Bunun sebebi dilimizin yapısından ve sosyolojik durumlardan kaynaklıdır. Türkçe, sondan eklemeli bir dil olduğu için eğer yabancı bir kelime aşırı kulak tırmalamıyorsa ve cümlede kullanıldığında özel bir yer tutabilecekse kelime bir şekilde dilimize giriyor. İkincisi Türkler eski yaşayış tarzları olan göçebelikten kaynaklıdır, Türkçe'de eylemleri aşırı kompleks iken ( ornek olarak ,gelivereyeyazdım, bunu herhangi bir dile çevirmenin ne kadar zor oldugunu düşünün)soyut şeyleri anlatma da bir o kadar fakirdir. Bu ihtiyacını Farsça, Yunanca, Arapça ve sonrasında Fransızca ile kapatmıştır. İmparatorluk kurmakla da pek alakası yok balta girmemiş Amazon kabilesinden değilseniz bütün diller belli oranda birbirinden etkilenir. Başka dillerden etklienmek de dilin yapısını koruduğu sürece de çok da sorun teşkil etmiyor. Asimilasyon olmadığı sürece tabii ki. Bir örnek veriyim normanlar İngiltere'yi işgal ettiklerinde Almancanın bir kolu gibi durumundaki İngilizceyi o kadar etkilemiştir ki ingizlizceyi adeta fransizcanın bir kolu haline getirmiştir. Keza Arapça'da Doğu Roma ile etkileşim başladıktan sonra çoğu idari, hukukla alakalı kelimeler neredeyse tamamen Yunanca ile bağlantılıdır. Rusça'da Tatarcabın etkileri vardır özellikle ağaç meyve ve hayvancılıkla alakalı çoğu kelime Tatarca ile örtüşür
Arapça-Farsça sözlerin neredeyse hiçbirisi ihtiyacdan falan alınmadı, öyle olsaydı çoğunun Türkçe karşılıkları olmazdı. İşin özeti Türkler İslamiyete geçtikten sonra hızlı bir kültür değişimi yaşamaya başladı.
Teşekkür ederim yorumunuz için. Tarih boyunca Türkler, geniş coğrafyalarda birçok farklı imparatorluklar kurmuş ve bu imparatorluklar dünya tarihine damgasını vurmuştur. Göktürkler'den, Selçuklular'a, Osmanlı'ya kadar uzanan bu devasa mirası yadsımamak gerekir. Ancak belirttiğiniz gibi, bir milletin tarihi başarıları, şimdiki durumu için tek başına bir gösterge olamaz. Geçmişteki başarılardan ilham almak, özgüven kazanmak adına önemlidir fakat aynı zamanda şimdiki ve gelecekteki zorluklara da hazırlıklı olmak gerekir. Tarih, bize hem ilham kaynağı olabilir hem de dersler sunar. Önemli olan, bu dersleri doğru bir şekilde anlamak ve bu bilgilerle geleceğe yön vermek için kullanmaktır. Tarihi başarıları romantize etmek yerine, bu başarıların nasıl elde edildiğini, hangi stratejilerin, yönetim biçimlerinin ve diplomasi yöntemlerinin kullanıldığını anlamak ve bu bilgileri modern dünya şartlarında nasıl kullanabileceğimizi düşünmek daha verimli olacaktır.
Eski turkceye hayranım. Büyük ünlü uyumu olsun. Yeni ekler ve kelime turetme yeteneği olsun. Kelime eklenmesi halinde çok daha zengin konuma gelebilecek bir dildi. Neden konusulmuyor diye çok üzülüyorum. Dünya üzerindeki oluşan en ihtişamlı dil olabilir.❤
Yok be abartma 😂 😂😂😂 Türkçe oyle cok da kelime türetmeye uygun ve mstematiksel bir dil ddeğil 😂😂😂😂 Sen git bir de Arapca, Yunanca ve Latince gibi dillere bak 😂😂😂@@lenchanti
Sonuç olarak, dilimizin özünü korurken aynı zamanda global bir dünyada iletişim kurabilmesi için yabancı kelimelere de açık olması gerekir. Ancak bu dengeyi sağlamak için bilinçli bir yaklaşım benimsememiz gerekiyor. Yorumunuzda bu dengeye dikkat çektiğiniz için teşekkür ederim.
Bu olay her dilde olur ve dil dediğimiz şey de budur insan etkileşimi İzlanda gibi kendi içinde etkileşim kurmaktansa şu anki bir miras hali daha iyidir
Öyle mi alsana yorum.Türkçe dilinde kök durumunda eylem özelliğini yitirmeyen tüm sözcükler Türkçe köknelidir.Ancak ad sözcüklerinin çoğunluğu çoğunlukla yabancılar kökenlidir.Biz ne olursa olsun dilimizi koruyabilirdik ancak bunun için Türklerin dilletini sevmeso gerekir,bu da Türklerde yok (:"Bebek" sözcüğü neredeyse tüm diğer dillere geçmiştir.Bu sözcük çocuklar dili "be,be"den türetilmiştir.(Kolaydı (;)
çok haklısın herkes garip garip yabancı kelimeler sokmaya çalışıyor dilimize, zamanında girmiş şimdikini koruyalım bari. geliyor diyor ki kreativite, yaratıcılık ya creative den türetmiş perspektiv, bakış açışısı işte millet havalı sanıyor
Aynı zamanda kültürümüzünde başka ülkelerle benzemesinin sebebine budur. Herkes musakka cacık bizim der, ama kimse 400 yıl birlikte yaşayan toplumun birbiriyle kültür alışverişi yapmış olabileceğini söylemez.
Azerbaycan türküyüm ve neredeyse tüm kelimelerimiz Orta Asya Türklerinkiyle aynı anlaşabiliyoruz fakat türkiye türkçesinde bazı sözler var ve anlaşamıyoruz ancak bizde oğuz türküyüz sizde amma anlaşamıyoruz örnegin azerbaycanlılar türkçe konuşabilirken türkiye türkleri azerbaycan türkçesini konuşamıyor çok garip
Peki bunun nesi kötü? Dilimizde pek çok kelime var ve duyguları durumları ablatmada daha iyi. Mesela üzüldüm demek var hüzünlendim demek var kahroldum demek var. Bunu pek kullanmıyoruz günümüzde ama ne kadar çok kelime o kadar iyi anlaşılma. Adamın babası ölüyor üzüldüm diyor yirmi lirası kaybolmuş yine üzüldüm diyor. Ama birinde kahroldum diğerinde hüzünlendim demek var.
Türkçe de Arapça etkisi sanıldığı kadar fazla değildir. Toplam Arapça kelime sayısı 6 binin biraz üstünde. 1700 kadar da farsça kelime var 1700 kelimeye karşılık farsçaya 3binin üzerimde kelime vermişiz. Arapçaya geçen Türkçe kelime sayısını ise ben bilmiyorum. Arapça ve farsça kelime toplam %6yı anca buluyor
@@yOsmant. "ve" arapça farsça dan gelme bir bağlaç. Kuranı kerimde de Allahu Teala sıkça kullanıyor. Örneğin fatiha suresindeki "iyya kena'ğbudu VE iyya kenestain"
Teşekkür ederim yorumunuz için. Ancak, "Anadolu" kelimesi üzerinde durmanız oldukça ilginç. Zira "Anadolu", gerçekten de yabancı kökenli bir isimdir ve Yunanca kökenli bir terim olan "Anatolē" kelimesinden gelir. Bu kelime, "doğu" ya da "güneşin doğduğu yer" anlamına gelmektedir. Tarih boyunca Anadolu, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerin birçoğu bu topraklara farklı isimler vermiştir. Bu nedenle, bazı kelimelerin yabancı kökenli olmasının, dilin zenginleşmesine ve tarihi geçmişine tanıklık etmesine katkıda bulunduğunu söyleyebiliriz. Anadolu'nun zengin tarihini ve kültürel mozaiğini bir kelimeyle bile olsa hatırlatmasını takdir etmek gerekir. Her kelime, tarihinde birçok hikaye barındırır ve bu hikayeleri keşfetmek, dilin güzelliklerinden sadece bir tanesidir.
Oh, evet! Napalım? Oturup dilimizin içindeki yabancı kelimeler yüzünden gözyaşlarımızla boğulalım mı? Aslında, dil evrimi diye bir şeyi hiç duydunuz mu? Diller, tıpkı yaşayan organizmalar gibi sürekli bir değişim ve evrim içindedir. Dilimizdeki yabancı kökenli kelimeler, aslında tarihsel ve kültürel etkileşimlerimizin bir yansımasıdır. Aman Tanrım, bu etkileşimler ne kadar kötü bir şey, değil mi? Türkçe'nin kendine özgü bir zenginliği ve güzelliği var, ama bu, diğer dillerden alıntı kelimelerle daha da zenginleşemez mi? Yoksa Shakespeare'in, Dostoyevski'nin ya da Goethe'nin eserlerini okurken, 'Ah, bu kelimeler Türkçe değil, ben anlamıyorum' mu diyeceğiz? Neyse, dilin özünü kaybettiği fikriyle oturup ağlamak yerine, belki de dilin evrimini, zenginliğini ve adaptasyon yeteneğini kutlamalıyız. Ama tabii ki, dil meselelerinde gözyaşlarını tercih edenler de olabilir. Onlar için bir mendil getirebiliriz!
Bunun sebebi dilimizin yapısından ve sosyolojik durumlardan kaynaklıdır. Türkçe, sondan eklemeli bir dil olduğu için eğer yabancı bir kelime aşırı kulak tırmalamıyorsa ve cümlede kullanıldığında özel bir yer tutabilecekse kelime bir şekilde dilimize giriyor. İkincisi Türkler eski yaşayış tarzları olan göçebelikten kaynaklıdır, Türkçe'de eylemleri aşırı kompleks iken ( ornek olarak ,gelivereyeyazdım, bunu herhangi bir dile çevirmenin ne kadar zor oldugunu düşünün)soyut şeyleri anlatma da bir o kadar fakirdir. Bu ihtiyacını Farsça, Yunanca, Arapça ve sonrasında Fransızca ile kapatmıştır. İmparatorluk kurmakla da pek alakası yok balta girmemiş Amazon kabilesinden değilseniz bütün diller belli oranda birbirinden etkilenir. Başka dillerden etklienmek de dilin yapısını koruduğu sürece de çok da sorun teşkil etmiyor. Asimilasyon olmadığı sürece tabii ki. Bir örnek veriyim normanlar İngiltere'yi işgal ettiklerinde Almancanın bir kolu gibi durumundaki İngilizceyi o kadar etkilemiştir ki ingizlizceyi adeta fransizcanın bir kolu haline getirmiştir. Keza Arapça'da Doğu Roma ile etkileşim başladıktan sonra çoğu idari, hukukla alakalı kelimeler neredeyse tamamen Yunanca ile bağlantılıdır. Rusça'da Tatarcabın etkileri vardır özellikle ağaç meyve ve hayvancılıkla alakalı çoğu kelime Tatarca ile örtüşür
Arapça-Farsça sözlerin neredeyse hiçbirisi ihtiyacdan falan alınmadı, öyle olsaydı çoğunun Türkçe karşılıkları olmazdı. İşin özeti Türkler İslamiyete geçtikten sonra hızlı bir kültür değişimi yaşamaya başladı.
beyler adam imparatorluklar kurdular dedi diye gaza gelmeyin şimdiki duruma bakın
Teşekkür ederim yorumunuz için. Tarih boyunca Türkler, geniş coğrafyalarda birçok farklı imparatorluklar kurmuş ve bu imparatorluklar dünya tarihine damgasını vurmuştur. Göktürkler'den, Selçuklular'a, Osmanlı'ya kadar uzanan bu devasa mirası yadsımamak gerekir.
Ancak belirttiğiniz gibi, bir milletin tarihi başarıları, şimdiki durumu için tek başına bir gösterge olamaz. Geçmişteki başarılardan ilham almak, özgüven kazanmak adına önemlidir fakat aynı zamanda şimdiki ve gelecekteki zorluklara da hazırlıklı olmak gerekir.
Tarih, bize hem ilham kaynağı olabilir hem de dersler sunar. Önemli olan, bu dersleri doğru bir şekilde anlamak ve bu bilgilerle geleceğe yön vermek için kullanmaktır. Tarihi başarıları romantize etmek yerine, bu başarıların nasıl elde edildiğini, hangi stratejilerin, yönetim biçimlerinin ve diplomasi yöntemlerinin kullanıldığını anlamak ve bu bilgileri modern dünya şartlarında nasıl kullanabileceğimizi düşünmek daha verimli olacaktır.
Ödlek arığ kevredi
Yunçığ yavuz tovradı
Erdem yeme sevredi
Ajun beği çertilür
Alper Tunga?¿
Bu dörtlükte de iki yabancı kelime var. Öztürkçecilik soytarılığıyla kafanızı yormayın
acun Türkçe değil soğdca
Eski turkceye hayranım. Büyük ünlü uyumu olsun. Yeni ekler ve kelime turetme yeteneği olsun. Kelime eklenmesi halinde çok daha zengin konuma gelebilecek bir dildi. Neden konusulmuyor diye çok üzülüyorum. Dünya üzerindeki oluşan en ihtişamlı dil olabilir.❤
Yok be abartma 😂 😂😂😂 Türkçe oyle cok da kelime türetmeye uygun ve mstematiksel bir dil ddeğil 😂😂😂😂 Sen git bir de Arapca, Yunanca ve Latince gibi dillere bak 😂😂😂@@lenchanti
Bu konu üzerine daha önce hiç düşünmüş müydünüz? Dilimizdeki yabancı kökenli kelimeler hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı merakla bekliyorum!
Bence çok sorun edilecek bir durum değil bol yabancı kelime olması fakat dilimiz kendi özünü çok fazla kaybederse biraz sorun olabilir
Sonuç olarak, dilimizin özünü korurken aynı zamanda global bir dünyada iletişim kurabilmesi için yabancı kelimelere de açık olması gerekir. Ancak bu dengeyi sağlamak için bilinçli bir yaklaşım benimsememiz gerekiyor. Yorumunuzda bu dengeye dikkat çektiğiniz için teşekkür ederim.
@@SirArthurRock ben teşekkür ederim
Türkler ülkeler fethederken, Türkçe de kelimeler fethetmiştir.
Redhouse sözlük ilk basım önsözüne bakınız
Hocam siz nerelsiniz ? Türkmü İngilizmi? Eger şahsi degilse söylermisiniz? Azerbaycan Türklerinden selamlar
son derece haklisin arap kelimeler
Bu olay her dilde olur ve dil dediğimiz şey de budur insan etkileşimi İzlanda gibi kendi içinde etkileşim kurmaktansa şu anki bir miras hali daha iyidir
Dunya dili denilen Ingilizce karma bir dildir:
-anglo/Saxon
-danimarkaca
-latince
-fransizca
-britonca
-vs.
Öyle mi alsana yorum.Türkçe dilinde kök durumunda eylem özelliğini yitirmeyen tüm sözcükler Türkçe köknelidir.Ancak ad sözcüklerinin çoğunluğu çoğunlukla yabancılar kökenlidir.Biz ne olursa olsun dilimizi koruyabilirdik ancak bunun için Türklerin dilletini sevmeso gerekir,bu da Türklerde yok (:"Bebek" sözcüğü neredeyse tüm diğer dillere geçmiştir.Bu sözcük çocuklar dili "be,be"den türetilmiştir.(Kolaydı (;)
Onun yerine artık Türkçe kelimeler kullanmaya çalışalım en azından Türkçe Sözcükler artar.
Arı dilcilik işe yaramaz
çok haklısın herkes garip garip yabancı kelimeler sokmaya çalışıyor dilimize, zamanında girmiş şimdikini koruyalım bari.
geliyor diyor ki kreativite, yaratıcılık ya creative den türetmiş
perspektiv, bakış açışısı işte millet havalı sanıyor
Aynı zamanda kültürümüzünde başka ülkelerle benzemesinin sebebine budur. Herkes musakka cacık bizim der, ama kimse 400 yıl birlikte yaşayan toplumun birbiriyle kültür alışverişi yapmış olabileceğini söylemez.
Ne diyeyim ki
Restoranda bir pizza yedikten sonra kafede kahve içmeye karar verdik.
Kesinlikle yabancı kökenli kelime barındırmamaktadır (!)
Yedikten? Sonra? Karar? Verdik? Bunlar türkçe değil mi?
@@emreyaman1203 sonra ve karar kelimeleri arap kökenli diye biliyorum. Yedikten ve verdik kelimeleri türk kökenli.
yazdım
Azerbaycan türküyüm ve neredeyse tüm kelimelerimiz Orta Asya Türklerinkiyle aynı anlaşabiliyoruz fakat türkiye türkçesinde bazı sözler var ve anlaşamıyoruz ancak bizde oğuz türküyüz sizde amma anlaşamıyoruz örnegin azerbaycanlılar türkçe konuşabilirken türkiye türkleri azerbaycan türkçesini konuşamıyor çok garip
Çünki bizim dildə çoxlu ərəb, fars və rus sözləri var amma türkiyəlilərdə bizimkinə görə azdır. Həmdə bizim tələffüzümüz onlardan biraz fərqlidir
Bu iyi birşey mi yoksa kötü birşey mi? (Türkçede bu kadar fazla yabancı kelime olması)
Türkçe karşılığı var iken yabancı kökenlisini kullanmak kötü.
Yer misin?
Evet
Boz kişiniñ sözü olmadan da özümüzü açıklayabiliriz ;)
Ama buna gerek yok. Bir dildeki kelime çokluğu, o dilin ne kadar zengin olduğunu gösterir.
Peki bunun nesi kötü? Dilimizde pek çok kelime var ve duyguları durumları ablatmada daha iyi. Mesela üzüldüm demek var hüzünlendim demek var kahroldum demek var. Bunu pek kullanmıyoruz günümüzde ama ne kadar çok kelime o kadar iyi anlaşılma. Adamın babası ölüyor üzüldüm diyor yirmi lirası kaybolmuş yine üzüldüm diyor. Ama birinde kahroldum diğerinde hüzünlendim demek var.
Adam kötü dememiş zaten.
Yazdım
Üze kök teŋri asra yaġız yér kılındukda ékin ara kişi oġlı kılınmış. Kişi oġlınta üze eçim, apam Bumın Kaġan, İstemi Kaġan olurmış. Olurıpan Türük bodunıŋ élin törüsin tuta bérmiş, éti bérmiş.
Türk budunu, edgü ol,
Ben Uygar.
Yabancı kelimelerin yerine diğer türk ülkelerden kelimeler alsak olmaz mı?azerbaycanlılar kendş türkçelerini öz türkçe olarak görüyor hatta
Bizim dilde (Azerbaycanca) fazla arap ve fars kelimeler var.
kullanmanız lazım baba kullanmanız lazım koyalım demekle kelime alınmaz mustafa kemalin kafatasçılığıyla dil oluşmaz
Olsun yabancı kelime iyidir hic yoktan hizli ogreniriz
eg hındıstanda öyle imparotorluk oldug ıcın degıl sömurge oldug ıcın
Tangri
Türkçe de Arapça etkisi sanıldığı kadar fazla değildir. Toplam Arapça kelime sayısı 6 binin biraz üstünde. 1700 kadar da farsça kelime var 1700 kelimeye karşılık farsçaya 3binin üzerimde kelime vermişiz. Arapçaya geçen Türkçe kelime sayısını ise ben bilmiyorum. Arapça ve farsça kelime toplam %6yı anca buluyor
Gôk Tangrı bizi kollasin
Öd tengri yaşar, kişi oglı kop ölgeli törimiş
sg suriyeli
@@Evrader ne alaka
Kanka, neden kabızmış gibi kendini kasıyorsun öyle? Biraz rahatla. relax!
Ben betik okumayı severim
Arapça değil Arapça kökenli bu birçok dilde var kökeni başka ülkelerden gelen
O.
Kyazarim
Lale ve hindi
Ve farsça bir söz
Hangisi?
@@yOsmant. "ve" arapça farsça dan gelme bir bağlaç. Kuranı kerimde de Allahu Teala sıkça kullanıyor. Örneğin fatiha suresindeki "iyya kena'ğbudu VE iyya kenestain"
Anladım Tessekürler peki lale, hindi
Anadolu'da güzel bir çiçek açmış, gökyüzünde kuşlar cıvıltılarıyla şenlik düzenlemişler.
Teşekkür ederim yorumunuz için. Ancak, "Anadolu" kelimesi üzerinde durmanız oldukça ilginç. Zira "Anadolu", gerçekten de yabancı kökenli bir isimdir ve Yunanca kökenli bir terim olan "Anatolē" kelimesinden gelir. Bu kelime, "doğu" ya da "güneşin doğduğu yer" anlamına gelmektedir. Tarih boyunca Anadolu, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerin birçoğu bu topraklara farklı isimler vermiştir. Bu nedenle, bazı kelimelerin yabancı kökenli olmasının, dilin zenginleşmesine ve tarihi geçmişine tanıklık etmesine katkıda bulunduğunu söyleyebiliriz. Anadolu'nun zengin tarihini ve kültürel mozaiğini bir kelimeyle bile olsa hatırlatmasını takdir etmek gerekir. Her kelime, tarihinde birçok hikaye barındırır ve bu hikayeleri keşfetmek, dilin güzelliklerinden sadece bir tanesidir.
@@SirArthurRock kesinlikle! Teşekkürler, beyefendi
Napalım ? Oturup ağlayalım mı ?
Oh, evet! Napalım? Oturup dilimizin içindeki yabancı kelimeler yüzünden gözyaşlarımızla boğulalım mı? Aslında, dil evrimi diye bir şeyi hiç duydunuz mu? Diller, tıpkı yaşayan organizmalar gibi sürekli bir değişim ve evrim içindedir. Dilimizdeki yabancı kökenli kelimeler, aslında tarihsel ve kültürel etkileşimlerimizin bir yansımasıdır. Aman Tanrım, bu etkileşimler ne kadar kötü bir şey, değil mi?
Türkçe'nin kendine özgü bir zenginliği ve güzelliği var, ama bu, diğer dillerden alıntı kelimelerle daha da zenginleşemez mi? Yoksa Shakespeare'in, Dostoyevski'nin ya da Goethe'nin eserlerini okurken, 'Ah, bu kelimeler Türkçe değil, ben anlamıyorum' mu diyeceğiz?
Neyse, dilin özünü kaybettiği fikriyle oturup ağlamak yerine, belki de dilin evrimini, zenginliğini ve adaptasyon yeteneğini kutlamalıyız. Ama tabii ki, dil meselelerinde gözyaşlarını tercih edenler de olabilir. Onlar için bir mendil getirebiliriz!
İnşaallah şu yorumu küllen türk lisanıyla yazmaya gayret göstereceğim😂😂😂
İnşallah=Arapça
Küllien=Arapça
Lisan=Arapça
@@Aaa.132gayret de Türkçe gibi durmuyor. arkadaş arapca yazsaymis daha iyiydi
@@OnlyMyisha asla ve kata ecnebi lisanlardan kaynaklanan kelimeler ile tahrif edilmemişdir, ağam
@@_Platypus_ هذا هو الحال تماما ، يا صديقي
@@OnlyMyisha 👌😂😂