Türkiye'de Edebiyat ve Felsefe alanında içerik üreten kanalların ayakta kalması hiç kolay değil. Eğitici ve öğretici içeriklerin sürdürülebilir olması sizin sayenizde gerçekleşiyor. Maddi olarak kendinize zarar vermeyecek şekilde destekçiler arasında yer almak isterseniz aşağıdaki bağlantıyı kullanabilirsiniz ya da tek seferlik destek olmak isterseniz Teşekkür özelliğinden destek olabilirsiniz. 📚📚 th-cam.com/channels/NELCiGYVXHcgYLiYMjZgpg.htmljoin
Sizleri dinlemek her zaman çok keyifli. Bernard Shaw'dan paylaştığınız sözü de çok beğendim. Ders olarak aldım bende kendime, teşekkürler. Bende aynı şekilde Shaw'dan bir söz paylaşmak isterim: "Hayattaki gerçek haz, yüce olduğuna inandığınız bir amaç için araç olmaktır. Dünyanın kendini size kendinizi iyi hissettirmeye adamayışından yakinan ateşli, bencil, küçük bir hastalık ve sıkıntı bulutu olmak yerine, doğanın güçlerinden biri olmak. Bana göre benim hayatım tüm insanlığa aittir ve onu yaşamak bana verilmiş bir ayrıcalıktır."
Hayatımı değiştiren kitapların başında gelir. Arkasından Zorba'yı okudum, tam bunalıma girdim. Muhteşem bir kitap ve muhteşem bir yorum olmuş. Teşekkürler
Çok gariptir, Martin Eden gibi olan bir aile üyesi yüzünden uyuyamadım ve bu videoyu izledim. Kapitalist dünya insanlara başarılı, kariyer sahibi, paralı olmalarını, aksi halde mutsuz ve ezik olacaklarını empoze ediyor.
Yine enfes bir pazar klasiği, bu romanı bir kaç ay önce okudum akabinde diger eserlerini ama hiç biri Martin Eden romanı kadar etkileyici değildi. Kendimi onda buldum ve romanin bitmesini istemedim. Lacan'ın yolda olmak ve hedefe ulaşmak arzunun nesnesine ulaştıktan sonra anlamsızlığı bulmak çok kötü bir durum, artık yaşamın bir anlamının kalmadığını bildikten sonra olacak olan kaçınılmaz oluyor. Ruth O'nun statüsünü seviyordu kendisini değil, ama değişen hiç bir şey yok hâlâ aynen devam ediyor bu dünyada.
Yüksək səviyyəli birisi olmaq istəyirsınızsə, İnsanlığı seçin - O, SONSUZDUR: həm daim varmağa çalışırsan, həm də zaman-zaman bir yerlərə varıldığını hiss edirsən... Üstəlik, bu, İnsanın varmalı olduğu tək məqsəddir... Martin İdenin faciəsi onda idi ki, vardığı səviyyənin çox gözəl olduğunu, istər səfillərin, istərsə də "yüksək" deyilən cəmiyyətin (maddiyyat səfillərinin) onu qane etməməsinin, əslində, Özəllik, Fərqlilik, Seçılmişlik (XOŞBƏXTLİK!) olduğunu bilmirdi... TƏŞƏKKÜRLƏR!
Romanları genelde pek sevmesem de, tam da bu anlattığınız nedenlerden Martin Eden en beğendiğim kitaplardan biri olmuş ve kitaplığımda Yaban'ın, Yeşil Gece'nin, Semerkant'ın, Körleşme'nin ve Jules Verne klasiklerinin yanında yerini almıştı. Ağzınıza sağlık...
Martin Eden'in durumunu hem Freud'un "Ölüm içgüdüsü" hem de Erikson'un Psikososyal Gelişim Kuramında "Üretkenliğe Karşı Durgunluk" ve "Benlik Bütünlüğüne Karşı Umutsuzluk" aşamalarıyla açıklamak mümkündür. Öte yandan dinlerin ulaşılması büyük fedakarlıklar isteyen görevlere haiz olmaları da bu perspektiften düşünülebilir.
Romanı daha okumayan biri için başlığa ''Neden canına kıydı'' diye yazıp direkt spoiler vermek kadar düşüncesiz bir davranış olamaz. Ben romanı okuyan bir insanım ama okumayan bir insan eminim bu başlığa çok sinirlenmiştir ve sinirlenmekte de son derece haklı olduğunu düşünüyorum. Böyle şeylere bilhassa dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kolaylıklar dilerim.
Bütün kitaplarını okudum.Bence yaşadığı hayat , hayal kırıklıkları intihara sürüklemiş. Hassas insanların bu dünyaya tahammül etmesi çok zor değil mi zaten... Teşekkürler, çok güzel anlatmışsınız.
Emeğinize sağlık. Okuduğum bir eser olduğu için tereddüt etmeden izledim. Özellikle okumayı düşünen arkadaşlara iş bankasının çevirisini tercih etmelerini öneriyorum. Spoiler olmadığı için söyleyebilirim. Martin'in eğitim süreci benim için bir eser okumak gibi değil ayrı bir eğitim seviyesine ulaşmak gibi olmuştu. Bana kattıklarını sözlerle anlatmam mümkün değil. Bir kaç defa okunmalı diye düşünüyorum. Uygun bir zamanda tekrar okumak istiyorum.
Kitabı dün bitirdim ve üzerine biraz bana ne bıraktığını düşündükten sonra videoyu izlemeye karar verdim. Martin Eden'ının yaşadığı boşluğu , anlamsızlığı yaşamış biri olarak onun seçtiği sonu atlamış ve bu anlamsızliğı yeni bir yolda olma hali kabul ederek arzu nesnesini sadece bilmek için okumaya indirgeyerek devam etmeyi seçtim. Kitabın bir bölümunde olduğu gibi hakikat var mıdır bilinmez ama olsada hiç bir dilde anlatabilecek kelimeleri ,sözcükleri yoktur... Aslinda boşluğu yaratan cahiller gibi gözükse de "asil pislik " dediği yerde de hakikat özneldi. Boşluğu yaratan arzuya ulaşma hali değil aslında ulaştığı yerde ne üst tabaka da ne alt tabakada hakikati bulamayışıydı bence. Onu boşluğa iten insanların değer yargılarindaki sığlıktı . Video herzamanki gibi şahane . Sizi dinledikçe daha çok okuyasım geliyor ❤️
Endişeleri anlıyor olsam da videonun ana konusu Martin'in neden canına kıydığını incelemek olduğu için şimdilik bir değişiklik yapmak ve kendimi sınırlandırmak istemiyorum. Teşekkür ediyorum. 😊
@@SercanBaylankendinizi sınırlandırmanızla bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Video pat diye karşıma çıktı ve resmen sonunu kapak yapmışsınız. Çok büyük spoiler olmuş😢
Bu kitabı acayip severim bence de hikaye acayip sürükleyiciydi tüm hikaye kafamda canlanmıştı.biz tarihin ortanca çocuklarıyız.bu dünyadan 50 yıl yaşayıp çekip gitmek lazım
Martin'in tüm arzusu Ruth'dur kitapta eğitim, bilgi, gerçek arayışı, statü, başarı hepsi bir amaç değil araçtır. Bunları aşkına ulaşabilmek için elde etmek ister. Ruth' a aşık olan Martin aslında yaşadığı dönüşüm ve gelişim sonrasında aşkını kaybetmiştir. Ruth yine aynı Ruth'dur halbuki değişmez fakat Martin artık değişmiştir. Tıpkı kitabın sonunda atladığı deniz gibi kararlı bir inançla gözü kapalı bir şekilde kendini değişime, gelişime atmıştır. Bunu yaparken tüm motivasyonu ve amacı aşkıdır sadece. Yani Martin Eden aslında bize aşk için çok güçlü birşey söyler. Martin tüm çabalarını Ruth için yapmış ve bu çabalarının ona kazandırdıkları sayesinde gerçek Ruth'u tanıyabilmiştir. Landon Martin Eden karakterinin tek bir yanını değişime götürmez kitap boyunca onun samimiyeti. Ruth'un kardeşi için samimi bir şekilde kavgadan kaçmayan Martin yine aynı şekilde gözü açıldığında aşkından aynı gözü kara samimiyeti beklemiş ama onun nasılda bir hesapcı ve çıkarcı olduğunu anlamış, samimiyetsizlik karşısında aşkını kaybetmiştir. Aslında Martinin özü değişmez bilakis samimiyetine bilgi ve gelişim eklenmiştir artık hedefinin iç yüzünü görebilmiştir sadece tüm samimiyeti sayesinde yaşamına son verebilcek cesareti yine kendi samimiyetinde bulur. Peki ama Martin nerede hata yapmıştır? Yani hayat anlamsızmıdır? Çok bilginin sonu bizi yalnızlığa itip hayatı anlamsızlaştır mı? Gerçekten!!! Tabiki hayır... Martin hatasını adına aşk debilen o herkesin bayıldığı yanılsamada yapmıştır. Düşünün !!! Gerçek bilginin açlığını taşıyan biri ne zaman hedefine ulaşmış sayar ki kendini? Kim öğrenmenin, kendisine açlık duymuş onun için çabalamış ve hayatı anlamsızlığa ulaşmıştır? Martin yaptıklarının hiç birini kendi için yada yaptığı şeylerin değeri için yapmamıştır. Ruth ile ilk tanışmasında kabul görüp aşkını yaşayabilseydi eğer gecelerce, aylarca kitap yazmayacaktır. Onun tüm istediği kabul görmektir ünlü bir yazar olmak falan değil. İşte sonunda kabul görmüştür fakat artık ne kendisine, nede kabul görmeyi beklediği kişilere tahammülü kalmamıştır. Martin' nin felsefesi yoktur, trajedisi vardır. Ve bu trajedi bize şunu söyler. Ne yapıyorsan yap, bunu neden ve kim için yaptığını iyi bilmeye çalış. " Bilgi ve gerçek" şan, şöhret,statü için aranmaz. Bunları aramak için yola düşen kişinin amacı bunlara ulaşabilmektir. Biraz olsun bilginin pınarlarından içen biri, gerçeğin ve bilginin ömrümüz boyunca sadece çok ufak bir parçasına ulaşabileceğimizi bilir ve ona en yüksek değeri verir. Yazar mı olmak istiyorsunuz? Yazmak sizin için bir bildiğini sorgulamanın, ölçmenin onu başkalarına aktarma isteğinin yolu olmalıdır. Onu sevmelisiniz, yazarlığın üstüne binip hayali bir adaya ulaşmak olmamalı hedefiniz. O zaman yazmalısınız işte ünlü olmak için değil. Profesör mü olmak istiyorunuz ? Bilgi aşığı olmalısınız. İsminizi başına Prof gelsin diye değil... Martin bir trajedidir. Ondan fesefe çıkarmaya çalışmak bilgi arayışına anlamsızlık temalı son durak eklemek, ömrünü samimiyet ve heyecanla buna adamış insanlara gülünç gelecektir. Yazdıklarımdan şu anlaşılmasın Jack London çok büyük bir yazardır, akıllı ve zeki birinin kendi aklı ile doğru yoldan ilerlediğini sanırken kendisi için nasıl bir son hazırlayabileceğini gösteren müthiş bir kitap yazmıştır.
Güzel ve kaliteli bir yayın olmuş😊 ancak arzu meselesi ille de Lacan'daki gibi eksiklikle ilişkilenmek zorunda değil, çok eski bir metafizik çizgisini sürdüyor bu arzu yorumu...
Okuduğumda, hedefini ve çabasını takdir etmiştim.... herkesin başarabileceği birşey değil çünkü... ama hedefe vardığında içine düştüğü duygular daha çok, insanların ikiyüzlülüğü ve bu yüzden yaşadığı yalnızlık sebebiyle muhtemelen... aksi halde sonu böyle olmazdı sanki🤷♀️
Sercan Bey yine bitirdiniz bizi. Farkindalik = mutsuzluk. Elimde Schopenhauer'un yaşam bilgeliği üzerine aforizmalar kitabi var suan. Biz niye yasiyoruz,nereye gidiyoruz,nasil mutlu olacagiz,mutlu olunca tatminsizlik yasayacak miyiz,,,, bir suru soru ve farkindalik var. Keske hic kitap okumamis,dusunmeyi,sorgulamayi ogrenememis,asgari ucretle calisan ama halinden memnun bir kisi olsaydim. Farkindaligim olmasaydi belki de cok daha mutlu olurdum. Hele sizi ve sizin gibileri hic dusunemiyorum. Nasil yasiyorsunuz,mutlu musunuz?
Bir çöküşün öyküsü müdür Martin eden? O denizlerden geldi ve yine denize geri döndü. Bir çöküş gören insanın hikayesi diyebiliriz, gördü ve geri geldi.
2 kez başlayıp yarım bıraktığım bir roman. Herkesçe bu kadar sevilmesi sebebiyle de kendimi suçlu hissediyorum sebepsizce. Tam olarak nerede kitap içine alıyor insanı çözebilmiş değilim..
hocam video kapağınız ile ilgili bir eleştirim var. kitaba ilgisi olan kişi kitabın adını arattığında otomatik olarak spoiler yiyor. bir okur olarak benim de hiç sevmediğim bir durum. kapak hazırlarken kitabı henüz okumamış olanları da düşünmelisiniz.
Martin Eden karakteri -kitabı değil- bana çok itici gelmiştir, işte ezik ve fakir bir adam, zengin kültürlü gördüğü kıza aşık olduğunu sanıyor, kızın gözüne girip seviyesine çıkmak için gece gündüz okuyor, araştırıyor ve belli bir seviyeye geldiğini düşününce " ben oldum" noktasına gelip Ruth' u ve diğerlerini hatta herkesi küçümsemeye başlıyor yani çok tipik bir sınıf atlama hikayesi değil mi? İşte " bunların seviyesine gelmek için bu kadar uğraştım ama meğer bunlar da çok sığmış" havasına giriyor bence bu aşırı büyüklenmeciliktir, kibirdir sonra da sanki olunabilecek son noktaya ermiş de hayatın bütün sırrını çözmüşcesine "ben oldum" deyip daha doğrusu zannedip intihar ediyor! Bence adamın intiharı çoğunluğun çok felsefi boyutta " yabancılaşma", " anlamsızlaşma" şeklinde yorumladığı sebeplerden kaynaklanmıyor büyüklenmecilikten, kibirden kaynaklanıyordu, adam " yazar" olarak sosyal sınıf olarak son noktaya geldiğini sanınca daha ilerleyeceği bir nokta göremeyip intihar edip herkesten" farklı" olduğunu göstermek istedi, ölerek ölümsüz olmak istedi! Martin Eden karakteri aşağılık kompleksiyle dolup taşan bir tipti bu kompleksini Ruth' un varlığı daha da derinleştiriyordu bu hırsla Ruth'un sınıfına ulaşmak için gece gündüz çalıştı o seviyeye ulaştığını zannedince de Ruth'u küçümsemeye başladı yani yılların aşağılık kompleksi üstünlük kompleksine dönüştü! Ve kompleksi öyle bir noktaya geldi ki yaşamı bile küçümsemeye başladı ve intihar etti böylece ölümüyle ebedileşmiş olacaktı! Yani çok kitap okudu, iki kitap yazdı, iyi para kazandı sanki her şeyi keşfetti!? Martin Eden karakteri bence çok iticiydi özellikle intihar edince ( psikolojik sorunları varsa onu bilemem kitapta belirtilmiyor) direkt "amma da kibir!" diye düşündüğümü hatırlıyorum!
Keşke kitabın sonunu yazmasaydınız kendi adıma kitaptan alacağım keyfi baltaladınız. Kapağı değiştirmenizi tavsiye ederim okumayanlar için okuma zevki adına yazık olmasın
Tarkovski'nin Stalker filminin incelemesi gelirse harika olur. Umut ve insanın arzuları üzerine yapılmış enfes bir sanat filmi. Filmde İz Sürücü adlı karakter şöyle söylüyor: Dünyadaki insanların hiçbir şeyi kalmadı. Son umutları da tükenip yittiğinde gidebilecekleri tek bir yer var, Bölge.
Edebiyat tarihinin en abartılmış romanı. Yeşilçam'daki zengin kız fakir oğlan temalı filmlerden farkı yok. Okuduğuma pişman oldum. Yarıda bırakacaktım ama okuduğum kitabı bitirme hastalığı var bende. Mecburen bitirdim. Zaman kaybı. Bu kitabın yerine bahsettiğim Yeşilçam filmlerinden birini izleyin daha iyi. En azından orda Erol Taş, Hulusi Kentmen, Aliye Rona gibi mükemmel oyuncuları izlersiniz.
Güzel ve kaliteli bir yayın olmuş😊 ancak arzu meselesi ille de Lacan'daki gibi eksiklikle ilişkilenmek zorunda değil, çok eski bir metafizik çizgisini sürdüyor bu arzu yorumu...
Türkiye'de Edebiyat ve Felsefe alanında içerik üreten kanalların ayakta kalması hiç kolay değil. Eğitici ve öğretici içeriklerin sürdürülebilir olması sizin sayenizde gerçekleşiyor. Maddi olarak kendinize zarar vermeyecek şekilde destekçiler arasında yer almak isterseniz aşağıdaki bağlantıyı kullanabilirsiniz ya da tek seferlik destek olmak isterseniz Teşekkür özelliğinden destek olabilirsiniz. 📚📚
th-cam.com/channels/NELCiGYVXHcgYLiYMjZgpg.htmljoin
abi masandaki kitaplardan nutuk'un altındakinin ismi nedir acaba?
@26buluterkanaksoy64 Monokl Yayınlarından Yapraklar Evi.
Bu kitabı askerdeyken okumuştum. Kitap o kadar sürükleyiciydi ki okurken bütün hikaye kafamda görsel olarak canlanıyordu.
Sizleri dinlemek her zaman çok keyifli. Bernard Shaw'dan paylaştığınız sözü de çok beğendim. Ders olarak aldım bende kendime, teşekkürler. Bende aynı şekilde Shaw'dan bir söz paylaşmak isterim:
"Hayattaki gerçek haz, yüce olduğuna inandığınız bir amaç için araç olmaktır. Dünyanın kendini size kendinizi iyi hissettirmeye adamayışından yakinan ateşli, bencil, küçük bir hastalık ve sıkıntı bulutu olmak yerine, doğanın güçlerinden biri olmak. Bana göre benim hayatım tüm insanlığa aittir ve onu yaşamak bana verilmiş bir ayrıcalıktır."
MARTİN EDEN OKUMAMAK NE MÜMKÜN..MUHTEŞEM BİR ESER 👍⚘️
Çok derin etkileyici bir kitap, Martin Eden..çok çok değerli .teşekkürler
Hayatımı değiştiren kitapların başında gelir. Arkasından Zorba'yı okudum, tam bunalıma girdim. Muhteşem bir kitap ve muhteşem bir yorum olmuş. Teşekkürler
Çok gariptir, Martin Eden gibi olan bir aile üyesi yüzünden uyuyamadım ve bu videoyu izledim. Kapitalist dünya insanlara başarılı, kariyer sahibi, paralı olmalarını, aksi halde mutsuz ve ezik olacaklarını empoze ediyor.
Yine enfes bir pazar klasiği, bu romanı bir kaç ay önce okudum akabinde diger eserlerini ama hiç biri Martin Eden romanı kadar etkileyici değildi. Kendimi onda buldum ve romanin bitmesini istemedim. Lacan'ın yolda olmak ve hedefe ulaşmak arzunun nesnesine ulaştıktan sonra anlamsızlığı bulmak çok kötü bir durum, artık yaşamın bir anlamının kalmadığını bildikten sonra olacak olan kaçınılmaz oluyor. Ruth O'nun statüsünü seviyordu kendisini değil, ama değişen hiç bir şey yok hâlâ aynen devam ediyor bu dünyada.
Doğru zamanda okumamış olabilirsiniz.Ya da bu kitabın frekans size uymamış.
@cemorhan3281 Martin Eden romanı kadar etkileyici değil dedim yoksa hoşuma gitmedi demedim, sanırım yanlış anladınız.
Jack London'ın diğer kitaplarına hiç benzemiyor Martin Eden. Gerçekçiliği bambaşka bir seviyede. İnsan kendinden bir pay çıkarmadan edemiyor...
En sevdiğim romanlardan biri.Jack Londonun kendi hayatını eserlerine yansıtması romanlarına harika bir gerçekçilik katıyor.
Yüksək səviyyəli birisi olmaq istəyirsınızsə, İnsanlığı seçin - O, SONSUZDUR: həm daim varmağa çalışırsan, həm də zaman-zaman bir yerlərə varıldığını hiss edirsən... Üstəlik, bu, İnsanın varmalı olduğu tək məqsəddir...
Martin İdenin faciəsi onda idi ki, vardığı səviyyənin çox gözəl olduğunu, istər səfillərin, istərsə də "yüksək" deyilən cəmiyyətin (maddiyyat səfillərinin) onu qane etməməsinin, əslində, Özəllik, Fərqlilik, Seçılmişlik (XOŞBƏXTLİK!) olduğunu bilmirdi...
TƏŞƏKKÜRLƏR!
Romanları genelde pek sevmesem de, tam da bu anlattığınız nedenlerden Martin Eden en beğendiğim kitaplardan biri olmuş ve kitaplığımda Yaban'ın, Yeşil Gece'nin, Semerkant'ın, Körleşme'nin ve Jules Verne klasiklerinin yanında yerini almıştı. Ağzınıza sağlık...
Martin aslında insanların iç yüzünü gördü ve bu O'nda derin bir hüzün doğurdu. Hangi sınıf olursa olsun paranın insandan eksilttiği şeyi fark etti.
Video kapağında spoiler verilmiş. Neden böyle bir şey yaptınız hiç anlamadım, bu kanala da hiç yakıştıramadım
Katılıyorum
Ne alaka ya. Kitap ebesinin nikahında çıkmış. Ne dese spoiler zaten. Bir zahmet okusaydınız şimdiye kadar 😅
@@emrests abi ne şimdiye kadarı, zaten 17 yaşımdayım 😅
@@ekiinnnn kardeşim anne karnında neden okumadın, bunlar hep bahane. Gençlerimiz okumuyor efenim ne olacak böyle 😀
Bir şey olmaz
Değerli bir sunumdu. Teşekkürler ❤
hocam zevkle izledim. harikasınız. dolu dolu içerik hazırlamışsınız gerçekten elinize emeğinize yüreğinize sağlık.
Beni çok derinden etkileyen bir kitaptı.
harika merakla okumayı beklediğim kitabın sonunu söylediniz video kapağından
tüm hevesimi mahvettiniz.
Teşekkürler.
Değerli desteğiniz için çok teşekkür ediyorum Binnur Hanım, sağ olun. 🙏❤
İnceleme için çok teşekkürler. Jack London en sevdiğim yazarlardan biridir. Martin Eden tekrar tekrar okuduğum romanların biri benim için.😍🤩
Martin Eden'in durumunu hem Freud'un "Ölüm içgüdüsü" hem de Erikson'un Psikososyal Gelişim Kuramında "Üretkenliğe Karşı Durgunluk" ve "Benlik Bütünlüğüne Karşı Umutsuzluk" aşamalarıyla açıklamak mümkündür. Öte yandan dinlerin ulaşılması büyük fedakarlıklar isteyen görevlere haiz olmaları da bu perspektiften düşünülebilir.
Romanı daha okumayan biri için başlığa ''Neden canına kıydı'' diye yazıp direkt spoiler vermek kadar düşüncesiz bir davranış olamaz. Ben romanı okuyan bir insanım ama okumayan bir insan eminim bu başlığa çok sinirlenmiştir ve sinirlenmekte de son derece haklı olduğunu düşünüyorum. Böyle şeylere bilhassa dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kolaylıklar dilerim.
Bütün kitaplarını okudum.Bence yaşadığı hayat , hayal kırıklıkları intihara sürüklemiş. Hassas insanların bu dünyaya tahammül etmesi çok zor değil mi zaten...
Teşekkürler, çok güzel anlatmışsınız.
Belki de sevdiğiniz insanları düşünmektesiniz; ama daha derinlere inin... Sonunda, sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz. Siz, bu sevginin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz. Siz arzuyu seviyorsunuz, arzu edilen şeyi değil...
© Irvin David Yalom - Nieztsche Ağladığında 📚
Bir Araştırmacı Yazar olarak, bu sayfayı herkese öneriyorum.
Çok teşekkür ediyorum.🙏
Sercan Hocam siz bir efsanesiniz bizim için.
Emeğinize yüreğinize bilginize ağzınıza nefesinize gözlerinize sağlık
Sonsuz teşekkürler ediyorum ❤
Ben teşekkür ediyorum.🙏❤
Emeğinize sağlık. Okuduğum bir eser olduğu için tereddüt etmeden izledim. Özellikle okumayı düşünen arkadaşlara iş bankasının çevirisini tercih etmelerini öneriyorum. Spoiler olmadığı için söyleyebilirim. Martin'in eğitim süreci benim için bir eser okumak gibi değil ayrı bir eğitim seviyesine ulaşmak gibi olmuştu. Bana kattıklarını sözlerle anlatmam mümkün değil. Bir kaç defa okunmalı diye düşünüyorum. Uygun bir zamanda tekrar okumak istiyorum.
Şuan 190lı sayfalardayim , spoiler uyarısı iyi oldu sonra devam edeceğim videoya 🥺
Kitabı dün bitirdim ve üzerine biraz bana ne bıraktığını düşündükten sonra videoyu izlemeye karar verdim. Martin Eden'ının yaşadığı boşluğu , anlamsızlığı yaşamış biri olarak onun seçtiği sonu atlamış ve bu anlamsızliğı yeni bir yolda olma hali kabul ederek arzu nesnesini sadece bilmek için okumaya indirgeyerek devam etmeyi seçtim. Kitabın bir bölümunde olduğu gibi hakikat var mıdır bilinmez ama olsada hiç bir dilde anlatabilecek kelimeleri ,sözcükleri yoktur... Aslinda boşluğu yaratan cahiller gibi gözükse de "asil pislik " dediği yerde de hakikat özneldi. Boşluğu yaratan arzuya ulaşma hali değil aslında ulaştığı yerde ne üst tabaka da ne alt tabakada hakikati bulamayışıydı bence. Onu boşluğa iten insanların değer yargılarindaki sığlıktı . Video herzamanki gibi şahane . Sizi dinledikçe daha çok okuyasım geliyor ❤️
Sercan bey videonun kapağını değiştirseniz mi acaba ? Kitabi okumayan bir sürü insan var daha onlara spoiler olmus sanki biraz :)
Endişeleri anlıyor olsam da videonun ana konusu Martin'in neden canına kıydığını incelemek olduğu için şimdilik bir değişiklik yapmak ve kendimi sınırlandırmak istemiyorum. Teşekkür ediyorum. 😊
@@SercanBaylankendinizi sınırlandırmanızla bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Video pat diye karşıma çıktı ve resmen sonunu kapak yapmışsınız. Çok büyük spoiler olmuş😢
Romanı halihazırda okurken, koyduğunuz thumbnail yüzünden sonunu öğrenmiş oldum. Lütfen dikkat edin.
Kaybetmek için doğmuşuz.
Sevgili Sercan size ne kadar teşekkür etsem azdır… bu videolarınız arşiv inanın ve yola devam lütfen…🙏🦋☺️
Yeni az zamana harika bilgiler güzel yorum sığdırmışsınız teşekkürler.
Harika Sercan bey.İnsan kalbi Allah 'ı zikretmekle mutmain olur.Baki lafı güzaf.Harika video.Teşekkür ediyorum.
Bu kitabı acayip severim bence de hikaye acayip sürükleyiciydi tüm hikaye kafamda canlanmıştı.biz tarihin ortanca çocuklarıyız.bu dünyadan 50 yıl yaşayıp çekip gitmek lazım
Lambayi arkaya aldiginiz icin teşekkürler
Bilinmeyen Adanın Öyküsü kitabı hakkında düşüncenizi nerede bulabilirim.🙃
Bu kitabı universitede ingilisce okumuştum.Çok etkileyici bir roman.
Yüreğinize sağlık. En sevdiğim romanlardan biridir. Muazzam bir yorum olmuş.
Anlatım çok güzeldi,teşekkürler...
Martin'in tüm arzusu Ruth'dur kitapta eğitim, bilgi, gerçek arayışı, statü, başarı hepsi bir amaç değil araçtır. Bunları aşkına ulaşabilmek için elde etmek ister. Ruth' a aşık olan Martin aslında yaşadığı dönüşüm ve gelişim sonrasında aşkını kaybetmiştir. Ruth yine aynı Ruth'dur halbuki değişmez fakat Martin artık değişmiştir. Tıpkı kitabın sonunda atladığı deniz gibi kararlı bir inançla gözü kapalı bir şekilde kendini değişime, gelişime atmıştır. Bunu yaparken tüm motivasyonu ve amacı aşkıdır sadece. Yani Martin Eden aslında bize aşk için çok güçlü birşey söyler. Martin tüm çabalarını Ruth için yapmış ve bu çabalarının ona kazandırdıkları sayesinde gerçek Ruth'u tanıyabilmiştir. Landon Martin Eden karakterinin tek bir yanını değişime götürmez kitap boyunca onun samimiyeti. Ruth'un kardeşi için samimi bir şekilde kavgadan kaçmayan Martin yine aynı şekilde gözü açıldığında aşkından aynı gözü kara samimiyeti beklemiş ama onun nasılda bir hesapcı ve çıkarcı olduğunu anlamış, samimiyetsizlik karşısında aşkını kaybetmiştir. Aslında Martinin özü değişmez bilakis samimiyetine bilgi ve gelişim eklenmiştir artık hedefinin iç yüzünü görebilmiştir sadece tüm samimiyeti sayesinde yaşamına son verebilcek cesareti yine kendi samimiyetinde bulur. Peki ama Martin nerede hata yapmıştır? Yani hayat anlamsızmıdır? Çok bilginin sonu bizi yalnızlığa itip hayatı anlamsızlaştır mı? Gerçekten!!! Tabiki hayır... Martin hatasını adına aşk debilen o herkesin bayıldığı yanılsamada yapmıştır. Düşünün !!! Gerçek bilginin açlığını taşıyan biri ne zaman hedefine ulaşmış sayar ki kendini? Kim öğrenmenin, kendisine açlık duymuş onun için çabalamış ve hayatı anlamsızlığa ulaşmıştır? Martin yaptıklarının hiç birini kendi için yada yaptığı şeylerin değeri için yapmamıştır. Ruth ile ilk tanışmasında kabul görüp aşkını yaşayabilseydi eğer gecelerce, aylarca kitap yazmayacaktır. Onun tüm istediği kabul görmektir ünlü bir yazar olmak falan değil. İşte sonunda kabul görmüştür fakat artık ne kendisine, nede kabul görmeyi beklediği kişilere tahammülü kalmamıştır. Martin' nin felsefesi yoktur, trajedisi vardır. Ve bu trajedi bize şunu söyler. Ne yapıyorsan yap, bunu neden ve kim için yaptığını iyi bilmeye çalış. " Bilgi ve gerçek" şan, şöhret,statü için aranmaz. Bunları aramak için yola düşen kişinin amacı bunlara ulaşabilmektir. Biraz olsun bilginin pınarlarından içen biri, gerçeğin ve bilginin ömrümüz boyunca sadece çok ufak bir parçasına ulaşabileceğimizi bilir ve ona en yüksek değeri verir. Yazar mı olmak istiyorsunuz? Yazmak sizin için bir bildiğini sorgulamanın, ölçmenin onu başkalarına aktarma isteğinin yolu olmalıdır. Onu sevmelisiniz, yazarlığın üstüne binip hayali bir adaya ulaşmak olmamalı hedefiniz. O zaman yazmalısınız işte ünlü olmak için değil. Profesör mü olmak istiyorunuz ? Bilgi aşığı olmalısınız. İsminizi başına Prof gelsin diye değil... Martin bir trajedidir. Ondan fesefe çıkarmaya çalışmak bilgi arayışına anlamsızlık temalı son durak eklemek, ömrünü samimiyet ve heyecanla buna adamış insanlara gülünç gelecektir. Yazdıklarımdan şu anlaşılmasın Jack London çok büyük bir yazardır, akıllı ve zeki birinin kendi aklı ile doğru yoldan ilerlediğini sanırken kendisi için nasıl bir son hazırlayabileceğini gösteren müthiş bir kitap yazmıştır.
en etkilendiğim kitaplardandı, herkese tavsiye ederim
göçmen bir ailenin çocuğu olmak , işçi bir ailenin ve az ingilizce bilen biri olmak . yetmezse ilave edebilirim.
öğretici, çok sağ ol
Bende 1968 basimi var Martin Eden kitabinin dokunmaya kiyamiyorum kütüphanemin en güzel yerinde ^^ Jack London kitaplarının çoğunu okudum bu arada 😊
yine bir pazar klasiğii😍😍😍😍
Jack London' un bütün eserleri harikadır,hepsini okuyun...Tavsiye ederim...
Sade duru tarafsız güzel bir sunum olmuş... Teşekkürler
Beni çok ağlatan kitap ve unutamadığım
Kitabı bitirdiğim gecenin onun ölüm gününe dek gelmiş olması ise benim için ayrıca ....
Videoda sağınızdaki sırada, en altta bulunan kitap hangisi acaba?
@wessaurttv İthaki Yayınları Edgar Allan Poe Bütün Hikayeleri.
@SercanBaylan çok teşekkür ederim hocam
🎉
Güzel ve kaliteli bir yayın olmuş😊 ancak arzu meselesi ille de Lacan'daki gibi eksiklikle ilişkilenmek zorunda değil, çok eski bir metafizik çizgisini sürdüyor bu arzu yorumu...
En sevdiğim tek dostum Martin seni de tükettik
hocam video için seçtiğiniz fotoğrafta spoiler vermişsiniz ya:D
Okuduğumda, hedefini ve çabasını takdir etmiştim.... herkesin başarabileceği birşey değil çünkü... ama hedefe vardığında içine düştüğü duygular daha çok, insanların ikiyüzlülüğü ve bu yüzden yaşadığı yalnızlık sebebiyle muhtemelen... aksi halde sonu böyle olmazdı sanki🤷♀️
Hayatımın kitabı..
Harika bir değerlendirme
Sercan Bey yine bitirdiniz bizi. Farkindalik = mutsuzluk.
Elimde Schopenhauer'un yaşam bilgeliği üzerine aforizmalar kitabi var suan.
Biz niye yasiyoruz,nereye gidiyoruz,nasil mutlu olacagiz,mutlu olunca tatminsizlik yasayacak miyiz,,,, bir suru soru ve farkindalik var.
Keske hic kitap okumamis,dusunmeyi,sorgulamayi ogrenememis,asgari ucretle calisan ama halinden memnun bir kisi olsaydim. Farkindaligim olmasaydi belki de cok daha mutlu olurdum. Hele sizi ve sizin gibileri hic dusunemiyorum. Nasil yasiyorsunuz,mutlu musunuz?
@SercanBaylan İki gündür aklıma geldikçe canım sıkılıyor, lütfen bi dahakine spoiler verme konusunda daha özenli davranır mısınız... lütfen.
videoda kitap konuşulurken spoiler uyarısı yazıp kapağa direkt sonunu yazmak fazla çelişkili bi durum değil mi?
Bir çöküşün öyküsü müdür Martin eden? O denizlerden geldi ve yine denize geri döndü. Bir çöküş gören insanın hikayesi diyebiliriz, gördü ve geri geldi.
2 kez başlayıp yarım bıraktığım bir roman. Herkesçe bu kadar sevilmesi sebebiyle de kendimi suçlu hissediyorum sebepsizce. Tam olarak nerede kitap içine alıyor insanı çözebilmiş değilim..
Emeğine sağlık.
Bu arada okudum gerçekçi ve etkileyiciydi
Ağabey niye kapağı öyle hazırlayıp kitabın sonu hakkında bilgi veriyorsun?
teşekkürler
Emeğinize sağlık
Hocam açıkçası ben hiç ölümünü garipsemedim. Açıkçası olması gereken bir sondu bana göre. Başka bir son düşünmek çok anlamsız olurdu 😞
Son 2 sayfayı okumayın. Ruth kabuktan ibaret bir kadın, boş, ruhu yok. Güzel bi hayat boyu motivasyon kitabı.
Çok iyi bir anlatım
video kapağında spoiler olmamış, tat kaçırıcı
hocam video kapağınız ile ilgili bir eleştirim var. kitaba ilgisi olan kişi kitabın adını arattığında otomatik olarak spoiler yiyor. bir okur olarak benim de hiç sevmediğim bir durum. kapak hazırlarken kitabı henüz okumamış olanları da düşünmelisiniz.
Ya ben bu kanalı ilk defa görüyorum neden kapakta spoiler var ya
müthiş bir adamsın
❤❤❤
Teşekkürler
❤
Ortadoğu da yaşasaydı at kapağı bir tekkeye iki dünyada da kapitalist sistem için yorulmadan gelsin cennet-û âlâ 🙂
Martin eden oyununu kaç kere dinlediğim konusunda hiçbir fikrim yok hani başucu kitaplarınız olur ya benim de başucu tiyatrom
💪👍👏
🍀
Martin Eden karakteri -kitabı değil- bana çok itici gelmiştir, işte ezik ve fakir bir adam, zengin kültürlü gördüğü kıza aşık olduğunu sanıyor, kızın gözüne girip seviyesine çıkmak için gece gündüz okuyor, araştırıyor ve belli bir seviyeye geldiğini düşününce " ben oldum" noktasına gelip Ruth' u ve diğerlerini hatta herkesi küçümsemeye başlıyor yani çok tipik bir sınıf atlama hikayesi değil mi? İşte " bunların seviyesine gelmek için bu kadar uğraştım ama meğer bunlar da çok sığmış" havasına giriyor bence bu aşırı büyüklenmeciliktir, kibirdir sonra da sanki olunabilecek son noktaya ermiş de hayatın bütün sırrını çözmüşcesine "ben oldum" deyip daha doğrusu zannedip intihar ediyor!
Bence adamın intiharı çoğunluğun çok felsefi boyutta " yabancılaşma", " anlamsızlaşma" şeklinde yorumladığı sebeplerden kaynaklanmıyor büyüklenmecilikten, kibirden kaynaklanıyordu, adam " yazar" olarak sosyal sınıf olarak son noktaya geldiğini sanınca daha ilerleyeceği bir nokta göremeyip intihar edip herkesten" farklı" olduğunu göstermek istedi, ölerek ölümsüz olmak istedi!
Martin Eden karakteri aşağılık kompleksiyle dolup taşan bir tipti bu kompleksini Ruth' un varlığı daha da derinleştiriyordu bu hırsla Ruth'un sınıfına ulaşmak için gece gündüz çalıştı o seviyeye ulaştığını zannedince de Ruth'u küçümsemeye başladı yani yılların aşağılık kompleksi üstünlük kompleksine dönüştü!
Ve kompleksi öyle bir noktaya geldi ki yaşamı bile küçümsemeye başladı ve intihar etti böylece ölümüyle ebedileşmiş olacaktı!
Yani çok kitap okudu, iki kitap yazdı, iyi para kazandı sanki her şeyi keşfetti!?
Martin Eden karakteri bence çok iticiydi özellikle intihar edince ( psikolojik sorunları varsa onu bilemem kitapta belirtilmiyor) direkt "amma da kibir!" diye düşündüğümü hatırlıyorum!
Neden spoiler veriyorsunuz? Hem de baslikta.
Evet, bir film önerirken sürpriz sonlu film diye önermek gibi bir şey.
İşçilerle vakit geçirmek ona kayıp olarak görmüyordu???"
Şuan okuduğum kitap 😂
Yaptığınız ayip! Bu ne bicim kapak
Keşke kitabın sonunu yazmasaydınız kendi adıma kitaptan alacağım keyfi baltaladınız. Kapağı değiştirmenizi tavsiye ederim okumayanlar için okuma zevki adına yazık olmasın
🍒🍒🍒🍒
Sınıfsaldır
Bir de Martin Eden tarzinda hayatiniz var ise koskocaman bir bosluk bir turlu dolduramiyorum.
Video kapağı spoiler olmuş yakıştıramadım
Henüz okumamıştım ve kapaktan spoiler yedim
Tarkovski'nin Stalker filminin incelemesi gelirse harika olur. Umut ve insanın arzuları üzerine yapılmış enfes bir sanat filmi.
Filmde İz Sürücü adlı karakter şöyle söylüyor: Dünyadaki insanların hiçbir şeyi kalmadı. Son umutları da tükenip yittiğinde gidebilecekleri tek bir yer var, Bölge.
Boş bir inceleme olmuş başlık heyecanlanırmışti
Edebiyat tarihinin en abartılmış romanı. Yeşilçam'daki zengin kız fakir oğlan temalı filmlerden farkı yok. Okuduğuma pişman oldum. Yarıda bırakacaktım ama okuduğum kitabı bitirme hastalığı var bende. Mecburen bitirdim. Zaman kaybı. Bu kitabın yerine bahsettiğim Yeşilçam filmlerinden birini izleyin daha iyi. En azından orda Erol Taş, Hulusi Kentmen, Aliye Rona gibi mükemmel oyuncuları izlersiniz.
Keşke bıraksan
Ayn👍
Teşekkürler.
Desteğiniz için çok teşekkür ediyorum Ali Bey, var olun. 🙏📚
Güzel ve kaliteli bir yayın olmuş😊 ancak arzu meselesi ille de Lacan'daki gibi eksiklikle ilişkilenmek zorunda değil, çok eski bir metafizik çizgisini sürdüyor bu arzu yorumu...
❤
❤