"Biliyorsunuz ki diploma sadece bilgiye ticari bir değer kazandırma işine yarar. Ayrıca diploması olmayanları; kendilerinin bilme hakkı ya da buna yönelik yenetekleri olmadığına inandırma işini görür. Diploması olan herkes, bunun bir işe yaramadığını bilir. Diplomanın içeriği yoktur, bomboştur. Diploma, aslolarak diploması olmayan insanlar için anlamlıdır. Bana kalırsa zaten diploma, diplomasızlara yönelik olarak ortaya çıkmıştır." Michel Foucault
@@mahsunyasar3552 istisnalardan genel kural çıkartma (secundum quid) yanlış ikilem (false dilemma) karşı savı indirgenmiş bir gruba dahil etmek savı değil rakipleri hedef almak bir kısımı itibarsızlaştırmak statü farklılığı vurgulamak yanlış kanıtlar sunmak muğlak bir alan yaratmak sebep olmayanın sebep kabul edilmesi cahillik metaforu sunmak farklılıkları zıtlık gibi gösterme nedensizlik 1 cümlede yaptığın safsatalar bunlar
Çok haklı. Üniversitede hocalar sınavlarda bile siz bilmiyorsunuz'u hissettirmek için değişik değişik sorular soruyorlar. Önemli olan sizin yapabilmeniz olmuyor, önemli olan okuldaki profesörün yapabildiği soruları sizde yapabiliyor musunuz? Profesörler egolarını tatmin ediyor, öğrencilerde saçma, içi boş sorular için haftalar kaybediyor. Oysa sınavlar yerine bilgi öğretilmeye ve aktarılmaya çalışılsa hem öğrenci konuyu öğrenmiş olacak hem de profesör gerçekten profesör olacak. Tabii ek olarak, profesörler -kendilerine göre- hiç hatalı olmazlar. Ancak eğer ki profesör öğrenciyi aktif ederek bilgi aktarımı yaparsa ya da bilgiyi paylaşır ise o ortam yumuşar ve güzel bir yer haline gelir. Ancak şunu anlayabilmek ve uygulayabilmek için 30-40 yıl geçmesi lazım, ki o zamanda okul olur mu, şüpheli. O yüzden asıl bilgi bence kitaplardan öğrenilir.
Bunu her zaman söylüyorum yazıklar olsun. Okulda ingilizce dersimiz olmasına rağmen ogrenemiyordum.Sonra öğrenmenin ne demek olduğunu kavrayinca İngilizceyi çok rahat kendi kendime öğrendim. Sinava resmen koşuyorduk.Egitim sistemi not üzerine kurulu. Öğrenme üzerine değil. Halbuki öğrenmenin eşsiz güzelliği anlatılmalı ilk önce. Öğrenciye öğrenmenin hayatın ta kendisi olduğu. Fakat farkı biz okullarda iyi not almak için ders görüyoruz. Öğrenmek için değil.
diploma konusundaki fikirlere katılıyorum ama okul ve öğrenim üzerine söyledikleri şeyler bana fazla ütopik geldi.. herkes dünyaya aynı şartlarda ve bilinçte gelmiyor. elbette ilmi sadece talep eden alsın, sınav olmasın, hocalar bize güç gösterisinde bulunmasın dendiğinde kulağa çok hoş geliyor ama çoğu kişinin yedi yaşında oyun oynamak yerine okuma öğrenmeyi talep edeceğini sanmam. çoğu kişinin belirli bir bilince eriştiğinde dahi istediğini, yeteneğini bulabileceğini ve buna kolayca erişebilme imkanı bulabileceğini yine sanmam. şartlar gereği çalışmaya mecbur bırakılmış hiç kimsenin eğitim zorunlu değilken BEN İLİM TALEP EDİYORUM diyerek okul yolunu tutabileceğini de hiç ama hiç sanmam.. evet bir dayatma, sistem yanlışı mevcut ama çözümün kesinlikle bilgiyi erotikleştirmekten veyahut talep üzerinden elde edilmesinden geçeceğini düşünmüyorum.
Evet. Ayakları yere basmıyor. İnsan tembel bir varlık. Genellikle. 10 kişiden kendiliğinden bilgiye erişim arzusu tutkusu isteyen kimse 3ü geçmezdi galiba. Bilgi var bir de bilgi var. Temel bilgiler herkese gerek ancak akademik bilgiye sahip olmak isteyenin önünü açmak gerek işte. O bir ticaret alanı olmamalı kırk tane barikat kurulmamalı. Arapçada öğrenci yerine konulan talep eden anlamındaki talip-talebe kelimesinin birebir karşılığı işte bu olsa gerek. İstekli...
Senin sanmalarınla veya varsayımlarınla çürütebilceğin bir argüman değil bu. Senin mevcut statükoda iyi dediğin eğitim, toplumun meta üretimine katkıda bulunması -köle- olması için çarkalrı işleyen bir sistem. Ayriyeten bu sistem tek tip insan modelleri yaratıp soyut-somut iktidara bağlılığını sağlayıp senin şuanki safsatanı da sunmanı sağlıyor.
Korona varken 2.dönem liselerde yazılı sınav yapılmadı. 2.dönem dersleri çok daha iyi dinledim, daha fazla katılım yaptım ve daha iyi anladım. Yazılının stresi ile çalışınca 1) Konuyu istediğimiz kadar etraflıca öğrenemiyoruz 2)Sınava yönelik çalışmaktan dolayı olayları farklı perspektiflerden göremiyoruz. Mesela Türkiye’de tarih dersinde Napolyon, Rönesans vb. genel hatlarıyla çizilir ancak çoğunlukla Türk tarihi anlatılır. Bu da bizim sadece Türk perspektifinden bakmamıza sebep oluyor. Halbuki Amerika da bize benzer sistem uygulasa da öğrencileri bu konularda çok daha rahat bırakıyor, kendi seçtiğin AP derslerini alabiliyorsun. Bu derslerde Amerika Tarihi, Dünya tarihi ve Avrupa tarihi var. İstediğine giriyorsun. Şimdi Türkiye’de tarihe ilgisi olan birini düşünelim. Ona lise tarihi yetmeyecek. Daha fazlasını öğrenecek fakat sınavda matematiğe gereken önemi vermediği için istediği üniversite bölümüne giremeyecek. Biz daha Amerika standartlarını yakalayamamışız ki Finlandiya tarzını konuşalım.
Öğrenmeye çok meraklıyım çok açığım ama sınav denince bütün o merakım kaçıyor zedeliyor o duygumu keşke saçma sapan sorulara sıgdırmasak inanın çok daha farklı güzel olurdu öndmli olan dış kontrolle öğrenmek deil biz cocuk deılız hala sınav yapıyolar 28 yasındayım yüksek lisansta yapmayın bari farklı biseyler sunun şunu öğrendim meslekte pekişiyosunuz orasını sınav yeri gibi algılamadım ve çok şey öğrendim hayat öğretsin bırakın sınavlar anca engeller 😊👏🏻
doğrusu bu konu hakkında , yani diploma ve üniversite eğitimi , uzmanlaşma gibi konulara yönelik bir iki sene önce yaptığım karalamalar vardı . Aslında üniversite eğitimi ve diploma , bir mesleğin kurumsal olarak dünyanın her yerinde ortak bir standardın ürünü olarak meydana gelmesini sağlayan şeydir . Bilgi ve becerinin , ticari olarak anlamlı hale gelmesinin sağlanması da elbette diplomanın bir ikinci boyutudur . Ama artık , üniversite eğitimi ve diploma almak , ticari bir faliyet ve yaşam standartlarını artırıp hayatını iyileştirme aracı haline geldi .Yani , bilime yönelik tutku , istek ve bu konuda yaratıcı bir yaklaşımın eşliğinde bireylerin aydınlanmasına hizmet eden aydınlanmacı bir eğitim anlayışının yerini , ekonomik şartlarını iyileştirmek , meslek sahibi olmak gibi yoz kavramlar aldı .Gerçekten de , mesleki bakış olarak , iyi para , güzel çalışma şartları , daha rahat bir yaşam gibi amaçları refarans alarak , bunlara , eğitim sırasındaki rekabeti de ekleyen bu yeni eğitim yaklaşımı , çağımızın entelektüel hayatını bir çöpe çevirmekle kalmadı , uzmanlaşmış ama entelektüel alanda yaratıcılığa sahip çoskulu bireylerin yetişmesinin de önünü kesti .Bilimin , düşüncenin ve zekanın bir nevi ayağa düşürülmesi gerçekleştirildi böylece . Özellikle bu konuda , yani diploma ve üniversite konusunda , genel anlamda mesleki gelişim ve toplumsal kalkınma ve refah denerek eğitimin aydınlanmacı idealizmi , üretim , hizmet , kazanç , kalifiye eleman gibi kavramlarla boğuldu resmen .Bununla birlikte mesleki olarak gelişimlerinde yaratıcı faliyetler gösteren ve dikkat çekici insanlar da ender olarak çıkmıyor değil tabi .Ama , yığınların aldığı şey sadece bir ruhsuz bilgi ve beceri aktarımı haline geldi .Bu konuda özellikle yeterli gelişim düzeyine ulaşamamış ülkeler de , eğitim ve hayat arasında esaslı bir uçurum olması ve üniversitelerin hayattan kopuk bir hal almasını da ekleyin .Ayrıca bu tip ülkeler de ekonomik şartların olumsuz oluşu ve refah düzeyindeki genel düşüklük , suçun , zorbalığın ve buna benzer olumsuzlukların yaygınlığını da hesaba katarsanız , aslında üniversite denen şeyin , çoğunlukla bireylerin daha iyi bir yaşam standardı için geçmesi gereken bir aşama haline geldiğini , diplomanın bu daha iyi ''yaşam '' ın sembolü olduğunu , ayrıca bireylerin ''statülerine yönelik de bir işleve sahip hale geldiğini görürsüz . Kısacası diploma bilginin karşılığı olarak verilecek paranın belirli kişilerin tekeline alınmasını sağlayan bir şeydir . Bu , aklın ve zekanın , özellikle de bilhassa yaratıcılığın yerle bir edilerek ortadan kaldırılıp , temel beceri ve bilgilerle kalifiye insan yetiştirme amacına kurban edilmesinden başka bir şey değildir .Ayrıca ekonomik gücü elinde bulunduran , işverenlerin ve toplumdaki ideal birey ve vatandaş kavramını belirleyen iktidardaki hükümetlerin de , bu saldırı da büyük rolü olmuştur .Aslında , sanırım bu durumu , aydınlanmacı burjuva idealist düşünsel yapıdan , kazanç ve üretim odaklı kapitalist pragmatik düşünsel yapıya geçiş olarak ele almak da uygun olurdu .Benim tercihim , idealist ve aydınlanmacı düşünsel yapının hakim olduğu eğitim anlayışına yöneliktir .Yoksa her şey daha berbat ve ruhsuz bir hale gelecek .
Rahmetli keşke biraz da kitaplarını anlaşılır bir üslupla yazsaydı. Nice babayiğitler kitaplarını okumaya niyetlenip yarıda bırakıyorlar. Bilmiyorum belki de çevirmenlerin Türkçesi ile ilgilidir bu durum. Ya da bizim yetersizliğimizle...
Burada konuşulan konuların doğru mu yanlış mı olduğunu dikkate almaksızın hayatla bağlantısı var mı diye düşünüyorum. Sevişmekten aldığımız zevki öğrenmekten alsak ne olurdu sorusu mantıklı bir soru mu? Öğrenmek neden veya nasıl bu tür bir zevk verir? Kişisek olarak öğrenmek benim için açlığını gidermek gibi bir şey. Çevremde benim gibi insan yok. Bu çok kişisel bir konu benim için. Ben böyleyim diye diğer insanlardan da bunu beklemek aptallık olurdu. Ben neden öğrenmekten bu kadar zevk alıyorum sorusuna vereceğim cevap bana özel. Benim ihtiyaçlarıma yönelik olmalı. Öğrenmenin alt yapısında kişisel geçmişimiz var, psikolojik yapımız var... İnsanların genelinin ortak kaygıları çok daha basit. Hayatta kalmak için ne yapmaları gerekiyorsa onu yapıyorlar. Karınlarını doyuruyorlar, bunu devam ettirebilmek için para kazanıyorlar... burada öğrenmek, bilgi edinmek, kendini geliştirmek gibi konular çok çok tali bir duruma geliyor. Bu tür insanlar (Faucault gibi) gerçek hayattan kopuk gibi konuşuyorlar. Diploma anlamsızmış. Diplomasızken iş bulamıyorsan o kadar anlamlı ki. Diploma olmadan hayatta kalamıyorsan o kadar anlamlı ki. Diplomanın varlığını sorgulamak ne kadar anlamlı? İçinde bulunduğumuz dünyanın gerçekliği bu. Ortalık insan kaynıyor ve biz bu kaynayan kazanın içine düşmüş kişileriz. Ben bu kazanda olmak istemiyorum demeye de hakkımız yok. Bu kazanda hayatta kalmak için ne yapmamız gerekiyorsa yapıyoruz. Diploma sahibi olmak eğer bir diplomaya sahipsen o kadar değerli ki. Benim bir konu hakkında uzman olduğumu diğerlerine ispatlamamın en pratik yolu.
"Diploma sadece bilgiye ticari değer kazandırmaya yarar." fikrini öne sürerken zaten sizin sahip olduğunuz bakış açısını eleştiriyordu.Doğruluğunu teyit etmiş oldunuz.
Ah Foucault amcam iktidara takmışsın kafayı. Ben üniversitede hocanın kapısını çalmaya korkardım, hele asistanların kapısının önünden bile geçemezdim. Okul dediğin böyle olur. 🤣 Türkiye'de bedava eğitim hakkımız var ama bedava öğrenme şansımız pek yok 🤸♀️ Soğuk koca amfilerdeki soğuk hocalardan değil de Allah'tan TH-cam var da böyle güzel işler yapan arkadaşlardan istifade ediyoruz. 👏👏👏❤️
Uzaktan egitimi yayginlastiracaklar ya simdi kötüle bababm kotule okullari yahu sadece zamanlamasindan bile anlasiliyor uzerimizde oynana n oyunlar. Okulsuz ogretmrnsiz bir egitim ogretim olmazzzzz
Bizim okullarimizda coktan seçmeli soruluyor genelde ama bazi okullarda sunum yapiyorsun ya da ogrendigin konuyla ilgili bir essay yaziyorsun onu yorumluyorsun.Her yerdr eğitim ayni değil.Gercekten merak eden gelsin okusun,sinav ve aile baskısı saçma ve anksiyete yaratiyor insan üzerinde.
Adam okulun var olup olmamasini elestirmiyor adam okulun içinde bize gösterdikleri eğitim sisteminin içerisinde aynı askerlik gibi üs alt ilişkisi var diyor buda çok kaba ve çirkin yani acaba bilgiyi erotize edebilsek böyle biseyden kurtulur insanlarin okula zevkle gidebilmesini saglayabilir miydik ? Soru bu !
türkiyedeki toplum için kulağa çok güzel gelen şeyler söyleyerek saçmalamış bir felsefeci... arkadaşlar okul, diploma, bilim bunlar boşuna değildir, medeniyet dediğimiz şey bunlar sayesinde var. şimdi bu yazıyı okuduğunuz bilgisayardaki transistörler fizik mat. okul ve bilim sayesinde var aptallaşmayın
Okul sayesinde yok okuldan kaçıp yada sisteme karşı çıkan kovulan öğrencilerin kendi arzuları hevesleri ve merakları doğrultusunda çalışmalar yapan insanlar sayesinde.
"Biliyorsunuz ki diploma sadece bilgiye ticari bir değer kazandırma işine yarar. Ayrıca diploması olmayanları; kendilerinin bilme hakkı ya da buna yönelik yenetekleri olmadığına inandırma işini görür. Diploması olan herkes, bunun bir işe yaramadığını bilir. Diplomanın içeriği yoktur, bomboştur. Diploma, aslolarak diploması olmayan insanlar için anlamlıdır. Bana kalırsa zaten diploma, diplomasızlara yönelik olarak ortaya çıkmıştır." Michel Foucault
Metni kopyaladım sizden hakkınızı helal edin
Helal olsun.
şimdiye kadar duyduğum en anlamlı diploma tanımı: " diploma sadece bilgiye ticari değer kazandırmaya yarar"
Katiliyorum
benide etkiledi bu tanim
genelde kötü okullardan mezun olanlar ya da diploma notu düşük olanlar böyle düşünüyor
@@mahsunyasar3552 istisnalardan genel kural çıkartma (secundum quid)
yanlış ikilem (false dilemma)
karşı savı indirgenmiş bir gruba dahil etmek
savı değil rakipleri hedef almak
bir kısımı itibarsızlaştırmak
statü farklılığı vurgulamak
yanlış kanıtlar sunmak
muğlak bir alan yaratmak
sebep olmayanın sebep kabul edilmesi
cahillik metaforu sunmak
farklılıkları zıtlık gibi gösterme
nedensizlik
1 cümlede yaptığın safsatalar bunlar
@@mahsunyasar3552, konudan çok uzaktasın.
Yahu arkadaş ben bu dibine yandığımın TH-cam'sinde böyle güzel bir kanal görmedim. Ellerinize sağlık
Bizlere bu içerikleri ,Türkçeye kazandırmada emeği geçen herkese teşekkür ederim
Çok haklı. Üniversitede hocalar sınavlarda bile siz bilmiyorsunuz'u hissettirmek için değişik değişik sorular soruyorlar. Önemli olan sizin yapabilmeniz olmuyor, önemli olan okuldaki profesörün yapabildiği soruları sizde yapabiliyor musunuz? Profesörler egolarını tatmin ediyor, öğrencilerde saçma, içi boş sorular için haftalar kaybediyor. Oysa sınavlar yerine bilgi öğretilmeye ve aktarılmaya çalışılsa hem öğrenci konuyu öğrenmiş olacak hem de profesör gerçekten profesör olacak. Tabii ek olarak, profesörler -kendilerine göre- hiç hatalı olmazlar. Ancak eğer ki profesör öğrenciyi aktif ederek bilgi aktarımı yaparsa ya da bilgiyi paylaşır ise o ortam yumuşar ve güzel bir yer haline gelir. Ancak şunu anlayabilmek ve uygulayabilmek için 30-40 yıl geçmesi lazım, ki o zamanda okul olur mu, şüpheli. O yüzden asıl bilgi bence kitaplardan öğrenilir.
Umarim bu kanal teliften falan başı belaya girmez bu değerli videoları birileri yedeklesin nolur nolmaz
Emeğinize sağlık , TH-cam'da gördüğüm en faydalı ve emek veren kanallardan birisisiniz, teşekkürler. Acaba bu konuşmanın devamı var mı ?
Foucault'yu Sayıklamak kitabından geldim ve güzel şeyler buluyorum çeviri için teşekkürler
Teşekkürler. Çok iyi bir konuşma. Anlam yüklü.
Muhteşem bir konuşma daha, emeğiniz için teşekkürler
"Eğer bilgiye erişimi belirli sayıda insanla sınırlamak isterseniz bilgiyi ürkütücü bir forma sokarsınız. "
Mükemmel bir sayfasınız
bu güzel çeviri için teşekkürler
Acaba College de France’ın video derslerini altyazılı çevirmeniz mümkün müdür ?
Çok iyi olur .
iyi de, bu büyük bir zaman ve emek demek. karşılıklsız yapılması için gerekli sebepler yapılmaması için yeterli olanlardan çok az kalacaktır.
@@okanguncu5453 bilgi üniversitesi yayınlarının böyle bir çalışması var
Bunu her zaman söylüyorum yazıklar olsun. Okulda ingilizce dersimiz olmasına rağmen ogrenemiyordum.Sonra öğrenmenin ne demek olduğunu kavrayinca İngilizceyi çok rahat kendi kendime öğrendim. Sinava resmen koşuyorduk.Egitim sistemi not üzerine kurulu. Öğrenme üzerine değil. Halbuki öğrenmenin eşsiz güzelliği anlatılmalı ilk önce. Öğrenciye öğrenmenin hayatın ta kendisi olduğu. Fakat farkı biz okullarda iyi not almak için ders görüyoruz. Öğrenmek için değil.
Merhaba İngilizce öğrenmeye nereden başladın bende öğrenmek istiyorum ama nereden başlayacağımı bilmiyorum
Mükemmel bir kanal buldummm
Uzanamadığım ciğerlerin çokta kıymetli olmadığını öğrenmenin verdiği huzur içindeki bir kedi gibi hissediyorum kendimi 😋
Sesli çeviri daha iyi olurdu ama yine de teşekkürler
diploma konusundaki fikirlere katılıyorum ama okul ve öğrenim üzerine söyledikleri şeyler bana fazla ütopik geldi.. herkes dünyaya aynı şartlarda ve bilinçte gelmiyor. elbette ilmi sadece talep eden alsın, sınav olmasın, hocalar bize güç gösterisinde bulunmasın dendiğinde kulağa çok hoş geliyor ama çoğu kişinin yedi yaşında oyun oynamak yerine okuma öğrenmeyi talep edeceğini sanmam. çoğu kişinin belirli bir bilince eriştiğinde dahi istediğini, yeteneğini bulabileceğini ve buna kolayca erişebilme imkanı bulabileceğini yine sanmam. şartlar gereği çalışmaya mecbur bırakılmış hiç kimsenin eğitim zorunlu değilken BEN İLİM TALEP EDİYORUM diyerek okul yolunu tutabileceğini de hiç ama hiç sanmam.. evet bir dayatma, sistem yanlışı mevcut ama çözümün kesinlikle bilgiyi erotikleştirmekten veyahut talep üzerinden elde edilmesinden geçeceğini düşünmüyorum.
Evet. Ayakları yere basmıyor. İnsan tembel bir varlık. Genellikle. 10 kişiden kendiliğinden bilgiye erişim arzusu tutkusu isteyen kimse 3ü geçmezdi galiba. Bilgi var bir de bilgi var. Temel bilgiler herkese gerek ancak akademik bilgiye sahip olmak isteyenin önünü açmak gerek işte. O bir ticaret alanı olmamalı kırk tane barikat kurulmamalı. Arapçada öğrenci yerine konulan talep eden anlamındaki talip-talebe kelimesinin birebir karşılığı işte bu olsa gerek. İstekli...
Senin sanmalarınla veya varsayımlarınla çürütebilceğin bir argüman değil bu. Senin mevcut statükoda iyi dediğin eğitim, toplumun meta üretimine katkıda bulunması -köle- olması için çarkalrı işleyen bir sistem. Ayriyeten bu sistem tek tip insan modelleri yaratıp soyut-somut iktidara bağlılığını sağlayıp senin şuanki safsatanı da sunmanı sağlıyor.
bilgiyi erotikleştirmek neymiş ya hahaha
Bilgi derin bir şekilde zevkle ilgilidir.
Korona varken 2.dönem liselerde yazılı sınav yapılmadı. 2.dönem dersleri çok daha iyi dinledim, daha fazla katılım yaptım ve daha iyi anladım. Yazılının stresi ile çalışınca 1) Konuyu istediğimiz kadar etraflıca öğrenemiyoruz 2)Sınava yönelik çalışmaktan dolayı olayları farklı perspektiflerden göremiyoruz.
Mesela Türkiye’de tarih dersinde Napolyon, Rönesans vb. genel hatlarıyla çizilir ancak çoğunlukla Türk tarihi anlatılır. Bu da bizim sadece Türk perspektifinden bakmamıza sebep oluyor. Halbuki Amerika da bize benzer sistem uygulasa da öğrencileri bu konularda çok daha rahat bırakıyor, kendi seçtiğin AP derslerini alabiliyorsun. Bu derslerde Amerika Tarihi, Dünya tarihi ve Avrupa tarihi var. İstediğine giriyorsun. Şimdi Türkiye’de tarihe ilgisi olan birini düşünelim. Ona lise tarihi yetmeyecek. Daha fazlasını öğrenecek fakat sınavda matematiğe gereken önemi vermediği için istediği üniversite bölümüne giremeyecek. Biz daha Amerika standartlarını yakalayamamışız ki Finlandiya tarzını konuşalım.
Öğrenmeye çok meraklıyım çok açığım ama sınav denince bütün o merakım kaçıyor zedeliyor o duygumu keşke saçma sapan sorulara sıgdırmasak inanın çok daha farklı güzel olurdu öndmli olan dış kontrolle öğrenmek deil biz cocuk deılız hala sınav yapıyolar 28 yasındayım yüksek lisansta yapmayın bari farklı biseyler sunun şunu öğrendim meslekte pekişiyosunuz orasını sınav yeri gibi algılamadım ve çok şey öğrendim hayat öğretsin bırakın sınavlar anca engeller 😊👏🏻
Üflemesi bile kendine özgü
doğrusu bu konu hakkında , yani diploma ve üniversite eğitimi , uzmanlaşma gibi konulara yönelik bir iki sene önce yaptığım karalamalar vardı . Aslında üniversite eğitimi ve diploma , bir mesleğin kurumsal olarak dünyanın her yerinde ortak bir standardın ürünü olarak meydana gelmesini sağlayan şeydir . Bilgi ve becerinin , ticari olarak anlamlı hale gelmesinin sağlanması da elbette diplomanın bir ikinci boyutudur . Ama artık , üniversite eğitimi ve diploma almak , ticari bir faliyet ve yaşam standartlarını artırıp hayatını iyileştirme aracı haline geldi .Yani , bilime yönelik tutku , istek ve bu konuda yaratıcı bir yaklaşımın eşliğinde bireylerin aydınlanmasına hizmet eden aydınlanmacı bir eğitim anlayışının yerini , ekonomik şartlarını iyileştirmek , meslek sahibi olmak gibi yoz kavramlar aldı .Gerçekten de , mesleki bakış olarak , iyi para , güzel çalışma şartları , daha rahat bir yaşam gibi amaçları refarans alarak , bunlara , eğitim sırasındaki rekabeti de ekleyen bu yeni eğitim yaklaşımı , çağımızın entelektüel hayatını bir çöpe çevirmekle kalmadı , uzmanlaşmış ama entelektüel alanda yaratıcılığa sahip çoskulu bireylerin yetişmesinin de önünü kesti .Bilimin , düşüncenin ve zekanın bir nevi ayağa düşürülmesi gerçekleştirildi böylece .
Özellikle bu konuda , yani diploma ve üniversite konusunda , genel anlamda mesleki gelişim ve toplumsal kalkınma ve refah denerek eğitimin aydınlanmacı idealizmi , üretim , hizmet , kazanç , kalifiye eleman gibi kavramlarla boğuldu resmen .Bununla birlikte mesleki olarak gelişimlerinde yaratıcı faliyetler gösteren ve dikkat çekici insanlar da ender olarak çıkmıyor değil tabi .Ama , yığınların aldığı şey sadece bir ruhsuz bilgi ve beceri aktarımı haline geldi .Bu konuda özellikle yeterli gelişim düzeyine ulaşamamış ülkeler de , eğitim ve hayat arasında esaslı bir uçurum olması ve üniversitelerin hayattan kopuk bir hal almasını da ekleyin .Ayrıca bu tip ülkeler de ekonomik şartların olumsuz oluşu ve refah düzeyindeki genel düşüklük , suçun , zorbalığın ve buna benzer olumsuzlukların yaygınlığını da hesaba katarsanız , aslında üniversite denen şeyin , çoğunlukla bireylerin daha iyi bir yaşam standardı için geçmesi gereken bir aşama haline geldiğini , diplomanın bu daha iyi ''yaşam '' ın sembolü olduğunu , ayrıca bireylerin ''statülerine yönelik de bir işleve sahip hale geldiğini görürsüz . Kısacası diploma bilginin karşılığı olarak verilecek paranın belirli kişilerin tekeline alınmasını sağlayan bir şeydir .
Bu , aklın ve zekanın , özellikle de bilhassa yaratıcılığın yerle bir edilerek ortadan kaldırılıp , temel beceri ve bilgilerle kalifiye insan yetiştirme amacına kurban edilmesinden başka bir şey değildir .Ayrıca ekonomik gücü elinde bulunduran , işverenlerin ve toplumdaki ideal birey ve vatandaş kavramını belirleyen iktidardaki hükümetlerin de , bu saldırı da büyük rolü olmuştur .Aslında , sanırım bu durumu , aydınlanmacı burjuva idealist düşünsel yapıdan , kazanç ve üretim odaklı kapitalist pragmatik düşünsel yapıya geçiş olarak ele almak da uygun olurdu .Benim tercihim , idealist ve aydınlanmacı düşünsel yapının hakim olduğu eğitim anlayışına yöneliktir .Yoksa her şey daha berbat ve ruhsuz bir hale gelecek .
Foucault benim favori dusunurlerimden ... Hangi konu olursa olsun degisik ve mantikli cikarimlari var. Ufuk aciyor.
Fuko'cum haklısınız sanırım ya
o kadar güzel ki on saat konuşsa dinlerim
Kanalı yeni keşfettim. Çok pişmanım keşke önceden keşfedebilseydim.
Elinize sağlık.
Rahmetli keşke biraz da kitaplarını anlaşılır bir üslupla yazsaydı. Nice babayiğitler kitaplarını okumaya niyetlenip yarıda bırakıyorlar. Bilmiyorum belki de çevirmenlerin Türkçesi ile ilgilidir bu durum. Ya da bizim yetersizliğimizle...
😍😍😍😍
Foucault'un diploma hakkında ne söyleyeceğini merak ettim.
Allahım bugüne kadar işlediğim en büyük günah sanırım bu kanalı yeni keşfettmem .
Helal olsun
Bu videoda altyazı yok mu acaba?
Keske altyazi olsaydi, ekleyebilirseniz sevinirim🙏🏻
Türkçe altyazıyi aç. Videonun içerisine yerleştirilmemiş senin açman gerekiyor. CC diye bir işaret var ona tıkla
Bilgiyi nasıl zevklendirilip yani erotize edip verebiliriz?
devamı var mı bu konuşmanın?
Ünikoma saygılar
Diploma bi kağıttır .ki o da tuvalette işe yarar.
vous savez, le diplôme, ça sert simplement à constituer une espèce de valeur marchand du savoir...
Artislik mi yapiyosun simdi
cette planète nous tue...
Merci bochumu ye
Burada konuşulan konuların doğru mu yanlış mı olduğunu dikkate almaksızın hayatla bağlantısı var mı diye düşünüyorum. Sevişmekten aldığımız zevki öğrenmekten alsak ne olurdu sorusu mantıklı bir soru mu? Öğrenmek neden veya nasıl bu tür bir zevk verir? Kişisek olarak öğrenmek benim için açlığını gidermek gibi bir şey. Çevremde benim gibi insan yok. Bu çok kişisel bir konu benim için. Ben böyleyim diye diğer insanlardan da bunu beklemek aptallık olurdu. Ben neden öğrenmekten bu kadar zevk alıyorum sorusuna vereceğim cevap bana özel. Benim ihtiyaçlarıma yönelik olmalı. Öğrenmenin alt yapısında kişisel geçmişimiz var, psikolojik yapımız var... İnsanların genelinin ortak kaygıları çok daha basit. Hayatta kalmak için ne yapmaları gerekiyorsa onu yapıyorlar. Karınlarını doyuruyorlar, bunu devam ettirebilmek için para kazanıyorlar... burada öğrenmek, bilgi edinmek, kendini geliştirmek gibi konular çok çok tali bir duruma geliyor. Bu tür insanlar (Faucault gibi) gerçek hayattan kopuk gibi konuşuyorlar. Diploma anlamsızmış. Diplomasızken iş bulamıyorsan o kadar anlamlı ki. Diploma olmadan hayatta kalamıyorsan o kadar anlamlı ki.
Diplomanın varlığını sorgulamak ne kadar anlamlı? İçinde bulunduğumuz dünyanın gerçekliği bu. Ortalık insan kaynıyor ve biz bu kaynayan kazanın içine düşmüş kişileriz. Ben bu kazanda olmak istemiyorum demeye de hakkımız yok. Bu kazanda hayatta kalmak için ne yapmamız gerekiyorsa yapıyoruz. Diploma sahibi olmak eğer bir diplomaya sahipsen o kadar değerli ki. Benim bir konu hakkında uzman olduğumu diğerlerine ispatlamamın en pratik yolu.
"Diploma sadece bilgiye ticari değer kazandırmaya yarar." fikrini öne sürerken zaten sizin sahip olduğunuz bakış açısını eleştiriyordu.Doğruluğunu teyit etmiş oldunuz.
@@kratos141000tam aynısını yazacaktım :)
Alt yazilari neden goremiyorum
Ayarlardan açmadığın için
Neden telefonda izlediğimde türkçe altyazı görünmuyor?
Telefondanda acmayi denedinmi alt yaziyi
İyi de bu Türkçe değil ki. Nerede yazıyor Türkçesi
Ah Foucault amcam iktidara takmışsın kafayı. Ben üniversitede hocanın kapısını çalmaya korkardım, hele asistanların kapısının önünden bile geçemezdim. Okul dediğin böyle olur. 🤣 Türkiye'de bedava eğitim hakkımız var ama bedava öğrenme şansımız pek yok 🤸♀️ Soğuk koca amfilerdeki soğuk hocalardan değil de Allah'tan TH-cam var da böyle güzel işler yapan arkadaşlardan istifade ediyoruz. 👏👏👏❤️
devlette kalorifer yok mu
Ozgur ruhlu zihinsel etkinligi son hizla devam eden bir bilinc zengini.
Ulan bu fransızcanın neresi kibar dil. Türkçe gibi dil varmı bee
Tyy
Uzaktan egitimi yayginlastiracaklar ya simdi kötüle bababm kotule okullari yahu sadece zamanlamasindan bile anlasiliyor uzerimizde oynana n oyunlar. Okulsuz ogretmrnsiz bir egitim ogretim olmazzzzz
fransızca kulağımı bile yoruyorsun
Bastan asagi sacmalik. Egitim ogretimi sadece felsefe saniyor herhalde. Bilim sanat nasil ogretilecek ve gelisecek eger okul yoksa?
ilmi talep edeceksin zaten bunun için çok iyi okullar var
Bizim okullarimizda coktan seçmeli soruluyor genelde ama bazi okullarda sunum yapiyorsun ya da ogrendigin konuyla ilgili bir essay yaziyorsun onu yorumluyorsun.Her yerdr eğitim ayni değil.Gercekten merak eden gelsin okusun,sinav ve aile baskısı saçma ve anksiyete yaratiyor insan üzerinde.
Adam okulun var olup olmamasini elestirmiyor adam okulun içinde bize gösterdikleri eğitim sisteminin içerisinde aynı askerlik gibi üs alt ilişkisi var diyor buda çok kaba ve çirkin yani acaba bilgiyi erotize edebilsek böyle biseyden kurtulur insanlarin okula zevkle gidebilmesini saglayabilir miydik ? Soru bu !
Sanat öğretilmesi de iyi kafaymış bak he.
türkiyedeki toplum için kulağa çok güzel gelen şeyler söyleyerek saçmalamış bir felsefeci... arkadaşlar okul, diploma, bilim bunlar boşuna değildir, medeniyet dediğimiz şey bunlar sayesinde var. şimdi bu yazıyı okuduğunuz bilgisayardaki transistörler fizik mat. okul ve bilim sayesinde var aptallaşmayın
Okul sayesinde yok okuldan kaçıp yada sisteme karşı çıkan kovulan öğrencilerin kendi arzuları hevesleri ve merakları doğrultusunda çalışmalar yapan insanlar sayesinde.
İyi anlasanız onun bilginin önemine vurgu yaptığını ve okulu, sistemi bilgiden soğutmakta suçladığını görürdünüz.
Foucault'yu çok yanlış anlamışsın.
uf tam bir çomar dayı yorumu umarım trolldür kardeşim