John Berger - Görme Biçimleri
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 7 ก.ค. 2020
- “Düşündüklerimiz ya da inandıklarımız nesneleri görüşümüzü etkiler.”
Görsel sanat dallarının temel eserlerinden Görme Biçimleri’ni inceledik.
Bir tarihçi olarak pek az nasibimi aldığımı hissettim bu kitaptan ama okumasam olmazdı.
Okuduğumuz kitap:
www.istanbulkitapcisi.com/kit...
Haftaya okuyacağımız kitap: Özgüveni Keşfedin
www.istanbulkitapcisi.com/kit...
#ÖzHakikiKişiselGelişim serisinde ne yapıyoruz?
Berbat kitaplar ve berbat insanlar yüzünden adı batırılan kişisel gelişime sahip çıkıyoruz. Kişisel gelişim öyle değil böyle olur diyor ve özenle seçtiğimiz kitapları beraberce okuyup yorumluyoruz. Tüm içerikleri şu etiketten #ÖzHakikiKişiselGelişim ya da şu linkten ulaşabilirsiniz:
• Seneca - Mutlu Yaşama ...
Michael Ende’nin Momo romanı geldi aklıma. Zaman hırsızları Momo’yu kandırabilmek için bir bebek verirler ona. Bebek ilk olarak “ben sana aitim ve herkes seni çok kıskanacak” der. Bebeğin hedeflediği ya da bebek üzerinden hedeflenen Momonun bebek aracılığıyla yaşayacağı özgüven duygusudur. Ama bu Momo da işlemez. İkinci olarak bebek “ çok sıkıldım benim başka şeylere ihtiyacım var” diyerek oluşturulan bu özgüvenin tüketim üzerinden sürdürülmesini hedefler. Ama daha ilk cümle Momo’ya saçma geldiğinden ikinci aşamaya hiç ulaşılmaz. Düşünsel içerikli bir kitabı siz açıklarken ben metaforlarla yazılmış bir çocuk kitabını anımsadım. Felsefe ve sanat 👏👏
Harikulade. Ağzınıza, beyninize sağlık.
John Berger'ın genel itibariyle tüm yazıları veya zihninden damıtalanlar ufuk açıcı, çünkü sahici olma gibi bir derdi var, dertli bir göz, sanat eleştirmeni, hayatının bir döneminde ise ressamlık yapıyor. Böyle olunca meselerin özünü görebilen keskin bir bakış açısına sahip. Kitapta batı resim geleneğinin günümüze kadar uzantısını izlemek mümkün, ama bize gelince bizde batılı anlamada bir resim geleneği beklemek bence problemli, kaldı ki bizdeki görsel kültür kendi içinde bir geleneğe sahiptir hatta sonrasında fotoğrafla tanışılınca bile minyatürden bazı gelenekleri fotoğrafa bile aktarmaya çalışmışlardır. Kitap yorumlanınca genel bir sorunla karşı karşıya kalınılıyor, batı resim geleneğiyle bizim bizde olmayan "batı resim geleneği" kıyaslaması yapmak.. yorum olarak açıklamak istedim, sevgiler..
Batılı anlamda bir resim geleneği beklemek tabii ki problemli zira geçti gitti o dönem. Ben de beklemiyorum yani. Çünkü yok öyle bir geleneğimiz, biz de böyle yüzlerce tablo yok.
O kadar güzel anlatıyorsunuz ki dinlerken mutlu oluyorum
Okuduğum bölüm nedeniyle tavsiye edilmiş bir yazardır kendisi. Hiç bir zaman ders kitabı gibi gelmedi. Anlatımı çok güzel ve sadece verdiği örneklerle, insanları resim sanatına rahatlıkla yönlendirebileceğini düşündüğüm bir kitap.
Bende üni de bölümümden dolayı tanıştım.hocamız ödev kitap olarak vermişti.allah razı olsun diyorum.bu kitabı okuyanla okumayan aynı insan olamaz.
Kıymetli Meslektaşım
Yine çok güzel bir konuyu ele aldınız cok teşekkür ederiz. Berger gerçekten çok önemli bir meseleye işaret etmiş. Evet gerçekten düşündüklerimiz, bilgimiz ve bilincimiz seviyesinde olan inançlarımız nesneleri algılayışımızı, belirleme ölçüsünde etkiler. Fıtrat (Küçük Prens=Kur'an Rum Sûresi 30.Ayet) da bu yüzden önemlidir. Çünkü fıtrat fark edildiğinde, soz konusu ayette de ifade edildiği gibi insan hanif olarak düşünerek (yani gelenek, tarih, dinler, arkadaşlar vs.. şeylerin etkilerinden bağımsız olarak düşünmek) nesnelere, olaylara yaklaşmak zorundadır. İşte o zaman özünü gürleştirir, bilincini açar, her türlü yobazlıktan ve bağnazlıktan uzaklaşır. Berger'in fikirleri çerçevesinde Tarih bilimini de izahınız özellikle genç kardeşlerimiz için ufuk açıcı oldu. Yıllardır çeşitli liselerde bu doğrultuda ve müfredatın yıkıcılığından uzak olmaya çalışarak Tarih dersini sunmaya çalışıyorum. Emekleriniz için tekrar teşekkür ederim. Selam ve sevgilerle
Hüseyin Türkarslan -Tarih Öğretmeni
Reklam: Zevk açlığı. Ne kadar nokta atışı... Gelecekteki alıcı ve çekicilik imgesi, kıskançlık... Mutluluk vaati... Kitap alınacaklar listemde. Teşekkür ederim.
Bu kitabı ünv hocamız önerince koşa koşa gidip almıştım. Kitaplarımın arasında özenli bir şekilde saklıyordum.Hangi akla hizmet bir arkadaşa okuması için verdim. Ama kitap geri gelmedi. Kitabın başına neler gelmiş haberim yok😁.En son kitabın yandı dedi alan kişi ve sırra kadem bastı.Bu olaydan sonra kitabımı kimseye vermeyi bırakın ekran görüntüsünü bile paylasmıyorum. Ceren hanım kıskançlık deyince aklıma geldi.😄🙃
Coook tesekkurler, agzina saglik
sizi izlemeyi o kadar seviyorum ki, iyi ki iyi ki varsınız
Kanalınızı bulduğum için çok mutluyum. 🙋🏻♀️
Ohh incelenmiş yine yakışır bir kitap ❤️
Bu kitap öneriniz için çok teşekkürler. Naçizane bir noktayı da ben ekleyeyim John Berger hakkında. Haklı olarak diyorsunuz ya videonuzda, görmek ve bakmak farkı şeyler Berger'e göre; yazar bakmayı da ihmal etmemiş. Ve de Görme Biçimleri (Ways of Seeing) çıktıktan 8 sene sonra 1980'de "About Looking" (Bakma Hakkında) isimli kitabı yayınlamış (Vintage İnternational basmış kitabı). Bu iki eseri de aldım dün gece, en kısa sürede okuyacağım 😉 İyi hafta sonları size ver herkese...
Yine faydalıydı. Teşekkürler
Ba yıl dım!!! Boş bakışları anlattığınız da sesli kahkaha attım. Süper ya!!!!! BERGER ve size teşekkürler. Not, hepsine katılıyorum, sosyal medya da kullanmıyorum, modayı takip etmiyorum. zaten siz benden daha iyi bilirsiniz ki, moda zenginler ve fakirler aynı kıyafetleri giymeye başlayabilince doğmuş ve fakirlerden ayrışma amacıyla üretilmiştir. Bu yarışa girmeden olan biteni seyre daldım, keyfini çıkarıyorum... Çok sevgiler, keşke sizin gibi yakın arkadaşım olsa.
Benimde.
Okuma listemdeydi. Çok güzel denk geldi.
Berger'ın yazılarında Marx'ın ve Spinoza'nın etkilerini görüyoruz.Berger'ın söylediklerini 20.yy'ın başlarında Walter Benjamin'de söylemişti.Benjamin için de böyle bir video güzel olabilir Ceren abla.Sevgiler :)
Evett .. güzel kitap. Abuk sabuk kişisel gelişim kitaplarının ötesinde.! Hatırladım yeniden.. teşekkür.!❣️
Hemen alıp okumalıyım😊💜
Kitabı ilk okuduğum zaman liseye gidiyordum. Bu yüzden otobüste en arka köşede okula giderken okuyup bitirmiştim. İçindeki görsellere dikkatlice bakarken yanımdaki kişi görmesin diye saklayarak okumuştum. Bir de liseye gittiğim için o zamanki algı başkaydı. Şimdi bu videoyu gördüm. Tekrar dikkatli bir şekilde okumaya karar verdim
bu seri cok cok iyi. tesekkurler.
Eline sağlık abla !
mükemmel bir yayındı, resmen aydınlandım :D
Görsel imge de tarih gibi katman katman, tortu tortu birikerek oluşur. Semiyotik ve semantik anlam da zaten öyle oluşuyor. Ancak burada hangi imgenin, hangi nedenle sonraki nesillere aktarılacağı hangi anlam ve mesajın seçileceği meseledir. İmgenin anlamının zaman içeriside değişmesi yada hangi tarihi olyaın hangi metinden aktarılacağı da bir biliç ve seçim gerektirir. Bu seçme hep birileri yada bir kurum tarafından oluyor sanırım. Ekoller ve görsel imge tarzları böyle oluşturulmakta. Görselin tarihi ve yazılmış herangi bir disiplinin tarihi her zaman bir seçiçi ve düzenleyiciye ihtiyaç duyuyor. Alien gibi ister imge tarihi olsun ister x tarihi olsun, yaşamak ve devam edebilmek için bir aktarıcı seçici "konağa" ihtiyaç duyuyor. Sevgiler saygılar.
Çok teşekkürler ❤️
Teşekkürler tatlı hocam
Çok iyi teşekkürler
Öz Hakiki Kişisel Gelişim Serisi ❤❤❤
Çok değerlisin.
Yavaş yavaş bu serideki kitapları okumayi hedefledim, ilki bu. Bir kez daha dinleyince psikolojideki şemalara benzettim, nasıl algılarsan öyle görürsün. O sahte pozlara, uzaklara bakışlara da neden bu kadar gıcık olduğumu anladım. :)
Fotoğrafçıların bir dönem ellerinden düşürmedikleri kitap hatırlattığın iyi oldu bunu bir daha okumalıyım.
Harika bir programdı
Teşekkürler.
Merhaba, Görsel İletişim ve Grafik Tasarım alanı için okunması gereken kitap önerisi olan var mi?
Okunacaklar listesine +1 ❤️
Harika❤️
Sizi yeni buldum bayıldım aradığım her şey var. Kitaplari not aldım. Theodor Zeldin den bașladım 😍
Okumuştum ama anlatımınızla daha iyi anlamlanırdım ✔
Yayınlar Spotify da var mı acaba keşke olsa
Yaşasın 😍🤩
Vav kendini aştıkça aşıyorsun.
Helal olsun sana
Yepyeni farklı klas özgün felsefi konulara yelken açman dileğiyle
Niche yapsan biraz seviniriz
Konukta olabilir
Zenbudizmde çok ilginç
www.ifsakblog.org/john-berger/
John Berger'in Öğrettikleri 12 01 2017 Göz Kararı (42) Özcan Yurdalan
th-cam.com/video/4t0wvP0ufq4/w-d-xo.html
John Berger: Görme Biçimleri (Bbc)1972
th-cam.com/video/q8IrtwUuIJM/w-d-xo.html&feature=emb_title
Harika ❤
kitap okurken kullandığınız koltuğunuzun markası nedir acaba? önerir misiniz?
X-drive, oyuncu koltuğu bu.
2 gün önce koca koca notlar alarak belgeselini izlemiştim :)
John börcır değil John börgır olarak telaffuz etmek daha doğru olmalı. Küçük bir düzeltme yapmak istedim. Kanal çok başarılı. Videolarınızın devamını dilerim. 😊
Her bakış, görmek değildir.
videonun girişindeki telafuz doğru. 'Börcır ' şeklinde.
Muhteşem
Tarihi okumalar yaparken de görme biçimlerinin önemi aşikar,ancak şöyle de bir şey var ki etki tepkiyi doğurur, birileri bir şeyleri çok kötülerse bunun böyle olmadığına inananlar karşıt düşünce geliştirme hissiyatı yaşayarak olduğundan daha İyi göstermek zarureti ortaya çıkacaktır. Demekki bilim insanlarımız makulü aramalıdır ancak görülüyor ki bizde de Üniversiteler tembel hazır yiyicilerle dolu. Resmi tarih tezlerinin de bizi hiçbir yere götürmediği ortadadır.
BBC de belgeselleri var. Harika.
hocam 3 numara çok yakışır.
Ben alıp okuyayım 😁😁
Çok çarpıcı bir kitap, tokat gibi cümleleri var.
Tarihle bağımız koptu abla haklısın.Hiçbir bağlantısı olmayan asla neden sonuç ilişkisi kuramadığım ve aklımda tutmak zorunda olduğum harfler yığını=tarih. Kpss çalışırken hele Atatürkün köpeğinin adı bile vardı bi kitapta. Yani 136829ile 69183749i kafadan çarpmaya çalısmak gibi geliyordu tarih çalışmak nasılsa hesap makinesi var niye enerjimizi buna harcayalım bize ne katar. Matematikte hiç bir ösym sınavında böyle bisey sorulup bilenle bilmeyen ayırt etmeye çalışılmaz ama tarihte böyle sanki.Bilmiyorum neden sonuç ilişkisi kurabileceğimiz bi sırada mı değil mufredat büyük resmimi görebilecegimiz sekilde dizayn edilmiş ayrintida mi kaybolunmuş . Osmanli ile çağdaş olan devletleri toplulukları öğrendim yillar sonra şok oldum mesela. Bir de kardeşimin ortaokul kitabındaki tarihle kpssdeki ayni ayni ayrintidaymiş ona da şasırmıstim baya. Abla geçen yıl meb o branşin lisans mezunlarınin fikirlerini online olarak soruyordu . belli tarih aralığında bunu yüz yüze de yapıyordu hatta ablam bi yolunu biliyorsan fikir ver yazık gençlere gerçekten. Boşu boşuna cahil kalıyor nefret ediyor bir çok öğrenci mesela ben asdff.
Okuyacağımız kitaplar listesine Jules Payot'un İrade Terbiyesi'ni eklesek mi? Kitapta bazı yerlerde günümüze tam uyan mevzular var. Genel olarak eski kafalı bir kitap olsa da bazı tespitler tam yerinde olmuş. O tespitleri sen bulursun zaten Ceren abla.
Yok, o kitabı sevmedim.
@@TarihObas haklısın
Kitabı çok beğendiğim bir bey okuyodu bakim bi dedim ulan neymiş bu çoksel çok seedim
Sen ne harika bi kadinmissin 😍 yeni keşfettim 😊
👏👏👏
abla çok tatlısın seda sayan güzeldi :)
Çok teşekkür ederim yarın derste bu kitabı tartışacağız hocayla
👍👍👍👍
Kitabın bazi yerlerini anlamadım, bazen uzun uzadıya cümleleri analamkta zorluk çektim. Benim gibi olan var mi acaba? Açıkçası kötü hissettim kendimi
Yok ben de aynıyım açıkcası kitabı gerçekten zorluk çekerek okuyorum bazen bırakasım bile geliyor 🤦🏻♀️
iyiymis yalniz degilmisim 😖
Reklamlar bölümü için bir katkı yapmak istedim.İnstagram konusundaki yorumunuza tamamen katılmakla birlikte kıskançlıkla ilgili biraz farklı düşünüyorum.Aslında kıskançlık değil haset demek belki daha doğru olur.Orjinal dilinde “envy” kelimesi kullanılıyor çeviride sanki “jealousy” karşılığmış gibi algılanıyor.Ben haset eden biriyim,yani bende eksik olup başkasında tamam olan şeyleri kendimde tamamlamaya çalışırım ve bunu motive edici buluyorum.Mesela sizin tarih bilginizin benden çok fazla olması nedeniyle size hayranlık duyuyor sizi takip ediyor ve daha çok öğrenmeye çalışıyorum.Psikolojide haseti bir eksiklik duygusu kıskançlığı ise kayıp duygusu olarak tanımlıyorlar .Haset iki kişi arasında kıskançlık üç kişi arasında tasvir ediliyor.Gelen küçük kardeş nedeniyle annesi tarafından artık sevilmeyeceğini bu duyguyu kaybedeceğini düşünen çocuk kıskançlık içinde tanımlanıyor mesela.
Sizinki "haset" değil, imrenme olabilir. Haset epey kötü bir şey ve sözlük anlamı şu: Başkasında olan bir nîmeti çekememe, kendisine faydası olmadığı halde kıskançlık sebebiyle karşısındakinin sâhip olduğu nîmetten mahrum kalmasını isteme, çekememe.
Okunacak bir kitaba daha kavuştuk
bişi diyim mi bence reklamı eleştirmek değil de ideal reklam nasıl olmalıdır sorusunun yanıtı gibi
Bunu yazmak için gelmiştim ☺️ Ahh ah, kapitalist dünya, eleştirisini bile kendine malzeme yapabiliyor ya! Pess
@@ayseirem8436 benim sucum degil dedigin gibi kapitalist dünya yapti 😂
Berger'in Şiirin Saati kitabını da mutlaka okumanızı öneririm.
Bak bu güzel bir fikir çünkü farklı bir görüş sağlar
Yeni pencerelere Yen'i gözlüklere ihtiyaç var
Kitaplığınızı çekerseniz çok mutlu olurum.
3 bölüm halinde bu kanalda mevcut.
Hepsini izledim teşekkür ederim
BERGER'ı VİDEO BAŞINDA BÖRCIR, 2 dk. sonra BERCER diye teleffuzunuz HARİKA!...
kıskançlık konu olunca aklıma gelen ALL ABOUT EVE filimi...
Sen söyleyince aldım abla.bugün geldi video kaydedildi okunduğu gibi izlenilecek teşekkürler :D
yaşasın özhaseki
:D
Günümüz ders kitaplarının içeriğine baksanız hayal kırıklığı yaşarsınız muhtemelen. Ilkokul, ortaokul, lise ders kitaplarına baktığınızda çocuklarımız ve gençlerimiz neden bunlara maruz kalıyor? Neden kaliteli içerikten mahrum kalıyor? Neden "propaganda" ya maruz kalıyor? Gibi sorular akla gelebiliyor. Geçmiş yıllarda da iktidar değişimleri ile başta biyoloji, felsefe olmak üzere bir çok ders müfredat ve dolayısıyla kitaplarında bariz değişiklikler görmek mümkündü. En bariz örnek evrim kuramına ve bu kuramla ilgili içeriğin işlenmesine dairdir. Cinsiyetçi içeriklere değinmek istemiyorum bile o hemen her zaman vardı. Eskiden belki günümüze göre nispeten kaliteden söz etmek mümkün idi ise de; günümüzde öğretmenlerin, velilerin ve eğer sorgulama becerisi kazanmış ise (ve bunu mucize eseri aile ve okul eğitimi sürecinde kaybetmemeyi başarmış) öğrencilerin bireysel çabalarıyla; o kitap ve müfredatlarda verilenin fazlasını isteme ve istediğini arayıp bulma fırsatı bulabiliyor. Popüler kültürün etkisinden tamamen farklı davranıp dışlanmayı göze almak ayrı bir cesaret istiyor. Modayı takip etmek eskiden de makbul ise de günümüzde çılgınlık seviyesinde olduğunu düşünüyorum. Influencer veya amcasına tokat atan, ninesinin kafasında çiğ yumurta kıran (tüm bunları "şaka" adı altında yapan) biri değilseniz veya bunları takip edip taklit etmiyorsanız kusura bakmayın ama bu dünyada var olmayı hak etmiyorsunuz gibi davranılıyor. "Siz buraya ait değilsiniz. Lütfen sorgulamayı ve düşünmeyi bırakın. Kendinizi doğru düzgün geliştiren şeyleri yapmayı bırakın ve popüler kültürün parçası olun ki sizi de diğerleri gibi kontrol ettiğimizi ve bize asla ama asla karşı çıkmayacak uslu çocuklar olacağınızı bilerek paralarımızı rahat rahat saymaya devam edebilelim!"
Katılıyorum, bu durumda kendi aklına sahip çıkmak, düzgün kitaplar okumak bile başlı başına direnmek gibi oluyor.
@@TarihObas Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi kararının bana düşündürdüğü şeylerden biri, Osmanlı Eğitim Sistemi içinde, pozitif bilimlerin (matematik, geometri vb) "İslami ve Kur'an-ı Kerim merkezindeki derslere (Tefsir, siyer vb) nispeten ağırlıklı olarak var olabildiği en çarpıcı dönem Fatih Sultan Mehmed dönemi olmuştur diye hatırlıyorum. Kaynak: Türk Eğitim Tarihi, Prof.Dr. Yahya Akyüz. Yanılıyor olabilirim pekala, zira nereden baksanız 20 yıldan fazla bir zaman oldu o dersi alalı. Bilim, kültür, sosyal yaşam ile ilgili bazı konularda 15. Yüzyıldan belki daha gerideyiz. Matbaanın gelişinin gecikmesi nedeniyle 200 yıl geride olmaktan dem vururken 600 yıl geriye düşmek enteresan olmalı. Elbette tarihi olaylar, yer ve zaman ve dahi sosyal yapı özellikleri gibi bambaşka etkenlerden dolayı zamanın toplumsal ve hatta global özellikleri ile kendine has incelenmesi gerekiyor. Yine de Fatih Sultan Mehmed dönemi sonrası bilimsel ve teknik konuların okullarda öğretilmesi gerektiği fikrinin yeniden akla gelmesi için gerileme ve dağılma döneminin beklenmesi (yine de okullarda dini eğitimin öncelikli olduğu yıllardı diye düşünüyorum) "Nasıl bir gelecek inşa etmek istiyoruz?" Sorusunun çok da sorulmadığını düşündürüyor. Yanlış düşünüyor olabilirim pekâlâ.
19:42 Uahahahahahaha ay allah seni
:D
Öz hakiki 😁Öz koç.hakiki koç.
Merak edeler belgeselini Türkçe altyazılı olarak buradan izleyebilirler:
th-cam.com/video/q8IrtwUuIJM/w-d-xo.html
Kişisel gelişim deyince dislike atıp çıkıyordum. John Berger ve kişisel gelişim ne alaka dedim. Devamını dinleyince tamam dedim :) Bu durum fenemonolojik psikolojide de karşımıza çıkıyor. Bununla birlikte sembolik etkileşimciler de bu durumdan bahseder. Phantom ağrı deneylerini ise bir hocamız kanıtlardan biri olarak sunmuştu. Gestaltçı psikolojinin şekil-zemin etkisinde de bu düşüncenin izlerini görebiliriz
Videoya ve kanala şans verdiğiniz için teşekkürler :) Hoş geldiniz.
Hanımefendinin yüz hatlarını/simasını ve verdiği tepkileri Müge Anlı'ya benzettim. Kırıcı olduysam üzgünüm, bu bir iç sestir.
Yok canım niye kırıcı olsun.
"con börgır" diye okunur hocam
Podcast yayınına daha uygunsun abla...
😁