İlk önce bu güzel açıklama için size teşekkür ederim. Belki de Jack London’ın acı çeken ruhu ölümüyle özgürlüğe kavuşmuştur. Kim bilir.. Emeğinize sağlık🙏🏻 Bahsettiğiniz yazarın “Sailor on horseback” kitabını geçen ay ben de okudum. Söylediklerinize katılıyorum. Bir insanı tamamen anlatmak imkansız. İnsanlar bile kendini tanıyamadan ölebiliyor. Ama maalesef kitap yazarın hayatı ile uyuşmuyordu. Bana göre bir eser sanatcının hayatındaki göndermeler ile anlam kazanıyorsa, bu eseri tamamen subjektif bir şekilde etmeli.. Jack London’ı doğru şekilde tanıtma çabanız için de ayrıca teşekkür ederim. İyi ki varsınız✨
Teşekkürler Sayın Koray Gölgeli. Ben sürekli çeviriyorum, bitirdikçe yayınevine teslim ediyorum, onlar kendi programlarına göre basıyorlar. Şu anda ellerinde birkaç çeviri var ama hangisi ne zaman çıkar, bilemiyorum. Ayrıca bende seneye basılması için şu anda iki çeviri üzerinde çalışıyorum. Sizin gibi ilgili Jack London okurlarını fazla boş bırakmamak için uğraşıyorum. Selamlar.
Her yazar kafasında yazacağı bir sürü roman/öykü ile ölüyor maalesef. Acaba Jack London'ın defterine not aldığı, 200 tane roman/öykü fikirleri olan kutuların içinde başka ne gibi kitap fikirleri vardı. John Barleycorn'un notlarında bahsettiğiniz "Kiraz" isimli kitabı sadece fikir olarak mı kaldı? Yazmaya başlayıp bitirme şansı olmadığı roman/öykü var mı? Video için teşekkürler, ağzınıza sağlık.
Teşekkürler Sayın Veli Bulutbeyaz. Jack London'ın defterine not aldığı roman/öykü konularıyla bilgilere ulaştım ancak tasnif edip kullanılacak hale getirmesi hayli zaman alacak. Bu konudaki sorularınızı not aldım. Bir gün bu konuda bir video çekmeyi düşünüyorum. Selamlar
Levent bey güzel video için teşekkürler, Jack London'un ölümü intihar olup olmadığı konusunda şüphesi olanlar sayenizde daha net bilgiye sahip olmuştur eminim, intihar etmediği açık bende isteyerek ve bilerek kendi canına kıydığına inanmıyorum fakat okumaya devam ettiğim John Barleycorn'da geçen bir paragraf ve bazı kitaplarında da intihar konularına değinmesi sanki kafasının bir yerinde hep intihar konusun olduğu, sizinde anlattığınız gibi zaten siyanür bulunduruyor ama daha gençlikten itibaren her zaman bu konuda hep ince bir çizgide olduğu izlenimi yaratıyor bende, eğer mahsuru yoksa kitapta geçen cümleyi yazıyorum isterseniz yorumu düzeltir o bölümü silerim; "İşte John Barleycorn o manyak oyununu o zaman oynadı bana.İçimde başıboş dolaşmaya başlayan sıradan bir kapris, sularla birlikte çekip gitme fikri, bir anda takıntıya dönüştü.Hiçbir zaman marazi bir tip olmamıştım.İntihar fikri hayatta aklıma gelmemişti.Fakat o an geldi ve bu fikri güzel buldum,kısa ama heyecan verici hayatıma göz kamaştırıcı bir son,en görkemli zirvedeki bir bitiş olarak gördüm." Bu müthiş eseri çevirerek ve sonuna çok detaylı bilgiler eklediğiniz için ayrıca teşekkürler iyiki varsınız.
Selçuk Bey, tam yerini bulmuşsunuz. Marazi ve intihara meyilli bir tip değil. Ama işte orada aklına gelmiş. Gerçi sonrasında kendini kurtarmak için nasıl çalıştığını da yazıyor aynı kitapta. Okurun kafasını karıştıran cümleleri var ve bu da intihar iddiasının yıllar boyunca canlı kalmasına yardım ediyor. Ama kanıtlar ortada, intihar değil. Doktorlar otopsiye bile gerek görmemiş, durum o kadar belli yani. Selamlar. (Yorumunuzu değiştirmenize hiç gerek yok.)
İlk önce bu güzel açıklama için size teşekkür ederim. Belki de Jack London’ın acı çeken ruhu ölümüyle özgürlüğe kavuşmuştur. Kim bilir.. Emeğinize sağlık🙏🏻
Bahsettiğiniz yazarın “Sailor on horseback” kitabını geçen ay ben de okudum. Söylediklerinize katılıyorum. Bir insanı tamamen anlatmak imkansız. İnsanlar bile kendini tanıyamadan ölebiliyor. Ama maalesef kitap yazarın hayatı ile uyuşmuyordu. Bana göre bir eser sanatcının hayatındaki göndermeler ile anlam kazanıyorsa, bu eseri tamamen subjektif bir şekilde etmeli.. Jack London’ı doğru şekilde tanıtma çabanız için de ayrıca teşekkür ederim. İyi ki varsınız✨
Güzel yorumlarınız için teşekkürler Sayın Yaqut Babayeva. On yıllardır Jack Londona yapılan haksızlığa karşı sesimizi yükseltmiş olduk. Selamlar
Kapsamlı araştırma ve analiz için, teşekkürler..
Bilgilendirmeniz çok teşekkür ederim Levent Bey.
Teşekkürler Sayın Gafur Avcı.
Merhabalar Levent bey yakında herhangi bir Jack London çeviriniz olacak mı sizin çevirinizle okumak bir başka oluyor
Teşekkürler Sayın Koray Gölgeli. Ben sürekli çeviriyorum, bitirdikçe yayınevine teslim ediyorum, onlar kendi programlarına göre basıyorlar. Şu anda ellerinde birkaç çeviri var ama hangisi ne zaman çıkar, bilemiyorum. Ayrıca bende seneye basılması için şu anda iki çeviri üzerinde çalışıyorum. Sizin gibi ilgili Jack London okurlarını fazla boş bırakmamak için uğraşıyorum. Selamlar.
@@leventcinemrejacklondon cevabınız için teşekkür ederim iyi geceler kolaylıklar dilerim
Her yazar kafasında yazacağı bir sürü roman/öykü ile ölüyor maalesef. Acaba Jack London'ın defterine not aldığı, 200 tane roman/öykü fikirleri olan kutuların içinde başka ne gibi kitap fikirleri vardı. John Barleycorn'un notlarında bahsettiğiniz "Kiraz" isimli kitabı sadece fikir olarak mı kaldı? Yazmaya başlayıp bitirme şansı olmadığı roman/öykü var mı? Video için teşekkürler, ağzınıza sağlık.
Teşekkürler Sayın Veli Bulutbeyaz. Jack London'ın defterine not aldığı roman/öykü konularıyla bilgilere ulaştım ancak tasnif edip kullanılacak hale getirmesi hayli zaman alacak. Bu konudaki sorularınızı not aldım. Bir gün bu konuda bir video çekmeyi düşünüyorum. Selamlar
"Kiraz"ı maalesef bitirememiş. Başlamış, ilk elli-altmış sayfasını yazmış, öylece kalmış.
Unidisco'da özetini dinlemiştik, bir de uzun halini dinleyelim bakalım :).
Evet Sayın Erginbabako, siz gençlerle söyleşimiz güzeldi. Bütün arkadaşlara selamlar
Levent bey güzel video için teşekkürler, Jack London'un ölümü intihar olup olmadığı konusunda şüphesi olanlar sayenizde daha net bilgiye sahip olmuştur eminim, intihar etmediği açık bende isteyerek ve bilerek kendi canına kıydığına inanmıyorum fakat okumaya devam ettiğim John Barleycorn'da geçen bir paragraf ve bazı kitaplarında da intihar konularına değinmesi sanki kafasının bir yerinde hep intihar konusun olduğu, sizinde anlattığınız gibi zaten siyanür bulunduruyor ama daha gençlikten itibaren her zaman bu konuda hep ince bir çizgide olduğu izlenimi yaratıyor bende, eğer mahsuru yoksa kitapta geçen cümleyi yazıyorum isterseniz yorumu düzeltir o bölümü silerim;
"İşte John Barleycorn o manyak oyununu o zaman oynadı bana.İçimde başıboş dolaşmaya başlayan sıradan bir kapris, sularla birlikte çekip gitme fikri, bir anda takıntıya dönüştü.Hiçbir zaman marazi bir tip olmamıştım.İntihar fikri hayatta aklıma gelmemişti.Fakat o an geldi ve bu fikri güzel buldum,kısa ama heyecan verici hayatıma göz kamaştırıcı bir son,en görkemli zirvedeki bir bitiş olarak gördüm."
Bu müthiş eseri çevirerek ve sonuna çok detaylı bilgiler eklediğiniz için ayrıca teşekkürler iyiki varsınız.
Selçuk Bey, tam yerini bulmuşsunuz. Marazi ve intihara meyilli bir tip değil. Ama işte orada aklına gelmiş. Gerçi sonrasında kendini kurtarmak için nasıl çalıştığını da yazıyor aynı kitapta. Okurun kafasını karıştıran cümleleri var ve bu da intihar iddiasının yıllar boyunca canlı kalmasına yardım ediyor. Ama kanıtlar ortada, intihar değil. Doktorlar otopsiye bile gerek görmemiş, durum o kadar belli yani. Selamlar.
(Yorumunuzu değiştirmenize hiç gerek yok.)
Gerçek çevirmen ❤
:)