Almanya'da en sevdigim sey kurallara uymak. Kurallara uyulmayan bir ulkede yasamaktan biktigim icin seve seve kirmizi isikta beklerim, yaya gecitinden geverim. Ama spontan olmamak ve bir bulusma icin 3 hafta sonraya randevu vermek hayir. Hayat bu kadar planlanan bisey olmamali
@@robbiejay kurallara uymak gerçekten güzel bunu Almanya’da doğup büyüyen biri olarak yazıyorum, fakat gayri ihtiyari olarak bir hata yaptığında polis kesilip hatanın karşısında sinir küpüne binmeleri çok gereksiz bir huy. Videoda bahsettiği boş zaman polisliği hiçte güzel bir huy degil. Türkiye’de bu konuda daha rahat insanlar.
@@gerente04 Türkiye'de başka birine müdahale etmeme/karismamanin arkasında, aslında geri planda kalan bir korku olduğunu düşünüyorum, istediği parçayı çalmayan bir müzisyeni, devlet memuru olmayı becermiş bir sabıkalı tarafindan öldürülebiliyor. ! Anneler babalar, çocuklarinı hep uyararak büyütüyor, sakın karişma, bulaşma! Bu adaletimiz yüzünden Almanya bizi kiskanabilir...!
Spontane olmak bazen cok güzel ,heyecanlı ve rahatlatıcı.Zor durumda olana yardim etmek,paylaşımcı olmak,yaşlıları aileden uzak tutmamak yani onları evlerinde yalnız bırakmamak Türkiye'de çok onemli.Paylaşımcı ve dayanışmacı olmak önemli.Ancak insanların özgürlüğüne müdahale etmek ve birtakim kurallara(trafik,çevre temizliği,dogayı korumak) uymamak malesef Turkiye'de çok var.Dünyanın butün insanları guzel olsa keşke.. ❤️
Sağlıkçı yım; hemşireyim ve hasta yakınının normal klinikte hastasına refakat etmesinin hastada PLASEBO etkiyi arttırdığına, iyileşmeyi hızlandırdığına hatta bilincinin açmasını sağladığına pek çok kez şahit oldum. Video çok güzeldi, teşekkürler.
Bu farklari bir almanin bakis acisindan izlemek oldukca ilginc geldi. Neukölln den eski komsun olarak, tesekkür ederim Julia. Teknisyen olarak benim esas ilgimi ceken, teknigi cok iyi kullanman. Mükemmel isik sistemi. Hele iki kamera ile calisman ve Lippenbewegung iki kamera arasindan süper synchronisieren yapabilmen. Mükemmel!!! Biliyorum senin kanalin teknik kanali degil ama belki baskalirininda senin gibi profesyonel video cikarabilmelerine sebep olursun. A dan Z, bir video yapim asamasini bize aktarirsan belki baska teknige ilgisi olan veya kendide seinin gibi böyle süper videolar cikarmak isteyen seyircilerine bir yol göstermis olursun. Örnegin iki kamera arasinda montaj tekniknikleri. Kullandigin Video montaj programlari, kullandigin isik ve ses sistemi, kameralar... Yeniden tesekkürler ve basarilarinin devamini dilerim. Saygilar.
Kamera arkasını da paylasmanıza sevindim.Bu kadar iyi Türkçe konuşman her ne kadar motivasyon verici olsa da, bazen yabancı dil öğrenmede(özellikle Almanca)insana çok olağanüstü bir yetenek gerekli hissini uyandurabiliyor.
ilk defa oturup izledim bu kadar step by step konuşman beni çok sevindirdi. hatalarından dolayı çekinmediğin için seni tebrik ederim umarım bize almanlarla ilgili ders edineceğimiz daha çok video yaparsın ve tanımış oluruz
Alman-Türk mantığını çözebilmen için, her iki ülkenin de önce coğrafyası ve ilkliminin farklılıklarına, sonra tarihsel travmaların farklılığına, en son da sanayi ve toplum örgütlenmelerin farklılığına bakman gerekir. Yoksa insan hep aynıdır. Aynı kaygılara ve duygulara sahiptir. Ama tarih içinde bazıları daha ön plana çıkabilir. Kısaca tarih coğrafya ve iklim hepsinin en belirleyici çıkış noktası.
Julia taksit konusunu bence biraz ekonomik koşullarla alakalı. Alamadığımız için herşeyi takside bölüp almaya çalışıyoruz malesef. En basit ihtiyaçlar bile buna dahil. Türkiye'de 20 yılda bir ekonomik kriz gördüğümüz için enflasyon vs Türkiye'de had safhada.
Selam Julia. Refakat kelimesiyle ilgili ek bir bilgi vereyim. Bildiğin gibi bizim dilimizde Arapçadan ve Farsçadan geçen çok sayıda kelime mevcut. Refakat de bunlardan biri. Kelime aslında Arapçadaki "Rafik" kelimesinden türemiştir, biz bunu "Refik" diye telaffuz ederiz ve bu kelime yardım eden dost anlamına gelir. Burada refakatçiliğe verilen önem aslında kelimenin içindeki dost anlamında gizli. Kendine iyi bak :)
Turkiye'de profesyonel hasta bakicilara guvenemiyorsunuz cunku: th-cam.com/video/uYjUUaXKt9Y/w-d-xo.html Bunun gibi bir suru ornek var, arada duyuyoruz. Bir de bilinmeyenler, kanitlanamayanlar var tabi onlar gani gani.
@Plejaden 1000 yıldır kullandığımız kelime artık türkçedir ne demek dilimizi koruyamadık. bütün batı dilleri latinceden türeme lisan ruh işidir ruha yansır uyduruk dille biryere varamazsınız.
@Plejaden sade yalın bir dil mi var ki... bugün dünya dili haline gelen İngilizce içinde en çok yabancı kelime barındıran dillerin içindedir. Bu imparatorluk dilidir. Tıpkı Türkçe gibi çok yerden beslenmiştir.
Türkçeyi çok güzel konuşuyorsun Julia.Deyimler ve gelenek görenekleri de yerinde kullanıyor ve güzel analizler yapıyorsun. Dil zenginliģin oldukça derin.Çok sevindim seni tanımış olmaktan dolayı💜😊
Refakat işi sağlık sistemimizin eksik yanlarını kapatmak için gelişmis bir yöntem. Almanya da hasta bakımı A dan Z ye hastane personeli tarafından yapıldığı için refakatçiye gerek duyulmuyor. Manevi destek kısmı tartışılır tabi.
Az önce TRT Türk'te bu konuda gurbetçi bir ailenin tecrübeleri konuşuldu. Şimdi 40lı yaslardaki evin kızının Almanya ile ilgil hatırladığı ilk şey daha 3-4 yaşındayken Almanya'da bir hastanede anne ve babasından uzak yalnız kalmasiydi. O üzüntüyü hala unutamamış.
Refakatçilik iyidir hasta bir yakını yanında daha rahat hissedecektir kendini hemde moral açısından daha iyi olacaktır tabi bunun dezavantajı gereksiz tip refakatçilerle hastane personeli ayrıca uğraşmak zorunda kalabiliyor.
@@uca062206 Refakatçilik hariç hasta ziyareti eskiden haftanın 2 günü filan en fazla 2şer saat olacak şekilde planlanırdı. Ama hastaneler gelen gidenin baskısına dayanamayarak sonrasında ziyaret konusunu epey serbest bıraktı ve önüne gelen doğrudan hastanın yanına çıkmaya başladı. Yani özetle bizde ziyaret, refakatçi vb. işlerinin biraz suyu çıkartılıyor.
Unfassbar wie sympathisch du bist und wie zutreffend der Inhalt dieses Videos ist. Wirklich sehr bedacht und amüsant vermittelt. Außerdem ist dein Wortschatz wirklich beeindruckend. Maşallah 🧿😊
Çok güzel Türkçe öğrenmişsiniz, kelime hazineniz ve ifade etme kabiliyetiniz çok yüksek. Tebrik ederim sizi. Türkler gibi ellerinizle konuşmaya alışmışsınız , farkında mısınız? Entegrasyon böyle oluyor işte. Çaktırmadan :)) Ben de çok el-kol.hareketi kullanırdım eskiden , belki hala kullanıyorumdur bilmiyorum. Bu Akdeniz bölgesine özgü bir şey sanırım. Ders verirken Hollandalı çocuklar ellerimi taklit ederlerdi. Oradan fark etmiştim ellerimin havada uçuştuğunu :)) Çocuklar fark ediyor ve ayna oluyorlar tabii. Sana yakışıyor. Böyle devam.
Özlemişiz be Julia ❤ Ayrıca kazağın da çok güzel annenin ellerine sağlık :) Bu arada başkasıyla ortak yemek benim tüm çevremde var ve cidden çok güzel bi şey. Biz de paylaştıkça artar düşüncesi de etkili. Trafik kısmında ben de bomboş da olsa kırmızı ışıkta duruyorum, durmayan sığırdır. Ters yola girenlere de sövüyorum.
Böyle videolarını çok özledik Julia, daha sık video bekliyoruz ☺️ Yakında Berlin’de işe başlayacağım onun için de Alman-Türk kıyaslaması faydalı oldu benim için. Teşekkürler 😅
Ya Japonya'da ya da Almanya'da doğması gereken birisiyim. Türkiyedeki insanların yaşam tarzını oldum olası sevmedim ve bunun acısını her an yaşıyorum. Açık sözlü, düz düşünen, sadeliği erdem sayan ve ikili ilişkilerde politika yapmayan birisiyim. Bu tarzla Türkiye gibi bir ortadoğu kazanında mutlu olabilmek olanaksız.
Almanyada da olsan pek bişi değişmez 😂 çünkü yüze piyaz nabza şerbet vermezsen medeniyetsiz asosyal olursun ,örnek komşun evi başına yıktı gidip çatamazsın çünkü belirli saatte (8/21)gürültü yapabilir gidip sus filan desen ve diğer komşular seni aşağılar aaa ne fena vs. Der.yahut isimlerini yanlış söylersen 1500 kere düzeltip öğrenmelisin der ve integre olamadın diye kızarlar,oysaki 3 .denemendir daha ortalığı yıkarlar ve sonra hep doğru söylersin ,,ama onlar senin ismini 20 sene boyunca yanlış söyler ve itiraz ettiğinde ah bana ne ha Ahmet ha agmed ,fark etmez zaten,ayrıca ben almanım nasıl söyleyeyim bu tuhaf ismi derler.
Japonlar ise yüze gülüp durur 10 dakka sonra seni kesecekte olsa kibarca selamlar ve gülümser ,ayrıca onlar için gaijin ,Yani kötü demon ,Yabancı olursun hissettirmeden belki ama en az almanlar kafar RASİST dirler,
çocuk yaşta geldim ve 50 yıldır almanyada yaşıyorum. meslek öğrendim güzel bir şirkette 38 yıldır Büroda yüksek bir Posisyonda her posisyonda Almanlarla çalışıyorum.. Bunu yazmamın sebebi evde oturup, almancası olmayan biri yazdı zannetmeyin diye .. En önemli ayrıcalık Julia maalesef Almanların kendi hayatlarına kimseyi sokmamaları - maalesef bizim bildiğimiz komşuluk yok 😞 - Yabancılar ne kadar “ integriert” olurlarsa olsunlar bir yere kadar özel hayatlarına kabul ediyorlar … - Saçın siyah gözün kahverengi olduğun müddetçe hep yabancısın ve hep kendini immer auf neuem beweisen yapman lazım🤷♀️ Hele biz zavallı türkler 😢 Hep Almanlardan kabul bulabilmek için çabalarız uğraşırız 😢 ve benim gibi maalesef yıllar sonra onların kültürünü kabul eder kenare çekiliriz 🤷♀️ O kadar çok örnek verebilirimki 🤷♀️
Yanaşıp da kabul görüp de napıcan, atalarımız herşeyi binlerce yılı tek cümleye özetlemiş işte, domuzdan post, gavurdan dost olmaz, ayet var asla sizi kabul etmeyecekler.....ben sen gibi başa yazmadım, pozisyonumu mevkimi ama bende de var 28 yıllık tecrübe, üstelik erkek olmam da bir dezavantaj size göre...onların dünyası dini olmuş, dünyaya kurallara tapan milletle Dünyalık işlerini gör yeterli...hayrı olsaydı göthe ve kant ın almanlara hayrı olurdu, onlar bile hayatlarını senin sahib olduğun şeyi aramada heba etmişler...imanı...saygılarımla..
Adamların senin kültürünü kabul etmemesi olgun bir toplum olduğunu gösteriyor. Birde senin toplumuna bak. Araplar istese kültürünü bu kadar bir millete yayamazdı Türkler isteyerek halleti.
Ayakkabıyı taksitle almak biz türklerde mantalite değil zorunluluk abla, kim istemez cebindeki paranın alım gücünün yüksek olmasını, şak diye birşey almayı.
@@mutkah730 öyle çorap mi kaldı 3 tane çorabı LC Waikiki gibi normal bir marka bile 150 ye satıyor neredeyse ama pazardan falan alinanlari diyorsan bilemem
Gürcülerden sonra, Türkülerden daha sıcak kanlı, daha çalışkan, yardım seven insanlar bence dünyada olmayabilir💖 iyi ki varsın canım Türkiyem, iyi ki seni tanadım ve benim hayatımın en büyük parçası olmuşsun, hiç fark etmeden🙏🙏🙏💖
Merhaba Julia☺️ Ben de şu an Almanya'da yaşıyorum ve Almanca öğreniyorum, bazı telaffuzlarda çok zorlanip saçma sesler çıkarabiliyorum.. Bloopers kısmını izlerken çok güldüm, eğer haftaya da aynı huylar videosunu yaparsan yine bloopers koyarsın umarım 😁 cok tatlı bi videoydu, teşekkürler❤️
@@SAMI19951 neden dönsün? seçenek bırakıldı bu halka… hükumetin bize ihtiyacı var fakat giderlerse gitsinler tarzından bir açıklamadan sonra iktidar değişmeden bu ülkeye geri dönülmez!
Sevgili Julia, Almanya'da insanlar sadece ev ya da araba için taksit yapabilirler bu normaldir. Ancak Türkiye'de ki köleler en basitinden ayakkabı ya da kıyafet almak için bile taksit yapmak zorundalar çünkü gelirleri bunları tek seferde almaya müsait değil. Buradan insanlar Avrupa'daki durumun aksine en çok çalışıp ( haftada 45 saat) yine Avrupa'dakinin aksine en az kazanan kölelerdir. Ucuz iş gücü yani. ayrıca bu bir devlet politikasıdır.
Großartiges Video, ich finde es toll, dass du auch auf die kulturellen Unterschiede und Gepflogenheiten in der Türkei eingehst und besprichst. Viele Kanäle sind da nur auf Sightseeing und Essen fixiert, was sicher auch toll ist. Allerdings finde ich als im Ausland aufgewachsener Türke gerade diese kulturellen Unterschiede spannend. Wir Türken haben dabei leider die Tendenz alles schön zu reden, obwohl eben nicht alles rosig ist. Würde mich auch auf deutsche Videos sehr freuen - würde sicher auch Deine Reichweite erhöhen. Liebe Grüße, Cihan
7 aydir Almanya`da yasiyorum.Hayatim boyunca kurallara hep saygili olmama ragmen buranin kurallari farkli geliyor bana. Resmi islerin ve bürokrasinin inanilmaz derecede yavas oldugunu söyleyebilirim. Pazar günleri marketlerin kapali olmasi ve elektronik ortam yerine postanin yogun sekilde kullanilmasi henüz alisamadigim seyler. En sevdigim seylerden birisi ise yaya ve bisiklet sürücülerine gösterilen saygi. Trotzdem lebe ich gerne in Deutschland 🙂
Evet ben almanyada büyüdüm ve Türkiyedeki hızlı servis yok! Ne bürokraside ne sağlık sisteminde! Almanlar bir zamanlar çok şey geliştirdi sonra gelişimcilikleri durdu ve gerilediler! Yani bu online randevu oluşturma olayı yeni yeni oluşmaya başladı🤷🏻♀️ almanyada tek sevdiğim şey sanırım düzenli trafik ve güvenlik önlemleri başka da sevilecek bir yanı aklıma gelmiyor şu an
Bir gün Leipzig'de kadın taksi şoförü bana emniyet kemeri için " Lebensversicherung/Hayat sigortası" terimini kullanmıştı ve bir hukukçu olarak bu tabir çok hoşuma gitmişti...Almanların disiplin anlayışı takdire şayan gerçekten...
Julia Graner sen örnek bir insan sın türkiye den selamlar sana elimden geldiğince video larını takip ediyorum fırsat buldukça gündem genelde türkiye de yoğun çalışma hatı yoğun ama seni benimsedik sen bizden birisin birçok tanıtımların oldu bilgili teşekkür ederiz başarılar dilerim.
Julia hanım iki ülkeyi de çok iyi tanıyorsunuz ve harika tespitleriniz var,zevkle izliyoruz ,bence bu tarz videoları artırmalisiniz çünkü herkesin ilgisini çeken konular...
Rahmetli dedem Almanya'da işçiydi. 20 sene orada çalıştı. Hala çalışırken bir gün hastalandı, bir süre hastanede kaldıktan sonra döndü ve kısa zaman sonra henüz 43 yaşında vefat etti. Gördüğü tek torunu benim. Hayli sarışın, mavi gözlüydü. Almanların onun yabancı olduğunu ilk bakışta anlamadıklarını bir de hastanede kaldığı sürece hemşirelerin onu çocuk gibi sevgi ve saygıyla baktığından bahsedip çok iyi insanları olduklarını söyleyip laf ettirmezmiş. Anısı beni o kadar etkiliyor ki Almanya sanki bildiğim bir yer, yabancı gelmiyor. Bir gün gitmek ve dedeciğimin aile hasretiyle, hüzünle dolaştığı yerlerde yürümek istiyorum. Bu arada içeriğiniz harika olmuş, emeğinize sağlık.
Julia Hanım sizi gerçekten çok seviyoruz. 1 yıldır Almanya'dayım, burada bazen canım çok sıkılıyor ve canım sıkıldıkça da kanalınıza bakıyorum. Allah muhabbetinizi artırsın, ne diyelim :)
Ne kadar doğrucu bir kız bu yönden de benzemiyoruz çok objektif gözlemler ve kendilerini de eleştirebiliyor eğriye eğri doğruya doğru..helal olsun çok tatlı bir kız bizi bizden iyi tanıyor nerdeyse..😂😂👍💐
Julia Merhaba Öncelikle çok güzel bir çalışma olmuş. Türkiye halkını çok iyi analiz ettiğinizi düşünüyorum. Türkçeyi güzel yorumluyorsunuz. Bu tür videoların iki ülke halkları için gerçekten faydalı olacağı kanaatindeyim. Dilerim ki dostluğumuz ebedi olsun. Ben de 4 yıl önce Almanya’ya geldim. Gerçekten kanunlar ve kurallar ülkesi. Bir kanun uygulayıcı olarak hayran kaldım. Bazı konular canımı çok sıksa da yine de bu durumdan memnunum.
Türkler bana Almanya ve Almanları sorduğunda seni öneriyorum, Almanlar Türkleri ve Türkiye'yi sorduğunda yine seni öneriyorum. Hakikaten çok içten, ölçülü ve herkesin kendine yakın hissedebileceği kadar insani bir yaklaşımın var.
Alman’ların disiplinli hayatları müthişş..Önce saygı sonra toplumsal hayat✌️✌️Kulakları çınlasın benim müdürümde bana hep”sen de Alman disiplini var derdi..Allah bizim ülkemize de nasip etsin🧐🧐🧐
Wie schön sich das anhört. Fast genauso wie meine Freundin damals, mit ihrem Akzent und ihrer Vielseitigkeit. Einfach nur bewundernswert. Hayran oldum size.
Emeğine sağlık Julia, 1. Kaliteli bir eğitim insanın kendini ve çevresini tanımasını, kendine güvenmesini sağlar, soyut düşünme yeteneği ve perspektifi kazandırır. Böylelikle kişinin ilgi dünyası ev, araba gibi somut nesneler yerine eğitim, ahlak, bilim, kültür gibi daha üst ilgi ve zevk alanlarına doğru kayar. Aslında kişi biraz da bu bireysel kapasiteye ulaşmış olur. Sonuçta her ikisi de seviye meselesi. Üzülerek söylemeliyim ki Türkiye'de bu kalitede bir eğitimin esamesi okunmuyor. Bir çok sosyal ve bireysel olumsuzluğun sebebi de bu bence. Açıkçası çıkar kavgaları arasında pek de kimsenin umrunda değil sanki, özellikle de değişimi gerçekleştirebilecek güçteki makam mevki sahiplerinin... 2. Eğitim tek başına yolun yarısını inşa edebilir fakat şefaf ve adil bir hukuk sistemi olmadan toplumsal hayat ve sosyal ilişkiler istikrara, dinginliğe kavuşamaz. Ne yazık ki Türkiye'de hukuk sistemi siyaset kurumunun emrinde olduğu için buradan da kaybediyoruz. Her ne kadar aynı zaman dilimini paylaşsak da her ülke kendi sosyal evrimini yaşıyor ve galiba bizim daha gidecek çok yolumuz var gibi gözüküyor.
Yabancıların dilimizi bu kadar güzel konuşması beni çok imrendiriyor. Sizi tebrik ediyorum. Biz Türkler genel olarak kuralcı ve disiplinli değiliz .Çok merhametliyiz . Yardımseveriz . Ama zaman israf etmek gibi kötü bir yanımız var . Bir kötü yanımız da özel hayatları çok merak etmek ve herkesin işine çok karışmak😅 En yaygın özelliklerimizden biri de çok çabuk sevebilmemiz . Hele ülkemize gelen turistleri çok seviyoruz . Misafirperverlikten geliyor sanırım 😊
Hi Julia! Sehr spaßiger Vergleich! Sehr gut getroffen. Refakatçı wäre am besten als Begleiter oder Begleitperson zu übersetzten. Refakat etmek bedeutet begleiten. Das Wort huy wird eher als Charaktereigenschaft verwendet. Manche Dinge würde ich eher als alışkanlık bezeichnen.
Romalıların Germania olarak adlandırdıkları bölge, Roma ülkesinin kuzeyi olan Orta ve Kuzey Avrupa bölgesidir. O dönemde Germanya bölgesinde yaşayan boylar, en batıdaki Sak (İskit) boyları olan Türklerdi ve bu bölgede yüzyıllardır yaşıyorlardı. Germanya'da kendi aralarında birlik kuramayan çok sayıda Türk boyu yaşıyordu. Bunlardan en önemlileri şunlardı: 1. Roma kaynaklarında Alamanni olarak geçen bu ad, Eski Türkçe ala olan, karışık renkli olan anlamına gelen ALAMAN sözünden dönüşmüştür. 2. Roma kaynaklarında Angli olarak geçen bu ad, Eski Türkçe tüm / bütün anlamına gelen ANGIL sözünden dönüşmüştür. 3. Roma kaynaklarında Axones ya da Saxones olarak geçen bu ad, Eski Türkçe akan, akın eden anlamına gelen AKAN sözünden dönüşmüştür. 4. Roma kaynaklarında Baiuvari olarak geçen bu ad, Eski Türkçe varlığı olan, zenginliği olan anlamına gelen BAYU VAR sözlerinden dönüşmüştür. 5. Roma kaynaklarında Burgundi ya da Burgundiones olarak geçen bu ad, Eski Türkçe korkutmak demek olan BURKUNT ve korkutan demek olan BURKUNTAN sözlerinden dönüşmüştür. 6. Roma kaynaklarında Buri olarak geçen bu ad, Eski Türkçe buran, büren, büzen anlamına gelen BÜR sözünden dönüşmüştür. 7. Roma kaynaklarına Chaedini olarak geçen bu ad, Eski Türkçe kayın, sert ve kayın ağacı demek olan KADING sözünden dönüşmüştür. 8. Roma kaynaklarında Cherusci olarak geçen bu ad, Eski Türkçe kavgacı, savaşçı demek olan KERİŞÇİ sözünden dönüşmüştür. 9. Roma kaynaklarında Dani olarak geçen bu ad, Eski Türkçe uzun, geniş ve gövde anlamlarına gelen TAN (ten) sözünden dönüşmüştür. 10. Roma kaynaklarında Franci olarak geçen bu ad, Eski Türkçe bora / fırtına anlamına gelen BURANG sözünden dönüşmüştür. 11. Roma kaynaklarında Frisi olarak geçen bu ad, Eski Türkçe birleşik demek olan BİRİŞ sözünden dönüşmüştür. 12. Roma kaynaklarında Gepidae olarak geçen bu ad, Eski Türkçe geniş, şişkin, büyük anlamlarına gelen KEPİT sözünden dönüşmüştür. 13. Roma kaynaklarında Rugi olarak geçen bu ad, Eski Türkçe soy, tohum anlamlarına gelen URUG sözünden dönüşmüştür. 14. Roma kaynaklarında Suione olarak geçen bu ad, atan, fırlatan, akan (akın eden) anlamlarına gelen Eski Türkçe SUYAN sözünden dönüşmüştür. 15. Roma kaynaklarında Thuringi olarak geçen bu ad, Eski Türkçe kavgacı demek olan TURING sözünden dönüşmüştür. 16. Roma kaynaklarında Vandili olarak geçen bu ad, Eski Türkçe, kalın sopa anlamına gelen BANDAL sözünden dönüşmüştür. 17. Roma kaynaklarında Vinnili olarak geçen bu ad, Eski Türkçe binlerce demek olan MİNGLİG (binlik / binli) sözünden dönüşmüştür. 18. Roma kaynaklarında Suebi olarak geçen bu ad, Eski Türkçe uzun ve sivri nesne anlamına gelen SUBI sözünden dönüşmüştür.
Çok haklısınız , aslında Almanların babası Atilla idi. Anası ise Sırp Meryem Uzelli idi. Tüm kızılderililer de Türk idi. Hadi git yat,biraz daha uyu. Başka işin gücün yok mu?
@@Boza-v4k HYDE CLARKE, "The Transactions of the Royal Historical Society", Vol. VIII, 1880, s. 172 -222. Hyde Clarke'ın araştırmasından sadece bir paragraf aktarayım: "Bu yıl Filoloji Derneği'nden önce ayrıntılı olarak ortaya konan kendi araştırmalarım, Etrüsklerin, erken kültürdeki tüm ulusların dilleriyle müttefik olan büyük bir gruba veya aile ailesine ait bir Turan dili olarak karakterini tam olarak ortaya koyuyor. , Helen öncesi, Trakya, Frig, Lidya, Karya, Gürcü, Kenan, Babil Akkad ve Mısır Modern diller arasında Baskça, Ugro-Altay, Gürcü, Hindistan'ın birçok dili ve daha fazla Hindistan, Japonca analogları , Kıpti ve Orta, Batı ve Güney Afrika'nın yüksek kültür dilleri ve Kuzey, Güney ve Orta Amerika'nın birçok dili." Bu ifşa bir ağız dolusu. Burada yazar Hyde Clarke'ın Turan dilleri ailesinden birçok Hint diline de atıfta bulunduğunu görüyoruz. Bunu hem tarihçiler hem de dilbilimciler dikkate almalıdır. Dünya tarihi ve dil yazarlarının, kadim dünyanın bu Turan gerçeğini bugüne kadar görmezden gelmeleri ve hatta kasten karanlığa gömmeleri şaşırtıcıdır. Yukarıdaki alıntıdan hareketle, antik dünyanın bir "OĞUZ Evi" olduğunu söylediğimde, Kesinlikle haklıyım! Sonuçta, çalışmalarımdan çıkardığım sonuçları, yazılarımda belirttiğim gibi birçok farklı kaynağa dayandırıyorum. HYDE CLARKE entitiled "THE TURANIAN EPOCH OF THE ROMANS, AS ALSO OF THE GREEKS, GERMANS, AND ANGLO-SAXONS, IN RELATION TO THE EARLY HISTORY OF THE WORLD", published in "the Transactions of the Royal Historical Society", Vol. VIII, 1880, p. 172 -222. Let me cite just one paragraph from the research of Hyde Clarke: "My own researches, as laid in detail this year before the Philological Society, fully establish the character of the Etruscans as a Turanian language, belonging to one great group, or family of families, allied to the languages of all the nations of early culture, the pre-Hellenic, Thracian, Phyrigian, Lydian, Carian, Georgian, Canaanite, the Akkad of Babylonia, and Egyptian. Among modern languages the analogues are with Basque, Ugro-Altaic, Georgian, many languages of India and Further India, Japanese, Coptic, and the languages of higher culture of Central, Western, and Southern Africa, and many languages of North, South, and Central America." This revelation is a mouthful. Here we observe that the writer Hyde Clarke also referring to many Indian Languages being from the family of Turanian languages. Both the historians and linguists should take note of it. It is surprising to see that the worlds historical and linguistic writers ignored this Turanian fact of the ancient world so far and in fact intentionally buried it into darkness. In view of the above citing, when I say that the ancient world was a "House of OGUZ", I am absolutely correct! After all, I base my conclusions of my studies on a lot of different sources as I have indicated in my writings.
Selam Julia türkçen çok güzel, konuşman çok hoşuma gitti. Bende Almanya’da yaşıyorum, bayadırda almanyadayım, Alman Türk kıyaslaması yaparsak Almanlarda sevmediğim bazı davranışlar var, tabi Türklerde de var, Almanlarda sevmediğim şeyler, ilk başta ayakkabı ile evde dolaşmak, misafirperver değiller, arkadaşla dışarda bir şeyler yerken hesabı ayrı ödemeleri ( bazen iyi oluyor çünkü beleşçı arkadaşın varsa) ön yargılı olmaları (mesela tanımadığı insanların hakkında kötü konuşmaları), çok kıskançlar ( Türklerin lüks arabaya binmelerini çekemiyorlar) kuralcı olmaları çok güzel ama bazen ufacık şeyi büyütüyorlar senin de dediğin gibi, genelde 40 yaşından büyükler yapıyor bunu, osurma huylarıda var, hangi almanla çalıştıysam günde 10 kere osuruyordu ve bunu normal olarak görüyordu, aklıma gelenler şimdilik bu kadar ama sevdiğim yanlarında çok, Türklerin kötü huylarını saymayayım şimdi uzun oldu ama agresifler hemen kavgaya hazır vaziyetteler, bilmedikleri şeylere bilmiyorum demiyorlar yalan yanlış konuşuyorlar. Bu kadar yeter. Sana başarılar dilerim, bugün ilk defa gördüm videonu çok beğendim böyle devam et.
Hallo Julia, ich folge dir gerne. Obwohl ich mit deinen Beobachtungen übereinstimme, denke ich, dass der Kauf auf Raten nicht auf die unterschiedliche Mentalität zurückzuführen ist, sondern mit dem Einkommen zusammenhängt. Denn selbst für ein Paar Schuhe oder einen Mantel müssen die Menschen ein Fünftel ihres Gehalts ausgeben. Wir können also sagen, dass sich die Ratenzahlung in unserer Kultur nicht aufgrund der Mentalität, sondern aus wirtschaftlichen Gründen durchgesetzt hat.
Cok haklisiniz. Julia burada maalesef taksit olayini yanlis anlamis. 2 cocuk sahibi bir aile cocuklarinin okul masraflarini ve hatta gida gibi temel ihtiyaclarini bile maalesef kredi kartiyla ödemek ve taksitlendirmek durumunda kaliyor. Taksit yaptirmak aslinda aileler icin yasami idame ermek icin cok önemli. Ama tabi bütcesi yetmemesine ragmen elzem olmayan lüks seyleri taksitle alan bir kisimda var. Bu iyi birsey degil ama taksitlendirmenin asil amaci bu degil. Keske ekonomimiz iyi olsa da insanlar taksitle degil de bir seferde nakit ödeyebilse. Yine de güzel bir paylasim olmus sevgili Julia ❤
Hallo Julia, sizi tebrik ederim. Türkçeyi benden iyi konuşuyorsunuz.Ben ama 50 yıl Almanyada yaşadım.(1967 den 2018 yilina kadar)Almancayi yaşlı(Rentner) almanlardan öğrendim.Çünkü yalniz onlar almanca bilmeyen bir yabanci gence zaman ayiriyorlardi.Onlarin sayesinde okulda başarılı oldum ve makina mühendisi oldum.Almancada çok önemli olan propositionlari onlardan öğrendim.Simdi onlar öbür dünyadalar.Onlara buradan "Dankeschön" demek isterim.Onlari, onlar ölünceye kadar ziyaret ettim ve doğum günlerinde hep ziyaret ettim.Cok mutlu oluyorlardı.Bende onları öyle mutlu görünce bende mutlu oluyordum. Bunu paylasmamin sebebi turklerin almanlara karşı onyargilarini azaltmak amaçlı. Gelelim sizin pazarlikla ilgili cümleye."Pazarlık yapmak Turkiyede çok ünlü" dediniz. Şöyle deseniz daha uygun olurdu. " Turkiyede Pazarlık yapma çok yaygın" in deutsch: In der Türkiye ist feilschen sehr verbreitet. Ünlü: bekannt Yaygın: verbreitet Aradaki fark burada.Umit ederim size faydalı olabilmisimdir. Liebe Grusse aus Bodrum
Tamamen herşeyine katılıyorum. Doğru tespitler yapıyorsun julia. Seni kızım gibi seviyorum. Yemek paylaşmak ve spontane davranmak hariç bende almanlar gibi düşünüyorum.
Dış ülkelerde en en sevdiğim şey,trafik kurallarına uyulmasi ,kurallara uymak, bir sıra beklerken başkalarına saygı göstermek.Pazarlarda özellikle,bayanlara ; abla,teyze,anne diye hitabedilmesine çok kızıyorum.
Tesekkurler videonuz icin. Sadece sunu demek istiyorum kirmizi isik konusunda garip olan biz turkler, siz dogru ve mantikli olani yapiyorsunuz.
2 ปีที่แล้ว +3
2:43 3. maddede bence döviz sürekli arttığından eğer bir şey almanız gerekiyorsa taksitle almak daha ucuza geliyor. Çünkü para biriktirip nakit alayım dersen o ürünün sürekli fiyatı artıyor. 9. madde olan pazarcılığa tamamen katılıyorum. Hatta ürünlerin üzerinde fiyat olmuyor. Satıcı gelen müşterinin tipine bakıp fiyat çekebiliyor.
doktorum, almanyaya gitmek için çalışıyorum. almanyadaki Krankenpfleger 'in görevini bizzat görmediğim için çok objektif bir yorum olmayacak ama bence hastaya refakatçisinin bakmasının hastanın sağlığında daha pozitif etki oluşturduğuna inanıyorum. sadece tedavinin profesyonel olarak verilmesi yeterli olabilir ama yakını olmayan hastaları da görüyoruz, onlar için hasta bakıcılarının bulunması önemli. sizi özlemiştim, keyifli videonuz için teşekkürler ☺
hastasına göre değişir hocam, bazen hastaya moral olsun diye yanında durursun ama hasta öyle kıl birisidir ki refakatçiyi hasta eder sonunda, rahmetli amcam gibi mesela, Ankara Numune Hematoloji de yattığı zaman başında beklerdik, ulan herif ne zaman bir siyahi görse " bu karalar pis piş geziyolar tuvalette ellerini bile yıkamıyolar " falan deyip dururdu " yahu emice etme eyleme sen tuvalete durumundan ötürü hep yalnız gitmek zorundasın, ne zaman gördün de öyle konuşuyon ayıp, ben denk geldim hepsi de ellerini köpürterek yıkıyo " rahmetli beni kıl etmişti, yani refakat konusu hastasına göre değişiyo hocam, Olacak O Kadar ın bir bölümünde isyan eden doktorun da dediği gibi " hastalar hassssssssta olmadan önce insan olsunlar "
Julia hanım, merhaba, önce sizi tebrik ederim. Gayet iyi kendinizi Türkçe ifade edebiliyorsunuz. Kırmızıda geçme konusuna katılmıyorum. Almanya da sadece Berlin i görme şansım oldu. Çok düzenli, tek renk, tek tip. Türkler pek çok konuda daha özgür ruhlu. "Kafasına göre takılıyor" Benim gördüğüm en büyük fark çocuk büyütme konusundaydı. Alman bebekler ve çocuklar başının çaresine bakıyor. Türkler çocuklarına çok müdahale eder, sürekli korumaya çalışır. 3-4 yaşlarındaki çocuğu iki tekerlekli bisiklete bindirmişler o da tıpkı anne babası gibi pedalı çevirmeye onlara ayak uydurmaya çalışıyor. Inanılmaz
Anne olmak sorumluluk ister cocuk büyütme konusundada bizim gibi candan cigerden sarilan Alman yok Alman cocuklari hep sevgisiz büyüdügü icin ne analari ararlar nede ailelerini 18 olunca hepsinden kaciyorlar ne ararlar birbirlerini ne sorarlar neymis onlar belli bir yaşa geldi diye ne olursa olsun evladın yaşı başı olmaz bizde hep sevilir sevdigi yemekleri yaparız bir Alman bunu asla yapmaz gitsin yesin nerde yerse yesin der sevgiden yoksunlar bunlar
Bu kanalda izlediğim ilk video. Kaç yıldır Türkiye'de bilmiyorum ama Türkçe seviyesi çok iyi, bravo. Telaffuzda da takılacak bir durum yok. Farkları öğrendik, benzerlikleri de duymak isteriz.
Şahane video olmuş Julia hanım . Benim Almanlarda gördüğüm farklı bir huy var, akşam dışarı çıkınca restoran ,bar vs. gibi yerlerde , Almanlar sadece ciddi ve uzun uzun kunuşuyorlar, gayet samimi konuşuyorlar uzun uzun ama gülmüyorlar , şamata yapmıyorlar şakada yapmıyorlar , sadece uzun uzun konuşuyorlar, Türkler de çok konuşmayı sever herzaman ama dışarı çıkınca ,şamata yapmayıda, gülmeyi , şakalaşmayı sever. Bence bu önemli fark , Sizde test edin lütfen Almanyada bir yere gidince bütün akşam toplam kaç kişi gülüyor veya espri yapıyor.
En ilginç gelen "yerim seni" kelimemizin tehditkar algılanması oldu 🤭 çocuklarıniza çok küçük yaşta söylemeyin diye uyarıyorlar çünkü gerçekten onları yiyeceğimizi düşünürlermiş.
Güzel tespitler bunlar. Bu arada taksit ve pazarlık konusunda,biraz da mecburiyetten yani alım gücüyle de alakalı ayrıca öğretilmiş alışkanlıktan da kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Almanya da sonuçta alım gücü yüksek olduğundan böyle bir 'huy','kültür' yok çok normal.Asıl bizim ülkede ki normal değil bence.Türkiye de bu söylediklerine ayak uyduramayan bir Türk olarak,bazen alman soyundan gelip gelmediğimi sorguluyorum. :) Türkiyede ki olan ama uygulanmayan sistem beni derinden etkiliyor her konuda. Bu yüzden ayak uydurabileceğim,en azından kişiliğime,yaşantıma uygun olan Almanyada veya Avusturyada yaşamak için uğraşıyorum. Umarım çok geç olmadan bu hayalimi gerçekleştiririm. :)
Kismen olabilirde marka giyme hastaligi var cogu insanda gidip pantolu ayakkabiyi en kalitelisinden alip giyiyor bir ayakkabi 5 6 taksitle alinmaz kesene uygun olanini alirsin . Almanlarda böyle marka takintisi yok ikinci el bile ayakkabi kiyafet alip giyerler .
@@seninhobin İşte bununda nedeni buna bağlı biraz. Biz erişemiyoruz erişemedikçe ve reklamlar da almaları için gözümüze soktukça ve o markaya erişen insanların gözünde yükseliyor gibi bir algı yönetimi olduğu için insanlar almak için birbiriyle yarışıp taksitle de olsa alıyor. Ayrıca bu bir kenara gerçekten ürünün kalitesi için parayı verenler de var ama bunlar taksitle almıyor. Çok ufak bir kısım ürünün kalitesi için almak istiyor ve durumu olmadığı için mecbur taksitle alıyor. Almanya'yı bilmiyorum ürünün kaliteliği açısından nasıl olduğunu ama sonuçta soğuk bir ülke ve illa ki marka olmayan ürünler bile kaliteli oluyor ki toplumun çoğu markasız giyinebiliyor. Şunu gördüm,Almanyaya giden Türkler durumu çok iyi olmadığını bildiğim veya inandığım 'Serkan Beyde' youtube da izlediğim kadarıyla alım gücü ile mesela bir marka söyleyim Jack Wolfskin Türkiyede kolay kolay giyilemiyor ama Almanya'da tahmin ettiğim kadarıyla alım gücünden dolayı kolay bir şekilde ulaşılabiliniyor. Durum böyle olunca karşılaştırdığımız da "bence" temel mesele bu. Almanya'da Mercedes almak ne kadar normalse Türkiye'de almak o kadar normal değil çünkü erişilemiyor ve reklam yapmak isteyen insanlar borç dert taksitle krediyle ne olursa olsun almak isteyen insanlar var ve bu psikoloji herkese yayılmış durumda. Bu arada Julia da araba için kredi çekilir diyor ama tahminimce sıfır araç için diyordur 😃 Biz 20 yıllık araç için bile kredi çekmek zorunda kalıyoruz. Orada ikinci el araçlar bir sene de kendini sıkmadan çok rahat alabiliyorsun. Biraz uzattım ama biraz da dertliyim ne yapayım 😒😶😃🙂
Siz sadece olumsuz bir algıyla bakıyorsunuz oysa milletlerinde huylarını ayıran tarihi realiteleri var ve bunlar tümden bugün sanıldığı gibi kötü değil. Gösterişin üretime ve bireysel etkinliğe katkısı var. Türklerin binlerce yıllık kağanları, komutanları, kahramanlarıyla batı ile tam uyumlu olmayan içerisinde askeri ve törensel gösterişi de olan tarihi, huyları var bunların dönüşmüş hali bugün köylüsüne dahi elbet yansıyor. Türkler atın, köpeğin, boğanın bile en iyisini yetiştirmeye çalıştılar üstünlük göstergesi kıldılar bunları. İspanyolların gösterişli at ve boğa yetiştiriciliği çok çok sonradır. Pek tabi ki dünün en etkileyici boğaya sahip olma güdüsü bugünün Mercedes'ine dönüşmesi normal. Tüm batılılar Viking'ler gibi gösterişli de değildi bunun da pek tabi yaşam, güç uygulama sonuçları oluyor. Türkler, Asyalılar velhasıl dünyanın doğusu bir çakı, pala bile yapsa onu deseniyle farklı yapmaya çalışmışlar. Türkler bir dönem Roma'nın ihtişamından kabile halinde yaşayan o günün batılılarına göre daha çok şey edindi ve sindirdi. Yakın tarih anadolu topluluklarına dahi baksanız efeler gibi giyim kuşamın sadece korunum, idame bakışından ibaret olmadığını görürsünüz bu asya arkeolojisinde de görülüyor. Doğunun uzak halkı japonlar da gösterişlidir çok da gerekli olmayan desenler çizgiler içeren samuraylarıyla evleri ahşap, kağıttan olsa da. Yani neye ne ölçekte bakıldığı çok önemli. Hep askeri örnekler vermişsin denebilir geçmişle bağ algısını bozan şey zaten bu çok çok yakın zamandır savaş bireyin hayatının merkezinde değil :) ama onun da dönüşmüşü var işte o ihaleler, rant, şirketlerdeki beyaz yakalının çelme, pozisyon kavgası aynı şey tamamen sadece mercedes, nike elde etme hevesi gibi dönüşmüş bir durum.
@@mahlaskafkef92 estafurullah keyifle okudum cok bilincli bir yaklasim bence facebokta surda burda gurbetcilere sallayanlarla hic alakali olmayan tespitler yapmissiniz agziniza saglik . Ben Avusturya'da yasan bir gurbetciyim yaklasik 8 9 sene oldu iki taraf hakkindada bilgiye sahibim . Alim gücü meselesi tabiki Türkiye ile kiyaslanamaz burada tabiki hersey daha ulasilabilir ama 3. Sinif insan muamelesi alenen olmasada hissettigin bi olay malesef ve kendini hic bir zaman özgür hissedemiyorsun. Türkiye'deyken gece 10'dq isten gelip kapinim önünde saatlerce muhabbet ederdik burada isten cikinca nedense hic bir sey yapmaya mecalim kalmiyor piskolojik olarak di lenmem gerek yarin is var diyorsun sebebi belkide Alman disiplini ve is yerinde gördügün zorluklar vesayire umarim anlatabilmisimdir .
4:54 Çünkü burada ceza kanunları iyi işlemediği için tepki göstereceği insan manyak olup silah çekip seni vurabilir yada sana zarar verebilir ve (belki) de çok ceza almaz.
3:33 hayır ablacım mantalite değil enflasyon ve değersiz para birimine sahip olmamız alacağım veya ihtiyacım olan şey 6 ay sonra %40 zamanlacağı ki her zaman belli değil bi anda %400 de zamlana bilir taksitli birşeyler satın almak durumunda mecburiyetinde kalıyoruz kısacası belirsizlik daha çok tüketime borçlanmaya sebep oluyor
@@juliagrnr ben İsviçre’deyim. Atlar gelir alırım. Annenize iletin lütfen, çok güzel, eline sağlık. Ben de Almanya’da elişi konusundaki dergi, bilgi ve farklı alet edevata hayranım. Biz de el yapımını severiz, arkadaşlarınız biraz boşboğazlık etmiş, el yapımının kıymeti her zaman bilinir.
Selam julia Hanım... refakatçilik ile ilgili bir doktor görüşü sunayım: profesyonel bakıcı hasta için daha uygun tabi ama biz Türkler çok duygusalız ve terk edilmiş hissederiz refakatçi olmadan...hasta olsam refakatçi isterim doktor olarak refakatçiler bazen engel olabiliyor bize. Faydası da var zararı da var sonuç olarak hasta yanında değil ama etrafta olmaları uygun olabilir biz Türkler için...çok şeker bir Türkçeniz var etkilenmemek mümkün değil. Herşey gönlünüzce olsun.
R ile biten kelimeleri bazen biz Türkler “rsh” sesi ile bitiriyoruz, bunu yabancılardan duyuna kadar ben de farkında değildim, mesela tam da senin 01.03’te “ön yargılara yol açabilirhh” dediğin gibi veya 01.09’daki “yargıya varmaktırhh” dediğindeki gibi. Artikülasyonun bile tam Türk olmuş Julia, tebrik ediyorum, videolarının devamını bekliyoruz☺️
2000 den sonra doğan (american ağzı ile türkçe konuşan çoçuk çizgi filmlerine dublaj yapan mıcı mıcı ağzını yamulta yamulta çoçuk sesi yapmaya çalışan konuşan 40 yaşındaki kadın dublajcıların yaptığı ) türkçe dublajlı çizgi film ve filmlere maruz kalıp izleyerek büyüdüysen evet 😂😂😂 öyle konuşan bi yığın genç çoçuk var ,80 den önce doğmuşsun sorun yok bizim lisanımız ve diksiyonumuz gayette düzgündür😅
Aslında araba kullanırken kırmızı yanarsa burada da büyük çoğunluk yolda kimse olmasa bile duruyor. Özellikle büyük şehir caddelerinde. Bir de hastanın durumu ciddiyse ve profesyonel tıbbi bakım gerektiriyorsa, burada da akrabası refakat edemiyor, veya etmeyi tercih etmiyor. Ama hastaneye kısa süreli ziyarete giderler o durumda bile.
Nasıl arkadaşları var artık bilmiyorum ama ben de öyle yol boş diye kırmızıda geçen bir araba görmedim sonuçta mobeseler var her yerde. Yayalar açısından söylese anlaşılabilirdi ama bu şekilde biraz saçma olmuş.
Liseden bir arkadaşım Almanya'ya gitmişti. Ben de uzun yıllar Amerika'da yaşadıktan sonra Türkiye'de yaşamak zorunda kaldığım ve Türk insanından ve kültüründen ölümüne nefret etme noktasına geldiğim o yıllarda Almanlar'ı ve Alman kültürünü nasıl bulduğunu sormuştum. Olumlu bir cevap alırım ve ortak bir noktamızı keşfederiz ümidiyle. Almanlar'ın yol tamamen boşsa bile kırmızı ışıkta beklediklerini ve bunu "çok aptalca" bulduğunu söylemişti. Sanırım yayalardan bahsediyordu... Ama bu konuda kafasında en ufak bir şüphe yoktu. Genelde hiçbir şeyden emin olmayan bu arkadaşımın bu konuda kendinden bu kadar emin olması beni çok şaşırtmıştı. Ben de ona kural odaklı düşüncenin apayrı bir zihniyet olduğunu söylemiştim. Amerika'ya giden Türkler'in de Amerikalılar hakkındaki ilk izlenimleri genelde common sense'leri yok, her şeyi kitaba, kullanma kılavuzuna vs'ye bakarak yapmaları gerekiyor, pratik düşünemiyorlar şeklinde oluyor. Bence Türkiye'deki sorunların temelinde bu müzmin pragmatik bakış açısı ve bununla hava atmaya çalışma yatıyor. Ticaret Bakanı'nın eşinin bakanlığa kendi özel şirketinden dezenfektan satıp, sonra da "Dezenfektana ihtiyaçları varmış, vermese miydik?" diye savunması da aynı bakış açısının sonucu.
Julia, teşekkürler emeklerin için, bir dostluk elçisi gibi çalisiyorsun . Her iki ülkenin insanlarıyla, Almanya'da yaşayan insanların sorunları ile 50 yılı aşkin bir süredir tanişan biri olarak tecrübemi paylaşmak isterim. En önemli fark, bizim dinimizden veya Arap kültürü ile ezilmişligimizden kaynaklı bir gösteriş ve Allah'ı dahi kandirmayi hedefleyen yapmacikliğimiz var. Oysa Almanlar, nazi yanlisi veya yobaz bir yönü yoksa( ki %10-15 i geçmez) ve yeterli eğitimi var ise, son derece yardımsever, entelektüel bir davranış sergilerler. Bizdeki aşırı ısrarcı, vıcık vıcık yapmacık misafirperverlik ile bir Anadolu çobaninin, iki lokma ekmeğini menfaatsiz paylaşma samimiyetini karıştırmamak üzere anlamanızı dilerim..
Merhaba Julia, bir türk ailenin cocugu olarak almanyada dogup ve yasayan biriyim. Nerdeyse bütün söylediklerinin altini cizebilirim 😊 Her ne kadar herkes böyle olmasada, toplumun büyük bir kesimi böyle. Bu arada türklerin sicak kanliligi sana da gecmis 😊
Almanların kurallara uyan bir toplum olmaları refahlarını arttıran önemli bir unsur.Bu özenleri yaptıkları işlere de yansıyor.Alman ürünlerini severek ve güvenerek kullanıyorum☺️
Marketlerde her ürünün fiyatının belli olmasın daha çok seviyorum ben de. Semt pazarına gittiğimde, ürünlerin fiyatlarının yazmaması güven vermiyor. Ürünlerin fiyatını yazmaktansa, akşama kadar standın önünden geçen herkese teker teker ürünlerin fiyatını söylemeyi tercih ediyor pazarcılar. Çünkü sabahtan belki 20 lira dediği sebzeye, meyveye; öğleye doğru 19 lira diyor, öğleden sonra 17 diyor. Veya birisi pazarlık ederse, 2 kilo alırsan şu fiyat, 5 kilo alırsan bu fiyat diye kişiye özel fiyat teklif ediyor. En sinir bozucu olanı ise, sen yüksek bir fiyattan aldıktan sonra, pazarı dolaşıp aynı satıcının önünden geçerken fiyatı daha düşük söylemeye başladığını fark etmek oluyor. İnsan kendini kazıklanmış hissediyor. Yarım saat önce, bir kuruş inmeyen pazarcı, senin ardından 3-5 lira indirim yapmış olabiliyor...
Bu söylediğiniz hangi ülkede oluyor ya? Böyle bir şey yok. Pazarda karton kağıtlara yazılıyor. Akşam pazarı tabiri diye bir şey var. Akşama giderseniz evet daha uygun olur ama abarttığınız gibi yarım saatte fiyat değişmez. Hiç bir pazarda böyle bir şey görmedim. Yok çünkü.. akşam kapamaya yakın olur bu..
@@kediizibende almanya da hiiiç mi hiç akşam pazarı görmedim oysaki doğma büyüme burdayım 😂 ve doğru fiyatları yazar pazarda Bike yazar ama öğlen pazar toplanırken bazen indirim olur
3.huy olarak bahsettiğin taksit ile alışveriş işi mentalite değil julia hanım. türkiyede enflasyon hep yüksek olduğu için taksit ile almak uzun dönemde daha karlı olmanızı sağlıyor. sebebi bu.
Yahu bırak bu kız daha çoçuk ne anlıyor anası dedesi gibi sanıyor herkesi,, ben almanların herşeyi KREDİ ÇEKİP ALDIĞINA ŞAHİDİM her boku kredi ile alırlar ,,ha taksit ha kredi aynı işte ,,araba yükle kredi ,tatil yükle kredi yeni mutfak yükle kredi vs.vs.
Sevgili Julia, Almanlarla Türkleri birbirinden ayıran konulara çok güzel değinmişsiniz ben sadece 5 ve 8 numaralı konulara hafiften dokunacağım. Maalesef ülkemizde trafik kuralları kanunlarla düzenlendiği halde vatandaş bu konuda çok umursamaz. Yasa düzenleyicilerin de bu konuda çok sıkı olduklarını düşünmüyorum zaman zaman bazı çalışmalar yapılır ama onun dışında herkes kendi bildiğini yapar. Hiç doğru bir şey değil aslında. Avrupa'da bunları yaşamış biri olarak Türkiye'de gördüklerim benim çok zoruma gidiyor, sadece trafikte değil başka konularda da aynı rahatsızlığı duyuyorum. İkincisi hastanelerdeki refakatçi olayı, bunun içinde maalesef diyeceğim çünkü, hem hastanelerde personel yetersiz, olan personelde Avrupa'daki gibi profesyonel değil. Güvenip de kendinizi ve ailenizi onlara teslim etmek istemezsiniz bütün olay da bundan kaynaklanıyor. Bu da hastane yönetimlerinin işine geldiği için kullanıyorlar. Aslında çok yanlış olduğunun farkındayız çünkü profesyonel bir hasta bakıcı ile durumu sadece aile bireyi olan birinin hastaya bakımı bir olamaz. Sevgiler.,.
Almanya'da en sevdigim sey kurallara uymak. Kurallara uyulmayan bir ulkede yasamaktan biktigim icin seve seve kirmizi isikta beklerim, yaya gecitinden geverim. Ama spontan olmamak ve bir bulusma icin 3 hafta sonraya randevu vermek hayir. Hayat bu kadar planlanan bisey olmamali
almanya vatandaşlığı almak için kıçımı yırtarken girdiğim haller
@@batuhanavsar6663 Batuhan bey bu kurallar Almanya'yı Almanya yapan seyler. Sistemin bir parçası olarak düşünürseniz kendinizi, zorlanmazsiniz.
@@robbiejay kurallara uymak gerçekten güzel bunu Almanya’da doğup büyüyen biri olarak yazıyorum, fakat gayri ihtiyari olarak bir hata yaptığında polis kesilip hatanın karşısında sinir küpüne binmeleri çok gereksiz bir huy. Videoda bahsettiği boş zaman polisliği hiçte güzel bir huy degil. Türkiye’de bu konuda daha rahat insanlar.
@@gerente04 Türkiye'de başka birine müdahale etmeme/karismamanin arkasında, aslında geri planda kalan bir korku olduğunu düşünüyorum, istediği parçayı çalmayan bir müzisyeni, devlet memuru olmayı becermiş bir sabıkalı tarafindan öldürülebiliyor. ! Anneler babalar, çocuklarinı hep uyararak büyütüyor, sakın karişma, bulaşma!
Bu adaletimiz yüzünden Almanya bizi kiskanabilir...!
Spontane olmak bazen cok güzel ,heyecanlı ve rahatlatıcı.Zor durumda olana yardim etmek,paylaşımcı olmak,yaşlıları aileden uzak tutmamak yani onları evlerinde yalnız bırakmamak Türkiye'de çok onemli.Paylaşımcı ve dayanışmacı olmak önemli.Ancak insanların özgürlüğüne müdahale etmek ve birtakim kurallara(trafik,çevre temizliği,dogayı korumak) uymamak malesef Turkiye'de çok var.Dünyanın butün insanları guzel olsa keşke.. ❤️
Sağlıkçı yım; hemşireyim ve hasta yakınının normal klinikte hastasına refakat etmesinin hastada PLASEBO etkiyi arttırdığına, iyileşmeyi hızlandırdığına hatta bilincinin açmasını sağladığına pek çok kez şahit oldum. Video çok güzeldi, teşekkürler.
Mmmmm
Buna placebo effect mi diyorlar tipta?
Olmadi.
Bir sey eksik.
Bunu alman sağlık sisteminde yapmıyorlar çünkü siyonizmle yönetilen bir ülke! Çok şey yazmak isterim ama söyleyemiyorum neyse
1- Çok iyi Türkçe konuşuyorsun, değimler ve atasözlerine hakimsin.. Çok güzel
2- Anlattığın şeylere itiraz edemem hepsinde haklısın 🥲
"Değimler" değil, "Deyimler" olmalı... 🙂🤭
Bu farklari bir almanin bakis acisindan izlemek oldukca ilginc geldi. Neukölln den eski komsun olarak, tesekkür ederim Julia.
Teknisyen olarak benim esas ilgimi ceken, teknigi cok iyi kullanman.
Mükemmel isik sistemi. Hele iki kamera ile calisman ve Lippenbewegung iki kamera arasindan süper synchronisieren yapabilmen. Mükemmel!!!
Biliyorum senin kanalin teknik kanali degil ama belki baskalirininda senin gibi profesyonel video cikarabilmelerine sebep olursun.
A dan Z, bir video yapim asamasini bize aktarirsan belki baska teknige ilgisi olan veya kendide seinin gibi böyle süper videolar cikarmak
isteyen seyircilerine bir yol göstermis olursun. Örnegin iki kamera arasinda montaj tekniknikleri. Kullandigin Video montaj programlari,
kullandigin isik ve ses sistemi, kameralar...
Yeniden tesekkürler ve basarilarinin devamini dilerim. Saygilar.
Konu Çanakkale Boğazı ?
Kamera arkasını da paylasmanıza sevindim.Bu kadar iyi Türkçe konuşman her ne kadar motivasyon verici olsa da, bazen yabancı dil öğrenmede(özellikle Almanca)insana çok olağanüstü bir yetenek gerekli hissini uyandurabiliyor.
ilk defa oturup izledim bu kadar step by step konuşman beni çok sevindirdi. hatalarından dolayı çekinmediğin için seni tebrik ederim umarım bize almanlarla ilgili ders edineceğimiz daha çok video yaparsın ve tanımış oluruz
keşke sende adım adım konuşşan :)
Bravo! Harika tespitler, çok iyi gözlemlemişsiniz👏 İstanbul'dan sevgiler 🇹🇷
Alman-Türk mantığını çözebilmen için, her iki ülkenin de önce coğrafyası ve ilkliminin farklılıklarına, sonra tarihsel travmaların farklılığına, en son da sanayi ve toplum örgütlenmelerin farklılığına bakman gerekir. Yoksa insan hep aynıdır. Aynı kaygılara ve duygulara sahiptir. Ama tarih içinde bazıları daha ön plana çıkabilir. Kısaca tarih coğrafya ve iklim hepsinin en belirleyici çıkış noktası.
Fakirlikle ilgili
@@euphoriaTR34 fakirlik neden oluyor peki? Aynı sebeplerden değil mi?
Kısaca coğrafya kaderdir
geyik olduğunu söylüyor zaten başında
Slm Bana iklimini söyle, sana bitki örtüsünü ve topragını söyleyeyim. Bana iklimini, Cografya ı söyle, sana insanını söyleyim...
Julia taksit konusunu bence biraz ekonomik koşullarla alakalı. Alamadığımız için herşeyi takside bölüp almaya çalışıyoruz malesef. En basit ihtiyaçlar bile buna dahil. Türkiye'de 20 yılda bir ekonomik kriz gördüğümüz için enflasyon vs Türkiye'de had safhada.
Selam Julia. Refakat kelimesiyle ilgili ek bir bilgi vereyim. Bildiğin gibi bizim dilimizde Arapçadan ve Farsçadan geçen çok sayıda kelime mevcut. Refakat de bunlardan biri. Kelime aslında Arapçadaki "Rafik" kelimesinden türemiştir, biz bunu "Refik" diye telaffuz ederiz ve bu kelime yardım eden dost anlamına gelir. Burada refakatçiliğe verilen önem aslında kelimenin içindeki dost anlamında gizli. Kendine iyi bak :)
Turkiye'de profesyonel hasta bakicilara guvenemiyorsunuz cunku:
th-cam.com/video/uYjUUaXKt9Y/w-d-xo.html
Bunun gibi bir suru ornek var, arada duyuyoruz. Bir de bilinmeyenler, kanitlanamayanlar var tabi onlar gani gani.
@Plejaden refakatçı, eşlikçi demek. kelime yerine sözcük kullanılabilir.
@Plejaden 1000 yıldır kullandığımız kelime artık türkçedir ne demek dilimizi koruyamadık. bütün batı dilleri latinceden türeme lisan ruh işidir ruha yansır uyduruk dille biryere varamazsınız.
@Plejaden sade yalın bir dil mi var ki... bugün dünya dili haline gelen İngilizce içinde en çok yabancı kelime barındıran dillerin içindedir. Bu imparatorluk dilidir. Tıpkı Türkçe gibi çok yerden beslenmiştir.
@@ali_kurt_09 en basitinden ingilizcedeki touch sözcüğü fransızcadaki tochier den geliyor fransızcayada romansh dilinden geçmiş.
Türkçeyi çok güzel konuşuyorsun Julia.Deyimler ve gelenek görenekleri de yerinde kullanıyor ve güzel analizler yapıyorsun. Dil zenginliģin oldukça derin.Çok sevindim seni tanımış olmaktan dolayı💜😊
Refakat işi sağlık sistemimizin eksik yanlarını kapatmak için gelişmis bir yöntem. Almanya da hasta bakımı A dan Z ye hastane personeli tarafından yapıldığı için refakatçiye gerek duyulmuyor. Manevi destek kısmı tartışılır tabi.
Az önce TRT Türk'te bu konuda gurbetçi bir ailenin tecrübeleri konuşuldu. Şimdi 40lı yaslardaki evin kızının Almanya ile ilgil hatırladığı ilk şey daha 3-4 yaşındayken Almanya'da bir hastanede anne ve babasından uzak yalnız kalmasiydi. O üzüntüyü hala unutamamış.
Refakatçilik iyidir hasta bir yakını yanında daha rahat hissedecektir kendini hemde moral açısından daha iyi olacaktır tabi bunun dezavantajı gereksiz tip refakatçilerle hastane personeli ayrıca uğraşmak zorunda kalabiliyor.
@@uca062206 Refakatçilik hariç hasta ziyareti eskiden haftanın 2 günü filan en fazla 2şer saat olacak şekilde planlanırdı. Ama hastaneler gelen gidenin baskısına dayanamayarak sonrasında ziyaret konusunu epey serbest bıraktı ve önüne gelen doğrudan hastanın yanına çıkmaya başladı. Yani özetle bizde ziyaret, refakatçi vb. işlerinin biraz suyu çıkartılıyor.
Unfassbar wie sympathisch du bist und wie zutreffend der Inhalt dieses Videos ist. Wirklich sehr bedacht und amüsant vermittelt. Außerdem ist dein Wortschatz wirklich beeindruckend. Maşallah 🧿😊
"Kakalamak" mesela. Nasıl öğrenebilirsin ki böyle bir kelimeyi?
Çok güzel Türkçe öğrenmişsiniz, kelime hazineniz ve ifade etme kabiliyetiniz çok yüksek. Tebrik ederim sizi. Türkler gibi ellerinizle konuşmaya alışmışsınız , farkında mısınız? Entegrasyon böyle oluyor işte. Çaktırmadan :)) Ben de çok el-kol.hareketi kullanırdım eskiden , belki hala kullanıyorumdur bilmiyorum. Bu Akdeniz bölgesine özgü bir şey sanırım. Ders verirken Hollandalı çocuklar ellerimi taklit ederlerdi. Oradan fark etmiştim ellerimin havada uçuştuğunu :)) Çocuklar fark ediyor ve ayna oluyorlar tabii. Sana yakışıyor. Böyle devam.
Egıtım böyle bırsey
Özlemişiz be Julia ❤ Ayrıca kazağın da çok güzel annenin ellerine sağlık :)
Bu arada başkasıyla ortak yemek benim tüm çevremde var ve cidden çok güzel bi şey. Biz de paylaştıkça artar düşüncesi de etkili.
Trafik kısmında ben de bomboş da olsa kırmızı ışıkta duruyorum, durmayan sığırdır.
Ters yola girenlere de sövüyorum.
Böyle videolarını çok özledik Julia, daha sık video bekliyoruz ☺️ Yakında Berlin’de işe başlayacağım onun için de Alman-Türk kıyaslaması faydalı oldu benim için. Teşekkürler 😅
Hayırlı olsun yeni işin 👍
@@juliagrnr Çok teşekkür ederim, Danke Schön ✌🏻
Ya Japonya'da ya da Almanya'da doğması gereken birisiyim. Türkiyedeki insanların yaşam tarzını oldum olası sevmedim ve bunun acısını her an yaşıyorum. Açık sözlü, düz düşünen, sadeliği erdem sayan ve ikili ilişkilerde politika yapmayan birisiyim. Bu tarzla Türkiye gibi bir ortadoğu kazanında mutlu olabilmek olanaksız.
Doğuda bir yerde mi yaşıyorsun?
@@hasanmutlu2136 hayır. ama doğuyu da gördüm batıyı da. fark etmiyor. zengininden fakirine anadolu'nun ortalama insan profili belli.
Almanyada da olsan pek bişi değişmez 😂 çünkü yüze piyaz nabza şerbet vermezsen medeniyetsiz asosyal olursun ,örnek komşun evi başına yıktı gidip çatamazsın çünkü belirli saatte (8/21)gürültü yapabilir gidip sus filan desen ve diğer komşular seni aşağılar aaa ne fena vs. Der.yahut isimlerini yanlış söylersen 1500 kere düzeltip öğrenmelisin der ve integre olamadın diye kızarlar,oysaki 3 .denemendir daha ortalığı yıkarlar ve sonra hep doğru söylersin
,,ama onlar senin ismini 20 sene boyunca yanlış söyler ve itiraz ettiğinde ah bana ne ha Ahmet ha agmed ,fark etmez zaten,ayrıca ben almanım nasıl söyleyeyim bu tuhaf ismi derler.
Japonlar ise yüze gülüp durur 10 dakka sonra seni kesecekte olsa kibarca selamlar ve gülümser ,ayrıca onlar için gaijin ,Yani kötü demon ,Yabancı olursun hissettirmeden belki ama en az almanlar kafar RASİST dirler,
Kısacı dünyanın belkide en rasist iki toplumu arasında yabancı olarak yaşamayı istemek başka YAŞAMAK başka 😂😂inan bana
çocuk yaşta geldim ve 50 yıldır almanyada yaşıyorum. meslek öğrendim güzel bir şirkette 38 yıldır Büroda yüksek bir Posisyonda her posisyonda Almanlarla çalışıyorum..
Bunu yazmamın sebebi evde oturup, almancası olmayan biri yazdı zannetmeyin diye ..
En önemli ayrıcalık Julia maalesef Almanların kendi hayatlarına kimseyi sokmamaları
- maalesef bizim bildiğimiz komşuluk yok 😞
- Yabancılar ne kadar “ integriert” olurlarsa olsunlar
bir yere kadar özel hayatlarına kabul ediyorlar …
- Saçın siyah gözün kahverengi olduğun müddetçe hep yabancısın ve hep kendini immer auf neuem beweisen yapman lazım🤷♀️
Hele biz zavallı türkler 😢 Hep Almanlardan kabul bulabilmek için çabalarız uğraşırız 😢 ve benim gibi maalesef yıllar sonra onların kültürünü kabul eder kenare çekiliriz 🤷♀️
O kadar çok örnek verebilirimki 🤷♀️
Yanaşıp da kabul görüp de napıcan, atalarımız herşeyi binlerce yılı tek cümleye özetlemiş işte, domuzdan post, gavurdan dost olmaz, ayet var asla sizi kabul etmeyecekler.....ben sen gibi başa yazmadım, pozisyonumu mevkimi ama bende de var 28 yıllık tecrübe, üstelik erkek olmam da bir dezavantaj size göre...onların dünyası dini olmuş, dünyaya kurallara tapan milletle Dünyalık işlerini gör yeterli...hayrı olsaydı göthe ve kant ın almanlara hayrı olurdu, onlar bile hayatlarını senin sahib olduğun şeyi aramada heba etmişler...imanı...saygılarımla..
Tr ye bekleriz, size çok yazık.
Adamların senin kültürünü kabul etmemesi olgun bir toplum olduğunu gösteriyor. Birde senin toplumuna bak. Araplar istese kültürünü bu kadar bir millete yayamazdı Türkler isteyerek halleti.
Ama ukraine lıları ÖZ ANASININ EVLADI GİBİ KUCAKLAR, ırkçı polanyalıları ve yunanlıları DAHİ severler😅,
Helede SIĞINMACI, BEDAVACI UKRAYNA, dedin mi akan sular durur,,
Ayakkabıyı taksitle almak biz türklerde mantalite değil zorunluluk abla, kim istemez cebindeki paranın alım gücünün yüksek olmasını, şak diye birşey almayı.
Ne alaka.10 tane çorap alıp taksitle ödeyen var.
@@algoritma241 ama markali corop.. Corab in 10 tanesi 10 lira
@@mutkah730 neee markalı çorabın tanesi 100 tl !!! ben geçen gün arkadaşlarla öylesine bakmistik bilgimiz olsun diye🥴
@@mutkah730 öyle çorap mi kaldı 3 tane çorabı LC Waikiki gibi normal bir marka bile 150 ye satıyor neredeyse ama pazardan falan alinanlari diyorsan bilemem
Gürcülerden sonra, Türkülerden daha sıcak kanlı, daha çalışkan, yardım seven insanlar bence dünyada olmayabilir💖 iyi ki varsın canım Türkiyem, iyi ki seni tanadım ve benim hayatımın en büyük parçası olmuşsun, hiç fark etmeden🙏🙏🙏💖
❤❤❤
Ne kadar güzel ❤❤❤❤❤
Merhaba Julia☺️ Ben de şu an Almanya'da yaşıyorum ve Almanca öğreniyorum, bazı telaffuzlarda çok zorlanip saçma sesler çıkarabiliyorum.. Bloopers kısmını izlerken çok güldüm, eğer haftaya da aynı huylar videosunu yaparsan yine bloopers koyarsın umarım 😁 cok tatlı bi videoydu, teşekkürler❤️
herhalde böyle göç devam ederse Türkiyede Seküler kesim kalmıcak.
tabi efendim
Türkiyeye geri dön
@@SAMI19951 neden dönsün? seçenek bırakıldı bu halka… hükumetin bize ihtiyacı var fakat giderlerse gitsinler tarzından bir açıklamadan sonra iktidar değişmeden bu ülkeye geri dönülmez!
@@obonom iktidar değişince su şartlarda asla dönmeyeceksin çünkü bu günleri bile mumla arayacaksın bundan emin ol bro.
Sevgili Julia, Almanya'da insanlar sadece ev ya da araba için taksit yapabilirler bu normaldir. Ancak Türkiye'de ki köleler en basitinden ayakkabı ya da kıyafet almak için bile taksit yapmak zorundalar çünkü gelirleri bunları tek seferde almaya müsait değil. Buradan insanlar Avrupa'daki durumun aksine en çok çalışıp ( haftada 45 saat) yine Avrupa'dakinin aksine en az kazanan kölelerdir. Ucuz iş gücü yani. ayrıca bu bir devlet politikasıdır.
Großartiges Video, ich finde es toll, dass du auch auf die kulturellen Unterschiede und Gepflogenheiten in der Türkei eingehst und besprichst.
Viele Kanäle sind da nur auf Sightseeing und Essen fixiert, was sicher auch toll ist.
Allerdings finde ich als im Ausland aufgewachsener Türke gerade diese kulturellen Unterschiede spannend. Wir Türken haben dabei leider die Tendenz alles schön zu reden, obwohl eben nicht alles rosig ist.
Würde mich auch auf deutsche Videos sehr freuen - würde sicher auch Deine Reichweite erhöhen.
Liebe Grüße,
Cihan
manyak mısın olum bu ne resmiyet, du bist groß kanka.
Cok tatli bir insan, cok tatli bir anlatim. Tesekkurler. Devamini bekliyoruz:)
7 aydir Almanya`da yasiyorum.Hayatim boyunca kurallara hep saygili olmama ragmen buranin kurallari farkli geliyor bana. Resmi islerin ve bürokrasinin inanilmaz derecede yavas oldugunu söyleyebilirim. Pazar günleri marketlerin kapali olmasi ve elektronik ortam yerine postanin yogun sekilde kullanilmasi henüz alisamadigim seyler. En sevdigim seylerden birisi ise yaya ve bisiklet sürücülerine gösterilen saygi. Trotzdem lebe ich gerne in Deutschland 🙂
Evet ben almanyada büyüdüm ve Türkiyedeki hızlı servis yok! Ne bürokraside ne sağlık sisteminde! Almanlar bir zamanlar çok şey geliştirdi sonra gelişimcilikleri durdu ve gerilediler! Yani bu online randevu oluşturma olayı yeni yeni oluşmaya başladı🤷🏻♀️ almanyada tek sevdiğim şey sanırım düzenli trafik ve güvenlik önlemleri başka da sevilecek bir yanı aklıma gelmiyor şu an
Sempatik anlatımın ve tespitlerin çok güzel, İzlemekten keyif aldım, başka videolarını da izlerim. Ankara'dan selamlar...
7-8 hafta sonra gelen ilk vlog :) haftalık pazar vloglarını özledik, tembellik yapılmasın lütfen :))
Döndüm artık🙈
ne güzel konuşuyorsun hiç sıkılmadan saatlerce dinleyebilirim
Bir gün Leipzig'de kadın taksi şoförü bana emniyet kemeri için " Lebensversicherung/Hayat sigortası" terimini kullanmıştı ve bir hukukçu olarak bu tabir çok hoşuma gitmişti...Almanların disiplin anlayışı takdire şayan gerçekten...
Muhteşemsiniz, çok pozitifsiniz. Mümkünse daha sık video yayınlayın lütfen. Sizi her gün izlesem sıkılmam. ☺☺☺
Julia Graner sen örnek bir insan sın türkiye den selamlar sana elimden geldiğince video larını takip ediyorum fırsat buldukça gündem genelde türkiye de yoğun çalışma hatı yoğun ama seni benimsedik sen bizden birisin birçok tanıtımların oldu bilgili teşekkür ederiz başarılar dilerim.
Cok isabetli ve dogru tespitleriniz :) cok guzel olmus videonuz. Ellerinize saglik 🌷🌷🌷
Julia hanım iki ülkeyi de çok iyi tanıyorsunuz ve harika tespitleriniz var,zevkle izliyoruz ,bence bu tarz videoları artırmalisiniz çünkü herkesin ilgisini çeken konular...
Rahmetli dedem Almanya'da işçiydi. 20 sene orada çalıştı. Hala çalışırken bir gün hastalandı, bir süre hastanede kaldıktan sonra döndü ve kısa zaman sonra henüz 43 yaşında vefat etti. Gördüğü tek torunu benim. Hayli sarışın, mavi gözlüydü. Almanların onun yabancı olduğunu ilk bakışta anlamadıklarını bir de hastanede kaldığı sürece hemşirelerin onu çocuk gibi sevgi ve saygıyla baktığından bahsedip çok iyi insanları olduklarını söyleyip laf ettirmezmiş. Anısı beni o kadar etkiliyor ki Almanya sanki bildiğim bir yer, yabancı gelmiyor. Bir gün gitmek ve dedeciğimin aile hasretiyle, hüzünle dolaştığı yerlerde yürümek istiyorum. Bu arada içeriğiniz harika olmuş, emeğinize sağlık.
Julia Hanım sizi gerçekten çok seviyoruz. 1 yıldır Almanya'dayım, burada bazen canım çok sıkılıyor ve canım sıkıldıkça da kanalınıza bakıyorum. Allah muhabbetinizi artırsın, ne diyelim :)
Önüne çıkan alman ülkene geri dön dedim?
@@elshanayyubzade1459 Diyen var tabi ausländer raus diyorlar!
Ne kadar doğrucu bir kız bu yönden de benzemiyoruz çok objektif gözlemler ve kendilerini de eleştirebiliyor eğriye eğri doğruya doğru..helal olsun çok tatlı bir kız bizi bizden iyi tanıyor nerdeyse..😂😂👍💐
Julia Merhaba
Öncelikle çok güzel bir çalışma olmuş. Türkiye halkını çok iyi analiz ettiğinizi düşünüyorum. Türkçeyi güzel yorumluyorsunuz. Bu tür videoların iki ülke halkları için gerçekten faydalı olacağı kanaatindeyim. Dilerim ki dostluğumuz ebedi olsun. Ben de 4 yıl önce Almanya’ya geldim. Gerçekten kanunlar ve kurallar ülkesi. Bir kanun uygulayıcı olarak hayran kaldım. Bazı konular canımı çok sıksa da yine de bu durumdan memnunum.
Almanyada sevdiğim şey, "alabilirmiyim, yapabilirmiyim, koyabilirmiyim, verebilirmiyim" sorulur. izinsiz yapılmaz. İnsanımız hak almakta maşaAllah
Türkler bana Almanya ve Almanları sorduğunda seni öneriyorum, Almanlar Türkleri ve Türkiye'yi sorduğunda yine seni öneriyorum. Hakikaten çok içten, ölçülü ve herkesin kendine yakın hissedebileceği kadar insani bir yaklaşımın var.
Alman’ların disiplinli hayatları müthişş..Önce saygı sonra toplumsal hayat✌️✌️Kulakları çınlasın benim müdürümde bana hep”sen de Alman disiplini var derdi..Allah bizim ülkemize de nasip etsin🧐🧐🧐
Almanlarda merhamet, muhabbet, sevgi ve samimiyet ne derece gelişmiştir? Bunları Türkler açısından da yorumlamanı isterim. Julia Hanım.
hiçç😂 bknz dedelerinin ettiğine.tek dertleri bizide ermeni soykırımcısı yapıp puanları eşitlemek
Wie schön sich das anhört. Fast genauso wie meine Freundin damals, mit ihrem Akzent und ihrer Vielseitigkeit. Einfach nur bewundernswert. Hayran oldum size.
Emeğine sağlık Julia,
1. Kaliteli bir eğitim insanın kendini ve çevresini tanımasını, kendine güvenmesini sağlar, soyut düşünme yeteneği ve perspektifi kazandırır. Böylelikle kişinin ilgi dünyası ev, araba gibi somut nesneler yerine eğitim, ahlak, bilim, kültür gibi daha üst ilgi ve zevk alanlarına doğru kayar. Aslında kişi biraz da bu bireysel kapasiteye ulaşmış olur. Sonuçta her ikisi de seviye meselesi. Üzülerek söylemeliyim ki Türkiye'de bu kalitede bir eğitimin esamesi okunmuyor. Bir çok sosyal ve bireysel olumsuzluğun sebebi de bu bence. Açıkçası çıkar kavgaları arasında pek de kimsenin umrunda değil sanki, özellikle de değişimi gerçekleştirebilecek güçteki makam mevki sahiplerinin...
2. Eğitim tek başına yolun yarısını inşa edebilir fakat şefaf ve adil bir hukuk sistemi olmadan toplumsal hayat ve sosyal ilişkiler istikrara, dinginliğe kavuşamaz. Ne yazık ki Türkiye'de hukuk sistemi siyaset kurumunun emrinde olduğu için buradan da kaybediyoruz. Her ne kadar aynı zaman dilimini paylaşsak da her ülke kendi sosyal evrimini yaşıyor ve galiba bizim daha gidecek çok yolumuz var gibi gözüküyor.
Ben de uzun yazdim ama Almanlar uzun yaziyi ojumuyorlar.
Yabancıların dilimizi bu kadar güzel konuşması beni çok imrendiriyor.
Sizi tebrik ediyorum.
Biz Türkler genel olarak kuralcı ve disiplinli değiliz .Çok merhametliyiz . Yardımseveriz . Ama zaman israf etmek gibi kötü bir yanımız var .
Bir kötü yanımız da özel hayatları çok merak etmek ve herkesin işine çok karışmak😅
En yaygın özelliklerimizden biri de çok çabuk sevebilmemiz . Hele ülkemize gelen turistleri çok seviyoruz . Misafirperverlikten geliyor sanırım 😊
Hi Julia! Sehr spaßiger Vergleich! Sehr gut getroffen. Refakatçı wäre am besten als Begleiter oder Begleitperson zu übersetzten. Refakat etmek bedeutet begleiten. Das Wort huy wird eher als Charaktereigenschaft verwendet. Manche Dinge würde ich eher als alışkanlık bezeichnen.
Çok tatlısın ve kalbinin saflığı ekrana yansıyor. 💜
Senden daha sık sık video bekliyoruz sevgili Julia 🙏🏻
Hepsi çok doğru ancak sondakini pek anlamadım. Biz beğenmedigimizi yunanlılara mı atıyoruz?
Romalıların Germania olarak adlandırdıkları bölge, Roma ülkesinin kuzeyi olan Orta ve Kuzey Avrupa bölgesidir. O dönemde Germanya bölgesinde yaşayan boylar, en batıdaki Sak (İskit) boyları olan Türklerdi ve bu bölgede yüzyıllardır yaşıyorlardı. Germanya'da kendi aralarında birlik kuramayan çok sayıda Türk boyu yaşıyordu. Bunlardan en önemlileri şunlardı:
1. Roma kaynaklarında Alamanni olarak geçen bu ad, Eski Türkçe ala olan, karışık renkli olan anlamına gelen ALAMAN sözünden dönüşmüştür.
2. Roma kaynaklarında Angli olarak geçen bu ad, Eski Türkçe tüm / bütün anlamına gelen ANGIL sözünden dönüşmüştür.
3. Roma kaynaklarında Axones ya da Saxones olarak geçen bu ad, Eski Türkçe akan, akın eden anlamına gelen AKAN sözünden dönüşmüştür.
4. Roma kaynaklarında Baiuvari olarak geçen bu ad, Eski Türkçe varlığı olan, zenginliği olan anlamına gelen BAYU VAR sözlerinden dönüşmüştür.
5. Roma kaynaklarında Burgundi ya da Burgundiones olarak geçen bu ad, Eski Türkçe korkutmak demek olan BURKUNT ve korkutan demek olan BURKUNTAN sözlerinden dönüşmüştür.
6. Roma kaynaklarında Buri olarak geçen bu ad, Eski Türkçe buran, büren, büzen anlamına gelen BÜR sözünden dönüşmüştür.
7. Roma kaynaklarına Chaedini olarak geçen bu ad, Eski Türkçe kayın, sert ve kayın ağacı demek olan KADING sözünden dönüşmüştür.
8. Roma kaynaklarında Cherusci olarak geçen bu ad, Eski Türkçe kavgacı, savaşçı demek olan KERİŞÇİ sözünden dönüşmüştür.
9. Roma kaynaklarında Dani olarak geçen bu ad, Eski Türkçe uzun, geniş ve gövde anlamlarına gelen TAN (ten) sözünden dönüşmüştür.
10. Roma kaynaklarında Franci olarak geçen bu ad, Eski Türkçe bora / fırtına anlamına gelen BURANG sözünden dönüşmüştür.
11. Roma kaynaklarında Frisi olarak geçen bu ad, Eski Türkçe birleşik demek olan BİRİŞ sözünden dönüşmüştür.
12. Roma kaynaklarında Gepidae olarak geçen bu ad, Eski Türkçe geniş, şişkin, büyük anlamlarına gelen KEPİT sözünden dönüşmüştür.
13. Roma kaynaklarında Rugi olarak geçen bu ad, Eski Türkçe soy, tohum anlamlarına gelen URUG sözünden dönüşmüştür.
14. Roma kaynaklarında Suione olarak geçen bu ad, atan, fırlatan, akan (akın eden) anlamlarına gelen Eski Türkçe SUYAN sözünden dönüşmüştür.
15. Roma kaynaklarında Thuringi olarak geçen bu ad, Eski Türkçe kavgacı demek olan TURING sözünden dönüşmüştür.
16. Roma kaynaklarında Vandili olarak geçen bu ad, Eski Türkçe, kalın sopa anlamına gelen BANDAL sözünden dönüşmüştür.
17. Roma kaynaklarında Vinnili olarak geçen bu ad, Eski Türkçe binlerce demek olan MİNGLİG (binlik / binli) sözünden dönüşmüştür.
18. Roma kaynaklarında Suebi olarak geçen bu ad, Eski Türkçe uzun ve sivri nesne anlamına gelen SUBI sözünden dönüşmüştür.
Çok haklısınız , aslında Almanların babası Atilla idi.
Anası ise Sırp Meryem Uzelli idi.
Tüm kızılderililer de Türk idi.
Hadi git yat,biraz daha uyu.
Başka işin gücün yok mu?
@@Boza-v4k HYDE CLARKE, "The Transactions of the Royal Historical Society", Vol. VIII, 1880, s. 172 -222.
Hyde Clarke'ın araştırmasından sadece bir paragraf aktarayım:
"Bu yıl Filoloji Derneği'nden önce ayrıntılı olarak ortaya konan kendi araştırmalarım, Etrüsklerin, erken kültürdeki tüm ulusların dilleriyle müttefik olan büyük bir gruba veya aile ailesine ait bir Turan dili olarak karakterini tam olarak ortaya koyuyor. , Helen öncesi, Trakya, Frig, Lidya, Karya, Gürcü, Kenan, Babil Akkad ve Mısır Modern diller arasında Baskça, Ugro-Altay, Gürcü, Hindistan'ın birçok dili ve daha fazla Hindistan, Japonca analogları , Kıpti ve Orta, Batı ve Güney Afrika'nın yüksek kültür dilleri ve Kuzey, Güney ve Orta Amerika'nın birçok dili."
Bu ifşa bir ağız dolusu. Burada yazar Hyde Clarke'ın Turan dilleri ailesinden birçok Hint diline de atıfta bulunduğunu görüyoruz.
Bunu hem tarihçiler hem de dilbilimciler dikkate almalıdır. Dünya tarihi ve dil yazarlarının, kadim dünyanın bu Turan gerçeğini bugüne kadar görmezden gelmeleri ve hatta kasten karanlığa gömmeleri şaşırtıcıdır.
Yukarıdaki alıntıdan hareketle, antik dünyanın bir "OĞUZ Evi" olduğunu söylediğimde,
Kesinlikle haklıyım!
Sonuçta, çalışmalarımdan çıkardığım sonuçları, yazılarımda belirttiğim gibi birçok farklı kaynağa dayandırıyorum.
HYDE CLARKE entitiled "THE TURANIAN EPOCH OF THE ROMANS, AS ALSO OF THE GREEKS, GERMANS, AND ANGLO-SAXONS, IN RELATION TO THE EARLY HISTORY OF THE WORLD", published in "the Transactions of the Royal Historical Society", Vol. VIII, 1880, p. 172 -222.
Let me cite just one paragraph from the research of Hyde Clarke:
"My own researches, as laid in detail this year before the Philological Society, fully establish the character of the Etruscans as a Turanian language, belonging to one great group, or family of families, allied to the languages of all the nations of early culture, the pre-Hellenic, Thracian, Phyrigian, Lydian, Carian, Georgian, Canaanite, the Akkad of Babylonia, and Egyptian. Among modern languages the analogues are with Basque, Ugro-Altaic, Georgian, many languages of India and Further India, Japanese, Coptic, and the languages of higher culture of Central, Western, and Southern Africa, and many languages of North, South, and Central America."
This revelation is a mouthful. Here we observe that the writer Hyde Clarke also referring to many Indian Languages being from the family of Turanian languages.
Both the historians and linguists should take note of it. It is surprising to see that the worlds historical and linguistic writers ignored this Turanian fact of the ancient world so far and in fact intentionally buried it into darkness.
In view of the above citing, when I say that the ancient world was a "House of OGUZ",
I am absolutely correct!
After all, I base my conclusions of my studies on a lot of different sources as I have indicated in my writings.
GÜZEL TESBITLER....BURDAN ÇIKARDIGIM TÜRKLERİN BENCIL OLMAYIP., FEDAKAR OLDUGU.TESEKKURLER 🥰💯👌🇹🇷
Bu videodan anladığım: Türkler daha cana yakın, Almanlar daha saygılı.
Selam Julia türkçen çok güzel, konuşman çok hoşuma gitti.
Bende Almanya’da yaşıyorum, bayadırda almanyadayım, Alman Türk kıyaslaması yaparsak Almanlarda sevmediğim bazı davranışlar var, tabi Türklerde de var, Almanlarda sevmediğim şeyler, ilk başta ayakkabı ile evde dolaşmak, misafirperver değiller, arkadaşla dışarda bir şeyler yerken hesabı ayrı ödemeleri ( bazen iyi oluyor çünkü beleşçı arkadaşın varsa) ön yargılı olmaları (mesela tanımadığı insanların hakkında kötü konuşmaları), çok kıskançlar ( Türklerin lüks arabaya binmelerini çekemiyorlar) kuralcı olmaları çok güzel ama bazen ufacık şeyi büyütüyorlar senin de dediğin gibi, genelde 40 yaşından büyükler yapıyor bunu, osurma huylarıda var, hangi almanla çalıştıysam günde 10 kere osuruyordu ve bunu normal olarak görüyordu, aklıma gelenler şimdilik bu kadar ama sevdiğim yanlarında çok, Türklerin kötü huylarını saymayayım şimdi uzun oldu ama agresifler hemen kavgaya hazır vaziyetteler, bilmedikleri şeylere bilmiyorum demiyorlar yalan yanlış konuşuyorlar. Bu kadar yeter.
Sana başarılar dilerim, bugün ilk defa gördüm videonu çok beğendim böyle devam et.
taksit meselesinde mentalite farkı değil ekonomik durum farkı var. mecburen taksitle alıyoruz yani.
Evet kesinlikle. Bi ayakkabi ya da telefon taksit gerektiren miktarlarda
@@vlogistbiri haklısınız. bir ayakkabı dahi maaşımıza oranla yüksek kalıyor, mecbur taksite yönelliyoruz.
Net ve başarılı . Teşekkürler sevgili Julia 💐
Hallo Julia, ich folge dir gerne. Obwohl ich mit deinen Beobachtungen übereinstimme, denke ich, dass der Kauf auf Raten nicht auf die unterschiedliche Mentalität zurückzuführen ist, sondern mit dem Einkommen zusammenhängt. Denn selbst für ein Paar Schuhe oder einen Mantel müssen die Menschen ein Fünftel ihres Gehalts ausgeben. Wir können also sagen, dass sich die Ratenzahlung in unserer Kultur nicht aufgrund der Mentalität, sondern aus wirtschaftlichen Gründen durchgesetzt hat.
Cok haklisiniz. Julia burada maalesef taksit olayini yanlis anlamis. 2 cocuk sahibi bir aile cocuklarinin okul masraflarini ve hatta gida gibi temel ihtiyaclarini bile maalesef kredi kartiyla ödemek ve taksitlendirmek durumunda kaliyor. Taksit yaptirmak aslinda aileler icin yasami idame ermek icin cok önemli. Ama tabi bütcesi yetmemesine ragmen elzem olmayan lüks seyleri taksitle alan bir kisimda var. Bu iyi birsey degil ama taksitlendirmenin asil amaci bu degil. Keske ekonomimiz iyi olsa da insanlar taksitle degil de bir seferde nakit ödeyebilse. Yine de güzel bir paylasim olmus sevgili Julia ❤
Hallo Julia, sizi tebrik ederim. Türkçeyi benden iyi konuşuyorsunuz.Ben ama 50 yıl Almanyada yaşadım.(1967 den 2018 yilina kadar)Almancayi yaşlı(Rentner) almanlardan öğrendim.Çünkü yalniz onlar almanca bilmeyen bir yabanci gence zaman ayiriyorlardi.Onlarin sayesinde okulda başarılı oldum ve makina mühendisi oldum.Almancada çok önemli olan propositionlari onlardan öğrendim.Simdi onlar öbür dünyadalar.Onlara buradan "Dankeschön" demek isterim.Onlari, onlar ölünceye kadar ziyaret ettim ve doğum günlerinde hep ziyaret ettim.Cok mutlu oluyorlardı.Bende onları öyle mutlu görünce bende mutlu oluyordum.
Bunu paylasmamin sebebi turklerin almanlara karşı onyargilarini azaltmak amaçlı. Gelelim sizin pazarlikla ilgili cümleye."Pazarlık yapmak Turkiyede çok ünlü" dediniz. Şöyle deseniz daha uygun olurdu. " Turkiyede Pazarlık yapma çok yaygın" in deutsch: In der Türkiye ist feilschen sehr verbreitet.
Ünlü: bekannt Yaygın: verbreitet
Aradaki fark burada.Umit ederim size faydalı olabilmisimdir.
Liebe Grusse aus Bodrum
Videolarınızı büyük bir keyifle izliyorum.Emekleriniz için teşekkürler 👍
Tamamen herşeyine katılıyorum. Doğru tespitler yapıyorsun julia. Seni kızım gibi seviyorum. Yemek paylaşmak ve spontane davranmak hariç bende almanlar gibi düşünüyorum.
eline agzina saglik Julia 💫💫❤❤👍👍
Dış ülkelerde en en sevdiğim şey,trafik kurallarına uyulmasi ,kurallara uymak, bir sıra beklerken başkalarına saygı göstermek.Pazarlarda özellikle,bayanlara ; abla,teyze,anne diye hitabedilmesine çok kızıyorum.
Tesekkurler videonuz icin. Sadece sunu demek istiyorum kirmizi isik konusunda garip olan biz turkler, siz dogru ve mantikli olani yapiyorsunuz.
2:43 3. maddede bence döviz sürekli arttığından eğer bir şey almanız gerekiyorsa taksitle almak daha ucuza geliyor. Çünkü para biriktirip nakit alayım dersen o ürünün sürekli fiyatı artıyor.
9. madde olan pazarcılığa tamamen katılıyorum. Hatta ürünlerin üzerinde fiyat olmuyor. Satıcı gelen müşterinin tipine bakıp fiyat çekebiliyor.
İlk başta. Tam bir Hanım efendisiniz. Oldukca anlaşılır ve güzel uslubunuz var. Sağlık ve esenlikle kalın. Ailenize selamlar👋
doktorum, almanyaya gitmek için çalışıyorum. almanyadaki Krankenpfleger 'in görevini bizzat görmediğim için çok objektif bir yorum olmayacak ama bence hastaya refakatçisinin bakmasının hastanın sağlığında daha pozitif etki oluşturduğuna inanıyorum. sadece tedavinin profesyonel olarak verilmesi yeterli olabilir ama yakını olmayan hastaları da görüyoruz, onlar için hasta bakıcılarının bulunması önemli. sizi özlemiştim, keyifli videonuz için teşekkürler ☺
hastasına göre değişir hocam, bazen hastaya moral olsun diye yanında durursun ama hasta öyle kıl birisidir ki refakatçiyi hasta eder sonunda, rahmetli amcam gibi mesela, Ankara Numune Hematoloji de yattığı zaman başında beklerdik, ulan herif ne zaman bir siyahi görse " bu karalar pis piş geziyolar tuvalette ellerini bile yıkamıyolar " falan deyip dururdu " yahu emice etme eyleme sen tuvalete durumundan ötürü hep yalnız gitmek zorundasın, ne zaman gördün de öyle konuşuyon ayıp, ben denk geldim hepsi de ellerini köpürterek yıkıyo " rahmetli beni kıl etmişti, yani refakat konusu hastasına göre değişiyo hocam, Olacak O Kadar ın bir bölümünde isyan eden doktorun da dediği gibi " hastalar hassssssssta olmadan önce insan olsunlar "
ilkokul bedava orta okul bedava lise bedava üniversite bedava .... sonra ülkene halkına hizmet vakti gelince vınn
@@blackstar3891 kesinlikle haklısınız fakirlik çekip ülkenin aydınlanması için mücadele etmesi gerekir. mevcut yönetime muhalefet etmesi gerekirdi.
Annene söyle, sana bol bol yün kazak örsün, malumunuz Almanya’da bu kış her zamankinden daha soğuk geçecek!
@@altanaltay6106 sanmıyorum tedbir aldılar. oranın seçilmiş yöneticileri sadece cebini doldurmaya çalışmıyor halkını din ile kandırmıyorlar.
Cok güzel türkce konusmayi ögrendigin icin ve cabaladigin icin seni Tebrik ediyor ve Takibe aliorum:) 👍🏼
Julia hanım, merhaba, önce sizi tebrik ederim. Gayet iyi kendinizi Türkçe ifade edebiliyorsunuz. Kırmızıda geçme konusuna katılmıyorum. Almanya da sadece Berlin i görme şansım oldu. Çok düzenli, tek renk, tek tip. Türkler pek çok konuda daha özgür ruhlu. "Kafasına göre takılıyor" Benim gördüğüm en büyük fark çocuk büyütme konusundaydı. Alman bebekler ve çocuklar başının çaresine bakıyor. Türkler çocuklarına çok müdahale eder, sürekli korumaya çalışır. 3-4 yaşlarındaki çocuğu iki tekerlekli bisiklete bindirmişler o da tıpkı anne babası gibi pedalı çevirmeye onlara ayak uydurmaya çalışıyor. Inanılmaz
Anne olmak sorumluluk ister cocuk büyütme konusundada bizim gibi candan cigerden sarilan Alman yok Alman cocuklari hep sevgisiz büyüdügü icin ne analari ararlar nede ailelerini 18 olunca hepsinden kaciyorlar ne ararlar birbirlerini ne sorarlar neymis onlar belli bir yaşa geldi diye ne olursa olsun evladın yaşı başı olmaz bizde hep sevilir sevdigi yemekleri yaparız bir Alman bunu asla yapmaz gitsin yesin nerde yerse yesin der sevgiden yoksunlar bunlar
Bu kanalda izlediğim ilk video. Kaç yıldır Türkiye'de bilmiyorum ama Türkçe seviyesi çok iyi, bravo. Telaffuzda da takılacak bir durum yok.
Farkları öğrendik, benzerlikleri de duymak isteriz.
Şahane video olmuş Julia hanım . Benim Almanlarda gördüğüm farklı bir huy var, akşam dışarı çıkınca restoran ,bar vs. gibi yerlerde , Almanlar sadece ciddi ve uzun uzun kunuşuyorlar, gayet samimi konuşuyorlar uzun uzun ama gülmüyorlar , şamata yapmıyorlar şakada yapmıyorlar , sadece uzun uzun konuşuyorlar, Türkler de çok konuşmayı sever herzaman ama dışarı çıkınca ,şamata yapmayıda, gülmeyi , şakalaşmayı sever. Bence bu önemli fark , Sizde test edin lütfen Almanyada bir yere gidince bütün akşam toplam kaç kişi gülüyor veya espri yapıyor.
Ben Almanya'da yaşıyorum vallahi helal olsun sana çok iyi tespitler
En ilginç gelen "yerim seni" kelimemizin tehditkar algılanması oldu 🤭 çocuklarıniza çok küçük yaşta söylemeyin diye uyarıyorlar çünkü gerçekten onları yiyeceğimizi düşünürlermiş.
Senin dilin fazla uzamış :)
VALLA BEN ALMANYADA YAŞAYAN Bİ TÜRK OLARAK BURDA DAHİ O KADAR GERİZEKALI ( yerim seniyi yer beni anlayacak ) BİR TÜRK ÇOÇUĞU GÖRMEDİM 😂😂
Teşekkürler. TEBRİKLER.Julia
Güzel tespitler bunlar. Bu arada taksit ve pazarlık konusunda,biraz da mecburiyetten yani alım gücüyle de alakalı ayrıca öğretilmiş alışkanlıktan da kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Almanya da sonuçta alım gücü yüksek olduğundan böyle bir 'huy','kültür' yok çok normal.Asıl bizim ülkede ki normal değil bence.Türkiye de bu söylediklerine ayak uyduramayan bir Türk olarak,bazen alman soyundan gelip gelmediğimi sorguluyorum. :) Türkiyede ki olan ama uygulanmayan sistem beni derinden etkiliyor her konuda. Bu yüzden ayak uydurabileceğim,en azından kişiliğime,yaşantıma uygun olan Almanyada veya Avusturyada yaşamak için uğraşıyorum. Umarım çok geç olmadan bu hayalimi gerçekleştiririm. :)
Kismen olabilirde marka giyme hastaligi var cogu insanda gidip pantolu ayakkabiyi en kalitelisinden alip giyiyor bir ayakkabi 5 6 taksitle alinmaz kesene uygun olanini alirsin . Almanlarda böyle marka takintisi yok ikinci el bile ayakkabi kiyafet alip giyerler .
@@seninhobin İşte bununda nedeni buna bağlı biraz. Biz erişemiyoruz erişemedikçe ve reklamlar da almaları için gözümüze soktukça ve o markaya erişen insanların gözünde yükseliyor gibi bir algı yönetimi olduğu için insanlar almak için birbiriyle yarışıp taksitle de olsa alıyor.
Ayrıca bu bir kenara gerçekten ürünün kalitesi için parayı verenler de var ama bunlar taksitle almıyor. Çok ufak bir kısım ürünün kalitesi için almak istiyor ve durumu olmadığı için mecbur taksitle alıyor.
Almanya'yı bilmiyorum ürünün kaliteliği açısından nasıl olduğunu ama sonuçta soğuk bir ülke ve illa ki marka olmayan ürünler bile kaliteli oluyor ki toplumun çoğu markasız giyinebiliyor. Şunu gördüm,Almanyaya giden Türkler durumu çok iyi olmadığını bildiğim veya inandığım 'Serkan Beyde' youtube da izlediğim kadarıyla alım gücü ile mesela bir marka söyleyim Jack Wolfskin Türkiyede kolay kolay giyilemiyor ama Almanya'da tahmin ettiğim kadarıyla alım gücünden dolayı kolay bir şekilde ulaşılabiliniyor. Durum böyle olunca karşılaştırdığımız da "bence" temel mesele bu. Almanya'da Mercedes almak ne kadar normalse Türkiye'de almak o kadar normal değil çünkü erişilemiyor ve reklam yapmak isteyen insanlar borç dert taksitle krediyle ne olursa olsun almak isteyen insanlar var ve bu psikoloji herkese yayılmış durumda.
Bu arada Julia da araba için kredi çekilir diyor ama tahminimce sıfır araç için diyordur 😃 Biz 20 yıllık araç için bile kredi çekmek zorunda kalıyoruz. Orada ikinci el araçlar bir sene de kendini sıkmadan çok rahat alabiliyorsun.
Biraz uzattım ama biraz da dertliyim ne yapayım 😒😶😃🙂
Siz sadece olumsuz bir algıyla bakıyorsunuz oysa milletlerinde huylarını ayıran tarihi realiteleri var ve bunlar tümden bugün sanıldığı gibi kötü değil. Gösterişin üretime ve bireysel etkinliğe katkısı var. Türklerin binlerce yıllık kağanları, komutanları, kahramanlarıyla batı ile tam uyumlu olmayan içerisinde askeri ve törensel gösterişi de olan tarihi, huyları var bunların dönüşmüş hali bugün köylüsüne dahi elbet yansıyor. Türkler atın, köpeğin, boğanın bile en iyisini yetiştirmeye çalıştılar üstünlük göstergesi kıldılar bunları. İspanyolların gösterişli at ve boğa yetiştiriciliği çok çok sonradır. Pek tabi ki dünün en etkileyici boğaya sahip olma güdüsü bugünün Mercedes'ine dönüşmesi normal. Tüm batılılar Viking'ler gibi gösterişli de değildi bunun da pek tabi yaşam, güç uygulama sonuçları oluyor. Türkler, Asyalılar velhasıl dünyanın doğusu bir çakı, pala bile yapsa onu deseniyle farklı yapmaya çalışmışlar. Türkler bir dönem Roma'nın ihtişamından kabile halinde yaşayan o günün batılılarına göre daha çok şey edindi ve sindirdi. Yakın tarih anadolu topluluklarına dahi baksanız efeler gibi giyim kuşamın sadece korunum, idame bakışından ibaret olmadığını görürsünüz bu asya arkeolojisinde de görülüyor. Doğunun uzak halkı japonlar da gösterişlidir çok da gerekli olmayan desenler çizgiler içeren samuraylarıyla evleri ahşap, kağıttan olsa da. Yani neye ne ölçekte bakıldığı çok önemli. Hep askeri örnekler vermişsin denebilir geçmişle bağ algısını bozan şey zaten bu çok çok yakın zamandır savaş bireyin hayatının merkezinde değil :) ama onun da dönüşmüşü var işte o ihaleler, rant, şirketlerdeki beyaz yakalının çelme, pozisyon kavgası aynı şey tamamen sadece mercedes, nike elde etme hevesi gibi dönüşmüş bir durum.
@@mahlaskafkef92 estafurullah keyifle okudum cok bilincli bir yaklasim bence facebokta surda burda gurbetcilere sallayanlarla hic alakali olmayan tespitler yapmissiniz agziniza saglik . Ben Avusturya'da yasan bir gurbetciyim yaklasik 8 9 sene oldu iki taraf hakkindada bilgiye sahibim . Alim gücü meselesi tabiki Türkiye ile kiyaslanamaz burada tabiki hersey daha ulasilabilir ama 3. Sinif insan muamelesi alenen olmasada hissettigin bi olay malesef ve kendini hic bir zaman özgür hissedemiyorsun. Türkiye'deyken gece 10'dq isten gelip kapinim önünde saatlerce muhabbet ederdik burada isten cikinca nedense hic bir sey yapmaya mecalim kalmiyor piskolojik olarak di lenmem gerek yarin is var diyorsun sebebi belkide Alman disiplini ve is yerinde gördügün zorluklar vesayire umarim anlatabilmisimdir .
Kazağın ve soban ayrıca sen gibi çpk şirin ve güzel video'yuda gülerek izledim.Emeğine çok teşekkürler..Devam:)
4:54 Çünkü burada ceza kanunları iyi işlemediği için tepki göstereceği insan manyak olup silah çekip seni vurabilir yada sana zarar verebilir ve (belki) de çok ceza almaz.
ödül bile alabilir " fıtratımız gereğiiiiiii "
Tespitleriniz oldukça güzel.
Kırmızı ışıkta neden durdun diyen arkadaşlarınla ilişkini tekrar gözden geçirmelisin😁 30 yıllık Türküm hiç böyle bir cümle kurulmadı bana 😁
Gözlemleriniz harika ,hepsine katılıyorum
samimiyetin videonun tamamını gülümseyerek izlememe neden oldu. video çekmeye devam et, başarılısın!
Bayıldım 👏🏻👏🏻
“Nasıl şakalar, nasıl sevmeler olduğunu” 😄
Çok tatlı ve akıllısın ❤
3:33 hayır ablacım mantalite değil enflasyon ve değersiz para birimine sahip olmamız alacağım veya ihtiyacım olan şey 6 ay sonra %40 zamanlacağı ki her zaman belli değil bi anda %400 de zamlana bilir taksitli birşeyler satın almak durumunda mecburiyetinde kalıyoruz kısacası belirsizlik daha çok tüketime borçlanmaya sebep oluyor
Kazak süper - ben de isterim❤
Dolapta bir kaç tane daha var😂
@@juliagrnr ben İsviçre’deyim. Atlar gelir alırım. Annenize iletin lütfen, çok güzel, eline sağlık. Ben de Almanya’da elişi konusundaki dergi, bilgi ve farklı alet edevata hayranım. Biz de el yapımını severiz, arkadaşlarınız biraz boşboğazlık etmiş, el yapımının kıymeti her zaman bilinir.
Selam julia Hanım... refakatçilik ile ilgili bir doktor görüşü sunayım: profesyonel bakıcı hasta için daha uygun tabi ama biz Türkler çok duygusalız ve terk edilmiş hissederiz refakatçi olmadan...hasta olsam refakatçi isterim doktor olarak refakatçiler bazen engel olabiliyor bize. Faydası da var zararı da var sonuç olarak hasta yanında değil ama etrafta olmaları uygun olabilir biz Türkler için...çok şeker bir Türkçeniz var etkilenmemek mümkün değil. Herşey gönlünüzce olsun.
R ile biten kelimeleri bazen biz Türkler “rsh” sesi ile bitiriyoruz, bunu yabancılardan duyuna kadar ben de farkında değildim, mesela tam da senin 01.03’te “ön yargılara yol açabilirhh” dediğin gibi veya 01.09’daki “yargıya varmaktırhh” dediğindeki gibi. Artikülasyonun bile tam Türk olmuş Julia, tebrik ediyorum, videolarının devamını bekliyoruz☺️
2000 den sonra doğan (american ağzı ile türkçe konuşan çoçuk çizgi filmlerine dublaj yapan mıcı mıcı ağzını yamulta yamulta çoçuk sesi yapmaya çalışan konuşan 40 yaşındaki kadın dublajcıların yaptığı ) türkçe dublajlı çizgi film ve filmlere maruz kalıp izleyerek büyüdüysen evet 😂😂😂 öyle konuşan bi yığın genç çoçuk var ,80 den önce doğmuşsun sorun yok bizim lisanımız ve diksiyonumuz gayette düzgündür😅
Julia seni tebrik ederim. Tesbitlerin çok doğru. Videoların konuları çok güzel beğenerek takip ediyorum. Emeklerine sağlık.
Aslında araba kullanırken kırmızı yanarsa burada da büyük çoğunluk yolda kimse olmasa bile duruyor. Özellikle büyük şehir caddelerinde. Bir de hastanın durumu ciddiyse ve profesyonel tıbbi bakım gerektiriyorsa, burada da akrabası refakat edemiyor, veya etmeyi tercih etmiyor. Ama hastaneye kısa süreli ziyarete giderler o durumda bile.
Nasıl arkadaşları var artık bilmiyorum ama ben de öyle yol boş diye kırmızıda geçen bir araba görmedim sonuçta mobeseler var her yerde. Yayalar açısından söylese anlaşılabilirdi ama bu şekilde biraz saçma olmuş.
Burada bahsettiği aslında yanıp sönen kırmızı ışık bence.
Liseden bir arkadaşım Almanya'ya gitmişti. Ben de uzun yıllar Amerika'da yaşadıktan sonra Türkiye'de yaşamak zorunda kaldığım ve Türk insanından ve kültüründen ölümüne nefret etme noktasına geldiğim o yıllarda Almanlar'ı ve Alman kültürünü nasıl bulduğunu sormuştum. Olumlu bir cevap alırım ve ortak bir noktamızı keşfederiz ümidiyle. Almanlar'ın yol tamamen boşsa bile kırmızı ışıkta beklediklerini ve bunu "çok aptalca" bulduğunu söylemişti. Sanırım yayalardan bahsediyordu... Ama bu konuda kafasında en ufak bir şüphe yoktu. Genelde hiçbir şeyden emin olmayan bu arkadaşımın bu konuda kendinden bu kadar emin olması beni çok şaşırtmıştı. Ben de ona kural odaklı düşüncenin apayrı bir zihniyet olduğunu söylemiştim. Amerika'ya giden Türkler'in de Amerikalılar hakkındaki ilk izlenimleri genelde common sense'leri yok, her şeyi kitaba, kullanma kılavuzuna vs'ye bakarak yapmaları gerekiyor, pratik düşünemiyorlar şeklinde oluyor. Bence Türkiye'deki sorunların temelinde bu müzmin pragmatik bakış açısı ve bununla hava atmaya çalışma yatıyor. Ticaret Bakanı'nın eşinin bakanlığa kendi özel şirketinden dezenfektan satıp, sonra da "Dezenfektana ihtiyaçları varmış, vermese miydik?" diye savunması da aynı bakış açısının sonucu.
Türkiyede yaya yolunda yayaya yol veriyorum bekliyorum diye arkadan çok küfür yemişliğim var ne bekliyorsun bas geç diyorlar
Turkiye'de profesyonel hasta bakicilara guvenemiyorsunuz cunku:
th-cam.com/video/uYjUUaXKt9Y/w-d-xo.html
😂😂😂😂”bu mal ne yapıyor “tam Türk yorumu . Süpersin 👏👏👏
Üşüme orada , Gel Antalya ya 🌞🌞….😍
Fırsatçı 😄😄😄
@@Puzsek Nasil yani 🍆
Senin türkçeni “yerim”😜 bin zufällig auf dein Video gestoßen und bin restlos begeistert. Ich stimme dir in allen Punkten zu.
Lg Seda
Julia, teşekkürler emeklerin için, bir dostluk elçisi gibi çalisiyorsun . Her iki ülkenin insanlarıyla, Almanya'da yaşayan insanların sorunları ile 50 yılı aşkin bir süredir tanişan biri olarak tecrübemi paylaşmak isterim. En önemli fark, bizim dinimizden veya Arap kültürü ile ezilmişligimizden kaynaklı bir gösteriş ve Allah'ı dahi kandirmayi hedefleyen yapmacikliğimiz var. Oysa Almanlar, nazi yanlisi veya yobaz bir yönü yoksa( ki %10-15 i geçmez) ve yeterli eğitimi var ise, son derece yardımsever, entelektüel bir davranış sergilerler. Bizdeki aşırı ısrarcı, vıcık vıcık yapmacık misafirperverlik ile bir Anadolu çobaninin, iki lokma ekmeğini menfaatsiz paylaşma samimiyetini karıştırmamak üzere anlamanızı dilerim..
Berawo👏
Merhaba Julia,
bir türk ailenin cocugu olarak almanyada dogup ve yasayan biriyim. Nerdeyse bütün söylediklerinin altini cizebilirim 😊
Her ne kadar herkes böyle olmasada, toplumun büyük bir kesimi böyle.
Bu arada türklerin sicak kanliligi sana da gecmis 😊
Dedene büyük geçmiş olsun... Allah şifa versin..
3:31 mantalite farkı değil, alım gücü farklılığı...
Almanların kurallara uyan bir toplum olmaları refahlarını arttıran önemli bir unsur.Bu özenleri yaptıkları işlere de yansıyor.Alman ürünlerini severek ve güvenerek kullanıyorum☺️
Yerim seni.😂😂😂😂 Bugün beni güldüren ilk kişi oldun. Var olasın.
Marketlerde her ürünün fiyatının belli olmasın daha çok seviyorum ben de. Semt pazarına gittiğimde, ürünlerin fiyatlarının yazmaması güven vermiyor. Ürünlerin fiyatını yazmaktansa, akşama kadar standın önünden geçen herkese teker teker ürünlerin fiyatını söylemeyi tercih ediyor pazarcılar.
Çünkü sabahtan belki 20 lira dediği sebzeye, meyveye; öğleye doğru 19 lira diyor, öğleden sonra 17 diyor. Veya birisi pazarlık ederse, 2 kilo alırsan şu fiyat, 5 kilo alırsan bu fiyat diye kişiye özel fiyat teklif ediyor.
En sinir bozucu olanı ise, sen yüksek bir fiyattan aldıktan sonra, pazarı dolaşıp aynı satıcının önünden geçerken fiyatı daha düşük söylemeye başladığını fark etmek oluyor. İnsan kendini kazıklanmış hissediyor. Yarım saat önce, bir kuruş inmeyen pazarcı, senin ardından 3-5 lira indirim yapmış olabiliyor...
Bu söylediğiniz hangi ülkede oluyor ya? Böyle bir şey yok. Pazarda karton kağıtlara yazılıyor. Akşam pazarı tabiri diye bir şey var. Akşama giderseniz evet daha uygun olur ama abarttığınız gibi yarım saatte fiyat değişmez. Hiç bir pazarda böyle bir şey görmedim. Yok çünkü.. akşam kapamaya yakın olur bu..
@@kediizibende almanya da hiiiç mi hiç akşam pazarı görmedim oysaki doğma büyüme burdayım 😂 ve doğru fiyatları yazar pazarda Bike yazar ama öğlen pazar toplanırken bazen indirim olur
Harikasınız, sizi seviyoruz 🌹
3.huy olarak bahsettiğin taksit ile alışveriş işi mentalite değil julia hanım. türkiyede enflasyon hep yüksek olduğu için taksit ile almak uzun dönemde daha karlı olmanızı sağlıyor. sebebi bu.
Yahu bırak bu kız daha çoçuk ne anlıyor anası dedesi gibi sanıyor herkesi,, ben almanların herşeyi KREDİ ÇEKİP ALDIĞINA ŞAHİDİM her boku kredi ile alırlar ,,ha taksit ha kredi aynı işte ,,araba yükle kredi ,tatil yükle kredi yeni mutfak yükle kredi vs.vs.
Kanalı yeni keşfettim🤗😍Çok iyi Türkçe konuşuyosun👍👏👏👏
Sevgili Julia, Almanlarla Türkleri birbirinden ayıran konulara çok güzel değinmişsiniz ben sadece 5 ve 8 numaralı konulara hafiften dokunacağım. Maalesef ülkemizde trafik kuralları kanunlarla düzenlendiği halde vatandaş bu konuda çok umursamaz. Yasa düzenleyicilerin de bu konuda çok sıkı olduklarını düşünmüyorum zaman zaman bazı çalışmalar yapılır ama onun dışında herkes kendi bildiğini yapar. Hiç doğru bir şey değil aslında. Avrupa'da bunları yaşamış biri olarak Türkiye'de gördüklerim benim çok zoruma gidiyor, sadece trafikte değil başka konularda da aynı rahatsızlığı duyuyorum. İkincisi hastanelerdeki refakatçi olayı, bunun içinde maalesef diyeceğim çünkü, hem hastanelerde personel yetersiz, olan personelde Avrupa'daki gibi profesyonel değil. Güvenip de kendinizi ve ailenizi onlara teslim etmek istemezsiniz bütün olay da bundan kaynaklanıyor. Bu da hastane yönetimlerinin işine geldiği için kullanıyorlar. Aslında çok yanlış olduğunun farkındayız çünkü profesyonel bir hasta bakıcı ile durumu sadece aile bireyi olan birinin hastaya bakımı bir olamaz. Sevgiler.,.
Türkçenize hayran kaldım !!!👍👍👍👏👏👏👏👏👏👏👏
Bu videodan anladığım kadarıyla ben Almanım. Her detayı ile almanların yaptığını yapıyorum.
Dünya insanlarını bildiğim için söylüyorum, belki insanların huyu,ve kültürü farklı olabilir, yalnız insanlar hep aynı !!!!!