Kürdan = cure dents, Tente = la tente, Sütyen = le soutien-gorge, Kolye = le collier, Anten = une antenne, İskelet = le squelette, Beton = le béton-(armé), Eşarp = une écharpe, Füze = la fusée, Lise = le lycée, Okul/Ekol = une école, Piyes = une pièce, Hamak = le hamac, Ponpon (kız)= pompom .... çok var
Consommation : Tuketim. Consommation d'essence= Yakit tuketimi gibi. Consommateur/Consommatrice= Tukettirici. Yani musterilerin tuketim yapmasina araci / onayak olan kimse anlaminda.
Carton-pierre'e baktım. Taş yapıların estetiğini kağıt veya karton ile taklit etmesinden kaynaklı bu isim verilmiş. Oxford ve Merriam Webster öyle açıklıyor en azından
Hocam Paris'ten selamlar. Pavillon kelimesinin eskiden manası asker otağı olabilir ama şuan Fransa'da pavillon derseniz herkez müstakil ev olarak anlar. Askerler dışında o kelimeyi kimse otağ olarak kullanmıyor Fransa'da.
Teknik terimlerin yabancı dilden alınması bence teknolojik gelişimi de etkiliyor. Almanca çok uzun da olsa kendi dilinde kullanmayı tercih etmiş. Teknikle alakası olmayan Zündkerzen diye okuyunca ateşlemeye yarayan parça olduğunu anlıyor. Türkçesi buji olunca bir çok insan için birşey ifade etmiyor olabilir.
Gunumuzde teknolojik gelismelerin lingua franca'si ingilizce ve bircok gelismis ulke icin bu kelimeler ana dillerinde anlam ifade etmiyor ama bu engel olmamis. Biraz zorlama bi arguman olmus bence.
หลายเดือนก่อน +1
Hemen damlıyorlar "oturgaçlı götürgeç" eleştirmenleri. Komik geliyor. İngilizce/Fransızca olmayınca teknolojik olmazmış gibi geliyor. Halbuki "buzdolabı, bilgisayar vs." gayet güzel olmuş.
@@lacrimosa870 Klavyenizi Türkçeye çevirmeniz zor değil. İlk önce onunla başlayın isterseniz. Bizi aşan konular fakat Kafa TV'de sanırım yakın zamanda İlber hoca örnekleri ile anlattı. Anadillerinde kelimeleri sindirim mana yükleme ile ezberlemek çok farklı. Benim sıklıkla gözüme çarpar "ironi" kelimesi olur olmaz kullanılıyor misal.
@@randomhuman5525 Doğru ama İtalyanın kuzeyi Lombardlar, güneyi de Araplar ve Normanlar tarafından istila edilmiş. Keza İspanya'da uzun süre Got hakimiyetinde kalmış, ama İtalyanca ve İspanyolca birbirine epey yakınken Fransızca almış başını gitmiş. Değişik bir durum.
Pavyon artık gündelik Fransızca'da öyle kullanılmıyor olabilir, ancak hozomuzun arad kaynamış lafı anlatıyor doğrusunu, uluslararası fuarlarda yani expolarda her ülkeye ayrılan, ya da bir sektöre ayrılan bölüme "pavyon" deniliyor. O büyük, otağ dediğimiz dev çadırlardan kalma olarak.
Askerde kullanılan "a le fortan foni var'. Hızlı söyleniyo: "hacı alefortanfoniyi versene" gibi. Fransız ordusundan ithal etmişiz zamanında zannedilirken, aletin adının aslında "alev örten huni" olduğunun anlaşılması...
Hozom başta yanlışlıkla (ya da kasten belki) "Françe" (Frençe) 'den geçen kelimeler diye başlıyor. Osmanlıcaya kayarak "educated slip"e örnek verdiğiniz için teşekkürler hozom!
Hocam bizim lisede (Cağaloğlu Anadolu Lisesi) okulun resim, müzik salonlarının bulunduğu bölümün adı pavyondu. O bölüm binanın 1850’lerde inşaa edilen kısmında olduğu için, pavyonun anlamının sanat icra edilen ya da sergilenen yer olduğuna kanaat getirmiştik.
Surprise aslinda fransizca , eylem ustunde , is ustunde veya duruma gore suc ustunde yakalanmak , beklenmedik bir anda veya yerde veya durumda "tutulmak" , "yakalanmak" gibi bir manasi. zaten surprise kelimesi kendi surprendre fiilinin edilgen halidir. Yani , arkadasima guzel bir hediye alip surpriz yapacagim , cumlesindeki gibi bizim Turkce de kullandigimiz sekilde bir anlami yoktur.
Hocam mimarlıkta pavyon küçük ölçekli geçici de olabilen müstakil yapılar için kullanılıyor. Dolayısıyla ikinizin de söylediği doğru olabilir diye düşünüyorum. Çünkü doğrudan bir tip değil de bir tür mekan tanımlayıcının karşılığı
Galatasaraylıyım sizin şuan en aklı selim ve mantıklı tespitler yapan Fenerbahçeli olduğunuzu düşünüyorum. Ali Başkanın en büyük sorunu yakın çevresinin futboldan (Türk futbolundan) iyi anlayan isimler olmaması.
Ne kadar doğru bilmem ama zor bir şey vb. için kullanılan "ee boru değil" , "boru mu sandın" vs. kullanımın kuleli öğrencilerinden çıktığı söylenir. Küçük bir grubun icad ettiği şeylerin yaygın kullanıma/bilinirliğe ulaşması çok ilginç.
Hocam diller arası kelime geçişleri olurken belirli kurallar dolayısıyla kelimenin okunuşu ve geçişinde çeşitli değişiklikler olması normal değil mi? Dolayısıyla yanlış geçmiş veya yanlış okunuyor demek doğru mu olur? bir de Fransızcadan alınan kelime gruplarının yönetim ve yaşam üzerine olmasının sebebi bu kültürün daha yüksekte görülmesi midir?
Emrah abi Fransızcan İngilizcenden daha iyiymiş.(Bende de durum aynı) Innovation Week'te İsveç başkonsolosunu trollüyorsun sandım meğer gerçekmiş! Yeşil enerjiye yeşil çay dedin bizi bitirdin.😂 O Çin başkonsolosuna hiç girmiyorum herif konuşmaya başlayınca salonu terk ettim. Demek onlarda da liyakat sorunu var:))
Demiryollarinda hala fransizca cok kelime vardir. Eskiden simendifer denirdi = Chemin de fer = Demiryolu Sofaj = Chauffage = isitma Travers= Traverse = Demiryolunda enine dosenmis agac veya beton yataklamalar. Konduktor= Conducteur - Surucu . Bizde eskiden , trende biletleri kontrol eden gorevliye denirdi. Kuşet= Couchette = Yatilip uyunan yer. Sinyalizasyon = Signalisation = Isaretleme , isaret verme organizasyonu. Organizasyon= Organisation. vsvsvvs. Dolayisiyla bugun denmiyor artik ama 30-40 yil veya daha oncesinde chef de gare deniliyordu sanirim.
Kelimeler zamanla benzesme yoluyla evrilir anlam olarak. Biz yabanci dil olarak bilenler konusanlar biraz daha akademik ve kokune gore biliyor ve konusuyoruz ve biraz da ogrendigimiz donem ve yasimiza bakinca 70lerin fransizcasi oluyor. Oralarda yasamadigimiz icin sokak diline gore guncellenmiyoruz. Anadili fransizca olanlar ise son 10-20 hadi 30 yildir sokakta kullanilan anlamina gore konusur veya aslinda nelerden gelerek o anlama evrildigini de pek bilmez , hatta merak ta etmezler. Bu bir yerme degildir. Siz de Turkce icin kendinizi dusunun , benzer bir noktaya gelirsiniz. Aradaki fark burdan kaynaklaniyor.
Birisi bana imza siküsü dediğinde aklima "sirk dö imza" geliyor. O da şu; ipin üstünde dizinden asılarak kafa aşağı havada süzülen muhasebecimiz elinde kağıtla orta noktaya dogru ilerliyor. Sirketin yonetim kurulu başkanı olan 72 yaşındaki annem de karşı taraftan geliyor. Ortada buluşuyorlar. Annem fıtı fıtı imzaliyor. Ayrılıyorlar... 😂 imza sirküsü benim için bu...
Bir gün maça kızı oynuyoruz. Koltuğunda oturduğum Mehmet'ten bir kağıt bekliyorum, dedim ki: Mehmet, maçan varsa o elindekini bana atarsın. Mehmet eline baktı baktı ve : Benim maçam yok ki. Dedi.
Bana artık bir tımar falan verin her videoyu hypelayip beğeniyorum.
Canın sağolsun verdik gitti.
fransıza fransızca öğreten koca yürekli ESG seviliyorsun
10:40 Her şeyi sorgulayan Fransızın "pavyon konsomatrisi" denince "hee evet, tabii" tepkisini vermesi
Kürdan = cure dents, Tente = la tente, Sütyen = le soutien-gorge, Kolye = le collier, Anten = une antenne, İskelet = le squelette, Beton = le béton-(armé), Eşarp = une écharpe, Füze = la fusée, Lise = le lycée, Okul/Ekol = une école, Piyes = une pièce, Hamak = le hamac, Ponpon (kız)= pompom .... çok var
Pastane işletiyoruz. Hakikaten pastaneye gelip "bi ek verir misiniz" diyen oluyor, hem de çok sık karşılaştığımız bir şey.
🤣🤣
Kanalın asilzadelerinden değiliz ama hype’ımız var.
5:19 hocam biraz fazla mı tepki verdiniz acaba, aşırı derecede kahkaha ile boğuşuyorum şuan Allah da sizi güldürsün 🫶🏻
Dikkat etmemiștim komikmiş hahahah
Bastım kahkahayı
bilim insanları bir şeyi keşfederlerse böyle tepki verirler
@@sadrialsk4185 yapma be, baban da mı bilim adamıydı?
@@berkkalaba765 babamı karıştırma lan
Age of'ta kendi haritasını yapmış herkes pavilion'un otağ olduğunu bilir...
Consommation : Tuketim. Consommation d'essence= Yakit tuketimi gibi. Consommateur/Consommatrice= Tukettirici. Yani musterilerin tuketim yapmasina araci / onayak olan kimse anlaminda.
Carton-pierre'e baktım. Taş yapıların estetiğini kağıt veya karton ile taklit etmesinden kaynaklı bu isim verilmiş. Oxford ve Merriam Webster öyle açıklıyor en azından
Hocayı artık Türkler kesmiyor, adam Fransızca konuşmak için Fransız - Türk getirmiş ve adama Fransızca öğretiyor 😂
Hocam Paris'ten selamlar. Pavillon kelimesinin eskiden manası asker otağı olabilir ama şuan Fransa'da pavillon derseniz herkez müstakil ev olarak anlar. Askerler dışında o kelimeyi kimse otağ olarak kullanmıyor Fransa'da.
Oh süper bir pazar kahvaltısı oldu bu bize. Akşam olmadan 2. Videoyu bekliyoruz hocam 🫶
Jandarmayı ne zamandır merak ediyordum çok teşekkürler hocam
Teknik terimlerin yabancı dilden alınması bence teknolojik gelişimi de etkiliyor. Almanca çok uzun da olsa kendi dilinde kullanmayı tercih etmiş. Teknikle alakası olmayan Zündkerzen diye okuyunca ateşlemeye yarayan parça olduğunu anlıyor. Türkçesi buji olunca bir çok insan için birşey ifade etmiyor olabilir.
Gunumuzde teknolojik gelismelerin lingua franca'si ingilizce ve bircok gelismis ulke icin bu kelimeler ana dillerinde anlam ifade etmiyor ama bu engel olmamis. Biraz zorlama bi arguman olmus bence.
Hemen damlıyorlar "oturgaçlı götürgeç" eleştirmenleri. Komik geliyor. İngilizce/Fransızca olmayınca teknolojik olmazmış gibi geliyor. Halbuki "buzdolabı, bilgisayar vs." gayet güzel olmuş.
Sorgulamadan ezbere bir yabancı hayranlığı. Havalı duruyor diye illa İngilizcesini kullanan tayfa paşam
@@moroRomantico dil dusunceyi etkiler hipotezinin sinirlari uzerinde verimli bir tartisma yurutebilirdik ama siz hamaseti tercih ediyosunuz ok.
@@lacrimosa870 Klavyenizi Türkçeye çevirmeniz zor değil. İlk önce onunla başlayın isterseniz. Bizi aşan konular fakat Kafa TV'de sanırım yakın zamanda İlber hoca örnekleri ile anlattı. Anadillerinde kelimeleri sindirim mana yükleme ile ezberlemek çok farklı. Benim sıklıkla gözüme çarpar "ironi" kelimesi olur olmaz kullanılıyor misal.
hocam fransızca'nın neden diğer latin dillerinden bu kadar farklılaştığına dair bir video gelsin lütfen, teşekkürler seviliyorsunuz.
Franklar köken olarak bir Cermen topluluğu olduğu için olabilir. Latin Roma tarafından asimile edilmişler.
@@randomhuman5525 Doğru ama İtalyanın kuzeyi Lombardlar, güneyi de Araplar ve Normanlar tarafından istila edilmiş. Keza İspanya'da uzun süre Got hakimiyetinde kalmış, ama İtalyanca ve İspanyolca birbirine epey yakınken Fransızca almış başını gitmiş. Değişik bir durum.
7:11 da beyefendi sanırım şimendifer / chemin de Fer i bulmaya çalışıyor
Padiglione İtalyancada da büyük çadır demek, misal Bologna’da kitap fuarının yapıldığı büyük çadıra padiglione deniyor
Pavyon artık gündelik Fransızca'da öyle kullanılmıyor olabilir, ancak hozomuzun arad kaynamış lafı anlatıyor doğrusunu, uluslararası fuarlarda yani expolarda her ülkeye ayrılan, ya da bir sektöre ayrılan bölüme "pavyon" deniliyor. O büyük, otağ dediğimiz dev çadırlardan kalma olarak.
pavilion hece düşmesi olmuş olabilir
5:18 hocam içim geçiyordu ödüm koptu
@5:18 yok böyle bir haşofman sevinci
Emeğinize sağlık hocam,herkese Artvin’den selamlar
Ben pastanede "bana 5 tane ek ver" diyorum. Pastaneci her seferinde "5 tane ekler" diye düzeltiyor. :)
Pavilion çadırdır aoe2de editöre girip bakabilirsiniz. Saladin senaryosunda bol bol kullanılıyor frenk askerleri tarafından
Askerde kullanılan "a le fortan foni var'. Hızlı söyleniyo: "hacı alefortanfoniyi versene" gibi. Fransız ordusundan ithal etmişiz zamanında zannedilirken, aletin adının aslında "alev örten huni" olduğunun anlaşılması...
Hahahhaha 😂
İmza sirküleri konusu çok iyi geldi. Keşke ekol-okul muhabbetine değinilseydi de şenlenseydik :D
Okul Türkçe.
Hozom başta yanlışlıkla (ya da kasten belki) "Françe" (Frençe) 'den geçen kelimeler diye başlıyor. Osmanlıcaya kayarak "educated slip"e örnek verdiğiniz için teşekkürler hozom!
hocanın sıfat efsane değil mi ya
5:18 Aman Allah'ım ne kadar mutlu oldu adam.
05:18 işte bilim insanları bir şeyi keşfettiklerinde bu tepkiyi verir
Bilmem kaç yıl önce de evreka diyorlardı XD
@@Konamiagent kabul etmem gerek evreka daha güzel bir tepki
Hocam bizim lisede (Cağaloğlu Anadolu Lisesi) okulun resim, müzik salonlarının bulunduğu bölümün adı pavyondu. O bölüm binanın 1850’lerde inşaa edilen kısmında olduğu için, pavyonun anlamının sanat icra edilen ya da sergilenen yer olduğuna kanaat getirmiştik.
Böyle böyle istemeden Latince Fransızca falan öğrenicez mazallahh bhxbsheh
A short man.
eşofmanın doğru kullanımı eşofman takımı olduğu için hatalı sayılmaz bence
Surprise aslinda fransizca , eylem ustunde , is ustunde veya duruma gore suc ustunde yakalanmak , beklenmedik bir anda veya yerde veya durumda "tutulmak" , "yakalanmak" gibi bir manasi. zaten surprise kelimesi kendi surprendre fiilinin edilgen halidir. Yani , arkadasima guzel bir hediye alip surpriz yapacagim , cumlesindeki gibi bizim Turkce de kullandigimiz sekilde bir anlami yoktur.
fransızca okuma kuralları ile ilgili bir bölüm olsa güzel olur aslında. kim bilir nasıl okunuyor bu özel isimler diye fransız klasiklerinden soğudum.
Pavyon > Pavillion > Papillio
Latince Papillio kelebek veya cadir anlaminda
İspanyolca da gelsin hocam italyanca Fransızca geldi de
FÜNİKÜLERDE PATLADIM SLFKSÖFLDMÖD Etkinlik için vapurla Boğaziçi'ne gittiğimizde Aşiyan-Boğaziçi Füniküleri'nin füniküler kısmını unutup "Yer altı teleferiği yaa" demiştim rgposmdlcld
Videonun başlığına "er gazinosu" yazsanız 1 günde 1M izlenme garanti 😊
Bulgarca'da manca kelimesi çok kullanılır..Yemek anlamda, ama şey yemeği...hani ne yemek yaptın...gibi.
Video yetmedi malesef bari bi 15 dakika falan olaymış
Hocam takım isimlerinin etimolojik kökenleri de gelsin lütfen
Hocam mimarlıkta pavyon küçük ölçekli geçici de olabilen müstakil yapılar için kullanılıyor. Dolayısıyla ikinizin de söylediği doğru olabilir diye düşünüyorum. Çünkü doğrudan bir tip değil de bir tür mekan tanımlayıcının karşılığı
Ellerinize saglik
Fransıza Fransızca öğreten koca yürekli hocam
Hoca haklı, çadır pavillon denir
Galatasaraylıyım sizin şuan en aklı selim ve mantıklı tespitler yapan Fenerbahçeli olduğunuzu düşünüyorum. Ali Başkanın en büyük sorunu yakın çevresinin futboldan (Türk futbolundan) iyi anlayan isimler olmaması.
4:47 En son Sürmene de var diyecek sandım. :)) NOT : Trabzon da bir ilçedir.
Ne kadar doğru bilmem ama zor bir şey vb. için kullanılan "ee boru değil" , "boru mu sandın" vs. kullanımın kuleli öğrencilerinden çıktığı söylenir. Küçük bir grubun icad ettiği şeylerin yaygın kullanıma/bilinirliğe ulaşması çok ilginç.
Küçük ama etkili bir grup
Manca argo değil. Bazı göçmenler yemek yerine kullanırlar o sözcüğü. Kökeni ne bilmiyorum ama. Örnek: patlıcan mancası.
Günaydın
Hocam diller arası kelime geçişleri olurken belirli kurallar dolayısıyla kelimenin okunuşu ve geçişinde çeşitli değişiklikler olması normal değil mi? Dolayısıyla yanlış geçmiş veya yanlış okunuyor demek doğru mu olur? bir de Fransızcadan alınan kelime gruplarının yönetim ve yaşam üzerine olmasının sebebi bu kültürün daha yüksekte görülmesi midir?
Adana ve civarında "geri geri" veya " geri vites" için kulllanılan "anarya" da Fransızcadan "en arriere"
Hocam 0:47 da bahsettiğiniz Aznavour şarkısının adı nedir
Petit Beurre Kurabiyenin almancası Butterkeks, yani küçük tereyağı kurabiyesi bence o kadar mantıksız değil, onun geldiği yerde ismi bu zaten
10:38 smokin kumaşı yapısından dolayı sigara dumanını çeker, sonra havalandırınca tekrar bırakır
Emrah abi Fransızcan İngilizcenden daha iyiymiş.(Bende de durum aynı) Innovation Week'te İsveç başkonsolosunu trollüyorsun sandım meğer gerçekmiş! Yeşil enerjiye yeşil çay dedin bizi bitirdin.😂 O Çin başkonsolosuna hiç girmiyorum herif konuşmaya başlayınca salonu terk ettim. Demek onlarda da liyakat sorunu var:))
Arka planda konuşan arkadaşın Öztürk Serengil aksanına saygılar 😂
Ahahahaha sonundaki Er gazinosu esprisine kırıldım 😂😂😂
Ankaralı olarak eksik kalmadık geldik hocam
7:10 çok iyi tepki
Demiryollarinda hala fransizca cok kelime vardir. Eskiden simendifer denirdi = Chemin de fer = Demiryolu
Sofaj = Chauffage = isitma
Travers= Traverse = Demiryolunda enine dosenmis agac veya beton yataklamalar.
Konduktor= Conducteur - Surucu . Bizde eskiden , trende biletleri kontrol eden gorevliye denirdi.
Kuşet= Couchette = Yatilip uyunan yer.
Sinyalizasyon = Signalisation = Isaretleme , isaret verme organizasyonu. Organizasyon= Organisation.
vsvsvvs.
Dolayisiyla bugun denmiyor artik ama 30-40 yil veya daha oncesinde chef de gare deniliyordu sanirim.
buket bucket olabilir mi? sepette çiçekten filan belki ne bileyim :)
Çok şükür bugünde cahil kalmadık. Ayaklı kütüphane ESG . (Ben askeri tarihçiyim) gümmmmm.
Kartonpiyer karton duvar gibi bi anlamı var. Alçı ve kağıttan yapılıyor zaten
Çok iyi
bilmiyoz diye bizi yiyormuşsun işte emrah hocam, bırakkkğğğ yaaahh
Ahhh ah hocalarımın hızlı zamanları
Est-ce que vous avez de la sigorte?
Tarih videolarında çok güzel yargı ve yorum katıyorsunuz, zevkli anlatıyorsunuz ama etimoloji için video açıp izlemek biraz avam işi
Mancar artık nasıl yazılıyorsa bizim orada bazı köylerde mantara deniyor
Hocaman katılıyorum zaten pavyon da çadır kurmaktan geliyo olabilir adjhfnajakkaka
Ohaa ....Abi her şeyin kökü Fransızca çıkıyor
Oyle , mesela Ingilizce' nin de yarindan fazlasi Fransizca veya Latince , hatta Yunanca'dir. Sadece Turkce degil yani.
Buradayız.
Lieutenant British English'te neden leftınınt olmuş acaba?
en son olayın er gazinosuna bağlanması çok iyiydi :D
izlerken yoruldum her kafadan bir ses çıkıyor
Hocam şu videoları sessiz yükle ! Ben ne yapayım bilgiyi ? Burnunu görsem yeter.
Military Pavilion, Er Gazinosu mu yani?
Ben artik supheyle izliycem her programi 😂
İstanbul kardiyoloji enstitüsü gazi muhtar pavyonu. Çadır değil bina. Konsanatris de yok.
iskambil kelimesi fransızcadan geliyor peki biz niye bazı kağıtları Maça- Sinek- bacak diye adlandırdık acaba?
Aga kullanımı 100 yıl geride kalmış şeyler hala kullanılıyo, o yüzden yabancı gelebilir birçok şey. fransızdan fransız olunuyor haliyle
Kons, masa değilmi konsey masada toplananlar, konsire Mafya masa ile babanın arasındaki bağlantı. Konsomatris masada müşteri ile ilgilenen vb
concierge de oradan geliyor
@@bikesnacar3139 konsiere derken onu kast etmiştim teşekkürler.
Şimendifer nasıl konuşulmadı bu programda ya? Chemin de fer, yani "demiryolu", "lokomotif" olarak geçmiş, tam bir "lost in translation" durumu...
Hocam, pavillon müstakil bahçeli ev demek. Larousse'tan da üstün müsünüz? :)
Kelimeler zamanla benzesme yoluyla evrilir anlam olarak. Biz yabanci dil olarak bilenler konusanlar biraz daha akademik ve kokune gore biliyor ve konusuyoruz ve biraz da ogrendigimiz donem ve yasimiza bakinca 70lerin fransizcasi oluyor. Oralarda yasamadigimiz icin sokak diline gore guncellenmiyoruz. Anadili fransizca olanlar ise son 10-20 hadi 30 yildir sokakta kullanilan anlamina gore konusur veya aslinda nelerden gelerek o anlama evrildigini de pek bilmez , hatta merak ta etmezler. Bu bir yerme degildir. Siz de Turkce icin kendinizi dusunun , benzer bir noktaya gelirsiniz. Aradaki fark burdan kaynaklaniyor.
Havacılıktdaki bir çok terim de Fransızca'dan dilimize geçmiş.
Hocam hayırdır aktifiz bu aralar
Hocam biz niye dinner jacket'e smokin diyoruz?
Hozom video gelmiş ya :D
7:19 şimendifer mi demek istiyor acaba?
Funikuler-teleferik 😅 çok güzel Türkçe 😂
👏👏👏👏
Hocam jandarmanın grenadier ile bir alakası var mı
Chef de Gare bir ihtimal çeşnigar olabilir mi?
Yok farsça o
Birisi bana imza siküsü dediğinde aklima "sirk dö imza" geliyor. O da şu; ipin üstünde dizinden asılarak kafa aşağı havada süzülen muhasebecimiz elinde kağıtla orta noktaya dogru ilerliyor. Sirketin yonetim kurulu başkanı olan 72 yaşındaki annem de karşı taraftan geliyor. Ortada buluşuyorlar. Annem fıtı fıtı imzaliyor. Ayrılıyorlar... 😂 imza sirküsü benim için bu...
Bir gün maça kızı oynuyoruz. Koltuğunda oturduğum Mehmet'ten bir kağıt bekliyorum, dedim ki: Mehmet, maçan varsa o elindekini bana atarsın.
Mehmet eline baktı baktı ve : Benim maçam yok ki.
Dedi.
Adana'da "anarya" kelimesi çok kullanılır. Burada konuşulmalı.
bizdeki "esofman"a fransizlar "jogging" diyo. survetement bizdeki "esofman ustu"ne karsilik geliyo
Chef de gare: Gar şefi var evet, TCDD personeli 😂