- 38
- 29 197
Levent Cinemre: Jack London Sohbetleri
เข้าร่วมเมื่อ 9 ธ.ค. 2020
Ben Jack London'ın kitaplarını çevirerek, yazdığı metinlerin ilk bakışta görülmeyen derin anlam katmanlarını da çevirilerime yansıtmak için hayatını araştırarak, edindiğim bilgileri son notlarda okurla paylaşarak, kısacası bir yazı adamı olarak yaşayıp giderken hayatıma yepyeni şeyler girdi: TH-cam, çekim, kamera karşısında anlatım, fotoğraf, video aktarımı, kurgu vs.
Beni yazı alanından görsellik alanına girmeye teşvik eden, Jack London okuruyla daha fazla paylaşımda bulunmam için aklımı çelenler, Kemal Gökhan Gürses ve ekibindeki Emre-Eren Ülüş kardeşler ile İş Kültür Yayınları'nın pırıl pırıl, genç satış ekibi oldu. Hiç bilmediğim bu yabancı diyarda el yordamıyla yol alırken, en büyük yardımları yine onlardan gördüm.
Umarım paylaşacağım videolar, yarattığı canlı karakterleri ve heyecan dolu olay örgülerini güzel cümleleriyle zihnimize nakşetmeyi başaran bu büyük yazara yakışır nitelikte olur ve izleyenlerin Jack London okuma deneyimine biraz daha zenginlik katar.
Beni yazı alanından görsellik alanına girmeye teşvik eden, Jack London okuruyla daha fazla paylaşımda bulunmam için aklımı çelenler, Kemal Gökhan Gürses ve ekibindeki Emre-Eren Ülüş kardeşler ile İş Kültür Yayınları'nın pırıl pırıl, genç satış ekibi oldu. Hiç bilmediğim bu yabancı diyarda el yordamıyla yol alırken, en büyük yardımları yine onlardan gördüm.
Umarım paylaşacağım videolar, yarattığı canlı karakterleri ve heyecan dolu olay örgülerini güzel cümleleriyle zihnimize nakşetmeyi başaran bu büyük yazara yakışır nitelikte olur ve izleyenlerin Jack London okuma deneyimine biraz daha zenginlik katar.
วีดีโอ
37. Mike Tyson ve "Bir Dilim Biftek"
มุมมอง 67319 ชั่วโมงที่ผ่านมา
Eskilerin efsanevi boksörü Mike Tyson, yarı yaşından da küçük Jake Paul ile karşılaştı. Jack London 115 yıl önce "Bir Dilim Biftek" adlı harika öyküsünü yazdı. İkisinde de konu aynı: Yaşlı boksör ile genç boksörün karşılaşması. Acaba Mike Tyson o öyküyü okudu mu? Okuduysa aklından öyküdekine benzer düşünceler geçti mi? (Bir hata yapmışım: Videoda “125 yıl”geçiyor. Doğrusu 115 yıl.)
35. Jack London"ın Erkek Betimlemeleri
มุมมอง 7792 หลายเดือนก่อน
35. Jack London"ın Erkek Betimlemeleri
33. Jack London'ın Kadın Betimleri
มุมมอง 7763 หลายเดือนก่อน
Jack London kadınları güzel betimleyen bir yazar. Çeşitli eserlerinden örneklerle anlatıyorum. Ve sonrasında bambaşka bir kadın betimlemesi: Nazım Hikmet'ten "Ve kadınlar, bizim kadınlarımız..."
32. Sihirli Kelimeler, Şiirli Cümleler
มุมมอง 4715 หลายเดือนก่อน
32. Sihirli Kelimeler, Şiirli Cümleler
31. Martin Eden ve Beyaz Diş'te Karakter Gelişimi
มุมมอง 6945 หลายเดือนก่อน
31. Martin Eden ve Beyaz Diş'te Karakter Gelişimi
29. JL Ademden Önce'yi Nasıl Kurguladı?
มุมมอง 7228 หลายเดือนก่อน
29. JL Ademden Önce'yi Nasıl Kurguladı?
28. Jack London Eserlerini Nasıl Tasarladı?
มุมมอง 8029 หลายเดือนก่อน
Vahşetin Çağrısı, Beyaz Diş, Martin Eden ve Ay Vadisi'nden örnek vererek Jack London'ın kurgu eserlerini nasıl tasarladığını anlatıyorum.
27. Edebiyat Nasıl Bir Sihir?
มุมมอง 64610 หลายเดือนก่อน
Jack London dahil bütün iyi yazarların yaptığı bir şey var: Büyülü sözcükler kullanarak okurun zihninde bir imge yaratmak. Sihirbazların gerçekte var olmayan şeyler yaratması gibi. Bu videoda Jack London'dan örnek vererek yazarların bu sihri nasıl yaptıklarını kendimce anlatıyorum.
26. Martin Eden mi, Martin İdın mı?
มุมมอง 1.9K11 หลายเดือนก่อน
Bana sıkça sorulur, Martin Eden mi, Martin İdın mı diye. Bu videoda cevap veriyorum.
25. Jack London Meşesi
มุมมอง 575ปีที่แล้ว
Bugün, Jack London'ın 107. ölüm yıldönümü. Onu, bu videoyla anmak istedim.
24. Aşk, Boks ve Deprem
มุมมอง 930ปีที่แล้ว
Jack London'ın harika kaleminden iki gencin dokunaklı aşkı. Son derece güzel yazılmış bir küçücük romancık.
23. Depremden Sonra Yeniden İnşa: San Francisco Örneği
มุมมอง 222ปีที่แล้ว
23. Depremden Sonra Yeniden İnşa: San Francisco Örneği
22. San Francisco Depreminde Kamu Yöneticileri
มุมมอง 566ปีที่แล้ว
22. San Francisco Depreminde Kamu Yöneticileri
19. Jack London'ın Zenci Annesi - JL Yaşam Öyküsü 4
มุมมอง 287ปีที่แล้ว
19. Jack London'ın Zenci Annesi - JL Yaşam Öyküsü 4
18. Minnacık bir anne - JL Yaşam Öyküsü 3
มุมมอง 265ปีที่แล้ว
18. Minnacık bir anne - JL Yaşam Öyküsü 3
17. Jack London'ın Karaktersiz Biyolojik Babası - JL Yaşam Öyküsü 2
มุมมอง 319ปีที่แล้ว
17. Jack London'ın Karaktersiz Biyolojik Babası - JL Yaşam Öyküsü 2
15. JL Yaşam Öyküsü 1 - Amerikan Devrimi ve ABD
มุมมอง 350ปีที่แล้ว
15. JL Yaşam Öyküsü 1 - Amerikan Devrimi ve ABD
11. Jack London Uyuşturucu Kullanır Mıydı?
มุมมอง 3912 ปีที่แล้ว
11. Jack London Uyuşturucu Kullanır Mıydı?
Türkce Radyo Tiyatro oyunuda cok basarili bir calisma olmus. Sonu Romandaki gibi degil ama yinede dinlemeye deger. TH-cam de var
Teşekkürler Sayın Syouut. Link atabilir misiniz, ben de bakayım...
@leventcinemrejacklondon Usta " Radyo Tiyatrosu - Martin Eden " yaz cikar. Cok kisi tarafindan yüklenmis ama bazilarinda bölüm sirasinda hata var. Benim dinledigim video mesela Martin Eden in arkadasin öldügünü haber aldigi bölüm yoktu belki simdi düzeltmislerdir. Seslendirme ama cok basirili bence.
Hayli eski bir çalışma, en az yirmi yıl öncesinin. Çok tecrübeli sanatçılar seslendirmiş. Ünlü sinema ve tiyatro oyuncusu, bir ara Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü yapmış rahmetli Ecder Akışık'ın sesini duymak hoş oldu. Diğer seslendirenler ve efektçiler de öyle. Eskiden bu tür radyo tiyatrolarını "Arkası Yarın" adıyla günlük on-on beş dakika olarak her gün sırayla yayınlarlardı, biz de radyodan dinlerdik ama buna denk gelmemişim. Teşekkürler.
Jack london ile tanımam 11 yaşımdaydı. Memleketim Diyarbakır'da okulda, ismini sevdim diye almıştım, Demiryolu serserileri eserini okumuştum. İlk romanım. Farklı yayınevlerinde ergenlik yaşlarında Daha bir çok eserini okudum. Dün 17 yaşındaki kardeşim "bir dilim biftek" kitabını getirdi. 2 öyküyü tek solukta okudum. Okuttum.Ve Hayatımda ilk kez HAYATIMDA İLK KEZ YAZARA DEĞİL,ÇEVİRMENE HAYRAN KALDIM. :) O notlar,dipnotlar...Meksikalı öyksüsündeki detaylar...Joe rivers..Muazzam hayranlık besledim size. Martin eden beyaz diş vs dahil tüm romanlarını yeniden bir de sizin çevirinizle 29 yaşımda yeniden okuyacağım hemencecik..Kardeşime,onun akranlarına da okutacağım. Sizi araştırırken "Karavandaki adam" kanalındaki seriyi de seyrettim. Bilgileriniz bir yana... Anlatımınız harikaydı. Dostoyevski aşığı biri olarak...Ona dair de bildiklerinizi anlatmanızı rica ederim. :) Belki bir gün hiç değilse.. Jack london çok özel...Siz de öyle.Levent bey,İyi ki ama iyi ki varsınız. Varlığınız adına Çok teşekkürler. İyi çalışmalar ❤
Teşekkürler Sayın Guneydemircan. Tabii ben aktarıcıyım. Asıl yaratıcı Jack London. O kadar güzel yazmış ki çevirmen olarak tüm çabam, onun yarattığı bu güzelliği karşılıksız bırakmamaya çalışmak. Bu çabanın sizin gibi okurların gözünde bu şekilde değerlendirilmesi, çok güzel bir duygu. Selamlar, Levent.
Senin o güzel çevirinlede ben okudum bu novellayı. Çok şanslıyım❤
Teşekkürler Sayın Serkan
❤
❤
Levent Bey Merhabalar Deniz kurdu ve Yıldız Gezgini eserlerini sizin çevirinizle okuyacak mıyız ileri ki dönemde, yanıtlarsanız sevinirim. saygılarımla.
Evet Sayın Emresahin, onları da çevireceğim. Ama en sonlarda, diğer eserlerini çevirdikten sonra. Selamlar
@leventcinemrejacklondon yanıt için çok teşekkür ederim üstadım 🙏
Videoyu izlerken Martin Eden'den şu alıntı geldi aklima "Seni kitap okuyan insanlarla tanıştıracağım. Hayat, ancak böyle insanlarla bir araya geliyorsan yaşanmaya değer". Jack London, yarattığı karakterleri, okurda uyandırdığı duyguları ve hayatıyla kesinlikle mucizevi bir kişilik. Yaşamlarımızı değerli kılmak üzere.
Kesinlikle Sayın Aydem-thegodofgaps. Bir asır öncesinden bize nice değerler katıyor. Selamlar
Jack London gün ışığı
En sevdiğim yazar ❤.Yanan Günışığı romanı hayatımı şekilledirdi. Huzur içinde uyusun
Jack London'un az okunan otobiyografik romanı John Barleycorn etkileyici bir metindir. Okumayanlara tavsiye ederim bu romanı okumalarını.
Jack London'ın 40 yıl gibi kısa bir süreye hem bu kadar çok eseri, hem de dolu dolu, serüvenli bir hayatı nasıl sığdırabildiğine hayret ediyorum, müthiş üretken bir yazar.
Çok özel, yaratıcı bir insan Sayın Mertalakr. İnsan şaşırıyor. Selamlar
Mike Tyson boksun en büyük efsanedir.
Çok büyük adam London, unutmamalı unutturmamalıyız
Levent hocam, boksörler sert yumrukları yiye yiye beyin hücreleri ölüyor herhalde. Milyon dolarları bile olsa paralarının nasıl eriyip gittiğini idrak edemiyorlar. Peki üstat Levent Cinemre Jack London'ın Martin Eden karakteri ve Kurt Cobain benzerliği üstüne bir video çekecek misiniz? Jack London'ın yazmış olduğu karakterlerin, bu tarz tarihin tekrar edişine hep birlikte yaşıyoruz. Bu konuda çalışmalar yapmanızı ilgi ve saygıyla takip ederim.
Haklısınız Sayın Qwazery, herhalde o yüzden ileri yaşlarında pek mantıklı davranmıyorlar. Kurt Cobain pek bildiğim bir sanatçı değil. Siz söyleyince ilgilendim ama müziğini anlayamadım. Muhtemelen yaş faktörü. Bu konuda beni bağışlayın lütfen. Selamlar, Levent.
Jack London'ı okumak ne kadar büyük şans ise sizin gibi başarılı bir çevirmenin elinden okumak da o kadar büyük bir şans bizim için Levent Hocam :) Jack London'ı ilk "Martin Eden" kitabıyla tanıdım. Kuşkusuz Martin Eden, Jack London'ın diğer eserleri arasından en iyisiydi. Bu kadar sevdiğim bir yazarın eserlerini kıyaslamak istemesem de alıntısını yaptığınız Martin Eden eserini çok farklı yere koymak zorunda hissediyorum kendimi. Ben de benim dikkatimi çeken bir bölümden bahsetmek istiyorum. Martin Eden, Ruth'un ailesinin evine gittiğinde ilgini çeken bir tablo görüyor ve tablo ona uzaktan çok güzel görünüyor. Martin Eden, tabloya yaklaştıkça güzelliklerin kaybolduğunu görüyor. Kitabın tüm özeti burada veriliyor aslında Jack London tarafından ve bu kadar kısa bölümle bile kitabı özetlemeyi başarıyor bizlere. Elbette, bu sahnenin anlamını ancak kitabı bitirdiğimizde anlıyoruz :) Müsaadenizle paylaşıyorum. ""Onu büyüleyen şey yağlıboya bir resimdi. Koca bir dalga kayanın üzerinde gümbürtüyle patlamış, kara fırtına bulutları gökyüzünü sarmıştı; Hantal yürüyüşünü unutup resme biraz yaklaştı, sonra iyice yakınına geldi. Güzellik, tuvalin içinde yavaş yavaş gözden kayboldu. Uğradığı büyük şaşkınlık aynen yüzüne yansıdı. Özensizce sürülmüş gibi görünen boyalara bakıp geriledi. Bütün güzellik bir anda tekrar tuvale doldu. Tabloya 'dalavereli bir resim' diye geçti içinden; edindiği bir sürü izlenimin arasında bu denli güzelliğin bir dalavereye feda edilmesi karşısında infiale kapılacak zamanı bulmuştu." Martin Eden eseri nedense yurt dışında Jack London'ın diğer eserleri kadar popüler değil. Köpek hikâyeleri çok daha fazla biliniyor. Bkz: Beyaz Diş, Vahşetin Çağrısı. Elbette Martin Eden'in de kıymetini bilenler var ama bu eserin ben en çok Türkiye'de hakkının verildiğini düşünüyorum. Martin Eden okuyup da kendini Martin Eden olarak hissetmeyen az okur vardır sanırım. Diğer üzüldüğüm nokta bahsettiğiniz Russ Brissenden karakteri. Bu karakter de kitapta çok önemli bir yer tutuyor fakat romandan bahsedildiğinde bu önemli ismi çoğu kişi unutuyor :) Oysa Martin Eden'i uykudan uyandıran kilit bir isimdir romanda. Yeni çevirilerinizi ve videolarınızı merakla bekliyoruz hocam. Emeğinize eğiliyoruz :)
Teşekkürler Sayın Arkady. Martin Eden'in resimle olan ilişkisini kitabın özeti olarak yorumlamak hoş olmuş. Gerçekten de içine girdiği toplum güzelliğini yitirince dayanamadı. Jack London dünyada artık ilk anda adı akla gelen bir yazar sayılmıyor ne yazık ki. Ama Türkiye'de tam tersi. Hele de Martin Eden konusunda kesin haklısınız. Brissenden'in ölümüne ben de çok üzülmüştüm. Benim sanat anlayışıma da katkıda bulunan bir karakterdir. Selamlar, Levent.
@@leventcinemrejacklondon Çok Haklısınız Levent Bey. En iyi yazarlar anıldığında çoğunlukla Dostoyevski, Tolstoy ve Victor Hugo gibi isimlerden bahsedilir. Ve tabii ki bu yazarlar da kendi edebi dünyalarında büyük iş başarmış yazarlar. Hemen hepsinin tüm kitapları kütüphanemde yerini alır. Bu yazarlarla birlikte Jack London da anılmayı sonuna kadar hak ediyor. Fakat hak ettiğini alamıyor. Belki de bu daha iyidir, popüler kültürün malzemesi olmaktansa bir avuç insanın samimi sevgisi daha değerli sayılabilir. Zamanınızı alacağım için affınıza sığınarak iki sorumu ileteceğim. Sorulardan biri: Jack London parkını ziyaret etme imkanınız oldu mu ? İnternetten görsellerine ve videosuna denk geldiğimde orada bulunmaktan çok mutlu olacağımı hissettim. Bir gün orada bulunmayı da içime ukte edindim :) İngilizce bilmiyorum fakat Jack London'ı çok sevdiğim için orjinal dilde basılan kitaplarını da topluyorum. Kitaplarımı da bu parkın çıkarttığı yayınevinden (amazon üzerinden) sipariş ediyorum. Bu yayının kitaplarını da yine sizin videolarınızda görmüştüm. Sorulardan ikincisi: Jerry of the Islands, Michael, Brother of Jerry hikâyelerini ne zaman çevireceksiniz ? Bu soruyu belki aylar önce yine size sorduğumu hatırlıyorum fakat arada zaman geçtiği ve elinizdeki bazı çeviriler bittiği için yinelemek istedim. Bu hikâyelerle birlikte çevirdiğiniz köpek hikâyeleri de tamamlanmış oluyor diye biliyorum. Ayrıca bu eserlere yeni bir isim mi vereceğinizi(bazı yayınevleri bu kitapları yayınlarken yeni bir isim vermişlerdi) yoksa kendi orjinal adlarıyla mı basıma vereceğinizi merak ediyorum. Çevirinizin süresi ne kadar uzarsa bu kitapları da okumam o kadar zaman alacak zira sizden başka bir çeviriyi tercih etmiyorum :) Son olarak Russ Brissenden karakteri üzerine konuştuğunuz detaylı bir videoyu dinlemek isterdim. Martin Eden'in kendisi kadar önemli ve ağır bir karakter olduğunu düşünüyorum. Saygılar Levent Hocam..
@@arkadysvidrigailov4020 Sayın Arkady, Jack London herhangi bir edebiyat ödülü almadı. Ama okurun gönlünü kazandı ki en büyük ödül budur bence. Onun için bir sürü Nobel'li yazar unutulmuşken o okunmaya devam ediyor. Yazarın orijinal kitaplarını almanız çok ince bir davranış ve onu çok sevdiğinizi gösteriyor. Tebrikler. Jerry ile Michael'ı çevireceğim elbette ama şu anda tam tarih veremiyorum. İleride diyelim. Jack London'ın verdiği ismi kullanmak isterim ama belki bir-iki küçük ekleme-çıkarma yapmam gerekebilir. Şu anda net konuşamıyorum. Çevirirken araştıracağım. Bakalım bu ismi Jack London mı koymuş, yayınevi mi? Brissenden gerçeten de önemli karakter. Ben de onun sessizce göçüşüne çok üzülmüştüm. Onunla ilgili bir video çekme konusunda notumu aldım. Uygun bir zamanda çalışacağım. Sizin gibi paylaşımcı ve katkıda bulunan okurlarla bağlantı kurmaktan, bir çevirmen olarak büyük keyif alıyorum. Bunu bilin istedim. Selamlar, Levent.
Merhaba Levent bey, Umarım iyisinizdir. Yakınlarda yayınlanacak yeni çeviriniz varmı? En son Yanan Günişığının çevirisini bitirmek üzere olduğunuzu söylemişdiniz. Şayet bitirdinizse farklı eserleride çevirdinizmi? Saygılarla.
Merhaba Sayın Kamransalimli. Günışığının çevirisi bitti, biraz notlandırayım, biraz da demlendireyim, yayınevine teslim edeceğim. Şu anda (Günışığı hariç) üç eser basıma hazır. Ben yeni bir eserin çevirisini bitirmek üzereyim. Yayınevinin programına göre piyasaya çıkar. Zamanlamasını maalesef ben de bilemiyorum. Selamlar, Levent.
@ Levent bey, Öncelikle yanıtınız için teşekkür ederim. Sakıncası yoksa bitirmek üzere olduğunuz yeni eserin hangisi olduğunu öğrene bilirmiyiz? Saygılarla.
@@kamransalimli6429 Balık Devriyesi üzerinde çalışıyorum.
@@leventcinemrejacklondon Efendim çok merak etdiyim iki eseri daha sormak istiyorum size. The Mutiny of the Elsinore ve The Daughter of the Snows romanlarını ne zaman çevirmeyi planlıyorsunuz? Saygılarla.
@@kamransalimli6429 Sayın Kamransalimli, elimdeki işleri bitirdikten sonra Elsinore'a başlamayı düşünüyorum. Daughter of Snows'u ise daha sonra ele alacağım.
Martin Eden ve Rocky film serisini yer yer birbirine çok benzetirim. Rocky nin sabah amaçsızca uyanıp Philadelphia sokaklarında serseri mayın gibi gezmelerini ardından hayatta bir amaca tutunarak çok büyük işler başarmasını, filmde kullanılan müziklerin duygusal tınılarının; Martin Eden' in çok sevdiği müzik olan "Wagner ~ Tannhäuser Overture" benzerliği.
İlginç bir benzetme olmuş Sayın Cnnarr. Hiç böyle bakmamıştım Rocky'ye. Müziklerinin benzerliğini de fark etmemiştim. Teşekkürler.
Jack LONDON ❤ Levent CİNEMRE
Kurt'u sizin çevirinizle tanımıştım, Martin Eden'ın yalnızca yaklaşık olarak 15. Sayfasından sonra "okuduğum en iyi kitap bu galiba" demiştim ve o kadar hızlı bitirmiştim ki 500 sayfaymış gibi hiç hissetirmemişti. Türkçenizin lezzetinin bunda oldukça payı var, müteşekkirim. Ayrıca kitabın bende kalıcı bir izi oldu, Martin Edenvari bir hummalı çalışmaya giriştim üniversitemin ikinci sınıfında, şu an ise Boğaziçi'nde yüksek lisans yapıyorum. İşin komik tarafı ben meslek lisesi çıkışlıyım, fabrikada da çalıştım; Jack London'la bilmem kader ahbaplığımızdan mıdır, çok iyi geçiniyorum. Martin Eden çevirinizden sonra (kitap öylesine yoğun okuma hazzı vermişti ki genel olarak kitaplara olan düşkünlüğüm daha da artmıştı) diğer çevirilerinizi de okudum, hızımı alamayıp yayınevinizden çıkan Jack London biyografisini de okudum, sizin Martin Eden'daki yaratıcı, sözcüklerden bal damlatan çeviriniz olmasa Jack London'u bu kadar benimser miydim, bilmiyorum. Tekrardan teşekkür ederim. Ben de bir alıntıyla bitireyim: Aynaya yaklaşıp kendine yakından baktı ve kahkahalarla güldü. "Biraz histeri, biraz da melodram ha?" diye sordu. "Boş ver, olur böyle şeyler. Peynir Surat'ı çiğnemiş adamsın, isterse iki kere on bir yıl sürsün, bütün o editörleri de ezip geçersin. Burada duramazsın. Devam etmek zorundasın. Biliyorsun ki sonuna kadar gitmek zorundasın."
Çok hoş bir yorum olmuş Sayın Dracgox.Jack London ve Martin Eden'le aranızda ne güzel bağlantılar kurmuşsunuz. Bana yönelik övgülerinize teşekkür ederim, çok memnun oldum. Selmalar, Levent.
Levent Bey gözleriniz dolmuş. Bizimde gözlerimizi doldurdun. Jack London ölmedi eserleriyle yaşıyor.
Fark ettiniz demek. Yazara da okuruna da selam olsun.
🙏🙏🙏
Meksikalı yazarın en çarpıcı eserlerindendir. Mutlaka okunmalı.
Kesinlikle Sayın Mertozdemir. Binem de en sevdiğim eserlerinden.
Videoyu büyük bir keyifle izledim. Tom King ve Mike Tyson'ın yaşadıklarının bir arada anlatılması şahane olmuş. Her iki yaşantıyı da dinlediğinizde ben de sizin sorduğunuz soruyu sordum kendime, Mike Tyson "Bir Dilik Biftek" kitabını okudu mu acaba ? Bir de diğer senaryo geldi aklıma. Jack London, bugünü görüyor olsa ve bu maçı izlemiş olsaydı ne hissederdi acaba ? :) Böyle o kadar çok Jack London hikayesi var ki, her gün bizim ya da diğer insanların yaşadıkları hikayeler aslında 100 yıl önce böyle büyük bir yazar tarafından hemen hemen tüm benzerlikleriyle anlatılmış. Bu hikayede en azından sonlarının benzememesi tek mutlu edici şey olsa gerek. Selamınız beni çok duygulandırdı, bana da videonuzda yer verdiğiniz çok teşekkür ederim Levent Hocam :) Jack London'ın anlatıldığı bir videoda anılmam beni mutlu etti :) Jack London yazdığı muhteşem eserlerle gecenin dördünde bile bizi düşündürüyorsa, onun eserlerini hakkıyla anlayabiliyorsak bunda yaptığınız muhteşem çeviri ve eklediğiniz bilgi dolu notların dolayısıyla sizin rolünüz büyüktür. Umarım çevirileriniz devam eder ve Jack'i anlamaya ve düşüncelerimizde var etmeye devam ederiz. Saygılar Levent Hocam.. Bir gün çevirdiğiniz bir Jack London kitabini size imzalatmak nasip olur umarım:)
Teşekkürler Sayın Arkady. İlginç soru. Jack London bu maçı seyretseydi, acaba o da bizim gibi iki maçı karşılaştırıp aradaki farklılık ve benzerlikleri yazar mıydı? Belki de. Tabii çok daha güzelini yazardı, o ayrı. Değerli bir Jack Londonsever ve videonun fikir babası olarak videoyu beğenmenize memnun oldum. Selamlar, Levent.
Harikasınız Levent Bey. Jack London çevirileri nasıl gidiyor. Yeni çeviriniz ne zaman yayınlanır. Özellikle Ay Vadisi eserini o kadar sabırsızlanıyorum sizin çevirinizden okumak için. Pek ilgi alanınız olmamakla beraber Victor Hugo'nun Gülen Adam çevirisi yayınlanacak mı İş Bankasından? Sağlıklı ve uzun ömür dilerim. Kendinize iyi bakınız.
Teşekkürler Sayın MuratOzcan. Çalışmaya devam. Şu anda basılmayı bekleyen üç çeviri var. Bunlardan biri de Ay Vadisi. Yayınevinin programına göre basılacaktır. O Hugo'nun eserini de ilgili editöre sordum. Cevap alınca size bildiririm. Selamlar
Editöre sordum Sayın Muratozcan. Evet, "Gülen Adam" yayınlanacakmış. Şu anda çevirideymiş. Selamlar
levent bey yanlış hatırlamıyorsam bir dilim biftek'deki boksör ölüyordu. neyse ki Tison ölmedi. ya da diğer boksör öyküsünde miydi, karıştırdım vallahi.
Sayın Seyfettinraifzor, ölen boksörün anlatıldığı, öteki boksör hikayesi, "Oyun." "Bir Dilim Biftek"teki ölmüyor ama ölmekten beter oluyor. Dediğiniz gibi Tyson ölmedi neyse ki. Rakibi ona biraz yumuşak davranmış. Selamlar, Levent.
@@leventcinemrejacklondon teşekkür ederim levent bey
İnanılmaz saygı duyuyorum size. Yaşlandıkdada sizin gibi hobilerime bağlı kalmağı çok arzu ederdim.
Teşekkürler Sayın Conistan. Umarım siz de olgun çağlarınızda hem zevk aldığınız, hem de insanlarla bağlantılar kurabildiğiniz bir uğraşı içinde olursunuz. Selamlar, Levent.
👏👏👏👏👏 saygılar sevgiler hocam.
Selamlar
Levent hocam, Bir Dilim Biftek cok guzel bir kitap olmus, emeginize saglik. Her iki oykuyu de keyifle okudum. Okurken tum detaylari zihnimde canlandirabilmek muthis keyifli oldu. Meksikali oykusu de guzeldi. Acikcasi Mike Tyson'in macini izlerken benim de aklima ilk bu oyku gelmisti.
Teşekkürler Sayın Mustafailikkan, Bir olayı izlerken bir asır öncesinde yazılmış eser aklınıza geliyor. ve biliyorsunuz ki benzer duyguları o eseri okumuş başkaları da yaşıyor. Hem bir asır öncesiyle, hem zamanımızdaki olayla, hem de bu ikisini birleştiren Jack Londonseverlerle bağlantı kurmuş oluyorsunuz. Ne hoş bir duygu, değil mi?
Yine çok iyi bir video Levent Bey. Emeğinize sağlık. Videoda bahsettiğiniz tokat atma olayı bahsettiğiniz gibi maymun yürüyüşünden değil, muhtemelen yapılan yürüyüşün ırkçı bir tarafı da yoktu, boksörün Mike'ın ayağına basması sonucu vuku bulmuş bir durumdur. Mike ayakkabı giymediği için ani acıdan mütevellit böyle bir tepki vermiştir diyebiliriz. Sevgiler, saygılar.
16.11.2024 1 saate kadar Mike Tyson ile Jake Paul'un yapacağı boks maçını seyredeceğim. Mike Tyson 58, Paul 27 Yaşında. Mike Tyson yüksek ihtimalle paraya ihtiyacından dolayı bu maça çıkmayı kabul etti zira bu yaşta bu maça çıkması bile sağlığı için çok zararlı bir şey. Aklıma Jack London'a ait olan, sizin çevirdiğiniz "Boksor" kitabı geldi. Onda da Yaşlı Boksör para için ringe çıkıp sonunda ölüyordu :) Maçtan önce aklıma geleni sizinle paylaşmak istedim. Tanrı, Mike Tyson ile olsun. Saygılar Levent Hocam.
Teşekkürler Sayın Arkady. Bir Dilim Biftek'teki yaşlı boksörle ilginç benzeşme oldu gerçekten de. Mike Tyson da o boksör gibi yenildi ama onun aksine hayli para kazanıp bundan sonraki yıllarını garantiye almış oldu neyse ki... Sizin maçı izlerken bu öyküyü hatırlayıp bana selam göndermeniz çok hoşuma gitti. Sizin gibi öykülerle gündelik olaylar arasında bağlantı kurmayı bilen okurların için bu konuda bir video çeksem mi diye düşünüyorum. Ne dersiniz?
Öncelikle cevabınız ve kitabın adını düzelttiğiniz için ben teşekkür ederim. Söylediğiniz üzere biri gerçek, diğeri hayali boksörlerin sonları haricinde yaşananlar hemen hemen aynıydı:) Boks maçını izlerken kafamı kemirdi durdu, Mike'ın da sonunun benzer olacağından endişe ettim hatta :) Allah korusun aynı sonla karşılaşsaydık çok dramatik olurdu. Bence öneriniz tam yerinde olur Levent Hocam. Jack London hikâyelerine yaşanan birçok olaya gerekse gündelik olaylarda gerekse kendi hayatımızda denk geliyoruz. Buna dair muhabbetin çok eğlenceli kaçacağına inanıyorum. Şimdiden heyecanlandım:)
@@arkadysvidrigailov4020 Bir video çektim, yarın yayınlayacağım. Bakalım beğeneek misiniz...
Harika bir video olmuş Levent Hocam. Sizinle iletişime geçebileceğim bir e-posta adresiniz var mı?
Teşekkürler Sayın Mehmetemr. Konu nedir?
Sizi okulumuza konuşmacı olarak davet etmek istiyoruz. E-posta yoluyla daha detaylı anlatabilirim diye düşünmüştüm.
@@mehmetemr53 İyi düşünmüşsünüz. levent.cinemre@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. Selamlar
Teşekkürler hocam
Levent bey jack london'ın aktif olarak çevirisini yaptığınız bir kitabı var mı? Bir prensip olarak sizin çevirileriniz dışında okumuyorum hehe. En son yayınlanan Yol kitabını da satın aldım en kısa sürede okuyacağım. Sağlıcakla kalın.
Teşekkür ederim Bedirhanyigitdeveci, umarım Yol'u beğenirsiniz. evet, tabii, şu anda tezgahımda çevirinin çeşitli aşamalarında olan dört Jack London kitabı var. Bitmiş ve yayınlanmayı bekleyenler var. Yani aktif olarak sürekli Jack London çeviriyorum. Selamlar, Levent.
Levent abi merhaba Bugün bu tanıttığınız kitabı satın aldım Daha okumaya başlamadım Ama dikkatimi çekti İçinde ne bir harita nede resme dair bir şey var Sadece yazılardan oluşuyor kitap 178 sayfa ciltli halini satın aldım modern klasikler 231 Acaba bir bilgi verebilir misiniz
Sevgili Parsturkay, o fotoğraf ve resimler başka kitaplara ait. Jack London'ın Yol kitabının 1907 yılında yayınlanan orijinalinde ve videonun başında yararlandığımı anlattığım kitaplarda yayınlanmış eski resimler. Videoda da bunu söylüyorum, herhalde dikkatinden kaçmış. İş Kültür tarafından yayınlanan ve senin aldığın Türkçe çevirisinde resim yok, sadece yazılar var. Yani aldığın kitap doğru, hata yok. Umarım beğenirsin. Selamlar, Levent.
Hocam merhaba, Jack London kitaplarını hangi sırayla okumamızı önerirsiniz? İyi ki varsınız.. Sağlıcakla kalın.
Teşekkürler Sayın Meertdmr. Jack London çok geniş bir yelpazede ve hepsi de okunmayı hak eden eserler vermiş. Ama bence Vahşetin Çağrısı, Beyaz Diş'ten başlarsanız edebiyatının gücünü anlayarak devam edersiniz. Martin Eden sizi çarpacak ve hayatınıza yeni boyutlar katacaktır. Kızıl Veba, Ademden Önce geleceğe ve geçmişe yönelik ufuk kazandırır. Demir Ökçe dünyada sınıf savaşını en iyi anlatan kitaplardandır. Yaşınız otuzlardaysa John Barleycorn'u öneririm, erkeğin ruhunun derinliklerini çok iyi anlatır. Yol, 18 yaşındaki bir gencin ABD'nin en dip tabakalarıyla karşılaşmasını, macera öyküsü tadında aktarır. Bir Dilim Biftek ve Oyun, boksun ve boksörlerin dünyasına hayatın diğer boyutlarını kattığı eserlerdir. Bunlar dışında benim çevirdiğim ve henüz çevirmediğim onlarca öykü kitabı ve romanı var. Bazıları çok çarpıcı ve dünya klasikleri arasına girmiş eserlerdendir. Selamlar, Levent.
@@leventcinemrejacklondon İlk Vahşetin Çağrısı eseriyle başladım şuan Beyaz Diş eserini bitirmek üzereyim. Yorumunuzla bana geniş bir yelpaze açmış oldunuz. Çok teşekkür ederim.
Jack London hayranı okurlara, hem muhteşem çevirilerinizle hem de yazar hakkında vermiş olduğunuz bilgiselleriniz ile sağladığınız imkânlar takdire şayan. 🙏🏻
Teşekkürler Sayın Enessonmez
Teşekkür ederiz Muharrem İnce reyiz✨🖐️..🥳
Ben teşekkür ederim Sayın ExTRasens
Merhaba Levent abi, size 24 yaşında bir kardeşiniz olarak bir konu hakkında danışmak istiyorum. Okuduğumuz kitaplardan tam verim alabilmek için neler yapabiliriz örnek olarak hem diksiyonumuzu daha iyi hâle getirmek,kitaptan aldığımız bilgileri düşüncelerimize oturtmak olabilir bunlar için bana tavsiyede bulunabilir misiniz? Çok teşekkürler.
Sevgili Barancemm, aslında bir kitabı okumanın en iyi yolu, onu sesli okumaktır. Böylece hem daha yavaş ve sindire sindire okur, hem de okurken kendi sesinizi dinleyeceğiniz için sözcükleri nasıl telaffuz ettiğinizi duyabilirsiniz. Ama ortam ve vakit bulamamak gibi nedenlerle genelde okurlar bunu yapmıyor. Ne kadar çok kitap okursanız, özellikle de sistemli okursanız, düşüncelerinizi ve o düşünceleri ifade etmek için kullandığınız sözcüklerin, terimlerin, deyimlerin, cümlelerin geliştiğini, çeşitlendiğini zenginleştiğini göreceksiniz. Bir de yazmak çok önemli. Kitaptaki belli yerleri aynen deftere geçirmek de olabilir ama daha iyisi size düşündürdüklerini yazmaktır. Bunları yaparsanız zaman içinde çok ilerleyeceğinizi rahatlıkla söyleyebilirim. Selamlar, Levent.
@@leventcinemrejacklondon Değerli tavsiyeleriniz için çok teşekkürler
Selamlar Levent hocam. Emeğinize sağlık, gerçekten muazzam bir işe imza atıyorsunuz. Jack London'ın kitaplarını sizin yaptığınız ustaca çevirilerle bir başka sevdik. Çok teşekkür ediyorum. Ay Vadisi kitabını ben soracaktım size, acaba ne zaman satışa çıkacak, şimdiden sabırsızlıkla bekliyorum o kitabı da :)
Teşekkürler Sayın Erdemkoc. Ay Vadisi'ni yayınevine teslim etmiştim. Seneye çıkacağını tahmin ediyorum. Selamlar, Levent.
Sevgili Hocam emeklerinize sağlık. Jack London kitaplarını akıcı şekilde heyecan duyarak okumamızda sizin de katkınız çok büyük. London en sevdiğim yazarlardandır. Siz de benim ve birçok kişi için Jack London ile bütünleşmiş birisiniz. Eksik olmayın.
Teşekkürler Sayın Koraycağlar
👏👏👏
Teşekkürler Sayın Çaglaraydn.
@leventcinemrejacklondon ben teşekkür ederim saygıdeğer hocam. Ağzına yüreğinize sağlık. keyifle dinliyoruz sizleri.
Çok güzeldi. Büyük bir keyifle dinledim
Teşekkürler Sayın Morpheus
Neden başka bir yazar değil de Jack London sayın Levent bey?
Ona hayranım Sayın MrBugrax. Hayatı, dünyayı algılayışı, yaşam coşkusu, gözlem ve analiz gücü ve tabii tüm bunları kurgulayıp kağıda döküşü...
@leventcinemrejacklondon Yanıtınız için teşekkür ederim Levent Bey, severek takip ediyoruz.
Sayın Levent Cinemre, Jack London'ın düşünce dünyasına tesir etmiş, okuduğu ve eserlerine de fikirleriyle sirayet etmiş filozoflar ve bilim insanları, muhtelif konulardaki fikir ayrılıkları veyahut kendi revize ettiği başkalarına ait özgün fikirler, hem bulunduğu dönemin siyaseti hem dinî görüşleri vb... Ona ilham veren mütefekkirler hakkında da video çekerseniz çok keyifli ve faydalı olur diye düşünüyorum. Örneğin Martin Eden'daki Herbert Spencer'ın ve F.Nietzsche'nin eserde bahsedilmesi gibi. .Teşekkürler.
Notunu aldım Sayın Yusuf-v. Planladıklarım bittikten sonra saydıklarınızın ve başka filozofların Jack London'ı nasıl etkilediği konusunda bir video iyi olur gerçekten de... Teşekkürler.
Sayın Levent Cinemre Cumhuriyetimizin 101 yılımızı kutlar. Nice cumhuriyet bayramına erişmeyi ve erişmenizi dilerim. Çok güzel bir içerik olmuş ancak ses kalitesi bir tık fazla olsa daha iyi olurdu. James L Haley'in Jack London biyografisi yayınlanmayacak mı? Siz Jack London'un bütün kitaplarını çevirdikten sonra Jack London biyografisi yazmayı düşünüyor musunuz? Yol kitabının hem kapak tasarımı hemde çevirisi müthiş olmuş. Ellerinize sağlık. Yeni çeviri ne zaman çıkar. Özellikle Ay Vadisi'ni büyük bir iştah ve arzuyla bekliyorum. Esenlikle kalın.
Ben de sizin ve hepimizin Cumhuriyet Bayramını kutlarım Sayın MuratOzcan. Ben amatör çekim yapıyorum. Telefonu karşıma koyup çekiyorum. Ses ve ışığı kendisi ayarlıyor. Bunu yakın zamanda değiştirmem zor çünkü ilgili aletler hem teknik bilgi ve kullanma tecrübesi gerektiyor, ki bunlar bende yok, hem de maddi açıdan hayli zorlayıcı. Aslında teknik bir konuda ilk kez bir şikayet alıyorum. Sesi daha iyi ayarlamaya çalışırım. Bundan sonraki videoda olumlu-olumsuz bir değişim olursa bana bildirir misiniz... Biyografilerin karton kapaklı baskılarını tekrar baskılarını tek tek yayınlıyorlar. Sıra Jack London'a da gelir diye umuyorum. Şu çeviri hedefimi bitireyim, sonrasında onunla ilgili bazı projelerim var. Ama tabii daha ona yıllar var. Yol kitabına yönelik övgünüze, kapak tasarımcısı arkadaş ve kendi adıma teşekkür ederim. Halen yayınevinde yayınlanmayı bekleyen bir kitabım var. Ondan sonra sıra Ay Vadisi'ne geliyor. Yanlış bilgi vermek istemem ama önümüzdeki senenin sonlarına doğru çıkar gibi görünüyor. Selamlar, Levent
Levent Cinemre=Jack London ❤ Siz olmasanız bu dilde Jack bu kadar sevilen biri olmazdı kesinlikle ve kesinlikle
Teşekkür ederim Sayın Semaylmaz, çok yüce gönüllüsünüz. Ben büyük yaratıcı Jack London'ı hakkıyla aktarmaya çalışıyorum. Bu büyük iltifatınıza layık olmaya, daha iyisini yapmaya çalışacağım. Selamlar, Levent.
Merhabalar levent hocam, jack londona olan ilgi ve sevginizin nasıl başladıgı hakkında video çekmeyi düşünürmüsünüz acaba, jack londonu sizden tanımak ilham verici. Emeğinize sağlık🙋
Notumu aldım Sayın Aydem_Boylan, notumu aldım. İleride bir bu konuda bir video çekmeyi planıma aldım. Teşekkürler, Levent.
Merhaba, değerli videolarınız için teşekkür ederim videolarınıza bugün rastgeldim. Tüm videolarınızı tek tek izliyorum, sevgiler
Merhaba Sayın Deryax. Hayli yol almışsınız. Umarım sizi sıkmamışımdır. Selamlar, Levent.
Hocam nolur videolara devam edin ❤❤❤❤❤❤❤
Ediyorum Sayın Efeoztoprak. Bu ayın son çarşambasında, yani ayın 30'unda yeni videom gelecek: JL'nin Köpek Betimleri. Umarım beğenirsiniz. Selamlar, Levent.
@@leventcinemrejacklondonsöz meclisten dışarı ukalalık etmeyip cevap vermeye tenezzül ettiğiniz için beni çok şerefli kıldınız saygılarımla
Saygıdeğer büyüğüm Levent Cinemre, Gönül isterdi ki bu mektubu böyle bir ortamda değil de, direkt olarak kişisel e-postanıza ya da daha iyisi gerçek hayatta gönderebilseydim. Lakin kişisel e-postanızı bulamadığımdan ötürü size olan teşekkürlerimi ancak bu yolla iletebiliyorum. Ayrıca umuyorum ki yazılan yazının uzun olmasını mazur görürsünüz. Zira bende bıraktığınız etkiyi yazıya dökmek için oldukça fazla kelimeye ihtiyaç duydum. Her ne kadar bu mektup Levent Cinemre için yazılmış olsa da okuyacak olanlara bir uyarım var: Henüz Martin Eden'i okumadıysanız spoiler yememek adına devam etmenizi önermem. Ben, 21 yaşına henüz girmiş olan ve edebiyatla, okuduğum diğer kitap türlerine nazaran, çok geç tanışmış birisiyim. Bunun sebepleri çok değil aslında. Edebiyatın kurgu olduğunu bilmenin içimde yarattığı küçümseme hissi, beni insan ruhunun zenginlikleriyle bezenmiş bu yazı türünden uzak tuttu. Böylesi basit bir sebebin hayatımda yarattığı olumsuzluğu açıklamaya girişmeyeceğim elbette. Demek istediğim, eğer bir arkadaşım benimle birlikte kitap okuma teklifini yapmasaydı bana yahut teklifi kabul ettikten sonra istediği kitabı seçme hakkını ona tanımasaydım; belki ne sizinle ne de Jack London’la uzunca bir süre daha tanışamayacaktım. Birçok kez Jack London okumam bana tavsiye edilmiş olsa da o tavsiyeleri kulak ardı etmede ve ‘beni gerçek anlamda geliştirecek’ olan akademik ve bilimsel kitapları okumada oldukça iyiydim. Fakat bu sefer kontrol bende değildi ve söz ağızdan bir kere çıkardı. Ne yazık ki (şimdi düşününce şükürler olsun diyorum), arkadaşım Martin Eden’i seçmiş ve şükürler olsun ki o kitabı dilimize siz kazandırmışsınız. Üniversiteler henüz açılmadan, yani yaklaşık 3 ay önce kadar, çalıştığım yerde saatlerce boş boş oturmaktan başka yapacak bir şeyim yokken kararlaştırmış olduk Martin Eden’i okumayı. Elime kitabı ilk aldığım ve yavaş yavaş okumaya başladığımda ilk dikkatimi çeken, çeviri yaparken yerelleştirmeyi ustalıkla yapmanız olmuştu. ‘Zahar’ kelimesini ilk gördüğümde nasıl kahkahalarla güldüğümü hâlâ hatırlıyorum. Daha sonraları kitabın beni nasıl yavaş yavaş kendine bağladığını, artık o dünyanın bir karakteri olduğumu, Martin Eden’le konuştuğumu, hayatıma devam ederken benimle yaşıt olan o ‘boyun eğmez’ delikanlıyla arkadaş olduğumu düşledim hep. Belki de ona imrendim. Düşüncelerimiz yakın olsa da, hiçbir zaman onun kadar savaşçı bir ruha sahip olmadım. İçine girdiği ve hiç aşina olmadığı problemlerin içinden el yordamıyla ve pusulasız bir şekilde yolunu bulmasını izledim. Aşkın ateşiyle pişen ama o ateşin kendisini yakıp kül etmesine izin vermeyen, kimsesiz olan fakat asla kaybolmuş olmayan Martin’in kendini yetiştirmesini; kendini layık görmediği fakat az önce de dediğim gibi savaşçı ruhuyla sevdiğini sandığı o ruha layık olmak için savaşmasını ve bunu başarmasına şahit oldum. Belki de beni en çok etkileyen karakter olan Brissenden ile diyaloglarını defalarca okudum. Brissenden’in intihar etmeden önce bıraktığı şiirde gözyaşlarımı bıraktım. Ne kadar onulmaz bir hastalığın pençesine düşmüş olsa dahi kendi kaderinin efendisi ve ruhunun tek komutanı olarak hayatına onursuz bir hastalığın son vermesine izin vermeyip kendisinin son vermesine saygı duydum. Okuduğum her cümlede anlam kazanıyordu hayatım ve okuduğum her cümlede hissediyordum yaşamayı. Martin'in eski halini gördüğü gibi ben de eski halimi getiriyordum gözümün önüne. Dağılmış bir ailenin tek erkek evladı olarak rehbersiz bir yaşamın acı meyvelerini anlıyordum. Geçmişte yaptığım acemice hatalardan dolayı kendimi azarlamama gülüyor ve affediyordum kendimi. Martin gibi bilmediğim bilgi dehlizlerinde gezerken onun kadar cesur olmadığım anları anımsıyor ve ürkekliğime acıyla tebessüm ediyordum. Yalnızlığı çok iyi bilen birisi olarak, Martin'in odasında hasta başına yatarken yalnızlığına ortak olmak istiyordum. Daha buraya sığdırmak istersem sayfalar tutacak duyguları hissettim içimde. İlk defa bir kitap bana böyle hissettiriyordu. İlk defa Jack London okuyordum ve ilk defa bir kitap için gizli gizli ağlıyordum. Martin’le geçtiğim yollar onunki kadar romantik ve coşkulu olmasa bile, beni bana anlatıyordu. İlk defa birisinin beni anladığını hissediyordum hayatımda, ilk defa birisi bana gittiğim yolu gösteriyor ve ‘Sana yüzyıl öncesinden rehberlik ediyorum.’ diyordu... İşte daha hepsini anlatamadığım tüm bu duyguları dilimize en güzel şekilde çevirdiğiniz için size teşekkür etmek istiyorum. Yaşımdan fazla yıldır yaptığınız bu meslekte ne kadar iyi olduğunuzu belirlemek haddime değil elbette fakat tüm bunları söylemesem size kendimi borçlu hissedecektim. Umuyorum videoda anlattığınız hedefinize en kısa zamanda ulaşır ve Jack London’ın tüm eserlerini çevirebilirsiniz. Zira sizin gibi bir cevhere sahip olduğumuz için çok şanslıyız Türk toplumu olarak. Son olarak şunu deyip zaten uzun olan mektubu daha fazla uzatmadan bitirmek istiyorum. Kitabı okumamın üzerinden üç aya yakın bir zaman geçti fakat William Ernest Henley tarafından çevirdiğiniz “Invictus” isimli şiir hayatımda karşıma çıkan ufak ya da büyük her zorlukta kulaklarımda çınlıyor. Son yıllarda toplumsal olarak yaşadığımız gerilemenin bana vermiş olduğu karamsarlık hissi ve buna bağlı olarak ideallerimden kopuşumu aynı Martin gibi, aynı William Ernest Henley gibi göğüslemek ve boyun eğmemek gerektiğini anladım. Zira insanız ve insanlar var oldukça zorluklara karşı savaşma ve mücadele etmek de var olacaktır. En içten sevgi, saygı ve teşekkürlerimi sunuyorum. Sağlıklı ve uzun bir ömür geçirmeniz dileğiyle. Okurunuz, Derviş Yunus
Sevgili Derviş Yunus, uzun ve dokunaklı mektubunu sindire sindire okudum. Öncelikle övgülerine teşekkür ederim, layık olmaya çalışacağım. Martin Eden bazı okurlarda senin burada gayet güzel anlattığın duyguları ve etkileri uyandırıyor. Daha doğrusu bazı okurlar, el yordamıyla aradıkları bazı şeyleri Martin Eden'in mücadelesinde buluyor. Hele de "Invictus" çevirimi kendi hayatına uyarlaman çok hoşuma gitti. Bilir misin, 27 yıllık hapis cezası olan Nelson Mandela da bu şiirden güç alarak bu yılları atlatmış. Çıktıktan sonra da Güney Afrika'nın ilk zenci başkanı oldu. Bunu anlatan "Invictus" diye bir film var. Asıl söylemek istediğim şu ki senin de biraz gecikmeyle anladığın gibi, edebiyattan uzak durmakla hem edebiyata, hem de kendine haksızlık etmişsin. Çünkü senin içinde edebiyat var. Bakalım içindeki bu büyük güç seni nerelere götürecek... Selamlar, Levent.
Sevgili Derviş Yunus (lakabın değişmiş ama ben eskisini kullandım), önümüzdeki hafta Jack London okurlarıyla bir buluşmam olacak. Onun hayatını ve edebiyatını anlatacağım. Senin o güzel mektubundan (o edebi iç döküşe yorum diyemem) da alıntı yapmak istiyorum. Kitapların okurları nasıl etkilediğine, dolayısıyla bu konuda çevirmenlere ne büyük bir sorumluluk düştüğüne dair birkaç laf etmek ve bu laflarımı bu mektupla temellendirmek istiyorum. İsmini vermeden okumayı düşünüyorum. İtirazın olur mu?
@leventcinemrejacklondon Sevgili Büyüğüm Levent Cinemre, İnanın bu yorumu okumak beni ne kadar sevindirdi bilemezsiniz. Açık konuşmak gerekirse, videoya böylesi bir yorum yapmadan önce epey bir tereddütte kalmış ve yorumumun gülünç bulunacağını sanmıştım. Ancak asıl yazdığım mektubu epey bir kısaltarak bu yorumu yapmayı uygun görmüş ve kendimi böyle ikna edebilmiş, daha doğrusu cesaretlendirebilmiştim. Fakat şimdi sizden, bu mektuptan alıntı yapmak istediğinizi ve buna bir itirazım olup olmayacağını sorduğunuzu duyuyorum... Elbette sorun değil, istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Bunun benim için nasıl bir sevinç olduğunu az çok tahmin edebiliyorsunuzdur. Buluşmaya gelmeye çalışacağım. Umuyorum bana ruhumun kapılarını açan bir yazarı dilimize çok güzel bir şekilde kazandıran insanla, yani sizinle tanışmak nasip olur. Sevgilerimle, Derviş Yunus
@@pax.noctis1 Aman efendim, ne demek gülünç bulmak? Hiç böyle güçlü bir iç döküş gülünç bulunabilir mi? Dediğim gibi edebiyat senin içinde var, Sevgili Derviş Yunus. sakın elinden kaçırma. İzin için teşekkürler. Gelebilirsen tanışırız.
jack London gibi degerli bir yazari sizin sayenizde keşfedip, sizin cevirinizle okudum, çok müteşekkirim. Sağlıklı mutlu uzun ömürler dilerim. Sizi tanıdığıma çok mutluyum. Esenlikler, seviliyorsunuz🤍
Çok teşekkür ederim Sayın Adem Boylan. Selamlar, Levent
@@leventcinemrejacklondon sağolun hocam adım Aydem bu arada☺️
@@Aydem_thegodofgaps Kusura bakmayın Sayın Aydem Boylan