Gafil Gezme Şaşkın - Loudingirra Özdemir (Bukittinggi, Endonezya
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 6 ก.พ. 2025
- KAFAMIN İÇİNDEKİ GÜLÜMSEYEN AYDINLIK YÜZ
BİRİNCİ BÖLÜM
Ormanın içinden, nihayet şehrin ilk yapıları görüş alanımıza girdi. Minangkabau bölgesinin geleneksel mimarisi olan ve bir boğanın boynuzlarını andıran bu yapıların çatıları, sivri uçlarından bulutlara asılıymış izlenimi uyandırıyordu.
Şoför mahallinde, kucağımda çantamla iki büklüm oturuyordum. Üç yüz kilometrelik yolu beraber geldiğimiz şoföre, çatıların bu şekilde inşa edilmesinin sebebini sordum. Şoför, gözlerini yoldan ayırmadan ve anlaşılması güç bir aksanla:
"Yıllar önce, Java Kralı şehrimizi işgal etti; ama her iki taraf da kan dökmeyi istemiyordu. Bunun üzerine, bir boğa güreşi yapmaya karar verdik."
Kamyon şoförü, muhtemelen bir efsane olan bu olayı, birinci kişi ağzıyla anlatıyordu.
"Onların güçlü bir boğası, bizim ise, yalnızca bir danamız vardı. Allah'ın da yardımıyla, bizim danamız güreşi kazandı. O gün bugündür evlerimizin çatılarını, boğanın boynuzlarına benzetiriz."
Şehrin girişinde kamyondan indim. Yeni bir göğün altında, yeni bir günün sabahında ve yeni bir şehirde yürümekten hoşnuttum. Yoğun bir bulut tabakasının örttüğü evleri, yeşilin keskin tonları sarmıştı. Sıcaklık ve nem yüzünden kimi zaman solumanın bile güçleştiği diğer şehirlere karşın, rakımı yüksek bu şehirde şimdi üşüyordum.
Boş yollarda, küçük motosikletler tek tük seyrediyordu. Motosikletlilerden birisi, yürümekte olduğum dar kaldırıma yanaştı. Üniversite öğrencisiydi. Yüzü yuvarlak ve sevimliydi. Mimikleri Malay ırkının mütevaziliği ve sevimliliğini yansıtıyordu. Henüz konaklayacak bir adresimin olmadığını öğrenmesi karşısında, doğal bir tavırla, evinde beni misafir edebileceğini söyledi. Arkaya atladım. Dizlerim neredeyse yere değecek. Çantalarım ve sazımla güçlükle ilerliyoruz. Eve varır varmaz, beni ev arkadaşlarıyla tanıştırdı. Yatacağım odayı gösterdi. Derse yetişmek üzere alelacele evden ayrıldı.
Uyumadan önce, Sumatra adasının genelinde evlerin banyolarında görmeye alışık olduğum, bir insan beline kadar yüksek, fayansla kaplı, yatay dikdörtgen bir kurnadan maşrapa yardımıyla duş aldım.
Duvarların koyu yeşile boyandığı, mor bir perdenin tek göz pencereyi yere kadar örttüğü odaya bir yer yatağı sığdırılmış, yatağın ayak ucunda kalan boşluk ise, eski püskü siyah bir şifonyerle doldurulmuştu. Şifonyerin üzerindeki piknik tüpte, bir tencere rendang yemeği ve hemen yanında da içinde pirinç olan elektirikli pilav pişirici vardı.
Üniversite öğrencisi yemeklerden yiyebileceğimi söylemişti; fakat yorgundum, üşeniyordum. Toplanmamış yatağa uzanıp battaniyeleri üzerime örttüm. Yeni bir güne uyanmakta olan mahalleden sesler odaya doluyordu: Bir kuşun ağır aksak cıvıltısı, bir köpeğin acı acı uluması ve yaşlı bir kadının, biraz daha kulak kabartsam tüm sözcüklerini anlayacakmışım gibi, kulağıma aşina gelen aksanı... Bir canlı nasıl soluk alıyorsa, bu mahalle de öyle soluk alıyordu. Yeşil duvarlara göz gezdiriyorum. Bir an, tüm çağrışımlar zihnimi terk etti. İçimde hiçbir yere varamamaktan kaynaklı dipsiz bir aidiyetsizlik. Mor perde rüzgarda hafif sallandı. Üniversite öğrencisinin yastığa sinmiş keskin kokusu, beni yüzeysel arzuların kucağına itti.
İkindi ezanıyla yataktan fırladım. Üniversite öğrencisi hala eve dönmemişti. Beni evinde misafir ettiği için bir teşekkür notuyla birlikte, iki yıldır çantamda gezdirdiğim, İspanya'da bir müzisyen ailenin hediye ettiği, çömlekten yapılmış üflemeli bir enstrümanı yatağın üzerine bırakıp evden ayrıldım.
Sırtımda büyük, göğsümde küçük çantam; elimde Püsküllü Yoldaş'ım ince, ıssız sokaklarda yürüdüm. Elimi üniversite öğrencisinin şampuanıyla yıkanmış kabarık kuru saçlarıma ikide bir götürmekten kendimi alamıyordum. İki yana baktım; sıra sıra bitişik, büyük ahşap pencereli, tek katlı evler diziliydi. Birkaç pencereden, meraklı bakışları üzerimde yakaladım. Utangaç bir iki çocuk, önümden kaçıp bir eve sığındı. Gökyüzü hala bulutluydu.
Yaklaşık bir saat sonra, kendimi bir düğünde buldum. Tepeden aşağı sarı, pembe kumaş şeritlerin indiği süslü düğün çadırı, etrafı açık, yemyeşil bir düzlüğe kurulmuştu. Nazik ve sessiz bir kalabalığın toplandığı çadırda, lacivert kostümleriyle gelin ve damat baş köşede dikkatleri üzerlerinde topluyorlardı. Lacivert kostümlerin üzerindeki ince gümüş nakış, ve yine damadın gümüş rengi fesi ve tavus kuşunun kuyruğundan esinlenmiş gelinin başlığı, hayranlık uyandırıcıydı.
Düğün sofrasına oturmak için yan tarafa, gelin evine geçtik. Odanın ortasında, uzun bir yer sofrasında, küçük tabaklarda onlarca çeşit yemek vardı. Sofranın etrafında, dışa doğru genişleyen halkalar şeklinde erkekli kadınlı bir kalabalık toplanmıştı. İç saflardan yemeğini yiyip kalkanların yerine, dış saflarda oturanlar geçiyordu. Sofraya oturanlar dilediği çeşitten azar azar kendi tabağına dolduruyor, oradan da kaşık kullanmadan elleriyle yiyorlardı. Odanın kapısında beni gören kalabalık, her ne kadar sıramı beklemek istediğimi söylesem de, beni dinlemeyip sofranın etrafındaki ilk halkaya oturttu. İKİNCİ BÖLÜM YORUMDA
İKİNCİ BÖLÜM
Yemek esnasında, damadın bu eve iç güveyisi gireceğini öğreniyorum. Daha sonra, Minangkabau bölgesinde, anaerkil geleneğin hala sürdüğünü, bu nedenle mirasın anneden kıza geçtiğini öğrenecek; konuk olduğum birçok ailede ise, iç güveyisiyle karşılaşacaktım.
Akşam üzeri, şehrin dışına doğru seyrelen evlerin arasından geçtikten sonra, yaklaşık bir saat yürüme mesafesinde ıssız bir orman yolunu yürüdüm. Ormanın bitiminde iki katlı, renk renk evlerin karşılıklı sıralandığı bir sokağa vardım. Etrafta başka yerleşimin olmadığı ve yüz iki yüz metreden ibaret olmasına rağmen, terziden eczaneye kadar, evlerin giriş katlarının mütevazi imkânlarla küçük dükkanlara dönüştürüldüğü bu sokak, şehirden izole, yüzyıllardır kendi kendine yetebilen bir izlenim uyandırıyordu.
Sarı ve açık mavi boyalı bir eve yöneliyorum. Geldiğimi gören evin küçük oğlu Ari, aşağı inip beni karşıladı. Yukarı çıktık. Anne babası, dedesi, ablası ve evin iç güveyisyle tanıştırdı. Üç nesil bir arada yaşadıkları bu yarım asırlık ahşap evin altında, ailece küçük bir lokanta işletiyorlardı.
Takip eden günlerden birinde, Ari'nin arkadaşı, Rina'nın evine uğramıştık. Akşam yemeğine kalmamız istendi. Sofraya geçtik. Acıkmıştım ve büyük bir iştahla yiyordum. Bir ara başımı kaldırdığımda, Rina'nın annesinin gözlerinin dolduğunu gördüm. Rina, sofrada konuşulanları ona tercüme ettikçe, elmacık kemiklerini bir dağ gibi gösteren çökük avurtlarına yaşlar yuvarlanıyordu. Ona dikkat kesildiğimi fark eder etmez, alnını gölgeleyen başörtüsünün ucuyla yüzündeki ıslaklığı sildi ve elini kızının beline götürüp başını onun omzuna yasladı. Öylece bir süre hareketsiz kaldı. Kızına bir şeyler söylemek istedi, ama sustu. Ona şöyle baktım, anaerkil bir toplumun aşırılıklardan uzak karakteriyle yoğrulmasına rağmen, yüzünde taşıdığı anlatım, yine de orantısız bir şefkat ve acıma duygusuyla doluydu.
Kadının gözünde acınası bir halde olmamı, önce aylak gövdemin cılız görünmesine bağladım ve kendi kendime, "Erinç içinde olmak için, illa semiz olmak veya maddi bir güvenceye mi sahip olmak gerekiyor?" diye söylendim. Kaldı ki, tercihlerimle hareket ediyordum ve tercihleriyle hareket ettiği sürece, kimse acınmayı hak etmiyordu. Fakat sonra, kadının minyon gövdesinden taşan anaçlık, bir anda beni etkisine aldı. Alınganlığım, yerini küçükken düşütüğümde annemin bana elini uzatması karşısında büründüğüm kırılgan bir ruh haline bırakmıştı. Belki şimdi de düşmüştüm, ama farkında değildim ve annem, bu kadının suretinde bana el uzatıyordu.
Hayır hayır! Melankolik bir ruh haline girmenin sırası değildi. Yalnız ve kafası karışık bir aylak olabilirdim; ama böyle olmak bile, hayatın anlamını tekeline almış bir toplumun itibarlı bir bireyi olmaktan daha değerli değil miydi? Düşmüş ve zavallı bir görüntüm varsa, ödünç alınmış bir inancın zehri hala damarlarımda dolaştığı içindi. Durulmak için, yoksun bırakıldığım kadar aşırıya kaçmak zorundaydım.
Sofradan kalktığımızda vakit epey geç olmuştu. Kapıya yönelmeden önce, kadının önünde eğilip eline uzandım. Etraftakilerin şaşkın bakışları eşliğinde elini öpüp alnıma götürdüm. Böylesi bir davranışın onların kültüründe nasıl algılandığını kestiremediğim için, gülümseyerek:
"Ülkemde büyüklerin eli öpülür." dedim.
Issız orman yolunda motosikletle ilerliyoruz. Motosikletin arkasında, yüzümü yalayan serin rüzgara karşı gözlerimi kapatıyorum, birkaç anı gözümün önünde yeniden canlanıyor.
On iki yaşındaydım. Yatılı okuldan kaçmıştım. Gündüzleri sokaklarda aç susuz dolaşıyor; geceleri ise, bir caminin bahçesinde, hangi amaçla kocaman bir halıyla örtüldüğüne aklımın ermediği bodur bir ağacın altında uyuyordum. Bir sabah, şehrin tarihi ve dar bir sokağında iki polis memuru tarafından kıskıvrak yakalanıncaya kadar bu böyle devam etmişti. Polislere diretirken çığlıklarımın duvarlardaki yankısı, hala kulaklarımda. Sonrasında gülümseyen, aydınlık bir yüz kafamın içinde capcanlı: Karga tulumba bindirildiğim polis aracının arka koltuğundayım. Yanımda babam oturuyor. Polis memumurlarından biri, göstermelik bir ilgiyle ve belki de endişelerimi hafifletmek için babamdan söz alıyor:
"Artık siz de ona kızmayacaksınız, tamam mı?"
Babam, başımı okşayarak:
"Hayır, asla!" diye polis memuruna güvence veriyor. Sonra bana dönüyor. Kır sakalları yüzünü aydınlatmıştı. Bıyıkları traşlıydı. Gülümsüyor ve yüreğime su serpen yumuşak laflarla bana da güvence veriyor.
Orman yolundan çıkmış, dolunaylı bir göğün altında uzanan sokağa sapmıştık. Ev halkı uyumuştu. Motosikleti hole alıp, ayaklarımızın ucuna basarak merdivenleri çıktık. Ari'nin dedesi bizim yattığımız odada büyükçe bir karyaloda uyuyordu. Ari gülümsedi ve alçak sesle:
"Senin burada olduğunu unutmuş."dedi.
"Aşağıda kendi odasında, yatağı olmasına rağmen burada yatmayı seviyor." diye ekledi.
Gülüştük. Karyolanın ayak ucuna yer yataklarımızı serip uyuduk.
Ertesi gün kahvaltıdan sonra ev halkıyla vedalaştık. Ari'nin ablasının hazırlayıp çantama koyduğu yollukla, Java adasına doğru uzun bir yola çıktım. Yolluk, üç günlük bir yolculuk için hazırlanmasına rağmen, muz yapraklarına sarılı rendang ve pirinç öylesine lezzetliydi ki, ilk günün akşamı, tümünü bir oturuşta yedim. Ertesi günü güvenceye alma düşüncesi, rahatsız edici olmasaydı, nerdeyse bu yaptığımdan pişmanlık duyacaktım. Son iki günü bir yük kamyonunun kasasında aç ve susuz geçirdim.
SON
ûlkende hayatinî guzel sûrdûrmek yerine ûlke ûlke gezmek, nedendîr bu heyecanin, merakîn ? Aslînda çok farkli ve gûzelsîn dûşûncelerînle, okudugum kadariyla ama ben 20 yilin tecrubesiyle boyle diyorum sen daha fazla dûşûndûn araştîrdîn okudun ettîn .. Cûmle îstedîgîm gîbî gîtmedî, ama sen sorumu anlamişsindir, cevap vermeyecegini iyi biliyorum ama en azîndan okursan bu soruyu kendine tekrar sormûş olacaksin, yolun açîk olsun . Tûrkûler dîlînnden eksîlmesîn ve de gönlûnden .
Baba sözünde durdu mu?
Rızkı veren Hüda'dır kula minnet eyleme.
Şöyle gez dolaş bir kaç sene daha göreceksin ki İslam büyük bir nimet kullara. Ve irtidat ettiğin için bence pişman olacaksın. Bir an önce Yaratıcının gönderdiği dine dönmen dileğiyle güzel insan.
Şahane ses, şahane yorum, şahane karakter. Yolun açık olsun dostum.
Bizim türküler birileri için duadır, nasihattır, türkülerimiz çocuktur ,yarındır, doğacak güneştir ...Türkülerimiz anadır anadoludur ....selam olsun ötelerden türkülere can veren bütün yarenlere , canlara... Adıyaman dan herkese selam ve hürmetler...
Ne guzel yazdin be abi , Aşk ile 🌹
Sesine yüreğine sağlık yolun açık olsun türkiyeye dönünce inşallah hakettiğin yerde olursun türkülerimizi tanıtmanız çok değerli 👍👍👍
@@yorgundemokrat.5636 sağolun değerli insan .
Adıyaman dan yazan dost bizi türkülerimizle yoğurup özet yapmışsın yüreğine sağlık bütün insanlığa selam
Ağzına yüreğine sağlık Allah a emanet olun inşallah 🙏🌹🌹🌹
Endonezya'dan türkiye'ye selamlar
🇹🇷✨🇮🇩
Ve aleyküm selam ❤️
🇹🇷😘 🇮🇩
Ve aleykum selam
Sohib elkhatam Jakarta’dan selamlar :)
Aleyküm Selam güzel kardeşim....
Nasıl bir çoçukluk dönemi yaşadın merak ediyorum bu kadar içden türküler söylemenin bir nedeni olmali ğüzel insan ,bu kadar ğüzel bir ruh sahibisin yolun açik olsun bütün iyilikler üstüne olsun
Türküler kadar ömrün olsun kardeşim..DÜZGÜN BABA yardımcın, xızır yoldaşın olsun 🙏🙏
Düzgün baba ne demek beyim ? ( bilmediğim ve öğrenmek istediğim için soruyorum..)
@@yunusemrebolulu9677 düzgün baba tuncelide büyük yatirdir..hikayesi gercektir..google amcaya sor..bulursun.sevgiyle
Ben Giresunluyum... Düzgün Baba tıpkı Pir Sultan gibi, Yunus gibi hak erenlerindendir. Özellikle Tunceli ve havalisinde çok bilinir.
Duzgun baba bir evliya tuncelide yıllar önce ölmüş bir evliya
En güzel özgürlük senin yaşadığın özgürlük şimdi sana imreniyorum. Kadın olmasam senin gibi dağları aşıp başımı alıp bu ülkeden gitmek istiyorum. En güzelini sen yapmışsın evladım. Başımı Alıp gitmek istiyorum.Hayat benim için çok güzel bir sorunum yok. evlatların sıkıntısını çekmek bana zor geliyor artık.Bu yaştan sonra tek başıma mücadele veriyorum.İkiside evli .İkisinin de yuvasını kurdum. Kendilerinin bir katıları olmadan kurulduğu için çocuklar değer bilmiyorlar. Ufak bir sorun da ayrılmaya kalkıyorlar.Ve bana hayatı zehir ediyorlar. Torunlarım babasız kalmasın diye elimden gelen her şeyi yapıyorum.Ama evlat anlamıyor.Yolun bahtın açık olsun.Gerçekten sen güçlü bir insansın.Sana hayranım.
“İlacı olmayan bir hastalıktır hasret. İçtiğin çayda, söylediğin türküde bile aklına gelir.” - Khaled Hosseini
Süpersin Özdemir..Müzik evrenseldir, ruhun gıdasıdır...Müziğin dili aynıdır..Güzel bir Alevi deyişi...
Ah Kardeşim Özdemir Genç iliğimiz sizi ve besteleri dinlese ne güzel bir yorumun var Rabbim yardımcın olsun
Sizi seviyorum Endonezya’daki kardeşlerim.
Ne güzel yaratmış Sizi Rabbil Alemin.
Ne kadar güzelsiniz farkındamısınız bilmiyorum.!
Ah ne kadar sözler.. keşke Rabbim hakikatını da yaşamayı nasip etse..
"Dünya madem fânidir, değmiyor alâka-i kalbe."
Yeryüzünde yüreklere dokunan tek müzik türü bizim türkülerimizdir
Iste bir örnek
Herkes nasil masum dinliyor
Yüregine saglik yeryüzünün yeni marco polosu
Anadoluyu dünyaya anlatan insan'ı kamil yolun açık olsun yüregimizdesin
"İçimde hiçbir yere varamamaktan kaynaklı dipsiz bir aidiyetsizlik..." sanırım seni en iyi anlatan cümle buydu...
Muko
Bendede var fazlasıyla
Nereye varılır veya varılamaz bilinmez ama aidiyetsizliğin "a" sı bile mevcut değil... adam sırıl sıklam ANADOLUYA AİT 👍
bırakırsa bağlamayı, unutursa deyişleri AİDİYETSİZLİĞİN DİBİNİ YAŞAR 😉
ANADOLU GİBİ BİR MEDENİYETİ KULLANIP, AİDİYETSİZLİKTEN BAHSETMEK, SÖYLENEN TÜRKÜLERE İHANETTİR.
Allaha aidizde ondan.onu arar dururuz .bulur muyuz yol farkli farkli olsada varilacak yer aynıdır diyorum...
Herkes ayrı bi şair sorsan
Çok güzel bir yorum kardeşim en sevdiğim türkülerden birisi ancak bu kadar güzel yorumlanır. Sağol varol.
Sesiniz, sözünüz, sazınız çok güzel değerli insan...♥️🌹👏🤲
Bizim türkülerimiz bizi bizden daha güzel anlatır,
Bizim türkülerimiz bize dünya ya anlatır,
Bizim türkülerimiz bizim bu dünya daki hayat serüvenimizi anlatır,
Bizim türkülerimiz kısacası türkü anlatir şu dünya aleminde,
medeniyetin asıl ta kendisi biziz
Ve diller de vuku bulan türkün öyküsü dur türkülerimiz.
Adı üstünde türk ü lerimiz
👍👏👏👏
Türküye de rahatı yerinde iken imam ken ``Hiç bir türlü bulamadım ben beni `` diyen buraların samimetsiz olduğunu anlayınca kendini ulkeden ülkeye atan gerçek insanlığı samimiyeti merhameti vicdani arayan adam gibi adam. Gecem gündüzüm sesini dinlemek oldu. Fikir ve görüşlerine çok önem veriyorum kalbimi okuyorsun aynı duygular içinde Sana adanadan selamlar sevgiler. Baglama calmayi öğrenecem senden ilham aldım reyiz. Erisin dağlarım Karı Geçti ömrümün baharı ..
Əlinə ağzına sağlıq qardaş Azərbaycandan salamlar🇦🇿❤🇹🇷
Helal olsun sana ağzına yüreğine sağlık kardeşim türkü söyleyene çok severim bu dünya boş yalan dünya
Türküleri anlayan insan içindeki kötülüğü yok eder, her bir söz, derin anlamlar yüklü. Nasıl karanlığı aydınlatıyorsa ayın ışığı, bizi de türkülerin varoluş hikayeleri ve sözleri aydınlatıyor. Senin varoluş hikayen gibi... teşekkürler.
Yüreğine ağzına sağlık, arayı bu kadar açma lütfen.
Çok duygulu,gözyaşlarıma hakim olamadım.Böyle türküler insanlık dersi..
Selam from Indonesia 🇮🇩🇹🇷
Aleykum selam
Tam seni andırıyor bu türkü. Gafil gezme şaşkın. Kimileri ne uğruna dünyayı yaşarken kimileri de ne uğruna.
Bildirimini açtığım tek kanal, benim için kanaldan daha fazlası kesinlikle... Keşke sadece türkülerini değil de sohbetini de dinleyebilsek.
dilek aynen süper bi adam
Acaba bir arşiv oluşturma imkanı var mı? Geleceğe kalsın "HOŞ BİR SADA"
Ah keşke tüm dünyayı böyle yerlere toplayabilsem.. Sevgili dostum, bir söz vardır; güzel insan, kulaklarının duymasına izin verdiği şeylerden belli olur.
Siz ve sizin gibi kalbi güzel dostların yayılması bu dünyadaki en büyük arzumdur.:) Hele ki, kalbinin güzelliğini müzik yoluyla bizlere buyur eden kardeşlerimle karşılaşınca, ayrı bir mutluluk duyuyorum. Müzik seslerle düşünme sanatıdır. Ve düşüncelerini notalara vuran insan benim için her zaman çok değerlidir. Naçizane, yıllardır peşini bırakmadığım müzik ile çok kısa süredir ufak tefek bir şeyler çıkarmaya çalışıyorum. Amacım, insanlara müziğin ne kadar mucizevi bir etkisi, ruhu olduğunu anlatabilmek. Bu yola tüm kalbime, müziğin bana verdiği sonsuz hediyelere baş koymak istedim. Elimden geldiğince naçizane, büyük üstadların, beni benden alan eserlerini icra etmeye çalışıyorum. Ve sizden isteğim sadece çok ufak da olsa bir göz atmanız, kendinizce değerlendirmeniz. İnşallah bu yolda ufacık da olsa insanların kalbinde, müziğimle bir kıvılcım yaratmak isterim. Kendinize iyi bakın, bize sunduğunuz bu altın değerindeki eserlerden dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Hakkınızı helal edin...😊
Louidingirra Özdemir
Başarıların Daim Olsun .Yolun Açık Olsun. Sağlık Sıhhatlar Dilerim. Hiç Kimsenin Yapamadığı Güzel Bir Projeye İmza Atiyorsun..Yüz Ülke de Yüz Türkü, Bu Projede Bana Mutluluk Veriyor.Çok Çok Büyük Bir Projedir, Tek Başina Yönetiyorsun. Kültür Bakanliğinin Yapamadığını Sen Tek Başina Yapiyorsın.
Allah Seni Korusun.
Sağlığına Duaciyim.
BU DEYİŞİNLE DÜNYA BARIŞUNA NE KADAR FAYDAN VEYA KATKIN OLDUĞUNU HESAPLAMAK MÜMKÜN DEĞİL BİRADER,AĞZINZ SAĞLIK.....
O kadar çok mutlu ettiniz ki bu türküyle beni, çok teşekkürler 🥰
Şu sözlerin derinliğine bakarmısınız Pir sultanı anmadan geçmek olmaz Allah yolunu açık etsın Keşke herkes hayalinin peşinde koşsa senın gibi nasıl bır dünya olurdu gercekten
Aşık hasan Hüseyin, pir sultan abdal değil!
@@alikaya9625 Adi geciyor turku'de bu eser Kul Himmete ait'dir
Örnek aldığım bi insansınız. Mutluluk ve içinizdeki umut her zaman yeşil kalsın. Sevgilerle...
ne hüzel endenozyalı müslüman kardeşlerim eşlik etmişler maşşallah sizlere allahım yolunuz açık eylesin
giyimlere kuşama bak ne kadar efendi Maşallah
Amin 🤲
Insanın hirası kendi içidir. Iç aleme bir yolculuk kendini buldurur insana.. Etrafımızdaki beşer ise bu iç alemdeki huzurun anlaşılması için bir vesiledir... Bazen kaçmak iyidir lâkin kaçtığın kendin isen ne bir dağ başı ne bir şehire ne de bir ülke... Hiçbir yer ruha iyi gelmez... Kendini bulabilsen asıl aradığın şeyi de orada bulacaksın...
Yüreğine sağlık loudingira👍👍👏👏👏👏her gün kesintisiz mutfakta iş yaparken bütün türkülerini dinliyorum.işleri ne ara bitirdiğime şaşırıyorum🤭☺️
Benim kafadan biri daha 😁
Benim ikinci memleketim ağzınıza yüreğinize sağlık olsun iyiki varsınız gençler yolunuz açık olsun inşallah denpssardan Bali’den selamlar
Gönlümün tesellisi oldu sesin..❤❤ yolun açık olsn.Elinden sazın ,dilinden türküler hiç eksilmesin. ..
Loudingirra suratında nur var senin, her zaman yanındayız canım. Yolun açık olsun
Çok güzel çalıyorsunuz ağzınıza yüreğinize sağlık dünyanın her tarafına türkülerimizi böyle güzel videoları çekip paylaşarak tanıtıyorsunuz ne güzel 👏
Sarı saltuk dergahından çıkma nadide bir rumeli türküsüdür. Güzel söylemiş, teşekkürler.
loudingirra özlemiştik seni.....yeni videolar istiyoruz ve severek dinliyoruz....sesine yorumlarınınn hayranıyız selamlar...
ÇOK güzel söylüyorsun be kardeşim degişlere ve türkülere duygu katıyorsun yolun açık olsun
Bu tarz ülkelerdeki insanlar sanki türkülerden daha çok haz alıyor gibi ,dinleme şekilleri sözleri anlamasalar da duygulu, yolun açık ve aydınlık olsun 🌷
TH-cam un kapanmasına en çok özdemir kardeşimin videolarını izleyemeyeceğim için üzülüyorum. Bunda da vardır bir hayır...
Bunlari düsünüp hayataya gecirenlerin hepsine gönülden sevgiler saygilar .
Ağzına yüreğine sağlık. Bu beğenmeyen arkadaşların eline sazı verip onları görmek lazım. Emeğe saygı lütfen. Daha iyisini yapabilen hodri meydan. Kalbinizi gönlümüzü muhabbete açalım kaybedecek birşeyin olmaz
Bizlere, tüm insanlığa ne kadar güzel bir örneksin.
Çok sevdiğim bir türkü,senden dinlediğim de mutlu oldum, emeğine sağlık kardeşim, Hızır yoldaşın olsun sevgiler
Seni uzun süredir takip ediyorum harikasın sesine yüreğine sağlık. Bir derviş edasıyla yollardasın arayışın bir çok farklı kültürler ve insanlarla bir aradasın çok güzel.türklerle her yerdesin.yolun şansın her daim açık olsun..👋
Her sabah bir kere sozlerini bir kere okumak sarkiyi bir kez dinlemek gerekli...
Oralarda türkçe türkü söyleyen birini görmek çok güzel
Allah Alllah eyvallah askılee huuu gezgin abdalim eline teline nefesine özüne sağlık kul himmet üstadıma aşkı niyazim olsun çok güzel bir nefes anliyana❤😍👏👏👏⚘⚘⚘🕊
Ağzına yüreğine sağlık güzel insan kendine dikkat et
Merhaba gardaş ağzına yüreğine sağlık yaptığın iş çok güzel yürekten kutluyorum👏👏👏👋🤗
Harikasın kardeşim her daiyim sabırla bekliyoruz.sesini umarım iyidirsin biz ailecek seviyoruz seni yolun açık olsun can kardeş
Koskoca turizm ve kültür bakanlığı varya senin yanında ne kadar küçük kaldığını fark ettim zira senin yaptığın tanıtımın yarısını yapamıyorlar bravo kardeş.
"Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün, bir gün ölürsün
Dünya kadar malın yarim yarim yarim yarim yarim yarim yarim yarim olsa ne fayda
Söyleyen dillerin söylemez olur
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda, olsa ne fayda
Söyleyen dillerin söylemez olur
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda, olsa ne fayda
Sen söylersin söz içinde sözün var, heycan sözün var
Çalarsın çırparsın yarim yarim yarim yarim yarim yarim yarim yarim oğlun kızın var
Şu dünyada üç beş arşın bezin var
Tüm bedesten senin olsa ne fayda, olsa ne fayda
Şu dünyada üç beş arşın bezin var
Tüm bedesten senin olsa ne fayda, olsa ne fayda
Kul himmet üstadım gelse otursa, heycan otursa
Hakkın kelamını yarim yarim yarim yarim yarim yarim yarim yarim dile getirse
Dünya benim değil zapta geçirse
Karun kadar malın olsa ne fayda, olsa ne fayda
Dünya benim değil zapta geçirse
Karun kadar malın olsa ne fayda, olsa ne fayda"
Ne güzel söyledin.
Küçük bir düzeltme: Dünya benim (değil)DEYİ zapta geçirse
Ya Ali'm..Ya Ali'm.. Hz Ali r.a ithafen..yarim yarim degil.
Teşekkürler yolun açık olsun hızır yoldaşın olsun can sın
Ağzına yüreğine sağlık, yolun açık olsun.
Harika parça. Bunu hep bekliyordum senden kral.👌👏👏👏👏
Ne güzel bir ortam, agziniza saglik Dervis🎶👌❤️
Devletimiz bu kardeşimize sahip çıkmalı sponsor olmalı bizlerde bağışla destek olabiliriz. Bizi türkülerimizi dünyaya tanıtıyor
Bu deyişler insanın yüreğine dokunuyor. Bizde çok gezdik ama hep cahil gezdik...
Teşekkürler sağlıklar dilerim. Çok güzel kendi dilinde türkü deyişleri okuyorsun bu özelliktir isteyen anladığı dile çevirir.....
"...durulmak için yoksun bırakıldığım kadar aşırıya kaçmak zorundaydım..." biraz iddialı olacak ama insanoğlunun yaşadığı ve farklı şekillerde yaşam bulan bu psikoloji ancak bu kadar güzel ifade edilir yolun açık olsun yolcu...bedenin ruhu doyurma telaşının hakkını veriyorsun yüreğine sağlık.
Yüreğine diline eline sağlık kardeşim yeni türkülerini sabırsızlıkla bekliyorum
İçimi titreten yazın ve türkünle bir sonraki maceranı yine yine yine bekliyor olacağım bir çok arkadaş gibi. Rabbim ayağına taş değdirmesin Sağlıkla kal İnşallah
Eline ve ağzına sağlık güzel insan sağol varol👍👍👍
Harikasın hocam yolun açık olsun...Ellerin dert görmesin,ağzına sağlık 🙏🙏👏👏👏
Yolun yoldasin sazin candasin olsun üstad... ask ile kalasin...
Biraz önce nerde bu diyordum. Seherde bir bağa girdimi dinledim yeniledim baktım yeni video gelmiş Hoşgeldin kardeşim
Üstad dön gel memleketine de seni canlı izleme şerefine nail olalım ölmeden 🙏
Helal olsun. Sesine yüreğine sağlık. Harika bir video olmuş 👏👏
Allah yardımcın olsun canım kardeşim sana başarılar diliyorum umarım kazasız belasız günlerde görüşmek dileğiyle
Harikasın, ellerine yüreğine sağlık..
Harikasın ! Hikayelerini mi okuyayım , türkülerini mi dinleyeyim şaşırdım çook güzeller ! Başarılar yolun hep açık olsun
Yüreğine sağlık kardeşim senin yeni videonu görmek çok hoş ve güzel. Teşekkürler
Ben de merak ediyordum dediğin gibi videosunu yeniden görmek çok güzel. Keşke bir gün canlı yayın yapsa
Ağzına yüreğine sağlık kardeşim
İyi ki müzik var be.. İzmir'den kucak dolusu sevgiler abim !❤️❤️
Ağzına sağlık güzel kardeşim
Kıymetli ozan yuregine emeğine sağlık harikasin yolun açık olsun
yüreğine nefesine sağlık güzel dost...
Tebrikler delikanlı. Dinleyiciler türkülerin anlamlarını da bilebilseler, çok daha duygu seli yaşanır kanısındayım. Bulunduğun her ülkede Portatif bir sehpa üzerine söylediğin türkülerin sözlerini büyük puntolarla o ülkenin dilinde yazabilirsin. Çok daha ilgi çeker, anlaşılır olursun. 🌈👏👏👏
abone olmak pek bana göre bir şey değil normalde ama tüm türkülerini defalarca dinledim ,hikayelerin hepsini okudum bedenim başka bir yerde ama ruhum senin yanında.Seninle türkü söylüyorum senin hikayelerine şahit oluyorum.Bizlere böylesi değerli aktarımlar yaptığın için herkes adına sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.Seni çok seviyoruz.
Maşallah ne güzel soyluyorsun.Rabbim yolunu açık etsin.
Ah türküler ve deyişler her şeyi anlatan bizim yetersiz kaldığımız ezgiler.
Hep bir arayış içinde acaba arıyor mu yoksa Yunus’un dediği gibi ballar balını buldum kovanım yağma olsun...Evet kovan bırakın yağma olsun o her nefes alışında sevgiliye kavuşmanın verdiği hazzı teline döküp sesiyle süslüyor.fena filan mertebesine erişti diyor ya Nesimi gah çakarım gökyüzüne seyrederim alemi gah inerim yeryüzüne alem seyreder beni...dostum seviyorum seni hak yolunda Canan’ın toprağına toz oluşunu anlayabiliyorum hoşça kal
Harikasın gardasim,keşke param olsa sana sponsor olabilsem.bu kültürü içinin guzelligini dünyaya daha iyi yaymana nail olabilsem
Neşat Ertaş usta "derdi bu sazı çalan aşktır aşk aşgınan çalan aşık gönüllere dokunur" diye
Ağzına yüreğine sağlık hayırlı akşamlar harikasınız
Agzina Yüreyine saglik Kardesim Dünyaya duyduruyorsun Yüryimizin Sesini Hak Muhammed Ali yardimcin olsun
Bu türkü Benim cok ama cok sevdigim türkü bu Eseri yazan
Kul Himmette Demekki bizim
Yasadiklarimizi cekmiski o zamanin
Yasantisi ile bugünü aydinlata bilmis
Biz hala uyanamadik Seninde
Yasantini özgürlügünü Dünyani
Kesfetmek Senin büyük sansin
Bu sansi kendin aradin Insan
Oglu geldik dünyaya yerinde
Saymakla olmuyor kesifsiz
Hayat bilgisiz demek yürü
Kardesim yolun acik olsun dilerim
Anadolu türkülerini dünyanın dört bir tarafına yayanlara, ulaştıranlara selam olsun. Nerde bir türkü duysam ben bende değilim.
Nasıl özlemiştiniz kendinizi yoldaş.. diline sağlık.
Sesin yüreğine sağlık türküler her yerde soylenmeli.
Aslan ozanım benim devam et Dünyaya Anadolumuzdan kültürel değerlerimizden bağlamayı türküleri insanlara tanıtmayı
Yine güzel bir yazı, beni de gittiğin yerlerde gezdirdin, o kültüre, gördüklerine ortak ettin. Ben kendi adına ilham alıyorum senden her ne kadar hayat tercihlerimiz farklı olsa da. Ama birçok ortak yanımız var belki bu sebepten seni daha iyi anlıyorum. Türkülerin yüreğimize işliyor, zaten sevdiğim türküler seninle daha da anlamlı oldu. Yüreğine sağlık sevgili kardeşim
Kesme nevân-ı içine salsalarda keder
Kırılsa gönül medd-u cezr ile
Hepsi geçer
Hepsi geçer...
Şirazi'ye ait bu dörtlüğü yoluna atıfên söylüyorum Özdemir.
Yolun bahtın açık olsun🍂
Çook güzel söylüyorsun teşekürler
Çok merak ediyordum seni, bağlantı kurman yüreğime su serpti
Bugün yaklaşık yarım saat boyunca bunu çalıp söyledim. Böyle tevafukları seviyorum :)
Tevafuk değil, telefonun seni dinliyor ve önüne konuştuğun içeriği sunuyor. :-)
@@HuberTM Korkutucu :D Loudingirra peşimi bırak :)
Yüreğine sağlık,yolun açık olsun güzel insan
HARIKA!
Seni yeni gördum ve su anda yalniz seni izliyor
ve paylasiyorum, harikasin... 💖💖💖👍👍👍
Dünyevi zevklere çivilenmiş bedenlerimizin aksine dikenli ,yağmurlu bir yolda çıplak ayakla yürüyorsun .
Bu yolculuk çok uzun sürecek gibi ,bahtın açık olsun.