Senin Korkuların Benim İnceliğim - Şükrü Erbaş
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 10 มี.ค. 2012
- Senin Korkularını Benim İnceliğimi
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi,
ne kapanan kapılar,
ne yıldız kayması gecede,
ne ceplerde tren tarifesi,
ne de turna katarı gökte.
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!
İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini,
birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine.
Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken,
duvarlara dalıp dalıp gitmesi.
Türküsünü söylecek kimsesi kalmamak ayrılık.
Saçına rüzgar, sesine ışık düşürememek kimsenin.
Çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun.
Güneşin bir ceza gibi doğması dünyaya.
İki adımdan biri insanın, sevincin kundakçısı,
hüznün arması ayrılık.
O küçük ölüm!
Usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan.
Ayrılık, o köpüklü öpüşlerin ardından gidip ağzını yıkadığında başlamıştı.
Ben bulutları gösterirken,
"bulmacanın beş harfli yemek sorusuna" yanıt aramanla halkalanmış,
"Aşkın şarabının ağzını açtım, yar yüzünden içti murt bende kaldı"
türküsü tenimde düğümlenirken, odadan çıkışınla yolunu tutmuş,
Dağlarda öldürülen çocukların fotoğraflarını bir kenara itip,
"bu eteğin üstüne bu bluz yakıştı mı? "
diye sorduğunda varacağı yere varmıştı çoktan.
Şimdi anlıyormusun gidişinin neden ayrılık olmadığını,
bir yaprağın düşmesi kadar ancak, acısı ve ağırlığı olduğunu.
Bir toplama işleminin sonucunu yazmak gibi bir değer taşıdığını.
Boşluğa bir boşluk katmadığını, kar yağdırmadığını yaz ortasında....
Ne mi yapacağım bundan sonra?
Ayak izlerimi silmek için sana gelen bütün yolları tersinden yürüyeceğim önce.
Şiir yazmayacağım bir süre,
Fotoğraflarını güneşe koyacağım, bir an önce sararsınlar diye.
Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim.
Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim.
Falcı kadınlara inanmayacağım artık.
Trafik polislerine adres sormayacağım,
Geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gülmeyeceğim kimseye....
Ne yapacağımı sanıyorsun ki?
Tenin tenime bu kadar sinmişken,
ömrüm azala azala önümden akarken,
gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken..
Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime,
bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım.
Şükrü Erbaş - เพลง
Her gece uyurken dinliyorum art arda ansızın beğenin yine dinleyeyim. 2022'de hala burada olanlara da selam olsun.
Burda kalsın kendime bir not: Bir daha hiç bir duvara beni duysun ,görsün diye konuşmayacağım. Seni görmek isteyen görüyor. Değerin sevgiden geldiğini hiç unutmayacağım.
Tam olarak suan benı anlatan bır yorum 👍👍
Bizim kelimelerimiz sesimizden çıkıp kimseye çarpmayacak..
Lütfen kendinize verdiğiniz bu sözü unutmayın. Sırf hatırlatmak için yanıtlıyorum yorumunuzu.
Üzüyor hem de çok inandıklarımız...
Unuttuysanız hatırlayın diye yazıyorum, çok değerli bir not.
hâlâ dinleyen var mıdır be
Yolu Şükrü Erbaş siirlerine düşen herkes aşkın elini sıkmış ve masadan kalkmıştır.
eğer bir ayrılık sonrası dinlerseniz, acınızı katlayabilir.
eğer bir ayrılık yaşamadıysanız , size ayrılığı tanıtabilir.
Bir ev almıştım bodrum katında hiç ışık almıyor tabi .
O sıralar da tanıştım bu şiirle
O karanlıkta yani .
Ne zaman dinlesem yüzümü asacak bir balkon arıyorum .
İyi ki tanıdım seni .
100 yıl sonra da "senin korkularını benim inceliğimi doldurup yüreğime bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım" derken birilerinin içi yine titreyecek
Gece saat 2 civarinda araziden gelmistim. Postalları ve kamuflajimi cikardim. Hayatini bu meslege adamis 14 yillik Uzman cavus bir abim dinliyordu. Oda karanlik ay isigi aydinlatiyordu iceriyi. Kafami yastigima koyduktan sonra uzun uzun dinledim. Ayriligin ne oldugunu bilmiyordum. O an bana ogretti silah arkadasim.
Sadece şiir değil, eski bir dostmuş hissi veren, hayatınıza yeni girmiş bir arkadaş gibi sanki. Tüm vaktimi adamak istediğim bir insan gibi...
En güzel şiirleri benimle paylaşan güzel insan sana teşekkür ediyorum. Umarım bu yorumu bir gün okursun ve like atarsın ben de bu şiiri tekrar dinlerim.
5 yıldır okuyorum seni, anlamayaydım. Bugün anladım.
Ben de.. keşke keşke anlayamadan dinlemeye devam edebilseydim mahvoluyor insan
Ben de ancak bugün hakikatle anlayabildim. Ayrılık meğer bu imiş..
Ben hala anlayamadım
Bir yıl sonra yazıyorum kardeşlerim;
tanrı sizi hergün şaşırtacak ve daha çok anlayacaksınız, anlatmaya mecal kalmayacak.
@@dogannaltun :)
Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak, Ayrılık. . .
Ne yapacağımı sanıyorsun ki?
Tenin tenime bu kadar sinmişken,
ömrüm azala azala önümden akarken,
gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken..
Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime,
bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım.
İlk hissiyatını iliklerimde hissederek ezberlediğim şiirdir kendileri. Her kelime her cümle öyle bir hissettiriyor ki ayrılığı. O kadar iyi benzetmeler var ki. Ah Şükrü Erbaş siz bu dünyaya gelmiş bir asırsınız.
Arka fonda çalan müzik: Lévon Minassian - Dle Yaman
Umarım dinliyorsundur...
Umarım bazı şeyleri anlamışsındır..
Her dinlediğimde diyorum ya ayrılmak zorunda kalırsam içimi dökmeden
Öyle oldu asko
insanın içini dökmesinden vazgeçmesi ayrılık😯
Geceleyin dinlemeyin etkisi kendisinden büyük .
geceler beni buraya getiriyor..
@@ramazanekin6107 nasılsın ramazan? artık daha iyi misin..
Çok okumuştum bu şiiri,bu gece anlıyorum.
İki yıldır ara ara dinliyorum bu şiiri ama hiç bir zaman bu kadar acı vermemişti bir hançer oldu bir an saplandı yüreğime. Anlamı bana şuan bu gece çok ağır geliyor. Üzerime çöktü tüm gece tüm ayrılık acılarıyla. İçime işleye işleye anlıyorum, yaşıyorum şuan..
Bu şiir kalbimde sancı yapıyor, bu şiirle bitmiştti her şey.
Ben hâlâ buradayım,gidemiyorum...
Kimse gidemiyor ki. En son bakışı, en son gülüşü .., bunları bırakıp gidilmiyor..
@@tahamutlu2332 gitmek istemiyor kopamıyor gerçeklik ile bağı kesiliyor...
türküsünü söyleyecek kimsesi kalmaması ayrılık
Birdenbire büyümesi
Gülüşü artık yaprak kıpırdatmayan bir çocuğun .
Güneşin bir ceza gibi doğması dünyaya...
Bu şiirle başladığı gibi bu şiirle bitmedi, ne zaman dinlesem yıllardır aynı hislerle yaşıyorum o bitmeyişi
"insanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık".
Bu şiiri dinlerken kimi düşündüysek işte o Ayrılık...
😑😑😑😑😑😑😑😑😑😑😑😑😑😑😑😑😑😑😔😔😔😔😔😔😔😔😔😔😔😔😔😔😔
İnsan en çok kendi yarattığı boşluklarda boğuluyor.
İçimi hiç dökemedim ki vazgeçeyim.
Kitabın bu iki sayfası içimde bi yerleri düğüm düğüm etti.
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık
Ama ne olursa olsun gönlünüzde var ise biri, başkasını hayatınıza alıp ona bu kötülüğü yapmayın...
Hiç unutamam. Onun için biriktirdiğim yağmur suyunu verdiğimde kesin musluktan doldurmuşsundur dediğinde başlamıştı ayrılık. Kahvehanelerde yaşlı amcaları dinledim,sonumu görmedim aklımı yeniledim. Geleceğe ışık düşüren bir gülüşümü kimseye vermedim. Gücümün yetip,görebildiğim yetimlere yardım ettim. Şimdi anlıyorum ; sevgi,gidebilceğin bir yerinin olmasıymış,onu buldum,kucaklıyorum. Sevginin yettiği herkesi selamlıyorum.
kendimi hep burada buluyorum
26.11.2020 burdayım.
1987 sonbaharında tanıdım şairi, aynı kurumda çalışıyoruz Bir Ankara soğuğunda tanıdım bu yönünü bilmeden aldım şiir kitabını, fikirlerimiz çok uzak birbirimize ama onu şiirlerinde sevdim
Ben neleri kaybetmişim dinleyerek anladım her cümlenin sonunda.
18/12/.... Türkümü söyleyecek kimsem kalmadı sevdiğim. Bugün senin doğum günün.. Kutlu olsun yarim. Kutlu olsun güzel gözlüm.. Kutlu olsun gül kokulum... Gözyaşımı bırakıyorum buraya.. İyi ol hep sen, bırak yanan benim yüreğim olsun...
gözlerimi kapatıp ruhumu bu şiire adayıp akşama kadar hiç bıkmadan dinleyebilirim
Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime, bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım
Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmaması insanın...
Ayrılık gözünün daldığı her an da istemsizce akan bir kaç damla ,.
Ayrılık ,,,,,,eski fotoğraf gibidir anı gibi kalır insanın içinde ...
18.03.2021 -Saat:02.46... İlk kez dinledim,her dizesi beni dakikalarca düşündürdü,tekrar tekrar dinledim,üzüldüm,düşündüm dertlendim. Kelimelerin büyüsüne hayran kaldım.
"İNSANIN İÇİNİ DÖKMEKTEN VAZGEÇMESİ AYRILIK..."
Nerde bir kayıp, bir faili meçhul varsa bıraktığı acının yanına resmini asacağım
Şimdi anlıyor musun gidişinin neden ayrılık olamadığını ...bir yaprak düşmesi kadar ancak,acısı ve ağırlığı olduğunu...
Bu şiiri seviyorum, insanı üzüyor ama zaten üzgünüm olsun.
Geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gelmeyeceğim kimseye
Beni gecenin üçünde buraya getiren hayat; gelecekte çok güzel günler borçlusun bana...
ne denilebilir ki, insanın çatı katlarına kadar çıkan bir koku gibi... çok tanıdık ve bi' o kadar da yabancı bir koku, tam çıkaracakken adını konuşamamak taşıyan
sen nasıl güzel bir şiirsin öyle..iyiliğin küfre dönmesi ayrılık ..
Bıraktığın acının yanına resmini asacağım.
Doğum günün kutlu olsun nice sensiz geçen günlere
İnsanın yaşlandıkça kendi kuyusuna düşmesi diyor şair ama ben o zaman bile senin kuyuna düşüyorum.
Sesin kibarlığı 🖤 yarın kendisini görmek nasip olacak tekrardan 🙏
Senin bu inceliğini, benim şiir severliğimi doldurup yüreğime her firsatta şiirlerini okuyacam üstad.
Dinlemeye okumaya doyamadığım şair abim /👏
Ayrı bir hazine...
Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak ayrilik😔
Ve ekler şiirin sonuna "sevgi de yetmiyormuş". Başını alıp gitmek gibi bir geri dönüşün korkulu duyguları ayrılık...
size katılıyorum mirsad bey bende çok beğenirim şükrü erbaşı nazım gibi aziz nesin gibi nice büyük şairlerden ve değerlerden bitanesi.
2 yıldır en sevdiğim şiir 5 gün önce anladım şükrü erbaşın ne demek istediğini. Anladıktan sonra geriye işlemin sonucunu yazmaktan başka bir şey kalmadı zaten.
Ne demek istiyor?
Ayrılık daha güzel nasıl anlatılabilir, bunun ötesi yok.
nasıl bir acıdır bu ŞÜKRÜ ERBAŞ.
Ayrılık sonsuzluğa haykırış ölüme yavaş yavaş hazırlanış
Ayrılık sarılmadan geçen her saniyenin sessiz cigligi
Ayrılık damla damla yağan yağmur da dolu gibi üstüne çöken bir mizah türküsü.
Ayrılık bir veda değil yeni bir başlangıcın ölüm diye bittiği bir sondur..
Şimdi anlıyorum..senin korkuların benim inceliğim
geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gülmeyeceğim kimseye...
Bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım
çok özledim
Masumlar apartmanı sayesinde gizlenmiş hazineyi keşfettim ne harika dizeler bunlar🌸
Orda mı geçti? İzlemediğim için soruyorum
@@eftelyagkbs evet orda geçmişti
@@Aurora-tc3dj anladımm teşekkürler
@@Aurora-tc3dj ben oradan gelmedim her bölümünü izlememiştim ama cidden o dizi çok kaliteliydi oyuncuları olsun şarkıları olsun bak bu şiire de yer vermişler daha ne olsun ki neler neler var
bugün kitap fuarına gittim. Şükrü hocayla tanışma şerefini yaşadım ve sanırım artık hislerimi dizelerine dökeceğim.
Hangi satırını yazsam diğerine haksızlık olacak ama vazgeçişi bir insan nasıl şundan daha güzel anlatabilirdi? Uzun zamandan beri dinlediğim ve okuduğum en anlamlı, en güzel, en cesaret ve güç verici duvar gibi bir şiir. 💙💙
"...insanın, içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık." ✨
Söylenecek o kadar çok şey varken kime, ne anlatayım ki düşüncesiyle susmaktır, vazgeçmek.
Ne mi yapacağım bundan sonra?
Ayak izlerimi silmek için sana gelen yolları tersinden yürüyeceğim önce.
Şiir okumayacağım bir süre,
hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim.
Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim.
Yeni bir yanlışlık yapmamak için telefonlara çıkmayacağım.
Ardı kuş resimli aynalar arayacağım mahalle pazarlarında,
gençliğimi anımsamak için.
Emekli kahvehanelerinde yaşlılarla konuşarak,
sonumu görmeye çalışacağım.
Fotoğraflarını güneşe koyacağım, bir an önce solsun diye.
İçinde ay ışığı, iğde kokusu ve begonvil bulunan
tüm resimleri duvarlardan indireceğim.
Mican türküsünü asacağım yerlerine.
Falcı kadınlara inanmayacağım artık;
Trafik polislerine adres sormayacağım.
Geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gülmeyeceğim kimseye.
Fesleğenden başka bir çiçek
koymayacağım penceremin önüne.
Büyük kentlerin varoşlarında çırpınan
üç milyon yurtsuza evimi açacağım.
Nerde bir kayıp, bir faili meçhul varsa
bıraktığı acının yanına resmini asacağım.
Şaşırma yetimi korumak için
Yeni aşklar bulacağım kendime.
Ne yapacağımı sanıyorsun ki?
Çok çok çok güzel.✨✨
Ayrılık acısını yaşamadan, acı acı hissettirdi. 🌸
"Türküsünü söylecek kimsesi kalmamak ayrılık"
Sen yokkende bunu dinliyordum . Geldin gittin ve ben yine burdayım...
Ayrı gayrı olunmuşluk
Bana "acıyı" sen öğrettin sevgili,
Bana "hasreti" sen öğrettin sevgili,
Bana "özlemi" sen tattırdın sevgili,
Olur da bir gün bana yolun düşerse,
Çekinme sevgili,çekinme
Sen bana her şeyi öğrettin.
Ben senin kölen olurum sevgili,
Varsın canın sağolsun..
Ayrıldığımız gün ortak yaptığımız playliste eklemişti geç gördüm eklediğini beynimden vurulmuş gibiydim dinlediğimde belki anlatamadığı bir şey vardır içinde diyerek her gün defalarca dinledim.
Ben seni hâlâ çok seviyorum güzel yüzlüm
Üzdün hem de çok.
Ayrılık ancak bu kadar güzel yorumlanır..
Ayrılık ah edip susmaktır
Ne güzel anlatmış.. yüreğine sağlık üstad
İçimi parçaladın be Şükrü abi... 😢
Bu şiiri sene 2018'de gözlerim kapalı defalarca dinlemiştim .
Şimdi sene 2021 aynı sebeple dinliyorum ..
Özledim
(....)
Uzaklarda bir adamın üşümesi
bir kadın dağlara daldıkça.
.
.
.
Senin korkularını,
benim inceliğimi doldurup yüreğime,
Bıraktığın boşluğu yonta yonta
binlerce heykelini yapacağım.
"ne çok acı var!" C.Z.
Her seferinde kendimi burada buluyorum bir anda
Gitti işte lan, 7 aydır ayrıyız, 8 aydır başkasıyla.
Üç yıl oldu sanırsam dün doğum günümdü galiba :)
Bu kadar mı içe tamda yüreğe dokunası olur s/özler🌟
İyiliğin küfre dönmesi ayrılık..
Yağmur suyunu bir gül ağacının dibine döküyorum artık. Fotoğrafların solmasını bile beklemeyeceğim. Geleceğe ışık düşüren bir gülüş olacak yüzümde. Yeni aşklar bulmayacağım. Kendime hediye ettiğim tek şiir.
tenin tenime bu kadar sinmisken.
bir gün bu siiri dinlersen için de titreme olacak
Muhtessem cok guzel yureginize saglik👍
Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu ,bir gül ağacının dibine dökeceğim…
Öldürmüyordu artık. Bu durumun utancından,kendimi bu şiire gömdüm..
Herkesden farklı sanıp herkesden çok sevdiğin kişinin herkesden daha acımasız ve kötü olduğunu görmek ne acı
Bitisinin herkesle aynı olması da ne sıradan ..
Ne desen olmaz artık ,gittiğin bütün yolları tersinden yürümeye başlarsın ....
Kendini hep burada bulursun unutma..
Anısı kalsın, yıllar sonra "geçti" diyerek okuyacağım bu satırları biliyorum;
biliyorum çünkü pişmanlık senin için kaçınılmaz olacak,
biliyorum kimse benim gibi sevmeyecek seni,
kimse benim kadar istemeyecek bir ömrü sana adamayı,
kimse beklemeyecek başında geceler boyu, kimse böylesi yanmayacak senin için... Bu şehrin her köşesinde bir anımız varken seninle, sen seçtiğin o kişiyle her ne yaparsan yap beni hatırlayacaksın.
Çünkü ben senin ilklerinin sahibi,
çünkü ben senin ilk aşkın,
ilk fedakarlığın senin,
ilk göz ağrınım...
O yüzüğü parmağına takarak, benim ölüm fermanımı bu aşkın da son noktasını koydun belki,
ama ömür boyu yaşayacağın pişmanlığın da ilk adımını attığını belki bu gün belki yarın ama elbet anlayacaksın..
Az sevilmekle imtihan olacaksın,
Çok sevilmek nedir bir daha yaşamayacaksın hiç, kimsenin böylesi beklediği olmayacaksın,
kimse için için yanmayacak senin için,
Çünkü ben senin her zerreni ezbere bilen
ben senin zihninden geçen her düşünceyi kalbine kazımış,
ben senin sustuklarını en iyi anlayan
tek kadın ...
O üç günde kaçarcasına gittiğin kadın,
bir hırsla belki bir inat belki bir merak,
o gittiğin yol senin sonun olacak,
günü gelecek çok sevildiğin o yılları hatırlayacak, sen de yanacaksın
Küle çevirdiğin bu aşkın acısı seni yakıp kavururken ben çoktan yarama merhem sarmış olacağım,
Seni belki ömür boyu sevmeye devam edeceğim ama bir daha hiçbir şey biraraya getirmeyecek bizi,
Seni hiç affetmeyeceğim sevgilim,
Seni hiç affetmeyeceğim ömür boyu seveceğim,
Seni hiç affetmeyeceğim tek hayalim...
Bizi bitirdin,
Bizi yaktın,
Bizi kül ettin,
Savurdun bizi,
Bir hiç uğruna savurdun...
O son umut kırıntısı da bitti bak,
O yüzüğü takıp gittin hani,
Sanma ki böyle sevileceksin,
Sanma ki böyle bir aşk yaşayacaksın yeniden,
İnsan ömründe bir kere sever bir kere yanar biri için,
Biz birbirimizi çok sevdik, hatırla o aştığımız zorlu günleri,
Hatırla nasıl istediğimizi birbirimizi,
Hatırla o hayallerimizi...
Şimdi o hayalleri bir başkasıyla yaşamak için attığın adım,
Çoğa kalmadan en büyük pişmanlığı olacak hayatının.
Bitecek ve göreceksin sevgilim,
Hevesin bittiği gün,
Beni çok arayacaksın,
Beni çok bekleyeceksin,
Böylesi sevilmeyi çok özleyeceksin sevgilim,
Sen beni çok özleyeceksin...
Şimdi o toy kadınla sahte mutluluk pozları arasında,
unut unutabilirsen yıllar yılı yaşadığımız aşkı..
Ben de bu yaşattığın acıyı unutursam eğer,
Sineye çekersem tek bir gün,
Ölümüm olsun sana söz,
Sonum olsun...
Birbirimize doyamadık,
O yarım kalan aşkın acısı,
Beni tükettikçe
Sen de aldığın her nefeste yavaş yavaş öl dilerim,
bu aşkın hesabı mahşere kalsın...
Varsın kavuşmak da mahşere kalsın...
Ettigin gercek bu kadar herkese benzerken senin korkularini benim inceligimi doldurup omrume
Karıncayı, kurbağayı , lahanayı sevin ama insanı sevmeyin. Sonra gitti mi gelmiyor..
Bugün çok üzgünüm ve bütün duygularıma tercüman oldu bu şiir dinledikçe derdim gözyaşı gibi akıp gidiyor, teşekkür ederim..