Beyaz Tanrı (Fehér İsten) - 7/10

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 26 มี.ค. 2022
  • İzlediklerim Var! Macaristan'a götürüyor sizleri. Bir köpeğin sokakta geçirdiği evrimi kademe kademe izliyoruz..
    / yuruyuncocuklar
    / yuruyuncocuklar
    / yuruyuncocuklar
    / yuruyuncocuklar
    yuruyuncocuklar.blogspot.com/...
    Sevgisizlikle ötekileştirdiklerimizin tahammül kabına sığmayıp, sel olup öfkeyle taştığı filmdi Beyaz Tanrı.
    Günümüzde gündemimizi yoğun şekilde meşgul eden bir konu sokak köpeklerinin durumu. Aslında her iki tarafında selameti için vakit kaybetmeden sorunun üzerine gidilip, çözüm üretilmeye çalışılmalı ve amasız, hep beraber toplumsal bir ittifaka varmalıyız. Binlerce yıldır sadık, kadim dostlarımızın günümüz kent ve kırsalında yaşadığı/yaşattığı sorunlar, beyaz perdede çok kez irdelenmiş bugüne kadar. Bir çırpıda aklıma gelenler: Köpek Adası filmi ve Rick and Morty'nin Teknolojik Köpek bölümü. Bugün paylaşacağım film Beyaz Tanrı da Macaristan'daki köpek sorununu alegorik bir anlatımla sizlerin beğenisine sunmuş. Filmin adı, 1980'lerde çıkan ve gösterime girdiği gibi ekranlardan kaldırılan 'White Dog'un anagramı aslında. Yani olayın beyaz bir Tanrı'yla alakası yok.
    İzlediğim en garip filmlerdendi. Hani uçak kalkmadan önce usul usul pistte dolaşır, sonra birden hızlanır, boşluğa düşüyormuş hissini tadıyorken bir de bakmışsınız ayaklarınız yerden çoktan kesilmiş, uçuyorsunuz. İşte tam olarak böyle bir his yaşatıyor filmimiz. Klasik baba-kız çatışması ile başlayan sokak hayvanlarına duyulan nefretin maddi-manevi körüklenmesi ile devam eden bir genç kız dramı. Fakat güzel kuçukuçumuz Hagen'in sokağa terkinden sonra geçirdiği evrim ve içindeki insana özgü intikam duygusu filmi asla tahmin edemeyeceğimiz noktalara getirdi. "Ne oluyoruz abi?", "Lili'ye de mi saldıracak yoksa.." gibi cümleler kuruyoruz köpeklerin kin dolu distopyasının ortasında kalınca. Bizde oluşturduğu bu şaşkınlığın takdiri Cannes'da 2 ödül birden verilerek yapılmış. Bu ödüllerden biri 'Palm Dog'. Yani filmlerdeki hayvan performanslarının ödüllendirilmesi. Hemen 'Hayvan ne oyunculuk ortaya koyuyor da ödül alıyor!' ön yargısı ile yaklaşmayın. Beyaz Tanrı filminde Hagen'in performansına, benim diyen oyuncu yaklaşamaz. Sanki eski yılların sessiz sinemasını izliyormuş gibisiniz Hagenli sahnelerde, bir dile gelip konuşmadığı kalmış yani. Gerçi köpekler gözleriyle konuşur, onlara bakıp anlayabilirsiniz duygusunu. Bu duygunun izleyiciye geçmesi de yönetmenin ortaya koyduğu büyük uğraşlar sonucunda olur. Yönetmenimiz Mundruczó hem film öncesi hem de film esnasında çok fazla mesai harcamış. Filmdeki sahneler bilgisayar efekti veya yeşil perde kullanılmadan tamamen gerçek şekilde çekilmiş. Bu mucizeyi 274 köpekle gerçekleştirmişler. Barınaktan alınan, cins olmayan bu sıradan hayvanlar sıkı eğitimlerden geçmiş. Filmde izlemeye yüreğinizin el vermeyeceği sahneler var. "Bir film için hayvana eziyet reva mı!" diye kızıyorsunuz izlerken fakat film bittikten sonra köpekli sahnelerin nasıl çekildiğini anlatan videolara baktığınızda yüreğinize su serpiliyor. Ve film esnasındaki kızgınlık hali, ekibin ortaya koyduğu büyük çabayı gördükten sonra aynı şiddetle hayranlığa dönüşüyor. Hayvanların hem duygusal hem de fiziksel şiddete maruz kaldıkları bir dünyayı anlatan filmin çekim arkasına da böyle ince işçilik yaraşırdı. Aferin sevgili Macar kardeşlerimize.
    Filmi, kaliteli müzikler eşliğinde Budapeşte'nin güzel atmosferini koklamak için bile izleyebilirsiniz. Yan karakterlerin kötü oyunculuğu sizi yoracak olsa da Lili'nin umut dolu mavi gözleri teskin edecek. Olay örgüsünün hata dolu olması canınızı sıkacak belki ama zulüm gören canlıların film dahi olsa kötüden intikam alması unutturacak bunları. Sevgi dolu saf bir köpeğin sürünün alfasına dönüştüğü; iyilik tohumlarının ekildiği topraklarda kötülüğün sürekli olarak egemen olamayacağını, mutlaka bir gün özüne döneceğini anlatan farklı bir filmdi. Açılış sahnesini Rilke'nin sözüyle yapmış yönetmenimiz. "Kötü olan her şey sevgimize muhtaçtır." Filmin kapanışını da ben Galip Erdem ağabeyin bir sözüyle yapmak istiyorum. "En büyük eksikliğimiz hâlâ birbirimizi yeterince sevmeyi öğrenememiş olmamızdır.."
    Not: 7/10
    2014 Macaristan, Almanya 121 dk.
    Yönetmen: Kornél Mundruczó
    Oyuncular: Zsófia Psotta, Sándor Zsótér, Lili Horváth, Szabolcs Thuróczy, Lili Monori
    Ödüller: Cannes Film Festivali 2014 | 2 ödül: Palm Dog
    Sundance Film Festivali 2015
    BFI Londra Film Festivali 2014
    Avrupa Film Ödülleri 2015 | 1 dalda aday: EFA People's Choice Award
  • บันเทิง

ความคิดเห็น •