Keşke daha sık gelse dediğimiz seri kesinlikle. Alper hocamızın bizi doyuran yorumları, Bager'in katmaya çalıştığı farklı bakış açısı ile aytuğ abimizin işini yine iyi yapması bizi bu bölüm çok mutlu etti. Bi ara Ilkere ne diyo yine ya bu bakışları atıldı ama ortaya attığı farklı fikirlerle konuyu açtı düşündürdü. Biz by flutvden vallahi razıyız
Bu konuyu işleyecek en güzel konuk kombinasyonu bu olsa gerek. Alper hocam yine yerli yerinde ufuk açıcı cümleleriyle zihnime müthiş bir haz yaşattığı için ne kadar teşekkür etsem az. Bager hocam sunduğu perspektifle yine harika bir tat kattı ve sevgili Aytuğ seçtiğin başlıklar ve alıntılar ile yine ne kadar harika bir yerden baktığına dair ne kadar teşekkür etsem az. İyi ki varsınız, iyi ki sizi tanımışız, bizlere kattığınız her şey için sonsuz teşekkürler.
pür dikkat, gözümü bile ayırmadan dinlediğim bir program oldu. Alper Hasanoğlu'nun Normalin Sınırları podcasti, tüm "xxx normaldir" Flu tv videoları ve konuk gittiği tüm röportajları dinlemiş biriyim. Hayatımda kendime mentor, rol model olarak alabileceğim bir örnekle hiç karşılaşmadım fakat Alper Hasanoğlu'nun içinde bulunduğu alana objektif yaklaşımı beni gerçekten çok etkiliyor. Diğer bir yandan, seçilen alıntılar, konuların ele alınışı, alıntılar değerlendirilirken kullanılan dil, gösterilen özen ve yapılan beyin fırtınası o kadar konforlu bir alan sunuyor ki izleyiciye bir an için dünya demokratik bir hâl alıyor. Kapitalist düzenin yarattığı, gündelik hayatın derinleşmekten uzak sohbetlerinden ve rakı masalarının dünyayı kurtaran ekstremist sahte kahramanlarından bıkanlar için mükemmel bir ortam. Üstelik üretilen fikirler de kağıtlara alınan notlardan okunmuyor. Teşekkürler
Yıllar önce TRT Okul'da Ne Diyoruz Ne Anlıyoruz adlı bir program olurdu, Psikiyatri profesörü Cengiz Güleç, Felsefe profesörü Ahmet İnam, siyasetbilimci Mehmet Ali Kılıçbay her bölüm bir kavram üzerine konuşurlar, tadından yenmezdi. Bu programlardan da o lezzeti alıyorum.
Cok guzeldi.Bazi bolumleri sarip sarip izledim.Tesekkur ederim.Ama bir bakis eksik.Kadin bakis acisi yok.Eminim ayrisacak Alper ve Bager'in bakisindan.Bir de bir kadinin bakisiyla dinlemek isterim burada tartisilanlari.Emeginize saglik.
Bu konsepti çok seviyorum ve herkesin kendi hayat bakış açısından bir şeyler kattığını farkındayım ancak sanki çoğu konuda limitli kalınıyor, biraz da kadın konuklar olursa daha çeşitli bir bakış olacağını düşünüyorum. Sonuçta ikili ilişkiler, hayata dair birçok konu konuşuluyor.
Alper Abi 6 - 11 dakikalar arasında aktardıklarının aynısını yaşadım. Ne kadar strateji de geliştirsen, uyumlu ve anlayışlı olmaya çalışsan da bir süre sonra narsist biriyle sınandığını ve tüm iyi niyetinin suistimal edildiğini düşünüp, her şeyin yıkılışını izlemek zorunda kalıyorsun. Narsist insan karşısında kendi isteklerini, benliğini unutuyorsun. Kendini, hayatının merkezinden çıkarıp onu yerleştirmek zorunda kalıyorsun ve bir süre sonra o narsist sevilmeyi ve iyi davranılmayı da istemeyip kendi yarattığı problemlerin mağduru olma eğiliminde bir davranış geliştiriyor. Belki ilk başlarda ailenin veremediği o beklediğin sevgiyi alıyor gibi oluyorsun ancak çok çabuk sönüyor. Narsist tarafından aynı şekilde sevilip, onun sana iyi davranmasını beklemek insanda suçluluk uyandırıyor. Kendinden özür dilemeye başlıyorsun.
bu biraz tehlikeli bir alan. o saydıklarının yanında başka şeyler de depresyonda olmadığınız anlamına gelebilir. kendinize tanı-teşhiş-diagnoz yapmanız yanıltıcı olur. üşenmeyin bir uzmana danışın. ki bu etapta birinin size üşenmeyin demesi de saçma, kendimden biliyorum. :)
Onca sohbette kadın olarak sadece Yaren'den bir kaç kelime duyduk. Bu seride yada bu konuda neden bir kadın yok.... cinsellik aşk sevgi vs kadınca bir bakış açısından da değerlendirilmeyi istemez mi.... çok güzel ama güdük kalmış...
En çok sevdiğim seri...Cevabı net olmayan sorulara farklı açılardan bakabilmek müthiş. Özellikle Alper Hasanoğlu'nun bu sorulara verdiği net cevaplar beni her defasında gülümsetiyor :))
Daha orada, o anda onun en tehlikeli yanının, istediği anda şefkat uyandırabilmesi olduğunu anlamıştım. Tanrı, hep aynı emri verdi, “Şehvetten sakının,” bu emre uyamadık, çelişkilerden hoşlanan Tanrı kendi emriyle bile çatışacak kadar güçlü bir şehvet duygusu vermişti hepimize, bu zavallı kullarından o görkemli yaratıcılığının ürünü olan şehvetle dövüşmesini istemişti, kim Tanrı’nın yarattıklarıyla baş edebilir ki, hiçbirimiz edemedik, en masumlarımız bile rüyalarında günaha bulaştı, emre uyamadık ama şehvete karşı dikkatli olmayı, şehvetle boğuşmayı, onu bastırmak için uğraşmayı, ondan kaçmaya çalışmayı öğrendik, yenilsek de zayıf bir kalkanımız, ince bir zırhımız oldu. Şefkat öyle değildi. Tanrı şehvetin yolunu kapatırken şefkatin yolunu sonuna kadar açmıştı, kimse şefkatin yolunda yürürken tedirgin olmaz, kuşku duymaz, kaçması gerektiğini düşünmezdi. Yüzündeki gizli gülümsemesinden anlaşıldığı gibi o bunu içgüdüleriyle sezmiş, Tanrı’nın yasakladığı topraklara girmek için tanrı’nın şefkatini bir “Truva atı” gibi kullanmayı öğrenmişti, her erkek kapılarını açıp o atı gönül rahatlığıyla içeri alıyordu. Tanrı’nın söylemeye vakit bulamadığını söylemek bana düşecekti, “Güzel kadınların uyandırdığı şefkatten korkun.” Ahmet Altan Son Oyun
Ask, iliskiler, kadinlar konusuluyor ama bir kadin goremedik su masada. Ve de ask disinda bi konu konusulsa, yasam, basari, mutluluk, arkadaslik, emek, kendimizle iliskimiz vs gibi.. En az kendisi konustu sanirim ama Bager Hoca'nin konusmasi daha samimi geldi bana, yine bekleriz kendisini. Nevzat Hoca nasil olurdu acaba Arinma Gecesi'nde?? 🤔💛
Ovvv daha millet merhaba derken yazmak istedim : Özlemişim sizleri ! Bitti ve tekrar yazasım geldi ; lütfen mümkünse ayda 1 "ARINMA GECESİ" olsun... teşekkürler. Bir de ufak bir ricam olacak aynada konuşmacıların dışında kimsenin yansıması gözükmese daha vurucu olur kanımca.
@@tanerkuzu8568 ayna genis aci bence de tamam. Benim dedigim bu degil ki... Konusmacilar disindakilerin aynaya dahil olmamasindan bahsediyorum. İsterse ayna 100 yerden yansisin ama sadece konusmacilar olsun. Kapiş?
Bager hocam hiç aşık olmamış gibi geldi bana yorumlamalari hiç geçmedi.Ben hem depresyonu yaşamış depresyonla mücadele ederken de maalesef ki aşkı deneyimlemis(maalesef diyorum çünkü karşılıksız oldu açıldım arkadaşımdı fakat reddeilmek diyemicem çünkü zaten beni arkadaş olarak gördüğünü bilmeme rağmen açılıp kendi içimde belirsizlikleri yok ettim cevabından yüzde yüz emin olmama rağmen aşkım artık sadece bende kalamazdı o yüzden ilk defa birine açıldım ve asla da pişman olmadım )biri olarak aşk ve depresyon gerçekten de aynı belirtileri veriyor ve aşk gerçekten de patalojik bir şey bir hüzün acı çekme ve mutsuzluk halini zaten normal olarak göremeyiz.Ve aşkı deneyimleyen insanların bu ortak şeyleri yaşaması belki de bu yaşadığımız hüznü biraz hafifletiyor.Neyse diyeceğim o ki aşk var ve evet aşkı yaratan,ötekinin varlığından çok yoklugudur(Alper hocamın dediği gibi bir mucize olsaydı ve o da bana benim ona aşık olduğum zamanda aşık olsaydı o zaman aşkımız sevgiye donuscekti ve bunları yazarken bile içimde hâlâ onun da bir gün benim onu sevdiğim gibi sevebileceği umudu işte asıl yaralayıcı olan da bu maalesef)
Nasıl da özlemişiz. Bilgiden ziyade samimiyetin dile gelen halleri. Sadece ben aynaya konuşma durumunu sevmedim. Anlayamadığım bir teknik denenmiş ki çokça hay Allah dedim. Arkada gezinenler , konuşanın yüzünü genelde net görememek aynı anda yandan da görünebilmesi 'niye ki?' dedirtti. Bu denli derin konuda dikkatim dağıldı durdu. Biliyorum bu durum da benim sorunum emme konuşanların sözleri kadar mimikleri önemliyken diye konuyu kapatır bu lezzetli oturum için çok teşekkür ederim. Var olun.
"Aşk" yerine "Tutku" demek, "Tutkunluk" demek, işimizi kolaylaştırır düşüncesindeyim. Tutkunluk, mantığımıza rağmen bizi sırtımızdan ilişkiye iten iç güç. Duygusal güç. İlişkinin sonrası ile pek alakası yok. Ama o güç, sonrasında besleniyorsa, ve her gün yeniden yaratılabiliyorsa, bir sonsuza gidiyor. İlişki kuramayan tutku da her gün beslediğinden kendini, o da sonsuza kadar gidebiliyor. Yani tutku(aşk) , arabanın yakıtı. Doldurmazsan yürümüyor. Arabada başkası olsun ya da olmasın. Bazen başkasına gitme, yönelme umuduyla dolu depolar. Bazen de kendine, hayaline ulaşmak için... Önemli olan tutkuyu(aşkı) yitirmemek. Depoyu hep dolu tutmak... Yoksa nereye, kime gitmek istersek isteyelim yolda kalırız. Çok sağolun.
Başta Aytuğ hoca olmak üzere aşk konusunda tecrübeli olan Bager hoca, Alper hoca ve İlker hocadan bu konudaki görüşlerini duymak hem öğretici hem güzeldi. Alper hocanın söylediği gibi insanların yetiştikleri aileyi beğenmemeleri aslında çok yaygın bir şey olacak ki 'Yumurtadan çıkmış kabuğunu beğenmez.' diye bilindik bir söz vardır.
bager akbay... konuşurken sanki iç sesim zannettim. kendime itiraf edemediklerimi konuştu, hislerime tercüman oldu. harika bir insan olduğunu düşünüyorum, sık sık katılmalı
Bu üçlünün bir arada olmasi şahane birsey ancak ilker beyin arada sohbete girmesi histerik insan gibi davranmasi sohbetin guzelligini bozuyor. Yazıp yazmamakta cok kararsizdim ama belki benim gibi dusunen vardir ve bir sonraki sohbette olmaz diye yazma ihtiyaci duydum.
Bir avukat olarak söylemek isterim, Alper Hasanoğlu'nun boşanma ve evlenme oranlarında geçmiş yıllara göre değişiklik olmadığı yönündeki sözleri tamamen bir bilgi yanlışı.
Bu flu tv formatını aşırı seviyorum, sürekli bir şeyler öğrenmek, iş vs yorucu şeylerin içerisinde kafa dağıtan ve yormayan bir muhabbet ama kadın konukları da artırmanız lazım bence
Böyle programları sevmemin iki sebebi var. İlki; kısacak kafa açıyorlar, okunacak kitaplar, araştıracak konular çıkıyor falan. İkincisi ki bence bu daha önemli. Günlük hayatta çevremdeki insanlar ile çok daha amatör, daha bilgisiz, daha donanımsız bir şekilde de olsa, böyle muhabbetler yapamamak. Herkes kaçışlarda, kimse oturup herhangi bir şeyi ciddiye almayı istemiyor.
Konudan ve konu ile ilgili görüşlerinden bağımsız olarak ben daha çok bu üç güzel rafine insanı izlemekten keyf aldım ve bunun için teşekkür. Diğer yandan şöyle bir şeyi merak etmekten de kendimi alamadım: Bu üç kişiden biri kadın olsaydı bu kim olabilirdi ?? Nasıl bir fark yaratırdı söyleşide?
Ekran önünde 3 kişi var 1 bekar ikisi boşanmış bu örneklem de bile boşanma oranı%66.6 ülkede boşanma oranı evlilik oranını geçti Alper hocam. Zihinsel olarak boşanmadan bahsediyorsanız size katılıyorum, mecburi olarak ev arkadaşı olan bir sürü kişi var tanıdığım mahkemeye gitmeyi zahmetli gördüğü için.
Bu seriye bayılıyorum ve böyle bir üretimde bulunduğunuz için teşekkür ederim. Tek yorumum George Duby ile ilgili olacak. Bir programında Canikligil tarihin en büyük yalanının din olduğunu söylemişti, aslında aşk da belki de Duby'nin dediği gibi bir yalan veya öğrenilmiş bir şey. Duby'e göre aşk dediğimiz şey aslında o tensel uyum veya arzu ise neden insanlar sadece büyük kalça ve göğüslü insanlara "aşık" olmuyor? Veya neden bazı insanlar entelektüelliği arzu kaynağı olarak hissediyor? Bilemiyorum. Ama farklı bir bakış açısıymış. Son olarak iki talebim var :) Birincisi Ömer Aygün ve Alper Hasanoğlu'lu bir yayın, ikincisi ise o kadar aşk, ilişki üstüne konuşuyorsunuz ama 5 bölümdür erkekler olarak konuşuyorsunuz, bir kadını da davet edin lütfen, kafa açar(iyi anlamda)
Başlarda Narsistlere karşı daha fazla ilgi duymak ve kendini ispat etme ve karşındakini fetetmeye yönelik travmatik ilişki biçimi ile ilgili yorumlarda resmen kendimi buldum. Narsist bir kadını fetedip 15 yıl evli kaldım, artık karşı tarafın bitmeyen beklentilerini tölere edemeyeceğimi anlayarak bitirdim. Sonrasında girdiğim ilişkilerde hala bana koşulsuz sevgisini hissettiren insanlara gwrektiği kıymeti vermeyip benim seçip karşı tarafı ikna etme sürecinde bulunduğum ilişkilere yönelme eğiliminde buldum kendimi. Evet bunun aslında mantıken yanlış olduğunu bilmeme rağmen içgüdülerim otomatikman bu eğilime giriyor. Evet bunu sorun olarak görüp arınmak istiyorum. Aytuğ beyin bir başka güzel cümlesi var ; herkesi birini arıyor ama kimse birbirini aramıyor. Bende artık aslında bana ilk etapta benden daha çok değer verdiğini hissettiren kişikere şans vermek istiyorum
Yalnız İlker Bey’in höşmerim kıyaslaması şahane yüksek sesle güldüm :) , “genius” :) Dr A.Hasanoğlu’nu Tanrı psikiyatrist olması için yaratmış olabilir mi ? iyi ki varsınız hepiniz♥️
47:47 bir şerh düşeyim: Arzulandığını, istendiğini bilmek kadını harekete geçirebilir. Bu kendine ancak başkasının davranışı ile değer katan, bir başkası ile tam ve bütün olabileceğini düşünen kadınlarda sistem böyle çalışabilir.. o zaman kadın seçen olmaktan çıkar ve seçilen olur ve bu seçilme hali ile gurur duyacak farkındasızlığa bile kapılabilir..
Zeigarnik etkisi, kirpi ikilemi, iran'lı ressamın ve René Magritte resimleri ve de John Berger sözünü boşluk alegorisini Aytuğ Akdoğan'dan kaçıncı kez duyduğumu sayamıyorum artık. Kendini bu kadar tekrar etmesinden, her konuyu benzer cümlelerle aynı bildiği yerden örneklendirmesinden artık sıkıldığımı hissediyorum. Diğer konuklari dinlemek keyifliydi. Alper beyin tavsiye ettiği Goethe kitabını en yakin zamanda okumak istiyorum. Teşekkürler 🙏
Alper Hasanoğlu soğuk kanlılıkla iç dünyasını açarken, bir yerde patlayıp ağlayacak diye bekledim 😅 insanın kendi iç acılarının bu kadar farkında olması korkunç acı bişey gibi geldi. Yinede iyileştirici yanından bahsetmesi güzel. Doğa iyileştirir. Doğal ve içten yaşamaya EyvAllah
sadece kavuşamazsan aşk olur, bence uzun uzadıya tartışmaya gerek yok. artı olarak, 32:21'e ağır katılıyorum. eşimle 20 yıldır sevgili ve 15 yıldır evliyiz. ilk birkaç ay resmen birbirimizin gözünü oyduk ama son 10 yıldır belki 2 defa kavga etmişizdir. çok mantıklı.
Keyifle izlediğim videolar serisi: Arınma Gecesi. Durdura durdura, düşüne düşüne izliyorum. Benim için oldukça keyifli, bahsetmek istedim. Şimdiye kadar olan videolar çok erkek özne odaklı olabilir mi acaba? Programa uygun kadın konukları da görmenin yararlı olabileceğini düşünüyorum. Selamlar
Her zaman bittiği iddia edilen ama hiçbir zaman bitemeyen o seri geri dönmüş
Her yeni bölümü artık bir dahası gelmeyecek hüznü ve heyecanı ile izliyorum.
😅
İyi ki bitmiyo ❤
Açı ve çekimler lütfen eski bölümler gibi olsun..dinleme ve izleme odagı acısından dıger açı ve çekim çok daha iyi
Flu'nun pırlantasıdır bu seri. Emeği geçen herkesin bakış açılarından öpüyorum :)
bayılıyorum Alper Hasanoğlu'nun yorumlamalarına . sıkılmadan saatlerce dinlerim adam çok iyi
Keşke daha sık gelse dediğimiz seri kesinlikle. Alper hocamızın bizi doyuran yorumları, Bager'in katmaya çalıştığı farklı bakış açısı ile aytuğ abimizin işini yine iyi yapması bizi bu bölüm çok mutlu etti. Bi ara Ilkere ne diyo yine ya bu bakışları atıldı ama ortaya attığı farklı fikirlerle konuyu açtı düşündürdü. Biz by flutvden vallahi razıyız
Bu konuyu işleyecek en güzel konuk kombinasyonu bu olsa gerek.
Alper hocam yine yerli yerinde ufuk açıcı cümleleriyle zihnime müthiş bir haz yaşattığı için ne kadar teşekkür etsem az.
Bager hocam sunduğu perspektifle yine harika bir tat kattı ve sevgili Aytuğ seçtiğin başlıklar ve alıntılar ile yine ne kadar harika bir yerden baktığına dair ne kadar teşekkür etsem az.
İyi ki varsınız, iyi ki sizi tanımışız, bizlere kattığınız her şey için sonsuz teşekkürler.
pür dikkat, gözümü bile ayırmadan dinlediğim bir program oldu. Alper Hasanoğlu'nun Normalin Sınırları podcasti, tüm "xxx normaldir" Flu tv videoları ve konuk gittiği tüm röportajları dinlemiş biriyim. Hayatımda kendime mentor, rol model olarak alabileceğim bir örnekle hiç karşılaşmadım fakat Alper Hasanoğlu'nun içinde bulunduğu alana objektif yaklaşımı beni gerçekten çok etkiliyor.
Diğer bir yandan, seçilen alıntılar, konuların ele alınışı, alıntılar değerlendirilirken kullanılan dil, gösterilen özen ve yapılan beyin fırtınası o kadar konforlu bir alan sunuyor ki izleyiciye bir an için dünya demokratik bir hâl alıyor.
Kapitalist düzenin yarattığı, gündelik hayatın derinleşmekten uzak sohbetlerinden ve rakı masalarının dünyayı kurtaran ekstremist sahte kahramanlarından bıkanlar için mükemmel bir ortam.
Üstelik üretilen fikirler de kağıtlara alınan notlardan okunmuyor.
Teşekkürler
İrem insta vr mı
aaâ
"Aşk seksi bulamayanların tesellisidir." Alper Hasanoğlu süper ötesi...
Gabriel Garcia Marquez benim hüzünlü orospularım’dan alıntı
Marquez tam tersini söylüyor
Bu kitabı okuyup bir de biz bakalım, tşk.
@@arhanbayram3378 çok duydum da hiç okumadım, okunur mu? kırmızı pazartesi kitabını okudum yalnızca
Video da açıkça belirtiliyor halihazırda; çıkarım yapılan yön takdire şayan hepsi bu;@@havvatopcu89
Yıllar önce TRT Okul'da Ne Diyoruz Ne Anlıyoruz adlı bir program olurdu, Psikiyatri profesörü Cengiz Güleç, Felsefe profesörü Ahmet İnam, siyasetbilimci Mehmet Ali Kılıçbay her bölüm bir kavram üzerine konuşurlar, tadından yenmezdi. Bu programlardan da o lezzeti alıyorum.
Dipçik gibi bir bölüm olmuş. Zihin açıcı, gerçek ve yatarıcı. Teşekkürler.
Tekrar tekrar izlerken buluyorum kendimi. Çok faydalı ve ufuk açıcı. Teşekkürler.
Bager akbay bu serinin değişmez demirbaşı olsun lütfen. Anlattıkları ve karşı çıktığı düşünceleri çok değerli. Büyük keyif aldım 🥰🙌
Hep konuşsanız , biz de sonsuza kadar dinlesek 😇 Bu seri daha sık gelmeli !
Cok guzeldi.Bazi bolumleri sarip sarip izledim.Tesekkur ederim.Ama bir bakis eksik.Kadin bakis acisi yok.Eminim ayrisacak Alper ve Bager'in bakisindan.Bir de bir kadinin bakisiyla dinlemek isterim burada tartisilanlari.Emeginize saglik.
Bu konsepti çok seviyorum ve herkesin kendi hayat bakış açısından bir şeyler kattığını farkındayım ancak sanki çoğu konuda limitli kalınıyor, biraz da kadın konuklar olursa daha çeşitli bir bakış olacağını düşünüyorum. Sonuçta ikili ilişkiler, hayata dair birçok konu konuşuluyor.
Alper Abi 6 - 11 dakikalar arasında aktardıklarının aynısını yaşadım. Ne kadar strateji de geliştirsen, uyumlu ve anlayışlı olmaya çalışsan da bir süre sonra narsist biriyle sınandığını ve tüm iyi niyetinin suistimal edildiğini düşünüp, her şeyin yıkılışını izlemek zorunda kalıyorsun. Narsist insan karşısında kendi isteklerini, benliğini unutuyorsun. Kendini, hayatının merkezinden çıkarıp onu yerleştirmek zorunda kalıyorsun ve bir süre sonra o narsist sevilmeyi ve iyi davranılmayı da istemeyip kendi yarattığı problemlerin mağduru olma eğiliminde bir davranış geliştiriyor. Belki ilk başlarda ailenin veremediği o beklediğin sevgiyi alıyor gibi oluyorsun ancak çok çabuk sönüyor. Narsist tarafından aynı şekilde sevilip, onun sana iyi davranmasını beklemek insanda suçluluk uyandırıyor. Kendinden özür dilemeye başlıyorsun.
'' Zahiri görüntü ile dialog'' mükemmel bir set olmuş. Harika bir yuvarlak masa toplanması. Kim tasarlamış ise aklına sağlık.
Depresyona girdiğimi Alper hocanın tanımıyla onaylamış oldum
bu biraz tehlikeli bir alan. o saydıklarının yanında başka şeyler de depresyonda olmadığınız anlamına gelebilir. kendinize tanı-teşhiş-diagnoz yapmanız yanıltıcı olur. üşenmeyin bir uzmana danışın. ki bu etapta birinin size üşenmeyin demesi de saçma, kendimden biliyorum. :)
İzzet Güllü yu izleyin.
Bu nasıl harika bir program ya! Aytuğ dönmüş olmana çok sevindik. Mükemmelsiniz!
Onca sohbette kadın olarak sadece Yaren'den bir kaç kelime duyduk. Bu seride yada bu konuda neden bir kadın yok.... cinsellik aşk sevgi vs kadınca bir bakış açısından da değerlendirilmeyi istemez mi.... çok güzel ama güdük kalmış...
Kesinlikle katılıyorum 5 Erko sallıyor oturdukları yerden çok baydı.
Erko ne amınakoyiö@@carlgustavjung1343
En çok sevdiğim seri...Cevabı net olmayan sorulara farklı açılardan bakabilmek müthiş. Özellikle Alper Hasanoğlu'nun bu sorulara verdiği net cevaplar beni her defasında gülümsetiyor :))
Alper hocanın her şeyi bilip aslında bilmediğini ve her şeyin basit sebepleri olduğunu anlatmasına bayılıyorum.
Daha orada, o anda onun en tehlikeli yanının, istediği anda şefkat uyandırabilmesi olduğunu anlamıştım. Tanrı, hep aynı emri verdi, “Şehvetten sakının,” bu emre uyamadık, çelişkilerden hoşlanan Tanrı kendi emriyle bile çatışacak kadar güçlü bir şehvet duygusu vermişti hepimize, bu zavallı kullarından o görkemli yaratıcılığının ürünü olan şehvetle dövüşmesini istemişti, kim Tanrı’nın yarattıklarıyla baş edebilir ki, hiçbirimiz edemedik, en masumlarımız bile rüyalarında günaha bulaştı, emre uyamadık ama şehvete karşı dikkatli olmayı, şehvetle boğuşmayı, onu bastırmak için uğraşmayı, ondan kaçmaya çalışmayı öğrendik, yenilsek de zayıf bir kalkanımız, ince bir zırhımız oldu. Şefkat öyle değildi. Tanrı şehvetin yolunu kapatırken şefkatin yolunu sonuna kadar açmıştı, kimse şefkatin yolunda yürürken tedirgin olmaz, kuşku duymaz, kaçması gerektiğini düşünmezdi. Yüzündeki gizli gülümsemesinden anlaşıldığı gibi o bunu içgüdüleriyle sezmiş, Tanrı’nın yasakladığı topraklara girmek için tanrı’nın şefkatini bir “Truva atı” gibi kullanmayı öğrenmişti, her erkek kapılarını açıp o atı gönül rahatlığıyla içeri alıyordu. Tanrı’nın söylemeye vakit bulamadığını söylemek bana düşecekti, “Güzel kadınların uyandırdığı şefkatten korkun.” Ahmet Altan Son Oyun
Çok güzel bir sohbet oldu. Bir saatin nasıl geçtiğini anlamadım. Tadı damağımızda kaldı. Devamını bekliyoruz. Emeğinize sağlık 👏👏🙏 Teşekkürler...
bir de aynı programın kadın versiyonu da yapılsa çok iyi olur. Cinsiyet temelinde nasıl farklılıklar görürüz acaba ya da fark olur mu?
Ask, iliskiler, kadinlar konusuluyor ama bir kadin goremedik su masada. Ve de ask disinda bi konu konusulsa, yasam, basari, mutluluk, arkadaslik, emek, kendimizle iliskimiz vs gibi.. En az kendisi konustu sanirim ama Bager Hoca'nin konusmasi daha samimi geldi bana, yine bekleriz kendisini. Nevzat Hoca nasil olurdu acaba Arinma Gecesi'nde?? 🤔💛
Bager hoca gerçekten çok samimiydi bu bölüm
Benim de gözlerim kadın da arıyor bu konular konuşulurken
Çıldırıyorum şu an serinin devam ediyo oluşuna lütfen her zaman bir anda çıkıverirsin ama hiç bitmesin bu seri
En güzelide aslında bitecek olmasını biliyoruz ama bitmemesi için çırpınıyoruz.
Şu programa bilet kesseniz fularımızı takıp geliriz gibi.
İyi ki varsınız.
Teşekkürler💛
Ovvv daha millet merhaba derken yazmak istedim : Özlemişim sizleri !
Bitti ve tekrar yazasım geldi ; lütfen mümkünse ayda 1 "ARINMA GECESİ" olsun... teşekkürler.
Bir de ufak bir ricam olacak aynada konuşmacıların dışında kimsenin yansıması gözükmese daha vurucu olur kanımca.
Aksine ayna konup ortamın daha geniş görünmesi benim hoşuma gitti. Bunun sebebi de sanırım konuşmacıları iki farklı açıdan da görebilmek.
@@tanerkuzu8568 ayna genis aci bence de tamam. Benim dedigim bu degil ki... Konusmacilar disindakilerin aynaya dahil olmamasindan bahsediyorum. İsterse ayna 100 yerden yansisin ama sadece konusmacilar olsun. Kapiş?
@@ozgurhande kapiş
Neden bu konulari konusurken hic bir KADIN filisof, yazar, sair , doktor, gazeteci yada bilim adami yok bu grupda? Kadin'in sesi nerede burada??????
Çok doğru. " bunu da biz konuşacaz" dememek , ima etmemek için bir kadın bilim insanı çağırışabilirdi
Ben bu yorumu okuyunca kadınların bu konulara pek dahil olmadığını düşündüm. Sizse kadınları bilerek dahil etmediklerini düşünmüşsünüz kötü niyetle.
Bilim insanı*
Her ay tekrarlanmalı bu seri. Adı da Ayın Arınma Gecesi olmalı.
Alper Hasanoğlu muhfeşem bilgisi donanımı ve yorumlarıyla muhteşemm
Bager Akbay ın dediğine katılıyorum aşk illa ki patolojik olmak zorunda değil.. ilişki içinde de sağlıklı bir aşktan da söz etmek mümkün
Şöyle sohbetler edebileceğim üç arkadaşım olsa hayat bayram olsa 😊
Bu ekiple bu programı mümkünse daha fazla yapın. hem bizlerin hem de kanalın çok daha fazla yararına olacaktır.
Ben Alper hocayım, uzun bir süre Aytuğ olmaya çalıştım ama en doğru insanın Bager olduğunu hep bildim; hissettim.
🙂
Alper hoca ile Aytuğ bir araya gelince çok iyi ikili oluyorlar ❤
Efsaneye seriye yazık edip bitirmeyin bizi perişan etmeyin..kardeşim
Seri'nin geri dönmesi bu sabah aldığım en güzel haber, devam etmesi dileğiyle. 😊😊
Bager hocam hiç aşık olmamış gibi geldi bana yorumlamalari hiç geçmedi.Ben hem depresyonu yaşamış depresyonla mücadele ederken de maalesef ki aşkı deneyimlemis(maalesef diyorum çünkü karşılıksız oldu açıldım arkadaşımdı fakat reddeilmek diyemicem çünkü zaten beni arkadaş olarak gördüğünü bilmeme rağmen açılıp kendi içimde belirsizlikleri yok ettim cevabından yüzde yüz emin olmama rağmen aşkım artık sadece bende kalamazdı o yüzden ilk defa birine açıldım ve asla da pişman olmadım )biri olarak aşk ve depresyon gerçekten de aynı belirtileri veriyor ve aşk gerçekten de patalojik bir şey bir hüzün acı çekme ve mutsuzluk halini zaten normal olarak göremeyiz.Ve aşkı deneyimleyen insanların bu ortak şeyleri yaşaması belki de bu yaşadığımız hüznü biraz hafifletiyor.Neyse diyeceğim o ki aşk var ve evet aşkı yaratan,ötekinin varlığından çok yoklugudur(Alper hocamın dediği gibi bir mucize olsaydı ve o da bana benim ona aşık olduğum zamanda aşık olsaydı o zaman aşkımız sevgiye donuscekti ve bunları yazarken bile içimde hâlâ onun da bir gün benim onu sevdiğim gibi sevebileceği umudu işte asıl yaralayıcı olan da bu maalesef)
Lütfen bu seri bitmesin 😢 Aytuğ solo da yapmaya devam etsin 😢😢😢😢
Hasret kaldık valla, Gözlüklü Kötü Adam ve Aytuğ, Alper ve Bager Beylerin hepsine teşekkürler!
Aytuğ ve Alper hocamızı çokkk özlemişiz. Lütfen arayı açmayın ya. Bu seri çok iyi geliyor bize
Nasıl da özlemişiz. Bilgiden ziyade samimiyetin dile gelen halleri. Sadece ben aynaya konuşma durumunu sevmedim. Anlayamadığım bir teknik denenmiş ki çokça hay Allah dedim. Arkada gezinenler , konuşanın yüzünü genelde net görememek aynı anda yandan da görünebilmesi 'niye ki?' dedirtti. Bu denli derin konuda dikkatim dağıldı durdu. Biliyorum bu durum da benim sorunum emme konuşanların sözleri kadar mimikleri önemliyken diye konuyu kapatır bu lezzetli oturum için çok teşekkür ederim. Var olun.
Alper Hasanoğlu ve Aytuğ Akdoğan ı her zaman sıkılmadan dinleyebilirim, programın sık sık devamı gelir umarım. Teşekkürler
"Aşk" yerine "Tutku" demek, "Tutkunluk" demek, işimizi kolaylaştırır düşüncesindeyim. Tutkunluk, mantığımıza rağmen bizi sırtımızdan ilişkiye iten iç güç. Duygusal güç. İlişkinin sonrası ile pek alakası yok. Ama o güç, sonrasında besleniyorsa, ve her gün yeniden yaratılabiliyorsa, bir sonsuza gidiyor. İlişki kuramayan tutku da her gün beslediğinden kendini, o da sonsuza kadar gidebiliyor. Yani tutku(aşk) , arabanın yakıtı. Doldurmazsan yürümüyor. Arabada başkası olsun ya da olmasın. Bazen başkasına gitme, yönelme umuduyla dolu depolar. Bazen de kendine, hayaline ulaşmak için... Önemli olan tutkuyu(aşkı) yitirmemek. Depoyu hep dolu tutmak... Yoksa nereye, kime gitmek istersek isteyelim yolda kalırız. Çok sağolun.
Sizin her haliniz ve her anlatışınız muhteşem arınma gecesi hiç bitmesin❤
Çok mu hoşuna gitti cinsel içerikli konular?
@@mahirkoruturk3752 Evet hayırdır sana mı sorucam Keyfimin kahyasimisin Ulan
@@mahirkoruturk3752 Sana ne sana mı sorucam Keyfimin kahyasimisin Ulan
Başta Aytuğ hoca olmak üzere aşk konusunda tecrübeli olan Bager hoca, Alper hoca ve İlker hocadan bu konudaki görüşlerini duymak hem öğretici hem güzeldi. Alper hocanın söylediği gibi insanların yetiştikleri aileyi beğenmemeleri aslında çok yaygın bir şey olacak ki 'Yumurtadan çıkmış kabuğunu beğenmez.' diye bilindik bir söz vardır.
bager akbay... konuşurken sanki iç sesim zannettim. kendime itiraf edemediklerimi konuştu, hislerime tercüman oldu. harika bir insan olduğunu düşünüyorum, sık sık katılmalı
Bu üçlünün bir arada olmasi şahane birsey ancak ilker beyin arada sohbete girmesi histerik insan gibi davranmasi sohbetin guzelligini bozuyor. Yazıp yazmamakta cok kararsizdim ama belki benim gibi dusunen vardir ve bir sonraki sohbette olmaz diye yazma ihtiyaci duydum.
" _Yaşadığın şeyi yazmazsın, mutluluk yaşanır. Mutsuzluk yazılır_ ." Ne güzeldi.
Bir avukat olarak söylemek isterim, Alper Hasanoğlu'nun boşanma ve evlenme oranlarında geçmiş yıllara göre değişiklik olmadığı yönündeki sözleri tamamen bir bilgi yanlışı.
Merhaba, sayıların artmasını kastediyorsanız, bu oranların artması anlamına gelmeyebilir.
oranlaın artmasını kastediyorum elbette. @@mikailbayraktar5232
veri ve kaynak paylaşırsan biz de öğrenebiliriz
İnsanoğlu'nun sevgi dediği şey, geçmiş travmlalarının karşısındaki kişide yansımasıdır.
Ağzınıza zihninize yüreğinize sağlık güzel insanlar teşekkür ederim muhabbet için minnettarım
Sizzlerle çok keyifli geçiyor zaman. Bu güzel sohbet için teşekkür ederim
Yeaaaa Aytuğ.... Alper Hasanoğluyla da tadından yenmez:) özlenmiştiniz çok
Masaya bak şampiyonlar ligi gibi son zamanlara izlediğim en kaliteli video şu ortamda olmak vardı...
''İnsan sevdiğine kavuşamazsa adı aşk olur '' Aşık Veysel
muuhteşem bir program olmuş lütfen devam etsin seri.
Sonunda Aytuğ Akdoğan'ı Flu Tv'de yeniden gördük ya, sonunda rahat ölebilirim sdhshfsdhfkjshdf. Özlemiştim sahiden.
hoşgelişler ola....arayı uzatmayın ❤👋👋👋👋
Bu flu tv formatını aşırı seviyorum, sürekli bir şeyler öğrenmek, iş vs yorucu şeylerin içerisinde kafa dağıtan ve yormayan bir muhabbet ama kadın konukları da artırmanız lazım bence
Böyle programları sevmemin iki sebebi var. İlki; kısacak kafa açıyorlar, okunacak kitaplar, araştıracak konular çıkıyor falan. İkincisi ki bence bu daha önemli. Günlük hayatta çevremdeki insanlar ile çok daha amatör, daha bilgisiz, daha donanımsız bir şekilde de olsa, böyle muhabbetler yapamamak. Herkes kaçışlarda, kimse oturup herhangi bir şeyi ciddiye almayı istemiyor.
Konudan ve konu ile ilgili görüşlerinden bağımsız olarak ben daha çok bu üç güzel rafine insanı izlemekten keyf aldım ve bunun için teşekkür. Diğer yandan şöyle bir şeyi merak etmekten de kendimi alamadım: Bu üç kişiden biri kadın olsaydı bu kim olabilirdi ?? Nasıl bir fark yaratırdı söyleşide?
Bir büyük bitirilir.. Şerefinize Üstadım❤
Umarım Arınma Gecesi 100 ler 300 olur.bu üçlüye bayılıyorum..
Harika dostane bir sohbet olmuş 🎉 çok keyif aldım.
Ekran önünde 3 kişi var 1 bekar ikisi boşanmış bu örneklem de bile boşanma oranı%66.6 ülkede boşanma oranı evlilik oranını geçti Alper hocam. Zihinsel olarak boşanmadan bahsediyorsanız size katılıyorum, mecburi olarak ev arkadaşı olan bir sürü kişi var tanıdığım mahkemeye gitmeyi zahmetli gördüğü için.
Bu seriye bayılıyorum ve böyle bir üretimde bulunduğunuz için teşekkür ederim. Tek yorumum George Duby ile ilgili olacak. Bir programında Canikligil tarihin en büyük yalanının din olduğunu söylemişti, aslında aşk da belki de Duby'nin dediği gibi bir yalan veya öğrenilmiş bir şey. Duby'e göre aşk dediğimiz şey aslında o tensel uyum veya arzu ise neden insanlar sadece büyük kalça ve göğüslü insanlara "aşık" olmuyor? Veya neden bazı insanlar entelektüelliği arzu kaynağı olarak hissediyor? Bilemiyorum. Ama farklı bir bakış açısıymış. Son olarak iki talebim var :) Birincisi Ömer Aygün ve Alper Hasanoğlu'lu bir yayın, ikincisi ise o kadar aşk, ilişki üstüne konuşuyorsunuz ama 5 bölümdür erkekler olarak konuşuyorsunuz, bir kadını da davet edin lütfen, kafa açar(iyi anlamda)
Benim için büyük bir zevk sizi dinlemek , iyi ki varsınız yalnızlığıma arkadaş oluyorsunuz 🙏😊 siz varken o kadar da yalnız olamıyorum
hocam bölüm her zaman olduğu gibi harika ama gözler bi Celal Kadri Kınoğlu aramadı değil ♡
Olabildiğince sık görmek isterizz 🌹🌹🌹
Lütfen lütfen lütfen bu seri yeniden olsun ayda en az bir kez olmak suretiyle ve aynı ekiple çok çok sevdim izlemeye doyamadım.Emeğinize sağlık🙏🙏🙏🙏
Bager Akbay "erkekliği" coşturulmadan yetişmiş, sürüden nasıl sıyrıldıysa bravo, ülkenin aydınlık yüzü resmen.
The man from earth filmini anımsatıyor bu konsept bana. Ortaya bir şey atılıyor herkes kendi bakış açısından konuyu irdeliyor.
En başarılı düşük bütçe filmdir bravo
Çok güzel filmdi 😊
Bu seri the best ya. Lütfen bitmesin. Geri dönsün. 😢
Ben Bager hocamin dusuncesine cok katiliyorum. Edebiyat mahvetti hepimizi 50:25
Bu serinin de devamını bekliyoruz..
ağlicam şimdi mutluluktan bildirimi gördüğüm gibi uçtum🥹
Başlarda Narsistlere karşı daha fazla ilgi duymak ve kendini ispat etme ve karşındakini fetetmeye yönelik travmatik ilişki biçimi ile ilgili yorumlarda resmen kendimi buldum. Narsist bir kadını fetedip 15 yıl evli kaldım, artık karşı tarafın bitmeyen beklentilerini tölere edemeyeceğimi anlayarak bitirdim. Sonrasında girdiğim ilişkilerde hala bana koşulsuz sevgisini hissettiren insanlara gwrektiği kıymeti vermeyip benim seçip karşı tarafı ikna etme sürecinde bulunduğum ilişkilere yönelme eğiliminde buldum kendimi. Evet bunun aslında mantıken yanlış olduğunu bilmeme rağmen içgüdülerim otomatikman bu eğilime giriyor. Evet bunu sorun olarak görüp arınmak istiyorum. Aytuğ beyin bir başka güzel cümlesi var ; herkesi birini arıyor ama kimse birbirini aramıyor. Bende artık aslında bana ilk etapta benden daha çok değer verdiğini hissettiren kişikere şans vermek istiyorum
Muazzam olmuş, çok keyifliydi.. Sadece şu kirpi örneği beni çok bunaltıyor.
Bugün sormuş İlker hoca, benim en sevdiğim seri buymuş. Teşekkürler Flu👏👏💐🙋🏻♂️
Yalnız İlker Bey’in höşmerim kıyaslaması şahane yüksek sesle güldüm :) ,
“genius” :) Dr A.Hasanoğlu’nu Tanrı psikiyatrist olması için yaratmış olabilir mi ?
iyi ki varsınız hepiniz♥️
Merhaba
Ben resmi şöyle yorumladım.”En en yakın olmayı bile uzak yaşamak”
Çoğu tensel ilişkilerde
Program güzeldi teşekkürler 🙋♀️
Çok güzel bir seri, Aytuğ Akdoğan'a teşekürler 💚
Harika:)
Aytuğ geri dön flu Tv ye lütfeeennn
Açı ve çekimler lütfen eski bölümler gibi olsun..dinleme ve izleme odagı acısından dıger açı ve çekim çok daha iyi
şu harika program ücretsiz. daha ne olsunn? harika bir hizmet. teşekkürler Flu TV . iyi ki varsın. ve bu üçlünün daha çok program yapması dileği ile..
47:47 bir şerh düşeyim: Arzulandığını, istendiğini bilmek kadını harekete geçirebilir. Bu kendine ancak başkasının davranışı ile değer katan, bir başkası ile tam ve bütün olabileceğini düşünen kadınlarda sistem böyle çalışabilir.. o zaman kadın seçen olmaktan çıkar ve seçilen olur ve bu seçilme hali ile gurur duyacak farkındasızlığa bile kapılabilir..
Ki, sıklıkla böyle oluyor... bilhassa bu ülkede.
ne travmatik büyümüşüz bee. arın, arın bitmiyor. daha ne kadar arınacağız?)))
Bager Akbay'ın yakışmadığı ve özgün olmadığı herhangi bir konu yok gerçekten.
Zeigarnik etkisi, kirpi ikilemi, iran'lı ressamın ve René Magritte resimleri ve de John Berger sözünü boşluk alegorisini Aytuğ Akdoğan'dan kaçıncı kez duyduğumu sayamıyorum artık. Kendini bu kadar tekrar etmesinden, her konuyu benzer cümlelerle aynı bildiği yerden örneklendirmesinden artık sıkıldığımı hissediyorum. Diğer konuklari dinlemek keyifliydi. Alper beyin tavsiye ettiği Goethe kitabını en yakin zamanda okumak istiyorum. Teşekkürler 🙏
Alper Hasanoğlu soğuk kanlılıkla iç dünyasını açarken, bir yerde patlayıp ağlayacak diye bekledim 😅 insanın kendi iç acılarının bu kadar farkında olması korkunç acı bişey gibi geldi. Yinede iyileştirici yanından bahsetmesi güzel. Doğa iyileştirir. Doğal ve içten yaşamaya EyvAllah
Çok güzel sohbet olmuş. Umarım devam eder. Keşke kadın düşünürler de aranıza katılsa 😊
Devamını bekliyoruz. Çok keyifliydi.
sadece kavuşamazsan aşk olur, bence uzun uzadıya tartışmaya gerek yok.
artı olarak, 32:21'e ağır katılıyorum. eşimle 20 yıldır sevgili ve 15 yıldır evliyiz. ilk birkaç ay resmen birbirimizin gözünü oyduk ama son 10 yıldır belki 2 defa kavga etmişizdir. çok mantıklı.
Aytuğ ve alper hasanoğlunu o kadar uzun zamandır izlememiştik ki çok bekliyorduk. Lütfen bir sonraki beş ay sonra olmasın
Keyifle izlediğim videolar serisi: Arınma Gecesi. Durdura durdura, düşüne düşüne izliyorum. Benim için oldukça keyifli, bahsetmek istedim. Şimdiye kadar olan videolar çok erkek özne odaklı olabilir mi acaba? Programa uygun kadın konukları da görmenin yararlı olabileceğini düşünüyorum. Selamlar
Cevabı göreceli sorular hoşuma gidiyor.
Olasılıklar evreni.
Aklınıza sağlık..
bu entelektüel sohbete ben de katkıda bulunmak istiyorum :baldız baldan tatlıdır
😅😅😅