Geçen yıl, kaldığı kyk yurdunda düşen asansör yüzünden vefat eden Zeren Ertaş'tan sonra benim okuduğum şehir dahil bütün ülkedeki kyk yurtlarında kalan öğrenciler olarak eylemler yapmıştık. O zamana kadar benim kaldığım yurtta asansörler çok sık bozulur, nadiren tamir edilirdi. Eylem yaptıktan sonra neredeyse her gün asansör bakımları için tamirciler gelip gitmeye başladı. Asansörlerin bütün bakımlarını yaptılar. Bakımlardan önce bir kişi bile binse sallanan asansörün tamir edildikten sonraki sağlamlığına çok şaşırmıştık. Muhtemelen bütün güvenlik önlemleri alınmış, asansörlerdeki kat tuşlarından ışığına kadar yenilenmiş, müzik bile eklemişlerdi. Ben şahsen o zaman öğrenmiştim hakkımızı aramadığımızda ne kadar önemsenmediğimizi. Olay unutulduktan sonra yine aynı tas aynı hamam devam ettiler, o kenetlenme ihtiyacı bitip herkes kendi dertlerine döndüğü için yine kimse organize olup herhangi bir şeye tepki gösterme girişiminde bulunmadı ama bana şahsen hayatım boyunca unutmayacağım bir ders vermişti o olaylar. Vefat eden arkadaşımız huzur içinde yatsın
İşte bunu kafaya vura vura söylemeli millete lan kalk silkin hakkını iste deniyor ya vurgun yap hak ye saçmala denmiyor. Şimdi ünilerde eylem yapmak marjinallik sayılıyor hıammına
Ben o yurtta kalıyorum o olaydan sonra geçiçi kapalı yazısı yapıştırdılar bidaha çalismadi yıl boyu asansorler kız yurdundada erkek yurdundsda adü ışıklı kyk yurtları cok kötü yemeklerde kötü ihmallerde cok zaten köyde internet bile çekmiyor otobusle 1 saat uniye çıkıyorsun sıkış tepiş
Kendi sınıfının çıkarına göre hareket edin diyor hocamız kısaca. Bir Burjuvanın Proleterlere proleter gibi davranmayı öğretmesi... Engels'den sonra gördüğümüz en büyük sınıf intiharı. Tebrikler hocam. 🫡🫡
Engels hala Hristiyanlığın etkisinden çıkamamış, tüm insanların başta eşit olduğu sonradan eşitsizlik çıktığına inanıyor. Halbuki eşitlik ancak bir şeyin, bir kuralın altında olur. Alt kesimler üst kesimlere kendisine bakma gerekliliğini ikna eder, tıpkı Hristiyanlığın yayılışı gibi.
bir gün üniversite projesiyle bir anadolu köyündeki yatılı ilkokula ders vermeye gittim. ilk birkaç derste çocuklar haliyle beni dinlemeyip gürültü yaptılar ben de dinleyin lütfen bakın ilginç bişeyler anlatıyorum diyorum. içlerinden biri öğretmen masasına geldi bana dedi ki: siz bizi neden dövmüyorsunuz?
oğlum nasıl bir çağda yaşıyoruz lan? asla dahil olamayacağımız şu muhabbeti dinlemek çok büyük bir şans. ben annemden babamdan hep aza tamah etmeyi hep çok çalışmazsam aç kalacağımı duydum hep müteşekkir olmayı öğrendim hayatımda hiç kimse bana bir şeyler istemem gerektiğini söylemedi. ilk kez duyuyorum. Ve adam bunu şaşkınlıkla anlatıyor. ulan hakikaten biz fakir anadoluluları bu batılı zengin beyaz Türkler hep böyle kandırdı mı yıllarca? Bu adam bizi gerçekten aydınlatıyor.
erodoğan da muhalfet iyi muhalfet yapmadığı için sürekli eleştiriyor , sistem o kadar bozukki taraflar karşı tarafın iyleşmesini istiyor arsa çok boş diye
@@OMNIBUSLIVE Benim aklıma şöyle bir bilim deneyi geldi zamanın bizim evrenden farkı aktığı bir evrende mesela bizde otuz yıl orada bir yıl gibi. Düşmanlardan ve başka kıtalardan soyutlanmış bir imparatorluk üstün askerler yaratmak ister. Biraz büyüyle her yıl kızışma mevsimi adıyla 19 -20 yaşına gelmiş gençleri çiftleştirir ve rasgele seçilmiş her hangi bir kusuru bulunmayan fiziksel veya ruhsal iki yüz kadar bebeği seçer bunları beş katogotide (hız güç çeviklik zeka ve güzellik /yakışıklılık yıllarca eğitir gruplarda kadın ve erkek sayısı mümkün olduğunca eşit tutulur . Böylece nesiller boyu sürecek bir ( bin yıl diyelim buna) en güçlüyle en güçlüyü en hızlıyla en hızıylıyı çiftleştirirler böyle bir deneyin sonuçlarında beş ton kaldırabilen sesten 5 kat hızlı koşabilen ve denizin en derinlerine ulaşan bir topluluk oluşur mu lütfen cevapla abi
@@OMNIBUSLIVE merhaba bende Hacettepe sağlık yönetimi 4. Sınıf öğrencisi olan engelli bir öğrenciyim bende yedi yaşından beri kitap yazıyorum ülkemin ekonomik durumu yüzünden umutsuzluğa kapılsamda biraz game of thrones tarzı bir animasyon yapmayı düşünüyorum küçüklüğümden beti fsngictionlar yazan biriyim hem eattpaf’da hemde gerçek hayatta konu aynen şöyle Kurtlar bir şekilde insandı bir evrime yakalanıp çap atlamışlar elifleri, vampirleri, cüceleri,devleri ve cadıları yeryüzünden silmişler ardından soykırımcı kraliçenin kardeşi ablasını öldürmüş fakat oda indirilip sürülmüş aradan yıllar geçmiş derken sürgün kurtlar adı verilen halk bu krallığa soykırım yapmış ve krallık zayıflamış bu konunun sadece 4’de 1’i
@@OMNIBUSLIVEesg şundan dolayı başkasını aşağı çekmeye çalışıyoruz bu ülkeye giren kaynak sınırlı ve eğer birisi fazla maaş alırsa bu bizim az maaş alacağımız anlamına geliyor
Şahsi bir tecrübemi paylaşmak isterim. İyi bir liseden mezunum. Lisedeki öğretmenlerimizden birkaçı İstanbul'da yaşam pahalı olduğu için başka şehre tayin isteyip gitmek zorunda kaldılar. Ki bunlar çok da kıymetli öğretmenlerimizdi. Öğretmen maaşlarının düşük olmasının bu tür pratik sonuçları olabiliyor. Bu koşullarda İstanbul'daki iyi, yüksek puanlı devlet okulları bile öğretmen sıkıntısı yaşayabilir. Bu da eğitimin kalitesini doğrudan etkileyecektir.
Hocam, soylediginiz her seyi ben de 17 yasindayken dinlemek isterdim. Hayatini kurmus isini gucunu eline almis 34 yasinda bir muhendisim. soylediginiz seyleri ogrenmek/farkina varmak icin cok fazla caba harcamam gerekti ve zor yollardan ogrendim. Umarim genc kardeslerim sizi cok dikkatle dinliyorlardir.
Platon devlet kitabında > "Günümüz gençliği lüksü seviyor. Kötü davranışları var, otoriteye saygı duymuyorlar, büyüklerine karşı saygısızlar ve zamanlarını boş yere harcıyorlar. Çocuklar artık ebeveynlerine hükmediyor, öğretmenlerine karşı çıkıyorlar." Diye metin vardı. Yeni neslin daha kötüye gittiği üst neslin daha erdemli olduğu geyiği 3 bin yıllık bir geyik ve bitmiyor.
Bu doğru bir söz, her dönem için geçerli bir söz değil, bir dönem geliyor ve bu söz geçerli hale geliyor, bir dönem geliyor geçersiz oluyor. Dolayısıyla zaten buna geyik deyince sözü doğrulamış oluyorsun.
Ulusal kanallarda haftanın 3 günü yayınlanması gereken bir video olmuş. Diğer türlü, fosil jenerasyon bu videoyu bulup izlemez ki zaten, yine gençler izliyor.
@@murategeli6701öğretmenler eskiden olduğu gibi nesillerin yetiştirilmesinde birincil yada ikincil etkene girmiyor. Çocukları toplum onkadar iğrenç yetiştiriyor ki öğretmen bu sistem içinde öğrenciyi bırak yetistirmeyi kendiside sistemin mağduru oluyorlar. Şu sistem içinde ders anlatmak yada insan yetiştirmek mümkün değil. Aklı başında herkes bunu görür.
Hocam bir şeyi çok merak ediyorum. Hem her gün ders veriyorsunuz, hem konferanslara vs katılıyorsunuz, hem bu kadar kitap okuyorsunuz, hem makaleler kitaplar yazıyorsunuz, hem eşiniz çocuğunuzla ilgilenip aile hayatınızı idare ediyorsunuz, hem bu kadar film vs izliyorsunuz, hem oyun oynuyorsunuz hem de bu kadar geziyorsunuz. Bu kadar şeye nasıl yetişiyorsunuz? Hem enerji hem de zaman yonetimini nasıl yapıyorsunuz bunun sırrı nedir? Her gun hangi saatte ne yapacagınızı onceden planlıyor musunuz ya da nasıl yani aklım almıyor bu işi. Ben iki üç şeyi bile idare edemiyorum mutlaka aksıyor. Rica etsem bunun sırrını acıklar mısınız
kısa, orta ve uzun vadeli hedefler koy. To do uygulaması indirip uyumadan önce ertesi gün yapacaklarını aşama aşama kaydet. To-do'ya ve plana uy 1-2 ay sonra çoğu görev araba sürmek gibi refleksifleşiyor. Böl ve fethet yöntemi dolu bir hayatın sırrı.
Genc dediğin itiraz eder ,bu kadar sallamaz ,toplum baskısını bu kadar üstünde hissetmez onunla kavga eder kavga edebildiği kadar ileride başarılı olur
Hocam mecburiyetten ücretli öğretmenlik yaptım. Okulda gördüğümüz muamele baskı gerçekten çok kötü. Kadrolu öğretmen ile aynı işi yapıyoruz ama kadrolu 50bin ücretli max 15bin buluyor resmi ya da beyram tatillerinde para almıyosun.okulda bir fotokopi parasıydı oydu şuydu diyip üsüne okula para veriyoduk. Ülke olarak neyepıp edip ücretli öğretmenlik denen saçmalığı ortadan kaldırmamız gerek. Eğer olacaksa da hastanede çalışacak ücretli personel kamu kruluşlarında çalışacak ücretli memur ücretli bakan ücretli doktor yapalım.
@@alish1229siz de kendi hakkınızı aramak yerine kadrolu öğretmeni hedef göstermişsiniz ki 50bin alıyor diyorsunuz, 2 gün sonra kadrolu olduğunuzda şikayetlerinizi kendiniz şimdiden çürütmüş oluyorsunuz. Toplumda az iş üretip çok yüksek ücretler alan o kadar çok kişi var ama sizin hedefiniz kadrolu öğretmenler (sosyal medyada genel gördüğüm bu., öğretmen değilim)
@@lutfiylmaz1757 ben aynı sınıflara girip aynı emeği verip aradaki uçurum farkını göstermeye çalıştım amacım bundan ibaretti. Hakkımı aradığım için yazdım zaten. elimden geldiğince ücretli denen saçmalığın kalkması için bunu yazmaya çalışıyorum. ücretliler kadro istediklerinde aynı şekilde karşı durdum Twitter da etkinlik yaptık vs. çünkü atanmanın bir şartı varsa oda kpss. aynı şekilde hem harçlığımı çıkartıp hem kpss çalışıyorum
Bir önceki shorts videosunda hocaya saydırıp gelmiştim. Öğretmenlerin aldığı ücretler ve ücretli çalışanın patronundan çok iş arkadaşının kuyusunu kazması gibi eleştirileri doğru. Bu durum sendikalaşmaya da engel teşkil etmesi sebebiyle durumu daha da vahim hale getiriyor, esg’nin biraz hakkını yemiş olabiliriz
abi ben stajerliklerimde bile para istedim. her girdigim yerde ortalamanin hep ustunde para aliyordum cunku hepsinden istiyorum. vermeyen vermiyor zaten benim isim onlarla degil. vermiyoruz diyen sirketlerden aninda istifa ettim. en son remote stajer oldum bin dolar para verdiler 3 ay. sonra full time aldilar aninda 4 katini istedim. sonra yeni takima koydular tekrar zam istedim. meslekteki dorduncu yilimda 5-6 bin dolar para aliyorum ve bi sonraki hedefim 10bin sonra 20bin. isteyin abi hoca hakli. (200 kere de reddedildim tabi)
3:10'da bahsettiği karikatürün sonunda halkın "Ulan 20 yılda bir şeyleri önce çok övüyorum, sonra çöpe atıyorum. Acaba bende mi bi denyoluk var" diye sorması bombadır
Roman okumakla ilgili fakülte birincimiz de aynen böyle düşünüyordu. 20 yıl oldu hala görüştüğüm bir arkadaşım. Kızın en büyük eksiği empati yeteneği, bir sosyal sınıfla veya bireyle empati kuramıyor. Yanlış anlaşılmasın roman okumadığı için böyle oldu diyemem. Belki de böyle olduğu için roman okuyamıyordur.
Otistik o. Her sabah dünyayı yeniden kurar yeniden öğrenir bu o kadar yorucudur ki diğer insanların yapabildikleri sıradan şeylere vakti kalmaz. Ve hergün bunun tekrarı tekrar
1940-1975 arası doğan kuşak tepemizde evet ama bu kuşak bir hasata ya da üç dört maaşa kendi gayrımenkulunu alıp geleceğe dair kaygılarını yitirmiş bir nesil, tecrübesi bizim için geçerli değil. Ben kendi adıma konuşmam gerekirse yaşım 25 tarih yüksek lisans öğrencisiyim ve 13 senedir bilfiil çalışıyorum. Nasıl gündemden kopayım, bunca senedir zam alabilmek için asgarî ücret komisyonlarını takip ediyorum. Nasıl kaygılarımdan kopup hocanın dediği biçimde yaşayayım?
@@mehmetduranboztepe9604 haklısın dostum, ben zaten bu programda gariban diye anlatılan kesimin yaşadığı hayatın aslında milyonlarca gencin hayali olduğunu anlatmaya çalışıyorum. ESG de dahil çoğu kişi Türkiye'de gelir dağılımının alt kısımlarda ne kadar berbat olduğu konusunda realiteden kopmuş Öğretmen maaşları için ağlaklık yapıp duruyorlar ki burada kamu öğretmeni 1500$alıyor Polonya'da 950-1000$ ı geçmez en basitinden. Her açıdan iyi
Karikatür Umut Sarıkaya'nın. Muhteşem bir karikatürdü. Bütün otoriter liderler sözelci, dünyayı mahvettiler. Sayısalcılar çağı başlıyor gibi bir şeydi.
"Binaları yapan biz! Kombiyi yapan biz!" diye parti kürsüsünde çalışan sayısalcı vardı onda. "Bunlar matematik problemi versen çözemez" diye bağıran nazi kılıklıları vardı. Mühendisler üniversite kampüslerinde sözelcileri dövüyordu. Mhp gibi bir şeydi sayısalcı hareket partisi
Bende 24 yaşındayım ama bu kuşağın öğretmeni olmak istemiş birinin ayaklarına kapanırım. Gerçekten tahammül edilmesi çok zor bi çocukluk-gençlik yaşıyolar, bu çocuklara eğitim veren insan yarı tanrı falandır
Ogretmenlik ve genel olarak maas konusunda hocaya katılıyorum. Devlrt okulundaki bir hoxa ile ozeldeki bir hocanin ayni maasi almamasi tamamen bir adaletsizlik, ustelik ozeldekiler daha cok ve daha verimli olmasina ragmen. Bir insanin maasini sizin veya benim goruslerim belirleyemez bir insanin maasini yarattigi katma deger belirler. Mesela neden kitabiniz cok satiyor, cunku degerli takip edilebilir insan oldugunuz icin ihtiyaclara uygun deger yarattiginiz icin.
sadece değer değil, o işi yapabilecek kişi sayısı da önemli. yüksek çıktı sağlayan bir iş yapıyor olabilirsiniz ama o işi o seviyede yapacak kişi sayısı fazla ise yine maaşınız yüksek olmayabilir. mesela yazılımcılar bi ara yüksek maaş alıyorlardı fakat artık o işi yapabilecek kişi sayısı arttı. eskisi gibi maaş alamıyorlar. hareket etme kabiliyeti de bir başka faktör. mesela avukatlar türkiye dışında çalışma olanağı pek yok. ama yazılımcı dünyanın her yerinde aynı işi yapabilir. bu da maaşı etkileyebilir. hareket kabiliyeti yüksek olan kişiyi elinde tutmak için yüksek rakamlar vermeye razı olabilirsin. yoksa elinden hızlıca kaçabilir. ama hareket kabiliyeti düşük olan kişiye fazla maaş vermen gerekmeyebilir. zaten dönüp dolaşıp geleceği yer yine aynı piyasa olacak.
@@suheypcecen869 bunlar maalesef acı ekonomik gerçekler. Eger bir öğretmenin çok maaş almasını istiyorsak daha cok (ozel) okul açıp daha fazla maaş vermeliyiz ama bu sefer de okullar çok pahalı diye eleştirmek yok.
@@Qwerty.12-f6r yok ben öğretmenin çok maaş almasını falan istemiyorum. muhasebecinin de istemiyorum, mühendisin de istemiyorum. saçma bir laf bu çok maaş muhabbeti bana kalırsa. piyasadaki değeri neyse onu alacak zaten. fakat devlet memurları piyasa dengesini bozuyor. ya da bu eyt gibi muhabbetler. devletin memur sayısını azaltıp, ücretleri düşürmesi lazım. memur olarak çalışan insanların büyük çoğunluğu vasıfsız zaten. sırf oy almak için bir sürü memur alındı devlete. seçim zamanı yaklaşınca da durmadan zam yapıp duruyorlar. bunların hiçbiri özelde herhangi bir şirketin kapsısından girebilecek tipler değil. devlette akşama kadar çay içip, özelde katma değer yaratan adamdan fazla para alıyor. onun parasını da özeldeki adam ödüyor zaten.
Eğitimine/eğitimcisine önem vermeyen bir ülke yok olmaya mahkumdur. Eğitim adaletten de ekonomiden de önemlidir çünkü hakimi yetiştiren de ekonomisti yetiştiren de eğitimdir. Eğitime önem vermek, tıpkı nefes alıp vermek gibi bir gereksinim olmalı ülkeler için
13:09 konusuna eski bir kimya mühendisi olarak cevap veriyorum. Mühendislik içinde ar&ge ya da ür&ge yaptığınızda hayal gücünüze mutlaka ihtiyacınız var. Sosyal zekasını bir mühendis geliştirmezse çalıştığı iş yerini de kendini de geliştiremez. Bana göre mühendis bilimsel veriyi yaşam içinde var olan zorlukları analiz edip, zorluğu kolaylığa dönüştürecek ürünü endüstriyel olarak üreten kişi. Hiç olmayan bir ürünü ya da makineyi yapmak için hayal gücüne ihtiyacı var. 2001 yılında ben mühendis oldum. Benim gibi teknolojik gelişmeler belirli bir yere gelmiş kurulu düzene gelmiş mühendisler sadece bilimle mühendislik olduğunu iddia eder. Ar&ge yaptığım zaman daha önce yapmış olduğum ürün içeriğinde kullanılmamış hammaddeleri kullandığım ürünler oldu. Akıl yürütme ile bu sonuca ulaşıyordum. Akıl yürütme yapılması için de insanın hayal gücünü kullanması gerekiyor. Mühendislik bölümleri sol beyin aktiviteleri ile ölçümlenen IQ ile eşleştirilmiş olsa da sağ beyin aktivitelerini geliştiremeyen mühendis sadece mühendis ünvanı ile kendinden üst yöneticisinin yap dediğini yapar. Lise mezunu olan birçok iş arkadaşım mühendis arkadaşlarımdan aynı işi daha verimli yapıyorlardı. Analiz ve sentez yapabilmek ve endüstriyi geliştirmek isteyen bir mühendis yaratıcı tarafını geliştirmezse üniversite mezunu mavi yaka eleman olmaktan öteye gidemez. Bunları yazıyor olsam da çok uzun zamandır mühendis olarak çalışmıyorum 😄 Mühendis olanlar ya da olma niyetinde olanlar aranan eleman olmak istiyorlarsa hem matematik hem de sosyal zekalarını geliştirmek için yolun başındayken kendilerine yatırım yapsınlar 💰💲
Merhabalar, bu konuya dikkat çektiğiniz için çok teşekkür ederiz. 🙏 Öğretmenler mesleki gelişimleri için sunulan kaynakları yetersiz buluyor, kişisel gelişim ihtiyaçlarının göz ardı edildiğini düşünüyor, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını yitirmesinden rahatsızlık duyuyorlar ve tüm bunlara bağlı olarak kendilerini yalnız, güçsüz ve çaresiz hissediyorlar. Biliniyor ki öğretmenler, eğitimin niteliği ile öğrencinin başarısı ve mutluluğu üzerinde en belirleyici role sahip olan aktörler. Dolayısıyla, çocuğun ve toplumun gelişimi için öğretmenlerin desteklenmesi ve güçlenmesi hayati öneme sahip. Öğretmen Ağı'nda, öğretmenlerin güçlenmesi için hem kişisel hem de mesleki ihtiyaçlarına yanıt veren bir etkileşim ortamında desteklenmesini mümkün kılmaya çalışıyoruz. Kapımız öğretmenlerin bu yolculuğunda yanlarında olmak isteyen, eğitimle ilgilenen herkese açık. 💙 #DeğişimÖğretmenle
Şu an atanmayı bekleyen bir öğretmenim hocam ben bu bölüme ea da 50 bin ile girdim 3.40 ortalama ile mezun oldum. Kpss denilen illet sınavda 20 dersten fazla sayıda dersten sorumlu oluyoruz. Ben bu sınavdan 378. oldum (alanımda 24 bin kişi sınava giriyor) ve tam tamına 13 aydır bu sıralamam ile atanmayı bekliyorum ne kadar zor ve yıpratıcı bir dönem olduğunu tahmin edebilirsiniz. Ve artık gerçekten sosyal medyada gördüğüm öğretmen nefreti canımı yakıyor. Yaptığımız işin zorluğundan bağımsız konuşuyorum o zaman 3 ay tatili kaldırın biz o zamanda çalışalım. Sanki okul devam ediyor da biz çalışmıyoruz gibi davranılıyor ve sürekli artan bir nefret körükleniyor. Gerçekten yazık
hocam sorun senin ne kadar çok ders çalışıp kpssde falan başarılı olduğun değil. ürettiğin çıktı sıfır. bir yararın yok topluma. topluma yararlı olanlar özel sektörde iş bitiren mühendis, finansçı, kalifiye işçi, gibi meslekler. öğretmenler yarının nesillerini yetiştirir falan gibi palavra romantizmi de bırakın artık. yok öyle bir dünya. hayatta kendini geliştirmeyi başarmış olan kişiler bunu kendi çabalarıyla yapıyorlar. ilkokuldaki lisedeki öğretmenin falan hiçbir katkısı yok.
Atanmayı neden beklemeniz zaten sorun, özelde çalışıp eğitim vermek zorunda kalmak yerine mebte çalışıp çocukları dershaneye gitmek zorunda bırakmak istiyorsunuz. Öğretmenlik yapmamak için mebe girmeye çalışıyorsunuz siz.
18:11 19. yy 20. yy'a siyaset, ekonomi, edebiyat konusunda damga vuranlar kaç yaşında neredeydi? 17 yaş çağa göre geç veya erken olabilir. 2. Dünya savaşından sonra olgunlaşma yaşı 20ye-30'a çıktı. Bilimsel olmayan ve şahsi fikrim 😊: Bu çağda 19.yy'a istesek de istemesek de döneceğiz.
Arkadaşlar lütfen arkaplanı sabitleyin. Paralax effect gibi.. başımız dönüyor izlerken.. Dinlerken zaten bir yere tutunmamız gerekiyor.. bir de izlerken kendimizi kaybediyoruz...
Maliye Bakanlığında çalışırken anlatılan güzel bir fıkra vardı. Bir vergi dairesi müdürü ile mahallenin imamı konuşuyorlarmış. Mahallenin imamı "ben de devlet memuruyum niye siz bizden iki kat fazla maaş alıyorsunuz" demiş. Vergi dairesi müdürü de "Sizin okuyup anlattığınız şeyler 1400 senedir aynı, bizim okuyup uyguladıklarımız neredeyse her ay değişiyor" demiş.
Harikasin Hocam Bir dakikada kac kelimeyi,yada harfi telefuz ediyorsunuz bence biliyorsunuz ilk baslarda takip edemiyordum,kafami bosaltinca harika oluyor her konu ve kelimeyi algiliyor ve düsünüyorum harika bir perfonmas Papyonsuz, görselik degil konular önemli oldugunu biliyoruz Selamlar emeginize saglik,Sefa hocam layiz uzaktayiz,kalpteyiz her zaman 💯😊
Hocam ben de aynı sizin gibiyim. Ben de saydırıp saydırıp fikirler üretip sonra ya benim burda ne işim var siyasete girmem lazım diyorum. Birilerimiz bir an önce siyasete girmeli artık 🙄
Tam tersi aslında edebiyat ve sanat bilimi destekliyor. Çoğu edebiyat eserinde dahi mühendislik alanında hayal etmemizi sağlayan hatta ordan yola çıkarak buluşa giden olaylar var
1980 den itibaren doğan nesil itaatkar biz başımızı kaldırdığımız an yedik balyozu isteğimiz kalmadı artık öğrenilmiş çaresizlik bizim nesilde denendi. Başarıldı.
sayın hocam haddim değil ama naçizane izleyici olarak belirtmek istediklerim şunlardır; green screen yerine daha ambiyanslı bir arkaplan çok daha klas durur, green screen kullanmaya devam etmek istiyorsanız bence haraketsiz bir arka plan olması daha iyi olur
Neden bu kadar itaatkarız.Çünkü hak, hukuk güçlünün yanında olursa kimse itiraz etmez.Devlet yozlaşmışsa kimse itiraz etmez. Suç işleyenin, yanına kar kalırsa kimse itiraz etmez.Toplum, millet, halk neyse kutuplaşmışsa kimse itiraz etmez.Bir sürü şey daha sayılır.Herkes gemisini kurtaran kaptan rolüyle gününü kurtarmaya çalışır.
Yengeç sendromu, “ben sahip olamazsam, sen de olamazsın” düşüncesinden hareketle bireyin kendinden daha başarılı olan kişileri aşağıya çekerek kimsenin başarılı olmasını istememesini ifade eden davranış şeklidir.
3 senedir yurtdışında bir International Bachelor okulunda çalışıyorum. Okuldan yeni ayrılan 20 seneden fazla tecrübesi olan sivri dilli, herşeye eleştirel yaklaşmayı becerebilen bir İngiliz öğretmen bile bir yerden sonra üzerinde oluşan baskı nedeniyle pes edip ayrıldı. Olay birazda sadece itaat etmemek kadar kendini vokalize etme biçimiydi. Doğru mentalite yanlış iletişim şekli biraz da arrogancy, koordinatörleri de ondan uzaklaştırdı. O yüzden neden ve nasıl itiraz etmeliyiz buna yoğunlaşmak gerekli. Diğer bir konu ise; ortaokul ve lise öğrencilerinin derslerine giriyorum Bazı öğrenciler meclis dışarı, buradan ebeveynlere sesleniyorum : ) ne kadar zeki, ne kadar uslu dediğiniz çocuğunuzla veya akranlarıyla birkaç gün derslere girin lütfen. Veli toplantılarında süt dökmüş kediye dönenler de cabası. Öğretmenlik kadar mental talepkar bir meslek yoktur sanırım. Gelecek öngörüsü SEN(special education needs) öğrenci sayısının giderek artacağı yönünde. Birçok kisi psikoloji lisans üstü yapıp SEN departmanlarına geçiş yapmaya çalışıyor. İyi yayınlar Emrah hocam ve Omnibus ekibi!
Hocam, daha önce de bahsettiğim gibi, şirketlerle empati kurmanın aslında stratejik bir boyut taşıdığını söylemiştim. Siz de bu düşünceyi ilginç bulmuştunuz. Bu konuyu Nietzsche'nin felsefesi üzerinden biraz daha açmak istiyorum. Nietzsche'ye göre Hristiyanlığın getirdiği eşitlik anlayışı, aslında egemenleri kontrol altına almak için geliştirilmiş bir 'köle ahlakı'dır. Zayıf olanlar, güçlülerle direkt çatışamayacakları için, onlarla aynı gemide olduklarını ve onlara bakma sorumluluğu taşıdıklarına dair bir inanç sistemi oluştururlar. Bu, milletçilik, din veya etik sosyalizm gibi farklı ideolojilerde de görülebilir. Doğu'daki tarım toplumlarında bu yöntem sıkça kullanılmıştır. İktidarı bir nevi 'tımarlayarak' onun gücüne ortak olmaya çalışırlar. Günümüzde bu yöntem belki eskisi kadar etkili olmasa da, tarihin en büyük örneği Hristiyanlıktır. Batı dünyasının neden tüm insanlığa bakma sorumluluğu hissettiğini de bu bağlamda değerlendirebiliriz. Eşitlik doğadan gelmez, eşitlik ancak bir şeyin altında özne olarak olur, kurallar veya devlet gibi. Çoğu zaman bir grup içinde olur eşitlik, dışarıyı ise dışlar. Aydınlanma düşüncesinin eşitliği en başta kendi milleti içindekiler için olması gibi. Bu durum, doğal bir durum değil, ideolojik bir inşaatın sonucudur.
Niçenin çoğu dediği gibi yanlış bazı kısımlar ise doğru sonuçlara yanlış başlangıçlar verme ile ilgili. Egemenleri değil fakirleri kontrol etmeye yarar eşitlik. Egemenleri zaten hiçbirşey kontrol edemez sistemleri hep taşırır, istediklerine çevirirler. Fakirlerin unuttuğu ve anlamadığı güç ise asıl doğada ki gibi çoğulluktan gelir. Bir kap su, kar hiçbirşeydir kendiliğinden bile buharlaşır, sel ve çığ ile ise kimse baş edemez ortaya çıkan güç neredeyse hesaplanamazdır. İşte egemenler bunun oluşmamasını modern devletler ile öğrendiler. Sadece hristiyanlık değil aslı modern hristiyanlık hiç değil (egemenlere hizmet etmek için sonradan türetilmiştir) (batı hristiyanlığının gelişimi ile batı feodalizmi neredeyse eşit gider) klasik hristiyanlık ve tüm dinler de buna en güzel örnektir, dinler önce lokal iktidarları vurur ve alt taban gücünü kullanır, dinlerden daha güçlü birşey üretemedi insanoğlu üretemez de. Din kullanılmayı bilinirse nükleer bombayı bile yenebilir.:) Gruplar konusunda evet dediğiniz gibidir fakat en geniş grupları da yine dinler oluşturur sel, deprem kadar geniş, başka herhangi bir şey insan hakları, millet vs o kadar büyüklüğü içermiyor. Evet içi ve dışı yalıtılmıştır zaten başka türlü de egemenleri değiştirme gücüne sahip olmazdı. Din bu çağda özellikle batı da en fazla yanlış yorumlanan şeylerden biri. Gayet basit aslında güçlüler, krallar dini oluşturmaz aksine zaman içerisinde resmi din seçme gibi boyun eğmek zorunda kalır. Ondan sonra da zaten modern hristiyanlık dediğimiz gibi din de sönümlendirilmiş olur zaten dinlerin fıkhı yönlendirilmeye başlanır.:) Dışarıdan tekrar bir grup gelinceye kadar bu devam eder. Din aslen evet biat'la başlar fakat isyanı, hiçbir sistemi sallamamayı sağlar. Peygamberleri üzerinden bütün krallara meydan okur. Daha güçlü birşey önünde yoktur çünkü hiçbir dünyevi kavramı hedefe koymaz, soyutlar ve dokunulamayacaklar ile kaynaklılığını canlıların çok üzerinden üretir. Din de o yüzden de orjin hallerinde Tek ulaşılamaz Ondan başka da hiçbirşeyin gerçek olmadığı olur sonra bu bozunur, egemenler ikidarlar o ilahları çoklaştırmaya çalışır. Çünkü savaşlar gibidir büyük gücü bölerek kontrol edersin. Soyutla savaşamazsın somut taşlar, putlar lazım. Yani biraz da halka meseleleri üstel, nitelik gerektirir, üstel diyalektikle değil basit kelimelerle, düzeyde anlatmak lazım. Felsefecilerin tabandan kopmasının sebebi de biraz bu. Yoksa sizin çıkış cümlenizle, final cümleniz tamamen doğru, ara kısım sadece tartışmaya açıktır. Bu çağda ki kendini gelişmiş sanan :P insana en en olmayacak şeyi markayı sevdirdiler ve tutturdular, onların başarısı tabi kötüye de helal olsun dedirtiyorlar. :)
Freud-like comment: “Realist olacak adam yukarıda (beyin).” Aşağısı da anlaşılıyor sanırım bu mantıkla. Bu yapıyla dinleyince de biyoloji ve felsefe açısından Türkçe bilgilendirici bir dil oluyor.
Hocam 13.10'da bahsettiğiniz karikatür tabi ki Umut Sarıkaya'nın. Umut Sarıkaya Sayısalcı Faşizmi serisi diye googlelatınca çıkıyor. İlk arama sonucu Can Gürses'in tweetindeki, çizgi hikayenin tam halidir.
23 yaşındayım çevrem garanti meslek diye sağlık oku dedi ben de sadece dinledim.şimdi farklı bir bölüm okumak istiyorum ama cevre baskısı yüzünden sadece düşünüyorum mesleğimi hiç sevmiyorum
Hocam ve bogomiller: Videoda bahsettiğiniz gibi insanların bu kadar teknik, mühendis gibi düşünemelerinin nedenlerden birisi de bence youtube gibi platformlar. Biz sizin sadece teknik bilgi ve birikiminizden yararlanarak oluşturduğunuz içerikleri takip ediyoruz. Yani biz sizin ( diğer kişiler de dahil, örneğin twitterdaki ekonomistlerin vs) gündelik hayatınızda nasıl davrandığınızı görmüyoruz. Durum böyle olunca da insanların geneli, teknokratları, hep bilgili konuşan hayatlarını böyle yönlendiren ve şekillendiren, her daim videodaki, bloglardaki vs gibi olan bilge kişiler olarak tasarlıyor. Bence bu yüzden doğuyor bu tarz şeyler... yani kesin bu yüzden değil başka alt kümeler de vardır ama etkenlerden birisi.
Babaaaaaaaaaaaa lütfen gör
Gördüm oğlum
@@OMNIBUSLIVE oyle gorme degil, uc bes birsey at cocuga.
@@bastadimasta😂😂 vay be çocuk youtube yorumundan harçlık istedi
Hocam cocuga dogru durust para verin
AHAHAHA adam oglunu bile trolledi
Geçen yıl, kaldığı kyk yurdunda düşen asansör yüzünden vefat eden Zeren Ertaş'tan sonra benim okuduğum şehir dahil bütün ülkedeki kyk yurtlarında kalan öğrenciler olarak eylemler yapmıştık.
O zamana kadar benim kaldığım yurtta asansörler çok sık bozulur, nadiren tamir edilirdi. Eylem yaptıktan sonra neredeyse her gün asansör bakımları için tamirciler gelip gitmeye başladı.
Asansörlerin bütün bakımlarını yaptılar. Bakımlardan önce bir kişi bile binse sallanan asansörün tamir edildikten sonraki sağlamlığına çok şaşırmıştık. Muhtemelen bütün güvenlik önlemleri alınmış, asansörlerdeki kat tuşlarından ışığına kadar yenilenmiş, müzik bile eklemişlerdi.
Ben şahsen o zaman öğrenmiştim hakkımızı aramadığımızda ne kadar önemsenmediğimizi.
Olay unutulduktan sonra yine aynı tas aynı hamam devam ettiler, o kenetlenme ihtiyacı bitip herkes kendi dertlerine döndüğü için yine kimse organize olup herhangi bir şeye tepki gösterme girişiminde bulunmadı ama bana şahsen hayatım boyunca unutmayacağım bir ders vermişti o olaylar.
Vefat eden arkadaşımız huzur içinde yatsın
İşte bunu kafaya vura vura söylemeli millete lan kalk silkin hakkını iste deniyor ya vurgun yap hak ye saçmala denmiyor. Şimdi ünilerde eylem yapmak marjinallik sayılıyor hıammına
Ben o yurtta kalıyorum o olaydan sonra geçiçi kapalı yazısı yapıştırdılar bidaha çalismadi yıl boyu asansorler kız yurdundada erkek yurdundsda adü ışıklı kyk yurtları cok kötü yemeklerde kötü ihmallerde cok zaten köyde internet bile çekmiyor otobusle 1 saat uniye çıkıyorsun sıkış tepiş
Eylem yapan öğrencilerin durumu da takip edilmedi.
Kendi sınıfının çıkarına göre hareket edin diyor hocamız kısaca.
Bir Burjuvanın Proleterlere proleter gibi davranmayı öğretmesi... Engels'den sonra gördüğümüz en büyük sınıf intiharı. Tebrikler hocam. 🫡🫡
Güzel açıklama ve tanım olmuş
Engels hala Hristiyanlığın etkisinden çıkamamış, tüm insanların başta eşit olduğu sonradan eşitsizlik çıktığına inanıyor. Halbuki eşitlik ancak bir şeyin, bir kuralın altında olur. Alt kesimler üst kesimlere kendisine bakma gerekliliğini ikna eder, tıpkı Hristiyanlığın yayılışı gibi.
Hattatlar gibi mi olsun
İşe yaramaz bir grup cogunluktaysa ne olacak
Bir bok olmaz bizden o da farkında
bir gün üniversite projesiyle bir anadolu köyündeki yatılı ilkokula ders vermeye gittim. ilk birkaç derste çocuklar haliyle beni dinlemeyip gürültü yaptılar ben de dinleyin lütfen bakın ilginç bişeyler anlatıyorum diyorum. içlerinden biri öğretmen masasına geldi bana dedi ki: siz bizi neden dövmüyorsunuz?
oğlum nasıl bir çağda yaşıyoruz lan? asla dahil olamayacağımız şu muhabbeti dinlemek çok büyük bir şans. ben annemden babamdan hep aza tamah etmeyi hep çok çalışmazsam aç kalacağımı duydum hep müteşekkir olmayı öğrendim hayatımda hiç kimse bana bir şeyler istemem gerektiğini söylemedi. ilk kez duyuyorum. Ve adam bunu şaşkınlıkla anlatıyor. ulan hakikaten biz fakir anadoluluları bu batılı zengin beyaz Türkler hep böyle kandırdı mı yıllarca? Bu adam bizi gerçekten aydınlatıyor.
Yillarin burjuvasi esg bile toplumun bu kadar sagci olmasindan rahatsiz
aynen ya öf
erodoğan da muhalfet iyi muhalfet yapmadığı için sürekli eleştiriyor , sistem o kadar bozukki taraflar karşı tarafın iyleşmesini istiyor arsa çok boş diye
@@OMNIBUSLIVE Benim aklıma şöyle bir bilim deneyi geldi zamanın bizim evrenden farkı aktığı bir evrende mesela bizde otuz yıl orada bir yıl gibi. Düşmanlardan ve başka kıtalardan soyutlanmış bir imparatorluk üstün askerler yaratmak ister. Biraz büyüyle her yıl kızışma mevsimi adıyla 19 -20 yaşına gelmiş gençleri çiftleştirir ve rasgele seçilmiş her hangi bir kusuru bulunmayan fiziksel veya ruhsal iki yüz kadar bebeği seçer bunları beş katogotide (hız güç çeviklik zeka ve güzellik /yakışıklılık yıllarca eğitir gruplarda kadın ve erkek sayısı mümkün olduğunca eşit tutulur . Böylece nesiller boyu sürecek bir ( bin yıl diyelim buna) en güçlüyle en güçlüyü en hızlıyla en hızıylıyı çiftleştirirler böyle bir deneyin sonuçlarında beş ton kaldırabilen sesten 5 kat hızlı koşabilen ve denizin en derinlerine ulaşan bir topluluk oluşur mu lütfen cevapla abi
@@OMNIBUSLIVE merhaba bende Hacettepe sağlık yönetimi 4. Sınıf öğrencisi olan engelli bir öğrenciyim bende yedi yaşından beri kitap yazıyorum ülkemin ekonomik durumu yüzünden umutsuzluğa kapılsamda biraz game of thrones tarzı bir animasyon yapmayı düşünüyorum küçüklüğümden beti fsngictionlar yazan biriyim hem eattpaf’da hemde gerçek hayatta konu aynen şöyle
Kurtlar bir şekilde insandı bir evrime yakalanıp çap atlamışlar elifleri, vampirleri, cüceleri,devleri ve cadıları yeryüzünden silmişler ardından soykırımcı kraliçenin kardeşi ablasını öldürmüş fakat oda indirilip sürülmüş aradan yıllar geçmiş derken sürgün kurtlar adı verilen halk bu krallığa soykırım yapmış ve krallık zayıflamış bu konunun sadece 4’de 1’i
@@OMNIBUSLIVEesg şundan dolayı başkasını aşağı çekmeye çalışıyoruz bu ülkeye giren kaynak sınırlı ve eğer birisi fazla maaş alırsa bu bizim az maaş alacağımız anlamına geliyor
Şahsi bir tecrübemi paylaşmak isterim. İyi bir liseden mezunum. Lisedeki öğretmenlerimizden birkaçı İstanbul'da yaşam pahalı olduğu için başka şehre tayin isteyip gitmek zorunda kaldılar. Ki bunlar çok da kıymetli öğretmenlerimizdi. Öğretmen maaşlarının düşük olmasının bu tür pratik sonuçları olabiliyor. Bu koşullarda İstanbul'daki iyi, yüksek puanlı devlet okulları bile öğretmen sıkıntısı yaşayabilir. Bu da eğitimin kalitesini doğrudan etkileyecektir.
Hocam, soylediginiz her seyi ben de 17 yasindayken dinlemek isterdim. Hayatini kurmus isini gucunu eline almis 34 yasinda bir muhendisim. soylediginiz seyleri ogrenmek/farkina varmak icin cok fazla caba harcamam gerekti ve zor yollardan ogrendim. Umarim genc kardeslerim sizi cok dikkatle dinliyorlardir.
Konuşurken arada vahiy iniyormuş gibi muazzam şeyler söyleyen adam. 👍
13:18 Psikolojik destek aldım resmen! ESG hocam kendini bu kadar saygın ve dinlenebilir biri haline getirdiğin için tüm emeklerine teşekkürler. 🫶🏽
Özeti şu, kalpler aynı, cüzdanlar farklı. Sen de bunu yiyorsun canım kardeşim.
Komik mi?
Uzun zamandır en çok keyif aldığım Omnibus içeriği oldu, ağzınıza, fikrinize sağlık. :)
Reis bozukluk atmış
@@kupeligargamel birçok kanala küçük küçük destek olmaya çalışmak benimkisi :D kartımın para birimi pound ama içinde çok yok ne yapayım
Platon devlet kitabında
> "Günümüz gençliği lüksü seviyor. Kötü davranışları var, otoriteye saygı duymuyorlar, büyüklerine karşı saygısızlar ve zamanlarını boş yere harcıyorlar. Çocuklar artık ebeveynlerine hükmediyor, öğretmenlerine karşı çıkıyorlar."
Diye metin vardı. Yeni neslin daha kötüye gittiği üst neslin daha erdemli olduğu geyiği 3 bin yıllık bir geyik ve bitmiyor.
Bu doğru bir söz, her dönem için geçerli bir söz değil, bir dönem geliyor ve bu söz geçerli hale geliyor, bir dönem geliyor geçersiz oluyor. Dolayısıyla zaten buna geyik deyince sözü doğrulamış oluyorsun.
Teşekkürler.
Ulusal kanallarda haftanın 3 günü yayınlanması gereken bir video olmuş. Diğer türlü, fosil jenerasyon bu videoyu bulup izlemez ki zaten, yine gençler izliyor.
Kalpler "aynı" cüzdanlar farklı.👏👏👏
yakışıklı geldi yakışıklıııı
Emrah safa gürkan'ı dinlerken gerçekten 0.75 te izleyince İlber hoca dinler gibi oluyorum.
0,5 sanki daha yakın 😅
bu hocayı dinleyince kafam rahatlıyo diyorum kendime sakin ol acele etme ama sonra burjuva olmadığım aklıma geliyo ve gerçeklerle yüzleşiyorum yaş 19
gönlünüze sağlık. yüzünüz hep gülsün........
Hocam her videonuzu izliyorum ama bu video bir numaram oldu...
Öğretmenler hakkındaki yorumlarınız için teşekkür ediyorum hocam.
Öğretmenler bu nesil sizin eseriniz! 🫤
@@murategeli6701öğretmenler eskiden olduğu gibi nesillerin yetiştirilmesinde birincil yada ikincil etkene girmiyor. Çocukları toplum onkadar iğrenç yetiştiriyor ki öğretmen bu sistem içinde öğrenciyi bırak yetistirmeyi kendiside sistemin mağduru oluyorlar. Şu sistem içinde ders anlatmak yada insan yetiştirmek mümkün değil. Aklı başında herkes bunu görür.
@@murategeli6701 :D
öğretmenler kimin eseri peki? :)
@@murategeli6701
Kadim Anadolu irfanıyla yüce Türk aile yapısının hiçbir etkisi yok kesinlikle.
Öğretmenlerin çocukları dershaneye gitmek zorunda bırakması, işlerini düzgün yapmaması konusunu da konuşur umarım bir gün
Hocam bir şeyi çok merak ediyorum. Hem her gün ders veriyorsunuz, hem konferanslara vs katılıyorsunuz, hem bu kadar kitap okuyorsunuz, hem makaleler kitaplar yazıyorsunuz, hem eşiniz çocuğunuzla ilgilenip aile hayatınızı idare ediyorsunuz, hem bu kadar film vs izliyorsunuz, hem oyun oynuyorsunuz hem de bu kadar geziyorsunuz. Bu kadar şeye nasıl yetişiyorsunuz? Hem enerji hem de zaman yonetimini nasıl yapıyorsunuz bunun sırrı nedir? Her gun hangi saatte ne yapacagınızı onceden planlıyor musunuz ya da nasıl yani aklım almıyor bu işi. Ben iki üç şeyi bile idare edemiyorum mutlaka aksıyor. Rica etsem bunun sırrını acıklar mısınız
Sadrazam power
mitekondri
kısa, orta ve uzun vadeli hedefler koy. To do uygulaması indirip uyumadan önce ertesi gün yapacaklarını aşama aşama kaydet. To-do'ya ve plana uy 1-2 ay sonra çoğu görev araba sürmek gibi refleksifleşiyor. Böl ve fethet yöntemi dolu bir hayatın sırrı.
Genc dediğin itiraz eder ,bu kadar sallamaz ,toplum baskısını bu kadar üstünde hissetmez onunla kavga eder kavga edebildiği kadar ileride başarılı olur
21:50
Hocam mecburiyetten ücretli öğretmenlik yaptım. Okulda gördüğümüz muamele baskı gerçekten çok kötü. Kadrolu öğretmen ile aynı işi yapıyoruz ama kadrolu 50bin ücretli max 15bin buluyor resmi ya da beyram tatillerinde para almıyosun.okulda bir fotokopi parasıydı oydu şuydu diyip üsüne okula para veriyoduk. Ülke olarak neyepıp edip ücretli öğretmenlik denen saçmalığı ortadan kaldırmamız gerek. Eğer olacaksa da hastanede çalışacak ücretli personel kamu kruluşlarında çalışacak ücretli memur ücretli bakan ücretli doktor yapalım.
çalışmazsan kaldırırlar paşam beynini kullan.
@@temucinozturk9362 emrah hocanın videodaki o itiraz etmeyen guruh sensin işte. yazmak çok kolay
@@alish1229siz de kendi hakkınızı aramak yerine kadrolu öğretmeni hedef göstermişsiniz ki 50bin alıyor diyorsunuz, 2 gün sonra kadrolu olduğunuzda şikayetlerinizi kendiniz şimdiden çürütmüş oluyorsunuz. Toplumda az iş üretip çok yüksek ücretler alan o kadar çok kişi var ama sizin hedefiniz kadrolu öğretmenler (sosyal medyada genel gördüğüm bu., öğretmen değilim)
@@lutfiylmaz1757 ben aynı sınıflara girip aynı emeği verip aradaki uçurum farkını göstermeye çalıştım amacım bundan ibaretti. Hakkımı aradığım için yazdım zaten. elimden geldiğince ücretli denen saçmalığın kalkması için bunu yazmaya çalışıyorum. ücretliler kadro istediklerinde aynı şekilde karşı durdum Twitter da etkinlik yaptık vs. çünkü atanmanın bir şartı varsa oda kpss. aynı şekilde hem harçlığımı çıkartıp hem kpss çalışıyorum
Abi ailem ögretmen (geniş ailem neredeyse) ben alakasız bur işteyim, ücretli ögretmenlerin aldığı parayı görünce siz ne yapsanız haklısınız
Bir önceki shorts videosunda hocaya saydırıp gelmiştim. Öğretmenlerin aldığı ücretler ve ücretli çalışanın patronundan çok iş arkadaşının kuyusunu kazması gibi eleştirileri doğru. Bu durum sendikalaşmaya da engel teşkil etmesi sebebiyle durumu daha da vahim hale getiriyor, esg’nin biraz hakkını yemiş olabiliriz
Böyle bölümlere ihtiyacımız vardı hocam
ESGyi Prens dizisinde bi asil olarak görmeyi çok isterim al sana yerli crossover evren
Konudan bu kadar uzak bir geyik olmuş Neden Bu Kadar İtaatkarız? tşklr
abi ben stajerliklerimde bile para istedim. her girdigim yerde ortalamanin hep ustunde para aliyordum cunku hepsinden istiyorum. vermeyen vermiyor zaten benim isim onlarla degil. vermiyoruz diyen sirketlerden aninda istifa ettim. en son remote stajer oldum bin dolar para verdiler 3 ay. sonra full time aldilar aninda 4 katini istedim. sonra yeni takima koydular tekrar zam istedim. meslekteki dorduncu yilimda 5-6 bin dolar para aliyorum ve bi sonraki hedefim 10bin sonra 20bin. isteyin abi hoca hakli. (200 kere de reddedildim tabi)
meslek ne kral
Ne iş yapıyorsunuz
@@ozan546 yazilimciyim
Palavra mühendisliği
@@garibankuzu aynen gariban
En beğendiğim bölümlerinizden birisi oldu.
3:10'da bahsettiği karikatürün sonunda halkın "Ulan 20 yılda bir şeyleri önce çok övüyorum, sonra çöpe atıyorum. Acaba bende mi bi denyoluk var" diye sorması bombadır
asıl mesele o bence hikayedeki
link var mı karikatüre ya da başka bir anahtar kelime falan?
@@rumeliaumut Sarıkaya sayısal
Her pazar iple çekiyorum sohbet sunum vs ne gelirse şansımıza o kadar güzel muhabbet oluyor ki
İyi ki varsınız hocam
Roman okumakla ilgili fakülte birincimiz de aynen böyle düşünüyordu. 20 yıl oldu hala görüştüğüm bir arkadaşım. Kızın en büyük eksiği empati yeteneği, bir sosyal sınıfla veya bireyle empati kuramıyor. Yanlış anlaşılmasın roman okumadığı için böyle oldu diyemem. Belki de böyle olduğu için roman okuyamıyordur.
Otistik o. Her sabah dünyayı yeniden kurar yeniden öğrenir bu o kadar yorucudur ki diğer insanların yapabildikleri sıradan şeylere vakti kalmaz. Ve hergün bunun tekrarı tekrar
Başta, içerikten spoiler kesitler olmamış. Teşekkür ederim. Beğendim. Bu da beğeni yorumum.
Çok güzel bir noktaya deginmissiniz, cidden bizde sermayenin yanında olma, zengin hayranlığı gibi gelişmemiş ülke sendromlarinin hepsi var maalesef.
Tüm ülkenin izlemesi gereken o video
Allah razi olsun düşüncelerimize tercuman oldunuz❤
Üzerinde çok düşündüğüm konu. Çok iyi geldi bu video
1940-1975 arası doğan kuşak tepemizde evet ama bu kuşak bir hasata ya da üç dört maaşa kendi gayrımenkulunu alıp geleceğe dair kaygılarını yitirmiş bir nesil, tecrübesi bizim için geçerli değil. Ben kendi adıma konuşmam gerekirse yaşım 25 tarih yüksek lisans öğrencisiyim ve 13 senedir bilfiil çalışıyorum. Nasıl gündemden kopayım, bunca senedir zam alabilmek için asgarî ücret komisyonlarını takip ediyorum. Nasıl kaygılarımdan kopup hocanın dediği biçimde yaşayayım?
kpss çalış öğretmen ol, sen hocaya bakma kamu öğretmen maaşları güzel
@@MuhammedKaymaz1 öğretmen ataması için bekleyen kişi bir branşta ortalama 30-40 bin kişi, ortalama branş ataması 100-150. Nasıl olacak o iş
@@mehmetduranboztepe9604 haklısın dostum, ben zaten bu programda gariban diye anlatılan kesimin yaşadığı hayatın aslında milyonlarca gencin hayali olduğunu anlatmaya çalışıyorum. ESG de dahil çoğu kişi Türkiye'de gelir dağılımının alt kısımlarda ne kadar berbat olduğu konusunda realiteden kopmuş
Öğretmen maaşları için ağlaklık yapıp duruyorlar ki burada kamu öğretmeni 1500$alıyor Polonya'da 950-1000$ ı geçmez en basitinden. Her açıdan iyi
adam diyor ki haklar verilmez sökerek alınır
@@istar. Ben haktan bahsetmiyorum benim bahsettiğim şey Türkiye'nin 12-13 yaşındaki bir çocuğa bile maddi kaygılar yüklemesi
Özlemiştim bu programı.Çok teşekkürler.
Sınav kağıdını kontrol ederse ek puanının geri alınacağı söylenen bir nesil nasıl itaatkar olmasın?
Karikatür Umut Sarıkaya'nın. Muhteşem bir karikatürdü. Bütün otoriter liderler sözelci, dünyayı mahvettiler. Sayısalcılar çağı başlıyor gibi bir şeydi.
"Binaları yapan biz! Kombiyi yapan biz!" diye parti kürsüsünde çalışan sayısalcı vardı onda. "Bunlar matematik problemi versen çözemez" diye bağıran nazi kılıklıları vardı.
Mühendisler üniversite kampüslerinde sözelcileri dövüyordu. Mhp gibi bir şeydi sayısalcı hareket partisi
Bende 24 yaşındayım ama bu kuşağın öğretmeni olmak istemiş birinin ayaklarına kapanırım. Gerçekten tahammül edilmesi çok zor bi çocukluk-gençlik yaşıyolar, bu çocuklara eğitim veren insan yarı tanrı falandır
Ogretmenlik ve genel olarak maas konusunda hocaya katılıyorum. Devlrt okulundaki bir hoxa ile ozeldeki bir hocanin ayni maasi almamasi tamamen bir adaletsizlik, ustelik ozeldekiler daha cok ve daha verimli olmasina ragmen. Bir insanin maasini sizin veya benim goruslerim belirleyemez bir insanin maasini yarattigi katma deger belirler. Mesela neden kitabiniz cok satiyor, cunku degerli takip edilebilir insan oldugunuz icin ihtiyaclara uygun deger yarattiginiz icin.
sadece değer değil, o işi yapabilecek kişi sayısı da önemli. yüksek çıktı sağlayan bir iş yapıyor olabilirsiniz ama o işi o seviyede yapacak kişi sayısı fazla ise yine maaşınız yüksek olmayabilir. mesela yazılımcılar bi ara yüksek maaş alıyorlardı fakat artık o işi yapabilecek kişi sayısı arttı. eskisi gibi maaş alamıyorlar. hareket etme kabiliyeti de bir başka faktör. mesela avukatlar türkiye dışında çalışma olanağı pek yok. ama yazılımcı dünyanın her yerinde aynı işi yapabilir. bu da maaşı etkileyebilir. hareket kabiliyeti yüksek olan kişiyi elinde tutmak için yüksek rakamlar vermeye razı olabilirsin. yoksa elinden hızlıca kaçabilir. ama hareket kabiliyeti düşük olan kişiye fazla maaş vermen gerekmeyebilir. zaten dönüp dolaşıp geleceği yer yine aynı piyasa olacak.
@@suheypcecen869 bunlar maalesef acı ekonomik gerçekler. Eger bir öğretmenin çok maaş almasını istiyorsak daha cok (ozel) okul açıp daha fazla maaş vermeliyiz ama bu sefer de okullar çok pahalı diye eleştirmek yok.
@@Qwerty.12-f6r yok ben öğretmenin çok maaş almasını falan istemiyorum. muhasebecinin de istemiyorum, mühendisin de istemiyorum. saçma bir laf bu çok maaş muhabbeti bana kalırsa. piyasadaki değeri neyse onu alacak zaten. fakat devlet memurları piyasa dengesini bozuyor. ya da bu eyt gibi muhabbetler. devletin memur sayısını azaltıp, ücretleri düşürmesi lazım. memur olarak çalışan insanların büyük çoğunluğu vasıfsız zaten. sırf oy almak için bir sürü memur alındı devlete. seçim zamanı yaklaşınca da durmadan zam yapıp duruyorlar. bunların hiçbiri özelde herhangi bir şirketin kapsısından girebilecek tipler değil. devlette akşama kadar çay içip, özelde katma değer yaratan adamdan fazla para alıyor. onun parasını da özeldeki adam ödüyor zaten.
@@suheypcecen869 evet bende bu adaletsizliğe karşıyım
arkaplan çok güzel olmuş çok eğlenceli böyle bir birinize paslamanız çok keyifli bi bölümdü
Sonunda mantıklı bir eleştiri yapıldı hocam ses çıkaran birilerini görmek çokk güzel.. Öğretmen olmayı bekleyen birisi olarak her şey karanlık şu an..
Giriş mükemmel gerçekten. Dogru tespitler
Hocam iklim değişikliği ve küresel ısınma, olası büyük göçler hakkında bir programda bekliyorum(z).
Eğitimine/eğitimcisine önem vermeyen bir ülke yok olmaya mahkumdur. Eğitim adaletten de ekonomiden de önemlidir çünkü hakimi yetiştiren de ekonomisti yetiştiren de eğitimdir. Eğitime önem vermek, tıpkı nefes alıp vermek gibi bir gereksinim olmalı ülkeler için
13:09 konusuna eski bir kimya mühendisi olarak cevap veriyorum. Mühendislik içinde ar&ge ya da ür&ge yaptığınızda hayal gücünüze mutlaka ihtiyacınız var. Sosyal zekasını bir mühendis geliştirmezse çalıştığı iş yerini de kendini de geliştiremez. Bana göre mühendis bilimsel veriyi yaşam içinde var olan zorlukları analiz edip, zorluğu kolaylığa dönüştürecek ürünü endüstriyel olarak üreten kişi. Hiç olmayan bir ürünü ya da makineyi yapmak için hayal gücüne ihtiyacı var.
2001 yılında ben mühendis oldum. Benim gibi teknolojik gelişmeler belirli bir yere gelmiş kurulu düzene gelmiş mühendisler sadece bilimle mühendislik olduğunu iddia eder.
Ar&ge yaptığım zaman daha önce yapmış olduğum ürün içeriğinde kullanılmamış hammaddeleri kullandığım ürünler oldu. Akıl yürütme ile bu sonuca ulaşıyordum. Akıl yürütme yapılması için de insanın hayal gücünü kullanması gerekiyor.
Mühendislik bölümleri sol beyin aktiviteleri ile ölçümlenen IQ ile eşleştirilmiş olsa da sağ beyin aktivitelerini geliştiremeyen mühendis sadece mühendis ünvanı ile kendinden üst yöneticisinin yap dediğini yapar. Lise mezunu olan birçok iş arkadaşım mühendis arkadaşlarımdan aynı işi daha verimli yapıyorlardı.
Analiz ve sentez yapabilmek ve endüstriyi geliştirmek isteyen bir mühendis yaratıcı tarafını geliştirmezse üniversite mezunu mavi yaka eleman olmaktan öteye gidemez.
Bunları yazıyor olsam da çok uzun zamandır mühendis olarak çalışmıyorum 😄
Mühendis olanlar ya da olma niyetinde olanlar aranan eleman olmak istiyorlarsa hem matematik hem de sosyal zekalarını geliştirmek için yolun başındayken kendilerine yatırım yapsınlar 💰💲
O bahsettikleri kişi aşırı materyalist insanlar. Celal Şengörde biraz buna dahil
Roman okuma nedeniyle teknik yoksunluğu sorusu muhteşemdi. Öpüyorum.
Aklımdan hocam nerde kaldı diye geçiriyordum ki bildirim düştü günaydın hozom...
On numara video olmuş hocam emeğinize sağlık
Bir insanın kazanımı ne kadar fazla ise, o kadar fazla korkar ve sistemin parçası olur.
Merhabalar, bu konuya dikkat çektiğiniz için çok teşekkür ederiz. 🙏
Öğretmenler mesleki gelişimleri için sunulan kaynakları yetersiz buluyor, kişisel gelişim ihtiyaçlarının göz ardı edildiğini düşünüyor, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını yitirmesinden rahatsızlık duyuyorlar ve tüm bunlara bağlı olarak kendilerini yalnız, güçsüz ve çaresiz hissediyorlar.
Biliniyor ki öğretmenler, eğitimin niteliği ile öğrencinin başarısı ve mutluluğu üzerinde en belirleyici role sahip olan aktörler. Dolayısıyla, çocuğun ve toplumun gelişimi için öğretmenlerin desteklenmesi ve güçlenmesi hayati öneme sahip.
Öğretmen Ağı'nda, öğretmenlerin güçlenmesi için hem kişisel hem de mesleki ihtiyaçlarına yanıt veren bir etkileşim ortamında desteklenmesini mümkün kılmaya çalışıyoruz. Kapımız öğretmenlerin bu yolculuğunda yanlarında olmak isteyen, eğitimle ilgilenen herkese açık. 💙
#DeğişimÖğretmenle
Çok güzel bir konuya değinmişsiniz. Tesekkürler!
Şu an atanmayı bekleyen bir öğretmenim hocam ben bu bölüme ea da 50 bin ile girdim 3.40 ortalama ile mezun oldum. Kpss denilen illet sınavda 20 dersten fazla sayıda dersten sorumlu oluyoruz. Ben bu sınavdan 378. oldum (alanımda 24 bin kişi sınava giriyor) ve tam tamına 13 aydır bu sıralamam ile atanmayı bekliyorum ne kadar zor ve yıpratıcı bir dönem olduğunu tahmin edebilirsiniz. Ve artık gerçekten sosyal medyada gördüğüm öğretmen nefreti canımı yakıyor. Yaptığımız işin zorluğundan bağımsız konuşuyorum o zaman 3 ay tatili kaldırın biz o zamanda çalışalım. Sanki okul devam ediyor da biz çalışmıyoruz gibi davranılıyor ve sürekli artan bir nefret körükleniyor. Gerçekten yazık
hocam sorun senin ne kadar çok ders çalışıp kpssde falan başarılı olduğun değil. ürettiğin çıktı sıfır. bir yararın yok topluma. topluma yararlı olanlar özel sektörde iş bitiren mühendis, finansçı, kalifiye işçi, gibi meslekler. öğretmenler yarının nesillerini yetiştirir falan gibi palavra romantizmi de bırakın artık. yok öyle bir dünya. hayatta kendini geliştirmeyi başarmış olan kişiler bunu kendi çabalarıyla yapıyorlar. ilkokuldaki lisedeki öğretmenin falan hiçbir katkısı yok.
Ne öğretmenliği
@@SenBeniÖyleFarzet Psikolojik danışmanlık ve rehberlik ama birçok alanda durum bu
Atanmayı neden beklemeniz zaten sorun, özelde çalışıp eğitim vermek zorunda kalmak yerine mebte çalışıp çocukları dershaneye gitmek zorunda bırakmak istiyorsunuz. Öğretmenlik yapmamak için mebe girmeye çalışıyorsunuz siz.
Ben de roman okumayı faydasız buluyordum. Çocuk yapmayacaksan sevişme o zman argümanı çok mantıklı geldi. Bu konuda ki fikrimi değiştirdim artık.
Süper bi konu ve doğru tespitler. Teşekkürler
Büyüklerimiz kampüste attığı taşı çok önemli buluyor çünkü hala. Biz bir şey bilmiyorduk çünkü daha önemli işlerimiz vardı...
Tırışkadan işler - David Graeber. Yeni kitap, yeni yazar, yeni ufuk eklendi. Teşekkürler Esg 🎉❤
18:11 19. yy 20. yy'a siyaset, ekonomi, edebiyat konusunda damga vuranlar kaç yaşında neredeydi? 17 yaş çağa göre geç veya erken olabilir. 2. Dünya savaşından sonra olgunlaşma yaşı 20ye-30'a çıktı.
Bilimsel olmayan ve şahsi fikrim 😊: Bu çağda 19.yy'a istesek de istemesek de döneceğiz.
Arkadaşlar lütfen arkaplanı sabitleyin. Paralax effect gibi.. başımız dönüyor izlerken.. Dinlerken zaten bir yere tutunmamız gerekiyor.. bir de izlerken kendimizi kaybediyoruz...
Maliye Bakanlığında çalışırken anlatılan güzel bir fıkra vardı. Bir vergi dairesi müdürü ile mahallenin imamı konuşuyorlarmış. Mahallenin imamı "ben de devlet memuruyum niye siz bizden iki kat fazla maaş alıyorsunuz" demiş. Vergi dairesi müdürü de "Sizin okuyup anlattığınız şeyler 1400 senedir aynı, bizim okuyup uyguladıklarımız neredeyse her ay değişiyor" demiş.
özelde çalışanın hergün değişiyor ama maaşı hepsinden az. demek ki olay mevzuat değişikliği meselesi değil.
Hocam, Maliye'de göreviniz neydi acaba?
😂😂😂
@@atacankucuk1390berat albayrağın çayçısı 😂
@@kaan-h4k Buradaki espri maaş değil, maliyede her ay revizyon yaşanması
Harikasin Hocam
Bir dakikada kac kelimeyi,yada harfi telefuz ediyorsunuz bence biliyorsunuz
ilk baslarda takip edemiyordum,kafami bosaltinca harika oluyor her konu ve kelimeyi algiliyor ve düsünüyorum harika bir perfonmas
Papyonsuz, görselik degil konular önemli oldugunu biliyoruz
Selamlar emeginize saglik,Sefa hocam layiz uzaktayiz,kalpteyiz her zaman
💯😊
Kaç aydır bekliyordum şahane oldu 👋🏼
Hocam ben de aynı sizin gibiyim. Ben de saydırıp saydırıp fikirler üretip sonra ya benim burda ne işim var siyasete girmem lazım diyorum. Birilerimiz bir an önce siyasete girmeli artık 🙄
Bir maliyeci olarak ne kadar çoğu görüşünüze katılmasam da ağzınıza sağlık hocam
hangilerine katılmadınız
Tam tersi aslında edebiyat ve sanat bilimi destekliyor. Çoğu edebiyat eserinde dahi mühendislik alanında hayal etmemizi sağlayan hatta ordan yola çıkarak buluşa giden olaylar var
Jules Verne en büyük örneği
Var ya; şu ana kadar çektiğiniz videoları bir kefeye koysak bir kefeye de bu videoyu ki koysak, bu ağır basar.
delikanlı hocam bağrını açmiş bize beeh
1980 den itibaren doğan nesil itaatkar biz başımızı kaldırdığımız an yedik balyozu isteğimiz kalmadı artık öğrenilmiş çaresizlik bizim nesilde denendi. Başarıldı.
HAKLAR ALINIR, VERİLMEZ ...
Ebu Safa Gürkan 🤩
Bilgisayar mühendisiyim, programınızı izliyorum. Teşekkürler 😅
Güzel bi snack beklerken lezzetli bir öğündü, elinize sağlık.
Peki sağlık sorunları şu bu sebebiyle stratejik hata yapmışsak ve 22 yaşındaysak yine de bölüm değiştirsek etsek çok mu geç kalmışızdır ?
sayın hocam haddim değil ama naçizane izleyici olarak belirtmek istediklerim şunlardır; green screen yerine daha ambiyanslı bir arkaplan çok daha klas durur, green screen kullanmaya devam etmek istiyorsanız bence haraketsiz bir arka plan olması daha iyi olur
Neden bu kadar itaatkarız.Çünkü hak, hukuk güçlünün yanında olursa kimse itiraz etmez.Devlet yozlaşmışsa kimse itiraz etmez. Suç işleyenin, yanına kar kalırsa kimse itiraz etmez.Toplum, millet, halk neyse kutuplaşmışsa kimse itiraz etmez.Bir sürü şey daha sayılır.Herkes gemisini kurtaran kaptan rolüyle gününü kurtarmaya çalışır.
Boş boş konuşuyorsunuz ya, bu mantıkla Robespierre diye bir adamın hiç var olmaması, Rusya'da devrim yapılamaması gerekiyor
27:05 miladi takvimden miladi takvim çıkarıp hicri takvime göre yaş bulan adam gibi adam emrah sefa gürkan ccc
Tecrübe bir yük! Güzel laf
Hocam sagolun video için. Arka plan çok göz yoruyor.
Programlar cok iyi. Bir de kamera arkalarini yayinlasaniz:)
Şu video ve Jared Diamond videosu, çitayı üç tık yukarı çıkarmış. İlk izlediğimde gaza gelmişimdir diye düşünüp üç gün yorum yapmadım o kadar iyiydi.
Yengeç sendromu, “ben sahip olamazsam, sen de olamazsın” düşüncesinden hareketle bireyin kendinden daha başarılı olan kişileri aşağıya çekerek kimsenin başarılı olmasını istememesini ifade eden davranış şeklidir.
3 senedir yurtdışında bir International Bachelor okulunda çalışıyorum. Okuldan yeni ayrılan 20 seneden fazla tecrübesi olan sivri dilli, herşeye eleştirel yaklaşmayı becerebilen bir İngiliz öğretmen bile bir yerden sonra üzerinde oluşan baskı nedeniyle pes edip ayrıldı. Olay birazda sadece itaat etmemek kadar kendini vokalize etme biçimiydi. Doğru mentalite yanlış iletişim şekli biraz da arrogancy, koordinatörleri de ondan uzaklaştırdı. O yüzden neden ve nasıl itiraz etmeliyiz buna yoğunlaşmak gerekli. Diğer bir konu ise; ortaokul ve lise öğrencilerinin derslerine giriyorum Bazı öğrenciler meclis dışarı, buradan ebeveynlere sesleniyorum : ) ne kadar zeki, ne kadar uslu dediğiniz çocuğunuzla veya akranlarıyla birkaç gün derslere girin lütfen. Veli toplantılarında süt dökmüş kediye dönenler de cabası. Öğretmenlik kadar mental talepkar bir meslek yoktur sanırım. Gelecek öngörüsü SEN(special education needs) öğrenci sayısının giderek artacağı yönünde. Birçok kisi psikoloji lisans üstü yapıp SEN departmanlarına geçiş yapmaya çalışıyor. İyi yayınlar Emrah hocam ve Omnibus ekibi!
Hocam, daha önce de bahsettiğim gibi, şirketlerle empati kurmanın aslında stratejik bir boyut taşıdığını söylemiştim. Siz de bu düşünceyi ilginç bulmuştunuz. Bu konuyu Nietzsche'nin felsefesi üzerinden biraz daha açmak istiyorum. Nietzsche'ye göre Hristiyanlığın getirdiği eşitlik anlayışı, aslında egemenleri kontrol altına almak için geliştirilmiş bir 'köle ahlakı'dır. Zayıf olanlar, güçlülerle direkt çatışamayacakları için, onlarla aynı gemide olduklarını ve onlara bakma sorumluluğu taşıdıklarına dair bir inanç sistemi oluştururlar. Bu, milletçilik, din veya etik sosyalizm gibi farklı ideolojilerde de görülebilir. Doğu'daki tarım toplumlarında bu yöntem sıkça kullanılmıştır. İktidarı bir nevi 'tımarlayarak' onun gücüne ortak olmaya çalışırlar. Günümüzde bu yöntem belki eskisi kadar etkili olmasa da, tarihin en büyük örneği Hristiyanlıktır. Batı dünyasının neden tüm insanlığa bakma sorumluluğu hissettiğini de bu bağlamda değerlendirebiliriz. Eşitlik doğadan gelmez, eşitlik ancak bir şeyin altında özne olarak olur, kurallar veya devlet gibi. Çoğu zaman bir grup içinde olur eşitlik, dışarıyı ise dışlar. Aydınlanma düşüncesinin eşitliği en başta kendi milleti içindekiler için olması gibi. Bu durum, doğal bir durum değil, ideolojik bir inşaatın sonucudur.
Niçenin çoğu dediği gibi yanlış bazı kısımlar ise doğru sonuçlara yanlış başlangıçlar verme ile ilgili. Egemenleri değil fakirleri kontrol etmeye yarar eşitlik. Egemenleri zaten hiçbirşey kontrol edemez sistemleri hep taşırır, istediklerine çevirirler. Fakirlerin unuttuğu ve anlamadığı güç ise asıl doğada ki gibi çoğulluktan gelir. Bir kap su, kar hiçbirşeydir kendiliğinden bile buharlaşır, sel ve çığ ile ise kimse baş edemez ortaya çıkan güç neredeyse hesaplanamazdır. İşte egemenler bunun oluşmamasını modern devletler ile öğrendiler. Sadece hristiyanlık değil aslı modern hristiyanlık hiç değil (egemenlere hizmet etmek için sonradan türetilmiştir) (batı hristiyanlığının gelişimi ile batı feodalizmi neredeyse eşit gider) klasik hristiyanlık ve tüm dinler de buna en güzel örnektir, dinler önce lokal iktidarları vurur ve alt taban gücünü kullanır, dinlerden daha güçlü birşey üretemedi insanoğlu üretemez de. Din kullanılmayı bilinirse nükleer bombayı bile yenebilir.:) Gruplar konusunda evet dediğiniz gibidir fakat en geniş grupları da yine dinler oluşturur sel, deprem kadar geniş, başka herhangi bir şey insan hakları, millet vs o kadar büyüklüğü içermiyor. Evet içi ve dışı yalıtılmıştır zaten başka türlü de egemenleri değiştirme gücüne sahip olmazdı. Din bu çağda özellikle batı da en fazla yanlış yorumlanan şeylerden biri. Gayet basit aslında güçlüler, krallar dini oluşturmaz aksine zaman içerisinde resmi din seçme gibi boyun eğmek zorunda kalır. Ondan sonra da zaten modern hristiyanlık dediğimiz gibi din de sönümlendirilmiş olur zaten dinlerin fıkhı yönlendirilmeye başlanır.:) Dışarıdan tekrar bir grup gelinceye kadar bu devam eder. Din aslen evet biat'la başlar fakat isyanı, hiçbir sistemi sallamamayı sağlar. Peygamberleri üzerinden bütün krallara meydan okur. Daha güçlü birşey önünde yoktur çünkü hiçbir dünyevi kavramı hedefe koymaz, soyutlar ve dokunulamayacaklar ile kaynaklılığını canlıların çok üzerinden üretir. Din de o yüzden de orjin hallerinde Tek ulaşılamaz Ondan başka da hiçbirşeyin gerçek olmadığı olur sonra bu bozunur, egemenler ikidarlar o ilahları çoklaştırmaya çalışır. Çünkü savaşlar gibidir büyük gücü bölerek kontrol edersin. Soyutla savaşamazsın somut taşlar, putlar lazım. Yani biraz da halka meseleleri üstel, nitelik gerektirir, üstel diyalektikle değil basit kelimelerle, düzeyde anlatmak lazım. Felsefecilerin tabandan kopmasının sebebi de biraz bu. Yoksa sizin çıkış cümlenizle, final cümleniz tamamen doğru, ara kısım sadece tartışmaya açıktır. Bu çağda ki kendini gelişmiş sanan :P insana en en olmayacak şeyi markayı sevdirdiler ve tutturdular, onların başarısı tabi kötüye de helal olsun dedirtiyorlar. :)
Birgivi tek idolüm, mızraklı ilmihal Türkçe yazılmış en sağlam kitap
Cok dogru soyluyorum hocam
Freud-like comment:
“Realist olacak adam yukarıda (beyin).”
Aşağısı da anlaşılıyor sanırım bu mantıkla.
Bu yapıyla dinleyince de biyoloji ve felsefe açısından Türkçe bilgilendirici bir dil oluyor.
13:12 karikatürün ismi Sayısalcı Faşizmi, Umut Sarıkaya.
hocam arap israil savaşlarını konuşmanın zamanı gelmedi mi? zira bölgede kimler neye dönüşmüş bir bilinse
Hocam 13.10'da bahsettiğiniz karikatür tabi ki Umut Sarıkaya'nın. Umut Sarıkaya Sayısalcı Faşizmi serisi diye googlelatınca çıkıyor. İlk arama sonucu Can Gürses'in tweetindeki, çizgi hikayenin tam halidir.
Çok iyi içerikti 👍
4K video isteriz!
ben asla olan bir şeyle uğraşmam, kendim uydururum, ESG Universe i kendim keşfettim
sadri abi nasılsın ya hala buralardasın. biz biraz ara verdik geekyapar vs. ama sen maşallah formundasın abi :)
@@ahmetylmaz1345 bildirimler gelmeeeyo seni yeni gördüm kusura bakma, evet depremden sonra gerçekten de TH-cam Türkiye de bir form düşüklüğü var
23 yaşındayım çevrem garanti meslek diye sağlık oku dedi ben de sadece dinledim.şimdi farklı bir bölüm okumak istiyorum ama cevre baskısı yüzünden sadece düşünüyorum mesleğimi hiç sevmiyorum
Resim harika
Hocam ve bogomiller: Videoda bahsettiğiniz gibi insanların bu kadar teknik, mühendis gibi düşünemelerinin nedenlerden birisi de bence youtube gibi platformlar. Biz sizin sadece teknik bilgi ve birikiminizden yararlanarak oluşturduğunuz içerikleri takip ediyoruz. Yani biz sizin ( diğer kişiler de dahil, örneğin twitterdaki ekonomistlerin vs) gündelik hayatınızda nasıl davrandığınızı görmüyoruz. Durum böyle olunca da insanların geneli, teknokratları, hep bilgili konuşan hayatlarını böyle yönlendiren ve şekillendiren, her daim videodaki, bloglardaki vs gibi olan bilge kişiler olarak tasarlıyor. Bence bu yüzden doğuyor bu tarz şeyler... yani kesin bu yüzden değil başka alt kümeler de vardır ama etkenlerden birisi.