Farazi V Kayrayı hayalet ıslığı albümü çıktığı zaman dinlemeye başlamıştım. Kız kardeşimden daha yakın olduğum babamın şehit devresinin kızıyla dinliyorduk. Bugün onun vefatının 7. yıl dönümü vefat etmeden önce bana üzülme sakın demişti. O gittiğinden beri her zaman iyi misin sorusuna fevkaladeyim diye cevap verdim.
Zaten ölüm ve cenazeyle ilgili bir albümün son parçası ve bu öyle bir albüm ki anlatamam.Cidden Kayra nın bir ölümü inanılmaz anlatışı ve Farazi nin mükemmel beatleri ile ses tonunu vs. ekleyince inanılmaz bir başyapıt ortaya çıkmış
@@user-cq6ux5ks6c o abartı knk biri yorumlara öyle yazmışta yok öyle bişe aradaki boşluk 40 saniye değil ayrıca cenazede 40 saniyelik sessizlik diye bişey de yok
@@AyazEdits28 Beatmaker DJ farazi ile rapçi kayra arasında kavga çıktığı için tüm parçaları dijital platformlardan silindi 2021 yılında. bunun üzerine mp3 den indiren bi kaç babayiğit geri yükledi YT'ye fakat sen yanlış videodasın bu parçanın 2.5 milyon izlenen hali var başka kanalda o 2014 de yüklenmiş. Farazi v kayra - dobro vecer yaz yüklenme tarihi 10 yıl önce yazıyor bakarsın ama orjinali ondan da eskiydi.
{Part 1: Dobro Vecer} (That's just the way it is I got the wild style, always been a foul child Life on earth is just a death sentence To maintain everyday Dealing with these That's just the way it is) {Verse 1} Arı kovanlarında görüyorum ballı parmak Öyle bilemişim ki dişleri beraber hırlayak Ömre renk veren duvara dayalı bardak Yıldızlar mı mermiler mi hangisiydi parlak? İyiden iyiye yanıyor conta kayabaşında Dedemi görüyorum tüfekli köyün meydanında Dakkasıyla yapışır aklına odaklanır bana Bir dakka bekle geliyorum kemik saymaya ''Resol vidados sabra gari paydos'' Fazla inatçıyım gülüm ve sebebi Derrick Rose Kuvvetle muhtemel biri bu akşam ölcek Ölürsen gebertirim seni bu da bir gerçek Bana bir söyle niçin gülüyorsun sebep ver? Sanki katil görmedin mi Avanak Apti izleyen? Yüzünü yıkıyo şimdi zerre tanımadık biri Soruyor ''İyi misin?'' + Ayıpsın, fevkaladeyim (That's just the way it is I got the wild style, always been a foul child Life on earth is just a death sentence To maintain everyday Dealing with these That's just the way it is) {Verse 2} Sabırla saydı mevsimi yetmiş altı yıldız Koluma her günüm bir yıldız hafızam cılız Benim için bu an radyodan gelen; O gol sesiyle mutlu insan, ihbiramdan kutsal Buraya nereden gelmişim hatırlamak zor Öyle fazla yürümüşüm ki ayak çeker bir ton Hangi evde yaşıyodun hatırlamak zor Tüm şehirde çalıyo şimdi aynı gramafon Önce al derin nefes sonra vazgeç Demiştim işte bir gün gelcem er veya geç Sözümde duruyorum çünkü kafaya koydum Ederken intikam yeminleri sade kusuyorum Çeliyor aklımı bir merminin parlaklığı Söndü mermiler ve yıldızlar parladı Hemen mi caydın neden bu denli kaçtın Öyle güzel uyuyodun ki vurmaya kıyamadım (That's just the way it is I got the wild style, always been a foul child Life on earth is just a death sentence To maintain everyday Dealing with these That's just the way it is) {x2} {Part 2: Islığı Beklerken} {Verse 1} Bravo! Nalkapon dönüş kuponla vurmuşum vole Gölgeden jiletler ellerinde Çok merasim izledim bu bahçelerde Kibrit hep benimle pantolon cebinde Elimle duvara gölgeden vapurlar Terane belli boş sokakta ıslık çaldılar Ve söyle sence tüm sokakta ben miyim duyan Biliyorum ki beni yakan bu boş kuruntular Bilardodan çıkarken elli kez bakındım Dışarda her zamanki bol küfürlü kalabalık Tek tük arabalar ve akşam üstü lambalar Şarkılar da duydum or'da alakam olmayan Burada tek bi' radyo var ve şarkılar tükendi Hep yol üstü uğrarım Ayaz Meyhanesi Toplu baksan orda yoktur on müdavimi Bense ben dışında tanıyordum sade bir kişi {Verse 2} Örtüler yeşil, kadehler aynı Artık aynı yerde kaldık ayrı gayrı Alışmadım bu tek tabanca onca akşama Dak'ka başına durmadan içimden konuşmaya Ne yadigarı dükkanın camında simsiyah şeritler Karşı evde sallanan şu perdeler Burada tek bi' dak'ka dahi durmak istemem Çünkü her tarafta gördüğüm çalıntı gölgen Desem ki bana bi' yer bulun burada eskidim Çınarlı Meydan ardı fotoğraflar ezdim Ve gördüm orda bak tutuştu şimdi perdeler Çınarlar arkasında yükselen alevler Yok dedim her ne söylemişse aklım ona bi' dur İçimden her geçen sade bir kuruntudur Bağıra çağıra koşturanlar kimdi gördüler Avuç kadar şehirde yükselen sirenler {Verse 3} İnanma! Açık deyim ki bakma sen bana Genelde üç lafımdan biri palavra Hani dedim ya tanıyodum sade bir kişi Al sana yalanlarımdan en basit bi' tanesi Dumanlar her tarafta dört bi' yanda kül kokar Sabit heykel arkasında var buluşma Her akşam aynı yerde ahbabım kumarbaz Yanımda kim gelirse şansa davet olmaz O akşam ayrı eski gaste sayfası Tarihiyse belli 15 Eylül 66 Kimdin aslanım neden ki burada ben tekim Ve niçin elde sen bi' gaste sayfasıyla geldin Anladım baya bi' sonra farka vardım Hesapta yokken hiç vardı şimdi sırdaşım On hafta evvel arkadaş gömen bu ben Islığın peşinde çalıntı gölgen
Bir köyde, dedesi tarafından büyütülen bir çocuk vardı. Bir gün dedesi, köydeki bir adam tarafından vurularak öldürüldü. Torun, rüyalarında dedesinin intikam çağrılarıyla uyanıyor ve vicdan azabı çekiyordu. Sonunda tüfeği alıp intikam için yola çıktı, ancak uyuyan adamı görünce masumiyetine kıyamadı ve bağışlamanın huzurunu buldu. -Öyle güzel uyuyodun ki vurmaya kıyamadım...
Şarkının hikayesi:ismi geçen kişinin dedesi köy meydanında 76 kurşunla vurulur sonrada katil tutuklanmayınca güler ve bizim şahısın aklına kazınır o gülüş, dedesi ruyalarına girer ve bir gece dedesinin intikamını almak için zar zor hatırladığı eve doğru yol alır ve *Aklımı çeldi 1 merminin parlaklığı=1 merminin insanlığı bitirebileceği gelir aklına* *76 yıldız=dedesinin vurulduğu 76 mermiyi anımsatıyor* *Öyle güzel uyuyordunki vurmaya kıyamadım...=şahısımızın insafını konuşturur* Ses tonu= kimsenin zarar görmemesini isteyen nefret dolu isyan dolu bir çığlık. *Yüzümü yıkıyor şimdi zerre tanımadık biri=kendi yüzünü yıkıyor ama kendinden ne kadar koptuğunu anlatıyor*.
Şarkının solo bir hikayesi yok, tam hikaye için albümü dinleyip anlamak lazım. Şarkıda bahsedilen intikam alınan kişi dedesinin katili değil arkadaşının katilidir. Yüzümü yıkıyor şimdi zerre tanımadık biri derken geldiği eski evindeki lavaboda yüzünü yıkarken aynaya bakıp kendisini tanıyamamasını anlatıyor.
@@user-mp7xd8rq4z dedesinin geçmişte öldürüldüğü meydandan geçiyor ve öldürüldüğü anı hatırlıyor. Çokta anlamı yok o kısmın öylesine koyulmuş bir detay bile olabilir. Hatta albümde anlatılan hikaye sadece arkadaşının katiliyle olan hikayesi değil fazla hikaye var albümde. Belki de dedesinin olayı o hikayeledin birindedir.
nasıl bu kadar az izlenir dinlenir aklım almıyor bir yandan da kendime sakladığım için mutlu oluyorum belki yıllar sonra görürüm bu yorumumu -fatih 09.04.2023 saat 03:33
eski Türkçe rap kaliteliydi zor zamanlarda zor imkanlarla yapilan hersey kalitelidir simdi hersey kolay her tür imkan var ama asla 2000 2013 arasi parcalarin kalitesine ulasamiyor
[Verse 1] Arı kovanlarında görüyorum ballı parmak Öyle bilemişim ki dişleri beraber hırlayak Ömre renk veren duvara dayalı bardak Yıldızlar mı, mermiler mi; hangisiydi parlak? İyiden iyiye yanıyor conta kayabaşında Dedemi görüyorum tüfekli köyün meydanında Dak'kasıyla yapışır aklına, odaklanır bana Bi' dak'ka bekle, geliyorum kemik saymaya "La sol vidados sabra gari paydos" Fazla inanç yüklüyüm ve sebebi Derrick Rose Kuvvetle muhtemel biri bu akşam ölecek Ölürsen gebertirim seni, bu da bir gerçek Bana bir söyle niçin gülüyorsun, sebep ver? Sanki katil görmedin mi Avanak Apti izleyen? Yüzümü yıkıyor şimdi zerre tanımadık biri Soruyor ''İyi misin?'' Ayıpsın, fevkaladeyim [Verse 2] Sabırla saydım hepsini, yetmiş altı yıldız Koluma her günüm bir yıldız, hafızam cılız Benim için bu an radyodan gelen o gol sesiyle mutlu insan İhbiramdan kutsal Buraya nereden gelmişim? Hatırlamak zor Öyle fazla yürümüşüm ki, ayak çeker bir ton Hangi evde yaşıyordun? Hatırlamak zor Tüm şehirde çalıyor şimdi aynı gramofon Önce al derin nefes, sonra vazgeç Demiştim işte "Bir gün geleceğim er veya geç" Sözümde duruyorum çünkü kafaya koydum Ederken intikam yeminleri sade kusuyorum Çeliyor aklımı bir merminin parlaklığı Söndü mermiler ve yıldızlar parladı Hemen mi caydın, neden bu denli kaçtın? Öyle güzel uyuyordun ki vurmaya kıyamadım [Verse 1] Bravo! Nalkapon'dan üç kuponla vurmuşum vole Gölgeden jiletler ellerinde Çok merasim izledim bu bahçelerde Kibrit hep benimle pantolon cebinde Elimle duvara gölgeden vapurlar Terane belli, boş sokakta ıslık çaldılar Ve söyle, sence tüm sokakta ben miyim duyan? Biliyorum ki beni yakan bu boş kuruntular Bilardodan çıkarken elli kez bakındım Dışarda her zamanki bol küfürlü kalabalık Tek tük arabalar ve akşam üstü lambalar Şarkılar da duydum or'da alakam olmayan Bur'da tek bi' radyo var ve şarkılar tükendi Hep yol üstü uğrarım Ayaz Meyhanesi Toplu baksan or'da yoktur on müdavimi Bense ben dışında tanıyordum sade bir kişi [Verse 2] Örtüler yeşil, kadehler aynı Artık aynı yerde kaldık ayrı gayrı Alışmadım bu tek tabanca onca akşama Dak'ka başına durmadan içimden konuşmaya Ne yadigârı? Dükkânın camında simsiyah şeritler Karşı evde sallanan şu perdeler Burada tek bi' dak'ka dahi durmak istemem Çünkü her tarafta gördüğüm çalıntı gölgen Desem ki: "Bana bi' yer bulun, bur'da eskidim" Çınarlı Meydan ardı fotoğraflar ezdim Ve gördüm orda bak tutuştu şimdi perdeler Çınarlar arkasında yükselen alevler "Yok" dedim, her ne söylemişse aklım ona bi' dur İçimden her geçen sade bir kuruntudur Bağıra çağıra koşturanlar kimdi gördüler Avuç kadar şehirde yükselen sirenler *siren sesleri* [Verse 3] İnanma! "Açık" deyim ki bakma sen bana Genelde üç lafımdan biri palavra Hani dedim ya "Tanıyodum sade bir kişi" Al sana yalanlarımdan en basit bi' tanesi Dumanlar her tarafta, dört bi' yanda kül kokar Sabit heykel arkasında var buluşma Her akşam aynı yerde ahbabım kumarbaz Yanımda kim gelirse şansa davet olmaz O akşam ayrı, eski gas'te sayfası Tarihiyse belli "15 Eylül '66" Kimdin aslanım? Neden ki bur'da ben tekim? Ve n'için elde sen bi' gas'te sayfasıyla geldin? Anladım, baya bi' sonra farka vardım Hesapta yokken hiç vardı şimdi sırdaşım On hafta evvel arkadaş gömen bu ben Islığın peşinde çalıntı gölgen
kaybederken tamamen soğudumu, ondan nefret ettiğimi düşünsem de iki ay aradan sonra ilk kez yüzünü gördüğümde anladım unutamadığımı. şimdi nerdeyse her kafamı yastığa koyduğumda kötü anılarımızı değil de onunla yaşadığım her güzel anıyı peş peşe düşünüyorum. keşke benim gibi düşünse keşke benim gibi hissetse tekrar olsak diye iç geçiriyorum. arkadaşlar sevdiğinizin kıymetini bilin ufak şeyler yüzünden ilişkinizi mahvetmeyin. bazı erkekler geç olgunlaşır bunun kaybetmekle bi ilgisi yoktur, ilgisi onunla kurduğun hayaller, onunla yaşayacağın şeylerin mahvolmasıdır.
Verimsiz geçiyor günlerim bir oranda. İstek gelince çalışıyorum ama çok da verimli olmuyor. Pek bir şey de yapmıyorum. Bir haftadır spora da gitmiyorum. Bir şey olduğundan değil. Akılsızlığımdan işte. Hayatı yeterince umursamıyorum ve fazlaca dramatize ediyorum. Kafamda pek bir şey değişmedi. Sadece yoğun duygular yaşamaya başladım yeniden. Bu duygu genellikle üzüntü ve stres oluyor ve bundan ötürü ağlamaya başlıyorum bir anda. Ağlayınca da susmak bilmiyorum. Ağlanacak bir şey olmuyor ortada. Sadece daraldım ve sanırım içimdeki sıkıntıyı bu yolla dışarı vurabiliyorum. Kişilik karmaşasından kurtuldum ama bu sefer de duygusal boşluğa düştüm işte. Beni tatmin edecek bir duygu bulamıyorum. Bulsam bile o duyguyu nasıl yaşayacağımı, kimin yaşatacağını bilmiyorum. Kimse pek değerli değil gözümde. Kimseye gereken (ya da eskiden vermeye alışkın olduğum) değeri vermiyorum. Ne annem ne ablam ne de hiç olmayan babam benim için yeterince önemli. Önemli olan tek şey hayallerim, geleceğim ama onlar bile yeterince önemli olmamış olacak ki bu durumdayım. Yeterince sıkı sarılamıyorum onlara. Doktorumun dediği ince ip üzerindeyim galiba. Hastalıkla sağlık, umutsuzlukla umut, kötüyle iyi, başka biriyle kendim arasında üstünden geçmem gereken incecik ip… Çok hassas bu ip… Yanlış bir adım attığım anda kat ettiğim tüm yolu boşuna yürümüş olacağım ve tüm bunları yaşamamış gibi en başa döneceğim. O yüzden dedi doktor, stabil tutman lazım ruh halini. Korkuyorum. Belki de hayatımda ilk kez gerçekten korkmam gereken bir şeyden korkuyorum. Kaybetmekten… Herhangi birini değil, kendimi. O kadar yol kat edip çabalayıp yıllar sonra bulduğum kendimi kaybetmekten it gibi korkuyorum. Yeniden parçalanacağım diye korkuyorum. Bu yüzden aşırı duygu yüklü şeyler dinleyip izlemekten kaçınıyorum ama birden karşıma çıkınca da engel olamıyorum kendime alışkanlığım olduğu üzere. Bunlar içimden geçenler. Dışarıya yansıttıklarım değil. Dışarıya karşı hep ‘fevkaladeyim’. Zaten bir buraya bir de günlüğüme içimden geçenleri yazıyorum. Olması gereken (benim istediğim) bu. Sahte olmam gerekiyor dışarıya. Bunu bana hayat öğretti en acı şekliyle: İyi değilsem bile iyiymiş gibi görünmeyi… İnsanlar vuruyor çünkü olanca güçleriyle. Güçsüz birini gördükleri anda zaten parçalanmış ruhunu binlerce parçaya ayırıyorlar. Sonra kimse seni toplamaya gelmiyor. Ne ailen, ne sevdiğin, ne güvendiğin… Gücün kaldıysa parçalarını toparlamaya çalışıyorsun düştüğün yerden. Kalmadıysa zaten acı çekiyorsun kanlar içinde. Ruhundan damlayan, sevdiğin insanların hançerleriyle tek tek kanattığı o kalbindeki kesiklerden damlayan kanların oluk oluk akmasıyla yavaş yavaş kopuyorsun hayattan. Tıpkı bileğini kesen birinin bileklerinden akan kanla birlikte vücudu soğurken hissettiği o hafif korkuyla ağır ağır hayattan kopması gibi. Evet, hafiften korkuyorsun. Pek hissetmiyorsun bunu ama. Çünkü teslim oluyorsun. Gözlerin hafiften kararırken kendini o karanlığa teslim ediyorsun. Bu yüzdendir ki çabalamıyorsun. Hoş, çabalasan da pek bir şey değişmiyor. O ışığı görmen gerekiyor çünkü hayat ışığını. Ama ruhundan akan kanlar gözünün önünü öyle bulanıklaştırıyor ki. Tek yaptığın ruhundan gözlerine, oradan da yanaklarına doğru süzülen kanla sana verilmiş büyük bir şans olan ama o şansını hiç kullanamadığın dünyaya veda etmek oluyor…
pain happens when you care diye sevdiğim bir alıntı var, House M.D dizisinden. bilmem hangi şekiller ile anlam bulur kafanda ama yorumunu okurken bazı kısımları kendim yazıyormuş gibi hissettim, spesifik olarak ne yaşadığını bilemem tabii ama okurken o söz geçti aklımdan, beni anlamsız şekilde rahatlatan bir söz, belki bir noktadan dokunur diye yazmak istedim. İp üstünde yürüme konusuna gelirsek, bence ip ince falan değil. Aksine, düşmesi imkansız, kapkalın bir ip/yol üzerinde yürüyoruz. Hassas olan ip değil, bacakların. Yanlış adım attığında değil, adım atamadığında kaybediyorsun. Hayallerin giderse kendini kaybetmezsin lakin kendini kaybedersen hayallerin gider. O yüzden kendini kaybetmekten korkman iyi bir şey, korku iyidir, hayatta tutar en nihayetinde. Mesele adım atmaya devam edebilmek, işin boktan kısmı ise ne kadar adım atarsan at, uğruna adım attığın şeylerin gerçekleşmesi garanti değil. Adım atmaya devam edersen bir şeyler olacağının garantisini kimse veremez ama adım atmazsan hiçbir şeyin değişmeyeceğinin garantisini ben veririm.
@@inflex100 Haklısın bir yerde. Acıyı umursamazsan hissetmezsin de. Galiba en başından beri yanlış yaptığım şey de bu. Acıyı aşırı umursuyorum ve hissetmeyi geçtim yaşıyorum o acıyı. Bir noktada kaçmak gerekiyor o acıdan belki de. Yoksa o acı seni daha daha da içine çekiyor. Hassas olan bacaklarımdır belki de evet. Ve belki de ben sadece adım atmaktan korkuyorumdur. Bundan dolayı bu kadar az yol katediyorumdur. Aslında komik olan şu ki içten içe tüm bunların farkındayım. Ama sadece, galiba sadece korkuyorum. Bir şeylerin değişmesinden, acıdan kurtulmaktan korkuyorum. Korku işte... İnsanın elini ayağını bağlıyor en saçma anda ama kurtulmak gerekiyor ondan. En acı olanı ise tüm bunları bilip de hala bir şeyleri tam anlamıyla değiştirememek... Dün kötüydüm. Yine o acıya hapsolmuş, fazlaca umursuyordum ve asla yapmamam gereken bir şey yaptım. Yeniden sigara içtim zar zor bırakmama rağmen. Bazen, özelikle dün, saçmaladığımı iliklerime kadar hissediyorum. Ama bunun hakkında hiçbir şey yapmıyorum. Dün değer verdiğim biri bana çok gerçek ama canımı çok acıtan bir şey söyledi. Sen acı geçmişine alışmışsın ve ondan kopamıyorsun, hiçbir sorun yokken bile bir sorun buluyorsun kendine ve kendini de çevrendekileri de üzüyorsun dedi. Bunun zaten farkında olmama rağmen o kadar acıttı ki canımı. Bazen sadece zihnimdeki her şeyi silmek ve hayata herkesten her şeyden uzak, sadece kendi zihnimi kendim doldurmaya çalışarak devam etmek istiyorum. Bıktım çünkü insanların zihnimi bir çöpe çevirmesinden. Çabalamam gerekiyor ve çabalamak istiyorum. Ama yoruldum. Fazlaca yoruldum... Öyle işte... Gece gece içimi dökesim geldi yine buraya o da sana denk geldi kusura bakma.
son bir aydır bende hiç çalışmıyorum baydım sıkıldım artık okulada gitmiyorum devamsızlığım bitmek üzere .Birşeyler yaşayan insalara ve başaran insanlara bakıyorum intihar edesim geliyo mesela yt videosu izliyorum adam planör sürüyor dağların eteğinde bende 45 kişilik sınıfta gürültünün bokun içinde okula gitmem gerekiyor intihar edesim geliyor canım hiçbirşey yapmak istemiyor zaten yapacak pekde birşey yok oturup video izlemekten ve oyun oynamaktan başka. Hayatta hiçbirşey yapmamak koyuyor herkes ister kaliteli bir ortamda eğitim görmek kaliteli düşünceli zarif insanlarla perçinlenmek ama yok sessiz olmayı bile beceremeyen 3-5 lavuğun kendini ilah sanan öğretmenlrin içinde daracık bir sınıfta formaliteden ibaret bir okulda olmak kader galiba daha birkere bile uçağa binmemiş 10 yıla yakın göremede kalıp bir kere bile sıcak hava balonuna binememiş bir adamım seni yeterince olmasada anlayailiyorum başarılar dilerim senle bi 15dk sohbet etmek isterdim açıkçası görüşmek üzere kendine iyi bak.
@@iammaigece Yok hiç sorun değil, kusurluk bir durum yok. Bağımlılıkları tekte ömür boyu yenemezsin zaten, aynı tedaviyi ömrünün sonuna kadar uygulaman gerekli, demem o ki bir kere o tedaviyi bulmuşsun zaten, tekrar tedaviyi kullanmaya başlamak senin için daha basit artık, ilk sefere oranla. O yüzden bence kendine çok yüklenme sigara konusunda. İstesek de istemesek de, keşmekeşin içinde olmanın insana çekici gelen bir noktası var, kabul etmekte zorlansam da konforlu hissettiriyor, çünkü insanların senden bir beklentisi kalmıyor, tamamen konfor alanın oluyor acı çektiğin alan. Bir şeylerin değişmesine karşı duyulan korku bilinmezliğe karşı olan korkudur aslında, irrasyoneldir, eğer elinden bir şey gelmiyorsa tabii. Elinde olmayan parametrelere kafa patlatmanın bir getirisi olmaz ha böyle desem de korku korkudur, 2 güzel söz ile engellenemez, yine de değiştirmenin elinde olduğu şeylere olabildiğince kafanı odaklamak en sağlıklısı. Korkusuz insan ölü insandır, hepimizin korkuları var. Bu korkuya rağmen adım atmaya devam edebilmek zor ama bu da bağımlılığı yenmeye benziyor. Bazı günler o adımı atması kolayken bazı günler değil. Bazı günler motivasyon geliyor, yaşama isteği, çok iyi bile oluyorsun ama bir gece aniden yok oluyor, çözümü yok. ''Resist and Bite'' muhabbeti kısaca. Yorulmaya gelirsek, ne yalan söyleyeyim ben de yorgunum, herkes yorgun. Kusursuz bir hayata gelmiş adam da yorgun kendince, Sisifos da. İşin acı kısmı sen ben yorulduk diye zaman geriye akmıyor, kimsenin umurunda değil. Günün sonunda ''kardeş kayayı tepeye taşıdın mı?'' diye soruyorlar, kaçıncı turu attığını değil. Valla, yapacak daha iyi bir işim yok, içini dökesin gelirse istediğin gibi yaz buradan.
@@HFGMG. Valla yukarıda dediğim gibi, baysak da sıkılsak da devam etmek zorundayız, ya aslında değiliz. İntihar da bir seçim ama kaçmaktan ibaret bana göre, bahsettiğin tarzda insanların hayatlarını izlerken onların hayatına ve elindekilere imrenmek doğal, o açlığı doğru yere kanalize edebilirsen işler senin için çok daha iyiye gider. Ama çalışmaktan geçiyor işte, kendini salarsan şuan yaptığın gibi o şeylere asla sahip olamayacaksın. Kimisi şanslı geliyor dünyaya, kimisi şanssız, evet hiç adil değil ama kimse adillik vadetmedi. Elimizden gelen bir şey yok, bakıp üzülüp pes edebiliriz, bakıp imrenip, istediklerimize sahip olmak için elimizden geleni yapabiliriz. Evet zor o savaşı vermek ama kimse kolay olacağını söylemedi ki zaten.
Farazi V Kayrayı hayalet ıslığı albümü çıktığı zaman dinlemeye başlamıştım. Kız kardeşimden daha yakın olduğum babamın şehit devresinin kızıyla dinliyorduk. Bugün onun vefatının 7. yıl dönümü vefat etmeden önce bana üzülme sakın demişti. O gittiğinden beri her zaman iyi misin sorusuna fevkaladeyim diye cevap verdim.
allah baska dert vermesin kral yuzun hep guzel insallah hayatinda basarilar
Allah sabır versin bro
Başın sağolsun,Allah sabır versin.
Başın sağolsun
😥
Sesindeki hüzünlü nefret, sanki acırcasına tüm varlıklara, zarar gelmesini istemezcesine bir sitemle haykırıyor her şarkısinda.
Zaten ölüm ve cenazeyle ilgili bir albümün son parçası ve bu öyle bir albüm ki anlatamam.Cidden Kayra nın bir ölümü inanılmaz anlatışı ve Farazi nin mükemmel beatleri ile ses tonunu vs. ekleyince inanılmaz bir başyapıt ortaya çıkmış
@@user-xs1nj8zl3cAlbümün son parçası (Islığı Beklerken) aslında 4. dakikadan sonraki hiddentrack'de başlıyor :)
@@BurhanKymaz Ya Islığı Beklerken dışında son parça yoksa arada 40 saniyelik Bi cenazenin 40ının çıkmasına atıf var
@@user-xs1nj8zl3c Aynen öyle
ayıpsın, fevkaladeyim.
ayıpsın kardeşim, fevkaledeyim.
@@rapne666 bu yollarda dostlarla hep karşılaşırız zaten.
Abim boyle bi akim cikti, 1 yil onceden tahmin etmissin. Fenerbahce ne zaman sampiyon oluyo soyleyebilicen mi
@@oykuparkerr nasıl bi akım
@@bugunneyiyecegiz6 dk önce
Başyapıt. Her dinlediğimde suratıma tokat gibi çarpar. Tekrar buradayız
Şarkının ortasında 40 saniyelik bir sesizlik var.İşte o 40 saniye bana çok şey anlatır...
Cenaze sessizliği o.
hidden track o
Sahi, o boşluk neden var?
cenazedeki 40 saniyelik sessizliği anlatıyor
@@user-cq6ux5ks6c o abartı knk biri yorumlara öyle yazmışta yok öyle bişe aradaki boşluk 40 saniye değil ayrıca cenazede 40 saniyelik sessizlik diye bişey de yok
Farazi'nin Beati... Kayra'nın Sözleri... Beatin akıp gitmesi... Gözünü kapattığında canlanan anılar...
İlk olarak 2014 de dinlemeye başladım kayrayi yıl 2023 oldu hala geceleri gelip tek başıma dinlerim AYİPSİNİZ HALA FEVKALADEYİM
Keşke o zamanlar bende büyük yaşlarda olsaydımda dinleseydim :)
2021 de cıktı?
@@AyazEdits28bu parça 2013 de çıktı benim güzel kardeşim.
@@alpreiz34 Ama? neden 2021 yazıyor Ama teşekkürler söylediğin icin
@@AyazEdits28 Beatmaker DJ farazi ile rapçi kayra arasında kavga çıktığı için tüm parçaları dijital platformlardan silindi 2021 yılında. bunun üzerine mp3 den indiren bi kaç babayiğit geri yükledi YT'ye fakat sen yanlış videodasın bu parçanın 2.5 milyon izlenen hali var başka kanalda o 2014 de yüklenmiş. Farazi v kayra - dobro vecer yaz yüklenme tarihi 10 yıl önce yazıyor bakarsın ama orjinali ondan da eskiydi.
Kin ve nefretle doluyum bu sizin yüzünüzden güzel görünen kirli kalpli insanlar.
Bu duyguları atıp sadece sakin kalmayı öğrenirsen sen de bize katılmış olursun.
Belki en büyük Türk rapçi değil ama Türkçe rap tarihinin en iyi albümünü yapmıştır
bir pesimistin gözyaşları, müptezhel. bu iki albüm varken tartışmaya üçüncü bir albüm giremez dostum.
@@farisbayka9445 çok daha üst seviye ikisinden de sadece farazinin beatleri zaten iki albümü de katlar
@@Saygor-jz7qz KLASLKDJASLKDS abartma aq
@@Saygor-jz7qz hayatında bir kez olsun bir pesimistin gözyaşlarını dinlemeyip gelip ikiye katlar yazman zortlattı kanzi WIJUBNWESGILŞJKWEGW
@@farisbayka9445 müptezel boş Türkçe rapi aşağı sürükledi
Bu ikilinin parçaları unutulmaz.Bambaşka bir kalite
Ayıpsın
Fevkaladeyim
vay be vay beee vaaaaaay beeeeeeeeeeeeeeeeeee
Dinlerken benide çağırın beraber dinleyek
gel
Hadi gel
Gel abim 2 ay olmuş
Bu müziği dinleyenlerin kalite💯
2016 da dinlemiştim en son duygulandım..
Bidaha dinlee😂
Şarkının 2021 yılında çıkması dışında sorun yok
@@utkanurem cahil cühela bidaha bak bakalım xD 2021 de mi çıkmış
@@utkanurem 2013te çıktı albüm amk youtubea yüklendiği sene mi çıkıyo tüm şarkılar
@@utkanuremag salağı hayalet ıslığı albümü 2013’te çıktı biliyormuş gibi yazmış bir de
{Part 1: Dobro Vecer}
(That's just the way it is
I got the wild style, always been a foul child
Life on earth is just a death sentence
To maintain everyday
Dealing with these
That's just the way it is)
{Verse 1}
Arı kovanlarında görüyorum ballı parmak
Öyle bilemişim ki dişleri beraber hırlayak
Ömre renk veren duvara dayalı bardak
Yıldızlar mı mermiler mi hangisiydi parlak?
İyiden iyiye yanıyor conta kayabaşında
Dedemi görüyorum tüfekli köyün meydanında
Dakkasıyla yapışır aklına odaklanır bana
Bir dakka bekle geliyorum kemik saymaya
''Resol vidados sabra gari paydos''
Fazla inatçıyım gülüm ve sebebi Derrick Rose
Kuvvetle muhtemel biri bu akşam ölcek
Ölürsen gebertirim seni bu da bir gerçek
Bana bir söyle niçin gülüyorsun sebep ver?
Sanki katil görmedin mi Avanak Apti izleyen?
Yüzünü yıkıyo şimdi zerre tanımadık biri
Soruyor ''İyi misin?'' + Ayıpsın, fevkaladeyim
(That's just the way it is
I got the wild style, always been a foul child
Life on earth is just a death sentence
To maintain everyday
Dealing with these
That's just the way it is)
{Verse 2}
Sabırla saydı mevsimi yetmiş altı yıldız
Koluma her günüm bir yıldız hafızam cılız
Benim için bu an radyodan gelen;
O gol sesiyle mutlu insan, ihbiramdan kutsal
Buraya nereden gelmişim hatırlamak zor
Öyle fazla yürümüşüm ki ayak çeker bir ton
Hangi evde yaşıyodun hatırlamak zor
Tüm şehirde çalıyo şimdi aynı gramafon
Önce al derin nefes sonra vazgeç
Demiştim işte bir gün gelcem er veya geç
Sözümde duruyorum çünkü kafaya koydum
Ederken intikam yeminleri sade kusuyorum
Çeliyor aklımı bir merminin parlaklığı
Söndü mermiler ve yıldızlar parladı
Hemen mi caydın neden bu denli kaçtın
Öyle güzel uyuyodun ki vurmaya kıyamadım
(That's just the way it is
I got the wild style, always been a foul child
Life on earth is just a death sentence
To maintain everyday
Dealing with these
That's just the way it is)
{x2}
{Part 2: Islığı Beklerken}
{Verse 1}
Bravo! Nalkapon dönüş kuponla vurmuşum vole
Gölgeden jiletler ellerinde
Çok merasim izledim bu bahçelerde
Kibrit hep benimle pantolon cebinde
Elimle duvara gölgeden vapurlar
Terane belli boş sokakta ıslık çaldılar
Ve söyle sence tüm sokakta ben miyim duyan
Biliyorum ki beni yakan bu boş kuruntular
Bilardodan çıkarken elli kez bakındım
Dışarda her zamanki bol küfürlü kalabalık
Tek tük arabalar ve akşam üstü lambalar
Şarkılar da duydum or'da alakam olmayan
Burada tek bi' radyo var ve şarkılar tükendi
Hep yol üstü uğrarım Ayaz Meyhanesi
Toplu baksan orda yoktur on müdavimi
Bense ben dışında tanıyordum sade bir kişi
{Verse 2}
Örtüler yeşil, kadehler aynı
Artık aynı yerde kaldık ayrı gayrı
Alışmadım bu tek tabanca onca akşama
Dak'ka başına durmadan içimden konuşmaya
Ne yadigarı dükkanın camında simsiyah şeritler
Karşı evde sallanan şu perdeler
Burada tek bi' dak'ka dahi durmak istemem
Çünkü her tarafta gördüğüm çalıntı gölgen
Desem ki bana bi' yer bulun burada eskidim
Çınarlı Meydan ardı fotoğraflar ezdim
Ve gördüm orda bak tutuştu şimdi perdeler
Çınarlar arkasında yükselen alevler
Yok dedim her ne söylemişse aklım ona bi' dur
İçimden her geçen sade bir kuruntudur
Bağıra çağıra koşturanlar kimdi gördüler
Avuç kadar şehirde yükselen sirenler
{Verse 3}
İnanma! Açık deyim ki bakma sen bana
Genelde üç lafımdan biri palavra
Hani dedim ya tanıyodum sade bir kişi
Al sana yalanlarımdan en basit bi' tanesi
Dumanlar her tarafta dört bi' yanda kül kokar
Sabit heykel arkasında var buluşma
Her akşam aynı yerde ahbabım kumarbaz
Yanımda kim gelirse şansa davet olmaz
O akşam ayrı eski gaste sayfası
Tarihiyse belli 15 Eylül 66
Kimdin aslanım neden ki burada ben tekim
Ve niçin elde sen bi' gaste sayfasıyla geldin
Anladım baya bi' sonra farka vardım
Hesapta yokken hiç vardı şimdi sırdaşım
On hafta evvel arkadaş gömen bu ben
Islığın peşinde çalıntı gölgen
Sözleri paylaştığın için teşekkür ederim.
Sözleri paylaştığın için teşekkür ederim
Sözleri paylaştığın için teşekkür ederim
fazla inanç yüklüyüm****
Sözleri paylaştığın için teşekkür ederim.
hayalet ıslığı'nın son şarkısı olan dobro vecerden, bonus şarkı olan ıslığı beklerken'e geçen 40 saniyelik ara. albümde ölen kişinin kırkının çıkması.
Ve kesile kesile 30saniye oldu
@@Kanzi111hiphoplife pro zamanlarindan bu zamana kadar zor bile dayandi. Iyi ki tamamen kesip atmadilar ona sukur :)
Bi şarkı düşünün baştan sona mükemmel...
Bir köyde, dedesi tarafından büyütülen bir çocuk vardı. Bir gün dedesi, köydeki bir adam tarafından vurularak öldürüldü. Torun, rüyalarında dedesinin intikam çağrılarıyla uyanıyor ve vicdan azabı çekiyordu. Sonunda tüfeği alıp intikam için yola çıktı, ancak uyuyan adamı görünce masumiyetine kıyamadı ve bağışlamanın huzurunu buldu.
-Öyle güzel uyuyodun ki vurmaya kıyamadım...
Kayra bu piyasanın esas kralı 💯
duygularimdan her gacdigimda gendimi burda buluyorum..farazi kayra iyiki duygulara tercume oldunuz..🙏🏾
Yıllardır dinlediğimiz şarkı şimdilerde editlere maşa oldu şaka gibi
sorma
üstad dediğiniz adamin para kazanmasi sizi neden üzüyor?
@@sanssar bundan cebine tek kuruş girmez sadece ünü artar. Ününün artmasının getirdiği bi kazanç olabilir sadece ki bunun olmadığınıda görüyoruz.
@@tensazangetsu2773 aylık 300k dinlenen adam spotifyde 1 milyon dinleniyor artik, şu dediğiniz şey çok zor bi ihtimal
Keşke editler bu şarkıyla olmasaydı
hiç bi zaman anlıyamadım iyi olmanın ne olduğunu şimdi anlıyorum iyi diye bir şey yok herzaman kötüyüz sadece iyi ağızdan çıkan bir sözcükmüş
çok haklısın kral
Yıl 2024 hala dinliyorum😢😢
331 abone nedir ya daha çok olmalıydı😢😢
Bende dinliyom
+Soruyor iyi misin?
-ayıpsın fevkaladeyim
Soruyor:
+İyi misin?
-Ayıpsın, fevkaladeyim.
@@egoistbf Soruyor:
+İyi misin?
-Ayıpsın, fevkaladeyim.
Ederken intikam yeminleri, sade kusuyorum!
Şarkının hikayesi:ismi geçen kişinin dedesi köy meydanında 76 kurşunla vurulur sonrada katil tutuklanmayınca güler ve bizim şahısın aklına kazınır o gülüş, dedesi ruyalarına girer ve bir gece dedesinin intikamını almak için zar zor hatırladığı eve doğru yol alır ve *Aklımı çeldi 1 merminin parlaklığı=1 merminin insanlığı bitirebileceği gelir aklına*
*76 yıldız=dedesinin vurulduğu 76 mermiyi anımsatıyor*
*Öyle güzel uyuyordunki vurmaya kıyamadım...=şahısımızın insafını konuşturur*
Ses tonu= kimsenin zarar görmemesini isteyen nefret dolu isyan dolu bir çığlık.
*Yüzümü yıkıyor şimdi zerre tanımadık biri=kendi yüzünü yıkıyor ama kendinden ne kadar koptuğunu anlatıyor*.
Şarkının solo bir hikayesi yok, tam hikaye için albümü dinleyip anlamak lazım. Şarkıda bahsedilen intikam alınan kişi dedesinin katili değil arkadaşının katilidir. Yüzümü yıkıyor şimdi zerre tanımadık biri derken geldiği eski evindeki lavaboda yüzünü yıkarken aynaya bakıp kendisini tanıyamamasını anlatıyor.
@@shiroyasha302 evet bende öyle söyledim ama diyorki dedemi görüyorum bunuda açıkla?
@@user-mp7xd8rq4z dedesinin geçmişte öldürüldüğü meydandan geçiyor ve öldürüldüğü anı hatırlıyor. Çokta anlamı yok o kısmın öylesine koyulmuş bir detay bile olabilir. Hatta albümde anlatılan hikaye sadece arkadaşının katiliyle olan hikayesi değil fazla hikaye var albümde. Belki de dedesinin olayı o hikayeledin birindedir.
Saf Temiz Çocuklardık Bırakmazdık Oyuncak Ettiniz...
yuzumu yikiyor simdi zerre tanimadik biri.
Soruyor iyimisin?
@@vefayusibova4115 ayipsin, fevkaladeyim.
@@vefayusibova4115 Ayıpsın Fevkaledeyim
Ayıpsın fevkaladeyim
Kendi yüzünü yıkıyor, kendini artık tanımadığını anlatmak istemis
Hatırlatın lütfen 2024 yks kazandığında gök yüzüne bakıp dinleyeceğim 21 Nisan 2024
Hatırlatın lütfen 2024 DGS'yi kazandığımda gökyüzğne bakıp dinleyeceğim. 25.04.2024
ya sinavinin da senin de kaydet dinle iste yks ogrencisisin halen daha begeni dileniyorsun
@@aviator1111 hahahahahahha
az kaldı
umarım kazanırsın kardeşim allah yardımcın olsun
Bakmasını bilene çok şey anlatır tavan...
soruyor "iyi misin ?"
ayıpsın,fevkaladeyim
GECE UYURKEN DİNLİYORUM ÇOK İYİ UYKUMDA AĞLADIM
Bende dinliyom uyurken
sarkida aglancak bise yok sov yapmayin aq
Fevkaladeyim kısmından önceki ince Scratche eriyorum..
1:11
bu şarkıyı açıyosun ve sigaranı yakıp hayatı sorguluyosun...
"yuzumu yıkıyor simdi zerre tanimadik biri." umarım kimse bu sozun arkasındaki anlamı anlayacak kadar kendinden uzaklaşmaz.
Gerçek de yaşanmış hikayeyi anlatıyor
O sahnede kendinen bahsediyor, ayrıca gerçek değil la sadece harika storytelling@@muhammeteren-ey8lg
@@muhammeteren-ey8lgkendisinden o kadar uzaklaşmış ki artık, aynaya bakınca tanıyamıyor. Bu manada yazmış kayra
@@amy5554 Dobro Vecer hikayesi yaz TH-cam'a Shorts videosuydu galiba
"Ölü gibiyim cesedim yıkanıyor"
Manası çıkarmıştır ben.
Amabu da güzelmiş
Kayra seni çok seviyorum, çok iyisin be.
Soruyor iyi misin ayıpsın fevkaladeyim
Benden ne kadar nefret ettiğini her bu şarkıyı dinlediğimde bir defa daha anlıyorum :)
bir dk bekle geliyorum kemik saymaya bana nedense depremi hatırlattı...
@@AhmetMuzafferDere kiyafeti yanımdan alıp giden akut diyordu galiba orda
@@AhmetMuzafferDere orda dogrudan depremle alakalı
@@AhmetMuzafferDere olur öyle
nasıl bu kadar az izlenir dinlenir aklım almıyor bir yandan da kendime sakladığım için mutlu oluyorum
belki yıllar sonra görürüm bu yorumumu -fatih 09.04.2023 saat 03:33
Reis 4 hafta oldu zcdsdbgf
@@betamatematik bir 4 yıl olsun boolum daha buralardayız
original release 1.5milyon dinlenmis, bu daha yeni atilmiş, hala az ama bu videoya kıyasla dedim
26 Haziran 2023 Saat 03:48
@@buseuysal9283 abi sabah sabah
Fevkalade
Canım, canımın içi, canımın canı..
farazinin bunu spotifyda yayınlamaması kadar kötü hayat
Yayımlayasaması
Bana bir yer bulun,burda eskidim(gop)
Beat ne kadar güzelse sözler de bi o kadar güzel.Başyapıt
en iyi beatmaker ve rapçi kombosu
Masterpiece.
ADAMLARIN YAPTIĞI HER ŞEY KALİTE KOKUYOR BE SANIRIM TEK FVK DİNLEYİCİSİ BENİM BİR KIZ OLARAKKKK🤍
eski Türkçe rap kaliteliydi zor zamanlarda zor imkanlarla yapilan hersey kalitelidir simdi hersey kolay her tür imkan var ama asla 2000 2013 arasi parcalarin kalitesine ulasamiyor
Abi beat Çok iyi 1 saat dinlesem sıkılmam
Bu adam bir efsane
Burda tek bir radyo var ve şarkılar da tükendi...
Ayıpsın,Fevkaladeyim....😔💔
Bu şarkıyı dinleyen insana dokunmayın...
beğendim
Bu herifleri deli gibi dinleyen bir hanfendi+ minik bir kız çocuğu+ güzel, huzurlu bir ev. Hayali saç beyazlatır beğ
saçı beyazlatmaz amına koyar kafayı yicem amk değeri bilinmeyen tek ikili felan
fevkaladeyim 🙃
-Soruyor iyimisin
-Ayipsin fevkaladeyim
fevkaladeyim...
[Verse 1]
Arı kovanlarında görüyorum ballı parmak
Öyle bilemişim ki dişleri beraber hırlayak
Ömre renk veren duvara dayalı bardak
Yıldızlar mı, mermiler mi; hangisiydi parlak?
İyiden iyiye yanıyor conta kayabaşında
Dedemi görüyorum tüfekli köyün meydanında
Dak'kasıyla yapışır aklına, odaklanır bana
Bi' dak'ka bekle, geliyorum kemik saymaya
"La sol vidados sabra gari paydos"
Fazla inanç yüklüyüm ve sebebi Derrick Rose
Kuvvetle muhtemel biri bu akşam ölecek
Ölürsen gebertirim seni, bu da bir gerçek
Bana bir söyle niçin gülüyorsun, sebep ver?
Sanki katil görmedin mi Avanak Apti izleyen?
Yüzümü yıkıyor şimdi zerre tanımadık biri
Soruyor ''İyi misin?'' Ayıpsın, fevkaladeyim
[Verse 2]
Sabırla saydım hepsini, yetmiş altı yıldız
Koluma her günüm bir yıldız, hafızam cılız
Benim için bu an radyodan gelen o gol sesiyle mutlu insan İhbiramdan kutsal
Buraya nereden gelmişim? Hatırlamak zor
Öyle fazla yürümüşüm ki, ayak çeker bir ton
Hangi evde yaşıyordun? Hatırlamak zor
Tüm şehirde çalıyor şimdi aynı gramofon
Önce al derin nefes, sonra vazgeç
Demiştim işte "Bir gün geleceğim er veya geç"
Sözümde duruyorum çünkü kafaya koydum
Ederken intikam yeminleri sade kusuyorum
Çeliyor aklımı bir merminin parlaklığı
Söndü mermiler ve yıldızlar parladı
Hemen mi caydın, neden bu denli kaçtın?
Öyle güzel uyuyordun ki vurmaya kıyamadım
[Verse 1]
Bravo! Nalkapon'dan üç kuponla vurmuşum vole
Gölgeden jiletler ellerinde
Çok merasim izledim bu bahçelerde
Kibrit hep benimle pantolon cebinde
Elimle duvara gölgeden vapurlar
Terane belli, boş sokakta ıslık çaldılar
Ve söyle, sence tüm sokakta ben miyim duyan?
Biliyorum ki beni yakan bu boş kuruntular
Bilardodan çıkarken elli kez bakındım
Dışarda her zamanki bol küfürlü kalabalık
Tek tük arabalar ve akşam üstü lambalar
Şarkılar da duydum or'da alakam olmayan
Bur'da tek bi' radyo var ve şarkılar tükendi
Hep yol üstü uğrarım Ayaz Meyhanesi
Toplu baksan or'da yoktur on müdavimi
Bense ben dışında tanıyordum sade bir kişi
[Verse 2]
Örtüler yeşil, kadehler aynı
Artık aynı yerde kaldık ayrı gayrı
Alışmadım bu tek tabanca onca akşama
Dak'ka başına durmadan içimden konuşmaya
Ne yadigârı? Dükkânın camında simsiyah şeritler
Karşı evde sallanan şu perdeler
Burada tek bi' dak'ka dahi durmak istemem
Çünkü her tarafta gördüğüm çalıntı gölgen
Desem ki: "Bana bi' yer bulun, bur'da eskidim"
Çınarlı Meydan ardı fotoğraflar ezdim
Ve gördüm orda bak tutuştu şimdi perdeler
Çınarlar arkasında yükselen alevler
"Yok" dedim, her ne söylemişse aklım ona bi' dur
İçimden her geçen sade bir kuruntudur
Bağıra çağıra koşturanlar kimdi gördüler
Avuç kadar şehirde yükselen sirenler *siren sesleri*
[Verse 3]
İnanma! "Açık" deyim ki bakma sen bana
Genelde üç lafımdan biri palavra
Hani dedim ya "Tanıyodum sade bir kişi"
Al sana yalanlarımdan en basit bi' tanesi
Dumanlar her tarafta, dört bi' yanda kül kokar
Sabit heykel arkasında var buluşma
Her akşam aynı yerde ahbabım kumarbaz
Yanımda kim gelirse şansa davet olmaz
O akşam ayrı, eski gas'te sayfası
Tarihiyse belli "15 Eylül '66"
Kimdin aslanım? Neden ki bur'da ben tekim?
Ve n'için elde sen bi' gas'te sayfasıyla geldin?
Anladım, baya bi' sonra farka vardım
Hesapta yokken hiç vardı şimdi sırdaşım
On hafta evvel arkadaş gömen bu ben
Islığın peşinde çalıntı gölgen
ılığı bekler gibi seni bekledim, gelmedin...
isligi beklemedeyiz
kaybederken tamamen soğudumu, ondan nefret ettiğimi düşünsem de iki ay aradan sonra ilk kez yüzünü gördüğümde anladım unutamadığımı. şimdi nerdeyse her kafamı yastığa koyduğumda kötü anılarımızı değil de onunla yaşadığım her güzel anıyı peş peşe düşünüyorum. keşke benim gibi düşünse keşke benim gibi hissetse tekrar olsak diye iç geçiriyorum. arkadaşlar sevdiğinizin kıymetini bilin ufak şeyler yüzünden ilişkinizi mahvetmeyin. bazı erkekler geç olgunlaşır bunun kaybetmekle bi ilgisi yoktur, ilgisi onunla kurduğun hayaller, onunla yaşayacağın şeylerin mahvolmasıdır.
Çeliyor aklımı bir merminin parlaklığı
Önce al bir derin nefes , sonra vazgeç
Demiştim işte bir gün gelicem er veya geç
Sözümde duruyorum çünkü kafaya koydum
@@THE_LAST_EDITOR-XEderken intikam yeminleri, sade kusuyorum
2023 :)
20.04.23 :)
@@ozgurtukzz24
25/03/2024:-)
Efsane brrrrrrrrrrooooo😢🎉🎉
batan bir geminin güvertesinde rom içip gün batımını izlemek gibi vibe ı var ve bu hikayede farklı olan tek şey gemi değil batan hayallerim
Bunu gece 3de dinlemek ayrı bi zevk
öyle güzel uyuyordun ki vurmaya kıyamadım
*_Her ayrılık ölümün habercisidir, her kavuşma ise yeniden dirilişin habercisidir._*
~ Arthur Schopenhauer
Verimsiz geçiyor günlerim bir oranda. İstek gelince çalışıyorum ama çok da verimli olmuyor. Pek bir şey de yapmıyorum. Bir haftadır spora da gitmiyorum. Bir şey olduğundan değil. Akılsızlığımdan işte. Hayatı yeterince umursamıyorum ve fazlaca dramatize ediyorum. Kafamda pek bir şey değişmedi. Sadece yoğun duygular yaşamaya başladım yeniden. Bu duygu genellikle üzüntü ve stres oluyor ve bundan ötürü ağlamaya başlıyorum bir anda. Ağlayınca da susmak bilmiyorum. Ağlanacak bir şey olmuyor ortada. Sadece daraldım ve sanırım içimdeki sıkıntıyı bu yolla dışarı vurabiliyorum. Kişilik karmaşasından kurtuldum ama bu sefer de duygusal boşluğa düştüm işte. Beni tatmin edecek bir duygu bulamıyorum. Bulsam bile o duyguyu nasıl yaşayacağımı, kimin yaşatacağını bilmiyorum. Kimse pek değerli değil gözümde. Kimseye gereken (ya da eskiden vermeye alışkın olduğum) değeri vermiyorum. Ne annem ne ablam ne de hiç olmayan babam benim için yeterince önemli. Önemli olan tek şey hayallerim, geleceğim ama onlar bile yeterince önemli olmamış olacak ki bu durumdayım. Yeterince sıkı sarılamıyorum onlara. Doktorumun dediği ince ip üzerindeyim galiba. Hastalıkla sağlık, umutsuzlukla umut, kötüyle iyi, başka biriyle kendim arasında üstünden geçmem gereken incecik ip… Çok hassas bu ip… Yanlış bir adım attığım anda kat ettiğim tüm yolu boşuna yürümüş olacağım ve tüm bunları yaşamamış gibi en başa döneceğim. O yüzden dedi doktor, stabil tutman lazım ruh halini.
Korkuyorum. Belki de hayatımda ilk kez gerçekten korkmam gereken bir şeyden korkuyorum. Kaybetmekten… Herhangi birini değil, kendimi. O kadar yol kat edip çabalayıp yıllar sonra bulduğum kendimi kaybetmekten it gibi korkuyorum. Yeniden parçalanacağım diye korkuyorum. Bu yüzden aşırı duygu yüklü şeyler dinleyip izlemekten kaçınıyorum ama birden karşıma çıkınca da engel olamıyorum kendime alışkanlığım olduğu üzere.
Bunlar içimden geçenler. Dışarıya yansıttıklarım değil. Dışarıya karşı hep ‘fevkaladeyim’. Zaten bir buraya bir de günlüğüme içimden geçenleri yazıyorum. Olması gereken (benim istediğim) bu. Sahte olmam gerekiyor dışarıya. Bunu bana hayat öğretti en acı şekliyle: İyi değilsem bile iyiymiş gibi görünmeyi… İnsanlar vuruyor çünkü olanca güçleriyle. Güçsüz birini gördükleri anda zaten parçalanmış ruhunu binlerce parçaya ayırıyorlar. Sonra kimse seni toplamaya gelmiyor. Ne ailen, ne sevdiğin, ne güvendiğin… Gücün kaldıysa parçalarını toparlamaya çalışıyorsun düştüğün yerden. Kalmadıysa zaten acı çekiyorsun kanlar içinde. Ruhundan damlayan, sevdiğin insanların hançerleriyle tek tek kanattığı o kalbindeki kesiklerden damlayan kanların oluk oluk akmasıyla yavaş yavaş kopuyorsun hayattan. Tıpkı bileğini kesen birinin bileklerinden akan kanla birlikte vücudu soğurken hissettiği o hafif korkuyla ağır ağır hayattan kopması gibi. Evet, hafiften korkuyorsun. Pek hissetmiyorsun bunu ama. Çünkü teslim oluyorsun. Gözlerin hafiften kararırken kendini o karanlığa teslim ediyorsun. Bu yüzdendir ki çabalamıyorsun. Hoş, çabalasan da pek bir şey değişmiyor. O ışığı görmen gerekiyor çünkü hayat ışığını. Ama ruhundan akan kanlar gözünün önünü öyle bulanıklaştırıyor ki. Tek yaptığın ruhundan gözlerine, oradan da yanaklarına doğru süzülen kanla sana verilmiş büyük bir şans olan ama o şansını hiç kullanamadığın dünyaya veda etmek oluyor…
pain happens when you care
diye sevdiğim bir alıntı var, House M.D dizisinden. bilmem hangi şekiller ile anlam bulur kafanda ama yorumunu okurken bazı kısımları kendim yazıyormuş gibi hissettim, spesifik olarak ne yaşadığını bilemem tabii ama okurken o söz geçti aklımdan, beni anlamsız şekilde rahatlatan bir söz, belki bir noktadan dokunur diye yazmak istedim. İp üstünde yürüme konusuna gelirsek, bence ip ince falan değil. Aksine, düşmesi imkansız, kapkalın bir ip/yol üzerinde yürüyoruz. Hassas olan ip değil, bacakların. Yanlış adım attığında değil, adım atamadığında kaybediyorsun. Hayallerin giderse kendini kaybetmezsin lakin kendini kaybedersen hayallerin gider. O yüzden kendini kaybetmekten korkman iyi bir şey, korku iyidir, hayatta tutar en nihayetinde. Mesele adım atmaya devam edebilmek, işin boktan kısmı ise ne kadar adım atarsan at, uğruna adım attığın şeylerin gerçekleşmesi garanti değil. Adım atmaya devam edersen bir şeyler olacağının garantisini kimse veremez ama adım atmazsan hiçbir şeyin değişmeyeceğinin garantisini ben veririm.
@@inflex100 Haklısın bir yerde. Acıyı umursamazsan hissetmezsin de. Galiba en başından beri yanlış yaptığım şey de bu. Acıyı aşırı umursuyorum ve hissetmeyi geçtim yaşıyorum o acıyı. Bir noktada kaçmak gerekiyor o acıdan belki de. Yoksa o acı seni daha daha da içine çekiyor. Hassas olan bacaklarımdır belki de evet. Ve belki de ben sadece adım atmaktan korkuyorumdur. Bundan dolayı bu kadar az yol katediyorumdur. Aslında komik olan şu ki içten içe tüm bunların farkındayım. Ama sadece, galiba sadece korkuyorum. Bir şeylerin değişmesinden, acıdan kurtulmaktan korkuyorum. Korku işte... İnsanın elini ayağını bağlıyor en saçma anda ama kurtulmak gerekiyor ondan. En acı olanı ise tüm bunları bilip de hala bir şeyleri tam anlamıyla değiştirememek...
Dün kötüydüm. Yine o acıya hapsolmuş, fazlaca umursuyordum ve asla yapmamam gereken bir şey yaptım. Yeniden sigara içtim zar zor bırakmama rağmen. Bazen, özelikle dün, saçmaladığımı iliklerime kadar hissediyorum. Ama bunun hakkında hiçbir şey yapmıyorum. Dün değer verdiğim biri bana çok gerçek ama canımı çok acıtan bir şey söyledi. Sen acı geçmişine alışmışsın ve ondan kopamıyorsun, hiçbir sorun yokken bile bir sorun buluyorsun kendine ve kendini de çevrendekileri de üzüyorsun dedi. Bunun zaten farkında olmama rağmen o kadar acıttı ki canımı.
Bazen sadece zihnimdeki her şeyi silmek ve hayata herkesten her şeyden uzak, sadece kendi zihnimi kendim doldurmaya çalışarak devam etmek istiyorum. Bıktım çünkü insanların zihnimi bir çöpe çevirmesinden.
Çabalamam gerekiyor ve çabalamak istiyorum. Ama yoruldum. Fazlaca yoruldum...
Öyle işte... Gece gece içimi dökesim geldi yine buraya o da sana denk geldi kusura bakma.
son bir aydır bende hiç çalışmıyorum baydım sıkıldım artık okulada gitmiyorum devamsızlığım bitmek üzere .Birşeyler yaşayan insalara ve başaran insanlara bakıyorum intihar edesim geliyo mesela yt videosu izliyorum adam planör sürüyor dağların eteğinde bende 45 kişilik sınıfta gürültünün bokun içinde okula gitmem gerekiyor intihar edesim geliyor canım hiçbirşey yapmak istemiyor zaten yapacak pekde birşey yok oturup video izlemekten ve oyun oynamaktan başka. Hayatta hiçbirşey yapmamak koyuyor herkes ister kaliteli bir ortamda eğitim görmek kaliteli düşünceli zarif insanlarla perçinlenmek ama yok sessiz olmayı bile beceremeyen 3-5 lavuğun kendini ilah sanan öğretmenlrin içinde daracık bir sınıfta formaliteden ibaret bir okulda olmak kader galiba daha birkere bile uçağa binmemiş 10 yıla yakın göremede kalıp bir kere bile sıcak hava balonuna binememiş bir adamım seni yeterince olmasada anlayailiyorum başarılar dilerim senle bi 15dk sohbet etmek isterdim açıkçası görüşmek üzere kendine iyi bak.
@@iammaigece Yok hiç sorun değil, kusurluk bir durum yok.
Bağımlılıkları tekte ömür boyu yenemezsin zaten, aynı tedaviyi ömrünün sonuna kadar uygulaman gerekli, demem o ki bir kere o tedaviyi bulmuşsun zaten, tekrar tedaviyi kullanmaya başlamak senin için daha basit artık, ilk sefere oranla. O yüzden bence kendine çok yüklenme sigara konusunda.
İstesek de istemesek de, keşmekeşin içinde olmanın insana çekici gelen bir noktası var, kabul etmekte zorlansam da konforlu hissettiriyor, çünkü insanların senden bir beklentisi kalmıyor, tamamen konfor alanın oluyor acı çektiğin alan. Bir şeylerin değişmesine karşı duyulan korku bilinmezliğe karşı olan korkudur aslında, irrasyoneldir, eğer elinden bir şey gelmiyorsa tabii. Elinde olmayan parametrelere kafa patlatmanın bir getirisi olmaz ha böyle desem de korku korkudur, 2 güzel söz ile engellenemez, yine de değiştirmenin elinde olduğu şeylere olabildiğince kafanı odaklamak en sağlıklısı. Korkusuz insan ölü insandır, hepimizin korkuları var. Bu korkuya rağmen adım atmaya devam edebilmek zor ama bu da bağımlılığı yenmeye benziyor. Bazı günler o adımı atması kolayken bazı günler değil. Bazı günler motivasyon geliyor, yaşama isteği, çok iyi bile oluyorsun ama bir gece aniden yok oluyor, çözümü yok.
''Resist and Bite'' muhabbeti kısaca. Yorulmaya gelirsek, ne yalan söyleyeyim ben de yorgunum, herkes yorgun. Kusursuz bir hayata gelmiş adam da yorgun kendince, Sisifos da. İşin acı kısmı sen ben yorulduk diye zaman geriye akmıyor, kimsenin umurunda değil. Günün sonunda
''kardeş kayayı tepeye taşıdın mı?'' diye soruyorlar, kaçıncı turu attığını değil.
Valla, yapacak daha iyi bir işim yok, içini dökesin gelirse istediğin gibi yaz buradan.
@@HFGMG. Valla yukarıda dediğim gibi, baysak da sıkılsak da devam etmek zorundayız, ya aslında değiliz. İntihar da bir seçim ama kaçmaktan ibaret bana göre, bahsettiğin tarzda insanların hayatlarını izlerken onların hayatına ve elindekilere imrenmek doğal, o açlığı doğru yere kanalize edebilirsen işler senin için çok daha iyiye gider. Ama çalışmaktan geçiyor işte, kendini salarsan şuan yaptığın gibi o şeylere asla sahip olamayacaksın. Kimisi şanslı geliyor dünyaya, kimisi şanssız, evet hiç adil değil ama kimse adillik vadetmedi. Elimizden gelen bir şey yok, bakıp üzülüp pes edebiliriz, bakıp imrenip, istediklerimize sahip olmak için elimizden geleni yapabiliriz. Evet zor o savaşı vermek ama kimse kolay olacağını söylemedi ki zaten.
Hiç ayrılmadık ki buralardan ayıpsınız
vurmaya kiyamadim
desem ki bana bir yer bulun, burda eskidim…
thats just the way it is!
uzi gibi sarkicilari unlu edeceginize bu sarkiyi daha cok unlu edin lutfen
Unlu olunca da adam ayri tribe girersiniz ama haklisin uzi kim amk
sanki unlu degil hangi magarada yasiyosun amk
buraya nerden geldik hatirlamak zor :/
Mutfak masası 19 Nisan 2024 2.15
Harikulade
"öyle güzel uyuyorduki vurmaya kıyamadım.."
🖤
Ayıpsın, fevkaladeyim
Aydostayım ❤️🔥
Öyle güzel uyuyordun ki vurmaya kıyamadım...
soruyor iyimiin ,ayıpsın fevkaladeyim
Sözümde duruyorum çünkü kafaya koydum
Herkes herkesi kendi zanneder ama düşünce anlar diğerlerinin kendin gibi olmadığını..
Adamlar giyindi, ağaçlar soyundu, ıslığı bekliyorum.
10.01.23
fevkaladeyim
Yüzünü yıkıyor şimdi zerre tanımadık biri
-Soruyor iyi misinayıpsın
Fevkaladeyim
FEVKALEDEYİM...
"Ayıpsın,Fevkaladeyim...."
Ablamın yanında açmıştım bune yaa diyip değiştirmişti şarkıyı.. Anlamazlar zaten ne kadar güzel olduğunu
sebep ver
Şiirler yazdım adına ama ne ala söyleyemiyorum içimdeki aşkı sana
Seviyorum artık anlasana
1:08❤
“Sigara değil be moruk,güvenmek øldürür”
Peki ben bu sarkıyı okulda açtırmışmıyımdır😂😊
Şu şarkı hissi çok az şarkı varıyor
saat 03:51 , ben Hava Harp hayalleriyle bu sarkiyi dinliyorum, umarim ki yillar sonra buraya gelip basardim yazabilirim(olmazsa Kara Harp)🫡🇹🇷🦅
ben de hava harp istiyorum ya umarım olur temmuz ayında mülakatlar olacakk umarım ikimiz de hayallerimizi gerçekleştiririz
"-Ayıpsın. Fevkaladeyim."
güzeldi