Yalçın Bey, ara ara çeşitlilik katmak gerekiyor. Videolarınızı büyük bir zevkle izliyorum. Farklı bilgiler edindiğimi fark ediyorum. Farklı bir bakış açısı yaratıyorsunuz. Çok selamlar Ankara'dan...)
Sayenizde bilgi birikimimizi güçlendirdik. Çok teşekkürler. Ayrıca, ikinci çekiminizle ne kadar düşünceli olduğunuzu bizlere gösterdiniz. Polonya'dan selamlar.
Çin'in ABD'den daha güçlü olduğu bir senaryoda, Çin'in otoriter yönetim modeli, daha fazla küresel nüfuz kazandığında, otoriter rejimlerin güçlenmesine ve demokratik değerlerin zayıflamasına yol açabilir. Ayrıca, jeopolitik perspektiften bakacak olursak Çin'in hegemonik bir güç haline gelmesi, Asya-Pasifik bölgesinde ve ötesinde askeri gerilimleri artırabilir. Örneğin, Tayvan üzerindeki kontrol iddiaları ciddi bir savaş riski yaratabilir. Şahsen Çin'in daha fazla güçlenmesini istemiyorum.
Evet Çİn'in yeni bir Sovyetler Birliği yaratma riskini Batı asla gözardı etmemeli. Bu teknolojinin de yardımıyla dünyanın başına dert olabilir. Çin'in güçlenmesinin ABD hegamonyasını dizginleyebileceğini düşünüyor musunuz? Veya ABD hegamonyası devam etme / bitme / dengelenme senaryoları kötü bir şey mi insanlık için?
@@yalcndiker9920 Sizin de bahsettiğiniz BRICS gibi mekanizmaların amacı bence Çin ve Rusya'nın ipleri ellerine alma gayreti, Brezilya ve Hindistan için durum daha farklı olabilir. Liberal ekonomi, hukukun üstünlüğü ve demokrasi gibi değerler ancak ABD hegomanyası devam ederse veya dizginlenirse korunabilir kanaatindeyim. ABD hegomanyasının devam etmesinin tabii ki bir takım riskleri var. Ancak bitmesi ve tek kutuplu Çin hegomanyasının kurulması bence insanlık için tam bir felaket olur.
Kesinlikle katılıyorum ABD dışında herhangi bir devletin özellikle de demokratik olmayan bir devletin bu gücü kontrolsüz kullanma riski neredeyse kesin gibi. Burada sorun az gelişmiş ülkelerde demokrasi, insan hakları, azınlık haklar ve hukukun üstünlüğü bir türlü ilerleyemiyor ve ABD de buna çanak tutuyoır kendi ulusal ve küresel çıkarları için.
@@yalcndiker9920 ABD’nin dışında özellikle demokratik olmayan ülkelerin gücü kötüye kullanma riski olduğuna katılıyorum, ancak bu durumun temelinde yatan sorunlara odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum. Az gelişmiş ülkelerde demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün bir türlü gelişememesinin nedeni yalnızca dış güçler ya da ABD değil, bu ülkelerin kendi iç dinamikleri ve siyasi yapılarıdır. Gelişmiş bir toplum olmak için öncelikle hukukun üstünlüğü inşa edilmelidir. Örneğin, ABD’de yasalar güçlü bir şekilde korunuyor ve modern zamanlarda kimse anayasayı değiştirip üçüncü kez başkan olmayı dahi denemiyor. Bu, sistemin sağlam temeller üzerine kurulu olmasının bir göstergesidir. Biz de Türkiye olarak Atatürk’ün vizyonuna sahip çıkıyor ama bu mirası daha ileriye taşıyacak bir hukuki altyapı kurmakta eksik kalıyoruz. Dinle ilgili söylediklerinize de katılıyorum. Biat kültürü bazı toplumlarda kontrol ve düzen sağlamak için işlevsel olabilir, ancak bu durum bireylerin sorgulama becerisini törpüleyip toplumsal gelişimi engelleyebilir. İlginçtir ki dinsiz Çin gibi toplumlarda da farklı bir “biat kültürü” var. Örneğin, akademide belli bir otoriteye veya yapıya sorgusuz bağlanma durumu gözlemlenebiliyor. Daron Acemoğlu’nun bu konuda yaptığı analizler oldukça aydınlatıcı. Sonuç olarak, sorunun kaynağı ne yalnızca ABD ne de dış güçlerdir. Her toplum, kendi sorunlarıyla yüzleşerek ve hukukun üstünlüğünü esas alarak gelişim yolunda adım atmalıdır. Dış mihraklar gibi başkalarını suçlamadan önce herkesin kendi eksikliklerini görmesi gerekiyor.
Doğru zaten dış mihraklar sözü kendi beceriksizliğini veya kötü niyetini örtmek için iyi bir bahanedir. Bu durum dış mihrakların olmadıkları anlamına gelmez elbette vardır ve ellerinden geleni yapmaktadırlar. Aynı yaşadığımız ortamdaki virüsler ve mikroplar gibi. Milyarlarca mikrop ortasında yaşadığımız halde yine de vücudumuzun bağışıklık sistemi sayesinde sürekli hasta olup durmuyoruz. Ulusal güç de bunun gibidir. Siz güçlü olunca dış mihraklar dış minnaklara dönüşürler ülkeler için. Ama bazı ülkelerde akyuvarlar mikroplarla işbirliği içinde veya içinde olmak durumundalar. Selamlar
Çinin saldırgan bir ülke değil derken Doğu Türkistan'ı unutmayalım, zaten kardeş Türk devletcikler olarak üzerine düşeni yapmakta zorlanıyor. sonra saldırganlığını üzerimizde denemesinler 😀😃
Teşekkürler. Batı Gözlüğü ile bakıyorsun. Konuşman derinlikten biraz YOKSUN. Daha fazla bilgiye ihtiyacın var. Bir de git Çin i gör. Gez. Dolaş. BİZ KENDİMIZ OLMAK İŞTİYORUZ.
Çin'e gitmeyi gerçekten çok isterim. Eşim gitti ama ben gidemedim. Şimdilik çaresiz videolarda başkalarının anlattıkları ve makalelerle yetiniyorum. Ben tarafsız olmaya çalışıyorum, ama ne kadar tarafsız olmaya çalışsam bile olamayabileceğimi ve üstelik izleyenlerin tarafsız olmadıkları için beni hep diğer tarafa yakın olarak suçlayacaklarını da biliyorum. Bunda da yanlış bir şey yok. Hatta bir başka arkadaşım da önceki akşam Amerikanın gücünü ve kapasitesini yeterince göremediğimi Çin'in Japonya gibi yolun sonuna geldiğini iddia etti tartıştık. (POV) Derinlere inip gerçek bir akademik analiz yapmayı ben de isterdim ama asıl işlerin arasında sıkıştırılan bu tür "pet" projelerde buna çok da zaman olmuyor ne yazık ki. Yine de size göre eksik veya yanlı olduğunu düşündüğünüz kısımları ana hatlarıyla olsa bile açıklarsanız hem o açıdan bakmaya çalışırım hem de bir sonraki videolarımda bunları düzeltip daha dikkatli olurum. Birbirimizi de geliştirmiş oluruz ne güzel. Tekrar teşekkürler
Yalçın Bey, ara ara çeşitlilik katmak gerekiyor. Videolarınızı büyük bir zevkle izliyorum. Farklı bilgiler edindiğimi fark ediyorum. Farklı bir bakış açısı yaratıyorsunuz.
Çok selamlar Ankara'dan...)
Sağolun Ankara'ya gelmeyeli 10 yıl oldu sanırım çok özledim. Umarım yakında gelip dostlarımı ve Ata'mı da ziyaret ederim yeniden.
Emeğinize sağlık 😊
Sağolun
Sayenizde bilgi birikimimizi güçlendirdik. Çok teşekkürler. Ayrıca, ikinci çekiminizle ne kadar düşünceli olduğunuzu bizlere gösterdiniz. Polonya'dan selamlar.
Sağolun ben de hazırlık yaparken öğreniyor, bilgilerimi tazeliyorum aslında.
@@yalcndiker9920 Evet haklısınız mesela iPhone gibi çoğu popüler cihaz da Çin üretimi ama son derece kaliteli.
Tabi sadece hazırlık sırasında değil yorumlardan da çok şeyler öğrenmekteyim.
Çin'in ABD'den daha güçlü olduğu bir senaryoda, Çin'in otoriter yönetim modeli, daha fazla küresel nüfuz kazandığında, otoriter rejimlerin güçlenmesine ve demokratik değerlerin zayıflamasına yol açabilir.
Ayrıca, jeopolitik perspektiften bakacak olursak Çin'in hegemonik bir güç haline gelmesi, Asya-Pasifik bölgesinde ve ötesinde askeri gerilimleri artırabilir. Örneğin, Tayvan üzerindeki kontrol iddiaları ciddi bir savaş riski yaratabilir.
Şahsen Çin'in daha fazla güçlenmesini istemiyorum.
Evet Çİn'in yeni bir Sovyetler Birliği yaratma riskini Batı asla gözardı etmemeli. Bu teknolojinin de yardımıyla dünyanın başına dert olabilir. Çin'in güçlenmesinin ABD hegamonyasını dizginleyebileceğini düşünüyor musunuz? Veya ABD hegamonyası devam etme / bitme / dengelenme senaryoları kötü bir şey mi insanlık için?
@@yalcndiker9920 Sizin de bahsettiğiniz BRICS gibi mekanizmaların amacı bence Çin ve Rusya'nın ipleri ellerine alma gayreti, Brezilya ve Hindistan için durum daha farklı olabilir.
Liberal ekonomi, hukukun üstünlüğü ve demokrasi gibi değerler ancak ABD hegomanyası devam ederse veya dizginlenirse korunabilir kanaatindeyim. ABD hegomanyasının devam etmesinin tabii ki bir takım riskleri var. Ancak bitmesi ve tek kutuplu Çin hegomanyasının kurulması bence insanlık için tam bir felaket olur.
Kesinlikle katılıyorum ABD dışında herhangi bir devletin özellikle de demokratik olmayan bir devletin bu gücü kontrolsüz kullanma riski neredeyse kesin gibi.
Burada sorun az gelişmiş ülkelerde demokrasi, insan hakları, azınlık haklar ve hukukun üstünlüğü bir türlü ilerleyemiyor ve ABD de buna çanak tutuyoır kendi ulusal ve küresel çıkarları için.
@@yalcndiker9920 ABD’nin dışında özellikle demokratik olmayan ülkelerin gücü kötüye kullanma riski olduğuna katılıyorum, ancak bu durumun temelinde yatan sorunlara odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum. Az gelişmiş ülkelerde demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün bir türlü gelişememesinin nedeni yalnızca dış güçler ya da ABD değil, bu ülkelerin kendi iç dinamikleri ve siyasi yapılarıdır.
Gelişmiş bir toplum olmak için öncelikle hukukun üstünlüğü inşa edilmelidir. Örneğin, ABD’de yasalar güçlü bir şekilde korunuyor ve modern zamanlarda kimse anayasayı değiştirip üçüncü kez başkan olmayı dahi denemiyor. Bu, sistemin sağlam temeller üzerine kurulu olmasının bir göstergesidir. Biz de Türkiye olarak Atatürk’ün vizyonuna sahip çıkıyor ama bu mirası daha ileriye taşıyacak bir hukuki altyapı kurmakta eksik kalıyoruz.
Dinle ilgili söylediklerinize de katılıyorum. Biat kültürü bazı toplumlarda kontrol ve düzen sağlamak için işlevsel olabilir, ancak bu durum bireylerin sorgulama becerisini törpüleyip toplumsal gelişimi engelleyebilir. İlginçtir ki dinsiz Çin gibi toplumlarda da farklı bir “biat kültürü” var. Örneğin, akademide belli bir otoriteye veya yapıya sorgusuz bağlanma durumu gözlemlenebiliyor. Daron Acemoğlu’nun bu konuda yaptığı analizler oldukça aydınlatıcı.
Sonuç olarak, sorunun kaynağı ne yalnızca ABD ne de dış güçlerdir. Her toplum, kendi sorunlarıyla yüzleşerek ve hukukun üstünlüğünü esas alarak gelişim yolunda adım atmalıdır. Dış mihraklar gibi başkalarını suçlamadan önce herkesin kendi eksikliklerini görmesi gerekiyor.
Doğru zaten dış mihraklar sözü kendi beceriksizliğini veya kötü niyetini örtmek için iyi bir bahanedir. Bu durum dış mihrakların olmadıkları anlamına gelmez elbette vardır ve ellerinden geleni yapmaktadırlar. Aynı yaşadığımız ortamdaki virüsler ve mikroplar gibi. Milyarlarca mikrop ortasında yaşadığımız halde yine de vücudumuzun bağışıklık sistemi sayesinde sürekli hasta olup durmuyoruz. Ulusal güç de bunun gibidir.
Siz güçlü olunca dış mihraklar dış minnaklara dönüşürler ülkeler için. Ama bazı ülkelerde akyuvarlar mikroplarla işbirliği içinde veya içinde olmak durumundalar.
Selamlar
Çinin saldırgan bir ülke değil derken Doğu Türkistan'ı unutmayalım, zaten kardeş Türk devletcikler olarak üzerine düşeni yapmakta zorlanıyor. sonra saldırganlığını üzerimizde denemesinler 😀😃
Videoda Uygur Türklerine yaptıklarını özellikle vurguladım zaten. Ama vurguladığınız iyi olmuş. Selamlar
Ağzina yureğine sağlık hocam
Teşekkürler. Sizler sağ olun.
Teşekkürler. Batı Gözlüğü ile bakıyorsun. Konuşman derinlikten
biraz YOKSUN. Daha fazla bilgiye ihtiyacın var. Bir de git Çin i gör. Gez. Dolaş. BİZ KENDİMIZ OLMAK İŞTİYORUZ.
Çin'e gitmeyi gerçekten çok isterim. Eşim gitti ama ben gidemedim. Şimdilik çaresiz videolarda başkalarının anlattıkları ve makalelerle yetiniyorum.
Ben tarafsız olmaya çalışıyorum, ama ne kadar tarafsız olmaya çalışsam bile olamayabileceğimi ve üstelik izleyenlerin tarafsız olmadıkları için beni hep diğer tarafa yakın olarak suçlayacaklarını da biliyorum. Bunda da yanlış bir şey yok. Hatta bir başka arkadaşım da önceki akşam Amerikanın gücünü ve kapasitesini yeterince göremediğimi Çin'in Japonya gibi yolun sonuna geldiğini iddia etti tartıştık. (POV)
Derinlere inip gerçek bir akademik analiz yapmayı ben de isterdim ama asıl işlerin arasında sıkıştırılan bu tür "pet" projelerde buna çok da zaman olmuyor ne yazık ki.
Yine de size göre eksik veya yanlı olduğunu düşündüğünüz kısımları ana hatlarıyla olsa bile açıklarsanız hem o açıdan bakmaya çalışırım hem de bir sonraki videolarımda bunları düzeltip daha dikkatli olurum. Birbirimizi de geliştirmiş oluruz ne güzel.
Tekrar teşekkürler