4. Duvarı yıkma deneyimine dair Türk Sineması'ndan bir başka örnek de baş yapıtlardan olan Kibar Feyzo filmidir. Usta oyuncu rahmetli Kemal Sunal'ın canlandırdığı Feyzo karakteri, film boyunca 4. duvara (esasında filme göre hakime) bakarak olayları anlatır. Tüm film boyunca süren bu olay, filmin son sahnesinde "Gayri Sen bilirsin gurban, suç kimde?" repliğiyle sonlanır ve 4. duvar yıkılır. Esasında sorunun muhatabı hakim değil, bizzat seyircidir ve tüm film boyunca hakim kürsüsünde oturanlar da aslında biziz. Brecht Etkisi'nin farklı bir yorumudur bu.
Abi eğer bir film eleştirmeni değilsen ya da bir film yönetmişliğin yoksa ya da "hiç olmazsa" radyo tv sinema bölümünde okumadıysan bu sanat bilgisiyle dolu yorumun kaynağı nedir? Biz geri kalmış gençlere tavsiyen nedir? (Vallahi ciddiyim)
Bana kalırsa birçok anlamı var ama 4. duvar yıkıldığı halde samet karakteri oyuncunun peşini bırakmıyor, hani bir sahnede Nuray Samete 'nereye gidersen git kendini de götürüyorsun'' tarzında bir şeyler söylemişti, sanki onu ispat eder gibi bir sahneydi. Çünkü samet bulunduğu şehirden, insanlardan, havasından suyundan o kadar bıkmış ki kendisini istanbula atar atmaz bambaşka bir evrene geçeceğini zannediyor ama tüm bu olumsuzlukları içinde taşıyor, yani sametin sıkıldığı şey bizzat kendi karakteri ve 4. duvar yıkılsa bile bundan kurtulamıyor. Film baştan aşağı çok ilginç, yoruma açık onlarca sahne var, her sahnede onlarca farklı anlam çıkartabilirsiniz. Çok beğendim ve filmleri, özellikle de kült filmleri takip ettiğim halde Nbc filmlerini izlemediğimi farkettim. Bundan sonra fırsat buldukca nbc filmlerini izleyeceğim.
Biz izlerken esas kişiliğini sakladığını ve lavaboya girdiği anda Samet karakterinin kendi kişiliğine döndüğünü, kadının yanında rol yapıyormuş, setteymiş gibi hissettiğini varsaydık.
Her filmi bir şölen N. B. C. nın. Kulaklara, gözlere, ruha. Bitmesin istiyorum izlerken. Olmazsa olmazı o muhteşem tiradlara bayılıyorum. Plato olarak Anadolu'yu kullanmasına bayılıyor ve teşekkürler ediyorum. Aslında hiç te eğlenceli olmayan bir gerçeği, öyle yumuşacık, öyle etkili işliyor ki, film bittiğinde daralmamış, ama gerçeğin de içinde hissediyorsunuz kendinizi. Bir sonraki filmini beklemeye başlıyor oluyorum sinema salonundan çıkarken.. Müthişsin Nuri Bilge Ceylan.. Sinemanın Orhan Velî'si. ❤
Nuri Bilge Ceylan sinemasını severim. Yeni filmini özenle ve büyük bir dikkatle takip ettim. Kendisine kattıkları fazlasıyla hoşuma gitti. Ben, filmlerinin birbirine benzediği ve hep aynı hatta, aynı temalar üzerinde ilerlediği fikrini savunanlara katılmıyorum. Bence Ceylan, kendisini geliştirmeyi, yaptıklarının üzerine ekleyerek üretmeyi alışkanlık edinmiş bir sanatçı. Bahsi geçen hamleyi ilk izlediğimde büyük bir coşkuya kapıldım. Çünkü bu defa benim onda çoktandır gördüğümü daha fazla seyirci, rahatlıkla, görebilecekti. Film gerek bu olay sahnesi gerek de diyalog yoğunluğu ile bana yönetmen hakkında şu yorumu yaptırdı: Bağımsızlığında yeni bir aşamayı yaşayan bir sanatçı gördüm ben. Artık seyircinin ve camianın kritiğini kırabilmiş, kendi olmakta daha kararlı bir sanatçı.
Gayet iyiydi.. yalnız deniz ve nurayın yemek masasında ki muhabbeti daha iyi olabilirdi.. çok az da olsa ezbere dayalı bir muhabbet gibi oldu. Nurayın denize soruları ve denizin yanıtları üzerine girişler etkileyici ama yetersizdi.. Sevim karakteri efsaneydi.. bir bütün olarak bakarsak gözümü kırpmadan içinde hissettiğim bir film oldu yine.
hocanın niyeti o muydu bilemiyorum ama ben nuray'ı çok yüzeysel buldum o yemek sayesinde. bacağını kaybetmeden önce girdiği örgütte ve o dönemki çevresinden duyduğu, ezberlediği basmakalıp şeylerle sorguladı durdu denizi...
Filmi izlerken o sahnenin öncesinde neredeyse kendim de içindeymiş gibi hissettiğim bir anda yani filmin içine iyiden iyiye daldığım bir anda bu sahne belirdi v çok şaşırdım. Yönetmenin 'arkadaşlar bu bir film, sahnenin aşırı gerçekci olup sizi içine çekmesi sizi yanıltmasın, hala bir film izlemektesiniz' tarzı bir mesaj ile o anda iyice filme yoğunlaşmış seyirciye bir nefes aldırmaya çalıştığını düşündüm. Ayrıca, filmin o noktasında Samet karakteri o kadını öyle arzular v ne olursa olsun onu elde etmek ister ve gözü hiçbir şey görmez haldeydi ki 4. duvar yıkılırken karakter odalardan odaya geçerken ne kadar sahne içinde gerçeklik dünyasına dönsek de O hala o yaşadığı rolün içinde, gözü hiçbir şeyi ve kimseyi görmez halde, büyük bir hırs v arzu ile ereksiyon hapını içmeye doğru ilerledi v aynı hırs,duygu v düşüncelerle geri döndü.. Karakterin gözünü kararttığının en güzel anlatımı olmuş olabilir.
Ben, insanın en uğraştığı ve istediğine kavuştuğu andaki hayata yabancılaşmasını hissettim. Bazen bir sürü uğraşla o istediğin(her neyse) şeye ulaşırsın ve dersinki ee yani.. tam da o sahnede banyoda aynada kendisine baktıktan sonra hayatın gerçekliğine yabancılaşmayı gördüm. Ve bayıldım. Hepimize olmuyor mu bu? İstenilen şey bir anda sıradan oluyor ve sen en başa dönüp tüm olanları/yani yazdığın oynadığın filmin içinden uzaklaşırken buluyorsun… nerede olduğunu hatırlayıp rollerini bırakıveriyorsun.
NBC'nin anlatısı zaten aşırı doğalken izlediğimiz sahnelerin birer yapıntı olduğunu hatırlatmasına gerek yoktu. Ancak ben o sahneyi Samet'in kızı etkilemek için kendisi olamadığı anlar ve daralıp bi kaç saniye de olsa kaçışı olarak yorumladım.
Üzerine video çektiğiniz ve tartıştığınız sahneyi koymadan video çekmişsiniz. Komik... Adam setten çıkar, uzunca set arkasında yürür ve sahneye tekrar girer. Sahne buydu. Ve siz bu sahneden bihaber, arkada alakasız başka sahneler göstererek video yapmışsınız.
Yorumları sırf, bu tespiti yapan başka biri var mı diye okudum. Artık o kadar çok böyle saçmalıklarla karşılaşıyoruz ve kimse bu saçmalıklara dair sürüye uyup bir şeyler deme ihtiyacı hissetmiyor ki... Bu nedenle, doğru düşünebilen insanları görmek çok önemli ve bir ihtiyaç. Teşekkürler!
@@selcuk5374 Adam neden koysun ki o sahneyi? ! Spoiler olur ve filmin en can-alıcı en görkemli sahnesi. Belki izlemeyenler vardır, neden burada izleyip mundar etsinler?!
ben izlerken şu şekilde yorumlamıştım; nuray samet'in uzaklara gitmesini istemesine, nereye gidersen git kendin de seninle geliyor, tarzında bir cümle ile karşılık vermişti. sametin seyirci ile arasındaki duvarı yıktığı anlarda bile "samet" olduğunu görmek nuray'ın cümlesini kanıtlar biçimdeydi. o duvarı kırdığında sameti arkasında bırakmadı, samet hâlâ sametti. tabi benim yorumum aslından farklıymış, tabi bu bir film fakat gerçekten de ne kadar kaçarsa kaçsın insanoğlu, kendinden kaçamıyor.
Gercekten başarılı bir bakış açısı bu filme deger kattı. Demek ki neymis iyi ve kötü sahne yokmus 'sen ne anladın' varmış. Söyledigin karşındakinin anlayabildiği kadardır sözü ne kadar dogru. NBC'yi de büyük üstad yapan iste bu degerli bakış acılarından başka bir şey değil.
Ben bu sahneyle nefes aldım ohh be dedim!! Resmen soğuk rüzgarı yüzümde ciğerlerimde hissettim ve anladım ki bu aralığa çok ihtiyacım varmış izlerken.. hayat gibi..
sahneyi görünce ''sebebi neydi şimdi bunun?'' dedim.. sonrasında bu sahne ile ilgili fikir bile üretmeye gerek duymadım.. filmin havasını bozduğunu düşünenlerdenim bende ne yazık ki ...
Berkan Oya ; KUVVETLİ BİR ALKIŞ; izlemediyseniz öneririm. İzleyince 4. Duvarın orada ne kadar güzel işlendiğini görebilirsiniz. Kuru otlar üstüne yine çok iyi bir eser olmuş ama diğer yönetmenlerin de bazı eserleri hakettiği değeri görsün umarım.
Bende yarattığı duygu Sahnenin büyüsünü götürmesiydi yani yok etmesi. Seyirci olarak zaten gerçek bir hayatın içindeyiz, sinema bizi karadelik gibi bambaşka bir enerji alanına hikaye sokuyor. Bana kibirli bir reji anlayışı gibi geliyor özdeşleşmenin kırılması. Seyirci olarak biz zaten karakter ile her an kırılabilir haldeyiz yani onu sorguluyoruz, yargılıyoruz. Bunu yönetmen yaptığı zaman sanki benimle alay ettiğini düşünüyorum. Bırakın seyirci olarak kara deliğin içinde kalalım ve bizi orada tutun.
@@sumeyye1505 Arkadas sinema elestirisinden anlamadigi icin sinirlendim. Konu, yaklaşım ve verdiği mesajlar üzerinden elestirebilirsin belki ama teknik olarak elestiremezsin, çünkü teknik yönetmenin zaten kendine has kimligidir. Sunu yapmasaydi bunu yapsaydı diyorsan masraf yapip kendin cekeceksin.
Cenk ben bana da öyle hissettiriyor. Bu yöntemi seyirciye ulaşmak için acınası bir yöntem olarak görüyorum. Sanatı sanatçı kendi elleriyle yok ediyor da eleştirme ve yok etme hakkının kendinde olduğunu sanıyor gibi.
Bana o sahne ana karakterin rolden çıktığına değil de daha çok, role hazırlandığını düşündürmüştü. Aslında nuri bilgenin ikinci söylediği şeye daha yakındı.
Nuri Bilge'nin filmleri hayatı olabildiğince doğal haliyle yansıtma amacıyla illerler, dördüncü duvarın banyodan açılması bana kendimizle baş başa kaldığımız o aynadaki kendi halimize dönmemizin yine doğal, olağan akışı içinde değerlendirmemi sağladı. Filmden ne koptum ne de duraksadım. Sadece aynada bir kendime baktım olan bitenden payıma neler düştü, sordum sorguladım. Adımlar bittiğinde yeniden döndüm o dünyaya. Güzeldi🫶 derinlik katmış idi🙏
Film bir başyapıt. Karakterlerin zaaflarını niteliklerini özelliklerini çok iyi sergilemiş. Çekimler sahneler olağanüstü.Cook begendim. Teması ,karakterler bakımından Türkiye nin bugününü yansitiyor
Nuri Bilge Ceylan düşüncelerinin hayat bulmuş halini izlerken ve verdiğin mesajları bir de sonrasında uzun uzun incelerken öylesine haz alıyorum ki... Mutlu etmek ve haz verme amacıyla yapılmış filmler olmamasına rağmen sanatın ve ruhun en derinliğine nüfuz eden müthiş yönetmen, muazzam sanatçı... Aynı dili konuşmaktan gurur duyduğum insan! ❤
Film de karakterler günümüz hayatındaki sıradan insanlar ve gerçek yaşamdaki gibi doğallar, diyaloglar o kadar gerçekçi ki, bunun bir film mi, gerçek yaşam mı olduğunu ayırt etmek gerekti, bu sahne bu ayrımı vermek için kullanılmış olmalı diye düşünmüştüm filmi izlerken
Neye uğradığımı şaşırdığım, gözlerimi kırpmadan izlediğim bir sahneydi, tüm filmlerine hakim biri olarak örneğine rast geldiğim bir durum olmadığı için beni daha da heyecanlandırdığını söyleyebilirim.
Antik Dönem Tiyatrosu, Benzetmeci Tiyatro ve Epik Tiyatro arasında ayrımlara dair bilgiler çok çekici, öğrendikçe sanata sevgim ve aldığım keyif artıyor. Teorik bilgiye sahip oldukça "izlediğimi - olanı" daha bir keyifli izliyorum. Yabancılaştırmanın sinemada da kullanılması bence çok hoş, kullanılmalı, güzel olmuş.
İlk bir an yanlışlıkla falan mı konuldu diye düşündüm. Sonra fark ettim ki muhteşem olmuş. Kendisi de filmini nasıl yaptığını yayınlıyor çoğu zaman kendi arka bahçesine ufak bir gezi gibi düşündüm ve çok hoşuma gitti.
Nuri Bilge Ceylan tartışmasız en iyi sanat filmi yönetmenlerinden . Anadolu'yu ve Anadolu insanını en iyi anlatan nakış gibi işleyen bir yönetmen . Derinden sarsan , düşündüren , varoluşu sorgulatan filmleri seviyorum ve Nuri Bilge Ceylan bunu çok iyi başarıyor . Kuru Otlar Üstüne vizyona girer girmez seyrettim . Bence Nuri Bilge Ceylan 'ın en iyi filmlerinden biri . Saygılar ...
Nuri Bilge Ceylan ancak tartışmalı en iyi sanat filmi yönetmenlerinden olabilir, insanların tartışma özgürlüğünü cümlenizin ilk başında kullandığınız 'tartışmasız' ifadesiyle kısıtlamayınız, nuri bilge ceylanı tartışıyorum, itirazı olan cevap yazsın ,
00:35 de bahsettiğiniz bilgi yanlış. Ana karakterle duygusal bağ kurulmasın, düşünsel ve eleştirel bakış açısında kalsın diye, katarsis yaşanmasın diye 4. Duvar yıkılıyor .
Ben sinemada izlemedim, bu yüzden yanlış bir şey izliyorum zannettim bir anda. Acaba filmin kamera arkası, tanıtım videosunu filan mı izliyorum dedim 😅 O kadar saat izledikten sonra hem de. O kadar dalmış gitmişim ki şaşırıp kaldım bir an... Sinema tekniklerine çok aşina değilim ama açıklamayı dinleyince hak verdim, çok duygusal yoğunluğu olan sahnelerde oyuncu da çıkmak isteyebilir setten. Bizimle temas kurmuş, duygusunu paylaşmış oldu diye düşünüyorum ben... 💐
Samet'in Nuray karşında, ne yapıyorum, ben neden buradayım diye kendini sorguladığını ve nasıl da rol kesiyorum kıza, kendim olmalıyım diye düşündüğünü algıladım. O sahnede Samet'in duygularının bize yansımasını görüyoruz gibi hissettim.
Açık konuşmak gerekeyim, NBC'yi çok seviyorum lakin bu hamlenin bende bir etkisi olmadı. Kendi söylediği gibi bizleri ayrıştırmak için yapılmış bir sahne. Bu kadar sert bir dördüncü duvar çıkışı beni biraz koparttı. Hali hazırda yeni dönemde içeriklerin çok hızlı tüketilmesi ve içeriklerinde buna uygun olmasıyla bizlerin bakış açısı biraz değişiyor. Bu sahne bizi içine çekmek yerine daha çok koparttı gibi hissediyorum.
Ben de tam tersi anlam veremedim başta ama filmin devamında hafızam sildi o sahneyi, kendi adıma bir kopma yaşamadım ve çok da rahatsız etmedi bu beni açıkçası
en güzel sahnesiydi. yüzüme bir tas su fırlatılmış gibi oldum. üstelik yorumlarda okumuştum farklı bir şeyin olacağını duymuştum ama yine de hazırlıksız yakalandım. çok sevdim. bu film böyle iz bıraktı bence. bir de halime varmış, ilk izlemede fark etmedim. sırf onun yeniden izleyeceğim. anlatıldığında çok ağladım. sanırım en çok onda kendimi bulacağım ama neden bilmiyorum.
Açıkcası bu film Nuri Bilge'den beklenmeyecek kadar içi boş olmasaydı da olur bir filmde. Başka bir yönetmen çekseydi bu filmi beğenebilirdim ama Nuri Bilge çekince beklentiler artıyor.hepsini geçtim Merve bu filmdeki roluyle nasıl ödül aldı aklım almıyor...
film harikaydı sahne de mükemmeldi fakat aklımda kalan tek soru kenan olanları nasıl kabullenip birden aynı arkadaşlığa geri döndüler o aradaki partın boşluk kalmamasını isterdim çünkü çok da yenilir yutulur bi olay değildi
Kendisi önce gizlice görüşmeyi seçmedi mi? Aslında film o kadar sığ ve sıradan karakterleri irdelemiş ki, başarısı da burada bence. Öğrencisine tamamen erkek içgüdüselliğiyle yükselen ama bunu bastırmaya çabalayan bir öğretmen, onun gibi olmak isteyip bunu başaramayan ve arkadan iş çeviren arkadaşı ve yaşadıklarından sonra kendini tamamen hayatın akışına bırakabilmiş bir kadının ikisini de hizaya getirmesi. Ama erkek egosu bunları hep kendi zaviyesinden yorumluyor ne yazık ki, kadını hep kenarda tutmaya çalışarak. NBC sıradan Anadolu insanını yine doruklarda resmetmiş. Hangimiz kuruduğumuzda otluğumuzu farketmiyoruz ki?
Tam anlamıyla NBC’nin söylediğini hissettim.. Filmin film olduğu algısını verdi. Manzaraya uzaktan bakmak gibi… Ama azıcık, filmin en yükselme anında sevişecekler mi acaba derken filminden benim çıkarılma halim , sokakta oyun oynarken oyunun en keyifli anlarında annesi illa yemeğe gel diye eve çağrılan çocuğun yaşadığı sinir bozukluğu ile eşdeğerdi..
filminde çok kısa bir an rol alıp görünür olmak isteyen yönetmenler gibi, Nuri Bilge'nin bu filmin direksiyonunda ben varım diyerek bize kendini hatırlatması gibiydi, duyguya fren yapan, zirvede olan dikkati darmadağın edip zihni boşluğa çeken, Nurayla Sameti bir kenara bırakıp "eeee? şimdi burda ne oldu?!" dedirten bir süpriz olmuş.
Nuri Bilge nin Sinema dehası,daha önce türk sinemasında ya çok az yada hiç kurgulanmamış insan ilişkilerini sinema diline çevirmek, uzun planlar daki dialoglardaki bütünlüğü sağlamada seyirciye duyguyu geçirmedeki yetenek hassasiyet
Ben de immersion kirmayi amaclayarak yaptigini dusundum sonradan tekrar filme immerse etmesi ne kadar hizli olacak diye merak ediyordum izlerken, baya da hizli oldu. Ben sevdim acikcasi sahneyi, olmayadabilirdi ama ilginc bir sey denemis ve amacina ulasmis bence, film de cidden uzun ve o sahnede ozellikle cok agirlastigini hissetmistim o yuzden guzel bir karar olmus. Ama mesela sadece ilk gordugumde hosuma gidecek bir sey, filmlerde trope haline gelirse ya da yonetmenin signature move'u haline gelirse bayar gibi geliyor etkisini kaybedecegi icin.
Ana karakterle duygusal bir bağ kurmasını zemin hazırlıyor demişsiniz ama aksini özdeşleşmenin önüne geçip duygusal bağı biraz koparmaya yönelik bir şey değil mi bu,orası yanlış olmuş sanki,yönetmenin konuşması da o çerçevede olmuş. Güzel bir videoydu bu arada emeğinize sağlık
filmi dün izledim bu tarz filmlerde bana doğal oyunculuklar daha gerçekçi geliyor. yani demek istediğim samet'in sınıfında konuşan doğu ağzıyla konuşan çocuklar gibi rol yaptığını bilyorsun ama o rolünü yapabilecek en gerçekçi şekilde yapıyor. Sadece yaşadığı hayattaki davrandığı şekliyle sunuyor rolünü böyle olunca biraz belgesel edasında bir film oluyor o yüzden Kuru Otlar Üstüne filminde bana en gerçekçi gelen oyuncu Samet Hocanın mont ve bot verdiği sahnede bot almaya gelen kız çocuğu kadar hiçbiri gerçekçi gelmedi bana gerçekçi gelmedi dediysem oyuncuların üst düzey bir performans sergilemediği anlamına gelmiyor herkes rolünün hakkını çok güzel vermiş özellikle samet hocanın içindeki tamalanmamışlığın ama tamamlama umudu içinde çırpınması çırpındıkça daha çok kendinden uzaklaşacağını izlerken hissediyorsun oyuncu seçimide tam yerinde olmuş bunu en iyi celiloğlu oynarmış başkası daha mı yakışırdı bu role diye düşündürmedi hiç.
"gerekli miydi" diye sormak yerine sadece "sizde nasıl bi etki bıraktı" diye sorsanız, daha doğru olur. her hangi bir filmde olması gerekeni sadece filmin yazarı ve yönetmeni bilebilir. biz onların bize sunduğunu izlemekle mükellefiz. sahnenin bana hissettirdiklerine gelirsek; filmin ve o sahnedeki diyaloğun içine öyle bir girmiştim ki bir anda beni filmden koparmadan bunun bir film olduğunu hatırlattı. kesinlikle ne fazlaydı ne de eksikti büyük bir sürprizdi ve ben çok sevdim. o sahnenin olması ya da olmaması filmden hiçbir şey kaybettirmiyor aksine değişik bir tat bırakıyor.
Cok dogru bir yorum. Zaten şunu yapayım mı yapmayayım mı diye seyirciye sorulsa bugun NBC gibi bir ustadimiz olmazdi. Gunumuz tv dizileri reytinge oynuyor ve görüyorsunuz ki seviye yerlerde.
Tiyatro için sahnenin 3 fiziksel duvarı vardır 4. duvar seyirciyle aradaki sanal duvarı temsil eder ama sinemadaki 3 Duvar salonun içindeki duvarlara değil, filmin içindeki duvarlara atıfla türetilmiştir. 4. duvar ise perde ve onun arkasındaki seyirciyi temsil eder.
Samet viagra içmeden ereksiyon olamayacağı için, çünkü bence bacaktan ilk baştan beri rahatsızdı , onun bu “kötü” düşüncesini filmin içinde barındırmamak için filmin dışına çıkarttı yönetmen diye düşündüm.
Samet Salonda ki iki ışığı kapatıp kendisini Yatak Odasında bekleyen Nurayın yanına dönerken sağında kalan bir kapıyı aniden açıp bir set ortamının bulunduğu Otoparka geçiyor. Orada çekim için hazır olan bir Banyoya geçip bir Viagra çakıp Nurayın yanına geri dönüyor. Sahne bu kadar. Ben şahsen şaşırdım. Ama Nuri Bey sahneyi öyle bir yere koymuş ki ben Samet karakterinden sıkılmaya başlamıştım ki böyle bir molaya ihtiyacım vardı ve iyi geldi dedim. !
Buna sadece dördüncü duvarı yıkmak denemez resmen dördüncü duvarı kırıp balkonu salona katmış NBC. Bu sahnenin çok benzerini daha önce Berkun Oya'nın Kuvvetli Bir Alkış dizisinde de gördük. Orada da karakter bir anda sahneden çıkıp sette yürümeye başlıyor ve kameramana isyan etmeye başlıyordu. Her ikisi de çok güzeldi.
Benim için çok şaşırtıcı oldu. NBC gibi filmlerinde gerçeklik takıntısı olan bir yönetmenin birden bunun bi yapıntı olduğunu göstermesi güzel bir sürprizdi
Samet o kadar iyi oynadı ki hele onu şikayet edenleri öğrendikten sonra sınıfına girince yaptığı gaddarlik çok başarılıydı, çoğu defa sadece gözleriyle oynadı. Cannes boşuna da ödül vermez 🎉
Ben sahneyi çok sevdim film boyunca arkadaşlarımı izliyor gibi olayların sürekli içindeydim ve o kadar içindeydim ki çok özdeşleştirdim ve bir anda banyodan sete çıkması o gerginliğimi üzüntümü aldı bu da Nuri Bilge Ceylan’ın başarısı “bu izlediğin evet çok gerçek ama aslında değil de “ dedi bana hayat gibi bazen neyin gerçek olduğunu anlamıyoruz ya bana öyle gibi geldi ve çok sevdim filmi de o sahneyi de
N. Bilge Ceylanın filmleri ‘’bir zamanlar Anadolu 1,2,3,4 diye bir seri olarak gitse daha iyi olurmuş😅 Anadolu’yu insanlarını sosyolojik yapısını perdeye bu kadar iyi yansıtan insan çok az.. tabi demirkubuz filmlerine çok iyi, bu iki yönetmen birbirine çok benziyor 😊
Samet zor bir karekter bence öğrenci ile ilişkisi, arkadaşına önerdiği kızı baştan çıkarmaya çalışması… Bu noktada duygusal bir tepki ile izliyorsunuz. Samet artık bir nefret objesi oluveriyor. Ama o zaman da bunun bir kurgu oluşu değerini yitiriyor. İşte bu sahne “kurguya çağrı” gibi yani yönetmenin çapaya çağrısı yeniden.
filmin ilk yarısında Samet Hoca küçük kızın küçük kozasını bir yumurta gibi kırıp onu dışarı çıkarmayı düşünüyor ancak yumurtanın çıtırtısı yerine sistemin çatırtısını duyarak dehşetengiz bir ümitsizliği deneyimliyor.... yemek masasındaki tartışmaya yansıyan ümitsizliğinin temeli de burada aslında... kadın konuşma boyunca hiç de onunla o gece birlikte olacağına dair bir emare göstermese de - birlikte olmaya razı olması aslında savunduğu her şey hakkındaki ümitsizliğinin dışavurumundan başka bir şey değil...ortak noktaları ümitsizlik; tıpkı filmin ismi gibi...
9 หลายเดือนก่อน
Muhteşemdi. Her yönetmen böyle şeyler denese sinemamız ileri gider
"Korkunç Bir Film"de de böyle bir sahne vardı: Kadınla erkek konuşurken set ekibini gösterdi. "Bak bu kameraman, bu ışıkçı" diyerek. Hatta çığlık atan bir oyuncuya hızla yaklaşan kamera onun kafasına çarpıyordu falan. Demek bu numaraymış
Filmi çok beğendim gerçek bir baş yapıt inanılmaz fotoğraflar var filmin içinde. Ancak belirtilen sahne olmasa daha iyi olurdu bana göre yine de o sahneler kendi içinde harikaydı.
Nuri Bilge Ceylan filmlerini sevmemin tek nedeni, kendimi de filmin içindeymişim gibi hissetmemdir. Bu sahne ile filmden koptum ve devamını aynı ciddiyette izleyemedim. Bundan dolayı da bu film NBC filmlerinin arasında tek hoşlanmadığım film oldu.
Oha noluyo diye heycanlandim cok iyiydi 😎 sadece tualete gidince samet bize bakti ya orda bi irkildim tamda 4. Kapi orada acildi iste sizce napmaliyim der gibiydi cunku cok cok iyiydi ya gonulden tebrikler off hala heycanindaym be 😁😍👏👏👏
Aynen böyle düşündüm izlerken. Sonuçta bu bu film. Birilerinin hayali. Bir de, iki kisilik bi sahne ama esasında bunca insanın çabası emeği var mı demek istiyor acaba dedim.
İnsanların bugünlerde influencerların hayatlarına ömrünü adamasının sebeplerinden biri, ekrandan size bakan bir kadınla bir bağ kurduğunuzu düşünmeniz olabilir mi misal?
Gerekli mi doğru soru olmasa da bence farklı bir durum oldu. O an sanki her şey bir film setinden ibaret, bu bir film , sakın ol demek istenmiş. Ve izleyiciye 4. duvarı kırarak biraz nefes aldırmak istemiş gibiydi
Ben çok beğenmiştim ve benim için o sahne, 'Normalde bu değerlere düşüncelere sahip olan bu kız böyle bir adamla birlikte olmaz ama işte bu bir film, az sonra izleyeceğiniz şeylerde bunu unutmayın, bunu aklınızda tutun' der gibi, araya giren bir hatırlatmaydı sanki.
bence Nuri Beyin dediği gibi bir anda filmin duygusundan çıkıp bunun bir yapım olduğu hissi verdi fakat film öyle güzeldi ki karakter hemen sete geri dönsün istedim
sahne bende şöyle bir izlenim uyandırdı. samet rolünden çıkıyor gerçekte olduğu şekliyle kendini nuray a farklı göstermeden olduğu gibi birlikte oluyor. Nuray da aynı şekilde protez bacağından sıyrılıyor ve gerçekte nasılsa aynı o şekilde birlikte oluyor. yani bir nevi ikisi de rollerinden sıyrılıp kendileri olarak bütünleşiyorlar
4. duvari yıkma olayi ustaca yapilirsa guzel oluyor. mesela nefes 1 de komutanin sen uyursan herkes ölur derken kameraya(izleyiciye) söylemesi ama filmde askere soylemis olmasi gibi. Gta san. da da 4. duvar ilk görevde yıkılmıştı:) pulaski , taksiciye aptal meksikali dedikten sonra kameraya bakip oh sorry demesi😂😂
iyi ki var diyen kesimdeyim, çünkü hoş bir anı oldu. noluyor diyip salonda çevreme bakınmıştım :) fakat bana hoca'nın bahsettiği "kusur" etkisini hissettirmedi, önceden ahlat ağacı'nın kamera arkasını gördüğüm için diyalog ağırlıklı sahnelerin stüdyoda çekildiğini tahmin ediyordum.
Hocanın dediği gibi bence fanteziydi bu. Temelinde de bir nebze gündeme gelmek olabilir elbette popülerlik açısından, başkalarına da ulaşmak, sinemasını yeni bireylere tanıtmak gibi bir amaç. Yoksa kendisi sinema dünyasının önemli figürlerinden biri olduğu düşünüldüğünde hedef kitlenin bizler olmadığı ortada… Dördüncü duvarı göstermek konusunda tercih yönetmenin ama bana göre çok dikkatli kullanılması gerekir. Özellikle dramın dibine vurulduğu filmlerde çok daha etkili olabilir. Bu filmde yoğun dramayı göremedim.
hayatın kendisi de aslında bir tiyatro sahnesi değil mi? Ben acaba başından beri film mi çevirmişler film içinde de dedim? ama filmin son kısmını kötümser ve bunalım buldum.. duygular inişe geçti biraz.. ( 5 yıl erzurumda okumuş biri olarak kar tam olarak bu duyguları yansıtıyor, üstü en güzel şekilde örtülen iyi kötü gerçekler gibi..)
Gereksizdi bence, o sahneye ihtiyaç duymadan da izlediğim şeyin bir film olduğunu hatırlıyorum, yani yanımda biri mısır yiyor, arada bir koltuğum rahatsız hissettiriyor, her zaman zaten biz bu gibi, bizi filmden koparan unsurlarla boğuşuyoruz bir filmi izlerken, Nuri Bilge Ceylan'ın bu katkısına ihtiyacım yoktu. Sağol, tam filme kendimi kaptırmışken bir de sen yüzüme vur Ceylan
yemek masası ,ardından kanepe sahnesi boyunca çekim ve dialoglar seni ortamdaki üçüncü kişi olarak içine alıyor. adeta yanlarında gibi. Nuri bilge seyirciye "yeter bu kadar dahil hissettiğin. sen seyircisin" dercesine illüzyonu kırmak, kendine getirmek istemiş. Büyük risk. seyirciyi ikiye ayırır. bana göre riske değmiş. sinemasal anlatıma hacim katmış bir hareket.
Samet, Nuray, Kenan ve diğer tüm filmdeki karakterler; insanlar bitkilere dönüşse bunların hepsi kuru ot olacak tipte karakterde insanlar o yüzden filmin ismi tam oturmuş. İlgili sahne de çok büyük bir etki yapmasa da orijinallik katmış. Bu arada Samet’in özellikle Dostoyevski’ye benzetmeye çalışılması çok başarılı
Zaten film diğer filmlerine göre pek iyi değildi. Tam zirve noktada ''Ne oluyor şimdi ? Tüm olanlar kurmacamıymış ? Hikayeden mi çıktı ? Samet zaten herşeyin kurmaca olduğunu mu düşünüyordu ? Ne hapı aldı o ? Nuri ne anlatmaya çalışmış ? Başka bir kapıdan geri mi girecek'' Gibi duygularla izlerken bağlantısız bir şekilde kendimizi odada bulduk. Bende hiçbir duygu yaratmadı. Video izlerken içerikten bağımsız, geçemediğim bir youtube reklamı gibiydi.
Filmde kızın evine gidiyor ve elini yıkarkenki sahnesi Dışarı çıkıyor sanki bir sette giriyor ve orda çalışanlar sonra sanki bodrum katta bir yerde yer ve araba park ediliyor bi kısımda sonra bir yere daha geriyor orası banyo orda elini yıkayıp geri kapıyı açtığında filmdeki evde
Samet karakterinde açılış sekansında çok fazla Nuri Bilge Ceylan gördüm ve bu beni biraz rahatsız etti açıkçası. O andan sonra karaktere tam olarak odaklanmaktan ziyade ne kadar Nuri Bilge ne kadar Samet şeklinde izler oldum. Bu nedenle 4. Duvar kısmı beni çok çarpmadı. Çünkü karakterden uzaklaştığımı hissettirmedi bana. Yine de güzel bir bölümdü. Beğendim açıkçası. Bir sonrakini beklememeliyiz...Yine şaşırtmalı...
Klasik bir yabancılaştırma efekti...Epik tiyatroda neredeyse yüzlerce yıldır var.Bu filmde beklenmedik bir yerde ve sadece bir kez kullanılmış olması etkileyici olmuş.Fakat sonrasında film,yabancılaştırma yapmaya yönelik bir anlatım sergilemediğinden filmin genel bağlamından kopuk bir sahne.Ama kopuk ve tek olduğu ölçüde etkileyici.Nedense henüz sinemada set ortamı,kamera arkası ,kameralar ,ışıklar vs ile beraber iç içe çekilen bir anlatım seçen yönetmen henüz çıkmadı.Yapılırsa çok iyi olmazsa fean eleştiri alır belki ondandır
yemek sahnesindeki o yapaylık keşke olmasaydı, bilerek mi yapıyor bunları nbc bilemiyorum. doğallığa, insan olmaya sinemada çok önem veriyor ancak neredeyse her filminde o ezbere dayalı metin okumalar oluyor tıpkı bu filmdeki yemek sahnesi gibi. nbc yi seviyoruz 💛
@@bektaskarakas7429 öyle olmasa aynı birebir metaforu kullanmaz. Hatta aklında bilir ya bu gönderme olur yanlış anlaşılır çekmem der ve biz de görmezdik. Kendinizi kandırmayın
Sinemayi izlerken sinema filminin gercekligine cok kapilmistim. Yani gercekmis gibi izliyordum ama sahne gelince " bu sahne ne ya" dedim. Ama NBC nin aciklamasini görünce sahnenin filme farkli bir soluk katabilecegı konusunda hak verdim
4. Duvarı yıkma deneyimine dair Türk Sineması'ndan bir başka örnek de baş yapıtlardan olan Kibar Feyzo filmidir. Usta oyuncu rahmetli Kemal Sunal'ın canlandırdığı Feyzo karakteri, film boyunca 4. duvara (esasında filme göre hakime) bakarak olayları anlatır. Tüm film boyunca süren bu olay, filmin son sahnesinde "Gayri Sen bilirsin gurban, suç kimde?" repliğiyle sonlanır ve 4. duvar yıkılır. Esasında sorunun muhatabı hakim değil, bizzat seyircidir ve tüm film boyunca hakim kürsüsünde oturanlar da aslında biziz. Brecht Etkisi'nin farklı bir yorumudur bu.
guzel
Abi eğer bir film eleştirmeni değilsen ya da bir film yönetmişliğin yoksa ya da "hiç olmazsa" radyo tv sinema bölümünde okumadıysan bu sanat bilgisiyle dolu yorumun kaynağı nedir? Biz geri kalmış gençlere tavsiyen nedir? (Vallahi ciddiyim)
@@yusufdeveli9887 okumak
@@yusufdeveli9887kitap
Teşekkür ederiz. Yönetmeni de yazmalıydınız bence (hele de başyapıt diyorsak) .
Bana kalırsa birçok anlamı var ama 4. duvar yıkıldığı halde samet karakteri oyuncunun peşini bırakmıyor, hani bir sahnede Nuray Samete 'nereye gidersen git kendini de götürüyorsun'' tarzında bir şeyler söylemişti, sanki onu ispat eder gibi bir sahneydi. Çünkü samet bulunduğu şehirden, insanlardan, havasından suyundan o kadar bıkmış ki kendisini istanbula atar atmaz bambaşka bir evrene geçeceğini zannediyor ama tüm bu olumsuzlukları içinde taşıyor, yani sametin sıkıldığı şey bizzat kendi karakteri ve 4. duvar yıkılsa bile bundan kurtulamıyor. Film baştan aşağı çok ilginç, yoruma açık onlarca sahne var, her sahnede onlarca farklı anlam çıkartabilirsiniz. Çok beğendim ve filmleri, özellikle de kült filmleri takip ettiğim halde Nbc filmlerini izlemediğimi farkettim. Bundan sonra fırsat buldukca nbc filmlerini izleyeceğim.
Biz izlerken esas kişiliğini sakladığını ve lavaboya girdiği anda Samet karakterinin kendi kişiliğine döndüğünü, kadının yanında rol yapıyormuş, setteymiş gibi hissettiğini varsaydık.
Her filmi bir şölen N. B. C. nın. Kulaklara, gözlere, ruha. Bitmesin istiyorum izlerken. Olmazsa olmazı o muhteşem tiradlara bayılıyorum. Plato olarak Anadolu'yu kullanmasına bayılıyor ve teşekkürler ediyorum. Aslında hiç te eğlenceli olmayan bir gerçeği, öyle yumuşacık, öyle etkili işliyor ki, film bittiğinde daralmamış, ama gerçeğin de içinde hissediyorsunuz kendinizi. Bir sonraki filmini beklemeye başlıyor oluyorum sinema salonundan çıkarken.. Müthişsin Nuri Bilge Ceylan.. Sinemanın Orhan Velî'si. ❤
Nuri Bilge Ceylan sinemasını severim. Yeni filmini özenle ve büyük bir dikkatle takip ettim. Kendisine kattıkları fazlasıyla hoşuma gitti. Ben, filmlerinin birbirine benzediği ve hep aynı hatta, aynı temalar üzerinde ilerlediği fikrini savunanlara katılmıyorum. Bence Ceylan, kendisini geliştirmeyi, yaptıklarının üzerine ekleyerek üretmeyi alışkanlık edinmiş bir sanatçı. Bahsi geçen hamleyi ilk izlediğimde büyük bir coşkuya kapıldım. Çünkü bu defa benim onda çoktandır gördüğümü daha fazla seyirci, rahatlıkla, görebilecekti. Film gerek bu olay sahnesi gerek de diyalog yoğunluğu ile bana yönetmen hakkında şu yorumu yaptırdı: Bağımsızlığında yeni bir aşamayı yaşayan bir sanatçı gördüm ben. Artık seyircinin ve camianın kritiğini kırabilmiş, kendi olmakta daha kararlı bir sanatçı.
Gayet iyiydi.. yalnız deniz ve nurayın yemek masasında ki muhabbeti daha iyi olabilirdi.. çok az da olsa ezbere dayalı bir muhabbet gibi oldu. Nurayın denize soruları ve denizin yanıtları üzerine girişler etkileyici ama yetersizdi.. Sevim karakteri efsaneydi.. bir bütün olarak bakarsak gözümü kırpmadan içinde hissettiğim bir film oldu yine.
hocanın niyeti o muydu bilemiyorum ama ben nuray'ı çok yüzeysel buldum o yemek sayesinde. bacağını kaybetmeden önce girdiği örgütte ve o dönemki çevresinden duyduğu, ezberlediği basmakalıp şeylerle sorguladı durdu denizi...
Filmi izlerken o sahnenin öncesinde neredeyse kendim de içindeymiş gibi hissettiğim bir anda yani filmin içine iyiden iyiye daldığım bir anda bu sahne belirdi v çok şaşırdım. Yönetmenin 'arkadaşlar bu bir film, sahnenin aşırı gerçekci olup sizi içine çekmesi sizi yanıltmasın, hala bir film izlemektesiniz' tarzı bir mesaj ile o anda iyice filme yoğunlaşmış seyirciye bir nefes aldırmaya çalıştığını düşündüm.
Ayrıca, filmin o noktasında Samet karakteri o kadını öyle arzular v ne olursa olsun onu elde etmek ister ve gözü hiçbir şey görmez haldeydi ki 4. duvar yıkılırken karakter odalardan odaya geçerken ne kadar sahne içinde gerçeklik dünyasına dönsek de O hala o yaşadığı rolün içinde, gözü hiçbir şeyi ve kimseyi görmez halde, büyük bir hırs v arzu ile ereksiyon hapını içmeye doğru ilerledi v aynı hırs,duygu v düşüncelerle geri döndü..
Karakterin gözünü kararttığının en güzel anlatımı olmuş olabilir.
Filmi nerede izlediniz
Muhteşem yorum gerçekten aynı hislerle izledim
👏
@@berakaya5130netflixte var şuan
"V" bir harf biliyorsun değil mi ?
Ben, insanın en uğraştığı ve istediğine kavuştuğu andaki hayata yabancılaşmasını hissettim.
Bazen bir sürü uğraşla o istediğin(her neyse) şeye ulaşırsın ve dersinki ee yani.. tam da o sahnede banyoda aynada kendisine baktıktan sonra hayatın gerçekliğine yabancılaşmayı gördüm. Ve bayıldım.
Hepimize olmuyor mu bu? İstenilen şey bir anda sıradan oluyor ve sen en başa dönüp tüm olanları/yani yazdığın oynadığın filmin içinden uzaklaşırken buluyorsun… nerede olduğunu hatırlayıp rollerini bırakıveriyorsun.
NBC'nin anlatısı zaten aşırı doğalken izlediğimiz sahnelerin birer yapıntı olduğunu hatırlatmasına gerek yoktu. Ancak ben o sahneyi Samet'in kızı etkilemek için kendisi olamadığı anlar ve daralıp bi kaç saniye de olsa kaçışı olarak yorumladım.
Üzerine video çektiğiniz ve tartıştığınız sahneyi koymadan video çekmişsiniz. Komik... Adam setten çıkar, uzunca set arkasında yürür ve sahneye tekrar girer. Sahne buydu. Ve siz bu sahneden bihaber, arkada alakasız başka sahneler göstererek video yapmışsınız.
sen yapınca koyarsın videoyu kardeş laga luga yapma amk
Yorumları sırf, bu tespiti yapan başka biri var mı diye okudum. Artık o kadar çok böyle saçmalıklarla karşılaşıyoruz ve kimse bu saçmalıklara dair sürüye uyup bir şeyler deme ihtiyacı hissetmiyor ki... Bu nedenle, doğru düşünebilen insanları görmek çok önemli ve bir ihtiyaç. Teşekkürler!
@@selcuk5374 Adam neden koysun ki o sahneyi? ! Spoiler olur ve filmin en can-alıcı en görkemli sahnesi. Belki izlemeyenler vardır, neden burada izleyip mundar etsinler?!
ben izlerken şu şekilde yorumlamıştım; nuray samet'in uzaklara gitmesini istemesine, nereye gidersen git kendin de seninle geliyor, tarzında bir cümle ile karşılık vermişti. sametin seyirci ile arasındaki duvarı yıktığı anlarda bile "samet" olduğunu görmek nuray'ın cümlesini kanıtlar biçimdeydi. o duvarı kırdığında sameti arkasında bırakmadı, samet hâlâ sametti. tabi benim yorumum aslından farklıymış, tabi bu bir film fakat gerçekten de ne kadar kaçarsa kaçsın insanoğlu, kendinden kaçamıyor.
Senin yorumunu NBC'nin yorumundan çok sevdim. Keşke bunu bir şekilde gorebilseydi.
@@aspyinthehouseoflovebu yorumu yapman beni mutlu etti :)
bir suru yorum gordum bu sahne hakkinda ama bu cok iyi
Gercekten başarılı bir bakış açısı bu filme deger kattı. Demek ki neymis iyi ve kötü sahne yokmus 'sen ne anladın' varmış. Söyledigin karşındakinin anlayabildiği kadardır sözü ne kadar dogru. NBC'yi de büyük üstad yapan iste bu degerli bakış acılarından başka bir şey değil.
bakış açınıza hayran kaldım, keşke bu filmi baştan sona yorumlayan bir makale yazsanız.
Muthis bir gozlem yetenegi var . Cok guzel aciklamis Nuri Bilge Ceylan. Bence Turkiyenin en onemli en kaliteli sanatcilarindan ve de insanlarindan ❤
çok değerli bir insan, onun gibisi bir daha gelmez..
Ben bu sahneyle nefes aldım ohh be dedim!! Resmen soğuk rüzgarı yüzümde ciğerlerimde hissettim ve anladım ki bu aralığa çok ihtiyacım varmış izlerken.. hayat gibi..
işte aradığım cevap 😃diğer 4. duvarlarla alakası yok. Reset atmak gibi
@@erdembridge Aynen hya.Ne 4. duvarı. Geçemediğin bir reklam gibiydi
Ben atlattım ahahah
Muhteşem bir şaheser bu sahne bence direk bu hayatın kendisini anlatıyor bu hayat bir yapıntı ona göre oynayın ama yinede onu bırakmayın demek istemiş
sahneyi görünce ''sebebi neydi şimdi bunun?'' dedim.. sonrasında bu sahne ile ilgili fikir bile üretmeye gerek duymadım.. filmin havasını bozduğunu düşünenlerdenim bende ne yazık ki ...
Berkan Oya ; KUVVETLİ BİR ALKIŞ; izlemediyseniz öneririm. İzleyince 4. Duvarın orada ne kadar güzel işlendiğini görebilirsiniz. Kuru otlar üstüne yine çok iyi bir eser olmuş ama diğer yönetmenlerin de bazı eserleri hakettiği değeri görsün umarım.
Bende yarattığı duygu Sahnenin büyüsünü götürmesiydi yani yok etmesi. Seyirci olarak zaten gerçek bir hayatın içindeyiz, sinema bizi karadelik gibi bambaşka bir enerji alanına hikaye sokuyor. Bana kibirli bir reji anlayışı gibi geliyor özdeşleşmenin kırılması. Seyirci olarak biz zaten karakter ile her an kırılabilir haldeyiz yani onu sorguluyoruz, yargılıyoruz. Bunu yönetmen yaptığı zaman sanki benimle alay ettiğini düşünüyorum. Bırakın seyirci olarak kara deliğin içinde kalalım ve bizi orada tutun.
Hahah mala bak ya bırakın seyirci olarak...mış, sen asıl bırak yönetmen olarak istedigi şekilde yön versin filme. Nasıl sinir oldum şu beyinsize ya
Hahah m@la bak ya bırakın seyirci olarak...mış, sen asıl bırak yönetmen olarak istedigi şekilde yön versin filme. Nasıl sinir oldum ya
@@kerratcetveli Niye bu kadar celallendin ki dostum, adam güzelce ve limitinde kendince eleştirisini getirmiş. Ki hakkı seyirci olarak.
@@sumeyye1505 Arkadas sinema elestirisinden anlamadigi icin sinirlendim. Konu, yaklaşım ve verdiği mesajlar üzerinden elestirebilirsin belki ama teknik olarak elestiremezsin, çünkü teknik yönetmenin zaten kendine has kimligidir. Sunu yapmasaydi bunu yapsaydı diyorsan masraf yapip kendin cekeceksin.
Cenk ben bana da öyle hissettiriyor. Bu yöntemi seyirciye ulaşmak için acınası bir yöntem olarak görüyorum. Sanatı sanatçı kendi elleriyle yok ediyor da eleştirme ve yok etme hakkının kendinde olduğunu sanıyor gibi.
Bana o sahne ana karakterin rolden çıktığına değil de daha çok, role hazırlandığını düşündürmüştü. Aslında nuri bilgenin ikinci söylediği şeye daha yakındı.
Nuri Bilge'nin filmleri hayatı olabildiğince doğal haliyle yansıtma amacıyla illerler, dördüncü duvarın banyodan açılması bana kendimizle baş başa kaldığımız o aynadaki kendi halimize dönmemizin yine doğal, olağan akışı içinde değerlendirmemi sağladı. Filmden ne koptum ne de duraksadım. Sadece aynada bir kendime baktım olan bitenden payıma neler düştü, sordum sorguladım. Adımlar bittiğinde yeniden döndüm o dünyaya. Güzeldi🫶 derinlik katmış idi🙏
Film bir başyapıt. Karakterlerin zaaflarını niteliklerini özelliklerini çok iyi sergilemiş. Çekimler sahneler olağanüstü.Cook begendim.
Teması ,karakterler bakımından Türkiye nin bugününü yansitiyor
Beni şaşırttı ve film setini filmin içinde gormek hosuma gitti
Nuri Bilge Ceylan düşüncelerinin hayat bulmuş halini izlerken ve verdiğin mesajları bir de sonrasında uzun uzun incelerken öylesine haz alıyorum ki... Mutlu etmek ve haz verme amacıyla yapılmış filmler olmamasına rağmen sanatın ve ruhun en derinliğine nüfuz eden müthiş yönetmen, muazzam sanatçı... Aynı dili konuşmaktan gurur duyduğum insan! ❤
Film de karakterler günümüz hayatındaki sıradan insanlar ve gerçek yaşamdaki gibi doğallar, diyaloglar o kadar gerçekçi ki, bunun bir film mi, gerçek yaşam mı olduğunu ayırt etmek gerekti, bu sahne bu ayrımı vermek için kullanılmış olmalı diye düşünmüştüm filmi izlerken
Neye uğradığımı şaşırdığım, gözlerimi kırpmadan izlediğim bir sahneydi, tüm filmlerine hakim biri olarak örneğine rast geldiğim bir durum olmadığı için beni daha da heyecanlandırdığını söyleyebilirim.
Antik Dönem Tiyatrosu, Benzetmeci Tiyatro ve Epik Tiyatro arasında ayrımlara dair bilgiler çok çekici, öğrendikçe sanata sevgim ve aldığım keyif artıyor.
Teorik bilgiye sahip oldukça "izlediğimi - olanı" daha bir keyifli izliyorum. Yabancılaştırmanın sinemada da kullanılması bence çok hoş, kullanılmalı, güzel olmuş.
İlk bir an yanlışlıkla falan mı konuldu diye düşündüm. Sonra fark ettim ki muhteşem olmuş. Kendisi de filmini nasıl yaptığını yayınlıyor çoğu zaman kendi arka bahçesine ufak bir gezi gibi düşündüm ve çok hoşuma gitti.
yanlışlıkla nasıl konsun abi oha
Tam olarak hangi sahneden bahsediliyor?
Kızla sevişmeye başlamadan önce banyoya girmesiyle başlayan setin arkasına açılan yeri @@fnurafsar
@@altugbaskonus6456 gözden kaçmış:D
@@fnurafsargaliba filmde bir an set arasıymış gibi olan bir bölüm var orası
Nuri Bilge Ceylan tartışmasız en iyi sanat filmi yönetmenlerinden . Anadolu'yu ve Anadolu insanını en iyi anlatan nakış gibi işleyen bir yönetmen . Derinden sarsan , düşündüren , varoluşu sorgulatan filmleri seviyorum ve Nuri Bilge Ceylan bunu çok iyi başarıyor . Kuru Otlar Üstüne vizyona girer girmez seyrettim . Bence Nuri Bilge Ceylan 'ın en iyi filmlerinden biri . Saygılar ...
Nuri Bilge Ceylan ancak tartışmalı en iyi sanat filmi yönetmenlerinden olabilir, insanların tartışma özgürlüğünü cümlenizin ilk başında kullandığınız 'tartışmasız' ifadesiyle kısıtlamayınız,
nuri bilge ceylanı tartışıyorum, itirazı olan cevap yazsın ,
Ayrıca bence bu film Nuri Bilge'nin en kötü filmlerinden biriydi. Filmi Gözünde niraz fazla büyütmüşsün.
İzledigim en sıkıcı,kopuk,akmayan film.Dogal olsun derken saçma sapan durmalar,yürümeler izliyorsunuz dakikalarca..Herkesi ilahlastirmayin yahu!
Bence büyüleyiciydi, şöyle bir silkelendik fazla kaptırdığımız tam da o anda
2:17 NBC konuşması burada başlıyor
00:35 de bahsettiğiniz bilgi yanlış. Ana karakterle duygusal bağ kurulmasın, düşünsel ve eleştirel bakış açısında kalsın diye, katarsis yaşanmasın diye 4. Duvar yıkılıyor .
Eleştirel bakış açısı 4 duvar yikilmasada oluşuyor zaten Samet vehimlerinden kurtulamamış kötü bir öğretmen
Ben sinemada izlemedim, bu yüzden yanlış bir şey izliyorum zannettim bir anda. Acaba filmin kamera arkası, tanıtım videosunu filan mı izliyorum dedim 😅 O kadar saat izledikten sonra hem de. O kadar dalmış gitmişim ki şaşırıp kaldım bir an... Sinema tekniklerine çok aşina değilim ama açıklamayı dinleyince hak verdim, çok duygusal yoğunluğu olan sahnelerde oyuncu da çıkmak isteyebilir setten. Bizimle temas kurmuş, duygusunu paylaşmış oldu diye düşünüyorum ben... 💐
Samet'in Nuray karşında, ne yapıyorum, ben neden buradayım diye kendini sorguladığını ve nasıl da rol kesiyorum kıza, kendim olmalıyım diye düşündüğünü algıladım. O sahnede Samet'in duygularının bize yansımasını görüyoruz gibi hissettim.
Açık konuşmak gerekeyim, NBC'yi çok seviyorum lakin bu hamlenin bende bir etkisi olmadı. Kendi söylediği gibi bizleri ayrıştırmak için yapılmış bir sahne. Bu kadar sert bir dördüncü duvar çıkışı beni biraz koparttı. Hali hazırda yeni dönemde içeriklerin çok hızlı tüketilmesi ve içeriklerinde buna uygun olmasıyla bizlerin bakış açısı biraz değişiyor. Bu sahne bizi içine çekmek yerine daha çok koparttı gibi hissediyorum.
Adamın da dediği tam bu buna rağmen filmden kopacak mısın yoksa aynı yoğunlukta izleyebilcek misin?...
zaten kendisi de demiş. burada amaç o sahneye rağmen kopup kopmayacağına bakmak
Ben de tam tersi anlam veremedim başta ama filmin devamında hafızam sildi o sahneyi, kendi adıma bir kopma yaşamadım ve çok da rahatsız etmedi bu beni açıkçası
Film kültürünüz olmadığındandır o
en güzel sahnesiydi. yüzüme bir tas su fırlatılmış gibi oldum. üstelik yorumlarda okumuştum farklı bir şeyin olacağını duymuştum ama yine de hazırlıksız yakalandım. çok sevdim. bu film böyle iz bıraktı bence. bir de halime varmış, ilk izlemede fark etmedim. sırf onun yeniden izleyeceğim. anlatıldığında çok ağladım. sanırım en çok onda kendimi bulacağım ama neden bilmiyorum.
Neyine ağladınız (anlamadığımdan soruyorum) ayakkabı sahnesine mi
@@esraileilmekler film içine çekti , bi anda günlük hayata geçtik, duygu daha da gerçeğe döndü.
Açıkcası bu film Nuri Bilge'den beklenmeyecek kadar içi boş olmasaydı da olur bir filmde. Başka bir yönetmen çekseydi bu filmi beğenebilirdim ama Nuri Bilge çekince beklentiler artıyor.hepsini geçtim Merve bu filmdeki roluyle nasıl ödül aldı aklım almıyor...
Sevim alsa daha anlaşılabilirsin, bu oyunculuklamı almış ödül diye düşündüm bende
@@makbuleozturk5851 anlayamadım dediğiniz.
film harikaydı sahne de mükemmeldi fakat aklımda kalan tek soru kenan olanları nasıl kabullenip birden aynı arkadaşlığa geri döndüler o aradaki partın boşluk kalmamasını isterdim çünkü çok da yenilir yutulur bi olay değildi
Çok basit çünkü Nuray onu seçti
Ve de o şartlarda mecburlar...
Kendisi önce gizlice görüşmeyi seçmedi mi? Aslında film o kadar sığ ve sıradan karakterleri irdelemiş ki, başarısı da burada bence. Öğrencisine tamamen erkek içgüdüselliğiyle yükselen ama bunu bastırmaya çabalayan bir öğretmen, onun gibi olmak isteyip bunu başaramayan ve arkadan iş çeviren arkadaşı ve yaşadıklarından sonra kendini tamamen hayatın akışına bırakabilmiş bir kadının ikisini de hizaya getirmesi. Ama erkek egosu bunları hep kendi zaviyesinden yorumluyor ne yazık ki, kadını hep kenarda tutmaya çalışarak. NBC sıradan Anadolu insanını yine doruklarda resmetmiş. Hangimiz kuruduğumuzda otluğumuzu farketmiyoruz ki?
Tam anlamıyla NBC’nin söylediğini hissettim.. Filmin film olduğu algısını verdi. Manzaraya uzaktan bakmak gibi… Ama azıcık, filmin en yükselme anında sevişecekler mi acaba derken filminden benim çıkarılma halim , sokakta oyun oynarken oyunun en keyifli anlarında annesi illa yemeğe gel diye eve çağrılan çocuğun yaşadığı sinir bozukluğu ile eşdeğerdi..
filminde çok kısa bir an rol alıp görünür olmak isteyen yönetmenler gibi, Nuri Bilge'nin bu filmin direksiyonunda ben varım diyerek bize kendini hatırlatması gibiydi, duyguya fren yapan, zirvede olan dikkati darmadağın edip zihni boşluğa çeken, Nurayla Sameti bir kenara bırakıp "eeee? şimdi burda ne oldu?!" dedirten bir süpriz olmuş.
Bu şekilde anlatınca ne kadar mantıklı olduğunu anladım ne muhteşem bir insan..
Nuri Bilge nin Sinema dehası,daha önce türk sinemasında ya çok az yada hiç kurgulanmamış insan ilişkilerini sinema diline çevirmek, uzun planlar daki dialoglardaki bütünlüğü sağlamada seyirciye duyguyu geçirmedeki yetenek hassasiyet
Puhahaha 😂 Türk sinemasından ve genel olarak sinemadan hiç haberiniz olmadığı nasıl da belli oluyor.
sen çok iyi anlıyorsan yorum yazda bizide aydınlat o zaman bakalım @@jmdi2703
Ben de immersion kirmayi amaclayarak yaptigini dusundum sonradan tekrar filme immerse etmesi ne kadar hizli olacak diye merak ediyordum izlerken, baya da hizli oldu. Ben sevdim acikcasi sahneyi, olmayadabilirdi ama ilginc bir sey denemis ve amacina ulasmis bence, film de cidden uzun ve o sahnede ozellikle cok agirlastigini hissetmistim o yuzden guzel bir karar olmus. Ama mesela sadece ilk gordugumde hosuma gidecek bir sey, filmlerde trope haline gelirse ya da yonetmenin signature move'u haline gelirse bayar gibi geliyor etkisini kaybedecegi icin.
Ana karakterle duygusal bir bağ kurmasını zemin hazırlıyor demişsiniz ama aksini özdeşleşmenin önüne geçip duygusal bağı biraz koparmaya yönelik bir şey değil mi bu,orası yanlış olmuş sanki,yönetmenin konuşması da o çerçevede olmuş.
Güzel bir videoydu bu arada emeğinize sağlık
1:29'da nuri bilge ceylan'ın bunun tam aksini yaptığını söylüyor zaten
Harika bir sahneydi. Nuray’ın Kenan yerine Samet’le olmasına üzülmüştüm, o sahnede bir nefes aldım mola gibi😅
Neden kenan. Ben de kenan karakterine uyuz oldum. Uyuz olma sebebim yalancı olması
NBC çok güzel açıklamış ama. Müthiş bir adam gerçekten!
filmi dün izledim bu tarz filmlerde bana doğal oyunculuklar daha gerçekçi geliyor. yani demek istediğim samet'in sınıfında konuşan doğu ağzıyla konuşan çocuklar gibi rol yaptığını bilyorsun ama o rolünü yapabilecek en gerçekçi şekilde yapıyor. Sadece yaşadığı hayattaki davrandığı şekliyle sunuyor rolünü böyle olunca biraz belgesel edasında bir film oluyor o yüzden Kuru Otlar Üstüne filminde bana en gerçekçi gelen oyuncu Samet Hocanın mont ve bot verdiği sahnede bot almaya gelen kız çocuğu kadar hiçbiri gerçekçi gelmedi bana gerçekçi gelmedi dediysem oyuncuların üst düzey bir performans sergilemediği anlamına gelmiyor herkes rolünün hakkını çok güzel vermiş özellikle samet hocanın içindeki tamalanmamışlığın ama tamamlama umudu içinde çırpınması çırpındıkça daha çok kendinden uzaklaşacağını izlerken hissediyorsun oyuncu seçimide tam yerinde olmuş bunu en iyi celiloğlu oynarmış başkası daha mı yakışırdı bu role diye düşündürmedi hiç.
"gerekli miydi" diye sormak yerine sadece "sizde nasıl bi etki bıraktı" diye sorsanız, daha doğru olur. her hangi bir filmde olması gerekeni sadece filmin yazarı ve yönetmeni bilebilir. biz onların bize sunduğunu izlemekle mükellefiz. sahnenin bana hissettirdiklerine gelirsek; filmin ve o sahnedeki diyaloğun içine öyle bir girmiştim ki bir anda beni filmden koparmadan bunun bir film olduğunu hatırlattı. kesinlikle ne fazlaydı ne de eksikti büyük bir sürprizdi ve ben çok sevdim. o sahnenin olması ya da olmaması filmden hiçbir şey kaybettirmiyor aksine değişik bir tat bırakıyor.
"Herhangi bir filmde olması gerekeni, ancak o filmin yönetmen ve senaristi bilebilir " Aynen katılıyorum, çok iyi yorum. 👏👏👏
Cok dogru bir yorum. Zaten şunu yapayım mı yapmayayım mı diye seyirciye sorulsa bugun NBC gibi bir ustadimiz olmazdi. Gunumuz tv dizileri reytinge oynuyor ve görüyorsunuz ki seviye yerlerde.
Tiyatro için sahnenin 3 fiziksel duvarı vardır 4. duvar seyirciyle aradaki sanal duvarı temsil eder ama sinemadaki 3 Duvar salonun içindeki duvarlara değil, filmin içindeki duvarlara atıfla türetilmiştir. 4. duvar ise perde ve onun arkasındaki seyirciyi temsil eder.
Samet viagra içmeden ereksiyon olamayacağı için, çünkü bence bacaktan ilk baştan beri rahatsızdı , onun bu “kötü” düşüncesini filmin içinde barındırmamak için filmin dışına çıkarttı yönetmen diye düşündüm.
Vay be olabilir
Samet Salonda ki iki ışığı kapatıp kendisini Yatak Odasında bekleyen Nurayın yanına dönerken sağında kalan bir kapıyı aniden açıp bir set ortamının bulunduğu Otoparka geçiyor. Orada çekim için hazır olan bir Banyoya geçip bir Viagra çakıp Nurayın yanına geri dönüyor. Sahne bu kadar. Ben şahsen şaşırdım. Ama Nuri Bey sahneyi öyle bir yere koymuş ki ben Samet karakterinden sıkılmaya başlamıştım ki böyle bir molaya ihtiyacım vardı ve iyi geldi dedim. !
Buna sadece dördüncü duvarı yıkmak denemez resmen dördüncü duvarı kırıp balkonu salona katmış NBC. Bu sahnenin çok benzerini daha önce Berkun Oya'nın Kuvvetli Bir Alkış dizisinde de gördük. Orada da karakter bir anda sahneden çıkıp sette yürümeye başlıyor ve kameramana isyan etmeye başlıyordu. Her ikisi de çok güzeldi.
Benim için çok şaşırtıcı oldu. NBC gibi filmlerinde gerçeklik takıntısı olan bir yönetmenin birden bunun bi yapıntı olduğunu göstermesi güzel bir sürprizdi
beğendim, Samet’in kendi karakterini sorguladigi tek zaman olarak dusundum, oncesi ve sonrasi kendi farkinda olan birisi degil hissiyati verdi.
Samet o kadar iyi oynadı ki hele onu şikayet edenleri öğrendikten sonra sınıfına girince yaptığı gaddarlik çok başarılıydı, çoğu defa sadece gözleriyle oynadı. Cannes boşuna da ödül vermez 🎉
Ben sahneyi çok sevdim film boyunca arkadaşlarımı izliyor gibi olayların sürekli içindeydim ve o kadar içindeydim ki çok özdeşleştirdim ve bir anda banyodan sete çıkması o gerginliğimi üzüntümü aldı bu da Nuri Bilge Ceylan’ın başarısı “bu izlediğin evet çok gerçek ama aslında değil de “ dedi bana hayat gibi bazen neyin gerçek olduğunu anlamıyoruz ya bana öyle gibi geldi ve çok sevdim filmi de o sahneyi de
N. Bilge Ceylanın filmleri ‘’bir zamanlar Anadolu 1,2,3,4 diye bir seri olarak gitse daha iyi olurmuş😅 Anadolu’yu insanlarını sosyolojik yapısını perdeye bu kadar iyi yansıtan insan çok az.. tabi demirkubuz filmlerine çok iyi, bu iki yönetmen birbirine çok benziyor 😊
Samet zor bir karekter bence öğrenci ile ilişkisi, arkadaşına önerdiği kızı baştan çıkarmaya çalışması… Bu noktada duygusal bir tepki ile izliyorsunuz. Samet artık bir nefret objesi oluveriyor. Ama o zaman da bunun bir kurgu oluşu değerini yitiriyor. İşte bu sahne “kurguya çağrı” gibi yani yönetmenin çapaya çağrısı yeniden.
İzlerken şok oldum. Samet'in kendi değerleri ve ön yargılarını bir kenara bırakıp amacı için kendi gerçekliğinden çıkıp geri dönmesi gibi bir şeydi.
filmin ilk yarısında Samet Hoca küçük kızın küçük kozasını bir yumurta gibi kırıp onu dışarı çıkarmayı düşünüyor ancak yumurtanın çıtırtısı yerine sistemin çatırtısını duyarak dehşetengiz bir ümitsizliği deneyimliyor.... yemek masasındaki tartışmaya yansıyan ümitsizliğinin temeli de burada aslında... kadın konuşma boyunca hiç de onunla o gece birlikte olacağına dair bir emare göstermese de - birlikte olmaya razı olması aslında savunduğu her şey hakkındaki ümitsizliğinin dışavurumundan başka bir şey değil...ortak noktaları ümitsizlik; tıpkı filmin ismi gibi...
Muhteşemdi. Her yönetmen böyle şeyler denese sinemamız ileri gider
"Korkunç Bir Film"de de böyle bir sahne vardı: Kadınla erkek konuşurken set ekibini gösterdi. "Bak bu kameraman, bu ışıkçı" diyerek. Hatta çığlık atan bir oyuncuya hızla yaklaşan kamera onun kafasına çarpıyordu falan. Demek bu numaraymış
Filmi çok beğendim gerçek bir baş yapıt inanılmaz fotoğraflar var filmin içinde. Ancak belirtilen sahne olmasa daha iyi olurdu bana göre yine de o sahneler kendi içinde harikaydı.
Nuri Bilge Ceylan filmlerini sevmemin tek nedeni, kendimi de filmin içindeymişim gibi hissetmemdir. Bu sahne ile filmden koptum ve devamını aynı ciddiyette izleyemedim. Bundan dolayı da bu film NBC filmlerinin arasında tek hoşlanmadığım film oldu.
Yönetmenin gizli dikta anlayışının sanatsal ifadesi ;oyundan kopmak,onu bana bırak sayın yonetmen,işine bak
Oha noluyo diye heycanlandim cok iyiydi 😎 sadece tualete gidince samet bize bakti ya orda bi irkildim tamda 4. Kapi orada acildi iste sizce napmaliyim der gibiydi cunku cok cok iyiydi ya gonulden tebrikler off hala heycanindaym be 😁😍👏👏👏
Bence gerekli olup olmamasından ziyade bunu ülkede biri demeyeceksen bu Nuri Bilge olmalıydı. Bu nedenle olmuş diyebilirim 👍
Aynen böyle düşündüm izlerken. Sonuçta bu bu film. Birilerinin hayali. Bir de, iki kisilik bi sahne ama esasında bunca insanın çabası emeği var mı demek istiyor acaba dedim.
İnsanların bugünlerde influencerların hayatlarına ömrünü adamasının sebeplerinden biri, ekrandan size bakan bir kadınla bir bağ kurduğunuzu düşünmeniz olabilir mi misal?
Gerekli mi doğru soru olmasa da bence farklı bir durum oldu. O an sanki her şey bir film setinden ibaret, bu bir film , sakın ol demek istenmiş. Ve izleyiciye 4. duvarı kırarak biraz nefes aldırmak istemiş gibiydi
Sözü edilen sahne videonuzda var mı? bana yok gibi geldi.
Röportajın tam halini nereden izleyebiliriz ? Parça parça mevcut.
Ben çok beğenmiştim ve benim için o sahne, 'Normalde bu değerlere düşüncelere sahip olan bu kız böyle bir adamla birlikte olmaz ama işte bu bir film, az sonra izleyeceğiniz şeylerde bunu unutmayın, bunu aklınızda tutun' der gibi, araya giren bir hatırlatmaydı sanki.
En iyi yorum 😅
bence Nuri Beyin dediği gibi bir anda filmin duygusundan çıkıp bunun bir yapım olduğu hissi verdi fakat film öyle güzeldi ki karakter hemen sete geri dönsün istedim
sahne bende şöyle bir izlenim uyandırdı. samet rolünden çıkıyor gerçekte olduğu şekliyle kendini nuray a farklı göstermeden olduğu gibi birlikte oluyor. Nuray da aynı şekilde protez bacağından sıyrılıyor ve gerçekte nasılsa aynı o şekilde birlikte oluyor. yani bir nevi ikisi de rollerinden sıyrılıp kendileri olarak bütünleşiyorlar
Bu kadar uzun bi filmde es vermesi zihinsel olarak toparlayıcı olmuş 👍🏻
4. duvari yıkma olayi ustaca yapilirsa guzel oluyor. mesela nefes 1 de komutanin sen uyursan herkes ölur derken kameraya(izleyiciye) söylemesi ama filmde askere soylemis olmasi gibi. Gta san. da da 4. duvar ilk görevde yıkılmıştı:) pulaski , taksiciye aptal meksikali dedikten sonra kameraya bakip oh sorry demesi😂😂
Hangi sahne olduğunu videoda görsel olarak gösterseydin filmi izlemeyenler ne anlattığını tövbe ki anlamamıştır 😊
@fratsumer5066filmden sahne kaynıyor video, telif editoryel içeriğe gelmiyor ayrıcs
Merve Dizdarla sevismeden once banyoya gidiyor orda sette yurumeye basliyor
Sürpriz knk orası kilit noktası filmin
@@kerratcetvelifilmi intden nerde izleye bilirim?
Filmi izlemeden daha da kopuk bir anlatım olurdu eğer sahne burada paylaşıldaydı.Filmin İzlemesini öneririm.
NBC resmen bizimle dalga geçti, diye düşündüm ve güldüm 😮😅
buna rağmen filmden kopmadım,aksine daha bi sahip çıktım.iyi ki varsıb nuri bilge ceylan
iyi ki var diyen kesimdeyim, çünkü hoş bir anı oldu. noluyor diyip salonda çevreme bakınmıştım :) fakat bana hoca'nın bahsettiği "kusur" etkisini hissettirmedi, önceden ahlat ağacı'nın kamera arkasını gördüğüm için diyalog ağırlıklı sahnelerin stüdyoda çekildiğini tahmin ediyordum.
Hocanın dediği gibi bence fanteziydi bu. Temelinde de bir nebze gündeme gelmek olabilir elbette popülerlik açısından, başkalarına da ulaşmak, sinemasını yeni bireylere tanıtmak gibi bir amaç. Yoksa kendisi sinema dünyasının önemli figürlerinden biri olduğu düşünüldüğünde hedef kitlenin bizler olmadığı ortada… Dördüncü duvarı göstermek konusunda tercih yönetmenin ama bana göre çok dikkatli kullanılması gerekir. Özellikle dramın dibine vurulduğu filmlerde çok daha etkili olabilir. Bu filmde yoğun dramayı göremedim.
hayatın kendisi de aslında bir tiyatro sahnesi değil mi? Ben acaba başından beri film mi çevirmişler film içinde de dedim? ama filmin son kısmını kötümser ve bunalım buldum.. duygular inişe geçti biraz.. ( 5 yıl erzurumda okumuş biri olarak kar tam olarak bu duyguları yansıtıyor, üstü en güzel şekilde örtülen iyi kötü gerçekler gibi..)
Gereksizdi bence, o sahneye ihtiyaç duymadan da izlediğim şeyin bir film olduğunu hatırlıyorum, yani yanımda biri mısır yiyor, arada bir koltuğum rahatsız hissettiriyor, her zaman zaten biz bu gibi, bizi filmden koparan unsurlarla boğuşuyoruz bir filmi izlerken, Nuri Bilge Ceylan'ın bu katkısına ihtiyacım yoktu. Sağol, tam filme kendimi kaptırmışken bir de sen yüzüme vur Ceylan
yemek masası ,ardından kanepe sahnesi boyunca çekim ve dialoglar seni ortamdaki üçüncü kişi olarak içine alıyor. adeta yanlarında gibi. Nuri bilge seyirciye "yeter bu kadar dahil hissettiğin. sen seyircisin" dercesine illüzyonu kırmak, kendine getirmek istemiş. Büyük risk. seyirciyi ikiye ayırır. bana göre riske değmiş. sinemasal anlatıma hacim katmış bir hareket.
4. Duvarı anlatınca
Örnek olarak House of Cards’tan Francisin başkanı tanıttığı sahne aklıma geldi
Samet, Nuray, Kenan ve diğer tüm filmdeki karakterler; insanlar bitkilere dönüşse bunların hepsi kuru ot olacak tipte karakterde insanlar o yüzden filmin ismi tam oturmuş. İlgili sahne de çok büyük bir etki yapmasa da orijinallik katmış. Bu arada Samet’in özellikle Dostoyevski’ye benzetmeye çalışılması çok başarılı
Zaten film diğer filmlerine göre pek iyi değildi. Tam zirve noktada ''Ne oluyor şimdi ? Tüm olanlar kurmacamıymış ? Hikayeden mi çıktı ? Samet zaten herşeyin kurmaca olduğunu mu düşünüyordu ? Ne hapı aldı o ? Nuri ne anlatmaya çalışmış ? Başka bir kapıdan geri mi girecek'' Gibi duygularla izlerken bağlantısız bir şekilde kendimizi odada bulduk. Bende hiçbir duygu yaratmadı. Video izlerken içerikten bağımsız, geçemediğim bir youtube reklamı gibiydi.
Filmde kızın evine gidiyor ve elini yıkarkenki sahnesi Dışarı çıkıyor sanki bir sette giriyor ve orda çalışanlar sonra sanki bodrum katta bir yerde yer ve araba park ediliyor bi kısımda sonra bir yere daha geriyor orası banyo orda elini yıkayıp geri kapıyı açtığında filmdeki evde
Samet karakterinde açılış sekansında çok fazla Nuri Bilge Ceylan gördüm ve bu beni biraz rahatsız etti açıkçası. O andan sonra karaktere tam olarak odaklanmaktan ziyade ne kadar Nuri Bilge ne kadar Samet şeklinde izler oldum. Bu nedenle 4. Duvar kısmı beni çok çarpmadı. Çünkü karakterden uzaklaştığımı hissettirmedi bana. Yine de güzel bir bölümdü. Beğendim açıkçası. Bir sonrakini beklememeliyiz...Yine şaşırtmalı...
Klasik bir yabancılaştırma efekti...Epik tiyatroda neredeyse yüzlerce yıldır var.Bu filmde beklenmedik bir yerde ve sadece bir kez kullanılmış olması etkileyici olmuş.Fakat sonrasında film,yabancılaştırma yapmaya yönelik bir anlatım sergilemediğinden filmin genel bağlamından kopuk bir sahne.Ama kopuk ve tek olduğu ölçüde etkileyici.Nedense henüz sinemada set ortamı,kamera arkası ,kameralar ,ışıklar vs ile beraber iç içe çekilen bir anlatım seçen yönetmen henüz çıkmadı.Yapılırsa çok iyi olmazsa fean eleştiri alır belki ondandır
Çok şaşırttı ve beğendim, ilk kez bununla karşılaştım, güzel teknik
Güzel bir sahneydi bence, neden olmasın ayrıca?
ben film bitti sanıp nasıl bu kadar erken biter diye apışıp kaldım ya film bitince düşünebildim o sahne neden var diye
Tam benim düșündüğüm ve o an hissettiğim gibiymiș meğer. 😊❤
Bende filmi izlerken bi anda ne oldu ole ya dedim bi hemen geri sarip bi daha izledim ilginc bi sahneydi
yemek sahnesindeki o yapaylık keşke olmasaydı, bilerek mi yapıyor bunları nbc bilemiyorum. doğallığa, insan olmaya sinemada çok önem veriyor ancak neredeyse her filminde o ezbere dayalı metin okumalar oluyor tıpkı bu filmdeki yemek sahnesi gibi. nbc yi seviyoruz 💛
Aaa hocam
o an adamın görüntüsü kadının silüetinde kaybolacaak şekilde gösterildi bu tüm tartışmaların dışında sadece sendeyim mesajı verdiğini düşündüm
Bir ara setten çıktı seyirci de gördü galiba öyle tuhaf bir sahne vardı. 🤔
filmde bir sahne daha var .klasik kapı açılıyor. öğretmen de bırak açık kalsın diyor.zeki demirkubuza bi selam çakmış gibiydi sanki.
Onu tekrar sikayet olmasın diye yaptığını düşünmüştüm.
Onu tekrar sikayet olmasın diye yaptığını düşünmüştüm. Çünkü cok sinirliydi kıza o zamanlar..
Tam olarak demirkubuzun hangi filmine selam hatırlayamadım
Yokk bee ne alakası var. Yanlış anlaşılmaktan korktuğu için. Aynı şekilde odaya giren çocuğa da bağırmasıda
@@bektaskarakas7429 öyle olmasa aynı birebir metaforu kullanmaz. Hatta aklında bilir ya bu gönderme olur yanlış anlaşılır çekmem der ve biz de görmezdik. Kendinizi kandırmayın
nereden izleyebilliriz?
Evet bende o sahneyi görünce noluyo ya demiştim . Ama çok güzel bir film olmuş
Sinemayi izlerken sinema filminin gercekligine cok kapilmistim. Yani gercekmis gibi izliyordum ama sahne gelince " bu sahne ne ya" dedim. Ama NBC nin aciklamasini görünce sahnenin filme farkli bir soluk katabilecegı konusunda hak verdim