Taehyung İle Hayal Et ‘Soğuk Patronunun Yanında Regl Olursun ve Sana Duş Aldırır’ [TB]
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 6 ก.พ. 2025
- Uzun bir aradan sonra küçük bir etkileşim olsun istedim çünkü sizleri çok özledim. Umarım sizde beni özlemişsinizdir. Uzun zaman sonra paslanmışım çok iyi bir hikâye olmadı ama umarım beğenirsiniz.
Tekrardan hikâyem sizlerle. Keyif almanız ve dertlerinizi sıkıntılarınızı unutmanız dileğiyle.
Hikâye
Elimdeki tabletten bugün yapılacak toplantı hakkında bilgi ediniyordum Bay Kim ise giyinme odasından çıkıp aynaya doğru ilerledi ve yakasını bir çırpıda düzeltti. Benim ise gözlerim ona takılı kalınca aynadan gözleri bana kaydı. Göz göze gelince refleks olarak yanaklarımı şişirip gözlerimi avizeye diktim hızlıca. Ama güzel avizeymiş de ne alaka şimdi. Bay kim beyaz tüylü pufun üzerinde duran kravatını alıp bana döndü.
Tae: Yn kravatım.
Elimdeki tableti arkamda duran koltuğa bırakıp seri adımlarla Bay kim in önünde durup bir adımlık mesafe bırakıp elinde duran kravatı aldım ve Bay kim in düzelttiği yakasını bozdum ve kravatı taktım ardından tekrar düzelttim.
Tae: bugün oldukça sessizsin bunun nedeni ne Yn?
Öyle mi ya sessiz miyim ben? Eskiden çok mu konuşuyordum acaba? Gözlerim başka noktalara kayıp dikkatim dağıldığında Bay Kim sert bir yüz ifadesine büründü.
Tae: Yn sana diyorum! Neyin var senin?!
Yn: B ben şey…
Telefon zili lafımı bölüp arkama bakmama neden olmuştu.
Yn: özür dilerim ben telefona baksam?
Deyip hızlıca telefonu koltuktan aldım ve açacakken Bay Kim elimde duran telefonu çekip aldı ve ekrana baktı. Jeongguk.
Tae: Jeon seni neden arıyor Yn?
Benimde kaşlarım çatıldı. Ne demekti şimdi bu? Manyağa bak sana ne be adam!!
Yn: Arkadaşım kendisi ama özel hayatımın sizi ilgilendirdiğini sanmıyorum.
Tek kaşımı havaya kaldırıp gözdağı verdim. Dik başlılığım hoşuna gitmişti. Bir sırıtış belirdi dudaklarında. Alt dudağını dişledi.
Tae: Demek öyle? Pekala. Telefonumu eline tutuşturdu ve ceketini giydi.
Tae: hâlâ çalıyor bak istiyorsan.
Deyip beni beklemeden çıktı ve azarlar bir ses tonuyla bağırdı.
Tae: sabaha kadar seni bekleyemem Yn hızlı ol yoksa kendine taksi ararken bulursun kendini.
Sabır tanrım ya sabır. Hem telefonu açıp hemde arkasından koşturdum.
Yn: Efendim kook?
Jk: nerelerdesin? Bugün geç mi kaldın sen?
Yn: Hayır bugün Bay Kim in evde işleri vardı. Yeni çıktık şirkete geçiyoruz.
Jk: sesin bezgin geliyor!
Kahkaha attı.
Jk: sevgilim ne oldu ya Bay Kim çok mu çalıştırıyor.
Yn: ulan bak sevgilim falan deme millet ciddi sanacak. Başlayacağım şimdi sevgiline senin!
Arkadan Jimin in kıkırtıları gelmeye başlayınca bugün çekilecek çilem olduğunu anladım. Otoparka indiğimizde Bay kim keskin gözleriyle süzdü beni. Gerginlikle elimde duran telefonu fırlatıp atmak istedim ama elbette yapamadım.
Yn: Neyse işim gücüm var benim salak salak gülmeyin kapatın sinirlerimi bozdunuz.
Hemen arka koltuğa Bay Kim in sağına oturdum. Huysuz ve keyifsizdi.
Tae: programımız nedir?
Yn: birkaç imzalanması gereken dosyalar var. Birde bugün saat 9.45’te bir toplantınız var Bay Kim.
Şirktin önünde durduk Bay Kim indi bende inip hızla arkasından gittim. Kendisine selam verenleri kısa bir kafa hareketiyle geçiştiriyordu. Odasına girdi arkasından girip tabletime baktım.
Yn: Bana ihtiyacınız yoksa çıkıyorum Bay Kim.
Tae: Çık Yn. İhtiyacım olursa ararım.
Dedi buz gibi ses tonuyla.
O nasıl ses be üşüdüm be adam üşüdüm.
Yn: Peki Bay Kim.
Odadan çıkıp jeon un yanına gittim. Odasında koltukta yayılmış uyukluyordu. Elimdeki dosyaları fırlattım kafasına.
Yn: Kalk ulan!
Jk: ne oluyor be!
Sandalyeden sekip düştü.
Jk: Ya Yn yapacağın işi si-
Jimin arkanda odaya sıvıştı.
Jm: şhhh ne diyorsun oğlum kıza.
Jk: Abi yapılır mı bu uyuyan insana?
Yn: Haklı Jimin uyuyan insana bu yapılmaz. Ama insan mısın ki sen Jungkook.
Jimin kendini kahkahalarla koltuğa bıraktı.
Jm: Ulan çok keyif alıyorum şu görüntüden ya.
Yn: Ya Jimin bir git tanrı aşkına!
Jk: Ne oldu ya sen bugün ters tarafından mı kalktın?
Dedi jeon yerden kalkıp Jimin in yanına koltuğa otururken.
Yn: Yo ne alaka?
Jm: Ya hadi yeme bizi. Olmuş bir şeyler.
Yn: Bay Kim bir tuhaf bugün. Sabah bir değişikti.
Jk: Nasıl değişik mesela?
Yn: Ne bileyim ben dalmışım cevap vermedim ona sonra sen aradın işte telefonu aldı bir anda elimden ekrana baktı. Sen arıyorsun. Dedi niye bu seni arıyor falan. Bende dedim arkadaşım o benim o bu sizi ilgilendirmez.
Jk-Jm: ohohohhooo.
Yn: sonra sinirlendi işte zaten soğuk bir insandı iyice soğudu. Ulan öyle deyince de bir komik oldu.
Güldüm. Sonra onlarda manalı manalı bana bakıp gülmeye başladılar.
Yn: Ne, ne gülüyorsunuz? Ne be ne?
Kapı alacaklı gibi açıldı ve içeri Yoongi girdi.
Yn: Yoongi yavaş be sakin ol biraz.
Yg: Dur Yn çok yoruldum.
Yn: Neyse siz neye güldünüz?
Jm: Diyoruz ki ateş bacayı…
Jk-Jm: Sarmışşş!
Yorumlarda buluşalım🌸
1. Devamı
Jk-Jm: Sarmışşş!
Yg: Ne neyi sarıyor lan ne diyorsunuz. Kendinize gelin.
Yn: Saçmalamayın.
Umursamazca baktım bunlara.
Jk: Olan olmuş ben diyorum.
Yg: Bak kook öldürürüm seni ne olmuş ne?!
Jk: Hyung benden ne istiyorsun ya benim suçum ne? Yn ye kız.
Yn: Lan!
Yg: Yn ne diyor bunlar.
Jimin sırıta sırıta bizi izliyordu.
Yn: Yoongi ne bileyim ben saçmalıyorlar işte.
Yg: Bana pek öyle gelmedi. Tae mi yoksa?
Ulan varya zaten sana bakışları bir garipti.
Dehşetle gözlerim açıldı.
Yn: Yok artık.
Jk-Jm: Var artık!!
Yn: Koro mu yapıyorsunuz ne bu böyle susun bir!
Telefon çalınca hemen ekrana baktım. Bay Kim. Jiminle Jeon ekranı görünce birbirlerinin tişörtlerinden tutup abarta abarta güldüler. Jimin Jungkook u omuzlarından tutup hırpalayarak gülüyordu.
Yn: Bunlar normal değil. Harbi diyorum değiller. Ayağa kalktım.
Gitmeden durdum hâlâ aynı pozisyonda olan manyaklara.
Yn: Hayır ne yiyorsunuz ne içiyorsunuz ben anlamıyorum ki.
Yg: Ben nereden düştüm buraya.
Elimi dudaklarıma götürdüm ve kafa sallaya sallaya çıktım.
Yg: O iş bitmedi Yn! Anlatacaksın bana. Ne saçmaladı bunlar.
Yoongi arkamdan bağırdı. Ben ise ısrarla çalan telefonu sonunda açmıştım.
Yn: Buyrun Bay Kim?
Tae: Açmasaydın Yn. Nasıl olsa ben beklerim değil mi?
Yn: Özür dilerim ben-
Tae: Neyse ne bir dakika içinde odamda olmazsan kovuldun!
Telefon kapandı. Vay manyak. Kovmaz ya. Kovmaz değil mi?
Lan koşsana Yn ne bekliyorsun!
Karnımda ağrı hissetmeye başlamıştım ve son sürat koşuyordum. En son Bay Kim in kapısını açıp hızı mı alamadım ve bodoslama daldım içeri. Birde ne göreyim Bay Kim bir adamı ölesiye dövmüş ve ben girdiğimde son yumruğunu atmıştı. Beni görünce hızla toparlandı. Kızgınlık yerini endişeye bıraktı.
Tae: Kapıyı neden çalmadın?
Gözlerim kanlar içindeki adamdaydı. Ellerim ise karnımdaydı. Bay Kim ellini aceleyle silmeye çalışıyordu. Gözlerini ise üzerimde bir saniye bile ayırmıyordu.
Yn: Öldü mü?
Tae: Hayır. Hey şu adama bakmayı keser misin!
Tae: Çabuk şu adamı götürün.
Adamlarına bağırdı.
Tae: boş yere işkence etmedim Yn. Herif t*ecavüzcü pisliğini teki.
Yn: Ne!!
Tam kapıdan çıkartırlarken bir yumrukta ben attım suratına.
Yn: Şerefsiz! Geber!
Tekme atmaya çalıştığım sırada Bay Kim yakaladı belimden. Şaşkınca bana baktı.
Tae: Sakin ol.
Yn: O şerefsize az bile o.
Beni koltuğa oturttu. Kafama dank edince hızla sordum.
Yn: Beni kovmayacaksınız değil mi?
Vaktinde geldim mi?
Tae: Hayır elbette kovmayacağım. Sakinleşir misin lütfen.
Bay kim rahatlamış görünüyordu. Belki de onu o şekilde görmüş olmam rahatsız etmişti. Onu öyle görmemi istemiyordu.
Bay Kim koltuğuna oturdu. Soğuk yüz ifadesi biraz da olsa yerine gelmişti. Toplantı bitmiş olmalıydı. Şimdi ise belgeleri imzalayacaktı. Yanına gittim ve belgeleri verdim. Karnım şiddetli bir şekilde ağrıyordu ve olduğum yerde çökmeme çok az kalmıştı. İki elimide karnıma koydum. Bay Kim bana döndü.
Tae: Neyin var senin?
Yn: Karnım.
Hayır hayır karnım! Nolur tanrım nolur olmamış olsun. Arkamda duran boy aynasına baktığımda beyaz pantolonum kan olduğunu gördüm.
Yn: ah hayır hayır.
Tae: Yn ne oluyor?
Yn: Bakmayın bakmayın lütfen.
Bir elim karnımdayken diğer elimle masaya dayandım. Bay Kim ayağa kalktım. Aynadan görecek diye gözlerini kapattım.
Tae: Yn saçmalama.
Yn: Bay Kim bakmayın nolur ya.
Tae: Ne olduğunu söyler misin?
Yn: Söyleyemem. Utanıyorum.
Tae: Utanma Yn söyle sadece.
Gözlerini açtım. Ve aynadan kanı görünce tekrar bana baktı.
Tae: Bu utanılacak bir şey değil Yn. Bir dahakine doğrudan söyle lütfen. Ağrın var değil mi?
Yn: Evet hemde çok. Normalde böyle olmazdı.
Ceketini çıkarıp belime bağladı.
Tae: Seni evine bırakayım tamam mı?
Yn: Gerek yok. Bay Kim ben giderim.
Tae: Hayır Yn ben bırakacağım dedim.
Belime sarılıp destek oldu ve odadan ona dayanarak çıktım. Yoongi, jimin, jeongguk üçlüsü endişeyle yanıma üşüştüler.
Yg: Ne oldu sana Yn? Güzelim iyi misin?
Tae: Biraz rahatsızlandı sadece. Evine götüreceğim.
Jm: Gelelim.
Tae: Ben yanındayım Jimin. Başka birine gerek yok. Siz işinizin başında olun benim işlere de bakın.
Jk: Atarlı herif ya.
Tae: Jungkook yumruğum da oldukça atarlıdır sana atar yapsın ister misin? Bir tadına bak istersen?!
Jk: Yok hyung olur mu ben sana demedim ki Yn ye dedim.
Tae: O zaman daha kötü Jungkook.
Yn: Aynen patlatırım ağzına kook…
Yorgunca konuştum. Gözlerim kapanıyordu.
Tae: Kız kötü durumda siz hâlâ bizi oyalama peşindesiniz.
Beni yürütmeye devam etti.
Yg: Haber et bize Tae. Merak ediyoruz.
Tae: Merak etmeyin ben ona çok iyi bakarım. Yine de güzel hatrın için sana haber ederim.
Bay kim daha sıkı kavradı belimi.
Jk: Arkadaş hep bana patlıyorlar.
En son Jeon un söylenişini duydum. Ama tek odaklandığım şey Bay Kim in içimdeki boşluğu dolduran dokuşuydu. Beni arabasına götürüp yavaşça bindirdi. Sonra direksiyona geçti ve bana baktı.
Tae: Hâlâ ağrıyor mu?
Yn: Evet. Çok.
Hemen arabayı çalıştırıp otoparktan çıktı.
Tae: Evini tarif edebilir misin?
Ya da hastaneye mi gitsek. Normal mi bu kadar ağrı.
Yn: Hastane istemiyorum. Eve gidelim.
Tae: Emin misin?
Yn: Evet ben size evi tarif edeceğim.
Tae: Peki.
Evin önüne geldiğimizde Bay Kim arabadan inip benim tarafıma geldi ve destek olup arabadan indirdi.
Tae: Sakıncası yoksa evine geleceğim çünkü iyi değilsin ve başına bir şey gelecek diye korkuyorum.
Yn: Elbette. Sorun değil.
Beni kapıma kadar taşıdı ve kapıyı açıp içeri girdim ve Bay kim de girdi.
Tae: Yn seni duşa sokmalıyız.
Yn: Bay K Kim ben ayakta zor duruyorum nasıl olacak?
Stresle elini ensesine götürdü. Yüzünü sıvazladı.
Tae: Yardım etmemi ister misin?
Utana sıkıla konuştu.
Yn: Şey, hayır diyebilecek durumda değilim galiba.
Dengem bozulunca Bay Kim kolumdan yakaladı beni.
Tae: sen gerçekten iyi değilsin. Hadi yavaşça banyoya doğru ilerleyelim.
Koluma girip banyoya götürüp duşa kabine soktu beni.
Diğer yoruma geçebilirsiniz
2. Devamı
Tae: Üstünü çıkarmam gerek Yn.
Dudaklarımı birbirine bastırdım.
Tae: Bakmamaya çalışacağım tamam mı?
Üstümü çıkarıp iç çamaşırlarımla kaldığımda Bay Kim in koluna tutundum. O ise bana bakmamaya çalıştı. Sonra beni daha iyi tutabilmek için kabinin içine girdi. Suyu ayarlayıp özellikle kan olan yerlere tuttu. Çekinerek bacağımı suyla birlikte ovuşturdu. Ben ise etkilenmeye başlamıştım. Ellerim ayaklarım karıncalanmaya başladı. Omuzlarından destek aldım. Kanı çıkardı ancak artık onun halledemeyeceği bir noktaya gelince arkasını döndü.
Tae: Şimdi bana tutun. Bir şey olursa çekinme lütfen.
Yn: T tamam.
İç çamaşırlarımı da çıkarıp iyice temizlendikten sonra Bay Kim den Havlu istedim. Kendimi zorla banyonun musluğuna dayadım ama zorlanıyordum. Bay Kim havluyu verdi hızlıca. Üzerime doladım ve yine ona tutundum. Duşa kabinden çıktım. O ise tişötünü çıkarmıştı çünkü ıslanmıştı. Pantolon da ıslaktı ama uçlarını kıvırmıştı. Daha sonra Bay Kim beni odama götürdü. Yatağa oturdum.
Tae: Duş iyi geldi mi?
Yn: Biraz daha iyiyim.
Tae: Sana kıyafet çıkarayım.
Yn: Birde çekmecede ped olacak Bay Kim. Ve kendinize de sağ kısımdan kıyafet alın erkek kardeşimden çaldıklarım olacak.
Tae: Tamam.
Deyip kıkırdadı. Altına bir eşofman giyip üstüne bir şey giymedi. Kapıyı kapattı.
Yn: Ben teşekkür ederim. Yaptığınız-
Tae: Önemli değil. Sen iyi ol da gerisi önemli değil.
Kıyafetleri alıp yanıma geldi. Soluma oldukça yakınıma oturdu. Yüzüne baktım.
Tae: Sana bir şey söylemek istiyorum.
Yn: Belki de çoktan söylemişsinizdir. Gözleriniz ele vermiştir belki de sizi.
Kaşları havaya kalktı.
Yn: Bana aşık mısınız?
Yutkundu. Bir cesaretle dudaklarına yaklaştım. O ise yakınlığa dayanamayıp minik aralığı kapatan hamleyi yapmıştı. Elleriyle yanaklarımı kavradı. Alt dudağımı dişleri arasına aldı. Kalbim hayatında hiç atmadığı kadar hızlı ve sesli atıyordu. Sırtım yatakla buluştu. Üstüme eğildi ve dudaklarımı bir saniye olsun bırakmadı. Bir elini bel oyuntuma koyup okşadı. Ben ise dokunuşları altında kıvrandım. Dudağını dudağımdan ayırdı. Eli bacağımda gezindi. Sonra kalçamın kenarını okşadı.
Tae: Seni çok seviyorum ve sana deli gibi aşığım.
Tekrar dudağımı öpüp yatağa normal bir şekilde uzanıp beni bacaklarının arasına aldı. Onun bacaklarının arasında uzanıyordum ve mutluydum. Karnımı okşayarak masaj yaptı. Saçlarımı öptü.
Tae: Üstünü giyinmen lazım. Hasta olacaksın.
Yn: Giyeceğim. Biraz daha kalayım böyle.
Odamın kapısı şiddetle açıldı.
Yn: Yoongi!
Yg: Lan lan ne oluyor burada!
Tae: Göründüğü gibi değil.
Yg: Baya göründüğü gibi yani.
Yg: Bu günleri de mi görecektim.
Yn: Yoongi abartma.
Jiminle Jungkook arkadan gelip bizi öyle görünce
Jk-Jm: Lan!! İnanmıyorum!
Yn: Başladı yine koro.
Tae: Lan mahrem bura çıkın ulan. Sevgilimle özelimize kadar girdiniz.
Yg: Tae seni öldürürüm. Bırak lan kızı.
Jm: Jungkook kalk git mısır patlat +18 gerilim filmi başlıyor. Baş rol Tae ve Yoongi ha birde Yn. Rekor kırar bu film. Sallar sallar sinema televizyon tarihini sallar.
Tae: Şu an tek bir film çekilecek o da senin üzerine Jimin.
Yn: Defolun gidin rahat bırakın beni uyuyacağım. Kulağımı sevdiniz ulan. Defolun.
Jk: Ama Yn cim.
Tae: Siktirin gidin artık.
Yn: Sende Tae!
Tae: Lan ben niye gidiyorum.
Son
Değerli yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkür ederim hepinize.🥰
E devamı Tae’nin niye gittiğini bilmiyoruz
Harika olmuşşşşşş. Hikayeye BAYILDIM RESMENNN
Hmm hikaye çok güzel eline sağlik
Lutfen birdahaki sefere farkı çok açmayalim ❤
🥰😍
uzun zamandan sonra senden haber almak şaşırttı beni
Çok iyi olmuş part 2 yap lütfen
Waaayy yasam belirtisi vermeye gelmissiin
Yaşıyorsun
Part 2 gelsinn
Banane banane ben part 2 istiommmmm
Bende