Julia hanım Türkçeyi o kadar güzel ve düzeyli konuşuyor ki kendisini tebrik ederim. Ana dili Almanca olan bir insanın "hakikaten" kelimesini kullanmasını hiç beklemezdim.
Her şeyde okeyde bu Türklerin "Bu kadar iyi Türkçe konuştuğu için tebrikler " demesini anlamıyorum hiç bir ingiliz alman bunu demez Türkiye'de ise çok abartılıyor
@@messiiqqq Türkçe başlı başına zor ve Almancaya çok uzak bir dil. Ana dilim uzmanlık alanım olduğu için ( okeyde, ingiliz, alman yazışınızdan anladığım kadarıyla sizin değil.) dili doğru kullanışını takdir etmiştim sadece.
@@integralalan7419 abi bu sizin gibilerin sosyal medyada bu kadar yazıma dikkat etmeniz hepinizmi aynı olursunuz knk heralde istesem ufak hatalar dışında doğru yazabilirim çok kasmadigim için ya hani ben Türkçe kolay veya almancaya uzak değilde demedim sadece ovmeniz saçma bı almanda türk birine bravo veya Fransızcada zor hiç bir fransiz bravo çok iyi konusuyon demez
@@messiiqqq Ama bir Fransızın herhangi bir telaffuz yanlışında bile seni ne kadar aşağıladığını görebilirsin. Her neyse fikrine saygı duyuyorum. Ama sizin gibiler de her şeye bu kadar negatif yaklaşmasa harika olur, dediğim gibi yalnızca bir takdirdi.
@@integralalan7419 bak eğer benim burdaki turkcemle dalga geçersen cevabım da sert olması normal sana deme demiyorum sadece saçma geliyo o kadar ders almıştır aylardır çabalamistir burda da yaşamaya başlamışsa çok normal böyle konusmasi böyle bir konudan ovulmesi veya tebrik alması bana sadece saçma geliyor
bugra klinik psikolog olduğunu belirtme ihtiyacı hissederken julia kendini tanıtırken mesleğini söylemedi sanırım en büyük fark bu... bizim kültürümüzde etiketler çok önemli.
konu dışı ama ben psikolog diye bir mesleği tanımıyorum. psikoloji evet zaten var ama psikologlar kadar gereksiz bir meslek türü yok. beynin bozuksa paşa paşa psikiyatriste gideceksin ilacı neyse içeceksin.
Türkiye'yi temsil ettiği için Buğra'yı tebrik ediyoruz. TÜRKİYE SENİNLE GURUR DUYUYOR! Edit: Üstünden neredeyse 1 yıl geçmesine rağmen çoğu kişi aslında ironi yaptığımı, dalga geçtiğimi anlamamış. Ülkenin geleceği açısından korkucutu.
@@07.bangtan ihihihihihi çok komik ne kadar orijinal bir espri ya. Bu espriyi yabancı dillere de çevirelim. Dünya'daki her ülkenin meclisi kendi girişine yazsın. Hardvard, Cambridge, Oxford, MIT ders olarak okutsun.
7:38 Masaya vurma olayı (rakı için) sevilen ama o an masada olmayan/olamayan özlenen kişi adına onlara duyulan saygı, sevgi ve özlemden dolayı yapılır.
Alman aksanıyla Türkçe konuşulması acayip tatlı geliyor ya. Meryem Uzerli'nin Alman aksanıyla Türkçe konuşmasına da bayılıyordum bu hanımefendinin konuşmasına da bayıldım. Çok kibar ve çok tatlı. Saatlerce konuşsunlar istiyor insan.
Türkçenin bu kadar çok, farklı ya da aynı anlama gelecek kelime ve tamlamaları içermesinin nedeni eski dönem Türkçelerinde birden fazla dile maruz kalmamız. Şu an Türkçe kelimelerin yanı sıra Farsça, Fransızca, Arapça, İtalyanca ve İngilizce gibi pek çok dilden kelimeleri sanki Türkçeymiş gibi kullanıyoruz. Örn. duş kelimesi ya da önceden kapı kapı dolaşmak anlamında kullanılan derbeder kelimesi gibi. Video bilgilendirici olmuş teşekkür ederiz. Bu arada Türk dili ve edebiyatı okuyanların aslında edebiyattan çok Türk dilleri üstüne çalıştıklarını da belirtmeden geçemeyeceğim, yanlış anlaşılan bir olgu oldu. Türkçeyi sevenler ve bu kelimelerin etimolojisi ne acaba ya diye merak edenlerin mutlaka bu bölüme gelmelerini tavsiye ederim. Türkçe muazzam bir dil ❤😊
Yo hiç doğru değil. Ben güneyliyim ve genelde olumlu bir insanla tanışıp arkadaş olduğumda hep gülerim. Onlar da güler. İstanbul'da da çevremde böyle. Bazen tanımadığımız insanlarla bile gülümsüyoruz.
Almanya'da doğup, büyüdüm ve yaşıyorum. Huzurlu bir hayatları var almanların. Dert, tasa yok, biliyorsunuz ama genelde suratı asık ve soğuk insanlar. Türkiye'yi bu kadar çok sevmesi bizim milletimizin merhametli, vicdanlı, fedakar, cömert, samimi ve misafirperver olmamız. Dünyada Türk milleti gibi misafirperver başka bir ülke yok!
Masaya vurmanın olayı; olan olmayan her dostun şerefine, hesap konusunda da Buğraya katılmıyorum ama layıkıyla bilgi aktarmış teşekkür ederiz ağzına sağlık Buğra.
Bildiğim kadarıyla Türklerde kadeh tokuştururken masaya vurulmasının nedeni masada olmayan dostların da şerefine gibi bir mantık var. Yani onlara da gelsin gibi o an masada bulunmayan dostlara güzel bir mesaj enerji gibi bir şey. Yani ben böyle biliyprum arkadaşlarımızla da böyle yapıyoruz
Julia guzel türkçe konuşuyor Almancanin ilk zorluğu baş belasi artikel, ikinci ise cok detayli, sonradan öğrenilen yabanci dilde ister istemez ana dil ile çeviri yapılıyor, mesela açmak: pencere, musluk, lamba, ışık, tv hepsi ayni kelime, almancada hepsi için başka bi kelime, bi yerden sonra beynin yanıyor artık. Zor bi dil, 15 sene önce süresiz oturumda konuşturdular 😱😱şimdi nasıl bilmiyorum, geçene 👏👏
Masaya vurma kısmı, o anda orada olmayan ama olmasanı istediklerin yerinedir. Sevdiğimiz ama şuan burada olamayanlara kadeh kaldırıyoruz. Anlamında yapılır
ya erkeklerde genel olarak hesaba atlama olayi var kendiniz yapiyosunuz sonra gidip kizlari elestiriyosunuz... ben mesela ilk bulusmada jest olarak gorurum hesabin odenmesini ama birine dayatmam bunu ve sonraki bulusmalarda zaten ortak odenir halledilir bir sekilde
Almanyada is yerine göre degiyior bence. Mesala saglik sektöründe (9 senedir Dr. olarak calisitim, hem de bir cok eyaletde ve 6-7 farkli hastanede) hemen herkes günlük 1-3 saat arasi rutin sekilde fazla mesai yapar. Ayip keilmesine gelince ise Almanyada bekeltilen kisi genelde bunu kendisine. saygisizlik veya hos olmayan durum sekilde ifade edebilir diye dusunuyorum.
Menü söylediysen, önceden randevu alınıp belirli yemeklerin yendiği bir yemekse, planı yapan öder. Racon budur. Randevusuz normal restoranda herkes kendi istediği şeyi söyleyip kendi siparişini veriyorsa, herkes kendi siparişini öder. Karşındakinin ne yiyeceğine sen karar verdiysen, randevulu bir akşam yemeği, sen ödeyeceksin tabikiside :D Ben sipariş vermedim niye ben ödiyim?
İçeriğiniz için naçizane bir önerim var. Daha fazla konu karşılaştırması yapıp daha az konuşma olsa daha dikkat çekici olabilir. Hem daha fazla fark öğrenilmiş olur hem de selamlaşma konusunda bile bu kadar uzun konuşmanın izlemeyi zorlaştırdığını düşünüyorum.
yıllardır yabancıların Türkçesiyle ilgileniyorum ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim: tam orta zorlukta bir dil. 10 üzerinden 5, 100 üzerinden 50. Tabii herkes Chaby ve Julia gibi olamaz fakat birçok yabancı Türkiye'ye gelmeden bile yeterli denecek miktarda öğrenebiliyor. Asıl mesele metodoloji. ne yazık ki MEB müfredatında Türkçeyi de İngilizceyi de yanlış konuyu yanlış sırada ve yanlış ayrıntılarla öğrendiğimiz için çoğumuz Türkçeyi öğretirken de İngilizceye göre öğretip MEB'in konu sırasına göre öğretiyor. Oysa herhangi bir dili yabancıya öğretmek farklı bir şey, zaten o dili konuşan insanlara inceletmek farklı bir şey. Bunun yanında bir de yabancı kişi Türkçeyi ne kadar ciddiye alıp Türkçe öğrenmeye günlük ne kadar zaman ayırıyor, bu da önemli bir etken.
Konuşmacılar arasında ya da kamera arkasında sadece sesiyle araya girebilecek bir "Türkolog" un (Türk dili ve edebiyatı mezunu) da videoda olması içeriği daha ilgi çekici hale getirebilirdi.
@@elif8780 Hanımefendi Türkolog, Türk dili, edebiyatı ve tarihiyle ilgilenir. Bu işi de Türk dili ve edebiyatı mezunu olan kişi yapar. Ne demeye çalışıyorsunuz anlayamadım.
@@omerergul28 Türkoloji ve TDE'nin ayrı bölümler olduğunu biliyordum, edebiyat öğretmenimden öğrendiğim buydu.Kendisi de Türkoloji mezunu olduğunu, formasyonla öğretmen olduğunu söylemişti. Doğrusu nedir tam olarak bilmiyormuşum, bilgi için teşekkürler!
„İlk buluşmada hesabı kadınlar öder” Burada bir yanlış anlaşılma olmuş sanırım. İlk buluşmada kadın ödüyor derken, kadın kendi hesabını ödüyor bağlamında söylemiştir. Normalinde davet eden kişi hesabı öder. Davet eden kişi cimriyse hesabı istediğinde “ayrı lütfen” der. Erkek ödemek isterse, kadının rızasını almalıdır: “Senin için bir mahsuru yoksa, hesabı ben ödemek isterim” gibi.
@@Leodicapri0 Videoda Julia yazılmış ayrıca kızda kendini Julia olarak tanıtmış. Julia'nın karşılığı Hülya mıdır orası ayrı bir tartışma konusudur. Bu yüzden hata yaptığımı düşünmüyorum.
Buğra'nın yaptığı bu kadar değil tabii ki; "diye duydum, diye okudum, öyle diyorlar" gibi şeyler söylüyor, o kadar kesin konuşmuyor. Ama genel olarak Türklerde Türkçeyi gömme, aşağılama eğilimi var. En son örneğini geçen yıl yaşadım. Arkadaşın birine ondan önceki yıl Türkçe öğretmeye başlamıştım ve Türkiye'ye gelmeden 1 yıldır öğrenen birine göre iyi sayılabilecek bir seviyeye geldi. Önceden de öğrenmek istiyormuş ama hangi Türk'le karşılaşsa "bu dili kimse öğrenemiyor, bu dilde yapı mapı kural falan yok öyle zor bir dil" gibi bir sürü yorum görünce başlayamamış. Kendi diline bu kadar düşmanca tavır alan bir milletiz ne yazık ki.
İçerik olarak çok güzel, ancak bazı bilgiler eksik. Kadehlerin masaya vurulması, Türk dilinde eşyanın cinsiyeti olmaması ve bundan kaynaklanan cinsiyet eşitliği kavramları gibi. Bir de "en azından bizim gurupta böyle yapılıyor" diyerek özelleştirilme olayı var. Julia daha genel bir davranıştan bahsediyor.
Bildiğim kadarı ile masaya vurmak o masada olmayanların hatrına, onları anmak için yapılır. Güzel ve aşırı anlamlı gelir bana. Bu arada her kese Azerbaycandan selamlar
Julia..! 80'li yılların Almanyası ve Türkiyesi ile ilgili bir video yapabilir misin? Çok ilginç konular olaylar ortaya çıkabilir o videoda. Mesela 80'lerde her yenilik Almanya'dan gelirdi Türkiye'ye... O yıllarda Yaz aylarında deniz kenarlarına gelen Almancılar Alman gençlerinin dinlediği punk rock gruplarının, metal gruplarının kasetlerini getirirlerdi... Rock ve Metal dergilerini (Rock Hard, Kerrang, Metal Hammer, Bravo falan..) getirirlerdi, sayfaları çevirir çevirir hayran hayran şarkıcıların fotoğraflarına bakardık. Almancı gençlerin giydiği Iron Maiden, Metallica, Slayer tişörtleri.... Modern Talking'ler, Nena'lar, C.C. Catch'ler, Alphaville'ler, Sandra'lar, Michael Cretu'lar..... her yenilik, her teknolojik alet, her yeni moda Almanya'dan gelirdi Türkiye'ye. Türklerdeki Alman sevgisi ve Alman hayranlığı tam da bu yıllarda ortaya çıkan bir olgudur. """80'ler Almanyası!""" TRT'de "Doğu Alman Gülle Takımı" diye bir espri bile var Cem Yılmaz'ın ağzında mesela. Bu da 80'lerden kalma bir espri. Navratilova'lar, Steffie Graff'lar, Boris Becker'ler... 80'lerin Alman futbolcularından Rummenige, Litbarski, Mattheus, Hönes, Kaleci Schumaher, Föller, Augumtayler falan... :) Anlatacak çok şey var o döneme ait. Merakla bekliyoruz 80'ler videosunu ! Sevgiler, saygılar, selamlar..! :)
Normalde Buğra konuşurken rahatsız olmam ama bu videoda her konuştuğunda ağzına kürekle vurasım geldi. Julia bundan sonra ki videolarda sadece kafasına göre konuşsun, kaç saat veya konunun ne olduğunun zerre önemi yok, ben birleşmiş milletler konferansı sonuç bildirgesini dinler gibi ciddi ciddi dinlerim.
07:53 ablacım sorgulama artık ben de senin sayende fark ettim biz her şeyi iki kere yapıyoruz 😂 öpme, sarılma, kadeh tokuşturma, misafir ağırlama hep duble bizde sdlşfk
Kadeh tokuşturul iken türkler neden ''şerefe'' der onu söyleseydi iyiydi... Bu masada şerefli-namuslu-haysiyetli insanlar var ve bunlar konuşulur bu masada manasındadır....
Çok güzel bölüm ama keşke mizah konusu da olsaydı. Alman mizahıyla hep dalga geçerler Julia da acaba komik buluyor mu yoksa türk mizahını tercih mi ediyor bilmek isterdim
"Baldız baldan tatlıdır" değil, cümlenin aslı " daldız baldan tatlıdır" olacaktı. Daldız; bal peteğinden bal almak için kullanılan genelde ahşap kaşık, kepçe anlamına gelir. 😊
Eğer duygusal bir ilişki modunda dışarı çıkıldıysa, yani ilişki başlangıcı gibi bir ilk buluşma ise erkek ödemeli nezaket icabı. Diğer türlü kadın erkek enerjisi bence birbirine karışıyor. Centilmenlik icabıdır, en azından biz böyle gördük. Diğer yandan ilişki başladıktan sonra ortak ödeme veya ara sıra kadının ödemesi daha normal...Evlilikte zaten hep erkek öder🤣🤣🤣
Alman hesabı candır. Çok zengin bir kaç arkadaşım var mesela. Düzenli görüşüyoruz ayda bir iki kez. Onlar fiyata bakmadan kahvaltı yemek tatlı kahve her şeyi söylerler. Ben sadece kendi yediğimi ödesem daha mutlu olurum. Toplam hesabı kişi sayısına bölmek mantıklı değil o açıdan. Herkes aşağı yukarı aynı şeyi yemeyebilir. Öbür türlü ben de yiyip içiyorum mecbur. Parasını ödeyeceksem bari yiyeyim diye. Her ay bir sürü para harcıyorum o buluşmada. Neyse gülü seven dikenine katlanır. En üzücüsü de mekandan kalkıyoruz herkes jipine arabasına biniyor biz iki arkadaş metroya yürüyoruz. Shshs
Julia bizim alman üniversitesinde 8 yıldır öğretmenlik yapan almanlardan 100 kat daha iyi türkçe konuşuyor tebrik ederim bu arada açık ara Almanca dünyanın en zor dillerinden biri, her dil bilgisi kuralına göre artikeller değişiyor ve bunun ne sonu var ne de bir kuralı var :)
@@zeynepgurler510 Emin ol senden çok daha fazla kitap okuyorum. Bana küçücük beyninle diller üzerine nutuk çekmeye kalkışacaksan önce kendi dilini öğren :) Noktalama işaretlerini sana daha geçen sene öğretmediler mi küçük dostum? Anlatım bozuklukluklarını da liseye geçtiğinde halledersin artık. Beynin küçük diye Almanca öğrenmekte zorlanıyor olabilirsin :( Bu Almancayı zor bir dil yapmaz. Diller üzerine yapılan çalışmalarda zorluk bakımından Almanca ilk 30'a bile girmez. Türkler herb*kologtur ama her şeyi siz bilirsiniz değil mi :d Daha kendi dilini öğrenememişsin :( Almanca'nın zor gelmesi çok normal :(
Julia hanım Türkçeyi o kadar güzel ve düzeyli konuşuyor ki kendisini tebrik ederim. Ana dili Almanca olan bir insanın "hakikaten" kelimesini kullanmasını hiç beklemezdim.
Her şeyde okeyde bu Türklerin "Bu kadar iyi Türkçe konuştuğu için tebrikler " demesini anlamıyorum hiç bir ingiliz alman bunu demez Türkiye'de ise çok abartılıyor
@@messiiqqq Türkçe başlı başına zor ve Almancaya çok uzak bir dil. Ana dilim uzmanlık alanım olduğu için ( okeyde, ingiliz, alman yazışınızdan anladığım kadarıyla sizin değil.) dili doğru kullanışını takdir etmiştim sadece.
@@integralalan7419 abi bu sizin gibilerin sosyal medyada bu kadar yazıma dikkat etmeniz hepinizmi aynı olursunuz knk heralde istesem ufak hatalar dışında doğru yazabilirim çok kasmadigim için ya hani ben Türkçe kolay veya almancaya uzak değilde demedim sadece ovmeniz saçma bı almanda türk birine bravo veya Fransızcada zor hiç bir fransiz bravo çok iyi konusuyon demez
@@messiiqqq Ama bir Fransızın herhangi bir telaffuz yanlışında bile seni ne kadar aşağıladığını görebilirsin. Her neyse fikrine saygı duyuyorum. Ama sizin gibiler de her şeye bu kadar negatif yaklaşmasa harika olur, dediğim gibi yalnızca bir takdirdi.
@@integralalan7419 bak eğer benim burdaki turkcemle dalga geçersen cevabım da sert olması normal sana deme demiyorum sadece saçma geliyo o kadar ders almıştır aylardır çabalamistir burda da yaşamaya başlamışsa çok normal böyle konusmasi böyle bir konudan ovulmesi veya tebrik alması bana sadece saçma geliyor
İzlerken sanki çekerken orada yokmuşum gibi eğlendim 😄 sevgiler ve prost 🍻❤
türkçe düzeyiniz çok iyi
Kadeh tokuştururken neden gözlerinizin içine bakıyorsunuz?
Türkçeyi öğrendiğiniz için sizi tebrik ederim!
Bu bölümü çok çok beğendim. Umarım diğer uluslardan vatandaşlar da katılır. Mesela Uzakdoğu olsa tadından yenmez. Emeginize sağlık.
bugra klinik psikolog olduğunu belirtme ihtiyacı hissederken julia kendini tanıtırken mesleğini söylemedi sanırım en büyük fark bu... bizim kültürümüzde etiketler çok önemli.
çok güzel tespit. ben dahil bir çok insanın dikkatinden kaçmış.
Güzel tespit.
Harika tespit
konu dışı ama ben psikolog diye bir mesleği tanımıyorum. psikoloji evet zaten var ama psikologlar kadar gereksiz bir meslek türü yok. beynin bozuksa paşa paşa psikiyatriste gideceksin ilacı neyse içeceksin.
Turk milleti makami ve parasi yoksa kendini bir bok sanmaz bu turk milletinin karaketer sikintisi oldugunu gosterir
Türkiye'yi temsil ettiği için Buğra'yı tebrik ediyoruz. TÜRKİYE SENİNLE GURUR DUYUYOR!
Edit: Üstünden neredeyse 1 yıl geçmesine rağmen çoğu kişi aslında ironi yaptığımı, dalga geçtiğimi anlamamış. Ülkenin geleceği açısından korkucutu.
Benim olayları abartma seviyem
@@07.bangtan ihihihihihi çok komik ne kadar orijinal bir espri ya. Bu espriyi yabancı dillere de çevirelim. Dünya'daki her ülkenin meclisi kendi girişine yazsın. Hardvard, Cambridge, Oxford, MIT ders olarak okutsun.
@@cagatai1 sorunlu
Allah alaaaah 😂😂
Sanki Türkiye yi NATO da temsil etti, alttrafı bi video be kardeşim .d
7:38 Masaya vurma olayı (rakı için) sevilen ama o an masada olmayan/olamayan özlenen kişi adına onlara duyulan saygı, sevgi ve özlemden dolayı yapılır.
ayyyneeen oyle
Hanımefendinin enerjisine hayran oldum
Kadın aşırı derecede kaliteli birisi her halinden belli.
Kesinlike. Bir de onu kendi kanalında izlemelisin. Julia Graner olarak TH-cam'da ara.
Evet ya, şu arabayla gezen çok konuşan kadından çok daha iyi.
Alman aksanıyla Türkçe konuşulması acayip tatlı geliyor ya. Meryem Uzerli'nin Alman aksanıyla Türkçe konuşmasına da bayılıyordum bu hanımefendinin konuşmasına da bayıldım. Çok kibar ve çok tatlı. Saatlerce konuşsunlar istiyor insan.
Türkçenin bu kadar çok, farklı ya da aynı anlama gelecek kelime ve tamlamaları içermesinin nedeni eski dönem Türkçelerinde birden fazla dile maruz kalmamız. Şu an Türkçe kelimelerin yanı sıra Farsça, Fransızca, Arapça, İtalyanca ve İngilizce gibi pek çok dilden kelimeleri sanki Türkçeymiş gibi kullanıyoruz. Örn. duş kelimesi ya da önceden kapı kapı dolaşmak anlamında kullanılan derbeder kelimesi gibi.
Video bilgilendirici olmuş teşekkür ederiz.
Bu arada Türk dili ve edebiyatı okuyanların aslında edebiyattan çok Türk dilleri üstüne çalıştıklarını da belirtmeden geçemeyeceğim, yanlış anlaşılan bir olgu oldu. Türkçeyi sevenler ve bu kelimelerin etimolojisi ne acaba ya diye merak edenlerin mutlaka bu bölüme gelmelerini tavsiye ederim. Türkçe muazzam bir dil ❤😊
Harika bir bölüm olmuş. Bu Kültür karşılaştırmasının devamı gelmeli. Bu bölümü ben çok sevdim. Tebrikler. 👏👏
Buğra çok komik bir insan, bayılıyorum bu çocuğa :))
Abla o kadar mutlu yaşamış ki ülkesinde, gülmek refleks olmuş. Biz komik bir şey olmazsa kesinlikle gülmeyiz. Abi nezaketen gülüyor ne kadar belli.
Yo hiç doğru değil. Ben güneyliyim ve genelde olumlu bir insanla tanışıp arkadaş olduğumda hep gülerim. Onlar da güler. İstanbul'da da çevremde böyle. Bazen tanımadığımız insanlarla bile gülümsüyoruz.
Almanya'da doğup, büyüdüm ve yaşıyorum. Huzurlu bir hayatları var almanların. Dert, tasa yok, biliyorsunuz ama genelde suratı asık ve soğuk insanlar. Türkiye'yi bu kadar çok sevmesi bizim milletimizin merhametli, vicdanlı, fedakar, cömert, samimi ve misafirperver olmamız. Dünyada Türk milleti gibi misafirperver başka bir ülke yok!
Daha neler ya niye gülmeyelim . Niye bu kadar abartıyorsunuz her şeyi
Almanlar güleryüzlü bir halk değildir.
Masaya vurmanın olayı; olan olmayan her dostun şerefine, hesap konusunda da Buğraya katılmıyorum ama layıkıyla bilgi aktarmış teşekkür ederiz ağzına sağlık Buğra.
7:53 "Şerefe" denerek masaya vurmak bu masada konuşulan bu masada kalır dışarı çıkmaz bu benim şeref sözüm anlamı taşır eskiden bu amaçla yapılırmış.
Bildiğim kadarıyla Türklerde kadeh tokuştururken masaya vurulmasının nedeni masada olmayan dostların da şerefine gibi bir mantık var. Yani onlara da gelsin gibi o an masada bulunmayan dostlara güzel bir mesaj enerji gibi bir şey. Yani ben böyle biliyprum arkadaşlarımızla da böyle yapıyoruz
aynen bizde öyle, masada olmayan kişinin hatırı için yaparız
çok doğru
şerefe dememizin sebebi de o masada konuşulanların o masada kalcağına dair şeref sözü vermektir.
Julia guzel türkçe konuşuyor
Almancanin ilk zorluğu baş belasi artikel, ikinci ise cok detayli, sonradan öğrenilen yabanci dilde ister istemez ana dil ile çeviri yapılıyor, mesela açmak: pencere, musluk, lamba, ışık, tv hepsi ayni kelime, almancada hepsi için başka bi kelime, bi yerden sonra beynin yanıyor artık. Zor bi dil, 15 sene önce süresiz oturumda konuşturdular 😱😱şimdi nasıl bilmiyorum, geçene 👏👏
Bi an Buğra ile Julia sevgili ilsalar nasıl olurlardı düşüncesine takılı kaldım.
Julia evli sanırım
Literat kanalı şuan ki favorim gerçekten
Kız bana acayip tatlı ve samimi geldi
Çok güzel bir program olmuş, emeğinize sağlık.👏👏
Masaya vurma kısmı, o anda orada olmayan ama olmasanı istediklerin yerinedir. Sevdiğimiz ama şuan burada olamayanlara kadeh kaldırıyoruz. Anlamında yapılır
ya erkeklerde genel olarak hesaba atlama olayi var kendiniz yapiyosunuz sonra gidip kizlari elestiriyosunuz... ben mesela ilk bulusmada jest olarak gorurum hesabin odenmesini ama birine dayatmam bunu ve sonraki bulusmalarda zaten ortak odenir halledilir bir sekilde
O kadar doğru kii
olmaz bayana hiç ödetmem
Kadehi masaya vurmak demek- O an o masada olmaya eşin dostunun şerefi için vurursun masaya ki şerefine olsun..
Almanyada is yerine göre degiyior bence. Mesala saglik sektöründe (9 senedir Dr. olarak calisitim, hem de bir cok eyaletde ve 6-7 farkli hastanede) hemen herkes günlük 1-3 saat arasi rutin sekilde fazla mesai yapar. Ayip keilmesine gelince ise Almanyada bekeltilen kisi genelde bunu kendisine. saygisizlik veya hos olmayan durum sekilde ifade edebilir diye dusunuyorum.
Bir Tekirdağlı olarak masaya bardağı bir kere vurup kaldırmanın anlamı masada olmayan ve olmasını istediğin insan için vurulur.
Çok güzel video böyle videolar dewam etsinn
izlerken çok keyif aldığım bir bölümdü. devamı gelse ne güzel olurr
Kadehi karşı tarafın kadehinin altından vurmak karşıya duyulan saygı gösterir.
Julianın gayet mantıklı konuşup buğranın her cümlede bir yerlerde okumuştum diye alıntı yapması
Türkiye 🇹🇷 Almanya 🇩🇪 çok şekersiniz🧿
Kadehin yere dokundurulması meselesi o an mekanda olmayan arkadaşları anmak / hatırlamak için yapılan bir hareket olarak biliniyor. Eklemek isterim..
Buğra ve yine mükemmel diksiyonu 👌🏻
Kurallı ve doğru cümle kuruyor, fakat diksiyon yok.
Bizde kadehlerimi tokuşturduktan sonra masaya vurma olayı gerçekleşiyorsa 'O masada bir kişinin eksik olduğu anlamına geliyor' diye biliyorum...
Buğra bey , bizdeki teyze hala dayı elti gibi detaylı Akraba isimleri geniş coğrafyada yaşadığımız için oluşmuştur .
Menü söylediysen, önceden randevu alınıp belirli yemeklerin yendiği bir yemekse, planı yapan öder. Racon budur.
Randevusuz normal restoranda herkes kendi istediği şeyi söyleyip kendi siparişini veriyorsa, herkes kendi siparişini öder.
Karşındakinin ne yiyeceğine sen karar verdiysen, randevulu bir akşam yemeği, sen ödeyeceksin tabikiside :D Ben sipariş vermedim niye ben ödiyim?
Dediğin iki cinsiyet içinde geçerlimi)
@@messiiqqq evet
Erkek kadin fark etmez biri seni 'davet' ediyorsa davet eden öder. Kararlastirip gitmekle davet edilip gitme arasinda fark
"Rezervasyon" daha uygun bir kelime.
İçeriğiniz için naçizane bir önerim var. Daha fazla konu karşılaştırması yapıp daha az konuşma olsa daha dikkat çekici olabilir. Hem daha fazla fark öğrenilmiş olur hem de selamlaşma konusunda bile bu kadar uzun konuşmanın izlemeyi zorlaştırdığını düşünüyorum.
Çok doğru
Dünya 🗺 vatandaşi olmak en iyisi.
bence de
SG
Güzel bir video olmuş, esenlikler.
6:36 bende sonradan Türkçe öğrenmek istemezdim(zor bi dil) kadında sonradan Almanca öğrenmek istemem demiş ya katılıyorum o kısma
yıllardır yabancıların Türkçesiyle ilgileniyorum ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim: tam orta zorlukta bir dil. 10 üzerinden 5, 100 üzerinden 50. Tabii herkes Chaby ve Julia gibi olamaz fakat birçok yabancı Türkiye'ye gelmeden bile yeterli denecek miktarda öğrenebiliyor. Asıl mesele metodoloji. ne yazık ki MEB müfredatında Türkçeyi de İngilizceyi de yanlış konuyu yanlış sırada ve yanlış ayrıntılarla öğrendiğimiz için çoğumuz Türkçeyi öğretirken de İngilizceye göre öğretip MEB'in konu sırasına göre öğretiyor. Oysa herhangi bir dili yabancıya öğretmek farklı bir şey, zaten o dili konuşan insanlara inceletmek farklı bir şey. Bunun yanında bir de yabancı kişi Türkçeyi ne kadar ciddiye alıp Türkçe öğrenmeye günlük ne kadar zaman ayırıyor, bu da önemli bir etken.
çok hoş bir içerik olmuş.
Julia yı böyle görmeyi severiz, resmi görev almasını bile bekleriz, nicelerinden daha doğru diplomasi yapıyo bu kız
Can louis konuk olsaydı bu videoya keşke
Julia çok şeker ya
Güzel bir içerik olmuş teşekkürler
Geniş aile ile yaşandığı için eskiden, tüm akrabaların o kadar detaylı isimleri var
Kadın çook tatlı ya bayıldım
Konuşmacılar arasında ya da kamera arkasında sadece sesiyle araya girebilecek bir "Türkolog" un (Türk dili ve edebiyatı mezunu) da videoda olması içeriği daha ilgi çekici hale getirebilirdi.
@@elif8780 Hanımefendi Türkolog, Türk dili, edebiyatı ve tarihiyle ilgilenir. Bu işi de Türk dili ve edebiyatı mezunu olan kişi yapar. Ne demeye çalışıyorsunuz anlayamadım.
@@omerergul28 Türkoloji ve TDE'nin ayrı bölümler olduğunu biliyordum, edebiyat öğretmenimden öğrendiğim buydu.Kendisi de Türkoloji mezunu olduğunu, formasyonla öğretmen olduğunu söylemişti. Doğrusu nedir tam olarak bilmiyormuşum, bilgi için teşekkürler!
Çok güzel bir bölüm olmuş💞
65 yaşındayım,bugüne kadar hiçbir kadına,ama hiçbir kadına hesap ödetmedim, çünkü bu benim için bir gurur meselesiydi,sonunda fakir kaldım.😂
E hovardalik yaparsan böyle ac kalirsin.
@@zodiacone2461 Olsun,ama çok güzeldi,pişman değilim.😀
Bu durum bazı kadınlar için de gurur meselesi inanın öyle kadınlar var. kimseye minnet etmeyen yere sağlam basan. Onlara saygım sonsuz
@@ozgekarakus3402 👍
👍
Buranın eli ayağına nasıl dolanıyor söndlzndlck şak bir yana bence çok güzel ifade ediyor.
Alman olduğumu öğrendim az önce. Bende bir kere teklif edip ısrar etmem genelde çünkü bende istersem hemen alırım istemezsem hayır derim.
Julia asiri tatli
O ne guzel "Sekiz de oğda oluğum"demektir ya
buğra kilo verince manken gibi olmuşsun
alman hesabı baya yaygın türkiyede de, bir de akraba hitapları öz türkçeye dayanıyor, kadehi masaya vurmak masada olmayanları da anmak için yapılır
Çok çok güzel olmuş bu bölüm
Julia çok tatlı
„İlk buluşmada hesabı kadınlar öder”
Burada bir yanlış anlaşılma olmuş sanırım. İlk buluşmada kadın ödüyor derken, kadın kendi hesabını ödüyor bağlamında söylemiştir.
Normalinde davet eden kişi hesabı öder. Davet eden kişi cimriyse hesabı istediğinde “ayrı lütfen” der.
Erkek ödemek isterse, kadının rızasını almalıdır: “Senin için bir mahsuru yoksa, hesabı ben ödemek isterim” gibi.
Almanların gözünü seveyim ,insan gibi insan.
Julia'nın Türkçe hakkında güzel şeyler söylerken, Buğra'nın gömmesine ne demeli.
@@Leodicapri0 Videoda Julia yazılmış ayrıca kızda kendini Julia olarak tanıtmış. Julia'nın karşılığı Hülya mıdır orası ayrı bir tartışma konusudur. Bu yüzden hata yaptığımı düşünmüyorum.
@@Batu_Yakamoz cok tatlisin ya bide begenmis kendi yorumunu :D
bende begendim 2 olsun :D
Buğra'nın yaptığı bu kadar değil tabii ki; "diye duydum, diye okudum, öyle diyorlar" gibi şeyler söylüyor, o kadar kesin konuşmuyor. Ama genel olarak Türklerde Türkçeyi gömme, aşağılama eğilimi var. En son örneğini geçen yıl yaşadım. Arkadaşın birine ondan önceki yıl Türkçe öğretmeye başlamıştım ve Türkiye'ye gelmeden 1 yıldır öğrenen birine göre iyi sayılabilecek bir seviyeye geldi. Önceden de öğrenmek istiyormuş ama hangi Türk'le karşılaşsa "bu dili kimse öğrenemiyor, bu dilde yapı mapı kural falan yok öyle zor bir dil" gibi bir sürü yorum görünce başlayamamış. Kendi diline bu kadar düşmanca tavır alan bir milletiz ne yazık ki.
İçerik olarak çok güzel, ancak bazı bilgiler eksik. Kadehlerin masaya vurulması, Türk dilinde eşyanın cinsiyeti olmaması ve bundan kaynaklanan cinsiyet eşitliği kavramları gibi. Bir de "en azından bizim gurupta böyle yapılıyor" diyerek özelleştirilme olayı var. Julia daha genel bir davranıştan bahsediyor.
Bildiğim kadarı ile masaya vurmak o masada olmayanların hatrına, onları anmak için yapılır. Güzel ve aşırı anlamlı gelir bana. Bu arada her kese Azerbaycandan selamlar
bu arkadaşın istihbaratçı olması yüksek ihtimal
Harikasiniz❤
Kadın çok güzel bakıyor ya aşık oldum 😂
Julia..! 80'li yılların Almanyası ve Türkiyesi ile ilgili bir video yapabilir misin? Çok ilginç konular olaylar ortaya çıkabilir o videoda. Mesela 80'lerde her yenilik Almanya'dan gelirdi Türkiye'ye... O yıllarda Yaz aylarında deniz kenarlarına gelen Almancılar Alman gençlerinin dinlediği punk rock gruplarının, metal gruplarının kasetlerini getirirlerdi... Rock ve Metal dergilerini (Rock Hard, Kerrang, Metal Hammer, Bravo falan..) getirirlerdi, sayfaları çevirir çevirir hayran hayran şarkıcıların fotoğraflarına bakardık. Almancı gençlerin giydiği Iron Maiden, Metallica, Slayer tişörtleri.... Modern Talking'ler, Nena'lar, C.C. Catch'ler, Alphaville'ler, Sandra'lar, Michael Cretu'lar..... her yenilik, her teknolojik alet, her yeni moda Almanya'dan gelirdi Türkiye'ye. Türklerdeki Alman sevgisi ve Alman hayranlığı tam da bu yıllarda ortaya çıkan bir olgudur. """80'ler Almanyası!""" TRT'de "Doğu Alman Gülle Takımı" diye bir espri bile var Cem Yılmaz'ın ağzında mesela. Bu da 80'lerden kalma bir espri. Navratilova'lar, Steffie Graff'lar, Boris Becker'ler... 80'lerin Alman futbolcularından Rummenige, Litbarski, Mattheus, Hönes, Kaleci Schumaher, Föller, Augumtayler falan... :) Anlatacak çok şey var o döneme ait. Merakla bekliyoruz 80'ler videosunu ! Sevgiler, saygılar, selamlar..! :)
Sehr informativ 🗽
Sevgili Julia saygidan haric Alman kulturunde paylasmayi pek sevmezler.
Haklısın!! Keşke restoranda “ortaya” bir şey söylemediğimizden de bahsetseydim😅
ne kadar tatlı bir kadın keşke her videoda olsa.
çok güzel olmuş video emeğinize sağlık
Türklerin acilen geç kalma huyundan kurtulması lazım çok büyük ayıp olduğu halde insanlar normalleştiriyor
Normalde Buğra konuşurken rahatsız olmam ama bu videoda her konuştuğunda ağzına kürekle vurasım geldi. Julia bundan sonra ki videolarda sadece kafasına göre konuşsun, kaç saat veya konunun ne olduğunun zerre önemi yok, ben birleşmiş milletler konferansı sonuç bildirgesini dinler gibi ciddi ciddi dinlerim.
Neden
Bence de Julia bin kat güzel konuşuyor
07:53 ablacım sorgulama artık ben de senin sayende fark ettim biz her şeyi iki kere yapıyoruz 😂 öpme, sarılma, kadeh tokuşturma, misafir ağırlama hep duble bizde sdlşfk
Evet bana manyak diyecek olacak ama dikkatimi çekti kapak fotoğrafında kadının saçının hepsi sarı ama gerçekte üstü siyah (akil sağlığım yerinde)
Çok tatlı kadın
Kadeh tokuşturul iken türkler neden ''şerefe'' der onu söyleseydi iyiydi...
Bu masada şerefli-namuslu-haysiyetli insanlar var ve bunlar konuşulur bu masada manasındadır....
Bu bilgi için; teşekkür ederim, ağabey. Hep merak ederdim bunu...
Çok güzel bölüm ama keşke mizah konusu da olsaydı. Alman mizahıyla hep dalga geçerler Julia da acaba komik buluyor mu yoksa türk mizahını tercih mi ediyor bilmek isterdim
"Baldız baldan tatlıdır" değil, cümlenin aslı " daldız baldan tatlıdır" olacaktı. Daldız; bal peteğinden bal almak için kullanılan genelde ahşap kaşık, kepçe anlamına gelir. 😊
08:30 evet şarap içerken gözünün içine bakmazsan 7 yıl içinde kötü sex şanssızlığı oluyormuş
toplu kadeh tokuştururken kimin gözüne bakıyolar peki :D buğradan bekledim sormadı
Masaya vurma , aramızda olmayanlar için... diye yapılır
Burak Tatlıcı Buğra Mısri'yi evlendirmeye çalışıyor
Eğer duygusal bir ilişki modunda dışarı çıkıldıysa, yani ilişki başlangıcı gibi bir ilk buluşma ise erkek ödemeli nezaket icabı. Diğer türlü kadın erkek enerjisi bence birbirine karışıyor. Centilmenlik icabıdır, en azından biz böyle gördük. Diğer yandan ilişki başladıktan sonra ortak ödeme veya ara sıra kadının ödemesi daha normal...Evlilikte zaten hep erkek öder🤣🤣🤣
kadeh tokuşturulduktan saonra masaya vurulma sebebi,o an masada olmayanlarında şerefine anlamı taşır
Alman hesabı candır. Çok zengin bir kaç arkadaşım var mesela. Düzenli görüşüyoruz ayda bir iki kez. Onlar fiyata bakmadan kahvaltı yemek tatlı kahve her şeyi söylerler. Ben sadece kendi yediğimi ödesem daha mutlu olurum. Toplam hesabı kişi sayısına bölmek mantıklı değil o açıdan. Herkes aşağı yukarı aynı şeyi yemeyebilir. Öbür türlü ben de yiyip içiyorum mecbur. Parasını ödeyeceksem bari yiyeyim diye. Her ay bir sürü para harcıyorum o buluşmada. Neyse gülü seven dikenine katlanır. En üzücüsü de mekandan kalkıyoruz herkes jipine arabasına biniyor biz iki arkadaş metroya yürüyoruz. Shshs
Aaaa juliaaaaa 🎉🎉🎉🎉
Julia bizim alman üniversitesinde 8 yıldır öğretmenlik yapan almanlardan 100 kat daha iyi türkçe konuşuyor tebrik ederim bu arada açık ara Almanca dünyanın en zor dillerinden biri, her dil bilgisi kuralına göre artikeller değişiyor ve bunun ne sonu var ne de bir kuralı var :)
Bnde almanyada yasiyorm gercekten dili cok zor bir dil bazı almanlar türklere özenirler
Arapça, Çince dururken Almanca mı zor
@@kai-dp6wy en zor dillerden biri demişim zaten. Kitap okuma ve okuduğunu anlama şart gerçekten
@@zeynepgurler510 Emin ol senden çok daha fazla kitap okuyorum. Bana küçücük beyninle diller üzerine nutuk çekmeye kalkışacaksan önce kendi dilini öğren :) Noktalama işaretlerini sana daha geçen sene öğretmediler mi küçük dostum? Anlatım bozuklukluklarını da liseye geçtiğinde halledersin artık. Beynin küçük diye Almanca öğrenmekte zorlanıyor olabilirsin :( Bu Almancayı zor bir dil yapmaz. Diller üzerine yapılan çalışmalarda zorluk bakımından Almanca ilk 30'a bile girmez. Türkler herb*kologtur ama her şeyi siz bilirsiniz değil mi :d Daha kendi dilini öğrenememişsin :( Almanca'nın zor gelmesi çok normal :(
@@kai-dp6wy iki kelime yazdım yanmış kanka bi tarafların🤠🤠 hiç işin gücün yok herhalde burda paragraf düzmüşsün de
Türk kültürünü birayla tanıttığın iyi olmuş.
Bir ulus dili ile yaşar. Türk dilini koruyalım.
Buğra zayıflamış iyi olmuş. :)
asiri edepli, saygili ve korumaci oldugun bizleri oldurmus julia!
Buğraya bayılıyorum 🫶🏻
Baya başarılı.
bugranin turkiyeyi temsil edecegi tek yer
Kadehler tokuşmuyor "Cam cama değil can cana" diyerek eller birbirine değer.
Kadehin masaya vurulmasının sebebi vefat etmiş yada masada olmayan birini anmak için vurulur.
Kimsenin hiçbir şey bilmediği bir yerde bir insan her şeyi bilebilir :d
Buğra'yı görünce içimden bi "ariana what are you doing here" dedim
Bu kadın aşırı tatlı 😉