Nevzat hoca valla gunlerdir kulagimda sadece sizin sesiniz var, hic de okumadığım konuları garip bir hazla dinliyorum. Mitoloji ve felsefe, kadin sorunu, ve bir çok konu ancak bu kadar iyi anlatilabilirdi. Hemsirelik okudugum icin bin pismanim! neyse en azindan anliyorum :)) emeginize saglik.
Akira Kurosawa'nın Ran filmi bu açıdan açıklanabilir. Bayan Kaede'nin ölüm sahnesinde, başının kılıçla uçurulması sonrasında kanının duvara sıçraması ve bir soyut tablo gibi görüntü oluşturması istencin güzel bir tarifi gibi.
Hocam merhaba öncelikle yayınlarınız için çok teşekkür ederiz. Zeynep Sayın ve sizin gibi insanların varlığı bu coğrafya için değerli. Bir soru da ben sormak isterim izninizle. Schopenhauer'dan ve Nietzche'ye daha sonra da Heidegger'e kadar takip ettiğimiz bu izleğin Tao felsefesi ile benzeştiğini görüyorum farklılık nerede başlıyor bir dipnotunuzda bu konuyu açabilirmisiniz. Teşekkürler.
Doğa kendisini kendiyle izliyor. İnsan orada sadece bir izlek noktası. İnsan doğaya baktıkça kendini göremiyor. Olan her şey doğanın kendi kendine oyunu. Tahta üzerinde birer piyondan vezire dönüşen insan oyun bitiminde piyon ve vezirin farklı olmadığını görmek istemiyor. Her şey o kadar basit ki anlamak çok zor. Çünkü izlek artık kendini oyunun kendisi zannediyor.
Merhaba hocam. Ben 22 yaşındayım ve içedönük bir insanım. Bu sebeple her ne kadar 20 li yaşlarımda olsam da bu yaşıma kadar belki yetişkin insanlardan daha fazla yalnız başıma zaman geçirmişimdir. Bu geçirdiğim yalnız zaman bende haddini aşan bir farkındalığa sebep oldu. Bu yüzden önce dini inancımı yitirdim daha sonra adeta bir domino taşı etkisiyle diğer inançlarımı ve bütün anlamımı yitirdim. Şu an kendimi bir zombiden farksız görüyorum. Sanki ailem beni hiçliğimdeki huzurlu yaşamımdan çıkarmış ve buraya sürgüne mahkum etmiş gibi hissediyorum. Bunca farkındalıktan sonra içimde yalnızca iki adet istenç kaldı. İlki tahmin edebileceğiniz üzere intihar, diğeri ise ebeveynlerime duyduğum öfke sebebiyle insanların artık ürememesi ve bu trajedinin son bulması istenci. Ben ikinci istencim üzerine hâlâ nefes almaya devam ediyorum. Sizce insanlar üremekten vazgeçer ve bu sürgün sona erer mi ve ben bunu görebilecek kadar yaşayıp gördükten sonra huzurla hiçliğime geri dönebilir miyim?
herkes böyle zaten tek olduğunu mu sanıyorsun. sadece diğerlerinin bunla baş edip yetişkin olmayı becerme gücü var. sen de bunu yapmanın yollarını ara geri dönüş mümkün değil. hayat hep ileri doğru çünkü
Hocam max stirner hakkında görüşleriniz neler? Biricik ve mülkiyetini okudunuz mu? Egoizm ve biricik felsefesi hakkında bir video yapmanız mümkün mü? Nietchzsche nin stirnerden çokça etkilendiğini söylemek mümkün ama hiç onun hakkında bir yazı yazmamış.
Hocam Mainlanderi çok kısa anlattınız uzun videosunu istiyorum lütfen yardımcı olur musunuz türkçe kaynak neredeyse hiç yok kız kardeşiyle olan ilişkisi vb şeyleri aşırı merak ediyorum
Hocam tekrar merhaba. Programınız çok bilgilendirici. Teşekkür ederiz. Hocam geçen bir soru sormuştum cevaplamıştınız sağolun. Arbeitsanfordeung (işyükü-içsel eylem yapma istenci/gereksinimi-iş/çalışma talebi-motivasyon-külfet olarak da çevrilebilir zannediyorum) kavramıydı. Schoppenhauer'un Ding an sich'i , Wille olarak açıkladığından bahsettiniz. Nietzche'nin güç isteminden bahsettiniz. Ding an sich (numen-kendinde varlık-öz-bilinmeyen şey- dolayısıyla bilinçdışı bir şey oluyor gibi. Bahsettikleriniz üzerine buradan, acaba Freud bu Wille (istenç yerine arbeitsanforderung'u kullanmış olamaz mı? Bu da dur durak bilmeyen bir istenç nihayetinde. Aslında cinsel dürtünün kanalize edilerek yüceltilmesini andırıyor. Tabiki metindeki anlamını da dikkate alarak. "Ding an sich" yerine de "bilinçdışı" kavramını kullanmış olamaz mı? Zaten Schoppenhauer'den de etkilenmiştir. Bu anlattığınız bilgiler bende böyle bir fikir oluşturdu. Ben bu konulara amatörce merak duyuyorum onun için yazdım. Bu konuda kanaatiniz ne olurdu? Saygılarımla
Merhaba Hocam. Cevap için teşekkürler. Sadece bir benzetme yapmıştım çünkü, Freud'un anforderung/talep/istek kavramı, wille- istenç/irade kavramı ile mana olarak çok benziyor, değişik kendine özgü versiyon yaratmış gibi geldi bana. Örneğin Freud'da da vorstellung, wahrnehmungsidentitaet vb. gibi tasavvur ve algılama (aslında fantazileme) türü kavramlar çok geçtiğinden bunlara dayanarak yorumlamak istedim. Dediğiniz gibi Schopenhauer gökselliği bedene "alem benin tasavvurumdan ibarete" , Freud da aynı keza bedenden kaynaklı dürtülere indirdi. Yorumum bundan ve de o dönemde Shoppenhauer, Nitzsche popüler ve biliniyor olmasındandı. Biliyorsunuz almanlar kavram ve versyonlar yaratmada elçabukluğu ustasıdırlar. Saygılarla
Blödsinn, Blödsinn, Du mein Vergnügen, Stumpfsinn, Stumpfsinn, Du meine Lust... Hocam Almanlarda bu sözlerden oluşan bu şarkıyı söyleme âdeti varmış, en iyi şekilde çeviriyi yapıp varsa yorumunuzu rica edeceğim :) teşekkürler 🙏
Sonda kaynaklarin turkcede olmadigini soylemissiniz hocam ama ben "isteme ve tasavvur olarak dunya"yi turkce okumustum guzeldi. Tabii tek cilt cikti gerisini bekliyorum.
@@CultureClubTV cevirmen tartismali olabilecek kelimelerin almancalarını verip kendiniz de bakabilirsiniz dedigi icin diger cevirilerden daha ozenli gelmisti ve schopenhauer ile ilgili seyleri dinledikce aslinda yalan yanlis ceviriler olmadigini dogrulamis oluyorum. Seviliyorsunuz hocam ❤️
Hocam ben şunu anlamıyorum schopenhauer tam ding an sich istenç tir dolayısıyla gerçek olan odur dedikten sonra neden bunun bastırılması kurtulunmasi gereken bir şey olduğunu söylüyor? Bu durum sanki Nietzsche'de dionisos un ön plana çıkışıyla farklilasiyor gibi.
![[LIVE] : ONE ลุมพินี 73 วันนี้!! คู่เอก "วรพล vs พันฤทธิ์"](http://i.ytimg.com/vi/rrOljlqse3A/mqdefault.jpg)
Hocam unofficial öğrenciniz olarak ellerinizden öperim.
En içten sevgi ve saygılarım ile.
İyi ki varsınız.
ne güzel dedin he. yaşasın unofficial öğrenciler.
Nevzat hoca valla gunlerdir kulagimda sadece sizin sesiniz var, hic de okumadığım konuları garip bir hazla dinliyorum. Mitoloji ve felsefe, kadin sorunu, ve bir çok konu ancak bu kadar iyi anlatilabilirdi. Hemsirelik okudugum icin bin pismanim! neyse en azindan anliyorum :)) emeginize saglik.
Nevzat hoca herkesi pişman ediyor gerçekten okuduğuna okuyacağına, neyse geç olsun güç olmasın.
hocam videolarınızla hayatıma anlamsızlık katıyorsunuz ve ben bunda huzur buluyorum. ne de olsa doğuluyum.
:))))))
Hocam felsefeyi anlaşılır kılarak , zevkle aktarmanız çok kıymetli. Yaşamda ne kadar önemli olduğunun görülmesine vesile oluyorsunuz, teşekkürler 💖👏🌼🐈
Akira Kurosawa'nın Ran filmi bu açıdan açıklanabilir. Bayan Kaede'nin ölüm sahnesinde, başının kılıçla uçurulması sonrasında kanının duvara sıçraması ve bir soyut tablo gibi görüntü oluşturması istencin güzel bir tarifi gibi.
Hocam çok güzel bir içerik olmuş yine teşekkürler.
Hocam merhaba öncelikle yayınlarınız için çok teşekkür ederiz. Zeynep Sayın ve sizin gibi insanların varlığı bu coğrafya için değerli. Bir soru da ben sormak isterim izninizle. Schopenhauer'dan ve Nietzche'ye daha sonra da Heidegger'e kadar takip ettiğimiz bu izleğin Tao felsefesi ile benzeştiğini görüyorum farklılık nerede başlıyor bir dipnotunuzda bu konuyu açabilirmisiniz. Teşekkürler.
Hannibal serisini bitirince intro muzigi ayrı bir güzel gelmeye başladı kulağıma.
Teşekkürler hocam, size sadece yaptığınız işin kıymetli olduğunu söylemek isterim.
Doğa kendisini kendiyle izliyor. İnsan orada sadece bir izlek noktası. İnsan doğaya baktıkça kendini göremiyor. Olan her şey doğanın kendi kendine oyunu. Tahta üzerinde birer piyondan vezire dönüşen insan oyun bitiminde piyon ve vezirin farklı olmadığını görmek istemiyor. Her şey o kadar basit ki anlamak çok zor. Çünkü izlek artık kendini oyunun kendisi zannediyor.
Emeğinize sağlık 😊
Ben de isterdim ki üzerimdeki bu utanç verici rehavet kalksın, anlamlı bir şeyler içinde olayım sizin gibi...
Kalktı mı?
Süpersiniz hocam 🙌🙌🙌
Emeğinize sağlık 😊😊
Teşekkürler hocam.
Merhaba hocam. Ben 22 yaşındayım ve içedönük bir insanım. Bu sebeple her ne kadar 20 li yaşlarımda olsam da bu yaşıma kadar belki yetişkin insanlardan daha fazla yalnız başıma zaman geçirmişimdir. Bu geçirdiğim yalnız zaman bende haddini aşan bir farkındalığa sebep oldu. Bu yüzden önce dini inancımı yitirdim daha sonra adeta bir domino taşı etkisiyle diğer inançlarımı ve bütün anlamımı yitirdim. Şu an kendimi bir zombiden farksız görüyorum. Sanki ailem beni hiçliğimdeki huzurlu yaşamımdan çıkarmış ve buraya sürgüne mahkum etmiş gibi hissediyorum. Bunca farkındalıktan sonra içimde yalnızca iki adet istenç kaldı. İlki tahmin edebileceğiniz üzere intihar, diğeri ise ebeveynlerime duyduğum öfke sebebiyle insanların artık ürememesi ve bu trajedinin son bulması istenci. Ben ikinci istencim üzerine hâlâ nefes almaya devam ediyorum. Sizce insanlar üremekten vazgeçer ve bu sürgün sona erer mi ve ben bunu görebilecek kadar yaşayıp gördükten sonra huzurla hiçliğime geri dönebilir miyim?
@@nedimgarip Yaşamaya devam edip bu aptalca yoruma maruz kaldığım için kendimden özür diliyorum.
@@alikemalylmaz6701 bende 22 yaşındayım. Tanışabiliriz eğer istersen :)
@@alp3160 beni de katın aranıza
@@alikemalylmaz6701 Aptalca yorum konusunda haklısın yavrucuğum.Ümit ederim duygularında bir değişim sürecine girmişsindir.
herkes böyle zaten tek olduğunu mu sanıyorsun. sadece diğerlerinin bunla baş edip yetişkin olmayı becerme gücü var. sen de bunu yapmanın yollarını ara geri dönüş mümkün değil. hayat hep ileri doğru çünkü
Hocammm seviliyorsunuz
harikasınız
Hayranım 🤗🤗🤗
Hocam max stirner hakkında görüşleriniz neler? Biricik ve mülkiyetini okudunuz mu? Egoizm ve biricik felsefesi hakkında bir video yapmanız mümkün mü? Nietchzsche nin stirnerden çokça etkilendiğini söylemek mümkün ama hiç onun hakkında bir yazı yazmamış.
Aynı soruyu, yorumunuzu görmeden önce sordum ben de.
🙏👍👍
Hocam yine muhteşem bir ders. Çok teşekkürler.
Bu arada ding an sich; kendinde şey demek değil mi?
Bilmiyorum Türkçe'ye nasıl geçmiş, ama kendinde şey bana hiç doğru gelmedi. Bütün algılarımızın yorumlarından "arta kalan şey", "olduğu gibi".
uuuu severiz
😍
Nietzsche'nin Max Stirner'den etkilenmesiyle ilgili ne söyleyebilirsiniz sevgili Nevzat hocam?
Hocam Mainlanderi çok kısa anlattınız uzun videosunu istiyorum lütfen yardımcı olur musunuz türkçe kaynak neredeyse hiç yok kız kardeşiyle olan ilişkisi vb şeyleri aşırı merak ediyorum
Hocam tekrar merhaba. Programınız çok bilgilendirici. Teşekkür ederiz.
Hocam geçen bir soru sormuştum cevaplamıştınız sağolun. Arbeitsanfordeung (işyükü-içsel eylem yapma istenci/gereksinimi-iş/çalışma talebi-motivasyon-külfet olarak da çevrilebilir zannediyorum) kavramıydı. Schoppenhauer'un Ding an sich'i , Wille olarak açıkladığından bahsettiniz. Nietzche'nin güç isteminden bahsettiniz. Ding an sich (numen-kendinde varlık-öz-bilinmeyen şey- dolayısıyla bilinçdışı bir şey oluyor gibi. Bahsettikleriniz üzerine buradan, acaba Freud bu Wille (istenç yerine arbeitsanforderung'u kullanmış olamaz mı? Bu da dur durak bilmeyen bir istenç nihayetinde. Aslında cinsel dürtünün kanalize edilerek yüceltilmesini andırıyor. Tabiki metindeki anlamını da dikkate alarak. "Ding an sich" yerine de "bilinçdışı" kavramını kullanmış olamaz mı? Zaten Schoppenhauer'den de etkilenmiştir. Bu anlattığınız bilgiler bende böyle bir fikir oluşturdu. Ben bu konulara amatörce merak duyuyorum onun için yazdım. Bu konuda kanaatiniz ne olurdu?
Saygılarımla
Arbeitsanforderung kesinlikle Schopenhauer bağlamında "tasarım"la ("Vorstellung") ilgili bir kavram, "istenç" ("Wille") ile uzaktan yakından alakası olamaz.
Merhaba Hocam. Cevap için teşekkürler.
Sadece bir benzetme yapmıştım çünkü, Freud'un anforderung/talep/istek kavramı, wille- istenç/irade kavramı ile mana olarak çok benziyor, değişik kendine özgü versiyon yaratmış gibi geldi bana. Örneğin Freud'da da vorstellung, wahrnehmungsidentitaet vb. gibi tasavvur ve algılama (aslında fantazileme) türü kavramlar çok geçtiğinden bunlara dayanarak yorumlamak istedim. Dediğiniz gibi Schopenhauer gökselliği bedene "alem benin tasavvurumdan ibarete" , Freud da aynı keza bedenden kaynaklı dürtülere indirdi. Yorumum bundan ve de o dönemde Shoppenhauer, Nitzsche popüler ve biliniyor olmasındandı. Biliyorsunuz almanlar kavram ve versyonlar yaratmada elçabukluğu ustasıdırlar.
Saygılarla
Lacan' dan bir (ç)alıntı:
"Öznenin üzeri çizilidir."
Merhaba. Girişteki müziğin sahibini ve ismini yazabilir misiniz?
Blödsinn, Blödsinn,
Du mein Vergnügen,
Stumpfsinn, Stumpfsinn,
Du meine Lust...
Hocam Almanlarda bu sözlerden oluşan bu şarkıyı söyleme âdeti varmış, en iyi şekilde çeviriyi yapıp varsa yorumunuzu rica edeceğim :) teşekkürler 🙏
Sonda kaynaklarin turkcede olmadigini soylemissiniz hocam ama ben "isteme ve tasavvur olarak dunya"yi turkce okumustum guzeldi. Tabii tek cilt cikti gerisini bekliyorum.
Ders kaynakları Almanca'dan. Ayrıca Almanca bilmiyorsanız çevirinin iyi veya kötü olduğunu nereden biliyorsunuz?
@@CultureClubTV cevirmen tartismali olabilecek kelimelerin almancalarını verip kendiniz de bakabilirsiniz dedigi icin diger cevirilerden daha ozenli gelmisti ve schopenhauer ile ilgili seyleri dinledikce aslinda yalan yanlis ceviriler olmadigini dogrulamis oluyorum. Seviliyorsunuz hocam ❤️
Hocam ben şunu anlamıyorum schopenhauer tam ding an sich istenç tir dolayısıyla gerçek olan odur dedikten sonra neden bunun bastırılması kurtulunmasi gereken bir şey olduğunu söylüyor? Bu durum sanki Nietzsche'de dionisos un ön plana çıkışıyla farklilasiyor gibi.
Bastırılması ve kurtulunması gereken bir şey olarak söylemiyor, bunu en aza indirgenebilir ve dayanılır hale getirme yöntemleri sayıyor.