Kuru Otlar ve Kuruyan Otlar - Oynatalım - Kubilay Tunçer & İlker Canikligil B03
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 26 ธ.ค. 2023
- İlker Canikligil ve Kubilay Tunçer'in yeni bölümde masaya yatırdıkları film Nuri Bilge Ceylan'ın tartışmalar yaratan son filmi Kuru Otlar Üstüne.
Kuru Otlar Üstüne nasıl bir film? NBC yeni filminde beklentiyi karşıladı mı? Nuri Bilge ile çalışmak nasıl bir şey? Film neden Oscar'a seçilmedi? Taşra hikayeleri neden eskisi kadar ilgi çekmiyor? Türk sineması nereye gidiyor?
Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
/ @flu
#FluTV #KuruOtlarÜstünde #NuriBilgeCeylan #Oynatalım
FluTV "Dünyanın En Otantik İçeriklerini Sunan" yepyeni bir dijital platformdur. Videolardan haberdar olmak için lütfen abone olun.
➡ bit.ly/FluTv
➡Kripto Destekleri için: 0x87a9538Af8f5f80371233951438b7faf9570B82C
Kuru Otlar ve Kuruyan Otlar - Oynatalım - Kubilay Tunçer & İlker Canikligil B03 videomuzu beğendiyseniz en güncel diğer içeriklerimize göz atabilirsiniz.
➡Senaryo - The Prodüktörs - İlker Canikligil & Mustafa Seven - B02
• Senaryo - The Prodüktö...
➡Gökyüzü Mavi mi? Renk Nedir? Olmaz Öyle Saçma Bilim - Prof. Erkcan Özcan
• Gökyüzü Mavi mi? Renk ...
➡Duygu'nun Beyni - Duygu Uysal - B01
• Duygu'nun Beyni - Duyg...
➡Astigmat Nedir? - Olmaz Öyle Saçma Tıp - Prof. Dr. Ömür Gündüz - B15
• Astigmat Nedir? - Olma...
➡Özkök: That Was A Good Life - Aydaki Adam: İlker Canikligil - Ertuğrul Özkök - B72
• Özkök: That Was A Good...
Kanalımıza katılın: uye.flutv.me
Patreon destek sayfamız: flutv.me
Kanal: flutv.online
Twitter: / flutivi
Instagram: / flutv.online
Hocalar börek detayını anlamsız bulduklarını söylediler. Fakat ilk börek sahnesi, bunun ilçeden alındığını izleyiciye verdi. İkinci börek sahnesi ise gece eve gelmeyen Samet’in geceyi ilçede geçirdiğini ve dolayısıyla Nuray’la olan birlikteliğinin Kenan tarafından öğrenileceğini seyirciye önden haber verdi. Bence börek sahnesi deyip geçmemek gerek. Güzel bir detaydı…
Bravo
Bir de ilk borekte aralarinda neseli etkilesimi gordugumuz icin kinci borekte bogazina dizilisini istahinin kacisini daha iyi hissettirdi bence.
Üçüncü börek sahnesi , kenanın samete teklif etmeden sinsice mutfakta yemesi kenanın mevzuyu öğrendikten sonra samete iyice kurulduğunu haber veriyor. Çünkü önceki iki sahnede börek dostluk, börek neşe, börek paylaşım :)
Nuray kenana kahpelik yaptı
güzel tespit.
Kubilay bey ile İlker bey'in iletişimi 9 aylık oğlum ile benim ki gibi, " bi dur oğlum ya".
kubilay beyin yorumları ve bakış açısı çok güzeldi fakat ilker bey her şeye atlamasa ve dalgaya almasa çok iyi olurdu. arkadaş mısınız gerçekten diye sorması çok saçmaydı boş yorumlar yapıp durdu aşırı tuttuldum
benimde rahatsız olduğum tek şey buydu bu kanalda, maalesef ergen gibi geliyor
Aynen katılıyorum. Sinir oldum
Kelimenin tam manasıyla sohbetin içine etmiş.
Bence Kubilay Bey ne sadece sihirbaz ne de oyuncu Türkiye’nin en değerli entellektüellerinden biri..alanıyla ilgili her konuya hakim, diksiyonu mükemmel, karşı tarafı saygı çerçevesinde dinlemesi ve İlker Hoca’nın provoke etme çabalarına rağmen soğukkanlılığını koruması ne kadar profesyonel olduğunu gösteriyor..değeri yeterince bilinmeyen bir insan maalesef..
Arkadaş her cümlenin sonunda kahkaha atmak nedir! Sohbeti o kadar goygoya almışsın ki odaklanamadım. Her şeye de ha-ha-ha hi-hi-hi gülünmez ki.
Daha önce "Taşra"nın hiç bu kadar güzel tanımlandığını duymamıştım.
4:02
NBC’nin tüm filmlerini izledim. Bazı filmlerde diyaloglar çok belirgin bir şekilde oyuncuların ağzına oturmuyor, günlük bir konuşma ya da uzun entelektüel bir tirat olsa da. Halbuki çok iyi bir metin olabiliyor bu. Filmlerden birini altyazılı izlerken fark ettim. Fransızlar harika metinleri, altyazıyla okuyup hayran oluyorlar heralde diye düşündüm. Ama biliyorum ki hiç bir Türk bu şekilde konuşmaz. NBC altyazıda Fransızların okuyacağı metne sadık kalmaya çalışıyor, Türklerin Türkçe izleyeceği diyaloğun nasıl olduğundan daha önemli sanki bu onun için. Altyazıya uygun bir oyunculuk çıkıyor ortaya. Bir canlandırma sanki, Fransızca yazılmış metnin nasıl oynanması gerekiyorsa, onun Türkçe canlandırması gibi…
%100 katılıyorum. İlker Canikligil'in dediği gibi "Cannes'da, Sundance'te ödül alacak filmin formülü bellidir." Onların ne görüp ne okuyacağını düşünerek filmini kuruyor.
İlginç ve dişe değer bir yorum olmuş bu. Bence de üzerine yönetmen ne bok yemek istemiş diye kuyunun başındaki akıllıların düşünüp tartıştıkları konular tam da bu kadar basit ve ucuz hesaplar güdülerek yapılmış işlerin sonuçları. Bugün başka bir yönetmenin de röportajını izledim, tam da hayatın ta kendisi kadar basit ve ucuz hesaplar dönüyor bir çok işin arkasında sonra da sofistike yorumlarla arkasındaki pis ve acınası basit sığ hesaplara anlam verilmeye çalışılıyor. Sinema bitti, belki de iyi ki be sonunda bitti!
Sinema eleştirileri kutupsal olarak iki kampa ayrılmış durumda: ideolojik ve gerçekçi bakış.
Sinema hiç bir ideolojiyi tatmin edemez. Öte yandan sinemada hiçbir karakter yüzde yüz gerçek olamaz. Böyle bir film yok. İki grubun da istediğini alması sinemanın yapısına ters
Güzel tesbit
Tespit gibi tespit
İlker Bey’in “-neden bu börek sahnesi var bu filmde?! Üstelik iki kere görüyoruz!” dediği (bence nedenini bildiğini düşünüyorum fakat Nuri Bilge’nin filmlerinde oynamış bir oyuncunun gözünden anlamak istediği için sorduğunu hissetim) o iki sahneye karşı bir açıklamam var sanırım.
Hiç olumsuzluklar içersinde yaşadığınızı düşündüğünüz anlarda yine de o ortamda sizi mutlu eden ortak zevkleriniz oldu mu başkalarıyla? Mesela ben öğrenciyken bir kentin taşrasında kaldığım yurda en yakın yerde bulunan bakkalda, var olabilecek en iyi çikolatayı alıp, oda arkadaşıma getirdiğimde -aramızda yaşamış veya yaşanılacak bir olumsuzluk karşısında- bunu konuşmadan çözümleyeceğimiz bir an yaratmış olurduk o çikolata ile. Bu sadece o anlık bir çözümlemeyi konuşmadan kurtarma veya gelecekte muhtemel yaşanılacak bir çatışma öncesi, çikolatayla seni de düşünüyorum fakat ben de ödün vermek istemiyorum kendimden demenin bir rüşveti idi aramızda adeta.
Samet ve Kenan arasında da bu tarz bir mutual jest yapma durumu oluştuğunu hissettirdi bana bu börek sahneleri. Muhtemelen daha önce de yapılan bu eylem şöyle gelişiyor olsa gerek. Kasabaya işi düşen birisi dönerken, sadece kasabadan alabileceği börekler ile birbirlerine fırtına öncesi sessizlik veya fırtına sonrası toparlanma anı yaşatıyorlar.
Samet ilk “börek aldım sana!” dediği sahneden önce, Kenan ile Nuray’ı kasabada görmüş ve eve geldiğinde Kenan’ın ağzını arama planını muhtemelen kasabada kurmuş. Bunu yaparken de börek onun o anda kullanacağı bir rüşvet olmuş. Kenan’dan da laf alamadığı anda sinirlenmiş olmasına rağmen yine ona börek almış olmanın vermiş olduğu üstünlük hissiyatı ile öfkesini kontrol edebilmiştir. Kenan’ın kendisi o anda mutluluğunu paylaşmayıp (biriyle özel olduğunu düşündüğü bir an yaşayıp, büyüsünü bozmak istemediği için anlatmamış olabilir çünkü bir ilişki başlangıcı arifesinde ve bu ilişki hiç başlamayadabilir ki öyle bir anda da Samet’in gözünde zayıf düşeceğini hissediyor olabilir) evdeki o kasabadan dönmüş sessizlik ve hiçlik ortamının kazananı gibi hissettiğini düşündüğü o anda, Samet börek ile “-bak her ne olursa olsun sen bu hiçlikte benim yapmış olduğum bu jest ile de mutlu olabiliyorsun!” hissiyatı ile kendini üstün hissetmiş ve Kenan’ın anlatmadığı şeyleri de bildiği için karşı tarafın avantajlı olduğunu düşündüğü bir anda ona, böreğin vermiş olduğu güç ile üsten bakarak, kendisini teselli etmiş oluyor gibi hissettirdi bana.
2. sana börek aldım sahnesinde ise bu sefer sinirlenme sırası Kenan’da oluyor ve Samet adeta ilk börek durumunda yaşadığı ona anlatılmayan özel anın acısını çıkarırcasına Nuray ile yaşadıkları en özel anları anlatıyor ve bu durum Kenan’ın boğazına o hiçlikte düğümlenen börek gibi oturuyor. Üstelik Nuray bu durumu paylaşmamasını söylemesine rağmen. Kenan ne sinirlenip böreğe vurabiliyor ne de Samet’e çıkışabiliyor çünkü zaten almış olduğu ilk lokma ile minnet duygusu arasında arkadaşına riyakarlık yapmak istemiyor. Kısacası o köyde o börek ikisinin de eşitlendiği bir simge olmuş aralarında ve masanın ortasında eğer biri börek getiriyorsa ki bence bu eylemi genellikle Samet yapıyor, o anda herkes eteğindeki taşları dökülüyor ve birbirlerine üstünlükleri veya zayıflıkları üzerinden tahakküm kurma hakkı vermiş oluyorlar bu bağlayıcı simge ile. Fakat bu Samet’i hep avantajlı yapmaz. Çünkü Samet’in böreği varsa, Kenan’ın da külüstür de dese çok sevdiği ve Samet üzerinde üstünlük kurduğunu düşündüğü bir arabası var ve ne zaman sıkılsalar veya iyi bir su içmek isteseler bu araba ile işlerini hallediyorlar veya geziyorlar, ya da Kenan birini tavlamak istediğinde bu araba kartını oynayabiliyor. Bu kartı oynadığı kişi bazen araba kullanmayı öğrettiği Nuray oluyor bazen de o köyde sıkıldığını bildiği arkadaşını alıp gezmeye götürdüğü Samet oluyor. Bence börek kadar arabayı da bağlayıcı bir simge olarak görüyoruz.
Kısacası ortak yaşanılan zorlukların üzerinden gelebilmek için; her bireyin avantajlı olduğu noktalara tutunup, bu avantajları kullanarak birbirleri üzerinde kurmaya çalıştıkları iktidarların araçları olan bağlayıcı simgelerin yaşattığı tarifsiz bu duyguyu, ancak ama ancak böyle ortamlardan geçmiş ve hayatlarının en önemli olduğunu düşündükleri bir periyodunu, yine hayatlarında hiç karşılaşmayacaklarını düşündükleri insanlar ile paylaşmak zorunda kalan kişilere iyi bir anımsatma yaşattığını düşünüyorum yönetmenin. En azından benim için böyle oldu diyebilirim😁
ilker Canikligil'in yersiz gülmeleri sinir bozucu geldi bana ama harika bir söyleşi olmuş yine de...
Film üzerine okuduğum / izlediğim her şeyden daha iyi bir yorumlamaydi. Kubilay beyle daha çok program yapsaniz ne iyi olur. Adam gizli kalmış bir derya deniz...👏
Kubilay Tunçer ne kadar bilgili, ne kadar güzel ifade ediyor bildiklerini, çok zeki, leb demeden leblebiyi anlıyor ve tüm sohbete yön veriyor. İlk defa izledim kendisini. Bu adamın eşi, dostu çok şanslı diye düşündüm. Sohbeti çok güzel, dinlemesi çok keyifli.
Utandırdınız :)))
@@kubilaytuncer5319 Aayy cevap vermişsiniz, çok mutlu oldum. ☺️
Kubilay Bey tek başına konuşursa çok keyif alıcam zira o kadar çok sözünü kestiniz ki asla konsantre olamadık. Yani yüzlerce kez izlemişimdir sizi İlker Bey, ilk defa bu kadar çok konuşturmadınız. Ama sonu güzeldi:)
Sondaki tam 1 dakikalık film çok vurucuydu. Duygusu bana tamamen geçti. Çay metaforu, salondaki biz 4 kişiye geçip çok şey anlatırken, bu toplumun, bunu 30 sene daha kavrayabileceğini hiç sanmıyorum. Gerçi yarısında sıkılıp 30. saniyede çıktım ama bana geçti yani. Hissettim o duyguyu. Cannes!
bana biraz Kim ku duk i hatirlatti zamaninda hem koreli sevgilim ve co yakin da bi koreli kiz arkadas daha vardi , o da muhtesem film spring summer,,,, vs i gelmisti sinemaya - her ikisiyle de ayri ayri izledigimiz ben bayagi begenmistim onlar ise benim butun koreyi bu cay sahnesindeki gibi 3 kelimeyi 2 saatte konusan artistlerle dolu oldugumu dusunmememi saliklamislardi..ozetle artis-yonetmenin icinden ciktigi kendine has eserleriyle disarda meshur oldugunda toplumu %70 bile yansitmiyorsa yanlis anlamalar dogabilir,,,tipki insallah CANNES tekiler de turkleri SUPER artistler ulkesi diye dusunuyordur diyorum
Köy öğretmenlerini çok gömmüş ama😅 4 yıl doğuda benzer şartlarda köy öğretmenliği yaptım. Filmde kendi yaşamımdan birçok benzerlik buldum ve keyifle izledim. Öğretmen arkadaşlarla aramızda çok daha derin felsefi konuşmalar yaptığımız zamanlar olmuştu. Bence diyaloglar oldukça gerçekçiydi.
Katılıyorum burda ortalama bir kişiyi baz alıp eleştiri yapıyorlar ama filmdeki karakterin ortalama bir öğretmen olduğunu kim söylüyor ki daha önce de NBC cevap vermişti entelektüel insanlar bin araya gelince böyle konuşur ne var bunda diye, buradaki tek sıkıntı bunun oyuncunun ağzında sakil durması bunu biraz daha yumuşatmakta hem senaristin hem oyuncunun elinde
@@denizklod8579 sanki entelektüel olmak, kaliteli sohbet edebilmek toplumun yalnızca belli bir kesimine aitmiş gibi yorumlanmış ve böyle yanlış bir algı da var. Dediğiniz gibi oyunculardan kaynaklı doğal durmamış olabilir.
@@ser3791 Açıkçası o kadar dikkatli etmemiştim. Bu bakış açısıyla bakınca gerçekçi olmuyor elbette.
Ilker Bey, bazi konulari ciddi konusmaktan cok, ciddiye almadan konusma tarafinda olunca, boyle arada bir ebe deyip kacan cocuklara benzeyebiliyor. Bence yine de keyifli bir video olmus, herkese cok tesekkurler.
Katılıyorum
Filmi hiç sıkılmadan 3 saat izledim,3 saat daha olsa merakla izlerdim.sırf bu bile takdiri hakkediyor gözümde
takdir citaniz baya dusukmus
Filmi izlemedin nuri bilge ceylani izlemeliyim dedin.basit primad gibi gucten etkilenip ona duygu besledin
hak etmek ayrı yazılır
Nerden izledin ben bulamadim
Boş insan olmandan kaynaklaniyor o üç saat sıkılmadan izlemen.
Lıkır lıkır bir bölüm olmuş, ağzınıza sağlık.
Kubilay bey'i dinlemek hem keyifli hem de öğretici. 2006 The Illusionist ve 2006 The Prestige filmleri hakkında yorumlarını dinlemek müthiş keyifli olurdu
Filmi yurtdışında Erzurumlu bir arkadaşımla beraber izledim. NBG en zayıf filmlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Kendisinin de filmin içine tam olarak giremediği kanaatindeyim. Arkadaşım ilk defa Nuri Bilge Ceylan filmi izlemişti. Çıkışta filme çarpıldığını, tam olarak çocukluğunu seyrettiğini söyledi. Kendisinin çok iyi bildiği bu dünyayı yönetmenin bu kadar ustaca anlatması onu şoka soktu. Benim içinse çok sevdiğim yönetmenin en zayıf filmlerinden biri olsa da ben NBG’nin yaptığı herseyi sorgusuz izlerim ve onunla aynı dönemde yaşadığım için kendimi çok şanslı hissederim.
Kubilay Bey, cok guzel konusuyorsunuz. Anlatiminiz, anlatmaya calistiginiz perspektif, cok etkiledi ve izleyiciler icin de ogretici. Hayirli gunler.
İlker Hoca o kadar sulandırdı ki özellikle "yönetmenlikle ilgili" kısımlarda, uzun metrajı olmama kıskançlığı açığa çıktı sanki 😅🤣😂
Kubilay Tunçer'i dinlemek keyifliydi.
Bu serinin bölümleri her gün gelmeli. :) Yıllardır İlker Bey'den tek başına da olsa beklediğimiz bir seriydi. Ama o 'Sinema konuşmaktan çok sıkıldım.' diyerek bizleri hep üzmüştü. :(
Diyalogların uzunluğu, aşırı derecede kitabi olması gibi eleştirilerinde ben de Tunçer'a katılıyorum. Hatta son filminde Ceylan dış sese çok fazla başvuruyor ve anlatmak isteği şeyleri doğrudan dış ses yardımı ile anlatıyor. Bu minval eleştiriler yerinde. Fakat Tunçer burada daha derine giden bir eleştiri yapıyor. Mesela Ceylan'ın modası geçen bir iş yaptığını, artık dünyanın başka bir yere gittiğini, meta-modern işlerin çıktığını ama Ceylan'ın daha post-modernizmde kaldığını söylüyor. Canikligil sululuk yapacağına bu işlerin ne olduğunu, yani Ceylan'ın filmlerinden daha üst seviyede dünya sinemasında hangi işlerin olduğunu sorabilirdi. Daha sonra Tunçer bu dediğinin zıddına daha eski dönem sinema dilinin kendisine daha uygun olduğunu, yani aslında modern dönem işleri sevdiğini söylüyor. Bu söylediği diğer eleştirisi ile çelişiyor. Yani eleştirmek için eleştiriyor gibi bir izlenim edindim. Mühendislik okuyarak sinemaya giren ve kendi kendine yol açıp dünya çapında bir yönetmen haline gelen birisinin bu işin eğitimini alıp bir şey yapamayan insanlarda kıskançlık duygusu uyandırması normal.
Harikaaa🎉 var olun, heyecanla dinleyelim 😊
Ya muhteşem sohbet olmuş! :) Ba-yıl-dım. Kubilay bey müthiş bir insan. Keşke hep çıksa.
Sinema sohbetleri devam etmeli bu ikiliyle. Hem çok şey öğrendim hem de çok eğlendim. Sondaki NBC sekansına ayrı güldüm:))
❤❤❤ Kubilay Tunçer müthiş tatlı bir sohbeti var dinlemeye doyamıyorsun teşekkürler
Filmi henüz izlemedim ama yine de sohbetiniz çok güzel geldi. NBC sinemasına her yönüyle başka bir gözle bakmamı sağladınız. Yeni Türk Sinemasındaki karakterler için yaptığınız Zebercet benzetmesi çok yerindeydi. Ufuk açıcı bir sohbetti teşekkürler.
Börek sahnesi iki karakter arasındaki ilişkinin daha en başta seyirciye geçmesi amacıyla çekilmiş bir sahne, samet börek aldım derken, ev arkadaşına ilçe merkezinden geldiğini dolaylı yolla anlatmaya çalışıyor ( öğretmenlik yaptıkları yerde börekçi yok bence, sahnenin amacı bu, gece eve gelmeyen Samet eğer sabah börek alıp gelmişse, şehir merkezinden gelmiştir. Demek ki gece de orada kalmıştır, şehir merkezinde acaba kiminle kaldı ?) . Sametin asıl amacı karşı tarafı meraka düşürerek ona soru sormasını sağlamak. Samet, ev arkadaşına onun elde etmek istediği kadını ondan önce elde ettiğini göstermek istiyor, ki sahnenin devamında da bu gerçekleşiyor.
Aynen öyle.
Katiliyorum. Boregin, nispet ve iyilik kisvesi altinda gosterilen dominans olarak kodlandigini dusunmustum, bana da ayni mesaj izlerken cok net gecmisti.
'En kötüye herkes vurur, sıkıysa gelin en iyiyi eleştirin' dercesine iddialı ve çok kafa açıcı bir bölüm olmuş.
Oyunculuk yönetimi açısından uluslararası ödüllere dokunabilecek boyuta gelmiş bir yönetmene bile eleştiriler getirilebildigini izlemek ilginçti. (Bu arada Merve'nin oyununda Cannes alabilecek bir şey göremedim).
Siyasi bir ödüldü.
Zatem Merve de şaşırdı ödülü alırken :)
@@edwardnorton8608ödül konuşması bile hazırlamış kendisi. Muhtemelen ödülü alacağını Nuri Bilge de biliyordur. Sonuçta yıllardır cannes a gidiyor ve ödül alacagi kulisi kendisine gelmiştir. Merve Dizdar kesinlikle iyi bir oyuncu fakat bu filmde ödülü hak ediyor muydu tartışılır. Ve bende Nuray karakterinin siyasi duruşunun ödül almasında büyük rolü olduğunu düşünüyorum .
Kazananlara genelde kazandıkları söylenir sürpriz bir durum yok orada. @@seslikitap3600
Genelde en iyi eleştirilir çünkü kötü olanın eleştirilecek kadar kıymeti yoktur.
Müthiş hoş ve keyifli bir sohbetti. NBC den girip insan doğasına sanat felsefesine girerek uzayda bir yolculuğa çıkarıyor mutlaka Kubilay Bey ile devamını getirmenizi isterim
Gerçek hayatta da Doğu dizisinde ki doktor gibisiniz hocam şahane ya 😂❤
19:45 ahlat agacı'nda da benzer bir sorun vardı. Dogu demirkol'un imam ile birlikte yürüdüğü bölümde inanılmaz filozofi ifadeler vardı. Bir köy imamı ile yeni mezun bir gencin böyle dev laflar etmesi bana çok absürd gelmişti. Gidin o sahneyi tekrar izleyin, k.tunçer'in demek istediğini daha iyi anlayacaksınız.
O sahne, taşrada pek çok yerde gerçekten yaşanıyor. Bizzat gördüm, biliyorum. Sayıları genele göre az, ama sandığınızdan daha çok. Bu insanlar varlar.
süper dolu dolu bir bölüm olmuş. teşekkürler. more please
kubi bey'li programları biraz daha sık aralıklı yapsanız keşke sayın canikligil.
En başta konuşma konstantrasyonu, sinema konusunda derin bilgi, düzeyli ve yapıcı eleştri vs Kubilay Tunçer’ den pek çok şey öğrendik 🙏
İlker bey dozunda şaka yaptığında sevimli olabiliyor ancak karşısındaki konuk gayet düzgün konuşurken habire sulandırmaya çalışması anlamsız ve yorucu olmuş. Şımarık hali çekilmiyormuş, bu arada Kubilay beyi ilk kez dinliyorum çok birikimli ve derin buldum.
ay dördüncüye başladım bu konuşma müthiş ufuk açıyor, içselleştirmek için tekrar tekrar üzerinden geçtim teşekkürler
Hocam muazzam bir yetenek avcısısınız, oldukça geniş bir alanda kendi konusunda müthiş donanımlı ve anlatacak şeyleri olan cevherleri bulup çıkartıyorsunuz; onlar da sizin dokunuşlarınız ve yönlendirmelerinizle programda daha da parlıyorlar. Ancak bunları bozuk para gibi de birer birer harcıyorsunuz. Esg, Yalın Alpay, Nevzat Hoca vs. Ya bunlardan çok keyif alıyorduk biz, şimdi hepsinin kendi kanalı var onlara da abone olduk ama vermiyor aynı tadı. E siz de flu tv de izlemekten keyif aldığımız herkesi zamanla gönderiyorsunuz. Bizim suçumuz nedir ? Bunları neden söylemek zorunda hissettim açıklayayım; herkesin biyerden tanıdığı ama adını getiremediği Kubilay Hoca'yı da sayenizde çok sevdik, ama bu programdan sanki onun da ömrünün uzun olmayabileceği gibi bir hissiyat aldım :) Aman diyim lütfen yeter 😊
valla benin hiiiç öööle niyetlerim yok:) bu saatten sonra youtube'çu falan da olamam. ilker de, flu da ben de fluyuz. ohhhh:))))
İlker hocamın tespitleri yine ve yine harikaydı günün sonunda tüm yorgunluğum geçti bu bölümle. Ayrıca o sondaki skeç neydi haykırdım ahahahha
Bu adamın muhabbetine bayılıyorum, ağzınıza sağlık
23:51 - olmaz öğren.😁 bölüm süperdi. Kubilay hoca ile her program daha iyi oluyor. NBC, Beyaz Show'a gelmeyen Tarkan gibi, Aydaki Adam'a gelecek mi gelmeyecek mi diye bekleyeceğiz herhalde.
Kubilay Tunçer anlatımıyla gerçekten konuya hakimiyetini, cok derin perspektiflere girerek de bu konulardaki bilgisini ve entelektüelitesini gösteriyor.Oyunculuğunda da her zaman sahtelikten çok uzak bir oyuncu bana göre.Kendisini daha çok görmek isteriz sevgili İlker hocam.
Entelektüel falan değil bilgisiz, tecrübesiz, kibirli. En sevmediğim insan tipi
E, hıyar demedin şampiyon. O eksik kaldı.
@@kubilaytuncer5319 o hakaret olur , niyetim bu değil sadece sevmdigimi, kibirli bulduğumu ve bir isi yapiyor olmanin kisiyi o konuda iyi yapmayacagini yazmak istedim, şampiyon.
Kubilay beyin konuya hakimiyeti ve hoş anlatımı özletiyor. Kendisini daha fazla kamera karşısında görmek istiyoruz İlker bey.
Herkes kendi hayatına dönüp baksın. Filmlerdeki gibi hayatımız üç beş kişi ile mi geçiyor. Yüzlerce ilişki ağı içinde sıradan ama aynı zamanda sistemin kurumların belirlenimleri içinde yaşıyoruz. Beynimizdeki milyonlarca sinir ağ larını düşünelim hayat böyle bir şey. Filmler romanlar hikâyeler soyutlar, ayırır, parçalar yeniden birleştirir önümüze koysr. Bu bir temsildir artık. NBC temsili bir nehir gibi akan hayatın içinde göstermeye çalışıyor. Temsildeki ana karakterler diğer filmlerde özellikle ana akım filmlerde yüceltilir, idealize edilir. En güzel en yskışıklı vb. Ve hikayeler gerçek hayatta olamayacak kadar inanılmazdır, absürttür. Üç katlı binadan uçar düşer bişey olmaz. Gerçekçi sinemada kendi hayatımızda göremediğimiz farkına varamadığımız görünenin ardındaki hakikati göstermek ister ve yüceltmeden, sıradanlığımızı bize gösterir. Yaşam bir nehirdir her şey bir çok şey ile birlikte akar temsil değikfir, bütündür. Mesele o nehrin bütünlüğünü kavramaktır. Postmodern sanat, edebiyat, bizim bütünü görme algılama yeteneğimizi parçalar. Kategorilerle, kavramlarla, biçimlerle, kelimelerle, duygularla oynar. Bir süre sonra algılama biçimimiz değişir. Parçayı bütün zannederiz. Tıpkı temsili gerçek zannettiğimiz gibi. Postmodernizm büyük bir proje. Aklı devre dışı bırakıyor. Amaç, erek,gelecek ,ideal düşüncesini yok ediyor. Çocukların çizgi karakterlerini gerçek insan sandıkları gibi biz de kelimeleri, görselleri hakikat sanıyoruz. Gerçeklik, bütünlük algımız paramparça edildi. Böylece hiç bir ideali kalmayan, hiç bir şeye tepki göstermeyen irrasyonel varlıklara (insan, özne değil) dönüştük.
ben bir öğretmen ve doğuda doğup büyüyen bir izleyici olarak filmi beğendim. teşekkürler.
@@Prens1 bu hayatta TH-cam yorumlarında imla polisliği yapmaktan başka işiniz yok sanırım. "get a life" derler ecnebiler. başka da bir şey demiyorum. ayrıca yerimde başka biri olsa "sikerim seni de imla kuralını da" derdi. dua edin ben biraz sakin yapılı bir insanım.
Şahane bir bölüm olmuş .Bu bölümde NBC sinemasını biraz daha derinlemesine anlamama yardımcı oldunuz.Her şeye rağmen hatta metamoderne rağmen İlker hocamdan bir film çekmesini beklerdim çekmezse de napalım kısa filmleriyle idare ederiz.sevgiler esenlikler bütün kadroya
iki zeki insanın sohbetine doyum olmuyor. bir de Preshava var. böyle zeki ve bilgili insanlarla daha sık programlar yapılmalı.
Çok iyi bölüm, teşekkürler.
Bence bu seviyede harika bir sohbet olmuş. Kubilay hocam enerjiniz çok temiz ve güzel :)
Sondaki sahne çok iyi olmus ❤❤ saygılar sevgiler, kaliteli sohbetlerinizi devamını dilerim Kubilay Bey'le 🎉🎉🎉
eğlenceli 1 saatti, "aynı sahneye dönmüştür" lafına bayıldım, günlerce çalıştığım bir dönemde NBC izlemiştim arada dalıp uyanıyordum ve hep aynı sahneydi :D
Kubilay Bey'in anlayamadığı meseleyi İlker Hoca çok net izah etti aslında. Nuri Bilge Ceylan oyuncudan oynamasını değil "ol"masını istiyor. Tam o noktada aklıma Robert Bresson'un "model" tekniği geldi. Gerçekten de Bresson oyuncusunu rol yapmaktan bıktırana kadar çekim yapıyor ve karşısındaki artık bir model, bir kıyafet askısına dönüşünce istediğini alıyormuş. Zira oyuncu ne kadar yetkin olursa olsun, oyunculuk denen bu performans "rol"ün bizzat kendine zarar veren, deforme eden bir duruma dönüşüyor. Nuri Bilge Ceylan'ın da en sevdiği 5 yönetmeni sayarken Bresson'u başta söylemesi hiç tesadüf değil... İlker Hocam teşekkürler. Nefis bir tespit yaptınız. Bir de Roger Ebert'in "Transcendental Style in Film: Ozu, Bresson, Dreyer" kitabını da Nuri Bilge Ceylan severlere tavsiye etmek isterim ben. Kafamdaki taşları yerine oturtan bir kitaptı kendi adıma.
Teşekkür ederim. Kubilay beyi dinlemek keyifliydi. Çoğu şeyi anlamadım, gerekte yok zaten, ama uzun süredir bu kadar keyifle dinledim bir yayın olmamıştı. Son nuri bilge ceylan göndermesi 10 numara oldu😅
börek sahnesine analiz yapanlar videonun sonundaki sahneye de bi analiz yapiversinler de aydinlanalım😂😂
Kubilay Tunçer olaya çok hakim. Ne konuştuğunu çok iyi biliyor.
Harika is! Devamini dort gozle bekliyorum.
Yalnız bu filmde ilişkileri, detayları duyguları olağanüstü bir şekilde yakalamış.Bu filmi ; en iyi o bölgede çalışan (özellikle öğretmenler ) iyi anlar eminim.Ben o bölgede uzun zaman kalmış ve çalışmış bir öğretmen olarak filmi sadece izlemedim resmen yaşadım.O bölgede hiç beklemediğiniz,ummadığınız edebiyat,ideoloji,psikoloji,felsefeden anlayan; okuyan öğretmenler var.Genelliyemeyiz ama.Tipler,insan ilişkileri çok iyi gözlemlenmiş.
İnanın ilk kez bir film beni filmin içinde hissettirdi ve birebir duygusal bağlantı kurdurdu.Sadece izlemedim bizzat yaşadım.Benim için diyaloglar,tavandaki soba ateşinin yansıması,öğretmenler odası,öğretmenler arasındaki diyaloglar ,yöneticiler çok gerçekçi.NBC anlatmıyor,yaşatıyor,hissettiriyor,sezdiriyor.Hele doğa sahneleri! Benim için muhteşem bir filmdi.Ayrıca yemekteki solcu-liberal tartışması da iyiydi.Ben çok beğendim.Böyle sadece konuşarak değil,sezdirerek hissettirerek insanı içine çeken bir yapıta tepeden bakamıyorum,kusura bakmayın.
şu kaliteli içeriği eğlenceli kılmak! Harikasınız
Kubilay Tunçer 'in yorumlarını çok beğendim. Video sonunda ki sahne ile birlikte iyi bir kapanış olmuş.
Kapanış o kadar güzel olmuş ki, Nuri Bilge bile etkilenmiştir 🙂
Müthis bir sohbet olmuş tekrar tekrar izledim...Kubilay beye hayran oldum 'Doğu' dizisindeki baba karakterini de çok sevmiştim.İlker beyi kulaklıkla dinlediğimde Mehmet Demirkol dinliyor hissine kapıldım :)
Aga bu videoyu gerçekten tekrar tekrar izledin mi gerçekten
@@cansuhanim evet :) nbc sinemasına ilk defa dozunda ve sağlam bir eleştiri dinledim.. zeki demirkubuz'la aralarında olan saçmalıklardan sonra ..
Çok iyi bölüm olmuş. Teşekkürler.
Sohbet de filmler kadar keyifliydi. Sonunu da iyi bağlamışsınız. İyi ki nbc de flu tv de var.
Taşradaki insanlar felsefi tartışmalara giremez mi bu neden acayip bulunuyor anlamıyorum felsefe sadece belirli bir zümrenin tekelinde olan bir şey mi ayrıca herkes yaşadığı hayatı, hayattaki konumunu sorgulayabilir anlamlandırma ihtiyacı gibi doğal bir şey tuhaf değil bu
41:55 “Üslup bir yerden sonra şablona, şablon da bir yerden sonra karikatüre döner” ❤
Konu öznesini bir kenara koyarak sohbetten cok keyif aldim 👍
kubilay bey o kadar ciddi ve gergin ki her an sanki kalkıp bana dalacakmış gibi izledim ben bir şey yapmadım ya
Flu TV artık benim için olmazsa olmaz. Hemen her serinin ayrı ayrı hastasıyım ❤❤❤
Teşekkürler Flu 👏👏
Sondaki nbc sahnesi sekansi cok iyiydi,Kubilay bey tam olarak yakalamis
Kubilay hocamı izlemek her zaman ki gibi çok keyifliydi. oyunculuğa ve fazlasına dair mühim anektodları keyifle izledik. emekleriniz için teşekkürler hocam. arayı çok açmamanızı temenni ederiz. İlker hocam size de teşekkür ederiz. sivri şakalarınız bizi kendimize getirdi. (gerildik ve vay arkadaş olduk) ekibi de kutlarız. Flu tv candır.
Süper pozisyon sizi seviyor.
teşekkürler
Uzun zamandır yaptığınız en iyi program, ellerinize sağlık
14:30 İlker Bey'in de bahsettiği Yalın Alpay'ın NBC filmleri ile ilgili videosu gerçekten harika.
Sığ insanların NBC, Emin Alper, Özcan Alper vs. beğenmemeleri, anlamamaları, sıkılmaları gayet normal ama entellektüel diyebileceğimiz birinin bu şekilde filmi/yönetmeni gömmesi, dalga geçmesi de ne bileyim. En basitinden sinir bozucu geldi bana. Türkiye gibi bir çölden böyle insanlar çıkması, böyle ürünler ortaya koyması bana gurur veriyor. Daha da önemlisi umut veriyor.
Şahane bölüm teşekkürler
İlker hocanın ilk bölümdeki şakaları ve tavırları biraz irrite edici ama ilerleyen bölümlerdeki tavırları ve eleştirileri daha makul seviyedeydi. Filmin dördüncü duvarının yıkılması eleştirisi ve hocanın öğrencisiyle olan ilişkisinin muğlaklığı biraz filmin yapıldığı toplumun hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak yapmış olabileceğini düşünüyorum. Kafama takılan ayrı bir konuysa filmin ekonomik getirisi, haklısınız günümüzde her iş getirdiği para kadar değer biçiliyor ama hala bu topraklarda nitelikli eser üretmek para kazanma arzusuna ve gerekliliğine rağmen öncelik olarak tercihi bence takdire şayan.
ne hoş bir sohbet olmuş yine. son derece yerinde ve dozunda yorumlar dinledik. filmi çok sevdim ama kubilay beyin eleştirileri de başka bir pencere açtı ben de
Teşekkürler keyif aldım sohbetinizden
Bir saat boyunca 4. duvarın yıkık olduğunu son bir dakikada anladığımız müthiş bir film.
Dinlerken uyumuşum. Nuri Bilge filmi ancak bu kadar güzel anlatılırdı.
Cidden İlker canikligil ilk defa yordu. NBC Sevmediğinden galiba, o kadar çok bölmüş ki Kubilay beyin anlattığından da keyif alamadım.
Son sahnedeki canlandırma çok iyi olmuş....
Her iddiasına girerim. İlker bir tane filmi baştan sona çekemez
Çok güzel bir eleştiri olmuş. Ben de bu adamın filmlerinde ilk yarım saat içinde uyurum. Filmle beraber uyumaktan hoşlananlara tavsiye edilecekler kategorisinde.
Hangi adamların filmlerini ilgiyle izlersiniz?
Kubilay bey ile yeni programlar yapılsa ne iyi olur. Film okumaları da olabilir. Çok kıymetli biri. Teşekkür ederiz.
abi filmi nasıl izlediniz siz ya. ilk börek sahnesinde seviniyor adam. ikinci börek sahnesinde tepkili artık sevdiği kızla birlikte olmuş ev arkadaşı. ha börek mi iyi ne yapayım kafasında
Çehov ve Sait Faik hikayelerine ek olarak Raymond Carver hikayelerini de andıran bir tarzı var NBC nin
Kubilay Tunçer harika bir insan. :)
Yalın Alpayın filmi incelemesini daha beyendim🙏🏻
Severek takip ettiğim İlker Beyin keşke sussa artık diyerek izlediğim bir bölüm. Herşeyi sulandırmak zorunda değilsiniz.
Nbc cevap hakkını kullansın diye yapılmış gibi -temel motivasyon o olmasa da- bir video olmuş. Şahane olmuş.
Filmdeki hiçbir sahnenin realizm dozunu arttırmak için koyulduğunu düşünmüyorum. Filmde bir sahne varsa o sahnenin bir meselesi vardır, dediğiniz gibi 4-5 sene boyunca üstüne düşünülen-konuşulan işler bunlar. Örneğin Ekşisözlük'te ''önemsiz'' börek sahnesi hakkında güzel bir analiz yapılmıştı:
''ayrıca filmde şu ayrıntıyı sevdim. samet nuray'dan döndüğü sabah evde kenan'a börek getiriyor. kenan da açık çay koyuyor kendine. (nuray tüm film boyunca açık çay içti) samet nuray'la geceyi geçirdiğini söyleyince kenan bozuluyor. içtiği çayın üstüne dem koyuyor tekrardan.''
Bu bence aşırı zorlama bir yorum. Eğer cidden yönetmenin o demi o şekilde koydurduysa hanginiz sevgili bile olmadiginiz bir insansekersiz çay içiyor d8ye şekersiz içtiniz. Yada o açık cayiciyordiye açık çay içtiniz. Bence bunlar gerçeküstü abartı ve anlamsız bir detay
@@seslikitap3600 böyle kararlar bilinçdüzeyinde alınmaz zaten
@@ulasbulut9692 bir yönetmen bilinc duzeyinde yapar. Ama ben bu nedenle koyduysa abarti bulurum
Çok sahici bir sohbet olmuş. Kubilay'a çok selam ederim.
Teşekkürler kolay gelsin
"O tacizdir, çünkü biz adamın niyetini okuyoruz" dedi değil mi arkadaki özrü kabahatinden büyük kadın gerçekten? Yüzünü de görseydik keşke, belki komik sokak roportajlarında falan denk geliriz
Bu videonun "İlker Canikligilsiz" versiyonu harika olurmuş!
Kubilay Bey fena kurulmuş NBC’ye 😁