Dr. Kaan Tanyeri ve Dr. İsmail Bağçevan buluşmaları devam ediyor. Akademik Tartışmalar, bu yayında “sosyal medyanın dili özgürleştirmesi” üzerinde duruyor.
Şiir dilinde anlatım bozukluğu aranmaz. Nehirler akar, akarken yeni yollar bulabilir. Dil de elbette böyledir, canlı olduğu için yaşam sürecinde gelişim içindedir ve kendi kök ve ekleriyle yeni sözcükler üretir.
Sosyal medyada bir fenomenin (yıldız, star) ne deniyorsa kullandığı dil doğru kabul edilemez. Belki ilkokul mezunu bile olmayan, hayatında üç beş kitap okumamış birinin çeşitli nedenlerle sosyal medyada takipçisinin çok olması onun kullandığı dilin doğru olduğu anlamına gelmez. Zenginleşme ancak derleme ile olur. Klavye başındaki delikanlıların kullandığı sözcüklerle dil zenginleşmez. Ayrıca şiir yazmak için sözcüğü bozmak gerekmez. Alışılmamış bağdaştırmalarla, söz sanatlarıyla, söz dizimi zenginlikleriyle, metaforlarla, imgelerle şiir yazılabilir. Zaten büyük şairler de bunu yapmıştır. "Üvercinka" gibi birkaç örnek olsa da...
Türkçede sözcükler tek başlarına kullanıldığında temel anlamları alınır ve bu anlama göre karşıt anlamlısı söylenir. Söz ya da cümle içinde anlam değişebilir ve zıt yani karşıt anlam bu yeni anlama göre belirlenir. Yeşil soğan - kuru soğan örneğinde "yeşil ve kuru" sözcükleri karşıt anlam kazanmış oldu. Oysa "kuru" sözcüğünün temel anlamının karşıtı "yaş" tır.
Evet doğru ancak sözcükler hiçbir zaman tek başlarına kullanılamazlar. Sözcükler her zaman bir bağlama hapsolmuştur. Bu nedenle André Martinet der ki “Sözcüklerin anlamları yoktur, kullanımları vardır.” Ben de bu görüşteyim. Tek başına tüm sözcükler anlamsızdır. Anlamı bağlama göre sözcüğe sonradan atfederiz.
@@KaanTanyeri Katılmıyorum. Sayılar, renkler için belki söylenebilir ama sözcükler tek başlarına anlam yükünü taşırlar, ancak cümle içinde mecaz ve benzeri yöntemlerle geçici farklı anlamlar çıkarılabilir. Sizin söylediğinizi referans alacak olursak "temel anlam" diye bir şey yoktur, yargısı ortaya çıkar ki bu da kabul edilemez.
Cumhuriyetin tüm Kurum ve Kavramları yok edildi..... Türkçe , 80 sonrası Özal ile beraber bir proje dahilinde hadım edildi ! (Anadili yok olan toplumlarda ulus kavramı kalır mı?)
Lehçe, şive ağız özelliklerine dikkatinizi çekmek isterim. Temel olan yazı dilidir, konuşma dilinde "geleceğim" sözcüğünün "gelcem" biçiminde kullanılması Egeli vatandaşlarımızın ağız özelliğidir. Ağız farklılıkları dönüşüme neden olmaz.
![[LIVE] : ONE ลุมพินี 79 | คู่เอก "ก้องชัย vs อาเมียร์"](http://i.ytimg.com/vi/WfPSA1A0NHc/mqdefault.jpg)
❤❤tebrikler süper söylesi olmus
Teşekkür ederim
Sohbetiniz mükemmeldi yeni videolar bekliyoruz🙂
Sesine yüreğine sağlık olsun güzel başarılar diliyorum
Sosyal medyanın hem olumlu hemde olumsuz yönleri var. Derin ve uzun mevzular 🤚
Sonuna kadar izlediğim harika bir video olmuş cidden emeğinize sağlık
Çok teşekkür ederim
Sohbetiniz gerçekten çok keyifli
Çok teşekkür ederim
Şiir dilinde anlatım bozukluğu aranmaz. Nehirler akar, akarken yeni yollar bulabilir. Dil de elbette böyledir, canlı olduğu için yaşam sürecinde gelişim içindedir ve kendi kök ve ekleriyle yeni sözcükler üretir.
Sosyal medyada bir fenomenin (yıldız, star) ne deniyorsa kullandığı dil doğru kabul edilemez. Belki ilkokul mezunu bile olmayan, hayatında üç beş kitap okumamış birinin çeşitli nedenlerle sosyal medyada takipçisinin çok olması onun kullandığı dilin doğru olduğu anlamına gelmez. Zenginleşme ancak derleme ile olur. Klavye başındaki delikanlıların kullandığı sözcüklerle dil zenginleşmez. Ayrıca şiir yazmak için sözcüğü bozmak gerekmez.
Alışılmamış bağdaştırmalarla, söz sanatlarıyla, söz dizimi zenginlikleriyle, metaforlarla, imgelerle şiir yazılabilir. Zaten büyük şairler de bunu yapmıştır. "Üvercinka" gibi birkaç örnek olsa da...
Türkçede sözcükler tek başlarına kullanıldığında temel anlamları alınır ve bu anlama göre karşıt anlamlısı söylenir. Söz ya da cümle içinde anlam değişebilir ve zıt yani karşıt anlam bu yeni anlama göre belirlenir. Yeşil soğan - kuru soğan örneğinde "yeşil ve kuru" sözcükleri karşıt anlam kazanmış oldu. Oysa "kuru" sözcüğünün temel anlamının karşıtı "yaş" tır.
Evet doğru ancak sözcükler hiçbir zaman tek başlarına kullanılamazlar. Sözcükler her zaman bir bağlama hapsolmuştur. Bu nedenle André Martinet der ki “Sözcüklerin anlamları yoktur, kullanımları vardır.” Ben de bu görüşteyim. Tek başına tüm sözcükler anlamsızdır. Anlamı bağlama göre sözcüğe sonradan atfederiz.
@@KaanTanyeri Katılmıyorum. Sayılar, renkler için belki söylenebilir ama sözcükler tek başlarına anlam yükünü taşırlar, ancak cümle içinde mecaz ve benzeri yöntemlerle geçici farklı anlamlar çıkarılabilir. Sizin söylediğinizi referans alacak olursak "temel anlam" diye bir şey yoktur, yargısı ortaya çıkar ki bu da kabul edilemez.
Cumhuriyetin tüm Kurum ve Kavramları yok edildi.....
Türkçe , 80 sonrası Özal ile beraber bir proje dahilinde hadım edildi !
(Anadili yok olan toplumlarda ulus kavramı kalır mı?)
Lehçe, şive ağız özelliklerine dikkatinizi çekmek isterim. Temel olan yazı dilidir, konuşma dilinde "geleceğim" sözcüğünün "gelcem" biçiminde kullanılması Egeli vatandaşlarımızın ağız özelliğidir. Ağız farklılıkları dönüşüme neden olmaz.
Yaygın kullanımlar dili uzun vadede değiştirebilir.
Sosyal medyayı nasıl kullanırsa o işe yarar