Çok gezmenin de çok okumanın da insana çok şey kattığına inanıyorum. Çok gezmek hayat tarzını geliştirirken, çok okumak daha çok hayat görüşünü değiştiriyor desek yanlış olmaz sanırım. Kitaba ulaşmak gezmekten daha kolay, kitabın içeriği daha kapsamlı ve daha fazla bilgi edinilebileceğinden çok okuyanın daha fazla bilgi sahibi olacağına inanıyorum.
Bana göre çok gezen bilir. Bizim yaparak yaşayarak yaptığımız şeylerin unutma olasılığı düşük. Çünkü insan gördükçe hafızasına kazınır. Gezerken bir çok duyu organına da hitap ediyoruz. O yüzden akılda kalıcılığı sağlamak konusunda gezerek öğrenmek en etkili yoldur :)
Hocam hiç bu açıdan bakmamıştım sorduğunuz soruya. Şimdi düşünüyorum da öğrenmek gerçekten de klişeleri yıkan bir süreçmiş. Verdiğiniz sayısal örneklerden ve bilgilerden hareketle, çok gezenin daha çok bildiğini düşünüyorum. Daha çok görme, işitme imkanı yakalayıp bilgileri daha çabuk içselleştiriyorlar. Ayrıca farklı çevreler görmek ruh sağlığımıza da yarar sağlamaktadır. Birçok ruhsal hastalıkta çevresel faktörler önemli rol oynamaktadır. Ayrıca gezerken gördüklerimiz bizlere daha çok düşünme imkanı sağlar ve merak duygumuzu da uyandırmış olur.
Öğrenmenin bu şekilde farklı bir bakış açısı kazanması açısından yorumunuza teşekkür ederim. Tam olarak dediğiniz çok doğru. Yanlış yorumlanmaması için elbette okumanın da çok kıymetli olduğunu unutmamak lazım. Çünkü zihnimizde birşeyleri betimlemek hayal gücünü desteklemek adına önemli.
Bence çok gezen çünkü sadece okuyarak işitsel ve görsel zekamızı geliştiriyoruz ve bu da koninin henüz yukarıdaki kısmını bize ifade ediyor. Mesela sadece okuyarak daha soyut şeyler olur sadece gözümüzün önüne gelen hayal ettiğimiz düşüncelerimizle kendimize bir şey katarız. Fakat gezerek diğer bütün duyu organlarımızla etkileşim halinde olarak daha fazla daha kalıcı ve daha etkili bir öğrenme söz konusu olur. Bu yüzden çok okuyan değil çok gezen .
Edgar Dale göre kesinlikle ikisi de. Fakat yazı işin içine girdiğinde insan mantıken düşündüğünde aklında tutma olasılığı eğer kendi yaşantısıyla bağdaşmıyorsa, aklında tutma olasılığı zayıflıyor. Fakat yaşadığı bir şeyi okuduğu yazı çağrıştırıyorsa o zaman aklında kalıcı olma ihtimali var. Fakat görme insanın minimal olarak unutacağı bir şeydir.
Hocam çok okuyan sizin de anlattığınız gibi sözel sembol içeriyor ve etkili bir öğrenme olmuş olmuyor Çok gezen de sadece gezmek anlamındaysa yine çok etkili öğrenmez Burada bence odak noktamız hem okumak hem de gezmek fakat dikkat ederek ya da tüm algılarımızı açarak, isteyerek .. kalıcı öğrenme gerçekleşme ihtimali yükselir
Emeğinize sağlık
Çok gezmenin de çok okumanın da insana çok şey kattığına inanıyorum. Çok gezmek hayat tarzını geliştirirken, çok okumak daha çok hayat görüşünü değiştiriyor desek yanlış olmaz sanırım. Kitaba ulaşmak gezmekten daha kolay, kitabın içeriği daha kapsamlı ve daha fazla bilgi edinilebileceğinden çok okuyanın daha fazla bilgi sahibi olacağına inanıyorum.
Çok gezen bilir, yaparak yaşayarak öğrenme
Hocam çok gezen bilir kesınlıkle 👍
Bana göre çok gezen bilir. Bizim yaparak yaşayarak yaptığımız şeylerin unutma olasılığı düşük. Çünkü insan gördükçe hafızasına kazınır. Gezerken bir çok duyu organına da hitap ediyoruz. O yüzden akılda kalıcılığı sağlamak konusunda gezerek öğrenmek en etkili yoldur :)
Hocam hiç bu açıdan bakmamıştım sorduğunuz soruya. Şimdi düşünüyorum da öğrenmek gerçekten de klişeleri yıkan bir süreçmiş. Verdiğiniz sayısal örneklerden ve bilgilerden hareketle, çok gezenin daha çok bildiğini düşünüyorum. Daha çok görme, işitme imkanı yakalayıp bilgileri daha çabuk içselleştiriyorlar. Ayrıca farklı çevreler görmek ruh sağlığımıza da yarar sağlamaktadır. Birçok ruhsal hastalıkta çevresel faktörler önemli rol oynamaktadır. Ayrıca gezerken gördüklerimiz bizlere daha çok düşünme imkanı sağlar ve merak duygumuzu da uyandırmış olur.
Öğrenmenin bu şekilde farklı bir bakış açısı kazanması açısından yorumunuza teşekkür ederim. Tam olarak dediğiniz çok doğru. Yanlış yorumlanmaması için elbette okumanın da çok kıymetli olduğunu unutmamak lazım. Çünkü zihnimizde birşeyleri betimlemek hayal gücünü desteklemek adına önemli.
Bence çok gezen çünkü sadece okuyarak işitsel ve görsel zekamızı geliştiriyoruz ve bu da koninin henüz yukarıdaki kısmını bize ifade ediyor. Mesela sadece okuyarak daha soyut şeyler olur sadece gözümüzün önüne gelen hayal ettiğimiz düşüncelerimizle kendimize bir şey katarız. Fakat gezerek diğer bütün duyu organlarımızla etkileşim halinde olarak daha fazla daha kalıcı ve daha etkili bir öğrenme söz konusu olur. Bu yüzden çok okuyan değil çok gezen .
Edgar Dale göre kesinlikle ikisi de. Fakat yazı işin içine girdiğinde insan mantıken düşündüğünde aklında tutma olasılığı eğer kendi yaşantısıyla bağdaşmıyorsa, aklında tutma olasılığı zayıflıyor. Fakat yaşadığı bir şeyi okuduğu yazı çağrıştırıyorsa o zaman aklında kalıcı olma ihtimali var. Fakat görme insanın minimal olarak unutacağı bir şeydir.
Bir öğrencimin konuyla ilgili sorusu: 'Bu yüzden ''Söz uçar yazı kalır.'' demiş olabilirler mi?
Cok gezen bilir hocam yaparak yasayarak bir nevi butun duyu organlarini aktif kullaniyor gezen kisi
Çok okuyup çok gezen için ne dersin?
gezerken okuyan bilir
Bu durumda çok gezen mi olmuş oluyor? :)))) ama bence her ikiside çok etkilidir.
Hem çok gezen hem çok okuyan 👏😊
Hocam çok okuyan sizin de anlattığınız gibi sözel sembol içeriyor ve etkili bir öğrenme olmuş olmuyor
Çok gezen de sadece gezmek anlamındaysa yine çok etkili öğrenmez
Burada bence odak noktamız hem okumak hem de gezmek fakat dikkat ederek ya da tüm algılarımızı açarak, isteyerek .. kalıcı öğrenme gerçekleşme ihtimali yükselir