Zeyd b. Ali Hareketi ve İmam Azam I Ebubekir Sifil

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 29 ม.ค. 2025

ความคิดเห็น • 3

  • @ebuhanife7812
    @ebuhanife7812  6 วันที่ผ่านมา +1

    Zeyd b. Ali, bu görüşmeden kısa bir süre sonra Kûfeliler’in daveti üzerine bu şehre gittiyse de Kûfe Valisi Yûsuf b. Ömer es-Sekafî’nin ısrarıyla Medine’ye dönmek için hareket etti. Yolunun üstündeki Kādisiye’ye ulaştığı sırada Kûfeliler tekrar kendisini ısrarla geri çağırdılar.
    Onların, “Kûfe, Basra ve Horasan’da sana destek veren 100.000 silâhlı insan varken nereye bırakıp gidiyorsun! Ümeyyeoğulları’na karşı bizim birkaç kabilemiz bile yeter” şeklindeki sözleri üzerine Zeyd, “Babama ve dedeme yaptığınız gibi beni de terketmenizden korkuyorum” deyince Kûfeliler kendisini asla yalnız bırakmayacaklarına dair yemin ettiler (Nüveyrî, XXIV, 398).
    🔥 Bu durum karşısında büyük dedesi Hz. Ali’ye ve dedesi Hüseyin’e yaptıkları kendisine hatırlatılarak onlara güvenilemeyeceği yönünde yakın çevresinden gelen bütün uyarılara rağmen bu çağrıya kayıtsız kalamayacağını söyleyip daveti kabul etti.
    Kûfe’de yaklaşık on ay kaldı ve faaliyetlerini gizlice yürüttü. Kûfe ileri gelenlerinin de içinde bulunduğu taraftarları kendisine biat ediyordu. Seleme b. Küheyl, Nasr b. Huzeyme el-Absî, Muâviye b. İshak b. Zeyd b. Hârise el-Ensârî bunlar arasındadır. Faaliyetleri sırasında ikametgâhını sürekli değiştirdiği için yeri tesbit edilemiyordu. Bu süre zarfında bir veya iki aylığına Basra’ya geçti. Biat almak üzere çevredeki şehirlere taraftarlarından görevliler tayin etti.
    Hazırlıklarını tamamladıktan sonra halktan her konuda Kur’an ve Sünnet’in esas alınması, adaletli olmayan iktidar sahiplerine karşı cihad edilmesi, zayıfların korunması, haksızlığa uğrayanların haklarının verilmesi, zulmün kaldırılması, Peygamber ailesinin kendisine haksızlık eden herkese karşı korunması, Ehl-i beyt’e yardım edilmesi, devlet gelirlerinin hak sahipleri arasında âdil biçimde dağıtılması, ganimetlerin hak sahiplerine bölüştürülmesi, zalimlerin hatalarının düzeltilmesi, yıllardır askerî seferlerde bulunanların geri getirilmesi üzerine biat aldı.
    Burada kendisine 15.000 Kûfeli’nin biat ettiği, Medâin, Basra, Vâsıt, Musul, Horasan, Rey, Cürcân ve Arap yarımadasından biat edenlerle birlikte bu sayının 40.000’e ulaştığı nakledilmektedir.
    👉 İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe’nin de kendisine malî destek sağladığı kaynaklarda belirtilmektedir (Ca‘fer es-Sübhânî, VII, 111).
    ⚡ Zeyd b. Ali, kendisine biat edenlere 1 Safer 122 (6 Ocak 740) tarihinde eyleme geçmek için hazırlanmaları tâlimatını verdi. Bu arada biat edenlerden işin ciddiyetini anlayan bir grubun (Nüveyrî, XXIV, 401) Hz. Ebû Bekir ile Ömer hakkındaki düşüncesini sorması üzerine atalarından onlar hakkında hayırdan başka bir şey duymadığını, kendisinin de aynı kanaatte olduğunu söyleyince bunlar cevaptan hoşlanmayıp biatlarını bozdular ve oradan ayrıldılar. Zeyd onlar için “rafaztümûnî” (beni terkedip gittiniz) ifadesini kullandığından bu gruba Râfizîler, Zeyd’in yanında kalanlara da Zeydîler denildi (İbn Asâkir, XIX, 468).
    Irak Valisi Yûsuf b. Ömer es-Sekafî uzun süre Zeyd b. Ali’nin faaliyetleri ve planı hakkında bir bilgiye ulaşamadı. Kûfeliler’den Süleyman b. Sürâka el-Bârikī’nin verdiği bilgilerle Zeyd’in izini sürerek planlarını ve baş kaldırı tarihini öğrendi. Kûfe Valisi Hakem b. Salt’a yazdığı mektupta Kûfe halkını en büyük mescide toplayıp kuşatma altına almasını, böylece Zeyd ile bağlantısını kesmesini istedi. Kûfe valisi bu planı uyguladı, önemli yolları tuttu.
    ⚡Sözde taraftarlarıyla aralarında çıkan fikir ayrılığı yüzünden beklemediği bir ihanetle karşılaşan Zeyd buna rağmen hedefinden sapmadı. Ancak planladığından bir veya birkaç gün önce harekete geçmek zorunda kaldı. Fakat Zeyd’in etrafında kendisine biat eden 15.000 Kûfeli’den sadece 218 kişi kalmıştı (Taberî, V, 500; Ebü’l-Ferec el-İsfahânî, s. 134).
    Buna hayret eden Zeyd, “Bu insanlar nerede?” diye sorduğunda kendisine mescidde muhasara altında tutuldukları cevabı verilince bunun mazeret olamayacağını söyledi. Çıkan şiddetli çatışmada ilk anda Zeyd b. Ali başarılı sonuç alarak Kûfeliler’in muhasara edildikleri mescide doğru ilerledi ve mescidin kapılarından birine vardı. Yeni katılanlarla birlikte 500 kişiye ulaşan taraftarları, sayısı 12.000’e ulaşan askerî güçlere karşı koyamadı ve bu arada kendisi öldürüldü.
    Cesedi Ninevâ’da gizlice defnedilmesine rağmen yeri tesbit edildi, başı kesilerek Dımaşk’a götürüldü ve Dımaşk kapısına asıldı. Ardından Medine’ye yollandı. Bir gün bir gece de Hz. Peygamber’in kabri yanında asılı kaldı.
    Daha sonra teşhir edilmek üzere Mısır’a gönderildi. Bir grup Mısırlı onu teşhir yerinden kaçırarak defnetti. Zeyd’in ölümüyle birlikte Horasan’a kaçan oğlu Yahyâ, II. Velîd döneminde Cûzcân’da katledildi (125/743).
    Zeyd b. Ali’nin katlinden sonra onun için yazılan mersiyelerden bir kısmı hayatına yer veren eserlerde mevcuttur (Ebü’l-Ferec el-İsfahânî, s. 143-144; Humeyd b. Ahmed el-Mahallî, I, 264-267). Zeyd’in baş kaldırısı ve ardından katli Emevî idaresine karşı öfkeyi arttırmış, Tâlibî/Hâşimî aile taraftarlarını daha da güçlendirmiş ve Emevî Devleti’nin yıkılıp Abbâsî Devleti’nin kuruluş sürecini biraz daha hızlandırmıştır. Onun ölümünden sonra taraftarları çeşitli fırkalara bölünmüştür. Cârûdiyye, Süleymâniyye (Cerîriyye) ve Bütriyye (Sâlihiyye) bunların önemlilerindendir.
    👉 islamansiklopedisi.org.tr/zeyd-b-ali

  • @ensarklc4445
    @ensarklc4445 5 วันที่ผ่านมา +1

    Allah razı olsun

  • @hy9414
    @hy9414 5 วันที่ผ่านมา

    Hocam anladık tamam ehli bidat olan şia’ya karşı temkinli olmayı onlara söylem olarak olsa bile yanaşmayı uygun bulmuyorsunuz. Ama peygamber’in (sav) ehli beytini illede haksız çıkarmak, yenilgiye uğratmak, başarısız olmaları konusunda bu kadar hassasiyet göstermeniz ve yorumlarınızı sürekli bu yönde yapmanız bariz bir şekilde bir zorlamadan ibaret görünüyor. Bu pek sağlıklı bir ruh hali gibi durmuyor. Emek’i ve abbasi zalimlerine karşı şiilerle değil ama peygamber torunları ile birlikte hareket etmekten daha güzel ne olabilir. İşte bu şekilde düşünen ve hareket eden saltanat sevdalısı sunni kesim diri ve disiplinli ahlaklı bir başkaldırıdan mahrum kalmıştır. Zalimler için yaşasın cehennem.