ÖZGÜR İLAF - Ben Gidersem Sazım Sen Kal Dünyada

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 1 ธ.ค. 2024

ความคิดเห็น • 1

  • @muhammetmehdimehdi8344
    @muhammetmehdimehdi8344 3 ปีที่แล้ว

    İşte o gün yerküre, tüm haberlerini söyler/anlatır.
    / Benliği temizleyip arındıran, gerçekten kurtulmuştur.
    / 1 Hâ, Mîm.
    2 O ayan-beyan gösteren Kitap'a yemin olsun ki,
    3 Biz onu kutlu/bereketli bir gecede indirdik. Hiç kuşkusuz, biz uyarıcılarız. / 56 O gün mülk ve yönetim Allah'ındır. Aralarında O, hüküm verecektir. İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, nimetlerle dolu cennetlerde olacaklardır. / İş sanıldığı gibi değil! Kendilerine içlerinden bir uyarıcı geldi diye şaştılar da şöyle dediler o küfre batanlar: "Acayip şey bu!" / İbretle bakılası, gönüller açıcı şeyler olarak; hakka yönelen her kula öğüt olarak. / Müminler ancak şu kimselerdir ki, Allah'a ve resulüne iman ederler; sonra hiçbir kuşkuya düşmezler ve mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda didinirler. İşte bunlardır, özü-sözü birbirine uyanlar. / Ey insanlar! Biz sizi, bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve örfler yoluyla tanışıp kaynaşasınız diye sizi milletlere, boylara ayırdık. Hiç kuşkusuz, Allah katında en seçkininiz, sakınılması gereken şeylerden en çok sakınanınızdır. Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır. / Geceyi gündüzün içine sokar O; gündüzü de gecenin içine sokar. Göğüslerin sakladıklarını çok iyi bilendir O. / 1 Allah'ın yardımı ve fetih geldiğinde,
    2 Ve insanları kitleler halinde Allah'ın dinine girerken gördüğünde,
    3 Tespih et Rabbini O'na hamt ile! Ve O'ndan af dile! Çünkü O, Tevvâb'dır, günahları affeder sınırsız bir şekilde. / Allahu Ekber . / 1 Gördün mü o, dini yalan sayanı?
    2 İşte odur yetimi itip kakan;
    3 Yoksulu doyurmayı özendirmez o.
    4 Vay haline o namaz kılanların/dua edenlerin ki,
    5 Namazlarından/dualarından gaflet içindedir onlar!
    6 Riyaya sapandır onlar/gösteriş yaparlar.
    7 Ve onlar, kamu hakkına/yardıma/zekâta/iyiliğe engel olurlar. / Melekler ve Rûh, Rablerinin izniyle o gecede her iş için iner de iner! / Allah tarafından gönderilen, tertemiz sayfalar okuyan bir resul gelinceye dek. / 1 Yaratan Rabbinin adıyla oku/çağır!
    2 İnsanı, embriyodan/ilişip yapışan bir sudan/sevgi ve ilgiden/husûmetten yarattı.
    3 Oku! Rabbin Ekrem'dir/en büyük cömertliğin sahibidir. / Yemin olsun incire, zeytine,
    2 Tûr-i Sîna'ya, / 1 De ki: "Yarılan karanlıktan çıkan sabahın Rabbine/yarılışlardan fışkıran oluşun Rabbine sığınırım!
    2 Yarattıklarının şerrinden,
    3 Çöktüğü zaman karanlığın/gelip çattığı zaman göz perdelenmesinin/tutulduğu zaman Ay'ın/battığı zaman Güneş'in/taştığı zaman şehvetin/soktuğu zaman yılanın/ümit kırdığı zaman musibetin şerrinden!
    4 Düğümlere üfleyip tüküren üfürükçülerin şerrinden!
    5 Kıskandığı zaman hasetçinin şerrinden..." / Yemin olsun tan yerinin ağırma vaktine,
    2 On geceye,
    3 Çifte ve teke,
    4 Yola koyulduğu zaman geceye. / Yüzler de vardır o gün, nimetlerle mutlu.
    9 Emek ve gayreti yüzünden hoşnuttur.
    10 Yüksek bir bahçededir;
    11 Hiçbir boş söz işitmez orada,
    12 Akıp duran bir pınar vardır orada,
    13 Yüksek sedirler vardır orada, / Rabbinin o Al'a,o yüce adını tespih et! / Hiç kuşkusuz, bu Kur'an, ilk sayfalarda da elbette vardır. / Geldi mi sana Ğaşiye'nin/her şeyi her yandan sarıp kaplayacak olanın haberi!
    2 Yüzler vardır o gün zilletle öne eğilmiştir.
    3 Çalışmış, boşa yorulmuştur.
    4 Kızışmış bir ateşe dalarlar. / İş, sandıkları gibi değil! Yemin ederim akşamın kızıllığına,
    17 Geceye ve derlediğine,
    18 Toparlandığı zaman Ay'a,
    19 Ki siz boyuttan boyuta/halden hale mutlaka geçeceksiniz. / Yemin olsun o burçlarla dolu göğe,
    2 O vaat olunan güne,
    3 Tanıklık edene, tanıklık edilene/seyredene, seyredilene, / 1 Gök yarılıp parçalandığı,
    2 Ve Rabbini dinleyip de hakkın belirişine araç kılındığı zaman!
    3 Ve yer uzatıldığı,
    4 Ve içindekini atıp boşaldığı,
    5 Ve Rabbini dinleyip de hakkın belirişine araç kılındığı zaman!
    6 Ey insan, sen Rabbine varmak için çok didinecek, sonunda O'na kavuşacaksın! / 6 Bir gün ki, insanlar, âlemlerin Rabbi huzurunda kıyama geçerler . / 1 Gök çatlayıp yarıldığı zaman,
    2 Yıldızlar dökülüp saçıldığı zaman,
    3 Denizler fışkırtıldığı zaman,
    4 Kabirler deşildiği zaman,
    5 Benlik, bilmiş olacaktır önden gönderdiğini de arkaya bıraktığını da.
    6 Ey insan! O sonsuz cömertliğin sahibi Kerîm Rabbine karşı seni aldatıp gururlu kılan nedir?!
    7 Rabbin ki seni yarattı, düzgün hale koydu, en güzel ölçülerle şekillendirdi. / Ve soluyarak açıldığı zaman sabaha,
    19 Ki o, çok değerli bir elçinin sözüdür.
    20 Çok güçlüdür o elçi, Arş sahibinin katında saygındır. / 15 Ulaştı mı sana Mûsa'nın haberi?
    16 Hani, Rabbi ona, kutsal vadide, Tuva'da seslenmişti:
    17 "Firavun'a git! İyice azdı o."
    18 "De ki ona: 'Arınıp temizlenmeye ne dersin?"
    19 "Seni Rabbine kılavuzlayayım da gönülden ürperesin!" / Rabbinin adını sabahtan da akşamdan da an! / Kıyamet günü nerede/ne zaman?" diye sorar.
    7 Göz şimşek çaktığında,
    8 Ay tutulduğunda,
    9 Ve Güneş'le Ay biraraya getirildiğinde,
    10 Der ki insan o gün: "Kaçılacak yer nerede?"
    11 Hayır, yok sığınacak yer!
    12 Varılıp durulacak yer Rabbinin huzurudur o gün.
    13 Haber verilir insana o gün önden gönderdiği de arkaya bıraktığı da. Alemlerin Rabbi Allah’tır . / 1 Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla...
    2 Hamt, âlemlerin Rabbi Allah'adır.
    3 Rahman'dır, Rahîm'dir O.
    4 Din gününün Mâlik'i/ sultanıdır O...
    5 Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.
    6 Dosdoğru giden yola ilet bizi...
    7 Kendilerine nimet verdiklerinin, üzerlerine gazap dökülmemişlerin, karanlığa/şaşkınlığa saplanmamışların yoluna... / Eûzu billahi mine’ş-şeytani’r-racim” demiştir , Bismillahirrahmanirrahim , Rahman ve Rahim olan yüce Allah’ın adıyla . 1 De ki: O, Allah'tır; Ahad'dır, tektir!
    2 Allah'tır; Samed'dir/tüm ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların yöneldiği tek kuvvettir!
    3 Ne doğurmuştur O, ne doğurulmuştur!
    4 Hiç kimse O'nun dengi ve benzeri olmamıştır, olamaz! / Allahu Ekber .