_Yazar:_ *_Théodore_* ❗️Kurgudur! ❗️İlgili kişiye karşı hakaret, kötü söylem yoktur! Not: Yorum yapıp videoyu beğenmeniz benim için önemli. Düşüncelerinizi merak ediyorum. Sevgilerle iyi okumalar... - •Kim Taehyung İle Hayal Et• "Gözlerinin önünde birini öldürür." (Kim Taehyung - 27) (Park Haneul - 23) ... Ben Haneul. Seul'de yaşayan sıradan biriyim. Anne ve babamla aram pek iyi olmadığı için ayrı bir eve taşındım. Ne kadar kafam rahat olsa da, çoğu zaman korktuğum için tek yakınım ve sevgilim olan Taehyung'un evinde kalıyorum. Kendisi hem koruyucum hem de en iyi arkadaşım gibi. Onun sayesinde çoğunlukla rahat uyuyabiliyor, yalnız kaldığım gecelerde kendimi güvende hissediyorum. Beraber uyumuyoruz fakat evin içinde tanıdığım birinin olması beni rahatlatıyordu. Yine korktuğum günlerden biriydi ve ben Taehyung'a gelmiştim. Saat 03.45 ve birinin musluklardan su akıttığını düşünerek aşağıya indim. İlk başta Taehyung diye düşündüm fakat o musluğun tam kapandığından her zaman emin olurdu. Tüm muslukları kapattıktan sonra yatağıma geri dönmüş ve Taehyung'un köpeği Yeontan elimi yalamıştı. Neden Taehyung yerine benim yanımda? Beni hiç sevmez normalde. Kısa süre sonra musluğun hala aktığını fark ettim. Bu kez evdeki bütün muslukları bir bir kontrol ederek odama geri döndüm. Kolumu aşağıya doğru sarkıtmış ve Yeontan elimi tekrar yalamıştı. Yeontanın benimle ilgilenmesi hoşuma gitsede, o sinir bozucu su damlama sesi hala devam ediyordu. Uykum iyice açılmıştı. Bu sefer sesin epey yakınımdan, kendi banyomdan geldiğini fark etmiştim. Kapıyı açtığımda ise tavandan sarkan, boğazı kesilmiş Yeontan ile karşılaştım. Ancak yaşadığım en büyük şok o değildi. Çünkü aynada sevgili Yeontanın kanıyla yazılmış şu sözler vardı: "İnsanlar da yalayabilir Haneul." Yazıyı okuduktan sonra donup kaldım. Fakat bir süre sonra arkamı döndüm ve onunla karşılaştım. "T-taehyung?" sesim sanki içime kaçmış gibiydi. "Haneul?" Hızlıca yanıma geldi. "Y-yeontan... Taehyung Yeontan." "Korkma." demişti sadece. "Ben burdayım." Ben korkmuş bir şekilde Taehyung'a sarılırken zil çaldı. Taehyung elimi tutmuş ve beni o odadan çıkarmıştı. Taehyung kapıyı açtığında da arkadaşlarının geldiğini gördüm. Bu sırada Taehyung hala elimi tutuyordu. "Hoş geldiniz." dedi Taehyung ama gözleri bendeydi. "Hoş bulduk." bu soğuk ses ise Suga'ya aitti. Hepsi içeri girdi. Salona girdiğimizde benim aklım hala Yeontan'daydı. Kim yapmıştı? Eve biri mi girmişti? En önemlisi Taehyung nasıl bu kadar sakindi? "Haneul iyi misin? Yüzün sapsarı." Jin'in sesiyle ona döndüm. Gerçekten kötüydüm. Kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Ölmüş bir sineğe bile bakamazken Yeontan'ı öyle görmek... Beni mahvetmişti. "Yeontan... O banyo da. Ölmüş..." sesimi zor duymuştum. Jin'e ulaştığından bile emin değildim fakat benim söylediğim şeyden sonra gözleri direkt Taehyung'u buldu. Fakat Taehyung'a baktığım da gözleri bendeydi. Ve bana çok korkutucu bakıyordu. "Taehyung bahsetmedin mi?" Jimin'in sözlerinden sonra direkt araya girdim "Tam olarak neyden bahsetmesi gerekiyor Jimin?" Kafasını önüne eğmiş ve susmuştu. Gözlerim direkt Taehyung'u bulduğunda, onun gözlerinin hala bende olduğunu, ve bana hala o korkunç bakışını attığını fark ettim. "Taehyung? Bana neden öyle bakıyorsun? En önemlisi Jimin neyden bahsediyor?" Sözlerimi sanki duymamış gibi tepkisizce ayağa kalktı ve bana yaklaştı. Tam dibime geldiğinde, kulağıma yaklaştı ve fısıldadı. "İnsanlar da yalayabilir güzelim." ...
... Bir süre koltukta kıpırdamadan oturdum. Ne Taehyung'a baktım, ne de bir başkasına. Belki beni en azından sakinleştirir diye gelmesini, şaka yaptım demesini bekledim fakat onun yerine yanımda yarım saattir Jimin vardı. "Biraz daha su ister misin? Ya da hava almak için dışarı çıkabiliriz." Beni iyi hissettirmek için elinden geleni yapıyordu. Ama her ne planlanıyorsa Jimin de onlarla beraberdi. Ona güvenemem. Taehyung'a olduğu gibi... Şuan tam olarak ne olduğunu, Taehyung ve diğerlerinin amacını anlayamamıştım. Yeontanı Taehyung mu öldürmüştü yani? Aynada yazan şeyi neden bana söylemişti? "Sevgilimin yanında biraz daha oturmaya devam edersen bu gece bir başkası değil, seni kurban ederim." Taehyung bu sözleri Jimine söylemiş olmalı ki Jimin hemen yanımdan kalkmıştı. Yaptığı beni sinirlendirmişti. Onun olması gerekirken yanımda Jimin vardı ve o onu da uzaklaştırmıştı. En önemlisi kurban demişti. Başkası değil sen olursun... Kaşlarımı çatıp, kafamı Taehyung'a çevirdiğimde gözlerimiz kesişmişti. Yanıma gelmek yerine bir köşede oturmuş sadece beni mi izliyordu yani? Sinirle ayağı kalkıp yanına gittim ve "Niye yaptın?" dedim. Sorumu anlamış olacak ki sırıttı. "Neyi?" "Anlamamazlıktan gelme Taehyung! Yeontanı niye öldürdün?" Sırıtışı kocaman bir gülümsemeye dönüştü. "Gittiği yerde mutlu merak etme sevgilim." Beni ciddiye almıyordu.. "Taehyung..." "Sevgilim?" "Bana anlatmadığın çok şey var biliyorum. Bundan adım kadar eminim." Kafasını aşağı yukarı sallayarak beni onayladı. "Evet var ama anlatamam." "Neden?" dedim hızlıca. "Korkarsın. Üzülürsün Haneul. Benden uzaklaşırsın. Bunu istemiyorum." Kollarını uzatmış ve belimden tutarak beni kucağına oturtmuştu. Kafasını boynuma gömmüş ve derin bir nefes almıştı. "Bu kokudan mahrum kalamam." Kafamı hızlıca iki yana salladım. "Sen bir katilsin." acımamıştım. Belki benden böyle bir şey duymak onu üzmüş olabilirdi ama yanılmıştım. Tam tersine kocaman gülümsemiş ve dudağıma öpücük kondurmuştu. "Aslında değilim çünkü ben görevimi yerine getiriyorum. Yeontan çok şanslı. Kimse kolay kolay kurban olmaz. Ama sen öyle düşünüyorsan, katil olmaya da razıyım." Tam ağzımı açacakken Namjoon'un konuşmasıyla bundan vazgeçmiştim. "Taehyung adam rahat durmuyor. Orada cilveleşmeyi kes ve yardıma gel." Taehyung beni dikkatlice kucağından kaldırmış ve Namjoon'un yanına gitmişti. Kimden bahsediyorlar acaba diye düşünürken eve ağzı bantlanmış, elleri ve ayakları bağlanmış bir adamı soktuklarında gözlerimi kocaman açmış ve "Siz ne yapıyorsunuz?!" diye bağırmıştım. Taehyung hızlıca yanıma gelip ağzımı kapatmıştı. "Ssshh sessiz ol sevgilim." Ben konuşmaya devam ederken o hala ağzımı eliyle kapatıyordu. Tepki vermediğimi görünce elini ağzımdan çekti. O sırada adamı taşıyamadıkları için ayaklarını çözdüler ve yürümesini sağladılar. Bir anda adam Jungkook ve Namjoon'a tekme atmış ve kapıya doğru koşmaya başlamıştı. Fakat başarısız olmuş ve Taehyung tarafından yakalanmıştı. Taehyung hızlıca onu tutmuş ve cebinden bıçak çıkarıp hiç düşünmeden boğazını kesmişti. Adam acı bir inleme bırakıp kanlar içinde yere yığılmıştı. Bunlar tahminimce en az iki dakika bile sürmemişti. Taehyung'un yaptığı şeyden sonra gözlerimi kocaman açmış, yerde ki adama bakmıştım. Yeontanın ölümüne daha yeni şahit olmuşken, şimdi bu adam fazla gelmişti. Hızlıca oradan uzaklaştım ve Taehyung'un odasına girdim. Benim odamın banyosunda Yeontan vardı çünkü. Ne kadar odada kaldım bilmiyorum fakat bir süre sonra burnuma kötü bir koku gelmeye başladı. Yavaşça ayağı kalktım ve banyoya ilerledim. Sanırım en korkunç an, kopmuş bir kafanın tavana asılması değildi. En korkunç ânım şu andı. Banyonun kapısının altından kırmızı bir sıvı akıyordu. Banyo kapısının kulpunu kavradım ve kulpu aynı yavaşlıkla indirdim. Açtığımda karşımda bir kadın vardı. Teni bembeyazdı... Gözleri oyulmuş, kırmızı gözleriyle korkunç bir görüntüsü vardı. "Onlar seçilmiş birer kurbandı Haneul." Kitlenmiştim. Arkamı dönmeyi geçtim gözlerimi bile kırpamıyordum. Normalde ölüye bakamam ama şuan donup kalmıştım. Bir süre sonra: "Benide mi öldüreceksin?" diye sormuştum kendime gelip. Ona dönmeyi de ihmal etmemiştim. "Seni asla öldürmem Haneul, ama zarar verebilirim. Fakat kendini bana bahşedersen işler değişir." tepkisizce ona bakmıştım. Ne kadar becerebildim bilmiyorum ama korkumu gizlemeye çalışıyordum. Sanırım hiç başarılı değildim. "Zarar verebilirim derken? Ayriyeten bahşetmekten kastın ne?" Gülümsemişti. "Bilirsin işte bıçakla bedenine resimler çizmek gibi. Belki de hayal edemeyeceğimiz şeyler yaparım ama bu sana bağlı. Ya isteklerimi yerine getir, ya da sana zarar vermeye bedeninden değilde kalbinden başlayayım. Sonuçta anneni ve babanı seviyorsundur. Seçim senin." "Ne..." O benim tanıdığım Taehyung değildi. Dün ki Taehyung'la, bugün ki Taehyung aynı değildi. Ben onu tanıyamamıştım. Şuan çok korkuyordum. "Şuan aşırı derecede rahatlamaya ihtiyacım var ve sevgilimin bana yardımcı olabileceğini düşünüyorum." göz kırpmış, elinde ki bıçağı yatağın yanında ki komedinin üstüne koymuştu. Gözlerim hem onu takip ediyor hemde düşünüyordum. Ailemle ne kadar anlaşamasam da onlar benim her şeyimdi. Onlar benim için kendilerini hep feda ederlerdi. Şimdi sıra bendeydi. "Aileme zarar vermeyeceğine söz ver." Bugün kaçıncı kez gülümsedi bilmiyorum ama şuan onlara bir yenisini daha ekledi. Yine ve yine gülümsüyordu. "Söz sevgilim. Söz... Hadi şimdi gel ve aşk dolu anlar yaşayalım." Hem konuşuyor hemde üstünü çıkarıyordu. "İçeride ölü var Taehyung. B-ben korkuyorum. Hem senden hemde o cesetten." Hem bana yaklaşıyor, hemde konuşuyordu. "Benden korkmana gerek yok. Cesedi de Suga birazdan gelir ve halleder. Şimdi hiç bir şey deme ve yaklaş." Başta tereddüt etsemde dediğini yerine getirdim ve ona yaklaştım. Sadece bir adım atmam yetmişti çünkü o zaten bana yakındı. Gerektiğinden fazla yakındık. Genelde sarılırdık, beni öperdi evet ama ilk defa bu kadar yakındık. O bu yakınlığı boynumu öperek değerlendiriyordu. Ve o ilk defa boynumu öpüyordu... Bir zaman sonra kafasını boynumdan kaldırmış ve ellerini hala üstümde olan geceliğimin askılarına götürmüştü. Askıyı omzundan aşağı indirmiş ve diğer koluma geçmişti. Hareketleri çok yavaştı. "Bu gece benim olmanı istiyorum." dediğini duymuştum. "Bu fazla Taehyung." Bu gerçekten fazlaydı. Ona şuan ve sonradan nefret duymam gerekirken ona karşı hala büyük bir aşk besliyordum. O bunu biliyordu ve anlıyordu. "Bundan sonra hep benimle olacaksın Haneul." Kıkırdamış ve şöyle devam etmişti sözlerine: "Ailenden izin aldım ve onlar hiç düşünmeden kabul etti biliyor musun? Hatta birazcık üzücü olacak fakat onlar sırf ölmemek için bile üstüne para teklif ettiler... Hayatını seçerek akıllıca bir seçim yaptın." Onlar gerçekten bunu yapmışlar mıydı? "Artık sen ve ben olacağız." Burnunu yanağıma sürtmüş "Evleneceğiz... Şeytanın huzurunda..." demişti. Taşlar şimdi yerine oturmuştu. Taehyung şeytana hizmet ediyordu. Ya da sadece ruh hastasıydı. Ama ben onu seviyordum ve ne olursa olsun onunla kalmaya devam edecektim. "İstediğini alabilirsin." dedim anlık bir cesaretle. Kocaman gülümsemiş ve hemen ardından dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı. Sanırım ilk ilişkim, sevgili katil Kim Taehyung'a ait olacaktı... Son.. - Umarım sevmişsinizdir. Şimdiden yorumlarınız için teşekkür ederim. İstek varsa yorumlara yazabilirsiniz. Daha fazla içerik görmek için kanala abone olmayı unutmayın!♡♡ İnstagram: iconkpopp Wattpad: cezaliyiz
@@Ela-i6d8e ... Bir süre koltukta kıpırdamadan oturdum. Ne Taehyung'a baktım, ne de bir başkasına. Belki beni en azından sakinleştirir diye gelmesini, şaka yaptım demesini bekledim fakat onun yerine yanımda yarım saattir Jimin vardı. "Biraz daha su ister misin? Ya da hava almak için dışarı çıkabiliriz." Beni iyi hissettirmek için elinden geleni yapıyordu. Ama her ne planlanıyorsa Jimin de onlarla beraberdi. Ona güvenemem. Taehyung'a olduğu gibi... Şuan tam olarak ne olduğunu, Taehyung ve diğerlerinin amacını anlayamamıştım. Yeontanı Taehyung mu öldürmüştü yani? Aynada yazan şeyi neden bana söylemişti? "Sevgilimin yanında biraz daha oturmaya devam edersen bu gece bir başkası değil, seni kurban ederim." Taehyung bu sözleri Jimine söylemiş olmalı ki Jimin hemen yanımdan kalkmıştı. Yaptığı beni sinirlendirmişti. Onun olması gerekirken yanımda Jimin vardı ve o onu da uzaklaştırmıştı. En önemlisi kurban demişti. Başkası değil sen olursun... Kaşlarımı çatıp, kafamı Taehyung'a çevirdiğimde gözlerimiz kesişmişti. Yanıma gelmek yerine bir köşede oturmuş sadece beni mi izliyordu yani? Sinirle ayağı kalkıp yanına gittim ve "Niye yaptın?" dedim. Sorumu anlamış olacak ki sırıttı. "Neyi?" "Anlamamazlıktan gelme Taehyung! Yeontanı niye öldürdün?" Sırıtışı kocaman bir gülümsemeye dönüştü. "Gittiği yerde mutlu merak etme sevgilim." Beni ciddiye almıyordu.. "Taehyung..." "Sevgilim?" "Bana anlatmadığın çok şey var biliyorum. Bundan adım kadar eminim." Kafasını aşağı yukarı sallayarak beni onayladı. "Evet var ama anlatamam." "Neden?" dedim hızlıca. "Korkarsın. Üzülürsün Haneul. Benden uzaklaşırsın. Bunu istemiyorum." Kollarını uzatmış ve belimden tutarak beni kucağına oturtmuştu. Kafasını boynuma gömmüş ve derin bir nefes almıştı. "Bu kokudan mahrum kalamam." Kafamı hızlıca iki yana salladım. "Sen bir katilsin." acımamıştım. Belki benden böyle bir şey duymak onu üzmüş olabilirdi ama yanılmıştım. Tam tersine kocaman gülümsemiş ve dudağıma öpücük kondurmuştu. "Aslında değilim çünkü ben görevimi yerine getiriyorum. Yeontan çok şanslı. Kimse kolay kolay kurban olmaz. Ama sen öyle düşünüyorsan, katil olmaya da razıyım." Tam ağzımı açacakken Namjoon'un konuşmasıyla bundan vazgeçmiştim. "Taehyung adam rahat durmuyor. Orada cilveleşmeyi kes ve yardıma gel." Taehyung beni dikkatlice kucağından kaldırmış ve Namjoon'un yanına gitmişti. Kimden bahsediyorlar acaba diye düşünürken eve ağzı bantlanmış, elleri ve ayakları bağlanmış bir adamı soktuklarında gözlerimi kocaman açmış ve "Siz ne yapıyorsunuz?!" diye bağırmıştım. Taehyung hızlıca yanıma gelip ağzımı kapatmıştı. "Ssshh sessiz ol sevgilim." Ben konuşmaya devam ederken o hala ağzımı eliyle kapatıyordu. Tepki vermediğimi görünce elini ağzımdan çekti. O sırada adamı taşıyamadıkları için ayaklarını çözdüler ve yürümesini sağladılar. Bir anda adam Jungkook ve Namjoon'a tekme atmış ve kapıya doğru koşmaya başlamıştı. Fakat başarısız olmuş ve Taehyung tarafından yakalanmıştı. Taehyung hızlıca onu tutmuş ve cebinden bıçak çıkarıp hiç düşünmeden boğazını kesmişti. Adam acı bir inleme bırakıp kanlar içinde yere yığılmıştı. Bunlar tahminimce en az iki dakika bile sürmemişti. Taehyung'un yaptığı şeyden sonra gözlerimi kocaman açmış, yerde ki adama bakmıştım. Yeontanın ölümüne daha yeni şahit olmuşken, şimdi bu adam fazla gelmişti. Hızlıca oradan uzaklaştım ve Taehyung'un odasına girdim. Benim odamın banyosunda Yeontan vardı çünkü. Ne kadar odada kaldım bilmiyorum fakat bir süre sonra burnuma kötü bir koku gelmeye başladı. Yavaşça ayağı kalktım ve banyoya ilerledim. Sanırım en korkunç an, kopmuş bir kafanın tavana asılması değildi. En korkunç ânım şu andı. Banyonun kapısının altından kırmızı bir sıvı akıyordu. Banyo kapısının kulpunu kavradım ve kulpu aynı yavaşlıkla indirdim. Açtığımda karşımda bir kadın vardı. Teni bembeyazdı... Gözleri oyulmuş, kırmızı gözleriyle korkunç bir görüntüsü vardı. "Onlar seçilmiş birer kurbandı Haneul." Kitlenmiştim. Arkamı dönmeyi geçtim gözlerimi bile kırpamıyordum. Normalde ölüye bakamam ama şuan donup kalmıştım. Bir süre sonra: "Benide mi öldüreceksin?" diye sormuştum kendime gelip. Ona dönmeyi de ihmal etmemiştim. "Seni asla öldürmem Haneul, ama zarar verebilirim. Fakat kendini bana bahşedersen işler değişir." tepkisizce ona bakmıştım. Ne kadar becerebildim bilmiyorum ama korkumu gizlemeye çalışıyordum. Sanırım hiç başarılı değildim. "Zarar verebilirim derken? Ayriyeten bahşetmekten kastın ne?" Gülümsemişti. "Bilirsin işte bıçakla bedenine resimler çizmek gibi. Belki de hayal edemeyeceğimiz şeyler yaparım ama bu sana bağlı. Ya isteklerimi yerine getir, ya da sana zarar vermeye bedeninden değilde kalbinden başlayayım. Sonuçta anneni ve babanı seviyorsundur. Seçim senin." "Ne..." O benim tanıdığım Taehyung değildi. Dün ki Taehyung'la, bugün ki Taehyung aynı değildi. Ben onu tanıyamamıştım. Şuan çok korkuyordum. "Şuan aşırı derecede rahatlamaya ihtiyacım var ve sevgilimin bana yardımcı olabileceğini düşünüyorum." göz kırpmış, elinde ki bıçağı yatağın yanında ki komedinin üstüne koymuştu. Gözlerim hem onu takip ediyor hemde düşünüyordum. Ailemle ne kadar anlaşamasam da onlar benim her şeyimdi. Onlar benim için kendilerini hep feda ederlerdi. Şimdi sıra bendeydi. "Aileme zarar vermeyeceğine söz ver." Bugün kaçıncı kez gülümsedi bilmiyorum ama şuan onlara bir yenisini daha ekledi. Yine ve yine gülümsüyordu. "Söz sevgilim. Söz... Hadi şimdi gel ve aşk dolu anlar yaşayalım." Hem konuşuyor hemde üstünü çıkarıyordu. "İçeride ölü var Taehyung. B-ben korkuyorum. Hem senden hemde o cesetten." Hem bana yaklaşıyor, hemde konuşuyordu. "Benden korkmana gerek yok. Cesedi de Suga birazdan gelir ve halleder. Şimdi hiç bir şey deme ve yaklaş." Başta tereddüt etsemde dediğini yerine getirdim ve ona yaklaştım. Sadece bir adım atmam yetmişti çünkü o zaten bana yakındı. Gerektiğinden fazla yakındık. Genelde sarılırdık, beni öperdi evet ama ilk defa bu kadar yakındık. O bu yakınlığı boynumu öperek değerlendiriyordu. Ve o ilk defa boynumu öpüyordu... Bir zaman sonra kafasını boynumdan kaldırmış ve ellerini hala üstümde olan geceliğimin askılarına götürmüştü. Askıyı omzundan aşağı indirmiş ve diğer koluma geçmişti. Hareketleri çok yavaştı. "Bu gece benim olmanı istiyorum." dediğini duymuştum. "Bu fazla Taehyung." Bu gerçekten fazlaydı. Ona şuan ve sonradan nefret duymam gerekirken ona karşı hala büyük bir aşk besliyordum. O bunu biliyordu ve anlıyordu. "Bundan sonra hep benimle olacaksın Haneul." Kıkırdamış ve şöyle devam etmişti sözlerine: "Ailenden izin aldım ve onlar hiç düşünmeden kabul etti biliyor musun? Hatta birazcık üzücü olacak fakat onlar sırf ölmemek için bile üstüne para teklif ettiler... Hayatını seçerek akıllıca bir seçim yaptın." Onlar gerçekten bunu yapmışlar mıydı? "Artık sen ve ben olacağız." Burnunu yanağıma sürtmüş "Evleneceğiz... Şeytanın huzurunda..." demişti. Taşlar şimdi yerine oturmuştu. Taehyung şeytana hizmet ediyordu. Ya da sadece ruh hastasıydı. Ama ben onu seviyordum ve ne olursa olsun onunla kalmaya devam edecektim. "İstediğini alabilirsin." dedim anlık bir cesaretle. Kocaman gülümsemiş ve hemen ardından dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı. Sanırım ilk ilişkim, sevgili katil Kim Taehyung'a ait olacaktı... Son.. - Umarım sevmişsinizdir. Şimdiden yorumlarınız için teşekkür ederim. İstek varsa yorumlara yazabilirsiniz. Daha fazla içerik görmek için kanala abone olmayı unutmayın!♡♡ İnstagram: iconkpopp Wattpad: cezaliyiz
_Yazar:_ *_Théodore_*
❗️Kurgudur!
❗️İlgili kişiye karşı hakaret, kötü söylem yoktur!
Not: Yorum yapıp videoyu beğenmeniz benim için önemli. Düşüncelerinizi merak ediyorum. Sevgilerle iyi okumalar...
-
•Kim Taehyung İle Hayal Et•
"Gözlerinin önünde birini öldürür."
(Kim Taehyung - 27)
(Park Haneul - 23)
...
Ben Haneul. Seul'de yaşayan sıradan biriyim. Anne ve babamla aram pek iyi olmadığı için ayrı bir eve taşındım. Ne kadar kafam rahat olsa da, çoğu zaman korktuğum için tek yakınım ve sevgilim olan Taehyung'un evinde kalıyorum. Kendisi hem koruyucum hem de en iyi arkadaşım gibi. Onun sayesinde çoğunlukla rahat uyuyabiliyor, yalnız kaldığım gecelerde kendimi güvende hissediyorum. Beraber uyumuyoruz fakat evin içinde tanıdığım birinin olması beni rahatlatıyordu.
Yine korktuğum günlerden biriydi ve ben Taehyung'a gelmiştim. Saat 03.45 ve birinin musluklardan su akıttığını düşünerek aşağıya indim. İlk başta Taehyung diye düşündüm fakat o musluğun tam kapandığından her zaman emin olurdu. Tüm muslukları kapattıktan sonra yatağıma geri dönmüş ve Taehyung'un köpeği Yeontan elimi yalamıştı. Neden Taehyung yerine benim yanımda? Beni hiç sevmez normalde.
Kısa süre sonra musluğun hala aktığını fark ettim. Bu kez evdeki bütün muslukları bir bir kontrol ederek odama geri döndüm. Kolumu aşağıya doğru sarkıtmış ve Yeontan elimi tekrar yalamıştı. Yeontanın benimle ilgilenmesi hoşuma gitsede, o sinir bozucu su damlama sesi hala devam ediyordu. Uykum iyice açılmıştı. Bu sefer sesin epey yakınımdan, kendi banyomdan geldiğini fark etmiştim.
Kapıyı açtığımda ise tavandan sarkan, boğazı kesilmiş Yeontan ile karşılaştım. Ancak yaşadığım en büyük şok o değildi. Çünkü aynada sevgili Yeontanın kanıyla yazılmış şu sözler vardı: "İnsanlar da yalayabilir Haneul."
Yazıyı okuduktan sonra donup kaldım. Fakat bir süre sonra arkamı döndüm ve onunla karşılaştım.
"T-taehyung?" sesim sanki içime kaçmış gibiydi.
"Haneul?" Hızlıca yanıma geldi.
"Y-yeontan... Taehyung Yeontan."
"Korkma." demişti sadece. "Ben burdayım."
Ben korkmuş bir şekilde Taehyung'a sarılırken zil çaldı. Taehyung elimi tutmuş ve beni o odadan çıkarmıştı.
Taehyung kapıyı açtığında da arkadaşlarının geldiğini gördüm. Bu sırada Taehyung hala elimi tutuyordu.
"Hoş geldiniz." dedi Taehyung ama gözleri bendeydi.
"Hoş bulduk." bu soğuk ses ise Suga'ya aitti. Hepsi içeri girdi.
Salona girdiğimizde benim aklım hala Yeontan'daydı. Kim yapmıştı? Eve biri mi girmişti? En önemlisi Taehyung nasıl bu kadar sakindi?
"Haneul iyi misin? Yüzün sapsarı." Jin'in sesiyle ona döndüm. Gerçekten kötüydüm. Kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Ölmüş bir sineğe bile bakamazken Yeontan'ı öyle görmek... Beni mahvetmişti.
"Yeontan... O banyo da. Ölmüş..." sesimi zor duymuştum. Jin'e ulaştığından bile emin değildim fakat benim söylediğim şeyden sonra gözleri direkt Taehyung'u buldu. Fakat Taehyung'a baktığım da gözleri bendeydi. Ve bana çok korkutucu bakıyordu.
"Taehyung bahsetmedin mi?"
Jimin'in sözlerinden sonra direkt araya girdim "Tam olarak neyden bahsetmesi gerekiyor Jimin?"
Kafasını önüne eğmiş ve susmuştu.
Gözlerim direkt Taehyung'u bulduğunda, onun gözlerinin hala bende olduğunu, ve bana hala o korkunç bakışını attığını fark ettim.
"Taehyung? Bana neden öyle bakıyorsun? En önemlisi Jimin neyden bahsediyor?"
Sözlerimi sanki duymamış gibi tepkisizce ayağa kalktı ve bana yaklaştı.
Tam dibime geldiğinde, kulağıma yaklaştı ve fısıldadı.
"İnsanlar da yalayabilir güzelim."
...
...
Bir süre koltukta kıpırdamadan oturdum. Ne Taehyung'a baktım, ne de bir başkasına. Belki beni en azından sakinleştirir diye gelmesini, şaka yaptım demesini bekledim fakat onun yerine yanımda yarım saattir Jimin vardı.
"Biraz daha su ister misin? Ya da hava almak için dışarı çıkabiliriz."
Beni iyi hissettirmek için elinden geleni yapıyordu. Ama her ne planlanıyorsa Jimin de onlarla beraberdi. Ona güvenemem. Taehyung'a olduğu gibi...
Şuan tam olarak ne olduğunu, Taehyung ve diğerlerinin amacını anlayamamıştım. Yeontanı Taehyung mu öldürmüştü yani? Aynada yazan şeyi neden bana söylemişti?
"Sevgilimin yanında biraz daha oturmaya devam edersen bu gece bir başkası değil, seni kurban ederim." Taehyung bu sözleri Jimine söylemiş olmalı ki Jimin hemen yanımdan kalkmıştı. Yaptığı beni sinirlendirmişti. Onun olması gerekirken yanımda Jimin vardı ve o onu da uzaklaştırmıştı. En önemlisi kurban demişti. Başkası değil sen olursun...
Kaşlarımı çatıp, kafamı Taehyung'a çevirdiğimde gözlerimiz kesişmişti. Yanıma gelmek yerine bir köşede oturmuş sadece beni mi izliyordu yani?
Sinirle ayağı kalkıp yanına gittim ve "Niye yaptın?" dedim.
Sorumu anlamış olacak ki sırıttı.
"Neyi?"
"Anlamamazlıktan gelme Taehyung! Yeontanı niye öldürdün?"
Sırıtışı kocaman bir gülümsemeye dönüştü.
"Gittiği yerde mutlu merak etme sevgilim."
Beni ciddiye almıyordu..
"Taehyung..."
"Sevgilim?"
"Bana anlatmadığın çok şey var biliyorum. Bundan adım kadar eminim."
Kafasını aşağı yukarı sallayarak beni onayladı. "Evet var ama anlatamam."
"Neden?" dedim hızlıca.
"Korkarsın. Üzülürsün Haneul. Benden uzaklaşırsın. Bunu istemiyorum."
Kollarını uzatmış ve belimden tutarak beni kucağına oturtmuştu. Kafasını boynuma gömmüş ve derin bir nefes almıştı.
"Bu kokudan mahrum kalamam."
Kafamı hızlıca iki yana salladım. "Sen bir katilsin." acımamıştım. Belki benden böyle bir şey duymak onu üzmüş olabilirdi ama yanılmıştım. Tam tersine kocaman gülümsemiş ve dudağıma öpücük kondurmuştu.
"Aslında değilim çünkü ben görevimi yerine getiriyorum. Yeontan çok şanslı. Kimse kolay kolay kurban olmaz. Ama sen öyle düşünüyorsan, katil olmaya da razıyım."
Tam ağzımı açacakken Namjoon'un konuşmasıyla bundan vazgeçmiştim.
"Taehyung adam rahat durmuyor. Orada cilveleşmeyi kes ve yardıma gel."
Taehyung beni dikkatlice kucağından kaldırmış ve Namjoon'un yanına gitmişti.
Kimden bahsediyorlar acaba diye düşünürken eve ağzı bantlanmış, elleri ve ayakları bağlanmış bir adamı soktuklarında gözlerimi kocaman açmış ve "Siz ne yapıyorsunuz?!" diye bağırmıştım.
Taehyung hızlıca yanıma gelip ağzımı kapatmıştı.
"Ssshh sessiz ol sevgilim."
Ben konuşmaya devam ederken o hala ağzımı eliyle kapatıyordu.
Tepki vermediğimi görünce elini ağzımdan çekti.
O sırada adamı taşıyamadıkları için ayaklarını çözdüler ve yürümesini sağladılar.
Bir anda adam Jungkook ve Namjoon'a tekme atmış ve kapıya doğru koşmaya başlamıştı. Fakat başarısız olmuş ve Taehyung tarafından yakalanmıştı.
Taehyung hızlıca onu tutmuş ve cebinden bıçak çıkarıp hiç düşünmeden boğazını kesmişti. Adam acı bir inleme bırakıp kanlar içinde yere yığılmıştı.
Bunlar tahminimce en az iki dakika bile sürmemişti.
Taehyung'un yaptığı şeyden sonra gözlerimi kocaman açmış, yerde ki adama bakmıştım. Yeontanın ölümüne daha yeni şahit olmuşken, şimdi bu adam fazla gelmişti.
Hızlıca oradan uzaklaştım ve Taehyung'un odasına girdim. Benim odamın banyosunda Yeontan vardı çünkü.
Ne kadar odada kaldım bilmiyorum fakat bir süre sonra burnuma kötü bir koku gelmeye başladı.
Yavaşça ayağı kalktım ve banyoya ilerledim. Sanırım en korkunç an, kopmuş bir kafanın tavana asılması değildi.
En korkunç ânım şu andı.
Banyonun kapısının altından kırmızı bir sıvı akıyordu. Banyo kapısının kulpunu kavradım ve kulpu aynı yavaşlıkla indirdim.
Açtığımda karşımda bir kadın vardı. Teni bembeyazdı... Gözleri oyulmuş, kırmızı gözleriyle korkunç bir görüntüsü vardı.
"Onlar seçilmiş birer kurbandı Haneul."
Kitlenmiştim. Arkamı dönmeyi geçtim gözlerimi bile kırpamıyordum.
Normalde ölüye bakamam ama şuan donup kalmıştım. Bir süre sonra:
"Benide mi öldüreceksin?" diye sormuştum kendime gelip. Ona dönmeyi de ihmal etmemiştim.
"Seni asla öldürmem Haneul, ama zarar verebilirim. Fakat kendini bana bahşedersen işler değişir." tepkisizce ona bakmıştım. Ne kadar becerebildim bilmiyorum ama korkumu gizlemeye çalışıyordum. Sanırım hiç başarılı değildim.
"Zarar verebilirim derken? Ayriyeten bahşetmekten kastın ne?"
Gülümsemişti.
"Bilirsin işte bıçakla bedenine resimler çizmek gibi. Belki de hayal edemeyeceğimiz şeyler yaparım ama bu sana bağlı. Ya isteklerimi yerine getir, ya da sana zarar vermeye bedeninden değilde kalbinden başlayayım. Sonuçta anneni ve babanı seviyorsundur. Seçim senin."
"Ne..."
O benim tanıdığım Taehyung değildi. Dün ki Taehyung'la, bugün ki Taehyung aynı değildi.
Ben onu tanıyamamıştım. Şuan çok korkuyordum.
"Şuan aşırı derecede rahatlamaya ihtiyacım var ve sevgilimin bana yardımcı olabileceğini düşünüyorum." göz kırpmış, elinde ki bıçağı yatağın yanında ki komedinin üstüne koymuştu.
Gözlerim hem onu takip ediyor hemde düşünüyordum.
Ailemle ne kadar anlaşamasam da onlar benim her şeyimdi. Onlar benim için kendilerini hep feda ederlerdi. Şimdi sıra bendeydi.
"Aileme zarar vermeyeceğine söz ver."
Bugün kaçıncı kez gülümsedi bilmiyorum ama şuan onlara bir yenisini daha ekledi. Yine ve yine gülümsüyordu.
"Söz sevgilim. Söz... Hadi şimdi gel ve aşk dolu anlar yaşayalım."
Hem konuşuyor hemde üstünü çıkarıyordu.
"İçeride ölü var Taehyung. B-ben korkuyorum. Hem senden hemde o cesetten."
Hem bana yaklaşıyor, hemde konuşuyordu.
"Benden korkmana gerek yok. Cesedi de Suga birazdan gelir ve halleder. Şimdi hiç bir şey deme ve yaklaş."
Başta tereddüt etsemde dediğini yerine getirdim ve ona yaklaştım. Sadece bir adım atmam yetmişti çünkü o zaten bana yakındı.
Gerektiğinden fazla yakındık. Genelde sarılırdık, beni öperdi evet ama ilk defa bu kadar yakındık.
O bu yakınlığı boynumu öperek değerlendiriyordu.
Ve o ilk defa boynumu öpüyordu...
Bir zaman sonra kafasını boynumdan kaldırmış ve ellerini hala üstümde olan geceliğimin askılarına götürmüştü. Askıyı omzundan aşağı indirmiş ve diğer koluma geçmişti. Hareketleri çok yavaştı.
"Bu gece benim olmanı istiyorum." dediğini duymuştum.
"Bu fazla Taehyung."
Bu gerçekten fazlaydı. Ona şuan ve sonradan nefret duymam gerekirken ona karşı hala büyük bir aşk besliyordum.
O bunu biliyordu ve anlıyordu.
"Bundan sonra hep benimle olacaksın Haneul."
Kıkırdamış ve şöyle devam etmişti sözlerine: "Ailenden izin aldım ve onlar hiç düşünmeden kabul etti biliyor musun? Hatta birazcık üzücü olacak fakat onlar sırf ölmemek için bile üstüne para teklif ettiler... Hayatını seçerek akıllıca bir seçim yaptın."
Onlar gerçekten bunu yapmışlar mıydı?
"Artık sen ve ben olacağız."
Burnunu yanağıma sürtmüş "Evleneceğiz... Şeytanın huzurunda..." demişti.
Taşlar şimdi yerine oturmuştu.
Taehyung şeytana hizmet ediyordu. Ya da sadece ruh hastasıydı.
Ama ben onu seviyordum ve ne olursa olsun onunla kalmaya devam edecektim.
"İstediğini alabilirsin." dedim anlık bir cesaretle.
Kocaman gülümsemiş ve hemen ardından dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı.
Sanırım ilk ilişkim, sevgili katil Kim Taehyung'a ait olacaktı...
Son..
-
Umarım sevmişsinizdir. Şimdiden yorumlarınız için teşekkür ederim.
İstek varsa yorumlara yazabilirsiniz.
Daha fazla içerik görmek için kanala abone olmayı unutmayın!♡♡
İnstagram: iconkpopp
Wattpad: cezaliyiz
İkinci yorum gözükmüyor, tekrar atar mısın?
@@Ela-i6d8e
...
Bir süre koltukta kıpırdamadan oturdum. Ne Taehyung'a baktım, ne de bir başkasına. Belki beni en azından sakinleştirir diye gelmesini, şaka yaptım demesini bekledim fakat onun yerine yanımda yarım saattir Jimin vardı.
"Biraz daha su ister misin? Ya da hava almak için dışarı çıkabiliriz."
Beni iyi hissettirmek için elinden geleni yapıyordu. Ama her ne planlanıyorsa Jimin de onlarla beraberdi. Ona güvenemem. Taehyung'a olduğu gibi...
Şuan tam olarak ne olduğunu, Taehyung ve diğerlerinin amacını anlayamamıştım. Yeontanı Taehyung mu öldürmüştü yani? Aynada yazan şeyi neden bana söylemişti?
"Sevgilimin yanında biraz daha oturmaya devam edersen bu gece bir başkası değil, seni kurban ederim." Taehyung bu sözleri Jimine söylemiş olmalı ki Jimin hemen yanımdan kalkmıştı. Yaptığı beni sinirlendirmişti. Onun olması gerekirken yanımda Jimin vardı ve o onu da uzaklaştırmıştı. En önemlisi kurban demişti. Başkası değil sen olursun...
Kaşlarımı çatıp, kafamı Taehyung'a çevirdiğimde gözlerimiz kesişmişti. Yanıma gelmek yerine bir köşede oturmuş sadece beni mi izliyordu yani?
Sinirle ayağı kalkıp yanına gittim ve "Niye yaptın?" dedim.
Sorumu anlamış olacak ki sırıttı.
"Neyi?"
"Anlamamazlıktan gelme Taehyung! Yeontanı niye öldürdün?"
Sırıtışı kocaman bir gülümsemeye dönüştü.
"Gittiği yerde mutlu merak etme sevgilim."
Beni ciddiye almıyordu..
"Taehyung..."
"Sevgilim?"
"Bana anlatmadığın çok şey var biliyorum. Bundan adım kadar eminim."
Kafasını aşağı yukarı sallayarak beni onayladı. "Evet var ama anlatamam."
"Neden?" dedim hızlıca.
"Korkarsın. Üzülürsün Haneul. Benden uzaklaşırsın. Bunu istemiyorum."
Kollarını uzatmış ve belimden tutarak beni kucağına oturtmuştu. Kafasını boynuma gömmüş ve derin bir nefes almıştı.
"Bu kokudan mahrum kalamam."
Kafamı hızlıca iki yana salladım. "Sen bir katilsin." acımamıştım. Belki benden böyle bir şey duymak onu üzmüş olabilirdi ama yanılmıştım. Tam tersine kocaman gülümsemiş ve dudağıma öpücük kondurmuştu.
"Aslında değilim çünkü ben görevimi yerine getiriyorum. Yeontan çok şanslı. Kimse kolay kolay kurban olmaz. Ama sen öyle düşünüyorsan, katil olmaya da razıyım."
Tam ağzımı açacakken Namjoon'un konuşmasıyla bundan vazgeçmiştim.
"Taehyung adam rahat durmuyor. Orada cilveleşmeyi kes ve yardıma gel."
Taehyung beni dikkatlice kucağından kaldırmış ve Namjoon'un yanına gitmişti.
Kimden bahsediyorlar acaba diye düşünürken eve ağzı bantlanmış, elleri ve ayakları bağlanmış bir adamı soktuklarında gözlerimi kocaman açmış ve "Siz ne yapıyorsunuz?!" diye bağırmıştım.
Taehyung hızlıca yanıma gelip ağzımı kapatmıştı.
"Ssshh sessiz ol sevgilim."
Ben konuşmaya devam ederken o hala ağzımı eliyle kapatıyordu.
Tepki vermediğimi görünce elini ağzımdan çekti.
O sırada adamı taşıyamadıkları için ayaklarını çözdüler ve yürümesini sağladılar.
Bir anda adam Jungkook ve Namjoon'a tekme atmış ve kapıya doğru koşmaya başlamıştı. Fakat başarısız olmuş ve Taehyung tarafından yakalanmıştı.
Taehyung hızlıca onu tutmuş ve cebinden bıçak çıkarıp hiç düşünmeden boğazını kesmişti. Adam acı bir inleme bırakıp kanlar içinde yere yığılmıştı.
Bunlar tahminimce en az iki dakika bile sürmemişti.
Taehyung'un yaptığı şeyden sonra gözlerimi kocaman açmış, yerde ki adama bakmıştım. Yeontanın ölümüne daha yeni şahit olmuşken, şimdi bu adam fazla gelmişti.
Hızlıca oradan uzaklaştım ve Taehyung'un odasına girdim. Benim odamın banyosunda Yeontan vardı çünkü.
Ne kadar odada kaldım bilmiyorum fakat bir süre sonra burnuma kötü bir koku gelmeye başladı.
Yavaşça ayağı kalktım ve banyoya ilerledim. Sanırım en korkunç an, kopmuş bir kafanın tavana asılması değildi.
En korkunç ânım şu andı.
Banyonun kapısının altından kırmızı bir sıvı akıyordu. Banyo kapısının kulpunu kavradım ve kulpu aynı yavaşlıkla indirdim.
Açtığımda karşımda bir kadın vardı. Teni bembeyazdı... Gözleri oyulmuş, kırmızı gözleriyle korkunç bir görüntüsü vardı.
"Onlar seçilmiş birer kurbandı Haneul."
Kitlenmiştim. Arkamı dönmeyi geçtim gözlerimi bile kırpamıyordum.
Normalde ölüye bakamam ama şuan donup kalmıştım. Bir süre sonra:
"Benide mi öldüreceksin?" diye sormuştum kendime gelip. Ona dönmeyi de ihmal etmemiştim.
"Seni asla öldürmem Haneul, ama zarar verebilirim. Fakat kendini bana bahşedersen işler değişir." tepkisizce ona bakmıştım. Ne kadar becerebildim bilmiyorum ama korkumu gizlemeye çalışıyordum. Sanırım hiç başarılı değildim.
"Zarar verebilirim derken? Ayriyeten bahşetmekten kastın ne?"
Gülümsemişti.
"Bilirsin işte bıçakla bedenine resimler çizmek gibi. Belki de hayal edemeyeceğimiz şeyler yaparım ama bu sana bağlı. Ya isteklerimi yerine getir, ya da sana zarar vermeye bedeninden değilde kalbinden başlayayım. Sonuçta anneni ve babanı seviyorsundur. Seçim senin."
"Ne..."
O benim tanıdığım Taehyung değildi. Dün ki Taehyung'la, bugün ki Taehyung aynı değildi.
Ben onu tanıyamamıştım. Şuan çok korkuyordum.
"Şuan aşırı derecede rahatlamaya ihtiyacım var ve sevgilimin bana yardımcı olabileceğini düşünüyorum." göz kırpmış, elinde ki bıçağı yatağın yanında ki komedinin üstüne koymuştu.
Gözlerim hem onu takip ediyor hemde düşünüyordum.
Ailemle ne kadar anlaşamasam da onlar benim her şeyimdi. Onlar benim için kendilerini hep feda ederlerdi. Şimdi sıra bendeydi.
"Aileme zarar vermeyeceğine söz ver."
Bugün kaçıncı kez gülümsedi bilmiyorum ama şuan onlara bir yenisini daha ekledi. Yine ve yine gülümsüyordu.
"Söz sevgilim. Söz... Hadi şimdi gel ve aşk dolu anlar yaşayalım."
Hem konuşuyor hemde üstünü çıkarıyordu.
"İçeride ölü var Taehyung. B-ben korkuyorum. Hem senden hemde o cesetten."
Hem bana yaklaşıyor, hemde konuşuyordu.
"Benden korkmana gerek yok. Cesedi de Suga birazdan gelir ve halleder. Şimdi hiç bir şey deme ve yaklaş."
Başta tereddüt etsemde dediğini yerine getirdim ve ona yaklaştım. Sadece bir adım atmam yetmişti çünkü o zaten bana yakındı.
Gerektiğinden fazla yakındık. Genelde sarılırdık, beni öperdi evet ama ilk defa bu kadar yakındık.
O bu yakınlığı boynumu öperek değerlendiriyordu.
Ve o ilk defa boynumu öpüyordu...
Bir zaman sonra kafasını boynumdan kaldırmış ve ellerini hala üstümde olan geceliğimin askılarına götürmüştü. Askıyı omzundan aşağı indirmiş ve diğer koluma geçmişti. Hareketleri çok yavaştı.
"Bu gece benim olmanı istiyorum." dediğini duymuştum.
"Bu fazla Taehyung."
Bu gerçekten fazlaydı. Ona şuan ve sonradan nefret duymam gerekirken ona karşı hala büyük bir aşk besliyordum.
O bunu biliyordu ve anlıyordu.
"Bundan sonra hep benimle olacaksın Haneul."
Kıkırdamış ve şöyle devam etmişti sözlerine: "Ailenden izin aldım ve onlar hiç düşünmeden kabul etti biliyor musun? Hatta birazcık üzücü olacak fakat onlar sırf ölmemek için bile üstüne para teklif ettiler... Hayatını seçerek akıllıca bir seçim yaptın."
Onlar gerçekten bunu yapmışlar mıydı?
"Artık sen ve ben olacağız."
Burnunu yanağıma sürtmüş "Evleneceğiz... Şeytanın huzurunda..." demişti.
Taşlar şimdi yerine oturmuştu.
Taehyung şeytana hizmet ediyordu. Ya da sadece ruh hastasıydı.
Ama ben onu seviyordum ve ne olursa olsun onunla kalmaya devam edecektim.
"İstediğini alabilirsin." dedim anlık bir cesaretle.
Kocaman gülümsemiş ve hemen ardından dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı.
Sanırım ilk ilişkim, sevgili katil Kim Taehyung'a ait olacaktı...
Son..
-
Umarım sevmişsinizdir. Şimdiden yorumlarınız için teşekkür ederim.
İstek varsa yorumlara yazabilirsiniz.
Daha fazla içerik görmek için kanala abone olmayı unutmayın!♡♡
İnstagram: iconkpopp
Wattpad: cezaliyiz
Elhemdulillah!!! Bismillah!! La bu ney?? Korkudan öldüm 🫣... Ama güzeldi, baya güzeldi 😉💜
Teşekkür ederimm canımm❤️❤️
Gecenin 3'ünde belamı arıyıyorum ya msksksms
Xhewkdjdhejej❤️
Lannnn devamı nerde en iyi yerde kestin taehyung şeytanmı? Devamı gelsinnnn
Taehyung şeytana hizmet eden biri satanist kısaca devamını da getirmeyi düşünmüyorum maalesef tek bölümlüktü zaten teşekkür ederimm❤️
@@jeonqwzDerken aklımaaa MY DEMON geldi
Mükemmel olmuşşşş bence part 2 de olmali
Düşünebilirim neden olmasın teşekkür ederim❤️❤️
Çok değişik bir hikayeydi, güzel olmuş :)
Teşekkürler❤️🤗
@@jeonqwz 💜