49W ekibi ve takipçileriyle daha çok vakit geçirmek için 49W'da konuştuğumuz konular üzerine tartışmalar ve etkinlikler yaptığımız Discord sunucumuza katılabilirsiniz: discord.gg/49w-894639123179122738 Kanal hakkında görüşlerinizi paylaşmak isterseniz seyirci anketimize katılabilirsiniz: bit.ly/49W_izleyici_calismasi
Orada Bir Köy Var Uzakta - Erken Cumhuriyet Döneminde Köycü Söylem, M. Asım Karaömerlioğlu'nun kitabında geçen bazı tespitler bu kıymetli tartışmaya güzel bir girdi sağlardı. Özellikle kitaplara atıf yaparak yaptığınız bu sohbeti çok sevdim. Devamını dilerim.
23:10 bu tepkiler bence haklıydı. Açılım gerçeği var. Sokakta askerlerin dayak yediği, herkesin bji apo dediği bir dönemden geçtik. Pkklılar sınırda karşılandı. Üstüne bu süreçte pkk daha da silahlandı ve doğuda belediyeler hendekler kazdı. Ya da ermenistan hala daha bir çok harita yayınlıyor ve doğu anadoluyu kendisinin görüyor. Arap coğrafyası hatayı tanımıyor. Ve hatayda mülteciler çoğunluk artık. Türkiye gerçekten bir bölünme riski ile karşı karşıya.
ufak bir bilgi notu ekleyeceğim sadece yorum olarak değil de bir bilgi hatasını düzeltmek için: Hatay'da göçmenlerin nüfusa oranı %18. Devletin göçmen yoğunluğu yüksek bölgeler için uygulamaya koyduğu bir %25 kuralı var. Göçmen nüfusu toplam nüfusun %25'ini geçmiyor hiçbir şehirde.
@@abdulvahidgezer kesin doğru bilgidir. Hükümet asla yalan söylemez. Ama işin trajikomik yanı doğru olsa bile Hatay'da doğan 4 çocuğun 3ü suriyeli. Türkiye'de doğan çocukların yarısı suriyeli. yani ya suriyeliler zorla gidecek ya da resmi dilimiz zaman içerisinde arapça olacak. siyasal islamı da ömür boyu göreceğiz.
Abi 3 hafta once karsima ciktiniz sizi izlemeye basladim video konulariniz herkesin merak ettigi veya tetiklenip ilgisini cekebilicegi konular ama bunlara benim hayata 2 yildir ustten bakip kusbakisi anda ne yasadigimizi gormeye calistigim bakis acisi ile bakip bize bu bakis acisinin degerli dusunurlerin ve proflarin kitaplarini temel alarak yaklasimda bulundugunuzdan cok hosuma gitti tam sigarali kafa muhabbetleri❤ keep grinding abilerim cizginizi bozmazsaniz cook buyuk bir toplulugun sizin bakis acinizi kapmasini saglayabilirsiniz
Bu konuyla ilgili Demet Dinler'in ''Türkiye'de Güçlü Devlet Geleneği Tezinin Eleştirisi'' adlı makalesi de dikkate değer tespitler ortaya koyuyor bu meseleyle ilgilenen kişiler oraya da göz atabilir.
28:17 çok güzel yerel yönetimin her şehir için gerekliliğinden bahsediyorsunuz fakat söylemlerinize güvenimizin olması için bölücülükten farklı bir parantez açılması lazım
Bir de Türkiyedeki yerel yönetimlerin güçlenmesi demek karadenizdeki aile yönetimlerinin güçlenmesi rantını arttırması demektir (of belediye başkanları ve hatta osmanlı dönemi valileri 120 yılı aşkın aynı aile tarafından yönetiliyor) Yerel yönetimlerin güçlenmesi doğuda iç anadoluda çok eşliliğin, çocuk evliliğin yasallaşması demek.
çok güzel bir yayın olabilirmiş ama wallersteindan ve schilsten bahsetmemeniz bence yayının kalitesini düşürmüş.... gene de teşekkürler çabalarınız için.... kavramların ilk kullanıcıları daima önemlidir... ve o kavramların ne anlama geldiğini anlatmak gerekir....
her yayında bahsedilen kitapları açıklamaya eklerseniz iyi olur ben bu kitaplara hakimim mesela ama her konuda öyle olmuyor ve bunlar temel kitaplar yani faydalı olur
Yaşar kardeşim, 38:19 avrupanin yeni gümrük birliği sistemi kaynaklı kaygilarina, birde Uluslararası sermayenin entegrasyonu yönünden bakabilir misin ? Türkiye'deki üretim faktörlerinin yani işçilerin, yerel sermayenin ve yerel doğal kaynakların atil olarak kalmasına Avrupa'daki sermaye Sence izin verir mi ?
Yaşar kardeşim, ülkemizde reel ücretlerin özellikle ücretlerin milli gelirden aldıkları pay üzerine çalışmaya ve dikkat çekmeye devam etmeni dilerim genellikle pek dikkate alınmayan bir konu gibi geliyor bana
Vahit kardeşim, Üniversiteyi tamamen finanse eden devletin üniversitede "özgür" ? bir çalışma ortamı oluşmasına izin verme ihtimali biraz naifce bir beklenti olmuyor mu ? "Devlet" için Üniversite idarenin bir parçası. İdare hukuku dersi almissinizdir. Konuya Idare hukuku perspektifinden bakabilirsin. Saygılar sevgiler herkese
Yaşar'ın içindeki sosyalist ruh, Ömer'in olmadığı zamanlarda zirve yapıyor. Bu coşkulu ruh, yayın bitmeden Devlet Planlama Teşkilatını da kurdurdu. Yetiş ya Ömer! Ümmetin sana ihtiyacı var😀😁
@@mehmetyasaraltundag bilgi için teşekkürler, bilmiyordum. Aslında, DPT hakkında pek bir bilgim ya da gözlemim yok ama herhangi bir planlamayla sonuç alınamayacağı kanaatindeyim. Millet ittifakı iktidarda olursa bir sonraki seçimde, avantajlarını ve dezavantajlarını görme imkanımız olacak elbette.
@@erdemcelik9020 Rica ederim. Millet ittifakının mutabakat metninde Strateji ve Planlama Teşkilatı olarak geçiyor. Kimi isimler ise DPT olarak öneriyor. Ne olacağını göreceğiz. Sevgiler
Video içeriği ile ilgili söyleyeceğim bir şey yok. Ağzınıza sağlık. Sadece tavsiye olarak bilgisayar başında sesi düzenlerken ekolayzer ayarında örneğin 250 kH altını kapatıp kısarsanız sesteki alt frekansların boğukluğu ortadan kalkar. Kulaklık ile dinleyenler bir şey fark etmeyebilir ancak orta boyutlu masaüstü hoparlöründen dinleyince alt frekanslardaki boğukluk biraz rahatsız ediyor.
Yolsuzluk ve karşılıklı siyasi çıkarlar; sağlık açısından kati olarak alınması gereken tedbirlerin katiyetini yumuşatıyor. Devleti temsil eden siyasiler de vatandaş da kolonun kesilip kesilmemesi gerektiğini umursamaz oluyor.
Genel olarak devlet meseleleri regüle edemediginde buna gelen tepkileri bastırmak icin cebre başvuruyor demissiniz ama burada düşünülmesi gereken bir diğer mesele de şu: Devlet acaba sahiden vatandaşının hayatını ne kadar önceliyor? Yoksa sadece kendi bekasına halel gelme ihtimali belirdiği zaman mı vatandaşlarının yaşama hakkını hatırlıyor. Devletin gücü tartışılırken yönetim zihniyeti ve bunun getirdiği öncelikleri de tartışmak gerekir.
Ya arkadaş. Dinlemeden mi yorum yapıyorsunuz nedir? Videoda da zaten kuralları uygulatamadığı için güçsüz olduğunu, devletin ceberut tarafının güçlü olduğunu söylüyoruz. Büyük oyunu çözmüş triplerine girmeden videoyu izleseniz öğreneceksiniz.
@@mehmetyasaraltundag Hocam siz daha videonun başlığında devletin güçsüz olduğunu iddia ederseniz, insanlar da peşinen olur mu öyle şey devlet güçlü diyebilirler. Halbuki "Devlet güçlü mü?" sorusunu ön plana çıkarıp güç şudur, şu konularda güçlü, şu konularda güçsüz diye tartışmış olsaydınız aklı başında hiçbir insan size bu şekilde tepki vermezdi.
@@reformistpasha Zaten bunu yapıyoruz? Infrastructural ve hegemonic power diye 2 kavram tanımlayıp bunların tarihselliği ve neden-sonuç ilişkilerini tartışıyoruz. Kitaplar, makalelerden örnekler veriyoruz. Bazen gerçekten şaşırıyorum gelen yorumlara.
Hangi dakikadan bahsettiğinizi anlamadım ama olabilir. Hatalı telaffuz etmişimdir. Dikkat çektiğiniz için teşekkürler. Ben eleştirileri terslemiyorum hadsizlikleri ve nezaketsizlikleri tersliyorum.
Selamlar, güzel bir içerik olmus. Ama ben bazı konularda değerlendirme yanlışlığına düşüldüğünü düşünüyorum. Söyle ki; Avrupa ülkelerinde devleti bireyler oluşturur. Bir sosyal kontrat çerçevesinde devlet teşekkül eder. Ve devlet toplumların beklentisi çerçevesinde idare edilmesi için belirli bürokratlar ve hukumetlerce idare edilir. Yani devleti toplum oluşturur. Oysa Türkiye gibi pek çok dogu toplumunda devleti bireyler veya toplum oluşturmaz. T.c devlet oluşumunda, devletin kendisine Osmanlı döneminde tebaa olan insanlardan birer vatandaş yaratmaya çalıştığını görüyoruz. Vatandaşlık bilinci verilmeye calisilsa da, ne kadar toplum oldugumuz ve bir arada yaşama konusunda ve bunun için bir üst organizasyonu yani devleti icat ettiğimiz tartismalidir. Bence batıdaki devlet anlatisi ve oluşumu ile uyumsuzdur bizdeki "devlet" kavrami. Turkler tarihsel süreçte pek çok devlet kurmuştur. Ama bu devletlerin yapısı ile modern devlet ve fonksiyonları birbirinden farklıdır. Biz ikisine de devlet diyoruz ama ne devlet tanımı ile anlatılan aynıdır, ne de devletin oluşumu aynıdır. Ve vatandas & toplum kavramı modern olmayan devletlerde yoktur. Zira Osmanlıda da ne toplumsal sınıflar olusmustur ne de toplum kavramı oluşmustur. Insanlar devleti alinin vatandaşı değil tebaasidir. Osmanlida devlet dediğimiz yapi da imparatorluk yönetiminin askeri ve siyasi karar alan mekanizmasının adıdır. Devletin hukuksal düzeni de anayasa dediğimiz toplum sözleşmesine göre değil, ilahi olduğuna inanılan ve imparatorlugun temsilciliğini yaptığını iddia ettiği İslamiyetin seri kurallarına göre yapılır. Modern devlet - vatandaş anlatisini bulamayız. Bu, su yüzden önemlidir bence; Batı'da, devleti denetleyen ve adina ister kamu, ister sivil toplum deyin bir toplumsal yapı vardır. Oysa bizim gibi toplumlarda kamu bilinci yoktur. İnsanlar imparatorluk döneminde de birbirine çok değmeden kendilerine benzeyen insanların olduğu alanlarda yaşamış ve ve genelde de doğdukları yerde ölmüşlerdir. Batı'da devletin kanunları yaptırabilme gücü, devletin gücünden ziyade toplumun kamu gücünün ve bilincinin yüksek olmasından kaynaklanmaktadır bence. Araçların emniyet şeridinden gitmemesinin devleti büyüterek denetleyemezsiniz. Bu insanların bir arada daha iyi bir yaşam surebilmeleri için kendi aralarında yaptıkları sözsüz bir kontrata dayalı durumdur. Bunun idare ve denetlemesi devlet tarafından yapılır ama talep toplumdan gelir ve bunun denetlenip denetlenmedigini denetlemek de kamuya aittir. Oysa biz de kamu teşekkül etmemiştir. İster sokaklara çöp atmak diyin, ister depremde mevzuata uyulmaması diyin, isterseniz araçların emniyet şeridinden gitmesi diyin, isterseniz de apartman girişlerine ayakkabı bırakılması diyin. Bunun denetlenme talebi toplumdan gelmiyorsa, toplumda bir arada yaşama ve toplum bilinci yoksa daha doğrusu Türkiye bir toplum değilse, bunu devletin gucsuzlugune bağlamaktan ziyade, bireyin toplumun, kamunun oluşmamasına bağlamanın daha dogru olacağı dusuncesindeyim. Zaten toplum verginin affedilmesini, imar affını ve diğer kuralsizliklari istiyor ve devlet ve onun yürütme organı hükumet de bu usulsüzlüklere onların rızasını alabilmek, kendini mesrulastirmak adına göz yumuyor. Dolayisi ile devleti büyütmeyin, güçlendirmeniz bu sorunu cozmeyecektir zannımca. Avrupada gerek turist, gerek is amaçlı gittiğim seyahatlerde sıklıkla karşılaştığım bir durum var: Sokaklara birisi çöp attığında onu devlet engellemiyor, veya kaldırımlara araç park ettiğinde devlet engellemiyor, ya da bisiklet yolunda yayalar yürüyünce devlet engellemiyor ama insanlar bu kurallara uymayanlari uyarıyor ve bölgede yaşayanlar bu davranışları yapanları bir nevi dislayarak onları dönüştürüyor. Turkiye'de birisini nezaketle uyarsanız bile(yaya geçidinde dur, sokağa çöp atma, apartmanda alttaki dairenin üzerine hali silkeleme vs konularda), uyardığınız vatandaştan alacağınız tepki "ulan sen devlet misin" veya "polis misin" olur. Sizin de o alanı kullandığınız kamusal alana dair söz hakkınız olduğunu ihmal eder. Siz de takip edebildigim kadariyla bütün bu denetleme ve düzenleme mekanizmasını devlete bağlıyorsunuz. Ama toplum oluşmamış, devleti toplum olusturmamissa devleti yöneten idari mekanizma oy kaygısı ya da siyasi kaygilar nedeniyle bu tür tavizleri kaçınılmaz olarak verir. Zaten bu işin takipçisi toplum olmadığında devlet ne kadar kuvvetli olursa olsun, ne kadar çok güvenlik gücü olursa olsun ne kadar kamusal harcama yaparsa yapsın bunu karşılayamaz benim kanımca. Benim iddiam odur ki; Türkiye gibi toplumlarda devlet ele geçirilen bir yapıdır. Bir sosyal sözleşme sonucu oluşan bir yapı değildir. O yüzden de her ideoloji her birim her güç sahibi devleti kendi tekeline alarak diğer kesimler üzerindeki (bu sermaye grubu olabilir, çalışanlar olabilir, seküler veya muhafazakar kesim olabilir, konjonktüre göre değişir) etkisini ve baskisini artırır. O yüzden de evvela devleti büyütmek yerine Türkiye gibi ülkelerde sivil toplumu ve bir arada yaşama ve ülkede tüm vatandaşların nefes alabileceği bir habitat oluşturma iradesini kuvvetlendirmenin daha dogru olacağı kanaatindeyim.
Devletimiz çok güçsüz. Batı Avrupa'daki ekonomik, siyasi, kültürel güç ne halkimizda ne de devletimizde var. Çok ovundugumuz askeriyede bile ekonomi yüzünden sekerek yetişmeye çalışıyoruz.
Avaraj bir ab ülkesinin belediyesi bile TCden daha güçlü. Daha bu gün PKK'lılar biji serok apo diye bağırıyordu at bakim aynı sloganı Berlin'de neler yapıyorlarmış bakalım
Milli burjuva cumhuriyetle başlamadı aga harbiden biraz çalışın şu konulara ya hayriye tüccarı nedir kara kemalin milli şirketler projesi nedir hiç mi okumuyorsunuz abi rumeli ve anadoluda toprak ağalarının etnik kökeni neymiş acaba bir inceleyin derim
Galiba en çok tartışılan videonuz bu olacak. Bu konuda çevremdeki insanları cebren aydınlatmaya çalışıyorum 😂 Devletin sesinin çok çıkması gücünün değil güçsüzlüğünün ifadesidir.
49W ekibi ve takipçileriyle daha çok vakit geçirmek için 49W'da konuştuğumuz konular üzerine tartışmalar ve etkinlikler yaptığımız Discord sunucumuza katılabilirsiniz: discord.gg/49w-894639123179122738
Kanal hakkında görüşlerinizi paylaşmak isterseniz seyirci anketimize katılabilirsiniz: bit.ly/49W_izleyici_calismasi
Orada Bir Köy Var Uzakta - Erken Cumhuriyet Döneminde Köycü Söylem, M. Asım Karaömerlioğlu'nun kitabında geçen bazı tespitler bu kıymetli tartışmaya güzel bir girdi sağlardı. Özellikle kitaplara atıf yaparak yaptığınız bu sohbeti çok sevdim. Devamını dilerim.
seçimi kim kazanır, sonuçlara göre olası senaryoların neler olabileceğini tartışın. Öz abim Ömer de olsun videoda.
Seçimden önce çekip seçimden sonra yüklemeleri daha mantıklı olur
Bu nick bu pp ne aq
olm bu nick ne böyle amk
Hocam ateş ölçerde Keynes vs Hayek tartışırsanız çok iyi içerik olur diye düşünüyorum.
23:10 bu tepkiler bence haklıydı. Açılım gerçeği var. Sokakta askerlerin dayak yediği, herkesin bji apo dediği bir dönemden geçtik. Pkklılar sınırda karşılandı. Üstüne bu süreçte pkk daha da silahlandı ve doğuda belediyeler hendekler kazdı. Ya da ermenistan hala daha bir çok harita yayınlıyor ve doğu anadoluyu kendisinin görüyor. Arap coğrafyası hatayı tanımıyor. Ve hatayda mülteciler çoğunluk artık. Türkiye gerçekten bir bölünme riski ile karşı karşıya.
ufak bir bilgi notu ekleyeceğim sadece yorum olarak değil de bir bilgi hatasını düzeltmek için: Hatay'da göçmenlerin nüfusa oranı %18. Devletin göçmen yoğunluğu yüksek bölgeler için uygulamaya koyduğu bir %25 kuralı var. Göçmen nüfusu toplam nüfusun %25'ini geçmiyor hiçbir şehirde.
@@abdulvahidgezer kesin doğru bilgidir. Hükümet asla yalan söylemez. Ama işin trajikomik yanı doğru olsa bile Hatay'da doğan 4 çocuğun 3ü suriyeli. Türkiye'de doğan çocukların yarısı suriyeli. yani ya suriyeliler zorla gidecek ya da resmi dilimiz zaman içerisinde arapça olacak. siyasal islamı da ömür boyu göreceğiz.
@@abdulvahidgezer kiliste geçmiyor mu? Yarı yarıya şuan nüfus.
Abi 3 hafta once karsima ciktiniz sizi izlemeye basladim video konulariniz herkesin merak ettigi veya tetiklenip ilgisini cekebilicegi konular ama bunlara benim hayata 2 yildir ustten bakip kusbakisi anda ne yasadigimizi gormeye calistigim bakis acisi ile bakip bize bu bakis acisinin degerli dusunurlerin ve proflarin kitaplarini temel alarak yaklasimda bulundugunuzdan cok hosuma gitti tam sigarali kafa muhabbetleri❤ keep grinding abilerim cizginizi bozmazsaniz cook buyuk bir toplulugun sizin bakis acinizi kapmasini saglayabilirsiniz
Suni bir şekilde de olsa gündemde olan Türk ve ''Türkiyeli'' kavramlarını, üst kimlik meselesini tartıştığınız bir video yapabilir misiniz?
kanal zor büyüyor zaten bir günde 5k abone kaybetmesinler
@ Yaptılar 🤠
Vahit olmasa Yaşar uçacakmış Vahitin olması çok iyi olmuş
Yine guzel bi konusma,Yasar daha cok video istiyoruz kisisel kanalindan
Bu konuyla ilgili Demet Dinler'in ''Türkiye'de Güçlü Devlet Geleneği Tezinin Eleştirisi'' adlı makalesi de dikkate değer tespitler ortaya koyuyor bu meseleyle ilgilenen kişiler oraya da göz atabilir.
bu ikiliyi daha çok görelim çok hoş bir video olmuş
Henüz 6 dakika dinledim. Bu nitelikli bilgi ile dolu yayın için tesekkur ederim.
28:17 çok güzel yerel yönetimin her şehir için gerekliliğinden bahsediyorsunuz fakat söylemlerinize güvenimizin olması için bölücülükten farklı bir parantez açılması lazım
Bir de Türkiyedeki yerel yönetimlerin güçlenmesi demek karadenizdeki aile yönetimlerinin güçlenmesi rantını arttırması demektir (of belediye başkanları ve hatta osmanlı dönemi valileri 120 yılı aşkın aynı aile tarafından yönetiliyor) Yerel yönetimlerin güçlenmesi doğuda iç anadoluda çok eşliliğin, çocuk evliliğin yasallaşması demek.
@@pragmatiste bu bence genel olarak zengın olmalarından olabılır gerek ınsaatta olsun ozel olmaz ıse sız de karadenızlı mısınız
@@ylmazerenozcaka9275 demek istediğinizi anlayamadım efendim.
@@pragmatiste karadenızlı burjuva genel olarak zengın olabılır
@@pragmatiste sevr sendromu
Ömer'in laf kesmediği,muhabbetin saygıli olduğu ve herkesin sözünü tamamladığı bir program nsixjdjdjsjdj
çok güzel bir yayın olabilirmiş ama wallersteindan ve schilsten bahsetmemeniz bence yayının kalitesini düşürmüş.... gene de teşekkürler çabalarınız için.... kavramların ilk kullanıcıları daima önemlidir... ve o kavramların ne anlama geldiğini anlatmak gerekir....
her yayında bahsedilen kitapları açıklamaya eklerseniz iyi olur ben bu kitaplara hakimim mesela ama her konuda öyle olmuyor ve bunlar temel kitaplar yani faydalı olur
Bizim bir atasözümüz de "Ya devlet başa ya kuzgun leşe" devlet korur kodu var bizde. Vatan savunması devletsiz olmaz gibi geliyor bize.
devletin sınıf karakterine girmeden anlaşılabileceğini mümkün gormuyorum
Yaşar kardeşim, 38:19 avrupanin yeni gümrük birliği sistemi kaynaklı kaygilarina, birde Uluslararası sermayenin entegrasyonu yönünden bakabilir misin ? Türkiye'deki üretim faktörlerinin yani işçilerin, yerel sermayenin ve yerel doğal kaynakların atil olarak kalmasına Avrupa'daki sermaye Sence izin verir mi ?
Yaşar kardeşim, ülkemizde reel ücretlerin özellikle ücretlerin milli gelirden aldıkları pay üzerine çalışmaya ve dikkat çekmeye devam etmeni dilerim genellikle pek dikkate alınmayan bir konu gibi geliyor bana
Sermaye birikimi hâlâ sağlanamamıştır. Otomatik BES katılım sisteminin kurulması bile sermaye birikiminin olmayışına işarettir.
harika bir video!
keşke yaşar konuşurken kollarını çok daha az kullansa ( yaptığı konuşmalardan sonra omuzlarında oluşan ağrının sebebi kollarını kullanman)...
Harikasınız
Aklıma Besim Tibuk geldi. Devlet güçlü diyenlerin en başında gelir.
kafa kafaya en sağlam serilerden oluyor
7:30 "zor kullanma becerisi" demek daha iy isanki, geleneksel siyasi ve hukuki kavram bu nasıl olsa.
Vahit kardeşim, Üniversiteyi tamamen finanse eden devletin üniversitede "özgür" ? bir çalışma ortamı oluşmasına izin verme ihtimali biraz naifce bir beklenti olmuyor mu ?
"Devlet" için Üniversite idarenin bir parçası. İdare hukuku dersi almissinizdir. Konuya Idare hukuku perspektifinden bakabilirsin. Saygılar sevgiler herkese
... Balon mudur? videosu ne zamandir gelmiyor. Sinan Canan balon mudur ? Gelirse cok seviniriz
Abi artık meritokrasi anlatan adam akıllı bir video şart.
Kanalınızı podcast olarak paylaşabilir misiniz?
Çok kaliteli içerikler üretiyorsunuz bu serinin devamını sabırsızlıkla bekliyorum.
Eveleyip geveleyip hiçbirşey dememe sanatı adlı video
Brezilya örneğinizdeki yerli burjuvalara komprador diyebilir miyiz?
7:28 kolluk gücü denebilir hukuki olarak
Yaşar'ın içindeki sosyalist ruh, Ömer'in olmadığı zamanlarda zirve yapıyor. Bu coşkulu ruh, yayın bitmeden Devlet Planlama Teşkilatını da kurdurdu. Yetiş ya Ömer! Ümmetin sana ihtiyacı var😀😁
Sadece sosyalistler değil Millet ittifakı da DPT’yi kurmayı öneriyor.
@@mehmetyasaraltundag bilgi için teşekkürler, bilmiyordum. Aslında, DPT hakkında pek bir bilgim ya da gözlemim yok ama herhangi bir planlamayla sonuç alınamayacağı kanaatindeyim. Millet ittifakı iktidarda olursa bir sonraki seçimde, avantajlarını ve dezavantajlarını görme imkanımız olacak elbette.
@@erdemcelik9020 Rica ederim. Millet ittifakının mutabakat metninde Strateji ve Planlama Teşkilatı olarak geçiyor. Kimi isimler ise DPT olarak öneriyor. Ne olacağını göreceğiz. Sevgiler
Sonraki video Kuzey Kore'de devlet neden güçsüz olsun.
Parçalıyoruz: Yalçın küçük
Video içeriği ile ilgili söyleyeceğim bir şey yok. Ağzınıza sağlık. Sadece tavsiye olarak bilgisayar başında sesi düzenlerken ekolayzer ayarında örneğin 250 kH altını kapatıp kısarsanız sesteki alt frekansların boğukluğu ortadan kalkar. Kulaklık ile dinleyenler bir şey fark etmeyebilir ancak orta boyutlu masaüstü hoparlöründen dinleyince alt frekanslardaki boğukluk biraz rahatsız ediyor.
Yeni mikrofon hayırlı olsun :)
Biz türküz hiç bir halka benzemeyiz dışarıdan bakıp başka ülkelere göre sekillenemeyiz bize özgü bir yönetim şekli yokmu
BEN AŞI OLMADIM HALA
Kolon kesme örneği çok saçma olmuş. Devletin gerçekten vatandaşın sağlığı için o kolonun kesilmemesi gerektiğini düşündüğünü nereden biliyoruz?
Yolsuzluk ve karşılıklı siyasi çıkarlar; sağlık açısından kati olarak alınması gereken tedbirlerin katiyetini yumuşatıyor. Devleti temsil eden siyasiler de vatandaş da kolonun kesilip kesilmemesi gerektiğini umursamaz oluyor.
Bizim bir yerleri sömürmemiz lazım zenginleşmemiz için olmuyor bu şekilde sermaye yok çünkü.
Devlet hukuk tekelini ne kadar uygulayabiliyorsa o kadar güçlüdür
tr nin dışarıdan artı değer çekmesi gerekiyor. başka türlü zenginleşemez. emperyalist olmalıyız yani.
Genel olarak devlet meseleleri regüle edemediginde buna gelen tepkileri bastırmak icin cebre başvuruyor demissiniz ama burada düşünülmesi gereken bir diğer mesele de şu: Devlet acaba sahiden vatandaşının hayatını ne kadar önceliyor? Yoksa sadece kendi bekasına halel gelme ihtimali belirdiği zaman mı vatandaşlarının yaşama hakkını hatırlıyor. Devletin gücü tartışılırken yönetim zihniyeti ve bunun getirdiği öncelikleri de tartışmak gerekir.
Devlet o kadar güçliki
Hz. Besim TİBUK
Anerikyaı tatmış biri olarak diyorum Türkiye bu konuda çok iyi abi bürokrasi kafa ağrıtıyor başka da bi sikime yaradığı yok yaşasın liberteryanizm.
ses bi garip
Türkiye'de devlet o kadar güçlü ki; siz video çekerken konuşacağınız lafları 40 kere düşünüyorsunuz 'acaba gözaltına alınır mıyız' diye.
Bir devletin halkına zulüm etmesi o devletin güçlü olduğu anlamına gelmiyor
Ya arkadaş. Dinlemeden mi yorum yapıyorsunuz nedir? Videoda da zaten kuralları uygulatamadığı için güçsüz olduğunu, devletin ceberut tarafının güçlü olduğunu söylüyoruz. Büyük oyunu çözmüş triplerine girmeden videoyu izleseniz öğreneceksiniz.
@@mehmetyasaraltundag Hocam siz daha videonun başlığında devletin güçsüz olduğunu iddia ederseniz, insanlar da peşinen olur mu öyle şey devlet güçlü diyebilirler. Halbuki "Devlet güçlü mü?" sorusunu ön plana çıkarıp güç şudur, şu konularda güçlü, şu konularda güçsüz diye tartışmış olsaydınız aklı başında hiçbir insan size bu şekilde tepki vermezdi.
@@mehmetyasaraltundag hocam arkadaş besim tibuk alintisi yapmaya çalışmış
@@reformistpasha Zaten bunu yapıyoruz? Infrastructural ve hegemonic power diye 2 kavram tanımlayıp bunların tarihselliği ve neden-sonuç ilişkilerini tartışıyoruz. Kitaplar, makalelerden örnekler veriyoruz. Bazen gerçekten şaşırıyorum gelen yorumlara.
Devlete kutsiyet affedilmez atfedilir yaşarcığım 😉 şaka şaka şimdi terslersin falan boşver ☺️
Hangi dakikadan bahsettiğinizi anlamadım ama olabilir. Hatalı telaffuz etmişimdir. Dikkat çektiğiniz için teşekkürler. Ben eleştirileri terslemiyorum hadsizlikleri ve nezaketsizlikleri tersliyorum.
Selamlar, güzel bir içerik olmus. Ama ben bazı konularda değerlendirme yanlışlığına düşüldüğünü düşünüyorum. Söyle ki; Avrupa ülkelerinde devleti bireyler oluşturur. Bir sosyal kontrat çerçevesinde devlet teşekkül eder. Ve devlet toplumların beklentisi çerçevesinde idare edilmesi için belirli bürokratlar ve hukumetlerce idare edilir. Yani devleti toplum oluşturur. Oysa Türkiye gibi pek çok dogu toplumunda devleti bireyler veya toplum oluşturmaz. T.c devlet oluşumunda, devletin kendisine Osmanlı döneminde tebaa olan insanlardan birer vatandaş yaratmaya çalıştığını görüyoruz. Vatandaşlık bilinci verilmeye calisilsa da, ne kadar toplum oldugumuz ve bir arada yaşama konusunda ve bunun için bir üst organizasyonu yani devleti icat ettiğimiz tartismalidir. Bence batıdaki devlet anlatisi ve oluşumu ile uyumsuzdur bizdeki "devlet" kavrami. Turkler tarihsel süreçte pek çok devlet kurmuştur. Ama bu devletlerin yapısı ile modern devlet ve fonksiyonları birbirinden farklıdır. Biz ikisine de devlet diyoruz ama ne devlet tanımı ile anlatılan aynıdır, ne de devletin oluşumu aynıdır. Ve vatandas & toplum kavramı modern olmayan devletlerde yoktur. Zira Osmanlıda da ne toplumsal sınıflar olusmustur ne de toplum kavramı oluşmustur. Insanlar devleti alinin vatandaşı değil tebaasidir. Osmanlida devlet dediğimiz yapi da imparatorluk yönetiminin askeri ve siyasi karar alan mekanizmasının adıdır. Devletin hukuksal düzeni de anayasa dediğimiz toplum sözleşmesine göre değil, ilahi olduğuna inanılan ve imparatorlugun temsilciliğini yaptığını iddia ettiği İslamiyetin seri kurallarına göre yapılır. Modern devlet - vatandaş anlatisini bulamayız. Bu, su yüzden önemlidir bence; Batı'da, devleti denetleyen ve adina ister kamu, ister sivil toplum deyin bir toplumsal yapı vardır. Oysa bizim gibi toplumlarda kamu bilinci yoktur. İnsanlar imparatorluk döneminde de birbirine çok değmeden kendilerine benzeyen insanların olduğu alanlarda yaşamış ve ve genelde de doğdukları yerde ölmüşlerdir. Batı'da devletin kanunları yaptırabilme gücü, devletin gücünden ziyade toplumun kamu gücünün ve bilincinin yüksek olmasından kaynaklanmaktadır bence. Araçların emniyet şeridinden gitmemesinin devleti büyüterek denetleyemezsiniz. Bu insanların bir arada daha iyi bir yaşam surebilmeleri için kendi aralarında yaptıkları sözsüz bir kontrata dayalı durumdur. Bunun idare ve denetlemesi devlet tarafından yapılır ama talep toplumdan gelir ve bunun denetlenip denetlenmedigini denetlemek de kamuya aittir. Oysa biz de kamu teşekkül etmemiştir. İster sokaklara çöp atmak diyin, ister depremde mevzuata uyulmaması diyin, isterseniz araçların emniyet şeridinden gitmesi diyin, isterseniz de apartman girişlerine ayakkabı bırakılması diyin. Bunun denetlenme talebi toplumdan gelmiyorsa, toplumda bir arada yaşama ve toplum bilinci yoksa daha doğrusu Türkiye bir toplum değilse, bunu devletin gucsuzlugune bağlamaktan ziyade, bireyin toplumun, kamunun oluşmamasına bağlamanın daha dogru olacağı dusuncesindeyim. Zaten toplum verginin affedilmesini, imar affını ve diğer kuralsizliklari istiyor ve devlet ve onun yürütme organı hükumet de bu usulsüzlüklere onların rızasını alabilmek, kendini mesrulastirmak adına göz yumuyor. Dolayisi ile devleti büyütmeyin, güçlendirmeniz bu sorunu cozmeyecektir zannımca. Avrupada gerek turist, gerek is amaçlı gittiğim seyahatlerde sıklıkla karşılaştığım bir durum var: Sokaklara birisi çöp attığında onu devlet engellemiyor, veya kaldırımlara araç park ettiğinde devlet engellemiyor, ya da bisiklet yolunda yayalar yürüyünce devlet engellemiyor ama insanlar bu kurallara uymayanlari uyarıyor ve bölgede yaşayanlar bu davranışları yapanları bir nevi dislayarak onları dönüştürüyor. Turkiye'de birisini nezaketle uyarsanız bile(yaya geçidinde dur, sokağa çöp atma, apartmanda alttaki dairenin üzerine hali silkeleme vs konularda), uyardığınız vatandaştan alacağınız tepki "ulan sen devlet misin" veya "polis misin" olur. Sizin de o alanı kullandığınız kamusal alana dair söz hakkınız olduğunu ihmal eder. Siz de takip edebildigim kadariyla bütün bu denetleme ve düzenleme mekanizmasını devlete bağlıyorsunuz. Ama toplum oluşmamış, devleti toplum olusturmamissa devleti yöneten idari mekanizma oy kaygısı ya da siyasi kaygilar nedeniyle bu tür tavizleri kaçınılmaz olarak verir. Zaten bu işin takipçisi toplum olmadığında devlet ne kadar kuvvetli olursa olsun, ne kadar çok güvenlik gücü olursa olsun ne kadar kamusal harcama yaparsa yapsın bunu karşılayamaz benim kanımca. Benim iddiam odur ki; Türkiye gibi toplumlarda devlet ele geçirilen bir yapıdır. Bir sosyal sözleşme sonucu oluşan bir yapı değildir. O yüzden de her ideoloji her birim her güç sahibi devleti kendi tekeline alarak diğer kesimler üzerindeki (bu sermaye grubu olabilir, çalışanlar olabilir, seküler veya muhafazakar kesim olabilir, konjonktüre göre değişir) etkisini ve baskisini artırır. O yüzden de evvela devleti büyütmek yerine Türkiye gibi ülkelerde sivil toplumu ve bir arada yaşama ve ülkede tüm vatandaşların nefes alabileceği bir habitat oluşturma iradesini kuvvetlendirmenin daha dogru olacağı kanaatindeyim.
49X'e ne oldu?
Bana devlet güçlü değil diyorsan, devletten daha güçlü bir şey söylemek zorundasın!
Boş muhabbet...
Ak parti (siyaset)
Para (sermaye-zengin ve nüfuslu sınıf)
Rant kapıları ( sermaye-siyaset - mafya üçgeni)
Mehmet Ağar ( Mafya)
O kadar eleştirel adamsınız 80 sene önce ölmüş adama Türklerin atası diye hitap ediyorsunuz ve bunu yadırgamıyorsunuz ?
Devletimiz çok güçsüz. Batı Avrupa'daki ekonomik, siyasi, kültürel güç ne halkimizda ne de devletimizde var. Çok ovundugumuz askeriyede bile ekonomi yüzünden sekerek yetişmeye çalışıyoruz.
🫀🫀🫀
18:03 da FOMO yerine Ortak Kaynaklar/Varlıklar Trajedisi kavramı daha doğru olur.
Kanala uctum
Çok karmaşık anlatıyorsunuz. Biraz basit anlatın.
afied olsun
Yerel yönetimlerle egemenlik paylaşılamaz. Bu fikrinize katılmıyorum.
Devlet kadar guclu bisey yok turkiyede
zort
allah, her yerde😉
Kapitalizm var
Avaraj bir ab ülkesinin belediyesi bile TCden daha güçlü. Daha bu gün PKK'lılar biji serok apo diye bağırıyordu at bakim aynı sloganı Berlin'de neler yapıyorlarmış bakalım
@@backatleden0812 Allah mekan zamandan münezzehtir.Mekan ve zaman mahluklar içindir.
Milli burjuva cumhuriyetle başlamadı aga harbiden biraz çalışın şu konulara ya hayriye tüccarı nedir kara kemalin milli şirketler projesi nedir hiç mi okumuyorsunuz abi rumeli ve anadoluda toprak ağalarının etnik kökeni neymiş acaba bir inceleyin derim
ömer ve vahit kaliteli adamlar ama yaşar kaliteyi çok düşürüyor. Her şeye ideolojik bakıyor, at gözlüğü takmış.
devlet ile hükümeti karıştırıyorlar. o yüzden yarıda izlemeyi bıraktım.
Galiba en çok tartışılan videonuz bu olacak. Bu konuda çevremdeki insanları cebren aydınlatmaya çalışıyorum 😂
Devletin sesinin çok çıkması gücünün değil güçsüzlüğünün ifadesidir.
hdp ve nasyonel sosyalizm hakkında bir video çekermisiniz hdpliler arasında yükselen ırkçı dalgayı ele alabilr misiniz?
Allah aşkına gören cevap versin 2024 yılındayız hala başımızda bir devlet olduğuna inanıyor musunuz?