Way arkadaş, süper bölüm olmuş. İki stajyerle beraber hiç poz yapmadan, süper açık, süper içten bir sohbet. Her gün daha da güzel işler çıkartıyor İlker hoca, helal olsun!
Bakın abartmıyorum eğer abartıyorsam TH-cam'a girmek nasip olmasın :) Flu Tv tarihinin en ama en otantik içeriği bu olabilir. Bayıldım, hayran kaldım, harikulade.
Bu programdan çok keyif aldım. Hem yalnız olmadığımı hissettim, hem özel olmadığımı. 30'a bir kaç sene kalmış biri olarak, hayat konusunda "bitsede gitsek" diye düşünmediğim gün olmadı. 15 yaşında yapmak istediğim her şeyi, hala istiyorum. Ama yapmıyorum. Duygu gibi yönetmen de olmak istemiyorum. Bir şey olmak zorunda olmak istemiyorum artık. İnsanlarla konuşmak zorunda bırakıldığım, ama nasıl yapacağımı bilmediğim bir şey. Patronum her "daha hızlı ol" dediğinde hayatın gereksizliğine daha çok batıyor gibi oluyorum. Hep kırmadan, kırılmadan, azıcık içinde sanat olan bir işle hayatımı kazanmak istedim. Olmadı, olacak gibi de değil. Daha çok okuyorum, daha çok dinliyorum, daha çok izliyorum, belki kafamın içini doldurup, kendimi dışarı atabilirim diye düşünüyorum. Ama okuduğumu, dinlediğimi, izlediğimi unutuyorum. Herkes kadar önemsiz olduğum halde, kendimi bir türlü unutamıyorum. Keşke insanların manueli olsa. Okusak ve nerede nasıl davranacağımızı bilsek. Ben bu saçma durumumun biyolojik bir rahatsız olduğunu düşüyorum. Bu videodan anladığım kadarıyla hiç az sayıda değiliz. Belki de başka bir hayatta kötü çocuklar olduk, ve cehennem olarak kendimiz dahil, hiç bir şeyi anlamlandıramadığımız bu dünyaya gönderildik...
Korona "ev kafesi" yalnızlığı o. Takma kafana, geçer. Şuan gençlerin %85i aynı vaziyette. Oku, öğren. Bir gün, deniz kenarında oksijen alırken "ting" diye kafana çözüm gelir.
Çocukken şehirler arası seyahet ederken annemle babamın sohbetini dinledigimde hissettiğim gibi hissettim. Hiç tanımadığım birisi hakkında konuşulyor ve ben nedensizce dinliyorum.
En beğendiğim bölümlerden biri oldu. 52 yaşında hem gençlerin hem yaşlıların sorunlarını aynı anda yaşıyorum, bir garip dönem 50'ler, hem olgunsun hem de büyük bir parçan genç...
Doğru bir tespit olmuş...Sanırım bizde de aynı bir durum var... Bu nedenle 40 yaşında Twitch de Valorant oynarken 13 yaşında arkadaşlarla muhabbet edebiliyorum..Adam vuramayınca da olanlara sabredebiliyorum...Büyük bir parça genç...
En keyifli bölümlerden biriydi benim için. Muhtemelen herkesin kafasındaki soruların sorulması, hayat karşısında ne yapacağımızı bilemiyor olmamız ve mizaha kaçışımızı yansıttığı için.
Gerçekten çok güzel bir bölümdü. O kadar keyifle izledim ki...yaptığınız şey gerçekten sanattı. Ortak duygulara sahip bir çok insanı yalnız hissettirmeyerek hafiflettiniz. Duyguyla da Geoffrey ile de İlker Hocayla arkadaş olmayı etrafımda böyle kaliteli sohbetler yapabileceğim insanların olmasını gerçekten çok isterdim İlker hocanın onları neden seçtiği çok bariz ikisi de gerçekten zeki ve açık zihinliler İlker Bey umarım ölmezsiniz yakında ya...ben eski videoları bile tekrar tekrar açıp izliyorum, bu zevkten mahrum kalmayı hiç istemem. Zaten korona olduğunuzda da çok üzülmüştüm ölürseniz diye. İyi günler
Steinback'in "... fakirler burada kendilerini sömürülen bir sınıf olarak değil, geçici olarak sıkıntı yaşayan milyonerler olarak görmektedir." sözüne benzer bir şekilde bizim nesil de kendisini geçici olarak sıkıntı yaşayan dahiler olarak görüyor sanırım. Herkesin çok büyük hayalleri var ve onlar bir şekilde dış etkenlere bağlı olarak(!) gerçekleşmiyor; bu hayallerin altında ezilip kendimize eziyet ediyoruz.
Dediğiniz gibi bahanelerin ardına sığınıp hayallerini sürekli erteleyen çok fazla insan var fakat onları herhangi bir ideali, hayali olmayan insanlara tercih ederim.
Sebebi yetiştirilme tarzımız var,çocukken hepimiz bir şeylerde birinci olduk,başarılı olduk ders çalıştık ancak büyüdüğümüz zaman çalıştığımız derslerin bir anlamı olmadığını öğrendik
İzlediğim en içten program olabilir. Duygu ve Geoffrey’nin yaşıtı olarak, hayat hakkında kafalarındaki ve kalplerindeki düşünceleri fazlasıyla hissettim galiba, ara ara gözlerim doldu onlar konuşurken. Sizi seviyorum FluTV💜
Araba seti çok işe yarıyor. Zaten işe yarayan örnekleri çok. Carpool Kraraoke, Comedians in Cars vs . vs.. Samimiyeti arttırıyor. Zira oyuncuların rahatlamasını sağlıyor. Sanki normalmiş gibi. Kimsenin birbirine bakmaması ve stüdyo dışı bilindik alan olması. Devam bu formata lütfen.
Duygu'nun Kısakürek şiirini görüyor ve Necatigil ile artıyorum: "Niçin ölümden bahsediyorsun? Bu sevda nereden esti? Şairler yazmadan önce Kimse ölümü sevmezdi."
Sonda yazması gereken 'Special Thanks' listesi : Charlie Kaufman Michel Gondry Nevzat Kaya Philipp Kaufman David Lynch Spike Jonze Necip Fazıl Kısakürek Geoffrey'nin sex yapan arkadaşı
ben bir başkasının ne hissettiğini ilk defa maxim gorki'nin kitaplarını okumaya başladıktan sonra merak etmeye başlamıştım. ondan önce yine insanlarla konuşup onların fikirlerini öğrenmeye çalışıyordum, öyle bir açlık vardı ama sadece bilgi ve deneyimlerini ele geçirebilmek için. bir süre sonra bilgi ve deneyim ele geçirmenin tek başına bir işe yaramayacağını fark etmek zorunda kaldım. dünyanın sırrını bile bulsak sosyallik olmadan bu bir işe yaramaz. bu sefer ilk defa diğer insanlar ne hissediyor diye düşünmeye başladım. çok hoş ve düşündürücü bir bölümdü. tebrikler flu tv.
Gerçekten çok iyiydi. Bir sinema filmi izlemiş gibi hissettim. Başarılı bir film üstelik. Filmde 3 karakter var, normalde biri daha çok sevilmeli; ben sevemiyorum şu an taraf olmak için. Bu filmlerde baştan yaratılmış insanlarla mümkün olmuyor. Çok iyi yönetmenler bunu mümkün olduğu kadar gerçek insanlar oluşturma kabiliyetleri sayesinde yapıyorlar. Sen kurmaca sanıyorsun, halbuki onların kaynağı bildiğin gerçek insanlar. Bu izlediğimiz orta metraj filmde karakterler gerçekliklerini hem bilinçli hem de bilinçsiz korumuş, sonuç harika. 3-4 kez izlenir aralıklarla. Tebrik ederim tüm emeği geçenleri.
14:08 Kırılgan narsistler kendilerinin üstün olduklarına inanırlar ancak, diğer narsistler gibi eleştirileri görmezden gelemezler ve çok etkilenirler. Bu nedenle kendilerine yönelik üstünlük algılarını korumak için eleştirilmemek için içedönük ve kaçıngan davranırlar. Ancak bir yandan da üstün olduklarına dair inançlarını pekiştirmek adına sürekli başkaları tarafından onaylanma ihtiyacı duydukları için insanlara yaklaşmak zorunda kalırlar. Bu sebeple ilişkileri çelişkilerle doludur. Kırılgan narsistlerin içe dönüklükleri ve olumsuz verilere yönelik hassasiyetleri nedeniyle genel anlamda mutluluk düzeyleri düşüktür. Sürekli onaylanma ihtiyaçları nedeniyle özsaygıları dalgalı olur. Depresyona kapılma eğilimleri daha yüksektir. Sürekli onaylanma ihtiyaçları, dengesiz özsaygıları ve çelişkili davranışları nedeniyle sevilmemekten ziyade tercih edilmezler. Öz saygılarını koruyabilmek için kaçıngan veya başkalarına karşı aşırı boyun eğici ve teslimiyetçi davranabilirler. Bu stratejiler, kırılgan narsistlerin insiyatif almaktan kaçınmalarına, özsaygı dalgalanmasına ve genel olarak yüksek kaygı durumuna ve mutsuzluğa sebep olur.
@@odmavi Öncelikle eline ve emeğine sağlık. Bitirme tezimizde, A Tipi Kişilik ve Stres arasındaki ilişkiyi incelerken bahsettiğin kavramların aslında çoğu zaman "iç içe" geçmiş olduğunu fark ettim ve okuma yaparken aklıma bolca "narsisizme" bu eleştirel bakış açısının olması gerektiği geldi. Flu TV aslında " herşeye eleştiri yöneltebilidiği" için bu denli tatmin edebiliyor beni.
@@ylmazb467 Teşekkürler, yazı benim değil alıntı. 1 senedir anlamaya çalıştığım kendi kişilik tipimin özellikleri bunlar galiba hatta belki de Flu TVnin ortak paydası.
Arkadaşlar ikisi de gayet zeki, farkı birinin nöro-tipik diğerinin nöro-çeşitli olması. Herhangi birini gömmek veya yüceltmek için yazmadım bu yorumu, zaten anonim birinin zeka analizini ciddiye almayacak kadar kafası çalışan insanlar olduklarını bildiğim için şakamı yapıp geçtim. Çok kasmamak gerek.
Abi yarıldım resmen. Cafer'in Canikligil taklidi çok iyi. İlker Canikligil, hiç bir şey bilmediğini fark etmiş olmasından dolayı arabanın en bilgesi. Just like .....:D
Yakın arkadaşlarımla kar altında arabayı bir kenara çekmiş, klimayı açmış, bira içiyor gibi hissettirdiğiniz için teşekkürler.Pandemiden dolayı epeydir yapamıyordum çünkü bunu.Ayrıca flu 60 kodunu kullandım oscar, cannes falan da aldığımda görüşürüz:)
TH-cam'da bu tarz uğraşılmış kurguları görmek cidden heyecanlandırıyor, çok iyi bi bölüm/konsept olmuş. Özellikle CGI teknolojisiyle yerleştirilen Geoffrey çok başarılı. Yapay zekası çok gelişmiş. Tebrikler!
Cogu zaman samimisiniz, o yuzden insanlar sizi seviyor ve begeniyor. Ama bu bolum biraz daha samimi, icten gibi geldi. Herhalde 4-5 defa izlerim bu bolumu. Tesekkurler emeginiz icin.
O kadar güzel ki tekrar izleyeceğim.Bu güzel ortamı yaratan İlker Bey'e çok teşekkür ediyorum.Kaufmann'ı ben de sizin gibi anladım ve kendimden çok parçalar buldum.Bence Dosteyevski gibi ama bu devirde derdini kitapla değil görsel olarak anlatıyor.Gerçek bir edebiyat ustası.
olmaz öyle saçma şey'de 1k civarı takipçiniz olduğu zamandan beri takipte olan biri olarak en verimli ,en zihin açıcı ,en zevkli paylaşım olmuş kanımca.
Duygu ve Cafer ile olan videolarda İlker hocanın aslında egosuna esir olmayan, egosunu dilediği gibi yöneten biri olduğuna şahit oluyorum. Zaman zaman ahmaklıkla itham etse bile kendinden yaşça küçük iki genci fikirlerini saçma bile bulsa dinliyor. Bu iki gencin özgüvenlerinin artmasına teşvik ediyor. İlker hoca muhakkak farkındadır ama Flutv günden güne nitelikli bir akademi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Neden bilmiyorum ama gözlerin doldu izlerken. Şu işe harcanan emek bence her şeye değebilir. dünyaya basit de olsa böyle rastgele bir anı bırakmak benim varoluş sancılarımı dindirirdi sanırım. İyi ki varsınız
23:56 "Siz ne düşünüyorsunuz onu duymak istiyorum. Seyretmeyen de seyretmesin (vücut diliyle sizin düşüncenizden önemli değil hareketi)" Geoffrey ve Duygunun suratındaki tebessüm... Şu cümleyi ailesinden duymaya ihtiyaç duyan milyonlar...
Ulan video 40 dakka! 40 dakka boyunca hiç bir şey anlamadım! Ama hem çok hüzünlendim hem çok eğlendim! Nasıl bişi la bu!?! Tebrik etsem mi? Anlamadım ki neyi tebrik edicem? Çok acaip adamlarsınız! nokta...
Anlamak, tespit etmek, görmek, acısını hissetmek yeterli değil sanırım yapabiliyor olmak gerekir talep edildiğinde başarmak için. Sevilmek istiyorum, ölmek istemiyorum, korkuyorum ve başarmak istiyorum tabiki herkes gibi. Geriye her sabah uyanıp yeniden bir dünya yaratmak kalıyor. Çok güzelsiniz.
aslında caferin sonda anlatmaya çalışıp anlatamadığı şey normal olmak. normallikten koptuğun anda her şey anlamsızlaşıyor, gereksizleşiyor. bir çekiciliği de kalmıyor aslında. o kolektif hareketlerin bir bütünü olmaktan çıkıp kendi başına kimse tarafından bilinmeden yaşayıp ölüyorsun; biraz kıskançlık, biraz kederle birlikte
Kanalın En güzel videosu kesinlikle. Herkesin karakteri çıkmış, birbirleri olmaları filan. Çok zevkliydi. Kaufman'ın bunları konuşturtması bile ne harika bir insan olduğunun kanıtı sanki. Synecdoche New York da Kaufman'ın en iyi filmi bence.
O kadar bölümdür izliyorum, hiç bu kadar keyif aldığımı hatırlamıyorum. Arabanın içinde yolculuk yaparken ve bir yandan kar yağışı fikri aşırı iyi. Gerçekten kendimi yanınızda hissettim, çok sıcak ve samimi geldi. Aynı konseptten mutlaka yine bekliyoruz Emeğinize sağlık:)
3 ปีที่แล้ว +21
Olmaz Öyle Saçma Şey tarihinin zirvesi bu bölüm olmuş.
En sevdiğim bölüm oldu bu. Konuşulan konuların kesişimleri, varoluşsal sancılar ve bütün hepsinin (bence) güzel bir mizahla anlatılmasını çok beğendim.
Gençliğinin başında iki kişi ile orta yaşı geçmiş, onlara göre daha tecrübeli birinin bir konu üzerinden eteğindeki taşları dökerek karşılıklı sohbet etmeleri inanılmaz keyifli olmuş. Bu tarz videonun devamı hepimize lazım..
Seninle aynı halde olup aynı dili konuşan birini bulunca da hiçbir şey değişmeyecek. Ben böyle düşünüyorum. Yani içimizdeyken bizi boğan soruları bu sayede dışarı çıkarabiliriz fakat elimizde yine bir cevap olmaz.
Bir Dostoyevski romanı gibiydi. Karakterlerin iç dünyalarını samimi bir şekilde açmaları söylediklerini kontrol altında tutmadan dışarı vurmaları çok hoştu. İnsan hayatın anlamsızlığını kavrasa da zorunlu olarak anlam aramaya devam eder. Geçim sıkıntısı olmayan son derece sağlıklı bir insan keyfi yerindeyken hayatında bir anlam aramayabilir ta ki kendisini değerlendirmeye başlayana kadar. Kendisini değerlendirdiğinde zihninde anlamla ilişkilendirdiği şablonlarla kendi hayatını mukayese eder ve yaşamının ne kadar boş ve anlamsız olduğunu düşünebilir. Oysa ki bu bir ilizyondur. Kişi neyi başarırsa başarsın bir yönetmen, bir yazar, bir kral da olsa anlamın kendi benliğiyle ilişkili olmadığını dışındaki gerçekliğin anlamsız ve kaotik olduğu sonucuna varacaktır. İnsan olarak seçeneklerimiz: 1-intihar etmek, 2- keyfine bakmak, 3-anlamlı bir yaşam inşa etmek. 3.seçeneği seçen bir insanın anlamının, bilimsel ve kültürel meselelerdeki bir çalışmaya katkı yapmak olmasını dilerim.
Yeni bölümlerini merakla beklediğim serilerden olan Felsefe, Bilim ve Boş Modern'e önce Kültür şimdi de Şeyz serisi eklendi. Tüm samimiyetimle söylüyorum Flu TV'nin varlığı, Türk varlığına armağandır. Ne mutlu sizi keşfedebilmiş 500.000 kişiye!
Öncelikle teşekkür ederim. uzun zamandır, izlediğim, okuduğum, yazdığım her şeyden daha eğlenceli ve samimi idi. önceki videolar biraz daha didaktik idi. ancak bu video da İlker hocanın gençlere kendileri olma konusunda verdiği özgürlük. Doğal olarak çekinmeden verilen tepki. toplumun her kısmında olması gerekeni özetler nitelikte. özellikle taklitlerde imrenerek kahkaha attım.
Kaufman hakkında konuşulanlar ve ekiptekilerin kendi aralarındaki sohbet, gerçekten müthiş keyifli olmuş. Böyle sohbetlerin olduğu, samimi ortamların hastasıyım ve Flu TV'de bunlar fazlasıyla var, emeğinize sağlık! :)
İnsan ilişkileri, başlangıçları ve sürdürülebilirlikleri konusunda Cefri'yle benzer dertlerden muzdaribim. Tam yeni birileriyle iletişim kuruyorum o anda kendime ve etrafımdakilere yabancılaşıp 'biz ne yapıyoruz?' 'acaba şu an gerçek ben gibi mi davranıyorum yoksa rol mu yapıyorum?' ya da 'karşımdaki şu anda bilinçdışı neler düşünüyor, kendisi gibi mi davranıyor, tek başınayken nasıl biri?' gibi kendi kendimi baltalamak suretiyle ben dahil kimseyi tam anlamıyla sevemiyorum, beğenemiyorum. Bir sürü arkadaşım var ama onlar sadece yanlarındayken arkadaşlarım gibi hissettiriyorlar, tek olduğumda o kişileri sevmiyormuş gibi hissediyorum. Görüştüğümüzde içgüdüsel olarak mutlu oluyorum ve onları sevdiğime ikna oluyorum ayrıldığımızda tekrar eski düşüncelerime geri dönüyorum. Gerçek, doğru, yanlış, yanılsama hepsi iç içe, saçmasapan bir yumağa dönüşüyor. İyi gevezelik yaptım, atayım da ziyan olmasın bunca efor.
@@nobir7631 Adam olduğumu düşünmeniz ne hoş :) Sorunuza gelecek olursam, iki seçeneğin de geçerli olduğu anlar oluyor. Kibirle dolduğum bir dönemimdeysem ayrıcalık, özgüvensizlik ve anlaşılma arzusuyla dolduğum bir dönemimdeysem sorun haline geliyor.
@@benegesseritspirit adam kelimeme takılmanı tartışmak istemiyorum. İnsan anlattığın gibi bir şey yapamaz. Eğer bunun ayrıcalık olduğunu düşünüyorsa işine yaradığı zamanlar mutlu olur daha ayrıcalıklı hisseder, işine yaramadığı zamanlardaysa bu özelliğin onda bir ayrıcalık olduğunu düşündüğü için kendini avutmakta kullanır bunu. Tıpkı tanrı gibi, insanlar tanrıdan iyilik geldiğini düşündüklerinde minnettar olurlar tanrıdan kötülük geldiğini düşündüğünde onları daha iyi yapmak için bu kötülüğü onlara verdiğini düşünürler sonuç olarak hep kendini avuturlar.
Geoffre'nin "Fotoğrafçı bir adam vardı ölmek üzereydi," dediği adam Coşkun Aral olur. Acilen onu çağırıp bir video çekmenizi ve hocadan da özür dilemenizi emrediyorum :D. Şaka bir yana hayali bile güzel bu videonun :D. Hep video ve film üzerine bu seride. Bir de fotoğrafçı gelsin yaw :D
Duygu ilk geldiğinde daha densizdi . (bkz. ezine peyniri) Keşke Duygu'da yeniden Cefri gibi densizlikler yapabilse. Kendini kabul ettirmeye çalışan stajyer rolünü çok sahiplendi sanırım . Cefri giderek "zeki, çalışıyor ama çalıştığını belli etmiyor" rolünü kapatıyor. Acaba Duygu, İlker hocaya, maaş veriyor, güzel konuşuyor ve destek oluyor diye çok mu saygı duymaya başladı? Saygının altıda ezilip kontrolü kaptırıyor mu? Cefri fikirleri için çatışmayı göze alırken Duygu geri adım mı atıyor ? Çok çalıştırıyorlar da düşünmeye fırsatı mı kalmıyor? Teşekkürler keyifli bölümdü. Sadece yorum olsun diye yazdım. Beğendim de (algoritma işleri )
1 yıl önce yayınlanmış, bildirimi bana daha yeni geldi. Hələ ki, videonun ortasındayam amma şərh yazmadan keçməyim dedim. Həqiqətən çox əla gedir mövzunun formatı. Çox sevdim. Əsl yaradıcılıq.
“Üç aptal bir bilge eder”, diyor Vietnam atasözü. Ayrıca, İlker hocanın genç arkadaşlara daha fazla sarıldığı, arabanın soğuğuna rağmen, sıcacık bir bölüm olmuş. Kaufman’ın duygu dünyası biçim ve içerik olarak gayet başarılı sindirilmiş programın formatına. Bütün ekibe teşekkürler.
bu tarz anlamsız ama anlamlı sohbetler daha fazla yapılmalı bu kanalda. Yapılmalı diyişim kendi yoksunluğumdan aslında. Bu tarz sohbetleri yapabileceğim bir arkadaş çevresinden uzak oluşumun yoksunluğu.
Ergen bir z kuşağı üyesi olarak bu video bana çok iyi geldi daha önce kendime sorup cevabından korktuğum sorular ile bir nebzede olsa barışmamı sağladı. Teşekkürler.
Way arkadaş, süper bölüm olmuş. İki stajyerle beraber hiç poz yapmadan, süper açık, süper içten bir sohbet. Her gün daha da güzel işler çıkartıyor İlker hoca, helal olsun!
Bakın abartmıyorum eğer abartıyorsam TH-cam'a girmek nasip olmasın :) Flu Tv tarihinin en ama en otantik içeriği bu olabilir. Bayıldım, hayran kaldım, harikulade.
bunu yazmak için tam bakıyordum yorumlara.
+++
çok iyi
Bu bölüm sohbet her zamankinden çok daha güzel geldi....
Bu programdan çok keyif aldım. Hem yalnız olmadığımı hissettim, hem özel olmadığımı. 30'a bir kaç sene kalmış biri olarak, hayat konusunda "bitsede gitsek" diye düşünmediğim gün olmadı. 15 yaşında yapmak istediğim her şeyi, hala istiyorum. Ama yapmıyorum. Duygu gibi yönetmen de olmak istemiyorum. Bir şey olmak zorunda olmak istemiyorum artık. İnsanlarla konuşmak zorunda bırakıldığım, ama nasıl yapacağımı bilmediğim bir şey. Patronum her "daha hızlı ol" dediğinde hayatın gereksizliğine daha çok batıyor gibi oluyorum. Hep kırmadan, kırılmadan, azıcık içinde sanat olan bir işle hayatımı kazanmak istedim. Olmadı, olacak gibi de değil. Daha çok okuyorum, daha çok dinliyorum, daha çok izliyorum, belki kafamın içini doldurup, kendimi dışarı atabilirim diye düşünüyorum. Ama okuduğumu, dinlediğimi, izlediğimi unutuyorum. Herkes kadar önemsiz olduğum halde, kendimi bir türlü unutamıyorum. Keşke insanların manueli olsa. Okusak ve nerede nasıl davranacağımızı bilsek. Ben bu saçma durumumun biyolojik bir rahatsız olduğunu düşüyorum. Bu videodan anladığım kadarıyla hiç az sayıda değiliz. Belki de başka bir hayatta kötü çocuklar olduk, ve cehennem olarak kendimiz dahil, hiç bir şeyi anlamlandıramadığımız bu dünyaya gönderildik...
Bu, benim işte. Kendimi şu kadar olsun ifade edebilmek için bile kitap okuyorum.
Çokta şeapma ya
@@yunuslu3 Kitap okumak gayet normal bir şey, istisnai bir olay değil. Devam.
Korona "ev kafesi" yalnızlığı o. Takma kafana, geçer. Şuan gençlerin %85i aynı vaziyette. Oku, öğren. Bir gün, deniz kenarında oksijen alırken "ting" diye kafana çözüm gelir.
Kardeşim hayatın anlamı yok YOK. Yıkılacağını bildiğin bir evi boyamak ne kadar mantıklıysa hayatı "güzel" olarak yaşamak o kadar mantıklı.
Çocukken şehirler arası seyahet ederken annemle babamın sohbetini dinledigimde hissettiğim gibi hissettim. Hiç tanımadığım birisi hakkında konuşulyor ve ben nedensizce dinliyorum.
Ben de aynı hissettim.Umarım daha fazla bu tarz çekerler.
Abi bir TH-cam içeriği olarak bence masterpiece bu yaptığınız.
En beğendiğim bölümlerden biri oldu. 52 yaşında hem gençlerin hem yaşlıların sorunlarını aynı anda yaşıyorum, bir garip dönem 50'ler, hem olgunsun hem de büyük bir parçan genç...
Spoiler vermek gibi olmasın ama o his hep olacak. İnsanın içi yaş almıyor dışı gibi.
Doğru bir tespit olmuş...Sanırım bizde de aynı bir durum var... Bu nedenle 40 yaşında Twitch de Valorant oynarken 13 yaşında arkadaşlarla muhabbet edebiliyorum..Adam vuramayınca da olanlara sabredebiliyorum...Büyük bir parça genç...
Duygu'nun bu videoyu Instagram'da neden öve öve bitiremediğini şimdi anladım. Efsane bir sohbet/içerik olmuş.
Flu TV'de izlediğim istisnasız en iyi bölümdü.
İlker hoca Cafer'e klişeleri bırak kendin ol deyince çocuk tamamen açıldı
Bence Hayao Miyazaki de özel bir bölümü hakediyor.
kesinlikleeeee
+1
Niye benim aklıma gelmedi bu ya 😌
Princess mononoke 🥰😌
+1111
Efsane söz: “Hayat anlamsız diyebilmek için, başka bir hayatı düşünüyor olmak lazım.” İlker Canikligil
En keyifli bölümlerden biriydi benim için. Muhtemelen herkesin kafasındaki soruların sorulması, hayat karşısında ne yapacağımızı bilemiyor olmamız ve mizaha kaçışımızı yansıttığı için.
Gerçekten çok güzel bir bölümdü. O kadar keyifle izledim ki...yaptığınız şey gerçekten sanattı. Ortak duygulara sahip bir çok insanı yalnız hissettirmeyerek hafiflettiniz. Duyguyla da Geoffrey ile de İlker Hocayla arkadaş olmayı etrafımda böyle kaliteli sohbetler yapabileceğim insanların olmasını gerçekten çok isterdim İlker hocanın onları neden seçtiği çok bariz ikisi de gerçekten zeki ve açık zihinliler İlker Bey umarım ölmezsiniz yakında ya...ben eski videoları bile tekrar tekrar açıp izliyorum, bu zevkten mahrum kalmayı hiç istemem. Zaten korona olduğunuzda da çok üzülmüştüm ölürseniz diye. İyi günler
Steinback'in "... fakirler burada kendilerini sömürülen bir sınıf olarak değil, geçici olarak sıkıntı yaşayan milyonerler olarak görmektedir." sözüne benzer bir şekilde bizim nesil de kendisini geçici olarak sıkıntı yaşayan dahiler olarak görüyor sanırım. Herkesin çok büyük hayalleri var ve onlar bir şekilde dış etkenlere bağlı olarak(!) gerçekleşmiyor; bu hayallerin altında ezilip kendimize eziyet ediyoruz.
Steinbeck olacaktı bu arada, beynim kamaşmış.
Evet, bu nesilde herkes Tesla maşallah.
Dediğiniz gibi bahanelerin ardına sığınıp hayallerini sürekli erteleyen çok fazla insan var fakat onları herhangi bir ideali, hayali olmayan insanlara tercih ederim.
Sebebi yetiştirilme tarzımız var,çocukken hepimiz bir şeylerde birinci olduk,başarılı olduk ders çalıştık ancak büyüdüğümüz zaman çalıştığımız derslerin bir anlamı olmadığını öğrendik
Birileri böyle dusunmezse kimse "dahi" olamaz
İzlediğim en içten program olabilir. Duygu ve Geoffrey’nin yaşıtı olarak, hayat hakkında kafalarındaki ve kalplerindeki düşünceleri fazlasıyla hissettim galiba, ara ara gözlerim doldu onlar konuşurken. Sizi seviyorum FluTV💜
Araba seti çok işe yarıyor. Zaten işe yarayan örnekleri çok. Carpool Kraraoke, Comedians in Cars vs . vs.. Samimiyeti arttırıyor. Zira oyuncuların rahatlamasını sağlıyor. Sanki normalmiş gibi. Kimsenin birbirine bakmaması ve stüdyo dışı bilindik alan olması. Devam bu formata lütfen.
FluTv'nin zirve videosu net budur gibi.
Atla!
Kesinlikle
Galiba hem eğlence hem de Geoffrey performansı açısından en iyi bölümdü
Duygu'nun Kısakürek şiirini görüyor ve Necatigil ile artıyorum:
"Niçin ölümden bahsediyorsun?
Bu sevda nereden esti?
Şairler yazmadan önce
Kimse ölümü sevmezdi."
video bitince şimdi napıcam lan diiyp bosluga düştüm, 3. kez izliyorum...
Sonda yazması gereken 'Special Thanks' listesi :
Charlie Kaufman
Michel Gondry
Nevzat Kaya
Philipp Kaufman
David Lynch
Spike Jonze
Necip Fazıl Kısakürek
Geoffrey'nin sex yapan arkadaşı
ben bir başkasının ne hissettiğini ilk defa maxim gorki'nin kitaplarını okumaya başladıktan sonra merak etmeye başlamıştım. ondan önce yine insanlarla konuşup onların fikirlerini öğrenmeye çalışıyordum, öyle bir açlık vardı ama sadece bilgi ve deneyimlerini ele geçirebilmek için. bir süre sonra bilgi ve deneyim ele geçirmenin tek başına bir işe yaramayacağını fark etmek zorunda kaldım. dünyanın sırrını bile bulsak sosyallik olmadan bu bir işe yaramaz. bu sefer ilk defa diğer insanlar ne hissediyor diye düşünmeye başladım.
çok hoş ve düşündürücü bir bölümdü. tebrikler flu tv.
Gerçekten çok iyiydi. Bir sinema filmi izlemiş gibi hissettim. Başarılı bir film üstelik.
Filmde 3 karakter var, normalde biri daha çok sevilmeli; ben sevemiyorum şu an taraf olmak için. Bu filmlerde baştan yaratılmış insanlarla mümkün olmuyor. Çok iyi yönetmenler bunu mümkün olduğu kadar gerçek insanlar oluşturma kabiliyetleri sayesinde yapıyorlar. Sen kurmaca sanıyorsun, halbuki onların kaynağı bildiğin gerçek insanlar.
Bu izlediğimiz orta metraj filmde karakterler gerçekliklerini hem bilinçli hem de bilinçsiz korumuş, sonuç harika. 3-4 kez izlenir aralıklarla. Tebrik ederim tüm emeği geçenleri.
Charlie Kaufman gibi birini anlatan videoda bu kadar eğleneceğimi düşünmemiştim. Üçünüz de her zamankinden çok daha samimisiniz bu videoda.
Psikiyatrist Viktor E. Frankl : "İnsanı en çok yaralayan şey fiziksel acı değil, haksızlığın, mantıksızlığın verdiği ruhsal ıstıraptır.."
Videoyu izleyince aklına direk " insanın anlam arayışı" kitabı gelenler 👍🙂
14:08 Kırılgan narsistler kendilerinin üstün olduklarına inanırlar ancak, diğer narsistler gibi eleştirileri görmezden gelemezler ve çok etkilenirler. Bu nedenle kendilerine yönelik üstünlük algılarını korumak için eleştirilmemek için içedönük ve kaçıngan davranırlar. Ancak bir yandan da üstün olduklarına dair inançlarını pekiştirmek adına sürekli başkaları tarafından onaylanma ihtiyacı duydukları için insanlara yaklaşmak zorunda kalırlar. Bu sebeple ilişkileri çelişkilerle doludur.
Kırılgan narsistlerin içe dönüklükleri ve olumsuz verilere yönelik hassasiyetleri nedeniyle genel anlamda mutluluk düzeyleri düşüktür. Sürekli onaylanma ihtiyaçları nedeniyle özsaygıları dalgalı olur. Depresyona kapılma eğilimleri daha yüksektir. Sürekli onaylanma ihtiyaçları, dengesiz özsaygıları ve çelişkili davranışları nedeniyle sevilmemekten ziyade tercih edilmezler. Öz saygılarını koruyabilmek için kaçıngan veya başkalarına karşı aşırı boyun eğici ve teslimiyetçi davranabilirler. Bu stratejiler, kırılgan narsistlerin insiyatif almaktan kaçınmalarına, özsaygı dalgalanmasına ve genel olarak yüksek kaygı durumuna ve mutsuzluğa sebep olur.
@@odmavi Öncelikle eline ve emeğine sağlık. Bitirme tezimizde, A Tipi Kişilik ve Stres arasındaki ilişkiyi incelerken bahsettiğin kavramların aslında çoğu zaman "iç içe" geçmiş olduğunu fark ettim ve okuma yaparken aklıma bolca "narsisizme" bu eleştirel bakış açısının olması gerektiği geldi.
Flu TV aslında " herşeye eleştiri yöneltebilidiği" için bu denli tatmin edebiliyor beni.
@@ylmazb467 Teşekkürler, yazı benim değil alıntı. 1 senedir anlamaya çalıştığım kendi kişilik tipimin özellikleri bunlar galiba hatta belki de Flu TVnin ortak paydası.
@@odmavi :)) Ne kadar güzel bir çaba diyebilirim o zaman.
Cefri'nin gerçekten zeki olduğuna ikna oldum bu bölüm. Hep bir 'Lan acaba?' payı bırakıyordu.
Zeki mi? Birkaç "aykırı" ama saçma şeyler söylemek zekilikse evet epey zeki
Cefri ekrana yakışan bir tipi ve konuşması var, mesela kız bu özelliğe sahip değil, bence
Arkadaşlar ikisi de gayet zeki, farkı birinin nöro-tipik diğerinin nöro-çeşitli olması. Herhangi birini gömmek veya yüceltmek için yazmadım bu yorumu, zaten anonim birinin zeka analizini ciddiye almayacak kadar kafası çalışan insanlar olduklarını bildiğim için şakamı yapıp geçtim. Çok kasmamak gerek.
Abi yarıldım resmen. Cafer'in Canikligil taklidi çok iyi.
İlker Canikligil, hiç bir şey bilmediğini fark etmiş olmasından dolayı arabanın en bilgesi. Just like .....:D
Yakın arkadaşlarımla kar altında arabayı bir kenara çekmiş, klimayı açmış, bira içiyor gibi hissettirdiğiniz için teşekkürler.Pandemiden dolayı epeydir yapamıyordum çünkü bunu.Ayrıca flu 60 kodunu kullandım oscar, cannes falan da aldığımda görüşürüz:)
Nobody:
Geoffrey: Ben, kara inanmıyorum.
Yaptığınız en iyi, en yaratıcı, en Kaufman bölüm.
İlker hoca nasıl bu genç insanlarla bu kadar eglenebiliyor ya:) çok tatlılar..
Geofry'nin İlker Hoca taklidi mükemmel.
Şu kanalın çoğu videosunu izliyorum fakat bu video hariç hiçbirine geri dönmedim. 3'üncü izleyişim, şimdilik.
Şimdiye kadar izlediğim en iyi bölümlerden biriydi. Neden ? bilmiyorum ,)
TH-cam'da bu tarz uğraşılmış kurguları görmek cidden heyecanlandırıyor, çok iyi bi bölüm/konsept olmuş. Özellikle CGI teknolojisiyle yerleştirilen Geoffrey çok başarılı. Yapay zekası çok gelişmiş. Tebrikler!
yazıklar olsun ksks
@@caferkarakaya1054 Severek takip ediyoruz :)
Bölümü izledikten sonra gelen edit: Burcu'nun dediği gibi çok efsane bi bölüm olmuş.
@@caferkarakaya1054Cefri Flu'ya geri dön.
Nefis olmuş, muhtemelen en iyi flu tv’de yapılmış en iyi iş. Yani diğerleri kötü olduğundan değil, bu nefis.
Cogu zaman samimisiniz, o yuzden insanlar sizi seviyor ve begeniyor. Ama bu bolum biraz daha samimi, icten gibi geldi. Herhalde 4-5 defa izlerim bu bolumu. Tesekkurler emeginiz icin.
zihinlere konuk olmak muhteşemdi. geoffrey'yi ayrıca açıklığından ötürü tebrik ederim :) çok keyifli bir seyahat oldu
Ve ben de Geoffrey'e teşekkür ederim
O kadar güzel ki tekrar izleyeceğim.Bu güzel ortamı yaratan İlker Bey'e çok teşekkür ediyorum.Kaufmann'ı ben de sizin gibi anladım ve kendimden çok parçalar buldum.Bence Dosteyevski gibi ama bu devirde derdini kitapla değil görsel olarak anlatıyor.Gerçek bir edebiyat ustası.
olmaz öyle saçma şey'de 1k civarı takipçiniz olduğu zamandan beri takipte olan biri olarak en verimli ,en zihin açıcı ,en zevkli paylaşım olmuş kanımca.
Duygu ve Cafer ile olan videolarda İlker hocanın aslında egosuna esir olmayan, egosunu dilediği gibi yöneten biri olduğuna şahit oluyorum. Zaman zaman ahmaklıkla itham etse bile kendinden yaşça küçük iki genci fikirlerini saçma bile bulsa dinliyor. Bu iki gencin özgüvenlerinin artmasına teşvik ediyor. İlker hoca muhakkak farkındadır ama Flutv günden güne nitelikli bir akademi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Neden bilmiyorum ama gözlerin doldu izlerken. Şu işe harcanan emek bence her şeye değebilir. dünyaya basit de olsa böyle rastgele bir anı bırakmak benim varoluş sancılarımı dindirirdi sanırım. İyi ki varsınız
Kar'ın etkisi :)
@@MPresheva kralım haklısınız :) beni bu karlı havalar mahvetti
Bu konsepte keşke devam etseniz ya Duygu yu görmeyi de özledik. Geri dönüp böyle içten videoları izlemekten yorulduk ❤
"Sinemaya olan merakımdan" değil, kafası çalışan insanların sohbetini sevdiğim için izliyorum. Herkese saygılar...
23:56
"Siz ne düşünüyorsunuz onu duymak istiyorum. Seyretmeyen de seyretmesin (vücut diliyle sizin düşüncenizden önemli değil hareketi)"
Geoffrey ve Duygunun suratındaki tebessüm...
Şu cümleyi ailesinden duymaya ihtiyaç duyan milyonlar...
6:19 "allahım cambly'i koru yarabbim!" resmen kaynamış arada
Tarzınıza bayılıyorum. Asla yaralamadan, incitmeden yorumlarınızı yapıyorsunuz.
Ulan video 40 dakka!
40 dakka boyunca hiç bir şey anlamadım!
Ama hem çok hüzünlendim hem çok eğlendim!
Nasıl bişi la bu!?!
Tebrik etsem mi?
Anlamadım ki neyi tebrik edicem?
Çok acaip adamlarsınız!
nokta...
Anlamak, tespit etmek, görmek, acısını hissetmek yeterli değil sanırım yapabiliyor olmak gerekir talep edildiğinde başarmak için. Sevilmek istiyorum, ölmek istemiyorum, korkuyorum ve başarmak istiyorum tabiki herkes gibi. Geriye her sabah uyanıp yeniden bir dünya yaratmak kalıyor. Çok güzelsiniz.
aslında caferin sonda anlatmaya çalışıp anlatamadığı şey normal olmak. normallikten koptuğun anda her şey anlamsızlaşıyor, gereksizleşiyor. bir çekiciliği de kalmıyor aslında. o kolektif hareketlerin bir bütünü olmaktan çıkıp kendi başına kimse tarafından bilinmeden yaşayıp ölüyorsun; biraz kıskançlık, biraz kederle birlikte
Flu tvdeki izledigim en iyi icerikti sanirim çok beğendim ve bölümün bittiği şu anda bana varoluş sancısı yaşatiyorsunuz.
Video sanki hiç bitmeyecekmiş gibi. Kafamda hala bu üçlü arabanın içinde yolculuğa devam ediyor. Harika bir bölümdü.
Kanalın En güzel videosu kesinlikle. Herkesin karakteri çıkmış, birbirleri olmaları filan. Çok zevkliydi. Kaufman'ın bunları konuşturtması bile ne harika bir insan olduğunun kanıtı sanki. Synecdoche New York da Kaufman'ın en iyi filmi bence.
İngilizce öğrenme butonu: 2:48
Öğrenmeme butonu: 5:07
Sana her videoda ihtiyacımız var abi
Tam olarak 6:23 aslında
ne güzel bölümmüş, gündem sebepli sıkıştıkça entelektüel sohbet ihtiyacımı gideren arkadaş gibi oldun canım flu tv, dönüp izlemediğim videolara bakar oldum.
Bazı kadrajlar deyince "Nazım"ı hatırlayanlar 😂
Görüntüler güzel
Nazım Yılmaz 😂😂😂
@@alperenoguz4091 görsel bir şölen 😁
11:40
@@fatihsaracli Özledik be nazımı...
Nazım çok özlendin :((
Hayatın bir film olsa görüntü yönetmeni Nazım olsun isterdim
O kadar bölümdür izliyorum, hiç bu kadar keyif aldığımı hatırlamıyorum. Arabanın içinde yolculuk yaparken ve bir yandan kar yağışı fikri aşırı iyi. Gerçekten kendimi yanınızda hissettim, çok sıcak ve samimi geldi. Aynı konseptten mutlaka yine bekliyoruz Emeğinize sağlık:)
Olmaz Öyle Saçma Şey tarihinin zirvesi bu bölüm olmuş.
mukemmel bir sohbet olmus, ozellikler 3nuzun karakterleri degistigi kisimlar guldurdu baya + guzel filmler ve yonetmenleri ogrenmis oldum, tesekkurler
En sevdiğim bölüm oldu bu. Konuşulan konuların kesişimleri, varoluşsal sancılar ve bütün hepsinin (bence) güzel bir mizahla anlatılmasını çok beğendim.
Gençliğinin başında iki kişi ile orta yaşı geçmiş, onlara göre daha tecrübeli birinin bir konu üzerinden eteğindeki taşları dökerek karşılıklı sohbet etmeleri inanılmaz keyifli olmuş. Bu tarz videonun devamı hepimize lazım..
Cefri'yi çok iyi anlıyorum: İnsanlarla aynı dili konuşmadığını anladığın an kendi köşene çekilirsin.
Seninle aynı halde olup aynı dili konuşan birini bulunca da hiçbir şey değişmeyecek. Ben böyle düşünüyorum. Yani içimizdeyken bizi boğan soruları bu sayede dışarı çıkarabiliriz fakat elimizde yine bir cevap olmaz.
Bir Dostoyevski romanı gibiydi. Karakterlerin iç dünyalarını samimi bir şekilde açmaları söylediklerini kontrol altında tutmadan dışarı vurmaları çok hoştu. İnsan hayatın anlamsızlığını kavrasa da zorunlu olarak anlam aramaya devam eder. Geçim sıkıntısı olmayan son derece sağlıklı bir insan keyfi yerindeyken hayatında bir anlam aramayabilir ta ki kendisini değerlendirmeye başlayana kadar. Kendisini değerlendirdiğinde zihninde anlamla ilişkilendirdiği şablonlarla kendi hayatını mukayese eder ve yaşamının ne kadar boş ve anlamsız olduğunu düşünebilir. Oysa ki bu bir ilizyondur. Kişi neyi başarırsa başarsın bir yönetmen, bir yazar, bir kral da olsa anlamın kendi benliğiyle ilişkili olmadığını dışındaki gerçekliğin anlamsız ve kaotik olduğu sonucuna varacaktır. İnsan olarak seçeneklerimiz: 1-intihar etmek, 2- keyfine bakmak, 3-anlamlı bir yaşam inşa etmek. 3.seçeneği seçen bir insanın anlamının, bilimsel ve kültürel meselelerdeki bir çalışmaya katkı yapmak olmasını dilerim.
Yazdıkların çok etkileyici🖤seninle gerçek hayatta bir kahve içip sohbet etmek isterdim.
Yazını aptalca buldum.
oğlum her şeye bu kadar anlam yüklemeyin izleyin geçin . adamlar gırgırında
"Hadi atla" kısmında gümbür gümbür gümledim [edit]
Yanlız gerçekten çok enteresan bir bölüm olmuş. Mahsun Kırmızıgül filmi gibi her duyguyu yaşattı bu video bana.
orayı her halde 1000 kere izledim sonraki gün tekrar izledim ve hala gülüyorum .
İlker hoca daha mükemmel olamaz diye düşünürken cefri ve duyguyla muhteşem bir ekip olmaları
Harikaydınız. Samimiyetiniz için teşekkürler. Flu TV
Gerçekten koca TH-cam’da en sevdiğim kanal olabilirsin Flu.
Bu video, bu kanaldaki en güzel videolardan birisi olmuş. Teşekkür ederiz
Cefri benim için harikaydı bu bölüm, kendisine çok katılıyorum, dinlemek benim için çok zevkliydi
Bu manasızlık içinde böyle sohbetler ayakta tutuyor bizim gibi başarısızları. teşekkürler.
İzlerken doydum resmen diyaloglar aktı gitti. Bu arada bu üçlünün uyumsuz uyumuna bayılıyorum ekrana kitliyor beni :P
Harika bi bolumdu gercekten.Ilker hocama duyguya cefriye ayri ayri tesekkur ediyorum.
Yeni bölümlerini merakla beklediğim serilerden olan Felsefe, Bilim ve Boş Modern'e önce Kültür şimdi de Şeyz serisi eklendi. Tüm samimiyetimle söylüyorum Flu TV'nin varlığı, Türk varlığına armağandır. Ne mutlu sizi keşfedebilmiş 500.000 kişiye!
harika bir bölümdü, 40 dk hayatımı güzelleştirdiniz. Teşekkürler.
Değişik ve bence çok güzel bir akış olmuş. Keyifle seyrettim, bir şeyler öğrendim, çok da eğlendim. Emeğinize sağlık.
video siyasal parti gibi salkhas
jeffrey: ana muhalefet
duygu: muhalefetten gelme iktidar ortağı
ilker canikligil: iktidar sdjhgsdşsd
eren abi seni burada görmek bizi mutlu etti.
flu tv like atarak gene sağcı olduğunu kanıtlıyor
@Hillary Ledoux Fake
Savcıyı unutma.
Öncelikle teşekkür ederim.
uzun zamandır, izlediğim, okuduğum, yazdığım her şeyden daha eğlenceli ve samimi idi.
önceki videolar biraz daha didaktik idi. ancak bu video da İlker hocanın gençlere kendileri olma konusunda verdiği özgürlük. Doğal olarak çekinmeden verilen tepki. toplumun her kısmında olması gerekeni özetler nitelikte. özellikle taklitlerde imrenerek kahkaha attım.
cefri çok iyiydi bu bölüm
Son zamanların en iyi bölümüydü!!
arabada geçmesi, herkesi aynı anda görmemiz özellikle
Evet yaşlanmanız lazım. Yaşlanınca acı çekilmiyor gerçekten. Cağnım z kuşağı yaa kalp kalp. Süper bölüm olmuş yaa muhteşem sohbet muhteşem geyik.
Flu tv ve daha öncesinden beri sizleri takip ediyorum. Şimdiye kadar ki en en en iyi bölüm olmuş. teşekkürler.
Çok güzel programdı. Filmdeki karakterlerin derinliklerine iniyormuş hissiyatı uyandırdı.
Kaufman hakkında konuşulanlar ve ekiptekilerin kendi aralarındaki sohbet, gerçekten müthiş keyifli olmuş. Böyle sohbetlerin olduğu, samimi ortamların hastasıyım ve Flu TV'de bunlar fazlasıyla var, emeğinize sağlık! :)
Cidden araba konsepti güzel olmuş çok hoşuma gitti
I am thinking of ending things filminden Charlie Kaufman'ın o uzun araba yolculuğu..
@@mervearicibasi Genel olarak konsept böyle devam etse de güzel olur ama ya da uçak, tren gibi devam edebilir :D
Sıradanlıktan ve kalitesizlikten ne kadar bıkmışsam artık bu video güneş gibi doğdu içime 🤩
İnsan ilişkileri, başlangıçları ve sürdürülebilirlikleri konusunda Cefri'yle benzer dertlerden muzdaribim. Tam yeni birileriyle iletişim kuruyorum o anda kendime ve etrafımdakilere yabancılaşıp 'biz ne yapıyoruz?' 'acaba şu an gerçek ben gibi mi davranıyorum yoksa rol mu yapıyorum?' ya da 'karşımdaki şu anda bilinçdışı neler düşünüyor, kendisi gibi mi davranıyor, tek başınayken nasıl biri?' gibi kendi kendimi baltalamak suretiyle ben dahil kimseyi tam anlamıyla sevemiyorum, beğenemiyorum. Bir sürü arkadaşım var ama onlar sadece yanlarındayken arkadaşlarım gibi hissettiriyorlar, tek olduğumda o kişileri sevmiyormuş gibi hissediyorum. Görüştüğümüzde içgüdüsel olarak mutlu oluyorum ve onları sevdiğime ikna oluyorum ayrıldığımızda tekrar eski düşüncelerime geri dönüyorum. Gerçek, doğru, yanlış, yanılsama hepsi iç içe, saçmasapan bir yumağa dönüşüyor. İyi gevezelik yaptım, atayım da ziyan olmasın bunca efor.
Cefrinin sözünü bitirmesini isterdim
Ben de aynı sorunu yaşıyorum
Bunları yaşayan bir adamın bunun bir sorun mu yoksa ona verilen ayrıcalık mı olduğunu düşünüyor? 2. Şıkka katılıyorum.
@@nobir7631 Adam olduğumu düşünmeniz ne hoş :) Sorunuza gelecek olursam, iki seçeneğin de geçerli olduğu anlar oluyor. Kibirle dolduğum bir dönemimdeysem ayrıcalık, özgüvensizlik ve anlaşılma arzusuyla dolduğum bir dönemimdeysem sorun haline geliyor.
@@benegesseritspirit adam kelimeme takılmanı tartışmak istemiyorum. İnsan anlattığın gibi bir şey yapamaz. Eğer bunun ayrıcalık olduğunu düşünüyorsa işine yaradığı zamanlar mutlu olur daha ayrıcalıklı hisseder, işine yaramadığı zamanlardaysa bu özelliğin onda bir ayrıcalık olduğunu düşündüğü için kendini avutmakta kullanır bunu. Tıpkı tanrı gibi, insanlar tanrıdan iyilik geldiğini düşündüklerinde minnettar olurlar tanrıdan kötülük geldiğini düşündüğünde onları daha iyi yapmak için bu kötülüğü onlara verdiğini düşünürler sonuç olarak hep kendini avuturlar.
kanalda bu zamana kadar yapılmış en iyi video.
Geoffre'nin "Fotoğrafçı bir adam vardı ölmek üzereydi," dediği adam Coşkun Aral olur. Acilen onu çağırıp bir video çekmenizi ve hocadan da özür dilemenizi emrediyorum :D. Şaka bir yana hayali bile güzel bu videonun :D. Hep video ve film üzerine bu seride. Bir de fotoğrafçı gelsin yaw :D
Bu cafer haddini çok aştı
NET! COSKUN ARAL KIRMIZI CIZGIMIZDIR!!!!!!1111!!!1111!!!!111ünlem!!!!!111!!!!birbir!!!
Ben de bu yorumu arıyordum. Cidden biraz ayıp olmuş.
Arkadaşlar abartmanıza gerek yok, Cafer'in mizacı bu. Evet, biraz fazla ileri gitmiş olabilir ama saygısızlığından söylemedi bence. Şakasına söyledi.
@@cemilkerimli5530 Sizi anlıyorum ama bazı kişiler Coşkun Bey'e olan saygılarından dolayı biraz sinirlenmişler :)
Son derece samimi ve yaratıcı bir kanal. Kutlarım.
Duygu ilk geldiğinde daha densizdi . (bkz. ezine peyniri) Keşke Duygu'da yeniden Cefri gibi densizlikler yapabilse. Kendini kabul ettirmeye çalışan stajyer rolünü çok sahiplendi sanırım . Cefri giderek "zeki, çalışıyor ama çalıştığını belli etmiyor" rolünü kapatıyor. Acaba Duygu, İlker hocaya, maaş veriyor, güzel konuşuyor ve destek oluyor diye çok mu saygı duymaya başladı? Saygının altıda ezilip kontrolü kaptırıyor mu? Cefri fikirleri için çatışmayı göze alırken Duygu geri adım mı atıyor ? Çok çalıştırıyorlar da düşünmeye fırsatı mı kalmıyor?
Teşekkürler keyifli bölümdü. Sadece yorum olsun diye yazdım. Beğendim de (algoritma işleri )
Güzel bı Duygu tespiti olmuş 👍
1 yıl önce yayınlanmış, bildirimi bana daha yeni geldi.
Hələ ki, videonun ortasındayam amma şərh yazmadan keçməyim dedim. Həqiqətən çox əla gedir mövzunun formatı. Çox sevdim. Əsl yaradıcılıq.
“Üç aptal bir bilge eder”, diyor Vietnam atasözü.
Ayrıca, İlker hocanın genç arkadaşlara daha fazla sarıldığı, arabanın soğuğuna rağmen, sıcacık bir bölüm olmuş. Kaufman’ın duygu dünyası biçim ve içerik olarak gayet başarılı sindirilmiş programın formatına. Bütün ekibe teşekkürler.
Kanalın çoğu bölümünü büyük bir zevkle ve beğenerek izledim ama bu en iyisiydi.
Vaktim olsa da bir dört kere daha izlesem. Çok keyifli bir yolculuk olmuş :)
Şaka maka bir yana, araba atmosferi olmuş. Dışardan geçen "ışıkları" dahil. 2 gençle formatı da çok başarılı
kralım
bu tarz anlamsız ama anlamlı sohbetler daha fazla yapılmalı bu kanalda. Yapılmalı diyişim kendi yoksunluğumdan aslında. Bu tarz sohbetleri yapabileceğim bir arkadaş çevresinden uzak oluşumun yoksunluğu.
Kardeşim karar ver anlamlı mı anlamsız mı?
Kesinlikle katılıyorum. Maalesef insanlar bunun gibi muhabbetler yapmaktan çekiniyor ve korkuyorlar.
Onca süper içerik izledik şu kanalda, bu sohbetin verdiği tat nasıl hepsinden güzel oldu ya böyle?
Ergen bir z kuşağı üyesi olarak bu video bana çok iyi geldi daha önce kendime sorup cevabından korktuğum sorular ile bir nebzede olsa barışmamı sağladı. Teşekkürler.
Bu nasıl harika bir kurgudur.... harikasınız tek tek .... varolun ...