Sonunda serinin sonuna geldim. İş çıkışında, metro’da, koşu bandında her gün bir video izledim ve baya düşündüm. Herhangi bir youtube kanalının bu kadar videosunu izlediğimi, bırakın izlemeyi yorum yaptığımı dahi hatırlamıyorum. CV’ye yazılabilecek değerde bir Felsefe Tarihi serisi oldu benim için. Öğrendiğim her şey çok kıymetli, sana ve bu yolda sana destek olan herkese teşekkür ederim Dilara. İyi ki varsın.
İlk videodan bu yana anlatımınızın gitgide netleştiğini, daha akıcı hale geldiğini gözlemliyorum. Postmodernizm gibi karmaşık bir konuyu harika özetlemişsiniz.
Sevgili dilozof mümkün olan videoları podcast olarak spotifya da yüklemeyi düşünür müsün? İçeriklerin podcast kitlesine ve mecralarına oldukça uygun. Şahsen podcast olsa çok daha fazla içerik dinleyebilirdim.
Teşekkürler Dilara kendini var etme dogmalardan arınma yolları aydınlatma bize bilginin ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor . Post truth hakkında da açıklayıcı video yaparsan sevinirim
Karmaşık bir konu olmasına rağmen akıcı,açıklayacak bir sunum olmuş, teşekkür ederim.Tematik videoların farklı disiplenlerle zenginleştirilmesi daha akılda kalıcı oluyor ve üstelik daha lezzetli de oluyor.Postmedernizmi sanat alanında özellikle bir iki tablo üzerinde anlatmak ben tercih ettiğim ve oldukça sonuç olduğum bir yöntem.Vidyonun sonunda deginmissiniz ama kanımca kısa olmuş.Bence söylediğiniz gibi post-modern sanatlar yahut eserler konulu bir vidyo çekilebilir. Hatta edebi eserler üzerinde de olabilir.sevgiler,selamlar
Dilozof hanım sizden rica etsem lisans hayatınızdaki çalışma prensiplerinizi ayrıntılı bir şekilde anlattığınız bir video çeker misiniz, çünkü ben hala nasıl çalışmam gerektiğini bilmiyorum ama felsefeyi sevdiğimden kesinlikle eminim. Şimdiden teşekkürler.
Normalde kitap satın almayı düşünmüyordum yakın zamanda ama sırf Alfa yayınları sana sponsor oldukları için Post-modernizm kitabını alacağım. ❤ umarım İngiltere'deki okulunun parasını çıkartabilirsin...
Merhabalar. Felsefe serisi açısından bakarsak genel tarihsel süreç aydınlanma sonrasına kadar çok iyi gidiyordu. Fakat özellikle 20. Yy'dan sonrası aceleye gelmiş gibi kopuk duruyor. Bu dönemin filozoflarından bahsedebilir misiniz? (Marx, Derrida, Gadamer, Adorno, Boudrillard vb.) Teşekkür ederim çok kıymetli bilgiler için.
Postmodernizm hakkında örneğin sonda da söylediğin gibi postmodern işlere bakarak biraz daha değinebiliriz. Bu beni de çok mutlu eder çünkü içine çekilip her defasında farklı özleri keşfettiğimiz bir konu gibi geliyor. Umarım bu konu hakkında daha çok video görebiliriz kanalında.
Bence gayet güzel bir anlatım olmuş, ben şahsen oldukça yanlış ve anlamsız bir alan olduğunu farkettim. Bu tıpkı bir kelimeyi çok fazla söylediğimizde anlamını kaybetmemiz gibi bir şey. Çok net, anlaşılır bir anlatım çok teşekkürler.
Post-modernizmin katıldığım tarafları olsa da anlam veremedim bazı yanları da var. Zaten bu kadar farklı alanda kullanılıyor olması onu karmaşık hale getirmiş. Tanımı bile farklılıklar gösteriyor. Bu güzel anlatım için teşekkürler.👍
Yıllardır sosyal bilimci olmaya çabalayan biri olarak bu yorumumda videoya olumlu ve olumsuz eleştirilerle eşlik etmeye çalışacağım. Denk gelip okuyan insanlar okurken keyif alır umarım. 1:38 Post-modernizm sanat temelli değil; kültür ve kimlik çalışmalarında ortaya çıkıyor. Sanat, insanların kültürlenim ve kimlik üretme süreçlerini kategorize etmek için kullanılan geleneksel, modern ve post-modern dönemlerin yapısal özelliklerine göre üretilmeye başlandıktan sonra bu akımlar sanata dahil oluyor. Kültür ve kimlikler duygularla doğrudan bağlantılı, dolayısıyla elbette bu akımların sanat ile çok daha duyulur, görülür olması kaçınılmaz. Ancak 'sanatla' ortaya çıkıyor dediğin zaman sosyal bilimleri yok saymış oluyorsun. 2:27 Dönemler, Age of Empires'da çağ atlar gibi geçilen bir şey değildir. Yani herhangi bir toplum geleneksel dönemden moderne, modern dönemden post-modern döneme topluca geçmez. Bunları kendi başına kültürel örüntüler olarak değerlendirmemiz gerekir. Örneğin yüz sene önce, toplumsal gerçekliğin çoğunluğunu geleneksel kodların organize ettiği dönemlerde oldukça post-modern düşüncelere denk gelebiliriz veya günümüzde hem post-modern kimliklere sahip, hem de geleneksel kodları yeniden üreten insanları sıklıkla görüyoruz. Dolayısıyla geleneksel, modern, post-modern dönemleri değerlendirirken bunların çok daha akışkan şeyler olduğunu, çoğunlukla da iç içe karıştıklarını göz önünde bulundurmak gerekiyor. 6:24 "post-modernizm hakkında açıklama yapmak ne kadar mümkünse?" bu cümle benim canımı çok sıkıyor. Özellikle sosyal bilimlerin içinden olmayan ve konuya ilgi duyan tanıdığım herkes bu cümleyi kuruyor. Çok fazla insan, çok güzel bir şekilde post-modernizmi anlattı halbuki. 6:53 bu konuyu bu kadar komplike anlatmak yerine çok daha basit bir şekilde anlatmak hem mümkün hem de daha kolay aslında. Geleneksel dönemde insanların altında toplandığı büyük kimlikler var. Bu büyük kimlikler insanların bireyselliklerini körelterek kendine benzetmeye çalışıyor. Dinler, ideolojiler, gibi şeyler bunun bir parçasıdır mesela. Moderniteyle birlikte bireyselleşme yaygınlaştıkça bu geleneksel kodlar zayıflamaya başlıyor. 7:45 Feminizm meta anlatı değildir. Cinsiyet eşitliği mücadeleleri aynı zamanda bireyselleşme mücadelesidir. Post-modern kimliklerin bir parçasıdır. 8:00 Post-modernizm şudur; kültürel kodların zamansal ve mekansal sınırları aşabilmesidir. Bu kültürel kodların içerisine istediğin kültürel yapıyı sokabilirsin. Geleneksel kültürel kodların da bu araçlardan faydalanabilmesi, post-modernizmde eski geleneksel kodların da tekrar güçlenmesine imkan sağlamıştır. TH-cam kanalı açan cemaatler gibi düşünebilirsin. 9:34 Modernizm, post-modernizm ayrımını anlamak için öncelikle geleneksel, modern çatışmasını anlamanın gerektiğinden bahsetmiştim. Bunun sebeplerinden biri de burada "modernizm evrenseldir" cümlesinin yanlış anlaşılmasıdır. Bilimsel düşünce toplumsal gerçeklik algısı üzerinde güçlendikçe, toplumun doğaüstü ile açıkladığı şeyleri bilim ve akıl ile açıklamaya çalışıldı ancak bu geçiş geleneksel düşünce biçiminin yönteminden ve alışkanlıklarından tam olarak bugün bile arınamadı. Gelenekseller, doğaüstü ile yaptıkları açıklamaları birbiriyle ilişkilendirmek zorundaydı. Bu yüzden doğaüstü aslında hayatın kendisini açıkladıkları bir araç olmuştu ve bu doğaüstü algısı kırılınca ihtiyaç duyulan makroyu anlamlandırma hali bir anda bırakılamadı. Yani modernizmin evrensel yapısı geleneksel dönemin bir anda ortadan kaybolmamasının bir sonucudur. Biraz yoruldum. Olur da talep gelirse devam ederim 🌻
Merhabalar şu anda bir sosyal bilimler lisesinde birinci sınıf öğrencisiyim ve benden postmodernizm hakkında bir sunum hazırlamam istendi ancak takdir edersinizki bilmediğim bi konu hakkında sunum yapmam pekte mümkün değil eğer bana yardımcı olabileceğini düşündüğünüz kaynaklar varsa paylaşırsanız sevinirim iyi günler
@@denizeliftastan1976 selam. Lyotard'ın post-modern durum kitabını kaynak olarak kullanabilirsin. Ayrıca dergipark'ın sitesinden "postmodernizm nedir" aratmasını yapıp oradaki makalelere bi bak. anlatımı sana uyan makalenin kaynakça kısmındaki kitaplardan da faydalanırsın.
Gerçekten çok teşekkürler, böyle dallanıp budaklanan bir konuyu tek videoda anlattığınız için. Yarın postmodernizim sunumum var, çok iyi bir kaynak oldu.
Dilara hanım videolarınız ilgi çekici ancak sanki videoları izleyen herkes felsefeci dibi anlatımınınız var anlamak zor postmodenizm nedir bunun tanımı yok videoda
yapı sökmek beni değerler ve hayatın anlamlarını söktükten sonra anlamsalığın yapısıda söküldükten sonra salt saf objektif bir bakış açısına taşıdı bu ise düşünce metotları üzerine götürdüğünde kim hangi düşünce metodu ile daha çok zaman geçiriyorsa ona istinaden bir hayat çıktısına sahip olduğunu öngörmek benlik duvarlarını keşfetmeme yol açtı değişimin nasıl temellendiğini benlik duvarları ve iktir-darın tarih düşüncesini oluşturmak dahada elle tutulabilir bir değişim öngörüsünde bulundurdu .Postmodern üzerine farklı videolarda gelmesini çok isterim dlinize sağlık ancak 18.40 da söylenmek istenenin saatlerce anlatılıp anlamayacak insanların varlığını bilmek haklı bir agresiflik gördüm ve güzel bir söz içinde bunu anlatan en kısa anlatıların anlatısı olmuş teşekkürler. iyice düşünmeler
Yine çok güzel bir video anlatımı. Teşekkürler... Bir sorum olacaktı. Ben fazla açıklayıcı bilgi bulamadım. Soru: postmodernizm ile post-truth arasında bir bağlam varmı? Post-truth gerçek ötesi derken postmodernizm ile benzerlesiyormu?
Dilaracım seni severek takip eden biriyim feminizm ile ilgili uzun bir video çekmeyi düşünüyor musun daha önce bir video çekmişsin izledim ama objektif olmaya çalışarak nedir ne değildir bir öğrenmek isterim
Listeye göre "ılımlı postmodernist" çıktım. :) Bu arada, şu Duchamp'ın olduğu söylenen Fountain'ın aslında onu Richard Mutt ismiyle imzalayan Elsa von Freytag-Loringhoven'dan başkasına ait olmadığı bilgisi doğru mudur acaba? Kadının adının gümbürtüye gittiği bir vaka daha mı?
Bir çok kavramı toparlayarak anlatma ve onlar arasında ilişki kurma cabanız "kavramlar ve kavram ilişkileri kurma" bakımından yarıyor. Fakat bu soyutlama durumu kavramlar arasındaki ilişkiler, tıpkı havadaki bulut gibi birden dağılıveriyorlar.Bu yüzden bu çabanızın her izleyicinin izlerken edinebileceği pratik tutumlarıyla yeniden kurulmasını,sağlamak önemli olsa gerek. Bunu nasıl kolaylaştırabilir? Kavramları sizin etkili biçimde yaptığınız gibi tanımlama ötesinde (lişkilendilerek güçlendirme mantığı) dışında nasıl anında, yine ve yeniden kurgularız? Bunu iligli okuma dışında nasıl yapabiliriz? Daha ötesi yazarak ve kendi kod ve yazılı çağrışımlarımızla mı ? Bununla ilişkili pratik ortaya koymak ayrı bir çalışmanın konusu.Metoddan bahsediyorum. Bu durum bunca kavramın bireyselleştirilmesi ve hazmedilmesi açısından kritik olsa gerek. Can suyu vermek gibi. Öğrenilmiş kavramların hayatta ve zihinde kalması. Kavramları her bireye ait daha özgün kılacak işleve nasıl sürükleyebiliriz ? Dinlerken ne yapılabilir? Felsefe tarihinde olanları ve bize bu kavramları aktarma hızınızı taktirle karşılıyorum. Ben faydalanıyorum. Umarım daha çok okuyarak ve günü ve zamanı anlamakta, ( aslında her bir filozofun ayrı ayrı hayatına malolan) bu kavramlarla hazmedimiş ilişki kurabilen zihin ve düşünme tarzı ile karşılık bulur. " Düşünürlerle düşünüyorum" deyişiniz gibi. Aktarım, ilgi ve gayretiniz için teşekkürler.
"Sonraki videolarda postmodern işlere bakabiliriz" fikri şahane! Hatta tıpkı bu videoda tablolaştırdığınız gibi modern sanat eserleriyle bir karşılaştırmayı sizden dinlemek ne güzel olur🌼
Teşekkür ederim seri için. Hepsini bir haftadan daha kısa bir sürede bitirdim. Düşünceye inanılmaz derecede meraklıyım. Bu videoda işlenen konu hakkında da yorumumu yapmak isterim: Evet, gerçekten de "mutlak hakikat" kavramı; sakat bir kavramdır. Tarihsel bir inşayı tarihsel bir inşa olarak değil de mutlak hakikat adı altında zihinde taşımak, gerçekten de tehlikelidir. Öncelikle, içeride iç çatışmaya sebebiyet verdiği için bunu yapan kişinin kendisini yıpratıcıdır. Kişi, kendi paradigmasının/görüşünün ötesine geçen farkındalık mertebelerini algılayamaz ve onlara karşı haset/kıskançlık sergiler. Sergileyemese de besler. Besleyip de sergileyememesi, kişinin kendi şiddetiyle kendini içten yakması anlamına gelir; açıktan yaşaması ise kişinin başkalarını şiddet ile yakması anlamına gelir. Bu, aslında günümüz Türk insanının/bu memleketin (ya da vatanın) insanının mevcut halini de açıklar. Gerçekten de baktığımız vakit bu milletin insanı, sitemkârdır. Kandırılmışlık psikolojisiyle yaşar. Bu "kandırılmışlık hali hissiyatı", şiddetin mayası ya da özüdür.
''The Architecture of Happiness '' Alain de Botton a ait bu kitabı ilk okuduğumda meslek (mimarım) ve güzellikle ilgili sorgulamalarıma bir tik atmıştım. Bu videonuz onu hatırlattı, Teşekkürler
Dilara abla bildiğin gibi tercih dönemi ve felsefeye ilgim olsa da akademik kariyer düşünmeyen biriyim. Ve Boğaziçi gibi çok güzel bir okul tutarken sırf Boğaziçi ve birazda ilgimin olduğu bu bölümü yazmalı mıyım?
Kesinlikle yazmalisin eger ilgini cekmedigini fark edersen sinirsiz secmelilerden diger alanlardan ders alabiliyorsun zaten ders alip o alanlarda ilerlersin
Akademik kariyer düşünmüyorsan kesinlikle yazma. Boğaziçi'de okuduğun için ileride pek pişman olmazsın ama meslek konusunda sorunlar yaşayacağın bariz.
postmodernizm çok saçma gelirdi yerine oturdu. teşekkürler. makineler insan kas gücünün uzantıları olmakla birlikte, yazılımlar ise insan zihin kabiliyetlerinin uzatantısı olan ve kabiliyetlerini arttıran yapılardır. Böylece postmodernizmin taleplerini karşılayabilecek kompleks yapılar mümkün hale gelmektedir.
çok gerekli bi videoydu bence, çok güzel olmuş. postmodern düşüncede eleştirilenin yeti olan akıl olmadığına vurgu yapılması güzeldi. ancak ben postmodernizmin özellikle anlam meselesinde etkinliğini gösterdiğini düşünüyorum; anlamın bir işaret sisteminde üretilen yapı olarak görülmesi örneği çok önemliydi o açıdan. bence akıl ve anlam kadar ‘bilinç’ kavramı ve tartışmalarında da postmodernizmi yapılabilir kör noktalar mevcut halen. anlamın ve aklın zamanında sağladığı toplumsal işlevlerin ‘bilinç’ kavramı altında toparlandığı söylenebilir sanki
Anti meta düşünceyle başlayan anlatımınız önce ideolojilerin sonumu isimli ufuk Uras’ın kitabını aklıma getirdi. Sonra ilerledikçe zamandan ve mekandan münezzeh olan Allah‘ın bu sıfatı aklıma geldi. Sonuç olarak gerçekten dünyayı yöneten bir gücün bir neslin veya nesillerin dünyada yaşayan insanların nasıl düşünmesini istediği konusunda yönlendirme çabası ve bu çabayı çabayı bilerek veya bilmeyerek desteklediğinizi düşündüm ama objektif olmaya çalıştığınız için videolarınızı beğeniyorum. Başarılar ve doğruyu bulmanıza ve hakikate ulaşmanıza dua ediyorum. Bana göre sonuç Allahın sıfatlarını ve tevhit inancını tasavufi açıdan anlamakla mümkün. Saygılar başarılar.
Evet üstad. Özellikle necip Fazıl gibi mütefekkirlerin değindiği şekilde batı, zaman ve mekan üstü meta anlatıyı ilahi bir yönlendirme olmadan bulmaya çalıştığından yanılmış ve felaketlere yol açmıştır. Oysa bu anlatı ilahi bir vahye inanç ile mümkündür. Yine de vahyin bizlere söylediklerinin YORUMLARI mekan ve zaman üstü müdür? Bunu düşünmek lazım
9 หลายเดือนก่อน
ALLAH'ın zamandan ve mekandan münezzeh sıfatı hangisi ?
300 bin aboneyi tebrik ediyorum Sevgili Dilara 👋👋. Umarım en kısa zamanda milyonları da görür🙏. Kendine özgü çok başarılı bir okul oldun. Düşüncenin kavramlarını anlaşılır kılmaya çalıştığın her çaban çok değerli❤. İyi ki varsın 🙏
2 ปีที่แล้ว +1
Postmodernizm'in bir geçiş aşaması olduğu fikrine katılamayacağım. Bence postmodernizm sınıfsal bakış açısı olmalı diye düşünüyorum.
Post modernizme dair resim olustu kendimi gordum galiba.. :S sayende de her gun yeni birsey ogreniyorum.. merci.. cok degil 1 yildir kendimi gelistiriyim dedim, sifirdan basladim. carpim tablosunu bile bazen elimle hesapliyan ben. ve kafasi karmasik bir tip. ama su an butun yasantimda ogrenmedigimi son bir senede ogrenmeye basladim entellektuellik olarak insan iliskileri disinda. ama heryerde Kaos teorisi goruyor oluyorum.. :S ongorulemez determinizim anlaminda gibi.. schopenhaur, nietche, heideger, albert camus, epiktetos, lao tzu vs.. en cok ama bu post modernizm de gordum sanki bunu.. dogru anladiysam, bu felsefe olasiliklar perspektifinden bakan, duragan olmiyan dinamik sistemsel olarak bakan, zamanin muhru catisindan bakmak demen gibi, complex oruntulerin olmasinin cok olagan ve dogalligi, tabakalari, fraktaller gibi. metafizige utangac degil ve gorunenler sadece buzdaginin gozuken kismi gibi suphecilik altini kazici arkeolog gibi. ama deternizm den yana fizik kanunlarini onaylayan ama kuantum gibi yeterli kalmadigi gorusunde. onyargi karsiti, mutlak kanaat aksine neden olmasin gibi yaklasan, esnek fikirli, herkezin parmak izinin farkli olmasini goren, fanatizm karsiti, kaderci kismetci olmayan, bir guruba aidiyetlik ihtiyacindan ziyada kendisini bulmak yerine olusturma gayesinde. optimiste pesimist ve vice versa olan ama objectif naturel tarafi secmeye calisan. cesitlilikten yana, esnek zihinli, acik fikirli, aklin maskeli balo sahnesinin sosyo kulturel cevre ile sekillenen, bir senfoni olmasi. duygularin insana birseylerler anlattigini optimist yaklasan duygulari kucakliyan ama camus sisifos taki gibi bas kaldiri boynu dik gibi yaklasimda olan. john nash cilikte var ama bir yandan rasyonelligin yeteri kadar rasyonel olmamasi da hakim. buyuk resmi hatti resmin otesini hatta resimden resme bakana bakmayi dusunmekten korkmayan, bugundeki kucuk degisimler gelecegi etkiledigi, gecmisi degistiremeyecegini bilen. anin dinginligi ile yasamin belkide yasamak oldugunu kiliflandirmayan. entropiyi bilen, tekilligin yetersiz anlamsizligi, ego center ik olmayan hatta modernizmin toplumsal ve bireysel narsislik uclarini arttirmasina karsi cikan, yani dunyanin sadece oldugu yerde oldugu ego nun cevresinde donmedigini anliyabilen gibi.. daha cok varda aklima gelmiyor smdik.. ilk basladigimda kendimi gelistirmeye, babam sorsa buyunce ne olucan diye herhalde, buyuyunce organik yada kaotik yada polimat olucam derdim, ama dogru anladigiysam postmodern olucam derdim, populer olunca da cikardim galiba, chaosizm i kurmak isterdim kimse ugrasmaz herhalde kaos diyince ocu gibi geliyor millete cunku :P neyse yazarken biram dokuldu sileyim. tesekkurler bu arada dilofoz kafami actiginiz icin..
Bir pazar sabahı artık ''' dışardan dinliyorum ama pek anlayamıyorum hele bir de abone olarak dinleyeyim , yani özneyi dışarda kalarak değil kendi dairesi içine dahil olarak dinleyeyim o vakit belki daha iyi anlarım diye kendimce you tube abonelik beğeni gibi POSTMODERN tanımlardan yeni bir yolculuğa çıktım ....hakkımda hayırlısı artık
Öncelikle videonuz gerçekten harika düzede bilgilendirici ve de ilgi çekiciydi. Lakin ben ilk defa bu videoda postmodernizim hakkında bir fikir sahibi olmuş bir lise öğrencisi olarak şunu sormak istiyorum: Sizce de burada bir paradoks yok mu? Yani postmodernizim eğer dediğiniz gibi özcülüğe ve bir ''Akıl'' tarafından belirlenen tek tek düşüncelere karşıysa, burada bu kavramın kendisiyle de çelişmesi olağan değil midir? Çünkü ne de olsa (içeriği önemsenmeksizin) bu kavramın kendisi de zamanın dışında olmayan eş deyişle bir ''Akıl'' tarafından ortaya atılan bir düşünce. Örneğin Cindy Sherman'ın ''şu kadın'' olması da bir yargı belirtir, ''bu kadınların hepsi'' veyahut ''bu kadınların hiçbiri'' olması da birer yargı belirtir. Aslında bir anlamda konuyu insan aklının ürettiği herhangi bir şeyin mutlak olmasının mümkün olmayacağına getiriyorum. Bu konu hakkında araştırmalar yapmaya başlayacağım fakat sizin de düşüncenizi bilmek istiyorum.
Postmodernizm, ‘Akıl tarafından belirlenen düşüncelere karşı’ değil; akılcılığı norm/ideal olarak benimsemiş, onu temel almış meta öykülerin bizi hakikate taşıyacağı düşüncesine ve hakikatin teklikte yattığı inanışına karşı.
bu gercekten sahane bir dusunce noktasi. oyle ki postmodernizime yonelik temel elestirilerden biri de degindiniz bu baglam uzerinden yapildi. Niyet okumasi yapmak istemem ama saniyorum ki "mutlaklik" vurgunuzla isaret ettiginiz sey, postmodernitedeki buyuk anlati reddiyesine denk dusuyor. Dolayisiyla sizin paradoks olarak ifade ettiginiz seyi daha genis bir pencereden, su sekilde formule etmek isterim: Postmodernizm buyuk anlatilara karsi cikarken, kendisi buyuk anlatilarin olmadigi yonunde bir buyuk anlati insa etmistir. Boyle bir elestiri, baska ontolojik arayislara dogru surukleyecektir bizi.
Hocam merhabalar 2016 yılından sonra '''Post Truth'' çağına geçiş başlanmıştır deniyor bu konu üzerinde bir bilgilendirici çalışma yapabilirmisiniz? İyi çalışmalar emeğinize sağlık..
1-Aslında, MODERNİZM ya da POSTMODERNİZM, yahut her ne ise, şeklindeki bakış açılarının isimleri değil fakat o bakış açılarının temel aldığı ve açımladığı KAVRAMLARI nasıl KAVRAMSALLAŞTIRDIKLARI önemlidir, dolayısıyle, Tanrı´yı ve varoluşu anlamada ve anlamlandırmada ''kavramsallaştırma'' tarzının önemi son derece yüksektir. 2-O nedenle, kavramsallaştırmanın mümkün mertebe nesnel(=objektif) kılınması, hakikat yolculuğunun en önemli kıstası ve yöntemidir, zira nesnel bir kavramsallaştırma, insanı hakikatle uyumlu ve mutabık kılarak, varoluşu ANLAMLI ve AMAÇLI hale getirir, ki insanın mutluluğunun sırrı da tam bu noktada yatar. 3-O halde, modernizm ve postmodernizmin temele koyduğu EVRENSEL, ÖZ ve AKIL kavramlarının nesnel bir biçimde anlaşılmaları, modernizmin de, postmodernizmin de, hangi noktalarda haklı ve hangi noktalarda haksız olduklarını açıklığa kavuşturur, yani onların NESNEL DEĞERLERİNİ belirler ve ortaya çıkarır. 4-Fakat, naçizane bana göre, hakikat yolculuğunda, birincil derecede önemli olan MEDENİLİK hedefine doğru ilerlemektir, yani ortak(=evrensel) doğrular ve ortak yanlışlar nesnel olarak tespit edilerek, ortak doğrular doğrultusunda, gelişimsel bir çizginin ya da doğrultunun takipçisi olabilmektir, ki bu durum, öznel hakikatler kurgusu ve kıskacının mutsuz edici ve bunaltıcı çizgisinden kurtulmanın da(=özgürleşmenin de) en sağlıklı yoludur. 5-Genel varoluş açısından, özellikle de toplumsal varoluş ve düzenek açısından, bireysel farklılıklar çok önemlidir, ancak farklıları ortaklaştıran ortak özellikler ve ilkeler bir tık daha önemlidir, zira ortak doğru ve ortak yanlışın olmadığı yerde, salt farklılık, bir zenginlik ve motivasyon kaynağı olmaktan çıkıp, bir eziyete, kaotik ve haksız bir tepeleme ve horozlanma hareketine dönüşür. 6-Dolayısıyle, kavramların padişahı(=zirvesi) HAK(İKAT) kavramıdır, zira tüm ortak doğrular ve ortak yanlışlar, hak kavramının denetiminde bir anlam kazanır, billurlaşır.O halde, insanın, yaşamı anlamlı ve amaçlı hale getirmesinin biricik yolu HAK kavramının içinden geçer, ki bu da, insanın ne kadar medenileşip medenileşemediğinin ölçütü olur. Dolayısıyle ve son tahlilde, insan modern olsa ne yazar, postmodern olsa ne yazar, MEDENİ olamadıktan sonra? Velhasılı kelam, sağlıcakla ve dua ile :)
Aslında bu konu, bu video biraz da " ben kimim, benim özüm ne" gibi hayatımız boyunca bizi irdeleyen ebedî sorunun belki de tek bir cevabi olmadığı. Yani kendimizi ararken aslında tek bir benden ziyade, pek çok ben'in birlikte olduğu, birlikte hareket ettiği ( biraz şema ve modlar teorisi ) bir kimliğe sahibiz. Tek bir özü aramak belki de yanlış.
16:11 yanlış aksine kadınlar üzerinde inceleniyor ve erkekler için de aynıdır deniliyor. bu bilgiyi nereden aldın bilmiyorum ama baya 180 derecesini söylemişler.
Postmodernist roman üzerine bir yayın yapma imkanınız var mı? Konu sizi aşar mı bilmiyorum ama derslerimde -hoş bu konuları anlayacak öğrenci profilimiz yok ama en azından birkaç öğrenciyle öğretmenlik tatmini olsun diye konuşabilirim- kullanmak isterim.
Sonunda serinin sonuna geldim. İş çıkışında, metro’da, koşu bandında her gün bir video izledim ve baya düşündüm. Herhangi bir youtube kanalının bu kadar videosunu izlediğimi, bırakın izlemeyi yorum yaptığımı dahi hatırlamıyorum. CV’ye yazılabilecek değerde bir Felsefe Tarihi serisi oldu benim için. Öğrendiğim her şey çok kıymetli, sana ve bu yolda sana destek olan herkese teşekkür ederim Dilara. İyi ki varsın.
İlk videodan bu yana anlatımınızın gitgide netleştiğini, daha akıcı hale geldiğini gözlemliyorum. Postmodernizm gibi karmaşık bir konuyu harika özetlemişsiniz.
Devamını ilgiyle izleyeceğim ^^
Sevgili dilozof mümkün olan videoları podcast olarak spotifya da yüklemeyi düşünür müsün? İçeriklerin podcast kitlesine ve mecralarına oldukça uygun. Şahsen podcast olsa çok daha fazla içerik dinleyebilirdim.
TH-cam Premium Kullanabilirsin.
Görüntü olmadığında bahar candan dinliyorsunuz gibi oluyor. Sesi çok bemzediğinden ciddiye almaktq zorlanıyorum yalnızca dinlerken
Çokteşekkürederim ilham verici, aydınlatıcı, fikir verici ve ufuk açıcı harika emeğiniz, çalışmanız için Dilozof.
Dilara, kanalın izlerken beyin yapımın değiştiğini hissettiren nadir kanallardan, yeni keşfettim umarım hiç bırakmazsın
Teşekkürler Dilara kendini var etme dogmalardan arınma yolları aydınlatma bize bilginin ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor . Post truth hakkında da açıklayıcı video yaparsan sevinirim
Karmaşık bir konu olmasına rağmen akıcı,açıklayacak bir sunum olmuş, teşekkür ederim.Tematik videoların farklı disiplenlerle zenginleştirilmesi daha akılda kalıcı oluyor ve üstelik daha lezzetli de oluyor.Postmedernizmi sanat alanında özellikle bir iki tablo üzerinde anlatmak ben tercih ettiğim ve oldukça sonuç olduğum bir yöntem.Vidyonun sonunda deginmissiniz ama kanımca kısa olmuş.Bence söylediğiniz gibi post-modern sanatlar yahut eserler konulu bir vidyo çekilebilir. Hatta edebi eserler üzerinde de olabilir.sevgiler,selamlar
Dilara hanım! Çok teşekkür ederim. Çok arzu ettiğim bir yayın olmuş..
Dilozof hanım sizden rica etsem lisans hayatınızdaki çalışma prensiplerinizi ayrıntılı bir şekilde anlattığınız bir video çeker misiniz, çünkü ben hala nasıl çalışmam gerektiğini bilmiyorum ama felsefeyi sevdiğimden kesinlikle eminim. Şimdiden teşekkürler.
Yine müthiş bir içerik 🌸 Teşekkürler…
Harika bir video Dilara hanım emeğinize sağlık . Çok güzel anlatınız.
Ne zamandır beklediğim videoydu. Teşekkürler
Bu harika kanalı neden daha önce öğrenemedim ki?👩🏽🎓
Pazar günü daha nasil verimli olabilir ? Pek teşekkür ediyorum 🌸 devamı gelsin devamı gelsin😊🌻
Normalde kitap satın almayı düşünmüyordum yakın zamanda ama sırf Alfa yayınları sana sponsor oldukları için Post-modernizm kitabını alacağım. ❤ umarım İngiltere'deki okulunun parasını çıkartabilirsin...
Yine harika bir anlatım🌸 Teşekkürler…
Tesekkurler Dilara, postmodernizm kavramini cok guzel anlatmissin, emegine saglik.
Postmodernizm şarlatanlıĝı diyorlardı ama siz anlatınca bir şeyler oluştu kafamda teşekkürler hocam.
Sentezinz, ufkumuzu açıyor. Teşekkürler
Merhabalar. Felsefe serisi açısından bakarsak genel tarihsel süreç aydınlanma sonrasına kadar çok iyi gidiyordu. Fakat özellikle 20. Yy'dan sonrası aceleye gelmiş gibi kopuk duruyor. Bu dönemin filozoflarından bahsedebilir misiniz? (Marx, Derrida, Gadamer, Adorno, Boudrillard vb.) Teşekkür ederim çok kıymetli bilgiler için.
her zaman ki gibi harikaydın Dilara🥰
Postmodernizm hakkında örneğin sonda da söylediğin gibi postmodern işlere bakarak biraz daha değinebiliriz. Bu beni de çok mutlu eder çünkü içine çekilip her defasında farklı özleri keşfettiğimiz bir konu gibi geliyor. Umarım bu konu hakkında daha çok video görebiliriz kanalında.
Çok açıklayıcı bir video olmuş teşekkürler.
Yine müthişsiniz esg programıda çok iyidi
çok teşekkürler Dilara... 🙏
Bence gayet güzel bir anlatım olmuş, ben şahsen oldukça yanlış ve anlamsız bir alan olduğunu farkettim. Bu tıpkı bir kelimeyi çok fazla söylediğimizde anlamını kaybetmemiz gibi bir şey. Çok net, anlaşılır bir anlatım çok teşekkürler.
Çok güzel bir anlatım.🙏
Harikasın,konu çok güzel toparlanmiş,hap gibi olmuş.Emeğine sağlık...
Post-modernizmin katıldığım tarafları olsa da anlam veremedim bazı yanları da var. Zaten bu kadar farklı alanda kullanılıyor olması onu karmaşık hale getirmiş. Tanımı bile farklılıklar gösteriyor. Bu güzel anlatım için teşekkürler.👍
Yıllardır sosyal bilimci olmaya çabalayan biri olarak bu yorumumda videoya olumlu ve olumsuz eleştirilerle eşlik etmeye çalışacağım. Denk gelip okuyan insanlar okurken keyif alır umarım.
1:38 Post-modernizm sanat temelli değil; kültür ve kimlik çalışmalarında ortaya çıkıyor. Sanat, insanların kültürlenim ve kimlik üretme süreçlerini kategorize etmek için kullanılan geleneksel, modern ve post-modern dönemlerin yapısal özelliklerine göre üretilmeye başlandıktan sonra bu akımlar sanata dahil oluyor. Kültür ve kimlikler duygularla doğrudan bağlantılı, dolayısıyla elbette bu akımların sanat ile çok daha duyulur, görülür olması kaçınılmaz. Ancak 'sanatla' ortaya çıkıyor dediğin zaman sosyal bilimleri yok saymış oluyorsun.
2:27 Dönemler, Age of Empires'da çağ atlar gibi geçilen bir şey değildir. Yani herhangi bir toplum geleneksel dönemden moderne, modern dönemden post-modern döneme topluca geçmez. Bunları kendi başına kültürel örüntüler olarak değerlendirmemiz gerekir. Örneğin yüz sene önce, toplumsal gerçekliğin çoğunluğunu geleneksel kodların organize ettiği dönemlerde oldukça post-modern düşüncelere denk gelebiliriz veya günümüzde hem post-modern kimliklere sahip, hem de geleneksel kodları yeniden üreten insanları sıklıkla görüyoruz. Dolayısıyla geleneksel, modern, post-modern dönemleri değerlendirirken bunların çok daha akışkan şeyler olduğunu, çoğunlukla da iç içe karıştıklarını göz önünde bulundurmak gerekiyor.
6:24 "post-modernizm hakkında açıklama yapmak ne kadar mümkünse?" bu cümle benim canımı çok sıkıyor. Özellikle sosyal bilimlerin içinden olmayan ve konuya ilgi duyan tanıdığım herkes bu cümleyi kuruyor. Çok fazla insan, çok güzel bir şekilde post-modernizmi anlattı halbuki.
6:53 bu konuyu bu kadar komplike anlatmak yerine çok daha basit bir şekilde anlatmak hem mümkün hem de daha kolay aslında. Geleneksel dönemde insanların altında toplandığı büyük kimlikler var. Bu büyük kimlikler insanların bireyselliklerini körelterek kendine benzetmeye çalışıyor. Dinler, ideolojiler, gibi şeyler bunun bir parçasıdır mesela. Moderniteyle birlikte bireyselleşme yaygınlaştıkça bu geleneksel kodlar zayıflamaya başlıyor.
7:45 Feminizm meta anlatı değildir. Cinsiyet eşitliği mücadeleleri aynı zamanda bireyselleşme mücadelesidir. Post-modern kimliklerin bir parçasıdır.
8:00 Post-modernizm şudur; kültürel kodların zamansal ve mekansal sınırları aşabilmesidir. Bu kültürel kodların içerisine istediğin kültürel yapıyı sokabilirsin. Geleneksel kültürel kodların da bu araçlardan faydalanabilmesi, post-modernizmde eski geleneksel kodların da tekrar güçlenmesine imkan sağlamıştır. TH-cam kanalı açan cemaatler gibi düşünebilirsin.
9:34 Modernizm, post-modernizm ayrımını anlamak için öncelikle geleneksel, modern çatışmasını anlamanın gerektiğinden bahsetmiştim. Bunun sebeplerinden biri de burada "modernizm evrenseldir" cümlesinin yanlış anlaşılmasıdır. Bilimsel düşünce toplumsal gerçeklik algısı üzerinde güçlendikçe, toplumun doğaüstü ile açıkladığı şeyleri bilim ve akıl ile açıklamaya çalışıldı ancak bu geçiş geleneksel düşünce biçiminin yönteminden ve alışkanlıklarından tam olarak bugün bile arınamadı. Gelenekseller, doğaüstü ile yaptıkları açıklamaları birbiriyle ilişkilendirmek zorundaydı. Bu yüzden doğaüstü aslında hayatın kendisini açıkladıkları bir araç olmuştu ve bu doğaüstü algısı kırılınca ihtiyaç duyulan makroyu anlamlandırma hali bir anda bırakılamadı. Yani modernizmin evrensel yapısı geleneksel dönemin bir anda ortadan kaybolmamasının bir sonucudur.
Biraz yoruldum. Olur da talep gelirse devam ederim 🌻
Merhabalar şu anda bir sosyal bilimler lisesinde birinci sınıf öğrencisiyim ve benden postmodernizm hakkında bir sunum hazırlamam istendi ancak takdir edersinizki bilmediğim bi konu hakkında sunum yapmam pekte mümkün değil eğer bana yardımcı olabileceğini düşündüğünüz kaynaklar varsa paylaşırsanız sevinirim iyi günler
@@denizeliftastan1976 selam. Lyotard'ın post-modern durum kitabını kaynak olarak kullanabilirsin. Ayrıca dergipark'ın sitesinden "postmodernizm nedir" aratmasını yapıp oradaki makalelere bi bak. anlatımı sana uyan makalenin kaynakça kısmındaki kitaplardan da faydalanırsın.
harika bir videoydu her videonda üstüne koyuyorsun gibi hissediyorum
Gerçekten çok teşekkürler, böyle dallanıp budaklanan bir konuyu tek videoda anlattığınız için. Yarın postmodernizim sunumum var, çok iyi bir kaynak oldu.
Çok güzel ve akıcı bir anlatım tebrikler 👏👏👏🎉🎉
Tartismasiz en iyi videolarından biri! Spirituel degişimin özellikle feminist söyleme yeni bir perspektif kazandıracağını imrenerek görüyorum. 🌿
çok teşekkürler! sayenizde anlayamadığım her şey çözülüyor
Yuhanna 11:25
İsa ona, "Diriliş ve yaşam Ben'im" dedi. "Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır.
Dilara hanım videolarınız ilgi çekici ancak sanki videoları izleyen herkes felsefeci dibi anlatımınınız var anlamak zor postmodenizm nedir bunun tanımı yok videoda
yapı sökmek beni değerler ve hayatın anlamlarını söktükten sonra anlamsalığın yapısıda söküldükten sonra salt saf objektif bir bakış açısına taşıdı bu ise düşünce metotları üzerine götürdüğünde kim hangi düşünce metodu ile daha çok zaman geçiriyorsa ona istinaden bir hayat çıktısına sahip olduğunu öngörmek benlik duvarlarını keşfetmeme yol açtı değişimin nasıl temellendiğini benlik duvarları ve iktir-darın tarih düşüncesini oluşturmak dahada elle tutulabilir bir değişim öngörüsünde bulundurdu .Postmodern üzerine farklı videolarda gelmesini çok isterim dlinize sağlık ancak 18.40 da söylenmek istenenin saatlerce anlatılıp anlamayacak insanların varlığını bilmek haklı bir agresiflik gördüm ve güzel bir söz içinde bunu anlatan en kısa anlatıların anlatısı olmuş teşekkürler. iyice düşünmeler
24:23 "Anlamın aşkınlığı şiddettir.": Düşünmek ve iletmek şiddettir.
Harika bir anlatım adaşım.
Emeğine sağlık Yalnız Dağınık olmuş.. bence tekrarını cekmelisin
Yine çok güzel bir video anlatımı. Teşekkürler...
Bir sorum olacaktı. Ben fazla açıklayıcı bilgi bulamadım.
Soru: postmodernizm ile post-truth arasında bir bağlam varmı? Post-truth gerçek ötesi derken postmodernizm ile benzerlesiyormu?
Harikasıniz.irandan selamlar🙏
Dilaracım seni severek takip eden biriyim feminizm ile ilgili uzun bir video çekmeyi düşünüyor musun daha önce bir video çekmişsin izledim ama objektif olmaya çalışarak nedir ne değildir bir öğrenmek isterim
Ben sıradan biriyim. Genellikle kurgu türü kitaplar okudum. Videoların benim ufkumu açıyor.
Gene güzel video olmuş emeklerine sağlık seviliyorsun
Listeye göre "ılımlı postmodernist" çıktım. :) Bu arada, şu Duchamp'ın olduğu söylenen Fountain'ın aslında onu Richard Mutt ismiyle imzalayan Elsa von Freytag-Loringhoven'dan başkasına ait olmadığı bilgisi doğru mudur acaba?
Kadının adının gümbürtüye gittiği bir vaka daha mı?
6:05 çok güzel bir caps olabilirmiş.
Çok teşekkürler iyi ki varsın Zihnine sağlık
Ağzınıza emeğinize sağlık hanımefendi,teşekkür ederim
Bir çok kavramı toparlayarak anlatma ve onlar arasında ilişki kurma cabanız "kavramlar ve kavram ilişkileri kurma" bakımından yarıyor. Fakat bu soyutlama durumu kavramlar arasındaki ilişkiler, tıpkı havadaki bulut gibi birden dağılıveriyorlar.Bu yüzden bu çabanızın her izleyicinin izlerken edinebileceği pratik tutumlarıyla yeniden kurulmasını,sağlamak önemli olsa gerek. Bunu nasıl kolaylaştırabilir? Kavramları sizin etkili biçimde yaptığınız gibi tanımlama ötesinde (lişkilendilerek güçlendirme mantığı) dışında nasıl anında, yine ve yeniden kurgularız? Bunu iligli okuma dışında nasıl yapabiliriz? Daha ötesi yazarak ve kendi kod ve yazılı çağrışımlarımızla mı ? Bununla ilişkili pratik ortaya koymak ayrı bir çalışmanın konusu.Metoddan bahsediyorum. Bu durum bunca kavramın bireyselleştirilmesi ve hazmedilmesi açısından kritik olsa gerek. Can suyu vermek gibi. Öğrenilmiş kavramların hayatta ve zihinde kalması. Kavramları her bireye ait daha özgün kılacak işleve nasıl sürükleyebiliriz ? Dinlerken ne yapılabilir? Felsefe tarihinde olanları ve bize bu kavramları aktarma hızınızı taktirle karşılıyorum. Ben faydalanıyorum. Umarım daha çok okuyarak ve günü ve zamanı anlamakta, ( aslında her bir filozofun ayrı ayrı hayatına malolan) bu kavramlarla hazmedimiş ilişki kurabilen zihin ve düşünme tarzı ile karşılık bulur. " Düşünürlerle düşünüyorum" deyişiniz gibi. Aktarım, ilgi ve gayretiniz için teşekkürler.
çok güzeldi. elinize sağlık
Teşekürler emeğinize saglik.
Çok gerekli bir viyo olmus
"Sonraki videolarda postmodern işlere bakabiliriz" fikri şahane! Hatta tıpkı bu videoda tablolaştırdığınız gibi modern sanat eserleriyle bir karşılaştırmayı sizden dinlemek ne güzel olur🌼
22:50'de geç dönem Wittgenstein'dan ve dil oyunlarından bahsetmenizi bekledim :)
Teşekkür ederim seri için. Hepsini bir haftadan daha kısa bir sürede bitirdim. Düşünceye inanılmaz derecede meraklıyım.
Bu videoda işlenen konu hakkında da yorumumu yapmak isterim:
Evet, gerçekten de "mutlak hakikat" kavramı; sakat bir kavramdır. Tarihsel bir inşayı tarihsel bir inşa olarak değil de mutlak hakikat adı altında zihinde taşımak, gerçekten de tehlikelidir. Öncelikle, içeride iç çatışmaya sebebiyet verdiği için bunu yapan kişinin kendisini yıpratıcıdır. Kişi, kendi paradigmasının/görüşünün ötesine geçen farkındalık mertebelerini algılayamaz ve onlara karşı haset/kıskançlık sergiler. Sergileyemese de besler. Besleyip de sergileyememesi, kişinin kendi şiddetiyle kendini içten yakması anlamına gelir; açıktan yaşaması ise kişinin başkalarını şiddet ile yakması anlamına gelir. Bu, aslında günümüz Türk insanının/bu memleketin (ya da vatanın) insanının mevcut halini de açıklar. Gerçekten de baktığımız vakit bu milletin insanı, sitemkârdır. Kandırılmışlık psikolojisiyle yaşar. Bu "kandırılmışlık hali hissiyatı", şiddetin mayası ya da özüdür.
Ey muhammed, inanmiyorlar diye netedeyse kemdini parçalayacaksin....bir ayet
''The Architecture of Happiness '' Alain de Botton a ait bu kitabı ilk okuduğumda meslek (mimarım) ve güzellikle ilgili sorgulamalarıma bir tik atmıştım. Bu videonuz onu hatırlattı, Teşekkürler
Dilara abla bildiğin gibi tercih dönemi ve felsefeye ilgim olsa da akademik kariyer düşünmeyen biriyim. Ve Boğaziçi gibi çok güzel bir okul tutarken sırf Boğaziçi ve birazda ilgimin olduğu bu bölümü yazmalı mıyım?
Kesinlikle yazmalisin eger ilgini cekmedigini fark edersen sinirsiz secmelilerden diger alanlardan ders alabiliyorsun zaten ders alip o alanlarda ilerlersin
Akademik kariyer düşünmüyorsan kesinlikle yazma. Boğaziçi'de okuduğun için ileride pek pişman olmazsın ama meslek konusunda sorunlar yaşayacağın bariz.
@@SkidasLazuriNena ileride ticaret yapacak bile olsa yine boun cevresi ile yapacak her daim daha kaliteli bir ortam ben olsam kesinlikle yazardim
postmodernizm çok saçma gelirdi yerine oturdu. teşekkürler. makineler insan kas gücünün uzantıları olmakla birlikte, yazılımlar ise insan zihin kabiliyetlerinin uzatantısı olan ve kabiliyetlerini arttıran yapılardır. Böylece postmodernizmin taleplerini karşılayabilecek kompleks yapılar mümkün hale gelmektedir.
çok gerekli bi videoydu bence, çok güzel olmuş. postmodern düşüncede eleştirilenin yeti olan akıl olmadığına vurgu yapılması güzeldi. ancak ben postmodernizmin özellikle anlam meselesinde etkinliğini gösterdiğini düşünüyorum; anlamın bir işaret sisteminde üretilen yapı olarak görülmesi örneği çok önemliydi o açıdan. bence akıl ve anlam kadar ‘bilinç’ kavramı ve tartışmalarında da postmodernizmi yapılabilir kör noktalar mevcut halen. anlamın ve aklın zamanında sağladığı toplumsal işlevlerin ‘bilinç’ kavramı altında toparlandığı söylenebilir sanki
Anti meta düşünceyle başlayan anlatımınız önce ideolojilerin sonumu isimli ufuk Uras’ın kitabını aklıma getirdi. Sonra ilerledikçe zamandan ve mekandan münezzeh olan Allah‘ın bu sıfatı aklıma geldi. Sonuç olarak gerçekten dünyayı yöneten bir gücün bir neslin veya nesillerin dünyada yaşayan insanların nasıl düşünmesini istediği konusunda yönlendirme çabası ve bu çabayı çabayı bilerek veya bilmeyerek desteklediğinizi düşündüm ama objektif olmaya çalıştığınız için videolarınızı beğeniyorum. Başarılar ve doğruyu bulmanıza ve hakikate ulaşmanıza dua ediyorum. Bana göre sonuç Allahın sıfatlarını ve tevhit inancını tasavufi açıdan anlamakla mümkün. Saygılar başarılar.
Evet üstad. Özellikle necip Fazıl gibi mütefekkirlerin değindiği şekilde batı, zaman ve mekan üstü meta anlatıyı ilahi bir yönlendirme olmadan bulmaya çalıştığından yanılmış ve felaketlere yol açmıştır. Oysa bu anlatı ilahi bir vahye inanç ile mümkündür. Yine de vahyin bizlere söylediklerinin YORUMLARI mekan ve zaman üstü müdür? Bunu düşünmek lazım
ALLAH'ın zamandan ve mekandan münezzeh sıfatı hangisi ?
Alfa yayinevi candır kriz miriz.dinlemeden harika kitaplari sahene baskılarla yayınlıyorlar.
300 bin aboneyi tebrik ediyorum Sevgili Dilara 👋👋. Umarım en kısa zamanda milyonları da görür🙏. Kendine özgü çok başarılı bir okul oldun. Düşüncenin kavramlarını anlaşılır kılmaya çalıştığın her çaban çok değerli❤. İyi ki varsın 🙏
Postmodernizm'in bir geçiş aşaması olduğu fikrine katılamayacağım. Bence postmodernizm sınıfsal bakış açısı olmalı diye düşünüyorum.
Harika 😊👌🏼
Felsefe tarihi serisinin devamı gelecek mi? Merakla bekliyorum
spotify a da yüklersen çok iyi olur:)
Harika bir anlatım
Hemen yorum yapayım da ne kadar sevip destek verdiğim anlaşılsın 💕
Merhaba. Sizce dogmatik olmayan bir anlatim mumkun mudur? Oyleyse ornek verebilir misiniz? Tesekkurler
Iyi geldi emegine saglik.
Çok güzeldi teşekkürler
Harikasın ❤👍👏❤
Sevgili Dilozof, uluslar arası standartlar, örneğin muhasebe standartları modernist bir yaklaşım mıdır?
Post truth üzerine de bir yayın bekliyoruz..
Teşekkürler
Harika anlatım
Post modernizme dair resim olustu kendimi gordum galiba.. :S sayende de her gun yeni birsey ogreniyorum.. merci.. cok degil 1 yildir kendimi gelistiriyim dedim, sifirdan basladim. carpim tablosunu bile bazen elimle hesapliyan ben. ve kafasi karmasik bir tip. ama su an butun yasantimda ogrenmedigimi son bir senede ogrenmeye basladim entellektuellik olarak insan iliskileri disinda. ama
heryerde Kaos teorisi goruyor oluyorum.. :S ongorulemez determinizim anlaminda gibi.. schopenhaur, nietche, heideger, albert camus, epiktetos, lao tzu vs.. en cok ama bu post modernizm de gordum sanki bunu..
dogru anladiysam, bu felsefe olasiliklar perspektifinden bakan, duragan olmiyan dinamik sistemsel olarak bakan, zamanin muhru catisindan bakmak demen gibi, complex oruntulerin olmasinin cok olagan ve dogalligi, tabakalari, fraktaller gibi. metafizige utangac degil ve gorunenler sadece buzdaginin gozuken kismi gibi suphecilik altini kazici arkeolog gibi. ama deternizm den yana fizik kanunlarini onaylayan ama kuantum gibi yeterli kalmadigi gorusunde. onyargi karsiti, mutlak kanaat aksine neden olmasin gibi yaklasan, esnek fikirli, herkezin parmak izinin farkli olmasini goren, fanatizm karsiti, kaderci kismetci olmayan, bir guruba aidiyetlik ihtiyacindan ziyada kendisini bulmak yerine olusturma gayesinde. optimiste pesimist ve vice versa olan ama objectif naturel tarafi secmeye calisan. cesitlilikten yana, esnek zihinli, acik fikirli, aklin maskeli balo sahnesinin sosyo kulturel cevre ile sekillenen, bir senfoni olmasi. duygularin insana birseylerler anlattigini optimist yaklasan duygulari kucakliyan ama camus sisifos taki gibi bas kaldiri boynu dik gibi yaklasimda olan. john nash cilikte var ama bir yandan rasyonelligin yeteri kadar rasyonel olmamasi da hakim. buyuk resmi hatti resmin otesini hatta resimden resme bakana bakmayi dusunmekten korkmayan, bugundeki kucuk degisimler gelecegi etkiledigi, gecmisi degistiremeyecegini bilen. anin dinginligi ile yasamin belkide yasamak oldugunu kiliflandirmayan. entropiyi bilen, tekilligin yetersiz anlamsizligi, ego center ik olmayan hatta modernizmin toplumsal ve bireysel narsislik uclarini arttirmasina karsi cikan, yani dunyanin sadece oldugu yerde oldugu ego nun cevresinde donmedigini anliyabilen gibi.. daha cok varda aklima gelmiyor smdik.. ilk basladigimda kendimi gelistirmeye, babam sorsa buyunce ne olucan diye herhalde, buyuyunce organik yada kaotik yada polimat olucam derdim, ama dogru anladigiysam postmodern olucam derdim, populer olunca da cikardim galiba, chaosizm i kurmak isterdim kimse ugrasmaz herhalde kaos diyince ocu gibi geliyor millete cunku :P neyse yazarken biram dokuldu sileyim. tesekkurler bu arada dilofoz kafami actiginiz icin..
Bir pazar sabahı artık ''' dışardan dinliyorum ama pek anlayamıyorum hele bir de abone olarak dinleyeyim , yani özneyi dışarda kalarak değil kendi dairesi içine dahil olarak dinleyeyim o vakit belki daha iyi anlarım diye kendimce you tube abonelik beğeni gibi POSTMODERN tanımlardan yeni bir yolculuğa çıktım ....hakkımda hayırlısı artık
Harika video çok sevdim tşk çok tşk
Öncelikle videonuz gerçekten harika düzede bilgilendirici ve de ilgi çekiciydi. Lakin ben ilk defa bu videoda postmodernizim hakkında bir fikir sahibi olmuş bir lise öğrencisi olarak şunu sormak istiyorum: Sizce de burada bir paradoks yok mu? Yani postmodernizim eğer dediğiniz gibi özcülüğe ve bir ''Akıl'' tarafından belirlenen tek tek düşüncelere karşıysa, burada bu kavramın kendisiyle de çelişmesi olağan değil midir? Çünkü ne de olsa (içeriği önemsenmeksizin) bu kavramın kendisi de zamanın dışında olmayan eş deyişle bir ''Akıl'' tarafından ortaya atılan bir düşünce. Örneğin Cindy Sherman'ın ''şu kadın'' olması da bir yargı belirtir, ''bu kadınların hepsi'' veyahut ''bu kadınların hiçbiri'' olması da birer yargı belirtir. Aslında bir anlamda konuyu insan aklının ürettiği herhangi bir şeyin mutlak olmasının mümkün olmayacağına getiriyorum. Bu konu hakkında araştırmalar yapmaya başlayacağım fakat sizin de düşüncenizi bilmek istiyorum.
Postmodernizm, ‘Akıl tarafından belirlenen düşüncelere karşı’ değil; akılcılığı norm/ideal olarak benimsemiş, onu temel almış meta öykülerin bizi hakikate taşıyacağı düşüncesine ve hakikatin teklikte yattığı inanışına karşı.
@@semihsolmaz2372 Bu daha net bir açıklama oldu, teşekkür ederim.
@@semihsafabalci2540 Rica ederim! Kendi okumalarınızın yanı sıra, Postmodernizm’i Prof Nevzat Kaya’dan da dinlemenizi tavsiye ederim.
@@semihsolmaz2372 Tavsiyenizi dikkate alacağım.
bu gercekten sahane bir dusunce noktasi. oyle ki postmodernizime yonelik temel elestirilerden biri de degindiniz bu baglam uzerinden yapildi. Niyet okumasi yapmak istemem ama saniyorum ki "mutlaklik" vurgunuzla isaret ettiginiz sey, postmodernitedeki buyuk anlati reddiyesine denk dusuyor. Dolayisiyla sizin paradoks olarak ifade ettiginiz seyi daha genis bir pencereden, su sekilde formule etmek isterim: Postmodernizm buyuk anlatilara karsi cikarken, kendisi buyuk anlatilarin olmadigi yonunde bir buyuk anlati insa etmistir. Boyle bir elestiri, baska ontolojik arayislara dogru surukleyecektir bizi.
Muthis bir sunum
Hocam merhabalar 2016 yılından sonra '''Post Truth'' çağına geçiş başlanmıştır deniyor bu konu üzerinde bir bilgilendirici çalışma yapabilirmisiniz? İyi çalışmalar emeğinize sağlık..
Emeğinize sağlık..
Postmodernizm oturdu teşekkürler. Sade anlatım konuya hakimiyeti gösterir.
Güzel yorum olmuş. Umarım Frankurt okulumuda anlartırsınız. Saygılar.
Konuya giriş çok uzun lütfen daha kısa bir şekilde anlatın reklamlarınızda
Teşekkürler
Yazı ikamet etmez.
Jacques derrida
1-Aslında, MODERNİZM ya da POSTMODERNİZM, yahut her ne ise, şeklindeki bakış açılarının isimleri değil fakat o bakış açılarının temel aldığı ve açımladığı KAVRAMLARI nasıl KAVRAMSALLAŞTIRDIKLARI önemlidir, dolayısıyle, Tanrı´yı ve varoluşu anlamada ve anlamlandırmada ''kavramsallaştırma'' tarzının önemi son derece yüksektir.
2-O nedenle, kavramsallaştırmanın mümkün mertebe nesnel(=objektif) kılınması, hakikat yolculuğunun en önemli kıstası ve yöntemidir, zira nesnel bir kavramsallaştırma, insanı hakikatle uyumlu ve mutabık kılarak, varoluşu ANLAMLI ve AMAÇLI hale getirir, ki insanın mutluluğunun sırrı da tam bu noktada yatar.
3-O halde, modernizm ve postmodernizmin temele koyduğu EVRENSEL, ÖZ ve AKIL kavramlarının nesnel bir biçimde anlaşılmaları, modernizmin de, postmodernizmin de, hangi noktalarda haklı ve hangi noktalarda haksız olduklarını açıklığa kavuşturur, yani onların NESNEL DEĞERLERİNİ belirler ve ortaya çıkarır.
4-Fakat, naçizane bana göre, hakikat yolculuğunda, birincil derecede önemli olan MEDENİLİK hedefine doğru ilerlemektir, yani ortak(=evrensel) doğrular ve ortak yanlışlar nesnel olarak tespit edilerek, ortak doğrular doğrultusunda, gelişimsel bir çizginin ya da doğrultunun takipçisi olabilmektir, ki bu durum, öznel hakikatler kurgusu ve kıskacının mutsuz edici ve bunaltıcı çizgisinden kurtulmanın da(=özgürleşmenin de) en sağlıklı yoludur.
5-Genel varoluş açısından, özellikle de toplumsal varoluş ve düzenek açısından, bireysel farklılıklar çok önemlidir, ancak farklıları ortaklaştıran ortak özellikler ve ilkeler bir tık daha önemlidir, zira ortak doğru ve ortak yanlışın olmadığı yerde, salt farklılık, bir zenginlik ve motivasyon kaynağı olmaktan çıkıp, bir eziyete, kaotik ve haksız bir tepeleme ve horozlanma hareketine dönüşür.
6-Dolayısıyle, kavramların padişahı(=zirvesi) HAK(İKAT) kavramıdır, zira tüm ortak doğrular ve ortak yanlışlar, hak kavramının denetiminde bir anlam kazanır, billurlaşır.O halde, insanın, yaşamı anlamlı ve amaçlı hale getirmesinin biricik yolu HAK kavramının içinden geçer, ki bu da, insanın ne kadar medenileşip medenileşemediğinin ölçütü olur. Dolayısıyle ve son tahlilde, insan modern olsa ne yazar, postmodern olsa ne yazar, MEDENİ olamadıktan sonra? Velhasılı kelam, sağlıcakla ve dua ile :)
Aslında bu konu, bu video biraz da " ben kimim, benim özüm ne" gibi hayatımız boyunca bizi irdeleyen ebedî sorunun belki de tek bir cevabi olmadığı. Yani kendimizi ararken aslında tek bir benden ziyade, pek çok ben'in birlikte olduğu, birlikte hareket ettiği ( biraz şema ve modlar teorisi ) bir kimliğe sahibiz. Tek bir özü aramak belki de yanlış.
Teşekkür ederiz 😄
16:11 yanlış aksine kadınlar üzerinde inceleniyor ve erkekler için de aynıdır deniliyor. bu bilgiyi nereden aldın bilmiyorum ama baya 180 derecesini söylemişler.
Ulus devlet, Kemalizm, sekülerlik kavramlarını nereye koymalıyız. Modern mi, postmodern mi dir.
Postmodernist roman üzerine bir yayın yapma imkanınız var mı? Konu sizi aşar mı bilmiyorum ama derslerimde -hoş bu konuları anlayacak öğrenci profilimiz yok ama en azından birkaç öğrenciyle öğretmenlik tatmini olsun diye konuşabilirim- kullanmak isterim.
Yine bir iyi geceler herkese
Makale ve kitap öneriniz olursa diğer v8deoda bekliyorum;)
Bildiklerimizi bildiğimizi nasıl biliriz ?
Ayrı olarak bir derrıda videosu isterim ama