Şeyhimin İlleri Uşşak İlahi

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 16 ก.ย. 2024
  • Ubeydullah Ahrâr Hazretleri şöyle buyurmuştur:
    “…Kalbi mal-mülk gibi dünyevî şeylere bağlı olan ve bunları düşünen kişi kâfir olmuyor da, kalbi (kâmil) bir mü’mine bağlamak (ve ona muhabbet duymak), niçin küfre sebep olsun?”
    Üstelik gönlü mânevî rehberlere bağlı olmayan insanların; “Tabiat boşluk kabul etmez.” hakîkati sebebiyle, yanlış örneklerin peşine takılmaları da kuvvetle muhtemeldir. Nitekim; “Hak ile meşgul olmayan kalbi, bâtıl işgâl eder.” denilmiştir.
    Velhâsıl râbıta; mürîdin mürşidine duyduğu muhabbeti dâimâ gönlünde tâze tutarak onun sâlih amellerini ve güzel hâllerini taklide çalışmasından ibârettir. Zira sâlih zâtların sohbet ve irşadları kadar, muhabbetleri de tesirli ve faydalıdır…
    TASAVVUF; SÛRET DEĞİL, SÎRET(AHLAK) YOLUDUR!..
    Sâlih zâtlardan mânen istifâde hususunda, yeri gelmişken resim mevzuuna da kısaca temas etmek gerekir:
    Günümüzde teknik imkânların çoğalmasıyla, bir fotoğraf çekme furyası başlamış bulunuyor. Âdeta her yer bir fotoğraf stüdyosu, herkes fotoğrafçı oldu. Sâir zamanlardaki bir yana; Kâbeʼde tavaf ederken, Arafat vakfesini edâ ederken, Ravza-i Mutahharaʼda ziyaret esnâsında bile, haddinden fazla fotoğraf ve video çekimleriyle meşgul olunduğunu, esefle görmekteyiz. Bunlar, ibadetin feyz ve rûhâniyetini zedeleyen, mâlâyânî kabîlinden işlerdir.
    Aynı husus, mânevî sohbetlerde de maalesef yaşanıyor. Sohbetlerde kalbî beraberlik, tefekkür ve tahassüs ile mânen istifâdeye teksif olmak îcâb ederken -belki de iyi niyetle, bir mânevî hâtıra kalması düşüncesiyle fotoğraf ve videolar çekildiğine sıkça şâhit oluyoruz. Fakat bu işe haddinden fazla ehemmiyet vermek, doğru değildir. Tıpkı dozajını aştığında şifâ yerine zehir olan ilâç gibi, bunlar da kişinin mâneviyâtına zarar verebilir.
    Unutmayalım ki, ilâhî kameralar zâten her ânımızı kaydediyor. Bunlar, âhirette önümüze konulup seyrettirilecek…
    Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulmaktadır:
    “Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.” (ez-Zilzâl, 7-8)
    Daha önce de ifâde edildiği üzere, sâlihlerle beraberlik ve râbıtada mühim olan; zâhirî, şeklî ve sûrî beraberlik değil, kalbî ve rûhî beraberliktir.
    Mahmûd Sami Ramazanoğlu Hazretleri buyurur ki:
    “Râbıtada mürşidin hayâlini tefekkür etmeye lüzum yoktur. Muhabbet lâzımdır. Zâten bir insan, sevdiğini dâimâ (gönül) gözünün önünde bulundurur.”
    Resim, insanın sonsuzluğa ve mücerrede uzanabilen tahayyülünü, maddî plâna hapsederek sınırlandırır. Ayrıca İslâmʼın resimle alâkalı hükümleri de mâlumdur. İnsanların resimleri/sûretleri, onların zarf tarafıdır. Mühim olansa, insanın mazrûfudur, yani gönül âlemidir. Tasavvuf yolu da, sûret yolu değil, sîret yoludur. Sâlih ve sâdıklarla beraberlikten maksat; onların sûretlerinden ziyâde, sîretleriyle beraberliktir. Gönüllerden gönüllere mânevî cereyan hatları tesis edilmedikçe, bunun yerini tutması istenen hiçbir protezden, yani sunʼî vâsıtadan fayda hâsıl olmaz. Faydalı olan asıl görüntüler; iç dünyadaki akislerdir, gönüllerde kalan ulvî hâtıra ve intibâlardır.
    Hazret-i Ali (radıyallahu anh) ne güzel buyurur:
    “Sâlih ve sâdık insanlarla beraber olun, onlarla oturup kalkın ki; (onların karakter ve şahsiyeti sizlere sirâyet etsin.) İnsanlar hayatta iken sizleri özlesinler, vefât ettiğinizde de sizlere hasret duysunlar.”
    Cenâb-ı Hak, sevdiklerinin gönül dokusundan hisse alabilmeyi, onların ahlâkıyla ahlâklanmayı, böylece her dâim zikreden, fikreden ve şükreden selîm bir kalbe sahip olmayı, cümlemize nasîb eylesin.
    Âmîn!..
    Şeyhimin illeri
    Uzaktır yolları
    Açılmış gülleri
    Dermeğe kim gelir
    Şeyhimin özünü
    Severim sözünü
    Mübarek yüzünü
    Görmeğe kim gelir
    Şeyhimin şemine
    Bu canım pervane
    Salâdır aşıklar
    Yammağa kim gelir
    Şeyhimin ilinde
    Asası elinde
    Şeyhimin yolunda
    Ölmeğe kim gelir
    Hak için malını
    Hep vere vârını
    Aşk için kanını
    Dökmeğe kim gelir
    Şeyhimin ilinde
    Bir kadeh elinde
    Susamış aşıklar
    Kanmağa kim gelir
    Ahd ile vefalar
    Zevk ile safalar
    Bu yolda cefalar
    Çekmeğe kim gelir
    Ah ile göz yaşı
    Yunus'un haldaşı
    Zehr ile şol aşı
    Yemeğe kim gelir
    Yanmağa kim gelir

ความคิดเห็น •