Altay abi geçmişimde malum dinsiz kanalları takip ederdim. Tam bir İslam düşmanı olmuştum. Alkole ve sigaraya başlamıştım. Merak edip kitabını aldığımdan berridir -deliller öylesine etkilediki beni- sayende 1 vakit namazımı bile kaçırmaz oldum. Rabbim senden razı olsun. Gayret bizden, tevfik Yüce Mevla'dandır.
Kötü alışkanlıkların aslında bizi korumak icin yasaklandığını düşünüyor musun tecrübe ederek meraktan sordum çünkü benim de birakmam zor oldu şuan mutluyum com şükür.
İlk dakikalarda Tufan Bey'in imanını kaybediş ve sonraki arayışı sürecinin sancısını baya hissettim -ki nispeten benzer yollardan geçmişiz. Elhamdülillah yeniden iman etmek nasip oldu. İman kesinlikle nasip ve lütuf işi. Ama talep edene nasip olur inşallah. Ebu Leheb'i düşünün mesela. Tebbet suresinin gelişi sonrası 10 yıl kadar daha yaşıyor. İman etmeyeceği belli. Sırf efendimizi itibarsızlaştırmak için "İman ettim" diyemedi bile. Din konuşurken "nefis" etmeni, insanı nasıl yönlendirdiği falan genelde dikkatten kaçıyor. "Ben kendim okurum, kendim anlarım. Aklım yetmez mi?" minvalindeki çoğu dürtü aslında nefisten geliyor. Kimse "Benim anlayışım yetmemiştir." diyemiyor; nefse ağır geliyor. Akılcılık ve nefis özelinde bakarsak felsefeye bakan yüzü de var. Allah hepimize doğru anlayıp rızasına uygun amel etmeyi nasip etsin...
Daha yeni bitirdim, çok güzel bir sohbet olmuş. Taner baba kralsın. Diğer hocamız da öyle. İnanmıyorlar ama Allah insallah size hidayet verir. İnsallah doğru neyse onu bulursunuz. Her namazdan sonra dua etmeye çalışacağım. Ufuk açıcı bir sohbet olmuş. Eyvallah.
1:52:29 Taner beyin bahseettiği maksatsız acıları yaşadım ve bu durumdan beni ancak ALLAH kurtardı. sağa sola bütün herşeyere danıştım en son ALLAH ın kitabına danıştığımda tüm benliğimi huzur kapladı ve mutmain oldum KALBİM huzur buldu ELHAMDULİLLAH...
Altay hocamın uzun zamandan beri bahsettiği gibi, felsefî ilimin ileri seviyede, merdivenin üst basamaklarında seviyeli bir şekilde uygulandığı, münazara edildiği bir ortam olmuş. Oksijenin az olduğu yükseklerde, çetin şartlarda bile sohbet etmek demek mümkünmüş. Allah hepinizden razı olsun.
Çok kaliteli saygılı bir tartışma olmuş. Tebrik ederim hepsini. Tufan hocanın içi iman özlemiyle dolu esasında. İstekleri hep bu özleme dair. Umarım yeniden iman nasip eder Allah.
Soyle bilgili kültürlü olgun saygili bir ateist olduda bizmi dinlemedik. Bu adami gorunce Diamondin tam ergen ateistlere hitap ettigini daha iyi anlıyorum
Buharinin Sahihinde küçük yaşta çocukla evlenmenin tek şartının cinsel ilişkide ölüm riski olması fetvasını vermesi konusunu geçersek.. Evet. Aktif. Ben de seyrediyorum. Sonra diyorum ki Yahu On numara adam. Az çok çözmüş mevzuyu. Nasıl oluyor da 4 mezhebin ortak Fetvası.. Çocuklukla evliliği, tam da gündemde patlamışken Susabiliyor? Bunu yapabilmek Hakikaten mide gerektirir. Yalan söylemiyorum. Kitaplarda Ulemanın hadis tevillerinde var. Tek şartla çocukla gerdeğe giremezsin. O da ölüm riski. EHLİ SÜNETTT DİNİİİİİİİİİ. Bu din 1000 senedir varmış ben yeni gördüm. Allaha bin şükür Kuran okumuşum. Yoksa es kaza Bu Sünnet dinini İslam sanacaktım.
Tufan beyi dinleyince insanın imanı daha çok artıyor . Kendisi stoa dinine iman etmiş Allah yolunu bahtını açık etsin Dinden çıkan insanlara bakıyorum genelde olay şöyle bitiyor; dedim ki kendimce böyle olmalı kuran böyle demiyor , ben böyle olması gerektiğine karar verdim ama kuran böyle demiyor onunla ters düştük ve dinden çıktım .
Benim gördüğüm de şu ki insan fıtratı öyle bir şey ki inanmıyorum derken bile bir şeylere -bu kendi kurduğu doğruluk değerleri ya da bir felsefe ekolü fark etmeksizin- yine inanıyor. Allah Tufan beye iman nasip etsin. Bizim de imanımızı arttırsın ve daim eylesin.
Çok güzel, çok seviyeli, çok tatlı, saygılı bir sohbet olmuş. Tebrik ederim. Bazı soruların cevaplarını bizim bulmamıza imkan olmadığını kabul etmemiz gerekiyor. Çok akla yatkın örnekler veriliyor ama bu örnekler yine bizim perspektifimizden. Hayatın anlamı derken, hayatın varlığı, bizim tüm özelliklerimizle, şahıs olarak yani benim, Ali Tosun olarak varlık sahasına çıkmamın, yaşadıklarımın, gördüklerimin, duyduklarımın, yapıp ettiklerimin anlamı nedir? Mesela geçen Erzurum’a kızımı gönderecektim. Uçak biletini aldık. Yetiştirmek için gidiyoruz. Erken çıktık ki kendimizi sıkıştırmayalım. Ama arabamız yolda arıza yaptı. Anlaşılması güç. Anlamı neydi? Bilmiyorum. Bizim, insan olarak Allahın icraatını kavramamız mümkün değil. Bundan aciz olduğumuzu kabul etmeden yapacağımız her yorum hatalı ve kadük olacaktır. Hayatta olup biten her şeyin, ahiret haşir ve mizan olmadan anlam kazanmasına imkan yoktur. Tanrı’nın size göre kötü olması, kötülüklere izin vermesi, sabredenleri cennetle müjdelemesinin anlamsız gelmesi Tanrı’yı inkar etmenizi mantıklı ve anlamlı kılmaz. Müslümanların anlattığı gibi bir Tanrı olmadığını, başka tür bir Tanrı’nın olduğunu kabul etmenizi gerektirir. Çünkü, hiçbir fiil failsiz olmaz. İstediğiniz felsefi argümanı kullanın. Bu telefon, telefon yapmayı amaçlayan ve bunun nasıl yapılacağını bilip yapmaya gücü olan biri olmaksızın var olamaz. Aynı şekilde telefondan çok daha karmaşık ve girift varlıklar varlık alemi, onların var olmasını isteyen, var olmaları için gerekli şartları oluşturan, gerekli maddeleri bir araya getiren bilgili ve güçlü biri olmadan var olamaz. Bu biri ister kötü biri olsun, ister iyi biri. Böyle biri var. Sizdeki kötülükten rahatsız olma, iyiliği sevme duygusunun da size nereden geldiğini açıklamanız gerekiyor. Vücudunuzu oluşturan 100 trilyon hücre ne iyilik bilir ne kötülük çünkü.
Herkes olması gereken kişi, yapması gerekeni yapıyor. Ama kimse net olarak kim olduğunu ,neyin gerçek yol olduğunu bilmiyor. Kimi lutuf olarak hazır bulurken, kimi aramak zorunda. Kimi gerçekten sapar bu süreçte, kimi arar bulur gerçeği. Allah gayretimizi artırsın
Öyle abi zaten hayat dediğin doğum ile ölüm arasındaki yolculuğun hikayesidir hayatın anlamı yoksa yolunu kaybetmiş yolcularmıyız veya toprağa gireceği günü bekleyen başı boş dolaşan yaşayan cenazelermi
kn nk nk n nk nk nk nk nk n nk n kn nk n nk n kn nk nk nk nk nk n knk n knk nk nk nk n knk nk n nk nk n n knk nk n knk n kn nk n kn n nk n nk n knk nk n knk n n n knnn
Sohbeti dinledim baştan sona. Birkaç kez daha dinlemem gerekiyor. Böyle güzel yayınların sayısı arttıkça bir yerlere gelebileceğiz ancak. Kavga yok, bağırma yok. Ortak noktalara sarılıp, farklı noktaları sakince açıklamak var. Çok teşekkürler. Umarım devamı gelir.
Hayatın anlamı Allah'a imandır. Eğer Allah'a iman varsa her sey vardır, eğer Allah'a iman yoksa hiçbir şey yoktur. "İmandır o cevher ki, ilahi ne büyüktür! İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür" (Mehmet Akif)
muazzam bir yayın olmuş, zihnimi durma noktasına getiren (muhtemelen kondisyon eksikliği sebebi ile ) noktalar oldu. geri sarıp tekrar tekrar dinlediğim yerler mevcut. hakeza açıp ikinciye izlenecek emekte bir video. Altay abinin eli ile yüzünü ovuşturmadığı, biz şimdi ne konuşuyoruz bakışı atmadığı, 1 saat 55 dakika kopma yaşamadan bitirebildiği nadirattan bir video olmuş (kıyamet alameti sjsj), nezaket çerçevesinde bu tartışmaların gerçekleştirilebileceğini göstermesi açısından ayrı bir kıymet ve öneme sahip
2014 yılına kadar kendi içimde çok büyük çatışmalar yaşamış birisiyim, felsefe okumaktan ziyade kendi fikirlerime muhalif olarak hakikatin ne olduğuna varmaya çalışmışımdır her zaman. hayatımda yaşamış olduğum bazı olumsuz hadiseler beni; gelecekte de yaşayacağım olumsuzlukları, kötü şeyleri de göz önünde bulundurursam yaşamama gerek olmadığı sonucuna çıkartmıştı. bunda o kadar samimi ve ciddiyim ki, Allah ve ahiret inancı olmazsa yaşayabileceğim en zevkli ve güzel tecrübeler bile son bulduklarında bana lezzetten çok elem bırakacaktı. çünkü elemin bitmesi lezzet, ama lezzetin bitmesi gene elemdir. bir elmayı bile arzu ettikten sonra tadına varıp en fazla bir kaçtanesini yedikten sonra belki de bir kaç gün bir daha elma canımız çekmediği bir hayatta da yaşanabilecek en güzel şeyleri yaşarken bile bitmesinin endişesi ve elemini taşıyoruz içimizde. cevap bulamadığım bazı soruları araştırıp eğer ki bir Allah varsa bu bilgiye ulaşacağım, eğer ulaşamaz veya tatmin olmazsam da onun varlığını reddedip hayatıma son verecektim. "Eğer varsan..." lı içten kalpten ettiğim duaların neticesinde ("***ilmi/ isteyene/ hidayeti talep edene veririm***") Rabbim önüme yollar, karşıma kapılar, pencereler çıkardı. daha evvelinde bin kapının birisini açamazken, ben ona yöneldiğimde her kapının açıldığını gördüm, hangisinden girsem hakikate çıkıyor, hayatımda ve gelecekte olabilecek her olumsuz şeye karşı sanki üstüme bir zırh giyiyordum. çok geçmeden namaza başladım, kur'an okumayı öğrendim, namaz içindeki eksiklerimi giderdim. Elhamdülillah. vesile olanlardan Allah kainattaki zerreler adedince razı olsun.
Benim de kur'an da ve bazı hadisler de anlayamadığım bir çok konu karşıma çıkmıştır. Burada şüpheyi beslemeye başlamadan önce şüphesiz ki Rabbim tam bir hüküm ve hikmet sahibidir (yusuf suresi) derim. Ve o anlamakta güçlük çektiğim ayetin veya hadisin gerçek mahiyeti belli bir süre sonunda mutlaka karşıma çıkmıştır. bu süreçte şunu gördüm insan salt akılla anlamaya çalıştığı zaman şüpheye düşmesi olası dır. Nitekim kur'an da aklın kalp de olduğunu bildiren ayetler vardır. Allah size akledebileceginiz kalpler vermedi mi.
Allah'ı kaybeden neyi bulmuştur. (Kişi neyi bulursa bulsun kaybettiğinin yanında bir hiçtir.) Allah'ı bulan neyi kaybetmiştir.( Kişi neyi kaybederse etsin bulduğunun yanında bir hiçtir.)
5 หลายเดือนก่อน +5
Keyifli ve faydalı bir münazara olmuş. İzleyecilere farklı bir yerden bakma imkanı sağlamış. Tufan Bey'e de ayrı bir parantezde teşekkür etmek gerek.
çok uzun zamandır böyle haz alabiliceğim bir videoya denk gelmemiştim hepinizin çabanıza sağlık .Çok içten bir video olmuş ( altay hocanın etkinlenme sahnelerine kahkaha attım ) :D
Əgər türkiyədən dostun varsa bi dənə hesap açtır , sonra o hesaba gir və kartını ekle, sonra o türkiyəli dostun katılsın , olur belə mən belə elədim yan hesabımdan
Anlamın olmadığı bir ortamda bir çoçuğun o an sevinmesi ile üzülmesi arasında çok fark yok. Anın tadını çıkarıp ve çıkarmamak yok olup gidince hatırlamayacaksam birine iyilik veya kötülük yapmak arasında fark yoktur.
Aslında tam o ortamda fark var. "Dinsizler neden intihar etmiyorlar?" Sorusunun cevabı da bu. Var olan tek şey hayat. O yüzden çok değerli. Bence müslümanlar da bunu biliyorlar çünkü Gazze'ye gidip şehit olup cennete gideyim demeyen 1,5 milyar müslüman var. Hayat tek önemli sey
@@kozatasee anlam kendi içimizde değil başkalarına etki etmek ile ilgili ise ki.hoca bunu diyor katılırsin katilmazsin bilemiyorum o halde ateistler de çocukların olmemesi için gidip orada Savaşa bilir Siyonistler ile . Hem de kötülük problemine de cevap bulmuş olurlar kendi içlerinde 😅
@@kozatas "Hayatın anlamı" var demekle "hayatınızın anlamı" var demek farklı şeyler. Her insanın kendi hayatının öznel olarak anlamı ve değeri olabilir. Ancak nesnel olarak hayatın anlamı şudur demek inançsızlık açısından biraz zor diyebiliriz. Mesele aşırı acı ve ıstırap dolu bir hayat hayat yaşamaya değer midir? Bakın doğal olarak sahip olunan biyolojik hayata tutunma güdüsü ile artık çöktüğünüzde hayata anlam atfedip tutunmak farklı şeyler. Teizm bu noktada avantajlı.
@@imt7026Yoo hic avantajli değil . Seni bir gercektense bir hayale inandırmaya yonelik. Nesnel olarak bir iddia kotan yok . Sadece öznel koulabilir ve teizmde oznelden cikamiyor
Her örnekte Allahmış gibi düşünmeye çalışmak yine insanı buhranlara sokuyor kötülük problemi de dahil İtiraz edeceğim birçok yer var tufan beye lakin buraya yazmak uzun sürecek istifadeli bir yayındı teşekkürler Altay hocam.
sonsuzluğu hayal ediyoruz çünkü bir sonumuzun olduğunu bildiğimiz için. Eğer sonsuz olsaydık bu eskiyen bedene sahip olmazdık. Burada sonsuz olanın aslında ruh, sonu olanın beden olduğu aşikar. Ruhumuzun gideceği yer de, bu bedene kim koyduysa onun yanıdır. Allah bir imtihan için bizi yaratmış, tıpkı melekleri ve cinler gibi, kurallarına uymamızı emretmiş ve elçilerinin yolundan gitmemizi istemiştir. Elhamdülillah.
Geldikleri yer itibariyle taban tabana ayrildiklari halde gerçeğe ulaşma çabası bakimindan ayni yolda yuruyen iki samimi insanin dertleşmesi gibi geldi bu oturum. Çok seviyeli ve öğretici bir içerik, taraflara ve moderatore teşekkür ederim. Anlamin sahibinden, tüm samimi yolcuları güzel bahçelerde birlestirmesini niyaz ederiz.
çok hosuma gitti cidden normalde farkli görüşte insanlari izlerken bi gerilmeye hazirlaniyoruz neredeyse .saldirganlik yok .teşekkürler bu guzel konuşma için
Altay abinin 1:50:00 dakikada bahsettiği var olmak iyidir ile ilgili olarak Tolstoy'un Savaş ve Barış romanında da kötülük problemi ele alınır. Romanda Prens Andrey isimli karakterin yaşamı üzerinden hayattan ayrılmanın, ölüm anında ölmeyi istememenin ve en büyük acının neredeyse hayattan ayrılmak olduğu çok güzel anlatılır. Dolayısıyla acının bizim algılarımızla ilgili olduğu meselesi daha konuşulması gereken önemli bir mesele aslında.
Son 5 dakika çok iyi. Varlığın kendisi iyi olarak kabul edilirse kötülük dediğimiz şey çok küçük kalıyor bunu bu açıdan düşünmemiştim hiç. Üstüne düşünülmeye değer bir mesele
Altay Abi faiz helal mi haram mı helal ise hangi tür faizler helal haramsa hangileri haram islam hukukuna göre hadis ve kur an ayetleri ile bunu açıklar mısın video ile ya da yorumumun altına yazabilir misin
Abi evet ya Mustafa öztürk helal diyor ehli sünnet hıcalar ihsan şenocak haram diyor bende merak ediyorum abi faiz helal mi haram mı riba ile arasında fark var mı cevaplarsan çok sevinirim
Aslında başlarda Tamer hocanın rüya meselesindendeki tutarsızlığını Altay hocanın çarpıcı bir sekilde yüzüne çarpmasıyla izleme hevesim bayağı kaçtı. Taner hoca sonlara doğru güzel ataklar yapmış olsa da yine Acm tarafından çürütüldü. Zaten Tamer Hocanın bunu kabul etmesi bile samimiyetini gösterir. Harikasınız
53 dakikaya yönelik yazıyorum Yaratıcı yalan söylemez. çünkü yalan söylemek zayıflık göstergesidir. yaratıcı hiçbir yönüyle zayıf olmadığı için yalan söylemez düşünün yalanların hepsi bir noksanlığı gidermek üzerine kurulur.
Hem insan, nihayetsiz acziyle nihayetsiz beliyyâta maruz ve hadsiz âdânın hücumuna müptelâ; ve nihayetsiz fakrıyla beraber nihayetsiz hâcâta giriftar ve nihayetsiz metâlibe muhtaç olduğundan, vazife-i asliye-i fıtriyesi, imandan sonra, duadır. Dua ise, esas-ı ubûdiyettir.
İnsan, yaşayış vaziyetince, bir dağdan kopup sel içine düşen veya yüksek bir apartmandan düşüp yuvarlanan bir şahıs gibidir. Evet hayat apartmanı yıkılıyor. Ömür tayyaresi şimşek gibi geçiyor. Zaman da sel dolaplarını sür'atle çalıştırıyor. Arz sefinesi de, sür'atle giderken تَمُرُّ مَرَّ السَّحَابِ âyetini okuyor. Sefine-i arz sür'atle yürürken, dünyanın gayr-ı meşru lezzetlerine uzatılan ellere zehirli dikenlerin batacağı düşünülsün. Binaenaleyh o zehirli dünya oklarına bakıp el uzatma. Firakın elemi, telaki lezzetinden ağırdır. Mesnevi-i Nuriye
23:30 rüyayı görürken ki "his" harici hiç bişe farketmez. bu hissinde önemi yok; sonuç değiştirmiyor. hislerin ahlaki olması şart değil, mesela mazoşist olursun, kötü hisler ile geçinmeyi öğrenirsin yine hoş hissettirir.
Sanki rüya örneğinde o rüyanın sonrasında uyanma olduğu için örnek pek doğru değilmiş gibi geldi bana. Sonrasında uyanmayacak olsan, hiçbir farkı yok zaten, istersen dünyanın en kötü kâbusu olsun.
40 yaşında tüm bu ontolojik süreçleri yaşamış bir müslüman olarak..Altay cem hpvanın kavrayış gücünü..Allah fan bir lütüf olduğuna dikkat çekmek istiyorum..bunun sadakasını veriyorsun hocam.saygılar...
Şöyle ateist oldu da biz mi dinlemedik. Anlam açısından Acmyle tamamen aynı sebeplerden mümin olmuştum. Ateistlere de nasıl yaşıyorlar acaba diye hayret ederdim, şimdi biraz daha anlamlandı. Tufan hocaya Taner beye teşekkürler. Video 3/4 editi: Amma konuştunuz agalar ya. Başım yoruldu, Tufan hoca yorulmadı, valla helal olsun. Bitti editi: Çok güzeldi, yine olsun.
@@Omer.DusunselTufan hoca açısından önce yaşamın ve ölümün doğası apriori kabul ediliyor buradan hareketle “Madem yaşıyoruz iyi yaşayalım”ın neden yeterli olabileceğini konuşuluyor. Bana yeterli gelmese de başkalarının anlam atfı argümanlarını duymak beni mutlu ediyor açıkçası. O yüzden kendisine teşekkür ediyorum tekrardan
@@queecasEvet güzel.Fakat Ben anlam konusunda "nasıl yaşamalıyız ?"sorusundan önce "niye yaşamalıyız "?sorusunun ele alınmasını daha önemli buluyorum.Yani iyi olmalıyız gibi bir ön kabul üzerine kurulmuş anlamın temeli boş gibime geliyor.
@@queecas Bu soruyu bir adım öne atmak gibi.Niye iyi olmalıyız onun kendisi zaten bir ön kabul.Mesela ben objektiv anlamı olamayan bir hayatta iyi olsamda temelde anlam olmadığı için aslında mantıksal olarak kötüden bir farkım yoktur.İyi olçayı seçmem tamamen keyfi bir yaklaşımdır.Bir de İyilik diye tanımladığımız kavramın insanlarda farklə algılana biliceğinide işin içine kattığımızda aslında temelde subjektiv keyfi(belki bir az daha yararlı) bir anlam vermiş oluruz.
Daha videoyu izlemedim. Müsait vaktimde izleyeceğim ancak ilk izlenim olarak çok kalite kokan bir münazara. Taner Bey ise alışılmışın aksine son derece kibar,beyefendi, medeni birisi. Böyle seviyeli ateistleri görmek diğerlerinde oldugu gibi insanı hiç sinirlendirmiyor.
Benim zaviyemden, bir şeyin anlamlı olması için en az bir bilinç tarafından tariflenmesi gerekir . Bu bilincin sonsuz ömürde olması gerekir . Bilinçler arası iletişim ise ortak algılama yetilerinin minimaline sahip olanın seviyesinde gerçekleşecektir. Bu yüzden 5 duyumuz ve hislerimizi , sahip olduğumuz için küçümsememiz gerekir. Konu uzun keşke orada olabilseydim çok güzel. Belki katkım olurdu .
@@ilturuk3178 😃 bu konu üzerinde izlediğim en güzel programlardan biri. Bu tür konuşmalarda belki gözden kaçan en önemli şey mantık yolunun ısrarla takip edilmeyip bir seviyede herkesin kendi kabulünü mantık diye satması olduğunu düşünüyorum. Misal olarak hayata anlam yükleme çabası esnasında, yok oluşlu bir hayatında yok oluşlu hayatlar nazarında anlamlı olduğu iddiası. Oysa ki sonsuzluktan neyi çıkarsan sonsuz kalır. Bu da süreli hayatın süresiz bı hayatı en azından matematiksel olarak etkilemediği sürece bir anlamı olmadığı anlamına gelir
49:27 hocam demişki tanrı daha az kötülüğün olduğu bir dünya yaratabilirdi bu kadar kötü yaratması kulluğu hak etmediğini söylemiş, şöyle bir varsayım yapalım dünya bilinenden daha fazla kötü olsaydı ve yine bu tabirleri kullansaydı şu sonuca varabilirdik demeki şuandaki bilen dünya tanrıya tapılmaya layık olduğu çıkarımına varırdık buna mütakıben hoca bir döngüselliğe girerdi buda şu sonuca götürürdü daha az kötülük diye diye kötülüğü sıfıra indirgendi buda sadece iyiliğin olduğu bir dünya sonucuna vardırtırdı kötülük olmasaydı iyilik bilinemezdi buda bizi bir anlamsızlığa ittirirdi. 😑
Kesinlikle her zaman kullandığım argümandır kendisi gerçekten muazzam bir tanımlama Evet bugün kötülük var ama dikkat çekici seviye bebek ölümü %1-2 diyelim bunun %20-30 olduğu toplumdan çok daha iyi yüzde 20 lerde %80 haksız bebeğin ölümü olduğu toplumdan çok daha iyi bunun ölçüsünü koyamıyoruz ve döngüye giriyoryuz Ve kimi görece haksız gibi duran ölümler diyelim bir ailenin çocuğunu 3 aylıkken bir genetik hastalık sonucu kaybetmesi aileye Allah tarafından verilen bir sabır sınavıyken ve imtihanıyken dışardaki aileler içinse bakıldığında kendisinin başına böyle bir acı gelmediği için ve durumunun değerini bilinmesi açısından bir şükür sınavıdır Evet Allah bir bebek ölümüyle acı ve şükür sınavıyla binlerce insanı hem sınar hem şükür edilmesi gerektiğini gösterir. Bunlar kimisine acı duygu verirken kimisine hayret ve korku vererek Şükrü’n artmasını sağlar Konuk abi tufan beydi sanırım kötülüğün seviyesini kendisi çiziyor ve yanıldığı noktada tam burası Kuranda da denildiği gibi kendi aklını ilah ediniyor maalesef Kendi standartlarında bir Allah tasavvuru yapıyor ve tanrının maalesef kendi savunduğu gibi bakmasını ve öyle evreni veya dünyayı tasavvur etmesini istiyor.maalesef aklın bittiği ve seni yaratanın senin için en iyi yaşam biçiminin ne olduğunu kuran bir standart olarak ortaya koyuyor Kendisi dilerim ki bir Müslüman olarak vefat eder ve doğruyu bularak cennetle nasiplenir
Tufan bey ''İmanımı kaybetmemek için ağladım ertesi gün herşeyi sorgulamaya başladım ve yavaş yavaş imanım gitti'' demesinin arkasındaki olay şu. Siz ''Allah'ım lütfen imanımı koruyarak ölmemi sağla'' diye dua ettiğinizde, Allah sizin aklınıza öyle sorgulama cümleleri getirir. Neden? İlim öğrenin diye, imanınızı tahkiki imana çevirin diye. Dinden çıkın diye değil o düşünceler. Allah bir nevi diyor ki ''Madem imanını kurtarmak istiyorsun, o zaman dinini iyi öğren'' Burda işte imtihan devreye giriyor. Ya dinden çıkacaksın ya da araştırıp ilim öğrenip imanını kuvvetlendireceksin
Faydalandigimiz, zihinsel ve ruhsal kapilar acan tartismalarin esigine geldigimiz bir sohbet olmus. Bundan sonrasi icin ilerlemek herkesin kendi iradesine kalmis.
Kötülük diye adlandırılan bebeklerin acı çekmesi gibi şeylere baktığımızda aslında bizlerin bu acıları çekmiyor oluşumuzun ne kadar büyük bir nimet olduğunu anlıyor, bize verilen nimetleri daha iyi idrak ediyor ve daha fazla şükrediyoruz. Bu durum bize bu acının varlığının bir hikmeti olduğunu gösteriyor. Bu tarz şeyler oran olarak bakıldığında düşük olan ve farkındalığımızı artırmak için olan şeyler. "Allah bunu başka şekillerde de bize gösterebilirdi" gibi itirazlar gelebilir, ancak o zaman da o şeylere kötü derdik, bunun bir sonu yok. Mesela kademeli iyilik denmiş. Örneğin güzellik üzerinden örnek verelim. Bazı insanlara baktığımızda estetik olarak bize daha güzel geliyor, bazıları daha az güzel geliyor. Ama temel olarak baktığımızda Allah daha az güzel olana da çok güzel olana da el, göz vb. pek çok şey vermiş, yoktan var etmiş, hayat vermiş, bunları hepsi birer nimet, birer iyilik. Ancak bir insan kalkıp da bir tanesi daha az güzel diye bu durumu kötülük olarak adlandırabilir. Bu mantıkla bakarsak kötülük olmaması için herkesi aynı yaratması gerekirdi, çeşitliliğin olduğu yerde daha iyi daha kötü kavramı olmak durumunda. Meleklere baktığımızda hepsi koşulsuz şartsız Allah'ın emirlerini yerine getiriyor, çeşitlilik yok. Meleklerde kötülük diye bir şey de yok. Bizim yaptıklarımızla meleklerden üstün olma şansımız da var daha düşük olma ihtimalimiz de var. Bu durum bizlerin farklı farklı olacak şekilde yaratılmamızdan kaynaklanıyor, biz de Melekler gibi tek tip (Allah'ın emirlerine koşulsuz şartsız uyacak şekilde) yaratılsaydık bir anlamı olmazdı, çünkü zaten Melekler bu şekilde. Allah bizlere emirlerine uymama izni de vermiş, uyduğumuz ölçüde mükafatımız, uymadığımız ölçüde cezamız olacak. Bir şey iyi bir amaca hizmet ediyorsa bence kötü değildir. İnsanlara iğne yapıp canlarını yakıyoruz, ancak bu onların iyiliği için bazen de bunu kendi iyiliğimiz için yapıyoruz. Belki o insan iğne yaptırmak istemiyor, hasta olup işten kaytarmak falan istiyor olabilir mesela. :) Ancak kendi iyiliğimiz için hasta olup bizi de hasta etme ihtimali var diye iğne olmaya zorluyoruz. Bu hasta doğan bebekler de bu örnek gibi düşünülebilir, bize bir şeyleri göstermek, bir şeyleri anlatmak gibi bir amacı var bu durumun. Evladımızın sağlıklı doğmasının ne kadar büyük bir nimet olduğunu, gece gündüz şükretsek yine de karşılığını veremeyeceğimizi bilmemiz ve Allah'a bunun için minnettar olmamız bizim için daha hayırlı. Ayrıca Allah'ın bu Dünya'da acı çektirdiği o bebek gibi engelliler gibi insanların Ahirette bu acılarına karşılık alacakları mükafatları görünce belki biz de "keşke biz de Dünya'da böyle acılar çekseydik de bu nimetlere biz de sahip olsaydık" diyeceğiz. Sonsuzluk içerisinde bu dünyada çektiğimiz acılar hiç bir şey ifade etmiyor. Nasıl ki gece kabus görürken korkuyor, sonrasında uyandığımızda kabus olduğunu anlayıp rahatlıyorsak, o kötü hislerimiz kısa süre sonra uçup gidiyorsa aynen bu şekilde bu dünyada çektiğimiz acılar da yok olup gidecek. Şer bildiklerimizde hayır olabiliyor güzel kardeşlerim. Bununla ilgili şu videoyu izlemenizi tavsiye ederim, hayatta bize kötü görünen şeylerin aslında bizim için büyük bir iyilik olma ihtimali de olabileceği ihtimalini asla göz ardı etmeyelim; th-cam.com/video/aVF6QCfyzX0/w-d-xo.htmlsi=zA9B-5okv2lkghX2&t=52
Bebeklerin acı çekmesi örneğini doğru bulamadım . Çünkü onlar biz şükredelim diye acı çekiyorsa , bu bizim açımızdan zalimlik gibi.. o acı çekiyor ama ben çekmiyorum çok şükür demek yani...
@@ratu8705 Şöyle düşün o bebek çektiği acıların karşılığında öyle bir mükafat alacak ki "keşke biz de o acıları çekseydik" diyeceğiz. O bebeklerin çektikleri acılar şuan için bize büyük gelse de sonsuzlukla ve verilecek nimetlerle kıyaslanınca hiç bir anlam ifade etmiyor. Günümüzde Filistin'de maalesef katliam var. Oradaki insanların imanlarının yüksekliğine, bir de bizim rahat içindeki halkımızın iman durumuna bakınca sıkıntı arttıkça insanların Allah'a nasıl sarıldıklarını daha kolay idrak edebiliyoruz. Pandemi döneminde yaşananları hatırlarsanız İtalya'da falan insanlar hiç bilmedikleri halde sokakta kılınan namazlarda arka saflarda katılıyorlardı, çaresizce Allah'a sığınıyorlardı. Bu örnekleri göz önünde bulundurursanız acının ve sıkıntının varlığının bir hikmeti olduğunu idrak edebilirsiniz. Bu acı aynı zamanda bazı insanların da iman noktasında imtihanı oluyor işte. Biz Allah'tan daha şefkatli ya da daha acıyıcı olamayız, ama haşa sanki Ondan daha şefkatliymişiz daha fazla acıyormuşuz gibi "bu acılar neden var, Yaratıcı böyle acılar yarattıysa haşa ben böyle bir Yaratıcıya nasıl inanabilirim, sıfatlarıyla çelişiyor" vb. şeyler söyleyip inanmayacak mıyız, yoksa bunlara rağmen "Allah'ın acıyıcılığı da şefkati de şüphesiz bizden fazladır, bu acıları bir Hikmet gereği yaratmıştır ve karşılığını da fazlasıyla verecektir, öyle bir verecektir ki keşke daha fazla acı çekseydik diyeceğiz" diye düşünerek inanmayı mı seçeceğiz? Burada aslında bir nevi kendimizi bazı konularda haşa Allah'tan üstün gibi görmemiz söz konusu, bu da imtihanın bir parçası, kendimizi bazı konularda daha üstün mü göreceğiz yoksa bir Hikmeti vardır, deyip kabul mü edeceğiz? Bunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Biz bebeklerin iyiliği için iğne yapıyorsak veya hatta gerekiyorsa ameliyat falan yapıyorsak, canlarını yakıyorsak, Allah'ın da belli bir amaçla bunu yapmış olduğunu düşünmemiz gerekir. Allah tabi ki bunları bu şekilde yapmadan da oluşturabilirdi, ama her şeyin iyi olduğu bir Dünyada şöyle 2 durum oluşuyor; Birincisi her şey iyiyse biz neden bir arayışa girelim? İkincisi her şey iyiyse imtihan tam olarak nasıl olacak? Her şey iyi zaten, Cennet'ten ne farkı kalıyor ki?Cennet'te şuan sahip olduğumuz kötü hislerin, kötü duyguların hepsi bizden alınmış olacak. Örneğin kıskanmayacağız, rekabet duygumuz olmayacak, birbirimiz için sevineceğiz, acı vb. olmayacak. İnsanların şuan bu Dünya'da bekledikleri şey Cennet aslında. Acıların olmadığı bir Dünya özlemi bile Cennet'e duyulan özlemin bir işareti. İnşAllah güzel ifade edebilmişimdir.
@@mustafakaratas7326 Aslında illa tecavüze uğramasına, öldürülmesine vb. gerek yok, bir insan doğduktan sonra aklen sorumlu olduğu döneme gelene kadar yani çocukken ölürse de Cennet'e girecek. Bu durum Müslüman olmayan ailelerin çocukları için de geçerli, yeterli olgunluğa erişmedikleri için Allah da kimseye zulüm etmeyeceği (haksız yere ceza vermeyeceği) için Cennet'e gidecekler. Allah dilediğine dilediği nimeti verir, bizim "neden bana vermedin de ona verdin" demek gibi bir hakkımız yok. Her şeyin sahibi O, hepimizin sahibi de O. Mal sahibi malına istediği gibi davranır. Örneğin sizin mavi bir gömleğiniz olsa, o gömleği alıp siyaha boyasanız buna kimse karışamaz, sizin malınız. Diyelim ki siz cömert bir insansınız, 2 tane gence gittiniz birine 5 tane araba 5 tane ev verdiniz, diğerine aynı araba ve evlerden 1'er tane verdiniz. 1 tane verdiğinizin itiraz etme hakkı olur mu? Olmaz, çünkü mal sizin, istediğinize istediğiniz kadar verebilirsiniz. Siz hiç bir şey vermek zorunda değildiniz, ama istediğiniz için bu insanlara hediye verdiniz. Aynı bu şekilde Allah da bize bir sürü nimet veriyor, bazılarımıza bazı şeyleri fazla veriyor, bazılarımıza az veriyor. Allah bize özgür irade vermiş, ancak ilmiyle bizim ne yapacağımızı bildiği için bizi bize en uygun dönemde yaratmış. Bazı insanlar "ben Hz. Muhammed (s.a.v.) döneminde yaşasaydım belki iman ederdim, belki daha imanlı olurdum" gibi şeyler düşünebiliyor. Ama o dönem Müslümanlara yapılan işkenceleri vb. o ortamı yok sayıyor. Biz şuan rahatlık içerisindeyken Allah'ı doğru düzgün anmıyoruz, hatırlamıyoruz, o dönemde o zulümlere göğüs gerip de Allah yolunda mı gidecektik? "belki" diyebilirsiniz, ama Allah bizi herkesten her şeyden iyi tanıyor, dolayısıyla bizi bu dönemde yaratmasının da bir hikmeti var. Potansiyelimizi açığa çıkarabileceğimiz uygun dönemlerde bizi dünyaya gönderiyor, biz de tercihlerimizi yaparak imtihanımızı veriyoruz. "Biz neden direkt Cennet'e giden bebekler, çocuklar gibi değiliz, biz neden imtihana giriyoruz da onlar girmiyor?" diye düşünerek bu soruyu sordunuz anladığım kadarıyla. Az önce bahsettiğim gibi Allah dilediğine dilediğini verir, buna karışmak haddimize değil elbette. Ancak bunun dışında Allah bizim potansiyelimizi ve yaşarsak yapacaklarımızı da biliyor. Yani bu direkt Cennet'e gidecek çocukların yaşasalardı Cennet'te hangi makama ulaşacaklarını da biliyor. Bu nedenle onları bizler için imtihan aracı kılmayı ve imtihana sokmadan direkt Cennet'teki makamlarına ulaşabilecekleri şekilde kısa bir hayat sunup Cennet'ine almayı tercih etmesi de gayet akla yatkın. Doğuştan hasta olup ölenler, bebekken tecavüze uğrayanlar, Filistin'deki gibi anne karnındayken öldürülenler, kesilenler, bombalananlar, doğrananlar, doğal bir şekilde çocukken hastalanıp vb. ölenler, afetlerde hayatını kaybedenler vb. pek çok ölüm şekli ve hayattayken başa gelebilecek durumlar var. Bu çocuklar yaşasalardı Cennet'te hangi konumda olacaklardı Allah onu bildiği için bu şekilde farklı farklı şeylere maruz kalmalarına müsaade edip Cennet'teki makamlarına direkt göndermesi gayet akla yatkın. Öte yandan hiç bir sebebi olmasa bile mal sahibi istediği gibi tasarruf edebileceği için cömertliğini göstermek adına da bunları direkt Cennet'ine göndermiş olabilir. Orasını Ahirette öğreniriz artık. :) Mevcut durumumuzdan ötürü Allah'ı suçlamak yanlış olur. Bizim sabırlı olup en güzel şekilde imtihanımızı vermemiz gerekiyor, görevimiz bu, çevresel faktörler, yaşadıklarımız vb. hepsi imtihanımızın bir parçası. Biz kendimizi Allah'tan büyük görüp, her şeyi bildiğimizi sanıp "ben olsam böyle yapardım" demek yanlış, çünkü bizim bilmediğimiz şeyler var, bilmediğimiz için de eksik değerlendiriyoruz. Allah'ın bildiğini her daim göz önünde bulundurarak değerlendirmemiz gerekiyor.
@@mustafakaratas7326 Aslında illa tecavüze uğramasına, öldürülmesine vb. gerek yok, bir insan doğduktan sonra aklen sorumlu olduğu döneme gelene kadar yani çocukken ölürse de Cennet'e girecek. Bu durum Müslüman olmayan ailelerin çocukları için de geçerli, yeterli olgunluğa erişmedikleri için Allah da kimseye zulüm etmeyeceği (haksız yere ceza vermeyeceği) için Cennet'e gidecekler. Allah dilediğine dilediği nimeti verir, bizim "neden bana vermedin de ona verdin" demek gibi bir hakkımız yok. Her şeyin sahibi O, hepimizin sahibi de O. Mal sahibi malına istediği gibi davranır. Örneğin sizin mavi bir gömleğiniz olsa, o gömleği alıp siyaha boyasanız buna kimse karışamaz, sizin malınız. Diyelim ki siz cömert bir insansınız, 2 tane gence gittiniz birine 5 tane araba 5 tane ev verdiniz, diğerine aynı araba ve evlerden 1'er tane verdiniz. 1 tane verdiğinizin itiraz etme hakkı olur mu? Olmaz, çünkü mal sizin, istediğinize istediğiniz kadar verebilirsiniz. Siz hiç bir şey vermek zorunda değildiniz, ama istediğiniz için bu insanlara hediye verdiniz. Aynı bu şekilde Allah da bize bir sürü nimet veriyor, bazılarımıza bazı şeyleri fazla veriyor, bazılarımıza az veriyor. Allah bize özgür irade vermiş, ancak ilmiyle bizim ne yapacağımızı bildiği için bizi bize en uygun dönemde yaratmış. Bazı insanlar "ben Hz. Muhammed (s.a.v.) döneminde yaşasaydım belki iman ederdim, belki daha imanlı olurdum" gibi şeyler düşünebiliyor. Ama o dönem Müslümanlara yapılan işkenceleri vb. o ortamı yok sayıyor. Biz şuan rahatlık içerisindeyken Allah'ı doğru düzgün anmıyoruz, hatırlamıyoruz, o dönemde o zulümlere göğüs gerip de Allah yolunda mı gidecektik? "belki" diyebilirsiniz, ama Allah bizi herkesten her şeyden iyi tanıyor, dolayısıyla bizi bu dönemde yaratmasının da bir hikmeti var. Potansiyelimizi açığa çıkarabileceğimiz uygun dönemlerde bizi dünyaya gönderiyor, biz de tercihlerimizi yaparak imtihanımızı veriyoruz. "Biz neden direkt Cennet'e giden bebekler, çocuklar gibi değiliz, biz neden imtihana giriyoruz da onlar girmiyor?" diye düşünerek bu soruyu sordunuz anladığım kadarıyla. Az önce bahsettiğim gibi Allah dilediğine dilediğini verir, buna karışmak haddimize değil elbette. Ancak bunun dışında Allah bizim potansiyelimizi ve yaşarsak yapacaklarımızı da biliyor. Yani bu direkt Cennet'e gidecek çocukların yaşasalardı Cennet'te hangi makama ulaşacaklarını da biliyor. Bu nedenle onları bizler için imtihan aracı kılmayı ve imtihana sokmadan direkt Cennet'teki makamlarına ulaşabilecekleri şekilde kısa bir hayat sunup Cennet'ine almayı tercih etmesi de gayet akla yatkın. Doğuştan hasta olup ölenler, bebekken tecavüze uğrayanlar, Filistin'deki gibi anne karnındayken öldürülenler, kesilenler, bombalananlar, doğrananlar, doğal bir şekilde çocukken hastalanıp vb. ölenler, afetlerde hayatını kaybedenler vb. pek çok ölüm şekli ve hayattayken başa gelebilecek durumlar var. Bu çocuklar yaşasalardı Cennet'te hangi konumda olacaklardı Allah onu bildiği için bu şekilde farklı farklı şeylere maruz kalmalarına müsaade edip Cennet'teki makamlarına direkt göndermesi gayet akla yatkın. Öte yandan hiç bir sebebi olmasa bile mal sahibi istediği gibi tasarruf edebileceği için cömertliğini göstermek adına da bunları direkt Cennet'ine göndermiş olabilir. Orasını Ahirette öğreniriz artık. :) Mevcut durumumuzdan ötürü Allah'ı suçlamak yanlış olur. Bizim sabırlı olup en güzel şekilde imtihanımızı vermemiz gerekiyor, görevimiz bu, çevresel faktörler, yaşadıklarımız vb. hepsi imtihanımızın bir parçası. Biz kendimizi Allah'tan büyük görüp, her şeyi bildiğimizi sanıp "ben olsam böyle yapardım" demek yanlış, çünkü bizim bilmediğimiz şeyler var, bilmediğimiz için de eksik değerlendiriyoruz. Allah'ın bildiğini her daim göz önünde bulundurarak değerlendirmemiz gerekiyor.
Tanrının iyi veya kötü olması neden bu kadar gerekli ? İyi ve kötü kurallarını insan hangi şartlara bağlı olarak karar veriyor ? Sosyoloji bu kuralları oluşturuyorsa farklı toplum sosyolojilerinin oluşturduğu kuralların doğruluğu tartışılır mı? Özgür irade ne kadar özgür ? Seçimleri yaparken ahlaki veya toplumsal kurallar mi geçerli? Bu kuralların geçerliliği içinde bulunduğun toplumun varlığı ile mı var? Nesnel ahlak kuralları tanrısal değilse nesnel ahlak kuralindan bahsedilebilir mı? Tanrı herşeye gücü yetiyorsa onu iyi veya kötü diye tanımlamanin şartı insanın aklı ile sınırlanabilir mı? İyi veya kötünun var olması tanrının iyi veya kötü olmasından mı kaynaklanir ? Cevaplayabilecek birisi var mı?
Tufan beyin samimiyeti ve dogalligi beni cok etkiledi. Hayattaki en buyuk hakikat iman oldugu icin ona rabbimden en masum yavrular hurmetine hakiki hidayet ve anlam dilerim.
Bence cennet ve cehennemin nasıl bir şey olduğunu az cok kestirmek icin bu dünya guzel bir örnek .bu da Allah'ın azamatini ve nasıl yarattaığını daha guzel gosterir.
Senin o çalışan beynini seveyim Taner, senin o gerçeği arama tutkunu seveyim Taner. Senin o anlayışlı olmanı seveyim TANER KARDEŞ özlemişim inançlara saldırmadan konuşulan mevzuları usta yalan mı söyleyelim. Tufan kraldan da bahsetmiyoruz zaten eyvah tufan eyvaah😅 adamsınız Altay abim zaten marka 😂
Aişe annemizi diline dolamadan da din üzerinden tartışma yapılır hem de nasıl seviyeli efendice yapılırın örneği . .. Tufan hoca nın umarım vardır deyişinden çok etkilendim. Rabbim tekrar nasip etsin ona da.
Tufan Bey, koca bir din felsefesi külliyatını çok samimi, basitçe ve hatta başarması oldukça zor olsa da tutarlı bir şekilde anlatmış. Ben kendisini ilk kez dinliyorum ve hayran kaldım gerçekten. Yorumlara bakıyorsun tam bir hayal kırıklığı. Sırf inanmıyor diye yaftalayanlar mı dersin, ısrarla adamın ne söylediğini anlamayıp ( ya da anlamaya çalışmayıp) islam'a inanmamak için direniyor diyenler mi dersin... Hayatınızda onlara öğretilen dışında veya inandıklarının tam zıttı konusunda oturup ciddi bir araştırma yapacak olgunluğa sahip olmayanların böyle konuşması normal de bu kadar fazla olmaları üzücü. 😕
41:00 """Ee tabi din içinde bi yorum,sizi bagliycak bi şey değil ama""" koptuğum an! ACM Allah benden razı olsun kardeşim. İnşallah. Senden de razı olur inşallah.❤
Altay abi geçmişimde malum dinsiz kanalları takip ederdim. Tam bir İslam düşmanı olmuştum. Alkole ve sigaraya başlamıştım. Merak edip kitabını aldığımdan berridir -deliller öylesine etkilediki beni- sayende 1 vakit namazımı bile kaçırmaz oldum. Rabbim senden razı olsun. Gayret bizden, tevfik Yüce Mevla'dandır.
hangi kitabı knk.
Peygamberliyin isbati adli kitabini okuyun@@Eyüpbatman-i
Kötü alışkanlıkların aslında bizi korumak icin yasaklandığını düşünüyor musun tecrübe ederek meraktan sordum çünkü benim de birakmam zor oldu şuan mutluyum com şükür.
@@Eyüpbatman-ipeygamberligin ispatından bahsediyor büyük ihtimalle
Kardeşim iman etmiş gibi seviniyorum şu mesajları gördüğümde 💐
İlk dakikalarda Tufan Bey'in imanını kaybediş ve sonraki arayışı sürecinin sancısını baya hissettim -ki nispeten benzer yollardan geçmişiz. Elhamdülillah yeniden iman etmek nasip oldu. İman kesinlikle nasip ve lütuf işi. Ama talep edene nasip olur inşallah. Ebu Leheb'i düşünün mesela. Tebbet suresinin gelişi sonrası 10 yıl kadar daha yaşıyor. İman etmeyeceği belli. Sırf efendimizi itibarsızlaştırmak için "İman ettim" diyemedi bile.
Din konuşurken "nefis" etmeni, insanı nasıl yönlendirdiği falan genelde dikkatten kaçıyor. "Ben kendim okurum, kendim anlarım. Aklım yetmez mi?" minvalindeki çoğu dürtü aslında nefisten geliyor. Kimse "Benim anlayışım yetmemiştir." diyemiyor; nefse ağır geliyor. Akılcılık ve nefis özelinde bakarsak felsefeye bakan yüzü de var. Allah hepimize doğru anlayıp rızasına uygun amel etmeyi nasip etsin...
Tufan bey önce ateist miydi ve Taner bey
@@sarp23 Tufan bey müslümanmış. Sonradan işler değişmiş. Taner beyi bilmiyorum halen dinliyorum programı bitirmedim.
@@Sercan_Yilmaz Anladım teşekkürler
@@Sercan_Yilmaz ben de izleyeceğim müsait olunca izlemeden de video hakkında yorum yapmak istemiyorum
@@sarp23 Her meseleyi "Mümin" gözlüğü ile izlemek/dinlemek lazım ki ders ve ibret çıkarabilelim. Allah istifade etmeyi nasip etsin.
Daha yeni bitirdim, çok güzel bir sohbet olmuş. Taner baba kralsın. Diğer hocamız da öyle. İnanmıyorlar ama Allah insallah size hidayet verir. İnsallah doğru neyse onu bulursunuz. Her namazdan sonra dua etmeye çalışacağım. Ufuk açıcı bir sohbet olmuş. Eyvallah.
Üç klas adam...Düşünceler farklı ama üslup muhteşem
Kimse kimsenin sözünü kesmiyor tartışma çabası yok herkes kendini rahat ifade ediyor
Aynn, günü kurtariyim derdinde değiller
@@Kum-s9m veya aydın olma
@@Kum-s9mvay Eyüp hocam da buradaymış ❤ :)
Kömür adam utanır mı? Sanmam.
1:52:29 Taner beyin bahseettiği maksatsız acıları yaşadım ve bu durumdan beni ancak ALLAH kurtardı. sağa sola bütün herşeyere danıştım en son ALLAH ın kitabına danıştığımda tüm benliğimi huzur kapladı ve mutmain oldum KALBİM huzur buldu ELHAMDULİLLAH...
Altay hocamın uzun zamandan beri bahsettiği gibi, felsefî ilimin ileri seviyede, merdivenin üst basamaklarında seviyeli bir şekilde uygulandığı, münazara edildiği bir ortam olmuş. Oksijenin az olduğu yükseklerde, çetin şartlarda bile sohbet etmek demek mümkünmüş. Allah hepinizden razı olsun.
Diamond Tema'nın battaniyeyi üstüne çekip gizli gizli izlediği video.
😂
Harikaydı😆
HAHAHAHAHAHHAHAHAHAHA
v
😂😂
Allah'ım ayaklarımızı dinin üzere sabit kıl. İlk dakikalarda tüylerim ürperdi korkudan
Benim de
Eşine az rastlanabilecek müthiş bir sohbet.
Hicbir neden ve sebebim yok ama nedense tufan beyi imana bir adim ötede hissediyorum. Allahim hidayet eylesin. Guzel bir insana benziyor
Çok kaliteli saygılı bir tartışma olmuş. Tebrik ederim hepsini. Tufan hocanın içi iman özlemiyle dolu esasında. İstekleri hep bu özleme dair. Umarım yeniden iman nasip eder Allah.
Taner abi iman edeceğine dair fena güzel bi his var içimde :) çok tatlı adam ya
Soyle bilgili kültürlü olgun saygili bir ateist olduda bizmi dinlemedik. Bu adami gorunce Diamondin tam ergen ateistlere hitap ettigini daha iyi anlıyorum
Dinamo ile bir akademisyeni mukayese etmek bile abesle iştigaldir...
Diamond lise mezunu degil mi zaten?
@@bilgeleon2077 evet sfsgabhhbah
Gerçekten öyle
Siz önce yazı yazmayı öğrenin. Yazdığın on kelimeden dokuz tanesi yanlış 😀
Altay hocam bu ara çok aktifsiniz youtube da maşallah 🤲🏻
Buharinin Sahihinde küçük yaşta çocukla evlenmenin tek şartının cinsel ilişkide ölüm riski olması fetvasını vermesi konusunu geçersek.. Evet. Aktif. Ben de seyrediyorum. Sonra diyorum ki Yahu On numara adam. Az çok çözmüş mevzuyu. Nasıl oluyor da 4 mezhebin ortak Fetvası.. Çocuklukla evliliği, tam da gündemde patlamışken Susabiliyor? Bunu yapabilmek Hakikaten mide gerektirir. Yalan söylemiyorum. Kitaplarda Ulemanın hadis tevillerinde var. Tek şartla çocukla gerdeğe giremezsin. O da ölüm riski. EHLİ SÜNETTT DİNİİİİİİİİİ. Bu din 1000 senedir varmış ben yeni gördüm. Allaha bin şükür Kuran okumuşum. Yoksa es kaza Bu Sünnet dinini İslam sanacaktım.
Modaratör aşırı iyi ya konu her dağıldığında mükemmel topladı
Cook güzel bir programdı herkesin kibarlığı, saygısı, programı o kadar tatlı bir hale getirmiş ki. Teşekkürler hepinize
Tufan beyi dinleyince insanın imanı daha çok artıyor . Kendisi stoa dinine iman etmiş Allah yolunu bahtını açık etsin Dinden çıkan insanlara bakıyorum genelde olay şöyle bitiyor; dedim ki kendimce böyle olmalı kuran böyle demiyor , ben böyle olması gerektiğine karar verdim ama kuran böyle demiyor onunla ters düştük ve dinden çıktım .
Çok üzücü gerçekten. Gönül isterdi ki böyle olmasaydı. İşte imtihanın tam da ortasında olduğumuzun göstergesi.
Benim gördüğüm de şu ki insan fıtratı öyle bir şey ki inanmıyorum derken bile bir şeylere -bu kendi kurduğu doğruluk değerleri ya da bir felsefe ekolü fark etmeksizin- yine inanıyor. Allah Tufan beye iman nasip etsin. Bizim de imanımızı arttırsın ve daim eylesin.
Çok güzel, çok seviyeli, çok tatlı, saygılı bir sohbet olmuş. Tebrik ederim.
Bazı soruların cevaplarını bizim bulmamıza imkan olmadığını kabul etmemiz gerekiyor. Çok akla yatkın örnekler veriliyor ama bu örnekler yine bizim perspektifimizden. Hayatın anlamı derken, hayatın varlığı, bizim tüm özelliklerimizle, şahıs olarak yani benim, Ali Tosun olarak varlık sahasına çıkmamın, yaşadıklarımın, gördüklerimin, duyduklarımın, yapıp ettiklerimin anlamı nedir? Mesela geçen Erzurum’a kızımı gönderecektim. Uçak biletini aldık. Yetiştirmek için gidiyoruz. Erken çıktık ki kendimizi sıkıştırmayalım. Ama arabamız yolda arıza yaptı. Anlaşılması güç. Anlamı neydi? Bilmiyorum. Bizim, insan olarak Allahın icraatını kavramamız mümkün değil. Bundan aciz olduğumuzu kabul etmeden yapacağımız her yorum hatalı ve kadük olacaktır. Hayatta olup biten her şeyin, ahiret haşir ve mizan olmadan anlam kazanmasına imkan yoktur.
Tanrı’nın size göre kötü olması, kötülüklere izin vermesi, sabredenleri cennetle müjdelemesinin anlamsız gelmesi Tanrı’yı inkar etmenizi mantıklı ve anlamlı kılmaz. Müslümanların anlattığı gibi bir Tanrı olmadığını, başka tür bir Tanrı’nın olduğunu kabul etmenizi gerektirir. Çünkü, hiçbir fiil failsiz olmaz. İstediğiniz felsefi argümanı kullanın. Bu telefon, telefon yapmayı amaçlayan ve bunun nasıl yapılacağını bilip yapmaya gücü olan biri olmaksızın var olamaz. Aynı şekilde telefondan çok daha karmaşık ve girift varlıklar varlık alemi, onların var olmasını isteyen, var olmaları için gerekli şartları oluşturan, gerekli maddeleri bir araya getiren bilgili ve güçlü biri olmadan var olamaz. Bu biri ister kötü biri olsun, ister iyi biri. Böyle biri var.
Sizdeki kötülükten rahatsız olma, iyiliği sevme duygusunun da size nereden geldiğini açıklamanız gerekiyor. Vücudunuzu oluşturan 100 trilyon hücre ne iyilik bilir ne kötülük çünkü.
Herkes olması gereken kişi, yapması gerekeni yapıyor. Ama kimse net olarak kim olduğunu ,neyin gerçek yol olduğunu bilmiyor. Kimi lutuf olarak hazır bulurken, kimi aramak zorunda. Kimi gerçekten sapar bu süreçte, kimi arar bulur gerçeği. Allah gayretimizi artırsın
Öyle abi zaten hayat dediğin doğum ile ölüm arasındaki yolculuğun hikayesidir hayatın anlamı yoksa yolunu kaybetmiş yolcularmıyız veya toprağa gireceği günü bekleyen başı boş dolaşan yaşayan cenazelermi
kn nk nk n nk nk nk nk nk n nk n kn nk n nk n kn nk nk nk nk nk n knk n knk nk nk nk n knk nk n nk nk n n knk nk n knk n kn nk n kn n nk n nk n knk nk n knk n n n knnn
bkz. beyn' el havfi ve' r reca
Sohbeti dinledim baştan sona. Birkaç kez daha dinlemem gerekiyor. Böyle güzel yayınların sayısı arttıkça bir yerlere gelebileceğiz ancak. Kavga yok, bağırma yok. Ortak noktalara sarılıp, farklı noktaları sakince açıklamak var. Çok teşekkürler. Umarım devamı gelir.
Hayatın anlamı Allah'a imandır. Eğer Allah'a iman varsa her sey vardır, eğer Allah'a iman yoksa hiçbir şey yoktur.
"İmandır o cevher ki, ilahi ne büyüktür!
İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür" (Mehmet Akif)
Dakika 28'e kadar geldim. Taraflar birbirine karşı çok saygılı, bu ne kardeşim biz kavga istiyoruz bağrış çağrış istiyoruz! bu ne medeniyet!!
😂😂
😂
😂😂
Kaostan besleniyoruz😅
muazzam bir yayın olmuş, zihnimi durma noktasına getiren (muhtemelen kondisyon eksikliği sebebi ile ) noktalar oldu. geri sarıp tekrar tekrar dinlediğim yerler mevcut. hakeza açıp ikinciye izlenecek emekte bir video. Altay abinin eli ile yüzünü ovuşturmadığı, biz şimdi ne konuşuyoruz bakışı atmadığı, 1 saat 55 dakika kopma yaşamadan bitirebildiği nadirattan bir video olmuş (kıyamet alameti sjsj), nezaket çerçevesinde bu tartışmaların gerçekleştirilebileceğini göstermesi açısından ayrı bir kıymet ve öneme sahip
Kaliteli bir video olmuş gerçekten saygılı hiçkimse hiçkimsenin sözünü kesmeden kendini anlata bilmiş.
2014 yılına kadar kendi içimde çok büyük çatışmalar yaşamış birisiyim, felsefe okumaktan ziyade kendi fikirlerime muhalif olarak hakikatin ne olduğuna varmaya çalışmışımdır her zaman. hayatımda yaşamış olduğum bazı olumsuz hadiseler beni; gelecekte de yaşayacağım olumsuzlukları, kötü şeyleri de göz önünde bulundurursam yaşamama gerek olmadığı sonucuna çıkartmıştı. bunda o kadar samimi ve ciddiyim ki, Allah ve ahiret inancı olmazsa yaşayabileceğim en zevkli ve güzel tecrübeler bile son bulduklarında bana lezzetten çok elem bırakacaktı. çünkü elemin bitmesi lezzet, ama lezzetin bitmesi gene elemdir. bir elmayı bile arzu ettikten sonra tadına varıp en fazla bir kaçtanesini yedikten sonra belki de bir kaç gün bir daha elma canımız çekmediği bir hayatta da yaşanabilecek en güzel şeyleri yaşarken bile bitmesinin endişesi ve elemini taşıyoruz içimizde. cevap bulamadığım bazı soruları araştırıp eğer ki bir Allah varsa bu bilgiye ulaşacağım, eğer ulaşamaz veya tatmin olmazsam da onun varlığını reddedip hayatıma son verecektim. "Eğer varsan..." lı içten kalpten ettiğim duaların neticesinde ("***ilmi/ isteyene/ hidayeti talep edene veririm***") Rabbim önüme yollar, karşıma kapılar, pencereler çıkardı. daha evvelinde bin kapının birisini açamazken, ben ona yöneldiğimde her kapının açıldığını gördüm, hangisinden girsem hakikate çıkıyor, hayatımda ve gelecekte olabilecek her olumsuz şeye karşı sanki üstüme bir zırh giyiyordum. çok geçmeden namaza başladım, kur'an okumayı öğrendim, namaz içindeki eksiklerimi giderdim. Elhamdülillah. vesile olanlardan Allah kainattaki zerreler adedince razı olsun.
@@ertugrule içimize su serptin dostum. Okurken dahi empati kurdum ve duygulandım. Allah razı olsun, Rabbim yolundan şaşırtmasın seni.
Dünyada mutlak bir hakikat yok. Hersey göreceli. Sadece Allah'ın isim ve sıfatları mutlaktır. Herşey goreceli olunca herşey imtihan vesilesi
Hiçkimse Taner Beyterin ne kadar saygılı efendi birisi olduğuna dikkat çekmemiş
Üçü de çok saygılı, beyefendi, kalite adamlar.
Taner bey saygılı efendi biri. Dikkat çektim knk olduysa şimdi video ile ilgili kendi yorumumu da yapabilir miyim
@@yasinhatipoglu3694yorum yapabilirsin
@@yasinhatipoglu3694tabi
@@yasinhatipoglu3694tabii ki
Diamondistler gibi izlemeden yorum yazayım. Acm süperdi olağanüstüydü. Tabi bu şakaydı. Acm zaten süper bir adam
Diomondist ne kardeşim. Keyfnostisizm olmasın o.
Akrostişizm
Benim de kur'an da ve bazı hadisler de anlayamadığım bir çok konu karşıma çıkmıştır. Burada şüpheyi beslemeye başlamadan önce
şüphesiz ki Rabbim tam bir hüküm ve hikmet sahibidir (yusuf suresi) derim. Ve o anlamakta güçlük çektiğim ayetin veya hadisin gerçek mahiyeti belli bir süre sonunda mutlaka karşıma çıkmıştır. bu süreçte şunu gördüm insan salt akılla anlamaya çalıştığı zaman şüpheye düşmesi olası dır. Nitekim kur'an da aklın kalp de olduğunu bildiren ayetler vardır.
Allah size akledebileceginiz kalpler vermedi mi.
Allah'ı kaybeden neyi bulmuştur. (Kişi neyi bulursa bulsun kaybettiğinin yanında bir hiçtir.)
Allah'ı bulan neyi kaybetmiştir.( Kişi neyi kaybederse etsin bulduğunun yanında bir hiçtir.)
Keyifli ve faydalı bir münazara olmuş. İzleyecilere farklı bir yerden bakma imkanı sağlamış. Tufan Bey'e de ayrı bir parantezde teşekkür etmek gerek.
Altay hocamın ötenazi konusunda söyledikleri gerçekten ufkumu açtı. Ara ara aklıma gelen bir soruydu. Cevap gerçekten tatmin etti.
Allah razı olsun
çok uzun zamandır böyle haz alabiliceğim bir videoya denk gelmemiştim hepinizin çabanıza sağlık .Çok içten bir video olmuş ( altay hocanın etkinlenme sahnelerine kahkaha attım ) :D
Tufan hocama samimiyetinden dolayı teşekkür ediyorum. Allah hepinizden razı olsun.
Ya bu nasıl bir ortam, hepsini canı gönülden tebrik ediyorum teşekkür ederim. Görmek istediğimiz ortam!!!! Ama en çok ihtiyacımız olan ortam 🎉
Tufan kardeşim, Allah senin kalbine hidayet nurunu tekrar yerleştirsin..
Teşekkürler.
Abi katil ozelliyini Azerbaycan icinde aktiv edebilirmisin? videolarini izlemek istiyorum
( VPN ILE ALMAQ OLDU!)
Evet çok iyi olur
Əgər türkiyədən dostun varsa bi dənə hesap açtır , sonra o hesaba gir və kartını ekle, sonra o türkiyəli dostun katılsın , olur belə mən belə elədim yan hesabımdan
@@mavikalp1655 orda tanisim yoxdu teesuf. xais etsem dediklerinizi edim menim ucunde katila biler dostunuz
@@mavikalp1655 kartdan ne qeder pul cixir bele edende
Aynen
Denecek çok şey var ama herkes imtihan oluyor bi şekilde Allah ayaklarımızı dinimiz üzere sabit kılsın..
Anlamın olmadığı bir ortamda bir çoçuğun o an sevinmesi ile üzülmesi arasında çok fark yok. Anın tadını çıkarıp ve çıkarmamak yok olup gidince hatırlamayacaksam birine iyilik veya kötülük yapmak arasında fark yoktur.
Aslında tam o ortamda fark var. "Dinsizler neden intihar etmiyorlar?" Sorusunun cevabı da bu. Var olan tek şey hayat. O yüzden çok değerli. Bence müslümanlar da bunu biliyorlar çünkü Gazze'ye gidip şehit olup cennete gideyim demeyen 1,5 milyar müslüman var. Hayat tek önemli sey
@@kozatasee anlam kendi içimizde değil başkalarına etki etmek ile ilgili ise ki.hoca bunu diyor katılırsin katilmazsin bilemiyorum o halde ateistler de çocukların olmemesi için gidip orada Savaşa bilir Siyonistler ile . Hem de kötülük problemine de cevap bulmuş olurlar kendi içlerinde 😅
@@kozatas ayrıca hayat tek önemli şey derken ona bir anlam atfettin gibi geldi bana
@@kozatas "Hayatın anlamı" var demekle "hayatınızın anlamı" var demek farklı şeyler. Her insanın kendi hayatının öznel olarak anlamı ve değeri olabilir. Ancak nesnel olarak hayatın anlamı şudur demek inançsızlık açısından biraz zor diyebiliriz. Mesele aşırı acı ve ıstırap dolu bir hayat hayat yaşamaya değer midir? Bakın doğal olarak sahip olunan biyolojik hayata tutunma güdüsü ile artık çöktüğünüzde hayata anlam atfedip tutunmak farklı şeyler. Teizm bu noktada avantajlı.
@@imt7026Yoo hic avantajli değil . Seni bir gercektense bir hayale inandırmaya yonelik. Nesnel olarak bir iddia kotan yok . Sadece öznel koulabilir ve teizmde oznelden cikamiyor
muhtesem bir sohbet dinledim.
Taner Beyter bey 👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻
Her örnekte Allahmış gibi düşünmeye çalışmak yine insanı buhranlara sokuyor kötülük problemi de dahil İtiraz edeceğim birçok yer var tufan beye lakin buraya yazmak uzun sürecek istifadeli bir yayındı teşekkürler Altay hocam.
sonsuzluğu hayal ediyoruz çünkü bir sonumuzun olduğunu bildiğimiz için. Eğer sonsuz olsaydık bu eskiyen bedene sahip olmazdık. Burada sonsuz olanın aslında ruh, sonu olanın beden olduğu aşikar. Ruhumuzun gideceği yer de, bu bedene kim koyduysa onun yanıdır. Allah bir imtihan için bizi yaratmış, tıpkı melekleri ve cinler gibi, kurallarına uymamızı emretmiş ve elçilerinin yolundan gitmemizi istemiştir. Elhamdülillah.
Allah razı olsun bildirim heyacan verdi 😎
Tufan hoca musluman iken ne kadar da mutluymuş. Ne guzel anlatti. Allah hidayet versin insallah
Geldikleri yer itibariyle taban tabana ayrildiklari halde gerçeğe ulaşma çabası bakimindan ayni yolda yuruyen iki samimi insanin dertleşmesi gibi geldi bu oturum. Çok seviyeli ve öğretici bir içerik, taraflara ve moderatore teşekkür ederim. Anlamin sahibinden, tüm samimi yolcuları güzel bahçelerde birlestirmesini niyaz ederiz.
Başından sonuna kadar çok güzel, kaliteli bir sohbetti. Teşekkürler herkese.
çok hosuma gitti cidden normalde farkli görüşte insanlari izlerken bi gerilmeye hazirlaniyoruz neredeyse .saldirganlik yok .teşekkürler bu guzel konuşma için
Altay abinin 1:50:00 dakikada bahsettiği var olmak iyidir ile ilgili olarak Tolstoy'un Savaş ve Barış romanında da kötülük problemi ele alınır. Romanda Prens Andrey isimli karakterin yaşamı üzerinden hayattan ayrılmanın, ölüm anında ölmeyi istememenin ve en büyük acının neredeyse hayattan ayrılmak olduğu çok güzel anlatılır. Dolayısıyla acının bizim algılarımızla ilgili olduğu meselesi daha konuşulması gereken önemli bir mesele aslında.
Niye bu kadar uyuşturucu bağımlısı var sanıyorsun. Din de aynı işi görüyor. Acıdan kurtulmak için
Kömürün munazaralarindan(!) sonra şu video ilaç gibi geldi
odun desek?
@@nks96X oda olur
Uzun zamandır ilk deda bu kdr uzun bir videoyu sabirla dinledim.
kesinlikle
Dio tartışmayı kuduz köpeklik gibi davranmak sanıyor
Ağabey Enis hoca ile Sokak Köpekleri münazarası gelir mi? Bizde gerçek bir münazara örneği izlemiş oluruz.
+1
Hani şu Muhammedin tüm.karakopekler şeytandır, öldürün onlari dediği mi😊
Demek ki efendice her konu konuşulabiliyoırmuş. Akıl, mantık, iman, felsefe, teodise, hüsün, kubuh ne ararsan var. Allah razı olsun
Son 5 dakika çok iyi. Varlığın kendisi iyi olarak kabul edilirse kötülük dediğimiz şey çok küçük kalıyor bunu bu açıdan düşünmemiştim hiç. Üstüne düşünülmeye değer bir mesele
hepsi birbirinden bilgili,tatlı, nazik insanlar özellikle taner hocam ayrı naif güzel
Boyle seviyeli ve bilgi yüklü sohbetlerin devamini bekliyorum 👌
Muazzam ötesi yayın, herkesin ağzına sağlık. Teşekkürler Altay abi..
Altay Abi faiz helal mi haram mı helal ise hangi tür faizler helal haramsa hangileri haram islam hukukuna göre hadis ve kur an ayetleri ile bunu açıklar mısın video ile ya da yorumumun altına yazabilir misin
Abi evet ya Mustafa öztürk helal diyor ehli sünnet hıcalar ihsan şenocak haram diyor bende merak ediyorum abi faiz helal mi haram mı riba ile arasında fark var mı cevaplarsan çok sevinirim
Aslında başlarda Tamer hocanın rüya meselesindendeki tutarsızlığını Altay hocanın çarpıcı bir sekilde yüzüne çarpmasıyla izleme hevesim bayağı kaçtı. Taner hoca sonlara doğru güzel ataklar yapmış olsa da yine Acm tarafından çürütüldü. Zaten Tamer Hocanın bunu kabul etmesi bile samimiyetini gösterir. Harikasınız
Çok keyif alarak dinledim. Emeği geçenlerden Allah razı olsun.
Çok verimli çok kaliteli bir sohbetti teşekkür ederiz..
Heyecanla izleyeceğiz hocam inanıyoruz ki yine çok anlamlı ve verimli bir program olacaktır, devamını bekliyoruz.
53 dakikaya yönelik yazıyorum Yaratıcı yalan söylemez. çünkü yalan söylemek zayıflık göstergesidir. yaratıcı hiçbir yönüyle zayıf olmadığı için yalan söylemez düşünün yalanların hepsi bir noksanlığı gidermek üzerine kurulur.
RİSALE-NUR BU KONULARIN TAMAMINI ÇÖZMÜŞ HEMDE EN KOLAY VE ANLAŞILIR ŞEKİLDE
Ya üstattan Allah razı olsun vallaha bak iyiki onu tanımışım
Hem insan, nihayetsiz acziyle nihayetsiz beliyyâta maruz ve hadsiz âdânın hücumuna müptelâ; ve nihayetsiz fakrıyla beraber nihayetsiz hâcâta giriftar ve nihayetsiz metâlibe muhtaç olduğundan, vazife-i asliye-i fıtriyesi, imandan sonra, duadır. Dua ise, esas-ı ubûdiyettir.
İnsan, yaşayış vaziyetince, bir dağdan kopup sel içine düşen veya yüksek bir apartmandan düşüp yuvarlanan bir şahıs gibidir.
Evet hayat apartmanı yıkılıyor. Ömür tayyaresi şimşek gibi geçiyor. Zaman da sel dolaplarını sür'atle çalıştırıyor. Arz sefinesi de, sür'atle giderken
تَمُرُّ مَرَّ السَّحَابِ
âyetini okuyor. Sefine-i arz sür'atle yürürken, dünyanın gayr-ı meşru lezzetlerine uzatılan ellere zehirli dikenlerin batacağı düşünülsün. Binaenaleyh o zehirli dünya oklarına bakıp el uzatma. Firakın elemi, telaki lezzetinden ağırdır.
Mesnevi-i Nuriye
Bu asrın sorunlarına yazdığı için okunması lazım gelen çok önemli eser Allah Üstadtan Razı Olsun
Söyle kaliteli sohbetlere hasret kalmışız, tebrikler sonuna kadar beynimi yakarak dinledim
Yer6 bak da öğren zıt görüşler nasil guzel videolar çıkarabiliyor
23:30 rüyayı görürken ki "his" harici hiç bişe farketmez. bu hissinde önemi yok; sonuç değiştirmiyor. hislerin ahlaki olması şart değil, mesela mazoşist olursun, kötü hisler ile geçinmeyi öğrenirsin yine hoş hissettirir.
Sanki rüya örneğinde o rüyanın sonrasında uyanma olduğu için örnek pek doğru değilmiş gibi geldi bana. Sonrasında uyanmayacak olsan, hiçbir farkı yok zaten, istersen dünyanın en kötü kâbusu olsun.
Bence de ya herşey anlamlı ya hiç bir şey anlamlı değil. Ötesi yok
40 yaşında tüm bu ontolojik süreçleri yaşamış bir müslüman olarak..Altay cem hpvanın kavrayış gücünü..Allah fan bir lütüf olduğuna dikkat çekmek istiyorum..bunun sadakasını veriyorsun hocam.saygılar...
EMEGINIZE YUREGINIZE SAGLIK SAGOLUN VAROLUN KARDESLER, ALLAH RAZI OLSUN.
Kaliteli münazara olmuş… İzledikce ne güzel insanlar var be dedim❤
Hocam, mutlaka bu konun devamı seri şeklinde.
Program aktı gitti ağzınıza sağlık. Saygı ve edep çerçevesinde ilerlemiş.
Şöyle ateist oldu da biz mi dinlemedik.
Anlam açısından Acmyle tamamen aynı sebeplerden mümin olmuştum. Ateistlere de nasıl yaşıyorlar acaba diye hayret ederdim, şimdi biraz daha anlamlandı.
Tufan hocaya Taner beye teşekkürler.
Video 3/4 editi: Amma konuştunuz agalar ya. Başım yoruldu, Tufan hoca yorulmadı, valla helal olsun.
Bitti editi: Çok güzeldi, yine olsun.
Ne açıdan anlamlandı mesela, bende yine pek bi şey değişmedi. Madem yaşıyoz iyi yaşayalım'dan öte bir önerme göremedim ben mi kaçırıyorum
@@Omer.DusunselTufan hoca açısından önce yaşamın ve ölümün doğası apriori kabul ediliyor buradan hareketle “Madem yaşıyoruz iyi yaşayalım”ın neden yeterli olabileceğini konuşuluyor.
Bana yeterli gelmese de başkalarının anlam atfı argümanlarını duymak beni mutlu ediyor açıkçası.
O yüzden kendisine teşekkür ediyorum tekrardan
@@queecasEvet güzel.Fakat Ben anlam konusunda "nasıl yaşamalıyız ?"sorusundan önce "niye yaşamalıyız "?sorusunun ele alınmasını daha önemli buluyorum.Yani iyi olmalıyız gibi bir ön kabul üzerine kurulmuş anlamın temeli boş gibime geliyor.
@@NəzrinƏhədova Anladığım kadarıyla hocanın “nasıl yaşamalıyız” sorusu “niye yaşamalıyız” sorusuyla aynı. Niye yaşamalıyız? İyilik yapmak için. Gibi
@@queecas Bu soruyu bir adım öne atmak gibi.Niye iyi olmalıyız onun kendisi zaten bir ön kabul.Mesela ben objektiv anlamı olamayan bir hayatta iyi olsamda temelde anlam olmadığı için aslında mantıksal olarak kötüden bir farkım yoktur.İyi olçayı seçmem tamamen keyfi bir yaklaşımdır.Bir de İyilik diye tanımladığımız kavramın insanlarda farklə algılana biliceğinide işin içine kattığımızda aslında temelde subjektiv keyfi(belki bir az daha yararlı) bir anlam vermiş oluruz.
Tufan Abiye buraya misafir olarak geldiği için teşekkür ederiz, güzel bir yayın olmuş faydalıydı gayet.
Daha videoyu izlemedim. Müsait vaktimde izleyeceğim ancak ilk izlenim olarak çok kalite kokan bir münazara. Taner Bey ise alışılmışın aksine son derece kibar,beyefendi, medeni birisi. Böyle seviyeli ateistleri görmek diğerlerinde oldugu gibi insanı hiç sinirlendirmiyor.
Benim zaviyemden, bir şeyin anlamlı olması için en az bir bilinç tarafından tariflenmesi gerekir . Bu bilincin sonsuz ömürde olması gerekir . Bilinçler arası iletişim ise ortak algılama yetilerinin minimaline sahip olanın seviyesinde gerçekleşecektir. Bu yüzden 5 duyumuz ve hislerimizi , sahip olduğumuz için küçümsememiz gerekir. Konu uzun keşke orada olabilseydim çok güzel. Belki katkım olurdu .
Zaviyemden kelimesini beğenerek kırptım🎉
@@ilturuk3178 😃 bu konu üzerinde izlediğim en güzel programlardan biri. Bu tür konuşmalarda belki gözden kaçan en önemli şey mantık yolunun ısrarla takip edilmeyip bir seviyede herkesin kendi kabulünü mantık diye satması olduğunu düşünüyorum. Misal olarak hayata anlam yükleme çabası esnasında, yok oluşlu bir hayatında yok oluşlu hayatlar nazarında anlamlı olduğu iddiası. Oysa ki sonsuzluktan neyi çıkarsan sonsuz kalır. Bu da süreli hayatın süresiz bı hayatı en azından matematiksel olarak etkilemediği sürece bir anlamı olmadığı anlamına gelir
Rabbim diyer ikisine de İslam niymetini nasib etsin , îman edin abiler
çok güzel bi program olmuş. Tufan beyin yaşadılklarını bende yaşadım. yıllardır hayatın anlamını aradım fakat ancak kuran şifa oldu bana.
49:27 hocam demişki tanrı daha az kötülüğün olduğu bir dünya yaratabilirdi bu kadar kötü yaratması kulluğu hak etmediğini söylemiş, şöyle bir varsayım yapalım dünya bilinenden daha fazla kötü olsaydı ve yine bu tabirleri kullansaydı şu sonuca varabilirdik demeki şuandaki bilen dünya tanrıya tapılmaya layık olduğu çıkarımına varırdık buna mütakıben hoca bir döngüselliğe girerdi buda şu sonuca götürürdü daha az kötülük diye diye kötülüğü sıfıra indirgendi buda sadece iyiliğin olduğu bir dünya sonucuna vardırtırdı kötülük olmasaydı iyilik bilinemezdi buda bizi bir anlamsızlığa ittirirdi. 😑
Cok güzel temellendirmişsin cok mantikli aslında biz daha kotusunu gormedigimiz icin bize cok agir geliyor ama baktiğinda her şeyde bir hikmet var
Kesinlikle her zaman kullandığım argümandır kendisi gerçekten muazzam bir tanımlama
Evet bugün kötülük var ama dikkat çekici seviye bebek ölümü %1-2 diyelim bunun %20-30 olduğu toplumdan çok daha iyi yüzde 20 lerde %80 haksız bebeğin ölümü olduğu toplumdan çok daha iyi bunun ölçüsünü koyamıyoruz ve döngüye giriyoryuz
Ve kimi görece haksız gibi duran ölümler diyelim bir ailenin çocuğunu 3 aylıkken bir genetik hastalık sonucu kaybetmesi aileye Allah tarafından verilen bir sabır sınavıyken ve imtihanıyken dışardaki aileler içinse bakıldığında kendisinin başına böyle bir acı gelmediği için ve durumunun değerini bilinmesi açısından bir şükür sınavıdır
Evet Allah bir bebek ölümüyle acı ve şükür sınavıyla binlerce insanı hem sınar hem şükür edilmesi gerektiğini gösterir. Bunlar kimisine acı duygu verirken kimisine hayret ve korku vererek Şükrü’n artmasını sağlar
Konuk abi tufan beydi sanırım kötülüğün seviyesini kendisi çiziyor ve yanıldığı noktada tam burası
Kuranda da denildiği gibi kendi aklını ilah ediniyor maalesef
Kendi standartlarında bir Allah tasavvuru yapıyor ve tanrının maalesef kendi savunduğu gibi bakmasını ve öyle evreni veya dünyayı tasavvur etmesini istiyor.maalesef aklın bittiği ve seni yaratanın senin için en iyi yaşam biçiminin ne olduğunu kuran bir standart olarak ortaya koyuyor
Kendisi dilerim ki bir Müslüman olarak vefat eder ve doğruyu bularak cennetle nasiplenir
Tufan bey ''İmanımı kaybetmemek için ağladım ertesi gün herşeyi sorgulamaya başladım ve yavaş yavaş imanım gitti'' demesinin arkasındaki olay şu.
Siz ''Allah'ım lütfen imanımı koruyarak ölmemi sağla'' diye dua ettiğinizde, Allah sizin aklınıza öyle sorgulama cümleleri getirir.
Neden?
İlim öğrenin diye, imanınızı tahkiki imana çevirin diye.
Dinden çıkın diye değil o düşünceler.
Allah bir nevi diyor ki ''Madem imanını kurtarmak istiyorsun, o zaman dinini iyi öğren''
Burda işte imtihan devreye giriyor.
Ya dinden çıkacaksın ya da araştırıp ilim öğrenip imanını kuvvetlendireceksin
Faydalandigimiz, zihinsel ve ruhsal kapilar acan tartismalarin esigine geldigimiz bir sohbet olmus. Bundan sonrasi icin ilerlemek herkesin kendi iradesine kalmis.
Tufan beyin samimiyeti ve kalp guzelligi cogunun dikkatibi cekmis ve herkes samimane dua etmis. Insallah sevincli haberi duyariz.
Kötülük diye adlandırılan bebeklerin acı çekmesi gibi şeylere baktığımızda aslında bizlerin bu acıları çekmiyor oluşumuzun ne kadar büyük bir nimet olduğunu anlıyor, bize verilen nimetleri daha iyi idrak ediyor ve daha fazla şükrediyoruz. Bu durum bize bu acının varlığının bir hikmeti olduğunu gösteriyor. Bu tarz şeyler oran olarak bakıldığında düşük olan ve farkındalığımızı artırmak için olan şeyler. "Allah bunu başka şekillerde de bize gösterebilirdi" gibi itirazlar gelebilir, ancak o zaman da o şeylere kötü derdik, bunun bir sonu yok. Mesela kademeli iyilik denmiş. Örneğin güzellik üzerinden örnek verelim. Bazı insanlara baktığımızda estetik olarak bize daha güzel geliyor, bazıları daha az güzel geliyor. Ama temel olarak baktığımızda Allah daha az güzel olana da çok güzel olana da el, göz vb. pek çok şey vermiş, yoktan var etmiş, hayat vermiş, bunları hepsi birer nimet, birer iyilik. Ancak bir insan kalkıp da bir tanesi daha az güzel diye bu durumu kötülük olarak adlandırabilir. Bu mantıkla bakarsak kötülük olmaması için herkesi aynı yaratması gerekirdi, çeşitliliğin olduğu yerde daha iyi daha kötü kavramı olmak durumunda. Meleklere baktığımızda hepsi koşulsuz şartsız Allah'ın emirlerini yerine getiriyor, çeşitlilik yok. Meleklerde kötülük diye bir şey de yok. Bizim yaptıklarımızla meleklerden üstün olma şansımız da var daha düşük olma ihtimalimiz de var. Bu durum bizlerin farklı farklı olacak şekilde yaratılmamızdan kaynaklanıyor, biz de Melekler gibi tek tip (Allah'ın emirlerine koşulsuz şartsız uyacak şekilde) yaratılsaydık bir anlamı olmazdı, çünkü zaten Melekler bu şekilde. Allah bizlere emirlerine uymama izni de vermiş, uyduğumuz ölçüde mükafatımız, uymadığımız ölçüde cezamız olacak.
Bir şey iyi bir amaca hizmet ediyorsa bence kötü değildir. İnsanlara iğne yapıp canlarını yakıyoruz, ancak bu onların iyiliği için bazen de bunu kendi iyiliğimiz için yapıyoruz. Belki o insan iğne yaptırmak istemiyor, hasta olup işten kaytarmak falan istiyor olabilir mesela. :) Ancak kendi iyiliğimiz için hasta olup bizi de hasta etme ihtimali var diye iğne olmaya zorluyoruz. Bu hasta doğan bebekler de bu örnek gibi düşünülebilir, bize bir şeyleri göstermek, bir şeyleri anlatmak gibi bir amacı var bu durumun. Evladımızın sağlıklı doğmasının ne kadar büyük bir nimet olduğunu, gece gündüz şükretsek yine de karşılığını veremeyeceğimizi bilmemiz ve Allah'a bunun için minnettar olmamız bizim için daha hayırlı. Ayrıca Allah'ın bu Dünya'da acı çektirdiği o bebek gibi engelliler gibi insanların Ahirette bu acılarına karşılık alacakları mükafatları görünce belki biz de "keşke biz de Dünya'da böyle acılar çekseydik de bu nimetlere biz de sahip olsaydık" diyeceğiz. Sonsuzluk içerisinde bu dünyada çektiğimiz acılar hiç bir şey ifade etmiyor. Nasıl ki gece kabus görürken korkuyor, sonrasında uyandığımızda kabus olduğunu anlayıp rahatlıyorsak, o kötü hislerimiz kısa süre sonra uçup gidiyorsa aynen bu şekilde bu dünyada çektiğimiz acılar da yok olup gidecek.
Şer bildiklerimizde hayır olabiliyor güzel kardeşlerim. Bununla ilgili şu videoyu izlemenizi tavsiye ederim, hayatta bize kötü görünen şeylerin aslında bizim için büyük bir iyilik olma ihtimali de olabileceği ihtimalini asla göz ardı etmeyelim; th-cam.com/video/aVF6QCfyzX0/w-d-xo.htmlsi=zA9B-5okv2lkghX2&t=52
Bebeklerin acı çekmesi örneğini doğru bulamadım . Çünkü onlar biz şükredelim diye acı çekiyorsa , bu bizim açımızdan zalimlik gibi.. o acı çekiyor ama ben çekmiyorum çok şükür demek yani...
@@ratu8705 Şöyle düşün o bebek çektiği acıların karşılığında öyle bir mükafat alacak ki "keşke biz de o acıları çekseydik" diyeceğiz. O bebeklerin çektikleri acılar şuan için bize büyük gelse de sonsuzlukla ve verilecek nimetlerle kıyaslanınca hiç bir anlam ifade etmiyor. Günümüzde Filistin'de maalesef katliam var. Oradaki insanların imanlarının yüksekliğine, bir de bizim rahat içindeki halkımızın iman durumuna bakınca sıkıntı arttıkça insanların Allah'a nasıl sarıldıklarını daha kolay idrak edebiliyoruz. Pandemi döneminde yaşananları hatırlarsanız İtalya'da falan insanlar hiç bilmedikleri halde sokakta kılınan namazlarda arka saflarda katılıyorlardı, çaresizce Allah'a sığınıyorlardı. Bu örnekleri göz önünde bulundurursanız acının ve sıkıntının varlığının bir hikmeti olduğunu idrak edebilirsiniz.
Bu acı aynı zamanda bazı insanların da iman noktasında imtihanı oluyor işte. Biz Allah'tan daha şefkatli ya da daha acıyıcı olamayız, ama haşa sanki Ondan daha şefkatliymişiz daha fazla acıyormuşuz gibi "bu acılar neden var, Yaratıcı böyle acılar yarattıysa haşa ben böyle bir Yaratıcıya nasıl inanabilirim, sıfatlarıyla çelişiyor" vb. şeyler söyleyip inanmayacak mıyız, yoksa bunlara rağmen "Allah'ın acıyıcılığı da şefkati de şüphesiz bizden fazladır, bu acıları bir Hikmet gereği yaratmıştır ve karşılığını da fazlasıyla verecektir, öyle bir verecektir ki keşke daha fazla acı çekseydik diyeceğiz" diye düşünerek inanmayı mı seçeceğiz? Burada aslında bir nevi kendimizi bazı konularda haşa Allah'tan üstün gibi görmemiz söz konusu, bu da imtihanın bir parçası, kendimizi bazı konularda daha üstün mü göreceğiz yoksa bir Hikmeti vardır, deyip kabul mü edeceğiz? Bunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Biz bebeklerin iyiliği için iğne yapıyorsak veya hatta gerekiyorsa ameliyat falan yapıyorsak, canlarını yakıyorsak, Allah'ın da belli bir amaçla bunu yapmış olduğunu düşünmemiz gerekir. Allah tabi ki bunları bu şekilde yapmadan da oluşturabilirdi, ama her şeyin iyi olduğu bir Dünyada şöyle 2 durum oluşuyor; Birincisi her şey iyiyse biz neden bir arayışa girelim? İkincisi her şey iyiyse imtihan tam olarak nasıl olacak? Her şey iyi zaten, Cennet'ten ne farkı kalıyor ki?Cennet'te şuan sahip olduğumuz kötü hislerin, kötü duyguların hepsi bizden alınmış olacak. Örneğin kıskanmayacağız, rekabet duygumuz olmayacak, birbirimiz için sevineceğiz, acı vb. olmayacak. İnsanların şuan bu Dünya'da bekledikleri şey Cennet aslında. Acıların olmadığı bir Dünya özlemi bile Cennet'e duyulan özlemin bir işareti.
İnşAllah güzel ifade edebilmişimdir.
@@OzanBingol36bebek acı çekti tecavüze uğradı, öldürüldü diye cennete neden gidiyor, mükafat neden alıyor tam anlamadım?
@@mustafakaratas7326 Aslında illa tecavüze uğramasına, öldürülmesine vb. gerek yok, bir insan doğduktan sonra aklen sorumlu olduğu döneme gelene kadar yani çocukken ölürse de Cennet'e girecek. Bu durum Müslüman olmayan ailelerin çocukları için de geçerli, yeterli olgunluğa erişmedikleri için Allah da kimseye zulüm etmeyeceği (haksız yere ceza vermeyeceği) için Cennet'e gidecekler.
Allah dilediğine dilediği nimeti verir, bizim "neden bana vermedin de ona verdin" demek gibi bir hakkımız yok. Her şeyin sahibi O, hepimizin sahibi de O. Mal sahibi malına istediği gibi davranır. Örneğin sizin mavi bir gömleğiniz olsa, o gömleği alıp siyaha boyasanız buna kimse karışamaz, sizin malınız. Diyelim ki siz cömert bir insansınız, 2 tane gence gittiniz birine 5 tane araba 5 tane ev verdiniz, diğerine aynı araba ve evlerden 1'er tane verdiniz. 1 tane verdiğinizin itiraz etme hakkı olur mu? Olmaz, çünkü mal sizin, istediğinize istediğiniz kadar verebilirsiniz. Siz hiç bir şey vermek zorunda değildiniz, ama istediğiniz için bu insanlara hediye verdiniz. Aynı bu şekilde Allah da bize bir sürü nimet veriyor, bazılarımıza bazı şeyleri fazla veriyor, bazılarımıza az veriyor.
Allah bize özgür irade vermiş, ancak ilmiyle bizim ne yapacağımızı bildiği için bizi bize en uygun dönemde yaratmış. Bazı insanlar "ben Hz. Muhammed (s.a.v.) döneminde yaşasaydım belki iman ederdim, belki daha imanlı olurdum" gibi şeyler düşünebiliyor. Ama o dönem Müslümanlara yapılan işkenceleri vb. o ortamı yok sayıyor. Biz şuan rahatlık içerisindeyken Allah'ı doğru düzgün anmıyoruz, hatırlamıyoruz, o dönemde o zulümlere göğüs gerip de Allah yolunda mı gidecektik? "belki" diyebilirsiniz, ama Allah bizi herkesten her şeyden iyi tanıyor, dolayısıyla bizi bu dönemde yaratmasının da bir hikmeti var. Potansiyelimizi açığa çıkarabileceğimiz uygun dönemlerde bizi dünyaya gönderiyor, biz de tercihlerimizi yaparak imtihanımızı veriyoruz.
"Biz neden direkt Cennet'e giden bebekler, çocuklar gibi değiliz, biz neden imtihana giriyoruz da onlar girmiyor?" diye düşünerek bu soruyu sordunuz anladığım kadarıyla. Az önce bahsettiğim gibi Allah dilediğine dilediğini verir, buna karışmak haddimize değil elbette. Ancak bunun dışında Allah bizim potansiyelimizi ve yaşarsak yapacaklarımızı da biliyor. Yani bu direkt Cennet'e gidecek çocukların yaşasalardı Cennet'te hangi makama ulaşacaklarını da biliyor. Bu nedenle onları bizler için imtihan aracı kılmayı ve imtihana sokmadan direkt Cennet'teki makamlarına ulaşabilecekleri şekilde kısa bir hayat sunup Cennet'ine almayı tercih etmesi de gayet akla yatkın. Doğuştan hasta olup ölenler, bebekken tecavüze uğrayanlar, Filistin'deki gibi anne karnındayken öldürülenler, kesilenler, bombalananlar, doğrananlar, doğal bir şekilde çocukken hastalanıp vb. ölenler, afetlerde hayatını kaybedenler vb. pek çok ölüm şekli ve hayattayken başa gelebilecek durumlar var. Bu çocuklar yaşasalardı Cennet'te hangi konumda olacaklardı Allah onu bildiği için bu şekilde farklı farklı şeylere maruz kalmalarına müsaade edip Cennet'teki makamlarına direkt göndermesi gayet akla yatkın. Öte yandan hiç bir sebebi olmasa bile mal sahibi istediği gibi tasarruf edebileceği için cömertliğini göstermek adına da bunları direkt Cennet'ine göndermiş olabilir. Orasını Ahirette öğreniriz artık. :) Mevcut durumumuzdan ötürü Allah'ı suçlamak yanlış olur. Bizim sabırlı olup en güzel şekilde imtihanımızı vermemiz gerekiyor, görevimiz bu, çevresel faktörler, yaşadıklarımız vb. hepsi imtihanımızın bir parçası. Biz kendimizi Allah'tan büyük görüp, her şeyi bildiğimizi sanıp "ben olsam böyle yapardım" demek yanlış, çünkü bizim bilmediğimiz şeyler var, bilmediğimiz için de eksik değerlendiriyoruz. Allah'ın bildiğini her daim göz önünde bulundurarak değerlendirmemiz gerekiyor.
@@mustafakaratas7326 Aslında illa tecavüze uğramasına, öldürülmesine vb. gerek yok, bir insan doğduktan sonra aklen sorumlu olduğu döneme gelene kadar yani çocukken ölürse de Cennet'e girecek. Bu durum Müslüman olmayan ailelerin çocukları için de geçerli, yeterli olgunluğa erişmedikleri için Allah da kimseye zulüm etmeyeceği (haksız yere ceza vermeyeceği) için Cennet'e gidecekler.
Allah dilediğine dilediği nimeti verir, bizim "neden bana vermedin de ona verdin" demek gibi bir hakkımız yok. Her şeyin sahibi O, hepimizin sahibi de O. Mal sahibi malına istediği gibi davranır. Örneğin sizin mavi bir gömleğiniz olsa, o gömleği alıp siyaha boyasanız buna kimse karışamaz, sizin malınız. Diyelim ki siz cömert bir insansınız, 2 tane gence gittiniz birine 5 tane araba 5 tane ev verdiniz, diğerine aynı araba ve evlerden 1'er tane verdiniz. 1 tane verdiğinizin itiraz etme hakkı olur mu? Olmaz, çünkü mal sizin, istediğinize istediğiniz kadar verebilirsiniz. Siz hiç bir şey vermek zorunda değildiniz, ama istediğiniz için bu insanlara hediye verdiniz. Aynı bu şekilde Allah da bize bir sürü nimet veriyor, bazılarımıza bazı şeyleri fazla veriyor, bazılarımıza az veriyor.
Allah bize özgür irade vermiş, ancak ilmiyle bizim ne yapacağımızı bildiği için bizi bize en uygun dönemde yaratmış. Bazı insanlar "ben Hz. Muhammed (s.a.v.) döneminde yaşasaydım belki iman ederdim, belki daha imanlı olurdum" gibi şeyler düşünebiliyor. Ama o dönem Müslümanlara yapılan işkenceleri vb. o ortamı yok sayıyor. Biz şuan rahatlık içerisindeyken Allah'ı doğru düzgün anmıyoruz, hatırlamıyoruz, o dönemde o zulümlere göğüs gerip de Allah yolunda mı gidecektik? "belki" diyebilirsiniz, ama Allah bizi herkesten her şeyden iyi tanıyor, dolayısıyla bizi bu dönemde yaratmasının da bir hikmeti var. Potansiyelimizi açığa çıkarabileceğimiz uygun dönemlerde bizi dünyaya gönderiyor, biz de tercihlerimizi yaparak imtihanımızı veriyoruz.
"Biz neden direkt Cennet'e giden bebekler, çocuklar gibi değiliz, biz neden imtihana giriyoruz da onlar girmiyor?" diye düşünerek bu soruyu sordunuz anladığım kadarıyla. Az önce bahsettiğim gibi Allah dilediğine dilediğini verir, buna karışmak haddimize değil elbette. Ancak bunun dışında Allah bizim potansiyelimizi ve yaşarsak yapacaklarımızı da biliyor. Yani bu direkt Cennet'e gidecek çocukların yaşasalardı Cennet'te hangi makama ulaşacaklarını da biliyor. Bu nedenle onları bizler için imtihan aracı kılmayı ve imtihana sokmadan direkt Cennet'teki makamlarına ulaşabilecekleri şekilde kısa bir hayat sunup Cennet'ine almayı tercih etmesi de gayet akla yatkın. Doğuştan hasta olup ölenler, bebekken tecavüze uğrayanlar, Filistin'deki gibi anne karnındayken öldürülenler, kesilenler, bombalananlar, doğrananlar, doğal bir şekilde çocukken hastalanıp vb. ölenler, afetlerde hayatını kaybedenler vb. pek çok ölüm şekli ve hayattayken başa gelebilecek durumlar var. Bu çocuklar yaşasalardı Cennet'te hangi konumda olacaklardı Allah onu bildiği için bu şekilde farklı farklı şeylere maruz kalmalarına müsaade edip Cennet'teki makamlarına direkt göndermesi gayet akla yatkın. Öte yandan hiç bir sebebi olmasa bile mal sahibi istediği gibi tasarruf edebileceği için cömertliğini göstermek adına da bunları direkt Cennet'ine göndermiş olabilir. Orasını Ahirette öğreniriz artık. :) Mevcut durumumuzdan ötürü Allah'ı suçlamak yanlış olur. Bizim sabırlı olup en güzel şekilde imtihanımızı vermemiz gerekiyor, görevimiz bu, çevresel faktörler, yaşadıklarımız vb. hepsi imtihanımızın bir parçası. Biz kendimizi Allah'tan büyük görüp, her şeyi bildiğimizi sanıp "ben olsam böyle yapardım" demek yanlış, çünkü bizim bilmediğimiz şeyler var, bilmediğimiz için de eksik değerlendiriyoruz. Allah'ın bildiğini her daim göz önünde bulundurarak değerlendirmemiz gerekiyor.
Görüşlerini saygı çerçevesinde güzel bir dille aktardığı için hocamıza teşekkür ederiz. Rabbim onu tekrardan İslamla müşerref kılsın.
Tanrının iyi veya kötü olması neden bu kadar gerekli ? İyi ve kötü kurallarını insan hangi şartlara bağlı olarak karar veriyor ? Sosyoloji bu kuralları oluşturuyorsa farklı toplum sosyolojilerinin oluşturduğu kuralların doğruluğu tartışılır mı? Özgür irade ne kadar özgür ? Seçimleri yaparken ahlaki veya toplumsal kurallar mi geçerli? Bu kuralların geçerliliği içinde bulunduğun toplumun varlığı ile mı var? Nesnel ahlak kuralları tanrısal değilse nesnel ahlak kuralindan bahsedilebilir mı? Tanrı herşeye gücü yetiyorsa onu iyi veya kötü diye tanımlamanin şartı insanın aklı ile sınırlanabilir mı? İyi veya kötünun var olması tanrının iyi veya kötü olmasından mı kaynaklanir ? Cevaplayabilecek birisi var mı?
Tufan beyin samimiyeti ve dogalligi beni cok etkiledi. Hayattaki en buyuk hakikat iman oldugu icin ona rabbimden en masum yavrular hurmetine hakiki hidayet ve anlam dilerim.
Bence cennet ve cehennemin nasıl bir şey olduğunu az cok kestirmek icin bu dünya guzel bir örnek .bu da Allah'ın azamatini ve nasıl yarattaığını daha guzel gosterir.
Hakikat yolculuğuna katkıda bulunduğunuz için Allah razı olsun...
Bu kadar faydalı bir video nasıl bu kadar az izlenir ilginç gerçekten
Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın; Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lâzımsın…
Senin o çalışan beynini seveyim Taner, senin o gerçeği arama tutkunu seveyim Taner. Senin o anlayışlı olmanı seveyim TANER KARDEŞ özlemişim inançlara saldırmadan konuşulan mevzuları usta yalan mı söyleyelim.
Tufan kraldan da bahsetmiyoruz zaten eyvah tufan eyvaah😅 adamsınız
Altay abim zaten marka 😂
Şu tartışmayı izleyince aynı duygular depreşti bende de aw haykırdım kdhskajxks
İlk defa 2 saatlik bir tartışma izledim her dakikasına da kendimi dahil buldum. Çok kaliteliydi. İlmine sağlık ACM reis
kalite mükemmeldi. devamını bekliyoruz.
Devamını bekliyoruz.
Zihin açıcıydı, devamını dilerim👍
Aişe annemizi diline dolamadan da din üzerinden tartışma yapılır hem de nasıl seviyeli efendice yapılırın örneği . .. Tufan hoca nın umarım vardır deyişinden çok etkilendim. Rabbim tekrar nasip etsin ona da.
Tufan Bey, koca bir din felsefesi külliyatını çok samimi, basitçe ve hatta başarması oldukça zor olsa da tutarlı bir şekilde anlatmış. Ben kendisini ilk kez dinliyorum ve hayran kaldım gerçekten. Yorumlara bakıyorsun tam bir hayal kırıklığı. Sırf inanmıyor diye yaftalayanlar mı dersin, ısrarla adamın ne söylediğini anlamayıp ( ya da anlamaya çalışmayıp) islam'a inanmamak için direniyor diyenler mi dersin... Hayatınızda onlara öğretilen dışında veya inandıklarının tam zıttı konusunda oturup ciddi bir araştırma yapacak olgunluğa sahip olmayanların böyle konuşması normal de bu kadar fazla olmaları üzücü. 😕
41:00
"""Ee tabi din içinde bi yorum,sizi bagliycak bi şey değil ama"""
koptuğum an!
ACM Allah benden razı olsun kardeşim.
İnşallah.
Senden de razı olur inşallah.❤
İTİRAZIN SONU GELMEYECEK DOLAYISI İLE KAİNAT MUHTEŞEM
Allah razi olsun abi senin sayende başka kaliteli insanları da keşfediyoruz
Ses kalitesi tam net olsa daha rahat dinleyeceğiz
volume master uzantısı var. mecbur kalınca aktif ediyorum :)