Yılmaz Güney'in cinayetlerinden, kadınlara şiddetinden, kızına yaptığı gericiliklerden, mafya ile olan yakın ilişkilerinden hiç bahsetmemişsiniz tam da tahmin ettiğim gibi. Ya da sizin kitaba yaptığı olumsuz eleştirilerini de 2 kez hatırlamıyorum diyerek geçiştirmişsiniz. En sonda da fraksyonlara itibar etmezdi, bütünleştirici bir tavrı vardı. Bugün de keşke böyle olsak falan demişsiniz ama kendiniz fraksyoncu ve hizipçi politikayı halen sürdürüyorsunuz. Örneğin kendilerine Solcu diyen hatta Maocu diyen Aydınlıkçılara, siz direk Sağcı hatta Nazi diyorsunuz! Bu mu birleştirici tavır? :) Çok komik bir röportaj olmuş bu kısaca. Konu mesela Atatürk oldu mu, ülkeye yaptığı tüm büyük iyi şeyleri görmezden gelip sadece olumsuz şeyler söylersiniz ama konu Yılmaz güney, Ahmet Kaya gibi isimler oldu mu korkusuzca konuşamazsınız ve hiç olumsuz bir şey söyleyemezsiniz. Çünkü linç edileceğinizi bilirsiniz. Ama seküler, medeni, Chp'li Atatürkçülerin size saldırmayacağını, sizleri umursamayacaklarını bildiğiniz için, her ortamda Atatürk hakkında delilsiz, belgesiz çarpıtmalar yaparsınız, indirgemeci haksız tespitler yaparsınız. Solcular içinde Nazım Hikmet, Orhan Veli, Yaşar Kemal, Doğan Avcıoğlu, Zülfü Livaneli, Cemal Süreyya gibi isimler kişisel hesaplaşmaları bir kenara bırakıp, Atatürk'ü doğru anlayıp değerini teslim ettiler ama bir sizin gibi kıyıda köşede kalmışlar edemediniz halen. Yılmaz güney yaşasaydı ve bu akp rejimi görseydi eminim o da Atatürkün değerini iyice anlayıp hakkını teslim ederdi. Yetmez Ama Evetçiler yani Ayşe Hür, Sevan Nişanyan, Ali Nesin, Murat Bardakçı, Besim Tibuk hatta Fesli Kadir, Feto, Akitçiler gibi yobazlarla aynı "cephe"de bulunup Atatürk düşmanlığı yapmanız tek kelimeyle, yazık. Türkiye'nin sol, sosyalist, komünist vb. bir rejime gidebilmesinin ilk aşaması eldeki Kemalist devrimlerin en sol olanlarına yani laiklik, devletçilik, devrimcilik, yani bilim, eğitim ve ekonomik devrimlerin tam olarak uygulanıp zamanla halkın büyük çoğunluğunun fikri hür vicdanı hür bireylerden oluştuktan sonra, ancak yüzlerce yıllık tüm köklü sorunların Kürt Sorunu, Ermeni Sorunu, Cinsiyet/Cinsel Sorunlar vd. konuşulup çözüm sürecine girilebileceğini ve ancak ondan sonra Sol bir halk devriminin gerçekleşebilme ihtimalinin doğabileceğini bir türlü tahlil edemediniz. Asla gerçekleşmeyecek ütopik hayallerin peşinde romantikçe ömür tükettiniz. Ülkeyi de tükettiniz tabi bu arada. Sağcı yobazlara iyice teslim ettiniz. Siz derken genel olarak, tarikatlara, cemaatlere hoşgörüyle yaklaşan aşırı Solcular ve aşırı Liberallerden bahsediyorum.
@@basarsavas6633 Sizin bir röp. dinlemeye tahammülünüz yok, kafa olarak orta çağ da kalmışsınız gelişememişsiniz güya başkasını eleştirirken... Siz istiyorsunuz ki kişiler sizin istediğiniz cümlelerle konuşsun, düşünsün. Başkasına tavsiye ettiğiniz güya fikri hür, vicdanı hür hale zor ama umarım ölmeden kavuşabilirsiniz. Kendisini düzeltemeyen başkasını düzeltmeye kalkarmış.
YIlmaz Güney ; ne kadar da sanatci ! Hayattaki tutumu devrimci, kucaklayici, entellektuel , ince ruhlu, anti faşist, sinema aşıgı...özgür, eleştirel kişilik. ! Ne güzel muhabbet olmuş..
Yılmaz Güney gibi birinin çıkıp başka birine faşizanlık atfetmesi kavramı öldürmektir. Çünkü bu karakter tipinde birinin bu kavramı kullanması kavramın kendisini kıymetsizleştiriyor. Kendisinin Kabalık ve bölücülük içeren eylemlerini konuşmaya gerek yok. Yine de Gün Bey'in hoş anlatımı için teşekkür ediyorum.
Nasılki Yılmaz Güney fikirlerin farklılığı konusunda dağıtıcı ve dışlayıcı değil idiyse; fikri ne olursa olsun bütün insanların da Yılmaz Güney'e yaklaşımının böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Yani herkesin birbirini olduğu gibi kabul etmesinin ve birbirinin hakkına, hukukuna saygı göstermesinin iyilikten,güzellikten,kardeşlikten,dostluktan ve huzurdan başka ne getirisi olabilirki?? Yılmaz Güney; çok yönlü bir kişiliktir. Çevresinde birbirinden oldukça farklı olan her türlü insanın olduğu bir kişiliktir. Yani herkesin sevebileceği ve kendisine hitap eden bir Yılmaz Güney vardır. Herkesin görüşünü ve fikrini tamamen tarafsız, gâyet sâkin, dikkatli ve hoşgörülü bir şekilde dinleyen; sonrasında gerekiyorsa yine aynı şekilde yani dinlerken yaptığı gibi eleştiren ve fakat kendi görüşünü,fikrini hiç kimseye, hiçbir zaman zorla veya güzellikle olsun kabul ettirmeye çalışmayan; gâyet cömert olan ve herkesi kucaklayan; dünyanın her neresinde olursa olsun kötü durumlarda olan insanlar için yürekten üzülen ve ağlayan; bütün dünyanın iyiliğini isteyen bir insandır Yılmaz Güney.. Böyle bir insan sevilmez mi? Siyasi görüşlerini sevmeyebilirsiniz ve sevmek zorunda da değilsiniz zaten. Ama insan olarak ve sanatçı olarak; her görüşten insanın derdini sanatıyla dile getirmeye ve bu dertlerin dermanını bulmaya çalışmış bir insandır Yılmaz Güney.. Dünyanın hayran olduğu ve ondan bir şeyler öğrendiği bir insandır Yılmaz Güney.. Allah mekânını Cennet Eylesin.
Resme meraklı, iyi tabloları toplayan büyük bir sanatseverdi. Operaya bayılırdı. Korkusuz ve cesur bir askerdi. Aynı zamanda bir hayvanseverdi. 5 milyon insanı gaz odalarında öldürmüş olsa bile her insan gibi iyiyi ve kötüyü içinde taşır. Geçmişinde yapmış olduğu bazı yanlışlarından ötürü sosyal hayatın dışına itilmesini doğru bulmuyorum. Sonuçta Kendisi zalim Stalin'e karşı durmuş büyük bir kahramandı.
@@kekessalman iddialar ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmesem de ben kendisini filmleriyle sevmiş ve seven biriyim sonuçta bi insanın yaptığı her eylemi yaptığı her eseri sevmek zorunda değiliz
AYDINLIKCILARA DİĞER DEVRİMCİLERİN TEPKİ VERMESİNİN ASİL VE ÖNEMLİ KONUSU DOĞU PERİNÇEK IN İHANETİ VE DEVRIMCILERI IHBAR ETMESİ OLARAK ACIKLARSAN DAHA AHLAKLI OLUR
röportajın tarihini de yazar mısınız. Arka planda görünen beyaz köpeğim Dominik'i geçen sene Temmuz'un 6'sında kaybettik ne yazık ki. Yer: Kınalıada
@Yılda Bir Gün "lost" diyo
Yılmaz Güney'in cinayetlerinden, kadınlara şiddetinden, kızına yaptığı gericiliklerden, mafya ile olan yakın ilişkilerinden hiç bahsetmemişsiniz tam da tahmin ettiğim gibi. Ya da sizin kitaba yaptığı olumsuz eleştirilerini de 2 kez hatırlamıyorum diyerek geçiştirmişsiniz. En sonda da fraksyonlara itibar etmezdi, bütünleştirici bir tavrı vardı. Bugün de keşke böyle olsak falan demişsiniz ama kendiniz fraksyoncu ve hizipçi politikayı halen sürdürüyorsunuz. Örneğin kendilerine Solcu diyen hatta Maocu diyen Aydınlıkçılara, siz direk Sağcı hatta Nazi diyorsunuz! Bu mu birleştirici tavır? :)
Çok komik bir röportaj olmuş bu kısaca.
Konu mesela Atatürk oldu mu, ülkeye yaptığı tüm büyük iyi şeyleri görmezden gelip sadece olumsuz şeyler söylersiniz ama konu Yılmaz güney, Ahmet Kaya gibi isimler oldu mu korkusuzca konuşamazsınız ve hiç olumsuz bir şey söyleyemezsiniz. Çünkü linç edileceğinizi bilirsiniz.
Ama seküler, medeni, Chp'li Atatürkçülerin size saldırmayacağını, sizleri umursamayacaklarını bildiğiniz için, her ortamda Atatürk hakkında delilsiz, belgesiz çarpıtmalar yaparsınız, indirgemeci haksız tespitler yaparsınız.
Solcular içinde Nazım Hikmet, Orhan Veli, Yaşar Kemal, Doğan Avcıoğlu, Zülfü Livaneli, Cemal Süreyya gibi isimler kişisel hesaplaşmaları bir kenara bırakıp, Atatürk'ü doğru anlayıp değerini teslim ettiler ama bir sizin gibi kıyıda köşede kalmışlar edemediniz halen. Yılmaz güney yaşasaydı ve bu akp rejimi görseydi eminim o da Atatürkün değerini iyice anlayıp hakkını teslim ederdi.
Yetmez Ama Evetçiler yani Ayşe Hür, Sevan Nişanyan, Ali Nesin, Murat Bardakçı, Besim Tibuk hatta Fesli Kadir, Feto, Akitçiler gibi yobazlarla aynı "cephe"de bulunup Atatürk düşmanlığı yapmanız tek kelimeyle, yazık.
Türkiye'nin sol, sosyalist, komünist vb. bir rejime gidebilmesinin ilk aşaması eldeki Kemalist devrimlerin en sol olanlarına yani laiklik, devletçilik, devrimcilik, yani bilim, eğitim ve ekonomik devrimlerin tam olarak uygulanıp zamanla halkın büyük çoğunluğunun fikri hür vicdanı hür bireylerden oluştuktan sonra, ancak yüzlerce yıllık tüm köklü sorunların Kürt Sorunu, Ermeni Sorunu, Cinsiyet/Cinsel Sorunlar vd. konuşulup çözüm sürecine girilebileceğini ve ancak ondan sonra Sol bir halk devriminin gerçekleşebilme ihtimalinin doğabileceğini bir türlü tahlil edemediniz.
Asla gerçekleşmeyecek ütopik hayallerin peşinde romantikçe ömür tükettiniz. Ülkeyi de tükettiniz tabi bu arada.
Sağcı yobazlara iyice teslim ettiniz.
Siz derken genel olarak, tarikatlara, cemaatlere hoşgörüyle yaklaşan aşırı Solcular ve aşırı Liberallerden bahsediyorum.
@@basarsavas6633 Sizin bir röp. dinlemeye tahammülünüz yok, kafa olarak orta çağ da kalmışsınız gelişememişsiniz güya başkasını eleştirirken... Siz istiyorsunuz ki kişiler sizin istediğiniz cümlelerle konuşsun, düşünsün. Başkasına tavsiye ettiğiniz güya fikri hür, vicdanı hür hale zor ama umarım ölmeden kavuşabilirsiniz. Kendisini düzeltemeyen başkasını düzeltmeye kalkarmış.
Yılmaz Güney bir efsane. Adanamızın gururu.
Kadın döven savcı katili ve alkollüyken küçük bir kızı ezmesi dışında adam gibi adamdı yılmaz abi
Ne Kadar naïf bi anlatim
O yılmaz Güney Tevazuya gerek yok
Yılmaz Güney’de sanki anti revizyonist kampta özellikle Enver Hoca’ya sempati vardı gibi.
YIlmaz Güney ; ne kadar da sanatci ! Hayattaki tutumu devrimci, kucaklayici, entellektuel , ince ruhlu, anti faşist, sinema aşıgı...özgür, eleştirel kişilik. ! Ne güzel muhabbet olmuş..
@Yepyeniden Başlamak* 😃😃😃😃
Yılmaz Güney gibi birinin çıkıp başka birine faşizanlık atfetmesi kavramı öldürmektir. Çünkü bu karakter tipinde birinin bu kavramı kullanması kavramın kendisini kıymetsizleştiriyor. Kendisinin Kabalık ve bölücülük içeren eylemlerini konuşmaya gerek yok. Yine de Gün Bey'in hoş anlatımı için teşekkür ediyorum.
tşkk
Nasılki Yılmaz Güney fikirlerin farklılığı konusunda dağıtıcı ve dışlayıcı değil idiyse; fikri ne olursa olsun bütün insanların da Yılmaz Güney'e yaklaşımının böyle olması gerektiğini düşünüyorum.
Yani herkesin birbirini olduğu gibi kabul etmesinin ve birbirinin hakkına, hukukuna saygı göstermesinin iyilikten,güzellikten,kardeşlikten,dostluktan ve huzurdan başka ne getirisi olabilirki??
Yılmaz Güney; çok yönlü bir kişiliktir. Çevresinde birbirinden oldukça farklı olan her türlü insanın olduğu bir kişiliktir.
Yani herkesin sevebileceği ve kendisine hitap eden bir Yılmaz Güney vardır.
Herkesin görüşünü ve fikrini tamamen tarafsız, gâyet sâkin, dikkatli ve hoşgörülü bir şekilde dinleyen; sonrasında gerekiyorsa yine aynı şekilde yani dinlerken yaptığı gibi eleştiren ve fakat kendi görüşünü,fikrini hiç kimseye, hiçbir zaman zorla veya güzellikle olsun kabul ettirmeye çalışmayan; gâyet cömert olan ve herkesi kucaklayan; dünyanın her neresinde olursa olsun kötü durumlarda olan insanlar için yürekten üzülen ve ağlayan; bütün dünyanın iyiliğini isteyen bir insandır Yılmaz Güney..
Böyle bir insan sevilmez mi?
Siyasi görüşlerini sevmeyebilirsiniz ve sevmek zorunda da değilsiniz zaten.
Ama insan olarak ve sanatçı olarak; her görüşten insanın derdini sanatıyla dile getirmeye ve bu dertlerin dermanını bulmaya çalışmış bir insandır Yılmaz Güney..
Dünyanın hayran olduğu ve ondan bir şeyler öğrendiği bir insandır Yılmaz Güney..
Allah mekânını Cennet Eylesin.
Tanır mıydınız kendisini? Kadın dövdüğü, restoranda silah attığı, savcıyı öldürdüğü falan hep yalan değil mi. Bu yanlarını da seven olabilir gerçi..
@@kekessalman iki yılmaz güney var veya iki tarafı. iyi tarafı gerçekten iyi. kötü tarafı gerçekten çok kötü. garip tuhaf bir adam.
Resme meraklı, iyi tabloları toplayan büyük bir sanatseverdi. Operaya bayılırdı. Korkusuz ve cesur bir askerdi. Aynı zamanda bir hayvanseverdi. 5 milyon insanı gaz odalarında öldürmüş olsa bile her insan gibi iyiyi ve kötüyü içinde taşır. Geçmişinde yapmış olduğu bazı yanlışlarından ötürü sosyal hayatın dışına itilmesini doğru bulmuyorum. Sonuçta Kendisi zalim Stalin'e karşı durmuş büyük bir kahramandı.
Eline sağlık. Böyle cevap vermek lazım.
@@kekessalman iddialar ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmesem de ben kendisini filmleriyle sevmiş ve seven biriyim sonuçta bi insanın yaptığı her eylemi yaptığı her eseri sevmek zorunda değiliz
Yılmaz güney solcumu? Yoksa kurdistan milliyetçisimi idi..?
Solcuydu babo. Hatta eğer mümkün olsa bu Türk Kürt hiç mevzu olmasın isterdi bence, Kürtlere hakları verildikten sonra.
Bu sağcıya bu kadar prim verilmesi üzücü
son cumlesi tam isin can alici yanidir bence.
Bu adamin fasistlere hala fasist demesi enteresan..liberallere " cok xoş" dedigi gibi devam etseydi.
AYDINLIKCILARA DİĞER DEVRİMCİLERİN TEPKİ VERMESİNİN ASİL VE ÖNEMLİ KONUSU DOĞU PERİNÇEK IN İHANETİ VE DEVRIMCILERI IHBAR ETMESİ OLARAK ACIKLARSAN DAHA AHLAKLI OLUR