6:02 "Yazanı yazarından daha iyi kavrayabilirim." dersen eğer Kur'an'ı Rasulullah'ın yazdığını söylemiş olursun. Bunu söylersen de dinden çıkarsın. Kur'an'ın yazarı Allah'tır ve bu sebeple tarihler üstüdür.
MERHABA, kendini İslama nisbet eden M. Öztürk, KURAN'ın ayetlerini eleştirerek, kendi kafasına göre yeni söylemler geliştirerek, özellikle İslamı tanımayan, arapça bilmediği için Kuran hakkında da doğru bilgisi olmayan gençlerin Kurana olan inançlarını sarsmakta ve onları İslamdan uzaklaştırmaktadır. bu şahsın İslama olan zararı, İslam düşmanlarından daha fazla, çünkü insanlar bu şahsı dinde otoriter kabul ederek dinliyorlar. İnsanların akıllarını şeyhlere teslim etmemesi ne kadar doğru ise, bu tip, Kitabı tahrif eden, batının görevini devralmış kişilere de teslim etmemesi gerekir. Allah cc bizi şeytanın ve nefsimizin hile ve tuzaklarından korusun.
o yeri tam dinleyin batıda bu teoriyi kuranlar bu okuma şeklini sadece dini metinlere değil edebi metinlere de uygulamaktalar . yazarından daha iyi anlamak olay da ordan geliyor . yani tarihsel okumanın hepsi alınıp getirilmdi . işe yarar kısmı alındı. kuran ı Allah tan daha iyi anlayacağız amacıyla başlamıyorlar.
@@pnarbas6606Be insan demezlermi siz isinize geldigi davraniyor dediginiz insanin aslen kurani aklamantiga gore arastirarak aciklana mi bilir srn gibi en ufak cabasi olmayan mi bilir. Nisa suresindeki insanligin kabullenmedigi sonra peygamberin isine gore ayetlerin olmasi nedir sence desek aciklasan. Senin uvey baban eski karibla evlense nasil olur
Yüzyıllardır anlatılan gerçek anlam mutlaktır, kişinin yorumu mutlağa giydirilir. Teknolojide de aynı. Dört silindirli içten yanma mutlaktır ama bunu araba tarihi içindeki gelişimi 10 beygirden 400 beygire atmosferikten turboluya kadar değişir. Bunun uygulaması da mühendislik bilgisini kullanımına bağlıdır. Akademisyenlik gereği olan kılükala fazla takılmamayın. Dendi dedi dendi dedi....
Sadece bu vidyo değil, genel olarak Mustafa Öztürk'ün açıklamalarına baktığımda şunu söyleyebilirim; Sözün şehvetine çok fazla kapılıyor ve espri yapacağım diye Kur'anı Kerim'den herhangi / alalade bir kitap gibi bahsediyor. ''Ne menem bir kitap ki bu.....' ifadeleri gibi. ''Fazla bilgi insanı bozar'' Öztürk'ün kendi ifadesidir bu ve muhtemelen de başına gelmiştir ve o da bunun farkındadır. Şimdi imkanım olsa kendisine şunu sorardım; Kendi ifadelerine göre, Kur'an o dönemin sosyolojisi üzerine indi. O dönem arapların ihtiyaçlarına göre, isteklerine göre nazil oldu. İçinde bilim yok, geleceğe dair bir şey yok, evrensellik yok. İçindeki bir çok ayet tarihsel ve bugüne hitap etmiyor. '' Peki Kur'an'ın müşriklere ve günümüz insanlarına meydan okuduğu şey nedir? Neden bir benzeri yapılamaz? Kur'an'ın hangi ayetleri tarihsel hangileri değil, sınırı nasıl çizeceğiz ve kim çizecek? ''Namaz da tarihsel'' diyen birine karşı savunmamız ne olacak? En önemlisi Mustafa Öztürk 'Neden Müslüman olmalıyım' diye soran bir gayri müslime ne cevap verir? Madem Kur'an ve islam (haşa) bu kadar kuru ve ruhsuz , bir gayri müslim neden müslüman olmalı? bunlar sorularımdı ve kendi değerlendirmelerim de şunlar; Mustafa Öztürk hoca gerçekten çok bilgili, çok zeki.. Ancak işin ruhunu kavrayamamış. Açın youtube'dan Ahmet Tomor hoca'yı izleyin. Hitabeti zayıf, bilgisi Mustafa Öztürk kadar yoktur ama hiç şüphem yok adam Allah dostu. Kalp gözü açık, yüzü nurlu. Samimi bir kalp yoksa sadece akıl, zeka ve bilgi bir işe yaramıyor.
Galiyev İster ateist olsun ister başka din mensubu, hakaret etmeden fikrini söyleyen herkese saygım var. Müslüman değilsiniz ama Mustafa hoca'dan nokta link verecek kadar İslamla ilgilisiniz. Belli ki arayış içerisindesiniz. Keşke size yardımcı olabilsem. Ancak yeterli donanıma sahip değilim. Nouman Ali Khan'ı size önerebilirim. Farklı bir Kuran okuması var, bana çok faydası oldu. Bir de ateist misiniz başka dine mi mensupsunuz bilmiyorum ama meşhur ateist duası var. "Eğer varsan..." ile başlayan. . Bu duayı samimi bir şekilde yapan hiç kimseyi Allah geri çevirmiyor. Siz de deneyin isterseniz. Sağlıcakla kalın.
arihselci gorusun bir cok iddialari beni etkileyip sindirebilmis biri olarak mustafa ozturk hocanin allahin zati ile ilgili yani allah inanci sabittir ama ne sekilde inandiginin bir onemi yoktur iddiasini bir turlu anlayamiyorum..allah goktedir.diyen.ayet var diher yandan sah damarindan yakin dir diyen ayette..ibn hambel allah goktedir iddiasi da bir gorustur..ama bunu sahabenin tumune de yamamak dogu degil diye dusunuyorum.cunku hz abubekirinde "neki aklina birsey geliyor o allah degildir"dedigi zikredilir..bir sempozyumda.ozturk hocaya bunu sormustum. dedimki hocam eger allah inancimiz sabitse ama.nasil inanacagimiz degisiyorsa kuranin hrostiyanligaa isyani niye?ne diye kuran allahi 3 ledirler diye hristiyanlara sitem ediyor..?oyleya madenki allah var demekle bu is bitiyor mademki bryqziti bistami hallaci mansur da hakli isa allahtir diyen.hristiyanlar niye haksiz olsun? iste ozturk hoca tek tiplesmeye karsi eyballah da ama allah inanci /tasavvuruda yol gecen.hanimidir?bu konuda serh koyuyorum mustafa ozturk hocaya..😃
" Allah(C,C.)'in sah damarimizdan bize daha yakin olmasi , sözü bir Kuran Ayeti degil, " hadisi - kudsidir. "' . Ama acikca bu anlami ifade etmese de , dolayli olarak bu anlama ,yani insan bedenindeki tezahurune yine soýluyorum, dolayli olarak deginen ayeti Nur Suresinin 35. Ayettir. Bu nur ,bir tur elektirik kudreti gibidir. Yapabilme ,edebilme "can" saglarken kalpte iman , beyinde düsünce, iki isigin birlikteligi ile de " kesif " olarak tezahur eder. Bu enfuste, yani icte olanidir. Bunun bir de doga da yani afakta olan tezahüru vardir. Ayni elektrik , enerjisi orada da can oluyor. Canlilik katiyor.Yasam dongusunun devamliligini sagliyor. Bunlarin hepsi birer Allah'in ayeti. Gerek enfuste gerekse afakta biz bunlari idrak ettikce .Yani kesfimiz acildikca imanin da onunla dogru orantili olarak artavilmesi veya fitneye dusurulerek yoldan cikmamiz " hikmetle" ilgilidir. Ve de Hz Allah bu konuda hic kimseye bir yetki vermemistir. Herkes bu konuda kendi tasidigi ' nefsiyle kendini anlar ." Ayrica Bakara Suresinin 55. Ayetinde " ,,,, ey Musa Biz Allah'i aciktan aciga gormedikce sana asla inanmayiz " dlyen Musa'nin kavmine ayetin devaminda " ,,bunun uzerine siz bakıp dururken sizi yildirim carpmisti Sonra sukredesiniz diye ölümünüzun ardindan sizi tekrar dirilttik. " deniyor.Bu kavimdeki kisilerin Hz Allah'i görmek istemelerinin karsiligi yildirim carpmasi . Bu durum , Onlari Onu gormesi midir? Yoksa cezalandirilmalari mi? Hz Allah yine Bakara 258. ' de " ,,,,,,,,zalimler toplulugunu hidsyete erdirmez ' dlyor. Yine Bakara 259. Ayette de alti üstüne gelmis bir beldeyi goren birinin " ,,,,,, Allah burayi ölümunden sonra nasil diriltecek? " diye düsünmesi , aslinda farkinda olmadan dua etmesi nedeniyle ayetin devaminda ".....bunun üzerine Allah Onu öldürup yüzyil ölu birakti , sonra diriltti ve Ona sordu " ne kadar kaldin? O, " bir gun veya bir günden daha az kaldim " dlye cevap veriyor. Allah ise ," Hayir, 100 sene kaldin" dlyor. Böyle iken , yiyeceğine ve icecegine bak, henuz bozulmamis,Bir de esegine bak' diyor. "( esegin) kemikler(ine) bak, nasil onlari bir araya getiriyor. Sonra onlara nadil et giydiriyoruz ? dedikten ve adam bunlari musehade ettikten sonra ayetin devaminda adamin " simdi biliyorum ki ; suphrsiz Allah'in gucu her seye hakkiyla yeter ." Sonra gelen 260. Ayette bu sefer bir peygamberin , Hz. Ibrahim'in " Rabbim bana ölüleri nasil dirilttiğini goster ? " demesine " inanmiyor musun? " dlye cevap veriyor. Hz. Ibrahim , ' hayir, ancak kalbimin tatmin olmasini icin " deyince , Hz ,Allah Onun kalbinin mutmain olmasi icin uygulamali yapmasi gerekenleri anlatiyor devam ayetlerde . Butun bunlari goz önüne alirsak ';demekki ,inancin bir basamaginin " dusunce boyutlu imtihanlari " bunlar. Peki cevaplarini nasil almislar ? Kuran"a gore ,Allah inancinizin bulundugu seviye itibariyle nadil bir cevap beklerdiniz? Ilk Musa'nin kavminin, sonraki Hz. Allah ile konusabilen adamin ve bir peygamber Hz.Ibrahimin kafasinda , kalbinde sorular. Nasil karsilaniyor. ? Yerilmiyorlar. Bulubduklari anlayis seviyesine gore sorularina cevap aliyorlar. Demekk8 bizim sorularimiz8n cevaplari da gozumuzu kulagimizi kalbimizi dört acarsak etrafimizda. Goremiyorsak ,gordurenden bir an once gorulebilmesi icin baglantida olmak lazim. Hangi bu kafa yakan sorulara verilebilecek cevap bu atesi sönduruo beyni düşünce boyutunda mütmain edebilir. Hz Allah, birinci kavme : siz nasil ,hangi cürettle bana boyle bir soru sorabilirsiniz demiyor? El cevap , diyor ki cahillikler9ne verip affediyor. Ikinci adam , bir harabiyetin nasil duzelecegini dusunuyor ve insanlara bir ibretin vesilesi oluyor. Sonuncusu ise zaten bir ulul azm bir peygamber. Soru sorarak imanini guclendiriyor.
Hoca bazen tarihselciliğe delil çıkarmak için doğruları eksik söylüyor, açıklanabilecek bazı şeyleri açıklamayıp soru işaretleri oluşturmaya uğraşıyor. Yaşar Nuri de yapardı. Emevi namazı emevi namazı... duyan da namaz tamamen değişti sanır. Ahmed bin Hanbel Allah her yerde diyeni tekfir etmiş, biz her yerde diyormuşuz. Hoca adı gibi biliyor ki biz de Allah zatıyla her yerde diye inanmıyoruz, mekandan münezzeh diyoruz sonuçta. Böle ilk bakışta çarpıcı gelen şeyleri çokça kullanıyor.
Allaha ve ahirete İman, sadece akılla olacak bir şey değildir. İman akıl ve kalbin ortaklaşa yaptığı bir teslimiyettir. Hakikati bulanlar onu arayanlardır. bu dünyada yaşayan ve düşünen her insan, Ahirete inanmak zorunluluğu hisseder. yoksa bu dünya; vicdan sahibi, adalet duygusuyla hareket eden insanlar için cehennem olurdu. Ahiret inancı herkesin hakkının verileceği, zalimlerin de yargılanacağı bir mahkemenin varlığı ile son derece makul ve zorunlu bir inanıştır. Ahiret inancı aynı zamanda, mümin olsun olmasın insanların çoğunun zalimce davranmasını engelleyen bir gerçektir. Mustafa Öztürke sormak istiyorum.; Maide 45 de ; '' Tevrat'ta onlara şöyle yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ). Yaralar da kısastır . Kim bunu bağışlarsa kendisi için o keffâret olur. Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerdir.'' buyrulmaktadır. İsa as dan yaklaşık 2500 yıl önce nazil olan Tevrattaki hükümlerin bazılarını Allah cc, Resulüllah döneminde de inzal ederek bu hükümlerin uygulanmasını emrediyor. Yani yuvarlak hesapla 3000 yıl önce Musaya inananların uymasını istediği bazı hükümlerin uygulanmasını aynı şekilde Kuranda da emir buyuruyor. Diğer taraftan Maide 43 de ise, Beni İsrail ( yahudiler için ) ; ''İçinde Allah'ın hükmü bulunan Tevrat yanlarında olduğu halde nasıl seni hakem kılıyorlar da sonra, bunun arkasından yüz çevirip gidiyorlar? Onlar inanmış kimseler değildir.'' ..... buyurarak 3000 yıl önce kendilerine indirdiği hükümlere uymayan yahudiler için ''İNANMIŞ KİMSELER DEĞİLDİR'' tanımını yapıyor. Muhammedin yaşadığı tarih diliminde de, Yahudilerin, aralarındaki sorunlarda, Musa as'a indirdiği Tevratın hükümlerine göre hükmedilmesini emrediyor. soru şu; Allah cc Tevratta indirdiği hükümlerin, 3000 yıl sonra da geçerli olduğunu emrederken, Yahudilere, kendilerine göre yeni bir seçim ( yaşadıkları çağa göre yeni bir hüküm düzenleme )hakkı vermezken ve aynı Tevratın bazı hükümlerini de indirdiği Kuranda uygulamamız için bize emrederken, sizler 1400 yıl önce gelen ayetleri ( hükümleri) değiştirme hakkınızın olduğunu söylüyorsunuz. bu hakkı size kim, nasıl verdi? Açık deliliniz nedir? 3000 yıl sonra yaşayan yahudiler, sizin mantığınızla Musa as dönemindeki yahudilere göre çok daha modern, daha entellektüel gelişmiş kişiler, ( haşa, Allahın modası geçmiş hükümlerini bırakarak) kendi kanunlarını yapabilme hakkına da sahip olmalı idiler. Ancak Kuran bize ''İNANDIĞI KİTABIN DIŞINDA BAŞKA BİR HÜKÜM ARAYAN İNSANLARI; İNANMAMIŞ İNSANLAR '' olarak tanımlıyor. Yine size göre tüm peygamberlerin tarih üstü, ortak bir mesajları da vardır. doğru , haklısınız. ''Allahın indirdiğinin dışındaki hükümlerle muhakeme olmak isteyenlerin iman etmemiş olmaları ''peygamberlerin getirdiği ortak -tarih üstü bir mesaj değil midir.! yoksa siz, yahudilerin Kıyamete kadar kendi kitaplarının hükümleri ile muhakeme edilmeleri gerektiğini, ancak Kuranın kendilerine gelen insanların ise bu Kitabın-Kuranın hükümlerine uymak zorunda olmadıklarını mı söylüyorsunuz! Sizler Allaha, diğer kullarından daha mı sevgilisiniz de size toleranslı davrandı, ve size bizim bilmediğimiz bir bilgi mi geldi;. ''şu tarihten itibaren Kuranın şu hükümlerini size bırakıyorum, benim yerime siz yeni düzenlemeler yapabilirsiniz . ''diye özel vahiy mi geliyor. sizin Kuran üzerindeki bu tavrınızla, ''eskimiş kanunları , çağa göre modern akılla yeniden düzenleme cüretiniz''' , TARİHTE, YAHUDİ VE HRİSTİYANLARIN KENDİ KİTAPLARINA YAPTIKLARI İLE AYNI ANLAMA GELMİYOR MU? Onlar değişiklikleri kitaplarının bizzat üzerinde yaparak, Kitaplarını tahrif etmişlerdi. Sizler ise az bir farkla Kitaba dokunmayıp, ayetlerin işlerliğini ortadan kaldırıp yerine yeni hükümler vaz etmek istiyorsunuz . sonuç olarak, hükmü yürürlükten kaldırmak istiyorsunuz! Maide 13 ; ''Sözlerini bozmaları sebebiyle onları lânetledik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar kelimelerin yerlerini değiştirirler (kitaplarını tahrif ederler). Kendilerine öğretilen ahkâmın (Tevrat'ın) önemli bir bölümünü de unuttular. İçlerinden pek azı hariç, onlardan daima bir hainlik görürsün. Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever.'' Bakare 75 ; ''Şimdi (ey müminler!) onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa ki, onlardan bir zümre, Allah'ın kelâmını işitirler de iyice anladıktan sonra, bile bile onu tahrif ederlerdi.'' Ankebut 47 ; '' İşte böylece sana (önceki kitapları tasdik eden) bu Kitab'ı indirdik. Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Şunlardan da ona iman eden nice kimseler vardır. Âyetlerimizi, ancak kâfirler (inatları yüzünden) bile bile inkâr eder.'' Ömer as dan size bir bilgi aktarayım ; kişi inandığı gibi yaşamazsa yaşadığı gibi inanmaya başlar. '' size tavsiyem ; Kuranı yeniden, kafanızdaki tüm olumsuzlukları, bunlar arasında; araplara duyduğunuz öfke, kıskançlık, küçümseme , hakir ve hor görme, kendinizi aşırı beğenme, kibir , kutsal bir ırktan gelme (türk) vb gibi duyguları bir tarafa iterek; ve Allahtan başka kimseye boyun eğmeyerek ahiret hayatınızı hüsranla sonuçlandırmayın. Ayrıca, Allahın ayetlerinden sanki ''Levent Kırcanın tiyatro sahnesinden'' bahsediyormuş gibi de bahsetmeyin. DÜN GECE HABER TÜRKTEKİ PROĞRAMDA YUSUF KAPLANDAN HEMEN ÖZÜR DİLEDİNİZ. insanlara bile, onları rencide etmeyecek şekilde dikkatlice konuşurken Allahtan ve onun ayetlerinden bahsederken nasıl alaylı, hakaretamiz ve aşağılayıcı bir şekilde konuşuyorsunuz. Munafıkların tarzını kullanıyorsunuz. size önerim; biraz da medineli münafıkların karakterlerini inceleyin. unutmayın ki şeytanın ebedi cehenneme gitmesinin nedeni, KİBRİ DOLAYISI İLE ALLAHIN EMRİNİ BEĞENMEYİP ONA İTAAT ETMEMESİ İDİ. DİLERİM YANLIŞLARINIZI GÖRÜP BUNLARDAN DÖNERSİNİZ.
hocam çok teşekkürler. Kur'anı anlama da çok ufuk açıcı bir sohbet olmuş. Allah razı olsun.
adamsın hocam , böylesine açık sözlü olanı da bulmak zordur.
Hocamın senin kitapların ve konuşmaların sayesinde dini gerçekleri daha iyi anladım. ALLAH senden razı olsun.
keşke konuşmanın tamamını görebilseydik. ağzınıza sağlık..
Ağxına sağlık Mustafa hocam....
sayın hocam bu konuşmalarınızı tam bir frofesyonel bir ortamda çekilip yayınlansa daha iyi olur diye düşünüyorum.
Ellerinden öperim ,
Tesekkurler hocam
6:02 "Yazanı yazarından daha iyi kavrayabilirim." dersen eğer Kur'an'ı Rasulullah'ın yazdığını söylemiş olursun. Bunu söylersen de dinden çıkarsın. Kur'an'ın yazarı Allah'tır ve bu sebeple tarihler üstüdür.
MERHABA,
kendini İslama nisbet eden M. Öztürk, KURAN'ın ayetlerini eleştirerek, kendi kafasına göre yeni söylemler geliştirerek, özellikle İslamı tanımayan, arapça bilmediği için Kuran hakkında da doğru bilgisi olmayan gençlerin Kurana olan inançlarını sarsmakta ve onları İslamdan uzaklaştırmaktadır.
bu şahsın İslama olan zararı, İslam düşmanlarından daha fazla, çünkü insanlar bu şahsı dinde otoriter kabul ederek dinliyorlar.
İnsanların akıllarını şeyhlere teslim etmemesi ne kadar doğru ise, bu tip, Kitabı tahrif eden, batının görevini devralmış kişilere de teslim etmemesi gerekir.
Allah cc bizi şeytanın ve nefsimizin hile ve tuzaklarından korusun.
o yeri tam dinleyin batıda bu teoriyi kuranlar bu okuma şeklini sadece dini metinlere değil edebi metinlere de uygulamaktalar . yazarından daha iyi anlamak olay da ordan geliyor . yani tarihsel okumanın hepsi alınıp getirilmdi . işe yarar kısmı alındı. kuran ı Allah tan daha iyi anlayacağız amacıyla başlamıyorlar.
Hemen birini dinden çıkarın! Bu ne demek istiyor acaba yerine hemen tekfir edin. Tekdüzelik bu olsa gerek.
Senin şahsii dininmiki istediĝin adamı dinden çıkartıyorsun ?
@@pnarbas6606Be insan demezlermi siz isinize geldigi davraniyor dediginiz insanin aslen kurani aklamantiga gore arastirarak aciklana mi bilir srn gibi en ufak cabasi olmayan mi bilir. Nisa suresindeki insanligin kabullenmedigi sonra peygamberin isine gore ayetlerin olmasi nedir sence desek aciklasan. Senin uvey baban eski karibla evlense nasil olur
Yüzyıllardır anlatılan gerçek anlam mutlaktır, kişinin yorumu mutlağa giydirilir. Teknolojide de aynı. Dört silindirli içten yanma mutlaktır ama bunu araba tarihi içindeki gelişimi 10 beygirden 400 beygire atmosferikten turboluya kadar değişir. Bunun uygulaması da mühendislik bilgisini kullanımına bağlıdır. Akademisyenlik gereği olan kılükala fazla takılmamayın. Dendi dedi dendi dedi....
"Kuranda konuşan kim "adlı videoyu silmisler yardımcı olabilirsiniz acaba ?
51.06 dk anlatılanlar önemliydi keşke kesilmeseydi.
Sadece bu vidyo değil, genel olarak Mustafa Öztürk'ün açıklamalarına baktığımda şunu söyleyebilirim; Sözün şehvetine çok fazla kapılıyor ve espri yapacağım diye Kur'anı Kerim'den herhangi / alalade bir kitap gibi bahsediyor. ''Ne menem bir kitap ki bu.....' ifadeleri gibi. ''Fazla bilgi insanı bozar'' Öztürk'ün kendi ifadesidir bu ve muhtemelen de başına gelmiştir ve o da bunun farkındadır. Şimdi imkanım olsa kendisine şunu sorardım; Kendi ifadelerine göre, Kur'an o dönemin sosyolojisi üzerine indi. O dönem arapların ihtiyaçlarına göre, isteklerine göre nazil oldu. İçinde bilim yok, geleceğe dair bir şey yok, evrensellik yok. İçindeki bir çok ayet tarihsel ve bugüne hitap etmiyor. '' Peki Kur'an'ın müşriklere ve günümüz insanlarına meydan okuduğu şey nedir? Neden bir benzeri yapılamaz? Kur'an'ın hangi ayetleri tarihsel hangileri değil, sınırı nasıl çizeceğiz ve kim çizecek? ''Namaz da tarihsel'' diyen birine karşı savunmamız ne olacak? En önemlisi Mustafa Öztürk 'Neden Müslüman olmalıyım' diye soran bir gayri müslime ne cevap verir? Madem Kur'an ve islam (haşa) bu kadar kuru ve ruhsuz , bir gayri müslim neden müslüman olmalı? bunlar sorularımdı ve kendi değerlendirmelerim de şunlar; Mustafa Öztürk hoca gerçekten çok bilgili, çok zeki.. Ancak işin ruhunu kavrayamamış. Açın youtube'dan Ahmet Tomor hoca'yı izleyin. Hitabeti zayıf, bilgisi Mustafa Öztürk kadar yoktur ama hiç şüphem yok adam Allah dostu. Kalp gözü açık, yüzü nurlu. Samimi bir kalp yoksa sadece akıl, zeka ve bilgi bir işe yaramıyor.
Galiyev İster ateist olsun ister başka din mensubu, hakaret etmeden fikrini söyleyen herkese saygım var. Müslüman değilsiniz ama Mustafa hoca'dan nokta link verecek kadar İslamla ilgilisiniz. Belli ki arayış içerisindesiniz. Keşke size yardımcı olabilsem. Ancak yeterli donanıma sahip değilim. Nouman Ali Khan'ı size önerebilirim. Farklı bir Kuran okuması var, bana çok faydası oldu. Bir de ateist misiniz başka dine mi mensupsunuz bilmiyorum ama meşhur ateist duası var. "Eğer varsan..." ile başlayan. . Bu duayı samimi bir şekilde yapan hiç kimseyi Allah geri çevirmiyor. Siz de deneyin isterseniz. Sağlıcakla kalın.
arihselci gorusun bir cok iddialari beni etkileyip sindirebilmis biri olarak mustafa ozturk hocanin allahin zati ile ilgili yani allah inanci sabittir ama ne sekilde inandiginin bir onemi yoktur iddiasini bir turlu anlayamiyorum..allah goktedir.diyen.ayet var diher yandan sah damarindan yakin dir diyen ayette..ibn hambel allah goktedir iddiasi da bir gorustur..ama bunu sahabenin tumune de yamamak dogu degil diye dusunuyorum.cunku hz abubekirinde "neki aklina birsey geliyor o allah degildir"dedigi zikredilir..bir sempozyumda.ozturk hocaya bunu sormustum. dedimki hocam eger allah inancimiz sabitse ama.nasil inanacagimiz degisiyorsa kuranin hrostiyanligaa isyani niye?ne diye kuran allahi 3 ledirler diye hristiyanlara sitem ediyor..?oyleya madenki allah var demekle bu is bitiyor mademki bryqziti bistami hallaci mansur da hakli isa allahtir diyen.hristiyanlar niye haksiz olsun?
iste ozturk hoca tek tiplesmeye karsi eyballah da ama allah inanci /tasavvuruda yol gecen.hanimidir?bu konuda serh koyuyorum mustafa ozturk hocaya..😃
" Allah(C,C.)'in sah damarimizdan bize daha yakin olmasi , sözü bir Kuran Ayeti degil, " hadisi - kudsidir. "' . Ama acikca bu anlami ifade etmese de , dolayli olarak bu anlama ,yani insan bedenindeki tezahurune yine soýluyorum, dolayli olarak deginen ayeti Nur Suresinin 35. Ayettir. Bu nur ,bir tur elektirik kudreti gibidir. Yapabilme ,edebilme "can" saglarken kalpte iman , beyinde düsünce, iki isigin birlikteligi ile de " kesif " olarak tezahur eder. Bu enfuste, yani icte olanidir.
Bunun bir de doga da yani afakta olan tezahüru vardir. Ayni elektrik , enerjisi orada da can oluyor. Canlilik katiyor.Yasam dongusunun devamliligini sagliyor. Bunlarin hepsi birer Allah'in ayeti. Gerek enfuste gerekse afakta biz bunlari idrak ettikce .Yani kesfimiz acildikca imanin da onunla dogru orantili olarak artavilmesi veya fitneye dusurulerek yoldan cikmamiz " hikmetle" ilgilidir. Ve de Hz Allah bu konuda hic kimseye bir yetki vermemistir. Herkes bu konuda kendi tasidigi ' nefsiyle kendini anlar ." Ayrica Bakara Suresinin 55. Ayetinde " ,,,, ey Musa Biz Allah'i aciktan aciga gormedikce sana asla inanmayiz " dlyen Musa'nin kavmine ayetin devaminda " ,,bunun uzerine siz bakıp dururken sizi yildirim carpmisti Sonra sukredesiniz diye ölümünüzun ardindan sizi tekrar dirilttik. " deniyor.Bu kavimdeki kisilerin Hz Allah'i görmek istemelerinin karsiligi yildirim carpmasi . Bu durum , Onlari Onu gormesi midir? Yoksa cezalandirilmalari mi? Hz Allah yine Bakara 258. ' de " ,,,,,,,,zalimler toplulugunu hidsyete erdirmez ' dlyor. Yine Bakara 259. Ayette de alti üstüne gelmis bir beldeyi goren birinin " ,,,,,, Allah burayi ölümunden sonra nasil diriltecek? " diye düsünmesi , aslinda farkinda olmadan dua etmesi nedeniyle ayetin devaminda ".....bunun üzerine Allah Onu öldürup yüzyil ölu birakti , sonra diriltti ve Ona sordu " ne kadar kaldin? O, " bir gun veya bir günden daha az kaldim " dlye cevap veriyor. Allah ise ," Hayir, 100 sene kaldin" dlyor. Böyle iken , yiyeceğine ve icecegine bak, henuz bozulmamis,Bir de esegine bak' diyor. "( esegin) kemikler(ine) bak, nasil onlari bir araya getiriyor. Sonra onlara nadil et giydiriyoruz ? dedikten ve adam bunlari musehade ettikten sonra ayetin devaminda adamin " simdi biliyorum ki ; suphrsiz Allah'in gucu her seye hakkiyla yeter ."
Sonra gelen 260. Ayette bu sefer bir peygamberin , Hz. Ibrahim'in " Rabbim bana ölüleri nasil dirilttiğini goster ? " demesine " inanmiyor musun? " dlye cevap veriyor. Hz. Ibrahim , ' hayir, ancak kalbimin tatmin olmasini icin " deyince , Hz ,Allah Onun kalbinin mutmain olmasi icin uygulamali yapmasi gerekenleri anlatiyor devam ayetlerde . Butun bunlari goz önüne alirsak ';demekki ,inancin bir basamaginin " dusunce boyutlu imtihanlari " bunlar. Peki cevaplarini nasil almislar ? Kuran"a gore ,Allah inancinizin bulundugu seviye itibariyle nadil bir cevap beklerdiniz? Ilk Musa'nin kavminin, sonraki Hz. Allah ile konusabilen adamin ve bir peygamber Hz.Ibrahimin kafasinda , kalbinde sorular. Nasil karsilaniyor. ? Yerilmiyorlar. Bulubduklari anlayis seviyesine gore sorularina cevap aliyorlar. Demekk8 bizim sorularimiz8n cevaplari da gozumuzu kulagimizi kalbimizi dört acarsak etrafimizda. Goremiyorsak ,gordurenden bir an once gorulebilmesi icin baglantida olmak lazim.
Hangi bu kafa yakan sorulara verilebilecek cevap bu atesi sönduruo beyni düşünce boyutunda mütmain edebilir. Hz
Allah, birinci kavme : siz nasil ,hangi cürettle bana boyle bir soru sorabilirsiniz demiyor? El cevap , diyor ki cahillikler9ne verip affediyor. Ikinci adam , bir harabiyetin nasil duzelecegini dusunuyor ve insanlara bir ibretin vesilesi oluyor. Sonuncusu ise zaten bir ulul azm bir peygamber. Soru sorarak imanini guclendiriyor.
Hoca bazen tarihselciliğe delil çıkarmak için doğruları eksik söylüyor, açıklanabilecek bazı şeyleri açıklamayıp soru işaretleri oluşturmaya uğraşıyor. Yaşar Nuri de yapardı. Emevi namazı emevi namazı... duyan da namaz tamamen değişti sanır. Ahmed bin Hanbel Allah her yerde diyeni tekfir etmiş, biz her yerde diyormuşuz. Hoca adı gibi biliyor ki biz de Allah zatıyla her yerde diye inanmıyoruz, mekandan münezzeh diyoruz sonuçta. Böle ilk bakışta çarpıcı gelen şeyleri çokça kullanıyor.
@@cemilesener5990
Hac 47 secde 5 meâric 4
Bakın bakalım Allah mekandan zamandan münezzehmi! Münezzeh degilmi!
TEK SORU BU DÜŞÜNCE İLE KAÇ KİŞİ İMANA GELİR BU DÜŞÜNCENİN SAVUNULMASININ SÜNNETE NE FAYDASI VAR..TEBLİGDE BUNU KULLANMANIN YERİ NEREDE .
mustafa öztürk aynı soruyu soruyor :) videolarının birinde taslaman gibi insanlar ne yapıyor diye. arayıp bulabilirsiniz.
Allaha ve ahirete İman, sadece akılla olacak bir şey değildir. İman akıl ve kalbin ortaklaşa yaptığı bir teslimiyettir.
Hakikati bulanlar onu arayanlardır. bu dünyada yaşayan ve düşünen her insan, Ahirete inanmak zorunluluğu hisseder. yoksa bu dünya; vicdan sahibi, adalet duygusuyla hareket eden insanlar için cehennem olurdu. Ahiret inancı herkesin hakkının verileceği, zalimlerin de yargılanacağı bir mahkemenin varlığı ile son derece makul ve zorunlu bir inanıştır. Ahiret inancı aynı zamanda, mümin olsun olmasın insanların çoğunun zalimce davranmasını engelleyen bir gerçektir.
Mustafa Öztürke sormak istiyorum.;
Maide 45 de ; '' Tevrat'ta onlara şöyle yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ). Yaralar da kısastır . Kim bunu bağışlarsa kendisi için o keffâret olur. Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerdir.'' buyrulmaktadır.
İsa as dan yaklaşık 2500 yıl önce nazil olan Tevrattaki hükümlerin bazılarını Allah cc, Resulüllah döneminde de inzal ederek bu hükümlerin uygulanmasını emrediyor. Yani yuvarlak hesapla 3000 yıl önce Musaya inananların uymasını istediği bazı hükümlerin uygulanmasını aynı şekilde Kuranda da emir buyuruyor.
Diğer taraftan Maide 43 de ise, Beni İsrail ( yahudiler için ) ; ''İçinde Allah'ın hükmü bulunan Tevrat yanlarında olduğu halde nasıl seni hakem kılıyorlar da sonra, bunun arkasından yüz çevirip gidiyorlar? Onlar inanmış kimseler değildir.'' ..... buyurarak 3000 yıl önce kendilerine indirdiği hükümlere uymayan yahudiler için ''İNANMIŞ KİMSELER DEĞİLDİR'' tanımını yapıyor.
Muhammedin yaşadığı tarih diliminde de, Yahudilerin, aralarındaki sorunlarda, Musa as'a indirdiği Tevratın hükümlerine göre hükmedilmesini emrediyor.
soru şu; Allah cc Tevratta indirdiği hükümlerin, 3000 yıl sonra da geçerli olduğunu emrederken, Yahudilere, kendilerine göre yeni bir seçim ( yaşadıkları çağa göre yeni bir hüküm düzenleme )hakkı vermezken ve aynı Tevratın bazı hükümlerini de indirdiği Kuranda uygulamamız için bize emrederken, sizler 1400 yıl önce gelen ayetleri ( hükümleri) değiştirme hakkınızın olduğunu söylüyorsunuz. bu hakkı size kim, nasıl verdi? Açık deliliniz nedir?
3000 yıl sonra yaşayan yahudiler, sizin mantığınızla Musa as dönemindeki yahudilere göre çok daha modern, daha entellektüel gelişmiş kişiler, ( haşa, Allahın modası geçmiş hükümlerini bırakarak) kendi kanunlarını yapabilme hakkına da sahip olmalı idiler. Ancak Kuran bize ''İNANDIĞI KİTABIN DIŞINDA BAŞKA BİR HÜKÜM ARAYAN İNSANLARI; İNANMAMIŞ İNSANLAR '' olarak tanımlıyor.
Yine size göre tüm peygamberlerin tarih üstü, ortak bir mesajları da vardır. doğru , haklısınız.
''Allahın indirdiğinin dışındaki hükümlerle muhakeme olmak isteyenlerin iman etmemiş olmaları ''peygamberlerin getirdiği ortak -tarih üstü bir mesaj değil midir.!
yoksa siz, yahudilerin Kıyamete kadar kendi kitaplarının hükümleri ile muhakeme edilmeleri gerektiğini, ancak Kuranın kendilerine gelen insanların ise bu Kitabın-Kuranın hükümlerine uymak zorunda olmadıklarını mı söylüyorsunuz!
Sizler Allaha, diğer kullarından daha mı sevgilisiniz de size toleranslı davrandı, ve size bizim bilmediğimiz bir bilgi mi geldi;.
''şu tarihten itibaren Kuranın şu hükümlerini size bırakıyorum, benim yerime siz yeni düzenlemeler yapabilirsiniz . ''diye özel vahiy mi geliyor.
sizin Kuran üzerindeki bu tavrınızla, ''eskimiş kanunları , çağa göre modern akılla yeniden düzenleme cüretiniz''' , TARİHTE, YAHUDİ VE HRİSTİYANLARIN KENDİ KİTAPLARINA YAPTIKLARI İLE AYNI ANLAMA GELMİYOR MU? Onlar değişiklikleri kitaplarının bizzat üzerinde yaparak, Kitaplarını tahrif etmişlerdi.
Sizler ise az bir farkla Kitaba dokunmayıp, ayetlerin işlerliğini ortadan kaldırıp yerine yeni hükümler vaz etmek istiyorsunuz . sonuç olarak, hükmü yürürlükten kaldırmak istiyorsunuz!
Maide 13 ; ''Sözlerini bozmaları sebebiyle onları lânetledik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar kelimelerin yerlerini değiştirirler (kitaplarını tahrif ederler). Kendilerine öğretilen ahkâmın (Tevrat'ın) önemli bir bölümünü de unuttular. İçlerinden pek azı hariç, onlardan daima bir hainlik görürsün. Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever.''
Bakare 75 ; ''Şimdi (ey müminler!) onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa ki,
onlardan bir zümre, Allah'ın kelâmını işitirler de iyice anladıktan sonra, bile bile onu tahrif ederlerdi.''
Ankebut 47 ; '' İşte böylece sana (önceki kitapları tasdik eden) bu Kitab'ı indirdik. Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Şunlardan da ona iman eden nice kimseler vardır. Âyetlerimizi, ancak kâfirler (inatları yüzünden) bile bile inkâr eder.''
Ömer as dan size bir bilgi aktarayım ; kişi inandığı gibi yaşamazsa yaşadığı gibi inanmaya başlar. ''
size tavsiyem ; Kuranı yeniden, kafanızdaki tüm olumsuzlukları, bunlar arasında; araplara duyduğunuz öfke, kıskançlık, küçümseme , hakir ve hor görme, kendinizi aşırı beğenme, kibir , kutsal bir ırktan gelme (türk) vb gibi duyguları bir tarafa iterek; ve Allahtan başka kimseye boyun eğmeyerek ahiret hayatınızı hüsranla sonuçlandırmayın.
Ayrıca, Allahın ayetlerinden sanki ''Levent Kırcanın tiyatro sahnesinden'' bahsediyormuş gibi de bahsetmeyin.
DÜN GECE HABER TÜRKTEKİ PROĞRAMDA YUSUF KAPLANDAN HEMEN ÖZÜR DİLEDİNİZ. insanlara bile, onları rencide etmeyecek şekilde dikkatlice konuşurken Allahtan ve onun ayetlerinden bahsederken nasıl alaylı, hakaretamiz ve aşağılayıcı bir şekilde konuşuyorsunuz. Munafıkların tarzını kullanıyorsunuz. size önerim; biraz da medineli münafıkların karakterlerini inceleyin.
unutmayın ki şeytanın ebedi cehenneme gitmesinin nedeni, KİBRİ DOLAYISI İLE ALLAHIN EMRİNİ BEĞENMEYİP ONA İTAAT ETMEMESİ İDİ.
DİLERİM YANLIŞLARINIZI GÖRÜP BUNLARDAN DÖNERSİNİZ.
Bence gelecekselci ve evrenselci kafa ile siz devam edin, sorun değil.
Âyetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışanlara gelince, işte onlar Hakk´ın huzuruna azab içinde getirileceklerdir.Sebe38
Cengiz Özdemir ha! Aynen öğle sizin gibi ahmaklar ayet denince musafdaki kelemileri anlıyor!
Aynen!
Sen Allahın kitabını inkar etmeseydin kim sana nederdi
Sen kuranı inkarı eline kimin tutuşturduğunuda araştır
Kuranı inkar etmeyi senin eline kim tutuşturdu?
Kafan basmıyor belli
Kuranı böyle tartışarak Kuranın bir yaşam kitabı olmasını arka pilanda tutuyorlar