkesin çaldi çırptiği zulmü yaninami kalacak
A) Evet: Bu durumda gücümüz yettiğince kendimize ve çevremize haksızlık ettirmemeliyiz.
B)Teleolojik, aşama aşama iyiye evriliş yani: kısa erimde öyle olacaktır ancak uzun erimde su akıp yolunu bulacaktır da denebilir. Peki aşkın bir varlık mı sağlayacak bunu? Olabilir! Ancak diğer bir ihtimalse etkileşim yasası uyarınca etkileşimin evrim benzeri daha iyinin, daha doğrunun sonunda galip gelmesiyle, tekil tümel bütün etkileşenler için daha kazançlıya doğru dolayısıyla kendiliğinden ilerleyen iyinin evrilenimi de sözkonusu olabilir!
Evet.
Hayır
@@lysistrata7712 Evet kalacak.
Dücane Hocam varolun aydinlaniyoruz. Degerli arkadaşlar, Nihat Karademir 'in "Cennet'ten Düşüş'ten" hareketle ; dinler, mitolojiler, tüm felsefer,bilim ve kahramanlar üzerinden insanın ölümsüzlük arayışını 2 kitaplık serisini okumanızı şiddetle öneririm.
45:00 civari anlatılan beş farklı ölüm sonrası hayat hakkında ki 1. görüş ile 3. görüş birbirinden farklı mı? Çünkü 1. görüşte sadece bedenin yeniden dirileceğini söyleyenlerin zaten beden ve ruh ayrımına sahip olmadıklarını söyledik. (yanılmıyorsam elbette) Eğer böyle bir ayrımları yok ise birinci grup için, üçüncü grup içinse beden ve ruh'a üçüncü bir seçenek yok ise, her ikisi de aynı bütünün tekrar dirileceğini idda etmiş olmuyorlar mı? Pek tabii sonuç olarak aynı duruma çıksa bile düşünce temellerinde ki bu önemli farkı irdelemek yönünden ve felsefi olarak farklı bir bakış açısının taraftarı olduğunu belirtmek için yararlı olabilir. Veyahut daha da öteye gidilip bu ayrımı yapmaya içkin bir bütün oluştuğunu ve bundan dolayı da ayrımı yapmayan 1. görüştekiler ile ayrımı yapan 3. görüştekilerin ölümden sonra dirileceğini iddia ettikleri şeyin farklı olduğu da söylenilebilir.
Unutmadan not almak istedim. İleride bu konuya cevap veriliyor ise affola.
🙏
Dücane bey 2 saatte bitirmeye başladı üzülüyorum kısaldı diye umuyorum kendine otosansür uygulamıyordur
Ölürse tenler ölür
Canlar ölesi değil
Dücane Hoca, keşke buna da değinseydi...
Ses güzel geliyor
düalizm: ruh ve beden, madde ve enerji, yazılım ve donanım, beden=madde=hardware, ruh=enerji=software
🙏🏻
Oynatma hızını X2 yaparak süreyi 1 saate düşürebilirsiniz. Böylece hayatınıza 1 saat kazandırdığım için de bana dua edebilirsiniz. Bu arada ruh diye bir dublemiz, spirit bir bedenimiz veya benzer bir yaratığın olmadığı; Kur'an'ı Kerim 'de bildirilen ruhun vahiy anlamını içerdiği kesinlikle doğrudur.
Kıyamette dirilişin yeni bir yaratılışla madde bedenle olacağı bilgisi Kur'an'da gayet açıktır.
Hangi sure ve ayet?...
Meşhur Şeyh Bedreddin ( Nazım Hikmet'in Şeyh Bedreddin destanın'daki ) VARİDAT eserinde ölümden sonra ki dirilişin bedensel değil EMİR ALEMİ'nin ( boyutunun şartlarına göre) şartlarına göre olacağını beyan ediyor kendi KEŞFince.
BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR kitabını okuyunuz ve net olarak Rabbinizin varlığını ve yaratmasını AKIL BİLİM VE MANTIK dahilinde öğreniniz. Eser sitesinde pdf olarak yüklü. Açılır okunur...
@@S.O.Z. Yanıtladım fakat sanırım yorumum dış bağlantı içerdiği için youtube yanıtı göstermiyor. Kur'an'da kıyamet, ilk yaratılış ve yeniden yaratılış, hesap günü, ayrım günü gibi konuyla ilgili ayetleri tespit ediniz, bunları alt alta okuduğunuzda aktardığım bilginin açık seçik karşınızda olduğunu göreceksiniz. Kur'an dışı kaynaklardan değil bizzat Kur'an'ın kendisinden faydalanırsanız yeterli olur. Meal okuyacaksanız ayeti doğru anlamak için "ruh" olarak çevrilmiş her sözcüğün Arapça orijinaline bakmalısınız. Çünkü güncelleştirilmiş meallerin neredeyse tamamında, orijinalinde nefs, can vb ifadeler yer aldığı halde meallerde büyük bir hata yapılarak bunlar yerine "ruh" sözcüğü kullanılmış, bu sizi yanıltmasın.
@@KenanKablan
TH-cam iyice can sıkmaya başladı. Kuranı defalarca okudum. Tavsiye ettiğim eserleri okursanız iyi olur. Allahın varlık hakikati ve yaratması anlaşılmadan ölüm ötesi anlaşılamaz. İyi günler...
@@S.O.Z. Kur'an'ı defalarca okumuşunuz fakat zannımca roman gibi okumuşsunuz. Kur'an'dan herhangi bir konuda bilgi almak isterseniz bir ayete bakarak sonuca varamazsınız. Aynı konuya ait bilgi, farklı kontekste birden çok ayette yer alır. Yani Kur'an'dan bir şey öğrenme konusunda ciddiyseniz sıkılsanız da sıkılmasanız da konunun geçtiği tüm ayetleri alt alta getirip bu şekilde okumalısınız.
Şimdi bu işi sizin için benim mi yapmam gerekiyor, anlamadım...
Hocam peki yaşamının bi noktasından sonra usunu kaybeden biri için nasıl bir gelecek tasvir ediliyor
🙏
Sn Cündioğlu, sizce var olma sonlu mu, yoksa sonsuz mudur?
❤❤❤
Ussal bir yaşam tanrısal bir yaşam olup insanın ancak tanrısal yaşamla ebedimsi yaşam yaşayacağı gibi mi düşünmek lazım? Burdaki ebediyeti rasyonel olarak görmekten daha ziyade bir hissiyat gibi mi ele almalıyız?
Dücane Hocam doğru, kısmen doğru veya yanlış derseniz sevinirim.
Ruh nefestir
2:35 risaleinurda ispatlar var
😂😂😂
İspat değil onlar, mispat.
Elhamdülillah, bedende zerrelerin değişmesiyle öz’ün değişmemesi hakikati muazzam bir ispat ayrıca Bediüzzaman’ın da buyurduğu gibi İbn-i Sina’nın “Akıl haşr-i cismanî meselesine yol bulamaz” sözünü Risale-i Nur binler hüccetlerle çürütmüş, özellikle 10. Söz ve 29. Söz “bekâ-i ruhaniyat ve haşr-i cismaniyet” meselesini avamdan ehassül havassa kadar apaçık bürhanlarla İSPAT etmiştir. Kuantum fiziği anlaşıldıkça bugun kuramları konuşulan kuantum bedenler anlaşılacaktır. Bu eskilerin masalları artık sadece muktesebat ve malumat nevinden kıymetlidir yoksa ne felsefi ne bilimsel geçerliliği artık yok, başka bir devre girdik, gören bildi.
Hocam michael Newton’ın Ruhların yolculuğu kitabını okursanız Ruhlar aleminde de kütüphane olduğunu görebilirsiniz.:)
Micheal Newton bir şarlatandır. Ayrıyeten Dücane hocanın bunlara ihtiyacı yok merak etme. Çuvalla kitap okumuş adam bilmiyor mu bunları?
Canım mürşidim
Önce watan nasıl olsa ölücez yaşasın
Dücane hocam videolarda ses çok patlıyor, kulaklıkla dinlemek gerçekten zor.
Magl şef hiç bir şey anlasilmiyor niye düzeltmediniz mikrofonu
Öncelikle sağolun, VAR olun.. Dikkatimden kaçtı-bilincimin yerinden oynaması neden ola(oynatmayın diyebilirsiniz), Sorumu yanıtlayacak cevap vardı da ben duymadım.. 2 sorumdan 1.) Günüm geçip giderken, dünyamda DIŞTAN gelen tüm gürültüler işgaldeyse bedenimi (açlık-susuzluk-elektrik parası vs.vs.) ve ruhumu, iç sesimi duymak için reçeteniz var mı? Bilen sizsiniz. Samimiyetle soruyorum.
2) Aristo'dan bu güne sadece bir avuç insanın konuya vakıf olduğu konusunda net misiniz? Tekrarla altını çizdiniz. Niçin?Düşünebiliyor 8 milyar. (Bedenimizin ruhumuza mezar edildiği bir dünyada yaşadığımızın bilincindeyim).. Fakat, her bireyin felsefe yapma yeti ve zamanı yok mu?
Saygı&selamlar..
Sayın Yazar, kâinattaki bir an bile şaşmayan bu ilahi düzeni neden görmezden geliyorsunuz. Ziya Paşa "idraki meali bu küçük akla gerekmez" diyor. Siz sınırlı aklınızla neden böyle tereddütdesiniz. Bunları söyleyeceğinize, ilahi kudreti kabul edip ona boyun eğmelisiniz. Yarın ahirette, herkes bu dünyadaki yaptıklarının karşılığını elbette görecektir. Zararın neresinden dönülürse kârdadir.selamlar. hoşça kalınız.
Dostum merak ettim sinirli aklımız dedin ya, peki sen o gerçeği hangi organinla kavrıyorsun? Akıl dışında bir değerlendirme ölçütü var mı?
Belki de sarhosken ruhla baglanti zayifladigi icin mizac degisiyordur..