Esenlikler Değerli Halis bey keşişler mağarası yanlış değim. Buraya Rahipler yerleşimi derseniz daha doğru olur. Sizlere iyi çalışmalar dilerim.Urfa Süryanice (Urhoy) denilir ve büyük Anlamı vardır. En çok kulanılan O denemki Arami dili kulanılırdı.Teş,Ediyorum Esenlik olsun
ŞANLIURFAMIZIN 25 KM KUZEY DOĞUSUNDAKİ BÜYÜKALANLI KÖYÜ KEŞİŞ MAĞARALARI ,YOĞUNBURÇ SAYBURÇ YENİ TAŞ (NEOLOTİK)ÇAĞI KAZI ALANINA 15 ARALIK 2024 TARİHİNDE DOĞA YÜRÜYÜŞÜ GERÇEKLEŞTİRİLDİ. Yirmi üyemizle sabahın erken saatlerinde 975 m yükseklikten Keşiş dağının zirvesinden vadi yamaçlarındaki mağaralara yöneldik. Geçmişte sürülerin geçtiği patika yolları takip ederek çok sayıda mağaraların olduğu yamaçlara ulaştık. MS I.yy da Hristiyanlığın kabulü ile başlayan süreçte Edessa (Orhay)kent krallığında Hristiyanlık yaygınlaştı.Toplumdan uzakta kendi başına, baskı ve kargaşadan uzak yaşamak isteyen dindarlar şehrin çevresinde doğal oluşan veya insan eliyle yapılan bu mağaralarda yaşamayı seçtiler. Urfa çevresinde çok sayıda Keşiş mağaraları var.Sütunlar üzerinde yaşayan keşişlerden de bahsedilmektedir.Taslara oyulmuş sarnıçlar ve mağaralar tahrip olmuş durumdaydı. Duvarlarında Süryanice yazılar ,ağaç ve şekiller vardı. Haç işareti ve yazıların bir kısmı sert cisimlerle kazılmıştı. Magaradaki kitabelerin tercümesi önceden yapılmıştır. 747 yıllarında Mukim tarafından yaptırılan mağarayı gezdikten sonra Büyük Alanlı köyü'nün alt yamaçlarında kalan mağaralara yöneldik. Yer yer kaya mezarlarını gördük.Karşı yamaçlardaki mağaralar gezildikten sonra Küçük Alanlı köyü yakınından geçilip Yoğunburç köyüne yüründü. Cami inşaatı yapılırken korunmuş iri taşlardan yapılı kemerli bir yapıyı gördük.2020 tarihinde baslanan kazılarda Leopar ve insan kabartmaları ve av sahnesi tasvirleri bulundu. Kazı alanı kapalı ve eserlerin üstü örtülüydü. Neolotik Çağın Çanaksız, çomleksiz dönemine ait yapilar iki Seki halinde ana kayaya yapılmıştı. T biçimli taşların olmadığı bu alanda köy evleri kamulaştırılmış.Oldukça geniş bir alanda çıkan buluntuların üstü zarar görmesin diye sundurmalarla örtülmüş Demir ayakların arasından baktığımız buluntular Göbeklitepe dekilere benziyordu .Köyün üst bölgelerinde Taş yapı ve sur kalıntılarının olduğu bu alanda büyük bir yerlesmenin varlığını işaret ediyor. 20 km yakın bir yürüyüşün yorgunluğu binilen arabada sona erdi. NOT : İbrahim Dülger hocamızın yazdığı gözlem yazısının kısaltılmış özetidir.Geniş kapsamlı yazı Urfadosk facebook sayfasındadır. #sayburç
15 Aralık 2024 yılı Urfadoskulubü olarak tarihi ve kültürel değerleri olan ören yerlerinin tanıma amaçlı etkinliklerinden biri olarak planladığımız gezi ,Urfa nın yaklasik 25 km kuzey doğusundaki Büyükalanlı Köyü Keşiş mağaraları ,Yoğunburç Sayburç Yeni taş (Neolotik)çağı Kazı alanına yapıldı. Toplam yirmi kulüp üyemizle sabahın erken saatlerinde 975 m yükseklikten Keşiş dağının zirvesinden vadi yamaçlarındaki mağaralara yöneldik. Kalkerli kaya yapısı olan dağ yağmurlar ve akarsular derin vadilerle bölünmüş. Yağışların azlığı nedeniyle dogal bitki örtüsü bozkır bitkileri az miktardaydi. Geçmişte sürülerin geçtiği patika yolları takip ederek çok sayıda Mağaraların olduğu yamaçlara ulaştık. MS I.yy da Hristiyanlığın kabulü ile başlayan süreçte Edessa (Orhay)kent krallığında Hristiyanlık yaygınlaştı.Toplumdan uzakta kendi başına, baskı ve kargaşadan uzak yaşamak istiyen dindarlar Şehrin çevresinde doğal oluşan veya insan eliyle yapılan bu mağaralarda Münzevi bir yaşamı seçtiler. Urfa çevresinde çok sayıda Keşiş mağaraları vardır.Sütunlar üzerinde yaşayan Keşişlerden de bahsedilmektedir.Taslara oyulmuş sarnıçlar ve mağaralar tahrip olmuş durumdaydı. Duvarlarında Süryanice yazılar ,ağaç ve şekiller vardı. Haç işareti ve yazıların bir kısmı kazılmıştı. Magaradaki kitabelerin tercümesi yapılmıştır. 747 yıllarında Mukim tarafından yaptırılan mağarayı gezdikten sonra Büyük Alanlı köyünün alt yamaçlarında kalan mağaralara yöneldik. Yer yer kaya mezarlarına da girilip fotoğraflar çekildi Halis Öğretmenim mağaraları ve anlatıları videoya alırken çok heyecanlıydı. Vadinin derinliklerinde soğuk olan hava yükseklerde daha sıcaktı.Yakınından geçtiğimiz köyün çobanı ve bir kaç sakini gruba yakın bir ilgi göstermedi. Karşı yamaçlardaki mağaralar gezildikten sonra Küçük Alanlı köyü yakınından geçilip Yoğunburç köyüne yonelindi. Yaşlı bir köy sakiniyle sohbet yapılıp yol tarifi alındı. Tarla açmak için toplanan büyükçe bazalt kayaç öbeklerinin duldasında kahvaltı molası verildi. Güneş sırtımızı ısıtmaya başlamıştı. 10 km yol alınmıştı. Yaygın bazalt kayalarinin üzerinde yürümek yorucuydu. Önümüzdeki Kadir Bey, artçımız Makbule Hanımın işbirliği ile yürüyüşte kopmalar olmadı. İkili üçlü gruplar halinde yürüyüş ve sohbetler keyifliydi. Derviş edası ile yürünen uzunca yol, temiz hava ,sessizlik dimagimizi dinlendirmişti . Yoğunburç köyü minaresi görünüyordu Bahcesinde güllerin ve ağaçların olduğu köy evlerinin arasından geçerken Taş ocağı olarak kullanılmış mağara ve oyuntular su doluydu. Açık olan caminin avlusunda dinlendik.Yeni yapılmış süslü minaresiyle cami bakımlıydı. Öglen namazı vaktiydi.Taş yapılı okul binası ve ana sınıfının güneşe dönük duvarları önünde yemek molası verildi .Köy sakinlerinin yakın ilgisi vardı Köyün eski höyüğünden kalan yapı var mı diye merak ettim. Cami inşaatı yapılırken korunmuş iri taşlardan yapalı kemerli bir yapıyı gösterdiler Yürüyüşün son etabında 900 m lı rakımdan 600 m lere inilmisti. Uzaklardan 3.sanayinin yapıları görülmeye başlandı. Çevredeki yerleşim yerleri taştepeler projesi kapsamında kabul edilmişti. Göbeklitepe gibi sayısız yapıların varlığı kazılar arttıkça ortaya çıkacak. Sayburç Köyünün sacdan yapılı estetik olmayan minaresindeki kocaman kulakları andıran hoparlörlerinden ikindi vakti ezanı okunuyordu ,Grup yorgunluktan kendini cami duvarındaki sekilere bıraktı .Asfalt yolun geçtiği köy yaklaşık 100 Haneli. Camiye doğru yönelen köylülerden kazı alanının yeri ve geçmişi hakkında bilgi alındı. 2020 tarihinde baslanan kazılarda Leopar ve insan kabartmaları ve av sahnesi tasvirleri bulundu. Kazı alanı kapalı ve eserlerin üstü örtülüydü. Neolotik Çağın Çanaksız, çomleksiz Dönemi ne ait yapilar iki Seki halinde ana kayaya yapılmıştı T biçimli taşların olmadığı bu alanda köy evleri kamulaştırılmış.Kazılar kış sezonu nedeniyle yapılmıyor Açıklamalarımdan sonra diğer kazı alanlarına geçildi.Oldukça geniş bir alanda çıkan buluntuların üstü zarar görmesin diye sundurmalarla örtülmüş Demir ayakların arasından baktığımız buluntular Göbeklitepe dekilere benziyordu .Köyün üst bölgelerinde Taş yapı ve sur kalıntılarının olduğu bu alanda büyük bir yerlesmenin varlığını işaret ediyor. Erken bir saatte biten 20 km yakın bir yürüyüşün yorgunluğu binilen araba da sona ermişti.Zamanı ve mekanları paylaşmaktan keyif aldığım arkadaşlarla Başka etkinliklerde buluşmak üzere Hoşça kalın. İbrahim Dülger 16.12.2024
Esenlikler Değerli Halis bey keşişler mağarası yanlış değim. Buraya Rahipler yerleşimi derseniz daha doğru olur. Sizlere iyi çalışmalar dilerim.Urfa Süryanice (Urhoy) denilir ve büyük Anlamı vardır. En çok kulanılan O denemki Arami dili kulanılırdı.Teş,Ediyorum Esenlik olsun
ŞANLIURFAMIZIN 25 KM KUZEY DOĞUSUNDAKİ BÜYÜKALANLI KÖYÜ KEŞİŞ MAĞARALARI ,YOĞUNBURÇ SAYBURÇ YENİ TAŞ (NEOLOTİK)ÇAĞI KAZI ALANINA 15 ARALIK 2024 TARİHİNDE DOĞA YÜRÜYÜŞÜ GERÇEKLEŞTİRİLDİ.
Yirmi üyemizle sabahın erken saatlerinde 975 m yükseklikten Keşiş dağının zirvesinden vadi yamaçlarındaki mağaralara yöneldik. Geçmişte sürülerin geçtiği patika yolları takip ederek çok sayıda mağaraların olduğu yamaçlara ulaştık. MS I.yy da Hristiyanlığın kabulü ile başlayan süreçte Edessa (Orhay)kent krallığında Hristiyanlık yaygınlaştı.Toplumdan uzakta kendi başına, baskı ve kargaşadan uzak yaşamak isteyen dindarlar şehrin çevresinde doğal oluşan veya insan eliyle yapılan bu mağaralarda yaşamayı seçtiler. Urfa çevresinde çok sayıda Keşiş mağaraları var.Sütunlar üzerinde yaşayan keşişlerden de bahsedilmektedir.Taslara oyulmuş sarnıçlar ve mağaralar tahrip olmuş durumdaydı. Duvarlarında Süryanice yazılar ,ağaç ve şekiller vardı. Haç işareti ve yazıların bir kısmı sert cisimlerle kazılmıştı. Magaradaki kitabelerin tercümesi önceden yapılmıştır. 747 yıllarında Mukim tarafından yaptırılan mağarayı gezdikten sonra Büyük Alanlı köyü'nün alt yamaçlarında kalan mağaralara yöneldik. Yer yer kaya mezarlarını gördük.Karşı yamaçlardaki mağaralar gezildikten sonra Küçük Alanlı köyü yakınından geçilip Yoğunburç köyüne yüründü. Cami inşaatı yapılırken korunmuş iri taşlardan yapılı kemerli bir yapıyı gördük.2020 tarihinde baslanan kazılarda Leopar ve insan kabartmaları ve av sahnesi tasvirleri bulundu. Kazı alanı kapalı ve eserlerin üstü örtülüydü. Neolotik Çağın Çanaksız, çomleksiz dönemine ait yapilar iki Seki halinde ana kayaya yapılmıştı. T biçimli taşların olmadığı bu alanda köy evleri kamulaştırılmış.Oldukça geniş bir alanda çıkan buluntuların üstü zarar görmesin diye sundurmalarla örtülmüş Demir ayakların arasından baktığımız buluntular Göbeklitepe dekilere benziyordu .Köyün üst bölgelerinde Taş yapı ve sur kalıntılarının olduğu bu alanda büyük bir yerlesmenin varlığını işaret ediyor. 20 km yakın bir yürüyüşün yorgunluğu binilen arabada sona erdi.
NOT : İbrahim Dülger hocamızın yazdığı gözlem yazısının kısaltılmış özetidir.Geniş kapsamlı yazı Urfadosk facebook sayfasındadır. #sayburç
15 Aralık 2024 yılı Urfadoskulubü olarak tarihi ve kültürel değerleri olan ören yerlerinin tanıma amaçlı etkinliklerinden biri olarak planladığımız gezi ,Urfa nın yaklasik 25 km kuzey doğusundaki Büyükalanlı Köyü Keşiş mağaraları ,Yoğunburç Sayburç Yeni taş (Neolotik)çağı Kazı alanına yapıldı. Toplam yirmi kulüp üyemizle sabahın erken saatlerinde 975 m yükseklikten Keşiş dağının zirvesinden vadi yamaçlarındaki mağaralara yöneldik. Kalkerli kaya yapısı olan dağ yağmurlar ve akarsular derin vadilerle bölünmüş. Yağışların azlığı nedeniyle dogal bitki örtüsü bozkır bitkileri az miktardaydi. Geçmişte sürülerin geçtiği patika yolları takip ederek çok sayıda Mağaraların olduğu yamaçlara ulaştık. MS I.yy da Hristiyanlığın kabulü ile başlayan süreçte Edessa (Orhay)kent krallığında Hristiyanlık yaygınlaştı.Toplumdan uzakta kendi başına, baskı ve kargaşadan uzak yaşamak istiyen dindarlar Şehrin çevresinde doğal oluşan veya insan eliyle yapılan bu mağaralarda Münzevi bir yaşamı seçtiler. Urfa çevresinde çok sayıda Keşiş mağaraları vardır.Sütunlar üzerinde yaşayan Keşişlerden de bahsedilmektedir.Taslara oyulmuş sarnıçlar ve mağaralar tahrip olmuş durumdaydı. Duvarlarında Süryanice yazılar ,ağaç ve şekiller vardı. Haç işareti ve yazıların bir kısmı kazılmıştı. Magaradaki kitabelerin tercümesi yapılmıştır. 747 yıllarında Mukim tarafından yaptırılan mağarayı gezdikten sonra Büyük Alanlı köyünün alt yamaçlarında kalan mağaralara yöneldik. Yer yer kaya mezarlarına da girilip fotoğraflar çekildi Halis Öğretmenim mağaraları ve anlatıları videoya alırken çok heyecanlıydı. Vadinin derinliklerinde soğuk olan hava yükseklerde daha sıcaktı.Yakınından geçtiğimiz köyün çobanı ve bir kaç sakini gruba yakın bir ilgi göstermedi. Karşı yamaçlardaki mağaralar gezildikten sonra Küçük Alanlı köyü yakınından geçilip Yoğunburç köyüne yonelindi. Yaşlı bir köy sakiniyle sohbet yapılıp yol tarifi alındı. Tarla açmak için toplanan büyükçe bazalt kayaç öbeklerinin duldasında kahvaltı molası verildi. Güneş sırtımızı ısıtmaya başlamıştı. 10 km yol alınmıştı. Yaygın bazalt kayalarinin üzerinde yürümek yorucuydu. Önümüzdeki Kadir Bey, artçımız Makbule Hanımın işbirliği ile yürüyüşte kopmalar olmadı. İkili üçlü gruplar halinde yürüyüş ve sohbetler keyifliydi. Derviş edası ile yürünen uzunca yol, temiz hava ,sessizlik dimagimizi dinlendirmişti . Yoğunburç köyü minaresi görünüyordu Bahcesinde güllerin ve ağaçların olduğu köy evlerinin arasından geçerken Taş ocağı olarak kullanılmış mağara ve oyuntular su doluydu. Açık olan caminin avlusunda dinlendik.Yeni yapılmış süslü minaresiyle cami bakımlıydı. Öglen namazı vaktiydi.Taş yapılı okul binası ve ana sınıfının güneşe dönük duvarları önünde yemek molası verildi .Köy sakinlerinin yakın ilgisi vardı Köyün eski höyüğünden kalan yapı var mı diye merak ettim. Cami inşaatı yapılırken korunmuş iri taşlardan yapalı kemerli bir yapıyı gösterdiler Yürüyüşün son etabında 900 m lı rakımdan 600 m lere inilmisti. Uzaklardan 3.sanayinin yapıları görülmeye başlandı. Çevredeki yerleşim yerleri taştepeler projesi kapsamında kabul edilmişti. Göbeklitepe gibi sayısız yapıların varlığı kazılar arttıkça ortaya çıkacak. Sayburç Köyünün sacdan yapılı estetik olmayan minaresindeki kocaman kulakları andıran hoparlörlerinden ikindi vakti ezanı okunuyordu ,Grup yorgunluktan kendini cami duvarındaki sekilere bıraktı .Asfalt yolun geçtiği köy yaklaşık 100 Haneli. Camiye doğru yönelen köylülerden kazı alanının yeri ve geçmişi hakkında bilgi alındı. 2020 tarihinde baslanan kazılarda Leopar ve insan kabartmaları ve av sahnesi tasvirleri bulundu. Kazı alanı kapalı ve eserlerin üstü örtülüydü. Neolotik Çağın Çanaksız, çomleksiz Dönemi ne ait yapilar iki Seki halinde ana kayaya yapılmıştı T biçimli taşların olmadığı bu alanda köy evleri kamulaştırılmış.Kazılar kış sezonu nedeniyle yapılmıyor Açıklamalarımdan sonra diğer kazı alanlarına geçildi.Oldukça geniş bir alanda çıkan buluntuların üstü zarar görmesin diye sundurmalarla örtülmüş Demir ayakların arasından baktığımız buluntular Göbeklitepe dekilere benziyordu .Köyün üst bölgelerinde Taş yapı ve sur kalıntılarının olduğu bu alanda büyük bir yerlesmenin varlığını işaret ediyor. Erken bir saatte biten 20 km yakın bir yürüyüşün yorgunluğu binilen araba da sona ermişti.Zamanı ve mekanları paylaşmaktan keyif aldığım arkadaşlarla Başka etkinliklerde buluşmak üzere Hoşça kalın. İbrahim Dülger 16.12.2024
Değerli halis bey Tarih olarak Mor yakup kitapları okudukça dahada Açık net bilgi Sahibi olabilirsiniz.