Bazen mesafeler ve sessizlikler bir kayıp değil, bir davettir. Bu davet, kendinizi yeniden keşfetmek, özsaygınızı güçlendirmek ve gerçek değerinizi anlamak için bir fırsattır. Stoacı felsefenin öğretileri, dış dünyayı kontrol edemediğimizde iç dünyamıza odaklanmanın gücünü gösterir. Eğer bu videoyu faydalı bulduysanız, abone olmayı ve bildirimleri etkinleştirmeyi unutmayın. Ayrıca, "Katıl" seçeneğiyle veya süper teşekkür göndererek kanalıma destek olabilirsiniz. Unutmayın, en büyük dönüşümler bazen en sessiz anlarda başlar.
@@stoacifilozof ben çok sevdim sahiblendim ama sevgimden yararlandı bile bile yalanlarını kendini yıllarca kandırdım bı bakdim çok şeyimi kayb etmişim.seytan gibi biri o,tıpkı şeytanın buyruğu ile yaşıyor hayatı.bana bir çözüm de o çözüm beni ondan ebediyyen soyutsun
Bağımlısı olmayacak kadar yanlız kalmak gereklidir, bu tüm peygamberlerin ortak sünnetlerinden biridir, demek ki bir sınav ve gereklilik, video için teşekkürler, ihtiyaç anında gelenin makbuliyeti ve canı gönülden oluşan şükran hissi...☺❤
Yanlızlık;İnsanların,birçoğunun nefret derecesine sevmediği,ama bir o kadar'da ihtiyac duyduğu durum.Bilselerdi;"Yanlızlığın kendini bulma aracı olduğunu",kişisel,içsel gelişimde zirveleri görebilmenin tek cevap olduğu,zamanı en iyi kullanma ve haz almada,sorunsuz mutluluğun anahtarı olma özelliği taşıdığını daha çok yanlız kalmak için çırpınırlardı.
Uzaktan izliyorum, davranışlarının kendilerini çok küçük düşürdüğünü, gördüğümde, sessiz bir tebessüm ediyorum,bu beni cok keyiflendiriyor, evet doğru yoldayım ve kendi dünyamda herşey yolunda ve mutluyum.😊😊
Reddedilmek bir kırbaç yemek , ya aciz olur kırbaç acısını hissedersin, yada kendini gelistirir her kırbaç darbesini seni başarıya götüren deneyim olarak hissedersin. Tarafını seç.
Biri birden değişdiğinde ve mesafeli hareket etdiğinde aslında bunuda bilinki, bu insanlar ruhen dengesiz. Yani bir gün böyle öbür gün şöyle veya bir ay böyle öbür ay şöyle... birde bir insan benle messela kontağını azaltdığı zaman (sizin dediğiniz gibi onunda aşamadığı birşey vardır vesayere) değildi, onun messela şöyle bir düşüncesi vardı: "Ben bu insana çok enerji harcadım, artık uzak durim, kendimi iyi his etmiyorum" bunu konuşmuşdum kendisiyle. Ben çok ağır bir imtihandan geçiyordum ve benim iki üç defa derdimi dinlemişdi kendisi ve bu ona ağır gelmişdi :). Gülümseme sevebim şu, insanlar çok nazik ve Ego'lu olmuş, yani hemen çok etkilenip uzaklaşmayı seçiyorlar ve eskiden baze insanların sorunu olurdu ve ben hep yardımcı olurdum ama hiç sonradanda uzaklaşmazdım ve Ego yapmazdım. Almanların Bir sözü vardır onu size söylim: "Sen yardım edersin, ama başka birisininde senin gibi yardım edeceğini bekleme, çünkü herkezin kalbi seninkisi gibi büyük değil". Bende Narsizm ve Evli kadınların sinsice aldatmaları konusinda videolar yapıyorum kanalıma beklerim. Üçretsiz destek olup abone olabilirsiniz.
Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Tam ihtiyacınız olan anda bu videonun size ulaşmış olması benim için de çok kıymetli. Hayatınızı değiştirme yolunda bir nebze katkımız olduysa ne mutlu! Unutmayın, bu yolculuğun kahramanı sizsiniz. Gücünüz ve kararlılığınızla her adımda daha da ilerleyeceğinize inanıyorum
Ohhh rahatladım,ne güzel anlatım bu, ses, ifade,sanki yan koltuğumda bana moral veriyorsunuz,,,çok iyi geldi,ayrica kendi sesiniz cok iyi olmuş,en özel rahatlatıcı kilan da bu.....samimice dostça.kocaman sevgilerrrr 🙏
Rousseau 'dan bir alıntıyla başlamak isterim. Sevdiğim sözlerinden birinde şöyle der. Zaman bir çok örtüleri kaldırabilir. İnsanının hayatındaki en kıymetli şey zaman olduğu halde ne yazık ki en kolay harcadığı şeydir aslında. İnsanın kendini tanıması için zamana ve yalnızlığa ihtiyacı vardır. İçini gözlemlemeye başladığında neyi neden yaptığı görmeye ve anlamlandırdığında kendinde ki yeteneklerini keşfetmeye başlar. Dışarıya olan bağımlılık hissinin yerini kendinin gerçek değerini gördüğü hale dönüşür. Süreklilik ve disiplinle hem zihinsel hem de ruhsal olarak büyümeye başlar. Allah her insana kendine özel yetenekler ve potansiyeller vermiştir. Bunların açığa çıkması sadece bizim çabamıza ve inancımıza bağlıdır. Yine gezegensel olarak bir katkı vermem gerekirse bu yazdıklarım Satürn gezegeniyle bağlantılıdır. Satürn bizim düzen ve iç disiplini sağladığımız alanlara işaret eder. Herkesin tabi ki bu alanları farklıdır.Kimi bunu sporla , kimi sanatla, kimi hizmetle yapar. Burada ki işaret ettiğim nokta kişinin en yüksek verim alacağı noktaya ve onu disipline etmeye ihtiyacı olduğu alandır. Esneklik özgürlüğe gitme de bir anahtardır. Hem kendimize hem de dışarıdan gelen olaylara karşı. Halil Cibran' dan bir sözle bitirmek isterim. Akıl size seslendiği zaman ona, Kulak veriniz, kurtuluşa erersiniz.
Yorumlarınızı gerçekten çok kıymetli buluyorum. Dikkat ediyorum da, her seferinde içeriğin derinliğine bir katkı sağlıyorsunuz ve bu da benim için çok değerli. Rousseau’dan yaptığınız alıntı, bana Seneca'nın Ahlak mektupları kitabındaki, ilk mektubunu anımsattı. Orada Seneca şöyle yazıyor: (direk kitaptan bakıp yazıyorum) "... İnsanlar öylesine akılsız ki, bir kimseden küçücük, değersiz, yerine konabilir bir şey aldılar mı, kendilerinin borçlu sırasına konmasına göz yumuyorlar da, minnettar olunsa bile, karşılığı verilemeyecek tek şeyi, yani zamanı alan insan, hiçbir şekilde borçlu saymıyor kendini..." Tekrar teşekkür ederim.
@stoacifilozof gerçekten siz ve paylaşımlarınız çok kıymetli hak edene insana hem destek hem katkı sunmak herkesin vazifesi ve erdemi olmalı tekrar ben teşekkür ederim güzel yorumlarınız için
Tamda böyle bi durumun içinde çaresizce cevaplar arıyordum kendi kendime.acı çekiyor çocuk gibi ağlarken aniden karşıma bu video çıktı galiba artık bi cevap aramıyorum sessizce kabullenip kendime dönme vaktinin geldiğini kabullenmem gerektiğini anladım 💔
İnsanlar hayatımıza girip çıkacaklar ve hiç ummadığımız kişiler bir zamanlar kalıcı olduğunu düşündüğün geçici bir anın geçmiş anıları olarak kalacaklar…. Evet neden diye cevap aramaktansa kabullenmek ve kendi inançlarınla yolunu devam etmek gerekiyor
İnsan ilişkilerini anlattigin için özgürleştirici ve sevgiye odaklı bir akiş ve anlatim olmalı. Video süresi de bununla orantılı olmalı. Yorucu olmamalı. Seni çok seviyorum. ❤️
Bu anlattıklarınız o kadar iyi geldiki anlatamam şuan takip etmeye ve dinlemeye başladım huzur verici tamda benim yaşadıklarımı anlatıyorsunuz insanın sevdikleri tarafından vefasızlığa ugraması görmezden gelinip yalnızlığa itilmesi cok zor bir durum ben yinede en az hasarla ayajta kalmaya çalışıyorum ama dedigin gibi baßkalarına göre yaşamak tansa kendimize değer vererek yaşamalıyız bu hayatı bu güzel muhabbet icin cok teşekkür ederim emeğinize yüreğinize sağlık Herşey gönlünce olsun sevgiler saygılar dilerim 👏👏👏👏💐💐💐💐💐🤲🤲🤲🤲🤲
Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Yaşadıklarınızın zorluğuna rağmen ayakta kalmaya çalışmanız, gerçekten büyük bir güç ve değerli bir farkındalık. Vefasızlık ve görmezden gelinmek zorlayıcıdır; ancak Stoacılığın da öğrettiği gibi, kendi değerinizi bilmek ve başkalarının davranışlarına göre şekillenmemek, en büyük özgürlüktür. Kendinize verdiğiniz bu değer, sizi her türlü zorluğa karşı daha dayanıklı hale getirir. Unutmayın, “Başkalarının eylemlerine değil, kendi erdemlerinize odaklanmak huzurun anahtarıdır.” Bu yolda ilerlerken güçlü duruşunuzdan vazgeçmeyin. Güzel dilekleriniz ve içten sözleriniz için tekrar teşekkür ederim. Size huzur, güç ve bilgelik dolu bir yolculuk dilerim. Sevgiler, saygılar.
@@stoacifilozof rica ederim ne demek dün denk geldi sayfanız iyiki gördüm sayfanızı Allah razı olsun bu kadar güzel çalışmalar yaptığınız için teşekkür ederim Herşey gönlünce olsun selam dua ve muhabbetlerimle sevgiler saygılar dilerim 🤲🤲🤲👏👏👏💯💯💯💯💯
Sizi,zaman,zaman gördüğüm,ama pencerenize bir türlü tıklayamadığım,yayınlarınıza bu sabah telafisi mümkün kayıplarla başladım,yaşantımda cevaplar verdiğim konulardaki doğruluğu gördüğümde,doğru adrese geldiğimi görmenin mutluluğunu yaşıyorum. Lütfen,teşekkürlerimi kabul edin.
Tam da bugün benden alti aydir kaçan geri çekilen birine yalvarmaya ve durumu kendimi suçlayarak çözmeye çalışmayı bıraktığım gundu. Tevafuk oldu. Çok teşekkür ederim .Bu bilgilerle hem kendimi kesfedecegim hemde giden beni hakediyirsa geri gelecek .İlk günden merak edip durduk yere aradı bile . O yüzden sabredecegim ve o dönene kadar ki boşlukta kendimi bulacağım.
Kendi hayatıma ve hedeflerime odaklanacam Kendimi çok değerli hissediyorum kendimi seviyorum ve özgüvenim çok yüksek ben değerliyim Başkası böyle davrandı diye onun sorunu var dertleti var zor hayat şartları hayatın yükü ağır gelmiştir. Onu anlamayan sevmeyen hasta ruhlu biriyle beraber olmak zor geliyordur. Benimle ilgili değil bilyorum ve Her şerde bir hatır var özgür olmak kendimle başbaşa kalmak kendimi ve kendime yatırım yapmak ♏🅰🎋📧içün harika muhteşem özgürlük❤
İnsanlara çok anlam yüklemeyin. Kimse kimsenin hayatında kalıcı değil. Mesleğimiz gereği işimiz hep insanlarla. Sayısız insan hikayelerine tanık oluyoruz. Benim insanlarda gözlemlediğim çok şey var. İnsanlar da kitaplar gibi, yeter ki insanın lisanından anlayın. Hep benzer hikâyeler. İnsan davranışları toplumlara göre farklılık gösterse de geneli aynı sayılır. Kaçan kovalanır ama gözden ırak olan da gönülden ırak olur. Bunu da unutmamak gerekiyor. Freud demiş ki: Fizik kurallarına göre sırtını dayadığın bir nesne birdenbire giderse sen de o yöne doğru devrilirsin. O yüzden sırtını kimseye yaslamadan, kendi ayakları üzerinde durmalı. İnsan ulaşamadığı her şeyin delisi, ulaştığı her şeyin nankörüdür der Pablo Neruda. William Shakespear ise şunu söyler: En tatlı bal bile tadıldıkça bıkkınlık verir. Onun için ölçülü sev der. Bazı şeylerin hayâli gerçeğinden daha güzeldir. Sevmek Zamanı filminde boyacı Halil duvardaki resme aşık olmuştur. Ben senin resmine aşığım.Resmin sen değilsin ki. Resmin benim dünyama ait bir şey. Ben seni değil, resmini tanıyorum. Belki, sen benim bütün güzel düşüncelerimi yıkarsın diyor. Çünkü Halil'i n hayali o resim. Ona ulaşırsa hayallerinin de sonu gelecek, umudu bitecek. Umut en güzel motivasyon kaynağı. Bir şeyler ulaşılmaz olmalı ki, kıymetli olsun. Yani ezcümle; Ne kadar ekmek o kadar köfte
Ne kadar derinlikli bir yorum, teşekkür ederim. Bahsettiğiniz noktalar, insan ilişkilerinin karmaşıklığını ve hayatta dengeli bir duruşun önemini çok güzel özetliyor. Ancak, "ulaşılmaz olanın kıymetli olduğu" fikri üzerine biraz düşünmek isterim. Bazı videolarımda da bu kavramı kullandım, fakat nadir ve erişimi sınırlı olan şeylerin insana kıymetli gelmesinin nedeni hakkında gerçekten de uzun uzun düşünmek lazım. Bu ifade bize hayatta sürekli bir özlem hali sunuyor, ancak bu özlem, anda olmanın ve sahip olduklarımızın kıymetini bilmenin önüne geçebilir. Hayaller ve hedefler elbette önemlidir; bizi ileri taşır, motive eder. Ancak, hayallerin gerçek olmasının umudu yok edeceği düşüncesi, yaşamda anın değerini göz ardı etmeye neden olabilir. Ayrıca stoacı felsefede "umut!!!" kavramı pek yer almaz, eğer bir insan umut ediyorsa, Stoacı felsefeye göre zihnini kontrol edemediği bir geleceğe bağlamış demektir. Stoacılar, yaşamlarını umut veya korku gibi geleceğe dönük hisler yerine, şu an kontrol edebildikleri şeylere odaklanarak yönlendirirler. Çünkü umut, her ne kadar pozitif bir duygu gibi görünse de, beraberinde hayal kırıklığı riskini de taşır. Stoacılar için asıl huzur, ne gelecekteki bir beklentiye bağlanmak ne de geçmişe saplanıp kalmaktır; huzur, şu anı tam anlamıyla yaşamak ve yalnızca kontrol edebildiklerine odaklanmakla elde edilir. Doğrusu şu: Stoacı felsefede umut tamamen reddedilmez, ancak “kör umut” denilen kontrolsüz ve gerçeklikten kopuk bir beklenti eleştirilir. Stoacılar, yaşamın doğasına uygun olmayan bir şekilde umut etmeyi, akılcı olmayan bir beklenti olarak görürler. Örneğin, Epiktetos, "Kontrol edemediğiniz şeyler için üzülmeyin veya umut etmeyin. Bunun yerine, kontrol edebileceğiniz şeylere odaklanın," der. Bu yaklaşımın ardındaki neden, umut ve korkunun aynı madalyonun iki yüzü olmasıdır. Umut ettiğiniz bir şey gerçekleşmezse, bu hayal kırıklığı yaratır; korktuğunuz bir şey gerçekleşirse, bu da acı getirir. Bu nedenle Stoacılar, kontrol edemedikleri şeyler karşısında duygusal olarak tarafsız kalmayı ve her durumu, doğanın bir parçası olarak kabullenmeyi önerir. Stoacı bir bakış açısıyla bakarsak, "ulaşılmaz olanın kıymetli olması" fikri yerine, her şeyin geçici olduğunu ve bu nedenle sahip olduğumuz anın kıymetini bilmemiz gerektiğini söyleyebiliriz. Gerçek huzur, umudun peşinde koşmaktan değil, elimizde olanı akıl ve erdemle değerlendirmekten gelir. William Shakespeare’in "ölçülü sev" nasihati, burada güzel bir rehber olabilir. İnsanlara ya da hayallere gereğinden fazla anlam yüklemek, hayal kırıklıklarına yol açabilir. Ama bu, derin bağlar kurmaktan ya da sevmekten kaçınmamız gerektiği anlamına gelmez. Aksine, hayatta karşımıza çıkan her bağ ve ilişki bir öğrenme fırsatıdır. Sırtımızı yalnızca kendi ayaklarımızla sağlamlaştırmayı öğrenmek, bu bağları daha sağlıklı ve dengeli yaşamamızı sağlar. Sonuçta, ne kadar ekmek o kadar köfte derken, aslında hayatta verdiğimiz çabanın karşılığını aldığımızı ima ediyorsunuz. Belki de önemli olan, çabayı yalnızca bir karşılık almak için değil, kendimizle barışık, gerçek anlamda tatmin olabilmek için göstermektir. Bu, hem umutlarımızı besler hem de elimizdeki değerlere şükranla bakmamızı sağlar. Bana böylesine güzel bir yoruma karşılık vermem için olanak sağladığınız için tekrar teşekkür ediyorum.
@@stoacifilozofKatılıyorum. Aldığım eğitimler, takip ettiğim Uzmanlar aynı paydada birleşiyor. Her gün kendi versiyonumuzun en iyisi olmak için gayret etmek, heyecan verici. Güzel olan bu. Güzel olan yaşam yolumuz. Ne geçmişe bak pişmanlıkla, ne de geleceğe bak kaygı ile. Ânda kal farkındalıkla. Adem GÜNEŞ'in söylemi ile ilişkilerde bağın yoksa tesirin yok. Dürtüye değil duyguna odaklan. Tüm sorunların kökeni kaygı bozukluğudur. Kaygı bırakılabilir. Kötü hissettirilerek doğru davranış sergileyebilmesi i beklenemez, . Der Adem Güneş.
@@stoacifilozofDem bu demdir dem bu dem. Ne gelecek için kaygı duy, ne de geçmişin üzüntüleriyle yaşa. Anda kal, anı yaşa. Carpe diem diyorlardı sanırım. Diyorsunuz ki; gücü kendi içinde ara, değiştiremiyeceğin şeyler için kafanı yorma, endişe etme. Su akar yolunu bulur. Dünyada hepimiz sallantılı,korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz.Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır diyor Aylak Adam'da. İnsanlar tutunacak bir şeyler arıyor hayatta. Herkesin bir tutamağı var. Bazı insanlar bir stoacı gibi düşünüp, yaşantısını bir stoacı gibi sürdüremez. Bir stoacı gibi, kendi içine çekilip, gücü kendi içinde aramaz da gider dışarıdan bir şeylere tutunur. Tutunduğu şeye beklentisi artar. Karşılık bekler. Verdiğini almak ister. Alamayınca da keşkeler sarar içini. Beklenti de bazen hayal kırıklığı getirir. Evet. bu da beraberinde mutsuzluğa neden olabilir. Umma ki küsmeyesin. Umut, hem zehir, hem de ilaçtır. Ne için kullandığına göre değişiklik gösterir. Neyi nasıl umduğuna bağlı. Umut, insana işkence etse de yine de umut ediyor insan. Bir parça umut lazım. İnan-ı Kamil olmak kolay değil. Bir örnek verelim, küçük bir çocuğa, elini yanan sobaya değdirme acı çekersin cümlesini milyon defa söyleseniz de fayda etmeyecektir. Ne zaman ki elini sobaya değdirip o acıyı tecrübe edince anlayacaltır, ateşe direkt elini uzatmaması gerektiğini. Tecrübe, içsel yolculuk zaman alıyor.
Insanlar içinde ol ya da yalnįz ol. KIMSENIN UMRUNDA DEĜILSIN. O yüzden yaşamaya ve ölene kadar öĝrenmeye gülmeye çalıșın. Size, kim nasıl davranıyorsa aynısını yapın. Kötülerden kötülüklerden uzak durun.
Güzel yorumunuz ve desteğiniz için çok teşekkür ederim. Bu tür geri bildirimler, doğru yolda olduğumuzu hissettiriyor ve motivasyonumuzu artırıyor. İçeriklerin yararlı ve değerli bulunması, en büyük mutluluğumuz. Sizin gibi değerli bir takipçimizin olması, bu yolculuğu daha anlamlı hale getiriyor. Birlikte daha fazla bilgelik ve farkındalık dolu anlar paylaşmak dileğiyle
Ben birisinin benden uzaklaştığını hissettiğim de, aynı şekilde ben de ona davranıyorum. Ayna gibi. Ne bi eksik ne bi fazla. O ne kadar mesafeli ya da yakınsa ben de o kadar mesafeli ya da yakınım.. sorun o zaman ortadan kalkıyor, çünkü bana hissettirdiklerini aynı anda ona hissettiriyorum.
Buna benzer bir durum yaşadım.Ama kendimin yetersizliğini düşünmedim karşımdaki insanın içsel sıkıntıları vardı.Aşması gereken sorunları, kaygıları,kafa karışıklığı vardı.Dinleyip belki yardımcı veya destek olurum diye düşündüm.Ama istemeyene hiçbir destek sunamıyorsun.Ben de ona alan ve zaman tanıyıp kendi haline bıraktim.Kensi hayatıma ve hedeflerime odaklandım.İyi mi diye merak ettiğim zaman kar oldu.İki defa yazarak hatrını sordum .Ama hala kafa karışıklığı vardı.Umutsuz vaka olarak sayfayı kapattım.Kızın hikayesi de çok güzelmiş.
Yorumunuz için teşekkür ederim. Hayatta bazen birine destek olmak, onun yükünü hafifletmek isteriz ama Stoacı bakış açısıyla, başkalarının sorunlarını çözmek bizim kontrolümüzde değildir. Her bireyin kendi içsel yolculuğu, aşması gereken kendi engelleri vardır. Siz, elinizden gelen anlayış ve desteği sunmuşsunuz; bu bile erdemli bir davranıştır. Stoacılığın öğrettiği gibi, bazen en doğru yaklaşım, başkalarına alan ve zaman tanımak, onların kendi içsel mücadelelerini vermelerine izin vermektir. Bu süreçte kendi hayatınıza ve hedeflerinize odaklanmak, sizin gücünüzü ve dengenizi korur. Marcus Aurelius’un da dediği gibi: “Başkalarının eylemleri, bizim sorumluluğumuzda değildir. Kontrol edebileceğimiz tek şey, kendi eylemlerimizdir.” Bu olgun yaklaşımınız ve farkındalığınız, hayat yolculuğunuzda size daha fazla huzur ve bilgelik getirecektir. Hikayenizi paylaştığınız için tekrar teşekkür ederim.
Esin hanım yorumların ve düşüncelerin çok dikkatimi çekti hemen hemen gördüğüm tüm yorumlarını okudum ve açıkcası sizi çok merak ediyorum farklı bir kişiliğiniz var tebrik ediyorum 👏👏
@@EftalDoğan-m9u Teşekkür ederim Eftal Hanım çok da sivrilmek istemem.Bayansaniz ve aynı şehirdeysek tanışıp sohbet ve paylaşım yapabiliriz.Severim iletişimi 🥰
@stoacifilozof Rica ederim siz de maşallah leb demeden leblebiyi doğru anlıyorsunuz,ben de buna hayran kalıyorum.Teşekkürler dönütler ve nokta tespitleriniz için.
Özellikle bir kaç gündür aşırı kötüydüm şu video sanki ilaç niteliğinde çıktı karşıma. İnsanız en nihayetinde ve saf sevgi ile yaklaşıp herşey yolundayken bir anda uzaklaşma çabası, araya bi mesafe yada duvar çekme durumu yaşadım anlamakta güçlük çekiyordum çünkü anlamlı olan hiç bir yanı yok, bana sevgisini sunan insana 4 elle sarılırım ama bazen karşımızda ki insan sanırım sevgi konusunda çocukluktan bu güne kadar kendisine hissettirilmemişse onda bir korku yaratıyor da olabilir sanırım akışına bırakmak gerekiyor çok zor ama aşmamız gereken bir mecburiyet
Hayatta herkesin bir yolu var ve onun dışında ki herkes o yolda bir yere kadar ona eşlik eder çünkü aslında yol tek kişiliktir(herkes için) yani kimse kimseyi bırakmaz sadece eşlik eder ve kendi yoluna devam eder( bu benim kendimi kandırma yöntemim)😊beni bırakmadılar sadece yolumda ki süreleri bitti…
Evet şuan bu son cumleri dinlerken mutfak ta yere bagdas kurup gökyüzüne bakarak cok derin bir odaklanmış halde dinledim bur tur meditatif durum diyebiluriz . Çunku benim zihnim beni çok yoruyor günlük hayatta. O ışık hizin da benden ona uymaya çalışıyor ve bu durum beni hasta ediyor tahmin edersiniz. Yani bu derin düşünceler i bir üretkenlik e dönüştürmek en büyük istegim.o zaman bu enerjimi üretkenliğe donustururum benim içsel dünyam, hislerim , hayalim ve sezgilerim eger diş onaylanma,modundan azad olabilirsem benim içimde bir patlamamış volkanik dağ kadar enerji birikimi var ve ben bunun da farkindayim onu ortaya çıkarma ürüne donusturemeyince kendimi tüketiyorum bir toz zerresini bir kabus a çeiriyorum çunku bu kolayima geliyor bu konuda en üst sevyede başarılıyım ve surekli zirun yarattiyor onda boguluyor ,o bitince yeniden ,yeniden ve bu zaman mekan kavramlarini yitirmeme sebeb oluyor zihinlerde surekli yaşamak nasil yipratici. Amacım ve isteğim bunu bir senaryo bir şiir,beste, şarkı, yazmaya vermek istiyorum ve atışta kalmak .iste bakin sizin bu videolari dinlediğim de kendi özümle baglantiya geçiyorum . Ve bu frekans ta kalmak istiyorum . Ama o düşman iç ses. Bana hemen saldırıyor içten kaleyi fethediyor beden de ona hemen teslim oluyor .düßuk omuzlar ,asik sürat, kendime bakamaz oluyorum aynadan çunku baktiğimda gordugum o surata hakaret ediyorum. Ama bu elbise(giydiğim deli )elbisesi artik bana dar geliyor yirtildi ,yirtilacak ama içinden ne çıkar nasil bir ben o bir bilinmezlillerle dolu ..şimdi size bir sorum : ben gemen bugun şimdi başlamak istiyorum küçuk bir yazım bir hikaye ama nasil nereden başlarım bilmiyorumoneriniz nedir...🎉🎉🎉
Hayat hepimizi kırar, acıtır, üzer... Bizler şikayet ederek bir kazanım elde edemeyiZ... Şikayetten vazgeçip, egonumuzu dengeleyebilirsek, kendi benliğimize dönersek, yalnız kalıp, yalnızlığımızı çeşitli hobilerle doldura bilirsek, ön yargılardan uzaklaşabilirsek, çok beklenti içinde olmazsak, başkaları için değil, kendimizi geliştirip dönüştürmeye zaman ayırırsak, hayattan, yaşananlardan, çok rahatsız olmayacağımıza inanmaktayım.. Farkedip yola çıkmalı, ilerlemeliyiz,, Vazgeçmediğimizde, çaba, emek, verdiğimizde istediğimiz yol karşımıza çıkıyor... Bu yolda dümdüz olmadığından ama daha güçlü emin özgür öz güvenli cesur olarak yol alarak sonsuzluğa yolculukta devam ediyorsunuz... Stoacı Filozof a katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum... Saygılar... 🌺💫
Yorumunuz için çok teşekkür ederim, gerçekten derin ve bilgece bir bakış açısı paylaşmışsınız. Hayatın kaçınılmaz kırılmalarına rağmen şikâyeti bir kenara bırakıp içsel dönüşüme odaklanmak, Stoacılığın da öğütlediği en güçlü yollardan biri. Özellikle beklentileri azaltmak, yalnızlığı bir yük değil, bir fırsat olarak görmek ve kendimizi geliştirme çabası içinde olmak, ruhumuza derin bir huzur getirir. Yol her zaman düz olmayabilir ama dediğiniz gibi, çaba ve sabırla ilerlediğimizde bu iniş çıkışlar bile bizi daha cesur ve özgüvenli hale getirir. Bu farkındalık dolu düşüncelerinizle hem kendinize hem de başkalarına ışık tuttuğunuz için teşekkür ederim. Yolculuğunuzun size daha fazla bilgelik ve huzur getirmesini dilerim. Saygılar ve sevgiler
Dinlerken çok ilham aliyorum , ama etkisi çok sürmüyor. Tekrar eski davranış ve düşüncelerbeni esir alıp yönetiyor ben bir köle gibi emir eri gibiyim o yüzden zaman kaybı olarak görüyorum sizi dinlemek ama ger seferinde tekrar donup dinliyorum ama ben sizden eskinin yerine yeniyi inşa etme knusuna ağırlık verseniz kalici hale nasil getiririz🎉
Beklersen, sesiz kalsan bile o kisi senin bekleyen enerjini bilincalti düzeyde hissedecektir. Bekleme.Kafanda yüreginde o kişiyi yok say.Eger dönerse o şekilde döner bekleiden hiç dönmez.Dönse bile senin istedigin şekilde degil.
Hocam yine çok güzeldi. Bisey sormak istiyorum bu öğretileri bir insan uygularsa çok büyük bir şekilde gelişim sağlatır. Maddiyatın olumsuzluklarindan sıyrılır büyük ölçüde, peki neden insanların büyük çoğunluğu bunları değilde maddiyata göre tüm psikolojisini etkiliyor. 16 ve 17. Yy'larda batınin İslam ülkeleri üzerindeki sömürgecilik faaliyeti ile batıya özentilik yüzünden mi oldu bu(kapitalizm mesela)) eskiden anladığım Kadarıyla bu durum günümüzdeki kadar değilmiş.
Teşekkür ederim, değerli yorumunuz ve sorunuz için. Haklısınız, Stoacı öğretiler insan psikolojisini büyük ölçüde güçlendirir ve bireyi maddi kaygılardan özgürleştirir. Ancak, insanların çoğunluğunun bu öğretileri benimsememesi ya da uygulamaması birkaç derin nedene dayanıyor. Öncelikle, modern dünyada maddiyat, mutluluk ve başarı ile neredeyse eş anlamlı hale geldi. Mutluluğa yanlış bakıyoruz, mutluluğun tarifini yanlış yerlerde arıyoruz. Günümüz dünyasında mutluluk ne yazık ki dışarıdan gelen bir şey gibi algılanıyor, o kadar büyük ayartmalar var ki, bazen ben de o yanlışa yöneliyorum. Yani mutluluğu kendi kendimizden çıkarıp başkasının bize vermesini bekliyorz. Şunu alırsam mutlu olacağım, şöyle olursa ya da böyle olmazsa mutlu olacağım vb. Bu duruma psikologlar bile "koşullu mutluluk" ismini vernişler. Mutluluğu kendi kontrolümüz dılındaki şeylere bağlıyoruz, ve en büyük gücümüzü de o şeylere teslim etmiş oluyoruz. Elbette kapitalizmin yükselmesiyle birlikte, bireylerin değeri sahip oldukları şeylerle ölçülmeye başlandı. Zaten ülke olarak da çok eri kalmış durumdayız, insanlara sessiz kalın, sınır koyun, saygı kazanın dedikçe, onlar bu ülkede işlemez hoca diyor. Çok acayip! Üzülerek söylemeliyim ki, toplum olarak çürüyoruz. Sosyal statü, prestij ve güç arayışı; içsel huzurdan ve erdemli bir yaşamdan daha fazla teşvik edilir hale geldi. Reklamlar, medya ve toplumun dayattığı normlar sürekli olarak daha fazlasını istemeyi, daha çok tüketmeyi ve maddi varlıkları hayatın merkezine koymayı aşılıyor. Bu koşullar altında bireylerin içsel değerlere odaklanması daha zor hale geliyor. Batının sömürgecilik faaliyetleri ve kültürel etkileri de bu dönüşümde büyük rol oynadı. Doğu’nun kadim felsefi ve manevi öğretileri, bu dönemde göz ardı edilip Batı’nın materyalist ve endüstriyel değerleri ön plana çıktı. Müslümanım diyen biri bile islamı bilmiyor. Yolda yürürken herhangi birini çevir, müslüman mısın, diye sor. Sana kaşlarını çatarak müslümanım der,. Peki, müslümanlık ne demek, kelime anlamını sorsan cevap veremez! Dinin kaynağı nedir, diye sorsan başlar imamlardan, peygamberlerden, hadislerden, kütübi sitteden... Kuran'a sıra gelmez. Sorsan bir kere açıp okumuş mudur! Ben ne anlarım diye karşı çıkar. Ülkede her şey ezbere ve otomatiğe binmiş durumda. Ya 5 vakit namazını kılan herhangi biri, namazlarda okuduğu, gün içinde belki de defalarca kez tekrarladığı fatiha suresinin ne anlama geldiğini bilmez! Ne söylediğini bilmeden, ne dediğini bilmeden ibadet mi olur! Yani, müslümanım diyenlerin bile, müslümanlıkla alakası olmadığı bir ülkede, bilgelik, maneviyat ve ölçülülük gerçekten hayal. En ölümcül virüslerden bile daha tehlikeli ve daha yaygın hale geliyor cehalet. Bir diğer sebep de, insan doğasının kısa vadeli ödüllere daha yatkın olmasıdır. Bunun da psikolojik yönü çok etkilidir. Zaten stoacılık da psikolojinin bir yan dalı olduğu için, xray makinesi gibi artık bakınca görmeye başlıyorsun. Maddi başarılar somut ve hızlı sonuçlar verirken, içsel huzur ve kişisel gelişim daha uzun vadeli ve soyut bir çabadır. Bu yüzden birçok insan, hemen elde edebileceği maddi mutluluğu, zorlu bir içsel yolculuğa tercih eder. Ancak tüm bunlara rağmen, çok azınlık bir kısma hitap etse de Stoacı felsefe ve benzeri öğretiler, günümüzde insanın ruhsal olarak daha sağlam, huzurlu ve anlamlı bir hayat yaşamasına rehberlik ediyor. Kendi içsel değerlerimizi keşfetmek, maddi dünyada kaybolmadan yaşamak hâlâ mümkün. Bu öğretileri uygulayan ve hayatında dönüştürücü etkilerini gören bireyler olarak, belki de bu farkındalığı yaymak bizim sorumluluğumuzdur. Özellikle bugün, içsel huzur ve erdemli yaşam daha büyük bir ihtiyaç haline geldi. Dünyanın dayattığı bu hızlı tüketim çarkına kapılmadan, kendi değerlerimizi koruyarak yaşamak, belki de modern dünyada en büyük direniştir. Çok uzun yazmışım, iyi günler dilerim.
@stoacifilozof Noktasından virgülüne çok harika bir cevap olmuş ✨Kusura bakmayın lütfen, uzunca cevap gerektiren sorular sorduğum için 🙏ancak sizin bu konu hakkındaki fikirlerinizi çok açıklayıcı ve tatmin edici buluyorum. Bu şekil bilgisi olan insanlardan faydalanıp çevremize aynı şekilde fayda vermemiz gerektiğini düşünüyorum." Bu farkındalığı yaymak belkide bizim sorumluluğumuzdur "demişsiniz ya evet bende tam olarak öyle yapmaya çalışıyorum. Mesela benim çevrem çoğunluk 19-21 yaş arası gençlerden oluşuyor. Özelikle bu yaş aralığına böyle bir farkındalık benimsetmeye çalışmak, hem toplumumuzun hemde ülkemizin adına çok büyük bir artı sağlayacağına inanıyorum. Ve son olarak diğer videoda yazmıştım yanlış oldu djxjd bu gün kanalınızın 1. Yıldönümü sanırım, tebrik ediyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum 💫
Benim temiz kalbimi taşıyamadıklari ve kiskandiklari için uzaklaşıyorlar,kendi değerimin farkındayım çok şükür.Bana bir adım gelene bende bir adım giderim.Benden uzaklaşan da kendi bilir.
Bilgenin ağaç hikayesi de daha etkileyici ve güzelmiş.Alan tanımak iyidir.Fakat bu tanınan alan ve zamanın sonu,sınırı yok mudur?İletişimi reddiyle alanı büyütmeli mi yoksa cesaretle belirsizliği kaldırıp uygun değiliz,denilmeli mi?Gereken saygıyı üç ay gösterdim.Hata yaptığımı veya kusurlarını düşünmedim.Gideli 3 ay oldu ben şükür kendimdeyim.Kendimin en iyi versiyonu olduğumu düşünüyorum.Sadece belirsizlik rahatsız ettiği için en kötü karar kararsızlıktan iyiidir,diye düşünüyorum.Anlayış da bir yere kadar değil mi?
İşte zaman ve tanınan alanın ölçülülüğü nedir?Alan tanırken akışa bırakıyorsun zaten.Kaygı yok.Ama anormallik var.Ben de dahil kimse bulunmaz Hint kumaşı değildir.Ben de dahil herkesin kusurları vardır.Değerimi ben belirlerim.Asla ilgi beklentisi veya peşinden koşmaya ihtiyaç duymadım şükür.Uzatmanın da ölçüsü olmamalı mı Stoacı?
Bazen de sebeb sizin davranıslarınızdır. Zamanında sizde o kişiye sözler verip tutmadıysanız, sizde onu umursamadıysanız. Artık sizden soğumuş olabilir. Yani ilahi adaleti yaşıyor olabilirsiniz.
Bazen mesafeler ve sessizlikler bir kayıp değil, bir davettir. Bu davet, kendinizi yeniden keşfetmek, özsaygınızı güçlendirmek ve gerçek değerinizi anlamak için bir fırsattır. Stoacı felsefenin öğretileri, dış dünyayı kontrol edemediğimizde iç dünyamıza odaklanmanın gücünü gösterir. Eğer bu videoyu faydalı bulduysanız, abone olmayı ve bildirimleri etkinleştirmeyi unutmayın. Ayrıca, "Katıl" seçeneğiyle veya süper teşekkür göndererek kanalıma destek olabilirsiniz. Unutmayın, en büyük dönüşümler bazen en sessiz anlarda başlar.
@@stoacifilozof ben çok sevdim sahiblendim ama sevgimden yararlandı bile bile yalanlarını kendini yıllarca kandırdım bı bakdim çok şeyimi kayb etmişim.seytan gibi biri o,tıpkı şeytanın buyruğu ile yaşıyor hayatı.bana bir çözüm de o çözüm beni ondan ebediyyen soyutsun
Çok güzel bir anlatım olmuş teşekürler👍👍👍👌🌹
" Her kes Allahın bir tanesidir... Bundan iyi teslimiyyet yok "!
Bağımlısı olmayacak kadar yanlız kalmak gereklidir, bu tüm peygamberlerin ortak sünnetlerinden biridir, demek ki bir sınav ve gereklilik, video için teşekkürler, ihtiyaç anında gelenin makbuliyeti ve canı gönülden oluşan şükran hissi...☺❤
Şöyle bir yazı okumuştum...
"Bir insanın bir insana verebileceği en güzel hediye, ona ayırabileceği zamandır."
Ayırmayana da güle, güle...🍀🌺
Yanii rahat yol alsın diye asfalt bile dökeriz❗️😅
Çok güzel hocam ya !birini sevmek demek onsuz kalma ihtimalini de sevmek demektir bu nasıl bir tespit böyle❤
Yanlızlık;İnsanların,birçoğunun nefret derecesine sevmediği,ama bir o kadar'da ihtiyac duyduğu durum.Bilselerdi;"Yanlızlığın kendini bulma aracı olduğunu",kişisel,içsel gelişimde zirveleri görebilmenin tek cevap olduğu,zamanı en iyi kullanma ve haz almada,sorunsuz mutluluğun anahtarı olma özelliği taşıdığını daha çok yanlız kalmak için çırpınırlardı.
Yalnızlık iyi bişey degil
@@HaticeÖzkaya-c7xyerine göre iyi Hatice hanım karamsar anlayışsız insanlarla olmaktansa yalnızlık çok iyi bence
Zaten cogu kisi yalniz bu kapitalizm ve digerleri sayesinde uzun uzun anlatamam anlayan anladi
🤷🏽♀️👍🏼👏🏼@@HaticeÖzkaya-c7x
Uzaktan izliyorum, davranışlarının kendilerini çok küçük düşürdüğünü, gördüğümde, sessiz bir tebessüm ediyorum,bu beni cok keyiflendiriyor, evet doğru yoldayım ve kendi dünyamda herşey yolunda ve mutluyum.😊😊
Kendime değer veriyorum rabbim bana bu ruhu binlerce ruhun içinden seçerek bu bedene verdi kendimi çok seviyorum çok değerliyim
Reddedilmek bir kırbaç yemek , ya aciz olur kırbaç acısını hissedersin, yada kendini gelistirir her kırbaç darbesini seni başarıya götüren deneyim olarak hissedersin. Tarafını seç.
Biri birden değişdiğinde ve mesafeli hareket etdiğinde aslında bunuda bilinki, bu insanlar ruhen dengesiz. Yani bir gün böyle öbür gün şöyle veya bir ay böyle öbür ay şöyle... birde bir insan benle messela kontağını azaltdığı zaman (sizin dediğiniz gibi onunda aşamadığı birşey vardır vesayere) değildi, onun messela şöyle bir düşüncesi vardı: "Ben bu insana çok enerji harcadım, artık uzak durim, kendimi iyi his etmiyorum" bunu konuşmuşdum kendisiyle. Ben çok ağır bir imtihandan geçiyordum ve benim iki üç defa derdimi dinlemişdi kendisi ve bu ona ağır gelmişdi :). Gülümseme sevebim şu, insanlar çok nazik ve Ego'lu olmuş, yani hemen çok etkilenip uzaklaşmayı seçiyorlar ve eskiden baze insanların sorunu olurdu ve ben hep yardımcı olurdum ama hiç sonradanda uzaklaşmazdım ve Ego yapmazdım. Almanların Bir sözü vardır onu size söylim: "Sen yardım edersin, ama başka birisininde senin gibi yardım edeceğini bekleme, çünkü herkezin kalbi seninkisi gibi büyük değil". Bende Narsizm ve Evli kadınların sinsice aldatmaları konusinda videolar yapıyorum kanalıma beklerim. Üçretsiz destek olup abone olabilirsiniz.
Tam da ihtiyacım olan zamanda karşıma çıkması?… muhteşemsiniz, teşekkürler, hayatımı değiştirme yolunda büyük bir yardım ettiniz
Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Tam ihtiyacınız olan anda bu videonun size ulaşmış olması benim için de çok kıymetli. Hayatınızı değiştirme yolunda bir nebze katkımız olduysa ne mutlu! Unutmayın, bu yolculuğun kahramanı sizsiniz. Gücünüz ve kararlılığınızla her adımda daha da ilerleyeceğinize inanıyorum
@@stoacifilozof çok çok teşekkürler…gelmekte olan videolarınızı sabırsızlıkla bekliyor olacağım
Ohhh rahatladım,ne güzel anlatım bu, ses, ifade,sanki yan koltuğumda bana moral veriyorsunuz,,,çok iyi geldi,ayrica kendi sesiniz cok iyi olmuş,en özel rahatlatıcı kilan da bu.....samimice dostça.kocaman sevgilerrrr 🙏
Rousseau 'dan bir alıntıyla başlamak isterim. Sevdiğim sözlerinden birinde şöyle der. Zaman bir çok örtüleri kaldırabilir. İnsanının hayatındaki en kıymetli şey zaman olduğu halde ne yazık ki en kolay harcadığı şeydir aslında. İnsanın kendini tanıması için zamana ve yalnızlığa ihtiyacı vardır. İçini gözlemlemeye başladığında neyi neden yaptığı görmeye ve anlamlandırdığında kendinde ki yeteneklerini keşfetmeye başlar. Dışarıya olan bağımlılık hissinin yerini kendinin gerçek değerini gördüğü hale dönüşür. Süreklilik ve disiplinle hem zihinsel hem de ruhsal olarak büyümeye başlar. Allah her insana kendine özel yetenekler ve potansiyeller vermiştir. Bunların açığa çıkması sadece bizim çabamıza ve inancımıza bağlıdır.
Yine gezegensel olarak bir katkı vermem gerekirse bu yazdıklarım Satürn gezegeniyle bağlantılıdır. Satürn bizim düzen ve iç disiplini sağladığımız alanlara işaret eder. Herkesin tabi ki bu alanları farklıdır.Kimi bunu sporla , kimi sanatla, kimi hizmetle yapar. Burada ki işaret ettiğim nokta kişinin en yüksek verim alacağı noktaya ve onu disipline etmeye ihtiyacı olduğu alandır. Esneklik özgürlüğe gitme de bir anahtardır. Hem kendimize hem de dışarıdan gelen olaylara karşı.
Halil Cibran' dan bir sözle bitirmek isterim.
Akıl size seslendiği zaman ona,
Kulak veriniz, kurtuluşa erersiniz.
Yorumlarınızı gerçekten çok kıymetli buluyorum. Dikkat ediyorum da, her seferinde içeriğin derinliğine bir katkı sağlıyorsunuz ve bu da benim için çok değerli. Rousseau’dan yaptığınız alıntı, bana Seneca'nın Ahlak mektupları kitabındaki, ilk mektubunu anımsattı. Orada Seneca şöyle yazıyor: (direk kitaptan bakıp yazıyorum) "... İnsanlar öylesine akılsız ki, bir kimseden küçücük, değersiz, yerine konabilir bir şey aldılar mı, kendilerinin borçlu sırasına konmasına göz yumuyorlar da, minnettar olunsa bile, karşılığı verilemeyecek tek şeyi, yani zamanı alan insan, hiçbir şekilde borçlu saymıyor kendini..." Tekrar teşekkür ederim.
@stoacifilozof gerçekten siz ve paylaşımlarınız çok kıymetli hak edene insana hem destek hem katkı sunmak herkesin vazifesi ve erdemi olmalı tekrar ben teşekkür ederim güzel yorumlarınız için
Tamda böyle bi durumun içinde çaresizce cevaplar arıyordum kendi kendime.acı çekiyor çocuk gibi ağlarken aniden karşıma bu video çıktı galiba artık bi cevap aramıyorum sessizce kabullenip kendime dönme vaktinin geldiğini kabullenmem gerektiğini anladım 💔
İnsanlar hayatımıza girip çıkacaklar ve hiç ummadığımız kişiler bir zamanlar kalıcı olduğunu düşündüğün geçici bir anın geçmiş anıları olarak kalacaklar…. Evet neden diye cevap aramaktansa kabullenmek ve kendi inançlarınla yolunu devam etmek gerekiyor
Güzel anlatımınız için teşekkür ederim
muhteşem taktikler ,sonsuz teşekkürler üstadım🤩
Çok teşekkürler olgun yaşımızda bile değişim yaratıyorsunuz düşünce ve tavırlarda değişim bile yenilenme duygusu yaratıp bizleri genç hissettiriyor 👏
İnsan ilişkilerini anlattigin için özgürleştirici ve sevgiye odaklı bir akiş ve anlatim olmalı.
Video süresi de bununla orantılı olmalı. Yorucu olmamalı.
Seni çok seviyorum. ❤️
Çok iyi geldi🙏🏻 Bakış açım değişti. Teşekkürler 🍀
Emeğinize sağlık her zaman ki gibi çok hoş...❤❤❤
Çok teşekkür ederim.
Tecrübe kalple beynin ilişkisinin kesilmesidir bunu mümkün kılan bazen yola yalnız devam etmektir, sessizce ve korkmadan
Helalll olsun size
En çok ihtiyacım olan zamanda tam da duymam gerekenleri önüme serdiğiniz için çok teşekkür ederim 🤝
Bu anlattıklarınız o kadar iyi geldiki anlatamam şuan takip etmeye ve dinlemeye başladım huzur verici tamda benim yaşadıklarımı anlatıyorsunuz insanın sevdikleri tarafından vefasızlığa ugraması görmezden gelinip yalnızlığa itilmesi cok zor bir durum ben yinede en az hasarla ayajta kalmaya çalışıyorum ama dedigin gibi baßkalarına göre yaşamak tansa kendimize değer vererek yaşamalıyız bu hayatı bu güzel muhabbet icin cok teşekkür ederim emeğinize yüreğinize sağlık Herşey gönlünce olsun sevgiler saygılar dilerim 👏👏👏👏💐💐💐💐💐🤲🤲🤲🤲🤲
Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Yaşadıklarınızın zorluğuna rağmen ayakta kalmaya çalışmanız, gerçekten büyük bir güç ve değerli bir farkındalık. Vefasızlık ve görmezden gelinmek zorlayıcıdır; ancak Stoacılığın da öğrettiği gibi, kendi değerinizi bilmek ve başkalarının davranışlarına göre şekillenmemek, en büyük özgürlüktür.
Kendinize verdiğiniz bu değer, sizi her türlü zorluğa karşı daha dayanıklı hale getirir. Unutmayın, “Başkalarının eylemlerine değil, kendi erdemlerinize odaklanmak huzurun anahtarıdır.” Bu yolda ilerlerken güçlü duruşunuzdan vazgeçmeyin.
Güzel dilekleriniz ve içten sözleriniz için tekrar teşekkür ederim. Size huzur, güç ve bilgelik dolu bir yolculuk dilerim. Sevgiler, saygılar.
@@stoacifilozof rica ederim ne demek dün denk geldi sayfanız iyiki gördüm sayfanızı Allah razı olsun bu kadar güzel çalışmalar yaptığınız için teşekkür ederim Herşey gönlünce olsun selam dua ve muhabbetlerimle sevgiler saygılar dilerim 🤲🤲🤲👏👏👏💯💯💯💯💯
Çok iyi geldiniz teşekkür ederim ❤
Ben teşekkür ederim.
Sizi,zaman,zaman gördüğüm,ama pencerenize bir türlü tıklayamadığım,yayınlarınıza bu sabah telafisi mümkün kayıplarla başladım,yaşantımda cevaplar verdiğim konulardaki doğruluğu gördüğümde,doğru adrese geldiğimi görmenin mutluluğunu yaşıyorum.
Lütfen,teşekkürlerimi kabul edin.
Ben teşekkür ederim. Umarım faydalı olmuştur.
❤ teşekkür ediyorum...
Tam da bugün benden alti aydir kaçan geri çekilen birine yalvarmaya ve durumu kendimi suçlayarak çözmeye çalışmayı bıraktığım gundu. Tevafuk oldu. Çok teşekkür ederim .Bu bilgilerle hem kendimi kesfedecegim hemde giden beni hakediyirsa geri gelecek .İlk günden merak edip durduk yere aradı bile . O yüzden sabredecegim ve o dönene kadar ki boşlukta kendimi bulacağım.
Kendi hayatıma ve hedeflerime odaklanacam Kendimi çok değerli hissediyorum kendimi seviyorum ve özgüvenim çok yüksek ben değerliyim Başkası böyle davrandı diye onun sorunu var dertleti var zor hayat şartları hayatın yükü ağır gelmiştir. Onu anlamayan sevmeyen hasta ruhlu biriyle beraber olmak zor geliyordur. Benimle ilgili değil bilyorum ve Her şerde bir hatır var özgür olmak kendimle başbaşa kalmak kendimi ve kendime yatırım yapmak ♏🅰🎋📧içün harika muhteşem özgürlük❤
Gerçek bir stoacı savaşını kazanmaya değil, iç huzurunu korumaya çalışır...
Allah razı olsun
Süper bir anlatım teşekkür ederiz
İnsanlara çok anlam yüklemeyin. Kimse kimsenin hayatında kalıcı değil. Mesleğimiz gereği işimiz hep insanlarla. Sayısız insan hikayelerine tanık oluyoruz. Benim insanlarda gözlemlediğim çok şey var. İnsanlar da kitaplar gibi, yeter ki insanın lisanından anlayın. Hep benzer hikâyeler. İnsan davranışları toplumlara göre farklılık gösterse de geneli aynı sayılır. Kaçan kovalanır ama gözden ırak olan da gönülden ırak olur. Bunu da unutmamak gerekiyor. Freud demiş ki: Fizik kurallarına göre sırtını dayadığın bir nesne birdenbire giderse sen de o yöne doğru devrilirsin. O yüzden sırtını kimseye yaslamadan, kendi ayakları üzerinde durmalı. İnsan ulaşamadığı her şeyin delisi, ulaştığı her şeyin nankörüdür der Pablo Neruda.
William Shakespear ise şunu söyler: En tatlı bal bile tadıldıkça bıkkınlık verir. Onun için ölçülü sev der. Bazı şeylerin hayâli gerçeğinden daha güzeldir. Sevmek Zamanı filminde boyacı Halil duvardaki resme aşık olmuştur. Ben senin resmine aşığım.Resmin sen değilsin ki. Resmin benim dünyama ait bir şey. Ben seni değil, resmini tanıyorum. Belki, sen benim bütün güzel düşüncelerimi yıkarsın diyor. Çünkü Halil'i n hayali o resim. Ona ulaşırsa hayallerinin de sonu gelecek, umudu bitecek. Umut en güzel motivasyon kaynağı. Bir şeyler ulaşılmaz olmalı ki, kıymetli olsun. Yani ezcümle; Ne kadar ekmek o kadar köfte
Ne kadar derinlikli bir yorum, teşekkür ederim. Bahsettiğiniz noktalar, insan ilişkilerinin karmaşıklığını ve hayatta dengeli bir duruşun önemini çok güzel özetliyor. Ancak, "ulaşılmaz olanın kıymetli olduğu" fikri üzerine biraz düşünmek isterim. Bazı videolarımda da bu kavramı kullandım, fakat nadir ve erişimi sınırlı olan şeylerin insana kıymetli gelmesinin nedeni hakkında gerçekten de uzun uzun düşünmek lazım. Bu ifade bize hayatta sürekli bir özlem hali sunuyor, ancak bu özlem, anda olmanın ve sahip olduklarımızın kıymetini bilmenin önüne geçebilir. Hayaller ve hedefler elbette önemlidir; bizi ileri taşır, motive eder. Ancak, hayallerin gerçek olmasının umudu yok edeceği düşüncesi, yaşamda anın değerini göz ardı etmeye neden olabilir. Ayrıca stoacı felsefede "umut!!!" kavramı pek yer almaz, eğer bir insan umut ediyorsa, Stoacı felsefeye göre zihnini kontrol edemediği bir geleceğe bağlamış demektir. Stoacılar, yaşamlarını umut veya korku gibi geleceğe dönük hisler yerine, şu an kontrol edebildikleri şeylere odaklanarak yönlendirirler. Çünkü umut, her ne kadar pozitif bir duygu gibi görünse de, beraberinde hayal kırıklığı riskini de taşır. Stoacılar için asıl huzur, ne gelecekteki bir beklentiye bağlanmak ne de geçmişe saplanıp kalmaktır; huzur, şu anı tam anlamıyla yaşamak ve yalnızca kontrol edebildiklerine odaklanmakla elde edilir.
Doğrusu şu: Stoacı felsefede umut tamamen reddedilmez, ancak “kör umut” denilen kontrolsüz ve gerçeklikten kopuk bir beklenti eleştirilir. Stoacılar, yaşamın doğasına uygun olmayan bir şekilde umut etmeyi, akılcı olmayan bir beklenti olarak görürler. Örneğin, Epiktetos, "Kontrol edemediğiniz şeyler için üzülmeyin veya umut etmeyin. Bunun yerine, kontrol edebileceğiniz şeylere odaklanın," der.
Bu yaklaşımın ardındaki neden, umut ve korkunun aynı madalyonun iki yüzü olmasıdır. Umut ettiğiniz bir şey gerçekleşmezse, bu hayal kırıklığı yaratır; korktuğunuz bir şey gerçekleşirse, bu da acı getirir. Bu nedenle Stoacılar, kontrol edemedikleri şeyler karşısında duygusal olarak tarafsız kalmayı ve her durumu, doğanın bir parçası olarak kabullenmeyi önerir.
Stoacı bir bakış açısıyla bakarsak, "ulaşılmaz olanın kıymetli olması" fikri yerine, her şeyin geçici olduğunu ve bu nedenle sahip olduğumuz anın kıymetini bilmemiz gerektiğini söyleyebiliriz. Gerçek huzur, umudun peşinde koşmaktan değil, elimizde olanı akıl ve erdemle değerlendirmekten gelir.
William Shakespeare’in "ölçülü sev" nasihati, burada güzel bir rehber olabilir. İnsanlara ya da hayallere gereğinden fazla anlam yüklemek, hayal kırıklıklarına yol açabilir. Ama bu, derin bağlar kurmaktan ya da sevmekten kaçınmamız gerektiği anlamına gelmez. Aksine, hayatta karşımıza çıkan her bağ ve ilişki bir öğrenme fırsatıdır. Sırtımızı yalnızca kendi ayaklarımızla sağlamlaştırmayı öğrenmek, bu bağları daha sağlıklı ve dengeli yaşamamızı sağlar.
Sonuçta, ne kadar ekmek o kadar köfte derken, aslında hayatta verdiğimiz çabanın karşılığını aldığımızı ima ediyorsunuz. Belki de önemli olan, çabayı yalnızca bir karşılık almak için değil, kendimizle barışık, gerçek anlamda tatmin olabilmek için göstermektir. Bu, hem umutlarımızı besler hem de elimizdeki değerlere şükranla bakmamızı sağlar. Bana böylesine güzel bir yoruma karşılık vermem için olanak sağladığınız için tekrar teşekkür ediyorum.
Yorumlara verdiğiniz cevaplarınız da videolar kadar kıymetli ve değerli 💯
@@stoacifilozofKatılıyorum. Aldığım eğitimler, takip ettiğim Uzmanlar aynı paydada birleşiyor.
Her gün kendi versiyonumuzun en iyisi olmak için gayret etmek, heyecan verici. Güzel olan bu. Güzel olan yaşam yolumuz. Ne geçmişe bak pişmanlıkla, ne de geleceğe bak kaygı ile. Ânda kal farkındalıkla. Adem GÜNEŞ'in söylemi ile ilişkilerde bağın yoksa tesirin yok. Dürtüye değil duyguna odaklan. Tüm sorunların kökeni kaygı bozukluğudur. Kaygı bırakılabilir. Kötü hissettirilerek doğru davranış sergileyebilmesi i beklenemez, . Der Adem Güneş.
@@stoacifilozofDem bu demdir dem bu dem. Ne gelecek için kaygı duy, ne de geçmişin üzüntüleriyle yaşa. Anda kal, anı yaşa. Carpe diem diyorlardı sanırım. Diyorsunuz ki; gücü kendi içinde ara, değiştiremiyeceğin şeyler için kafanı yorma, endişe etme. Su akar yolunu bulur. Dünyada hepimiz sallantılı,korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz.Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır diyor Aylak Adam'da. İnsanlar tutunacak bir şeyler arıyor hayatta. Herkesin bir tutamağı var. Bazı insanlar bir stoacı gibi düşünüp, yaşantısını bir stoacı gibi sürdüremez. Bir stoacı gibi, kendi içine çekilip, gücü kendi içinde aramaz da gider dışarıdan bir şeylere tutunur. Tutunduğu şeye beklentisi artar. Karşılık bekler. Verdiğini almak ister. Alamayınca da keşkeler sarar içini. Beklenti de bazen hayal kırıklığı getirir. Evet. bu da beraberinde mutsuzluğa neden olabilir. Umma ki küsmeyesin. Umut, hem zehir, hem de ilaçtır. Ne için kullandığına göre değişiklik gösterir. Neyi nasıl umduğuna bağlı. Umut, insana işkence etse de yine de umut ediyor insan. Bir parça umut lazım. İnan-ı Kamil olmak kolay değil. Bir örnek verelim, küçük bir çocuğa, elini yanan sobaya değdirme acı çekersin cümlesini milyon defa söyleseniz de fayda etmeyecektir. Ne zaman ki elini sobaya değdirip o acıyı tecrübe edince anlayacaltır, ateşe direkt elini uzatmaması gerektiğini. Tecrübe, içsel yolculuk zaman alıyor.
Abi çok güzel paylaşım icin teşekkürler kardeşim 💖 Agladıgıma Deng geldi Vidyo 💔
Muhtesemsiniz
Oldukca degerli bilgiler iceren guzel bir video, ellerinize saglik
Nazik sözleriniz için teşekkür ederim. Umarım faydalı olmuştur.
Seslendirme çok güzel.👍
Insanlar içinde ol ya da yalnįz ol.
KIMSENIN UMRUNDA DEĜILSIN.
O yüzden yaşamaya ve ölene kadar öĝrenmeye gülmeye çalıșın.
Size,
kim nasıl davranıyorsa aynısını yapın.
Kötülerden kötülüklerden uzak durun.
Çok güzel bir anlatım👍 çok güzel bir ifade şekli. Kanalınızı beğenmekle birlikte çok yararlı ve değerli buluyorum 🙏🙏🙏
Güzel yorumunuz ve desteğiniz için çok teşekkür ederim. Bu tür geri bildirimler, doğru yolda olduğumuzu hissettiriyor ve motivasyonumuzu artırıyor. İçeriklerin yararlı ve değerli bulunması, en büyük mutluluğumuz.
Sizin gibi değerli bir takipçimizin olması, bu yolculuğu daha anlamlı hale getiriyor. Birlikte daha fazla bilgelik ve farkındalık dolu anlar paylaşmak dileğiyle
Ben birisinin benden uzaklaştığını hissettiğim de, aynı şekilde ben de ona davranıyorum. Ayna gibi. Ne bi eksik ne bi fazla. O ne kadar mesafeli ya da yakınsa ben de o kadar mesafeli ya da yakınım.. sorun o zaman ortadan kalkıyor, çünkü bana hissettirdiklerini aynı anda ona hissettiriyorum.
Buna benzer bir durum yaşadım.Ama kendimin yetersizliğini düşünmedim karşımdaki insanın içsel sıkıntıları vardı.Aşması gereken sorunları, kaygıları,kafa karışıklığı vardı.Dinleyip belki yardımcı veya destek olurum diye düşündüm.Ama istemeyene hiçbir destek sunamıyorsun.Ben de ona alan ve zaman tanıyıp kendi haline bıraktim.Kensi hayatıma ve hedeflerime odaklandım.İyi mi diye merak ettiğim zaman kar oldu.İki defa yazarak hatrını sordum .Ama hala kafa karışıklığı vardı.Umutsuz vaka olarak sayfayı kapattım.Kızın hikayesi de çok güzelmiş.
Yorumunuz için teşekkür ederim. Hayatta bazen birine destek olmak, onun yükünü hafifletmek isteriz ama Stoacı bakış açısıyla, başkalarının sorunlarını çözmek bizim kontrolümüzde değildir. Her bireyin kendi içsel yolculuğu, aşması gereken kendi engelleri vardır. Siz, elinizden gelen anlayış ve desteği sunmuşsunuz; bu bile erdemli bir davranıştır.
Stoacılığın öğrettiği gibi, bazen en doğru yaklaşım, başkalarına alan ve zaman tanımak, onların kendi içsel mücadelelerini vermelerine izin vermektir. Bu süreçte kendi hayatınıza ve hedeflerinize odaklanmak, sizin gücünüzü ve dengenizi korur. Marcus Aurelius’un da dediği gibi: “Başkalarının eylemleri, bizim sorumluluğumuzda değildir. Kontrol edebileceğimiz tek şey, kendi eylemlerimizdir.”
Bu olgun yaklaşımınız ve farkındalığınız, hayat yolculuğunuzda size daha fazla huzur ve bilgelik getirecektir. Hikayenizi paylaştığınız için tekrar teşekkür ederim.
Esin hanım yorumların ve düşüncelerin çok dikkatimi çekti hemen hemen gördüğüm tüm yorumlarını okudum ve açıkcası sizi çok merak ediyorum farklı bir kişiliğiniz var tebrik ediyorum 👏👏
@@EftalDoğan-m9u Teşekkür ederim Eftal Hanım çok da sivrilmek istemem.Bayansaniz ve aynı şehirdeysek tanışıp sohbet ve paylaşım yapabiliriz.Severim iletişimi 🥰
@ esin hanım bayan değilim Eskişehir’de yaşıyorum
@stoacifilozof Rica ederim siz de maşallah leb demeden leblebiyi doğru anlıyorsunuz,ben de buna hayran kalıyorum.Teşekkürler dönütler ve nokta tespitleriniz için.
Harikasiniz teprik edrim❤
Özellikle bir kaç gündür aşırı kötüydüm şu video sanki ilaç niteliğinde çıktı karşıma. İnsanız en nihayetinde ve saf sevgi ile yaklaşıp herşey yolundayken bir anda uzaklaşma çabası, araya bi mesafe yada duvar çekme durumu yaşadım anlamakta güçlük çekiyordum çünkü anlamlı olan hiç bir yanı yok, bana sevgisini sunan insana 4 elle sarılırım ama bazen karşımızda ki insan sanırım sevgi konusunda çocukluktan bu güne kadar kendisine hissettirilmemişse onda bir korku yaratıyor da olabilir sanırım akışına bırakmak gerekiyor çok zor ama aşmamız gereken bir mecburiyet
Her zaman kendi gucum kendim yenilerim ondandlr kendime güvenim sonsuzdur
Hayatta herkesin bir yolu var ve onun dışında ki herkes o yolda bir yere kadar ona eşlik eder çünkü aslında yol tek kişiliktir(herkes için) yani kimse kimseyi bırakmaz sadece eşlik eder ve kendi yoluna devam eder( bu benim kendimi kandırma yöntemim)😊beni bırakmadılar sadece yolumda ki süreleri bitti…
Vazgeçemeyecegimiz tek ṣeydir sevilmek.
Mükemmel
İçimi aydınlattı dinlerken teşekkürler
Öyle yapıyorum artık. Ama uzun zaman oldu özlüyorum, bazen gelsin istiyorum. Bu da beni üzüyor. Ne önerirsiniz?
Maalesef bende özlüyorum ama gelmek istemeyeni özlemek bizim bağımlı insanlar olduğumuzu gösterir yenisi gelmeden eskisi gitmez
Teşekkür
🎉🎉🎉🎉🎉 saygılar
benle oyun oynadigini daha iyi gordum tesekkur ederim simdi gozumdeki yeri tamamen notr hicbir sey hissetmiyorum, cunku dusundurdukleri bana ait degil
Çok teşekkür ederim
Evet şuan bu son cumleri dinlerken mutfak ta yere bagdas kurup gökyüzüne bakarak cok derin bir odaklanmış halde dinledim bur tur meditatif durum diyebiluriz . Çunku benim zihnim beni çok yoruyor günlük hayatta. O ışık hizin da benden ona uymaya çalışıyor ve bu durum beni hasta ediyor tahmin edersiniz. Yani bu derin düşünceler i bir üretkenlik e dönüştürmek en büyük istegim.o zaman bu enerjimi üretkenliğe donustururum benim içsel dünyam, hislerim , hayalim ve sezgilerim eger diş onaylanma,modundan azad olabilirsem benim içimde bir patlamamış volkanik dağ kadar enerji birikimi var ve ben bunun da farkindayim onu ortaya çıkarma ürüne donusturemeyince kendimi tüketiyorum bir toz zerresini bir kabus a çeiriyorum çunku bu kolayima geliyor bu konuda en üst sevyede başarılıyım ve surekli zirun yarattiyor onda boguluyor ,o bitince yeniden ,yeniden ve bu zaman mekan kavramlarini yitirmeme sebeb oluyor zihinlerde surekli yaşamak nasil yipratici. Amacım ve isteğim bunu bir senaryo bir şiir,beste, şarkı, yazmaya vermek istiyorum ve atışta kalmak .iste bakin sizin bu videolari dinlediğim de kendi özümle baglantiya geçiyorum . Ve bu frekans ta kalmak istiyorum . Ama o düşman iç ses. Bana hemen saldırıyor içten kaleyi fethediyor beden de ona hemen teslim oluyor .düßuk omuzlar ,asik sürat, kendime bakamaz oluyorum aynadan çunku baktiğimda gordugum o surata hakaret ediyorum. Ama bu elbise(giydiğim deli )elbisesi artik bana dar geliyor yirtildi ,yirtilacak ama içinden ne çıkar nasil bir ben o bir bilinmezlillerle dolu ..şimdi size bir sorum : ben gemen bugun şimdi başlamak istiyorum küçuk bir yazım bir hikaye ama nasil nereden başlarım bilmiyorumoneriniz nedir...🎉🎉🎉
❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤
Çok tanıdık bir ruh hali.çok sevilesi bir ruhun var lütfen farkına var.
Sağol
Keşke bunu daha önce dinleseydim 😢
İnanın yalnızlık her durumda iyidir ,karşımdaki kişi ağır depresyon ilaçları kullanıyorsa ,yalnızlık iyidir.
Hayat hepimizi kırar, acıtır, üzer... Bizler şikayet ederek bir kazanım elde edemeyiZ...
Şikayetten vazgeçip, egonumuzu dengeleyebilirsek, kendi benliğimize dönersek, yalnız kalıp, yalnızlığımızı çeşitli hobilerle doldura bilirsek, ön yargılardan uzaklaşabilirsek, çok beklenti içinde olmazsak, başkaları için değil, kendimizi geliştirip dönüştürmeye zaman ayırırsak, hayattan, yaşananlardan, çok rahatsız olmayacağımıza inanmaktayım.. Farkedip yola çıkmalı, ilerlemeliyiz,, Vazgeçmediğimizde, çaba, emek, verdiğimizde istediğimiz yol karşımıza çıkıyor... Bu yolda dümdüz olmadığından ama daha güçlü emin özgür öz güvenli cesur olarak yol alarak sonsuzluğa yolculukta devam ediyorsunuz... Stoacı Filozof a katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum... Saygılar... 🌺💫
Yorumunuz için çok teşekkür ederim, gerçekten derin ve bilgece bir bakış açısı paylaşmışsınız. Hayatın kaçınılmaz kırılmalarına rağmen şikâyeti bir kenara bırakıp içsel dönüşüme odaklanmak, Stoacılığın da öğütlediği en güçlü yollardan biri. Özellikle beklentileri azaltmak, yalnızlığı bir yük değil, bir fırsat olarak görmek ve kendimizi geliştirme çabası içinde olmak, ruhumuza derin bir huzur getirir. Yol her zaman düz olmayabilir ama dediğiniz gibi, çaba ve sabırla ilerlediğimizde bu iniş çıkışlar bile bizi daha cesur ve özgüvenli hale getirir.
Bu farkındalık dolu düşüncelerinizle hem kendinize hem de başkalarına ışık tuttuğunuz için teşekkür ederim. Yolculuğunuzun size daha fazla bilgelik ve huzur getirmesini dilerim. Saygılar ve sevgiler
Bu sözleri okuyarak kendini birsey veyahut da bilgili sanan insanlar ....
cok tşkr
Dinlerken çok ilham aliyorum , ama etkisi çok sürmüyor. Tekrar eski davranış ve düşüncelerbeni esir alıp yönetiyor ben bir köle gibi emir eri gibiyim o yüzden zaman kaybı olarak görüyorum sizi dinlemek ama ger seferinde tekrar donup dinliyorum ama ben sizden eskinin yerine yeniyi inşa etme knusuna ağırlık verseniz kalici hale nasil getiririz🎉
Hocamm cokk guzeldir bucür paylasimlar çox edin hocam sizin sayənizdə hsyata tutunuruq
4 aydır daha konuşmuyoruz ve ondan aralıklı olarak uzak duruyorum beklemedeyim bir cevap
Beklersen, sesiz kalsan bile o kisi senin bekleyen enerjini bilincalti düzeyde hissedecektir. Bekleme.Kafanda yüreginde o kişiyi yok say.Eger dönerse o şekilde döner bekleiden hiç dönmez.Dönse bile senin istedigin şekilde degil.
çok iyiydi
Teşekkürler.
Çok sevdim hanım i kendi değerimi kaybettim 2 evladım da aldı. Gitti
Sakin kalıyorum ve herşeyi kontrol altına alıyorummmmmmmm
Yaptıklarına o kdr söz ettim ki engelledi 😂 keşke konuşmasaydım da uzaktan baksaydı çok pişmanım siz sakın öyle yapmayın
👍👏🏼👏🏼👏🏼👏🏼👏🏼
🎉🎉🎉🎉❤❤❤❤❤
Hocam yine çok güzeldi. Bisey sormak istiyorum bu öğretileri bir insan uygularsa çok büyük bir şekilde gelişim sağlatır. Maddiyatın olumsuzluklarindan sıyrılır büyük ölçüde, peki neden insanların büyük çoğunluğu bunları değilde maddiyata göre tüm psikolojisini etkiliyor. 16 ve 17. Yy'larda batınin İslam ülkeleri üzerindeki sömürgecilik faaliyeti ile batıya özentilik yüzünden mi oldu bu(kapitalizm mesela)) eskiden anladığım Kadarıyla bu durum günümüzdeki kadar değilmiş.
Teşekkür ederim, değerli yorumunuz ve sorunuz için. Haklısınız, Stoacı öğretiler insan psikolojisini büyük ölçüde güçlendirir ve bireyi maddi kaygılardan özgürleştirir. Ancak, insanların çoğunluğunun bu öğretileri benimsememesi ya da uygulamaması birkaç derin nedene dayanıyor. Öncelikle, modern dünyada maddiyat, mutluluk ve başarı ile neredeyse eş anlamlı hale geldi. Mutluluğa yanlış bakıyoruz, mutluluğun tarifini yanlış yerlerde arıyoruz. Günümüz dünyasında mutluluk ne yazık ki dışarıdan gelen bir şey gibi algılanıyor, o kadar büyük ayartmalar var ki, bazen ben de o yanlışa yöneliyorum. Yani mutluluğu kendi kendimizden çıkarıp başkasının bize vermesini bekliyorz. Şunu alırsam mutlu olacağım, şöyle olursa ya da böyle olmazsa mutlu olacağım vb. Bu duruma psikologlar bile "koşullu mutluluk" ismini vernişler. Mutluluğu kendi kontrolümüz dılındaki şeylere bağlıyoruz, ve en büyük gücümüzü de o şeylere teslim etmiş oluyoruz.
Elbette kapitalizmin yükselmesiyle birlikte, bireylerin değeri sahip oldukları şeylerle ölçülmeye başlandı. Zaten ülke olarak da çok eri kalmış durumdayız, insanlara sessiz kalın, sınır koyun, saygı kazanın dedikçe, onlar bu ülkede işlemez hoca diyor. Çok acayip! Üzülerek söylemeliyim ki, toplum olarak çürüyoruz. Sosyal statü, prestij ve güç arayışı; içsel huzurdan ve erdemli bir yaşamdan daha fazla teşvik edilir hale geldi. Reklamlar, medya ve toplumun dayattığı normlar sürekli olarak daha fazlasını istemeyi, daha çok tüketmeyi ve maddi varlıkları hayatın merkezine koymayı aşılıyor. Bu koşullar altında bireylerin içsel değerlere odaklanması daha zor hale geliyor.
Batının sömürgecilik faaliyetleri ve kültürel etkileri de bu dönüşümde büyük rol oynadı. Doğu’nun kadim felsefi ve manevi öğretileri, bu dönemde göz ardı edilip Batı’nın materyalist ve endüstriyel değerleri ön plana çıktı. Müslümanım diyen biri bile islamı bilmiyor. Yolda yürürken herhangi birini çevir, müslüman mısın, diye sor. Sana kaşlarını çatarak müslümanım der,. Peki, müslümanlık ne demek, kelime anlamını sorsan cevap veremez! Dinin kaynağı nedir, diye sorsan başlar imamlardan, peygamberlerden, hadislerden, kütübi sitteden... Kuran'a sıra gelmez. Sorsan bir kere açıp okumuş mudur! Ben ne anlarım diye karşı çıkar. Ülkede her şey ezbere ve otomatiğe binmiş durumda. Ya 5 vakit namazını kılan herhangi biri, namazlarda okuduğu, gün içinde belki de defalarca kez tekrarladığı fatiha suresinin ne anlama geldiğini bilmez! Ne söylediğini bilmeden, ne dediğini bilmeden ibadet mi olur! Yani, müslümanım diyenlerin bile, müslümanlıkla alakası olmadığı bir ülkede, bilgelik, maneviyat ve ölçülülük gerçekten hayal. En ölümcül virüslerden bile daha tehlikeli ve daha yaygın hale geliyor cehalet.
Bir diğer sebep de, insan doğasının kısa vadeli ödüllere daha yatkın olmasıdır. Bunun da psikolojik yönü çok etkilidir. Zaten stoacılık da psikolojinin bir yan dalı olduğu için, xray makinesi gibi artık bakınca görmeye başlıyorsun. Maddi başarılar somut ve hızlı sonuçlar verirken, içsel huzur ve kişisel gelişim daha uzun vadeli ve soyut bir çabadır. Bu yüzden birçok insan, hemen elde edebileceği maddi mutluluğu, zorlu bir içsel yolculuğa tercih eder.
Ancak tüm bunlara rağmen, çok azınlık bir kısma hitap etse de Stoacı felsefe ve benzeri öğretiler, günümüzde insanın ruhsal olarak daha sağlam, huzurlu ve anlamlı bir hayat yaşamasına rehberlik ediyor. Kendi içsel değerlerimizi keşfetmek, maddi dünyada kaybolmadan yaşamak hâlâ mümkün. Bu öğretileri uygulayan ve hayatında dönüştürücü etkilerini gören bireyler olarak, belki de bu farkındalığı yaymak bizim sorumluluğumuzdur.
Özellikle bugün, içsel huzur ve erdemli yaşam daha büyük bir ihtiyaç haline geldi. Dünyanın dayattığı bu hızlı tüketim çarkına kapılmadan, kendi değerlerimizi koruyarak yaşamak, belki de modern dünyada en büyük direniştir. Çok uzun yazmışım, iyi günler dilerim.
@stoacifilozof Noktasından virgülüne çok harika bir cevap olmuş ✨Kusura bakmayın lütfen, uzunca cevap gerektiren sorular sorduğum için 🙏ancak sizin bu konu hakkındaki fikirlerinizi çok açıklayıcı ve tatmin edici buluyorum. Bu şekil bilgisi olan insanlardan faydalanıp çevremize aynı şekilde fayda vermemiz gerektiğini düşünüyorum." Bu farkındalığı yaymak belkide bizim sorumluluğumuzdur "demişsiniz ya evet bende tam olarak öyle yapmaya çalışıyorum. Mesela benim çevrem çoğunluk 19-21 yaş arası gençlerden oluşuyor. Özelikle bu yaş aralığına böyle bir farkındalık benimsetmeye çalışmak, hem toplumumuzun hemde ülkemizin adına çok büyük bir artı sağlayacağına inanıyorum. Ve son olarak diğer videoda yazmıştım yanlış oldu djxjd bu gün kanalınızın 1. Yıldönümü sanırım, tebrik ediyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum 💫
Benim temiz kalbimi taşıyamadıklari ve kiskandiklari için uzaklaşıyorlar,kendi değerimin farkındayım çok şükür.Bana bir adım gelene bende bir adım giderim.Benden uzaklaşan da kendi bilir.
❤❤❤
Ben neden ilerlemiyor hala agliyorum
❤
Kimleri özümüze dert etdik ya,özümüzü bu qisa dünyada yipratdiq oysa ki biz kiminse derdi olmaloydik.kendime çok kızıyorum
Bilgenin ağaç hikayesi de daha etkileyici ve güzelmiş.Alan tanımak iyidir.Fakat bu tanınan alan ve zamanın sonu,sınırı yok mudur?İletişimi reddiyle alanı büyütmeli mi yoksa cesaretle belirsizliği kaldırıp uygun değiliz,denilmeli mi?Gereken saygıyı üç ay gösterdim.Hata yaptığımı veya kusurlarını düşünmedim.Gideli 3 ay oldu ben şükür kendimdeyim.Kendimin en iyi versiyonu olduğumu düşünüyorum.Sadece belirsizlik rahatsız ettiği için en kötü karar kararsızlıktan iyiidir,diye düşünüyorum.Anlayış da bir yere kadar değil mi?
Hiç bir kelebeğin pesinden koştunuzmu onu nekadar kovalarsanız okadar hızlı uçar ve güzelligi erişiminizin ötesinde kalır
❤👍👏👌🙏
İşte zaman ve tanınan alanın ölçülülüğü nedir?Alan tanırken akışa bırakıyorsun zaten.Kaygı yok.Ama anormallik var.Ben de dahil kimse bulunmaz Hint kumaşı değildir.Ben de dahil herkesin kusurları vardır.Değerimi ben belirlerim.Asla ilgi beklentisi veya peşinden koşmaya ihtiyaç duymadım şükür.Uzatmanın da ölçüsü olmamalı mı Stoacı?
Senaryo yazmak bizim işimiz😅😅 ödüllü senarist de kimmiş?
:))))
@stoacifilozof Aşağıda yaptığım ikinci yoruma bir yanıtınız yok mu?
Bazen de sebeb sizin davranıslarınızdır. Zamanında sizde o kişiye sözler verip tutmadıysanız, sizde onu umursamadıysanız. Artık sizden soğumuş olabilir. Yani ilahi adaleti yaşıyor olabilirsiniz.
Tanx
Ok
Sorunların @M|N♤ koyim
Sana DAHA ÇOOK YALNIZ KALMA BIRAKILMALAR DILERIM SOM AGIZLI
😂😂😂😂😂
Abla nefretinizi başka yerde kusunuz, please!
❤❤
❤❤❤
❤❤