Cibril Hadisi, Hadis İnkarcısına Cevap I Ebubekir Sifil
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 5 ก.พ. 2025
- 🛑 el-Buhari'nin Kader Konusunda Mu'tezile ile Münakaşaları, H. MUSA BAGCI:
Bu tartışmada el-Buhari'nin Kitabu'l-Kader bölümü temel hareket noktası olacaktır.
Zira her ne kadar bizzat el-Buhari Kitabu'l-Kader bölümünü Mu'tezile'ye bir reddiye olarak oluşturduğunu açıkça ifade etmese de gerek kullandığı bab başlıkları gerekse kader kitabında tasnif ettiği hadisler, kaderi telkin etmesi ve doğrudan kaderi n ispatına yönelik olması nedeniyle, onun Mu'tezile'ye karşı yazılan bir reddiye olduğu kuvvetle muhtemeldir.
Ayrıca Kitabu'l-Kader'in içinde kullanılan ayetler ve bu ayetlerin yorumuna ilişkin görüşler, hep kaderi ispatlamaya matuftur.
el-Buhari'nin kader ile ilgili görüşlerini bab başlıklarından, bu başlıklardaki yorumlarından ve müteakiben tasnif ettiği hadislerden tespit etmeye çalışacağız.
Ayrıca el-Buhari'nin el-Camiu's-Sahih'i hakkında yazılan şerhler, onun kaderle ilgili görüşleri hakkında fikir vermeleri bakımından bizce önemlidir. Bu şerhler, 'el-Buhari'nin hangi bab başlıklarını ve bu babların yorumuyla ilgili ifadeleri ve hangi hadisleri Mu'tezile'nin reddi mahiyetinde getirdiğine ışık tutacak niteliktedir. Dolayısıyla şerhlerin el-Buhari'nin düşüncelerini anlamamız açısından büyük önemi olduğu açıktır.
el-Buhari'nin Kitabu'l-Kader Bölümünü Yazmasının Amacı
Hiç bir eser, içinde bulunduğu çağın siyasi, sosyal, tarihi, dini ve kültürel yapısından soyutlanamaz.
Gerek el-Buhari'nin es-Sahih'i gerekse diğer hadis külliyatı, söz konusu edilen ortamlardan azade meydana getirilmiş değildir. Ehli Hadis tarafından yazılmış hadis külliyatının telif amaçlarından biri de kendileri açısından tehlikeli bir şekilde gelişme gösteren bid'atları i yok etmek, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan sünneti ihya etmek ve sünnetin önünde engel olan fırka mensuplarının görüşlerini bertaraf etmektir.
Şarihlerin yorumlarına bakılacak olursa el-Buhari'nin, eserindeki Kitabu'l- Kader bölümünü kaderi reddeden Mu'tezile fırkasına bir reddiye olarak yazmış olması kuvvetle muhtemeldir.
Çünkü bu bölümün bab başlıkları, bu başlıklar içerisinde kullandığı hadisler, hatta bab başlıkları içerinde serpiştirdiği ayetler ve bu ayetlerin izahı mahiyetinde yapmış olduğu açıklamalar bunu açıkça göstermektedir.
el-Buhari'deki kader bölümü on altı babtan oluşmaktadır. el-Buhari, on altı babın başlığını ayetlerden, hadislerden ve fıkhi mahiyetteki ibarelerden oluşturmuştur.
O, kadere iman ile ilgili hadislere de Kitabu'l-İman bölümünde yer vermiştir. Bu yüzden "el-Buhari'nin fıkhi görüşleri bab başlıklarındadır" sözü meşhur olmuştur.
el-Buhari'nin bu özelliği nedeniyle onun kaderle ilgili görüşlerini bab başlıklarından, burada kullandığı ayetlerden, hadislerden ve bunlarla ilgili yaptığı yorumlardan öğrenmek mümkündür.
el-Buhari'nin Kader Anlayışı ve Mu'tezile ile Münakaşaları
Ashabu'l-Hadis'e göre kader, takdir manasına masdar olup, Allah'ın eşyayı yaratmazdan önce eşyanın miktarlarını, ahvalini, icad zamanlarını takdir edip bilmesidir. Sabik olan bu ilmi gereğince de onları icat eder.
İman, küfür, hayır, şer, menfaat, zarar gibi bütün durumlar Allah'ın ezeli ilmi ve iradesinden sadır olur. Bütün bunların hepsi kendisinden başka ilah olmayan ve yaratıcı bulunmayan Allah'ın kudretiyle hasıl olur. Onun mülkünde Onun hüküm ve takdirinden başka hiçbir şey cereyan etmez.
Mu'tezile'nin ekseriyeti Allah'ın ilmini, insanların kendi faaliyetleriyle fiilen yapacakları şeyin bilgisi şeklinde açıklamışlardır. Allah bir kimsenin iman etmeyeceğini bilmekle beraber, yine de o kimseyi inanmaya muktedir kılmıştır.
Görüldüğü gibi Mu'tezile Allah'ın bilgisinin cebir ifade etmediğini söylerken, el-Buhari'nin de içinde bulunduğu Ehli sünnet ise Allah'ın ilminin her şeyi kuşattığını ve onun takdirinde değişmezlik vasfının bulunduğunu savunmaktadır.
el-Buhari 4. bab unvanını "Allah'ın emri takdir edilmiş bir kaderdir" (33 Ahzab 38) ayetiyle oluşturmuştur.
O, burada ayette geçen kader kelimesini önceden tayin ve tespit anlamında yorumlamıştır ve bu yorum çerçevesinde bazı hadislere yer vermiştir. Bu hadislere göre hiç bir kadın evlenmek amacıyla bir başka kadının boşanmasını istememelidir. Zira her ikisi için de takdir edilen bir nasibi (kaderi) vardır.
Hz. Peygamber can çekişmekte olan bir çocuğun annesine "Allah'ın aldığı ve verdiği her şey kendisine aittir. Her şeyin bir eceli vardır." demiştir. Hz. Peygamber azil yapan sahabilerine "Hakikat şu ki, Allah'ın (takdir edip) yazdığı her bir nefis, muhakkak var olacaktır," demiştir.
Bir başka rivayette ise Hz. Peygamber "Sizden her bir kişinin cehennem yahut cennetten oturağı takdir edilip yazılmıştır," deyince, Ashabtan bir adam Allah'ın takdirine dayanmayalım mı? diye sormuştur. o: "Hayır, sizler çalışıp amel edin, herkese ameli kolaylaştırılır," buyurmuştur...
👉 Buhari'nin kader kitabından örneklerle devamı için bkz: dergipark.org....
Allah elminize bereket versin hocam. Sizi Azərbaycandan severek izliyoruz
Bu kanal çok kıymetli bir arşiv. Aman dikkat edin, telif yemesin.
❤