Otuzumdan sonra meslek değiştirmeye karar verdiğimde "ne iş yapacağım" diye çok düşünmüş ve birçok kurs vs deneyip sonunda vazgeçmiştim. Çünkü aslında işimi seviyordum ama bir süre sonra müthiş bir isteksizlik geldi ki onun da en büyük nedeni özel sektör çalışma koşulları idi. Şimdiyse hem sevip hem de çalışma koşullarına kolayca adapte olabileceğim bir işe ihtiyacım olduğunun daha net farkındayım. Yani gençler bir işi sevmek yetmiyor. Mental ve fiziksel olarak da o işi sürdürüp sürdüremeyeceğiniz çok önemli. Hem bazı insanlar otuzdan sonra farklı bir arayışa girebiliyor. Ya da kırktan sonra fiziksel yetileriniz zayıflamaya başladığında farklı bir dala yönelmek mecburiyet halini alabiliyor. O yüzden kendinize ne kadar erken hobi edinirseniz o kadar iyi. Çünkü hobiyi işe dönüştürmek, belli bir yaştan sonra yeni bir meslek aramaktan, yeni yetiler kazanmaya çalışmaktan çok daha kolay. Zaman içinde azar azar uğraştığınız için ciddi bir uzmanlık da kazanabiliyorsunuz. Ve sektör adaptasyonu çok daha kolay oluyor. Okumak, yazmak, çeviri yapmak, resim, müzik, dikiş, tasarım, marangozluk ve daha pek çok hobi türü var. Çalışırken mümkünse paranızı çarçur etmeyin, mutlaka azar azar da olsa hobilerinize yatırım yapın. "Bir fırça setine dünya para mı verilir" demeyin yani! İçinizden nasıl bir cevher çıkacağını bilemezsiniz.
Tecrübe sonucu yazılmış bir yazı, beni aydınlattı. Bir araştırmaya bakmıştım, Türkiye'de yaşayan insanlaeın %87'si işini sevmiyormuş. Siz ne iş yapıyorsunuz abi?
Belirtiklerinize tamamen katılmakla birlikte, hobi edindirmenin, insanlara seçenekler sunularak, zorunlu tutulan bir MEB'lığı politikası olması gerekir kanısındayım... Lise mezunu olana dek en azından ilk okul sonrası en az altı hobi deneyebilme şansı verilebilir gençlere... Ve mutlu insanlar çoğalır ortalıkta...
Kim ne derse desin şimdi ki nesil çok şanslı ben 35 yaşındayım bırak şu bu mesleği liseye gitmek için ağladığımı ailemin azarladığı hala unutmam ne okumasiymis heyyyttt ....
Sevdiğin işi bulmanın sırrı şu, önce kendini seviyor musun ona bir bak. Mutlu musun, fark et. Mutsuz bir yapıdaysan, mutsuzluğunu da götüreceksin değiştirdiğin işlere! Kendimden biliyorum 😀 Dolayısıyla işini değiştirmeden önce kendini değiştirmek daha önemli ;)
Ben sevdiğim işi yapıyorum, fakat sevdiğim işi yapana kadar farklı işlerde maceralarım oldu, tecrübelerim oldu ki bu benim şimdiki işimde de çok faydalı olmuştur. Şimdilerde yeni bir iş daha kurma üzerinde h.sonlarımı yeni kurduğum metal atölyemde çalışmaya başladım. Çocuklarıma hep şunu öğütlüyorum, " sevdiğiniz işi yapın, kendi işinizi kurun, para kazanılan bir meta'dır"... İşinden memnun olmayanlara yazıyorum, para kazanılır, sevdiğiniz işe yönelin. Bu işin yaşı yok aslında, hatta, farklı mesleklerden gelip, meslek değiştirmek çok daha avantajlı çünkü önceki meslekte edindiğiniz tecrübeler, yeni işinizde enteresan şekilde çok faydalı oluyor.
Sakin kal ve dinle. Anda kal Gelecek performansın artar. Endişeli haldeyken şuandan keyif alamazsan performansın düşer. Çünkü bugün yaptığın küçük hareketler büyük hareketlere dönüşür. Basit meraklar ve derinleşmeye fırsat bulduğun alanlar sana sivrileceğin sonuçlara götürür.
DÜNYA TURU YAPARAK KENDİMİ TANIYACAĞIM. Şu anda 12. sınıfım YKS'ye hazırlanıyorum. Ama yolum burası değil hissediyorum. Bu yüzden şu anda youtube ile ilgileniyorum. Dünya turunda online bir iş yapabilmek için. Sınavdan sonra bir üniversiteye gireceğim ve donduracağım. Kenarda dursun. Sonra dünya turuna çıkacağım deneyim ve anı kazanmaya çalışacağım. Bilim (Fizik, Felsefe, Psikoloji), Spor (Snowboard, Downhill, Sörf, Motor, Yamaç Paraşütü vb.), Sanat (Piyano...) ile ilgileneceğim ve deneyim kazanacağım. Kendimi tanıyacağım nereye yöneleceğimi seçeceğim. En kötü ihtimal dondurduğum okuluma dönerim. Ama her şeyin temelinde vaz geçmekten korkmayacağım. Değişeceğim, evrilmeceğim. Lütfen tavsiyeleriniz varsa benimle paylaşın. (Bu düşüncelerim videodan önceki düşüncelerim)
Kendini uygun hissettiğin alanı bulmak için çırpındığında ayran gönüllü okuyorsun. Benim ailem anlayışlı birçok konuda destekler ama ona rağmen onların gözünde ayran gönüllü olmaktan kurtulamıyorum.
25 yaşındayım hemşireyim ve bu mesleğe uygun olmadığımı son sınıfta anlamıştım o zaman geri dönüşün zor olacağını düşünüp okumaya devam ettim ve atandım da aslında. Ama hiçbir şekilde huzurlu ve mutlu hissetmedim yani oraya ait hissetmedim ve şuan ikinci üniversitemi okuyorum öğretmenlik bölümü :) Kendinizi tanıyın arkadaşlar ve hiçbir zaman geç olmadığını bilin
Ben öğretmenlik mezunuyum,mesleğin bana uygun olmadığını önceden de seziyordum ama karar vermek için ücretli öğretmenliği denediğimde öğretmenliğin bana uygun olmadığını iyice anladım.İnsan yanlış yolda yürüdüğünü bilse bile verdiği emekle duygusal bir bağ kuruyor. Gerektiğinde sıfırdan başlamayı bilmek gerekiyor. Bir mesleği seçerken zor yanlarını da bilmek hatta mümkünse yerinde görmek gerek. Bir şeyler katmaya çalıştığınız öğrenci arkanızdan küfredebiliyor size, özel okullarda maaşını biz ödüyoruz diyebiliyorlar(hemen öğrenciyi harcamamak lazım tabi ama burada söylemek istediğim böyle şeylerle uğraşabilecek durumda olmak gerekiyor) Önceden vazgeçmememin sebebi bir şekilde hallederim düşüncesiydi ama öyle olmadı. Hevesinizi kırmak istemem zaten sırf başkalarının söylediğiyle meslek tercihi yapılmaz. Sadece zor yanları bilerek karar verin demek istiyorum. Umarım istediğinizi bulursunuz
@@deftank6896 ben nerede anladım biliyor musunuz halk sağlığı derslerimiz olur hemşirelikte bizim ve okullara ders vermeye gideriz.Orada çocuklara bir şeyler anlatırken ışıldayan gözleri boynuma sarılmaları o kadar hoşuma gitti ki…Orada anlamışım galiba elbette zorlukları var ama ben oradayken özüme döndüğümü hissettim.Umarım sizin hikayenizde birilerine ilham verir
Kendimizi ne kadar iyi tanımış olsak da bir kişiyle veya meslek ile iyisiyle kötüsüyle zaman geçirmeden bu belirsizliği anlamamız önceden mümkün değil.Herşey değişiyor, kendi karakterimiz dahil. Bu nedenle denemeden maalesef bilinemiyor. Keşke dememek için ve herşeyin geçici olduğunu da bildigimiz için denemek bize maalesef sosyal baskı nedeni ile çok zor gelebiliyor
Eczacılık öğrencisiyim bölümümü en başından sevmeyerek tercih ettim, aile evinden çıkmak için. Şimdi istediğim bölüm için yks çalışıyorum. Geçen gün söyledim onlara çok tepki verdiler ama yine de kararlıydım. Evin en büyüğü olduğum için baskı çok daha fazla. Ama eminim kardeşlerim böyle bir şey yaşamayacak. Şu an umutluyum, çevremden değil kendimden.
merhabalar.. 17 yaşındayım ve meslekle ilgili deli bir endişem vardı. Ama bu video ve sizin sayenizde, gelecekle olan hesabımı şimdi görmemem gerektiğini iyice benimsemiş oldum. Gerçekten çok haklısınız. Deneyip, durmadan değiştirmek gibi bir avantajımız var. Her meslek yeni bir dünya sonuçta. Ve benim de en ilgili olduğum şey yeni dünyalar keşfetmek..
Merhaba güzel kalpli dostlar, yine güzel bir konu seçmişsiniz, size teşekkür ederim. Gençlerin travmaya neden olan, "işte bu bölümü bitir de sonra sevdiğin iş için bir şey yaparsın" gibi manipüle edilen gençler, istemediği mesleklerde çalışarak, hep mutsuz yaşıyorlar.
Kendi kendine çarpa çarpa bu gerçeklerin farkına varmış biri olarak hala hareket alamıyorum. Karar verme aşamasında izlemedim bu videoyu ama umarım hayatıma yeni bir yön vermek için atacağım adıma ateş olur. Her ânı doğru, içten teşekkürler sizlere.
14 yaşında askeri okula girmiştim ( o zamanlar askeriyenin bir forsu vardı ve derslerim iyiydi) isteme istemeye (ailem tazminat sebebiyle bırakmama engel oldu) yıllarca okuyup (ki bu sürecin benden aldıkları en naif tabiriyle benden fazla olmuştur) mezun olup rütbeli olarak 4 yıl çalıştıktan sonra ilk fırsatta bıraktım. şimdi 29 yaşında bir işsiz olarak, benzer durumda olan genç arkadaşlar varsa tavsiyem : hayatta kesinlikle kırmızı çizgileriniz olsun. Kimsenin (anne-babanızın bile) geçmesine izin vermeyeceğiniz çizgileriniz. Aksi halde herkes yaşantısına devam ederken siz biçare kalakalırsınız.
Kırmızı çizgi önemli ama onu korumak için geçilmesine izin vermemek adına çok mücadele etmek gerekiyor. Hele geçmeye çalışanlar anne-babanızsa.. ki çoğunlukla da onlar kırmızı çizgi filan takmaz ve evlatlarının sabrını ciddi manada zorlarlar. Yılmamak lazım.
Şuan 32 yasındayım ve mesleğimi değiştiricem...Bir psikolog dinlemiştim cocukken ne yaptığınızıa dikkat edin demişti..Çocukken hiçkimsenin yapmadığı seyi yapıyordum evde bir maddeyle bi maddeyi karıstırıp ne elde edeceğime bakıyordum ...Birde gözümüzle görmediğimiz canlıları izlemeyi seviyordum ..Çizgi film vardı hatta bununla ilgili.Vucüddaki kötü mikroorganizmalarlar mücadeleesii..Uzun lafın kısası ..Ben eğer bu denli cokukken kimya ve biyolojiye yakınken nasıl olduda buraya geldim...İNANILMAZ...Toplumun ailenin insann üzerindeki etkisi inanılmaz..Gerçekten halen bilime meraklıyım..Tek fark o işi yapmıyorum..Son bir not:'' Suana kadar ki herseyimi YANLIS seçtimi söyelyebilirim..Buna iş,eş(bosandım),üniversite, ve sayabilceğim 3-4 karar dahil..''Kısaca temel problem kisinin kendini tanımaması ve baskı altında hiisseedip geniş düsünmden YANNLIS kararlar alması.
Okullarda kendini yönetme-tanima yani hayat ustaligi dersi verilmeli birde para ve yönetimi. Bunlar olmadan karar vermek, tüm öğrendiklerinle ne yapacagını bulmak çok zor ve-ya da epey usandirici olabilir bu kesif ve yari yola gelmeden vazgecilebiliyor muhtemel potansiyelini yasama şansı. Herkesin iyi bir rehberi yokki, ya da mentör bulma şansı. Sevgiler..
Dünü, bugünü ve yarını ne güzel mecz ediyorsunuz. Bu derin ve geniş görü içime su serpiyor, kaygılarımı alıp gidiyor, sıcacık sarmalıyor. Karanlık sokaklarında kaybolduğum kalabalık binaların arasından zirvesini gördüğüm dağlara gider gibi umutla, coşkuyla ve sevgiyle hayat yolunu nasıl yürüyeceğimi betimliyor sanki.
Hocalarım ağzınıza sağlık Sinan hocamın da dediği gibi ''Şimdi rahat ve kendinden emin adımlar atabiliyorsan gideceğin yerde sana çok yabancı bir yer olmayacak. Sakin olmak lazım. '' bu cümleyle sürekli ileriye yönelik endişe taşımaya gerek olmadığını hatırlatmak lazım kendimize.
30 yaşımdayım özel eğitim öğretmeniyim ne kazanırken ne okurken şuan ne de yaparken sevmediğimi hep hissettim ve hissetmekteyim fakat işimi de düzgün yaptığımı ve takdir edildiğimi de yaşıyorum görüyorum hep kendimi geliştirebilecek bir bilim alanı istemiştim aktif bir meslek olacaktı içinde insana değer olacaktı ülke ülke gezip konferanslar sempozyumlar olacaktı hem akademik hem pratik bir arada ve maddi bir kaygım olmayacaktı. ahhh aklım o kadar karışık ki beni anlayacak birilerinin tavsiyelerine o kadar ihtiyacım var ki
hocam ales ve yds sınavlarına girerek akademik kariyerinize başlamayı düşündünüz mü? akademik kariyerinizde ilerledikçe ister istemez araştıracak bilgi edinecek ve ilerleyen safhalarda konferanslar verebileceksiniz.
Önemli olan pes etmemek. Ben sevdiğim işe 40 yaşında kavuştum. Aradığımı bulabilmek için önce şehir değiştirdim, sonra ülke değiştirdim. Sonunda buldum. Aradığınızı bulana kadar devam edin. Hayallerinizin peşinden koşun. Ben öyle yapıyorum.
Bazı meslekler vardır o mesleklerin sevilen kısmına gelmek için, o işten zevk alıyor olmak için o işte ilerlemiş olmak gerekiyor, o işin yaklaşık %80 lik tecrübe seviyesine gelmiş olmak gerekiyor. Ancak bu seviyeye gelene kadar insanın canı sıkılabilir, zorlanabilir, acı çekebilir sevmeye sevmeye o işi yapabilir. Ancak o zaman işin sevilen kısmına ulaşılır. Arkadaşlar eğer ben sevdiğim işi yapacağım diyerek bir işe atılırsanız çok büyük ihtimalle ilk 3-6 ayda pes edip bırakırsınız. İlk 3-6 ayda giriştiğiniz işin zor ve sancılı kısmının size zevk vermediği için sevmediginiz iş olarak algılarsınız bu işi. Ancak bir işe atılıp ben şuan bu işi sevmiyor olabilirim ancak bu işin daha ileri seviyelerinde tecrübeli halimle bu işi çok daha seveceğim kafasıyla yaklaşırsaniz zorlu süreci atlatma ihtimaliniz artar. Popüler kültür ve bilinçsiz insanlar yüzünden, sevdiği işin zorlukları ile karşılaşır karşılaşmaz o işi bırakan insanlar dolu her yer, çünkü sevdiğin işi yap dayatması yüzünden. Ve şunu unutmayın bu dünyada sevmeye sevmeye yapılması gereken çok önemli işler var. Bu işleri birilerinin yapması gerekiyor ve bu işler hiç kimse tarafından sevilmeyecek işler, bu işler sevildiği için değil yapılması gerektiği için yapılan işler. Ve değerli işler.
Size katılıyorum, mesela kim çöpleri toplayacak, kanalizasyon borusu patladığında başına gidip tamir edecek, yollara asfalt döşeyecek, evleri boyayacak vs. Bu işlerin fiziksel zorluğu olduğu gibi doktorluk, öğretmenlik, avukatlık gibi işlerdeki duygusal tatmini de içermiyor. Kim yapsın o zaman bunları? Şu an en çok ihtiyaç duyduğumuz meslek grubu bunlar aslında. O kadar çok serzeniş duyuyorum ki, ne ufak bir tamir işi için ne de büyük işler için adam bulamıyor insanlar. Dediğiniz gibi sevilmese de yapılması gereken bir sürü meslek var.
@@betulkorkmaz6420 bakış açısı önemli..iyi de dediğiniz meslekleri severek yapanlar da var..🤣🤣sadece bizim toplumumuzda şöyle bi algı olduğu için insanlar sevdiği işi bile aslında toplum baskısı yüzünden söyleyemiyo ve icra edemiyo..çocuk ya doktor olacak ya mühendis ya da öğretmen..meslekleri bile sınırladık..diğer işleri değersizleştirdik..halbuki nasıl ki her insan kendi fıtratıyla özeldir,aynı şekilde yaptığı işte ona özel olduğu için değerlidir..
Hocam ne kadar da güzel bir konuyu anlatmışsınız. Herhangi bir işte çalışıp sigorta prim gunlerimizi doldurmak üzerine kurulmuş zihin yapımız. İşin kötü tarafı günümüzde okudugumuz meslek alaninda iş edinmemiz imkansız seviyesine çıkmış durumda. Sevdiğimiz meslegi edinmek mi yoksa ac kalmak mi gibi bir secimi yapmak zorunda kalıyoruz. Ailelerimizden de bu telkini alarak büyüdüğümüz için iyi para getirecek meslekleri secmek gerekiyor. Bir de devlet kapısında olma hayali var. Neresinden tutsak elimizde kalan bir mesele.
Size uyan meslegi bulsaniz bile çevre onu yapip yapmayacaginizda çok etkili. Bi kere çevrenizde onu destekleyen ve sizi motive eden insanlar olmasi gerekiyor. Aile dayatmalari bunun icin cok buyuk bir baski etkeni.
Otuzların başlarındayım ve hâlâ hayatta ne yapmak istediğimi bilmiyorum. Amaçsızlık beni yiyip bitiriyor. Her şeyden çok kolay sıkılıyorum. Terapiye gidiyorum ama çözüm bulamıyorum. Ne yapacağımı şaşırdım.
Size sevdiğiniz işi nasıl bulacağınızı söyleyim gençler iyi dinleyin. Şunu iyi belleyin 'Her insan her işi sevebilir.' Önemli olan iki nokta var. 1- O işin hem teoriğini hem pratiğini çok iyi bileceksin. 2-İşini beğenilme merkezli yapacaksın. Yani ; İyi bildiğini beğendirmek için yapan herkes mutlu olur ve sevdiği işi yapmış olur. Hizmet verdiğin kişiyi mutlu edersen sende mutlu olursun. Bu kadar basit.
Yanıtınız inanılmaz yanlış. Bu sizin için böyle olabilir. Tamamen mizacınız ile alakalı. Sizi mutlu eden insanlara hizmet etmek kendinizi onlara beğendirmek ise böyle isteyen herkes için aynı yol (zor olsa da ) kapsayıcı olabilir. Fakat herkesi mutlu eden seyler ve istekler aynı değil. Şahsi algılamayın ama zaten meslek tercihinde de hataya düşmemizin sebebi sizin gibi kendini genelleyen insanları henüz kendini keşfedememiş insanların doğru kabul ederek adım atması. Evet mutlu olabilirsiniz. Ama o kıyafete o meseleğe herkes giremez. Herkes kendi isteklerinin kendi nefsinin kendi mizacının peşinde. Kimi makam kimi rahat kimi merak kimi eğlence peşinde. Şimdi gezmek isteyen biri için hizmet etmeyi ne kadar hedef gösterebilirsiniz ki? Gider turizm okur hosteslik okur vs. Yani kişinin kendisini tanıması aşırı önemli.
@@enverdeprem bir işin hem teorigini hem pratiğini çok iyi bilmek bu yüzden yetmiyor zaten. Bu işi aynı zamanda beğendirmek için de yapacaksın. Sen hiç gizli kolleksiyoncu gördünmü?
Sevdiğin işi nasıl bulursun sorusu belki gençler için anlamlı olabilir. Ancak 40+ zaten bir işi olup bu işi sevmeyenler için işini nasıl seversin sorusu daha anlamlı sanırım. Aynı şekilde bir program bekliyoruz. Zira emekliliğe çok var.
Bence insan sevdiği işi bulmuşsa hayat ona çok güzel, çünkü o işi yaparken zevk alıyor hiçbişey umrunda olmaz işe adamış oluyo bir çok kişi sevdiği işi yapmıyor ve mutsuz
Malta'dan selamlar, öncelikle değerli paylaşımlarınız için teşekkür ediyorum. Moleküler biyolog olarak bir kaç yıl çalıştıktan sonra veri mühendisliğine (yazılım tarafı) geçip bu alanda ilerlemeye başlayan biri olarak biyologluğun hala değerli bir meslek olarak görülmediğini söyleyebilirim sanırım. Genel olarak temel bilimlerin değer görmediği bir ülkede bu alanlarda eğitim görmek sonra bir de iş bulmaya çalışmak oldukça zor bir deneyimdi benim için. Hele ki Covid19 gibi büyük pandemiden , Nobel ödüllerinin biyologlara gitmesinden anlaşılmayan değer daha da anlaşılmaz galiba... Ancak sizin de dediğiniz gibi meslekleri değerli kılan, meslek değil o meslekteki başarılı ve tutkulu insanlar oluyor. Büyük bir çoğunluğun para için çalıştığı gerçeğini de düşününce meslek seçerken hangi mesleklerin değerlenip daha fazla talep olacağını ön görmek ve o alanda kendini geliştirmek mantıklı geliyor.
Şuan 32 yasındayım ve mesleğimi değiştiricem...Bir psikolog dinlemiştim cocukken ne yaptığınızıa dikkat edin demişti..Çocukken hiçkimsenin yapmadığı seyi yapıyordum evde bir maddeyle bi maddeyi karıstırıp ne elde edeceğime bakıyordum ...Birde gözümüzle görmediğimiz canlıları izlemeyi seviyordum ..Çizgi film vardı hatta bununla ilgili.Vucüddaki kötü mikroorganizmalarlar mücadeleesii..Uzun lafın kısası ..Ben eğer bu denli cokukken kimya ve biyolojiye yakınken nasıl olduda buraya geldim...İNANILMAZ...Toplumun ailenin insann üzerindeki etkisi inanılmaz..Gerçekten halen bilime meraklıyım..Tek fark o işi yapmıyorum..Son bir not:'' Suana kadar ki herseyimi YANLIS seçtimi söyelyebilirim..Buna iş,eş(bosandım),üniversite, ve sayabilceğim 3-4 karar dahil..''Kısaca temel problem kisinin kendini tanımaması ve baskı altında hiisseedip geniş düsünmden YANNLIS kararlar alması.. ''
Selamlar. Bu güzel program için teşekkürler. Ben de alan değiştirmek isteyen bir özel sektör çalışanıyım. Maalesef ki 44 yaşından sonra yöneticilikten teknik bir alana geçiş ve buna göre iş bulmak pek kolay görünmüyor. Dünyada daha kolay sanki ama bizde öyle değil. Bakalım, deneyeceğiz :)
Sinan hoca yine dogruyu anlatıyor ama hangi insanlara 😊Günümüz insanı toplum için meslek değil kendi kişiliği için seçimi düşünüyor.İnsan mesleğini seçmez,Meslek onu secer sözü günümüzde doğallını kaybetti çünkü insanın bu hızlı iletişim cağında bir şeyi hemen isteyip ona ulaştığını düsündüren bir sosyal çevre var.Sorun yer ve mesleğe bağlı olmadan yaşam geleceğin ana yaşam şekli olacak gibi görünüyor.O halde kişi nerde nasıl bir hayatı yaşayacak gibi büyük sorular var.Bence artık çalışma ve meslek belli bir yere bağlı olmadan insanın gerçek doğal yaşamının bir parçası olması gereken sürdürülebilir bir yaşamsal kurguya entegre bir görevler bütününe dönüşmeli gibi düşünüyorum.Yani Cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarını temel alarak düşünürsek yapılan tüm planlı işler bilimsel akıl ile toplumun temel yaşamını daha sağlıklı çevre yaşam insan eğitimine odaklı olduğunu görürüz.Sürdürülebilir toplum yapısını o zaman oluşturulan sosyal devlet ve eğitim meslek eğitimi günümüzde ulaşılmaya çalışılan sürdürülebilir bir yaşamın anahtarıdır.Önce insanın birşeyi temel bir insani amaç ile sevmesi ve o alanda bilgi edinmesi, merak etmesi ve temel soruları sorması gerekli.Ama bunun olması için bilinçli ve sorumluluk sahibi bireyler ve eğitmenler gerekli bir önceki videoya bağlı olarak.Bunun oluşturulması ancak yeni bir eğitim ve yaşamsal düşünme ile yaratılabilir.Bunun ilk örneği Köy enstitülerindeki egitimin daha geliştirerek temel insan eğitimine odaklanmak olarak düşünmek gereklidir. Yorum ücretimi rica ediyorum.😂 Saygılar
Ya hepsi yine paraya bakıyor açıkcası, ben o meslekten o mesleğe atlicam ama evimi kaç yaşında alıcam istediğim sıtandartlara kaç yaşında ulaşıcam, tüm bunları yaparken parasız kalıcam gidip anadolunun bir köşesinde herşeyden uzak aile evine mi dönücem ankarayı istanbulu bırakıp, aile evi bir zaman sonra insanı depresyona sokuypr herkesin aile evi öyle iyileştirici güllük gülistanlık ortamlar değil. Ben büyük şehirde beş parasız tek güvencem yanlış seçerek geldiğim bölümümden dolayı kalabildiğim yurt ve aldığım bir miktat bursken hwr gün 6 liralık yemeğin peşinde yemekhaneye koşarken aç kalmamak için, Allah aşkına nasıl iç sesimi dinleyebilirim, varolan potansiyelimin yanlış yerde harcandığını düşünüp ızdırap çekerken hem o devrimsel adımı nasıl atabilirim hayatımda, boşluğa adımını atmak gibi birşey. Politik ekonomik hiçbir güvence duymazken ben nasıl ben olabilirim, bir onu bir şunu deneyebilirim, ruhumu tükenmekten nasıl koruyabilirim, nasıl kendime hayal ettikçe içimi açıcak beni ümitlendiricek bir hayat kurabilirim bu yola girişi cesareti nereden bulucam bana söyleyin. Eskiden bilim insanı olmak nobel ödülleri kazanmak hayalleri olan o minik kızdım ben şimid sadece dünyanın kötülüğünden dengesizliğinden gürğltüsünden başımın ağrımicağı güvenli rahat bir hayat, bir alan istiyorum o kadar, bunu nasıl yaratıcam söyleyin lütfen.
Aile baskısı çok kötü. Ben üni. Kazanmayı çok istedim, çalışmadım, tecrübesiz ve gençtim. Arkadaşlarım çılgınlar gibi çalışırken ben oyunla eğlenceyle vakit geçirdim. Çalışmadan da yaparım sandım. Yıllar önce bir dershaneye bile gönderilmediğim için genç ve bilgisiz zihnim, sadece bedenen çalışıp, çok yorulup az ücrete tabi olmayı reddetti ve sevdiğim işi yapmak için bir yüksekokula gitmeye razı geldi. Uzun zamandır, 40 yaşımın yarısı kadar bir süredir yaptığım mesleği seviyorum. Yine bedenen çalışıyorum ama mesleğimde zihinde önemli, koşullarıda idare eder. Ama son zamanlarda psikolojik baskılardan, meslekte bir karış bile ilerlememekten (elektrik), öyle bunaldım, öyle sıkıldım ki! Tiktokta 5 saniyede bir video geçiştiren kişilere inat sürekli öğrenme isteği, sürekli araştırma arzusu, beni dürtüyor. Kitap okumuyorum ama başka alanlar arıyorum. Açıkcası meslekten soğudum, bu yaştan sonra başka biri olmak istiyorum. Çevremdekiler sen Bi tuhafsın, cins sin, normal insanlar gibi konuşmuyorsun, normal değilsin, demeye devam ettikçe buraya ait olmadığımı daha çok düşündüm. Bu yaştan sonra çalışıp tıp kazanmayı düşünüyorum. Kazandıktan sonra daha korkunç yıllar var önümde ama buna değer. Artık mühendislik bile kesmez beni. Gerekirse tüm gemileri yakarım. Sıfırdan başlarım, umrumda değil.
videonun daha en başını izlerken Mustafa beyin sorusunu Sinan hocanın ''candan'' dinleyişine hayranım. O kadar ciddiyetle dinliyor ki sanki video için hiç hazırlık yapmamış ve resmen canlı açık oturum yapıyor gibi bir yapım izliyorum. İş ciddiyeti ve mesaj vermenin ne kadar ciddi bir iş olduğunu, bu sosyal platformlarda herkesin az çok neler döndüğünü, içeriklerin nasıl üretildiğini bilmesine rağmen canla, başla emek vererek böyle içerikler hazırlanması takdir edilesi bir iş. Çok teşekkür eder başarılar dilerim :)
Okuduğum bölümümü çok seviyorum. Alan hakkında yapılan araştırmaları, kitapları, makaleleri okumayı da çok seviyorum. Kendi isteğimle, binbir emekle o okula girmiş olmama rağmen hocaların öğrenciler için "iyi olacaklarını" düşünüp yaptıklarından dersleri bile zor tekrar eder hale geldim. Daha 2.sınıfım ve bu gibi durumlarla diğer senelerde çok daha fazla karşılaşacağımı bildiğim için tüm isteğimi kaybetme noktasına geldim. Bunda benim de suçum var mı bilmiyorum ama umarım bölümüm benim için iyisidir.
Hep annemle babamın beni çekiştirip okuyacaksın dedigi yerlerden mezun oldum ve ne iş yapacagımda hiçbir fikrim yok ve artık birşeye hevesim kalmadı açıkcası 😐
youtube olmasaydı kariyerin küçücük kalırdı hocam. Çıkıntılar burada değer görüyor. Çok mükemmel olduğunuzdan değil. Herkes izlenmiyor ama işinde kötü olanda izlenebiliyor. Yeterki ilgi çek. sıkıcı olma. Popiler ol. İşiniz tamam.
küçük yaşlardan alıştırılmış olan bir iş olmalı mesela ben yıllarca ders sınav çalıştığım için bilgisayar başı beyaz yaka olmaktan mutluyum, beni şu an sanayiye koy veya fiziki çalışma içeren bir zanaat mesleğinin içine koy 2 günde pertim çıkar ağaç yaşken eğilir hesabı, belli bi yaştan sonra ne yaparsanız yapın olmuyor olmaz 14-15 yaş civarı lise dönemi bence çok önemli insan hayatında lise çağı bitmeden ne yapması gerektiğine kesin karar vermesi lazım ya ustalık isteyen teknik işlerin olduğu zanaat meslekleri ya da doktor mühendis vs beyaz yaka meslekleri , eğer okul ders sınavlara hazırlık vs sevmiyorsanız işkence gibi geliyorsa zanaat mesleklerine yönelin
Hocam yaş oldu 27 şimdiye kadar 3 üniversite 2 bölüm bıraktım hala lise mezunuyum. Hayatımı kazanmak için avm icindeki fast food restoraninda öğleden geceye kadar çalışmak zorundayım. Elime gecen para senelece kendi hatalarım yüzünden yaptığım banka borçlarına gidecek. Şimdi ben bu hayatı böyle yaşamak istemiyorum esas ilgi alanım toplumu düşündüğüm icin sosyal bilimler alaninda egitim almak ama bu yaştan sonra lisans yuksek lisans doktora mümkün olsa da bu enerji kalmadı bende. Kendi yeteneğime uygun bir tek yabancı diller okumak kalıyor o alanda hiç ilerlemek istediğim alan değil. Yani gün oluyor insan bir çözümsüzlüğün icinde buluyor kendini.
@@erenbirinci1133 Çok teşekkür ederim kardeşim bende OKB var bu sorunun etkisi çok fazla karar verememekte ama yılmadan çözüm bulmak gerek. Allah işini gücünü rast getirsin InşaAllah cümlemizin sorunları çözülür
Sohbetiniz hoş olmuş. Boomer konusuna eleştirel bakmanizda güzel olmuş. Polyanci değil gerçekçi yaklaşımlar da özel ve güzel. Potonsyilemiz dediğiniz gibi tek bir isj hayat boyu yapmaya el verişli değil.
Meslek seçimi yapmadan önce yetenek geliştirmeli ve donanım artırılmalı. Bu yetenek ve donanımlar çoğunlukla zevkimize uygun olanlar arasından seçilmeli. Daha sonra önümüze gelecek para kazanma fırsatları (balığı) mutkala olacaktır. Önemli olan bu gelen fırsatı yakalayabilecek oltaya sahipmisin. Zamanımızı verimsiz olarak geçirdiysek ve donanım biriktiremediysek ne yazık ki önümüze gelecek tüm fırsatlar elimizden kayıp gidecektir. (Benim hayat tecrübeme göre tabi-Age.45)
Bu konu hakkında bi kaç fikrim var. Bunlardan biri yaşamı seveceğin meslek içinde olmak istemek. Diğeri camiası içinde bulanmak isteyeceğin iş kolunu seçmek. Bir diğeri de kendini keşfettiğinde yeteneklerinle keyif alacağın meslek içinde olmak. Yani önceden cep telefonu beğenir gibi meslek seçmek yerine yaşam ile aranda nasıl bir bağ kurmak istediğine karar verecek manevi işaretleri izlemek. Bir bakıma yapmaktan keyif alacağın şeyin ne olduğunu keşfetmek. Bunun haricinde ise mesleği bir statüden çok karar vermediğin ama karakterinin seni içine ister istemez duyguların vasıtasıyla bağ kurarak çektiği bir uğraşı olarak gömeli insan.
O kadar güzel ve doğru yazmışsınız ki okuyunca çok etkilendim ama uygulamaya koyamıyorum nedense… 3-4 yıldır bu ruh hali içindeyim ve kendimi unutmuş gibi hissediyorum. İşe başladım daha yeni ama sevinemedim bile her gün huzursuzluk ve mutsuzluk bazı günler normal geçince tamam ya biraz daga devam edeyim diyorum sonra pişman olup başa dönüyorum ve böyle böyle geçiyor gerçekten ne yapacağımı bilemediğim bir hal içindeyim
Bu konuyu gerçekten çok merak ettiğim ve anlamak istedğim için soruyorum. Türkçe konuşurken ve kullanılacak kelimenin dilimizde zaten bir karşılığı varken neden İngilizce kelimeleri araya sokma gereği duyuyoruz?
Sayın Sinan Hocam ve Mustafa Hocam, teşekkür ederim. İrade terbiyesi, alışkanlık, bağımlılık, disiplin, azim, ev genci vd. konulu videolarınızdan çok istifade ettim. Bir sorum olacak Sinan Hocam: Bir videonuzda Ritalin kullanımının dezavantajlarını zikretmişsiniz. İlaç kullanmadan ADD/ADHD konusunda kişi nasıl bu durumla başarılı bir şekilde baş eder? İlaç kullanmayı ben de istemiyorum, bununla birlikte Dr. Hallowell ve Ratey’nin yazdığı meşhur kitapta bu durum beyinsel olarak nitelenmiş ve kitaptaki vakıalarda ilacın adeta miyop bir insanın gözlük kullanması gibi etki yaptığı anlatılmış. Sizden bu hususta kıymetli kanaatlerinizi dinlemeyi kalben arzu ederim, saygılarımla.
Yaşamımın odağındaki birincil problem uygun mesleği belirli zamanlarda edinememek ve sonrasında yine belirli sebepler ve kısmen de olsa ataletle kendimi ifade edebileceğim bir mesleğe angaje olamamam! Yaşamdaki " ben " den çok büyük oranlarda memnunum ve başa cikabiliyorum kendimle ilgili ikincil problemlerle ve fakat meslek konusunu, rahat edebilecegim, yasama ve kendime katkı sağlayıp çalışırken sikilmayacagim " konforlu " bir alanım olmadı, bir şeyler yapacağım ama umarım iyi olur sonucu.
Hocam yine çok güzel bir video olmuş fakat bir noktaya takıldım. Bir meslekte takılı kalmak zorunda değilsiniz deneyin dediniz bu durum, insanın kendi yeteneklerini keşfetmesi ve geliştirebilmesi açısından doğru bir bakış ancak; yaş, ortam, koşullar ve özellikle de maddi kaygılar bu durumda devreye giriyor ve bazen severek yaptığımız işte bile istikrar sağlamak zorlaşırken devamlı yeniyi denemek daha da zor hale geliyor. Yaş ilerledikçe de yeni bir alana yoğunlaşmak haliyle daha da zorlaşabiliyor. Ben bir eğitimciyim ve öğrencilerime meslek seçimi konusunda bakış açısı kazandırabilmek benim için önemli bir konu. Bu konudaki fikrinizi merak ettim. Teşekkürler
Kamuda çalışan eğitimcilerin emekli olursak maaşımız çok azalacak, geçinemeyeceğiz kaygısı ile 65 yaşına kadar çalışmak zorunda kalmaları da ayrı bir mesele...
Kendisine ayda altı bin lira yeten, o meslek olmadı bunu deneyeyim diyebilecek maddi manevi desteği olan, kendi seçimlerinin sonuçlarını değerlendirip yeni seçimlerinde eski hatalarını yapmamaya çalışan bir örneklem için konuşuldugunda, katılıyorum fikirlerinize.
Ben ressamım. Tekstil sektöründe sevdiğim işi yapıyordum. Fakat insanlar çizim yapılmasını ptomatik birşey sanıyor. Bana öyle birşey yapki beğeneyim beklentisi mobing iş anlamında başka birşey yapmaya zorluyor beni
Kötü diyebildiğimiz her insanın arkasında korkmuş, kaygılarıyla ve endişeleriyle baş etmekte zorlanan başka bir insan çıkıyor karşımıza. İyi ile kötüyü ayırt etmemi sağlayacak bir tanrı ve o tanrının hiçbir zaman yanılmayacağına kabul etmiş bir inancı bana verebilirsen üzerine düşünürüm :)
Görürülür bu yazdığım bilmiyorum ancak şu konu unutuldu. Artık 30 lu yaşalara gelmiş ben ne yapsam, yav ben mutlu değilim deyip biraz parası olan insanlara ilişkin fikirler konuşulmadı. Zaten yığın bunlardan oluşuyor. Tekrar aynı konuya ilişkin birşey yaparmısınız bilmiyorum
Sayın Can ve Canan Kişisel özelliklerine göre ilgi ve yeteceğini ortaya çıkartacak bir kurum olsaydı Ülkemizde okuyup mesleğini yapmayan,işini sevmeyen insanlar olmasa ne güzel olur.Herkes kazanır.Çocuğun müzik,sanata ilgisi olduğu halde ülkemizde aç kalırsın diyen anne babalar sonra keşke bu dalda okutsaydık dediklerini duydum.Açık beyin bu misyonu yaparsa harika olur.
Okuduğum birçok yanlış yoruma binaen yazmaya karar verdim. Ama şuan hastayım ve yorgunum pek uzun yazmayacağım. Lütfen yorumlarda insa lara şunu yapın bunu yapın demeyin. Sevgili gençler eğer meslek seçmek istiyorsanız kendinizi daha iyi tanıyın. Sistem bize hep başka şeyleri tanıtıyor kendimize yabancı kaldığımız gibi kısıtlı ve belirli teorik derslerden ve düzenden dolayı ilgilerimizi ve neticede kendimizi keşfedemiyoruz. Bu nedenle sevdiklerinizi sevmediklerinizi keşfedin. Bu ise geçmişinizi ele almakla kolay olabilir. Bunu önünüzde de arayabilirsiniz ama geçmişe dönün. Yaptıklarınızı yapmak istediklerinizi ve yapamadıklarınızı düşünün. Neler hissettirdi-düşündürdü ? Meslek belirlemenin birçok önemli noktası var ama şu zor olan şeyi de unutmayın. Kimliğinizi meslekleştir.eyin! Siz ismi önünde Dr. PSK. AV. PROF. vs yazdığında artmayacaksınız bunu bilin. Günün sonunda ne olmuş olursanız olun hakim doktor öğretmen... Önemli olan ne kadar maddi olarak yaşayabilir ve manevi olarak huzurlu olduğunuz dengesi olacak. Yani dış dünyanın fiziksel gereçlerini elde etme ve iç dünyanızın fiziküstü ihtiyaçlarını giderme dengesi. Ailemde milyonerler var. Inanin hepsi mutsuz. Araba ev tarla çiftlik yayla evi .... kavga dövüş haset dedikodu vs ama bence en kötüsü doyumsuzluk ve bununla gelen huzursuzluk. Gittiğiniz yerde mutlu ve huzurlu olacak mısınız bununla beraber yaşamaya istediğiniz standartlarda devam edecek misiniz? Bunlar temel sorular ve şunu da unutmayın bu sorular da size bağlı olarak artacak ve değişecektir. Bu nedenle lütfen "şimdi de kalın" Ân'ın farkında olun kendinizi tanıyın ve kendi istek ihtiyaç ve kabiliyetlerinize mukabil, istikbalin durumuna elverişli ve inançlıysanız allahın rizasina uygun bir iş seçin. O zaman inşaallah iş aşkınıza dönüşür. Söz vermiyorum ama fırsat buldukça gelen yorumlara bakarım. Eğer üniversite tercihi yapmak isteyen olursa yazabilir. Allaha emanet.
Bence meslek seçimini fazla abartmamak lazım. Iyi bir ortopedi uzmanı iyi dikiş atabilmeli,hasta psikolojisini bilmeli, güçlü karar verme yeteneği olmalı, sevecen olmalı, bıçağı çekici iyi kullanmalı vs vs ... Aslında her meslek içinde çoğu mesleği barındırıyor.
Hocam ben tıp okuyup beyin üzerine tezler ve araştırmalar yapmak istiyorum ama ailem sen öğretmen olmalısın sen tıp okuyamazsın diyor ben iki arada bi derede kaldım sizce ne yapmalıyım
Hangisinde mutlu olacaksanız onu yapın. Yapabileceğinize kendiniz inanıyorsanız eminim yaparsınız. Ama birilerinin iteklemesiyle okul bitmiyor maalesef. Beyin incelemesi harika bir organ Ben de okul dışı merak duymuşumdur hep beyne. Aileniz yolunuzda kararlı olduğunuzu fark edince eminim ilk tepkileri kadar sert olmayacak tepkileri. İnşallah istediğiniz mutlu hissettiğiniz bölümde ilerlersiniz🌸🍀
Hocam çok güzel söylüyorsunuz ama iş değiştirme konusunda dedikleriniz çok realist gelmedi bana çünkü iş değiştirmek bölüm değiştirmek ve meslek değiştirmek mali anlamda çok zorluyor insanları(Türkiye için)
Ekstra saatler koyman gerekiyor. Haftada örnek veriyorum işinde 60 saat çalışıyorsan yapmayı istediğin iş doğrultusunda 30 saat ekstra çalışman gerek. Ancak bu şekilde döngü kırılır. Başka çıkış yolu yok. Sana realist bir çözüm söyledim. Gerisi sana kalmış.
Hocam 40 yaşında, 50 yaşında yepyeni bir şeye başlayamaz mı insan dediğimiz varlık? Mesleki kimlik vs dediğimiz şeyler çok saçma değil mi? Adam hukuk okumuş avukat olmuş beğenmemiş, tıp okumus doktor olmus beğenmemiş.. Ya da lanet olsun demiş 40 yasindan sonra bambaşka bir alanda master yapmış ama yaşı ileride ve o alanda çalışması Türkiye'de imkansız. Mahkum muyuz 20 li yaşlarda bize seçtirilen işleri yapmaya
Kendi isteğimle seçtiğim mimarlığı okurken 1. sınıfta bu mesleği yapmak istemediğimi fark ettim. Bunu babama söylediğim zaman başka ne yapacaksın kolunda altın bileziğin olsun istersen yapma mesleği dedi. Şu an 3. sınıfım ve gerçekten dayanamıyorum artık. Ama bölümü bırakınca da ne yapacağımı hangi alana yöneleceğimi bilmiyorum. 2 yıldır farklı alternatifler bulmayı denedim ama hepsi bir noktada çürüdü. Tavsiyelerinize göre yeniden arayışa gireceğim umarım bu sefer başarabilirim
Önemli olan tasarım bilgisini almak. Mimarlık bölümünü bitirmelisiniz ki, başka konularda daha rahat çalışabilirsiniz. Metodu öğrendiğiniz de farklı dallara atlayabilirsiniz. Ha gayret az kalmış bitirmenize...
Ben de hemen hemen benzeri durumdayım bölümü bitirdim öyle böyle derken ve şimdi çok mutsuzum tam olarak ne yapacağımı da bilemiyorum :/ o yüzden eylemsizlik ve mutsuzluk döngüsündeyim
Otuzumdan sonra meslek değiştirmeye karar verdiğimde "ne iş yapacağım" diye çok düşünmüş ve birçok kurs vs deneyip sonunda vazgeçmiştim. Çünkü aslında işimi seviyordum ama bir süre sonra müthiş bir isteksizlik geldi ki onun da en büyük nedeni özel sektör çalışma koşulları idi. Şimdiyse hem sevip hem de çalışma koşullarına kolayca adapte olabileceğim bir işe ihtiyacım olduğunun daha net farkındayım. Yani gençler bir işi sevmek yetmiyor. Mental ve fiziksel olarak da o işi sürdürüp sürdüremeyeceğiniz çok önemli. Hem bazı insanlar otuzdan sonra farklı bir arayışa girebiliyor. Ya da kırktan sonra fiziksel yetileriniz zayıflamaya başladığında farklı bir dala yönelmek mecburiyet halini alabiliyor. O yüzden kendinize ne kadar erken hobi edinirseniz o kadar iyi. Çünkü hobiyi işe dönüştürmek, belli bir yaştan sonra yeni bir meslek aramaktan, yeni yetiler kazanmaya çalışmaktan çok daha kolay. Zaman içinde azar azar uğraştığınız için ciddi bir uzmanlık da kazanabiliyorsunuz. Ve sektör adaptasyonu çok daha kolay oluyor. Okumak, yazmak, çeviri yapmak, resim, müzik, dikiş, tasarım, marangozluk ve daha pek çok hobi türü var. Çalışırken mümkünse paranızı çarçur etmeyin, mutlaka azar azar da olsa hobilerinize yatırım yapın. "Bir fırça setine dünya para mı verilir" demeyin yani! İçinizden nasıl bir cevher çıkacağını bilemezsiniz.
Tecrübe sonucu yazılmış bir yazı, beni aydınlattı. Bir araştırmaya bakmıştım, Türkiye'de yaşayan insanlaeın %87'si işini sevmiyormuş. Siz ne iş yapıyorsunuz abi?
Hayat dediğin bir çift bacak ve gidebildiği yol kadar
@@emirtekcam3456 👑:)
Belirtiklerinize tamamen katılmakla birlikte, hobi edindirmenin, insanlara seçenekler sunularak, zorunlu tutulan bir MEB'lığı politikası olması gerekir kanısındayım... Lise mezunu olana dek en azından ilk okul sonrası en az altı hobi deneyebilme şansı verilebilir gençlere... Ve mutlu insanlar çoğalır ortalıkta...
Çok güzel yazmışsınız, teşekkürler
16 yaşımda sizi dinlemek mükemmel bir şey. Sanki büyüklerim toparlanmış da rasyonel olanı bana ilk defa anlatıyor. Sinan hocam⚡⚡
35 yaşındayım ve derdimki bu imkana kavuşduğun için çok şanslısın.
Benimle aynı yaşta insanların da kaliteli mecralarda bulunuyor olması beni çok mutlu etti 😄
Ben 37 yaşındayım ama senin yaşlarda bu bilgilere ulaşmayı çok isterdim.internetin en güzel hizmetinden faydalaniyorsun...Şanslısın.
Kim ne derse desin şimdi ki nesil çok şanslı ben 35 yaşındayım bırak şu bu mesleği liseye gitmek için ağladığımı ailemin azarladığı hala unutmam ne okumasiymis heyyyttt ....
Ve 55’inde sona yaklaşırken fark etmek bile şans aslında. Bunu fark edebildiğin için tebrik ediyorum seni 💐
Sevdiğin işi bulmanın sırrı şu, önce kendini seviyor musun ona bir bak. Mutlu musun, fark et. Mutsuz bir yapıdaysan, mutsuzluğunu da götüreceksin değiştirdiğin işlere! Kendimden biliyorum 😀 Dolayısıyla işini değiştirmeden önce kendini değiştirmek daha önemli ;)
Ben sevdiğim işi yapıyorum, fakat sevdiğim işi yapana kadar farklı işlerde maceralarım oldu, tecrübelerim oldu ki bu benim şimdiki işimde de çok faydalı olmuştur. Şimdilerde yeni bir iş daha kurma üzerinde h.sonlarımı yeni kurduğum metal atölyemde çalışmaya başladım. Çocuklarıma hep şunu öğütlüyorum, " sevdiğiniz işi yapın, kendi işinizi kurun, para kazanılan bir meta'dır"... İşinden memnun olmayanlara yazıyorum, para kazanılır, sevdiğiniz işe yönelin. Bu işin yaşı yok aslında, hatta, farklı mesleklerden gelip, meslek değiştirmek çok daha avantajlı çünkü önceki meslekte edindiğiniz tecrübeler, yeni işinizde enteresan şekilde çok faydalı oluyor.
Sakin kal ve dinle.
Anda kal
Gelecek performansın artar.
Endişeli haldeyken şuandan keyif alamazsan performansın düşer.
Çünkü bugün yaptığın küçük hareketler büyük hareketlere dönüşür.
Basit meraklar ve derinleşmeye fırsat bulduğun alanlar sana sivrileceğin sonuçlara götürür.
"Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların yaşayacağı çağa göre yetiştirin." -Hz. Ali
DÜNYA TURU YAPARAK KENDİMİ TANIYACAĞIM. Şu anda 12. sınıfım YKS'ye hazırlanıyorum. Ama yolum burası değil hissediyorum. Bu yüzden şu anda youtube ile ilgileniyorum. Dünya turunda online bir iş yapabilmek için. Sınavdan sonra bir üniversiteye gireceğim ve donduracağım. Kenarda dursun. Sonra dünya turuna çıkacağım deneyim ve anı kazanmaya çalışacağım. Bilim (Fizik, Felsefe, Psikoloji), Spor (Snowboard, Downhill, Sörf, Motor, Yamaç Paraşütü vb.), Sanat (Piyano...) ile ilgileneceğim ve deneyim kazanacağım. Kendimi tanıyacağım nereye yöneleceğimi seçeceğim. En kötü ihtimal dondurduğum okuluma dönerim. Ama her şeyin temelinde vaz geçmekten korkmayacağım. Değişeceğim, evrilmeceğim. Lütfen tavsiyeleriniz varsa benimle paylaşın. (Bu düşüncelerim videodan önceki düşüncelerim)
Kendini uygun hissettiğin alanı bulmak için çırpındığında ayran gönüllü okuyorsun. Benim ailem anlayışlı birçok konuda destekler ama ona rağmen onların gözünde ayran gönüllü olmaktan kurtulamıyorum.
25 yaşındayım hemşireyim ve bu mesleğe uygun olmadığımı son sınıfta anlamıştım o zaman geri dönüşün zor olacağını düşünüp okumaya devam ettim ve atandım da aslında. Ama hiçbir şekilde huzurlu ve mutlu hissetmedim yani oraya ait hissetmedim ve şuan ikinci üniversitemi okuyorum öğretmenlik bölümü :)
Kendinizi tanıyın arkadaşlar ve hiçbir zaman geç olmadığını bilin
Ben öğretmenlik mezunuyum,mesleğin bana uygun olmadığını önceden de seziyordum ama karar vermek için ücretli öğretmenliği denediğimde öğretmenliğin bana uygun olmadığını iyice anladım.İnsan yanlış yolda yürüdüğünü bilse bile verdiği emekle duygusal bir bağ kuruyor. Gerektiğinde sıfırdan başlamayı bilmek gerekiyor. Bir mesleği seçerken zor yanlarını da bilmek hatta mümkünse yerinde görmek gerek. Bir şeyler katmaya çalıştığınız öğrenci arkanızdan küfredebiliyor size, özel okullarda maaşını biz ödüyoruz diyebiliyorlar(hemen öğrenciyi harcamamak lazım tabi ama burada söylemek istediğim böyle şeylerle uğraşabilecek durumda olmak gerekiyor) Önceden vazgeçmememin sebebi bir şekilde hallederim düşüncesiydi ama öyle olmadı. Hevesinizi kırmak istemem zaten sırf başkalarının söylediğiyle meslek tercihi yapılmaz. Sadece zor yanları bilerek karar verin demek istiyorum. Umarım istediğinizi bulursunuz
@@deftank6896 ben nerede anladım biliyor musunuz halk sağlığı derslerimiz olur hemşirelikte bizim ve okullara ders vermeye gideriz.Orada çocuklara bir şeyler anlatırken ışıldayan gözleri boynuma sarılmaları o kadar hoşuma gitti ki…Orada anlamışım galiba elbette zorlukları var ama ben oradayken özüme döndüğümü hissettim.Umarım sizin hikayenizde birilerine ilham verir
@@busra370 İnsanın tutkusunu keşfetmek kadar güzel çok az şey vardır. Sizin adınıza sevindim öğretmenim:)
27 yaşımdayım hemşireyim aynı durumdayım, hala arayışdayım sizin adınıza sevindim umarım çok mutlu olursunuz 🧡
Kendimizi ne kadar iyi tanımış olsak da bir kişiyle veya meslek ile iyisiyle kötüsüyle zaman geçirmeden bu belirsizliği anlamamız önceden mümkün değil.Herşey değişiyor, kendi karakterimiz dahil.
Bu nedenle denemeden maalesef bilinemiyor. Keşke dememek için ve herşeyin geçici olduğunu da bildigimiz için denemek bize maalesef sosyal baskı nedeni ile çok zor gelebiliyor
Kimyagerim işimi sevemediğim ve en çok istediğim eczacılık için 35 yaşında eczacılık okumaya başladım. Tüm zorluklarına rağmen çok mutlu ve umutluyum.
Eczacılık öğrencisiyim bölümümü en başından sevmeyerek tercih ettim, aile evinden çıkmak için. Şimdi istediğim bölüm için yks çalışıyorum. Geçen gün söyledim onlara çok tepki verdiler ama yine de kararlıydım. Evin en büyüğü olduğum için baskı çok daha fazla. Ama eminim kardeşlerim böyle bir şey yaşamayacak. Şu an umutluyum, çevremden değil kendimden.
Hacı, ikisi çok benzer işler:)
merhabalar.. 17 yaşındayım ve meslekle ilgili deli bir endişem vardı. Ama bu video ve sizin sayenizde, gelecekle olan hesabımı şimdi görmemem gerektiğini iyice benimsemiş oldum. Gerçekten çok haklısınız. Deneyip, durmadan değiştirmek gibi bir avantajımız var. Her meslek yeni bir dünya sonuçta. Ve benim de en ilgili olduğum şey yeni dünyalar keşfetmek..
Sinan hocam , bu ülkeye Rabbimin nasib ettiği bir nimetsiniz...🤗🤗
Merhaba güzel kalpli dostlar, yine güzel bir konu seçmişsiniz, size teşekkür ederim. Gençlerin travmaya neden olan, "işte bu bölümü bitir de sonra sevdiğin iş için bir şey yaparsın" gibi manipüle edilen gençler, istemediği mesleklerde çalışarak, hep mutsuz yaşıyorlar.
Maalesef ve sayıları da hiç az değil!
Kendi kendine çarpa çarpa bu gerçeklerin farkına varmış biri olarak hala hareket alamıyorum. Karar verme aşamasında izlemedim bu videoyu ama umarım hayatıma yeni bir yön vermek için atacağım adıma ateş olur. Her ânı doğru, içten teşekkürler sizlere.
Atacağınız adımın güzel olacağına kalpten inanıyoruz, çok sevgiler 🙏🏼
14 yaşında askeri okula girmiştim ( o zamanlar askeriyenin bir forsu vardı ve derslerim iyiydi) isteme istemeye (ailem tazminat sebebiyle bırakmama engel oldu) yıllarca okuyup (ki bu sürecin benden aldıkları en naif tabiriyle benden fazla olmuştur) mezun olup rütbeli olarak 4 yıl çalıştıktan sonra ilk fırsatta bıraktım. şimdi 29 yaşında bir işsiz olarak, benzer durumda olan genç arkadaşlar varsa tavsiyem : hayatta kesinlikle kırmızı çizgileriniz olsun. Kimsenin (anne-babanızın bile) geçmesine izin vermeyeceğiniz çizgileriniz. Aksi halde herkes yaşantısına devam ederken siz biçare kalakalırsınız.
Kardeşim bunu ailenden bilme.. Emin ol senin için en hayırlısı buymuş
Peki kaç aydır işsizsiniz. Bir subay sivilde ne iş yapabilir.
Kırmızı çizgi önemli ama onu korumak için geçilmesine izin vermemek adına çok mücadele etmek gerekiyor. Hele geçmeye çalışanlar anne-babanızsa.. ki çoğunlukla da onlar kırmızı çizgi filan takmaz ve evlatlarının sabrını ciddi manada zorlarlar. Yılmamak lazım.
Şuan 32 yasındayım ve mesleğimi değiştiricem...Bir psikolog dinlemiştim cocukken ne yaptığınızıa dikkat edin demişti..Çocukken hiçkimsenin yapmadığı seyi yapıyordum evde bir maddeyle bi maddeyi karıstırıp ne elde edeceğime bakıyordum ...Birde gözümüzle görmediğimiz canlıları izlemeyi seviyordum ..Çizgi film vardı hatta bununla ilgili.Vucüddaki kötü mikroorganizmalarlar mücadeleesii..Uzun lafın kısası ..Ben eğer bu denli cokukken kimya ve biyolojiye yakınken nasıl olduda buraya geldim...İNANILMAZ...Toplumun ailenin insann üzerindeki etkisi inanılmaz..Gerçekten halen bilime meraklıyım..Tek fark o işi yapmıyorum..Son bir not:'' Suana kadar ki herseyimi YANLIS seçtimi söyelyebilirim..Buna iş,eş(bosandım),üniversite, ve sayabilceğim 3-4 karar dahil..''Kısaca temel problem kisinin kendini tanımaması ve baskı altında hiisseedip geniş düsünmden YANNLIS kararlar alması.
Okullarda kendini yönetme-tanima yani hayat ustaligi dersi verilmeli birde para ve yönetimi. Bunlar olmadan karar vermek, tüm öğrendiklerinle ne yapacagını bulmak çok zor ve-ya da epey usandirici olabilir bu kesif ve yari yola gelmeden vazgecilebiliyor muhtemel potansiyelini yasama şansı. Herkesin iyi bir rehberi yokki, ya da mentör bulma şansı. Sevgiler..
Sinan Hocam siz gerçekten hayatı çözmüş bir insansınız.programınız harika teşekkür ederim😊
35 yaşındayım hayatımdaki hiç bir şeyi farkında olarak veya isteyerek yapmadım.. Hep mutlu olmayı bildim ama..
Allahtan ne geldiyse çok şükür..
Dünü, bugünü ve yarını ne güzel mecz ediyorsunuz. Bu derin ve geniş görü içime su serpiyor, kaygılarımı alıp gidiyor, sıcacık sarmalıyor. Karanlık sokaklarında kaybolduğum kalabalık binaların arasından zirvesini gördüğüm dağlara gider gibi umutla, coşkuyla ve sevgiyle hayat yolunu nasıl yürüyeceğimi betimliyor sanki.
Hocalarım ağzınıza sağlık Sinan hocamın da dediği gibi ''Şimdi rahat ve kendinden emin adımlar atabiliyorsan gideceğin yerde sana çok yabancı bir yer olmayacak. Sakin olmak lazım. '' bu cümleyle sürekli ileriye yönelik endişe taşımaya gerek olmadığını hatırlatmak lazım kendimize.
Kütüphanede ders molalırımı sizinle geçirmek beni inanılmaz huzurlu hissettiriyor.
Sevdiğim hiçbir meslek dalı yok, herşeyden çok çabuk sıkılıp bırakıyorum 😢 bu durum çok yıpratıcı benim için.
bence hayatınızı daha ayrıntılı irdeleyin, elbette yaparken vaktin nasıl geçtiğini anlayamadığınız bir uğraş olmuştur..
30 yaşımdayım özel eğitim öğretmeniyim ne kazanırken ne okurken şuan ne de yaparken sevmediğimi hep hissettim ve hissetmekteyim fakat işimi de düzgün yaptığımı ve takdir edildiğimi de yaşıyorum görüyorum hep kendimi geliştirebilecek bir bilim alanı istemiştim aktif bir meslek olacaktı içinde insana değer olacaktı ülke ülke gezip konferanslar sempozyumlar olacaktı hem akademik hem pratik bir arada ve maddi bir kaygım olmayacaktı. ahhh aklım o kadar karışık ki beni anlayacak birilerinin tavsiyelerine o kadar ihtiyacım var ki
hocam ales ve yds sınavlarına girerek akademik kariyerinize başlamayı düşündünüz mü? akademik kariyerinizde ilerledikçe ister istemez araştıracak bilgi edinecek ve ilerleyen safhalarda konferanslar verebileceksiniz.
Meslek değiştirmek şart değil. Şehir, iş yeri, etrafındaki insanlar vb. de değiştirilebilir.
Çoķ önemli bir konuyu ele aldığınız için çok teşekkür ediyorum. Harikasınız
Önemli olan pes etmemek. Ben sevdiğim işe 40 yaşında kavuştum. Aradığımı bulabilmek için önce şehir değiştirdim, sonra ülke değiştirdim. Sonunda buldum. Aradığınızı bulana kadar devam edin. Hayallerinizin peşinden koşun. Ben öyle yapıyorum.
Ne güzel… inşallah bir gün ben de sizin gibi bunu diyebilirim şu aralar bu konuda çok kıvranıyorum
İnşaallah bize de nasip olur 35 yaşından sonra
Bazı meslekler vardır o mesleklerin sevilen kısmına gelmek için, o işten zevk alıyor olmak için o işte ilerlemiş olmak gerekiyor, o işin yaklaşık %80 lik tecrübe seviyesine gelmiş olmak gerekiyor. Ancak bu seviyeye gelene kadar insanın canı sıkılabilir, zorlanabilir, acı çekebilir sevmeye sevmeye o işi yapabilir. Ancak o zaman işin sevilen kısmına ulaşılır. Arkadaşlar eğer ben sevdiğim işi yapacağım diyerek bir işe atılırsanız çok büyük ihtimalle ilk 3-6 ayda pes edip bırakırsınız. İlk 3-6 ayda giriştiğiniz işin zor ve sancılı kısmının size zevk vermediği için sevmediginiz iş olarak algılarsınız bu işi. Ancak bir işe atılıp ben şuan bu işi sevmiyor olabilirim ancak bu işin daha ileri seviyelerinde tecrübeli halimle bu işi çok daha seveceğim kafasıyla yaklaşırsaniz zorlu süreci atlatma ihtimaliniz artar. Popüler kültür ve bilinçsiz insanlar yüzünden, sevdiği işin zorlukları ile karşılaşır karşılaşmaz o işi bırakan insanlar dolu her yer, çünkü sevdiğin işi yap dayatması yüzünden. Ve şunu unutmayın bu dünyada sevmeye sevmeye yapılması gereken çok önemli işler var. Bu işleri birilerinin yapması gerekiyor ve bu işler hiç kimse tarafından sevilmeyecek işler, bu işler sevildiği için değil yapılması gerektiği için yapılan işler. Ve değerli işler.
Size katılıyorum, mesela kim çöpleri toplayacak, kanalizasyon borusu patladığında başına gidip tamir edecek, yollara asfalt döşeyecek, evleri boyayacak vs. Bu işlerin fiziksel zorluğu olduğu gibi doktorluk, öğretmenlik, avukatlık gibi işlerdeki duygusal tatmini de içermiyor. Kim yapsın o zaman bunları? Şu an en çok ihtiyaç duyduğumuz meslek grubu bunlar aslında. O kadar çok serzeniş duyuyorum ki, ne ufak bir tamir işi için ne de büyük işler için adam bulamıyor insanlar. Dediğiniz gibi sevilmese de yapılması gereken bir sürü meslek var.
@@betulkorkmaz6420 bakış açısı önemli..iyi de dediğiniz meslekleri severek yapanlar da var..🤣🤣sadece bizim toplumumuzda şöyle bi algı olduğu için insanlar sevdiği işi bile aslında toplum baskısı yüzünden söyleyemiyo ve icra edemiyo..çocuk ya doktor olacak ya mühendis ya da öğretmen..meslekleri bile sınırladık..diğer işleri değersizleştirdik..halbuki nasıl ki her insan kendi fıtratıyla özeldir,aynı şekilde yaptığı işte ona özel olduğu için değerlidir..
Ne güzel sizin gibi renkli ve canlı hocaların olması üniversitede 😊 yaşam enerjisi yüksek 🍀
Hocam ne kadar da güzel bir konuyu anlatmışsınız. Herhangi bir işte çalışıp sigorta prim gunlerimizi doldurmak üzerine kurulmuş zihin yapımız. İşin kötü tarafı günümüzde okudugumuz meslek alaninda iş edinmemiz imkansız seviyesine çıkmış durumda. Sevdiğimiz meslegi edinmek mi yoksa ac kalmak mi gibi bir secimi yapmak zorunda kalıyoruz. Ailelerimizden de bu telkini alarak büyüdüğümüz için iyi para getirecek meslekleri secmek gerekiyor. Bir de devlet kapısında olma hayali var. Neresinden tutsak elimizde kalan bir mesele.
Size uyan meslegi bulsaniz bile çevre onu yapip yapmayacaginizda çok etkili. Bi kere çevrenizde onu destekleyen ve sizi motive eden insanlar olmasi gerekiyor. Aile dayatmalari bunun icin cok buyuk bir baski etkeni.
Teşekkürler mustafa hocam, sinan hocam iyi ki varsınız ❤
Sohbet havasında değil de tek başına konuştuğunda daha güzel oluyo Sinan hocam 💜
Otuzların başlarındayım ve hâlâ hayatta ne yapmak istediğimi bilmiyorum. Amaçsızlık beni yiyip bitiriyor. Her şeyden çok kolay sıkılıyorum. Terapiye gidiyorum ama çözüm bulamıyorum. Ne yapacağımı şaşırdım.
COK BASIT, kendine durust olarak ve kendine bunu sorarak. Para onemli ama hersey demek degildir deyip, kalbinin sesini dinleyerek..
Size sevdiğiniz işi nasıl bulacağınızı söyleyim gençler iyi dinleyin.
Şunu iyi belleyin 'Her insan her işi sevebilir.' Önemli olan iki nokta var.
1- O işin hem teoriğini hem pratiğini çok iyi bileceksin.
2-İşini beğenilme merkezli yapacaksın.
Yani ;
İyi bildiğini beğendirmek için yapan herkes mutlu olur ve sevdiği işi yapmış olur.
Hizmet verdiğin kişiyi mutlu edersen sende mutlu olursun. Bu kadar basit.
Yanıtınız inanılmaz yanlış. Bu sizin için böyle olabilir. Tamamen mizacınız ile alakalı. Sizi mutlu eden insanlara hizmet etmek kendinizi onlara beğendirmek ise böyle isteyen herkes için aynı yol (zor olsa da ) kapsayıcı olabilir. Fakat herkesi mutlu eden seyler ve istekler aynı değil. Şahsi algılamayın ama zaten meslek tercihinde de hataya düşmemizin sebebi sizin gibi kendini genelleyen insanları henüz kendini keşfedememiş insanların doğru kabul ederek adım atması. Evet mutlu olabilirsiniz. Ama o kıyafete o meseleğe herkes giremez. Herkes kendi isteklerinin kendi nefsinin kendi mizacının peşinde. Kimi makam kimi rahat kimi merak kimi eğlence peşinde. Şimdi gezmek isteyen biri için hizmet etmeyi ne kadar hedef gösterebilirsiniz ki? Gider turizm okur hosteslik okur vs. Yani kişinin kendisini tanıması aşırı önemli.
@@enverdeprem bir işin hem teorigini hem pratiğini çok iyi bilmek bu yüzden yetmiyor zaten. Bu işi aynı zamanda beğendirmek için de yapacaksın. Sen hiç gizli kolleksiyoncu gördünmü?
Bu tavsiyeyi sakin dikkate almayın gençler inanılmaz yetersiz bir yorum
@@agahbeyoglu707 sen işini seviyormusun?
@@enverdepremHarika bir yorum yapmışsın. O kişi kendi mizacına göre yorum yapmış. Allah yardımcımız olsun.
Sevdiğin işi nasıl bulursun sorusu belki gençler için anlamlı olabilir. Ancak 40+ zaten bir işi olup bu işi sevmeyenler için işini nasıl seversin sorusu daha anlamlı sanırım. Aynı şekilde bir program bekliyoruz. Zira emekliliğe çok var.
Bence insan sevdiği işi bulmuşsa hayat ona çok güzel, çünkü o işi yaparken zevk alıyor hiçbişey umrunda olmaz işe adamış oluyo bir çok kişi sevdiği işi yapmıyor ve mutsuz
sevmek için hangi iş olması çok önemli değil benim için işimdeki ilişkiler ve ne kadar verimli olmak daha önemli.
25 yaşındayım keşke 5 sene önce sizi keşfetseydim ne kadar insani rahatlatan ferahlatan bi sohbet ya cansiniz
Malta'dan selamlar, öncelikle değerli paylaşımlarınız için teşekkür ediyorum. Moleküler biyolog olarak bir kaç yıl çalıştıktan sonra veri mühendisliğine (yazılım tarafı) geçip bu alanda ilerlemeye başlayan biri olarak biyologluğun hala değerli bir meslek olarak görülmediğini söyleyebilirim sanırım. Genel olarak temel bilimlerin değer görmediği bir ülkede bu alanlarda eğitim görmek sonra bir de iş bulmaya çalışmak oldukça zor bir deneyimdi benim için. Hele ki Covid19 gibi büyük pandemiden , Nobel ödüllerinin biyologlara gitmesinden anlaşılmayan değer daha da anlaşılmaz galiba... Ancak sizin de dediğiniz gibi meslekleri değerli kılan, meslek değil o meslekteki başarılı ve tutkulu insanlar oluyor. Büyük bir çoğunluğun para için çalıştığı gerçeğini de düşününce meslek seçerken hangi mesleklerin değerlenip daha fazla talep olacağını ön görmek ve o alanda kendini geliştirmek mantıklı geliyor.
Şuan 32 yasındayım ve mesleğimi değiştiricem...Bir psikolog dinlemiştim cocukken ne yaptığınızıa dikkat edin demişti..Çocukken hiçkimsenin yapmadığı seyi yapıyordum evde bir maddeyle bi maddeyi karıstırıp ne elde edeceğime bakıyordum ...Birde gözümüzle görmediğimiz canlıları izlemeyi seviyordum ..Çizgi film vardı hatta bununla ilgili.Vucüddaki kötü mikroorganizmalarlar mücadeleesii..Uzun lafın kısası ..Ben eğer bu denli cokukken kimya ve biyolojiye yakınken nasıl olduda buraya geldim...İNANILMAZ...Toplumun ailenin insann üzerindeki etkisi inanılmaz..Gerçekten halen bilime meraklıyım..Tek fark o işi yapmıyorum..Son bir not:'' Suana kadar ki herseyimi YANLIS seçtimi söyelyebilirim..Buna iş,eş(bosandım),üniversite, ve sayabilceğim 3-4 karar dahil..''Kısaca temel problem kisinin kendini tanımaması ve baskı altında hiisseedip geniş düsünmden YANNLIS kararlar alması.. ''
Selamlar. Bu güzel program için teşekkürler. Ben de alan değiştirmek isteyen bir özel sektör çalışanıyım. Maalesef ki 44 yaşından sonra yöneticilikten teknik bir alana geçiş ve buna göre iş bulmak pek kolay görünmüyor. Dünyada daha kolay sanki ama bizde öyle değil. Bakalım, deneyeceğiz :)
Sinan hoca yine dogruyu anlatıyor ama hangi insanlara 😊Günümüz insanı toplum için meslek değil kendi kişiliği için seçimi düşünüyor.İnsan mesleğini seçmez,Meslek onu secer sözü günümüzde doğallını kaybetti çünkü insanın bu hızlı iletişim cağında bir şeyi hemen isteyip ona ulaştığını düsündüren bir sosyal çevre var.Sorun yer ve mesleğe bağlı olmadan yaşam geleceğin ana yaşam şekli olacak gibi görünüyor.O halde kişi nerde nasıl bir hayatı yaşayacak gibi büyük sorular var.Bence artık çalışma ve meslek belli bir yere bağlı olmadan insanın gerçek doğal yaşamının bir parçası olması gereken sürdürülebilir bir yaşamsal kurguya entegre bir görevler bütününe dönüşmeli gibi düşünüyorum.Yani Cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarını temel alarak düşünürsek yapılan tüm planlı işler bilimsel akıl ile toplumun temel yaşamını daha sağlıklı çevre yaşam insan eğitimine odaklı olduğunu görürüz.Sürdürülebilir toplum yapısını o zaman oluşturulan sosyal devlet ve eğitim meslek eğitimi günümüzde ulaşılmaya çalışılan sürdürülebilir bir yaşamın anahtarıdır.Önce insanın birşeyi temel bir insani amaç ile sevmesi ve o alanda bilgi edinmesi, merak etmesi ve temel soruları sorması gerekli.Ama bunun olması için bilinçli ve sorumluluk sahibi bireyler ve eğitmenler gerekli bir önceki videoya bağlı olarak.Bunun oluşturulması ancak yeni bir eğitim ve yaşamsal düşünme ile yaratılabilir.Bunun ilk örneği Köy enstitülerindeki egitimin daha geliştirerek temel insan eğitimine odaklanmak olarak düşünmek gereklidir.
Yorum ücretimi rica ediyorum.😂
Saygılar
Ya hepsi yine paraya bakıyor açıkcası, ben o meslekten o mesleğe atlicam ama evimi kaç yaşında alıcam istediğim sıtandartlara kaç yaşında ulaşıcam, tüm bunları yaparken parasız kalıcam gidip anadolunun bir köşesinde herşeyden uzak aile evine mi dönücem ankarayı istanbulu bırakıp, aile evi bir zaman sonra insanı depresyona sokuypr herkesin aile evi öyle iyileştirici güllük gülistanlık ortamlar değil. Ben büyük şehirde beş parasız tek güvencem yanlış seçerek geldiğim bölümümden dolayı kalabildiğim yurt ve aldığım bir miktat bursken hwr gün 6 liralık yemeğin peşinde yemekhaneye koşarken aç kalmamak için, Allah aşkına nasıl iç sesimi dinleyebilirim, varolan potansiyelimin yanlış yerde harcandığını düşünüp ızdırap çekerken hem o devrimsel adımı nasıl atabilirim hayatımda, boşluğa adımını atmak gibi birşey. Politik ekonomik hiçbir güvence duymazken ben nasıl ben olabilirim, bir onu bir şunu deneyebilirim, ruhumu tükenmekten nasıl koruyabilirim, nasıl kendime hayal ettikçe içimi açıcak beni ümitlendiricek bir hayat kurabilirim bu yola girişi cesareti nereden bulucam bana söyleyin. Eskiden bilim insanı olmak nobel ödülleri kazanmak hayalleri olan o minik kızdım ben şimid sadece dünyanın kötülüğünden dengesizliğinden gürğltüsünden başımın ağrımicağı güvenli rahat bir hayat, bir alan istiyorum o kadar, bunu nasıl yaratıcam söyleyin lütfen.
💯
Merhaba, sana ulaşabileceğim bir e-mail adresi var mı?
Aile baskısı çok kötü. Ben üni. Kazanmayı çok istedim, çalışmadım, tecrübesiz ve gençtim. Arkadaşlarım çılgınlar gibi çalışırken ben oyunla eğlenceyle vakit geçirdim. Çalışmadan da yaparım sandım. Yıllar önce bir dershaneye bile gönderilmediğim için genç ve bilgisiz zihnim, sadece bedenen çalışıp, çok yorulup az ücrete tabi olmayı reddetti ve sevdiğim işi yapmak için bir yüksekokula gitmeye razı geldi. Uzun zamandır, 40 yaşımın yarısı kadar bir süredir yaptığım mesleği seviyorum. Yine bedenen çalışıyorum ama mesleğimde zihinde önemli, koşullarıda idare eder. Ama son zamanlarda psikolojik baskılardan, meslekte bir karış bile ilerlememekten (elektrik), öyle bunaldım, öyle sıkıldım ki! Tiktokta 5 saniyede bir video geçiştiren kişilere inat sürekli öğrenme isteği, sürekli araştırma arzusu, beni dürtüyor. Kitap okumuyorum ama başka alanlar arıyorum. Açıkcası meslekten soğudum, bu yaştan sonra başka biri olmak istiyorum. Çevremdekiler sen Bi tuhafsın, cins sin, normal insanlar gibi konuşmuyorsun, normal değilsin, demeye devam ettikçe buraya ait olmadığımı daha çok düşündüm. Bu yaştan sonra çalışıp tıp kazanmayı düşünüyorum. Kazandıktan sonra daha korkunç yıllar var önümde ama buna değer. Artık mühendislik bile kesmez beni. Gerekirse tüm gemileri yakarım. Sıfırdan başlarım, umrumda değil.
videonun daha en başını izlerken Mustafa beyin sorusunu Sinan hocanın ''candan'' dinleyişine hayranım. O kadar ciddiyetle dinliyor ki sanki video için hiç hazırlık yapmamış ve resmen canlı açık oturum yapıyor gibi bir yapım izliyorum. İş ciddiyeti ve mesaj vermenin ne kadar ciddi bir iş olduğunu, bu sosyal platformlarda herkesin az çok neler döndüğünü, içeriklerin nasıl üretildiğini bilmesine rağmen canla, başla emek vererek böyle içerikler hazırlanması takdir edilesi bir iş. Çok teşekkür eder başarılar dilerim :)
Bu zor sınav döneminden geçerken çok iyi geldiniz harikasınız 🖤
Okuduğum bölümümü çok seviyorum. Alan hakkında yapılan araştırmaları, kitapları, makaleleri okumayı da çok seviyorum. Kendi isteğimle, binbir emekle o okula girmiş olmama rağmen hocaların öğrenciler için "iyi olacaklarını" düşünüp yaptıklarından dersleri bile zor tekrar eder hale geldim. Daha 2.sınıfım ve bu gibi durumlarla diğer senelerde çok daha fazla karşılaşacağımı bildiğim için tüm isteğimi kaybetme noktasına geldim. Bunda benim de suçum var mı bilmiyorum ama umarım bölümüm benim için iyisidir.
Okul ile iş hayatı bambaşka
Portal youtube kanalının 'tutkunun peşinden git tavisyesi safsatadır' isimli videosunu öneririm. Tam size göre gibi.
Hep annemle babamın beni çekiştirip okuyacaksın dedigi yerlerden mezun oldum ve ne iş yapacagımda hiçbir fikrim yok ve artık birşeye hevesim kalmadı açıkcası 😐
Sayın hocalarım sohbetlerinizi her zaman keyifle dinliyorum bakış açısı geliştiriyorsunuz ben de emeğinize sağlık çok teşekkürler
youtube olmasaydı kariyerin küçücük kalırdı hocam. Çıkıntılar burada değer görüyor. Çok mükemmel olduğunuzdan değil. Herkes izlenmiyor ama işinde kötü olanda izlenebiliyor. Yeterki ilgi çek. sıkıcı olma. Popiler ol. İşiniz tamam.
küçük yaşlardan alıştırılmış olan bir iş olmalı mesela ben yıllarca ders sınav çalıştığım için bilgisayar başı beyaz yaka olmaktan mutluyum, beni şu an sanayiye koy veya fiziki çalışma içeren bir zanaat mesleğinin içine koy 2 günde pertim çıkar ağaç yaşken eğilir hesabı, belli bi yaştan sonra ne yaparsanız yapın olmuyor olmaz 14-15 yaş civarı lise dönemi bence çok önemli insan hayatında lise çağı bitmeden ne yapması gerektiğine kesin karar vermesi lazım ya ustalık isteyen teknik işlerin olduğu zanaat meslekleri ya da doktor mühendis vs beyaz yaka meslekleri , eğer okul ders sınavlara hazırlık vs sevmiyorsanız işkence gibi geliyorsa zanaat mesleklerine yönelin
İşiniz nedir
Iyıkı varsınz emeğinize sağlık
Yalnız olmadığımı tekrar görmek ( ki buna ihtiyacımız var) çok iyi geldi. 🙏
Hocam yaş oldu 27 şimdiye kadar 3 üniversite 2 bölüm bıraktım hala lise mezunuyum. Hayatımı kazanmak için avm icindeki fast food restoraninda öğleden geceye kadar çalışmak zorundayım. Elime gecen para senelece kendi hatalarım yüzünden yaptığım banka borçlarına gidecek. Şimdi ben bu hayatı böyle yaşamak istemiyorum esas ilgi alanım toplumu düşündüğüm icin sosyal bilimler alaninda egitim almak ama bu yaştan sonra lisans yuksek lisans doktora mümkün olsa da bu enerji kalmadı bende. Kendi yeteneğime uygun bir tek yabancı diller okumak kalıyor o alanda hiç ilerlemek istediğim alan değil. Yani gün oluyor insan bir çözümsüzlüğün icinde buluyor kendini.
Gerçekten çok zor bir durum dostum bende benzer bir süreçten geçiyorum şuan umarım herşey senin için iyi olur
@@erenbirinci1133 Çok teşekkür ederim kardeşim bende OKB var bu sorunun etkisi çok fazla karar verememekte ama yılmadan çözüm bulmak gerek. Allah işini gücünü rast getirsin InşaAllah cümlemizin sorunları çözülür
Sinan Bey, hayatinizi da yazin. Yeni biyografi gibi "Peri Gazozu" Ercan Kesal"in kendi yazdipi hikayesi. Cok ihtiyacimiz var boyle kitaplara.
Su gibi akıp geçen bir sohbet olmuş ağzınıza emeginize sağlık iyi ki varsınız
Çocuk iken çok heyecanım vardı çok arayış içindeydim ya aradığım şeyi bulamadım yada başka bir şey bilmiyorum ama şu an o heyecanım yok.
Sinan bey, bu bir yergi değil ama gerçekten sormak istiyorum: Bir çok şey anlatıyorsunuz ama ben bir şey anlamıyorum. Sorun nerede?
Sohbetiniz hoş olmuş. Boomer konusuna eleştirel bakmanizda güzel olmuş. Polyanci değil gerçekçi yaklaşımlar da özel ve güzel. Potonsyilemiz dediğiniz gibi tek bir isj hayat boyu yapmaya el verişli değil.
Meslek seçimi yapmadan önce yetenek geliştirmeli ve donanım artırılmalı. Bu yetenek ve donanımlar çoğunlukla zevkimize uygun olanlar arasından seçilmeli. Daha sonra önümüze gelecek para kazanma fırsatları (balığı) mutkala olacaktır. Önemli olan bu gelen fırsatı yakalayabilecek oltaya sahipmisin. Zamanımızı verimsiz olarak geçirdiysek ve donanım biriktiremediysek ne yazık ki önümüze gelecek tüm fırsatlar elimizden kayıp gidecektir. (Benim hayat tecrübeme göre tabi-Age.45)
Dahada aciklayabilir misiniz bunu
Bu konu hakkında bi kaç fikrim var. Bunlardan biri yaşamı seveceğin meslek içinde olmak istemek. Diğeri camiası içinde bulanmak isteyeceğin iş kolunu seçmek. Bir diğeri de kendini keşfettiğinde yeteneklerinle keyif alacağın meslek içinde olmak. Yani önceden cep telefonu beğenir gibi meslek seçmek yerine yaşam ile aranda nasıl bir bağ kurmak istediğine karar verecek manevi işaretleri izlemek. Bir bakıma yapmaktan keyif alacağın şeyin ne olduğunu keşfetmek. Bunun haricinde ise mesleği bir statüden çok karar vermediğin ama karakterinin seni içine ister istemez duyguların vasıtasıyla bağ kurarak çektiği bir uğraşı olarak gömeli insan.
O kadar güzel ve doğru yazmışsınız ki okuyunca çok etkilendim ama uygulamaya koyamıyorum nedense… 3-4 yıldır bu ruh hali içindeyim ve kendimi unutmuş gibi hissediyorum. İşe başladım daha yeni ama sevinemedim bile her gün huzursuzluk ve mutsuzluk bazı günler normal geçince tamam ya biraz daga devam edeyim diyorum sonra pişman olup başa dönüyorum ve böyle böyle geçiyor gerçekten ne yapacağımı bilemediğim bir hal içindeyim
Bu konuyu gerçekten çok merak ettiğim ve anlamak istedğim için soruyorum. Türkçe konuşurken ve kullanılacak kelimenin dilimizde zaten bir karşılığı varken neden İngilizce kelimeleri araya sokma gereği duyuyoruz?
Kendini öne çıkarma(gösterme) isteği ve güçlü karşısında zayıfın tavrı olabilir mi?
“Boomer”ın Türkçe’de karşılığı nedir?
Sayın Sinan Hocam ve Mustafa Hocam, teşekkür ederim.
İrade terbiyesi, alışkanlık, bağımlılık, disiplin, azim, ev genci vd. konulu videolarınızdan çok istifade ettim. Bir sorum olacak Sinan Hocam: Bir videonuzda Ritalin kullanımının dezavantajlarını zikretmişsiniz. İlaç kullanmadan ADD/ADHD konusunda kişi nasıl bu durumla başarılı bir şekilde baş eder? İlaç kullanmayı ben de istemiyorum, bununla birlikte Dr. Hallowell ve Ratey’nin yazdığı meşhur kitapta bu durum beyinsel olarak nitelenmiş ve kitaptaki vakıalarda ilacın adeta miyop bir insanın gözlük kullanması gibi etki yaptığı anlatılmış. Sizden bu hususta kıymetli kanaatlerinizi dinlemeyi kalben arzu ederim, saygılarımla.
Türk vicdanı yüreği işte 😊
Yaşamımın odağındaki birincil problem uygun mesleği belirli zamanlarda edinememek ve sonrasında yine belirli sebepler ve kısmen de olsa ataletle kendimi ifade edebileceğim bir mesleğe angaje olamamam! Yaşamdaki " ben " den çok büyük oranlarda memnunum ve başa cikabiliyorum kendimle ilgili ikincil problemlerle ve fakat meslek konusunu, rahat edebilecegim, yasama ve kendime katkı sağlayıp çalışırken sikilmayacagim " konforlu " bir alanım olmadı, bir şeyler yapacağım ama umarım iyi olur sonucu.
'2tuhaflıklarım artıya dönüştü, işe yaramaya başladı'' umarım herkes bu durumu deneyimleyebilir :)
İntro fotosu efsane olmuş,çok güldüm :)
Hocam yine çok güzel bir video olmuş fakat bir noktaya takıldım. Bir meslekte takılı kalmak zorunda değilsiniz deneyin dediniz bu durum, insanın kendi yeteneklerini keşfetmesi ve geliştirebilmesi açısından doğru bir bakış ancak; yaş, ortam, koşullar ve özellikle de maddi kaygılar bu durumda devreye giriyor ve bazen severek yaptığımız işte bile istikrar sağlamak zorlaşırken devamlı yeniyi denemek daha da zor hale geliyor. Yaş ilerledikçe de yeni bir alana yoğunlaşmak haliyle daha da zorlaşabiliyor. Ben bir eğitimciyim ve öğrencilerime meslek seçimi konusunda bakış açısı kazandırabilmek benim için önemli bir konu. Bu konudaki fikrinizi merak ettim. Teşekkürler
Kamuda çalışan eğitimcilerin emekli olursak maaşımız çok azalacak, geçinemeyeceğiz kaygısı ile 65 yaşına kadar çalışmak zorunda kalmaları da ayrı bir mesele...
Kendisine ayda altı bin lira yeten, o meslek olmadı bunu deneyeyim diyebilecek maddi manevi desteği olan, kendi seçimlerinin sonuçlarını değerlendirip yeni seçimlerinde eski hatalarını yapmamaya çalışan bir örneklem için konuşuldugunda, katılıyorum fikirlerinize.
Kitaplıkta ki kitapların yerleri neden tam baktığımız yerde ve renkleri neden bu sıralamaya koyulmuş fikri olan var mı?
Keşke hiç kimse sevmediği işi yapmasa mesela öğretmenler 😩
Ben ressamım. Tekstil sektöründe sevdiğim işi yapıyordum. Fakat insanlar çizim yapılmasını ptomatik birşey sanıyor. Bana öyle birşey yapki beğeneyim beklentisi mobing iş anlamında başka birşey yapmaya zorluyor beni
Açıklama kısmına konuşmacıların ismini yazarsanız iyi olur. İlk defa izleyen biri kaynak göstereceği zaman kimlerin ismini verecek? teşekkürler
Kötü İnsanların hayatına son veren bir suikastçı olmak istiyorum
hadi örgütü kuralım xD
@@ahmetyildiz98 yazdım seni yoldaş ! Varmı başka fedai
kötü olduklarına hangi merci karar veriyor
Onlar hayatı sonlandırılarak bitecek gibi görünmüyorlar sanki.☺
Kötü diyebildiğimiz her insanın arkasında korkmuş, kaygılarıyla ve endişeleriyle baş etmekte zorlanan başka bir insan çıkıyor karşımıza.
İyi ile kötüyü ayırt etmemi sağlayacak bir tanrı ve o tanrının hiçbir zaman yanılmayacağına kabul etmiş bir inancı bana verebilirsen üzerine düşünürüm :)
Görürülür bu yazdığım bilmiyorum ancak şu konu unutuldu. Artık 30 lu yaşalara gelmiş ben ne yapsam, yav ben mutlu değilim deyip biraz parası olan insanlara ilişkin fikirler konuşulmadı. Zaten yığın bunlardan oluşuyor. Tekrar aynı konuya ilişkin birşey yaparmısınız bilmiyorum
Herkese sonsuz ix huzuru u bulmadini dilerkm
Bence yararlı bir Video
Okuduğum bölümü sevmiyorum meslek hayatına başlayınca değişir mi sizce neyi sevdiğimi de bilmiyorum
Harika bir bölümdü pazar pazar yine kafamızı açmayı başardık 😁
reklam sektörünü sevip yıllarca çalıştıktan sonra sektörden tamamen soğumak.. şuan ne yapabileceğim konusunda hiç bi fikrim yok..
Yazılımcılar öyleymiş demesi herseyi sildi gibi. Öz olan açık ve net biraz mantık
Sinan hocam saatiniz dikkatimi cekti 😂 ben sayenizde korkuyorum takmaya sizde görünce tekrar hafif bir yumuşama oldu akıllı saate 😂
Sayın Can ve Canan Kişisel özelliklerine göre ilgi ve yeteceğini ortaya çıkartacak bir kurum olsaydı Ülkemizde okuyup mesleğini yapmayan,işini sevmeyen insanlar olmasa ne güzel olur.Herkes kazanır.Çocuğun müzik,sanata ilgisi olduğu halde ülkemizde aç kalırsın diyen anne babalar sonra keşke bu dalda okutsaydık dediklerini duydum.Açık beyin bu misyonu yaparsa harika olur.
Mükemmel bilgiler 👍
Okuduğum birçok yanlış yoruma binaen yazmaya karar verdim. Ama şuan hastayım ve yorgunum pek uzun yazmayacağım. Lütfen yorumlarda insa lara şunu yapın bunu yapın demeyin. Sevgili gençler eğer meslek seçmek istiyorsanız kendinizi daha iyi tanıyın. Sistem bize hep başka şeyleri tanıtıyor kendimize yabancı kaldığımız gibi kısıtlı ve belirli teorik derslerden ve düzenden dolayı ilgilerimizi ve neticede kendimizi keşfedemiyoruz. Bu nedenle sevdiklerinizi sevmediklerinizi keşfedin. Bu ise geçmişinizi ele almakla kolay olabilir. Bunu önünüzde de arayabilirsiniz ama geçmişe dönün. Yaptıklarınızı yapmak istediklerinizi ve yapamadıklarınızı düşünün. Neler hissettirdi-düşündürdü ?
Meslek belirlemenin birçok önemli noktası var ama şu zor olan şeyi de unutmayın. Kimliğinizi meslekleştir.eyin! Siz ismi önünde Dr. PSK. AV. PROF. vs yazdığında artmayacaksınız bunu bilin. Günün sonunda ne olmuş olursanız olun hakim doktor öğretmen... Önemli olan ne kadar maddi olarak yaşayabilir ve manevi olarak huzurlu olduğunuz dengesi olacak. Yani dış dünyanın fiziksel gereçlerini elde etme ve iç dünyanızın fiziküstü ihtiyaçlarını giderme dengesi.
Ailemde milyonerler var. Inanin hepsi mutsuz. Araba ev tarla çiftlik yayla evi .... kavga dövüş haset dedikodu vs ama bence en kötüsü doyumsuzluk ve bununla gelen huzursuzluk.
Gittiğiniz yerde mutlu ve huzurlu olacak mısınız bununla beraber yaşamaya istediğiniz standartlarda devam edecek misiniz?
Bunlar temel sorular ve şunu da unutmayın bu sorular da size bağlı olarak artacak ve değişecektir. Bu nedenle lütfen "şimdi de kalın"
Ân'ın farkında olun kendinizi tanıyın ve kendi istek ihtiyaç ve kabiliyetlerinize mukabil, istikbalin durumuna elverişli ve inançlıysanız allahın rizasina uygun bir iş seçin. O zaman inşaallah iş aşkınıza dönüşür.
Söz vermiyorum ama fırsat buldukça gelen yorumlara bakarım. Eğer üniversite tercihi yapmak isteyen olursa yazabilir. Allaha emanet.
Bence meslek seçimini fazla abartmamak lazım. Iyi bir ortopedi uzmanı iyi dikiş atabilmeli,hasta psikolojisini bilmeli, güçlü karar verme yeteneği olmalı, sevecen olmalı, bıçağı çekici iyi kullanmalı vs vs ...
Aslında her meslek içinde çoğu mesleği barındırıyor.
Her izlediğimde İyiki izlemişim hissini verdiğiniz için size teşekkür ediyorum🙏💖
Hocam ben tıp okuyup beyin üzerine tezler ve araştırmalar yapmak istiyorum ama ailem sen öğretmen olmalısın sen tıp okuyamazsın diyor ben iki arada bi derede kaldım sizce ne yapmalıyım
Hangisinde mutlu olacaksanız onu yapın. Yapabileceğinize kendiniz inanıyorsanız eminim yaparsınız. Ama birilerinin iteklemesiyle okul bitmiyor maalesef. Beyin incelemesi harika bir organ Ben de okul dışı merak duymuşumdur hep beyne. Aileniz yolunuzda kararlı olduğunuzu fark edince eminim ilk tepkileri kadar sert olmayacak tepkileri. İnşallah istediğiniz mutlu hissettiğiniz bölümde ilerlersiniz🌸🍀
@@lavinialavinia2174 teşekkür ederim
Hocam çok güzel söylüyorsunuz ama iş değiştirme konusunda dedikleriniz çok realist gelmedi bana çünkü iş değiştirmek bölüm değiştirmek ve meslek değiştirmek mali anlamda çok zorluyor insanları(Türkiye için)
Ekstra saatler koyman gerekiyor. Haftada örnek veriyorum işinde 60 saat çalışıyorsan yapmayı istediğin iş doğrultusunda 30 saat ekstra çalışman gerek. Ancak bu şekilde döngü kırılır. Başka çıkış yolu yok. Sana realist bir çözüm söyledim. Gerisi sana kalmış.
Bu olaya önem veren bir arkadasım var , kulakları çınlasın
Nasıl Bulur?
Kapak efsane:)
❤
"Hamdım, yandım, piştim"
Hocam sizinle bi söyleşi yapabilir miyiz?
Bence insanlar hangi işi yaparlarsa yapsınlar,herzaman işlerine kendilerine sürekli yeni bir şeyler katmalılar.😌
Hocam 40 yaşında, 50 yaşında yepyeni bir şeye başlayamaz mı insan dediğimiz varlık? Mesleki kimlik vs dediğimiz şeyler çok saçma değil mi? Adam hukuk okumuş avukat olmuş beğenmemiş, tıp okumus doktor olmus beğenmemiş.. Ya da lanet olsun demiş 40 yasindan sonra bambaşka bir alanda master yapmış ama yaşı ileride ve o alanda çalışması Türkiye'de imkansız. Mahkum muyuz 20 li yaşlarda bize seçtirilen işleri yapmaya
Çok uzun zamandır bu durumun sancısı içindeyim. Ne zaman kendimle buluşmam mümkün olur bilmiyorum umarım mümkün olur.
Ben de aynı şekildeyşm uzun zamandır ve gitgide asla azalmıyor aksine artıyor inşallah en kısa ve en doğru zamanda kendimize kavuşuruz
iyiydi 😉
🧡🧡🧡
👏
Kendi isteğimle seçtiğim mimarlığı okurken 1. sınıfta bu mesleği yapmak istemediğimi fark ettim. Bunu babama söylediğim zaman başka ne yapacaksın kolunda altın bileziğin olsun istersen yapma mesleği dedi. Şu an 3. sınıfım ve gerçekten dayanamıyorum artık. Ama bölümü bırakınca da ne yapacağımı hangi alana yöneleceğimi bilmiyorum. 2 yıldır farklı alternatifler bulmayı denedim ama hepsi bir noktada çürüdü. Tavsiyelerinize göre yeniden arayışa gireceğim umarım bu sefer başarabilirim
Önemli olan tasarım bilgisini almak. Mimarlık bölümünü bitirmelisiniz ki, başka konularda daha rahat çalışabilirsiniz. Metodu öğrendiğiniz de farklı dallara atlayabilirsiniz. Ha gayret az kalmış bitirmenize...
Ben de hemen hemen benzeri durumdayım bölümü bitirdim öyle böyle derken ve şimdi çok mutsuzum tam olarak ne yapacağımı da bilemiyorum :/ o yüzden eylemsizlik ve mutsuzluk döngüsündeyim