𝐻𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒: Şirkete varmış, binadan içeri adımımı atmıştım. Her kes her zamanki gibi yine işlerinin başındaydılar, beni görenler selam vermiş, saygı amaçlı önümde eğilmiştiler. Peşimden gelen asistanım bu gün programımda neler olup-olmadığı bana söylüyordu. Asansörün düğmesine basmış, kapıların açılmasını beklemiştim. Kapılar açılmış, içeri girip, odamın olduğu kata basarak beklemeye başlamıştım. Bu gün fazlasıyla yoğun olacaktım. Üst-üste üç toplantıya, daha sonra akşam şirketler arası düzenlenen davete katılacaktım. Davette ortak olduğumuz Ceo'lar ve bir çok mafya olacaktı. Asansör durmuş, kapılar açılmıştı. Dışarı çıkmış odama doğru ilerlemeye başladım. Odama varınca paltomu çıkarmış askılığa asmıştım. Daha sonra masama geçerek bilgisayarımı açmış gerekli olan mailleri kontrol etmeye başladım. Asistanıma dönerek konuşmaya başladım; " 'Jeon' Holdingle anlaştığımız yeni projenin dosyasını istiyorum. Onu getirin bana. Bir de 'Hena' Holdingle anlaşmamızı iptal ediyoruz. Artık ortak değiliz. Onun da dosyasını getirin ve gereken her şeyi düzenleyip kendilerine gönderelim. " A: Emredersiniz efendim. Başka bir isteğiniz var mı? "Ah, Hyunsoo...bir de yeşil çay getirsen iyi olur." A: Peki efendim. Saygı amaçlı eğildi ve odadan dışarı çıktı. Asistanım erkekti. Çünkü kadın asistanlarla uğraşamazdım... Onların nasıl biri olduklarını biliyorum elbette. Bu yüzden asistanımı erkek seçmiştim. "Jeon" Holginle imzaladığımız yeni proje büyük bir kozmetik mağazasıydı. Kız kardeşi için yaptıracakmış. Orayı ona hediyye edecekmiş. Mağazasının ismini de önceden düşünmüş bile. İsmi "Cherry Lady" olacak. Güzel bir isim gerçekten. Yedi aydır birlikte çalışıyoruz, ortağız ama, bir kere olsun kardeşini görmemiştim hiç. Kendisi de göstermez zaten. Evine iş yapmaya gittiğinde, ya da beni yemeğe davet ettiklerinde onu ortalıkta hiç görmezdim. Ahh, her neyse. Neden şimdi bunu düşünüyorsam...birazdan toplantım vardı. Ona hazırlanmalıydım. Gireceğim toplantıların dosyalarını ayırıp iyice kontrol ettim. Bir aksilik çıksın istemiyordum. Her şey yerli-yerinde olmalıydı. Toplantı saatine az kaldığını görünce ilk gireceğim toplantının dosyasını elime alıp, odadan dışarı çıktım ve adımlarımı toplantı odasına doğru ilerlettim. ✰6 𝑠𝑎𝑎𝑡 𝑠𝑜𝑛𝑟𝑎✰ Nihayet toplantılarım bitmiş ve hepsi de iyi sonuçlanmıştı. Düşündüğüm gibi bir aksilik çıkmamıştı. Odama gelmiş elimdeki dosyaları masama bırakmış, askılıktan paltomu alıp yeniden odadan dışarı çıkmıştım. Binadan çıkış yaparak şirketin önündeki arabama ilerledim. Şoför kapımı açtı ve bindim. Kendisi de sürücü koltuğuna oturarak arabayı sürmeye başladı. Elime tabletimi alarak biraz oyalanmaya başladım. Saat şu an 17:00'dı. Davet de saat 19:00'da başlıyordu. 2 saatlik hazırlanma bana yeterdi. Eve varmış, direkt odama çıkmıştım. Kendimi banyoya atıp, güzel bir duş almıştım. Daha sonra ayırttığım takım elbisemi elime alarak giyindim. Klasik kahverengi saatimi takıp, parfümümü de sıktıktan sonra artık hazırdım. Hazırlanmam sandığımdan daha çabuk olmuştu. Davetin başlamasına daha yarım saat vardı. Odamdam çıkıp, aşağıya indim ve bir kaç korumamla birlikte evden çıktık. ... 20 dakika sonra davetin olacağı mekana varmıştık. Arabadan inmiş içeri doğru adımlamaya başlamıştım. Mekana giriş yaptığım an gözüme çarpan ortağım Jungkook'la birlikte adımlarımı oraya doğru yönlendirdim. Yanında bir kız da vardı. O kızı yanında ilk defa görüyordum. Çok güzel bir kızdı. Gülerken kısılan gözleri onu çok tatlı gösteriyordu. Yanlarına varınca Jungkook'la tokalaştık. Daha sonra Jungkook kızı tanıtmaya başladı; JK: Taehyung, bu benim kız kardeşim Harin. Ne...kardeşimiydi? Bu melek gibi kız ortağımın kardeşiymiş. Tanrım bir rüyada olmalıyım. Kız yakından o kadar güzeldi ki...bir melekdi sanki. İsmi de kendisi kadar çok güzel ve zarifti. Gözleri, dudakları, küçük burnu, al-al yanakları insanı ona aşık ede bilecek türdendi. Hayatımda bu zamana kadar hiç bir kadına böyle hissetmemiştim. Kalbim heyecandan çarpıyordu adeta. Koskoca mafya babası Kim Taehyung'un bir kızı gördüğü anda içi gidiyor...bu mümkün olmayan bir şeydi. Gözlerim ona bakmaya dalmışken adımın seslenmesiyle düşüncelerimden ayrıldım; JK: Hey? Taehyung? İyimisin? "Ha?Ahh, şey evet. İyiyim. Çok üzgünüm güzel bayan. Ben Kim Taehyung. Abinizin ortağıyım." Harin: Memnun oldum Bay Kim. Elinden nazikce tutarak dudaklarıma götürdüğüm sırada yanakları kızarmıştı. Bir de utangaçtı ha...çok tatlı. Sesi fazlasıyla yumuşak çıkıyordu. "Ben de memnun oldum." ... Davetin ilerleyen saatlerinde sakin müziyin çalmasıyla çiftler yavaş-yavaş dans etmeye başlamıştılar. Jungkook ortak olduğu diğer şirketin Ceo'su, Park Aera ile dans etmeye başlamıştı. Elindeki meyve suyuyla dans eden çiftleri seyreden Harin'e döndü bakışlarım. Sakince etrafı seyrediyordu kahverengi gözleri. Kendimi toparladım ve ona doğru döndüm; "Acaba...benimle dans edermisiniz prenses?" Harin: Ahh....elbette. Nazik bir şekilde elinden tutarak dans eden çiftlerin arasına karıştık. Bir elimi beline koyarak kendime biraz çektim, diğer elimle de elinden tuttum. O da bir elini omzuma yerleştirdi ve yavaş bir şekilde dans etmeye başladık. Gözlerime bakmasını isterdim, ama bakmıyordu. Başını eğmiş öyle dans ediyorduk. Seslendim ona; "Neden yüzüme bakmıyorsunuz?" Harin: Ahh...şey. Ben...bilmiyorum. "Utanıyormusunuz?" Harin: Aslında...evet. Abimden başka hiç bir erkekle yakın değilim. İlk defa yabancı bir erkeğin elini tutuyorum. Hatta onunla dans ediyorum. "İlk olmama ne kadar çok sevindim bilemezsiniz." Harin: Neden sevindiniz bu kadar, sora bilirmiyim? "Sizin gibi güzel ve zarif kadına hayatımda ilk kez rastlıyorum." Harin: Beni u-utandırıyorsunuz. "Bunu utanmanız için söylemedim. Bunlar gerçekler." Hafifce gülerek başını eğdi. Bir elim hala belindeyken diğer elimi çenesine götürdüm ve başını kaldırıp bana bakmasını sağladım. Yanakları kıp-kırmızı olmuştu. "Gözlerin...gözlerin sanki dünyanın bütün huzurunu taşıyor. Çok güzeller. Fazlaca...Kahverengi gözlerinde yıldızlar toplanmış gibi. Ne güzel parlıyorlar öyle.." Harin: Çok güzel sözler söylüyorsunuz. Bunları konuştuğunuz her kadına söylermisiniz? "Böyle konuştuğum ilk kadınsınız. Ve umarım ki, tek olursunuz." Harin: Fazla flörtözsünüz. "Ah hayır. Aslında flörtöz değil de... Dışarı mı çıksak? Jungkook'un bize taraf bakmasından konuşamıyorum, hem hava da almış oluruz. Ne dersiniz?" Harin: Olur. Çıkalım. Bir-birimizden ayrıldık ve çıkışa doğru ilerledik. Mekanın bahçesine gelerek havuz kenarında durduk ve bir-birimize döndük. Harin'in konuşmaya başlamasıyla tüm odağımı ona verdim; Harin: Acaba...ilk görüşte aşka inanırmısınız? "Sizinle karşılaşıncaya kadar ilk görüşte aşkın anlamını bile bilmez, buna inanmazdım. Gerçekten ilk görüşte aşk diye bir şey varmış. Siz peki? İnanırmısınız?" Harin: Evet. Hem de çok.. "Bir insanın bir insana böyle içi gitmemeli..." Harin: Efendim? "Ha? Ne?" Harin: Bir şey dediniz sanırım. "Ah hayır. Yok bir şey." Uzaktan Jungkook'un sesiyle ona doğru döndük. Bize taraf geliyordu. Yanımıza gelince konuşmaya başladı; JK: Bebeğim. Hava soğuk. Neden çıktınız dışarı? Harin: Ah...içerde bunaldım da biraz abi. Bay Kim dışarı çıkıp hava almamızı önerdi. "Ah, evet. İçerisi fazla sıcaktı." JK: Güzelim. Saat epey geç olmuş. Gidelim mi? Harin: Olur abi. Gidelim. Jk: O zaman sana iyi geceler Taehyung. Yarın konuşuruz. "Size de iyi geceler Jungkook." Harin: Abi? JK: Evet güzelim? Harin: Sen git ben geliyorum şimdi.
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-1 JK: Hızlı gel tamam mı. Hava çok soğuk. Üşütüp hastalanmanı istemem. Harin: Tamam. "Acaba yeniden görüşe bilecekmiyiz?" Harin: Bilmem...belki. "Bu gece benim için çok özel ve çok güzeldi." Harin: Benim içinde aynı şeyler geçerli Bay Kim. Ben artık gitmeliyim. Size iyi geceler. "İyi geceler prenses." Neydi bu Tanrım? Aşkmıydı? İlk görüşte aşk bumuydu gerçekten? Aşık olunca böyle mi hisseder insan? Kalbim olduğundan çok daha hızlı atıyor. Ben hiç bir kadına Harin'e bu gün hissettiğim şeyleri hissetmemiştim. Fazla güzel, zarif, güleryüzlüydü. Çok tatlı ve sevimliydi. Gözleri, kahvenin en güzel tonuydu. Kainatın tüm yıldızları gözlerinde parlıyor adeta. İnsanın kalbini eritecek türden bakışları var mesela. Bu kızı benim yapacaktım. Belki bencillik olacaktı ama, onu benim yapmak istiyorum. Sadece bana ait olsun istiyorum. Onu daha bir kaç saat öncesinde tanımış olsam da, hayatımın bir parçası yapmak istiyordum. Bekle beni prenses, seni benim yapmaya geleceğim... ✰𝐴𝑦𝑙𝑎𝑟 𝑠𝑜𝑛𝑟𝑎✰ 𝐻𝑎𝑟𝑖𝑛'𝑑𝑒𝑛 Saat gecenin üçüydü ve ben yine Taehyung'la konuşuyordum. Sesi o kadar huzur vericiydi ki, bir gün duymasam günüm güzel geçmiyor. Bana güzel sözler söylemesi, iltifatlar etmesi o kadar çok hoşuma gidiyordu ki...Sevgili değildik...öylece konuşuyorduk. Ama o benimle sevgiliymişiz gibi konuşuyordu. İçtenliği, yumuşak kalpliliği içimi eritiyor. O kadar kusursuzdu ki...Yüzünün belirli yerlerinde görünen benleri, kare gülüşü, derin sesi kalbimin normalden çok daha hızlı atmasını sağlıyor. Aşık olmuştum ona...hem de çok. İlk görüşte aşık olmuştum. O gece. Davette...onunla konuştuğum şeyler, onun bana karşı flörtöz tavrı o kadar çok hoşuma gitmişti ki, çok heyecanlanmıştım, ama bunu bildirmemiştim. İlk defa bir erkeğe karşı güzel duygular besliyorum. Hayatımda ilk defa aşık oluyorum. Taehyung'un ilk ve son olmasını istiyorum. Bir-birimizin olalım istiyorum. Ama hala ona açılmaya cesaret edemiyordum. Cesaretimi toplayıp ona aşık olduğumu söylemeliydim bir an önce. Şu an abim gecenin bir yarısı Taehyung'la konuştuğumu öğrenirse kıza bilirdi. Abimin haberi yoktu bizim konuştuğumuzdan. Ondan çekiniyordum. Söyleyip, söylememek arasında kalmıştım. Esnemeye başlamamla birlikte telefonun diğer ucundan Taehyung'un gülme sesinin duydum; Taehyung: Uykun gelmiş. Hadi kapatalım da uyu. Fazla konuştuk. Uyku düzeninin bozulmasını istemiyorum benim yüzümden. "Sorun değil Taehyung-ah. İyi geceler." Taehyung: İyi geceler prensesim. Telefonu kapatarak komodinin üzerine bıraktım ve yorganın altına iyice girdim. Rüyamda Taehyung'u görmek dileğiyle kapattım gözlerimi karanlığa. ... Sabah-sabah abimin bağırış sesleriyle uyandım. Yatağımdan kalktım, hızlıca çıktım odadan, aşağı salona indim. Abim telefonda sinirle biriyle konuşuyordu. Bu çok korkutucuydu. Hep korkardım bu halinden. Telefonla konuşması bitince arkası döndü. Beni görünce sinirli yüzü bir an şaşkına döndü, sonra gülümseyerek bana doğru gelmeye başladı; JK: Güzelim, günaydın. "Günaydın abi." JK: Git hazırlan bir an önce. Benimle şirkete geliyorsun küçük hanım. "Ne? Gerçekten mi?!" JK: Ah, evet. Malasef gerçekten. Şirkette staj yapmaya başlayacaksın. "Neden öyle söyledin? Yoksa şirkette çalışmamı istemiyormusun?" JK: Olur mu öyle şey güzelim. Tabii ki, istiyorum. Sadece benim senin için güzel planlarım vardı. Eğer şirkette çalışmaya başlarsan, seni ordan ayırmam benim için zor olur. "Neden ayıracakmışsın beni ordan? Kötü bir şey yok değil mi?" JK: Hayır yok bebeğim. Boş ver bunları, düşünme. Hadi git hazırlan hemen de çıkalım. Bu gün işlerimiz çok fazla. "Tamam. Gittim bile." ... Şirkete gelmiş, abimin odasına çıkmıştık. Bu gün Taehyung gelecekmiş. Onu göreceğim için çok heyecanlıydım. Abim gelir-gelmez bir toplantıya girmişti hemen. Ben de odada öylece boş-boş oturuyordum. Çok sıkılıyordum. Hemen bitsede toplantı ben de yeni işime başlasam. Abimin koltuğunda oturmuş bilgisayardan kendime göre bulduğum oyunu oynarken kapı çaldı. Gözümü bilgisayardan ayırmadan 'gir' komutunu verince içeri biri girdi. Ses gelmeyince başımı kaldırıp kimin geldiğine baktım. T-taehyung'du... Kapının orda durmuş bana içi gider gibi bakıyordu...Tanrım çok aşıktım bu çocuğa... "T-taehyung?" Taehyung: H-harin-ah...sen. "Ah, evet ben. Merhaba!" Taehyung: Senin burada ne işin var? "Beni gördüğüne sevinmedin mi Taehyung-shii?" Taehyung: Ahh...tabiiki de sevindim prenses. Sadece şaşırdım. Seni görünce günümün güzelleşmesi bir tesadüf mü? Yoksa senin bende bıraktığın etki mi? "Hala çok flörtözsünüz Bay Kim." Taehyung: Öylemiyim? Hiç farkında değilim... "Abim burada staj yapmaya başlayacağımı söyledi. O yüzden buradayım." Taehyung: Staj? "Evet. Ne oldu?" Taehyung: Ahh, yok bir şey. 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛 Jungkook ne yapmaya çalışıyor? Harin için yaptığı proje neredeyse bitmek üzere. Onu burada işe almak ne demek. Belki de bir şeyler düşünüyordur. Fazla kurcalamayayım en iyisi. Derken kapı açıldı ve Jungkook içeri girdi. JK: Hoşgeldin Taehyung. "Hoşbuldum." JK: Diğer toplantı birazdan başlayacak. Harin de bu toplantıya bizimle birlikte katılacak. Nede olsa, burda çalışacak değil mi? Her şeyden haberi olması lazım. Jungkook'un bana göz kırpmasıyla ne yapmaya çalıştığını anlamıştım. Ben de ona ayak uydurarak oyununa devam ettim. "Evet, öyle." Harin: Ama abi...benim bu toplantı hakkında hiç bir bilgim yok. Ne yapacağım orada? JK: Merak etme güzelim. Sen sadece konuşulanları dinleyeceksin. Hadi gidelim. Harin: Tamam. Üçümüz de odadan dışarı çıkarak toplantı odasına doğru ilerlemeye başladık. Odaya girdiğimiz zaman diğer şirketin ceosu ve asistanının burada olduğunu gördük. Erken gelmişlerdi. Jungkook başa, ben onun yanına , Harin de benim yanıma geçerek yerlerimize oturmuştuk. Harin şaşkın-şaşkın bakıyordu etrafa. Ahh güzel gözlü meleğim benim. Keşke herkesten sakına bilseydim seni. Önümde oturan adamın Harin'e sırıtarak baktığını fark ettim. Bununla birlikte sinirden kaşlarım çatıldı. Fark ettirmeden ellerim de yumruk haline gelmişti bile. Şerefsiz herif. Noluyordu daha ilk günden. Elimi Harin'in eline getirip tuttum, etrafa bakan kahveleri benimkilerle buluşunca sıcak bir gülümse oluşturdum yüzümde. İlk birleşik olan ellerimize baktı ve bir süre durdu. Daha sonra gözlerini tekrar bana çevirince onun da yüzünde tatlı bir gülümseme oluştu. Adama döndüm yeniden ve bozulmuş bir şekilde ikimize baktığını gördüm. Yüzümde bir sırıtma oluşturarak ona bakmaya başladım ben de. Harinle sevgili değildik, ama onunla böyle flört etmem fazlasıyla hoşuma gidiyordu. Onun da hoşuna gittiğine emindim. En kısa sürede açılacaktım ona. Onun da bana karşı boş olmadığına emindim. Eğer yaptıklarıma karşılık veriyorsa, demek ki, o da beni seviyordu. Bu düşünce bile çok güzeldi. Harin'in beni seviyor oluşu...kalbimin ritmini olduğundan daha fazla arttırıyordu...Jungkook ayağa kalkıp konuşmaya başlamasıyla düşüncelerimden ayrılıp onu dinlemeye başladım. ... Sonunda toplantı bitmiş, herkes yavaş-yavaş odadan çıkmaya başlamıştı bile. Ben Jungkook'la proje hakkında konuşurken, deminki adamın Harin'e yakınlaştığını gördüm. Ne yapmaya çalışıyor bu adam. Zaten toplantı boyunca gözlerini ayırmamıştı güzelimden. Artık gerçek anlamda sinirlenmeye başlıyordum. Jungkook o tarafa baktığımı görünce kendisi de oraya doğru bakmaya başladı. Sanırım onun da benden bir farkı yoktu. Çünkü adamın ne yapmaya çalıştığını anlamış gibiydi. JK: Ben bu adamı gebertirim. "Zaten sen yapmazsan ben yapacağım. Orası kesin." JK: Sana ne oluyor Taehyung? "Artık senden hiç bir şey saklamak istemiyorum. Kardeşine aylardır aşığım Jungkook. " JK: NE? "Şu an seninle uğraşamam. Sen şok olmaya devam et. Harin'i o adamın elinden kurtarmalıyım." Jungkook'un yanından ayrılıp Harin'e doğru ilerledim. Adamla muhattap olmamaya çalışıyordu. Zorla güldüğü belliydi. Adam da kene gibi yapıştı kıza. Yanlarına varınca kolumu Harin'in beline attım ve kendime çektim onu. Harin rahatlamış bir yüz ifadesiyle bana doğru döndü. Ben de ona karşı hafifce gülümsedim ve adama döndüm. "Demek nişanlımla tanışdınız Bay Park.' BP: Nişanlınız mı?! JK: Nişanlın mı?!
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-2 "Evet. Nişanlım." BP: Ahh, ben üzgünüm. Nişanlı olduğunuzu bilmiyordum. Malum, parmağınızda yüzük göremedim de. "Parmağımızda yüzük olmaması nişanlı olmadığımız anlamına gelmez. Çok yakında büyük bir nişan yapacağız zaten." Harin: Benim neden bundan haberim yok Taehyung? Kulağıma fısıltıyla konuşması, sesinin ninni gibi gelmesine sebep olmuştu. Çok hoştu... "Sen her zaman bana böyle konuşsana. Sesin ninni gibi geliyor. İçim gidiyor..." Harin: Taehyung! JK: Biri burada bana ne olduğunu anlata bilir mi? " Ben anlatırım Jungkook. Ama aile üyelerine. Size iyi günler Bay Park." BP: İyi günler Bay Kim. Size de iyi günler Bay Jeon. JK: İyi günler. Adamın gitmesiyle rahat bir nefes verdim ve kolumu hiç istemesem de ,Harin'in belinden çekip, elinden tuttum. Jungkook'a doğru dönerek büyük bir ciddiyetle konuşmaya başladım. "Biraz önce söylediğim gibi Jungkook. Kardeşine aşığım. Ve ben ciddiyim. Onu hayatımın bir parçası yapmak istiyorum." JK: Aranızdaki olayı biliyordum aslında. Harin: Ne? JK: Geceleri Taehyung'la konuştuğunu, çiçeklerin sana Taehyung tarafından gönderildiğini ve o geceki davette aranızdaki çekimi farketmiştim. Bir süre uzaktan seyredecektim, daha sonra sizinle konuşup bu duruma bir açıklık getirecektim. Eğer siz bir-birinizi seviyorsanız size engel olmayacağım. Bu benim haddime değil. Kardeşim bir yetişkin ve özgür birey. Onun kararlarına saygı duyarım. Ve Taehyung sana gözüm kapalı güveniyorum. Aylardır birlikte iş yapıyoruz ve tek bir yanlışını görmedim. Zaten siz bir-birinizi sevmeseydiniz bile ben ilerde sana kardeşimi emanet etmeyi düşünüyordum. Harin: A-abi... JK: Neden ağlıyorsun güzelim? Sevinmelisin. Harin: Çok teşekkür ederim. Seni çok seviyorum. JK: Ben de seni çok seviyorum güzelim. "Jungkook ben...özür dilerim." JK: Hey...sen neden özür diliyorsun? "Bunu sana daha önce söylemeliydim." JK: Ah, yapma...sorun değil. Size karşı değilim ki zaten. İkinizin de mutlu olmasını istiyorum. Hem seni çok iyi anlıyorum Taehyung. Bir kadına, hele karşındaki kadın dünyaları verebileceğin bir kadınsa, ona aşık olmamak elde değil. "Çok haklısın. Dünyaları vere bileceğim , hayatımdaki tek kadın Harin. Onu son nefesime kadar mutlu edeceğime inana bilirsin." JK: Sana güvenim sonsuz. Harin: Abi? JK: Söyle birtanem. Harin: Yoksa sevgilin mi var? JK: Bunu daha söylemeyecektim ama...evet var. Uzun bir süredir hayatımda biri var. Ve siz bu kadını tanıyorsunuz. Harin: Tanıyormuyuz? Kim? "Park Aera?" JK: E-evet... Harin: Tanrım! Aera unnie mi?! Abi çok iyi bir seçim yapmışsın! Aera unnie harika biri. JK: Ahh, bu kadar çok sevineceğini bilseydim, daha önce söylerdim. Harin: Tabiiki sevindim. Ya ben de her gece Aera unnieyle sevgili olmanız için dilek diliyordum. JK: Seni şapşal kız. "Mmm...şey. Üzgünüm Jungkook. Artık Harin'i almalıyım. Biz gidelim en iyisi." JK: Ah tamam. Hadi gidin, ne yapıyorsanız yapın. "Hadi güzelim gidelim." Harin: Görüşürüz abi! JK: Dikkatli olun. Harin/Taehyung: Tamam! Harin'in elinden tutarak onu odadan dışarı çıkardım. Şirketteki her kes birleşik ellerimize bakıyordu. Kimse beklemiyordu sonuçta. Son olarak binadan da çıkış yaptık ve arabama binerek gideceğimiz yere doğru sürmeye başladım. Harin: Nereye gidiyoruz Taehyung? "Sürpriz." Harin: Ama çok merak ederim... "Sadece biraz sabret." Harin: Tamam. ... Mekanın önünde durmuş, arabadan inmiştim. Harin için de kapıyı açarak inmesini beklemiştim. Teşekkür ederek gösterdiğim koluma girdi ve mekana doğru ilerlemeye başladık. Harin: Taehyung burası o geceki davetin geçirildiği yer. "Evet, orası." Harin: Neden buraya geldik? "Söyleyeceğim. Hadi önce içeri girelim." İçeri girdik ve koca salonda bizim için düzenlenen masaya doğru ilerlemeye başladık. Masaya varınca, Harin için sandalyeyi çektim ve oturmasını bekledim. O oturunca ben de yerime geçerek oturdum ve elinden tutup dudaklarıma götürdüm. Harin: Hadi söyle artık Taehyung. Buraya neden geldik? Hem kapattırdığın belli. Bizden başka hiç kimse yok. "Bunu anlamana sevindim güzelim. Ve seni ilk gördüğüm, sana aşık olduğum yere getirmek istedim seni. Burada anımız var nede olsa değil mi?" Harin: Hm hm. Fazla flörtöz yaklaşmıştın bana o gece. Söylediğin sözler kalbime işlemişti. O gece çalmıştın kalbimi. Eve gidip, uyuyuncaya kadar seni düşünmüştüm. "Kalbini çalmam ne mutlu bana. Dans edelim mi?" Harin: Olur. Ayağa kalkıp elinden tuttum ve ortaya doğru geçtik. Elimin birini beline sarıp, kendime çektim. O da elinin birini omzuma koyarak aramızdaki mesafeyi daha da kapattı. Gözlerimi gözlerinden alamıyordum. O kadar masum ve saf bakıyorlardı ki... "Fazla güzelsin. Dokunmaya, gözlerine bakmaya, sevmeye kıyamıyorum seni. Her an kırılacakmışsın gibi, korkuyorum zarar görmenden. Kalbimi gülümsetiyorsun varlığınla. Seni daha önce neden hiç görmedim ki? Neden daha önce karşılaşmadık sanki? Daha erken kavuşmak isterdim sana. Sadece benim olmanı istiyorum. Bana ait olmanı, benim kadınım olmanı istiyorum. Seninle tanıştığım gün eksik olan parçamı buldum. Sen beni tamamlıyorsun. Seni seviyorum, tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum." Harin: Gözlerinin sadece bana bakmasını ,ellerinin sadece benim ellerime hapis olmasını, kalbinin yalnızca bana mühürlü olmasını istesem, bencillik mi etmiş olurum? Fazla mı sahiplenmiş olurum seni? Hayatındaki ilk ve tek kadın olmak istiyorum. Sadece benim olmanı, sadece beni sevmeni istiyorum. Seni seviyorum. Hiç olmadığım kadar çok seviyorum." "𝑶̈𝒑𝒖̈𝒔̧𝒎𝒆𝒌 𝒐̈𝒎𝒓𝒖̈ 𝒖𝒛𝒂𝒕𝜾𝒚𝒐𝒓𝒎𝒖𝒔̧, 𝒐̈𝒍𝒖̈𝒎𝒔𝒖̈𝒛 𝒐𝒍𝒎𝒂𝒚𝒂 𝒏𝒆 𝒅𝒆𝒓𝒔𝒊𝒏?" ~𝑆𝑂𝑁~
Ayyy çokselll,akşam okuya bildim üzgünüm bebeğim,ve galiba hastasısın romantiğin KZNNSNSN,ama ben romantizm sevmiyorum ya özel günler ve arada sırada romantizm severim vıcık vıcık ilişkiler değil bence romantizim yerine göre yapılmalı her dakika yapınca anlamı kalmıyor. Bu arada senin kurgun için söylemedim bebeğim kurgu romantikti ve böyle yorumlar vardı onun için yazmak istedim😘💕
Ayayayyaay çok ama çok güzeldi bu tarz hikayelere bayılıyorum rica etsem abinin arkadaşına aşık olursun ya da arkadaşının abisine aşık olursun konulu bi hikâye daha yazar mısın lütfeen yazış tarzın ikisinin flortleşmesi falan çok hoş
Bizim yazarda az değil ha fazla romantik 🤭 cidden çok iyiydi bende ilk defa aşık oldum halada ilk günkü gibi aşığım ama aramızdaki tek sorun o başka bir şehirde ben başka bir şehirde ve 1 yıldır ne konuşuyoruz ne birbirimizi gördük nede birbirimizden haberimiz var ki öyle olması gerek günaha girmememiz için en iyisi bu ama hala içimde bitmeyen bir umut var Rabbimde nasip ederse birbirimizi göreceğimizi düşünüyorum tek korkum ikimizde ciddi düşünüyoruz ve ben onun Bana karşı olan hislerinin bitmesinden korkuyorum çünkü 1 yıl önce konuştuğumuzda birbirimize söz vermiştik ve ben sözümü tutmaya devam ediyorum umuyorum ki oda tutar cidden aşk acısı kadar kötü bir şey yokmuş bazen geceleri onu düşünerek ağlıyorum 🤧 ve onu düşünmediğim bir günüm yok ayrıca uzaktan akrabayız yani onun annesi ve benim annem öz kuzenler 😅 Olaki onu görürsem bir gün karşılaşırsak sana yazacağım içimden geldi yanı sonuç olarak akrabayız her bir yerden bi bağımız var Rabbimde nasip ederse inşallah onu görmem bile Yeter bana😢😊
![For Youth - 방탄소년단 (BTS) [뮤직뱅크/Music Bank] | KBS 220617 방송](http://i.ytimg.com/vi/BV0PwOExYp4/mqdefault.jpg)
![For Youth - 방탄소년단 (BTS) [뮤직뱅크/Music Bank] | KBS 220617 방송](/img/tr.png)
Ellerine sağlık mükemmel olmuş bayıldımm❣️
@@LeeKnow_delisii teşekkür ederimm🌟
Ama bu çokk güzel yaaa😻 ellerine sağlık 😽🩶🩶🩵🩵
@@istudying438 teşekkürlerr🩷
@@winterrbeaar ne demek ne demek okuldaydım görmemişim sorry🫶
@@istudying438sorun değill
Konuyu görünce uçtum ve ilkim hemen okuyorummm
Moon lovers şarkısını duyunca damladım
ay yeni gördüm 😢
hemen okuyorum ❤
❤❤❤❤çok güzel balım hastayım sana bennnn❤❤❤❤❤
@@BabyBts844 teşekkürler bebeğim❤️
Ben geldimm yada uçtum 🎉❤akakskkdkld
@@azeaz9064 hoşgeldinnn✨️
@@winterrbeaar hoşbuldumm çileğim 🍓❤️
Of hikayeden önce gelmisim
Gerçektende çok iyiydi daha fazlasını hak ediyorsun
@@NisaTemizel-q8z çok teşekkür ederim
Müthiştiii gerçekten bayıldımmm (biraz geç kaldım ama 🙈)
@@Jisooya_2e teşekkür ederimm
Ay her zamanki gibi çok güzel olmuş , qaliba birazcık güzelliyini yansıtmışsın ha 😊😊 hakikatende çok güzel olmuş 🤩🤩 eline emeyine sağlık çileyim 🍓🍓
@@Kaplantata çok teşekkür ederimmm🤭🌹
@@winterrbeaar rica ederim meleyim benim💜 , benim iltifatlarımdan daha çokuna layıksın sen✨✨
@@Kaplantata şımartıyorsun, şımarmak istemiyorum😸🦋
@@winterrbeaar şımarmayı en çok sen hakediyorsun be meleyim 😘😘🤗
✩ 𝐼𝑑𝑜𝑙𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑘𝑜̈𝑡𝑢̈𝑙𝑒𝑚𝑒𝑘 𝑔𝑖𝑏𝑖 𝑏𝑖𝑟 𝑎𝑚𝑎𝑐𝚤𝑚 𝑦𝑜𝑘𝑡𝑢𝑟
✩ 𝐹𝑖𝑘𝑖𝑟𝑙𝑒𝑟 𝑜̈𝑧𝑔𝑢̈𝑛𝑑𝑢̈𝑟
✒️ 𝑀𝑎𝑓𝑦𝑎 𝑘𝑎𝑡𝚤𝑙𝑑𝚤𝑔̆𝚤 𝑑𝑎𝑣𝑒𝑡𝑡𝑒 𝑜𝑟𝑡𝑎𝑔̆𝚤𝑛𝚤𝑛 𝑘𝑎𝑟𝑑𝑒𝑠̧𝑖𝑛𝑒 𝑎𝑠̧𝚤𝑘 𝑜𝑙𝑢𝑟
✩✩✩
☘︎ 𝐾𝑖𝑚 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔 ~ 27
☘︎ 𝐽𝑒𝑜𝑛 𝐻𝑎𝑟𝑖𝑛 ~ 22
☘︎ 𝐽𝑒𝑜𝑛 𝐽𝑢𝑛𝑔𝑘𝑜𝑜𝑘 ~ 27
🧸 𝐵𝑒𝑔̆𝑒𝑛𝑚𝑒𝑛𝑖𝑧 𝑑𝑖𝑙𝑒𝑔̆𝑖𝑦𝑙𝑒...
🪄𝐾𝑒𝑦𝑖𝑓𝑙𝑖 𝑜𝑘𝑢𝑚𝑎𝑙𝑎𝑟...
𝐻𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒:
Şirkete varmış, binadan içeri adımımı atmıştım. Her kes her zamanki gibi yine işlerinin başındaydılar, beni görenler selam vermiş, saygı amaçlı önümde eğilmiştiler. Peşimden gelen asistanım bu gün programımda neler olup-olmadığı bana söylüyordu. Asansörün düğmesine basmış, kapıların açılmasını beklemiştim. Kapılar açılmış, içeri girip, odamın olduğu kata basarak beklemeye başlamıştım. Bu gün fazlasıyla yoğun olacaktım. Üst-üste üç toplantıya, daha sonra akşam şirketler arası düzenlenen davete katılacaktım. Davette ortak olduğumuz Ceo'lar ve bir çok mafya olacaktı. Asansör durmuş, kapılar açılmıştı. Dışarı çıkmış odama doğru ilerlemeye başladım. Odama varınca paltomu çıkarmış askılığa asmıştım. Daha sonra masama geçerek bilgisayarımı açmış gerekli olan mailleri kontrol etmeye başladım. Asistanıma dönerek konuşmaya başladım;
" 'Jeon' Holdingle anlaştığımız yeni projenin dosyasını istiyorum. Onu getirin bana. Bir de 'Hena' Holdingle anlaşmamızı iptal ediyoruz. Artık ortak değiliz. Onun da dosyasını getirin ve gereken her şeyi düzenleyip kendilerine gönderelim. "
A: Emredersiniz efendim. Başka bir isteğiniz var mı?
"Ah, Hyunsoo...bir de yeşil çay getirsen iyi olur."
A: Peki efendim.
Saygı amaçlı eğildi ve odadan dışarı çıktı. Asistanım erkekti. Çünkü kadın asistanlarla uğraşamazdım... Onların nasıl biri olduklarını biliyorum elbette. Bu yüzden asistanımı erkek seçmiştim. "Jeon" Holginle imzaladığımız yeni proje büyük bir kozmetik mağazasıydı. Kız kardeşi için yaptıracakmış. Orayı ona hediyye edecekmiş. Mağazasının ismini de önceden düşünmüş bile. İsmi "Cherry Lady" olacak. Güzel bir isim gerçekten. Yedi aydır birlikte çalışıyoruz, ortağız ama, bir kere olsun kardeşini görmemiştim hiç. Kendisi de göstermez zaten. Evine iş yapmaya gittiğinde, ya da beni yemeğe davet ettiklerinde onu ortalıkta hiç görmezdim. Ahh, her neyse. Neden şimdi bunu düşünüyorsam...birazdan toplantım vardı. Ona hazırlanmalıydım. Gireceğim toplantıların dosyalarını ayırıp iyice kontrol ettim. Bir aksilik çıksın istemiyordum. Her şey yerli-yerinde olmalıydı. Toplantı saatine az kaldığını görünce ilk gireceğim toplantının dosyasını elime alıp, odadan dışarı çıktım ve adımlarımı toplantı odasına doğru ilerlettim.
✰6 𝑠𝑎𝑎𝑡 𝑠𝑜𝑛𝑟𝑎✰
Nihayet toplantılarım bitmiş ve hepsi de iyi sonuçlanmıştı. Düşündüğüm gibi bir aksilik çıkmamıştı. Odama gelmiş elimdeki dosyaları masama bırakmış, askılıktan paltomu alıp yeniden odadan dışarı çıkmıştım. Binadan çıkış yaparak şirketin önündeki arabama ilerledim. Şoför kapımı açtı ve bindim. Kendisi de sürücü koltuğuna oturarak arabayı sürmeye başladı. Elime tabletimi alarak biraz oyalanmaya başladım. Saat şu an 17:00'dı. Davet de saat 19:00'da başlıyordu. 2 saatlik hazırlanma bana yeterdi.
Eve varmış, direkt odama çıkmıştım. Kendimi banyoya atıp, güzel bir duş almıştım. Daha sonra ayırttığım takım elbisemi elime alarak giyindim. Klasik kahverengi saatimi takıp, parfümümü de sıktıktan sonra artık hazırdım. Hazırlanmam sandığımdan daha çabuk olmuştu. Davetin başlamasına daha yarım saat vardı. Odamdam çıkıp, aşağıya indim ve bir kaç korumamla birlikte evden çıktık.
...
20 dakika sonra davetin olacağı mekana varmıştık. Arabadan inmiş içeri doğru adımlamaya başlamıştım. Mekana giriş yaptığım an gözüme çarpan ortağım Jungkook'la birlikte adımlarımı oraya doğru yönlendirdim. Yanında bir kız da vardı. O kızı yanında ilk defa görüyordum. Çok güzel bir kızdı. Gülerken kısılan gözleri onu çok tatlı gösteriyordu. Yanlarına varınca Jungkook'la tokalaştık. Daha sonra Jungkook kızı tanıtmaya başladı;
JK: Taehyung, bu benim kız kardeşim Harin.
Ne...kardeşimiydi? Bu melek gibi kız ortağımın kardeşiymiş. Tanrım bir rüyada olmalıyım. Kız yakından o kadar güzeldi ki...bir melekdi sanki. İsmi de kendisi kadar çok güzel ve zarifti. Gözleri, dudakları, küçük burnu, al-al yanakları insanı ona aşık ede bilecek türdendi. Hayatımda bu zamana kadar hiç bir kadına böyle hissetmemiştim. Kalbim heyecandan çarpıyordu adeta. Koskoca mafya babası Kim Taehyung'un bir kızı gördüğü anda içi gidiyor...bu mümkün olmayan bir şeydi. Gözlerim ona bakmaya dalmışken adımın seslenmesiyle düşüncelerimden ayrıldım;
JK: Hey? Taehyung? İyimisin?
"Ha?Ahh, şey evet. İyiyim.
Çok üzgünüm güzel bayan. Ben Kim Taehyung. Abinizin ortağıyım."
Harin: Memnun oldum Bay Kim.
Elinden nazikce tutarak dudaklarıma götürdüğüm sırada yanakları kızarmıştı. Bir de utangaçtı ha...çok tatlı. Sesi fazlasıyla yumuşak çıkıyordu.
"Ben de memnun oldum."
...
Davetin ilerleyen saatlerinde sakin müziyin çalmasıyla çiftler yavaş-yavaş dans etmeye başlamıştılar. Jungkook ortak olduğu diğer şirketin Ceo'su, Park Aera ile dans etmeye başlamıştı. Elindeki meyve suyuyla dans eden çiftleri seyreden Harin'e döndü bakışlarım. Sakince etrafı seyrediyordu kahverengi gözleri. Kendimi toparladım ve ona doğru döndüm;
"Acaba...benimle dans edermisiniz prenses?"
Harin: Ahh....elbette.
Nazik bir şekilde elinden tutarak dans eden çiftlerin arasına karıştık. Bir elimi beline koyarak kendime biraz çektim, diğer elimle de elinden tuttum. O da bir elini omzuma yerleştirdi ve yavaş bir şekilde dans etmeye başladık. Gözlerime bakmasını isterdim, ama bakmıyordu. Başını eğmiş öyle dans ediyorduk. Seslendim ona;
"Neden yüzüme bakmıyorsunuz?"
Harin: Ahh...şey. Ben...bilmiyorum.
"Utanıyormusunuz?"
Harin: Aslında...evet. Abimden başka hiç bir erkekle yakın değilim. İlk defa yabancı bir erkeğin elini tutuyorum. Hatta onunla dans ediyorum.
"İlk olmama ne kadar çok sevindim bilemezsiniz."
Harin: Neden sevindiniz bu kadar, sora bilirmiyim?
"Sizin gibi güzel ve zarif kadına hayatımda ilk kez rastlıyorum."
Harin: Beni u-utandırıyorsunuz.
"Bunu utanmanız için söylemedim. Bunlar gerçekler."
Hafifce gülerek başını eğdi. Bir elim hala belindeyken diğer elimi çenesine götürdüm ve başını kaldırıp bana bakmasını sağladım. Yanakları kıp-kırmızı olmuştu.
"Gözlerin...gözlerin sanki dünyanın bütün huzurunu taşıyor. Çok güzeller. Fazlaca...Kahverengi gözlerinde yıldızlar toplanmış gibi. Ne güzel parlıyorlar öyle.."
Harin: Çok güzel sözler söylüyorsunuz. Bunları konuştuğunuz her kadına söylermisiniz?
"Böyle konuştuğum ilk kadınsınız. Ve umarım ki, tek olursunuz."
Harin: Fazla flörtözsünüz.
"Ah hayır. Aslında flörtöz değil de...
Dışarı mı çıksak? Jungkook'un bize taraf bakmasından konuşamıyorum, hem hava da almış oluruz. Ne dersiniz?"
Harin: Olur. Çıkalım.
Bir-birimizden ayrıldık ve çıkışa doğru ilerledik. Mekanın bahçesine gelerek havuz kenarında durduk ve bir-birimize döndük. Harin'in konuşmaya başlamasıyla tüm odağımı ona verdim;
Harin: Acaba...ilk görüşte aşka inanırmısınız?
"Sizinle karşılaşıncaya kadar ilk görüşte aşkın anlamını bile bilmez, buna inanmazdım. Gerçekten ilk görüşte aşk diye bir şey varmış. Siz peki? İnanırmısınız?"
Harin: Evet. Hem de çok..
"Bir insanın bir insana böyle içi gitmemeli..."
Harin: Efendim?
"Ha? Ne?"
Harin: Bir şey dediniz sanırım.
"Ah hayır. Yok bir şey."
Uzaktan Jungkook'un sesiyle ona doğru döndük. Bize taraf geliyordu. Yanımıza gelince konuşmaya başladı;
JK: Bebeğim. Hava soğuk. Neden çıktınız dışarı?
Harin: Ah...içerde bunaldım da biraz abi. Bay Kim dışarı çıkıp hava almamızı önerdi.
"Ah, evet. İçerisi fazla sıcaktı."
JK: Güzelim. Saat epey geç olmuş. Gidelim mi?
Harin: Olur abi. Gidelim.
Jk: O zaman sana iyi geceler Taehyung. Yarın konuşuruz.
"Size de iyi geceler Jungkook."
Harin: Abi?
JK: Evet güzelim?
Harin: Sen git ben geliyorum şimdi.
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-1
JK: Hızlı gel tamam mı. Hava çok soğuk. Üşütüp hastalanmanı istemem.
Harin: Tamam.
"Acaba yeniden görüşe bilecekmiyiz?"
Harin: Bilmem...belki.
"Bu gece benim için çok özel ve çok güzeldi."
Harin: Benim içinde aynı şeyler geçerli Bay Kim. Ben artık gitmeliyim. Size iyi geceler.
"İyi geceler prenses."
Neydi bu Tanrım? Aşkmıydı? İlk görüşte aşk bumuydu gerçekten? Aşık olunca böyle mi hisseder insan? Kalbim olduğundan çok daha hızlı atıyor. Ben hiç bir kadına Harin'e bu gün hissettiğim şeyleri hissetmemiştim. Fazla güzel, zarif, güleryüzlüydü. Çok tatlı ve sevimliydi. Gözleri, kahvenin en güzel tonuydu. Kainatın tüm yıldızları gözlerinde parlıyor adeta. İnsanın kalbini eritecek türden bakışları var mesela. Bu kızı benim yapacaktım. Belki bencillik olacaktı ama, onu benim yapmak istiyorum. Sadece bana ait olsun istiyorum. Onu daha bir kaç saat öncesinde tanımış olsam da, hayatımın bir parçası yapmak istiyordum. Bekle beni prenses, seni benim yapmaya geleceğim...
✰𝐴𝑦𝑙𝑎𝑟 𝑠𝑜𝑛𝑟𝑎✰
𝐻𝑎𝑟𝑖𝑛'𝑑𝑒𝑛
Saat gecenin üçüydü ve ben yine Taehyung'la konuşuyordum. Sesi o kadar huzur vericiydi ki, bir gün duymasam günüm güzel geçmiyor. Bana güzel sözler söylemesi, iltifatlar etmesi o kadar çok hoşuma gidiyordu ki...Sevgili değildik...öylece konuşuyorduk. Ama o benimle sevgiliymişiz gibi konuşuyordu. İçtenliği, yumuşak kalpliliği içimi eritiyor. O kadar kusursuzdu ki...Yüzünün belirli yerlerinde görünen benleri, kare gülüşü, derin sesi kalbimin normalden çok daha hızlı atmasını sağlıyor. Aşık olmuştum ona...hem de çok. İlk görüşte aşık olmuştum. O gece. Davette...onunla konuştuğum şeyler, onun bana karşı flörtöz tavrı o kadar çok hoşuma gitmişti ki, çok heyecanlanmıştım, ama bunu bildirmemiştim. İlk defa bir erkeğe karşı güzel duygular besliyorum. Hayatımda ilk defa aşık oluyorum. Taehyung'un ilk ve son olmasını istiyorum. Bir-birimizin olalım istiyorum. Ama hala ona açılmaya cesaret edemiyordum. Cesaretimi toplayıp ona aşık olduğumu söylemeliydim bir an önce. Şu an abim gecenin bir yarısı Taehyung'la konuştuğumu öğrenirse kıza bilirdi. Abimin haberi yoktu bizim konuştuğumuzdan. Ondan çekiniyordum. Söyleyip, söylememek arasında kalmıştım. Esnemeye başlamamla birlikte telefonun diğer ucundan Taehyung'un gülme sesinin duydum;
Taehyung: Uykun gelmiş. Hadi kapatalım da uyu. Fazla konuştuk. Uyku düzeninin bozulmasını istemiyorum benim yüzümden.
"Sorun değil Taehyung-ah. İyi geceler."
Taehyung: İyi geceler prensesim.
Telefonu kapatarak komodinin üzerine bıraktım ve yorganın altına iyice girdim. Rüyamda Taehyung'u görmek dileğiyle kapattım gözlerimi karanlığa.
...
Sabah-sabah abimin bağırış sesleriyle uyandım. Yatağımdan kalktım, hızlıca çıktım odadan, aşağı salona indim. Abim telefonda sinirle biriyle konuşuyordu. Bu çok korkutucuydu. Hep korkardım bu halinden. Telefonla konuşması bitince arkası döndü. Beni görünce sinirli yüzü bir an şaşkına döndü, sonra gülümseyerek bana doğru gelmeye başladı;
JK: Güzelim, günaydın.
"Günaydın abi."
JK: Git hazırlan bir an önce. Benimle şirkete geliyorsun küçük hanım.
"Ne? Gerçekten mi?!"
JK: Ah, evet. Malasef gerçekten. Şirkette staj yapmaya başlayacaksın.
"Neden öyle söyledin? Yoksa şirkette çalışmamı istemiyormusun?"
JK: Olur mu öyle şey güzelim. Tabii ki, istiyorum. Sadece benim senin için güzel planlarım vardı. Eğer şirkette çalışmaya başlarsan, seni ordan ayırmam benim için zor olur.
"Neden ayıracakmışsın beni ordan? Kötü bir şey yok değil mi?"
JK: Hayır yok bebeğim. Boş ver bunları, düşünme. Hadi git hazırlan hemen de çıkalım. Bu gün işlerimiz çok fazla.
"Tamam. Gittim bile."
...
Şirkete gelmiş, abimin odasına çıkmıştık. Bu gün Taehyung gelecekmiş. Onu göreceğim için çok heyecanlıydım. Abim gelir-gelmez bir toplantıya girmişti hemen. Ben de odada öylece boş-boş oturuyordum. Çok sıkılıyordum. Hemen bitsede toplantı ben de yeni işime başlasam. Abimin koltuğunda oturmuş bilgisayardan kendime göre bulduğum oyunu oynarken kapı çaldı. Gözümü bilgisayardan ayırmadan 'gir' komutunu verince içeri biri girdi. Ses gelmeyince başımı kaldırıp kimin geldiğine baktım. T-taehyung'du... Kapının orda durmuş bana içi gider gibi bakıyordu...Tanrım çok aşıktım bu çocuğa...
"T-taehyung?"
Taehyung: H-harin-ah...sen.
"Ah, evet ben. Merhaba!"
Taehyung: Senin burada ne işin var?
"Beni gördüğüne sevinmedin mi Taehyung-shii?"
Taehyung: Ahh...tabiiki de sevindim prenses. Sadece şaşırdım. Seni görünce günümün güzelleşmesi bir tesadüf mü? Yoksa senin bende bıraktığın etki mi?
"Hala çok flörtözsünüz Bay Kim."
Taehyung: Öylemiyim? Hiç farkında değilim...
"Abim burada staj yapmaya başlayacağımı söyledi. O yüzden buradayım."
Taehyung: Staj?
"Evet. Ne oldu?"
Taehyung: Ahh, yok bir şey.
𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛
Jungkook ne yapmaya çalışıyor? Harin için yaptığı proje neredeyse bitmek üzere. Onu burada işe almak ne demek. Belki de bir şeyler düşünüyordur. Fazla kurcalamayayım en iyisi. Derken kapı açıldı ve Jungkook içeri girdi.
JK: Hoşgeldin Taehyung.
"Hoşbuldum."
JK: Diğer toplantı birazdan başlayacak. Harin de bu toplantıya bizimle birlikte katılacak. Nede olsa, burda çalışacak değil mi? Her şeyden haberi olması lazım.
Jungkook'un bana göz kırpmasıyla ne yapmaya çalıştığını anlamıştım. Ben de ona ayak uydurarak oyununa devam ettim.
"Evet, öyle."
Harin: Ama abi...benim bu toplantı hakkında hiç bir bilgim yok. Ne yapacağım orada?
JK: Merak etme güzelim. Sen sadece konuşulanları dinleyeceksin. Hadi gidelim.
Harin: Tamam.
Üçümüz de odadan dışarı çıkarak toplantı odasına doğru ilerlemeye başladık. Odaya girdiğimiz zaman diğer şirketin ceosu ve asistanının burada olduğunu gördük. Erken gelmişlerdi. Jungkook başa, ben onun yanına , Harin de benim yanıma geçerek yerlerimize oturmuştuk. Harin şaşkın-şaşkın bakıyordu etrafa. Ahh güzel gözlü meleğim benim. Keşke herkesten sakına bilseydim seni. Önümde oturan adamın Harin'e sırıtarak baktığını fark ettim. Bununla birlikte sinirden kaşlarım çatıldı. Fark ettirmeden ellerim de yumruk haline gelmişti bile. Şerefsiz herif. Noluyordu daha ilk günden. Elimi Harin'in eline getirip tuttum, etrafa bakan kahveleri benimkilerle buluşunca sıcak bir gülümse oluşturdum yüzümde. İlk birleşik olan ellerimize baktı ve bir süre durdu. Daha sonra gözlerini tekrar bana çevirince onun da yüzünde tatlı bir gülümseme oluştu. Adama döndüm yeniden ve bozulmuş bir şekilde ikimize baktığını gördüm. Yüzümde bir sırıtma oluşturarak ona bakmaya başladım ben de. Harinle sevgili değildik, ama onunla böyle flört etmem fazlasıyla hoşuma gidiyordu. Onun da hoşuna gittiğine emindim. En kısa sürede açılacaktım ona. Onun da bana karşı boş olmadığına emindim. Eğer yaptıklarıma karşılık veriyorsa, demek ki, o da beni seviyordu. Bu düşünce bile çok güzeldi. Harin'in beni seviyor oluşu...kalbimin ritmini olduğundan daha fazla arttırıyordu...Jungkook ayağa kalkıp konuşmaya başlamasıyla düşüncelerimden ayrılıp onu dinlemeye başladım.
...
Sonunda toplantı bitmiş, herkes yavaş-yavaş odadan çıkmaya başlamıştı bile. Ben Jungkook'la proje hakkında konuşurken, deminki adamın Harin'e yakınlaştığını gördüm. Ne yapmaya çalışıyor bu adam. Zaten toplantı boyunca gözlerini ayırmamıştı güzelimden. Artık gerçek anlamda sinirlenmeye başlıyordum. Jungkook o tarafa baktığımı görünce kendisi de oraya doğru bakmaya başladı. Sanırım onun da benden bir farkı yoktu. Çünkü adamın ne yapmaya çalıştığını anlamış gibiydi.
JK: Ben bu adamı gebertirim.
"Zaten sen yapmazsan ben yapacağım. Orası kesin."
JK: Sana ne oluyor Taehyung?
"Artık senden hiç bir şey saklamak istemiyorum. Kardeşine aylardır aşığım Jungkook. "
JK: NE?
"Şu an seninle uğraşamam. Sen şok olmaya devam et. Harin'i o adamın elinden kurtarmalıyım."
Jungkook'un yanından ayrılıp Harin'e doğru ilerledim. Adamla muhattap olmamaya çalışıyordu. Zorla güldüğü belliydi. Adam da kene gibi yapıştı kıza. Yanlarına varınca kolumu Harin'in beline attım ve kendime çektim onu. Harin rahatlamış bir yüz ifadesiyle bana doğru döndü. Ben de ona karşı hafifce gülümsedim ve adama döndüm.
"Demek nişanlımla tanışdınız Bay Park.'
BP: Nişanlınız mı?!
JK: Nişanlın mı?!
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-2
"Evet. Nişanlım."
BP: Ahh, ben üzgünüm. Nişanlı olduğunuzu bilmiyordum. Malum, parmağınızda yüzük göremedim de.
"Parmağımızda yüzük olmaması nişanlı olmadığımız anlamına gelmez. Çok yakında büyük bir nişan yapacağız zaten."
Harin: Benim neden bundan haberim yok Taehyung?
Kulağıma fısıltıyla konuşması, sesinin ninni gibi gelmesine sebep olmuştu. Çok hoştu...
"Sen her zaman bana böyle konuşsana. Sesin ninni gibi geliyor. İçim gidiyor..."
Harin: Taehyung!
JK: Biri burada bana ne olduğunu anlata bilir mi?
" Ben anlatırım Jungkook. Ama aile üyelerine.
Size iyi günler Bay Park."
BP: İyi günler Bay Kim. Size de iyi günler Bay Jeon.
JK: İyi günler.
Adamın gitmesiyle rahat bir nefes verdim ve kolumu hiç istemesem de ,Harin'in belinden çekip, elinden tuttum. Jungkook'a doğru dönerek büyük bir ciddiyetle konuşmaya başladım.
"Biraz önce söylediğim gibi Jungkook. Kardeşine aşığım. Ve ben ciddiyim. Onu hayatımın bir parçası yapmak istiyorum."
JK: Aranızdaki olayı biliyordum aslında.
Harin: Ne?
JK: Geceleri Taehyung'la konuştuğunu, çiçeklerin sana Taehyung tarafından gönderildiğini ve o geceki davette aranızdaki çekimi farketmiştim. Bir süre uzaktan seyredecektim, daha sonra sizinle konuşup bu duruma bir açıklık getirecektim. Eğer siz bir-birinizi seviyorsanız size engel olmayacağım. Bu benim haddime değil. Kardeşim bir yetişkin ve özgür birey. Onun kararlarına saygı duyarım. Ve Taehyung sana gözüm kapalı güveniyorum. Aylardır birlikte iş yapıyoruz ve tek bir yanlışını görmedim. Zaten siz bir-birinizi sevmeseydiniz bile ben ilerde sana kardeşimi emanet etmeyi düşünüyordum.
Harin: A-abi...
JK: Neden ağlıyorsun güzelim? Sevinmelisin.
Harin: Çok teşekkür ederim. Seni çok seviyorum.
JK: Ben de seni çok seviyorum güzelim.
"Jungkook ben...özür dilerim."
JK: Hey...sen neden özür diliyorsun?
"Bunu sana daha önce söylemeliydim."
JK: Ah, yapma...sorun değil. Size karşı değilim ki zaten. İkinizin de mutlu olmasını istiyorum. Hem seni çok iyi anlıyorum Taehyung. Bir kadına, hele karşındaki kadın dünyaları verebileceğin bir kadınsa, ona aşık olmamak elde değil.
"Çok haklısın. Dünyaları vere bileceğim , hayatımdaki tek kadın Harin. Onu son nefesime kadar mutlu edeceğime inana bilirsin."
JK: Sana güvenim sonsuz.
Harin: Abi?
JK: Söyle birtanem.
Harin: Yoksa sevgilin mi var?
JK: Bunu daha söylemeyecektim ama...evet var. Uzun bir süredir hayatımda biri var. Ve siz bu kadını tanıyorsunuz.
Harin: Tanıyormuyuz? Kim?
"Park Aera?"
JK: E-evet...
Harin: Tanrım! Aera unnie mi?! Abi çok iyi bir seçim yapmışsın! Aera unnie harika biri.
JK: Ahh, bu kadar çok sevineceğini bilseydim, daha önce söylerdim.
Harin: Tabiiki sevindim. Ya ben de her gece Aera unnieyle sevgili olmanız için dilek diliyordum.
JK: Seni şapşal kız.
"Mmm...şey. Üzgünüm Jungkook. Artık Harin'i almalıyım. Biz gidelim en iyisi."
JK: Ah tamam. Hadi gidin, ne yapıyorsanız yapın.
"Hadi güzelim gidelim."
Harin: Görüşürüz abi!
JK: Dikkatli olun.
Harin/Taehyung: Tamam!
Harin'in elinden tutarak onu odadan dışarı çıkardım. Şirketteki her kes birleşik ellerimize bakıyordu. Kimse beklemiyordu sonuçta. Son olarak binadan da çıkış yaptık ve arabama binerek gideceğimiz yere doğru sürmeye başladım.
Harin: Nereye gidiyoruz Taehyung?
"Sürpriz."
Harin: Ama çok merak ederim...
"Sadece biraz sabret."
Harin: Tamam.
...
Mekanın önünde durmuş, arabadan inmiştim. Harin için de kapıyı açarak inmesini beklemiştim. Teşekkür ederek gösterdiğim koluma girdi ve mekana doğru ilerlemeye başladık.
Harin: Taehyung burası o geceki davetin geçirildiği yer.
"Evet, orası."
Harin: Neden buraya geldik?
"Söyleyeceğim. Hadi önce içeri girelim."
İçeri girdik ve koca salonda bizim için düzenlenen masaya doğru ilerlemeye başladık. Masaya varınca, Harin için sandalyeyi çektim ve oturmasını bekledim. O oturunca ben de yerime geçerek oturdum ve elinden tutup dudaklarıma götürdüm.
Harin: Hadi söyle artık Taehyung. Buraya neden geldik? Hem kapattırdığın belli. Bizden başka hiç kimse yok.
"Bunu anlamana sevindim güzelim. Ve seni ilk gördüğüm, sana aşık olduğum yere getirmek istedim seni. Burada anımız var nede olsa değil mi?"
Harin: Hm hm. Fazla flörtöz yaklaşmıştın bana o gece. Söylediğin sözler kalbime işlemişti. O gece çalmıştın kalbimi. Eve gidip, uyuyuncaya kadar seni düşünmüştüm.
"Kalbini çalmam ne mutlu bana.
Dans edelim mi?"
Harin: Olur.
Ayağa kalkıp elinden tuttum ve ortaya doğru geçtik. Elimin birini beline sarıp, kendime çektim. O da elinin birini omzuma koyarak aramızdaki mesafeyi daha da kapattı. Gözlerimi gözlerinden alamıyordum. O kadar masum ve saf bakıyorlardı ki...
"Fazla güzelsin. Dokunmaya, gözlerine bakmaya, sevmeye kıyamıyorum seni. Her an kırılacakmışsın gibi, korkuyorum zarar görmenden. Kalbimi gülümsetiyorsun varlığınla. Seni daha önce neden hiç görmedim ki? Neden daha önce karşılaşmadık sanki? Daha erken kavuşmak isterdim sana. Sadece benim olmanı istiyorum. Bana ait olmanı, benim kadınım olmanı istiyorum. Seninle tanıştığım gün eksik olan parçamı buldum. Sen beni tamamlıyorsun. Seni seviyorum, tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum."
Harin: Gözlerinin sadece bana bakmasını ,ellerinin sadece benim ellerime hapis olmasını, kalbinin yalnızca bana mühürlü olmasını istesem, bencillik mi etmiş olurum? Fazla mı sahiplenmiş olurum seni? Hayatındaki ilk ve tek kadın olmak istiyorum. Sadece benim olmanı, sadece beni sevmeni istiyorum. Seni seviyorum. Hiç olmadığım kadar çok seviyorum."
"𝑶̈𝒑𝒖̈𝒔̧𝒎𝒆𝒌 𝒐̈𝒎𝒓𝒖̈ 𝒖𝒛𝒂𝒕𝜾𝒚𝒐𝒓𝒎𝒖𝒔̧, 𝒐̈𝒍𝒖̈𝒎𝒔𝒖̈𝒛 𝒐𝒍𝒎𝒂𝒚𝒂 𝒏𝒆 𝒅𝒆𝒓𝒔𝒊𝒏?"
~𝑆𝑂𝑁~
Ay yine geç kaldım off 😅 şimdi okuyorum
Ay geç kaldım ama olsun 😢 Ellerine sağlık güzelim her zaman ki gibi çok iyiydi 😊❤
@@Jimininserçeparmağı teşekkür ederim güzellik🩷
@@winterrbeaar rica ederim güzelim💟
Icim eriye eriye okudum mükemmeldi 💜💜🥰
@@gamzehelli350 teşekkür ederimm✨️
@@winterrbeaar 💜💜
Ayyy çokselll,akşam okuya bildim üzgünüm bebeğim,ve galiba hastasısın romantiğin KZNNSNSN,ama ben romantizm sevmiyorum ya özel günler ve arada sırada romantizm severim vıcık vıcık ilişkiler değil bence romantizim yerine göre yapılmalı her dakika yapınca anlamı kalmıyor. Bu arada senin kurgun için söylemedim bebeğim kurgu romantikti ve böyle yorumlar vardı onun için yazmak istedim😘💕
@@Zoe-12-k6p aslında ben de romantik sevmiyorum, ama kurgu bu.
@@winterrbeaar evet yorumlar gördüm bende romatik olduğunu zann ettim kusura bakma kurguda kendin gibi çok güzel😻
@@Zoe-12-k6p teşekkür ederim🦋
Okuyamiyorum çünkü hikaue yok
Oku oku kitap kalmadı biraz gezmek lazım-4yüz
Öyle saf ki sevgimiz yalan yalan-hepsi
Ayayayyaay çok ama çok güzeldi bu tarz hikayelere bayılıyorum rica etsem abinin arkadaşına aşık olursun ya da arkadaşının abisine aşık olursun konulu bi hikâye daha yazar mısın lütfeen yazış tarzın ikisinin flortleşmesi falan çok hoş
@@deniz189o çok teşekkür ederim. Aslında istek almayı bıraktım şimdilik. Boş vakitlerimde yazmaya çalışırım.🌸
@@winterrbeaaryazarsan çok sevinirim ama yazamazsan da sorun yok
Bizim yazarda az değil ha fazla romantik 🤭 cidden çok iyiydi bende ilk defa aşık oldum halada ilk günkü gibi aşığım ama aramızdaki tek sorun o başka bir şehirde ben başka bir şehirde ve 1 yıldır ne konuşuyoruz ne birbirimizi gördük nede birbirimizden haberimiz var ki öyle olması gerek günaha girmememiz için en iyisi bu ama hala içimde bitmeyen bir umut var Rabbimde nasip ederse birbirimizi göreceğimizi düşünüyorum tek korkum ikimizde ciddi düşünüyoruz ve ben onun Bana karşı olan hislerinin bitmesinden korkuyorum çünkü 1 yıl önce konuştuğumuzda birbirimize söz vermiştik ve ben sözümü tutmaya devam ediyorum umuyorum ki oda tutar cidden aşk acısı kadar kötü bir şey yokmuş bazen geceleri onu düşünerek ağlıyorum 🤧 ve onu düşünmediğim bir günüm yok ayrıca uzaktan akrabayız yani onun annesi ve benim annem öz kuzenler 😅 Olaki onu görürsem bir gün karşılaşırsak sana yazacağım içimden geldi yanı sonuç olarak akrabayız her bir yerden bi bağımız var Rabbimde nasip ederse inşallah onu görmem bile Yeter bana😢😊
@@Jimininserçeparmağı aşk konusunda seni anlayamam ama, dileğim bu ki, umarım bir gün kavuşursunuz güzelimm ve sonsuz mutlu olursunuz🌸🩷
@@winterrbeaar Ya teşekkür ederim temiz yürekli meleğim 👼 umuyorum...🤲💝
@@Jimininserçeparmağırica ederimm❤
@@winterrbeaar 😚🥰
Umarım buluşursunuz,aklıma şey geldi;
*Başka bir zamanda,başka bir diyarda belki yeniden,buluşur ellerimiz bu sefer herşey yolunda gider*
Bu kadar emek 0 beğeni ben bunu bozarım
Hikâye ne zaman gelir acaba yazar hanım ben biraz sabırsızlandım
Geldi bilee
@@winterrbeaarokuyorum hemenn