Dr. Y. Hakan Erdem ile "Osmanlı'da Köleliğin Tarihini Yazmak"

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 8 ม.ค. 2025

ความคิดเห็น • 2

  • @eminehacihasanoglu2830
    @eminehacihasanoglu2830 ปีที่แล้ว +1

    Hakan hocam ve Yalçın hocam bu güzel söyleşi için çok teşekkür ediyorum,emeğinize sağlık.

  • @nisantasicoocugu216
    @nisantasicoocugu216 ปีที่แล้ว

    'Biz'den kastedilen, 18. Yüzyılda teknik olarak Osmanlının Vassalı dahi olmaktan çıkmış olan Cezayir ve Tunus'un Berberi halkını Neden Kapsıyoruz?
    Atıyorum bir yüzyıl sonra Magrib'in halkları Puf diye Fransız mı oldular?
    Anadolu ve Rumeli elbette Osmanlı'nın Kor bölgeleri idi.
    Hatta Rumeli Osmanlı'dan son derece el üstünde tutulan bölgeleri iken Anadolu hep "öteki" muamelesi görmüştür.
    Anadolu ve Rumeli Osmanlı ahalisinin müslüman halkları ise devletin "Çilekeş" sahipleri gibi bi gerçeklik vardı.
    Bu insanların kendi ailelerini dahi beslemede zorlanırken hatta çoğu müslüman ahalinin mülksüz oluşları sebebiyle "Köle"ye ekstra bi yaşam alanı yaratma ve onun iş gücüne ihtiyaç duyabilecekleri bi ticari mal olabilecek üretimin dahi yok denebilecek boyutta olması yüzünden BİLDİĞİMİZ MANADA KÖLELİKTEN BAHSEDEMEYİZ.
    Hepsinden ötesi Türk aile yapısının yabancı erkeklerin ailenin parçası haline gelebilmesinin düşüncesi dahi olamaz ki...
    Devşirilen çocuklarınsa Yaşadıkları çağlarda Dünyanın en Olağanüstü yaşayabilme olanağını veriyordu.
    Akıllı ve Enderuna kabul edilebilecek kadar iyi olduğu düşünülen çocuklar, savaşlar ve hastalıklardan hatta eşkıyalıklardan dolayı ölümle iç içe hayatlarından adeta kurtularak Enderun ve Saraya kabul edilebilecek kadar Önleri açık yükselme ihtimalleri vardı.
    Osmanlı hakikaten pek çok konuda Avrupalı devletlerinden çok daha öte ve iyi şartlara sahip bi devletti.
    Reconquista'dan, Chyristal Nacht'a, ve Holokosttan, Holodomor'a Avrupanın tüm tarihi zaten milletlerin ulus devletlerinde son derece heterojen yaşam alanlarına itilmesi gerçekliği 1945 \ 1950'lere dek şiddetli ırkçılık bakışlarıyla devam edegelmişti.