Sevgili Dilara, yine harika videolardan biri olmuş. Naçizane önerim "çok uzun oldu, az oldu" gibi kaygılardan uzaklaşmanızdır. Bu türden kaygının varyantlarından biri de tezlerdeki sayfa sayısına bakılıp değer biçilme saçmalığıdır. Gerek yok. Takipçileriniz zaten dinlemek istedikleri için buradalar. Daima gayret!
Videoların süresinin uzunluğu hiç önemli değil çünkü insan sevdiği şeye değer verip zaman ayırır ,sen anlat biz zevkle dinleriz Dilara'cığım 🤗 Arka plan çok zarif ve güzel ama sanki bir Atina okulu tablosu istiyor gibi:) Emeğine sağlık harikaydı 👏
Eşsiz videolarınızı bir el buketi gibi düşünürsek, güzel çiçeklerden birisiydi . Sizin önderliğinizdeki bu güzel sohbeti anlamlı kılan sizin yorumlarınız, çok teşekkürler felsefeyi her geçen gün biraz daha seviyoruz .
Sizinle yeni tanıştım ve çok memnunum, aslında kısa bir zamandır birisi konüşsun da ben dinliyim istiyordum iyi ki sizi buldum, vidyolari keyfle izliyip bir çok bilgi alyorum çok teşekkur ederim ve başarılar dilerim
Belki de varlığımızı anlamlı kılan şey sonlanacak olması değil, " sonlanarak yenilenecek olma beklentisi" dir. Böyle bir durumda "son" sadece umuda açılan bir kapıdır.
Tabiki Felsefe aşığı ben yine burdayım. Bu yazı Felsefe, dil öğrenimi, vücut geliştirme, bakım gibi kişisel mental ve fizksel gelişimim üzerine ayırıyorum ayiracagim.
dilara muhteşemsin. lütfen daha çok daha çok içerikler üretin. zekanıza, çabanıza, birikiminize hayranım. en az otuz kişiyle tanıştırdım sizi. o kadar çok değerli ki üretimlerin, en az bir milyon aboneye en kısa zamanda ulaşmalısın..
@@zeynepp_239 nietzche hakkinda detayli bilgi icin eray yaganak beyefendinin radyo soylesilerini dinlryebilirsiniz.videolsr youtube da mevcut.en iyi analizi o yapiyor cunku.
Harika, açık, akışı bir sonraki cümle için merak uyandıran, anlaşılır bir anlatım olmuş çok teşekkürler 🙏 Diğer düşünürlerle kıyaslamalar anlatıma daha çok zenginlik kattığını düşünüyorum. Yolun açık olsun 🧿
The Good Place'i izleyenler son bölümde yaptığım yorum hakkındaki yorumlarını iletsinler, merak ediyorum. "Sonsuz bir zamana sahip olmak -cennette dahi olsak- varlığı anlamsızlaştırır mıydı?" :)
Sonsuz zamanda sahip olunacak belleğin kapasitesine bağlı olacak.çünkü ben=bellek.belleğimiz şimdi olduğu gibi kısmende olsa silinecekse sonsuz zamanın anlamı olmayacak.
Şu soru geldi aklıma; bir tanrı varsa ve çıkıp bize 'ben tanrıyım ve gerçeğim' dese, evrensel açıdan zaaflarla dolu aklımızla, ona inanır mıydık? Zaman ve mekân kısıtlaması olmadan, mümkün olan her şeyi deneyimleme imkânımız olsaydı, keşfetmek için, meselâ eğer varsa bütün evrenleri ve bütün boyutları tecrübe etmek isterdi insan, merak güdüsünün tetiklemesiyle. Bu da bir açıdan tanrılaşmak demek. Bunun, yani deneyimin sonsuz olup olmadığını, sınırlarımızı tam olarak öğrenme imkânımız olup olmadığını bilseydik, anlam, buna göre değişirdi.
Heidegger ve varoluşsal felsefeye merak salanlar için yol gösterici ve dolu dolu bir video olmuş. Bu konuda bilgisi kıt biri olarak kendi adıma çok teşekkür ederim.
"Varlığa varlık olma vasfını kazandıran şey nedir?" sorusunda bahsi geçen "şey" in Husserl, Heidegger ve Satre'daki ele alınma biçimi hakkında bir video yaparsanız çok sevinirim...
Sevgili Dilara, Emeğine teşekkür ederim. Daha öncede bu konuda yazdım dikkate almadın! On dakikayı gecen yayınlar konusu ne olursa olsun sıkıcı oluyor. Hiç kimsenin uzun vakti yok. Tekrar düşün. Seni seviyoruz. 👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻
Katılmıyorum. Böylesine derin konuları 10 dk’da anlatmak zaten yeterli olmaz. İzlerken part part izlemek belki sağlıklı olabilir. Uzun vaktimiz de var canım :)
Uzun ama zevkle izlenen bir video olmuş. Kısa olsaydı bizi kesmezdi:)kitabın ciltli baskısı ve eski baskısı da eşimde mevcut. Yeni baskı geldiğinden beri çok merak ettiğim bir isim olmaya başlamıştı. Uzun zamandır keyifle takip ediyorum felsefe serisi videolarını. Bölümler ilerledikçe o kadar fazla farkındalık yaratmaya başladı ki bunu görmek sevinç verici. Yolculuk keyifle devam ediyor. Bu keyfin uzun zaman daha devam etmesi dileğiyle...
Sizi dinlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz süpersiniz. Acaba sizi ve Evrim Ağacı dan Çağrı Mert Bakırcı yı bir söyleşide görme imkanımız olabilir mi ? Ne kadar güzel bir sohbet olurdu hayal edemiyorum 🤗
Demek Amadeus Mozart da Heidegger doğmadan önce Heideggerciymiş. Ölüm gerçeğini bahşettiği için Tanrı'ya şükrettiğini ima eden bir sözü vardı. Video için çok teşekkürler; çalışmalarım için gayet yararlı oldu.
Sonsuz zamana sahip olsaydınız bu videoyu ya da benzeri yöntemlerle felsefe anlatmaya ya da yapaya devam ederdiniz mutlaka. Çünkü felsefenin zaman ötesi/dışı olmakla mutlaka bir ilgisi olmalı.
Sevgili Dilozof, kanalını uzun zamandır takip ediyorum ve takip ettiğim tüm kanallarda yorumları okumak alışkanlık haline geldi. Sana yorum yapan insanlar çok net bir şekilde ikiye ayrılıyor. Tamamen öğrenme amaçlı, yaptığının kıymetini bilen bir taraf var. Bir de anladığım kadarıyla sen popüler olduğun için neymiş bu deyip bakmaya gelen ve işin özünden uzak olduğu için yorum olarak sadece "Video uzun, üstündeki ne, arkandakine bla bla" şeklinde saçmalayan bir grup var. Bu ikinci grup yokmuş gibi davransak da olur bence, zira bu işi senden iyi yapan yok. Uzun, kısa, ayrıntılı, yüzeysel.. Elbet konuya göre değişiklik olacak, önemli olan anlatabilmek, aktarabilmek ve sen bu işte fazlasıyla iyisin. Emeğine sağlık.
Zamansallık kısmında vampirlerden bahsederken aklıma Jim Jarmush'un çok sevdiğim bir filmi geldi. Only Lovers Left Alive filmindeki iki vampir, sonsuzluğa karşı iki farklı tavrı simgeliyordu sanırım. Bir tarafta yaşamaya ve öğrenmeye devamlı açık, hayattan keyif almasını bilen aşırı mutlulukla mutsuzluk arasındaki dengeyi kurmuş, bana göre varoluştaki otantik hali yakalayan Eve, diğer tarafta üretmeye çabalayan ve boşluğa her düştüğünde intihara meyilli hale gelen Adam. Görünüşte ikisi de aynı sonsuzlukta.🙂
Heiddegger in ismini her duyduğumda Heiddeger benimle ol oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki resminize diye şarkıya bağlıyorum biliyorum çok kötü :) video ise çok güzel olmuş🖤
Sağolasınız, çok ama çok önemsediğim felsefeyi özel bir başarıyla anlatıyorsunuz. Ancak videolardaki tiz ses dalgalanmaları , verilmeye çalışılandan konsantrasyonu olumsuz etkilemekte ve verimi haksız yere düşürmektedir. Yardımınızı bekliyor iyi çalışmalar diliyorum.
Yine çok güzel video olmuş.. Varlık ve zaman en çok zorlandığım kitap oldu ,25 filozof25başyapıt kitaplarından . videoları tekrar tekrar dinliyorum........ iyice anlamak için
Maşallah kızıma!.. Yeni keşfettim burayı. İnanılmaz keyif ve keşif yapmış havasındayım. Şimdi tüm diğer çalışmalarınıza göz gerdirmem gerekecek. Das-man dan Da-sein 'e geçecez gibi olduk galiba. :) Haa! bir de not olsun; Empati yeteneği ile das-man olmanın mekanizması oluşur ve bu sayede Da-sein oluşur kanımca. Ama neyse, daha yeni başladım felseefeye ;) Not: umuyorum Nazar etmem sizi. Hani zaman ve mekandan bağımsız bir hal olur mu olur bu nazar olayı.
Zamansallık kısmında biraz tıkandım. Daha doğrusu insanın varoluşu üzerine düşünmesinin gerekçesi olduğunu tam olarak oturtamadım. Sadece örnek yerine daha açık argüman/argümanlar dizisiyle açıklanmasını bekledim sanırım.
Bilgiden ziyade anlam sorunu konusundaki yorumun harika Dilara . Bu konuda Chul - Han çok " anlamlı " ;) mesajlar veriyor . Son kitabı Palyatif Toplum bu safrayı kusuyor yeterince
Aklıma şu geldi; ‘Tanrı’ sonsuz olduğu için biz ‘fani’ varoluşları yaratarak bir çeşit telafi mi yaptı acaba, biz onun için bir morfin, bir avuntu muyuz? Tanrı, varsa eğer, evreni/bizi neden yarattı sorusunun muhtemel, fenomenolojik bir cevabı olabilir bana kalırsa, muhteşem anlatım için teşekkürler 🌸
Zamansallık konusunda Heiddeger ile aynı fikirde değilim😂 Ölüm hayatın bir türü değildir. Video sana da uzun gelmiş bana da uzun geldi. Çok teşekkürler, ellerine emeğine sağlık.
1-VARLIĞIN ÖZÜ´nün ne olduğunu TANRI açıkça bildiriyor aslında, mealen : '' O, BİRŞEYİN OLMASINI DİLEDİĞİNDE, O ŞEYE OL DER VE O ŞEY DE HEMEN OLUR(=olmaya başlar)''. Demek ki, varlığın özü OLMAK(=hareket=devinim=oluş) imiş. 2-Fakat, OLMAK´ın ne anlama geldiği, bizim onun içini nasıl dolduracağımıza(=kavramsallaştıracağımıza) bağlı, ya nesnel biçimde dolduracağız içini, ya da öznel biçimde. 3-Tabi, iş, Tanrı´nın salt OL demesi ile bitmiyor zira olacak şeyin olması için, onun ne olacağını, nerde olacağını, ne zaman olacağını, nasıl olacağını, ne kadar olacağını ve neden olacağını belirleyen, olacak şeyin arka plandaki KAVRAMINI(=tasarımını=tasavvurunu) gerektirir öncelikle, zira hiçbir kavramsal dayanağı olmayan bir şeye OL demek, birşeye değil fakat hiçbirşeye OL demektir, yani boş bir OL demektir. 4-O nedenle, Tanrı, önce olmasını istediği şeyin, neliğini(=ne olacağını) bildiren kavramını tasavvur eder ve o tasavvura OL diyerek, o tasavvurun oluş şeklinde somutlaşmasını sağlar(=o nedenle, tanrısal yaratımda bile, kavramsallaştırma ilk ve en önemli adımdır).Ayrıca, OLMAK, adı üstünde, bir HAREKET yani bir SÜREÇ olduğu için, Tanrı´nın OL emri oluşsal tüm süreçleri kapsar, yani OL emri tek bir OL değil, fakat oluş sürecinin tüm açılarını ve aşamalarını(=evrelerini=evrimsel süreci) kuşatan birçok OL emirlerinin bütün(lüğ)üdür. 5-Dahası, OLMAK eylemi, en basit hareket biçimi olan yer değiştirme şeklindeki MEKANİK HAREKET´ten, en karmaşık hareket biçimi olan düşünce(=bilgi üretme=bilişim) şeklindeki DİNAMİK HAREKET´e kadar tüm hareket(=olma=oluşma) biçimlerini ve düzlemlerini kapsar, dolayısıyle, Tanrı´nın, varlığın özüne(=temeline) koyduğu OL emri(=olma hareketi), çoğunluğun sandığı gibi, basit ve sihirbazvari bir emir değildir, yani, Tanrı´nın birşeyi oldurması, bir sihirbazın, anında, şapkadan güvercin çıkarması gibi bir eylem değildir, aksine tanrısal OL emri, birçok karmaşık kavram ve hareket sistematiğini(=sürecini) içeren bir yaratımdır. 6-Fakat, hemen herkesin farkedebileceği gibi, tek başına OLMAK(=oluş) eylemi diye birşey olamaz, dolayısıyle, o oluşun SOMUTLAŞMASI yani somut biçimde gerçekleşmesi gerekir, ki, bir hareket ancak, UZAY-ZAMAN-MADDE-KARŞITLIK(=farklılaşma) çerçevesinde gerçek ve somut hale gelebilir. 7-O nedenle, UZAY-ZAMAN-MADDE-KARŞITLIK-HAREKET ayrılmaz bir bütündür, ve bu bütünden birini çekin, hiçbirşey OLAMAZ, gerçekleşemez, somutlaşamaz zira OLAN BİRŞEY, ancak belli bir uzayda, belli bir zamanda, belli bir maddilikte(=etkileşimlilikte) ve karşıtlıkta(=farklılaşmada) anlam, amaç ve somutluk kazanabilir, dolayısıyle tüm diğer bileşenler, sonuçta OLMAK(=oluşmak) için vardırlar, zira, varoluşu anlamlı ve amaçlı kılacak olan, onun NASIL OLACAĞI´dır, velhasılı kelam.Sağlıcakla ve dua ile :)
Çok güzel bir video olmuş. Aslında başından beri gelmek istediğimiz yer de zaten Heideger, Satre, Camus idi sanırım. Bence en azından. Heideger'in zekasına hayran olmamak imkansız ama Nazi olması ve bundan hayatının sonuna kadar hiç pişmanlık duymaması bana çelişkili gelir. Yani o dönemde olayların gidişine kendini kaptırmış olabilir bunu anlarım, hepimiz insanız. Onun deyimiyle "daş man". Ama en azından olgunluk döneminde hocasına yapılanlara sessiz kalması konusunda üzgün olduğuna ilişkin bir kaç açıklama yapabilirdi. Bugün birey olmak, kendini bulmak vs dediğimiz bu olgunlaşmayı, konu hakkında bu kadar çok düşünce uretmesine rağmen kendi özelinde iskalamis olması büyük hayal kırıklığı.
Çok ihtiyacımız olan yarım kalmış aydınlanmamızı tamamlamamız için müthiş bilgileri bize tek tek nakşediyorsunuz kumaşımıza sevgili Dilara hanım.Büyük emek.Yani 300 yıllık bir Alman aydınlanmasını az zamanda bize bu coğrafyada oldurma adına bir insan olma çabası olarak değerlendiriyorum. Biz dünyaya Das Man olarak belli bir kumaş ile fırlatıldık.Neden bugün İn-San olmalıyız madem biz bu dünyaya istem dışı geldik?Çünkü külli irade dediğimiz kavramı da zamansallık bağlamında düşünürsek bizim Anadolu kültürümüzle de bağı var gibi sanki...Varlık olmayı öğrenmemiz lazım artık.Bu epistemolojik soruyu ne zaman sormalıyız?Bizi sorgulayan bireyler yani DA-SEIN yapabilecek olan bu kesin perspektif. Ölüm de bizim için bir umut ve bu zaman-sallık yolculuğu ve varlık biliminde bize gerçek bir kapı açıyor.İyi ki Zaman var ki bizim kendi Dünya'larımız var.İyi ki VAR-ız.İyi ki ÖLÜM var.Çünkü bizi daha pozitif ve iyimser yapan aslında bu ölüm sonrası merakın ta kendisi.🌹🥰🌙
Çok güzel ve insanların akıllarını açan bir video olmuş özellikle diliniz ve ses tonunuz insanı etkiliyor, kaydettim daha sonra tekrar devam edeceğim iyi çalışmalar diler tebrik ederim.
Heideggerin bizim felsefe geleneğimizdeki yerini Molla Sadra ile kiyasla öğrenmek için Alparslan Açikgenç hocanin amerikada ingilizce yayinladiği ve türkiyedede yayinlanan "Beıng And Exıstence In Ṣadra And Heıdegger A Comparatıve Ontology" (ibn haldun üniversitesi yayinlari, kitapyurdu)
Canım benim ben hiç bir şey anlamadım, demki benim su yerine felsefe içmeme gerekiyor…😃😃 size kocaman teşekkür ederim emeğinize yüreğinize sağlık 👏💐🍀
2 ปีที่แล้ว
Aslında HEİDEGGER varlığı sorgulamamıştır varlığın başına ne geldiğini sorgulamıştır. Bu onun kendi ifadesidir. BİZ VARLIĞI SORGULAMIYORUZ VARLIĞIN BAŞINA NE GELDİĞİNİ SORGULUYORUZ. Video ise gerçekten başarılı ve doyurucu olmuş emeklerinize sağlık.
Zaman hakkında şahsi filozofi yapar iken, şunlar aklımdan geçti. Sizlerin fikri nedir? Zaman nedir Bu soruyu sorarken cevabının tek olmadığını fakat değişik cevapların iç içe geçtiğini ve geçmesinin gerekli olduğunu ifade etmek gerekir. Günlük yaşamda Zaman üçe Ayrılır. Şimdiki zaman geçmiş zaman ve gelecek zaman. Geçmiş zaman bu güne hatta bu ana kadar bilincimizin bize hatıra anlamında verdiği tüm birikintiler. Şimdiki zaman ise yaşadığımız anı kasteder.Şu an yaptığımız iş. Mesela bu yazıyı okumak. Her ne kadar bu yazı geçmişte yani gecmiş zamanda yazılmış olsada, bu an okurken şimdiki zamandan bahsediyoruz. Ama bu yazıyı okunurken ayni zamanda gelecek zaman için bir zemin oluşuyor. Mesela bu yazıda bir Filozoftan, mesela Hegelin bir kitabından bahsediliyorsa, yarın kitapçıya gidip bu kitabı satın alma gibi bir fikir oluşabilir, hatta hangi kitap evine ne zaman nasıl gidileceği hakkında bir düşünce edinebiliriz. Bu düşünce yüzeysel bir bakış acısında her ne kadar “şimdiki zamanda”yapılan fakat bir “gelecek zaman” Imaginasyonu olsa dahi, kesinlikle “gelecek zaman” değildir. Buna göre gelecek zamanın hiç bir gerçekçi (realite)tarafı yoktur. Gerçi bu düşüncenin gelecek zamandaki olayları imaginasyon aracılığı ile belirleyici veya değiştirici bir sıfata sahip olsa dahi, ne gelecekteki hakikat nede gelecekteki oluşumu (realite) kesin ve mutlak belirleyici bir tarafı yoktur. Bilincimizde gelecek zaman için yapılmış bir plan, imaginasyon bir düşünceden ibaret olarak kalır, bunun dışına çıkmaz. Yarının şekillenmesinde bir rol oynayabileceği kadar, mesela yarın beklenmedik bir hastalık dolayısı ile bu kitap satın alma planının veya bu imaginasyonunun untululup gitmesine kadar, gelecek zamanda yani yarında oluşacak, bilincimizin “şimdiki zaman” alıntısında, hiç bir rol oynamayabilir. Şimdi gelelim zamanı bir fizikçi açısından ele alalım. Bir taraftan Einstein zamanın relativ olduğunu, her sistemin kendisine has zaman ölçüsü olduğunu ileri sürer ve bu defalarca ispatlanmıştır. arabamızdaki GPS Aleti bu düşüncenin doğruluğunu bize her saniye ispatlar. Fizikçiler bir “zaman okundan” bahsederler, zamanın ayni Quantum tanecikleri gibi ışık photonların teker teker ışık hızında yol alması gibi, veya “kontunuirlich” yani “kesintisiz akış” halinde hareket etmesi gibi sorular tartışılır. Ama sonunda Bu “zaman oku” geçmiste geleceğe doğru uzanan bir çizgiyi hatırlatır. Eğer “zaman kavramını” geometrideki “çizgiye” veya “zaman oku” na aktarır uygularsaksak bir problem ortaya çıkıyor, Geçmiş zaman “bilincimizde” bir imaginasyon bir düşünce olarak sanki hareket halinde bir geminin pervanesinin yaptığı arkasındaki dalgalar gibi bir hatıra bir imaginasyon gibi geçmiş zaman ufuğunda kaybolup gidiyor. Gerçi “gelecek zamanın” şekillenmesinde önemli bir rol oynuyor ama gelecek zamana da “şimdiki zaman” açsından baktığımızda tekrar bir “realite ile ilgisiz” bir imaginasyon veya düşünce olarak kalıyor hiç bir materyalist hakikatle ilgisi yok görünüyor. Ayni zamanda bilincimiz sayesinde, elimizdeki kalem önümüzdeki dirseğimizi koyduğumuz masa ya dayanırken “şimdiki zamanı” inkâr edilmez biçimde yaşıyoruz. Bu bana şu soruyu sordurtuyor; Eğer “geçmiş Zaman” bilinçten doğan bir imaginasyon, bir düşünce ise ve gelecek zamanda bilinçten doğan bir imaginasyon ve bir düşünce ise, “Şimdiki zaman” nerede kaldı? Eğer zamanı bir “geometrik çizgi” olarak düşünüp bu açıdan bakarsak “şimdiki zaman” ı “gelecek zaman” ve “geçmiş zaman” arasında bir “geometrik Nokta” olarak görmek mümkün. Çünkü görüyoruzki hareket halindeki her Quant her nesne geçmişten geleceğe doğru yol alırken “Şimdiki zaman” noktasında hakikata dönüşüp “gelecek zamana akışında” nokta nokta “geçmiş zaman” noktası olarak arkadaki imaginasyona bırakıyor. Bu durumda günümüzün hakikatı “Şimdiki Zaman” nerede kaldı? Eğer tekrar geometrik çizgi ve nokta düşüncesiden hareket edersek, Nokta nın geometrik anlamda tarifini göz önüne almak lazım. Nokta nın geometrik tarifi “radiusu 0 olan bir daire” yani neredeyse bir “hiç”. Hiçten onu tek ayıran, eğer bu sonsuz çokluktaki “hiç” ler yanyana gelirse bir çizgi oluşturuyor. “Zaman oku” zaman çizgisi buna göre “geçmiş zaman”ın başlangıç noktasından (fiziksel bakış açısında Big Bang) şimdiki zamana dek yanyana sonsuz zaman noktaları. Elde ne kalıyor? Bilincimizde imaginasyondan oluşan bir “geçmiş zaman” ve tekrar “realite” ile ilgisiz bir “gelecek zaman” hayali. Bunun dışında bilincimiz sayesinde inkâr edilmez şekilde yaşadığımız ne yerini ,ne süresini tespit edemediğimiz, radiosu 0 olan bir noktadan oluşan bir “Şimdiki zaman” Bu bana şu cümleyi söylettiriyor; Hakikatten (realite) imaginasyon doğmasından çok, İmaginasyondan hakikat doğuyor.
Bize ait maddi manevi parçalar in olmasının sebebi Hakiki sonsuz bir varlığın özelliklerinin çok fazla olmasıdır..o farklılık gölge varlıklarda çok zayıf bir yansıma fakat anlaşılması zor bir yansıma olarak ortaya çıkıyor..mesela sonsuz ihtiyaç insanda varsa da bunun hiç olmadığı varlığa da hakiki mükemmel varlık denir..bu şekilde iç içe girmiş rakamlar gibi çok farklı sonsuza uzanan bir düşünme alanı doğar...
İnsanı, insanın bildiği diğer tüm varlıklardan ayıran şey olan bilinci ikinci plana atıp, insan olmayı öncelemesinden ve yaptığım gözlemler sonucu bana görüntü ulaştıran grafik biriminin yavaş olduğunu çıkarmamdan bu Simülasyonun bir insan ve evren oyunu olduğu sonucunu çıkarıyorum. Sanırım geldiğim yerde o kadar çok vakti var ki varlıkların, böyle saçmalıklara dahi vakit ayırmaktan çekinmiyorlar. Ben de şuan öyleyim, o kadar çok yapacak bir şey yok ki normalde hayatta izlemeyeceğim filmleri ve dizileri izlemeye başladım mecburen. İşte insanın varoluşunun özünde böyle bir iç sıkıntısı ve zaman bolluğu vardır muhtemelen.
Heideggerin "das man" terimini keşke daha açsaydınız.Bir zamanlar "felsefe defterleri" adlı dergide Güven Savaş kızıltan'ın bir makalesini okumuştum günümüz türkiyesi açısından çok açıklayıcıydı..Saygılar
Çok güzel anlatıyorsun Dilara .Tam anlayabildim mi,beynim bir ara yandı zamansallik kavramı konusunda .Yine de The Good Place dizisinden bahsedince biraz daha oturdu ve ne demek istedigini anladım sanırım 💫🙏
224* Çok bildiğinizi ve bütün bilinecekleri bulduğunuzu söylüyorsanız, yanılıyorsunuz demektir. O, sizden yapamaya- cağınız şeyi istemez ve size taşıyamayacağınız yükü vermez. Ve siz gerçekten O'nun varlığına ve birliğine inanıyorsanız, her şeyinizle ortada olmalısınız `çok dürüst ve sabırlı. Her zaman kendinizi yenilemelisiniz.@
Olayları karışık gösterdikçe önemli olduğunu sanmak.Söyleyecek şeyi olan insan açıkca söyler.Gerisi böyle ne anlama geldiği belli olmayan sözleri anlamakla kaybedilen zaman olur.
Acaba bu videolarınız podcast olarak, spotify veya benzeri podcast platformlarında da var mı? Podcast olarak bir çalışmanız yoksa, podcast halinde de paylaşmayı düşünüyor musunuz?
Dinlemeye çalıştım ancak kurgusallık engel oldu. Videonun çok fazla kesilmiş olması sanki içine hiç dahil olunmayan bir metin prompterdan okunuyormuş hissiyatı yarattı. Tabi ki öyle değil :) Yine de ağzınıza sağlık.
Merhabalar Dilara Hanım, geçen gün Husserl'a başlama kitabı olarak önerdiğiniz kitaba benzer Heidegger için de bir öneriniz var mı? Heidegger okumalarına tam olarak hangi kitaptan başlamalıyım?
Bu videoda önerdiğim Varlık ve Zaman Okuma Rehberi olabilir mesela. Ya da yine Kaan Ökten'in Varoluşun Halleri Heidegger, Kant ve Kadim Meseleler'i tamadres.com/avantajli-kitaplar/dilozofun-sectikleri?
Sevgili Dilara, yine harika videolardan biri olmuş. Naçizane önerim "çok uzun oldu, az oldu" gibi kaygılardan uzaklaşmanızdır. Bu türden kaygının varyantlarından biri de tezlerdeki sayfa sayısına bakılıp değer biçilme saçmalığıdır. Gerek yok. Takipçileriniz zaten dinlemek istedikleri için buradalar. Daima gayret!
Ben de aynı kanıdayım size katılıyorum.
Varlığın anlamı zamandır diyor dikkat ederseniz
Naçizane değil efenim,nacizane :)
@@Migrant42 Naci kim? naçizane
(na:çiza:ne), Farsça nāçīzāne! Ayrıca efenim değil.
@@filizmehmetoglu9139 naçi kim efenim?
Videoların süresinin uzunluğu hiç önemli değil çünkü insan sevdiği şeye değer verip zaman ayırır ,sen anlat biz zevkle dinleriz Dilara'cığım 🤗 Arka plan çok zarif ve güzel ama sanki bir Atina okulu tablosu istiyor gibi:)
Emeğine sağlık harikaydı 👏
"Noksanlık şu demektir: birbirine ait olanın henüz bir arada olmayışı."
Varlık ve Zaman, s.365.
Merhaba hangi çevirmenden okudunuz acaba söyleye bilirmisinz
Ağzına kadar dolu bir video özeti olmuş. Çok teşekkürler.
Felsefe kitap vs gibi konularda içerik üreten az sayıda youtuber in birbirine bu şekilde destek vermesi çok hoşuma gidiyor 🌸🌸🤍
Destek vermek değil, ben Nebuch fanı sayılırım bir kere :)
@@pelindilaracolak Ben de Dilozof fanıyım ^^
@@Nebuch ben de ikinizin faniyim . canlarım benim cnnfjdjdkdjeken
@@zeynademir014 Bende senin fanın olayım o zaman
Eşsiz videolarınızı bir el buketi gibi düşünürsek, güzel çiçeklerden birisiydi . Sizin önderliğinizdeki bu güzel sohbeti anlamlı kılan sizin yorumlarınız, çok teşekkürler felsefeyi her geçen gün biraz daha seviyoruz .
Sizinle yeni tanıştım ve çok memnunum, aslında kısa bir zamandır birisi konüşsun da ben dinliyim istiyordum iyi ki sizi buldum, vidyolari keyfle izliyip bir çok bilgi alyorum çok teşekkur ederim ve başarılar dilerim
Teşekkürler Dilara🙏🐝🌷🌼🌻🌹🌸🐞
3 günde yeni felsefe tarihi videosu 😍
Kolay oldu diyemem. :)
@@pelindilaracolak Çok mutlu ettiniz ve bir de ❤ ile :))
Belki de varlığımızı anlamlı kılan şey sonlanacak olması değil, " sonlanarak yenilenecek olma beklentisi" dir. Böyle bir durumda "son" sadece umuda açılan bir kapıdır.
Tabiki Felsefe aşığı ben yine burdayım. Bu yazı Felsefe, dil öğrenimi, vücut geliştirme, bakım gibi kişisel mental ve fizksel gelişimim üzerine ayırıyorum ayiracagim.
dilara muhteşemsin. lütfen daha çok daha çok içerikler üretin. zekanıza, çabanıza, birikiminize hayranım. en az otuz kişiyle tanıştırdım sizi. o kadar çok değerli ki üretimlerin, en az bir milyon aboneye en kısa zamanda ulaşmalısın..
Sevgili Pelin
Sizi keşfettim ve zevkle bilim videolarınızı izliyorum.
Size teşekkür etmek istedim.
Sevgi ve saygıyla..
Kitap basim ve yayin evlerinin kitap kalitesinin reklamlarini iyi yapiyorsunuz kutluyorum.
Paylaşımınız emeğiniz ve naif diliniz için minnet ve şükranlarımı sunuyorum.
Kaan ökten'den sonra ilk defa ulkemizde biri heidegger'i anlatmaya cesaret edebildi sonunda.cok tesekkur ederim gercekten.mukemmel olmus.
Merhaba , acaba hakkında bir bilginiz varsa, Nietzsche ateist biliyorum fakat kitaplarında hep kutsal tinden ,ruhtan bahsedediyor neden böyle ?
@@zeynepp_239 nietzche hakkinda detayli bilgi icin eray yaganak beyefendinin radyo soylesilerini dinlryebilirsiniz.videolsr youtube da mevcut.en iyi analizi o yapiyor cunku.
Bilgi küpü Dilara .Seviyoruz seni teşekkürler
kaç zamandır beklediğim video sonunda gelmiş on numaraydı ağzına sağlık DİLOCUM
Hiçliğin ortasında hiçliğe don biçiyormuşuz gibi geliyor.
Terzi Dilozof iğnenize sağlık.
Çok teşekkürederim Dilozof emegin ve harka ilham verici bilgi verici aydinlatici dersin videon için.
The Good Place örneği muhteşem olmuş. O örneğe kadar kafamda oturmayan ne varsa hepsi anlamlandı. Emeğinize sağlık🍀
Harika, açık, akışı bir sonraki cümle için merak uyandıran, anlaşılır bir anlatım olmuş çok teşekkürler 🙏 Diğer düşünürlerle kıyaslamalar anlatıma daha çok zenginlik kattığını düşünüyorum. Yolun açık olsun 🧿
İyi pazarlar Dilozof, Teşekkürler video için..
The Good Place'i izleyenler son bölümde yaptığım yorum hakkındaki yorumlarını iletsinler, merak ediyorum. "Sonsuz bir zamana sahip olmak -cennette dahi olsak- varlığı anlamsızlaştırır mıydı?" :)
Sonsuz zamanda sahip olunacak belleğin kapasitesine bağlı olacak.çünkü ben=bellek.belleğimiz şimdi olduğu gibi kısmende olsa silinecekse sonsuz zamanın anlamı olmayacak.
Şu soru geldi aklıma; bir tanrı varsa ve çıkıp bize 'ben tanrıyım ve gerçeğim' dese, evrensel açıdan zaaflarla dolu aklımızla, ona inanır mıydık?
Zaman ve mekân kısıtlaması olmadan, mümkün olan her şeyi deneyimleme imkânımız olsaydı, keşfetmek için, meselâ eğer varsa bütün evrenleri ve bütün boyutları tecrübe etmek isterdi insan, merak güdüsünün tetiklemesiyle. Bu da bir açıdan tanrılaşmak demek. Bunun, yani deneyimin sonsuz olup olmadığını, sınırlarımızı tam olarak öğrenme imkânımız olup olmadığını bilseydik, anlam, buna göre değişirdi.
Varlık zaten anlamsız, bunu fark etmen kolaylaşırdı herhalde.
Belki de renkarne olup geri dönmedir o son sahnede anlatilan Mike en sonda gelen o mektup bana boyle düşündürdü ..
Elbette
Güzel bölümdü, var olun Dilara hanım
Heidegger ve varoluşsal felsefeye merak salanlar için yol gösterici ve dolu dolu bir video olmuş. Bu konuda bilgisi kıt biri olarak kendi adıma çok teşekkür ederim.
Sesinize saglik eğitimsiz biri olarak cumlelerinizi sözlüksüz anlıyabiliyorum tesekkurler
"Varlığa varlık olma vasfını kazandıran şey nedir?" sorusunda bahsi geçen "şey" in Husserl, Heidegger ve Satre'daki ele alınma biçimi hakkında bir video yaparsanız çok sevinirim...
Sevgili Dilara,
Emeğine teşekkür ederim.
Daha öncede bu konuda yazdım dikkate almadın!
On dakikayı gecen yayınlar konusu ne olursa olsun sıkıcı oluyor. Hiç kimsenin uzun vakti yok. Tekrar düşün.
Seni seviyoruz.
👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻
Katılmıyorum. Böylesine derin konuları 10 dk’da anlatmak zaten yeterli olmaz. İzlerken part part izlemek belki sağlıklı olabilir. Uzun vaktimiz de var canım :)
Uzun ama zevkle izlenen bir video olmuş. Kısa olsaydı bizi kesmezdi:)kitabın ciltli baskısı ve eski baskısı da eşimde mevcut. Yeni baskı geldiğinden beri çok merak ettiğim bir isim olmaya başlamıştı. Uzun zamandır keyifle takip ediyorum felsefe serisi videolarını. Bölümler ilerledikçe o kadar fazla farkındalık yaratmaya başladı ki bunu görmek sevinç verici. Yolculuk keyifle devam ediyor. Bu keyfin uzun zaman daha devam etmesi dileğiyle...
Bazen sen anlatırken ben yoruluyorum.. Takdir edilesi, nefesine sağlık Dİlozof :)
Merhaba , acaba hakkında bir bilginiz varsa, Nietzsche ateist biliyorum fakat kitaplarında hep kutsal tinden ,ruhtan bahsedediyor neden böyle ?
@@zeynepp_239 Bu konu tartışmaya açık diye düşünüyorum. Konu hakkında yeteri bilgim yok. Dilozof'un videosu var galiba belki daha net bilgi edinirsin.
güze ve kalitelil video emeğine sağlık
Sizi dinlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz süpersiniz. Acaba sizi ve Evrim Ağacı dan Çağrı Mert Bakırcı yı bir söyleşide görme imkanımız olabilir mi ? Ne kadar güzel bir sohbet olurdu hayal edemiyorum 🤗
Demek Amadeus Mozart da Heidegger doğmadan önce Heideggerciymiş. Ölüm gerçeğini bahşettiği için Tanrı'ya şükrettiğini ima eden bir sözü vardı. Video için çok teşekkürler; çalışmalarım için gayet yararlı oldu.
Teşekkür ederim Genç İnsan; o denli yararlandım ki, bilemezsiniz❤
Thank your so much for everything ❤
Sonsuz zamana sahip olsaydınız bu videoyu ya da benzeri yöntemlerle felsefe anlatmaya ya da yapaya devam ederdiniz mutlaka. Çünkü felsefenin zaman ötesi/dışı olmakla mutlaka bir ilgisi olmalı.
Sevgili Dilozof, kanalını uzun zamandır takip ediyorum ve takip ettiğim tüm kanallarda yorumları okumak alışkanlık haline geldi. Sana yorum yapan insanlar çok net bir şekilde ikiye ayrılıyor. Tamamen öğrenme amaçlı, yaptığının kıymetini bilen bir taraf var. Bir de anladığım kadarıyla sen popüler olduğun için neymiş bu deyip bakmaya gelen ve işin özünden uzak olduğu için yorum olarak sadece "Video uzun, üstündeki ne, arkandakine bla bla" şeklinde saçmalayan bir grup var. Bu ikinci grup yokmuş gibi davransak da olur bence, zira bu işi senden iyi yapan yok. Uzun, kısa, ayrıntılı, yüzeysel.. Elbet konuya göre değişiklik olacak, önemli olan anlatabilmek, aktarabilmek ve sen bu işte fazlasıyla iyisin. Emeğine sağlık.
Çok güzellll 👏👏harika bir anlatım. Emeğine sağlık 👏😍😘😘 sanırım bir kez daha dinleyeceğim 😀
Zamansallık kısmında vampirlerden bahsederken aklıma Jim Jarmush'un çok sevdiğim bir filmi geldi. Only Lovers Left Alive filmindeki iki vampir, sonsuzluğa karşı iki farklı tavrı simgeliyordu sanırım. Bir tarafta yaşamaya ve öğrenmeye devamlı açık, hayattan keyif almasını bilen aşırı mutlulukla mutsuzluk arasındaki dengeyi kurmuş, bana göre varoluştaki otantik hali yakalayan Eve, diğer tarafta üretmeye çabalayan ve boşluğa her düştüğünde intihara meyilli hale gelen Adam. Görünüşte ikisi de aynı sonsuzlukta.🙂
Heiddegger in ismini her duyduğumda Heiddeger benimle ol oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki resminize diye şarkıya bağlıyorum biliyorum çok kötü :) video ise çok güzel olmuş🖤
Bende de "Heidegger, heidegger içelim, derdini al da gel..." :)
oh oh ne güzel ne iyi .. elinize sağlık.
Zaman ve mekandan münezzeh varoluş biçimleri diliyorum.
Sağolasınız, çok ama çok önemsediğim felsefeyi özel bir başarıyla anlatıyorsunuz. Ancak videolardaki tiz ses dalgalanmaları , verilmeye çalışılandan konsantrasyonu olumsuz etkilemekte ve verimi haksız yere düşürmektedir. Yardımınızı bekliyor iyi çalışmalar diliyorum.
harikaydı çok teşekkür ederim.
Yine çok güzel video olmuş.. Varlık ve zaman en çok zorlandığım kitap oldu ,25 filozof25başyapıt kitaplarından . videoları tekrar tekrar dinliyorum........ iyice anlamak için
"Neden Bugün Heidegger?" konulu devam videosu henüz gelmemiş sanırım :) merakla bekliyorum.
Maşallah kızıma!.. Yeni keşfettim burayı. İnanılmaz keyif ve keşif yapmış havasındayım. Şimdi tüm diğer çalışmalarınıza göz gerdirmem gerekecek. Das-man dan Da-sein 'e geçecez gibi olduk galiba. :) Haa! bir de not olsun; Empati yeteneği ile das-man olmanın mekanizması oluşur ve bu sayede Da-sein oluşur kanımca. Ama neyse, daha yeni başladım felseefeye ;) Not: umuyorum Nazar etmem sizi. Hani zaman ve mekandan bağımsız bir hal olur mu olur bu nazar olayı.
Verdiğiniz bilgiler için biz teşekkür ederiz.
Zamansallık kısmında biraz tıkandım. Daha doğrusu insanın varoluşu üzerine düşünmesinin gerekçesi olduğunu tam olarak oturtamadım. Sadece örnek yerine daha açık argüman/argümanlar dizisiyle açıklanmasını bekledim sanırım.
Mükemmel.
Bilgiden ziyade anlam sorunu konusundaki yorumun harika Dilara . Bu konuda Chul - Han çok " anlamlı " ;) mesajlar veriyor . Son kitabı Palyatif Toplum bu safrayı kusuyor yeterince
Aklıma şu geldi; ‘Tanrı’ sonsuz olduğu için biz ‘fani’ varoluşları yaratarak bir çeşit telafi mi yaptı acaba, biz onun için bir morfin, bir avuntu muyuz? Tanrı, varsa eğer, evreni/bizi neden yarattı sorusunun muhtemel, fenomenolojik bir cevabı olabilir bana kalırsa, muhteşem anlatım için teşekkürler 🌸
Zamansallık konusunda Heiddeger ile aynı fikirde değilim😂 Ölüm hayatın bir türü değildir. Video sana da uzun gelmiş bana da uzun geldi. Çok teşekkürler, ellerine emeğine sağlık.
1-VARLIĞIN ÖZÜ´nün ne olduğunu TANRI açıkça bildiriyor aslında, mealen : '' O, BİRŞEYİN OLMASINI DİLEDİĞİNDE, O ŞEYE OL DER VE O ŞEY DE HEMEN OLUR(=olmaya başlar)''. Demek ki, varlığın özü OLMAK(=hareket=devinim=oluş) imiş.
2-Fakat, OLMAK´ın ne anlama geldiği, bizim onun içini nasıl dolduracağımıza(=kavramsallaştıracağımıza) bağlı, ya nesnel biçimde dolduracağız içini, ya da öznel biçimde.
3-Tabi, iş, Tanrı´nın salt OL demesi ile bitmiyor zira olacak şeyin olması için, onun ne olacağını, nerde olacağını, ne zaman olacağını, nasıl olacağını, ne kadar olacağını ve neden olacağını belirleyen, olacak şeyin arka plandaki KAVRAMINI(=tasarımını=tasavvurunu) gerektirir öncelikle, zira hiçbir kavramsal dayanağı olmayan bir şeye OL demek, birşeye değil fakat hiçbirşeye OL demektir, yani boş bir OL demektir.
4-O nedenle, Tanrı, önce olmasını istediği şeyin, neliğini(=ne olacağını) bildiren kavramını tasavvur eder ve o tasavvura OL diyerek, o tasavvurun oluş şeklinde somutlaşmasını sağlar(=o nedenle, tanrısal yaratımda bile, kavramsallaştırma ilk ve en önemli adımdır).Ayrıca, OLMAK, adı üstünde, bir HAREKET yani bir SÜREÇ olduğu için, Tanrı´nın OL emri oluşsal tüm süreçleri kapsar, yani OL emri tek bir OL değil, fakat oluş sürecinin tüm açılarını ve aşamalarını(=evrelerini=evrimsel süreci) kuşatan birçok OL emirlerinin bütün(lüğ)üdür.
5-Dahası, OLMAK eylemi, en basit hareket biçimi olan yer değiştirme şeklindeki MEKANİK HAREKET´ten, en karmaşık hareket biçimi olan düşünce(=bilgi üretme=bilişim) şeklindeki DİNAMİK HAREKET´e kadar tüm hareket(=olma=oluşma) biçimlerini ve düzlemlerini kapsar, dolayısıyle, Tanrı´nın, varlığın özüne(=temeline) koyduğu OL emri(=olma hareketi), çoğunluğun sandığı gibi, basit ve sihirbazvari bir emir değildir, yani, Tanrı´nın birşeyi oldurması, bir sihirbazın, anında, şapkadan güvercin çıkarması gibi bir eylem değildir, aksine tanrısal OL emri, birçok karmaşık kavram ve hareket sistematiğini(=sürecini) içeren bir yaratımdır.
6-Fakat, hemen herkesin farkedebileceği gibi, tek başına OLMAK(=oluş) eylemi diye birşey olamaz, dolayısıyle, o oluşun SOMUTLAŞMASI yani somut biçimde gerçekleşmesi gerekir, ki, bir hareket ancak, UZAY-ZAMAN-MADDE-KARŞITLIK(=farklılaşma) çerçevesinde gerçek ve somut hale gelebilir.
7-O nedenle, UZAY-ZAMAN-MADDE-KARŞITLIK-HAREKET ayrılmaz bir bütündür, ve bu bütünden birini çekin, hiçbirşey OLAMAZ, gerçekleşemez, somutlaşamaz zira OLAN BİRŞEY, ancak belli bir uzayda, belli bir zamanda, belli bir maddilikte(=etkileşimlilikte) ve karşıtlıkta(=farklılaşmada) anlam, amaç ve somutluk kazanabilir, dolayısıyle tüm diğer bileşenler, sonuçta OLMAK(=oluşmak) için vardırlar, zira, varoluşu anlamlı ve amaçlı kılacak olan, onun NASIL OLACAĞI´dır, velhasılı kelam.Sağlıcakla ve dua ile :)
İyi ki varsın Dilozof!
Abi bu nasıl bir diksiyon... Neye hayran kalacağımı şaşırıyorum.
Cok tesekkurler.❤
Çok güzel bir video olmuş. Aslında başından beri gelmek istediğimiz yer de zaten Heideger, Satre, Camus idi sanırım. Bence en azından.
Heideger'in zekasına hayran olmamak imkansız ama Nazi olması ve bundan hayatının sonuna kadar hiç pişmanlık duymaması bana çelişkili gelir. Yani o dönemde olayların gidişine kendini kaptırmış olabilir bunu anlarım, hepimiz insanız. Onun deyimiyle "daş man". Ama en azından olgunluk döneminde hocasına yapılanlara sessiz kalması konusunda üzgün olduğuna ilişkin bir kaç açıklama yapabilirdi. Bugün birey olmak, kendini bulmak vs dediğimiz bu olgunlaşmayı, konu hakkında bu kadar çok düşünce uretmesine rağmen kendi özelinde iskalamis olması büyük hayal kırıklığı.
Teşekkür ederim...
Çok ihtiyacımız olan yarım kalmış aydınlanmamızı tamamlamamız için müthiş bilgileri bize tek tek nakşediyorsunuz kumaşımıza sevgili Dilara hanım.Büyük emek.Yani 300 yıllık bir Alman aydınlanmasını az zamanda bize bu coğrafyada oldurma adına bir insan olma çabası olarak değerlendiriyorum. Biz dünyaya Das Man olarak belli bir kumaş ile fırlatıldık.Neden bugün İn-San olmalıyız madem biz bu dünyaya istem dışı geldik?Çünkü külli irade dediğimiz kavramı da zamansallık bağlamında düşünürsek bizim Anadolu kültürümüzle de bağı var gibi sanki...Varlık olmayı öğrenmemiz lazım artık.Bu epistemolojik soruyu ne zaman sormalıyız?Bizi sorgulayan bireyler yani DA-SEIN yapabilecek olan bu kesin perspektif. Ölüm de bizim için bir umut ve bu zaman-sallık yolculuğu ve varlık biliminde bize gerçek bir kapı açıyor.İyi ki Zaman var ki bizim kendi Dünya'larımız var.İyi ki VAR-ız.İyi ki ÖLÜM var.Çünkü bizi daha pozitif ve iyimser yapan aslında bu ölüm sonrası merakın ta kendisi.🌹🥰🌙
Çok güzel ve insanların akıllarını açan bir video olmuş özellikle diliniz ve ses tonunuz insanı etkiliyor, kaydettim daha sonra tekrar devam edeceğim iyi çalışmalar diler tebrik ederim.
Videonun sonunda “neden bugün heidegger okumalıyız.”videosunu bulamadım.felsefe tarihi 40 videosunu da bulamadım
çok güzel bir videoydu, teşekkür ederim.
Heideggerin bizim felsefe geleneğimizdeki yerini Molla Sadra ile kiyasla öğrenmek için Alparslan Açikgenç hocanin amerikada ingilizce yayinladiği ve türkiyedede yayinlanan "Beıng And Exıstence In Ṣadra And Heıdegger A Comparatıve Ontology" (ibn haldun üniversitesi yayinlari, kitapyurdu)
Ayn Rand ve objektivizm felsefesi üzerine bir video önerisi yapmak isterim, böyle bir video çekersen şahsen çok mutlu olurum,
İyi çalışmalar
Canım benim ben hiç bir şey anlamadım, demki benim su yerine felsefe içmeme gerekiyor…😃😃 size kocaman teşekkür ederim emeğinize yüreğinize sağlık 👏💐🍀
Aslında HEİDEGGER varlığı sorgulamamıştır varlığın başına ne geldiğini sorgulamıştır. Bu onun kendi ifadesidir. BİZ VARLIĞI SORGULAMIYORUZ VARLIĞIN BAŞINA NE GELDİĞİNİ SORGULUYORUZ. Video ise gerçekten başarılı ve doyurucu olmuş emeklerinize sağlık.
Bugün Aslında Dündü (The Groundhog Day) isimli film tam anlamıyla Heidegger'i anlamayı çok kolaylaştırır.
Zaman hakkında şahsi filozofi yapar iken, şunlar aklımdan geçti. Sizlerin fikri nedir?
Zaman nedir
Bu soruyu sorarken cevabının tek olmadığını fakat değişik cevapların iç içe geçtiğini ve geçmesinin gerekli olduğunu ifade etmek gerekir.
Günlük yaşamda Zaman üçe Ayrılır. Şimdiki zaman geçmiş zaman ve gelecek zaman. Geçmiş zaman bu güne hatta bu ana kadar bilincimizin bize hatıra anlamında verdiği tüm birikintiler. Şimdiki zaman ise yaşadığımız anı kasteder.Şu an yaptığımız iş. Mesela bu yazıyı okumak.
Her ne kadar bu yazı geçmişte yani gecmiş zamanda yazılmış olsada, bu an okurken şimdiki zamandan bahsediyoruz. Ama bu yazıyı okunurken ayni zamanda gelecek zaman için bir zemin oluşuyor. Mesela bu yazıda bir Filozoftan, mesela Hegelin bir kitabından bahsediliyorsa, yarın kitapçıya gidip bu kitabı satın alma gibi bir fikir oluşabilir, hatta hangi kitap evine ne zaman nasıl gidileceği hakkında bir düşünce edinebiliriz.
Bu düşünce yüzeysel bir bakış acısında her ne kadar “şimdiki zamanda”yapılan fakat bir “gelecek zaman” Imaginasyonu olsa dahi, kesinlikle “gelecek zaman” değildir. Buna göre gelecek zamanın hiç bir gerçekçi (realite)tarafı yoktur. Gerçi bu düşüncenin gelecek zamandaki olayları imaginasyon aracılığı ile belirleyici veya değiştirici bir sıfata sahip olsa dahi, ne gelecekteki hakikat nede gelecekteki oluşumu (realite) kesin ve mutlak belirleyici bir tarafı yoktur. Bilincimizde gelecek zaman için yapılmış bir plan, imaginasyon bir düşünceden ibaret olarak kalır, bunun dışına çıkmaz. Yarının şekillenmesinde bir rol oynayabileceği kadar, mesela yarın beklenmedik bir hastalık dolayısı ile bu kitap satın alma planının veya bu imaginasyonunun untululup gitmesine kadar, gelecek zamanda yani yarında oluşacak, bilincimizin “şimdiki zaman” alıntısında, hiç bir rol oynamayabilir.
Şimdi gelelim zamanı bir fizikçi açısından ele alalım.
Bir taraftan Einstein zamanın relativ olduğunu, her sistemin kendisine has zaman ölçüsü olduğunu ileri sürer ve bu defalarca ispatlanmıştır. arabamızdaki GPS Aleti bu düşüncenin doğruluğunu bize her saniye ispatlar. Fizikçiler bir “zaman okundan” bahsederler, zamanın ayni Quantum tanecikleri gibi ışık photonların teker teker ışık hızında yol alması gibi, veya “kontunuirlich” yani “kesintisiz akış” halinde hareket etmesi gibi sorular tartışılır. Ama sonunda Bu “zaman oku” geçmiste geleceğe doğru uzanan bir çizgiyi hatırlatır.
Eğer “zaman kavramını” geometrideki “çizgiye” veya “zaman oku” na aktarır uygularsaksak bir problem ortaya çıkıyor,
Geçmiş zaman “bilincimizde” bir imaginasyon bir düşünce olarak sanki hareket halinde bir geminin pervanesinin yaptığı arkasındaki dalgalar gibi bir hatıra bir imaginasyon gibi geçmiş zaman ufuğunda kaybolup gidiyor.
Gerçi “gelecek zamanın” şekillenmesinde önemli bir rol oynuyor ama gelecek zamana da “şimdiki zaman” açsından baktığımızda tekrar bir “realite ile ilgisiz” bir imaginasyon veya düşünce olarak kalıyor hiç bir materyalist hakikatle ilgisi yok görünüyor.
Ayni zamanda bilincimiz sayesinde, elimizdeki kalem önümüzdeki dirseğimizi koyduğumuz masa ya dayanırken “şimdiki zamanı” inkâr edilmez biçimde yaşıyoruz.
Bu bana şu soruyu sordurtuyor; Eğer “geçmiş Zaman” bilinçten doğan bir imaginasyon, bir düşünce ise ve gelecek zamanda bilinçten doğan bir imaginasyon ve bir düşünce ise, “Şimdiki zaman” nerede kaldı?
Eğer zamanı bir “geometrik çizgi” olarak düşünüp
bu açıdan bakarsak “şimdiki zaman” ı “gelecek zaman” ve “geçmiş zaman” arasında bir “geometrik Nokta” olarak görmek mümkün.
Çünkü görüyoruzki hareket halindeki her Quant her nesne geçmişten geleceğe doğru yol alırken “Şimdiki zaman” noktasında hakikata dönüşüp “gelecek zamana akışında” nokta nokta “geçmiş zaman” noktası olarak arkadaki imaginasyona bırakıyor.
Bu durumda günümüzün hakikatı “Şimdiki Zaman” nerede kaldı?
Eğer tekrar geometrik çizgi ve nokta düşüncesiden hareket edersek,
Nokta nın geometrik anlamda tarifini göz önüne almak lazım.
Nokta nın geometrik tarifi “radiusu 0 olan bir daire” yani neredeyse bir “hiç”. Hiçten onu tek ayıran, eğer bu sonsuz çokluktaki “hiç” ler yanyana gelirse bir çizgi oluşturuyor. “Zaman oku” zaman çizgisi buna göre “geçmiş zaman”ın başlangıç noktasından (fiziksel bakış açısında Big Bang) şimdiki zamana dek yanyana sonsuz zaman noktaları.
Elde ne kalıyor? Bilincimizde imaginasyondan oluşan bir “geçmiş zaman” ve tekrar “realite” ile ilgisiz bir “gelecek zaman” hayali.
Bunun dışında bilincimiz sayesinde inkâr edilmez şekilde yaşadığımız ne yerini ,ne süresini tespit edemediğimiz, radiosu 0 olan bir noktadan oluşan bir “Şimdiki zaman”
Bu bana şu cümleyi söylettiriyor; Hakikatten (realite) imaginasyon doğmasından çok, İmaginasyondan hakikat doğuyor.
Bilinç, varolusun uc sınırıdir.
Merhaba canım Dilara💚 Benim bir sorum var. Dücane Cündioğlu ile ilgili düşüncelerin nelerdir?
12:57 Tamı tamına Heidegger'in anlatmak istediği şeyin 100/100 zıddı.
Bize ait maddi manevi parçalar in olmasının sebebi Hakiki sonsuz bir varlığın özelliklerinin çok fazla olmasıdır..o farklılık gölge varlıklarda çok zayıf bir yansıma fakat anlaşılması zor bir yansıma olarak ortaya çıkıyor..mesela sonsuz ihtiyaç insanda varsa da bunun hiç olmadığı varlığa da hakiki mükemmel varlık denir..bu şekilde iç içe girmiş rakamlar gibi çok farklı sonsuza uzanan bir düşünme alanı doğar...
Güzel çalışmalar
İnsanı, insanın bildiği diğer tüm varlıklardan ayıran şey olan bilinci ikinci plana atıp, insan olmayı öncelemesinden ve yaptığım gözlemler sonucu bana görüntü ulaştıran grafik biriminin yavaş olduğunu çıkarmamdan bu Simülasyonun bir insan ve evren oyunu olduğu sonucunu çıkarıyorum. Sanırım geldiğim yerde o kadar çok vakti var ki varlıkların, böyle saçmalıklara dahi vakit ayırmaktan çekinmiyorlar. Ben de şuan öyleyim, o kadar çok yapacak bir şey yok ki normalde hayatta izlemeyeceğim filmleri ve dizileri izlemeye başladım mecburen. İşte insanın varoluşunun özünde böyle bir iç sıkıntısı ve zaman bolluğu vardır muhtemelen.
Heideggerin "das man" terimini keşke daha açsaydınız.Bir zamanlar "felsefe defterleri" adlı dergide Güven Savaş kızıltan'ın bir makalesini okumuştum günümüz türkiyesi açısından çok açıklayıcıydı..Saygılar
Harika
Harika, emeğinize sağlık.
Çok güzel anlatıyorsun Dilara .Tam anlayabildim mi,beynim bir ara yandı zamansallik kavramı konusunda .Yine de The Good Place dizisinden bahsedince biraz daha oturdu ve ne demek istedigini anladım sanırım 💫🙏
Evet, son beş dakika yeterli imiş....
Teşekkürler
Bu video çok kısaydı! ♥️♥️♥️
sonunda geldi be 🤩🤩
Zaman varlığın, eşyanın devinimidir.
O kadar okuyup bu kadar saf düşünebilmene şaşırıyorum
Zaman,bilincin sınırıdir.
Videonun ilk 10 dakikası heba oldu.
Tarihsel okumalı felsefe bilimi çoğu yerde "dilsel çapkınlıklar"a varmış.
224* Çok bildiğinizi ve bütün bilinecekleri bulduğunuzu söylüyorsanız, yanılıyorsunuz demektir. O, sizden yapamaya- cağınız şeyi istemez ve size taşıyamayacağınız yükü vermez. Ve siz gerçekten O'nun varlığına ve birliğine inanıyorsanız, her şeyinizle ortada olmalısınız `çok dürüst ve sabırlı. Her zaman kendinizi yenilemelisiniz.@
Olayları karışık gösterdikçe önemli olduğunu sanmak.Söyleyecek şeyi olan insan açıkca söyler.Gerisi böyle ne anlama geldiği belli olmayan sözleri anlamakla kaybedilen zaman olur.
insanın vaktini kitabın renginden deseninden bahsederek çalıyorsunuz.
Felsefe tarihi serisi, daha doğrusu Batı felsefesi tarihi serisi ;) Doğu felsefesine dair içerikler beklemekteyim senden Dilara ablacım.
3:39 fütursuzca uzamadı. Tam da istediğimiz şekilde uygun süreli videolar oldu.
Acaba bu videolarınız podcast olarak, spotify veya benzeri podcast platformlarında da var mı? Podcast olarak bir çalışmanız yoksa, podcast halinde de paylaşmayı düşünüyor musunuz?
Dinlemeye çalıştım ancak kurgusallık engel oldu. Videonun çok fazla kesilmiş olması sanki içine hiç dahil olunmayan bir metin prompterdan okunuyormuş hissiyatı yarattı. Tabi ki öyle değil :) Yine de ağzınıza sağlık.
Merhaba. Sonda bahsedilen ikinci bölümü bulamadım da başka bir başlıkla mı yayımlandı?
Ben 1948 de Gülhane Hastahanesi'nde Ankara'da evrene fırlatıldım.
harikasin
metallica dan to live is to die şarkısı iyi gider bu videodan sonra
Merhabalar Dilara Hanım, geçen gün Husserl'a başlama kitabı olarak önerdiğiniz kitaba benzer Heidegger için de bir öneriniz var mı? Heidegger okumalarına tam olarak hangi kitaptan başlamalıyım?
Bu videoda önerdiğim Varlık ve Zaman Okuma Rehberi olabilir mesela.
Ya da yine Kaan Ökten'in Varoluşun Halleri
Heidegger, Kant ve Kadim Meseleler'i
tamadres.com/avantajli-kitaplar/dilozofun-sectikleri?
Zaman olarak bildiğimiz mefhum, enbüyük ile > > > enküçük arasında geçen süreçtir. Öncesini ve sonrasını bilmek, bize düşen görevdir.@