Kanalın Teolojik felsefe ismi bende büyük bir ön yargı oluşmuştu, İslam’a karşı ön yargılıyımdır, aslında değilimdir ama böyle bir ortamda ve hala da bu ortamın içinde yaşamımı sürdürmekteyim. Gerçekten düşüncelere saygı konusunda çok zayıf insanlar var sohbet bile edemiyorum, bu kanalı da isminden dolayı böyle yargıladım ilk başta, 2-3 tane izlemediğim video kalmıştır, şimdi ise sizi tebrik etmek istiyorum doğru olduğunu düşündüğünüz düşünceler herhangi biri olmaksızın tüm inançlara neredeyse eşit, saygılı, objektif ve gerçeklik ile yaklaşımda bulunmuşsunuz bu bende derinlerdeki böyle insanlar da varmış fikrimi yeniden ışıldattı, başarılar dilerim.
Selam. Kanalı yeni keşf etdim. Çok güzel videoların var. Anlatımında çok iyi. Büyüyeceğine inanıyorum vaz geçme, videoları çok sık paylaş. Teşekkür ederim.
Çok ögretici önemli konuları içeren program hazirliyorsunuz emeginize saglik. Dinin manevi degerleri insan hayatinda gercekten çok önemlidir insan yaşamina ayri bir anlam katar malesef modern kapitalist yaşam tarzı insanlara ya dini çarpık ögretiyor yada insanlari dini degerlerine sürekli yabancılaştırıyor.
Böyle bir yorumu yapabilmen için IQ 3,5 olması lazım aynen bunlar illuminati'nin oyunları te aklına soktuğumun zavallısı nickini s****** senin işte boşuna demiyoruz Müslümanlar cahildir diye
Merhaba! Ben Türkmenistan'dan bi' türkmenim. Kanalınızdaki tüm videoları izledim. Türlü konularda yaptığınız bilgilendirici, bakış açıyı genişletici, faydalı içerikler için sağ olun! Hayattaki amaçlarınızın ve hayallerinizin gerçekleşmesini dilerim. Bi' de ben zen ve buddizm, yaani Uzak Doğu felsefelerine meraklıyım, rica etsem videoları gelir mi acaba? Teşekkürler 🇹🇲💕
Kahin Zekeriya Aviya bölüğünden geliyordu, yani 8.bölük (bkz. 1.Tarihler 24:7-19). Kahinlik yılı Nisan ayıyla başlıyordu. 8 hafta sonra 8. bölük görev alırdı. Yani bu Haziran ayı demek. Görev sonrası Elizabet gebe kalır ve gebeliğin 6. ayında bu sefer Meryem hamile kalır. Normal bir gebeliğin 40 haftasını da hesaba katacak olursak bu demek ki İsa İbranilerin Tişri ayı, yani bizim bildiğimiz M.Ö. 6 senesinde Ekim aylarının başlarında doğmuştur. Bu tarih İbranilerin “Çardak Bayramı” adlandırdıklari kutlamaya denk gelmektedir. Böyle bir tarih iki önemli nedenden dolayı hayli olasıdır: (1) Çobanların koyunları gütmesi Aralık soğuklarında güç olurdu, fakat son bahar mevsiminin ortasında son derece normaldir; (2) Yuhanna 1:14’de Yuhanna tarafından kullanılan mecaz: “Söz, insan olup aramızda yaşadı.” ayetinin asıl Grekçe orijinalinde: “Söz, insan olup aramızda “ἐσκήνωσεν”; yani “çardak kurdu” olmasıdır! Yani Ekim ayında doğanlar şanşlısınız! Kim bilir? belki doğum gününüz İsa’nın doğum gününe denk geliyordur!
Kur'an-ı kerim, Hazreti Meryem'in taze hurma zamanı doğurduğunu söyler (Meryem: 22-25). Bütün bunlardan da anlaşılıyor ki, Hazreti İsa, Ekim ayında Sukkot Bayramı esnasında dünyaya gelmiştir.Yalnızca günü mü meçhul?
- Hz. İsa'ya "Allah", "Rab" ya da "Allah'ın oğlu" demenin hükmü nedir? - Cenâb-ı Hak, Mâide Suresi'nin 17. Âyetinde şöyle buyurmaktadır: “Andolsun ki, 'Allah, Meryem’in oğlu Mesih’dir.' diyenler şüphesiz kâfir olmuştur. De ki: Eğer, Allah, Meryem’in oğlu Mesih’i, anasını ve yerde bulunanların hepsini yok etmek isterse, kim Ondan bir şey kurtarabilir? Göklerin, yerin ve aralarındaki her şeyin mülkü (hâkimiyeti) Allah’ındır. O, dilediğini yaratır ve herşeye kâdirdir.” Âyet-i kerimede, açıkça anlaşıldığı gibi, göklerin, yerin ve aralarındaki her şeyin yaratıcısı ve sâhibi Allah’tır. Gök ve göktekiler, yer ve yerdekiler ancak O'nun irade ve kudretiyle yokluktan varlık sahasına geldikleri gibi; o, bunları kahretmeyi dilediği anda, bunlardan hiçbiri o İlâhî tasarrufa karşı çıkacak bir güce sahip değildirler. Allah, gökleri ve yeri yaratırken, kendilerine ulûhiyet isnâd edilen (ilâhlık verilen) o mahluklar henüz varlık sahasına çıkmamışlardı. Sonradan yaratılan, Allah’ın ihsanıyla insan olma şerefine kavuşan, uyuyup uyanma, yiyip içme gibi nice ihtiyaçları bulunan ve ölümlü olan bu âciz mahlukların, kâinatın yaratılmasında, arz ve semânın tanziminde (yer ve göğün düzenlenmesinde), bitkilerin ve hayvanların yaratılmasında elbette bir te'sirleri yoktur. Onlar henüz yaratılmadan, şu kâinat kimin kudret ve irâdesi, kimin ilim ve hikmetiyle tedbir ve idâre olunuyordu ise, bugün de yine O Zât'ın hâkimiyeti ve tasarrufu altındadır. Acaba, Hz. İsa (A.S.)'a veya başka bir kula ilâhlık verenler, şu âlemde her an icrâ edilen sonsuz işleri ne ile îzah edebilirler? Yani, çekirdeklerden ağaçların yaratılmasına, yumurtalardan insanların ve hayvanların yaratılmasına, yağmurların yağmasından rüzgârların esmesine, gece ve gündüzün gelip gitmesinden mevsimlerin değişmesine, yıldızlardan gezegenlere ve galaksilere kadar varlıkların yaratılmasında ve yönetilmesinde Hz. İsa (A.S.)'ın veya Allah'tan başka bir varlığın her hangi bir hissesi mi var? Cenâb-ı Hak, Tevbe Suresi 30. Âyetinde de bu Âyeti te'yiden şöyle buyurmaktadır: “Yahudiler 'Üzeyr (A.S.) Allah'ın oğludur.' dediler. Hristiyanlar da 'Mesih (İsa), Allah’ın oğludur.' dediler. Bu, onların ağızlarıyla uydurdukları sözlerdir ki, daha önce küfredenlerin (puta tapan ve Allah'a ortak koşanların) sözlerine benziyor...” Âyet-i kerimeden açıkça anlaşılacağı gibi ister Yahudi, ister Hristiyan olsun, Allah’a oğul isnat eden ehl-i kitabın bu sözleri, Allah’a şirk koşan putperestlerin, ateşperestlerin ve diğer müşriklerin sözleriyle aynı noktada birleşiyor. Hepsi de Allah’a ortak koşuyorlar; hepsi de Allah’ın lânetine müstehak oluyorlar. Kur’an-ı Kerîm'in tümü, Allah’ın birliğini isbât etmekle şirki reddettiği gibi, birçok Âyet-i Kerîmede de, şirkin bâtıl olduğu açıkça zikredilmiştir. İhlâs Suresinde şöyle buyrulur: “De ki; o, Allah’dır, birdir. Allah, Samed’dir (Her şey O’na muhtaç, O ise hiçbir şeye muhtaç değildir). O, (hiç kimseyi) doğurmadı ve (hiç kimseden) doğmadı. Hiçbir şey Ona denk olmamıştır.” Surede geçen “Lem yelid ve lem yuled.” (O, - hiç kimseyi - doğurmadı ve - hiç kimseden - doğmadı) âyet-i kerimesi; kim olursa olsun doğan ve doğuranların ilâh olamayacağını açık bir şekilde ilân etmekte, şirkin her çeşidini kesip atmaktadır. İnsan mahluk olduğu gibi, doğduğu, doğurduğu da mahluktur (yaratılmıştır). Allah ise, Hâlık’tır (Yaratıcıdır), her şey Onun mahlukudur. Nisâ Suresi, 116. Âyet-i Kerîmesi'nde de şöyle buyurulmaktadır: “Doğrusu Allah kendisine şirk koşulmasını mağfiret etmez (affetmez). Ondan (şirkten) başkasını ise, dilediği kimseden mağfiret buyurur. Kim de Allah’a şerik koşarsa hakikatte pek uzak bir dalâlete sapmıştır.” Görülüyor ki, Allah’a şirk koşmak, insanı, Onun rahmet ve mağfiretinden ebediyen (sonsuza kadar) uzaklaştıran bir sapıklık ve tövbe edilmemesi hâlinde, affı mümkün olmayan büyük bir günahtır. Allah’a karşı bir küfrân-ı nimet ve büyük bir iftirâdır. Her günah, insan ruhunu, derecesine göre lekeler ve karartır. En büyük günah olan şirk ise, insan ruhunu o derece kirletir ve onun mâhiyetini o derece bozar ki, artık o ruhta temizliğin hiçbir emâresi kalmaz. Bir başka Âyet-i Kerîme'de de şirkten kurtuluşun ancak tevhid (Allah'ın birliği inancı) ile olacağı şöyle beyan edilmiştir: “(Ey Muhammed) de ki: Ey Ehl-i Kitap (Hristiyan ve Yahudiler)! Bizimle sizin aramızda müsâvi olan bir kelimeye gelin. Allah’tan başkasına ibâdet etmeyelim. Ona, hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Ondan başka, bazımız bazısını Rab ittihaz etmesin.”(Âl-i İmran, 3/64) Hz. İsa (A.S.) da Hz. Üzeyr (A.S.) de ancak kuldurlar. Onlar da bizim gibi ihtiyaçlardan, hastalıklardan, ölümden kendilerini kurtaramazlar. Bizim gibi onlar da ihtiyaçlarını görmek ve belalardan kurtulmak için Allah’ın rahmet, hıfz ve himâyesine muhtaçtırlar... Selâm ve dua ile. . Sorularla İslâmiyet
Yaziyi okumadim ama gozume bir nokta çarpti. Yahudiler uzeyr allahin oglu dediler. At çöpe gitsin. Hic bir yahudi üzeyr allahin oglu demez dememistir çunku yahudilerin teolojisinde boyle biri yoktur. Bi kere yahudilerin tanrisi yhw dir efendidir yani rabb dir. Hic bir yahudi el-lah yani allah demez. Yani kurandaki o ayet zırvadir. At çöpe gitsin.
Kanalın Teolojik felsefe ismi bende büyük bir ön yargı oluşmuştu, İslam’a karşı ön yargılıyımdır, aslında değilimdir ama böyle bir ortamda ve hala da bu ortamın içinde yaşamımı sürdürmekteyim. Gerçekten düşüncelere saygı konusunda çok zayıf insanlar var sohbet bile edemiyorum, bu kanalı da isminden dolayı böyle yargıladım ilk başta, 2-3 tane izlemediğim video kalmıştır, şimdi ise sizi tebrik etmek istiyorum doğru olduğunu düşündüğünüz düşünceler herhangi biri olmaksızın tüm inançlara neredeyse eşit, saygılı, objektif ve gerçeklik ile yaklaşımda bulunmuşsunuz bu bende derinlerdeki böyle insanlar da varmış fikrimi yeniden ışıldattı, başarılar dilerim.
İsa, “Yol, gerçek ve yaşam Ben'im” dedi. “Benim aracılığım olmadan Baba'ya kimse gelemez✝️
Hiç mi aklını kullanmayı düşünüyorsun.
amin
Peki hz isa ayni zamanda baba olmuyor mu ?
Selam. Kanalı yeni keşf etdim. Çok güzel videoların var. Anlatımında çok iyi. Büyüyeceğine inanıyorum vaz geçme, videoları çok sık paylaş. Teşekkür ederim.
Emeğinize sağlık ilgi ile takip ediyorum 🌼🖤
Çok ögretici önemli konuları içeren program hazirliyorsunuz emeginize saglik.
Dinin manevi degerleri insan hayatinda gercekten çok önemlidir insan yaşamina ayri bir anlam katar malesef modern kapitalist yaşam tarzı insanlara ya dini çarpık ögretiyor yada insanlari dini degerlerine sürekli yabancılaştırıyor.
Yuh.
Böyle bir yorumu yapabilmen için IQ 3,5 olması lazım aynen bunlar illuminati'nin oyunları te aklına soktuğumun zavallısı nickini s****** senin işte boşuna demiyoruz Müslümanlar cahildir diye
@@omerkarapinar8550 yuh anana
@@omerkarapinar8550 yazdıklarim bir yerinemi battı.
Merhaba! Ben Türkmenistan'dan bi' türkmenim. Kanalınızdaki tüm videoları izledim. Türlü konularda yaptığınız bilgilendirici, bakış açıyı genişletici, faydalı içerikler için sağ olun! Hayattaki amaçlarınızın ve hayallerinizin gerçekleşmesini dilerim. Bi' de ben zen ve buddizm, yaani Uzak Doğu felsefelerine meraklıyım, rica etsem videoları gelir mi acaba? Teşekkürler 🇹🇲💕
aramıza hoşgeldin
Muhteşrm bir kanal severek takip ediyom bu tür vidyolarin devamini bekliyoruz 😊👏👏👏
Çok güzel bir anlatım tesekkurler
Çok emek verilmiş, harika bir içerik. Tebrikler
hocam yeni video yok mu
Emeğine sağlık teşekkürler 🌼
this is great channel
Kahin Zekeriya Aviya bölüğünden geliyordu, yani 8.bölük (bkz. 1.Tarihler 24:7-19). Kahinlik yılı Nisan ayıyla başlıyordu. 8 hafta sonra 8. bölük görev alırdı. Yani bu Haziran ayı demek. Görev sonrası Elizabet gebe kalır ve gebeliğin 6. ayında bu sefer Meryem hamile kalır. Normal bir gebeliğin 40 haftasını da hesaba katacak olursak bu demek ki İsa İbranilerin Tişri ayı, yani bizim bildiğimiz M.Ö. 6 senesinde Ekim aylarının başlarında doğmuştur. Bu tarih İbranilerin “Çardak Bayramı” adlandırdıklari kutlamaya denk gelmektedir. Böyle bir tarih iki önemli nedenden dolayı hayli olasıdır: (1) Çobanların koyunları gütmesi Aralık soğuklarında güç olurdu, fakat son bahar mevsiminin ortasında son derece normaldir; (2) Yuhanna 1:14’de Yuhanna tarafından kullanılan mecaz: “Söz, insan olup aramızda yaşadı.” ayetinin asıl Grekçe orijinalinde: “Söz, insan olup aramızda “ἐσκήνωσεν”; yani “çardak kurdu” olmasıdır! Yani Ekim ayında doğanlar şanşlısınız! Kim bilir? belki doğum gününüz İsa’nın doğum gününe denk geliyordur!
Tam zamanında
Teşekkürler... Müzikleri paylaşabilir misiniz
Tanrı argümanları konulu vidyo yaparmisin lütfen 🙏
Thanks
👏👏👏
👍👍👍👍
çok güzel...
Kur'an-ı kerim, Hazreti Meryem'in taze hurma zamanı doğurduğunu söyler (Meryem: 22-25). Bütün bunlardan da anlaşılıyor ki, Hazreti İsa, Ekim ayında Sukkot Bayramı esnasında dünyaya gelmiştir.Yalnızca günü mü meçhul?
Yaw hocam cidden seninle çok tanışmak isterim.
Admin geri dön köyünün sana ihtiyacı var
Naber suluk ? Ben de muhtarıyım o köyün
- Hz. İsa'ya "Allah", "Rab" ya da "Allah'ın oğlu" demenin hükmü nedir?
- Cenâb-ı Hak, Mâide Suresi'nin 17. Âyetinde şöyle buyurmaktadır:
“Andolsun ki, 'Allah, Meryem’in oğlu Mesih’dir.' diyenler şüphesiz kâfir olmuştur. De ki: Eğer, Allah, Meryem’in oğlu Mesih’i, anasını ve yerde bulunanların hepsini yok etmek isterse, kim Ondan bir şey kurtarabilir? Göklerin, yerin ve aralarındaki her şeyin mülkü (hâkimiyeti) Allah’ındır. O, dilediğini yaratır ve herşeye kâdirdir.”
Âyet-i kerimede, açıkça anlaşıldığı gibi, göklerin, yerin ve aralarındaki her şeyin yaratıcısı ve sâhibi Allah’tır. Gök ve göktekiler, yer ve yerdekiler ancak O'nun irade ve kudretiyle yokluktan varlık sahasına geldikleri gibi; o, bunları kahretmeyi dilediği anda, bunlardan hiçbiri o İlâhî tasarrufa karşı çıkacak bir güce sahip değildirler.
Allah, gökleri ve yeri yaratırken, kendilerine ulûhiyet isnâd edilen (ilâhlık verilen) o mahluklar henüz varlık sahasına çıkmamışlardı. Sonradan yaratılan, Allah’ın ihsanıyla insan olma şerefine kavuşan, uyuyup uyanma, yiyip içme gibi nice ihtiyaçları bulunan ve ölümlü olan bu âciz mahlukların, kâinatın yaratılmasında, arz ve semânın tanziminde (yer ve göğün düzenlenmesinde), bitkilerin ve hayvanların yaratılmasında elbette bir te'sirleri yoktur. Onlar henüz yaratılmadan, şu kâinat kimin kudret ve irâdesi, kimin ilim ve hikmetiyle tedbir ve idâre olunuyordu ise, bugün de yine O Zât'ın hâkimiyeti ve tasarrufu altındadır.
Acaba, Hz. İsa (A.S.)'a veya başka bir kula ilâhlık verenler, şu âlemde her an icrâ edilen sonsuz işleri ne ile îzah edebilirler? Yani, çekirdeklerden ağaçların yaratılmasına, yumurtalardan insanların ve hayvanların yaratılmasına, yağmurların yağmasından rüzgârların esmesine, gece ve gündüzün gelip gitmesinden mevsimlerin değişmesine, yıldızlardan gezegenlere ve galaksilere kadar varlıkların yaratılmasında ve yönetilmesinde Hz. İsa (A.S.)'ın veya Allah'tan başka bir varlığın her hangi bir hissesi mi var?
Cenâb-ı Hak, Tevbe Suresi 30. Âyetinde de bu Âyeti te'yiden şöyle buyurmaktadır:
“Yahudiler 'Üzeyr (A.S.) Allah'ın oğludur.' dediler. Hristiyanlar da 'Mesih (İsa), Allah’ın oğludur.' dediler. Bu, onların ağızlarıyla uydurdukları sözlerdir ki, daha önce küfredenlerin (puta tapan ve Allah'a ortak koşanların) sözlerine benziyor...”
Âyet-i kerimeden açıkça anlaşılacağı gibi ister Yahudi, ister Hristiyan olsun, Allah’a oğul isnat eden ehl-i kitabın bu sözleri, Allah’a şirk koşan putperestlerin, ateşperestlerin ve diğer müşriklerin sözleriyle aynı noktada birleşiyor. Hepsi de Allah’a ortak koşuyorlar; hepsi de Allah’ın lânetine müstehak oluyorlar.
Kur’an-ı Kerîm'in tümü, Allah’ın birliğini isbât etmekle şirki reddettiği gibi, birçok Âyet-i Kerîmede de, şirkin bâtıl olduğu açıkça zikredilmiştir. İhlâs Suresinde şöyle buyrulur:
“De ki; o, Allah’dır, birdir. Allah, Samed’dir (Her şey O’na muhtaç, O ise hiçbir şeye muhtaç değildir). O, (hiç kimseyi) doğurmadı ve (hiç kimseden) doğmadı. Hiçbir şey Ona denk olmamıştır.”
Surede geçen “Lem yelid ve lem yuled.” (O, - hiç kimseyi - doğurmadı ve - hiç kimseden - doğmadı) âyet-i kerimesi; kim olursa olsun doğan ve doğuranların ilâh olamayacağını açık bir şekilde ilân etmekte, şirkin her çeşidini kesip atmaktadır. İnsan mahluk olduğu gibi, doğduğu, doğurduğu da mahluktur (yaratılmıştır). Allah ise, Hâlık’tır (Yaratıcıdır), her şey Onun mahlukudur.
Nisâ Suresi, 116. Âyet-i Kerîmesi'nde de şöyle buyurulmaktadır:
“Doğrusu Allah kendisine şirk koşulmasını mağfiret etmez (affetmez). Ondan (şirkten) başkasını ise, dilediği kimseden mağfiret buyurur. Kim de Allah’a şerik koşarsa hakikatte pek uzak bir dalâlete sapmıştır.”
Görülüyor ki, Allah’a şirk koşmak, insanı, Onun rahmet ve mağfiretinden ebediyen (sonsuza kadar) uzaklaştıran bir sapıklık ve tövbe edilmemesi hâlinde, affı mümkün olmayan büyük bir günahtır. Allah’a karşı bir küfrân-ı nimet ve büyük bir iftirâdır. Her günah, insan ruhunu, derecesine göre lekeler ve karartır. En büyük günah olan şirk ise, insan ruhunu o derece kirletir ve onun mâhiyetini o derece bozar ki, artık o ruhta temizliğin hiçbir emâresi kalmaz.
Bir başka Âyet-i Kerîme'de de şirkten kurtuluşun ancak tevhid (Allah'ın birliği inancı) ile olacağı şöyle beyan edilmiştir:
“(Ey Muhammed) de ki: Ey Ehl-i Kitap (Hristiyan ve Yahudiler)! Bizimle sizin aramızda müsâvi olan bir kelimeye gelin. Allah’tan başkasına ibâdet etmeyelim. Ona, hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Ondan başka, bazımız bazısını Rab ittihaz etmesin.”(Âl-i İmran, 3/64)
Hz. İsa (A.S.) da Hz. Üzeyr (A.S.) de ancak kuldurlar. Onlar da bizim gibi ihtiyaçlardan, hastalıklardan, ölümden kendilerini kurtaramazlar. Bizim gibi onlar da ihtiyaçlarını görmek ve belalardan kurtulmak için Allah’ın rahmet, hıfz ve himâyesine muhtaçtırlar...
Selâm ve dua ile. .
Sorularla İslâmiyet
@Darwinist Ecmâin
Yaziyi okumadim ama gozume bir nokta çarpti.
Yahudiler uzeyr allahin oglu dediler.
At çöpe gitsin. Hic bir yahudi üzeyr allahin oglu demez dememistir çunku yahudilerin teolojisinde boyle biri yoktur.
Bi kere yahudilerin tanrisi yhw dir efendidir yani rabb dir. Hic bir yahudi el-lah yani allah demez.
Yani kurandaki o ayet zırvadir. At çöpe gitsin.
Hayatın tek gerçek yolu o da Nakşibendi Halidi kolu
Zekeriya butros "imana dair sorularda" anlatıyor. Gerçeklerle, belgelerle anlatıyor. Tavsiye ederim.
Yapiyosun bu isi fuat abi
Admin , dini inancın nedir ?
çok yoğun biligi içerikli takibi zor oluyor
👍👍