verse 1: onayladım,başımı sallayıp da her ne bok dediyse katiyen düşünmeden onayladım,peşinen diyim şimdiden düzüldü beynim,tahminen bu akşam uykudan feragat ettim veyahut ettirildim,akabinde geldi demli çaylar,ben dikizledim beyaz ve nemli bir tavan,sahiden tanışma faslı sürdü altı üstü beş dakika,yaklaşık da yirmi yıldır oturmakta burda,laf olsun maksadıyla sordum ''ne iş yaparsın?'',''ah bir bilsem cevabı önce verebilirdim kendime'' deyince anladım durduk yerde yarayı deşmemek gerek, ilavetten kabul etmem arkadaş mesuliyet,sohbetin sonunda şayet daha da devrilirse çam,istifim bozulmadan,gaflarım kabarmadan yudumladım çayımdan,duvarda eki püskü bir fotoğraf,çok büyük bir ihtimalle çekilmiş iş yerinde,fotoğrafın tam altı imza: şevket hamdi tan,duvarı gösterip de sordum: ''bu sen misin?'', gözünü kırparak onayladı,o esnada çok garip bir melodi eşliğinde çaldı telefonu,''kusura bakma kardeşim'' deyip çıktı balkona,ben tavan dikizledim dakikalarca.. nakarat x2: inanmadım,mümkünatı yok inanmadım,hayatlarıyla geldiler de yine de bıkmadım, çünkü ben nemli bir tavan dikizledikçe hayattan hep muaftım(muaftım). verse 2: ohannes!nasıl söylesem bilinmez,böyle hadiseyle karşılaştım ilk kez,banyo aynasına yansıyan bir küvet,içinde var yığınla dergi artı bulvar,bir zamanlar hepsi oldu baş taacımız,mahalle arkadaşlarıyla toplayıp bozukluk,kuytularda hatmederdik her bir satrı biz(biz) soluk soluk,şu anda şevket hamdi tan telefonda, utanmadan da sövüyor arkadaş bağıra bağıra,bağırmasıyla anladım vakit zamansız,bense bir hususta baya kararsız,küvetten acaba yanıma alsam mı,almasam mı bulvar? alacam tabi ki lan ucunda yok zarar,cebimde gazete oturmuşum salonda,herifse öfkeliydi hala,elimi kaldırıp da gidiyorum ifadesiyle işaret ettim, içime serpilen sularla girdim odama,ikinci sayfa,hakkaten tuhaf bir şey la bulvar,merakındayım bunu yazanların,ikinci sayfanın dibinde mevcut yayın kadrosu, ağzım açık kaldı,çünkü gördüm orda genel yayın yönetmeni şevket hamdi tandı valla(valla). nakarat x4: inanmadım,mümkünatı yok inanmadım,hayatlarıyla geldiler de yine de bıkmadım, çünkü ben nemli bir tavan dikizledikçe hayattan hep muaftım(muaftım).
onayladım,başımı sallayıp da her ne bok dediyse katiyen düşünmeden onayladım,peşinen diyim şimdiden düzüldü beynim,tahminen bu akşam uykudan feragat ettim veyahut ettirildim,akabinde geldi demli çaylar,ben dikizledim beyaz ve nemli bir tavan,sahiden tanışma faslı sürdü altı üstü beş dakika,yaklaşık da yirmi yıldır oturmakta burda,laf olsun maksadıyla sordum ''ne iş yaparsın?'',''ah bir bilsem cevabı önce verebilirdim kendime'' deyince anladım durduk yerde yarayı deşmemek gerek, ilaveten kabul etmem arkadaş mesuliyet,sohbetin sonunda şayet daha da devrilirse çam,istifim bozulmadan,gaflarım kabarmadan yudumladım çayımdan,duvarda eki püskü bir fotoğraf,çok büyük bir ihtimalle çekilmiş iş yerinde,fotoğrafın tam altı imza: şevket hamdi tan,duvarı gösterip de sordum: ''bu sen misin?'', gözünü kırparak onayladı,o esnada çok garip bir melodi eşliğinde çaldı telefonu,''kusura bakma kardeşim'' deyip çıktı balkona,ben tavan dikizledim dakikalarca.. nakarat x2: inanmadım,mümkünatı yok inanmadım,hayatlarıyla geldiler de yine de bıkmadım, çünkü ben nemli bir tavan dikizledikçe hayattan hep muaftım(muaftım). verse 2: ohannes!nasıl söylesem bilinmez,böyle hadiseyle karşılaştım ilk kez,banyo aynasına yansıyan bir küvet,içinde var yığınla dergi artı bulvar,bir zamanlar hepsi oldu baş taacımız,mahalle arkadaşlarıyla toplayıp bozukluk,kuytularda hatmederdik her bir satrı biz(biz) soluk soluk,şu anda şevket hamdi tan telefonda, utanmadan da sövüyor arkadaş bağıra bağıra,bağırmasıyla anladım vakit zamansız,bense bir hususta baya kararsız,küvetten acaba yanıma alsam mı,almasam mı bulvar? alacam tabi ki lan ucunda yok zarar,cebimde gazete oturmuşum salonda,herifse öfkeliydi hala,elimi kaldırıp da gidiyorum ifadesiyle işaret ettim, içime serpilen sularla girdim odama,ikinci sayfa,hakkaten tuhaf bir şey la bulvar,merakındayım bunu yazanların,ikinci sayfanın dibinde mevcut yayın kadrosu, ağzım açık kaldı,çünkü gördüm orda genel yayın yönetmeni şevket hamdi tandı valla(valla). nakarat x4: inanmadım,mümkünatı yok inanmadım,hayatlarıyla geldiler de yine de bıkmadım, çünkü ben nemli bir tavan dikizledikçe hayattan hep muaftım(muaftım).
Adeta bir kitabın en heyecanlı yeri ...
verse 1:
onayladım,başımı sallayıp da her ne bok dediyse katiyen düşünmeden onayladım,peşinen diyim şimdiden düzüldü beynim,tahminen bu akşam uykudan feragat ettim
veyahut ettirildim,akabinde geldi demli çaylar,ben dikizledim beyaz ve nemli bir tavan,sahiden tanışma faslı sürdü altı üstü beş dakika,yaklaşık da yirmi yıldır oturmakta burda,laf olsun maksadıyla sordum ''ne iş yaparsın?'',''ah bir bilsem cevabı önce verebilirdim kendime'' deyince anladım durduk yerde yarayı deşmemek gerek,
ilavetten kabul etmem arkadaş mesuliyet,sohbetin sonunda şayet daha da devrilirse çam,istifim bozulmadan,gaflarım kabarmadan yudumladım çayımdan,duvarda eki püskü bir fotoğraf,çok büyük bir ihtimalle çekilmiş iş yerinde,fotoğrafın tam altı imza: şevket hamdi tan,duvarı gösterip de sordum: ''bu sen misin?'', gözünü kırparak onayladı,o esnada çok garip bir melodi eşliğinde çaldı telefonu,''kusura bakma kardeşim'' deyip çıktı balkona,ben tavan dikizledim dakikalarca..
nakarat x2:
inanmadım,mümkünatı yok inanmadım,hayatlarıyla geldiler de yine de bıkmadım,
çünkü ben nemli bir tavan dikizledikçe hayattan hep muaftım(muaftım).
verse 2:
ohannes!nasıl söylesem bilinmez,böyle hadiseyle karşılaştım ilk kez,banyo aynasına yansıyan bir küvet,içinde var yığınla dergi artı bulvar,bir zamanlar hepsi oldu baş taacımız,mahalle arkadaşlarıyla toplayıp bozukluk,kuytularda hatmederdik her bir satrı biz(biz) soluk soluk,şu anda şevket hamdi tan telefonda,
utanmadan da sövüyor arkadaş bağıra bağıra,bağırmasıyla anladım vakit zamansız,bense bir hususta baya kararsız,küvetten acaba yanıma alsam mı,almasam mı bulvar?
alacam tabi ki lan ucunda yok zarar,cebimde gazete oturmuşum salonda,herifse öfkeliydi hala,elimi kaldırıp da gidiyorum ifadesiyle işaret ettim,
içime serpilen sularla girdim odama,ikinci sayfa,hakkaten tuhaf bir şey la bulvar,merakındayım bunu yazanların,ikinci sayfanın dibinde mevcut yayın kadrosu,
ağzım açık kaldı,çünkü gördüm orda genel yayın yönetmeni şevket hamdi tandı valla(valla).
nakarat x4:
inanmadım,mümkünatı yok inanmadım,hayatlarıyla geldiler de yine de bıkmadım,
çünkü ben nemli bir tavan dikizledikçe hayattan hep muaftım(muaftım).
beati, sözleri ve hatırlattıklarıyla muazzam bir şarkı.
ÇÜNKÜ BEN NEMLİ BİR TAVAN DİKİZLEDİKÇE HAYATTAN HEP MUAFTIM
inanmadım,mümkünatı yok inanmadım,hayatlarıyla geldiler de yine de bıkmadım,
çünkü ben nemli bir tavan dikizledikçe hayattan hep muaftım
nasil bi sarkisin alllahim aalllahim harika
şarkının içinde kendi yolculuğu var. Her dinlediğimde hayat serüvenine çıkıyorum
Tam bitti diyom tüm şarkılarını dinledim gördüm diyom bir anda yeni bir şarkısını buluyom
Bu şarkıyı nedense çok seviyorum
,hayatlarıyla geldiler de yine de bıkmadım,
hava ne kadada güzel ya
Şahane
mükemmel beattttt
adama dar gelir oturduğun o tahta bank
Hala burada olanlara selam olsun
Selamlar 🖐
mükemmel
onayladım,başımı sallayıp da her ne bok dediyse katiyen düşünmeden onayladım,peşinen diyim şimdiden düzüldü beynim,tahminen bu akşam uykudan feragat ettim
veyahut ettirildim,akabinde geldi demli çaylar,ben dikizledim beyaz ve nemli bir tavan,sahiden tanışma faslı sürdü altı üstü beş dakika,yaklaşık da yirmi yıldır oturmakta burda,laf olsun maksadıyla sordum ''ne iş yaparsın?'',''ah bir bilsem cevabı önce verebilirdim kendime'' deyince anladım durduk yerde yarayı deşmemek gerek,
ilaveten kabul etmem arkadaş mesuliyet,sohbetin sonunda şayet daha da devrilirse çam,istifim bozulmadan,gaflarım kabarmadan yudumladım çayımdan,duvarda eki püskü bir fotoğraf,çok büyük bir ihtimalle çekilmiş iş yerinde,fotoğrafın tam altı imza: şevket hamdi tan,duvarı gösterip de sordum: ''bu sen misin?'', gözünü kırparak onayladı,o esnada çok garip bir melodi eşliğinde çaldı telefonu,''kusura bakma kardeşim'' deyip çıktı balkona,ben tavan dikizledim dakikalarca..
nakarat x2:
inanmadım,mümkünatı yok inanmadım,hayatlarıyla geldiler de yine de bıkmadım,
çünkü ben nemli bir tavan dikizledikçe hayattan hep muaftım(muaftım).
verse 2:
ohannes!nasıl söylesem bilinmez,böyle hadiseyle karşılaştım ilk kez,banyo aynasına yansıyan bir küvet,içinde var yığınla dergi artı bulvar,bir zamanlar hepsi oldu baş taacımız,mahalle arkadaşlarıyla toplayıp bozukluk,kuytularda hatmederdik her bir satrı biz(biz) soluk soluk,şu anda şevket hamdi tan telefonda,
utanmadan da sövüyor arkadaş bağıra bağıra,bağırmasıyla anladım vakit zamansız,bense bir hususta baya kararsız,küvetten acaba yanıma alsam mı,almasam mı bulvar?
alacam tabi ki lan ucunda yok zarar,cebimde gazete oturmuşum salonda,herifse öfkeliydi hala,elimi kaldırıp da gidiyorum ifadesiyle işaret ettim,
içime serpilen sularla girdim odama,ikinci sayfa,hakkaten tuhaf bir şey la bulvar,merakındayım bunu yazanların,ikinci sayfanın dibinde mevcut yayın kadrosu,
ağzım açık kaldı,çünkü gördüm orda genel yayın yönetmeni şevket hamdi tandı valla(valla).
nakarat x4:
inanmadım,mümkünatı yok inanmadım,hayatlarıyla geldiler de yine de bıkmadım,
çünkü ben nemli bir tavan dikizledikçe hayattan hep muaftım(muaftım).
Manyak bir sarki
anlat baba anlattt
#respect kinggg
Çok sağlamsın be hoca!
ateşş
2019
Ceza, Sagopa, Farazi, Kayra, Defkhan, Hidra, No1, Fuat, Beta, Joker, Allame , Stabil, Sansar Salvo
Çağrı Sinci,Saian Başıbozuk, Şehinşah,Norm Ender,Mode Xl Bu adamlar sırtlarında Türkçe Rap i taşıyor
Olurda görürsem bozma mustafa
Lütfen
zor çok zor be kayra abi
BEATİ VER HAFIZ
ONAYLADİM
doru diyonuz fatu MEy :)
Tuhaf
kuduruyorum
:)
:)
@@cleansecchi :D
:)
:)